'an · 2018-05-25 · Yılmaz Öztuna onun bestelediği sekiz adet saz eserinin listesini...

2
her türlü hatta ruh" kaynaklarda"ruh-efza") bir saz icat gelen ke- mençe Zeynelabidln'i Ah- med'den isteyip belirtil- I, lO-ll l ). Öztuna onun sekiz adet saz eserinin listesini vermektedir (bk. bibl.). hat ile de küçük iken Amasya'da Hamdullah Efendi'den hat dersleri kaydedilir (Müstakimzade,s. 368).Antalya ve Mani- sa'da Oruç ve re- isleri himaye onlara bu- da bilinmektedir. Korkut'un dö- nemin siyasi içerisinde fikir mesi melankolik bir olarak mütalaa edilebilir. hadis gibi dini ilimleri iyi gelenekler ve örfi uygulamalardan çok prensipierin ön plana savun- döneminin siyasi-dini bir fikri dini meselelerde mezhebinin yolunu takip bununla beraber bir taassup içinde bulunma- dini sahibi da belirti- lir. Manisa Kalesi.'nde biz- zat (Feridun Bey, 373) Selim getirtil Eserleri. hanedam bulunan belki de yegane olarak bir sa- hip olan Korkut'un kaleme tama- Arapça eserleri daha çok dini il imler. ahlak ve nasihat türü _1. Kitôb bi-]J.alli ii ]J.illi em- vali'l-küffôr. esirler ve ga- nimetin pay edilmesi, cariyelerle nikah ko- nusu. meselesi gibi husus- larda fakihlerin esin- lenerek (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1142) . 2. Vesiletü'l-a]J.bab 'alô vechi'l-icaz. Kahire'de tamamlanan eserde faziletleri, hac yolu. anneye babaya itaat. için iyilik dil em e. ah de vefa gibi ahlaki konular yer (Süleyma- niye Ktp., Ayasofya, nr. 3529). 3. Da've- 'n-nefsi'Hôli]J.a (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 763) . Kitabü lfarimi da bilinir. Müellif. saltanat gütmedi- ifade ederek inzivaya da 1 SOB'de kaleme takdim bu eseri tefsir, hadis ve ait pek çok okuyarak meydana getir- belirtir. Eserde Arapça. Fars- ça. Türkçe yer ll. terki ve yerine geçmesi. Rodos'ta mahpus bulunan müslüman esirlerin Ke- mal Reis'in bunun için gibi siyasi konular da Türkçe içinde kendisine ait da (vr. 78b-J80' ). Yunus Em- re'den de (vr. 85b- 86'). 4. elfô?i'l-küfr (Süley- mani ye Ktp., Ayasofya. nr. 2289). insan 'an laf?i ' l-iman da eser kelamla felsefi konulara olup müslüman ve mürtedin kim soru- suyla iman sahibi olma ve bunu vurma. iman ve küfür. beya- izale eden irtidad ahka- gibi bölümleri içine Bu eserleri Korkut'un devrin göre bir de "mükemmel" di- Günümüzde mevcut olan di- daha çok ona ait manzumelerin Ali Emir! Efendi bir araya getiril- mesiyle ortaya (Millet Ktp., nr. 040). "fetavadan" Korkudiye(Se- hl. s. 07 ; ll, 228'de bu ifa- de Korkudiyye bir eserin sahibi da belirtilir. Cürcani'nin birçok konuda ise bizzat ifade eder (Tez ki- re, 09) . Nitekim Cürcanl'nin Sina'ya ait 'ayniyyetü'r-ru]J.iyye eserine Ha- rimi biri notlar yine mahlasla bununla ilgili Sual-i He- kim ez-çi Sebeb-i Amede Est Türkçe kaleme