643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE SİCİLİ’NİN( 1 …

332
643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE SİCİLİ’NİN( 1-120 NUMARALI SAYFALARI) TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ Halil İbrahim SEFİL Yüksek Lisans Tezi Danışman: Prof. Dr. Sadık SARISAMAN Şubat 2015 Afyonkarahisar

Transcript of 643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE SİCİLİ’NİN( 1 …

643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE

SİCİLİ’NİN( 1-120 NUMARALI SAYFALARI)

TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ

Halil İbrahim SEFİL

Yüksek Lisans Tezi

Danışman: Prof. Dr. Sadık SARISAMAN

Şubat 2015

Afyonkarahisar

T.C.

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE

SİCİLİ’NİN( 1-120 NUMARALI SAYFALARI)

TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ

Hazırlayan

Halil İbrahim SEFİL

Danışman

Prof. Dr. Sadık SARISAMAN

AFYONKARAHİSAR 2015

ii

YEMİN METNİ

Yüksek Lisan tezi olarak sunduğum “643 Numaralı Karahisar-ı Sahib Şer’iyye

Sicili’nin (1-120 Numaralı Sayfaları) Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi” adlı

çalışmanın, tarafımdan bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı düşecek bir yardıma

başvurmaksızın yazıldığını ve yaralandığım eserlerin Kaynakça’da gösterilen eserlerden

oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanmış olduğumu belirtir ve bunu onurumla

doğrularım.

20/02/2015

Adı SOYADI

Halil İbrahim SEFİL

İmza

iii

iv

ÖZET

643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE SİCİLİ’NİN (1-120

NUMARALI SAYFALARI) TRANSKRİPSİYONU VE

DEĞERLENDİRİLMESİ

HALİL İBRAHİM SEFİL

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH ANABİLİM DALI

ŞUBAT 2015

TEZ DANIŞMANI: Prof. Dr. Sadık SARISAMAN

Bu çalışmada H. 1329-1330 (M.1911-1912) yıllarını kapsayan 643 Numaralı

Karahisar-ı Sahib Şer’iyye Sicili’nin 1-120 sayfaları incelenmiştir. Şer’iyye sicilleri

orijinal bilgilere sahip olması nedeniyle mahalli tarih açısından son derece önemlidir.

Çalışılan defterde bulunan 120 adet belge basit transkripsiyona tabi tutularak günümüz

alfabesine çevrilmiş ve değerlendirmesi yapılmıştır.

Defterdeki bilgilerden hareketle, Karahisar-ı Sahib’in fiziki ve idari yapısına

dair tespitlerde bulunmak mümkün olabilmiştir. Sicilden belirtilen döneme ait köy,

mahalle ve mevkii adları tespit edilmiştir. Bununla birlikte Afyonkarahisar dışındaki

bazı şehir, mahalle ve yer isimleri ile de karşılaşılmıştır.

Bu bilgilerin yanı sıra incelenen dava kayıtlarında sosyal hayatla ilgili olan

evlenme, boşanma, nafaka, miras hukuku, lakaplar gibi toplumsal yapıya ışık tutacak

bilgiler de elde edilmiştir. Ayrıca demografik yapı ile bağlantılı olarak Türk, Ermeni

şahıs isimleri ve bu kişilerin ikamet ettikleri mahalleler tespit edilmiştir. İlaveten

Eytam Sandığı’nın faaliyetlerinin yetim çocukların haklarının korunması açısından

önemli olduğu gözlemlenmiştir. Yine Afyon’daki camiler, vakıflar hakkında bilgilere

ulaşılabilmiştir. Yörenin tarım ve hayvancılık bölgesi olduğu görülmüştür. Sicilde

günlük hayatta kullanılan eşyalar ve kumaşlar dikkati çekmiştir.

Anahtar Kelimeler: Şer’iyye Sicili, Karahisar-ı Sahib, Ermeni, Vakıf

v

ABSTRACT

THE TRANSCRİPTİON AND EVALUATİON OF COURT RECORD BOOK

KARAHİSAR-I SAHİB WİTH 643 NUMBERED (1-120 PAGES)

HALİL İBRAHİM SEFİL

AFYON KOCATEPE UNIVERSITY

THE INSTITUTE OF SOCIAL SCIENCES

DEPARTMENT OF HİSTORY

FEBRUARY 2015

ADVİSOR: Prof. Dr. Sadık SARISAMAN

In this study, covering the years of H. 1329-1330 (M.1911-1912) numbered

643 Qadı Sijils’s page of 1-120 examined. Qadı Sijils are extremely important for the

local history, because it has the original information. Notebook we worked with

contained 120 documents, they translated into today's alphabet subjected to simple

transcription and the assessment was conducted.

Based on the information in the book, it was possible to make determined about

the Karahisar-ı Sahib’s physical and administrative structures. The period specified in

the Sijils village, district and location names have been identified. However, some city,

neighborhood and location names outside the Afyonkarahisar were encountered.

Addition to this information examined case records has information about

marriage, divorce, law of inheritance, nicknames. Also in connection with the

demographic structure Turkish, Armenian names of individuals and neighborhoods of

they reside have been identified. In addition Orphan Fund's activities is important for

the protection of the rights of orphans were observed. Again, able to reach the

information about mosques, foundations in Afyon. It was observed that the region is

agriculture and livestock region. In Sijil the furnishings and fabrics used in daily life

and took notice.

Key Words: Court Record, Karahisar-ı Sahib, Armenian, Foundation

vi

ÖNSÖZ

Osmanlı Tarihi hakkında araştırma yapılırken başvurulacak önemli

kaynaklardan birisi de şer’iyye sicilleridir. Şer’iyye sicilleri hukuki, idari, iktisadi ve

sosyal içeriği ile büyük bir öneme haizdir. Şer’iyye sicilleri ile ilgili çalışmalar son

yıllarda hız kazanmıştır. Bununla birlikte şehirlerin tarihine de farklı açılardan

bakabilme imkânı ortaya çıkmıştır.

Afyonkarahisar mahalli tarih araştırmaları açısından da Afyonkarahisar

Şeriyye sicilleri büyük öneme sahiptir. Bu çalışmanın amacı Afyonkarahisar tarihi

hakkında araştırma yapacaklara kaynak teşkil etmektir. Bu sebeple 643 Numaralı

Karahisar-ı Sahib Şer’iyye Sicilinin tez konusu olarak çalışılmasına karar verildi.

Ancak, defterin çok büyük olması sebebiyle sınırlandırmaya gidildi. Sadece 1-120

sayfaları arasının çalışılması uygun görüldü.

Tez giriş kısmı hariç üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde defterde

geçen dava kayıtlarının, kısa bir özeti yapılmıştır. İkinci bölümde Osmanlıca sicil

kayıtlarının transkripsiyonu yapılmıştır. Üçüncü bölümde sicilden hareketle

Afyonkarahisar’ın fiziki-idari, iktisadi ve sosyal yapısı değerlendirilmiştir. Tezin

traskrip kısmında orjinaline sadık kalınarak Karahisar-ı Sahib ismi kullanılırken,

değerlendirme bölümünde buna ilaveten Afyonkarahisar adına da yer verilmiştir.

Okunamayan yerlere nokta nokta(...), ifadenin gelişinden tahmin edilen ve

emin olunamayan yerlere ise soru işareti(?) konulmuştur. Şahıs ve yer isimleri dikkat

çekmesi amacıyla kalın yazılmıştır.

Çalışmamla ilgili olarak, her zaman yakın ilgi, destek ve teşviklerini

gördüğüm, tecrübelerinden yararlandığım, hocam Sayın Prof. Dr. Sadık

SARISAMAN’a teşekkürü bir borç bilirim.

Halil İbrahim SEFİL

vii

İÇİNDEKİLER

Sayfa

YEMİN METNİ ......................................................................................................... ii

TEZ JÜRİ VE ENSTİTÜ MÜDÜRLÜĞÜ ONAYI ............................................... iii

ÖZET ......................................................................................................................... iv

ABSTRACT. ............................................................................................................... v

ÖNSÖZ ...................................................................................................................... vi

İÇİNDEKİLER ........................................................................................................ vii

TABLOLAR LİSTESİ .............................................................................................. x

KISALTMALAR ...................................................................................................... xi

GİRİŞ .......................................................................................................................... 1

BİRİNCİ BÖLÜM

DEFTERDE BULUNAN BELGELERİN ÖZETLERİ

1. 643 NUMARALI SİCİL DEFTERİNDE GEÇEN BELGELERİN

ÖZETLERİ ....................................................................................................... 5

İKİNCİ BÖLÜM

DEFTERDE BULUNAN BELGELERİN TRANSKRİPSİYONU

1.643 NUMARALI SİCİL DEFTERİNDE GEÇEN BELGELERİN

TRANSKRİPSİYONU .................................................................................... 38

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE SİCİLİ'NİN

DEĞERLENDİRİLMESİ

1. KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI'NIN İDARİ VE FİZİKİ YAPISI 216

1.1.KAZA, NAHİYE VE KÖYLER 216

1.2.MAHALLELER 222

viii

1.3.İDARECİLER 227

1.4.MEVKİ ADLARI 232

1.5.DİNİ VE SOSYAL YAPI 235

1.5.1.Camiler 235

1.5.2.Vakıflar ve vakıf eserleri 238

1.5.3.Eytam Müdürlüğü (Eytam sandığı) 240

2. KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI'NIN İKTİSADİ YAPISI 242

2.1.MESLEK GRUPLARI 242

2.2.TEREKELERE GÖRE İKTİSADİ YAPI 248

2.2.1.Hayvancılık 249

2.2.2.Tarım 250

2.2.3.Çeşitli eşyalar ve fiyatları 251

3. KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI'NIN SOSYAL YAPISI 260

3.1.DEMOGRAFİK YAPI 260

3.2.AİLE 261

3.2.1.Nikah(Evlilik) 263

3.2.2.Çok Êşli Evlilik (Poligami) 264

3.2.3.Mehir 270

3.2.4.Nafaka 272

3.2.5.Talak(Boşanma) 273

3.2.6.Veraset 275

3.2.7.Lakaplar 281

SONUÇ ................................................................................................................... 291

KAYNAKÇA.......................................................................................................... 293

EKLER ................................................................................................................... 299

ix

1.SÖZLÜK ............................................................................................................. 299

x

TABLOLAR LİSTESİ

Sayfa No

Tablo 1. Defterde yer alan kazâ ve köy adları ......................................................... 217

Tablo 2.Karahisar-ı Sahib dışındaki kaza, nahiye ve köy isimleri .......................... 220

Tablo 3. Defterde geçen köylerin eski ve yeni adları .............................................. 221

Tablo 4. Defterde adı geçen Karahisar-ı Sahib mahalleleri ..................................... 223

Tablo 5. Ermenilerin yaşadığı mahalleler ................................................................ 226

Tablo 6. Karahisar-ı Sahib dışındaki mahalleler .................................................... 227

Tablo 7. Defterde adı geçen görevliler ve görevleri ................................................ 228

Tablo 8. Muhtarlar görev yaptıkları mahalle veya köyler ....................................... 230

Tablo 9. Bazı özel mevki adları ............................................................................... 233

Tablo 10. Câmiler .................................................................................................... 236

Tablo 11. İmamlar görev yaptıkları mahalle ve köyler ............................................ 236

Tablo 12.Defterde adı geçen vakıflar ...................................................................... 240

Tablo 13. Eytam Sandığı ile ilgili davalar ............................................................... 242

Tablo 14. Defterde adı geçen dava vekilleri ............................................................ 243

Tablo 15. Defterde adı geçen meslekler .................................................................. 244

Tablo 16. Defterde adı geçen hayvanlar .................................................................. 250

Tablo 17. Defterde geçen tarım ürünleri .................................................................. 251

Tablo 18. Defterde adı geçen çeşitli eşyalar ve fiyatları .......................................... 252

Tablo 19. Defterde adı geçen kumaş çeşitleri .......................................................... 257

Tablo 20. Karahisar-ı Sahib’de çok eşli evlilik (poligami) ..................................... 264

Tablo 21. Ailelerin çocuk sayıları ............................................................................ 267

Tablo 22 Defterdeki mehirle ilgili davalar .............................................................. 271

Tablo 23. Defterdeki verasetle ilgili davalar ........................................................... 277

Tablo 24. Defterdeki lakaplar .................................................................................. 282

xi

KISALTMALAR

AKÜ : Afyon Kocatepe Üniversitesi

a.g.e. : Adı Geçen Eser

a.g.m. : Adı Geçen Makale

a.g.l. : Adı Geçen Lügat

a.g.t. : Adı Geçen Tez

A.Ş.S. : Afyon Şer'iyye Sicilleri

b. : Baskı

Bkz. : Bakınız

C. : Cilt

C : Cümade'l-ahire

Ca. : Cümade'l ula

Der. : Derleyen

D.İ.A. : Diyanet İslam Ansiklopedisi

H. : Hicri

Haz. : Hazırlayan

İ.A. : İslam Ansiklopedisi

İ.İ.A.V. : İslami İlimler Araştırma Vakfı

Mah. : Mahallesi

M. : Muharrem

M.S.B. : Milli Savunma Bakanlığı

M.E.B. : Milli Eğitim Bakanlığı

N. : Ramazan

B. : Recep

R. : Rebi'ü'l-ahir

Ra. : Rebi'ül-evvel

S : Safer

S. : Sayfa

ss. : Sayfadan sayfaya

Ş. : Şa'ban

L. : Şevval

T.D.K. : Türk Dil Kurumu

T.D.V. : Türkiye Diyanet Vakfı

T.T.K. : Türk Tarih Kurumu

Üniv. : Üniversitesi

VGM : Vakıflar Genel Müdürlüğü

vb. : Ve benzeri

vd : Ve diğerleri

Yay. : Yayınları

y.y. : Yayın yeri yok

Z. : Zi'l-hicce

Za. : Zi'l ka'de

1

GİRİŞ

1. TARİHTE AFYONKARAHİSAR

Afyonkarahisar şehrinin en eski adının Akronio olduğu Yunanca yazılı

metinlerden anlaşılmaktadır. Latince kitabelerde Akronium1 olarak geçen bir kaleden

bahsedilmiştir. Afyonkarahisar, Selçuklu egemenliği altında iken Karahisar-ı Devle,

Sahip Ata’ya izafetle Osmanlı Döneminde de Karahisar-ı Sahib olarak anılmış, koyu

renkli volkanik kayalardan oluşan bir tepe üzerindeki kalesinden dolayı karahisar

şeklinde şöhrete sahip olmuştur2.

Anadolu coğrafyasında, Karahisar ismi çok sık kullanılmıştır. Sert bazalt veya

lavlardan oluşmuş kaya kütlelerinin renginden dolayı kara, yüksek, erişilmesi güç bir

yerde kurulmuş harap kalelere ve bunların yakınında bulunan köy, kasaba ve şehir gibi

yerleşim yerlerine hisar adı verilmiştir3.

Sahip ismi ise Anadolu Selçukluların son dönemlerinde yaşayan ve Moğol

istilası sırasında buraya sığınan Sahip Ata Fahreddin Ali Bey’in adından gelmektedir.

Günümüzde kullanılan Afyon adı ise bu bölgede eskiden beri geniş ölçüde üretimi

yapılan haşhaşa dayanır4.

2. MAHALLİ TARİH ARAŞTIRMALARININ ÖNEMİ

Türk tarih araştırmalarında hiç kuşkusuz siyasi ve askeri tarih daima ön planda

olmuştur. Araştırmacılar genelde bu alanlarla ilgilenmiş, bu konularda çok sayıda eser

meydana getirilmiştir. Askeri ve siyasi tarihin tam olarak aydınlatılabilmesi için

kesinlikle ekonomik, kültürel ve sosyal tarihin de belinmesi gerekmektedir. Aksi

takdirde askeri ve siyasi tarihin tam olarak aydınlatıldığı söylenemez. Fakat son

yıllarda bu alanlarla ilgili çalışmalar hız kazanmıştır.

Sosyal tarihin bir alt dalı olan mahalli tarih hakkında da son yıllarda pek çok

çalışma yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Bu mahalli araştırmalar sayesinde

dönemlerine ait şehirlerin siyasi, ekonomik, kültürel, askeri ve idari konularıyla ilgili

pek çok bilinmeyen gün yüzüne çıkmıştır.

1 Afyon İli Yıllığı (1967), İstanbul 1968, s.37. 2 Feridun Emecen, “ Afyonkarahisar”, D.İ.A., C.I., T.D.V., Yay., İstanbul 1988, s.443. 3 Besim Darkot, “ Karahisar”, İ.A., C.VI, M.E.B., Yay., Eskişehir 1997, s.276. 4 Emecen, a.g.m., s.443.

2

Yerel tarih araştırmalarında kullanılabilecek zengin kaynaklar mevcuttur. Bu

kaynakları arkeolojik buluntular ve yazılı kaynaklar olarak sınıflayabiliriz. Yazılı

kaynaklar tahrir defterleri, seyahatname, salname, vakfiye, hatırattır. Bir diğer önemli

kaynak ise 17. Yüzyıldan itibaran yazılmaya başlanan ve yerel tarihçilik açısından son

derece eşsiz bilgilere sahib şer’iyye sicilleridir.

2.1. ŞER’İYYE SİCİLLERİNİN TARİHİ ÖNEMİ

Şer’iyye sicilleri, kadılar tarafından tutuldukları için kadı defterleri veya

sicilleri, mahkeme konusu davalar içerdikleri için mahkeme defterleri veya şer’i

mahkeme defterleri ya da sicil-i mahfuz diye değişik şekillerde

adlandırılmışlardır5. Bugünkü mahkemelerde nasıl olaylar kayda geçiriliyorsa,

eskiden de kadı önüne gelen her olay kayda geçirilmiştir6.

Şer’iyye Mahkemeleri Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan Tanzimat dönemine

kadar uzun yıllar her türlü hukuki anlaşmazlıkların çözüldüğü bir makam olmuştur.

Bu mahkemelerde bir kadı ile naib, kassam, mukayyid ve şuhudü’l-hal denilen kişiler

görev almıştır7. Mahkemenin bulunduğu yerin büyüklüğüne göre bu muhtelif

yardımcıların sayısı da değişmekteydi8.

Osmanlı Devleti’nde şer’iyye sicilleri, XV. Asırdan başlayarak XX. Asrın

ilk çeyreğine kadar uzun bir zaman dilimini ihtiva etmektedir. Türk Tarihi, Türk

siyasi, iktisadi, sosyal ve hukuk hayatına dair kararlar içermesi bakımından da bu

siciller, Türk Kültür tarihinin temel kaynakları arasında yer alır9.

Kadıların bulunduğu yerde birer şer’i mahkemenin kurulduğu bilinmektedir.

Şer’i ve hükmi uygulamalar ile işleri kendilerine gönderilen emirler çerçevesinde

görerek Hanefi mezhebi hükümlerine göre karar veren kadıların, nikah, evlenme,

boşanma, miras taksimi, yetim ve gaib malının korunması, vakıf hükümlerine

uyulması, cürüm ve cinayet ile bütün diğer davalarla ilgili kararlarına ve diğer

5 Abdülaziz Bayındır, İslam Muhakeme Hukuku (Osmanlı Devri Uygulaması), İ.İ.A.V., Yay., İstanbul

1986, s.1. 6 Süleyman Gönçer, Afyon İli Tarihi, C.II, Afyon 1991, s.42. 7 İlber Ortaylı, “ Kadı”, D.İ.A., C.XXIV, T.D.V., Yay., İstanbul 2001, ss.65-71. Ayrıca görevliler

hakkında geniş bilgi için bkz. Yusuf Halaçoğlu, XIV-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilatı

ve Sosyal Yapı, T.T.K. Yay., Ankara 1996. 8 Özer Küpeli, “ Şer’iyye Sicillerinin Şehir Tarihçiliği ve Afyonkarahisar Tarihi İçin Önemi”, Taşpınar,

S. 3. Kasım 2001. s.54. 9 Ahmet Akgündüz, Şer'iyye Sicilleri, C.I, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yay., İstanbul 1998, s.11.

3

hususlarına dair bilgiler sicillerde yer almaktadır10.

Araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalarda11, sicillerin ihtiva ettiği konular

çeşitli yönleriyle değerlendirilmiştir. Sicillerde yerel tarihçilik, şehir hayatı, insanların

etnik, dini, etnografik ve sosyo ekonomik durumları ele alınmıştır. Bu belgelerden

hareketle toplumun yapısı, yaşayışı, şehir ve kasaba hayatının işleyiş tarzı ortaya

çıkarılmıştır.

2.2. 643 NUMARALI ŞER’İYYE SİCİLİ

Tez konusu 643 numaralı Karahisar-ı Sahib Şer’iyye Sicilinin 1-120 Numaralı

sayfalarıdır. İlk belge 23 M. 1330/13 Ocak 1912 tarihli olup, son belge 4 Za. 1329/27

Ekim 191112 tarihlidir.

18x43 cm. boyutundaki defterin sırtı kahverengi meşin, satıhlar mavi pontizot

bez kaplıdır. Defter 131 varak 262 sayfadan ibarettir. Numaralandırma sayfa esas

alınarak yapılmıştır. Defterde silinti fazla bulunmamakla birlikte, bazı yerlerde yanlış

yazılan yerlerin üstü çizilmiş, bazı belgelerde de tekrar yapıldığı görülmüştür.

Bu Sicil Defteri Karahisar-ı Sahib'in diğer sicilleri gibi Afyonkarahisar

Müzesinde muhafaza edilmekte iken, Ankara Milli Kütüphane'ye nakledilen 158

defterden13 biridir. Afyon Kocatepe Üniversitesi'nin kurulmasıyla beraber bir proje

dâhilinde A.K.Ü. Tarih Bölümü'nce şer'iyye sicillerinin tamamına ait mikrofilmler

10 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, Ankara 1984, s.108-109. 11 Şer’iyye scilleri esas alınarak Karahisar-ı Sahib hakkında yapılan çalışmaların bazıları şunlardır:

Üçler Bulduk, XVI. Yüzyılda Karahisar-ı Sahib Sancağı, Ankara Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü

Basılmamış Doktora Tezi, Ankara 1993; Naci Şahin Şer’iyye Sicillerine Göre XIX. Yüzyılın Sonlarında

(1875-1900) Karahisar-ı Sahib Sancağı, Ankara Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora

Tezi, Ankara 2002; Mehmet Güneş, XVIII. Yüzyılın İkİnci Yarısında Karahisar-ı Sahip Sancağı

(Şer’iyye Sicillerine Göre), Gazi Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi, Ankara

2003; Mehmet Güneş, Tanzimat Dönemi Öncesinde Karahisar-ı Sahib Sancağı ( 67 Numaralı Şer’iyye

Siciline Göre), Gazi Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Ankara 1996;

Naci Şahin, 568 Numaralı Karahisar-ı Sahib Şer’iyye Siciline Göre Afyon (H. 1260/1265-M.

1844/1849), A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 1998; Gürsoy

Şahin, Karahisar-ı Sahib’de Sosyo-Ekonomik Yapı (1684-1686), A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü

Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2001; Ömer Demirtaş, 647 Numaralı Karahisar-ı Sahip Şer’iyye

Sicili, A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2004; Dilaver

Durakşahin, 652 Numaralı Karahisar-ı Sahib Şer’iyye Sicili, A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü

Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2006; Mehmet Özgür Ergün, 653 Numaralı Karahisar-ı Sahip

Şer’iyye Sicili, A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2009; Ali

Ateşçelik, 648 Numaralı Karahisar-ı Sahip Şer’iyye Sicili, A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü

Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2014. 12 Çalışmada kullanılan tarih çevirmeleri “ http://www.ttk.gov.tr/takvim.asp” adresi esas alınarak

yapılmıştır. 13 Akgündüz, a.g.e., s.83.

4

temin edilmiş ve bu mikro filmlerden 71 defterin fotokopisi elde edilmiştir14.

Çalıştığımız defterin fotokopisi bu suretle temin edilmiştir.

Defterin ilgili sayfaları arasında ilk belge 23 M. 1330/13 Ocak 1912 tarihli

vekâlet hüccet sureti olup, son belge 4 Za. 1329/27 Ekim 1911 tarihli tereke taksim

hücceti suretidir.

Defterde bulunan belgelerin 90’ı hüccet, 36’sı i’lam ve 2’si arz’dır. Bu belge

türlerini kısaca açıklayalım.

Hüccet: Hâkim huzurunda ikrar, takrir, akit, vasi tayini ve bir hususa izin

verilmesi gibi hüküm içermeyen hususlar hakkındaki belgeler15 olup konularına göre

nikâh, talak, fesh-i nikâh, mehir, nafaka, vasi tayini gibi kısımlara ayrılır16.

İ'lam: Lügatte; bir davanın, mahkemece nasıl bir hüküm ve karara

bağlandığını gösteren resmi vesika17 demektir. Her i'lamda mutlaka kadının imzası ve

mührü, taraflar, dava konusu ve iddia ile davalının cevabı, isbat davaları, kadının kararı

ve tarih bulunur. İ'lamların en önemli özelliği kadının kararının bulunmasıdır18.

