9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
-
Upload
nusretcolo -
Category
Documents
-
view
343 -
download
7
Transcript of 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
1/310
T.C.MARMARA ÜNİVERSİTESİ
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ
TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIYENİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI
9 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİ ( 977-978 / 1569-1570 )
< ÖZET VE TRANSKRİPSİYON >
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Orhan PAŞAZADE
İSTANBUL 2006
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
2/310
T.C.MARMARA ÜNİVERSİTESİ
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ
TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALI
YENİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI
9 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİ ( 977-978 / 1569-1570 )
< ÖZET VE TRANSKRİPSİYON >
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Orhan PAŞAZADE
Danışman
Prof. Dr. Mücteba İLGÜREL
İSTANBUL 2006
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
3/310
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
4/310
I
İÇİNDEKİLER
ÖZET.............................................................................................................. II
SUMMARY................................................................................................... III
ÖNSÖZ........................................................................................................... IV
MÜHİMME DEFTERLERİNE GENEL BİR BAKIŞ …….......................... VI
A. FERMÂN.................................................................................................. VII
B. MÜHİMME DEFTERLERİNİN YAZILDIĞI BEYLİKÇİ KALEMİ ... XIV
C. MÜHİMME DEFTERLERİNDEKİ MUAMELE KAYITLARI........... XVI
D. MÜHİMME DEFTERLERİ ÜZERİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR . XXI
E. 9 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİ............................................... XXI
F. HÜKÜMLERİN TASNİFİ ..................................................................... XXII
G. HÜKÜM ÖZETLERİ…………...……………………............…......… XIX
DEFTERİN TRANSKRİPSİYONU......................................................... 1-129
DİZİN ...……..…………………………………………...……………130 - 140
BİBLİYOGRAFYA........................................................................................141
ÖZGEÇMİŞ.................................................................................................... 142
EKLER...................................................................................................... 143
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
5/310
II
ÖZET
Divân-ı Hümâyûn Osmanlı Devleti merkez teşkilatının en mühim müessesesi
idi ve devletin siyasî, askerî, malî işleriyle meşgul olur, her türlü dava ve şikâyetlere
bakardı. Divân-ı Hümâyûn'da alınan kararlar, ferman, berat ve hükümlerin nakil kısmı
Divân-ı Hümâyûn sicilleri olarak da bilinen mühimme defterlerine kaydedilirdi.
Özellikle padişaha ait belgelerden birisi olan "ferman" sefer açılması, asker sevki, vergi,
vs. devlet işlerine dair, doğrudan doğruya Divân-ı Hümâyûn'un kararı ve padişahın emri
üzerine hazırlanıp ilgili şahıslara gönderilirdi. Konumuz olan mühimme defterleri
Divân-ı Hümâyûn kalemlerinden Beylikçi veya Divân Kalemi diye adlandırılan kalem
dairesinde "mühimmenüvisân" denilen kâtipler tarafından kaleme alınır ve hıfzedilirdi.
Kaleme alınan bu mühimme defterlerindeki hükümlerin üstlerinde, hükümlerin nasıl
meydana geldiği, ne gibi muamele gördüğü veya cevabın mahiyeti ile ilgili olan ve
zamanla, belki de Reisü'l-küttab'ın yönlendirmesine göre değişiklik gösteren çeşitli
kayıtlar mevcuttur. Bu kayıtlar Osmanlı bürokrasisi bakımından olduğu kadar
diplomatiği açısından da ehemmiyet arz etmektedir.
Tarih araştırmacıları çin hazırladığımız, 1569-1570 yıllarına ait olan 9
Numaralı Mühimme Defteri de yukarıda belirttiğimiz özelliklere sahip olup, devrinin
siyasî, askerî, malî, içtimaî vs. hadiseleri hakkında birçok malumatı ihtiva etmektedir.
Defterimiz II. Selim devrine aittir. Bu yıllar bir yandan yükseliş devrinin devam ettiği,
Akdeniz’de hakimiyetin devamı için yapılan mücadelelerin sürdüğü, batı Anadolu’nun
ve Çanakkale Boğazı’nın emniyeti düşünülerek Malta, Sakız gibi bazı adaların
fethedildiği, Kıbrıs’ın fethi için kuşatmaların ve hazırlıkların devam ettiği yıllardır.
Diğer yandan da Yemen isyanlarının başgösterdiği, devletin içinde birtakım eşkıyanın
bozgunculuk faaliyetlerinde bulunduğu bir dönemdir.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
6/310
III
SUMMARY
Divân-ı Hümâyûn which is the most important body of the central organization
of Ottoman Empire, was involved in political, military and financial affairs of the state.
And take care of any actions and complaints therewith. The decrees resolved with The
Royal state council Divân-ı Hümâyûn, the royal orders ferman, royal warrant and
provisions were recorded with the ledger books called mühimme which was also known
as the registration of The Royal state council Divân-ı Hümâyûn. Particulary the royal
orders ferman, which was one of the exclusive documents of the sultans, used to beissued based on the direct resolutions of The Royal state council Divân-ı Hümâyûn, or
otherwise the sultan's himself. For the matters particularly related to the major state
affairs such as; declaration of wars, mobilization, taxes ete, and relayed to the
authorities concerned accordingly. The ledger books, which constitute the subject
matters of this study, were used to be written and kept by the royal clerks called
mühimmenüvisân who as a matter of fact were employed in the royal clerk's office
Beylikçi (chancery office) or Divân Kalemi (the office of Secretary of State Council).Over the provisions included in these ledger books called mühimme are various notes
showing many changes either related to the time, or the answer backs and how it was
treated by the office and the process of the provision itself, probably including the
direction of the Reisü'l-küttab (Minister of foreign Affairs). Such notes and records are
important in terms of Ottoman Bureaucracy and diplomacy.
Mühimme Defteri numbered as 9th which belonged to the years 1569 / 1570,
that we have prepared for history researches have the characteriestres that we have
mantioned above. Besides it also involves too much information of politics, military,
financial, social, etc. events in this period. This defter include the period of Selim II.
Those years were the years in whieh the development period was continuing, the
struggles were prograssing in order to keep the saverinity in Mediterranien the conquest
of the islands Malta and Sakız for the safety of Western part of Anatolia and the
Bosphorus of Çanakkale. On the oher hand it was a period when the rebellions had
started in Yemen. Bandits had started also such kind of illegal as well.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
7/310
IV
ÖNSÖZ
Osmanlı Devleti, bu günün müessese anlayışının oluşmasına yüzyıllar
öncesinden öncülük etmiş, kuruluş yıllarından itibaren milyonlarca arşiv belgesini
muhafaza ederek devlet geleneğinde devamlılığı sağlamış ve sistemini yüzyıllarca
işletebilmiştir. Ortadoğu, Yakındoğu, Balkan ve Akdeniz ülkeleri içerisinde kudretli ve
kuvvetli devlet olabilme vasfını uzun süre devam ettiren Osmanlı Devleti'nde arşiv fikri
çok eskilere kadar uzanmaktadır. Bu bakımdan bütün Ortadoğu ve Yakındoğu ülkeleri
içerisinde Osmanlı arşivleri, idarî müessese kayıtlarının devlet eliyle tesbit edilip
düzenlendiği ve günümüze kadar muhafaza edildiği örnek kuruluşlardır.
Türkiye, bir tarih araştırıcısı açısından, sahip olduğu kütüphaneler, müzeler ve
arşivleri itibariyle zengin bir potansiyele ve müstesna bir yere sahiptir. Osmanlı
dönemi arşiv malzemesine ilaveten, Millî Mücadele, onu takip eden dönem ve
Cumhuriyet'in ilanından bugüne kadar teşekkül eden arşiv malzemeleri devletimizin
sahip olduğu zenginlikler arasındadır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, ayrıca, geçen
yüzyılda Osmanlı eyaletleri olan Ortadoğu, Yakındoğu, Balkan ve Kuzey Afrika
ülkelerinin milli tarihlerine dair kaynakları da bünyesinde barındırmaktadır. Bu sebeple
bahsettiğimiz bölgelerden birçok tarih araştırıcısı da Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde
çalışmaktadır.
Yurt içinde ve yurt dışında ortaya çıkan meselelerin hallinde, arşivlerden
faydalanma yoluna gidildiği, bunların objektif bir kaynak olarak değerlendirildiği
bilinmektedir. Önemli belgelerin yayınlandığı günümüzde yüksek lisans, lisans
öğrencilerinin, hatta bu konuya ilgi duyan araştırıcıların da bu tür çalışmalara iştirak
etmeleri gerekmektedir. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nün, sahip olduğu
malzemeyi modern bir anlayışla muhafaza ve tasniften başka tanıtımını ve yayınını da
başarıyla yapmaktadır. Bu cümleden olarak üniversitelerde yapılan bilimsel çaılışmalar
bu faaliyetlere katkıda bulunmaktadır.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
8/310
V
Arşivlerden doğrudan istifade etmek araştırıcılar için her zaman
mümkünse de, pratikte bu kolay olmamaktadır. Bu yüzden defter ve belge neşirleri
araştırıcılar için önemli bir gelişmedir. Son zamanlarda bazı önemli ve umumi
mahiyetteki defter serilerinin tıpkı basımlarıyla beraber neşredilmesi faaliyetlerinde
hızlanma görülmektedir.Osmanlı dönemine ait Tahrir Defteri, Şer’iyye Sicili ve
Mühimme Defteri gibi önemli defterlerin yayımlanması bilhassa İstanbul ve Ankara
gibi arşivlerin bulunduğu merkezlerden uzakta, taşrada ikamet eden araştırıcılar için
bulunmaz bir fırsat teşkil etmektedir. Çünkü ülkemizde araştırıcının temel problemi
bilgiye ulaşmaktır. Muayyen merkezlerde arşiv ve kütüphanelerdeki çalışma
mevzuatının olumsuzlukları da eklenirse defter yayımlamanın önemi daha iyi anlaşılır.
Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı,Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlamış
olduğum 9 Numaralı Mühimme Defteri’ne ait özet, transkripsiyon ve dizin
incelendiğinde, Osmanlı idaresinde karar organı olan Divân-ı Hümayûn'a ait fermân
suretlerini ihtiva ettiği için, dönemin siyasî, idarî ve kültürel olaylarına ışık tutacağı,
kültür ve medeniyet tarihimize ait yorumlara açıklık getireceği farkedilecektir.
Yüksek Lisans Tezi olarak hazırladığım 9 numaralı, H. 977-978 / M.
1569-1570 tarihli Mühimme Defterinden istifade edilmesini, bu sayede bilim, kültür ve
medeniyet tarihimizin zenginliğinin ortaya çıkarılması için katkıda bulunmasını dilerim.
Diğer taraftan ilk defa yaptığım böyle bir çalışmadan dolayı eksik ve kusurlarının
mazur görülmesini ümit ediyorum. Bu tezi hazırlarken yardımlarını esirgemeyen hocam
Prof. Dr. Mücteba İLGÜREL’e, Prof. Dr. Saim Savaş’a, Yrd. Doç. Dr. Recep
Ahıskalı’ya ve Dr. Fehmi YILMAZ’a şükranlarımı sunuyorum.