dikkati çeker (N uruosmaniye Ktp ., nr. 4024, vr. 40b-54'). Burada Korkut geç- memekle birlikte Harimi m yo- la bu Kor- kut'a onun 1479'da ilkgenç- lik bunlarla idlzetname ileri (Nabil ai-Tikriti, s. 674). : TSMA, nr. E 657 , 2597 ,4744, 5464 , 5587, 5679, 5882, 6356, 6357, 6420, 6577, 6684, 8339, 9659; BA, MAD, nr. s. 391; Tursun Bey, Tarih-i Ebü 'l-Feth Merto!Tulum). s. Bitlisi. Selim (tre. Hi ca bi Ankara 200 s. 87, 96-98, 113; Bitlisi. Selimname (haz. Mustafa Kayseri 1997, s. 03, Beda'i'u 'z- zühO.r, IV, vd.; Kemal. Tevar1h-i Al-i Osman, VIII. Defter, s. 52, 222, 233, 265-268; a.mlf .. a.e., VIII-IX. Defter (A. The Reign of Sultan Selim l in the Lig ht of the Selimname Literature içinde). Berlin 1985, s. 35-36,42-43, 62-63, 67 , 75-77; Sehi , Tezkire (Kut). s. 106- KORKUT CAMii 08; Celalzade Mustafa Çelebi. Selimname Ahmet Mustafa Çuhadar). Ankara 1990, s. 71 -72, 84, 93-94; Feridun Bey. I, 356-358, 373-374; Latifi. Tezkire, s. 65-67; Mecdi. Tercümesi, I, 323,472- 473; 16. Grekçe Anonim Os- manll Tarihi (tre. Ankara 1973, s. Tacü't-teva- r1h , 1280, ll, 230 -234; zade, Tezkir e, I, 109-112; ll , Müstakimzade. Tuhf e, s. 368; Selahattin Tansel. Sultan ll. Bayezid'in Siyasi tanbul s. 248-249, 252, 260 -263 ; a.mlf .. Yavuz Sultan Selim, Ankara 1969, s. 13-16; V. L. Menage. "Edirneli Ruhi'ye Atfedilen Tarihinden Parça", ismail Ankara 1975, s. N. Vatin. L'ordre de Saint-Jean-de-Jarusalem, I'Empire ottoman et la orientale en tre les deux sieges de Rhodes (1480-1522), Paris s. 308-309; F. Kreutel. Haniwaldanus Ananimi'ne Göre Sultan Bay ezid-i Veli: 1481- 1512 (tre. Necdet Öztürk). s. 46, 48, 66-68; Anonim (haz. N ec- det Öztürk). 2000, s. Na- bil al-Tikriti, Korkud 1 ca 1468-151 31", Pax Ottomana. Studies in Memoriam Prof Dr. Nejat Göyünç, Haarlem-Ankara s. 659- 674 ; Uluçay. "Yavu z Sultan Selim Oldu" , TD, Vl/9 ( 1954). s. 58-61; VIII/ (1956) . s. Uzunçar- "!!.nci Ba yez id'in Sultan Korkut", TTK Belleten,XXX/ 120 ( 1966), s. 539- "Korkud Çelebi ile ilgili iki Belge" , BTTD, ( 1969). s. 36-42; a.mlf .. "Bayezid'in Ölümü Meselesi", TD, sy. 24 ( 1970) . s. 2-4, 8; Tayyib Gökbilgi n, "Korkud", iA , VI , 855-860; a.mlf .. "l5.orl5ud b. Baye zld", Ef2 (ing.). V, 269; Öztuna. BTMA, 1, 307, 458. L L li] EMECEN KORKUT ATA (bk. DEDE KORKUT). KORKUT CAMii Antalya'da Bizans kilisesinden cami. _j --, _j Kaleiç i'nd eki es ki bir kiliseden Türk devrinde cami haline Harap olduktan sonra halk Kesik Mi- nare Camii denilen bu ma bed pek çok ya- Cumanun Camii olarak Bu da onun merkez camii durumunda gösterir. Evliya Çelebi'nin göre Kor- kut 'un Antalya'da bir camii olmakla bir- likte kiliseden çevrilen büyük cami H ün- kar Camii olarak Bu bü- yük kilise gerçekten Korkut'un olarak camiye bu onun Teke-ili 207