Şer"iyye mahkemelerinde kadı, yargılamayı bitirdikten sonra verdiği kararı önce sözlü

olarak anlatır, daha sonra ise hükmü içeren i’lamı düzenlerdi. Bunun bir sureti sicil

defterine kaydedilir birer sureti de davalı ve davacıya verilirdi19

Arz/Ma’ruzât: Lügatte; ibraz etme, sunma, arz edilen şeyler ve sunulanlar

anlamına gelmektedir20.

14 Küpeli, “Şer’iyye Sicillerinin Şehir Tarihçiliği ve Afyonkarahisar Tarihi İçin Önemi”, s.57. 15 Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, M.E.B.Yay., C.I-III, İstanbul

1983, s.607. 16 Ahmet Akgündüz, "Şer'iyye Mahkemeleri ve Şer’iyye Sicilleri", Türkler, C.X, Yeni Türkiye Yay.

Ankara 2002, ss.60-67. 17 Ferit Develioğlu, Osmanlıca-Türkçe Lügat, Aydın Kitabevi Yay., Ankara 1996, s.426. 18 Halil Cin-Ahmet Akgündüz, Türk Hukuk Tarihi, C.I, İstanbul 1990, s.420. 19 Cin-Akgündüz, a.g.e., C.I, s.355. 20 Derya Örs ve diğerleri, Osmanlıca Türkçe Sözlük, Gün Yayıncılık, Ankara 2003. s.280.

5

BİRİNCİ BÖLÜM

DEFTERDE BULUNAN BELGELERİN ÖZETLERİ

1. 643 NUMARALI SİCİL DEFTERİNDE GEÇEN BELGELERİN

ÖZETLERİ

SAYFA VE BELGE NO: 1/1(23 M. 1330/13 Ocak 1912)

Karaarslan Karyesi’nden, Badi Ömeroğlu Hâcı Ömer bin Ahmed, kardeşleri

Seyfi ve Nazike, Salar Karyesi’nden İnceoğlan Mehmed ve kardeşi Bekir’in

arasındaki arazi anlaşmazlığından dolayı Artin Efendi’yi vekîl tayin ettiğine dair

vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 1/2(21 M. 1330/11 Ocak 1912)

Hâcı Nasuh Mahallesi’nden Fâtma bint-i Abdullah’ın babası Abdullah ve

kardeşi Mehmed’in miraslarından kalan hissesinden dolayı oluşabilecek davaları için

Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali’yi umumi vekîl tayin ettiğine dair vekâlet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 2/3(15 S 1330/4 Şubat 1912)

Sinanhalife Mahallesi’nden iken vefat eden Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i

Hamza bin Abdullah’ın mirası eşi Rukiye bint-i Bekir ile çocukları Âyişe, Hilmi, Ömer

ve Mustafa’ya kalmıştır. Müteveffa sağlığında Gündoğmuş Mahallesi’nden Dervîş

Mehmedoğlu Saraç Ömer bin Mehmed’den 15 lira borç almış, bunun 10 lirasını geri

ödemiştir. Kalan 5 liranın mirasçıları tarafından ödenmesi için Dervîş Mehmedoğlu

Saraç Ömer bin Mehmed’in dava açtığına ve söz konusu meblağın mirasçılar

tarafından ödenmesine dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 3/4(10 M. 1330/31 Aralık 1911)

Arab Mescidi Mahallesi’nden iken vefât eden Çarkacı Hâcı Ahmedzâde Hâcı

Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin Ahmed’in mirası eşi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı

Abdurrahman Ağa ile çocukları Azîze, Emîne, Fâtma, Hâcı Ahmed, Abdurrahman ve

Bekir’e kalmıştır. Azize’nin babasından miras kalan hissesine müdahale edenlere ve

borçlulara karşı eşi Ahmed Ağa’yı vekil tayin ettiğinde dair vekâlet hücceti suretidir.

6

SAYFA VE BELGE NO: 4/5(15 S 1330/4 Şubat 1912)

Nakilci Mahallesi’nden iken vefat eden Katırcıoğlu Mustafâ Efendi ibn-i

Mehmed Efendi bin Abdullah’ın oğlu Remzi, reşit olduğunu iddia etmiştir. Bu

çerçevede babasından kalan bin üç yüz on dört kuruşun annesi Atîke bint-i Hüseyin

aracılığı ile Eytam Sandığına konulduğunu ve belirtilen meblağın Eytâm Müdürü

Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi tarafından kendisine geri verilmesini konu

edinen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 4/6(25 S 1330/14 Şubat 1912)

Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi

ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed Efendi ile

büyük kızı Fahriye, büyük oğulları Hasib ve Niyazi Efendi’ye ve küçük oğulları

Mustafa ve Ali’ye kalmıştır. Mustafa ve Ali reşit olmadıkları için babalarından kalan

mirasın idaresi için anneleri Rabia Hatun’un vasi tayin edildiğine dair vesayet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 5/7(25 S 1330/14 Şubat 1912)

Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi

ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed Efendi ile

büyük kızı Fahriye, büyük oğulları Hasib ve Niyazi Efendi, Küçük oğulları Mustafa

ve Ali’ye kalmıştır. Fahriye Hanım ve Niyazi Efendi ile Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed

Efendi vasileri olduğu Ömer ve Ali’nin menkul ve gayri menkul mallar için ve alacak

verecek meseleleri ile ilgili oluşacak davalar hakkında Hasib Efendi’yi vekil tayin

ettiklerine dair vekalet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 6/8(23 S 1330/12 Şubat 1912)

Garb Mescidi Mahallesi’nden iken vefat eden Çarkacızâde Hâcı Süleymân Ağa

ibn-i Ahmed bin Ahmed’in mirası eşi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı Abdurrahman Ağa ile

büyük kızları Azize ve Emine, küçük kızı Fatıma ve büyük oğlu Hacı Ahmed ile küçük

oğulları Abdurrahman ve Bekir’e kalmıştır. Bununla beraber reşit olmayan Fatıma,

Abdurrahman ve Bekir’in babalarından kalan mirasın idaresi için anneleri Hâce Şerîfe

Hatun’un vasi tayin edildiğine dair vesayet hücceti suretidir.

7

SAYFA VE BELGE NO: 7/9(2 Ra. 1330/20 Şubat 1912)

Mecîdiye Mahallesi’nden, Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden

iken bundan akdem vefat eden Anna bint-i Ohannes veledi Heci Artin’in mirası kızları

Agavni, Tavlesya, Lusaber ve oğlu Oseb’e kalmış, mirasın idaresi için Anna’nın zevci

Kirkor vasi tayin edilmiş ise de Kirkor dahi vefat edince, mensup oldukları Kilise

Cemiyeti’nin şahitliği ile Agavni, Tavlesya, ve Lusaber’in vasiliğine Karabet veledi

Ohannes’in tayin edildiğine dair vekalet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 7/10(25 M. 1330/15 Ocak 1912)

Karaman Mahallesi’nden, Ni’metullah bint-i Hüseyin nâm Hâtûn’un vekili

olan Eniştesi Süleymân Efendi ibn-i Abdurrahman tarafından, Ni’metullah Hâtûn’un

boşandığı eşi Terzi Yûsufoğlu Süleymân Efendi ibn-i Yûsuf’un, Ni’metullah Hâtûn’un

eşya, kilim ve beşibirlik altınına haksız yere el koyduğunu ve bu malların iadesi için

dava açmıştır. Mahkemece yapılan inceleme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda,

Ni’metullah Hâtûn’un bir adet beşibirlik altını, iki kilimi ve yirmi yedi kurûş

kıymetindeki bir yüzüğü Süleymân Efendi’ye geri vermesini konu edinen i’lam

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 9/11(4 Ra. 1330/22 Şubat 1912)

Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Hâcı Portakaloğlu Hâcı Yahyâ

Efendi ibn-i Hâcı Süleymân bin Abdullah’ın mirasının kızları Hadîce ve Zehrâ,

oğulları Hâcı Mehmed, İsmâil Efendi’ye kaldığını fakat Zehrâ’nın da vefat etmesi

üzerine hissesinin kardeşlerine dağıtılmasını beyan eden taksim-i veraset hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 9/12(18 S 1330/7 Şubat 1912)

Sinanpaşa Mahallesi’nden, Kezbân Hâtûn ibnete Mehmed, Selanik

vilâyeti’nden Murâd Çavuş’un eşi olduğunu ve eşinin kendisinden olan kızı Hanife’yi

nafakasız bırakarak kayıplara karıştığını beyan etmiş ve nafaka talebinde bulunmuştur.

Yapılan mahkeme ile İstanbul’un Fındıklı semtinde olan Murâd Çavuş’un altmış kuruş

nafaka ödemesini konu edinen nafaka hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 9/13(6 Ra. 1330/24 Şubat 1912)

Nakilci Mahallesi’nden iken vefat eden Aksaraylıoğlu Mahmûd bin Süleymân

8

bin Abdullah’ın mirası eşi Ni’metullah bint-i Murâd ile büyük kızları Hayriye ve

Fatıma, küçük kızları Rahîme ve Ümmü Seleme ile daha önceden vefat eden eşi Şerîfe

bint-i Hasan Hüseyin’den olan kızı Hadîce ve oğlu Sabrî’ye kalmıştır. Bununla beraber

reşit olmayan Rahîme ve Ümmü Seleme’nin babalarından kalan mirasın idaresi için

anneleri Ni’metullah Hâtûn’un vasi tayin edildiğine dair vesayet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 10/14(25 S 1330/14 Şubat 1912)

Hâcı Mehmed Efendi ibn-i Hüseyin Efendi, Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî

Vakfı mütevellisi Abdurrahman Ağa ibn-i İbrâhim aleyhine cüz’-hanlık dolayısıyla

birikmiş olan alacaklarının ödenmesi için dava açmıştır. Abdurrahman Ağa yapılan

davetlere icabet etmediği gibi vekil dahi göndermemiştir. Bunun üzerine Hacı Mehmet

Efendi Da’vâ Vekîllerinden Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân huzurunda gıyabi

mahkeme yapılmasını istemiştir. Yapılan mahkeme sonucunda vakıftaki vazifesinden

dolayı üç bin beş yüz yetmiş akçenin davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Abdurrahman Ağa bu karara itiraz etmiş, yapılan araştırma ve Fetvâhâne-i Ali’den

gelen kayıtlar, şahitlerin, şahitlikleri ile eski hükmün geçerli olmasına karar

verilmesine ve bu durumun Ahmed Efendi’ye tembih olunduğuna dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 11/15(25 S 1330/14 Şubat 1912)

Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi

ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın varisi olduğunu iddia eden Hâsib Efendi ibn-i Hâcı

Nûrî Efendi, babasının Hâcı Alioğlu Mahallesi’nden Ali Efendi ibn-i Ahmed’den otuz

altı kurûş alacak hakkı olduğunu ve kendi hissesine düşen yedi kuruşun ödenmesini

konu edinen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 12/16(4 Z. 1329/26 Kasım 1911)

Çavuşbaşı Mahallesi’nden iken vefat eden Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ

bin Abdullah’ın mirası eşlerine ve çocuklarına kalmıştır. Eşlerinden olan Şerîfe Hatun,

eşinden kalan koyun ağılı, bağ, tarla ve mülklerde olan hissesine müteveffanin oğulları

Mustafâ ve Hüseyin’in el koyduklarına ve bu hissenin geri iade edilmesini konu edinen

i’lam suretidir.

9

SAYFA VE BELGE NO: 13/17(29 S 1330/18 Şubat 1912)

Sincanlu Nâhiyesi’ne bağlı Sinanpaşa Karyesi’nden iken vefat eden Çobanoğlu

Berber Salih bin Hâcı Osmân bin Hâcı Hüseyin’in mirası eşi Hâcer bint-i Ali ,vâlidesi

Zeliha bint-i Abdullah ile oğlu Osman’a kalmıştır. Egeste Mahallesi’nden Acemoğlu

İbrâhim bin Hüseyin, Berber Salih’ten üç yüz doksan sekiz buçuk kurûş alacağı

olduğunu ve bu miktarın mirasçıları tarafından ödenmesi için vekilleri Abdulkâdir ibn-

i Hâcı Osmân’a tembihte bulunulduğunu konu edinen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 14/18(9 Ra. 1330/27 Şubat 1912)

Surub Toros Mahallesi’nden iken vefat eden Abayioğlu İsteban veledi Artin

veledi İsteban veledi Atamik’in mirası eşi Gülperi bint-i Agop ile oğlu Kalos’a ve vefat

eden eşi Nazlı bint-i diğer Agop’dan olan çocukları Curik ve Karnik’e kalmıştır.

Gülperi Hanım’ın vefat etmesiyle mirası oğlu Kalos’a kalmış, Karnik’in vefat

etmesiyle mirası eşi Diruhi bint-i Asadir ve kızı Zaruhi’ye kalmıştır. Reşit olmayan

Zaruhi ve Kalos’un miraslarının idaresi için, Curik’in vasi tayin edildiğine dair vesayet

hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 15/19(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)

Hâcı Mustafâ Mahallesi’nden iken vefat eden Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali

bin Abdullah’ın mirası oğulları Ali, Arif ve Hüseyin’e kalmış, Hüseyin’in vefat

etmesiyle mirası eşi Rahîme bint-i Mahmûd ile küçük oğulları Halil ve Hüseyin’e

kalmıştır. Bununla beraber reşit olmayan Halil ve Ali’nin babasından kalan malların

idaresi için, Ali’nin vasi tayin edildiğine dair vesayet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 15/20(14 Ra. 1330/3 Mart 1912)

Ni’metullah Hanım’ın mahkemede görülen bir davası dolayısıyla kendisine 16

Şubat 1912’de gönderilen tebliğ ile bir üst mertebeye on beş gün içerisinde itirazda

bulunabileceği belirtilmişti. Belirtilen süre içerisinde itirazda bulunmadığı ve eski

hükmün kabul olunduğunu belirten hüccet suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 15/21(10 M. 1330/31 Aralık 1911)

Kahil Mahallesi’nden iken vefat eden Çarkacı Hâcı Ahmed Ağazâde Hâcı

Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin Ahmed’in mirası eşi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı

Abdurrahman Ağa ile büyük kızları Azize ve Emine, küçük kızı Fatıma ve büyük oğlu

10

Hâcı Ahmed ile küçük oğulları Abdurrahman ve Bekir’e kalmıştır. Emine’nin

babasının mirasından dolayı doğabilecek bütün davalara karşı eşi Abdullah Ağa ibn-i

Hâcı Mehmed’e vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 16/22(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)

Sincanlu Nâhiyesi’ne bağlı Mahmarı Karyesi’ndeki Câmi-i Şerif’te İmâmlık

görevini yapan Ali Efendi ibn-i Hüseyin’in vefat etmesi üzerine boş kalan vazifesine

oğlu Halil Efendi’nin tayin edilmesine dair arz suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 17/23(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)

Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi

ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed Efendi ile

büyük kızı Fahriye, büyük oğulları Hasib ve Niyazi Efendi ve küçük oğulları Mustafa

ve Ali’ye kalmıştır. Zaviyesultan Mahallesi’nden Monlâzâde Feyzi Beğ ibn-i Ahmed

Ağa, Tazlar ve Paşalar Köyleri’ndeki aşar bedelinden dolayı, Hâcı Nûrî Efendi’nin

zimmetinde kalan otuz dört bin yüz on yedi kurûş alacağını mirasçıların vekili olan

Hasib Bey’den talep etmiştir. Yapılan inceleme neticesinde otuz dört bin yüz kuruşun

davacıya ödenmesine karar verilen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 18/24(18 S 1330/7 Şubat 1912)

Sibsin Karyesi’nden Berberoğlu Hasan bin Ali bin Osmân askerlik hizmetini

yapmakta iken bin üç yüz yirmi dört senesinde Yemen Vilâyetine bağlı Hedide

Sancağı’nın Cebeloğlu Kal’âsında eceliyle vefat etmiştir. Mirası eşi Neslihân Hatun,

babası Berberoğlu Ali bin Osmân ve annesi Ümmü Gülsüm bint-i Osmân’a kalmış,

Ümmü Gülsüm’ün vefat etmesiyle mirası çocukları Osmân ve İsmâil’e intikal etmiştir.

Neslihân Hatun’un eşinden kalan mirastan hissesine düşün on iki kuruşun Berberoğlu

Ali bin Osmân tarafından kendisine ödenmesini konu edinen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 19/25(2 Ra. 1330/20 Şubat 1912)

Susuz Karyesi’nde bulunan Câmi-i Şerif’in bakım, onarım işleri ile câmiye

bağışlanan malların idaresinin hiç kimse tarafından yapılmadığı ve bu işlerle

ilgilenecek bir kişinin tayin edilmediği hakkında köy halkının müracaatı söz konusu

olmuştur. Bunun üzerine Mutasarrıfoğlu Ahmed Efendi ibn-i İbrâhim’in

görevlendirildiğini beyan eden tevliyet hücceti suretidir.

11

SAYFA VE BELGE NO: 19/26(8 Ra. 1330/26 Şubat 1912)

Câmi-i Kebîr Mahallesi’nden Çopuroğlu Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed’in eşi

Esmâ Hâtûn bint-i Hâcı Ahmed, babası Köse kethüdazâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i

Musa’nın mirasından kalan hissesinden dolayı oluşabilecek bütün davalara karşı eşi

Arif Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 20/27(13 Ra. 1330/2 Mart 1912)

Monlâ Bahşi Mahallesi’nden iken vefat eden Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i

İbiş bin Yahyâ’nın mirası reşit olmayan oğlu Hakkı’ya kaldığından dolayı Eytâm

Sandığına emanet edildiği belirtilmiştir. Bununla beraber Hakkı reşit olduğunu iddia

ederek Eytâm Sandığına emanet edilen iki bin yedi yüz elli bir kurûş yirmi parayı,

Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi’den iadesini istemiştir. Yapılan

inceleme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda Hakkı’nın reşit olduğuna ve mirasın

iade edilmesine dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 21/28(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)

Sincanlu Nâhiyesi’ne bağlı Sinanpaşa Karyesi’nden iken vefât eden Çobanoğlu

Berber Salih bin Hâcı Osmân bin Hâcı Hüseyin’in mirası eşi Hâcer bint-i Abdullah,

oğlu Osmân ve annesi Zeliha bint-i Abdullah’a kalmıştır. İzmir’in Peştemalcılar

Başı’ndan tüccar Onnik Efendi Eğyazaryan veledi Mardiros, vekili Hâcı Sofi

Edvaryan Efendi veledi Karabet aracılığı ile müteveffadan on dokuz kuruş alacağı

olduğunu iddia etmiştir. İddianın haklı bulunduğuna, bu alacağının mirasçılar

tarafından ödenmesini vekilleri olan Abdulkâdir’e tembih edildiğine dair i’lam

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 22/29(14 S 1330/3 Şubat 1912)

Mecîdiye Karyesi’nden Hâcı Rüstemoğlu Tâhir bin Hâcı Rüstem, Mustafâoğlu

Mazlum Bin Mustafâ, Rüstemoğlu Mustafâ bin Rüstem, Ahmedoğlu Bekir bin Ahmed,

Mehmedoğlu Hasan bin Mehmed, Mehmedoğlu İshak bin Mehmed, Bayramoğlu

Osmân bin Bayram ve Hasanoğlu Mümin bin Hasan’ın haklarında oluşabilecek bütün

davalara karşı, Vükelâ-yı De’âvîden Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan

Efendi’ye vekalet verdiklerine dair vekalet hücceti suretidir.

12

SAYFA VE BELGE NO: 23/30(5 S 1330/25 Ocak 1912)

Hâcı Nasuh Mahallesi’nden Şerîfe bint-i Ahmed, Dam Dülğer Bekiroğlu Arif

bin Bekir’in mirasından kalan hissesine müdahale edenlere karşı dava açtığına ve

İsmâil Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 24/31(13 Ra. 1330/2 Mart 1912)

Surub Toros Mahallesi’nden iken vefat eden Kürekciyan Kirkor veledi

Abraham’ın kızı Serpuhi hissesi ve Dişli Karyesi’nde bulunan emlak ve arazilerinin

bütün işlemleri ile ilgilenmesi için, Hâcı Murâd Mahallesi’nden Arakilyan Kirkor

veledi Arakil’i vekil tayin ettiğine dair vekalet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 24/32(11 S 1330/31 Ocak 1912)

Şuhûd Nâhiyesi’ne bağlı Balçıkhisar Karyesi’nden Dorukluoğlu İsmâil,

kardeşi Ahmed ibn-i Hâcı İbrâhim ve birâderi Hâcı Yûsuf bin Hâcı Mustafâ aleyhine

Fâtma bint-i Hâcı İbrâhim miras davası açmıştır. Bu dava ve olabilecek başka

davalardan dolayı Dorukluoğlu İsmâil, kardeşi Ahmed ibn-i Hâcı İbrâhim ve birâderi

Hâcı Yûsuf bin Hâcı Mustafâ’nın, Hacı Yûsuf Efendi’yi vekîl tayin ettiklerine dair

vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 25/33(15 Ra. 1330/4 Mart 1912)

Monlâ Bahşi Mahallesi’nden iken vefat eden Âyişe bint-i Mustafâ bin

Mehmed’in mirasçısı olan Vanlıoğlu Mustafâ bin Ahmed, annesinin Mehmed

Efendi’den kırk kuruş alacağı olduğunu iddia etmiştir. Davacı bu alacak miktarından

kendi hissesine düşen altı kurûş on beş lirâyı Mehmed Efendi’den talep etmiştir.

Mahkemenin davacıyı haklı bulduğuna ve Mehmed Efendi’nin bu miktarı ödemesi

gerektiğine dair kararı içeren i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 26/34(11 S 1330/31 Ocak 1912)

Şuhûd Nâhiyesi’ne bağlı Balçıkhisar Karyesi’nden Ali Fevzioğlu Mustafâ bin

İbrâhim’in, annesi Âyişe bint-i Mehmed’ten kalan mirasını müdahale edenlere karşı

oluşabilecek davalardan dolayı Vükelâ-yı De’âvîden Hocazâde Salim Efendi Hâcı

Rafet Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekalet hücceti suretidir.

13

SAYFA VE BELGE NO: 27/35(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)

Aziziye Kazâsına tâbi Bağlar Karyesi’nden Köçenoğlu Osmân bin Ahmed

Tevkifhânede bulunduğundan dolayı, aynı kazanın Elhan Karyesi’nde bulunan eşi

Ardıçoğlu Kerimesi Dudu’nun kendisi aleyhine nikâh davası açtığını belirtmiştir. Bu

dava ve oluşabilecek diğer davalardan dolayı Çallı Mahallesi’nden Daim Çıldıroğlu

Hâcı İsmâil Ağa ibn-i Mustafâ’yı vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 27/36(8 Ra. 1330/26 Şubat 1912)

Seydilersultan Karyesi’nden Osmânoğlu Abdullah bin Osmân, Sarı Alioğlu

Abdullah bin Mustafâ, Aliyeoğlu Hasan bin Osmân, Hatiboğlu Mehmed Ali bin Hâcı

Hüseyin, Tekyenişinoğlu Bektaş bin Halil, Kara Mehmedoğlu Mehmed bin Eyyûb ve

Hatiboğlu Ali bin Abdusselim’in; Seydilersultan Karyesi’nde bulunan Hasan Basri

Hazretlerinin emlak, mülk ve arazilerine müdahale edenlere karşı oluşabilecek

davalardan dolayı tek tek ve toplu halde Monlâ Mehmed ve Hâcı Mehmed’i vekil tayin

ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 28/37(6 Ra. 1330/24 Şubat 1912)

Sincanlu Nâhiyesi’ne bağlı Hırka Karyesi’nden Abdulkâdir bin Abdulkâdir bin

Abdulkâdir askerlik hizmetini yapmakta iken şehiden vefat etmiş ve mirası reşit

olmayan oğlu Mustafa’ya kalmıştır. Mustafa reşit olmadığı için mirası Eytam

Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir.