Orhan PAŞAZADE
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
9/310
VI
MÜHİMME DEFTERLERİNE GENEL BİR BAKIŞ
Osmanlı Devleti merkez teşkilatının en mühim kuruluşu, siyasi, askeri, mali
işlerle meşgul olan, her türlü dava ve şikayetlere bakan bir bakıma bugünkü "Bakanlar
Kurulu" vazifelerini icra eden Divân-ı Hümâyûn'dur. Eski Türk devlet an'anesinde basit
şekillerde görülen divân sistemi, bilhassa İslam devletlerinde oldukça gelişmiş ve bu
sistem teşkilatının ana yapısını kendisinden önceki Türk ve İslam devletlerinden tevarüs
eden Osmanlılar'a muhtemelen Anadolu Selçukluları'ndan geçmiştir. Osmanlı
Devleti'nin hızla büyümesine paralel olarak devletin idari yapısı şekillenmeye başlamış,dolayısıyla II.Murad ve özellikle Fatih Sultan Mehmed zamanında divân sistemi,
teşrifat kaidelerinin tesbitiyle müesseseleşmiş ve XVI. asırdan itibaren de bilinen klasik
yapısına kavuşmuştur. Divân-ı Hümâyûn'un çalışma tarzı ve fonksiyonunu
aydınlatmaya yardımcı olan en önemli kaynaklar mühimme defterleridir. 1
Mühimme defterleri Divân-ı Hümâyûn sicilleri olarak da bilinir. Sadaretdairesinde tutulan defterlerden bir kısmı hakkında kullanılan bir tabirdir. Osmanlı
Devleti'nin merkezi karargahı olan Divân-ı Hümâyûn’un muntazaman akdedildiği
zamanlarda her divan toplantısında muntazaman akdedilen siyâsî ictimâî, mâlî, örfî,
idârî kayıtların kaydını ihtivâ eden defterlere mühimme defterleri denirdi.2
Çıkarılan her fermân ve beratın özeti ilgili olduğu Divân-ı Hümâyûn defterinekaydedilirdi. Kararlarla ilgili belgelerin birer örneği tarih sırasına göre bu defterlere
aynen kaydedilirdi. 1649’ dan sonra fermân ve hüküm konusu olmayan ama divânda
neticelendirilen diğer işlemler için şikâyet, ruûs, tahvîl ve nâme defterleri gibi aynı
kayıt defterleri tutulmaya başlandı.
1 İsmet Miroğlu, “ Mühimme Defterleri”,Tarih ve Medeniyet Dergisi, s :12, İstanbul 1993,
2 İsmail Hakkı Uzunçarşılı,Osmanlı Merkez ve Bahriye Te şkilatı, İstanbul 1988, s. 79
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
10/310
VII
Mühimme defterleri, fermân ve kararların özüne göre dört kısımda
incelenmektedir:
1. Divân kararlarının sırasıyla yazıldığı asıl mühimme defterleri.
2. Gizli tutulmasında fayda mülahaza edilen karar ve fermânların yazıldığı
mühimme-i mektûm defterleri.
3. Muharebe zamanlarında lazım olan bütün defterler, Sadrazam ve Serdar-ı
ekrem ile beraber sefere gönderildiğinden seferdeki müzakerelere ait tutulan ordumühimmeleri.
4. Rikâb-ı hümâyûn kaymakamının riyaseti altında toplanan divân ve
meclisteki müzakereye dair tutulan rikâb mühimmeleri. 2
Günümüzde Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı Osmanlı
Arşivi Dairesi Başkanlığı'nda bulunan mühimme defterlerinin sayısı 263'tür.
Mühimme defterlerinin herbir hükmü yukarıda işaret edildiği gibi çıkarılan her
bir fermân, berat ve kararın özeti idi. Her bir hüküm bu belgelerin yazılma sebebinin
izah edildiği nakil kısmını ihtiva ederdi. 3
A. FERMÂN
Divân-ı Hümâyûn veya Paşa Kapısı'ndaki divânlarda alınan kararlara uygun
olarak yazılan ve tuğra bulunan padişah emirlerine verilen addır. Fermân kelimesi tek
başına değil, padişaha ait olduğunu ifade eden "fermân-ı âlişân, fermân-ı şerîf, emr-i
padişahî, hükm-i şerîf, cihan muta" şeklinde terkipler halinde kullanılmıştır.
2
M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlü ğ ü , c.II, İstanbul 1993, s. 695.3 Ana Britannica, Hürriyet Ofset ve Matbaacılık, c. XXIII, İstanbul 1994, s. 246.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
11/310
VIII
1. RÜKÜN, ŞART VE BÖLÜMLERİ:
Öğretici mahiyetteki münşeat mecmualarında fermânın altı rükün ve beş şartı
olduğuna işaret edilmektedir.
Rükünleri:
a) Fermân kelimesinin kullanılması,
b) Gönderilenin isminin kendine layık duâ ve sena ile birlikte yazılması,
c) Fermânın gönderilmesine sebep olan olayın belirtilmesi,
d) Gönderilenin muradının emr edilmesi,
e) Muradın açıklanması
f) Gerekenin tamamlanmasına duâ ile nihayet verme;
Şartları:
a) Tuğra
b) Padişaha yakışan ifade
c) Gönderilenin rütbesine riayet
d) Gönderilenin isminin yazılmasından önce "düstûr-ı mükerrem"gibi senada;
isminden sonra "zîde kadruhû" gibi mevkiine uygun bir duâda bulunulması.
e) Fermânın ısdar sebebinin belirtilmesi.
Bölümleri:
a) Davet: Bu rükün yalnız fermân değil, diğer bütün belgelerin de başında yer
alır. Ancak bu rükün fermânda son derece sade olup, sadece "hüve" veya "hû" şeklinde
Allâhu Te‘âlâ'nın adının zikredilmesi şeklindedir.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
12/310
IX
b) Tuğra: Fermânlarda padişah emri olduğunu tastik makamında tuğra
bulunmaktadır.
c) Elkab: Fermân metinleri "mürselün-ileyh" denilen fermânın muhatabı olan
şahsın elkabı ile başlar. Osmanlı diplomatiğinde, Osmanlı erkânına olsun, yabancı
hükümdar veya devlet adamlarına olsun yazılacak yazılarda kullanılacak elkab ayrı ayrı
tesbit edilmiştir. Mesela sadrazam elkabı Fatih Kanunnamesi'nde şöyle
gösterilmektedir: "Düstûr-ı ekrem, mü şîr-i efham, nizâmü'l-ümem, enisü'd-devleti'l-
kahire, celîsü saltanatı'z-zâhire, müdebbir-i umûri'l-cumhûr bi'r-re'yi's-sâib,
mütemmim-i mehammi'l-enâm bil-fikri's-sâkıb, müessis-i cenâbi'd-devleti ve'l-ikbâl,
muhassıs-ı erkâni's-saltanatı ve'l –iclâl, el mahfûfu bi-sunûfi'l-avâtıfı'l-a‘la vezîr-i
âzam....pa şa".
d) Duâ: Elkabdan sonra mutlaka duâ rüknü yer alır. Bu da elkabda olduğu
gibi fermânın yazıldığı şahsın mevkiine göre olurdu. Her vazifeli için kullanılacak duâ
da tesbit edilmişti. Meselâ sadrâzam için: "Edâma'llâhü te‘âlâ iclâlehû" idi.
e) Nakil: Duâdan sonraki rükün, fermânın yazılma sebebinin izahıdır ki buna
nakil / iblağ denir. Ancak nakilden önce, duâ ile nakil kısmını bağlayıcı mahiyette olan
"tevkî‘-i refî‘-i hümâyûn vasıl olacak ma‘lum ola ki" ibaresi yer alır. Bundan sonra
konuya geçilir. Nakil kısmı konunun önemine yahut nakledilen olayın mahiyetine göre
kısa veya uzun olur. Bazen bir cümle ile özetlenebildiği halde bazen fermânın büyük bir
kısmı nakil rüknüne ayrılır. Eğer fermân devlet işleri ile alakalı re’sen verilmişse hemen
gönderilme sebebine geçilip izah edilir.
Nakledilen olayın yeni cereyan etmiş olması halinde "hâliyâ" yahut "şimdikihalde" ibareleri kullanılır. Fermânın yazılmasına sebep olan şey daha önce cereyan
etmiş bir olayın anlatılmasını gerektiriyorsa "bundan akdem" veya "bundan evvel"
ifadelerinden biri tercih edilir.
Fermânların çok büyük bir ekseriyetinde bazen daha fazla olmak üzere
"fermân" kelimesinin kullanıldığına da sıkça rastlanır.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
13/310
X
Fermânlarda kullanılan işaret zamirlerine de temas etmek gerekmektedir.
Nakil kısmına girişte kullanılan hitap tarzı "sen" dir. Fiillerin bitiş şekli ise çok kere
"sin" veya "siz" eklerinden hangisi ile bittiği anlaşılacak şekilde yazılmadığındanfermânın tek kişiye hitap etmesi daima "sen" zamirinin kullanıldığı söylenebilir.
f) Emir: Fermânın yazılmasına sebep olan olay özetlendikten sonra bu
konuda verilen emre geçilir. Bu rükün genelde iki kısımdan ibarettir. Birinci kısım çok
kere "imdi vech-i meşrûh üzre amel olunmak babında" ibaresiyle başlayıp "fermân-ı
âlişânım sâdır olmuşdur" ibaresiyle son bulur. Padişahın nakil kısmında anlatılan şey
hakkında tutumu burada belirtilir. Neyin doğru ve gerekli olduğu eskiden beri var olan
tatbikattan ve eğer gerekiyorsa böyle bir durumda verilecek cezadan bahsedilir. Bazen
sadece fermânın muhatabı tarafından gönderilmiş olan bilgi burada belirtildiği gibi aynı
zamanda daha önce fermânın muhatabı tarafından yapılan açıklamanın öğrenildiği de
belirtilir. Nadiren ise fermânın muhatabının hareketinden dolayı takdir sözlerine yer
verilir. Mamafih birçok fermânın bu kısmında, padişahın kararı muayyen bir şahsı hedef
almamak üzere kısa bir emir şeklinde yer alır. Emrin bu ilk kısmı, çok seyrek olarak da
"...'e icâzet-i şerîfim olmuşdur" yahut " ...'e rızây-ı şerîfim yokdur" şeklinde son bulur.
Bu ilk kısım "buyurdum ki" ifadesi ile başlayan emrin ikinci kısmına esas teşkil eder.
XV. ve XVI. asırlardaki fermânlarda "buyurdum ki" yi takiben "hükm-i şerîfim
vardukda" ifadesi kesintisiz olarak devam eder. Bazı fermânlarda "buyurdum ki" den
sonra hemen "sadır olan fermân-ı şerîfim mûcibince" denilerek emre geçilir.
Fermânların bir kısmında "buyurdum ki" ile "vardukda / vusul buldukda" arasında bir
açıklık bırakılmıştır.
Emir / Hüküm'ün ikinci kısmında belli bir şahıs yahut şahıslar muhatab alınır.
Padişahın, nasıl yerine getirileceği veya tatbikatta nelerin yapılmaması gerektiği
hususundaki "bir ân ve bir sa‘ât te’hîr ü terâhî etmeyip, varup Diyârbekr Eyâleti'ne
mutasarrıf olup, muaccelen adamın gönderip berâtın ihrâc ile mukayyed olasın" v.b.
şekillerde başlayıp devam eden emirleri burada belirtilir; fakat esasda emir / hüküm
rüknünün birinci kısmında bildirilenlere pek fazla bir şey katılmaz.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
14/310
XI
g) Tekid / Tehdid: Bazı fermânlarda emir rüknünü takiben sadece "şöyle
bilesiz, alâmet-i şerîfe îtimâd kılasız" formülü yer alır ki daha başka bir tekid veya
tehdid bulunmayan belgelerde bu ibare tekid rüknü olarak kabul edilmektedir.
Bazı fermânlarda emrin yerine getirilmemesi halinde ne gibi bir cezaya
çarptırılacağına da işaret olunmaktadır. "Özrü bahâne asla makbûl ve mesmû‘ olmayup
müstehıkkı itâb-ı azîm vakı‘ olursuz, bilmiş olasız. Ona göre ihtiyât u ihtirâz edüp...dahl
u taaruz olunmakdan ziyâde hazer eyleyesiz" gibi.
Emir rüknü içinde tehdide yer verilen fermânlara da rastlanmaktadır. Nitekim,
kaptan paşaya gönderilen bir fermânda emir rüknünün "imdi" ve "vusul buldukda" ile
başlayan kısımları için de iki defa "başın sana gerek ise" şeklinde tehdide
rastlanmaktadır.