Transcript of 'an · 2018-05-25 · Yılmaz Öztuna onun bestelediği sekiz adet saz eserinin listesini...

her türlü sazı çalabildiği, hatta "gıda-yı ruh" (bazı kaynaklarda"ruh-efza") adlı bir saz icat ettiği, İran'dan gelen meşhur ke­mençe üstadı Zeynelabidln'i kardeşi Ah­med'den isteyip yanına getirttiği belirtil­mektedir(Kınalızade, I, ı lO-ll l ). Yılmaz Öztuna onun bestelediği sekiz adet saz eserinin listesini vermektedir (bk. bibl.). Ayrıca hat sanatı ile de ilgilendiği, küçük yaşta iken Amasya'da Şeyh Hamdullah Efendi'den hat dersleri aldığı kaydedilir (Müstakimzade,s. 368).Antalya ve Mani­sa'da bu l unduğu sırada Oruç ve Hızır re­isleri himaye ettiği. onlara yardımda bu­lunduğu da bilinmektedir. Korkut'un dö­nemin siyasi çekişmeleri içerisinde takın­dığı kararsız tavırları, sık sık fikir değiştir­mesi melankolik yapısının bir yansıması olarak mütalaa edilebilir. Fıkıh, hadis gibi dini ilimleri iyi bildiği, gelenekler ve örfi uygulamalardan çok şer'l prensipierin ön plana alınması gerektiği görüşünü savun­duğu, döneminin siyasi -dini gelişmeleri karşısında sufılere karşı bir fikri yaklaşı ­

mı benimsediği. dini meselelerde Şafii mezhebinin yolunu takip ettiği, bununla beraber katı bir taassup içinde bulunma­yıp dini hoşgörü sahibi olduğu da belirti­lir. Manisa Kalesi.'nde bulunduğunu biz­zat belirttiği çoksayıda kitabı (Feridun Bey, ı , 373) Selim tarafından İstanbul'a getirtil miştir.

Eserleri. Osmanlı hanedam mensupları arasında şiir dışında telifatı bulunan belki de yegane şahıs olarak ayrı bir özelliğe sa­hip olan Korkut'un kaleme aldığı. tama­mı Arapça yazılmış eserleri daha çok dini il imler. ahlak ve nasihat türü kitaplardır. _1. Kitôb bi-]J.alli işkôli'l-efkôr ii ]J.illi em­vali'l-küffôr. Savaşta alınan esirler ve ga­nimetin pay edilmesi, cariyelerle nikah ko­nusu. onların satışı meselesi gibi husus­larda bazı fakihlerin görüşlerinden esin­lenerek derlenmiştir (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1142). 2. Vesiletü'l-a]J.bab 'alô vechi'l-icaz. Kahire'de tamamlanan eserde haccın faziletleri, hac yolu. anneye babaya itaat. oğul için iyilik dil em e. ah de vefa gibi ahlaki konular yer alır (Süleyma­niye Ktp., Ayasofya, nr. 3529). 3. Da've­tü 'n-nefsi'Hôli]J.a ile'l-a'mali'ş -şali]J.a

(Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. ı 763) . Kitabü lfarimi fi't-taşavvuf adıyla da bilinir. Müellif. saltanat davası gütmedi­ğini ifade ederek inzivaya çekildiği yıllar­da 1 SOB'de kaleme alıp babasına takdim ettiği bu eseri tefsir, hadis ve fıkha ait pek çok kitabı okuyarak meydana getir­diğini belirtir. Eserde ayrıca Arapça. Fars­ça. Türkçe şiiriere yer vermiş. ll. Murad'ın