Sinanpaşa Mahallesi’nden Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi,

Mustafa’ya kalan mirastan vasisi aracılığı ile iki senede ödemek üzere bin dokuz yüz

on bir kurûş yirmi para borçlanmıştır. Borcu karşılığında bütün mallarını rehin

bırakmıştır. Hacı Arif Efendi’nin borcuna karşılık mallarına değeri üzerinden el

konulması, artan paranın kendisine iade edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi vekil

tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 29/38(18 Ra. 1330/7 Mart 1912)

Nurcu Mahallesi’nden iken vefat eden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah’ın

mirası reşit olmayan kızları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve reşit olmayan oğlu

Osman’a kalmıştır. Çocuklar reşit olmadığı için malları Eytam Sandığı’nda tutulmuş

ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir. Nurcu Mahallesi’nden

14

Monlâzâde Mehmed Nûrî Paşa zevcesi Gülizar Hanım’ın, Ümmü Seleme,

Ni’metullah, Şerîfe ve Osman’a kalan mirastan vasisi aracılığı ile iki senede ödemek

üzere beş bin doksan yedi buçuk kuruş borcu olduğunu ve Eytâm Müdürü, Kubelü

Mahallesi’nden Yahyâ Beğzâde Sadrî Efendi ibn-i Mehmed Vâsıf Efendi,

Zaviyesultan Mahallesi’nden Monlâzâde Mansur Beğ ibn-i Mehmed Nûrî Paşa ve

Medîne-i mezbûre Maiyyet Me’muru Ali Rızâ Beğ ibn-i Ahmed Kahraman’ı kefil

gösterdiğine dair hüccet suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 30/39(8 Ra. 1330/26 Şubat 1912)

Karaman Mahallesi’nden iken vefât eden Koca Hüseyinoğlu Mehmed bin

Monlâ Ahmed’in mirası reşit olmayan kızı Nazike’ye kalmıştır. Nazike reşit olmadığı

için mirası Eytam Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak

tayin edilmiştir. Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Şeyhzâde Murâd Çelebi ibn-i

Abdulhalim Çelebi, Nazike’ye kalan mirastan vasisi aracılığı ile iki senede ödemek

üzere bin dört yüz doksan üç kurûş yirmi para borcu olduğunu ve karşılığında, Süğlün

Karyesi’nde bulunan değirmeni rehin bırakmıştır. Borcu ödeyememesi halinde

değirmende bulunan hissesine değeri karşılığında el konulması ve fazla kalan paraların

kendisine iade edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet

hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 31/40(17 S 1330/6 Şubat 1912)

Murâdlar Karyesi’nden iken vefât eden Mahmûdoğlu Hâcı Seyyid bin Hâcı

Ahmed‘in mirası reşit olmayan çocukları Aliye ve Abdullah’a kalmıştır. Aliye ve

Abdullah reşit olmadığı için mirası Eytam Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü

Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir. Egeste Mahallesi’nden Mansuroğlu

Ahmed bin Mahmûd, Aliye ve Abdullah’a kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede

ödemek üzere dört bin altı yüz yirmi iki buçuk kuruş borçlanmış, borcu karşılığında

mülkünü rehin bırakmıştır. Borcu ödeyememesi halinde malına değeri karşılığında el

konulması ve fazla kalan paraların kendisine iade edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi

vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 32/41(17 S 1330/6 Şubat 1912)

İhsânîye Karyesi’nden iken vefât eden Mehmed Efendi ibn-i Receb bin

Abdullah’ın mirası reşit olmayan oğlu Şevket’e kalmıştır. Şevket reşit olmadığı için

15

mirası Eytam Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak

tayin edilmiştir. Nakilci Mahallesi’nden Arikoğlu Nûrî bin Mehmed Efendi, Şevket’e

kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede ödemek üzere bin beş yüz yirmi dört kurûş

borlanmış ve karşılığında Erkmen Karyesi Karakaya mevkiinde bulunan tarlasını rehin

bırakmıştır. Borcu ödeyememesi halinde tarlasına değeri karşılığında el konulması ve

fazla kalan paraların kendisine iade edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi vekil tayin

ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 33/42(17 S 1330/6 Şubat 1912)

Corca-i Kebîr Karyesi’nden iken vefât eden Dinarlıoğlu Ali bin Ahmed’in

mirası reşit olmayan oğlu Ahmed’e kalmıştır. Ahmed reşit olmadığı için mirası Eytam

Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir.

Sinanpaşa Mahallesi’nden Receb Efendizâde Sadullah Efendi ibn-i Edhem Efendi,

Ahmed’e kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede ödemek üzere iki bin beş yüz

doksan altı kurûş borçlanmış ve karşılığında tarlalarını rehin bırakmıştır. Borcu

ödeyememesi halinde tarlalarına değeri karşılığında el konulması ve fazla kalan

paraların kendisine iade edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair

vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 35/43(4 Ra. 1330/22 Şubat 1912)

Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Abdullah bin

Abdullah’ın mirası reşit olmayan kızları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve reşit

olmayan oğlu Abdullah’a kalmıştır. Çocuklar reşit olmadığı için malları Eytam

Sandığı’nda tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir.

Fakihpaşa Mahallesi ahâlîsinden Hocazâde Rafet Efendi ibn-i Hâcı Mehmed Efendi,

Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalan mirastan vasisi aracılığı ile

üç senede ödemek üzere altı bin sekiz yüz elli sekiz kuruş borçlanmış ve karşılığında

tarlalarını ve değirmenini rehin bırakmıştır. Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına ve

değirmenine değeri karşılığında el konulması ve fazla kalan paraların kendisine iade

edilmesi şartıyla Mehmed Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 36/44(15 Za. 1329/7 Kasım 1911)

Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah

bin Abdullah’ın mirası eşi Halime bint-i Hüseyin, annesi Şerîfe bint-i Ali ve

16

Halime’den doğan, reşit olmayan çocukları Şerîfe, Ümmü Seleme, Ni’metullah ve

Abdullah’a kalmıştır. Şerîfe, Ümmü Seleme, Ni’metullah ve Abdullah’a kalan mirasın

idaresi için, anneleri Halime bint-i Hüseyin’in vasi tayin edildiğine dair vesayet

hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 37/45(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)

Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Şerîfe bint-i Hasan bin Abdullah’ın

mirası çocukları Râbiâ, Ni’metullah, Cevriye ve Fâtıma’ya kalmıştır. Ni’metullah ve

Cevriye annelerinden kalan bir mülke, Râbiâ’nın haksız yere el koyduğunu beyan

etmişler, Râbiâ’nın davaya icabet etmemesi üzerine vekili olan Helvacızâde İsmâil

Efendi ibn-i Murâd’dan kendilerine düşen hisseyi talep etmişlerdir. Yapılan dava

neticesinde ve şahitlerin ifadeleri ile Râbiâ’nın zorla el koyduğu mülkün geri iadesine

karar verildiğine dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 38/46(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)

Sinanhalife Mahallesi’nden Edhemzâde Yûsuf Efendi ibn-i Ahmed Efendi

kendi mülkü içinde bulunan suyu, Hâcı Eyyûb Mahallesi’nden Huriye Hanım ibnete

Hâcı Arif Ağa’ya sattığına dair satış hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 38/47(18 Ra. 1330/7 Mart 1912)

Cansız Mahallesi’nden Habîboğlu Ali bin Habîb bin Abdullah askerlik görevini

yapmakta iken Yemen vilâyetine bağlı Mafık Kal’ası’nda eceliyle vefat etmiş, mirası

eşi Zehrâ bint-i Mehmed nâm Hâtûn ve kardeşi Mustafa’ya kalmıştır. Zehrâ bint-i

Mehmed nâm Hâtûn eşinden kalan mirastan kendi hissesine düşen on dört kuruşu talep

etmiştir. Yapılan mahkeme sonucunda bu miktarın Mustafa tarafından ödenmesini

konu edinen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 39/48(27 Ra. 1330/16 Mart 1912)

Hâcı Mustafâ Mahallesi’nden iken vefât eden Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali

bin Abdullah’ın mirası oğulları Ali, Arif ve Hüseyin’e kalmıştır. Hüseyin’in vefat

etmesi üzerine mirası oğulları Halil ve Hüseyin’e kalmıştır. Ali ve Hüseyin reşit

olmadıkları için amcaları Ali vasi tayin edilmiştir. Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali

bin Abdullah’tan kalan gayri menkuldeki hisselerini mirasçıların çoğu sattığından,

mülkte hissesi bulunan Ali ve Hüseyin’in hissesini satmak için vasileri Ali’nin satış

17

izni istediğine dair hüccet suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 40/49(13 Ra. 1330/2 Mart 1912)

Sivas vilâyeti dâhilinde Darende Kazâsına tâbi Gemerez Nâhiyesi Ağlı

Mahallesi’nden Hamiş Yûsufoğlu Abdurrahman bin Yûsuf misafir olarak kaldığı

Karahisâr-ı Sâhib Turunç Hanı’nda bulunan kısrağına, Leğen Karyesi’nden Monlâ

Mustafâ bin Hüseyin’in zorla el koyduğunu beyan etmiştir. Monlâ Mustafâ ise kısrağın

kendi malı olduğunu ve ahırından çalındığını beyan etmiştir. Yapılan inceleme ve

şahitlerin ifadeleri ile Monlâ Mustafâ’nın haksız bulunduğuna dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 41/50(14 S 1330/3 Şubat 1912)

Halimuğru Karyesi’nden Hanife bint-i Hüseyin nâm Hâtûn’un, aynı köyden

Memişoğlu Mehmed bin Hüseyin ile arasında meydana gelen kapı ve samanlık

alışverişi davası dolayısıyla, Ahmed Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 41/51(7 Ra. 1330/25 Şubat 1912)

Hâcı Eyyûb Mahallesi’nden Marulcuoğlu Ahmed Efendi ibn-i Arif ile Kal’a

Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Yûsuf oğulları Bekir ve Ali İnan arasında Keçeciler

Çarşusu’nda bulunan bir dükkânın kira bedeli dava konusu olmuştur. Önce mahkeme

kiranın üç mecidiye olduğu hakkında karar vermişti. Bekir ve Ali, vekîlleri İzzet

Efendi ibn-i İsmâil aracılığı ile bu karara itiraz etmiş ve yeniden incelenmesi için

belgelerin Fetvâhâne-i celileye gönderilmesini sağlamışlardır. Fetvâhâne’de yapılan

inceleme sonucu kiranın uygun olduğu beyan edilmiştir. Temyiz mahkemesi ise bu

hükmü bozmuştur. Bunun üzerine Ahmed Efendi ibn-i Arif dükkânın kirasının üç

mecidiye olduğu hakkında tekrar dava açmıştır. Yapılan incelemeler ve şahitlerin

ifadeleri doğrultusunda dükkânın kirasının üç mecidiye olduğuna karar verilmiştir.

Bekir ve Ali’nin vekili olan İzzet Efendi ibn-i İsmâil Efendi’ye kiranın, Ahmed Efendi

ibn-i Arif Efendi’ye ödenmesi konusunda tembihte bulunulmasına dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 43/52(28 Ra. 1330/17 Mart 1912)

Hâcı Mahmûd Mahallesi’nden Berber Hâcı Mehmedoğlu Hâcı Mustafâ bin

Hâcı Mehmed’in, Kaltakcıoğlu Kerimesi Fâtıma ile arasında meydana gelen hane

davasından dolayı Mudurnu Kazâsı’ndan Vükelâ-yı De’âvîden Emîn Efendi ibn-i

18

Ali’yi vekil tayin ettiğine dair vekalet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 44/53(7 R. 1330/26 Mart 1912)

Sandıklı Kazâsına tâbi Çivril Nâhiyesi’ne bağlı Bayat Karyesi’nden Hocaoğlu

Kerimesi Emîne bint-i İsmâil, yüz doksan kurûş mehr-i mü’eccel ile Bayat

Karyesi’nden Hâcı Kerimoğlu Sarı Ahmed’in nikâhlandığını gösteren hüccet suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 44/54(4 Z. 1329/26 Kasım 1911)

Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Sirozluoğlu Efe Hasan bin Süleymân

bin Abdullah’ın mirası mirasçıları arasında taksim edilmiştir. Fakat bu taksimat

esnasında mirasçılardan Halime, Ni’metullah ve Huriye, diğer mirasçı Rabia’nın on

bin kurûş kıymetli bir mülke haksız yere el koyduğunu beyan etmişler ve hisselerine

düşen miktarı vekili olan Ahmed Efendi’den talepte bulunmuşlardır. Yapılan inceleme

sonucunda davacıların alacakları hisselerin Rabia’a tarafından ödenmesini konu

edinen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 46/55(28 Ra. 1330/17 Mart 1912)

Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah bin

Abdullah’ın mirasçıları Ümmü Seleme, Ni’metullah ve Abdullah’ın vasisi olan

anneleri Halime bint-i Hüseyin nâm Hâtûn, mirasçıların asla malı olmadığını ve

geçimlerini sağlamak için babalarından kalan mallardan nafaka talebinde bulunmuştur.

Yapılan mahkeme sonucunda yüz elli kuruş nafaka bağlandığına dair nafaka hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 46/56(14 S 1330/3 Şubat 1912)

Doğancı Mahallesi’nden Hadîce bint-i Hâcı Mustafâ, babası Hâcı Mustafâ’dan

kalan mirasa müdahale edenlere karşı oluşabilecek davalardan dolayı Vükelâ-yı

De’âvîden İsmâil Efendi ibn-i Murâd’ı vekil tayin ettiğine dair vekalet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 47/57(14 Ra. 1330/3 Mart 1912)

Surub Toros Mahallesi’nden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden

Makaryan Kigorok Efendi veledi Marubrus, Marunike bint-i Heci Ohannes’e altmış

bin yüz kuruş karşılığında İğneci Mahallesi’nde bulunan mülkünü rehin bırakmıştır.

19

Bu mülk daha sonra yanmış, mülk sahibi de arsası kalan mülkün kendisine iade

edilmesini, isterse mülkü rehin alan şahısın davaya müdahil olacağını belirtmiştir. Arsa

işlemleri ve oluşabilecek davalardan dolayı Makaryan kigorok Efendi veledi

Marubrus’un İsteban Efendi’yi vekîl tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 47/58(18 Ra. 1330/7 Mart 1912)

Arab Mescidi Mahallesi’nden Hancıoğlu Hakkı bin Mehmed Çavuş, babası

Mehmed Çavuş’dan kalan ve Eytâm Sandığı’nda bulunan paralarına müdahale

edenlere karşı açtığı dava ve oluşabilecek diğer davalardan dolayı Hâcı Hasan

Efendi’yi vekîl tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 48/59(10 S 1330/30 Ocak 1912)

Marulcu Mahallesi’nden Âyişe Hanım ibnete Mehmed Efendi, kardeşleri

Hasan, Sabrî Efendi ile Hadîce’nin vefat eden babası ve annesinden kalan, İnas

Karyesi’nde bulunan arâzîlerine Saraçzâde Halil Ağa’nın müdahale ettiğini beyan

etmişlerdir. Saraçzâde Halil Ağa’nın men edilmesi için açtıkları davadan dolayı

Ahmed Efendi’yi vekîl tayin ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 49/60(10 Ra. 1330/28 Şubat 1912)

Nurcu Mahallesi’nden Hadîce bint-i Mehmed Efendi, Karahisâri Gökoğlu

Ahmed bin İsmâil ile yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel karşılığı evlendiğini beyan

etmiştir. Evlendikten bir buçuk sene sonra Karahisâri Gökoğlu Ahmed bin İsmâil’in

kendisini, çocukları Piruze ve Hüsnü’yü evinden kovduğunu iddia etmiştir. Hadice eşi

hakkında nafaka, eşya ve ev talebinde bulunmuş ve dava açmıştır. Bu davadan dolayı

Mehmed Efendi’yi vekîl tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 49/61(20 Ra. 1330/9 Mart 1912)

Hâcı Mahmûd Mahallesi’nden Ömeroğlu Hasan, babası Ömer’den kalan

mülküne müdahale edecek olanlar olur ise oluşabilecek davalardan dolayı Uşaklıoğlu

Ali Çavuş ibn-i Murâd’ı vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 50/62(28 Ra. 1330/17 Mart 1912)

Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Kayadibi Karyesi’nden Emîne bint-i Ali nâm

Hâtûn, Kayadibi Karyesi’nden Kulakoğlu Bekir bin Ali ile yüz yirmi beş kurûş mehr-

20

i mü’eccel ile evlendiğini fakat evlendikten bir sene sonra Bekir’in kendisini

kovduğunu beyan etmiş ve mehrini istemiştir. Bekir’in cevabı alındıktan sonra ve

yapılan inceleme ile birlikte Emine’nin evine dönmesine hüküm verilen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 50/63(14 Ra. 1330/3 Mart 1912)

Salar Karyesi’nden Kuğuoğlu İsmâil bin Hâcı Bekir, aynı köyden olan eşi

Münire bint-i Hâcı İlyas’ın kendisine itaat etmediğini ve evini terk ettiğini beyan

etmiştir. Münire bint-i Hâcı İlyas ise eşinin kendisini boşadığını Da’vâ Vekîllerinden

Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali aracılığı ile beyan etmiştir. İki tarafın beyanatları

üzerine yapılana inceleme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda Münire bint-i Hâcı

İlyas’ın eşine itaat etmesi ve evine dönmesi hakkında hüküm verilen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 52/64(28 Ra. 1330/17 Mart 1912)

Hâcı Yahyâ Mahallesi’nden Sirozluoğlu Rasih Efendi ibn-i Mustafâ Efendi, eşi

Monlâ Bahşi Mahallesi’nden Hanife bint-i Ömer Ağa’nın talak edildiği yönünde

ifadede bulunduğunu ve kendisine itaat etmediğini belirtmiştir. İtaat etmesi için vekili

olan Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan’a tembihte bulunulmasını beyan

etmiştir. Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan’ın ifadeleri ve onun gösterdiği

şahitlerin beyanları doğrultusunda, Sirozluoğlu Rasih Efendi ibn-i Mustafâ Efendi’nin

eşini boşamadığına, Ahmet Efendi’nin davadan men edildiğine dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 54/65(18 R. 1330/6 Nisan 1912)

Hâcı Evtal Mahallesi’nden iken vefât eden Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ bin

Hâcı Emîn bin Yahyâ’nın mirası eşi Esmâ bint-i İbrâhim ile çocukları Emîne, Hâcer,

Sâbire ve Rüşdü’ye kalmıştır. Emîne, Hâcer, Sâbire ve Rüşdü reşit olmadıkları için

anneleri Esmâ bint-i İbrâhim vasi olarak tayin edilmiştir. Esmâ Hatun eşinden kalan

dükkânlardan olan hisselerini ve vasisi olduğu çocuklarının hisselerini sattığını ve

vasisi olduğu çocukların hissesine düşen miktarın, Eytâm Müdürü aracılığı ile faize

verilmesine dair kararı içeren hüccet suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 55/66(18 R. 1330/6 Nisan 1912)

Hâcı Mahmûd Mahallesi’nden iken vefât eden Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer

bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Murâd ile çocukları Âyişe, Mustafâ, Kâdir,

Hasan, Mehmed ve İsmâil’e kalmıştır. Mehmed ve İsmâil reşit olmadıkları için

21

anneleri Râbiâ bint-i Murâd vasi olarak tayin edilmiştir. Râbiâ Hatun eşinden kalan

mülkün harap olduğunu ve burada bulunan hissesi ile vasileri olduğu Mehmed ve

İsmâil’in hisselerini sattığını, bu para ile yeni bir mülk almak için izin istediğini ve

iznin verildiğini belirten hüccet suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 56/67(18 R. 1330/6 Nisan 1912)

Hâcı Mahmûd Mahallesi’nden iken vefât eden Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer

bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Murâd, büyük kızı Âyişe, büyük oğulları

Mustafâ, Kâdir ve Hasan ile küçük oğulları Mehmed ve İsmâil’e kalmıştır. Mehmed

ve İsmâil reşit olmadıkları için babalarından kalan mirasın idaresi için anneleri Râbiâ

bint-i Murâd’ın vasi olarak tayin edildiğine dair vesayet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 56/68(23 R. 1330/11 Nisan 1912)

Hâcı Nuh Mahallesi’nden Aşçı oğullarından Ahmedoğlu Mustafâ bin Ahmed

bin Hâcı Mehmed askerlik görevini yapmakta iken vefat etmiştir. Ahmedoğlu

Mustafâ’nın mirasının babası Ahmed ve annesi Emîne bint-i İsmâil’e kaldığını belirten

veraset hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 56/69(23 R. 1330/11 Nisan 1912)

Kal’acik-i Kebîr Karyesi’nden Yağlıoğlu Mustafâ bin Osmân bin Abdullah’ın

mirası eşi Ümmühân bint-i Abdurrahman, kızları Emîne, Şerîfe ve Fâtıma ile kardeşi

Ramazân bin Ali’ye kalmıştır. Ümmühân bint-i Abdurrahman eşinin, Ramazân bin

Ali’den yirmi dört kurûş alacak hakkı olduğunu ve hissesine düşen on dokuz kuruşun

Ali Efendi tarafından kendisine ödenmesini istemiştir. İlaveten Emîne, Şerîfe ve

Fâtıma babalarından kalan mirastan kendi hisselerine müdahale edenlere karşı

oluşmuş veya oluşabilecek davalardan dolayı Efendi oğlu Halil bin Ali Efendi’yi vekil

tayin ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 58/70(18 R. 1330/6 Nisan 1912)

Ümraniye Karyesi’nden iken vefât eden Salihoğlu Ömer bin Salih bin

Abdullah’ın mirası eşi Emîne bint-i Osmân, kızları Cemile, Emîne ve Zehrâ ile vefat

eden oğlu Salih’in küçük oğlu Salih’e kalmıştır. Salih reşit olmadığı için babasından

kalan mirasın idaresi için Emîne bint-i Osmân nâm Hâtûn’un vasi tayin edildiğine dair

22

vesayet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 59/71(25 R. 1330/13 Nisan 1912)

Bolvadin Kazâsına bağlı Çay Nâhiyesi’nden Kara Osmânoğlu Ahmed Efendi

ibn-i Mehmed, babası Mehmed’den kalan bir mülkü kardeşlerinin hisselerini de alarak

Belek Karyesi’nden Ahmed Çavuşoğlu Ali efendi ibn-i Ahmed’e sattığını ve bu

satıştan dolayı Tâhir Efendi ibn-i Abdullah’a vekâlet verdiğini beyan etmiştir. Tâhir

Efendi ibn-i Abdullah vekillik görevlerini yapmadığı için görevinden azledilmiştir.

Ahmed Efendi, kardeşleri Mustafâ, Mehmed ve Hadîce’nin mülkteki hisselerini

sattıklarını inkâr ettiklerini de ifade etmiştir. Ahmed Efendi hisseleri karşılığında

makbuz aldığını ve gerekli görülürse mirasçılarla mahkeme önünde hesaplaşacağını

belirtmiştir. Ahmed Çavuşoğlu Ali Efendi ibn-i Ahmed’in kardeşi Mehmed Efendi’yi

mahkeme işleri ile ilgilenmesi için vekil tayin ettiğine dair umumi vekâlet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 60/72(23 R. 1330/11 Nisan 1912)

Çavuşoğlu Mahallesi’nden iken vefât eden Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ

bin Nasuh’un mirasçısı olan Hâcı Hasan bin İbrâhim babasının, Sinanpaşa

Mahallesi’nden Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi’den kırk sekiz

kurûş alacağı olduğunu ve kendi hissesine düşen on dört kuruşu talep etmiştir. Yapılan

araştırma ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı

Ahmed Efendi’nin on dört kuruş ödeme yapmasına dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 61/73(5 Za. 1330/16 Ekim 1912)

Hâcı Nasuh Mahallesi’nden iken vefât eden Fâtıma bint-i Mehmed bin

Abdullah’ın mirası vefat eden eşi Ahmed Çavuş ibn-i Bekir’e kalmıştır. Ahmet Çavuş

da vefat edince miras onun diğer eşi Atîke bint-i Abdurrahim ve Fâtıma’dan olan oğlu

Mehmed ve vefat eden üçüncü eşi Emîne bint-i Mehmed’den olan çocukları Şerîfe ve

Ahmed’e kalmıştır. Mehmed ve Ahmed reşit olmadıkları için amcaları Ali Osmân ibn-

i Bekir vasi olarak tayin edilmiştir. Fâtıma bint-i Mehmed bin Abdullah’ın mirasının

mirasçıları arasında taksim edildiğine dair tereke hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 62/74(5 R. 1330/24 Mart 1912)

Nurcu Mahallesi’nden Hadîce bint-i Mehmed Efendi, vekili babası Mehmed

23

Efendi ibn-i İsmâil aracılığı ile eşinin ailesiyle aynı evde ikamet etiklerini ve bunun

aralarında geçimsizliğe sebep olduğunu beyan etmiştir. Eşi Efecik Mahallesi’nden

Gökoğlu Ahmed bin İsmâil’in aleyhine nafaka, giyecek ve hane davası açmıştır.

Yapılan mahkemede Ahmed Efendi hane tuttuğunu beyan etmiştir. Mahkeme hanenin

oturulur olduğuna karar vermiştir. Hadîce bint-i Mehmed’in o hanede eşi ile birlikte

oturmasına ve nafaka verilmesine gerek görülmediğine dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 63/75(23 R. 1330/11 Nisan 1912)

Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Garıca Karyesi’den Abdioğlu Mehmed bin

Hüseyin’in, teyzesi Fâtıma ile aralarında meydana gelen arazi davası ve aleyhinde

oluşmuş ve oluşabilecek davalara karşı Vükelâ-yı De’âvîden Fazlızâde Ahmed Efendi

ibn-i Süleymân’ı vekil tayin ettiğine dair vekalet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 64/76(15 R. 1330/3 Nisan 1912)

Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî Vakfı mütevellisi Abdurrahman Ağa ibn-i

İbrâhim, Mehmed Efendi ibn-i Hüseyin Efendi’nin cüz’-hanlık dolayısıyla birikmiş

olan alacaklarına karşı dava açtığını ve alacağının ödenmesine hüküm verildiğini

belirterek vekili Ali Osmân Efendi aracılığı ile karara itiraz davası açmıştır. Yapılan

mahkeme ve Fetvâhâne-i Ali’den gelen kayıtların incelenmesi neticesinde eski kararın

geçerli olduğuna dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 67/77(4 Ca. 1330/21 Nisan 1912)

Şuhûd Nâhiyesi’ne muzâfe Karadilli Karyesi’nden Monlâ Hasan oğullarından

Alioğlu Hasan bin Ali bin Hasan askerlik hizmetini yapmakta iken vefat etmiştir.