Fermânlarda bu rükünde tehditten daha ileri gidilerek "bu hükmü duymayanları
yer ve gök kabul etmesin" şeklinde lanete yer verildiği de görülür.
h) Tarih: Fermânlarda tekid / tehdid rüknünden sonra tarih bulunur. Tarihlerin
başında genelde "tahriren fî" bazen de "hurîre fî" ibaresi yer alır. Tarih daima yazıyla,
gün, ay, yıl sırasına göre ve arapça olarak atılır.
i) Mahall-i Tahrir: Fermânların son rüknü, mahall-i tahrir denilen fermânın
nerede yazıldığını gösteren kısımdır. Bu rükün sol alt köşede yer alır. Fermân İstanbul
ve Edirne gibi padişahın devamlı ikamet yerlerinden birinde yazılmışsa şehir isminin
başına "Be-makāmı Kostantiniyye el-mahrûsa" gibi formüller kullanılırdı.
Sefer sırasında konaklanılan yerlerde yazılanlarda yer adının başına "Be-yurd-ı
Sahrâ-yı Sivas" şeklinde terkipler yazılırdı. Geçici ikamet yer adlarının sonuna herhangi
bir sıfat eklenmezdi.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
15/310
XII
2. YAZILIŞ SEBEB VE ŞEKİLLERİ İLE MENŞE'LERİ
Yazılış Sebebleri:
a) İlk Yazılış: Re'sen ilk yazılış: Sefer açılması, asker sevki, vergi vs. devlet
işlerine dair fermânlar, doğrudan doğruya Divân-ı Hümâyûn'un kararı ve padişahın emri
üzerine hazırlanıp ilgili şahıslara gönderilirdi.
Müracaat üzerine ilk yazılış: Fermânların büyük bir kısmı ise beylerbeyi,
sancakbeyi, kadı, v.s. bir vazifelinin mektup veya arzı yahut halktan birinin arzuhaliüzerine konunun divânda görüşülüp bir karara bağlanması sonunda hazırlanırdı.
b) Hazırlanış Safhaları: Herhangi bir mesele divâna gelir, burada görüşülür,
gerek duyulanlar padişaha arz edilirdi. Fermân, padişahın, telhisin üzerine kendi hattı ile
yazdığı emir gereğince kaleme alınırdı. Fermânın müsvettesi hazırlanırdı. (Mesela arazi
meseleleriyle alakalı fermânın müsvettelerini nişancı hazırlardı). Arzın üzerine sadece
"buyruldu " konur, bazen da izah ilavesi yapılır, fermân müsvettesi buyruldudaki
talimata göre hazırlanırdı. İtinalı olması gereken fermânı reisü'l-küttap; diğerlerini de
katipler hazırlardı. Katiplerin hazırladıkları müsvetteler reisü'l-küttapın bazen de
nişancının kontrolünden geçerdi. Bundan sonra fermânın temizi yazılır, tuğrası çekilirdi.
Tuğrayı bazen nişancı bazen de vezirler çekerdi. Tuğralı, hazır kağıda yazıldığı da
olurdu. (Padişah İstanbul'dan ayrılırken muhafıza tuğralı kağıtlar bırakırdı).
c) Tekid ve Tecdid: Tekid evvelce yazılanı tekrarlamak demektir. Normal
olarak adına fermân yazılan vazifelinin emredileni hususi suretle yerine getirmekleberaber bu mekanizmanın her zaman istenilen şekilde işlemediği gerek müstakil fermân
metinlerinden gerekse mühimme defterlerindeki kayıtlardan anlamaktayız.Gerçekten
vazifelilerin bazen ihmalleri bazen de kendilerini aşan sebepler dolayısıyla fermânların
tekidine ihtiyaç duyulduğu haller az değildir. İsti‘cal emirlerinde tekid fermânları
grubunda yer alırlar. Yeni bir fermânla tekidine ihtiyaç duyulan meselelerde fermânın
muhatabı olan vazifelinin az veya çok ihmal ve becerisizliği mevzu bahis olduğundan
bu tür fermânlar mutlaka bir tehdid rüknü ihtiva ederlerdi.(Tekid ).
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
16/310
XIII
Yeni bir padişah tahta çıktığı zaman selefi zamanında verilmiş olan emirlerin
yürürlükte olduğunu göstermek üzere yeni padişahın tuğrasını taşıyan fermânlar
gönderilirdi.(Tecdid).
Yazıldığı Makamlara Göre Fermânlar:
Fermânlar Kanunnamesi'nde "tuğrây-ı şerîf ile ahkâm buyurulma" nın üç
makamda bulunanlarca gerçekleştirilebileceğine işaret edilmiştir. Mülki işlere ait
olanlar sadrazam buyruldusu, mali işlerle ilgili olanlar defterdar buyruldusu, şer-i şerif
üzerine gönderilen davalar sonunda kaleme alınan fermânlar ise kadıasker buyruldusu
ile yazılacaklar.
a) Divân'dan yazılan fermânlar: Sadrazam ve kadıasker buyurdularıyla yazılan
fermânlar Divân-ı Hümâyûn kalemlerinde hazırlanırdı.Fermânların bir kısmında sadece
"fermân" ve "emir" tabirleri geçtiği halde bir kısmında bunlara bir de "hükm" ilave
edilmiştir. Vezirlik, beylerbeyilik gibi memuriyet tevcihi, ilgili şahsa hem hatt-ı
hümâyûn, hem de fermân gönderilerek bildirilirdi.
Divân'dan herhangi bir şahsın müracaatı, yahut şikayeti üzerine gönderilen
fermânlarda ise "emir" ve "fermân" ile "hüküm" de kullanılmıştır.
Divân'dan verilen fermânların tarihleri, fermânın yazıldığı kalemle, satır
değiştirmeden, ara vermeden yazılırdı. Ayların günleri ekseriya tam tarih olarak değil,
evâil, evâsit, evâhir olarak atılmışlardı.
b) Maliyeden yazılan fermânlar: Defterdar buyruldusu ile maliye kalemlerinde
hazırlanan fermânlarda da "fermân", "emir" tabirleri bir aradadır. Maliye fermânlarında
kesin tarih atılır ve bu iş ayrı bir kalemde, maliyenin tarihçi kaleminde yapılırdı.Daha
ince uçlu bir kalemle tarih atılırdı. Bu fermânlardaki tarih ekseriya, "itimâd kılasız" dan
sonra bir ara verilerek yazılırdı. Tahrir mahallinin yazılmasında da tarihin atıldığı kalem
kullanılırdı. Divânda yazılan yazılardan farklı olarak bu fermânlarda ilk devirlerden
itibaren "defterdar" imzası bulunurdu.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
17/310
XIV
c) Sahte Fermânlar: Timar tasarrufu, müteferrikalık, esnaf şeyhliği gibi
mevzularda ya böyle bir şeyi tasarruf etmediği halde tasarruf edermiş gibi gösteren,
yahutda aslından tecdidi fermân gerektiğinden harcını vermeden yenisini alabilmek içinsahte fermânlar düzenleyenlere raslanmaktadır.
Sahte fermân düzenleyenlere verilen cezalar: Evamir-i mühimme ile ilgili sahte
fermân yazılması ağır cezalar gerektirirdi. Suça iştirak derecesine göre: İdam, kürek
cezaları, yazanın bir elinin kesilmesi, vb.cezalar uygulanırdı. Lakin husûsât-ı âdiyye
denilen ikinci, üçüncü derece şahısları ilgilendiren konularda büyük cezalar verilmekten
kaçınılmış, hatta hafifletici sebebler aranmıştır denilebilir. 4
B. MÜHİMME DEFTERLERİNİN YAZILDIĞI
BEYLİKÇİ (DÎVÂN) KALEMİ
Divân-ı Hümâyûn kaleminin şubeleri, Bâb-ı Âlî'nin iyice teşekkülünden yani
Paşa Kapısı veye Bâb-ı Âsafî denilen sadrazam dairesinin bütün devlet işlerini üzerine
alıp, merci olmasından evvel, beylik (divân), tahvil (kese veya nişan), ruûs ve daha
sonra ilave edilen amedî kalemi olmak üzere dört kısımdı. Her bir kısmın amirine
kesedar denilirdi. Beylikçi kesedarı Divân-ı Hümâyûn mühimme kaleminin amiri idi. 5
Beylikçi veya Divân Kalemi:
Buraya beylik denilmesinin sebebi, bu kalem heyetinden bir kısmının
beylikçiliğe ait muamelata bakmasından dolayıdır. Divân işleri, Divân-ı Hümâyûn'da
görülmeyip, Paşa Kapısı'na nakledildikten sonra beylikçiliğin ehemmiyeti artmıştır.
4
Mübahat Kütükoğlu, Osmanlı Belgelerinin Dili, İstanbul 1994, s. 99-124.5 Başbakanlık Osmanlı Arşivi Yayınları, 3 Numaralı Mühimme Defteri,Önsöz, İ stanbul 1992.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
18/310
XV
Divân-ı Hümâyûn kalemi büyük divânın kararlarını tutan ve divânda müzakere
edilen evrakı icabeden mahalle havale eden mühimme denilen divân müzakere ve
kararlarını müsvedde etme (tesvid) ve temize çekme (tebyiz) ile tali işler hariç olarakemir ve hüküm suretlerini yazan bir daire idi. Divân-ı Hümâyûn mühimmelerini
yazanlara mühimmenüvisân (yani mühimme defterlerini yazanlar) denilirdi. Bu dairede
sonradan diğer divân daireleri gibi Bâb-ı Âlî'ye nakledilmişti.
Merkez kalem teşkilâtına dair tertip edilen bir hülasada gerek mühimmeye dair
ve gerek müracaat dolayısıyla bir işe müteallik emir ve kararların Devlet-i Aliyye ile
sair devletler arasında akdedilen müsalehaname ve sair şart ve akidlerin,
kanunnamelerin hep bu Divân-ı Hümâyûn veya beylikçi kaleminde kayıtlı olduğu
görülüyor. Ahidnameler ile dahili idareye dair eski ve yeni nizamlar ve imtiyazlar ve
bazı maddelere dair sadır olan fermânlarla resmi emirler, hatt-ı hümâyûn ve name-i
hümâyûnlar, iktiza eden çeşitli emirler bu divân kaleminde yazılır ve hıfzedilirdi.
Divân-ı Hümâyûn kalemine havale edilen evrak üzerine bu kalemden yazılan
varakalara da muktezi denilirdi. Muktezi muamelesine ait tutulan defterler iki nevi olup
birine "mühimme" ve diğerine "adi" denilirdi. Burada zikredilen bilgilere göre beylikçidairesi ile divân kaleminin aynı şey olduğu görülür. Beylikçi reisü'l-küttaptan sonra her
üç kaleminde şefi olduğundan dolayı divân kalemi de denilmiştir.
Beylik veya divân kaleminde müdir olan kesadardan başka, kanuncu, ilamcı,
mümeyyiz olarak üç amir daha vardı.
Divân-ı Hümâyûn kalemi yukarda saydığımız işlerden başka, eyalet ve liva
mutasarrıfları yani vali olan vezir, beylerbeyi ve sancakbeyleri ve kale muhafızlarıvs.'nin azl ve nasb tebdilleri vukuunda vaziyetin icablarına göre kendilerine verilecek
direktiflere ait hususlar Anadolu ve Rumali'de vuku bulan şer‘i davalara kanuni
maddeler ve umur-ı idarenin rü'yet ve tesviyesi zımmında lazım olan bütün emirler hep
bu Divân-ı Hümâyûn kaleminden yazılırdı. Gizli tutulması icabeden işlerle sair iktiza
eden emirlerin ve tahriratın tanzimi reisü'l-küttap tarafından Divân-ı Hümâyûn
beylikçilerine havale olunup, onlar da gündüzleri beylikçi odasında ve geceleri kendi
evlerinde kaleme alıp yazılacak emirlerin müsveddesi makamında olan kalem
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
19/310
XVI
buyruldusunu ibtida reisü'l-küttaba arzedip yazılması muvafık görülürse bu kalem
buyruldusunun üzerine pençe koyup sadarete takdim edilir ve oradan da bunun üzerine
sahh-ı alim denilen ve bizzat sadrazam tarafından konan sah işareti konulduktan sonramuamele görürdü. Yazılacak emrin mahrem tutulması gerekse bunu bizzat beylikçi
yazardı; o kadar mühim bir iş değilse emin ve itimada şayan bir katibe yazdırılırdı.