tahtı terki ve yerine oğlunun geçmesi. Rodos'ta mahpus bulunan müslüman esirlerin kurtarı lmasının gerekliliği, Ke­mal Reis'in bunun için görevlendirildiği gibi bazı siyasi konular da işlenmiştir. Türkçe şiirler içinde kendisine ait olanları da vardır (vr. ı 78b-J80' ). Ayrıca Yunus Em­re'den de bazı şiirler dereetmiştir (vr. ı 85b- ı 86'). 4. Şer]J.u elfô?i'l-küfr (Süley­maniye Ktp., Ayasofya. nr. 2289). f:Iôfı?ü'l­insan 'an laf?i 'l-iman adıyla da anılan eser kelamla felsefi konulara ayrılmış olup müslüman ve mürtedin kim olduğu soru­suyla başlar. iman sahibi olma ve bunu dışa vurma. iman ve küfür. imanın beya­nı, imanı izale eden şeyler, irtidad ahka­mı gibi bölümleri içine alır.

Bu eserleri dışında Korkut'un devrin kaynaklarına göre bir de "mükemmel" di­vanı vardır. Günümüzde mevcut olan di­vanı daha çok ona ait manzumelerin Ali Emir! Efendi tarafından bir araya getiril­mesiyle ortaya çıkmıştır (Millet Ktp., nr. ı 040). Ayrıca "fetavadan" Korkudiye(Se­hl. s. ı 07; Keşfü'?-?Unün, ll , ı 228'de bu ifa­de Fetava-yı Korkudiyye şeklini almıştır) adlı bir eserin sahibi olduğu da belirtilir. Şerh-i Mevakıf-ı Cürcani'nin kenarına birçok konuda düştüğü notları ise bizzat gördüğünü Kınalızade ifade eder (Tez ki­re, ı. ı 09) . Nitekim Cürcanl'nin İbn Sina'ya ait el-Kaşidetü'l- 'ayniyyetü'r-ru]J.iyye adlı eserine yazdığı şerhin kenarına Ha­rimi mahlaslı biri tarafından bazı notlar düşüldüğü. yine aynı mahlasla bununla ilgili Cevab-ı SCıfi ez-beray-ı Sual-i He­kim ez-çi Sebeb-i Natıka Amede Est başlığı altında Türkçe şiirler kaleme alın­dığı dikkati çeker (N uruosmaniye Ktp ., nr. 4024, vr. 40b-54'). Burada Korkut adı geç­memekle birlikte Harimi m ahiasından yo­la çıkılarak bu çalışmalar Şehzade Kor­kut'a atfedilmiş. onun 1479'da ilkgenç­lik yıllarında bunlarla idlzetname aldı­ğı ileri sürülmüştür (Nabil ai-Tikriti, s. 674).

BİBLİYOGRAFYA :

TSMA, nr. E 657, 2597,4744, 545ı , 5464, 5587, 5679, 5882, 6356, 6357, 6420, 6577, 6684, 8339, 9659; BA, MAD, nr. ı7893, s. ı43, ı8ı, 391; Tursun Bey, Tarih-i Ebü 'l-Feth (n ş r.

Merto!Tulum). İstanbul ı977, s. ı89-190;İdris-i Bitlisi. Selim Şahname (tre. Hi ca bi Kırlangıç). Ankara 200 ı , s. 87, 96-98, 113; Şükri-i Bitlisi. Selimname (haz. Mustafa Argunşah). Kayseri 1997, s. 98-ı 03, ı19-123; İbn İyas. Beda'i'u 'z­zühO.r, IV, ı52 vd.; İbn Kemal. Tevar1h-i Al-i Osman, VIII. Defter, s. 52, 222, 233, 265-268; a.mlf .. a.e., VIII-IX. Defter (A. Uğur. The Reign of Sultan Selim l in the Lig ht of the Selimname Literature içinde). Berlin 1985, s. 35-36,42-43, 62-63, 67 , 75-77; Sehi, Tezkire (Kut). s. 106-