Mirasının babası Ali ve annesi Fâtıma bint-i İsmâil’e kaldığını belirten veraset hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 67/78(4 Ca. 1330/21 Nisan 1912)

Şuhûd Nâhiyesi’ne bağlı Karadilli Karyesi’nden Ayan oğullarından

Ahmedoğlu Hasan bin Ahmed bin Osmân askerlik hizmetini yapmakta iken vefat

etmiştir. Mirasının eşi, annesi Elif bint-i Hasan, kız kardeşleri Fâtıma ve Âyişe ile

erkek kardeşleri Mehmed ve İsmâil’e kaldığını belirten veraset hücceti suretidir.

24

SAYFA VE BELGE NO: 67/79(5 Ca. 1330/22 Nisan 1912)

Sarık Karyesi’nden Fâtıma bint-i Hüseyin’in, yüz yirmi beş kurûş mehr-i

mü’eccel ile Sarık Karyesi’nden Durnaoğlu Hüseyin bin Abdullah’ın nikâhlandığını

gösteren hüccet suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 68/80(5 Ca. 1330/22 Nisan 1912)

Kal’acik-i Kebîr Karyesi’nden Emîne bint-i Mahmûd nâm Hâtûn’un bin kurûş

mehr-i mü’eccel ile Kal’acik-i Kebîr Karyesi’nden Şabanoğlu Mehmed bin İbrâhim’e

nikâhlandığını gösteren hüccet suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 68/81(18 S 1330/7 Şubat 1912)

Sinanhalife Mahallesi’nden iken vefât eden Mitroviçzâde Hasan Efendi ibn-i

Hamza bin Abdullah’ın mirası eşi Rukiye bint-i Bekir, kızı Âyişe, büyük oğlu Hilmi,

küçük oğulları Ömer ve Mustafâ’ya kalmıştır. Hilmi Efendi babasından kalan

dükkânda bulunan malların vefatından yirmi beş gün önce sayılıp deftere kayıt

edildiğini, kendisinin bu malları babasının ölümünden önce satın aldığını ifade

etmiştir. Satın aldığı bu malların terekeye dâhil edildiğini ve mirasçılar Rukiye bint-i

Bekir, Âyişe ve küçük oğulları Ömer ve Mustafâ’nın vekilleri Ali Osmân Efendi ibn-i

Hâcı Ali aracılığı ile müdahalede bulunduğunu beyan ederek, bu müdahalenin

engellenmesini istemiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda Ali

Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali’nin müdahaleden men edildiğine dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 72/82(3 Ca. 1330/20 Nisan 1912)

Şuhûd Nâhiyesi’nde Hâcı Musa Mahallesi’nden Şeyh Yûnus’un bina eylediği

Câmi-i Şerifi’te imâmlık görevini yapan Seyyid Yûsuf bin Ali’nin vefat etmesi üzerine

boş kalan vazifesine Arıoğlu Hüseyin Efendi ibn-i Mehmed Ali’nin tayin edilmesine

dair arz suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 72/83(11 Ca. 1330/28 Nisan 1912)

Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Paşa Karyesi’nden Akile bint-i Süleymân’ın bin

beş yüz kurûş mehr-i mü’eccel ile aynı köyden Kahramanoğlu İbrâhim bin Halil’e

nikâhlandığını gösteren hüccet suretidir.

25

SAYFA VE BELGE NO: 73/84(27 R. 1330/15 Nisan 1912)

Salar Karyesi’nden Münire bint-i Hâcı İsmâil, vekili Ali Osmân Efendi ibn-i

Hâcı Ali aracılığı ile aynı köyden boşandığı eşi Kuğuoğlu Hâcı İsmâil bin Hâcı Bekir

aleyhine iktidarsız olduğu ve kendisinin bekâretinin devam ettiği hakkında dava

açmıştır. İsmâil Efendi ise iktidarsız olduğunu kabul etmemiştir. O, daha önceden eşine

itaat davası açtığını, boşanma işlemi gerçekleşmeden önce görülen bu davada eşinin

buna benzer iddialarda bulunmadığı, istenildiğinde söz konusu dava kayıtlarına

bakılabileceğini ifade etmiştir. Yapılan mahkeme sonucunda iki tarafın da

beyanatlarında tutarsızlık görüldüğü gerekçesi ile davadan men edildiklerine dair i’lam

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 73/85(1 R. 1330/20 Mart 1912)

Ayhan Karyesi’nden Kavrukoğlu Ali bin Hasan, Ayhan Karyesi’nden Nuh veli

oğlu İsmâil’in vekâleti ile kızı Nazlı bint-i İsmâil ile evlendiğini beyan etmiştir. Fakat

Nazlı’nın kendisine nikâhladıktan sonra aynı köyden Hüseyin’e de nikâhladığını

belirterek ilk önce kendisinin evlendiğini beyan etmiştir. Hüseyin ise bilakis kendisinin

önce nikâh kıydığını öne sürmüştür. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri

doğrultusunda Nazlı bint-i İsmâil’in önce Ali ile nikâhlandığına dair karar verilen

i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 76/86(28 R. 1330/16 Nisan 1912)

Hâcı Mustafâ Mahallesi’nden iken vefât eden Sandıkcı Neşet ibn-i Osmân

Efendi’nin mirası reşit olmayan oğlu Şükrü bin Neşet bin Osmân Efendi’ye kalmıştır.

Şükrü bin Neşet bin Osmân Efendi babasından kalan iki bin üç yüz otuz beş kurûş on

parayı vasisi olan amcası Hasan Hüseyin Efendi ibn-i Osmân aracılığı ile Eytâm

Sandığına teslim edildiğini beyan etmiş ve reşit olduğunu iddia ederek paranın

kendisine iadesini talep etmiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri

doğrultusunda Şükrü bin Neşet bin Osmân Efendi’nin reşit olduğu ve mirasın

kendisine iadesini konu edinen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 77/87(22 R. 1330/10 Nisan 1912)

Salar Karyesi’nden Abdioğlu Kâdir bin Yûsuf bin Abdi askerlik hizmetini

yapmakta iken Yemen Vilâyeti dâhilinde Rikka Karyesi’nde eceliyle vefat etmiştir.

26

Mirası eşi Havva bint-i İsmâil nâm Hâtûn, babası Abdioğlu Yûsuf bin Abdil ve annesi

Fâtıma bint-i Halil’e kalmıştır. Havva bint-i İsmâil eşinden kalan mirastan hissesine

düşen yirmi iki kuruşa, Abdioğlu Yûsuf bin Abdil’in el koyduğunu beyan ederek

parasını geri istemiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda yirmi

iki kuruşun Abdioğlu Yûsuf bin Abdil tarafından Havva bint-i İsmâil’e ödenmesini

konu edinen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 78/88(6 Ş. 1329/2 Ağustos 1911)

Hâcı Davud Mahallesi’nden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden

Karaoğlu Heci Sırabyan veledi İsteban veledi Heci Ohannes’in mirası eşi Marta bint-

i Heci Kigorok, kızları Sevagma, Anna ve kız kardeşi Aksabet’e kalmıştır. Aksabet

abisinden kalan mülklere Marta ve Anna’nın haksız yere el koyduğunu beyan etmiş ve

vekili Hocazâde İzzet Efendi ibn-i İsmâil aracılığı ile dava açmıştır. Marta ve Anna’nın

vekili olan Ohannes Efendi, Aksabet’in daha önceden kardeşinin mirası için dava

açtığını belirtmiştir. Bu dava sonucunda müvekkilleri Marta ve Anna’nın Aksabet’in

miras payının karşılığı olan parayı kendisine ödediklerini beyan etmiştir. Ohannes bu

beyanatlar üzerine ve Fetvâhâneden gelen belgeler eşliğinde, Aksabet’in davasının

reddedilmesini istemiştir. Aksabet’in vekili Hocazâde İzzet Efendi ibn-i İsmâil bu

karara itiraz ederek ellerinde davayı ilgilendiren bir senet olduğunu iddia etmiş,

mahkeme bu senetin davayla hiçbir ilgisi olmadığına karar vermiştir. Bütün bu belge

ve bilgiler ışığında Aksabet’in davadan men olduğuna dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 81/89(12 Ra. 1330/1 Mart 1912)

Egeste Mahallesi’nden Nalband Ahmed Usta bin Arif’in, oğlu Emîn ile

arasındaki hane davasından dolayı Ahmed Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet

hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 82/90(2 Ra. 1330/20 Şubat 1912)

Cansız Mahallesi’nden iken vefât eden Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı

Ahmed bin Abdullah’ın mirası eşi Havva bint-i Hâcı Satılmış, çocukları Hayrîye,

Zehrâ ve Ahmed’e kalmıştır. Hayrîye, Zehrâ ve Ahmed’e reşit olmadıkları için

anneleri Havva bint-i Hâcı Satılmış vasi olarak tayin edilmiştir. Havva bint-i Hâcı

Satılmış’ın eşinden kalan mirastan kendilerine düşen hisseye müdahale edenlere karşı

oluşabilecek davalardan dolayı Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali’yi vekil tayin ettiğine

27

dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 83/91(21 Ra. 1330/10 Mart 1912)

Hâcı Câfer Mahallesi’nden Abdurrahim Mısrî Hazretlerinin mütevellîsi

Abdurrahman ibn-i İbrâhim’in mütevellisi bulunduğu vakfın işlerine müdahale

edenlere karşı açılmış veya açılacak davalardan dolayı Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı

Ali’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 83/92(25 Ca. 1330/12 Mayıs 1912)

Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı

Abdurrahman’ın mirası çocukları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe, Abdullah’a

kalmıştır. Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah reşit olmadıkları için Eytâm

Müdürü Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm

Sandığına teslim edilmiştir. Egeste Mahallesi’nden Acemoğlu Ahmed bin Hasan,

Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalan mirastan vasileri aracılığı ile

üç senede ödemek üzere altı bin üç yüz elli kuruş borcu olduğunu, karşılığında malı

ve mülkünü rehin bıraktığını ifade etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde malına ve

mülküne değeri karşılığında el konulmasını, fazla kalan miktarın kendisine verilmesi

şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 84/93(18 Ca. 1330/5 Mayıs 1912)

Fakihpaşa Mahallesi’nden iken vefât eden Turunçzâde Hâcı Cemil Beğ ibn-i

Hâcı Bekir Efendi ibn-i Feyzi Bey’in mirası eşi Fâtıma Hanım ibnete Şeyh

Kemâleddin Çelebi, çocukları Ahmed Beğ, Âyişe, Emîne ve Behiye’ye kalmıştır.

Fâtıma Hanım, Ahmed Beğ, Âyişe, Emîne ve Behiye’nin kendilerine kalan mirasa

müdahale edenlere karşı açılmış veya açılacak davalardan dolayı Refik Beğ ibn-i

Enver Beğ’i vekil tayin ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 85/94(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)

Kahil Mahallesi’nden iken vefât eden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Hâcı

Mehmed Ali Ağa’nın mirası çocukları Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya kalmıştır.

Mehmed, Osmân ve Râbiâ reşit olmadıkları için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-

i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Kahil

28

Mahallesi’nden Alioğlu Ahmed Ağa ibn-i Hâcı Ali, Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya

kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç senede ödemek üzere on iki bin yedi yüz kuruş

borcu olduğunu ve karşılığında dükkan ve tarlalarını rehin bıraktığını ifade etmiştiir.

Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına ve dükkânlarına değeri karşılığında el

konulmasına, artan meblağın kendisine geri verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i

İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 87/95(21 Ca. 1330/8 Mayıs 1912)

Mecîdiye Mahallesi’nden Hadîce Nazlı Hanım ibnete Mustafâ Kemâl Beğ ibn-

i Hâcı Hüseyin Beğ, eşi Bekir Hıfzı Beğ’den dolayı birikmiş ve birikecek olan maaşını

kendisine teslim edilmesi için İstanbul Kadîköyü’nde Kurbağalı Dere’de bulunan

Kamer Hanım’ı umumi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 87/96(6 Ca. 1330/23 Nisan 1912)

Dinar Karyesi’nden Köseoğlu Ahmed bin Hâcı Halil bin İbrâhim’in aynı köyde

bulunan arazisine müdahale edenlere karşı açılan davadan dolayı Dadyan Artin Efendi

veledi İsteban’ı vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 88/97(20 Ra. 1330/9 Mart 1912)

Sincanlu Nâhiyesi’ne tâbi Sinanpaşa Karyesi’nden iken vefât eden Çobanoğlu

Berber Salih bin Osmân bin Hâcı Hüseyin’in mirası eşi Hâcer bint-i Apel, annesi

Zeliha bint-i Abdullah ve oğlu Osmân’a kalmıştır. Hâtûniye Câmi-i Şerifi

Mahallesi’nden Osmânzâde Hâcı Hasan Paşa, Çobanoğlu Berber Salih bin Osmân bin

Hâcı Hüseyin’den alacağı olduğunu ve bunun mirasçıları tarafından ödenmesini vekili

Genelizâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Mustafâ aracılığı ile talep etmiştir. Yapılan

mahkeme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda Osmânzâde Hâcı Hasan Paşa’nın

alacağının mirasçılar tarafından ödenmesine ve mirasçıların vekili olan Kâdir’e bu

yolda tembih olunmasına dair i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 89/98(9 Ra. 1330/27 Şubat 1912)

Kahil Mahallesi’nden iken vefât eden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Efendi ibn-i

Hâcı Mehmed Ali Efendi’nin mirası çocukları Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya kalmıştır.

Mehmed, Osmân ve Râbiâ reşit olmadıkları için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-

i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Sincanlu

29

Nâhiyesi’ne muzâfe Sinanpaşa Karyesi’sinden Monlâ Hasanoğlu Hasan Efendi ibn-i

Ali, Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya kalan mirastan vasileri aracılığı ile bir senede

ödemek üzere on bir bin yedi yüz yetmiş iki kurûş borcu olduğunu ve karşılığında

dükkânlarını ve arsalarını rehin bıraktığını ifade etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde

arsalarını ve dükkânlarına değeri karşılığında el konulmasına, fazla kalan miktarın

kendisine geri verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine

dair vekalet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 91/99(12 Ca. 1330/29 Nisan 1912)

Karamanoğlu Mahallesi’nden iken vefât eden Çobanoğlu berber Salih bin Hâcı

Osmân’ın mirası oğlu Osmân’a kalmıştır. Osmân reşit olmadığı için Eytâm Müdürü

Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına

teslim edilmiştir. Marulcu Mahallesi’nden Kethüdazâde Remzi Efendi ibn-i Hâcı Akif

Efendi, Osmân’a kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede ödemek üzere iki bin beş

yüz kırk kurûş borcu olduğunu ve karşılığında tarlalarını rehin bıraktığını beyan

etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına değeri karşılığında el konulmasına,

kalan miktarın kendisine geri verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil

tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 92/100(12 Ca. 1330/29 Nisan 1912)

Hâcı Nasuh Mahallesi’nden iken vefât eden Havvaoğlu Ahmed Çavuş ibn-i

Bekir’in mirası oğulları Ahmed ve Mehmed’e kalmıştır. Ahmed ve Mehmed reşit

olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan

miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Karaman Mahallesi’nden Konyalıoğlu Ali

Osmân bin Hasan, Ahmed ve Mehmed’e kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede

ödemek üzere iki bin beş yüz kırk kurûş borcu olduğunu ve karşılığında Muttalib

mevkiinde bulunan bağlarını rehin bıraktığını ifade etmiştir. Borcu ödeyememesi

halinde bağlarına değeri karşılığında el konulmasına, kalan miktarın kendisine geri

verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekalet

hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 93/101(12 R. 1330/31 Mart 1912)

Susuz Karyesi’nden iken vefât eden Apakoğlu Mustafâ bin Süleymân’ın mirası

oğlu Mecnun Ali’’ye kalmıştır. Mecnun Ali reşit olmadığı için Eytâm Müdürü

30

Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına

teslim edilmiştir. Çıkrık Karyesi’nden Hâcı Timur Ağazâde Mehmed Ağa ibn-i Halil

Ağa, Mecnun Ali’ye kalan mirastan vasisi aracılığı ile üç senede ödemek üzere iki bin

altı yüz altmış kurûş borcu olduğunu ve karşılığında tarlalarını rehin bıraktığını ifade

etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına değeri karşılığında el konulmasına,

kalan miktarın kendisine geri verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil

tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 94/102(22 Ra. 1330/11 Mart 1912)

Karaman Mahallesi’den iken vefât eden Bırtıloğlu Hâcı Halil bin Ali’nin mirası

kızları Akile, Sâbire ve Emîne ile oğulları Abdullah ve Yûsuf’a kalmıştır. Akile,

Sâbire, Emîne Abdullah ve Yûsuf reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi

ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Hâcı

Nuh Mahallesi’nden Terzizâde Hâcı Hakkı ibn-i Abdurrahman Efendi, Akile, Sâbire,

Emîne, Abdullah ve Yûsuf’a kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç senede ödemek

üzere bin sekiz yüz yirmi dört kurûş otuz para borcu olduğunu ve karşılığında

tarlalarını rehin bıraktığını ifade etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına

değeri karşılığında el konulmasına, fazla kalan miktarın kendisine geri verilmesi

şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 96/103(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)

Kahil Mahallesi’nden iken vefât eden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Efendi ibn-i

Hâcı Mehmed Ali Efendi’nin mirası çocukları Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya kalmıştır.

Mehmed, Osmân ve Râbiâ reşit olmadıkları için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-

i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Medli

Mahallesi’nden Muhzırbaşızâde Şevki Efendi ibn-i İsmâil Efendi, Mehmed, Osmân

ve Râbiâ’ya kalan mirastan vasileri aracılığı ile bir senede ödemek üzere altı bin üç

yüz elli kurûş borcu olduğunu ve karşılığında kahvehanesini rehin bıraktığını

belirtmiştir. Borcu ödeyememesi halinde kahvehanesine değeri karşılığında el

konulmasına, kalan miktarın kendisine verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i

İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

31

SAYFA VE BELGE NO: 97/104(16 R. 1330/4 Nisan 1912)

Karaman Mahallesi’den iken vefât eden Bırtıloğlu Hâcı Halil bin Ali’nin mirası

kızları Akile, Sâbire ve Emîne ile oğulları Abdullah ve Yûsuf’a kalmıştır. Akile,

Sâbire, Emîne, Abdullah ve Yûsuf reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi

ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir.

Çerçel Mahallesi’nden Yüzbaşızâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan Efendi, Akile, Sâbire,

Emîne Abdullah ve Yûsuf’a kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç senede ödemek

üzere beş bin seksen kurûş yirmi para borcu olduğunu ve karşılığında tarlalarını rehin

bıraktığını ifade etmiştir. Borcu ödeyememesi halinde tarlalarına değeri karşılığında el

konulmasına, kalan miktarın kendisine verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i

İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 98/105(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)

Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali bin Abdullah’ın mirası

çocukları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalmıştır. Ümmü Seleme,

Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi

ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir.

Sinanpaşa Mahallesi’nden Münire bint-i Hâcı Murâd Efendi nâm Hâtûn, Ümmü

Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç

senede ödemek üzere altı bin üç yüz kurûş borcu olduğunu ve karşılığında bağ, tarla

ve dükkânını rehin bıraktığını belirtmiştir. Borcu ödeyememesi halinde bağ, tarla ve

dükkânına değeri karşılığında el konulmasına, kalan miktarın kendisine verilmesi

şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 100/106(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)

Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali bin Abdullah’ın mirası

çocukları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalmıştır. Ümmü Seleme,

Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi

ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Hâcı

Abdurrahman Mahallesi’nden Berber Sebiloğlu Mustafâ’nın oğulları Ali ve Ahmed

ibn-i Mustafâ, Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalan mirastan

vasileri aracılığı ile üç sene senede ödemek üzere üç bin sekiz yüz kuruş borcu

32

olduklarını ve karşılığında berber dükkânlarını rehin bıraktığını ifade etmiştir. Borcu

ödeyememeleri halinde berber dükkânlarına değeri karşılığında el konulmasına, kalan

miktarın kendilerine verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin

ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 101/107(28 Ra. 1330/17 Mart 1912)

Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali bin Abdullah’ın mirası

çocukları Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalmıştır. Ümmü Seleme,

Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi

ibn-i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir.

Marulcu Mahallesi’nden İplikçizâde Safder Efendi ibn-i Avni Efendi, Ümmü Seleme,

Ni’metullah, Şerîfe ve Abdullah’a kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç sene senede

ödemek üzere altı bin yüz otuz bir buçuk kurûş borcu olduğunu ve karşılığında arazi

ve dükkânını rehin bıraktığını belirtmiştir. Borcu ödeyememesi halinde arazi ve

dükkânına değeri karşılığında el konulmasına, kalan miktarın kendisine verilmesi

şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 102/108(11 Ra. 1330/29 Şubat 1912)

Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Mahmarı Karyesi’nden Şerîfe bint-i Halil nâm

Hâtûn’un babası Halil’den kalan emlak ve arazilerden olan hissesine müdahale

edenlere karşı açmış olduğu davadan dolayı İsmâil Efendi ibn-i Murâd’ı vekil tayin

ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 103/109(28 Ca. 1330/15 Mayıs 1912)

Ümraniye Karyesi’nden iken vefât eden Salihoğlu Ömer bin Salih’in mirası

oğlu Salih’e kalmıştır. Salih reşit olmadığı için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-i

İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Hâcı

Mustafâ Mahallesi’nden Muhrikoğlu Hasan ve annesi Emîne bint-i Hüseyin, salih’e

kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç senede ödemek üzere iki bin altı yüz altmış altı

kurûş on para borcu olduklarını ve karşılığında bahçe ve bağlarını rehin bıraktıklarını

belirtmişlerdir. Borcu ödeyememeleri halinde bahçe ve bağlarına değeri karşılığında

el konulmasına, kalan miktarın kendilerine verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i

İbrâhim’i vekil tayin ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.

33

SAYFA VE BELGE NO: 104/110(25 Ra. 1330/14 Mart 1912)

Kahil Mahallesi’nden iken vefât eden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Hâcı

Mehmed Ali Ağa’nın mirası çocukları Mehmed, Osmân ve Râbiâ’ya kalmıştır.