Mühimmenüvis olan yani mühim işlere ait emirleri yazan ve mühimme
kayıtlarını tutan katiplerin ketum ve haysiyet sahibi olmalarına çok dikkat edilirdi.
Yazılacak şeyler için beylikçi efendi bunları odasına getirip eskiden beri adet olduğu
üzre orada yazdırırdı. 6
C. MÜHİMME DEFTERLERİNDEKİ MUAMELE KAYITLARI
Osmanlı Devleti'nin en yüksek, idari ve kazai mercii Divân-ı Hümâyûn'da
alınan kararların kayd edildiği defterler arasında ise mühimmeler ilk sıradadır.
Mühimme defterlerindeki hükümlerin üstlerinde, hükümlerin nasıl meydana geldiği, negibi muamele gördüğü veya cevabın mahiyeti ile ilgili olan ve zamanla, belki de reisü'l-
küttapın yönlendirmesine göre değişiklik gösteren çeşidli kayıdlar mevcuttur. Bu
kayıdlar, Osmanlı bürokrasisi bakımından olduğu kadar diplomatiği açısından
ehemmiyet arzettiğinden burada incelenecektir.
1.DEFTERLERİN BAŞLARINDAKİ KAYITLAR:
a) Defterlerin ihtiva ettiği hükümlerin cinslerini gösterenler: Hepsinin
olmamakla birlikte, defterlerin başında ne cins hükümlerin yazıldığı kaydedilmiştir.
"mirî ahkâm", "sefer ahkâmı" gibi.
6 İ. Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Te şkilatı, Ankara 1988, s. 52
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
20/310
XVII
Bir kısmında ise, hükmün cinsiyle beraber hangi reisü'l-küttap zamanında
tutulduğu da belirtilmiştir. Bazen de bir formanın başına "sefer cüz'üdür" diye
yazılmıştır. Bazı defterlerde ara sahifelerde başka birtakım başlıklara da
rastlanmaktadır. Seferlerle alakalı hükümlerin üstüne ise bazı defterlerde de "sefere
mütealliktir" kaydı konmuştur.Gizliliği olan meselelere ait hükümlerin yazıldığı bu
defterlerde de bu hususun belirtildiği görülmektedir.
Defterlerin hangi reisü'l-küttaplar zamanında tutulduğu kayd edildiği gibi, daha
sonraki tarihlerde reisü'l-küttap ile birlikte sadrazamın adı da geçmeye başlamaktadır.Hariciye nezaretinin teşekkülünden sonra ise, reisü'l-küttap yerine, hariciye nazırının adı
konmuştur. Reisü'l-küttapın değişmesi halinde de yine başta olduğu gibi başlık
konmuştur.
b) Defterlerde, başlık şeklinde yazılmış diğer bazı mühim kayıtlarda
bulunmaktadır. Mesela, 951 tarihli defterde "bugün Vezîr Rüstem Paşa hazretleri,Vezîr-i Âzâm Süleyman Paşa yerine vezîr-i âzâm oldu" kaydı ve hemen altında tarihi
yer almaktadır.
Bu defterlerde padişahın sefere çıkışı, ava gidişi, Edirne'den İstanbul'a dönüşü
gibi kayıtlar vardır.
2.TARİH
a) Tarihlerin atılış şekli: Birkaç istisna dışında XVII.yy. ortalarına, Sultan
İbrahim saltanatına kadar tarihler, aynı tarih ile birlikte, haftanın günü de gösterilmek
üzere başlık şeklinde üste yazılmıştır. "Yevmü'l-isneyn fî 14 Muharremü'l-harem sene
959" gibi. Tarihin altına umumiyetle "Kostantiniyye", "der Edirne", "Karye-i Ilıca" gibi
divânın akdedildiği yer de kaydedilmiştir. Divânın yapıldığı yerin tamamen ihmal
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
21/310
XVIII
edildiği de vakidir. Nadir hallerde ise hükmün altında tarihe rastlanmaktadır. Daha
sonraları ise tamamen başlık tarih usülünden vazgeçildiği görülür.
b) Tarihlerde yanlışlar: Başlık tarihlerin, gün, ay, sene yanında haftanın günü
de ihtiva etmesi, ilk bakışta tahvil cetveli yolu ile yapılabilecek hataların düzeltilmesi
bakımından son derece faydalı görünmektedir. Fakat dikkat edildiğinde aynı ay içinde
tarih ile haftanın gününün birbirine uymadığı anlaşılmaktadır. Mesela, 966 tarihli 3.
defterde 3-8 şevval arası günler birbirini takip etmekte 8 şevvâl perşembe gösterdiği
halde 9 atlanarak 10 pazar, 11 pazartesi, 12 atlanarak, 13 salı şeklinde tarihlenmekte,
cumaya kadar gün ve tarihler muntazam olarak birbirini takip ettiği halde 16 cuma , 18
cumartesi denilmektedir.
Bu tarz tutarsızlıklar diğer defterlerde de vardır. Ayrıca haftanın her günü
divân toplantısı yapılabileceği izlenimi uyanmaktadır. XVI.yy. ortaları için bu belki
mümkün olabilir. Fakat bilgilerimize göre bu asrın sonlarından itibaren toplantılar
haftada dört güne inmiştir.
Mühimme defterlerindeki hükümlerin, divânın akdedilişini takip eden günlerde
kaleme alındığı muhakkaktır. Ancak, başlık tarihlerin, kaydın yapıldığı günün tarihi
olması tahmini doğru olabilir mi? Katiplerin, içinde bulundukları günün tarihini atarken
bu derece hataya düşmeleri mümkün gibi görünmemektedir.
Bazı hükümlerin mukarrer oluşu keyfiyyetine gelince: Özellikle 980 tarihli
XIX. defterde bulunan örneklerine rastlamak mümkündür.
3. HÜKÜMLERİN YAZILMASI İLE İLGİLİ KAYITLAR:
a) Hüküm üstlerindeki bazı kayıtlar, fermânların yazılıp gönderilişine kadarki
safhaları hakkında fikir vermektedir. Arz veya takrirler tezkireci veya reisü'l-küttap
tarafından okundukça her biri hakkında hüküm buyrulur. Bunlar hemen ilgili vesikanın
üzerine veya ayrı bir kâğıda geçirilir. Bazen buyruldunun kimin hattıyla olduğu da işaret
edilmiştir.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
22/310
XIX
Mühimme defterlerinde hangi hükümler için hatt-ı hümâyûn sadır olduğunu
görmek mümkündür.
b) Müsvedde: Divânda karar çıktıktan sonra hükmün mahiyetine göre nişancı,
reisü'l-küttap veya katiplerden biri tarafından müsvedde yapılırdı. Katiplerin bir kısmı
isimlerini bir kısmı da yahud daha özel işaretler kullanmaktadır.
c) Tashih: Hüküm müsveddeleri kâtipler tarafından yapıldığı takdirde reisü'l-
küttap tarafından görülüp düzeltilmiş, bu da "bâ-tashîh-i Hazret-i Efendi", "bâ-
müsvedde-i Molla, tashîh: Efendi Hazretleri" şeklinde kayd edilmiştir. Reisü'l-küttap
kadar olmamakla beraber, nişancı tarafından tashih edilen hükümlere derastlanmaktadır.
d) Eski hükümlerin tekrarı: Bazı hükümlerin yeniden müsveddesi hazırlanıp
eski örneklerine göre yazıldığı veya geçirildiğine de işaret olunmuştur.
e) Temiz yazılması: Müsveddenin kontrolünden sonra gönderilecek fermân
orjinali hazırlanıp tuğrası çekiliyordu. Günümüze intikal eden ilk mühimme defteri olan
951 tarihli de tuğra çekilmesi ile ilgili, daha sonraki defterlerde pek rastlanmayan bazıkayıtlar bulunmaktadır. Tuğrasız göderilenler bulunduğunu; 972 tarihli İstanbul kadısı
ve Ayasofya mütevellesine gönderilen hükümden öğreniyoruz.
4) GÖNDERME KAYITLARI:
XVI. yy.'a ait hükümlerin büyük kısmında gideceği yere ulaştırılmak üzere
kime ve hangi tarihte verildiğine de işaret olunmuştur. "Arz getüren Hacı Mahmud'a
verildi", "Sığla beyinin kethudâsına verildi, fî 4 Muharrem 972", "Haydar Çavuş'a
verildi fî 2 Safer 972" gibi notlar bulunmaktadır. Kaptan paşa veya vezirlerden birine
yazılarak sadrazama gönderilen hükümlerin birer suretlerinin çıkarılarak sahiplerine
gönderildiğine de işaret olunmuştur.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
23/310
XX
Arazi meseleleri ile ilgili hükümler ise nişancı tarafından arzedilip müsveddesi
yapıldığı gibi fermân yazıldıktan sonra da ona verilmekteydi. Bazen de bir çavuşa
teslim edilmişken, aynı bölgeye iki şahış göndermemek için fermân, ilk teslimedilenden alınıp diğer birine verilmekte ve birinci kayıt iptal edilerek yeni verilen
şahısla ikinci teslim tarihi yazılmaktaydı.
Hüküm, deftere geçirilip üzerine teslim edilenin ismi yazıldığı halde, belki
muamele kaydı yanlış hüküm üzerine konduğundan, belki de daha başka bir sebeple
hüküm geri alındığı için "verilmedi" kaydı düşülen hükümlerde mevcuttur.
XVII. yy. ortalarında ise hükmün kime teslim edildiği değişik şekilde ifadeedilmeye başlanmıştır.
5. DİĞER KAYITLAR:
Bazı defterlerde hükmün sağ üst tarafında "yazıldı" veyahud "görüldü"
kelimeleri ile altında katip rumuzları ve hükümlerin nakl edildiklerini gösteren "nuklet"
kelimesi yer almaktadır. Suretleri değişik yerlere gönderilen hükümlerde, her suretin
üzerindeki rumuz farklıdır. Bu işaret ve rumuzlar daha ziyade müsvedde görünüşünde
olan, dikkatsiz yazılmış, üzerinde çok çizilme ve düzeltmeler yapılmş defterlerde
görülmektedir.7
7 Mübahat Kütükoğlu, Mühimme Defterlerindeki Muamele Kayıtları Üzerine, Tarih Boyunca Paleografya
veDiplomatik Semineri (30 Nisan-20 Mayıs 1986) Bildiriler, İstanbul 1988, s. 99.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
24/310
XXI
D. MÜHİMME DEFTERLERİ ÜZERİNDE
YAPILAN DİĞER ÇALIŞMALAR
Başbakanlık Osmanlı Arşivi 3, 5, 6, 7, 12 ve 82 numaralı mühimme
defterlerini neşretmiştir. (Tıpkı basım-özet-transkripsiyon-indeks).
İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Doktora ve Yüksek Lisans
çalışmalarında 18, 29, 38, 49, 51, 59, 68 numaralı mühimme defterlerinin
transkripsiyonu yapılmıştır.
Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştımaları Enstitüsü ve ArşivcilikBölümünde Yüksek Lisans çalışması olarak 50, 63, 89, 90, 92, 107 numaralı mühimme
defterlerinin transkripsiyonu yapılmıştır.
Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı 90 numaralı mühimme defterini neşretmiştir.
Akademi Kitabevi (İzmir) 44 numaralı mühimme defterini neşretmiştir.
E. 9 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİ
1569-1570 yıllarına ait 9 numaralı Mühimme Defteri 107 ( yüz yedi ) sayfadan;
269 (iki yüz atmış dokuz) hükümden ibarettir. 3, 6, 10, 11, 18, 19, 21, 22, 24, 27, 29, 32,
36, 40, 48, 66, 73, 74, 76, 81, 83, 87, 88, 89, 93, 103, 104, 106, 107 numaralı sayfalarda5 cm. den fazla boşluk bulunmaktadır. Ayrıca 5 ayrı yerde silinti mevcuttur.