KORKUT CAMii

ı 08; Celalzade Mustafa Çelebi. Selimname (nşr. Ahmet Uğu r - Mustafa Çuhadar). Ankara 1990, s. 71 -72, 84, 93-94; Feridun Bey. Münşeat, I, 356-358, 373-374; Latifi. Tezkire, s. 65-67; Mecdi. Şekaik Tercümesi, I, 3ıO, 32ı , 323,472-473; 16. Asırda Yazılmış Grekçe Anonim Os­manll Tarihi (tre. Şerif Ba ştav). Ankara 1973, s. ı84, ı87, ı9ı-192;HocaSadeddin, Tacü't-teva­r1h , İ stanbul 1280, ll, ı96-ı99, 230-234; Kına lı ­zade, Tezkire, I, 109-112; Keşfü '?-?UnO.n, ll , ı228; Müstakimzade. Tuhfe, s. 368; Selahattin Tansel. Sultan ll. Bayezid'in Siyasi Hayatı, İs­tanbul ı966, s. 248-249, 252, 260-263; a.mlf .. Yavuz Sultan Selim, Ankara 1969, s. 13-16; V. L. Menage. "Edirneli Ruhi'ye Atfedilen Osmanlı Tarihinden İki Parça", ismail Hakkı Uzunçarşı/ı Armağanı, Ankara 1975, s. 3ı5-32ı; N. Vatin. L'ordre de Saint-Jean-de-Jarusalem, I'Empire ottoman et la Mediterranı~e orientale en tre les deux sieges de Rhodes (1480-1522), Paris ı994, s. 308-309; F. Kreutel. Haniwaldanus Ananimi'ne Göre Sultan Bayezid-i Veli: 1481-1512 (tre. Necdet Öztürk). İstanbul ı997, s. 46, 48, 66-68; Anonim Osmanlı Kroniği (haz. Nec­det Öztürk). İstanbul 2000, s. ı40, ı42-ı43; Na­bil al-Tikriti , "Şehzade Korkud 1 ca 1468-151 31", Pax Ottomana. Studies in Memoriam Prof Dr. Nejat Göyünç, Haarlem-Ankara 200ı, s. 659-674; Çağatay Uluçay. "Yavuz Sultan Selim Nasıl

Padişah Oldu" , TD, Vl/9 ( 1954). s. 58-61; VIII/ ıı-12 (1956) . s. ı85-19ı ; İsmail Hakkı Uzunçar­şılı. "!!.nci Bayezid' in Oğullanndan Sultan Korkut", TTK Belleten,XXX/ 120 ( 1966), s. 539-60ı ; Şehabeddin Tekindağ. "Korkud Çelebi ile ilgili iki Belge" , BTTD, Ill/ı7 ( 1969). s. 36-42; a.mlf .. "Bayezid'in Ölümü Meselesi", TD, sy. 24 ( 1970). s. 2-4, 8; Tayyib Gökbilgi n, "Korkud", iA , VI, 855-860; a.mlf .. "l5.orl5ud b. Bayezld", Ef2 (ing.). V, 269; Öztuna. BTMA, 1, 307, 458.

L

L

li] FERİDUN EMECEN

KORKUT ATA

(bk. DEDE KORKUT).

KORKUT CAMii

Antalya'da Bizans kilisesinden dönüştürüten cami.

_j

--,

_j

Kaleiçi'ndeki eski bir kiliseden Türk devrinde cami haline getirilmiştir. Harap olduktan sonra halk tarafından Kesik Mi­nare Camii denilen bu ma bed pek çok ya­yında Cumanun Camii olarak adlandırıl­mıştır. Bu da onun şehrin merkez camii durumunda olduğunu gösterir. Evliya Çelebi'nin yazdığına göre Şehzade Kor­kut'un Antalya'da bir camii olmakla bir­likte kiliseden çevrilen büyük cami H ün­kar Camii olarak tanınmaktadır. Bu bü­yük kilise gerçekten Şehzade Korkut'un vakfı olarak camiye dönüştürülmüşse bu onun Teke-ili valiliği sırasında yapılmış olmalıdır.