Mehmed, Osmân ve Râbiâ reşit olmadıkları için Eytâm Müdürü Mehmed Efendi ibn-

i İbrâhim vasi tayin edilmiş ve kalan miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Medli

Mahallesi’nden Muhzırbaşızâde Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi, Mehmed, Osmân

ve Râbiâ’ya kalan mirastan vasileri aracılığı ile üç senede ödemek üzere beş bin seksen

kurûş borcu olduğunu ve karşılığında dükkânını rehin bıraktığını belirtmiştir. Borcu

ödeyememesi halinde dükkânına değeri karşılığında el konulmasına, kalan miktarın

kendisine geri verilmesi şartıyla Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim’i vekil tayin ettiğine

dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 105/111(27 Ca. 1330/14 Mayıs 1912)

Zaviyesultan Mahallesi’nden iken vefât eden Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi

ibn-i Murâd Çelebi bin Yahyâ Çelebi’nin mirası kızı Hayrîye Hanım, oğulları

Hüsameddin, Murâd ve Münir Çelebi ile eşi Şerîfe Hanım ibnete Veliyüddin

Efendi’den olan oğlu Bostan Çelebi’ye kalmıştır. Hayrîye Hanım ve Murâd Efendi

babalarından kalan Mısır Kâhire dâhilinde Bayya Karyesi’nde bulunan arazilerindeki

hisselerine müdahale edenlere karşı açılmış veya açılacak olan davalardan dolayı

Münir Çelebi’yi vekil tayin ettiklerine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 106/112(6 Ca. 1330/23 Nisan 1912)

Mecîdiye Mahallesi’nden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden

Torosiyan nâm-ı diğer Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros veledi Atamik’in mirası eşi

Anna bint-i Hirabet ile çocukları Perozik, Azniv ve İsteban’a kalmıştır. Anna bint-i

Hirabet eşinden kalan mirasa müdahalede bulunanlara karşı açılmış veya açılacak

davalardan dolayı Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor’u vekil tayin ettiğine dair

vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 107/113(20 Ca. 1330/7 Mayıs 1912)

Kahil Mahallesi’nden iken vefât eden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Hâcı

Mehmed Ali Ağa’nın mirası eşi Hadîce bint-i Yûsuf ile çocukları Mehmed, Osmân ve

Râbiâ’ya kalmıştır. Mehmed, Osmân ve Râbiâ reşit olmadıkları için anneleri Hadîce

34

bint-i Yûsuf vasi olarak tayin edilmiştir. Hadîce bint-i Yûsuf eşinden kalan mirastan

kendilerine düşen hisselere müdahale edenlere karşı açılmış veya açılacak davalardan

dolayı Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor’u vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 108/114(1 C 1330/18 Mayıs 1912)

Akmescid Mahallesi’nden Ümmü Gülsüm bint-i Memiş’in, Aziziye Kazâsı’nın

İncili Mahallesi’nden babası Çömlekoğlu Memiş bin Musa’nın kendisine bıraktığı

mirastan hissesine müdahale edenlere karşı açılmış veya açılacak davalardan dolayı

eşi Keseroğlu Mehmed Ağa ibn-i Mustafâ’yı vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 108/115(22 Ra. 1330/11 Mart 1912)

Çıkrık Karyesi’nden Fâtıma bint-i İbrâhim nâm Hâtûn yüz yirmi beş kurûş

mehr-i mü’eccel ile evlendiği eşi Çıkrık Karyesi’nden Veziroğlu Hasan bin Ali’nin

aleyhine nafaka, eşya ve hane davası açmıştır. Açılan bu davadan dolayı Fâtıma bint-i

İbrâhim nâm Hâtûn’un kardeşi İsmâil’i vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 109/116(22 S 1330/11 Şubat 1912)

Sinanhalife Mahallesi’nden iken vefat eden Mirimoğlu Hâcı Mehmed bin Hâcı

İbrâhim’in mirası oğlu Ali’ye kalmıştır. Ali reşit olmadığı için annesi Atîke bint-i

İbrâhim Efendi vasi tayin edilmiş ve miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Ali reşit

olduğunu iddia etmiş ve Eytâm Sandığına teslim edilen beş bin yedi yüz doksan

kurûşun kendisine teslim edilmesini talep etmiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin

ifadeleri doğrultusunda Ali’nin reşit olduğu ve mirasın kendisine iadesine karar

verildiğini gösteren i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 110/117(22 Ra. 1330/11 Mart 1912)

Çakır Karyesi’nden iken vefât eden Tokuçoğlu Hâcı İsa bin Hâcı Halil’in

mirası oğlu Bekir’e kalmıştır. Bekir reşit olmadığı için annesi Âyişe bint-i Hâcı

Mehmed vasi tayin edilmiş ve miras Eytâm Sandığına teslim edilmiştir. Bekir reşit

olduğunu iddia etmiş ve Eytâm Sandığına teslim edilen iki bin dört yüz iki kurûş yirmi

paranın kendisine teslim edilmesini talep etmiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin

35

ifadeleri doğrultusunda Bekir’in reşit olduğu ve mirasın kendisine iadesine karar

verildiğini gösterir i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 111/118(29 Ca. 1330/16 Mayıs 1912)

Kılınçarslan Karyesi’nden iken vefât eden Tavazlıoğlu Mehmed bin Abdullah

bin Abdullah’ın mirasçılarından olan Kılınçarslan Karyesi’nden Ömer bin Mustafâ,

babasının, Sinanpaşa Mahallesi’nden Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed

Efendi’den alacağı olduğunu beyan etmiş ve kendi hissesine düşen dört kurûş otuz

parayı talep etmiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda dört kurûş

otuz paranın Ömer’e ödenmesine karar verilen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 112/119(22 Ca. 1330/9 Mayıs 1912)

Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Garıca Karyesi’nden iken vefât eden Şerîfe bint-

i Hâcı Ahmed’in mirası eşi Abdioğlu Hüseyin bin İbrâhim ve kız kardeşi Fâtıma bint-

i Hâcı Ahmed’e kalmıştır. Abdioğlu Hüseyin bin İbrâhim ve Fâtıma bint-i Hâcı Ahmed

mirasçıları Şerîfe bint-i Hâcı Ahmed’in, Hâcı Arif Efendi’den kırk kurûş alacağı

olduğunu ve bu alacağının kendilerine ödenmesini talep etmişlerdir. Yapılan mahkeme

ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda kırk kurûşun mirasçılara ödenmesine karar

verilen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 113/120(24 Ca. 1330/11 Mayıs 1912)

Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Bulca Karyesi’nden iken vefât eden Kurtcuoğlu

Osmân bin Mustafâ bin Abdullah’ın mirası eşi Hadîce bint-i Veliyüddin nâm Hâtûn ile

kardeşi Hasan’a kalmıştır. Hadîce bint-i Veliyüddin nâm Hâtûn eşinin, Sinanpaşa

Mahallesi’nden Arikoğlu Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi’den alacağı

olduğunu ve kendi hissesine düşen on iki kurûşu talep etmiştir. Yapılan mahkeme ve

şahitlerin ifadeleri doğrultusunda on iki kurûşun Hadîce bint-i Veliyüddin nâm Hâtûn’a

ödenmesine karar verilen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 114/121(24 Ca. 1330/11 Mayıs 1912)

Bilecik Sancağı’nın Pazarcık Nâhiyesi’ne tâbi Elmâlıkebîr Karyesi’nden

İmâmoğlu Ahmed bin Mehmed, Çıkrık Karyesi’nden Kerimoğlu Hasan bin Ali’nin

aleyhine öküzlerini çaldığı ve iade etmesi gerekçesiyle dava açmıştır. Hasan bin Ali

36

ise öküzleri Karahisar Pazarında satın aldığını ve kendi malı olduğunu beyan etmiştir.

Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri neticesinde öküzlerin İmâmoğlu Ahmed bin

Mehmed’e iadesine karar verilen i’lam suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 114/122(6 C 1330/23 Mayıs 1912)

Şuhut Nâhiyesi mahallâtından Horos Mahallesi’nden Bedel oğullarından

Ömeroğlu Ahmed bin Ömer bin Hâcı İbiş askerlik hizmetini yapmakta iken vefat

etmiştir. Mirasının babası Ömer’e kaldığını belirten veraset hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 115/123(5 C 1330/22 Mayıs 1912)

İnegöl Kazâsı’nın Burhaniye Mahallesi’nden Muharrem bin Salih bin İbrâhim

askerlik hizmetini yapmakta iken vefat etmiştir. Mirasının Mecîdiye Mahallesi’nden

eşi Emîne bint-i Abdullatif Efendi, kardeşleri Fâtıma ve Fehmi’ye kaldığını belirten

veraset hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 115/124(25 Za. 1329/17 Kasım 1911)

Nurcu Mahallesi’nden iken vefât eden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah

bin Abdullah’ın mirasının eşi Halime bint-i Hüseyin, annesi Şerîfe bint-i Ali,

Halime’den olan çocukları Şerîfe, Ümmü Seleme, Ni’metullah ve Abdullah ile önceki

eşi Fâtıma bint-i Mehmed’den olan kızı Râbiâ’ya kalmıştır. Râbiâ da vefat etmiş

olduğu için ona düşen hissee kızı İsmihân’a kalmıştır. Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı

Abdullah bin Abdullah’ın mirasının mirasçıları arasında bu şekilde taksim edildiğine

dair tereke taksim hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 117/125(2 C 1330/19 Mayıs 1912)

Mecîdiye Mahallesi’nden ve Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden

Agoni bint-i Kigorok’un babasından kalan mirasına müdahalede bulunanlar olur ise

açılacak davadan dolayı Ohannes Ağa’yı vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti

suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 118/126(28 Ca. 1330/15 Mayıs 1912)

Hâcı Murâd Mahallesi’nden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden

Aşilyan Hâcı Abayi Efendi ibn-i Hâcı Ohannes Efendi, Çobanlar Karyesi civarında

Mandıra ve Torfili mevkiinde bulunan mülkleri kendi adına aldığını fakat paranın,

37

Karahisari Papasyan Hâcı Sehak Ağa ibn-i Arakil ve Baronyan Aharon Efendi ibn-i

Vartan’ın eşi tarafından ödendiğini ve mülklerin onlara ait olduğunu beyan etmiştir.

Bu husustaki hukuki işlerle ilgilenmesi için Dadyan Artin Efendi ibn-i İsteban

Efendi’yi vekil tayin ettiğine dair vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 118/127(6 Ca. 1330/23 Nisan 1912)

Mecîdiye Mahallesi’nden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden

Torosiyan nâm-ı diğer Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros veledi Atamik’in mirası eşi

Anna bint-i Hirabet ile çocukları Perozik, Azniv ve İsteban’a kalmıştır. Anna bint-i

Hirabet’in eşinden kalan mirasa müdahalede bulunanlara karşı açılmış veya açılacak

davalardan dolayı Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor’u vekil tayin ettiğine dair

vekâlet hücceti suretidir.

SAYFA VE BELGE NO: 120/128(4 Za. 1329/27 Ekim 1911)

Karamanoğlu Mahallesi’nden iken vefat eden Berber Salih bin Osmân bin

Abdullah’ın mirası eşi Hâcer bint-i Apel, annesi Zeliha bint-i Salih ve oğlu Osmân’a

kalmıştır. Osman reşit olmadığı için annesi Hâcer bint-i Apel vasi tayin edilmiştir.

Berber Salih bin Osmân bin Abdullah’ın mirasının, mirasçıları arasında taksim

edildiğine dair tereke taksim hücceti suretidir.

38

İKİNCİ BÖLÜM

DEFTERDE BULUNAN BELGELERİN TRANSKRİPSİYONU

1.643 NUMARALI SİCİL DEFTERİNDE GEÇEN BELGELERİN

TRANSKRİPSİYONU

643/NUMRO-1

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Karaarslan Karyesi ahâlîsinden Badi Ömeroğlu Hâcı Ömer bin

Ahmed meclis-i şer’î enverde er-kârındaşı Seyfi ve kız-kârındaşı zâtı tâ’rîf-i şer’î ile

mu’arrefe Nazike hazır olduğu halde Vükelâ-yı De’âvîden Dadyan Artin Efendi

veledi İsteban mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb Salar Karyesi ahâlîsinden

İnce oğlan Mehmed ve birâderzâdesi Bekir’in aleyhimize ikâme eylediği arâzî

da’vâsının ve bi’l-cümle leh ve aleyhimize vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak

bi’l-cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin

hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten

ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama

ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine

teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-i a’idine takdîme istihsâl ve

eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl

ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan

umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâ iden ve kârındaşlarım hâzırân-ı mezbûrândan

her birinin vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Artin

Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledik didikde mukîrr-i mezbûrun bi’l cümle tekaririni

hâzırân-ı mezbûrândan her birinden harfiyen ikrâr ve tasdîk ve mûmâ-ileyh Artin

Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini

kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î

mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-

Muhârremi’l harâm lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ketebeden Osmân Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve

39

Zeki Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-2

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Nasuh Mahallesi’nde ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe

Fâtıma bint-i Abdullah nâm Hâtûn’un meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden

Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb

ebeveynim Abdullah ve kârındaşım Mehmed’in bi’l-cümle terekelerinden hisse-i

irsiyye-i şer’îyyemi vaz-ı yed ve müdâhale idenler ile a’id olduğu mehâkim-i Şer’îyye

ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ

ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve

temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama

ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine

teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl eylediği

i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve emlâk ve arâzîleri ifrâz ve taksîme ve ikrâra ahz ü

kabza ve bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve

âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve

müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i

husûsiye-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Osmân Efendi’yi vekîl nasb ve ta’yîn iddim

didikde mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi

kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm

itmeğin gıbbe’t-tasdîki (SAHÎFE-1) ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t –taleb ketb ve imlâ olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâdî ve’l-işrîn min-Muhârremi’l harâm lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve

elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Medli Mahallesi’nden Dervîş Hâcı Nasuh Mahallesi’nden Yakub Ve

oğlu Mustafâ çavuş bin ömer oğlu İbrâhim bin Yakub gayrühüm

643/NUMRO-3

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

40

Sâhib mahallâtından Gündoğmuş Mahallesi ahâlîsinden Dervîş Mehmedoğlu Saraç

Ömer bin Mehmed meclis-i şer’îmize Fi’l-asl Bosna muhâcirlerinden olub Medîne-

i mezbûre mahallâtından Sinanhalife Mahallesi’nde mütevattınen sâkini iken bundan

akdem vefât iden Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i Hamza bin Abdullah’ın verâseti

zevci Rukiye bint-i Bekir ile sulbîyye-i kebîre kızı Âyişe ve sulbî kebîr oğlu Hilmi

ve sulbî sagîr oğulları Ömer ve Mustafâ’ya münhasıra olduğu bi’l-ihbâr ba’de’t-

tahakkuk-i şer’î zevce-i mezbûre Rukiye ile bint-i mezbûre Âyişe tarafından husûmet

ve redd-i cevâba vekîl-i müseccel-i şer’îleri Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden

Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali muvâcehesinde iş bu yedimde olub (1)326 senesi

Martının 18. günü tarihiyle müverrah müteveffâ-yı merkûmun mühr ile mahtum bir

kıt’a ilm ü hâber mûcibince cihet-i karzdan on beş aded lirâ-yı Osmânî alacak hakkım

olub meblâğ-ı mezkûrun on adedini müteveffâ-yı merkûmdan hayâtında ahz-ü kabz

idüb meblâğ-ı mütebâki mezkûr kıbelü’l-edâ ve’l-îfâ ber-vech-i muharrer vefât

itmekle meblâğ-ı mütebâki-i mezkûr beş aded lirâ-yı Osmânîye’yi müteveffâ-yı

merkûmun tereke-i vafiyesinden olmak üzere müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle

vekîl-i mezbûr Ali Osmân Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ

iddikde. lede’s-su’âl vekîl-i mezbûr Ali Osmân Efendi dahi cevâbında müteveffâ-yı

merkûmun tereke-i vafiyesine bi’l-vekâle vaz-ı yedini verâset-i mezkûresini tav’a

ba’de’l-ikrâr müdde’î merkûmun ma-adâ müdde’âsını mübrez ilm ü hâberde mevzû

mührün mütevakki mûris mezbûrun mühri olunduğu ve mündericâtını külliyyen inkâr

itmekle müdde’î merkûm ber-vech-i muharrer müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda

muharrer olunduğu vechle Egeste Mahallesi ahâlîsinden Monlâ Osmânoğlu Dervîş

Ali bin Osmân ve Gündoğmuş Mahallesi’nden Dervîş Mehmedoğlu Câfer bin

Mehmed nâm kimesneler şehâdetleri ile ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı

mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları

mezkûr Egeste Mahallesi İmâmı Saraçzâde Osmân Efendi ibn-i Ömer ve Muhtar

Hâcı Alioğlu Hâcı Ali bin Mehmed ve Gündoğmuş Mahallesi İmâmı Efendi ibn-i

Salih ve Muhtar Güdicioğlu Abdurrahman bin İbrâhim nâm kimesnelerden sırran

ba’dehû Medîne-i mezbûre mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden Akdaşoğlu

Velîyyüddîn bin Hasan ve Gökçe Mahallesi ahâlîsinden Gerdanoğlu Hasan Efendi

ibn-i İsmâil nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-

şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın gıbbe’t-tahlîf ‘ş-şer’î mûcibince mütebâki

41

müdde’âya mezkûr beş aded lirâ-yı Osmânîye’yi müteveffâ-yı merkûmun tereke-i

vafiyesinden olmak üzere müdde’î mezbûr Ömer’e halen edâ ve teslîme müvekkiltan-

ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr Ali Osmân Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve

i’lâm olundu.Fi’l-yevmi’l-hâmis aşir min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete

ve elf.(SAHÎFE-2)

643/NUMRO-4

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve tahrîrîçün savb-ı şer’î enverden bi’l-

iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf Efendi

ibn-i Ahmed Rüşdü Efendi ma-ümenâ Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde

merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Kahil Mahallesi’nde vâki Boz

Hâcı Alizâde Ahmed Ağa ibn-i Ali’nin menziline varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-

esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde Medîne-i mezbûre

mahallâtından Arab Mescidi Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Çarkacı Hâcı Ahmedzâde Hâcı Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin Ahmed’in verâseti

zevcesi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı Abdurrahman Ağa ile sulbîyye-i kebîre kızları Azîze

ve Emîne ve sulbîyye-i sagîre kızı Fâtıma ve sulbî kebîr oğlu Hâcı Ahmed ve sulbî

sagîr oğulları Abdurrahman ve Bekir’e münhasıra olduğu bi’l-ihbâr ba’de’t-

tahakkuk-i şer-i verese-i mezbûrundan olub ve ati kezâlik zeyl-i vesîkada muharrerü’l-

esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe bint-i mezbûre Azîze meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda

zevc-i dahili mezbûr Ahmed Ağa mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb pederim

müteveffâ-yı merkûm Hâcı Süleymân Ağa’nın bi’l-cümle terekesinde hisse-i irsiyye-

i şer’îyyemi vaz-ı yed idenler vehmatından dolayı medyûnlar ile leh ve aleyhime vukû

bulmuş ve fi’mâba’d vukû olacak kaffe-i de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede

ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve

i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü kabz muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve

murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve

tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a

ve ikrâra ve emlâk ve arâzîlerini ifrâz ve taksîme ve semen ve bedel-i misilleri ile âhire

bey ve ferâğa ahz ü kabz bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle komisyon-ı

mahsûs huzûrunda i’ta-yı takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve

terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun

42

küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i

şer’îyye ile zevcim merkûm Ahmed Ağa’yı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde merkûm

Ahmed Ağa dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i

lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini vâki-

i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le

meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr eylediği ba’de’t-tenfîz mâ-vaka’a bi’t –taleb

ketb ve imlâ olundu. Fi’l yevmi’l aşir min-Muhârremi’l harâm lî-sene selâsîn ve selâse

mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Değirmencizâde İzmirlizâde Çil İbrâhimzâde Şuyudzâde Ömer Ve

Hüseyin Efendi Yûsuf Efendi Hâcı Kâdir Ağa Efendi ibn-i gayrühüm

İbn-i Abdullah ibn-i Mustafâ ibn-i Hâcı Hüseyin Mehmed

Efendi

643/NUMRO-5

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Nakilci Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Katırcıoğlu Mustafâ Efendi ibn-i Mehmed Efendi bin Abdullah’ın sinn cüssesinin

bülûğa tahammülü olmağla âkil ve bâliğ ve reşîd olduğunu iddi’â iden Remzi meclis-

i şer’îmizde vakt-i sigârında ta’yîn olunan vâlidesi zâtı tâ’rîf-i (SAHÎFE-3) şer’î ile

mu’arrefe Atîke bint-i Hüseyin nâm Hâtûn’un muvâcehesinde Medîne-i mezbûre

Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi hazır olduğu halde hala ben

yirmi yaşımı mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd ve bülûğuma rüşdüm munzam olub bi’z-

zât kendi umûrumu ru’yete kâdir i’ânet-i vasîden müstağnî olmamla vakt-i sigârında

müdîr müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ba-kassâm şer’îyye-i hisse-i irsiyyem olan bin

üç yüz on dört kurûş vâlidem vasîyye-i mezbûre ma’rifetiyle li’ecli’l-istirbâh Eytâm

Sandığına vaz idilmiş ve el-yevm sandık-ı mezkûrda mevcûd bulunmuş olmağla su’âl

olunub meblâğ-ı mezkûr halen bana edâ ve îfâya vâlidem vasîyye-i mezbûre ile müdîr

hazır-ı mûmâ-ileyh Mehmed Efendi dahi cevâblarında müdde’î merkûmun vakt-i

sigârında babası müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus hisse-i irsiyyesi olan meblâğ-ı

mezkûr bin üç yüz on dört kurûş li-ecli’l-irhâb ve’l-istirbâh Eytâm Sandığına vaz

43

olunduğunu bi’l-vesâye ve bi’l-me’mûriye tav’a ba’de’l-ikrâr lakin müdde’î mezbûrun

ber-vech-i meşrûh rüşd müdde’âsını külliyen inkâr itmeleriyle müdde’î mezbûrdan

ber-vech-i muharrer rüşd müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda Medîne-i

mezbûre mahallâtından Karaman Mahallesi ahâlîsinden Çelikzâde Hamid Ağa ibn-

i Abdullah’ın Fakihpaşa Mahallesi ahâlîsinden Ahsenihavizâde Ahmed Efendi

ibn-i Hasan nâm kimesneler li’-ecli’ş-şehâde meclis-i şer’a hâzırân olub istişhâd

olundukda fi’l-hakîka işbu müdde’î mezbûr Remzi bin Mustafâ Efendi yirmi yaşına

mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd ve bülûğuna rüşdi munzam olub bi’z-zât kendi

umûrunu ru’yete muktedîr i’ânet-i vasîden müstağnîdir biz bu hususa bu vech üzere

şâhidiz ve şehâdet dâhi ederiz deyû her biri müttefikü’l-lafz ve’l-ma’nâ bi’l- muvâcehe

ber-nehc-i şer’î edâ-yı şehâdet-i şer’îyye itmeleri ile şâhidân-ı mezbûrân usul-i

mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr

Karaman Mahallesi İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Ali Efendi ve Muhtar İsmâil

bin Hasan ve Fakihpaşa Mahallesi İmâmı Hâcı Osmânzâde Mehmed Efendi ibn-

i Osmân ve Muhtarı Bayrakdaroğlu Hâcı Hüseyin bin Ali nâm kimesnelerden

sırran ba’dehû her biri Medîne-i mezbûre ahâlîsinden Hâcı Kavasoğlu Kassab Şükrü

bin Hâcı Süleymân ve Sarızâde Macid Efendi ibn-i Mustafâ Efendi nâm

kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri

iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince müdde’î merkûm Remzi’nin ber-vech-i muharrer

rüşd müdde’âsına ba’de’l-hükm vâlidesi mezbûrenin bi’l-vesâye hakk-ı nezaretinin

ref’iyle muceb ikrârıma Eytâm Sandığı’nda mahfûz hisse-i irsiyyesi olan meblâğ-ı

müdde’âya mezkûr bin üç yüz on dört kurûş kendüsine halen edâ ve teslîme vasîyye-i

mezbûre ile müdîr hazır-ı mûmâ-ileyhden her birine tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm

olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve

elf.

643/NUMRO-6

Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve

tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i

Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi merkez livâ olan

Medîne-i Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden iken

bundan akdem vefât iden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi ibn-i Abdurrahman bin

Abdullah’ın ile’l-vefât (SAHÎFE-4) sâkin olduğu menziline varub zeyl-i vesîkada

44

muharrerü’l-esâmî müslimîn hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde

müteveffâ-yı mûmâ-ileyh verâseti Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed Efendi ile sulbîyye-i

kebîre kızı Fahriye sulbî kebîr oğulları Hâsib ve Niyâzi Efendi ve sulbî sagîr oğulları

Mustafâ ve Ali’ye münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân

oldukdan sonra sagîran-ı mezbûrân Mustafâ ve Ali’nin tesviye-i umûrlarına kıbel-i

şer’den bir vasî nasb ta’yîni lâzım ve mühim olmağın emanet ile ma’rûfe ve istikâmet

ile mevsûfa ve her vechle vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire idüğü zeyl-i vesîkada

muharrerü’l-esâmî müslimîn ihbârlarıyla inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık olan

sagîran-ı mezbûrânın vâlideleri olub zâtı müslim’i mezbûrun tâ’rîfleriyle mu’arrefe

olan mezbûre Râbiâ Hâtûn sagîran-ı mezbûrân Mustafâ ve Ali’nin vakt-i rüşd ve

sedâdlarına değin babaları müteveffâ-yı mûmâ-ileyhden mevrus müntakil mâllarını

hıfz u hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb

ta’yîn iddikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi kabûl ve hidmet-i

lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini ve

vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i

şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-

vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Saferi’l-hayr lî-sene

selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Bıyıkzâde Niyâzi Monlâzâde Aziz Beğ Hâcı Yûsuf Ağa Ve

Efendi ibn-i Hâcı ibn-i Ali Beğ ibn-i Abdullah gayrühüm

Ahmed Efendi

643/NUMRO-7

Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve

tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i

Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi merkez livâ olan

Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden iken bundan

akdem vefât iden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi ibn-i Abdurrahman bin

Abdullah’ın ile’l-vefât sâkin olduğu menziline varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-

esâmî müslimîn hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde müteveffâ-yı

mûmâ-ileyh verâseti zevcesi Râbiâ bint-i Hâcı Mehmed ile sulbîyye-i kebîre kızı

45

Fahriye ve sulbî kebîr oğulları Hâsib ve Niyâzi Efendiler ve sulbî sagîr oğulları

Mustafâ ve Ali’ye münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve

mütehakkık olduktan sonra zâtı kezâlik zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî zevât

mûmâ-ileyhim tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan zevc-i mezbûre Râbiâ kendi tarafından bi’l-

asâle ve bi’l-verâse ve sagîran-ı mezbûrânın bâ-hüccet-i şer’îyye vasî-i mansubeleri

olmağla bi’l-vesâye evladı mezbûr Niyâzi efendi ve zâtı mu’arrefe-i mezbûre

Fahriye’den her biri hazır oldukları halde meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda sadrî kebîr oğlu

mûmâ-ileyh Hâsib Efendi mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm

idüb mûrisim zevcim müteveffâ-yı mûmâ-ileyh menkûl ve gayr-i menkûl ism-i mal

ıtlak olunur bi’l-cümle terekesinden benimle vasîleri olduğum sagîran-ı mezbûrân ile

hazır-ı mezbûrân Niyâzi Efendi ve Fahriye’nin hisse-i irsiyyemizi vaz’ü’l-yed

olanlardan zimem-i nasda olan matlûbatından kezâlik benimle vasîleri olduğum

sagîran-ı mezbûrânın hisse-i irsiyyelerini medyûnlar zimmete (SAHÎFE-5) da’vâ bi’l-

cümle leh ve aleyhimize vukû bulmuş ve bâ’demâ vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu

mehâkim-i Şer’îyye ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret

kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen

ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü kabz muhâkeme ve

muhâsama müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve hacz ve icrâ

fekkine teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl

eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve hükm-i gıyabî talebine emlâk ve arâzîlerini

me’muri ma’rifetiyle ifrâz ve taksîme ve mahallinde teslîme musağ şer’an kanuniye

tevfik ve temîn ve bedel-i misilleri ile âhire bey ve ferâğa ahz ü kabz bi’l-cümle

makbûzâtını benimle hâzırân-ı mezbûrâna isal ve teslîme komisyon-ı mahsûs

huzûrunda i’ta-yı takrîre ve lede’l-iktizâ eytâm hakkında sulh evveli olduğu halde

sulhe âhiri tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve

müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya bi’l-asâle ve bi’l-vesâye

tarafımızdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Hâsib

Efendi’yi vekîl nasb ve ta’yîn eyledik didikde Mezbûrenin bi’l-cümle tekâdirini

hâzırân-ı mezbûrân harfiyen ikrâr ve tasdîk ve mûmâ-ileyh Hâsib Efendi dahi ber-

vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-yenbâgi

edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde

ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ

46

takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t –taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Bıyıkzâde Niyâzi Monlâzâde Aziz Beğ Hâcı Yûsuf Ve