Hükümlerin transkripsiyonu yapılırken hüküm sıralaması gözetilmiş ve aslına
uygun şekilde numaralandırılmış, sonra kayıtlar ve derkenarlara yerverilmiş, daha sonra
da metin transkripsiyonu yapılmıştır. Okunamamış olan kelimelerin tıpkı basımı metne
yerleştirilmiş, silinmiş kısımlar ise parantez içinde boşluk ( ) ile ifade edilmiştir.
Hükümlerin konularına göre sınıflandırılması “Hükümlerin Tasnifi” ; muhtevası ise
“Hükümlerin Özetleri” başlığıyla verilmiştir.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
25/310
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
26/310
XXIII
Ejderhan (Astarhan) Seferi’ne dair ihtiyaçların karşılanması, sefere
gelmeyenlerin tespit edilip cezalandırılması ile ilgili emirler: 67, 68, 69, 70, 71.
Endülüs halkının mücadelelerine dair bilgiler: 204, 231.
Erdel Kralı’nın adamına, nâme-i hümâyûn ile geldiğinden dolayı, geçtiği
yerlerde bir zarar verilmemesine dair emir: 164.; Erdel Kralının Beç kralının kızını
istemek için veziri ile adamlarını gönderdiğine dair bilgi: 262. ; Şikloş Palangası’nı
muhasara edenler arasında Erdelliler’in de bulunduğuna dair bilgi: 267, 269.
Esirlere ait bilgi: 131. hükümde; Esirlerin kâfirlere sattırılmamasına dair
emirler: 14.; Firârî esirlerle ilgili bilgi: 114.; Küffâra esir olan çeteyi kurtarmak için
verilen emir: 1.
Gemi inşâsı ve tamirine dair emirler: 189.
Gemi, adam sevkiyatına ve muhafaza edilmesine dair emirler: 46, 62, 81. ;
Gemilerin yalnızca iskelelerden yüklenmesine dair emir: 30.
Hacıların ihtiyaçlarının karşılanmasına ve muhafaza edilmelerine dair emirler:3, 27, 58, 66, 116, 117.
Hamam inşâsına dair emir: 136.
Hapis cezasına dair emirler: 194, 195, 199. hükümlerde; Mahkûm sevkiyâtına
dair bilgiler: 40. ; Hapisten kaçarak kurtulan mahpusun yakalanmasına ve durumun
teftişine dair emirler: 156, 162.
Harp aletleri, barut ve zahire tesbitine dair emirler: 184.
Hazineden harcanan paranın teftişine ve mevacibin adilane tevziine dair
emirler: 6, 21, 87.
Hersek ve Kilis taraflarının muhafazasına dair emirler: 220, 221, 252.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
27/310
XXIV
Hırsız, harâmi, eşkıya, levent, suhte, çingene, gibi şirret ehlinin zulmüne;
bozguncuların faaliyetlerine karşı tedbir alınmasına dair emirler : 4, 17, 18, 20, 22, 43,
44, 45, 50, 56, 57, 60, 75, 82, 84, 86, 91, 93, 94, 96, 97, 98, 100, 102, 103, 104, 107,121, 129, 142, 150, 151, 161, 166, 183, 185, 186, 212, 226, 253, 254, 260.
İhtiyaç duyulan meslek erbabının teminine dair emir: 130.
İsitihbarat çalışmalarına dair bilgiler ve bu çalışmalar neticesinde elde edilen
bilgilerin i‘lâm edilmesine dair emirler: 165, 237, 259, 261, 262.
İstanbul’un yangın çıkan mahallerinde inşa edilecek evlerin vasıflarına dair
emir: 201.
Kâbe’ye yakın yerlerde ev yapılmamasına dair emir: 234.
Kafkas beylerinin itaat altına alınmasına dair emirler: 149.
Kale mustahfızlarıyla ilgili bilgi: 112.
Kale tamiri ve cerahor tayinine dair emirler: 47, 140, 143, 147, 200, 222.
Kıbrıs adasının fethine yönelik çalışmalar: 78, 79, 123, 124, 152, 204, 237,
239, 246, 247, 248, 251, 256, 267. ; Kıbrıs keferesine yardım edenlerin tesbitine dair
emir: 79. hükümde ; Kıbrıs seferine katılmayanların cezalandırılmasına dair emir: 241.
Kızılbaşlık faaliyetlerinde bulunanlara karşı tedbir alınmasına dair emir:
173, 230.
Kızıltaş ihracına dair emir: 36.
Koyun teminine dair emirler: 132, 138.
Kudüs’te Müslüman – Hristiyan nizalaşmasına dair bilgi: 120.
Kul tayini ile ilgili emirler: 15.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
28/310
XXV
Kurşun ve güherçile madenlerinin işletilmesi, odun ve kürekçi ihtiyacının
karşılanması ile ilgili emirler: 2, 5, 7, 8, 80, 83, 123, 141, 191, 192, 215, 217, 218, 223,
224, 229.
Mahkeme kararlarının ve bazı tutuklamaların teftişi ile ilgili emirler: 175, 176,
179. ; Edirne kadısının, oradaki zina iddiasını teftiş etmesine dair emir: 157. ; İlgun’da
işlenen cinayetle ilgili şikâyetin neticesinin kadıdan sorulması: 155. ; Edirnekapı’da
oturup, evini meyhaneye dönüştürenlerin durumuna dair bilgi: 233. ; Ulema hakkında
edebsiz sözler söyleyen adamın gönderilmesine dair emir: 163. ; Pazarda küfreden
adama “dil kesme cezası”na dair emir: 197 ; Kürek cezasına dair emirler: 54, 68, 86, 94.
Medine kadılarının tasarruflarıyla ilgili bilgi: 113.
Mimar Sinan’ın ihtiyacı olan taşçıların teminine dair emirler: 11.
Miri malın muhafaza edilmesine dair emirler: 33, 92.
Mustahfız gediği tevcihine dair emir: 188,
Muhtemel düşman saldırılarına karşı tedbirli ve uyanık olunmasına dairemirler: 22, 34, 81, 60, 86, 97, 152, 199, 203, 204, 206,237, 238, 239, 243, 245, 247,
249, 256, 258, 259, 261.
Parçalanan Venedik gemisinin yağmalanmasını önlemeye dair emir: 61.
Pazar yerinden başka yerde alış verişin yasaklanmasına dair emirler: 198. ;
Kâfirlerden (müste’menlerden), araştırılıp – soruşturulmadan bir şey satın alınmamasına
dair emir: 125.
Rafızilere ve dinden dönme temayülünde olanlara karşı tedbir alınması
emri: 129.
Sakız adasının fethine dair bilgiler: 204. hükümde; Midilli ve Sakız’ın
muhafazasına dair emirler: 235, 236, 237.
Sınır tesbitine dair emirler: 139, 144.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
29/310
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
30/310
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
31/310
XXVIII
1) Akdeniz’de Hakimiyetin Devamı ve Sakız’ın Fethi:
İstanbul’un fethini takip eden yıllarda Anadolu’nun ve Çanakkale Boğazı’nın
emniyeti düşünülerek bazı adaların fetihleri gerçekleştirlmişti. Daha sonra adaların
hemen hemen tamamı fethedildiği halde, Sakız Adası Cenevizlilerin elinde vergi
ödeyen bir statüde muhafaza edilmişti. Ancak Kanuni’nin son yıllarından itibaren
vrgilerini ödemede geç kaldıkları gibi, Malta Muhasarası’nda (1565) müdafilere yardım
ettikleri sabit olmuştu. Kapdan-ı Derya Piyale Paşa adanın karşısında Çeşme
Limanı’nda demirleyince müdafiler teslim olmuş, adanın fethi savaşsızgerçekleştirilmişti.
2) Yemen Meselesi:
Yemen Yavuz Sultan Selim zamanında hakimiyet altına alınmış olmakla
beraber , buraları e geçirmek isteyen Zeydiyye Hanedanı, dağlık bölgelerde isyan
halinde idi. 1550 yılında bu aileden İmam Mutahhar’a bazı imtiyazlar verilerek isyan
yatıştırılmak istenmişti. Daha sonra Yemen, Zebid ve San‘a adı altında iki beylerbeyilik
haline getirilmiş, San‘a Beylerbeyiliği’nin başına Rıdva Paşa tayin edilmişti. Rıdvan
Paşa, Mutahhar’ı tanımayıp, imtiyazlarını elinden almaya kalkışınca buralar tekrar
karıştı. Hal böyle olunca da bu karışıklığa son vermek için bir takım tedbirler almak
gerekmekteydi.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
32/310
XXIX
G. HÜKÜM ÖZETLERİ
1- Budin beylerbeyine: Beç’de esir olan silahdar Hüseyin’in serbest
bırakılması karşılığında, evvelce Tata ile Yanık arasında esir edilen onbeş Beçli’nin
serbest bırakılması için, Beç Kralı’yla anlaşıldığı ve bu sebeple Kral’a name yazıldığına
dair.
2- Zağra-i Atik ve Hasköy kadılarına: Edirne’de binası devam eden câmi
için, ihyâsı emredilen kurşun madeninde hizmet etmek üzre, kürekçiler
vazifelendilmesine dair.
3- Mısır emir-haccına: Şam tarafından Hicaz’a giden hacıların her türlü
tehlikeye karşı korunmasına, kavga ve mücadeleye meydan verilmemesine ve
müfsitlerin tedip edimesine dair.
4- Antep beyine: Ayıntab memleketinde, Şeyh geçinmesine rağmen
şirretinden emin olunmayan ve Yaralı Naib diye bilinen Karabaş Hüsam’ın,
hasımlarıyla olan davasının görülmesine, maktul Muhzır Mahmut isimli şahsın
katillerinin de nakledilmesine dair.
5- Tameşvar beylerbeyine: Livasında işlenen güherçile için Tameşvar
kadısına hüküm yazıldığına, güherçilenin artırılarak düzenli bir şekilde çıkarılıp
işlenmesi için odun gönderildiğine, işlendikten sonra da ateşten ve nemden korunarak
emr olunan yerlere gönderilmesi gerektiğine dair.
6- Van beylerbeyine: Revan yakınlarında inşaası emr edilen kale
tamamlanmışsa, Diyarbakır’dan gelip orada bulunan hazineden sarf edilen paranın artakalanını ve para defterlerini göndermesine dair.
7- Tameşvar kadısına: Sancak Beyi Cafer’in gördüğü lüzum üzerine,
Çınad’da işlenen güherçile için, Tımışvar’dan bedeli mukabilinde odun gönderilmesine
dair.
8- Tameşvar beylerbeyine: Tımışvar’da işlenen iki yüz otuz beş kantar
güherçileyi Budin’e gönderdiğini bildiren mektubuna cevap olup; Göle Sancağı’nın
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
33/310
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
34/310
XXXI
17- Biga beyine: Hüdavendigar Sancağı’nın Canbazlar Köyü’nden Umur Ağa
ve Demir Ağa adlı harami başları tutuklanmışken, Kara Veli adlı haraminin kaçıp
kurtulduğu, ama mutlaka tutuklanıp Bursa beyine gönderilmesi gerektiğine dair.
18- Hüdavendigar beyine: Evvelce tutuklanan Demir ve Umur Ağalara
yataklık eden Ahmed Çelebi ile elinde çalınmış mal bulunan Kara Sefer’in Biga
beyinden istenmesine ve yoldaşları olan Kara Veli’nin de, bunlarla birlikte muhafaza
edilerek gönderilmesine dair.
19- Budin beylerbeyine: O taraflardaki kalelerin erlerine, tahrir olunan
sancaklar ifrazından ve kalelere yakın yerlerden -ulûfeleri hazinede kalmak şartıyla-timarlar verilmesi ve defterlerinin gönderilmesi gerektiğine dair.