207

KORKUTCAMii

Caminin aslının Meryem'e sunulmuş bir Panaghia kilisesi olduğu kabul edil­

. mektedir. Binanın mimarisinde en az dört veya beş defa değişiklik yapıldığı görül­mektedir. Bazı kalıntılar, yapının erken hıristiyan çağında Roma devrinden kal­ma bir mabedin yakınında ve herhalde bir bazilika biçiminde inşa edildiğini gös­termektedir. Fakat sonraları orta kısmın­da taştan büyük payeler inşa edilmek su­retiyle kare bir kule şeklinde yükseltilmiş ,

bunun üstü bir kubbe ile örtülmüştür.

Bu hususta değişik görüşler ortaya atıl­masına rağmen ku b benin kagir mi yoksa ahşap bir çatı biçiminde mi olduğu bilin­mez. Ortaçağ'ın sonlarına doğru Kıbrıs Krallığı'nın başında olan ve hakimiyetle­rini Güney Anadolu'nun bir kısmında da sürdüren Latinler'in Antalya'yı işgalleri sırasında bir Katolik kilisesine dönüştü­rülmüş olduğu kaydedilmektedir. Türk idaresi sırasında Türkler tarafından cami olarak kullanıldığı süre boyunca ahşap bir çatı ile örtülüyken yanarak üstü açılmış olmalıdır.

Evliya Çelebi, 1671 'de yaptığı seyahatte uğramış olduğu Antalya'daki başlıca ca­mileri anlatırken Kaleiçi'nde Hünkar Ca­mii 'nin de adını verir. Onun Hünkar Ca­mii olarak adlandırdığı yapı burada söz konusu edilen cami olmalıdır. Aynı seyyah Şehzade Korkut'un başka bir cami vak­fetmiş olduğuna işaret ederse de bu hu­sus araştırılmalıdı r. XIX. yüzyı l içlerinde cami bir yangın geçirmiş ve bundan son­ra bir daha tamir edilmeyerek öylece bı­

rakılmıştır. Bu yüzyılın sonlarında ve XX. yüzyıl başlarında Antalya'da incelemeler yapan yabancı uzmanlar burayı terkedil­miş bir harabe halinde görmüşlerdir. Bu­gün hala aynı durumda olan yapının et­rafı bir duvarla çevrilerek koruma altına alınmıştır. 1960 yılına doğru batı tarafın­da ufak çapta bir restorasyon girişiminde bulunulmuşsa da çalışma sürdürülme­mişt i r. 1998'de tekrar bir restorasyon

208

Korkut camii­

Antalya

XX. yüzyı lın orta la rına doğru Korkut Camii'nin içini göste­ren bir fotoğraf (R. M. Riefstahl , Cerıubu Garbi Anado­lu 'da Türk Mimar isi (çev. Cezmi Tahir Berktin], istanbul

194 1, rs. 76)

projesi hazırlanmasına başlanmış, fakat bu defa da herhangi bir ilerleme görül­memiştir.

Üzerinde çeşitli dönemlerin izleri ko­layca farkedilen binanın pek çok yerinde taş örgülerin arasında İlkçağ'a ait devşir­me parçaların varlığı dikkati çeker. Yapı­daki basit bir taş mihrap kalıntısı ve batı cephesinde bir kapı ile üzerinde okunama­yacak derecede silik bir kitabe Türk devri­ne işaret eder. Basık yay kemer li kapının söveleri yekpare. kemer taşları geçmeli­dir. Yalnız güneybatı köşesinde yükselen taş minare petekten yukarısı eksik bir biçimde günümüze kadar gelebilmiştir.