Efendi ibn-i Hâcı ibn-i Ali Beğ bin Abdullah gayrühüm

Ahmed Efendi

643/NUMRO-8

Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve

tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i

Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf Efendi ibn-i Ahmed Rüşdü Efendi merkez livâ

olan Medîne-i Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Garb Mescidi Mahallesi

ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Çarkacızâde Hâcı Süleymân Ağa ibn-i

Ahmed bin Ahmed’in ile’l-vefât sâkin olduğu menziline varub zeyl-i vesîkada

muharrerü’l-esâmî zevât hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde

müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin verâseti zevcesi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı Abdurrahman

Ağa ile sulbîyye-i kebîre kızları Azîze ve Emîne sulbîyye-i sagîre kızı Fâtıma ve sulbî

kebîr oğlu Hâcı Ahmed ve sulbî sagîr oğulları Abdurrahman ve Bekir’e münhasıra

olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra sigâr-ı

mezbûrun Fâtıma ve Abdurrahman ve Bekir’in tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den

bir vasî nasb mühim olmağın emanet ile ma’rûfe ve istikâmet ile mevsûfa ve her vechle

vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî

müslimîn ihbârlarıyla inde’ş-şer’î’l enver mütebeyyin sığar-ı mezbûrunun vâlideleri

olub zâtı müslimün-i mezbûrun tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan mezbûre Hâce Şerîfe

Hâtûn sığar-ı mezbûrun Fâtıma ve Abdurrahman ve Bekir’in rüşd ve sedâdlarına

değin babaları müteveffâ-yı mûmâ-ileyhden mevrus müntakil mâllarını hıfz u hirâset

ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb ta’yîn

eylediğinde ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi kabûl ve hidmet-i

lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâya ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini

ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i

şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-

vaka’a bi’t –taleb ketb ve imlâ olundu. (SAHÎFE-6) Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-

47

Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Evliyazâde Nabiz Kapusuzoğlu Meydanzâde Hâcı Ve

Abdurrahman bin Hasan Bin Ali Efendi ibn-i gayrühüm

Halil Feyzullah Abdullah

643/NUMRO-9

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Mecîdiye Mahallesi mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-i

Âliyye’nin Ermeni Milleti nisvanından iken bundan akdem vefât iden Anna bint-i

Ohannes veledi Heci Artin’in sadrîyye-i sagîre kızları Agavni ve Tavlesya ve

Lusaber ve sadrî sagîr oğlu Oseb tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den mukâddema

vasî ta’yîn idilmiş olan müteveffât-ı mezbûre Anna’nın zevci Kirkor’un dahi

mu’ahher vukû vefâtına mebni siğar-ı mezbûrunun tesviye-i umûrlarına bir vasî nasb

lâzım ve mühim olmağın müstakim ve muktedîr idügi zeyl-i vesîkada muharrerü’l-

esâmî kesân ihbârları ve mensûb oldukları Kilise Cemiyeti tarafından mu’tî şehâdetine

mufâdıyla lede’ş-şer’î’l-enver zâhir ve nümâyân olan sigâr-ı merkûmunun da’ileri

vesîka-i merkûmeden işbu ba’isü’n-nemika oğlu Karabet veledi Ohannes sigâr-ı

merkûmun Agavni ve Tavlesya ve Lusaber vakt-i rüşd ve sedâdlarına vâlideleri

müteveffât mezbûreden mevrus müntakil mâlları hıfz u hirâset ve husûsat-ı sâ’irelerini

tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb ta’yîn olundukda ber-vech-i muharrer

vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya

ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-vaka’a bi’t –taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-

sânî min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Papasyan Sagatel Vaparoğlu Mosis Vartiyan Heci Ve

Veledi Heci Karabet Veledi Kirkor Artin Ohannes gayrühüm

643/NUMRO-10

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Karaman Mahallesi’nde sâkine ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile

48

mu’arrefe olan Ni’metullah bint-i Hüseyin nâm Hâtûn tarafından zikr-i âti hususda

taleb ü da’vâ ahz ü kabz vekîl-i müseccel şer’îsi Ni’metullah’ın eniştesi Süleymân

Efendi ibn-i Abdurrahman meclis-i şer’îmizde mahalle-i mezbûre ahâlîsinden Terzi

Yûsufoğlu Süleymân Efendi ibn-i Yûsuf muvâcehesinde beş yüz kırık kurûş rayiç

memil bir beşi birlik altını ve beş yüz kurûş kıymetli iki cihar kanlı kilimi ve elli dört

kurûş kıymetli bir altın yüzük ve yüz iki kurûş kıymetli dokuz aded cedîd iblik gömlek

ve yüz seksen kurûş kıymetli bir yün memlu döşek ve bir yorgan ve bir yasdık ve yirmi

kurûş kıymetli iki münakkaş çevre ve üç kurûş kıymetli bir fincan tebsisi ve beş kurûş

kıymetli bir yelek ve dört kurûş kıymetli bir sele ve altı kurûş kıymetli iki peşkir ve

altmış kurûş kıymetli bir Acem şalı ve on beş kurûş kıymetli hırka ve altı kurûş

kıymetli lapçın ve beş kurûş kıymetli bir iç donu ve iki kurûş kıymetli gergef vafiyesi

on ikişer kurûşdan doksan altı kurûş kıymetli sekiz kıyye bukle min haysü’l-mucmu

bin beş yüz doksan sekiz kurûş kıymetli eşya ve kilim ve beşibirlik altınından her biri

müvekkilem mezbûrenin mâlı olduğu halde müdde-i bahâya zevc-i mutlakı mezbûr

Süleymân Efendi fuzuli bi-gayr-i hakk zabt ve el-yevm vaz’ü’l-yed olmağla su’âl

olunub eşya ve kilim ve beşibirlik altını mevcûd ise aynen ve müstehlike ise misil ve

kıymetleri olan meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr bin beş yüz doksan sekiz kurûş müvekkilem

mezbûre için halen bana edâ ve teslîme mezbûr Süleymân Efendi’ye tenbîh olunmak

matlûbumdur deyû bi’l-vekale da’vâ iddikde. lede’s-su’âl mezbûr Süleymân Efendi

dahi cevâbında müdde’î vekîl-i mezbûrun ber-vech-i meşrûh müdde’âsını külliyen

inkâr itmekle müdde’î vekîl-i mezbûr Süleymân Efendi’den ber-vech-i muharrer

müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden

Hatioğlu Abdurrahman Efendi ibn-i Ali ve mahalle-i mezbûreden İdrisoğlu

Mehmed Efendi ibn-i Ahmed ve Karamanoğlu (SAHÎFE-7) Mahallesi ahâlîsinden

Yakuboğlu Halil bin Hâcı Ahmed ve Karaman Mahallesi ahâlîsinden Karaca

Ahmed’in oğulları Ahmed ve Ali ibn-i Abdullah nâm kimesneleri ihzâr itmekle her

biri lede’l-istişhâd merkûm Fatıoğlu Abdurrahman Efendi bir beşibirlik altını ve iki

yüz kurûş kıymetli müsta’mel kilim müdde’îyye-i mezbûre Ni’metulllah Hâtûn’un

mâlı olub mezkûr altın ve kilim hin-i talâkda müdde’â-aleyh hazır-ı mezbûr Süleymân

Efendi’nin nezdinde kaldığına ve el-yevm merkûmede bulunduğuna ve merkûm

İdrisoğlu Mehmed Efendi dahi bir beşibirlik altını ve yüz kurûş kıymetli iki yün

memlu döşek ve yüz yirmi kurûş kıymetli iki yorgan ve kırk kurûş kıymetli bir yün

49

memlu yasdık ve dört yüz kurûş kıymetli iki aded kürt kilimi müdde’îyye-i mezbûre

Ni’metullah’ın mâlı olub hin-i talâkda mezbûre mezbûr Süleymân Efendi’nin

nezdinde kaldığına ve el-yevm merkûmda bulunduğuna ve Yakupoğlu Halil’de bir

beşibirlik altını ve beş yüz kırk kurûş kıymetli iki adet kilim ve iki yüz elli kurûş

kıymetli iki adet yün memlu döşek ve yüz kurûş kıymetli iki aded yorgan ve yirmi yedi

kurûş kıymetli bir lirâ çarkından masnu yüzük ve seksen kurûş kıymetli bir Acem şalı

müdde’îyye-i mezbûre Ni’metullah’ın mâlı olub hin-i talâkdan mezbûr Süleymân

Efendi’nin nezdinde kaldığına ve el-yevm merkûmede kaldığına ve merkûm Karaca

Ahmedoğlu Ali dahi bir beşibirlik altını ve yirmi yedi kurûş kıymetli lirâ çarkından

bir yüzük ve beş yüz kırk kurûş kıymetli iki aded kürt kilimi ve iki yüz elli kurûş iki

yün memlu döşek ve yüz yirmi kurûş kıymetli iki adet yorgan ve kırk kurûş kıymetli

iki adet yorgan ve kırk kurûş kıymetli iki adet yorgan ve kırk kurûş kıymetli bir Acem

şalı müdde’îyye-i mezbûre Ni’metullah’ın mâlı olub hin-i talâkda mezbûr Süleymân

Efendi’nin nezdinde kaldığına ve el-yevm merkûmede bulunduğuna ve merkûm

Karaca Ahmedoğlu bir beşibirlik altını ve seksen kurûş kıymetli bir Acem şalı ve beş

yüz kurûş kıymetli iki kürt kilimi ve üç yüz yirmi dört kurûş kıymetli iki yün memlu

döşek ve yüz yirmi kurûş kıymetli iki yorgan ve yirmi yedi kurûş kıymetli lirâ

çarkından bir yüzük müdde’îyye-i mezbûre Ni’metullah’ın mâlı olub hin-i talâkda

mezbûr Süleymân Efendi’nin nezdinde kaldığına ve el-yevm merkûmede

bulunduğuna şâhidim ve şehâdet iderim deyû ala-haddet bi’l-muvâcehe ber-nehc-i

şer’î edâ-yı şehâdet itmeleriyle şuhûd-ı mezbûrun usul-i mevzû’asına tatbîkan bâ-

varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Hâcı Mahmûd Mahallesi İmâmı

Abdurrahman Efendi ibn-i Ahmed ve Muhtarı Saraçzâde Osmân Ağa bin

Mehmed ve Karamanoğlu Mahallesi İmâmı Osmân Efendi ibn-i Ahmed ve

Muhtarı Tâhiroğlu Hâcı Mehmed bin Hâcı Tâhir ve Karaman Mahallesi İmâmı

Bağcıoğlu Mehmed Efendi ibn-i Ali Efendi ve Muhtarı İsmâil bin Hasan nâm

kimesnelerden sırran ve ba’dehû Burmâlı Mahallesi ahâlîsinden Sınıkçıoğlu Musa

bin Mehmed ve Efecik Mahallesi ahâlîsinden İmâm oğlu Mustafâ bin Arif ve Hâcı

Nasuh Mahallesi ahâlîsinden Taşçıoğlu Abdurrahman bin Osmân nâm

kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri

iş’ar ve ihbâr olunmağın muadilenin ber-minval şehadatına nazaran müdde’î-bahâdan

bir beşibirlik altını ve beş yüz kurûş kıymetli iki kilim ve yirmi yedi kurûş kıymetli bir

50

lirâ çarkından yüzük hakkında Abdurrahman ve Mehmed Efendiler ile Ali ve

Ahmed ve Halil’in şehadat vakı’aları müdde’î-bahâya ve yekdiğerine lafzan ve mânen

muvafık ve mutâbık olunduğuna binâenaleyh mikdar-ı mezkûr hakkında nisab-ı

şehâdet mevcûd bulunduğuna ve diğer müdde’î-bahânın beyyinesinden müdde-i vekîl-

i mezbûr ihzâr-ı acz iderek taleb tahlîf olunduğuna mebni müdde’î-bahâdan altın

yüzük kıymetinin yirmi yedi kurûşdan fazla olmadığı ve diğer müfredâtı i’lâmda

muharrer meşhud-ı bahâdan hariç kaffe-i eşya ve münker-i bahânın hin-i talâkda

kendüsine kalmadığına dair teklif idilen yemîn üzere bir gergefi ma-adası hakkında

bi’l-muvâcehe ber-nehc-i şer’î müdde’â-aleyh mezbûr Süleymân Efendi tahlîf

olunmağın mûcibince ber-minval-i muharrer şuhûd-ı müstemianın şehâdetleri ile bir

beşibirlik altını ve iki kilim ve yirmi yedi kurûş kıymetli bir yüzüğü rayiç kıymet ve

bedeli bulunan cem’an lirâ yüz sekiz mecidi yirmi kurûş hesâbıyla bin altmış yedi

kurûş ve âhire ikrâr itmiş olduğu bir gergefi aynen mezbûr izâfetle vekîl-i mezbûr

Süleymân Efendi’ye hala edâ ve teslîme müdde’â-aleyh mezbûre bila-beyyine bi-

vech-i şer’î mu’arazâdan men olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis

ve’l-işrîn min-Muhârremi’l harâm lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf. (SAHÎFE-8)

643/NUMRO-11

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden iken bundan vefât iden Hâcı

Portakaloğlu Hâcı Yahyâ Efendi ibn-i Hâcı Süleymân bin Abdullah’ın verâset-i

sulbîyye-i kebîre kızları Hadîce ve Zehrâ ve Sulbî kebîr oğulları Hâcı Mehmed ve

İsmâil Efendi’ye münhasıra ba’dehû bint-i mezbûre Zehrâ dahi vefât idüb li-ebeveyn

kız-kârındaşı mezbûre Hadîce ve li-ebeveyn er-kârındaşları mezbûrân Hâcı Mehmed

ve İsmâil Efendi’ye münhasıra tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-

şer’îyye otuz sehmden olub sihâm-ı mezbûreden altı sehmi Hadîce’ye ve on ikişer

sehmden cem’an yirmi dört sehmi mezbûrân Hâcı Mehmed ve İsmâil Efendi’ye

eylediği Medîne-i mezbûre mahallâtından Hâcı Yahyâ Mahallesi’nden Kedicioğlu

Hâcı Salih bin Hâcı Mehmed ve Akmescid Mahallesi ahâlîsinden Arif Ağa ibn-i

Abdi Ağa Monlâ Bahşi Mahallesi ahâlîsinden Debbağoğlu Mehmed bin Ali nâm

kimesnelerin huzûr-ı sirâde ala-vech şehâde ihbârları ile tahakkuk itmeğin mûcibince

müteveffâ-yı evvel-i merkûmun bi’l-cümle emvâl ve emlâk ve nükûd vâris-i

merkûmuna isâbet ideceği iktiza eylediği i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi min-şehr-i

51

Rei’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-12

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe

olan işbu ba’isetü’l-küttâb Kezbân Hâtûn ibnete Mehmed meclis-i şer’î enverde

bi-tav’â takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb fi’l-asl Selanik vilâyeti ahâlîsinden

bulunan Murâd Çavuş yüz yirmi beş kurûş mehr tesmiyesiyle zevc-i dahilim olduğu

halde tarihi vesîkadan dört buçuk sene mukâddem benimle merkûmun firâşında hasıla

benden mütevellîde sulbîyye-i sagîre kızı Hanife’yi bilâ-nafaka vela münfik şer’î

bırakub tagayyüb iderek olunduğundan berü Dersaadet’in Fındıklı nâm mahalde

ikâmet itmekde yoğurt ve boza füruht itmekde bulunmuş olduğunu bu def’a istihbâr

olmamla tarihi merkûmdan berü cins-i nafakadan bir sene dahi irsâl itmediğine mebni

ben ve sagîre-i mezbûre Hanife el-hâlete hezihi nafaka ve kisveye eşedd-i ihtiyâçla

muhtâç olmamızla zevcim gaib ise Murâd Çavuş üzerine kıbel-i şer’den kadr-i ma’rûf

meblâğ farz u takdîr olmak matlûbumdur didikde Kezbân Hâtûn’un takrîr-i meşrûhu

hakikat-i hale ve vakı’a mutâbık zikr-i âti meblâğ kadr-i ma’rûf idüğü zeyl-i vesîkada

muharrerü’l-esâmî müslimîn ihbârları inde’ş-şer’î’l enver zâhir mütehakkık olmağın

gıbbe’t-tahlîf’ş-şer’î zevcim gaib mezbûr üzerine işbu tarihi vesîkadan itibaren

yevmiye birer kurûşdan mecidi yirmi hesâbıyla şehri altmış kurûş meblâğ farz u takdîr

olunub meblâğ-ı mefruz mezkûru kendüsiyle sagîre-i mezbûrenin nafaka ve kisve bahâ

ve sâ’ir levazım-ı zâruriyelerine harc u sarfa ve vakt-i hâcetde ahârdan istidâneye ve

kendi mâlından harc u sarfla ve inde’z-zâfer zevc-i gaib-i mezbûr emvâline rucû’a

mezbûre Kezbân Hâtûn’a kıbel-i şer’den izin virilmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb

olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve

elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Hâcı Bâkizâde Mehmed Araboğlu Şükrü Ve

Reşad Efendi ibn-i Muhiddin Efendi bin İbrâhim gayrühüm

643/NUMRO-13

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

52

Sâhib mahallâtından Nakilci Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Aksaraylıoğlu Mahmûd bin Süleymân bin Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûha-i

metrûkesi Ni’metullah bint-i Murâd ile zevce-i mezbûreden mütevellîdler sulbîyye-

i kebîre kızları Hayrîye ve Fâtıma ve sulbîyye-i sagîre kızları Rahîme ve Ümmü

Seleme ve kendünden mukâddem vefât iden zevcesi Şerîfe bint-i Hasan Hüseyin’den

(SAHÎFE-9) mütevellîdler sulbîyye-i kebîre kızı Hadîce ve sulbî kebîr oğlu Sabrî’ye

münhasıra ba’dehû ibn-i mezbûr Sabrî dahi vefât idüb ve verâseti min-kabli’l-ümm-i

ceddesi Dudu bint-i Hâcı Ali ile li-ebeveyn kızkârındaşı mezbûre Hadîce li-eb

Kızkârındaşları mezbûrat Hayrîye ve Fâtıma ve Rahîme Ümmü Seleme ve li-

ebeveyn ammisi Ahmed’e münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve

mütehakkık oldukdan sonra sagîrtan-ı mezbûrtan Rahîme ve Ümmü Seleme’nin

tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den vasî nasb lâzım ve mühim olmağın emanet ile

ma’rûfe ve istikâmet ile mevsûfa ve her vechle vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire

idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân ihbârları ile tebeyyün iden sagîrtan-ı

mezbûrtanın vâlideleri olub zâtı kezâlik zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn

tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan mezbûre Ni’metullah nâm Hâtûn sagîrtan-ı mezbûrtanın

vakt-i rüşd ve sedâdlarına değin babaları müteveffâ-yı evvel-i mezbûrdan mevrus

müntakil mâllarını hıfz u hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i

şer’den vasî nasb ta’yîn olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi

kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-

vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-

sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Türkmenoğlu Vanlıoğlu İsa Efendizâde Ve

Abdullah bin Mustafâ bin Mehmed Beğ gayrühüm

Süleymân Ahmed ibn-i Bekir

643/NUMRO-14

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Mehmed Efendi ibn-i

Hüseyin Efendi tarafından Medîne-i mezbûrede vâki ma’a Kasım Paşa Abdurrahim

Mısrî Vakfı mütevellîsi Abdurrahman Ağa ibn-i İbrâhim aleyhine âhiren ikâme

53

eylediği da’vâsı üzerine müteaddid günlerde teblîğ idilen iki kıt’a davetiye ve birde

muhtirâdaki eyyamın hiç birisinde mütevellî-i mezbûr Abdurrahman Ağa davet-i

vakı’aya îcâbet itmelerine maziret-i şer’îyyesi bulunduğu takdîrde cânib-i şer’î şerifi

hâberdar eylemediğine ve tarafından bir vekîl-i şer’î dahi gönderilmemiş olduğuna ve

binâenaleyh müdde’î mûmâ-ileyh meclis-i şer’îmizde gıyâben fasl-ı ru’yet-i

muhâkeme idilmesini musırran taleb eylediğine müdde’â-aleyh mezbûr

Abdurrahman Ağa’nın mütemerrid ve mütevâri olduğu anlaşıldığına binâ’en taleb

vâki muvafık şer’î şerif müttehaza gönderildiğine mebni hukûkunu beray-ı muhâfaza-

i vekîl-i müsahhar ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Fazlızâde

Ahmed Efendi ibn-i Süleymân muvâcehesinde işbu ibrâz eylediğim bir kıt’a i’lâm

şer’î natîk olduğu vechle mahkeme-i hazıraya vakf-ı mezkûrdan cem’an yevmi uç

buçuk akçe ile iki cüz’-hanlık cihetine bâ-berât-ı âlîşan mutasarrıf olduğu mecâlis-i

idâre-i livâ kararı vechle mezkûr cüz’-hanlık vazifesi olan beheri yüz kurûşdan ol-

tarihe Kadar otuz dört babda müterâkim mebâliğin teslîmi hakkında mütevellî

müvekkil mûmâ-ileyh Abdurrahman aleyhimize ikâme eylediği da’vâ üzerine

cereyan iden muhâkeme-i şer’îyesinde îfâyı vazife iderek vazife-i muayyenemi

marrü’z-zikr ma’a Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî bi’l-beyyine isâbet ve vazife-i

mezkûre için vakf-ı mezkûrdan şehri kırk beş kurûşun i’ta idildiği müdde’â-aleyh

cânibinden ikrâr idilmeğin ciheteyn-i mezkûreteynin yevmi üç buçuk akçe vazife-i

muayyenesi bulunduğu ibrâz eylediğim berevât-ı âlîşan mukarinden tahakkuk itmeğin

mûcibince müdde’î bahâdan akl olunduğu anlaşılan yevmi uç buçuk akçeden ma’rul

beyân otuz dört babda müterâkim gayraz-ı müstevfi üç bin beş yüz yetmiş akçenin

evkâf-ı mezkûre hasılatından bana i’tası hususa-i usul-i şer’îyyesine tevfika bin üç yüz

yirmi dokuz senesi cümade’l-âhirenin üçüncü günü tarihinde tenbîh olunmuşdu i’lâm-

ı muhaki anha hükmüne adem-i kana’atle mahkum-u aleyh mütevellî mûmâ-ileyh

sikata olarak bazı güna i’tirazât-ı serd ü beyân iderek hükm-i mezkûrun istinâfen

tedkîkin istidâ itmiş olmağla netice-i tedkîkatda i’lâm-ı mezkûrun netice-i mâlı

müdde’â aleyh mezbûrun ber-vech-i muharrer vermiş olduğu mebâliğ-i şart vakfı

tezyid tarîkiyle olduğu mütehakkık ise tenbîh mezkûr-ı beyândan ibaret deyû bin üç

yüz yirmi dokuz senesi Şa’bani’l-mu’azzamının beşinci tarihiyle Fetvâhâne-i Ali’den

kuyud-ı mezkûrun sûret-i musaddıka-i zabt da’vâ tedkîkinden dahi hall

olunmadığından şu halde Fetvâhâne-i tahşiyesine nazaran (SAHÎFE-10) icrâ-yı

54

muhâkeme iktiza ideceği dahi bin üç yüz yirmi dokuz senesi Zi’l-kadeti’ş-şerîfesinin

dördüncü tarih ve on bin yedi yüz doksan bir numerolu tedkîkat-ı şer’îyeden emr ü

meşrûhat virilerek i’ade buyrulmuş olduğuna binâ’en mebâliğ-i mahkum-ı bahânın

şart-ı tezyid-i tarîkiyle i’ta eylediğini yani vazife-i kadimem olan yevmi üç buçuk

akçeye mukabil beher ay evvela kırk beş kurûş ve ba’dehû elli beşer kurûş ve hazım

ve tezyid ile mahiye yüz kurûşa bi’l-iblağ şehriyye galle-i vakf-ı mezkûrdan bana yüz

kurûş i’ta eylediğini ve evkâf-ı mezkûre hasılat-ı gallatının tezyid-i mezkûre kafiye

bulunduğu çünki evkâfı kadimesinden ma-adâ Zaviyesultan Mahallesi’nde kâ’in

Debbağlar Hamamı dimekle maruf Çifte Hamamı vakf-ı mezkûre akar olmak üzere

bundan akdem altı yüz küsur Osmânlı lirâsı bedel-i medfu ve makbûz mukâbelesinde

iştirâ ve vakf-ı mezkûr akaratına ilhak ve ilave eylediğine mebni vakf-ı mezbûr hasılat

ve gallatının ma-ziyadet mürtezika istihkâkının îfâsına kafiye bulunduğu ve ciheteyn-

i mezkûreteyne yevmi üç buçuk akçe vazife-i muayyenem ve gayraz-ı müstevfi

mütebâki üç bin beş yüz yetmiş akçe istihkam kaldığı beher sene için mütevellî-i

merkûmun mahalli evkâf idâresince muhasebesi ru’yet idilerek zir-i hakimu’ş-şer’î

evkâf me’muri ve mütevellî tarafından tasdîk idilen ve evkâf idâresinde mahfûz

bulunan muhasebe cedvellerinin celbi halinde hakikat-i hall tamamıyla tebeyyün ve

tahakkuk ideceği ve lede’l-hâce ber-minval-i meşrûh müdde’âmı şühud-ı şahsiye-i

adaletde ile isbata muhayye bulunduğumdan hükm-i sâbık-ı şer’îyenin tasdîk olunması

matlûbumdur deyû mazmunu takrîr meşrûhuna mutâbık i’lâm-ı mezkûru ibrâz ile

bade’d-da’vâ ve’l-istintak vekîl-i müsahhar-ı mûmâ-ileyh dahi cevâbında müdde’î

mezbûrun ber-minval-i meşrûh müdde’âsını ve mazmun i’lâm mübrez mezkûru

külliyen inkâr itmekle müdde’î mezbûr ber-minval-i meşrûh tezyid müdde’âsıyla

beyâna havâle olundukda müdde’î mûmâ-ileyh Hâcı Mehmed Efendi ber-vech-i

meşrûh tezyid müdde’âsını tafsilat-ı zabt i’lâmda muharrer olduğu vechle Medîne-i

mezbûre mahallâtından Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden Avcızâde Muhiddin