20- İnebahtı Beyi Ali Bey’e ve evvelki Yenice-i Karasu kadısına ve Zihne
kadısına: Hırsız ve haram-zade olduğu haber alınan Zihneli Recep, Derviş ve Ahmet
adlı şahısların küreğe konulmak üzere Kavala kaptanına gönderilmesine dair.
21- Basra beylerbeyine: Basra ve Cezayir kullanrının maaşları için Diyarbakır
ve Lahsa’ya gönderilen paraların henüz alınamadığına ve bildirilen miktarın tedarikedilmesine dair.
22- Basra beylerbeyine: Bazı hususlar hakkındaki mektubuna cevaben,
Cezayir Arap beylerinden Aziz Bey’in diğer bir Sancak Bey’i olan Mahmud’u
katlettirmesinden dolayı tedip edilmesine; Zernuk Sancağı’nda timara mutasarrıf Şeyh
Hanif’in, Sancak Beyi Mehmed üzerine hücumundan dolayı hakkından gelinmesine ve
Hürmüz’ün fethi için yirmi pare kadırga gönderilmesine dair.
23- Lahsa beylerbeyine: Basra beylerbeyi, Basra ve Cezayir kullarının
maaşları için gönderilen parayı henüz ödemediğini bildirdiğinden dolayı, parayı hemen
göndermesi ve malumat vermesi gerektiğine dair.
24- Merhum padişahın evkafı olan yerlerin kadılarına: Kimsenin
zimmetinde bir akçe ve evkaf malı bırakılmamasına dair.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
35/310
XXXII
25- Budin beylerbeyine: Bildirildiğine göre reâyâsını karşılıksız istihdam
etmekte olan bazı timar sahiplerinden timarları alınıp başkalarına verildiğine; hiçbir
sipahinin reâyâdan pasdırmalık sığır, yağ gibi şeyler almaması gerektiğine; tarlalarınsürdürülmesinin lüzumuna; boş bırakılan mezraalarda ziraat edenlerden rızasız hak
alınmasına müsaade edilmemesine dair.
26- Budin beylerbeyine: Zigetvar Beyi İskender Bey’in haslarından olan bazı
yarlerin, tahrir-i cedidde havass-ı hümâyûna kaydolunduğuna; müstakil mukataa
olunursa, her sene yüzbin akçeye talibler bulunacağının duyurulduğuna; bunun üzerine
bu yerlerin -sancak beyinin rızasıyla- havass-ı hümâyûna kayd edilip, kendisine
muadil köylerden bedel verileceğine dair.
27- Şam Emir-haccı Mansur Bey’e: Kafile ahalisini muhafaza, fesad ehlini
tedip etmesi; hacılara satılık zahire getirecek arabları rencide ettirmeyerek alışverişin
muntazam yapılmasını temin etmesi gerektiğine dair.
28- Vidin ve Niğbolu Beylerine: Belgrad’dan Niğbolu İskelesi’ne barut ve
gülle götürecek miri gemilere muavenet için, hisar erlerinden ve diğerlerinden kifayet
miktarı adam tayin edilmesine dair.
29- Belgrad kadısına: Gönderilecek beş bin kantar barutu götürecek gemilere
muavenet için asker ve reâyâdan yeteri kadar adam tayin edilmesi Semendire’de olan
azablar ağasına ve Vidin, Niğbolu kadılarına emredilmiş olduğundan, üç bin kantarını
denizden ve geri kalanını karadan göndermesine; Zigetvar’dan alınmış bir top ile
Rodnik’te olan güllelerden bir tanesini de beraber yollamasına dair.
30- Semendire'den Vidin'e varıncaya dek Tuna Yalısı’ndaki kadılara:
İskelelerden başka yerlerden gemi kullanılarak miri hazinenin zarara uğratıldığı
bildirildiğinden dolayı bu halin yasaklanmasına ve yasağa uymayanların hapisle
cezalandırılacağının bildirilmesine dair.
31- Menteşe beyine: Mektubuna cevaben; hisar erlerinin miri işine karışması
caiz olmadığından, hizmet zamanında mukataa iltizam edip o bahane ile sancak beyi
yanına gelmeyenlerin, dirliklerinin başkasına devredilmesi gerektiğine dair.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
36/310
XXXIII
32- Şam beylerbeyine, kadısına ve defterdarına: Mısır pirincinin ancak
İstanbul’a kifayet edeceğinden dolayı, eskiden olduğu gibi Şam ve havalisinde pirinç
ektirilmesi, ihtiyacın giderilmesi için çalışılmasına dair.
33- Halep mal defterdarı Mehmed’e: Ümena (alay hesaplarını tutanlar) ve
ummalden (vali, mutasarrıf gibi idare memurlarından) bazılarının mukataadan
zimmetleri olduğu halde, başka mukataalara kefil veya mültezim oldukları, bunun için
ahkam-ı şerif elde etmek ve ekâbirden bazılarını vasıta eylemek gibi işlerle uğraştıkları
işitildiğinden, bir mukataa ile alakasını kesmemiş olana -elinde hüküm dahi bulunsa-
başka mukataa verilmemesine dair.
34- Üzeyr beyine hüküm: Payas Kalesi’nde yapılmakda olan gemilerin,
denizde bulundukları haber alınan düşman gemilerinin saldırısından muhafazası için,
kalenin zayıf yerlerine metrisler yapılmasına ve sancak sipahilerinden yeteri kadar adam
tayin edilmesine dair.
35- Adana beyine: Denizde düşman donanması bulunup, Payas Kalesi’nde
yapılmakta olan gemilere zarar vermesi ihtimali olduğu ve kalede kafi miktarda silah
bulunmadığı bildirildiğinden, Adana Kalesi’nde darbzen varsa, gemileri muhafaza için,
bir miktar silah, sipahi ve hisar erini Payas Kalesi’ne göndermesine dair.
36- Kirkkilise kadısına: Yapılmakta olan bir bina için orada çıkarılmakta olan
kızıltaş işinin iyi gitmediğine; İpsala zaimi Mehmet’in ehl-i vukuf olduğundan mübaşir
olursa işin düzeleceği bildirildiğinden, bizzat mukayyed olup işi tanzim etmesine dair.
37- Yeniçeri ağasına: Hassa cameyuslardan ölen beş nefer yerine,
Üstadoğulları’ndan iki, ulûfesiz acemi oğlanlarından üç nefer tayin edilmesine dair.
38- Şam defterdarına: Bac-ı baharı iltizam eden Halepli Ebubekir’in
zimmetinde para bırakıldığına ve satılan yük hesabına göre ‘bac’ın daha fazla miktar
olduğuna dair haberine cevap olup; satılan yükten hasıl olan paranın ne miktar
olduğunun ve kimin tarafından ele geçirildiğinin bildirilmesine dair.
39- Çorum beyine: Evvelce gönderilen emir gereğince, sancak askeriyle
beraber donanmaya binmek üzre İstanbul’a gelmesi gerektiğine dair.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
37/310
XXXIV
40- Edirne kadısına: Edirne zindanında bulunan France tercümanı Zanı
Madse ile Işık isimli sahısların korunarak gönderilmesi gerektiğine dair.
41- Boğdan voyvodasına: Sefer-i hümâyûna müteveccih olup, her sene
hazine-i amireye gönderilen haracın bu defa öncelikle gönderilmesi gerektiğine dair.
42- Halep beylerbeyine: Halep defterdarının bildirdiğine göre Halep
Kalesi’nde yapılacak barut işinde çalıştırılacak topçuların, ulûfelerinden başka ücret
istemeleri caiz olmadığından, İstanbul’da barut işleyen topçular gibi yalnız ulûfeler ile
çalışmalarını tenbih eylemesine, aksi takdirde çalışanların yerlerini başkasına
bırakmasına dair.
43- Bolu beyine ve Yenice kadısına: Yenice kadısının naibi Mustafa’nın bir
mescidi ahır yaptığı ve birinin parasını aldığı on iki divan kadısı tarafından
bildirildiğinden dolayı, adı geçen şahsın niyabetten azledilmesine dair.
44- Mizistre Sancağı beyi Yar Ali Bey’e: Piyale Paşa’nın, Manya’da dağlık
yerdeki üç köyün ahalisinin, itaatsizlikte bulunduklarından dolayı, haklarından gelmesi
gerektiğine dair.
45- Kırşehri beyine ve Budaközü kadısına: Keskin’in Gölpınar köyünden
Ali ve Veli kardeşlere verilen hükmün değiştirilmesinden dolayı yapılan tahkikatta,
tahrif edenin Budaközü’nden İskender oğlu İmirze olduğu bildirildiğinden; durumun
teftiş edilmesi, suç sabitleşince suçlunun hapsedilip vaziyetin bildirilmesi gerektiğine
dair.
46- Sakız beyine: Sakız’da bulunduğu işitilen tutulmuş bir Dubrovnikparçasının, itimata layık adamlar koyularak, şahısları ve eşyası ile beraber İstanbul’a
gönderilmesi gerektiğine dair.
47- Seksar ve Şamantorna sancakları beylerine: Sancak beyi Mehmed’in
bildirdiğine göre, İstolni Belgrad Kalesi’nde harap bir barakanın tamire muhtac
olduğundan, tamiri istenilince, imece yolu ile yardım için il eri gönderilmesi hakkında.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
38/310
XXXV
48- Mısır beylerbeyine: Mısır'dan ve Reşid’den zahire ve pirinç yükleyen
gemilerin doğrudan gelmeyip, başka iskelelerde satış yapmalarından dolayı sıkıntı
yaşandığının İstanbul kadısı tarafından bildirilmesi üzerine, zahire ve pirinç taşıyangemilerin reislerinden muteber kefil alınmadıkça salıverilmemelerine, zahire miktarı ile
hareket tarihinin bildirilmesine ve zahireyi İstanbul’a getirmeyen gemilerin müsadere
olunacağına dair.
49- Şam Muharririne: Arap taifesinden alınan ve beylerbeyiye has olan at ve
develerin Havass-ı Hümâyûn’a ilhak edilmesine dair.
50- Mısır beylerbeyine ve kadısına: Mısır diyarında mansure kadısınn naibiolan Nureddin, eğer ilam edildiği gibi şerir olup, reâyâya zulm ediyor ise niyabetten
uzaklaştırılması gerektiğine dair.
51- Budin beylerbeyine: Peçuy beyi Mehmed’in marifetiyle tahrir edilen
Peçuy, Zigetvar, Şamantorna, Sekçay, Seksar ve Kopan sancaklarındaki Havass-ı
Hümâyûn, diğer haslar, zeamet ve timar muamelelerine dair bazı talimatlara dair.
52- Yanya sancağı beyine: Gerebine mahkemesini basmasından, kadısınasövmesinden ve halka zulm etmesinden dolayı sürülmesi gerektiği bildirilen Ali’nin,
tutuklanıp, sicili yapılıp Rodos'a sürülmesine dair.
53- Şam’da hazine defterdarı olan Mustafa’ya: Eski defterdar Ali
zamanında, Yemen mühimmatı için bir miktar akçe tahsil edilip hazineye teslim
olunmuş iken, elde akçe kalmadığından bir kısmının harcandığına ; Hille sancağı beyi
ve emir-hac olan Süleyman Bey zamanında bir kısmının ödendiğine ; kalan kavvas
akçenin de tahsil edilerek hazine-i amire için zabt edilmesi gerektiğine dair.
54- Çirmen beyine: Liva müsellemleriden bazısı ölmesi, yerlerinin sipahi ve
saire eline geçmesi, onların da harçlık sıkıntısı çektiklerinin bildirilmesi üzerine, defter
ve kanun gereğince yerlerinin ve resimlerinin kendilerine alınması için liva kadısına
hüküm gönderildiğine ; ayrıca bu defaki sefer-i hümâyûna iştirak etmeyen
müsellemlerin, cerimeden başka kürekle cezalandırılacaklarının bildirildiğine dair.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
39/310
XXXVI
55- Çirmen sancağı kadılarına: Liva müsellemlerinden ölen bazılarının
yerleri sipahi ve saire eline düsmekle müsellemlerin sıkıntıya düştükleri sancak beyi
tarafından yazıldığından, böyle yer tasarruf edenler defter ve kanun gereğince ellişerakçe resimlerini vermekten çekinirlerse, yerlerinin müsellemlere hükmedilmesi
hakkında.