. BİBLİYOGRAFYA :

Evliya Çelebi. Sey ahatname, IX, 288 ; K. Lanckoronski v.dğr., Stadte Pamphyliens und Pisidiens, Wien 1892, s. 22 , 23, 100, lll; H. Rott. Kleinasiatische Denkma/er aus Pisidien, Pamphylien, Kappadokien und Lykien, Leip­zig 1908, s. 32-44, rs . 1 0-18; Süleyman Fikri [Er· t en] , Antalya Livfıs ı Tarihi, istanbul 1338-40, s . 89; P. Verzone. "Le rovine delle Panaghia di Adalia ", Pepragmenon (A ctes) du cangres In­ternational des Etudes Byzantion, Atina 1954, 1, 500-509; Türkiye'de Vakıf Abide/er ue Eski Eser/er, Ankara 1972, 1, 535-538; Yüksel , Os­manlt Mi'mfırisi V, s . 58; M h. Ballance. "Cuma­nun Ca mii a t Anta lya- A Byzantine Church ", Papers of British School at Rom e, XXIII ( 195 5). s . 99-114; Berge Aran. "Antalya Cumanun Ca­mü", Anadolu Araştırmaları, lll , istanbul 1970, s. 60-81.

~ SEMAVİ E YiCE

KORO N

Yunanistan' da Mora yarımadasında ta rihi bir şehir.

L ~

İtalyanca'da Coron, Yunanca'da Korani adıyla anılır. Mora yarımadasının güney­batı uzantısının uç noktasında Kalarnata körfezine bakan mevkide yer alır. Burası önce Venedik, sonra da Osmanlı limanı ve müstahkem şehri olarak gelişme göster­miştir. Venedik hakimiyeti döneminde ya­kınındaki Moda n ile birlikte Venedik- Le­va nt arasındaki yolun ortasında , Venedik filosuna gözetierne noktası ve ikmal istas­yonu olarak hizmet veren ileri karakol du­rumundaydı. Osmanlı döneminde ise bir kadılık merkezi ve önemli bir askeri de­niz üssü özelliği taşıyordu.

Üçgen biçiminde olan tarihi Koron Ka­lesi, kayalık bir zemin üzerinde üç tarafın­dan basamak şeklindeki sarp kayalıklarla korunan bir mevkide inşa edilmiştir. Pi­ramit şeklindeki bu oluşumun tepe nok­tasına ana karaya bakan tarafından dar bir kara köprüsüyle bağlanılır. Burada ka­lenin en müstahkem yeri olan iç kalesi bu­lunur. Dış kısımda , bugün artık hemen hemen tamamen ıssız durumda olan ka­lenin kuzeyinde, Osmanlı dönemindeki varoşun devamı olan ve XIX. yüzyıldaki görünüşünü önemli ölçüde muhafaza eden modern şehiryer alır (l 990'daki nü­

fusu 3000). Venedik ve erken Osmanlı dö­neminin varoşu Livadia da kalenin aşağı­sında denize doğru uzanan kayalık bir arazide yer almaktaydı .

Koron Bizans'ın orta dönemlerinde, or­tadan kalkmış olan antik Asine şehrinin bulunduğu yerde kurulmuştur. Buraya yerleşenler, şimdiki mevkiinin 1 o km. ku­zeyindeki harap olan antik Korani şehrin­den gelmiş ve yeniden ihya ettikleri Asi­ne'ye kendi şehirlerinin ismini vermişler­dir. Koron, Haçlı seferleri sırasında Ville­hardoin kumandasındaki kuwetler tara­fından 1205'te Bizanslılar'dan alındı. An­cak 1206'da Venedik'e bırakıldı. Venedik­liler, bu tarihten itibaren 1500 yılına ka­dar burayı ellerinde tuttular. Osmanlılar ilk olarak 826'da (1423) kısa bir süre için kaleyi zaptedip yağmaladılar. ll. Mehmed 864'te (1460) Mora'yı Bizanslılar'dan al­dığı sırada Koron, Modon ve Navarin'e Ve" nedikliler'e ait olması dolayısıyla dokun­madı. 1499-1503 yıllarındaki Osmanlı -Ve­nedik savaşı esnasında Muharrem 906'­da (Ağustos 1500) ll. Bayezid kumanda­sındaki Osmanlı ordusu kuşatma altına aldığı Modon Kalesi'ni fethedip kale mu-