Efendi ibn-i Şeyh İsmâil Efendi ve Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden Kumluzâde

Salih bin Hâcı Abdullah nâm kimesneler şehâdetleri ile ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin

şâhida-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvel bâ-varaka-i mestûre mensûb

oldukları mezkûr Hâcı Mahmûd Mahallesi İmâmı kudüslüzâde Abdurrahman

Efendi ibn-i Ahmed Efendi ve Muhtarı Saraçzâde Osmân Ağa ibn-i Mehmed Ağa

ve Hâcı Yahyâ Mahallesi İmâmı Ekmekçioğlu Süleymân Efendi ibn-i Osmân ve

55

Muhtarı Mescioğlu Nûrî Efendi ibn-i Hâcı Abdullah nâm kimesneler sırran ve

ba’dehû Nurcu Mahallesi ahâlîsinden Tekzâde Hâcı Hasan Efendi ibn-i Hâcı

Hüseyin ve Sinanpaşa Mahallesi’nden Helvacı İzzet Ağa ibn-i Hüseyin Efendi ve

Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Boğazâde Hâcı Kâdir Ağa ibn-i Hâcı

Abdullah ve Bedrik Mahallesi’nden Emir Hamitoğlu Berber Mustafâ bin İsmâil

nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde

idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın ve mütevellî müvekkil-i merkûm Abdurrahman

Ağa’nın mahiyye virmiş olduğu müdde’î bahâ vakf-ı mezkûr şurutunın tezyidi

tarîkiyle müdde’î mezbûr i’ta eylediği ve ber-mucib vazife-i mamul bahâ mütevellî

mezbûrda bu cihetine salâhiyetdar bulunduğu tahakkuk itmeğin mûcibince hükm-i

evvel bade’t-tasdîk meblâğ-ı müdde’î bahâyı mezkûreyi vakf-ı mezkûr hasılat ve gallat

vafiyesinde olmak üzere müvekkile izâfetle müdde’î mezbûr ve edâ ve îfâ eylemesi

husûsi vekîl-i mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-15

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından (SAHÎFE-11) Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden iken bundan

akdem vefât iden Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi ibn-i Abdurrahman bin

Abdullah’ın ber-vech-i ati vârisi olduğunu iddi’â iden Hâsib Efendi ibn-i el-mezbûr

Hâcı Nûrî Efendi meclis-i şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Hâcı Alioğlu

Mahallesi ahâlîsinden Ali Efendi ibn-i Ahmed muvâcehesinde müteveffâ-yı mûmâ-

ileyh Hâcı Nûrî Efendi pederim olub hin-i vefâtında verâseti zevcesi Râbiâ Hanım

ibnete Hâcı Mehmed ile sulbîyye-i kebîre kızı Fahriye Hanım ve sulbî kebîr oğulları

Niyâzi Efendi ve bana ve sulbî sagîr oğulları Mustafâ ve Ali’ye münhasıra tashîh-i

mes’ele-i mîrâsları bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye yetmiş iki sehmden olub sihâm-ı

mezbûreden dokuz sehmi zevce-i mezbûre Râbiâ Hanım ve yedi sehmi mezbûre

Fahriye Hanım ve on dörder sehmden cem’an elli altı sehmi mezbûrun Niyâzi Efendi

ve bana ve Mustafâ ve Ali’ye isâbet idüb bizden gayri vârisi ve terekesine müstahak

âhiri olmamağla mûrisim pederim müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin mezbûr Ali Efendi

zimmetinde cihet-i karzdan otuz altı kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı mezkûru

kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan bir

sehmi mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden yedi kurûş halen bana edâ ve teslîme

56

mezbûr Ali Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr

Ali Efendi dahi cevâbında cihet-i merkûmeden müteveffâ-yı mûmâ-ileyh zimmetinde

ol-mikdar kurûş deyni olduğunu tav’a ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î mezbûrun ber-

vech-i muharrer verâset-i müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm Hâsib

Efendi ber-vech-i muharrer verâset-i mezkûre müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda

muharrer olduğu vechle sâlifü’l-beyân Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden Arikzâde

Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi ve Helvacı İzzet ibn-i Monlâ Hüseyin

nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-

i mevzû’asına tatbîkan evvela bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr

Sinanpaşa Mahallesi İmâmı Carioğlu Hasan Efendi ibn-i Abdullah ve Muhtarı

Bıdıkoğlu Hasan bin İsmâil nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye

adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince müdde’î mezbûr

Hâsib Efendi’nin ber-vech-i muharrer verâset-i müdde’âsına ba’de’l-hükm ala mucib-

i ikrâra meblâğ-ı müdde’âya mezkûr yedi kurûş ile müdde’â aleyh mezbûr Ali Efendi

ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Saferi’l-hayr

lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-16

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Çavuşbaşı Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ bin Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûha-i

metrûkeleri Şerîfe bint-i Süleymân ve diğer Şerîfe bint-i Ömer ve vâlidesi Âyişe

bint-i Mustafâ nâm Hâtûnlar ile zevce-i mezbûre Şerîfe bint-i Ömer’den

mütevellîdleri sulbî kebîr oğulları Hüseyin ve Ali ve zevce-i mutlâkası Emîne bint-i

Osmân mütevellîdleri sulbî kebîr oğulları Hasan ve Mustafâ’ya münhasıra ve

ba’dehû ümmü mezbûre Âyişe dahi vefât idüb sadrîyye-i kebîre kızları Emîne ve

Havva ve oğlunun oğulları mezbûrun Hüseyin ve Ali ve Hasan ve Mustafâ’ya

münhasıra ve bâ’demâ ibn-i mezbûr Hasan dahi vefât idüb verâseti zevce-i menkûha-

i metrûkesi Ni’metullah bint-i Bekir ve vâlidesi mezbûre Emîne ve sulbîyye-i sagîre

kızı diğer Âyişe ve li-ebeveyn erkârındaşı merkûm Mustafâ’ya münhasıra ve ba’dehû

sagîre-i mezbûre iki Âyişe dahi vefât ibub verâset-i vâlidesi mezbûre Ni’metullah ve

li-ebeveyn ammisi mezbûr Mustafâ’ya münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-

hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye altı bin dokuz yüz on iki sehmden olub sehm-i

57

mezbûreden dört yüz otuz ikişer sehmden cem’an sekiz yüz altmış dört sehmi

zevcetan-ı mezbûretan Şerîfe ve diğer Şerîfe’ye ve bin üç yüz yirmi beşer (SAHÎFE-

12) sehmden kezâlik cem’an iki bin altı yüz kırk sehmi mezbûrân Hüseyin ve Ali’ye

iki bin otuz beş sehmi mezbûr Mustafâ’ya üç yüz seksen dörder sehmden kezâlik

cem’an yedi yüz altmış sekiz sehmi mezbûrtan Emîne’ye isâbet-i tahakkukundan

sonra verâset-i mezbûrundan zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe olan zevce-i mezbûre

Şerîfe meclis-i şer’îmizde zikr-i âti emlâka el-yevm vaz-ı yedi mütehakkık olan

mezbûrân Mustafâ ve Hüseyin muvâcehelerinde mahalle-i mezbûrede vâki cânib-i

yemeni Eskici Deli Mehmed menzili ve yesâri Yağcı Neşet menzili ve arkası Halime

Hâtûn’a menzili cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd müştemilat-ı ma’lumeyi havi bir bab-

ı mülk menzil ve Medîne-i mezbûre haricinde Kaymaz Karı nâm mahalde vâki cânib-

i yemeni İsmâil Çavuşoğlu ve yesâri kır ve arkası Panterioğlu Mehmed tarlası ve

cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd müştemilat-ı ma’lumeyi havi bir bab-ı mülk-i koyun

ağılı ve Medîne-i mezbûre haricinde Erkmen Altı nâm mahalde vâki şarken Kahioğlu

Ali bağı ve şimalen ve garben tarîk ve cenûben Sarıoğlu bazen tarîk ile mahdûd

güruhu mülk iki dönüm mikdarı bir kıt’a bağdan her biri mûrisimiz ve zevcim

müteveffâ-yı evvel mezbûr mehmed’in ile’l-vefât müstakilen yedinde mâlı ve mülkü

olub ba’d-ı vefâta benimle mezbûrân Mustafâ ve Hüseyin verese-i mezbûre sâ’iresine

mevrus olmasının emlâk-ı muharrerat- mezkûrdan ber-tashîh mezkûr hisse-i irsiyyeme

isâbet iden dört yüz otuz iki sehm hisse-i şayiama merkûman müdâhale ve bi-gayri

hakk-ı zabt ve el-yevm vaz’ü’l-yed ider olmalarıyla su’âl olunub hisse-i şayiamdan

keff-i yed-birle vechle li-bâkiyyan bana teslîme merkûman Mustafâ ve Hüseyin’den

her birine tenbîh olunmak matlûbumdur deyû bi’l-asâle ve bi’l-verâse da’vâ itdikde

lede’s-su’âl mezbûrân Mustafâ ve Hüseyin dahi cevâblarında emlâk-ı muharrerat-ı

mezkûre mûrisleri müteveffâ-yı evvel-i merkûmun ile’l-vefât yedinde mâlları ve

mülkleri olduğunu ve ba’d-ı vefâta kendüleriyle verese-i mezbûresine mevrus

bulunduğunu ve vaz-ı yed itdiklerini tav’a ba’de’l-ikrâr lakin pederimiz vefât ideli on

yedi sene olduğundan da’vâda mürûr zaman vardır ve mâ-mafih pederimiz vefâtından

altı ay mukâddem mezbûreyi tatlik itmişdir deyû def’a tasaddi itmelerinde tafsilat-ı

zabt i’lâmda muharrer olunduğu vechle müdde’îyye-i mezbûre dahi lede’l-isticvab

zevcinin vukû vefâtı tam on beş sene olduğunu ve mâ-mafih miyanda iki def’a davası

mesbuk bulunduğunu ve müdde’â aleyhma ber-minval muharrer müdafa-i tezkar

58

eylediği müdde’âlarını inkâr itmekle bu babda ikâme-i beyyineden ihzâr acz iderek

talib-i tahlîf olmalarıyla müdde’îyye-i mezbûre ber-nehc-i şer’î müteveffâ-yı

mezbûrun vefâtından altı mah mukâddem kendüsini tatlik itmediğine dair bi’l-

muvâcehe tahlîf olunmağla müdde’â aleyhima müdde’îyye-i mezbûre Şerîfe’nin

müdde’î bahâdaki ber-tashîh hisse-i irsiyye-i şayiası bulunan dört yüz otuz iki sehmine

müdâhale itmeyeceklerine her biri tav’a ikrâr ve itiraf itmeğin mûcibince müdde’â

aleyhima mezbûrân ber-tashîh mezkûr müdde’î bahâ menzil ve koyun ağılı güruhu

mülk bağdan her birinde hisse-i şayiası müdde’îyye-i mezbûre bulunan dört yüz otuz

iki sehm hakkında merkûman Musafa ve Hüseyin ilzâm olundukları tescîl ve i’lâm

olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi min Zi’l-hicceti’ş-şerîfe lî-sene tis’a ve işrîn ve selâse mi’ete

ve elf.

643/NUMRO-17

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Karaman Mahallesi ahâlîsinden olub Medîne-i mezbûreye tâbi

Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Sinanpaşa Karyesi’nde sâkin iken bundan akdem

vefât iden Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı Osmân bin Hâcı Hüseyin’in verâseti

zevce-i menkûha-i metrûkesi Hâcer bint-i Ali vâlidesi Zeliha bint-i Abdullah ile

sulbî sagîr oğlu Osmân’a münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir

mütehakkık olduktan sonra Medîne-i mezbûre mahallâtından Egeste Mahallesi

ahâlîsinden Acemoğlu İbrâhim (SAHÎFE-13) bin Hüseyin meclis-i şer’îmizde

zevce-i mezbûre Hâcer ile ümm-i mezbûre Zeliha taraflarından ba-cihet-i şer’îyye

vekîlleri müteveffâ-yı merkûmun li-ebeveyn kârındaşı Abdulkâdir ibn-i el-mezbûr

Hâcı Osmân muvâcehesinde müvekkiltan-ı mezbûrtanın mûrisleri müteveffâ-yı

merkûm Salih zimmetinde pirinç ve kahve semenlerinden olarak üç yüz doksan sekiz

buçuk kurûş alacak hakkım olub meblâğ-ı mezkûru bana kıbelü’l-edâ ve’l-îfâ ber-

vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûr üç yüz doksan sekiz buçuk kurûş

müteveffâ-yı merkûmun tereke-i vafiyesinden olmak üzere hala bana edâ ve îfâya

müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr Abdulkâdir’e tenbîh olunmak

matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Abdulkâdir dahi cevâbında

müteveffâ-yı merkûmun tereke-i vafiyesine müvekkiltan-ı mezbûrtanın bi’l-asâle ve

bi’l-verâse vaziü’l-yed olduklarını tav’a ba’de’l-ikrâr lakin müdde’î merkûm

İbrâhim’in ber-vech-i müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm İbrâhim

59

ber-vech-i meşrûh müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer olunduğu vechle

Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Çamuroğlu Ahmed bin Bekir ve Monlâ Bahşi

Mahallesi ahâlîsinden Helvacı Abdullah bin Hâcı Osmân nâm kimesneler

şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına

tatbîkan evvela bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Zaviyesultan

Mahallesi İmâmı Hasan Efendi ibn-i Hâcı Mehmed Efendi ve Muhtarı Hâcı

Osmânoğlu Osmân bin Hâcı Osmân ve Monlâ Bahşi Mahallesi İmâmı Musa

amucazâde Ahmed Efendi ibn-i Mehmed Efendi ve Muhtarı Sağrıcıoğlu Mustafâ

bin Hasan nâm kimesnelerden sırran ba’dehû Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden

Kameroğlu Hasan bin Mustafâ ve Arab Mescidi Mahallesi ahâlîsinden Helvacı

Hâcı Câferoğlu Mustafâ bin Hâcı Ahmed nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen

lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın gıbbe’t-tahlîf ‘ş-

şer’î mûcibince meblâğ-ı mezkûr üç yüz doksan sekiz buçuk kurûş vaziü’l-yed

oldukları müteveffâ-yı merkûmun tereke-i vafiyesinde olmak üzere müvekkiltan-ı

mezbûrtana izâfetleriyle mezbûr Abdulkâdir’e tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm

olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi ve’l-işrîn min Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve

elf.

643/NUMRO-18

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Surub Toros Mahallesi mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-

i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden iken bundan akdem fevt olan Abayi(?)oğlu

İsteban veledi Artin veledi İsteban veledi Atamik verâseti zevcesi Gülperi bint-i

Agop ile zevce-i mezbûre Gülperi nâm mezbûrdan mütevellîd sulbî sagîran oğlu

Kalos ve kendünden mukâddem vefât iden zevcesi Nazlı bint-i diğer Agop’dan

mütevellîdler sulbî kebîr oğulları Curik ve Karnik Agop’dan kezâlik kendünden

mukâddem vefât iden zevcesi Diruhi bint-i Boğos’dan mütevellîdleri sulbîyye-i

kebîre kızı Anya ve sulbî kebîr oğlu Takor münhasıra ve ba’dehû zevce-i mezbûre

Gülperi dahi vefât idüb verâset-i sadrî sagîr oğlu Kalos’a münhasıra ve ba’dehû ibn-

i mezbûr Karnik dahi vefât idüb verâseti zevcesi Diruhi bint-i Asadir ile sulbîyye-i

sagîre kızı Zaruhi ve li-ebeveyn erkârındaşları mezbûrân Curik ve Agop’a münhasıra

ve ba’dehû ibn-i mezbûr Agop dahi vefât idüb verâseti zevcesi Gireği bint-i diğer

Agop ile li-ebeveyn er-kârındaşı mezbûr Curik’e münhasıra olduğu bil’l-ihbâr inde’ş-

60

şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra sagîran-ı mezbûrân Kalos ve

Zaruhi’yenin tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den bir vasî nasb lâzım ve mühim

olmağın müstakim ve muktedîr idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân

ihbârlarıyla ve mensûb oldukları Kilise Cemiyeti tarafından mu’tî şehâdetnâme

(SAHÎFE-14) mufâdıyla lede’ş-şer’î’l-enver zâhir ve tebeyyün olan sagîre-i mezbûre

Zaruhi’yenin li-ebeveyn ammisi ve sagîr-i mezbûr Kalos’un li-eb kârındaşı mezbûr

Curik sagîran-ı mezbûrânın vakt-i rüşd ve sedâdlarına değin müteveffâ-yı evvel

mezbûradan mevrus ve müntakil mâllarını hıfz u hirâset ve husûsat-ı mezkûrelerinin

tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb ta’yîn oldundukda ol-dahi ber-vech-i

muharrer vesâyet-i merkûmeyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ

ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-vaka’a bi’t –taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-

yevmi’t-tâsi min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Heci oğlu Nazaret Corcalıoğlu Takafor Posodioğlu Ve

Veledi Karabet veledi Artin Avadis veledi gayrühüm

Ohannes

643/NUMRO-19

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Mustafâ Mahallesi ahâlîsinden iken bundan vefât iden

Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali bin Abdullah’ın verâset-i zevcesi Emîne bint-i

Bekir ile sulbî kebîr oğulları Ali ve Arif ve Hüseyin’e münhasıra ba’dehû zevce-i

mezbûre Emîne dahi vefât idüb verâset-i sadrî kebîr oğulları mezbûrun Ali ve Arif ve

Hüseyin’e münhasıra ba’dehû ibn-i mezbûr Hüseyin dahi vefât idüb verâset-i zevcesi

Rahîme bint-i Mahmûd ile sulbî sagîr oğulları Halil ve Hüseyin’e münhasıra ve

ba’dehû mezbûr Rahîme dahi vefât idüb verâset-i zevc-i metruki Halil bin Abdullah

ile sulbî sagîr oğulları sagîran-ı mezbûrân Halil ve Hüseyin’e münhasıra olduğu bi’l-

ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra sagîran-ı mezbûrân Halil

ve Hüseyin’in tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den bir vasî nasb ta’yîni lâzım ve

mühim olmağın emanet ile ma’rûfe ve istikâmet ile mevsûf ve her vechle vesâyet-i

uhdesinden gelmeğe kâdir idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn

ihbârlarıyla tebeyyün iden sagîran-ı mezbûrânın li-ebeveyn ammileri işbu ba’isü’l-

61

Küttâb mezbûr Ali sagîran-ı mezbûrân Halil ve Hüseyin’in vakt-i rüşd ve

sedâdlarına değin cedleri müteveffâ-yı evvel-i mezbûrdan mevrus müntakil mâllarını

hıfz u hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb

ta’yîn olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi kabûl ve hidmet-i

lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-vaka’a bi’t –taleb

ketb olundu. Fi’l-yevmi’l aşir min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete

ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Mîrâsoğlu Mehmed Bekir Kadîoğlu Berber Sebiloğlu Ve

Bin Ahmed Hâcı Kamer bin Ali bin gayrühüm

Satılmış Mustafâ

643/NUMRO-20

Tafsilat-ı bi’l-ade muharrer iş bu i’lâmdaki hükm hakkında bir vefk-i şer’î

i’tiraz def-i takdîrde tarih teblîğinden on beş gün zarfında müracaat eylemesine aksi

sûretde hükm-i mezkûrun vecahi halini iktisab eyleyeceğine ve ba’dehû i’tirazın kabûl

idilmeyeceğine mütedâir müdde’â aleyha mezbûr Ni’metullah fi 27 Safer (1)330

tarihlü sûret-i katiyede teblîğ etdirilen ihtarnâmede muayyen müddetde mezbûre

tarafından asla müracaat vukû bulmamış binâenaleyh bir güna def-i dermeyân

idilmemiş olmağla bu babdaki usul-i müttehaza mûcibince i’lâm-ı mezkûr hükmünün

vecahi halini iktisab itdiğine fi’mâba’d vukû bulacak i’tiraz kabûl idilemeyeceğine

mebni hükm-i mezkûr tenfîzi iktiza eylediği tezyil kılındı. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min

şehr-i Rei’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-21

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-

iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf Efendi

ibn-i Ahmed Rüşdü Efendi ma-ümenâ Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde

merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Kahil Mahallesi’nde kâ’in Boz

Hâcı (SAHÎFE-15) Alizâde Ahmed Ağa ibn-i Ali’nin menziline varub zeyl-i

vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde Medîne-

i mezbûre mahallâtından Arab Mescidi Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem

62

vefât iden Çarkacı Hâcı Ahmed Ağazâde Hâcı Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin

Ahmed’in verâseti zevcesi Hâce Şerîfe bint-i Hâcı Abdurrahman Ağa ile sulbîyye-

i kebîre kızları Azîze ve Emîne ve sulbîyye-i sagîre kızı Fâtıma ve sulbî kebîr oğlu

Hâcı Ahmed ve sulbî sagîr oğulları Abdurrahman ve Bekir’e münhasıra olduğu bi’l-

ihbâr ba’de’t-tahakkuk-i şer-i verese-i mezbûrundan olub ve ati kezâlik zeyl-i

vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe bint-i mezbûre Emîne

meclis-i ma’kûd-ı mezkûrdan zevc-i dahili Abdullah Ağa ibn-i Hâcı Mehmed

mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb pederim müteveffâ-

yı merkûm Hâcı Süleymân Ağa’nın bi’l-cümle terekesinden ve vehmatını

medyûnlarından hisse-i irsiyye-i şer’îyyem hususatından leh ve aleyhime vukû bulmuş

fi’mâba’d vukû bulacak kaffe-i de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve

mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve

i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü kabz muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve

murâfa’aya ve ifrâza ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ

ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya

vaz’a emlâk ve arâzîlerine taksîme ve semen ve bedel-i misilleri ile âhire bey ve ferâğa

ahz ü kabza bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle komisyon-ı mahsûs huzûrunda

i’ta-yı takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-

hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son

dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile

zevcim merkûm Abdullah’ı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde merkûm Abdullah dahi

ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye

hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini vâki-i hâlî kâtib mûmâ-

ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb

âlâ-vukû’a inhâ takrîr eylediği ba’de’t-tenfîz mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu.