56- Rumeli beylerbeyine: Müfsidliğinden dolayı İstanbul’a gönderilmesi emr
olunduğu halde, tutulup Amasya mir alemi Ahmed’e teslim olunan Köprü
Kasabası’ndan Mahmud’un, zaim Mustafa oğlu Ahmed tarafından cebren kurtarıldığına
; adı geçen şahsın buldurulmasına ve davasının teftiş edilmesine dair.
57- Varna kadısına: Kazada vakıf amili olan Karamanlıoğlu adlı şahsın, on
yük akçesi olduğunun ve reâyâya zulm ettiğinin bildirilmesi üzerine oradaki ev ve
emlakini sattırılmasına, alakasının kesilmesine, kasaplık hizmetinde bulunması için
sermayesiyle birlikte İstanbul’a gönderilmesine dair.
58- Mısır emir-haccına: Hacıların binlerce akçelik ateş fişeği alıp, şenlik
yaptıkları işitildiğinden, bundan böyle fişek alıp kullanmalarının yasaklanmasına dair.
59- Selanik beyine: Bir Yahudi ile alış veriş nizasının davası esnasında, emir
üzerine gizli olarak Körfus tarafına casusluğa giden Mustafa adında biri olduğunu
söyleyen rahip kıyafetindeki adamın, korunarak İstanbul’a gönderilmesine dair.
60- Halep beylerbeyine: Venedik beylerinin tutulan mektuplarında isimleri
geçen bazı Venedikliler orada bulunuyorlarsa, onların karışılıktan uzak tutulmalarına ve
kendilerindeki kağıtların alınıp gönderilmesine dair.
61- Sakız Beyi Hızır Bey’e: Bir Venedik barçasının yüklendiği eşyalarla
İzmir’den Venedik’e giderken İsgiri Adası’nda parçalandığı bildirilerek, bizzat
mahalline gidip bütün eşyayı tesbit etmesi, Sakız’da depolaması ve gemideki
Hıristiyanları İstanbul’a göndermesine dair.
62- Teke ili Sancağı beyine ve Antalya’da oturan Mehmed Bey’e:
Antalya’dan ve başka yerden Mısır’a işleyen Karamürsel ve sair gemilerin, sefer-i
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
40/310
XXXVII
hümâyûnda zahire nakli için kullanılmak üzere Antalya’da alıkonulması gerektiğine
dair.
63- İzdin kadısına: Hüseyin ve Mûsâ reîslerin, sefer-i hümâyûn için bedelini
ödeyerek zahire almak üzere, kazaya geleceklerini bildirerek, küffâra zahire vermekten
sakınılması gerektiğine dair.
64- Mısır beylerbeyisine: Yeterli miktarda barut işlettirip, hazırlayıp ve ne
kadar barut varsa yazıp bildirmesine dair.
65- Rodos beyine: Orada ne kadar barut var ise tartılıp, bildirilmesi ve layıkı
ile muhafaza edilmesine dair.
66- Şam Emir-haccı Kansu Bey’e: Bu sene Ebu rebeş tarafından gelen at ve
develer yağmalandığı için eldeki at ve develerin hacı kafilesine yeterli olmayacağından
ve bu sebepten kafilenin gecikeceğinden dolayı, Naimoğlu’nun hacıların getirilmesine
yardım etmesine ve kafilenin hareketini temin etmesi gerektiğine dair.
67- Malkara kadısına: 976’daki Ejderhan Seferi’ne gitmeye nöbetli oldukları
halde hizmete gitmedikleri bildirilen Mehmed, Kurd ve Ferhad ile diğer muhalefet
edenlerin, kürek cezası verilmesi için gönderilmesi gerektiğine dair.
68- Varna kadısına ve Yörük Subaşısı Piri’ye: Ejderhan Seferi’ne tayin
edilen Canbaz eşkincilerinin, Varna’nın Yanık Köyü’nde Özü Suyu’nu geçince bir
kısım eşkincilerle beraber savuşup geçtiklerine, ayrıca o köyden Nurullâh, İpek ve
Hüseyin isimli canbazların da sefere gitmediklerine, böyle kimselerin küreğe konulmak
üzere defterleri ile beraber gönderilmelerine dair.
69- Müşarünileyh Subaşı’ya: Ejderhan Seferi’ne tayin edilip de
gitmeyenlerin, suçlarına ceza olarak, mahsüllerinin mevkufa alınmasına, kendilerinin
küreğe konulmaları için defterlerinin gönderilmesi gerektiğine dair.
70- Yörük Subaşısı’na: Ejderhan Seferi’ne gitmedikleri bildirilen
Malkara’dan Ferhad ile Mehmed; Malkara’nın Hırala nahiyesinden Şah Veli ile Kurd;
Vakıfcık köyünden Mir Ali ile İpsala’dan Mustafa ile Berber Ali; Çınarlı mahallesinden
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
41/310
XXXVIII
Kurd; Çorlu’dan Hacı Şirümerd ile Mustafa ve Silivri’den Mahmud ile Mürteza’nın
tutulup gönderilmesi gerektiğine dair.
71- Ohri beyine ve Debri kadısına: Debre’nin Kocacık Kalesi dizdarının
bildirdiğine göre, gedik tasarruf ettikleri halde teklif edilen hizmeti yapmayan sipahi-
zadelerin, hizmete sevkleri ve muhalefet edenlerin gediklerin başkasına verilmesine
dair.
72- Anabolu (Mora) kaptanına: Levend reislerinden Mehmed’in düşman ile
yaptığı savaşıp, on iki arkadaşı ile şehid olması üzerine, gemisine kendisinin tesadüf
etmesine, reisin katilleridir diye otuz gemiciyi haps ve gemiyi de zabt etmesine,Mehmed Reis’in kardeşi Şücâ oraya geldiğinde gemi, eşya ve yoldaşlarını iade etdip
yanlışlığı düzeltmesi gerektiğine ve gemiyi de sefer için hazırlayıp Piyale Paşa’nın
gelecek olan donanmasına refakat etmesi gerektiğine dair.
73- Şam beylerbeyisine: Önce Sinan Paşa ile Yemen’e tayin olan beş yüz Şam
yeniçerisinden, Yemen’e gitmeyip Nablus muhafazasına gönderilen ikiyüz ellisinin,ihtiyaca binâen şimdiden ulûfelerinin ödenerek, yeniçerilik hizmetinde kullanılmasına
dair.
74- Yenipazar kadısına: Kazânın Tergövişte nahiyesi sihapilerinin adam
göndermelerine, reâyânın gerçeğe aykırı beyanda bulunarak timarlarını maktu ve filori
defterlerine kaydettirdiklerini bildirmelerine, defter-i cedidde öşür kaydolunmasını
istediklerine, bunun üzerine adı geçen yerlerden öşr alınmasına karar verildiğine dair.
75- Halep defterdarına: Zülkadriye’de bazı şirret ehlinin, yöneticilerin mal
tahsiline engel olduklarına, Halep mukataatı bazı müflislere ve eski tahvillerden
zimmeti olanlara verildiğinden ve emlakine müracaat edilen bazılarının muvazaalı satış
yaptıkları için bedelleri tahsil edilemediğinden dolayı, zimmetlerindeki mukataa
bedellerinin tahsil edilmesi gerektiğine dair.
76- Zülkadriye beylerbeyisine: Mukataat müfettişi olan Simento kadısının
bildirdiğine göre, reâyâyı tahrik edip, miriye ait malları almaya mani olan bazı
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
42/310
XXXIX
kimselerin tutuklanmasına, zimmetlerindeki malın tahsil edilmesine ve sabit olabilecek
cürümlerinin bildirilmesine dair.
77- Şam Muharriri Ali’ye: Nureddin Şehid Vakfı’ndan Dariye Köyü, defter-i
atikde maktu kaydedildiği halde, defter-i cedîdde ziyade mahsül kaydedilmesinin
sebebini bildirmesine dair.
78- İçel beyine: Bütün halka istimalet vermesi, kale feth edildiğinde herkesin
can ve mallarının emniyet altında olacağının ilan etmesi ve düşman ahvalinden
ma‘lûmât vermesi gerektiğine dair.
79- İçel beyine: Gülnar’da bir düşman gemisi ile görüşen Mehmet adlı sipahiyi
çağırıp, ne görüştüklerini öğrendikten sonra hapsetmesi, Mud Kalesi Kethüdası Kara
Veli’yi bir bahane ile tutuklaması, suçunu tespit ettikten sonra da hakkından gelerek
neticeyi yazmasına dair.
80- Tameşvar beylerbeyisine ve defterdarına: Güherçile hizmetinde memur
bulunan Çınad beyinin sancağı değiştirilerek o hizmetten uzaklaştırılması, yerine
Lipova beyinin tayin edilmesi, güherçile çıkarma ve işleme işlerinin çoğaltılmasıhususunda gayret gösterilmesi ve yardımcı olunması gerektiğine dair.
81- Adana beyine: Venedik Baylosu’nun seyisi tutuklanıp evrakları ile
gönderildiğinden bahisle; düşman tarafının sürekli tetkik edilmesinin, Payas
İskelesi’nde yapılan gemilerin metrisler inşası ile muhafaza edilmesinin ve evvelki emir
gereğince o diyarda avarızdan başka kavvas ihraç olunmasının gerektiğine dair.
82- Gelibolu kadısına: Gelibolu dizdarının kale duvarı dibinde su yoluaçmasından dolayı duvarın bir tarafının yıkılması haberi eğer doğru ise, yıkılan yerin
kendisi tarafından tamir ettirilmesine, itiraz ederse yazıp bildirmesine dair.
83- Lipova beyine: Güherçile hizmetinde olan Çınad beyinin sancağı
değiştirelerek o hizmete kendisinin tayin edildiğinden, güherçilenin çıkarma ve işleme
işlerinin çoğaltılması hususunda gayret gösterilmesi ve yardımcı olunması için
Tameşvar beylerbeyine hüküm gönderildiğine dair.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
43/310
XL
84- Antep beyine ve kadısına: Gönderdiği habere göre Hz. Ömer ve Hz.
Osman’a dil uzattığı sabit olan Zerito Köylü Mehmed’in siyaset edilip, neticesinin
bildirilmesine dair.
85- Ergene kadısına: Mîrî çullu taylara hizmet eden ve haklarında celp
yazılan bazı kimselerin, iki hizmeti birden göremeyeceklerini şikayet ettiklerinden
dolayı, durumun teftiş edilmesine, bunların eskiden beri taycı olup olmadıklarının ve ne
kadar koyuna muktedir olduklarının bildirilmesine dair.
86- Hersek Beyine: Livada olan naibler, subaşılar, tercümanlar ve iş erlerinin
halka zulm ettiklerine dair haberin doğruluğunu toprak kadıları marifetiyle teftiş ettirmesine, arz edildiği gibi reâyâya gerçekten zulmetmişlerse bu şahısları
vazifelerinden uzaklatırmasına, sicillerine kaydederek kayığa gönderip kürekle
cezalandırmasına ve bir suretini de mücrim defterine kaydedilmesi için merkeze
gönderimesine dair.
87- Halep beylerbeyine: Kendisi emir-hac iken iltizama verilen bâc-ı baharın
yük hesabına göre tutarının fazla olması gerektiği anlaşıldığından bu husustaki
malûmatını bildirmesine dair.
88- Eski Şam defterdarı olan vilayet muharriri Ali’ye: Nureddin Şehid
evkafından olan Dariye Köyü ahalisi adam gönderip, eskiden yüz otuz iki gırat buğday
ve arpa ‘maktu’ ödüyorken, şimdi fazladan olarak ‘harac-ı eşcar’ ve ‘mal-ı sayfî’
kaydedildiğini ve kendileri şikayete gelince, kırk beş gırat daha ilave edildiğini
bildirdiklerinden dolayı, maktûun hangi sebeple artırıldığının ve ahalinin eski yerlerden
ziyade yerler mi tasarruf ettiklerinin bildirmesine dair.
89- Şam beylerbeyine ve kadısına: Şam kadısı olan Muhiddin’in, Davud
Paşa’ya ait bir hanı tamir edip, masraflarını o hanın tamiri için vakfedilen bir malın
mahsülünü zabt eden Şam dizdarından istemesi, onun da itiraz etmesi üzerine, adı geçen
vakıf muhasebesinden vakıf malının alınıp, tamire harcanması gerektiğine dair.
90- Manisa kadısına: Şehzâde Murad’ın lalası Ferruh mektup gönderip,
Şehzade’nin haslarından olan Manisa pazarına gelen eşyanın ‘bac’ını vermemek için
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
44/310
XLI
bakkalların ve sairenin hariçte alış veriş ettiklerini, bunun neticesinde halkta kıtlık
yaşandığını bildirmesi üzerine, pazar dışında alışverişin yasaklanmasına, muhalefet
edenlerin isimlerinin bildirilmesi gerektiğine dair.
91- Karasu Yenicesi kadısına: Hazine götürürken kazanın Bori köyünde kayb
olan yeniçerilerin yanlarındaki elli iki bin akçe köy ahalisine tazmin etlirilmiş iken,
katilin Behlül isimli şahsın oğlu olduğu anlaşılınca kendinden tahsil edildiği, akçelerin
köylüye geri verilmek üzere Evren Çavuş ile gönderildiğine dair.
92- Zülkadriye beylerbeyine: Kimlerin zimmetlerinde miri mal varsa,
tahsiline yardım etmesi ve tahsile engel olanları bildirmesine dair.
93- İynecik Pazarı kadısına ve Havass-ı Hümâyûn Emîni Mustafa’ya:
Ekrem Çavuş’un bildirdiğine göre, öldürme ve gasbetme suçlarından dolayı tutuklanan
dört haramiye ortaklık ve yataklık edenlerin, Havass-ı Hümâyûn köylerinde
bulundukları için tutuklanmayan sahısların tutuklanması, Evren Çavuş’a teslim edilmesi
ve durumun teftiş edilip, haklarından gelinmesine dair.
94- [Bergos Kadısına]: Bergos kazasına tabi Salık köyünden Muharrem adlışahsın, levend suretinde silahlanıp, ata binip, müslümanlara zarar ve ziyan verdiği
haberleri doğru ise, onun Evren Çavuş’a teslim edilip, İstanbul’a gönderilmesine dair.
95- Beyşehri ve Fener kadılarına: Kızılhisar dizdarı Mustafa ile dizdarlığa
talip bazılarının birbirlerine hata isnat ettikleri hususlarda, hatanın hangi tarafta
olduğunu da iki tarafın ahvalini de teftiş edip bildirmesine dair.
96- Urla kadısına: Urla Nahiyesi’nin Denizli Köyü’nden Karaoğlan denenşahsın, fırkate donatıp halkın mallarını yağmaladığı, birçok kimseyi yaraladığı haberleri
doğruysa tutuklanarak İstanbul’a gönderilmesine dair.
97- Üsküb beyine: Venedik Baylosu’na mektup getirirlerken tutuklanan bazı
Kotor hristiyanlarının ve tutulan haramilerden Seyyid Ali ve yoldaşlarının, İstanbul’a
gönderilmeleri, geri kalan haramileri de Venedik’ten mektup götürecekleri de tutmaya
ihtimam göstermesine dair.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
45/310
XLII
98- Edirne Kadısına: Üsküb Beyi Ali Bey’in adamı tarafından tutuklanıp,
Edirne zindanına konulan bir hristiyanı İstanbul’a göndermesine dair.
99- Bosna beyine: Banaluka’daki baruttan iki yüz kantarın, Kilis beyi
Ferhad’a teslim edilmesine dair.
100- Şam beylerbeyine ve kadısına: Şam’da Berruziye mahkemesinde kâtip
olan Seyyid Şerefeddin’in rüşvetsiz iş görmediğini ve parayla ilgili başka kötülükleri
bulunduğunu bildiren arzıhal verildiğinden, yazılan suçları gerçekten işliyorsa
kitabetten çıkarılmasına dair.
101- Demirhisar kadısına: Yerli naiblerin davet olunmadığı yerden ‘resm-i
kısmet’ istediklerinden şikayet edildiğine ve bu sebeple yerli naipliğin caiz olmadığına,
öylelerinin niyabetten çıkarılması gerektiğine dair.
102- Rum beylerbeyine: Amasya Sancağı’ndaki bir takım İran ve Kızılbaşlık
muhiplerinin haklarından gelinmesine dair.
103- Akkirman beyine: Boğdan hristiyanlarının tecavüze uğradıklarından
şikayet etmeleri üzerine, Botana köyü ahalisinin davasına Silistre kadısının bakmasına,
memuriyet ve teftiş işlerinin Boğdan voyvodasının idaresinde yürütülmesine dair.
104- Yenice-i Karasu ve Kavala ve Drama kadılarına: Yenice’den Arapoğlu
isimli şahsın, Kavala’dan mazûl yeniçerinin, Drama’dan Caferoğlu’nun işledikleri
şekavet suçundan dolayı tutuklanmaları gerektiğine dair.
105- Budin beylerbeyine: Erdel Kralı’nın mektup gönderip o taraftaki
beylerin ve özellikle Salnuk Beyi’nin tecavüzlerinden şikayet etmesine, Erdel’in devlet
arazisi olduğundan ahalisine taarruz edilmemesi gerektiğine, bu durumun beylere
yazılmasına , eskiden beri havas veya timar olan köylere müdahale edilmemesi için de
Kral’a name gönderildiğine dair.
106- Hersek Sancağını tahrir eden Müteferrika Geyvan’a: Tahrir ettiği
Hersek Sancağı’nda reâyâdan bazılarının, tasarruflarında olandan ziyade yer
kaydettirdiği, ‘defter-i atik’te olmayan bidatler ihdas edildiği, reâyâya tehammül
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
46/310
XLIII
edilemez teklifler yapıldığı işitildiğinden dolayı, ‘defter-i atik’te ne kayıtlı ise ‘defter-i
cedid’de de onu kaydetmesine ve hizmetini bitirip defterlerle beraber gelmesine dair.
107- Lala’ya ve Aydın ve Saruhan kadılarına: Anadolu vilayetindeki ve
kazalarındaki bir kısım çingenelerin hırsızlık ve fuhşiyattan geri durmadıkları,
Kavala’ya gönderilen Hasan Çavuş’a miri mal tahsilinde iken karşı koyup, adamı ile
atını yaralayıp eşyasını gasbettikleri sebebiyle tutuklanacak çingenelerden, haramiligi
sabit olanların davacılarına haklarının verilip İstanbul’a gönderilmesine dair.
108- Budin beylerbeyine: Budin hazine ve timar defterdarlarının Mohaç
Sancağı’nda olan timarlardan ‘havass-ı humayun’a yarayanları ‘defter-i cedid’e haskaydetmeleri, yaramayanlarının hisar erlerine tevcih etmeleri ve defterdarlara Budin
Sancağı’ndaki ‘havass-ı hümâyûn’dan bedel verilmesi hakkında.
109- Dukakin Beyi Mustafa Bey’e: İsyan halinde olduğu bildirilen ve naibin
hanesini basan Karadağ Nahiyesi’nin Çeltik Köyü halkını hüsn-i tedbir ile ele geçirip
fesadı sabit olanların şer’an haklarından gelinmesi ve itâat edenlere ilişilmemesi
hakkında.
110- Bağdad beylerbeyine: Hz. Yunus ve Hz. Cercis vakıfları mütevellisi olan
Hacı Kasım’ın bildirmesi üzerine: bu vakıflarda rafıziler serdarının halifelerinden olan
Burc Ali’ye ve onun gibilere ‘mukataa’ verilmesinin ve beytülmale karıştırılmasının
caiz olmadığından, adı geçenlerin alakalarının kesilmesine dair.
111- Musul beyine: Hazreti Yunus ve Cercis vakıfları mütevellisi Hacı Kasım
mektup gönderip, bu vakfın ve Musul damgasının mültezimi ve rafıziler serdarı Seyyid
Mehmed’in halifelerinden olan Burc Ali’nin hapsedilme sebebinin bildirilmesine dair.
112- Şam beylerbeyine: Şamda Tebzer Kalesi mustahfızlarının timarlarına
gitmek bahanesiyle kaleyi boş bıraktıkları bildirildiğinden, dizdar vaadi ile timarlarına
gitmeyip, hisar bekleyenlerin gediklerinin, müstahak olanlara tevcih edilmesine dair.
113- Mısır beylerbeyine ve Hızane-i Mısır defterdarına: Medine kadıları
öteden beri ‘salyane’den neye mutasarrıf olmuslar ise, yeni kadıya da aynısının Mısır
hazinesinden verilmesine dair.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
47/310
XLIV
114- İstanbul’dan Ahyolu’ya varınca yol üzerindeki kadılara: Miri
esirlerden yirmi dokuz Macar ve Hırvat kaçtığından, her kazada mahbesler ve
derbendler ve şüpheli yerler aranmasına, bulunanların gönderilmesine, bunları tutanlarıntaltif edileceğine, müsadere halinde öldürülenler için mesuliyet olmadığına dair.
115- Ahyolu kadısına: Kazada binası emr olunan at gemilerinin acele
tamamlanmasına dair.
116- Haleb beylerbeyine: Bu sene hacıların deveye fazla ihtiyacı olduğundan
Haleb’e satılmaya gelen develerin, hacılara kiralanmak veya satılmak üzere Şam’a
gönderilmesine ve mikdarının bildirilmesine dair.
117- Şam beylerbeyine: Bu sene hacıların deveye ihtiyaçları olduğu işitilerek
satılmaya gelen develerin Şam’a gönderilmesi için Haleb beylerbeyineyazıldığından
gerek oradan gelecek, gerek etraftan toplanacak develeri kiraya verme veya satma
suretiyle hacılara verip sıkıntıyı gidermesi ve malumat vermesi hakkında.
118- Karaman beylerbeyine: Divan olmadan, defter kethüdası ve defter hazır
bulunmadan, bazılarına timar verildiği, divanda verilenlerin de müstahaklarınaverilmediği işitildiğinden dolayı, timarların nerede, ne suretle ve kimlere tevcih
edilmesi gerektiğine, sefer olduğunda ne yapılacağına dair.
119- Müşarünileyhe: Konya’daki çayırların korunması gerektiğine dair.
120- Şam kadısına ve Şam müftüsüne: Kudüs’teki Musalliye Kilisesi için
müslümanların ve hristiyanların nizalaşmasını teftiş eden ‘kadı’nın, hac
tamamlandığında mahalline gitmesi, kilisenin harap halde mi bırakılacağı yoksa baki mikılınacağı, ihtimallerinden şer’an hangisi lazımsa onu yapmasına ve neticesinin
bildirmesine dair.
121- İskenderiye beyine: Karadağ ve Podgariçe ve Bodimli kadılarının
mektup gönderip, İskenderiye’nin asi Boyer köyünü vurup dönen askerin, Menodağı
denen köyde toplanan halka tecavüz ederek eşyalarını gasb ettiklerini, bazılarını
katlettiklerini ve Tuzcu köyü ahalisini de esir alarak sattıklarını bildirdiğinden, baş
müfsidlerin ele geçirelerek haklarından gelinmesine, çoluk çocuğa ilişilmemesine dair.
-
8/19/2019 9-Numarali Muhimme Defteri Ozet Ve Transkripsion
48/310
XLV
122- Yeniçeri ağasına: Edirne’de yapılmakta olan cami binasına hizmet için
yüz acemioğlanı ulûfeye yazıp göndermesine dair.
123- Halep beylerbeyine: Halep’