Fi’l yevmi’l aşir min-Muhârremi’l harâm lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Değirmencizâde İzmirlizâde Çil İbrâhimzâde Şuyudzâde Ömer Ve

Hüseyin Efendi Yûsuf Efendi Hâcı Kâdir Ağa Efendi ibn-i gayrühüm

İbn-i Abdullah ibn-i Mustafâ ibn-i Hâcı Hüseyin Mehmed

63

Efendi

643/NUMRO-22

Der-devlet-i mekîne arz-ı dâ’î kemîneleridir

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Mahmarı Karyesi’nde vâki Câmi-i

Şerif’de vazife-i muayyene ile imâmet ve hitabet cihetlerine bin üç yüz yirmi yedi

senesi Cümade’l-âhiresinin on yedinci günü tarihiyle şeref-südûr iden berat-ı Alişan

mûcibince mutasarrıf olan Ali Efendi ibn-i Hüseyin sulbî kebîr oğlu Halil Efendi’yi

terk iderek vukû vefâtıyla yeri hali ve hidmet-i lâzimeleri mahlul ve muâttal idüğüne

binâ’en ve mûmâ-ileyh Halil Efendi ciheteyn-i mezkûreteynin uhdesine tevcihini

istid’â iddi’â itmekle bir gûna mani kanunisi bulunmadığı cihet-i askeriye

mazbatasıyla nüfus me’murluğunun (SAHÎFE-16) der-kenarından müsteban ale’l-

usul imtihânı bi’l-icrâ ciheteyn-i mezkûreteyni îfâya ehliyet ve istihkâkı dahi zâhir ve

nümâyân olmuş ve karye-i merkûme ahâlîsi tarafındanda intihâb kılınmış olmağla

ciheteyn-i mezkûreteynin pederi müteveffâ-yı mûmâ-ileyh mahlulünden olarak işbu

ba’isetü’l-arz mûmâ-ileyh Halil Efendi da’ileri uhdesine vazife-i muayyenesiyle

tevcih ve yedine bir kıt’a berat-ı Alişan sadâka ve ihsân buyurulması ricasıyla bi’l-

iltimâs pâye-i serîr-i â’lâ’ya arz-ı i’lâm olundu. El-emrü’l-men-lehü’l-emr. Fi’l-

yevmi’l aşir min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-23

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden Nerdibancızâde Hâcı Nûrî

Efendi ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Râbiâ bint-i Hâcı

Mehmed ile sulbîyye-i kebîre kızı Fahriye Hanım ve sulbî kebîr oğulları Niyâzi ve

Hâsib Efendiler ve sulbî sagîr oğulları Ali ve Mustafâ’ya münhasıra olduğu bi’l-

ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra Medîne-i mezbûre

mahallâtından Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Monlâzâde Feyzi Beğ ibn-i

Ahmed Ağa meclis-i şer’îmizde müteveffâ-yı mûmâ-ileyh tereke-i vafiyesine vaz-ı

yedleri mütehakkık olan sagîran-ı mezbûrân tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den

mansube vasîleri ve vâlideleri zevce-i mezbûre Râbiâ Hanım ile mezbûrun Fahriye

ve Niyâzi taraflarından husûmet ve redd-i cevâba bi’l-asâle ve bi’l-verâse ve bi’l-

64

vesâye vekîl-i müseccel-i şer’îyyeleri ibn-i mezbûr Hâsib Efendi muvâcehesinde bin

üç yüz yirmi altı senesi tarihinde müteveffâ-yı merkûm Hâcı Nûrî Efendi ile

müştereken iltizâm itmiş olduğumuz Paşa ve Tazlar Karyelerinde istîfâ idilen a’şar

bedelatından dolayı müteveffâ-yı mûmâ-ileyh mahzar şuhûd da ru’yet idilen muhasebe

neticesinde zuhûr iden ve müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin bedel-i iltizâm res-i maldan

olarak zimmetinde kalan sîm-i mecîdîye on dokuz kurûş hesâbıyla otuz dört bin yüz

on yedi kurûş alacak hakkıma müteveffâ-yı mûmâ-ileyh Hâcı Nûrî Efendi bana

kıbelü’l-edâ ve’l-îfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûr vaziü’l-yed

oldukları müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin tereke-i vafiyesinde olmak üzere hala bana edâ

ve îfâya mûmâ-ileyh Hâsib Efendi’ye bi’l-asâle ve bi’l-vekale tenbîh olunmak

matlûbumdur deyû ba’de’l-da’vâ ve’l-istintak vekîl mûmâ-ileyh Hâsib Efendi dahi

cevâbında pederi müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin tereke-i vafiyesine bi’l-asâle ve bi’l-

vekale vaz-ı yedini ve mûrisleri müteveffâ-yı mumu-ileyhin a’şar-ı mezkûre müşterek

olduklarını tav’a ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î mûmâ-ileyh ber-vech-i muharrer deyn

müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’î mûmâ-ileyh ber-vech-i meşrûh deyn-i

mezkûr müdde’âsını tafsilat-ı zabt i’lâmda muharrer olduğu vechle Zaviyesultan

Mahallesi ahâlîsinden Monlâzâde Beğ ibn-i Rızâ Beğ ve Nakilci Mahallesi

ahâlîsinden Şeftalizâde Sabrî Efendi ibn-i Şükrü Beğ nâm kimesneler şehâdetleriyle

ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen

bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları sâlifü’l-beyân Zaviyesultan Mahallesi İmâmı

Hasan Efendi ibn-i Hâcı Mehmed Efendi ve Muhtarı Hâcı Osmânoğlu Osmân bin

Hâcı Osmân ve Nakilci Mahallesi İmâmı Halil Efendi ibn-i Ömer ve Muhtarı

Hâcı Abdullahoğlu Ali bin Ahmed nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Kurtoğlu

İbrâhim bin Hâcı Süleymân ve Bedestencioğlu Lütfi Efendi ibn-i İbrâhim nâm

kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri

iş’ar ve ihbâr olunmağın gıbbe’t-tahlîf ‘ş-şer’î mûcibince meblâğ-ı müdde’âya mezkûr

(SAHÎFE-17) otuz dört bin yüz müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin tereke-i vafiyesinde

olmak üzere müdde’î mûmâ-ileyh Feyzullah Beğ’e hala edâ ve îfâya mûmâ-ileyh

Hâsib Efendi ile bi’l-asâle ve bi’i-vekale ba’de’t-tenbîh-i ziyade on yedi kurûş

hakkında müdde’â aleyh mezbûreyi vech-i şer’î mu’arazâdan men olunduğu tescîl ve

i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l aşir min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse

mi’ete ve elf.

65

643/NUMRO-24

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Sibsin Karyesi’nde sâkine zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe Neslihân bint-

i nâm Hâtûn meclis-i şer’îmizde mezbûrenin kâ’in pederi karye-i mezbûre ahâlîsinden

Berberoğlu Ali bin Osmân muvâcehesinde zevc-i dahilim olub sâlifü’l-beyân Sibsin

Karyesi ahâlîsinde Berberoğlu Hasan bin Ali bin Osmân tarih-i i’lâmdan dört sene

mukâddem Asâkîr-i Osmânîye’ye sevk olunmuşdur merkûm Hasan Yedinci Orduyu

Osmânîye’de hidmet-i askeriyesini îfâ itmekte iken bin üç yüz yirmi dört senesi

kanun-i evvel’in yirmi ikinci günü Yemen Vilâyeti dâhilinde Hedide Sancağına tâbi

Cebeloğlu Kal’âsında ecel-i mev’ûduyla vefât idüb verâseti benimle babası mezbûr

Ali ve vâlidesi Ümmü Gülsüm bint-i Osmân’a münhasıra ba’dehû mezbûr Ümmü

Gülsüm dahi vefât idüb verâseti zevc-i metruki mezbûr Ali sadrî kebîr oğulları Osmân

ve İsmâil’e münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-

şer’îyye kırk sekiz sehmden olub sehm-i mezbûrdan on iki sehmi bana ve yirmi iki

sehmi hazır-ı mezbûr Ali’ye ve altışar sehmden cem’an on iki sehmi mezbûrân Osmân

ve İsmâil’e isâbet itdiğine ve bizden gayri vârisi ve terekesine müstahak âhiri

olmadığına binâ’en mûrisimiz zevcim müteveffâ-yı mezbûrun kırk sekiz kurûş

kıymetli bir basma fiyon sâati mâlı olub ba’d-ı vefâta benimle hazır-ı mezbûr Ali ve

mezbûrân Osmân ve İsmâil’e mevrus olmağla semen meblâğ-ı mezkûrdan ber-tashîh

mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden on iki kurûş halen bana edâ ve teslîme mezbûr

Ali’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Ali dahi

cevâbında kırk sekiz kurûş kıymetli bir basma fiyon sâati oğlu mezbûr Hasan’ın mâlı

olmak üzere el-yevm vaz-ı yedini tav’a ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’îyye-i mezbûrenin

ber-vech-i muharrer vefât müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’îyye-i mezbûre

Neslihân Hâtûn ber-vech-i meşrûh vefât müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer

olunduğu vechle Halimuğru Karyesi ahâlîsinden Emiroğlu Şükrü bin Halil ve

Çavuşbaşı Mahallesi ahâlîsinden Mısırlıoğlu Mehmed bin Ali nâm kimesneler

şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına

tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Halimuğru Karyesi

İmâmı Mehmed Niyâzi Efendi ibn-i Ahmed ve Muhtarı Araboğlu İbrâhim bin

İsmâil ve Çavuşbaşı Mahallesi İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Abdullah ve Muhtarı

Cemaloğlu Hâcı Ömer bin Hâcı Bekir nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri

66

Medîne-i mezbûre ahâlîsinden Telekzâde Hasan Efendi ibn-i Hâcı İsmâil ve Hâcı

Hasanoğlu Ekmekci Salih bin Hâcı Hasan nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen

lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın şâhidân-ı

(SAHÎFE-18) mezbûrân şehâdetlerinde kazib olmadıklarına dair tahlîf dahi idilmeğin

mûcibince merkûm Hasan’ın tarih-i mezkûrda vefâtına ba’de’l-hükm ala mucib ikrâra

meblâğ-ı mezkûr on iki kurûş ile müdde’â-aleyh mezbûr iltizâm olunduğu tescîl ve

i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse

mi’ete ve elf.

643/NUMRO-25

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Susuz Karyesi’nde vâki Câmi-i Şerif’in ta’mir ve termimiyle kanadiline

meşruta nükûd mevkufesinin ru’yet ve idâre ider mütevellîsi bulunmadığı cihetle

evkâf-ı mezkûre umûrunu hüsn-i ru’yet ve idâreye muktedîr bir mütevellî nasb ve

ta’yîn olması hususu karye-i mezbûre ahâlîsi tarafından ba-istidâ îfâde ve müracaat

olunması huzûr-ı şer’a gelerek istidâyı mezkûr mal ve mündericâtını şîfâhen dahi takrîr

ve teyid ve tasdîk eylemiş olduklarına binâ’en evkâf-ı mezkûre umûrunu ru’yete bir

mütevellî ta’yîni lâzım gelmeğin karye-i mezbûre ahâlîsinden ahâlî-i mezkûrenin

intihâb gerdesi bulunan işbu ba’isü’l-küttâb Mutasarrıfoğlu Ahmed Efendi ibn-i

İbrâhim her vechle müstakim ve tevliyet mezkûre uhdesinden gelmeğe kâdir idüğü

zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn meclis-i şer’de ala tarîki’ş-şehâde îfâde

ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin mûcibince mûmâ-ileyh Ahmed Efendi evkâf-ı mezkûre

nükûd ve mevkufe ve umûr-ı sâ’ire-i lâzımesinin tesviye ve ru’yetine kıbel-i şer’den

mütevellî nasb ve ta’yîn olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer tevliyet-i mezkûreyi

kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-

vaka’a bi’t –taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene

selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Mum Humarcızâde Havva Yûsuf Ayan İmâm Eyyûb Ve

Yakmaz Şükrü oğlu oğlu oğlu oğlu oğlu gayrühüm

Oğlu Efendi Hüseyin Yûsuf Mehmed Halil Hâcı

67

İbrâhim ibn-i Çavuş bin bin bin Hüseyin

Bin Hüseyin bin Mehmed İsmâil Bekir bin

Mehmed Ali Eyyûb

Osmân

Karabacakoğlu İsmâil Karye-i mezbûreden Avcı Ahmed

Bin Süleymân oğlu Ahmed Efendi ibn-i Mustafâ

643/NUMRO-26

Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve

tahrîrîçün cânib-i şer’î şerif-i enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-

i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr

Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Câmi-

i Kebîr Mahallesi’nde vâki Çopuroğlu Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed’in menziline

varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî

itdikde mezbûr Arif Efendi’nin zevcesi olub zâtı kesân merkûman tâ’rîfleriyle

mu’arrefe Esmâ Hâtûn bint-i Hâcı Ahmed meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda zevc-i dahili

mezbûr Arif Efendi mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb mûrisim pederim

müteveffâ Köse kethüdazâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Musa’nın (SAHÎFE-19)

terekesine vaz’ü’l-yed idenler ve zemmatından dolayı medyûnlarıyla hisse-i irsiyye-i

şer’îyyem hususatında bi’l-cümle leh ve aleyhime vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû

olacakde’âvînin a’id olduğu mehâkim-i Şer’îyye ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk

ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve

istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama

müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine

teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i

icrâya vaz’a ve emlâk ve arâzîlerini ifrâz ve taksîme âhire bey ve ferâğa ve kabz

semen-i bedele ve bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle komisyon-ı mahsûs

huzûrunda i’ta-yı takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve

azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini

son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile

zevcim mezbûr Arif Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mezbûr Arif Efendi

68

dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye

hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eylediğini vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh

mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb ala-

vukû’a takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâmin min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Hâcı Abidoğlu Niyâzi Efendi Kara Köseoğlu Bekir Ve

İbn-i Abdullah Efendi bin Hâcı Ahmed gayrühüm

643/NUMRO-27

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Monlâ Bahşi Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât

iden Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i İbiş bin Yahyâ’nın sulbî oğulları olub sinn

cüssesinin bülûğa tahammülü bulunub ber-vech-i ati âkil ve bâliğ ve reşîd olduğunu

iddi’â iden Hakkı meclis-i şer’îmizde husûmet-i rey olunan Medîne-i mezbûre Eytâm

Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi muvâcehesinde hala ben yirmi yaşımı

mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd ve bülûğuma rüşdüm munzam olub bi’z-zât kendi

umûrumu ru’yete muktedîr ve i’ânet-i vasîden müstağnî olmamla vakt-i sigârımda

pederim müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus hisse-i irsiyyem olan iki bin yedi yüz elli bir

kurûş yirmi para li’ecli’l-istirbâh Eytâm Sandığına vaz olunub müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi bi’l-me’mûriye vaz-ı yed ider olmağla su’âl olunub meblâğ-ı mezkûr

halen bana edâ ve teslîme müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye tenbîh olunmak

matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi dahi

cevâbında müdde’î merkûmun vakt-i sigârına pederi müteveffâ-yı merkûmdan mevrus

hisse-i irsiyyesi olan meblâğ-ı mezkûr li’ecli’l-irbah Eytâm Sandığına vaz olunduğu

tav’a ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î mezbûrun ber-vech-i muharrer rüşd müdde’âsını

külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm Hakkı’dan ber-vech-i muharrer rüşd

müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda Medîne-i mezbûre mahallâtından Arab

Mescidi Mahallesi ahâlîsinden Kadîoğlu Ahmed bin Sadık ve Mecîdiye Mahallesi

ahâlîsinden (SAHÎFE-20) Hancıoğlu Mehmed Ali ibn-i Mehmed Çavuş nâm

kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer’a hâzırân olub istişhâd olunduklarında fi’l-

69

hakîka işbu müdde’î merkûm Hakkı bin Mehmed Çavuş bin İbiş hala yirmi yaşını

mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd buluğüna rüşdi munzam olub bi’z-zât kendi umûrumu

ru’yet-i muktedîr ve i’ânet-i vasîden müstağnîdir biz bu hususa bu vech üzere şâhidiz

ve şehâdet dâhi ideriz deyû her biri müttefikü’l-lafz ve’l-ma’nâ bi’l-muvâcehe ber-

nehc-i şer’î edâ ve şehâdet-i şer’îyye itmeleriyle şâhidân-ı mezbûrân usul-i

mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları sâlifü’l-beyân

Arab Mescidi Mahallesi İmâmı İbrâhim Efendi ibn-i Veliyüddin ve Muhtarı

Bâkioğlu İsmâil bin Hâcı Hüseyin ve Mecîdiye Mahallesi İmâmı Mehmed Efendi

ibn-i Mustafâ ve Muhtarı Samizâde Hasan Efendi ibn-i Mehmed nâm

kimesnelerden sırran ba’dehû Nurcu Mahallesi ahâlîsinden Osetlioğlu

Abdurrahman bin Mustafâ ve Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden Kameroğlu

Hasan Çavuş ibn-i Mustafâ nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye

adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince müdde’î merkûm

Hakkı’nın rüşd müdde’âsına ba’de’l-hükm meblâğ-ı müdde’âya mezkûr iki bin yedi

yüz elli bir kurûş yirmi parayı müdde’î merkûm Hakkı’ya halen edâ ve teslîme müdîr

mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-

sâlis aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-28

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Karamanoğlu Mahallesi ahâlîsinden Medîne-i mezbûreye tâbi

Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Sinanpaşa Karyesi’nde sâkin iken bundan akdem

vefât iden Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı Osmân bin Hâcı Hüseyin verâseti

zevce-i menkûha’sı Hâcer bint-i Abdullah ve vâlidesi Zeliha bint-i Abdullah ve

sulbî sagîr oğlu Osmân’a münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir

mütehakkık olduktan sonra bin üç yüz otuz senesi Muhârremi’l harâmın yirmi yedinci

günü tarihiyle müverrah İzmir Naibi Abdülhamit Rafi imza ve mührü ve zahri istinaf

hukûk dairesi azaları tarafından mahtum ve mazmunu şayan ihtiyac bir kıt’a hüccet-i

şer’îyye mûcibince Aydın vilâyeti’nin merkezi bulunan Medîne-i İzmir’in

Peştemalcılar Başında kâ’in Teb’a-i Devlet-i Âliyye’den tüccardan Onnik Efendi

Eğyazaryan veledi Mardiros tarafından zikr-i âti hususda taleb ü da’vâ ve ahz ü

kabza vekîli şahsi mu’arref Hâcı Sofi Edvaryan Efendi veledi Karabet meclis-i

şer’îmizde müteveffâ-yı mezbûrun tereke-i vafiyesine vaz-ı yedi mütehakkık olan

70

mezbûrtan Hâcer ve Zeliha taraflarından vekîl-i müseccel-i şer’îyyeleri müteveffâ-yı

merkûmun beraderi Abdulkâdir muvâcehesinde işbu yedimde olub meclis-i şer’e

ibrâz eylediğim bin üç yüz yirmi yedi senesi Ağustosu’nun on ikinci günü tarihiyle

müverrah müteveffâ-yı merkûmun mühr ile mahtum bir kıt’a sened adi mûcibince

müvekkilim mûmâ-ileyhin müteveffâ-yı mezbûr zimmetinde ve mal-ı fatura

Esmânından dolayı elli sekiz lirâ-yı Osmânî cünd(?) ta’bîr olunur on dokuz kurûş

alacak hakkı olub meblâğ-ı mezkûr müvekkiltan-ı mezbûrtan Hâcer ve Zeliha’nın

mûrisleri (SAHÎFE-21) müteveffâ-yı merkûm müvekkilim mûmâ-ileyh kıbelü’l-edâ

ve’l-îfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûr mütevaffa-yı merkûmun

tereke-i vafiyesinde olmak üzere müvekkilim mûmâ-ileyh içün halen bana edâ ve îfâya

müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr Abdulkâdir’e tenbîh olunmak bi’l-

vekale matlûbumdur deyû mazmunu takrîr meşrûhuna muvafık ve tarih-i mezkûr ile

müverrah bir kıt’a sened ibrâz ve iraesiyle da’vâ itdikde lede’s-su’âl vekîl-i mezbûr

Abdulkâdir dahi cevâbında müvekkiltan-ı mezbûrtanın mûrisleri müteveffâ-yı

merkûmun tereke-i vafiyesine bi’l-verâse bi’l-asâle ve bi’l-vekale vaz-ı yedini tav’a

ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î vekîl-i merkûmun ber-vech-i meşrûh müdde’âsını

tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer olunduğu vechle Karakâtib Mahallesi ahâlîsinden

Emîn Hocaoğlu Mehmed Efendi ibn-i Emîn ve Arab Mescidi Mahallesi

ahâlîsinden Kadîoğlu Mehmed bin Sadık nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i

şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-

i mestûre mezkûr Arab Mescidi Mahallesi İmâmı Hamamcıoğlu İbahim Efendi

ibn-i Velîyyüddîn ve Muhtarı Bâkioğlu İsmâil bin Hâcı Hüseyin ve Karakâtib

Mahallesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Süleymân ve Muhtarı Cemaloğlu Mehmed

bin Ali nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden

Kedicioğlu Hâcı Salih bin Hâcı Mehmed ve Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden

Manav Hâcı İzzet oğlu İzzet bin Hüseyin nâm kimesnelerden merkûm Kadîoğlu

Mehmed’in cânibde ve diğer Emîn Hocaoğlu Mehmed Efendi’nin tegayyüb itmiş

olduğuna mebni zât ve künyesine arîfân olduklarını bi’l-beyân merkûmun gıyabında

âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın müdde’î

müvekkil-i merkûm Onnik Efendi’nin ber-nehc-i şer’î istihzâren tahlîfi lâzım

geldiğine ve vekîl-i müdde’î merkûmlara işbu mahkemeye müvekkilinin ihzârı

müteassir bulunduğunu ityân eylediğine binâen huzûr ve talebi lâzım olmadığına

71

mebni teshilen li-musallaha tahlîfinin icrâsı hususu bin üç yüz otuz senesi saferi’l-

hayrının on altıncı günü tarih ve iki yüz otuz beş numerolu tahrîratla İzmir merkezi

niyabetine iş’ar idilmiş niyabet-i mezkûreden tahlîfinin icrâ idildiği mah-ı mezbûrun

yirmi yedinci tarihlü mezkûreye zahriye idilerek i’ade olunmuş binâenaleyh müdde’î

asıl mezbûr istihzâren tahlîf idilmiş olmağın mûcibince meblâğ-ı müdde’âya elli sekiz

lirâ-yı Osmânî ile on dokuz kurûş bi’l-vekale vaziü’l-yed bulunduğu mûris müteveffâ-

yı merkûmun tereke-i vafiyesinden olmak üzere merkûm Eğyazaryan Onnik

Efendi’ye izâfetle vekîl-i mezbûr Hâcı Sofi Edvaryan Efendi’ye halen edâ ve îfâ

itmek üzere müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr kâdir’e tenbîh olunduğu

tescîl ve i’lâm olundu fi’l-yevmi’l aşir min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-29

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Umûrca nâm diğer Mecîdiye Karyesi ahâlîsinden Hâcı Rüstemoğlu

Tâhir bin Hâcı Rüstem her biri karye-i mezbûre ahâlîsinden olub zâtları tâ’rîf-i şer’î

ile mu’arrefler olan Mustafâoğlu Mazlum Bin Mustafâ ve Rüstem oğlu Mustafâ

bin Rüstem ve Ahmedoğlu Bekir bin Ahmed ve Mehmed oğlu Hasan bin Mehmed

ve Mehmedoğlu İshak bin Mehmed ve Bayramoğlu Osmân bin Bayram ve

Hasanoğlu Mümin bin Hasan nâm kimesneler hazır oldukları halde meclis-i şer’î

enverde Vükelâ-yı De’âvîden Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan Efendi

mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm (SAHÎFE-22) ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb benimle

hazırun-ı mezbûrunun leh ve aleyhimize vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak bi’l-

cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin

hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten

ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve

muhâsamave müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı

hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme

istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve ahz ü kabza ve lede’l-iktizâ sulh ve

ibrâya ve ikrâra ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye

müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya ben ve

hazırun-ı mezbûrundan her birimiz tarafımızdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i

şer’îyye ile mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledik didikde mukîrr-i

72

mezbûrun bi’l cümle tekaririni harfiyen ikrâr ve tasdîk ve mûmâ-ileyh Ahmed Efendi

dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-

hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î

mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min-Saferi’l-hayr lî-

sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Kumartaş Karyesi’nden Acemoğlu Hasan Ve

Amucaoğlu Velîyyüddîn bin Hüseyin gayrühüm

643/NUMRO-30

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Nasuh Mahallesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada

muharrerü’l-esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe Şerîfe bint-i Ahmed nâm Hâtûn

meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden Helvacızâde İsmâil Efendi ibn-i Murâd

mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb Dam Dülğer

Bekiroğlu Arif bin Bekir’in bi’l-cümle terekesinden hisse-i irsiyye-i şer’îyyemi

vaziü’l-yed idenlerden a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin

hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten

ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ahz ü kabz

muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına

tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine

takdîme istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve emlâk ve arâzîleri ifrâz ve

taksîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl

husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye

kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh İsmâil

Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh İsmâil Efendi dahi ber-vech-

i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ

ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–

taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l hâmis Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse

mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

73

Medli Mahallesi’nden Rüstemoğlu Mustafâ Çavuş Ve

bin Abdullahoğlu İbrâhim Yakub bin Yakub gayrühüm

(SAHÎFE-23)

643/NUMRO-31

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-

iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi

ibn-i İsmâil Efendi ma-ümenâ Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez

livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Surub Toros Mahallesi

mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden

Kürekciyan Kirkor veledi Abraham’ın ile’l-vefât sâkin olduğu menziline varub

zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî

itdikde şahsi kesân merkûmun tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan Serpuhi bint-i el-mezbûr

Abraham meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb pederim

müteveffâ-yı merkûm Abraham Ağa’nın bi’l-cümle Ağa’nın terekesinden hisse-i

irsiyyemi a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve

cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen

ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve

müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine

teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya

vaz’a Karahisar ve Bolvadin Kazâsına tâbi Dişli Karyesi’nde vâki bi’l-cümle emlâk

ve arâzîlerini ifrâz ve taksîme âhire bey ve feragana ve komisyon-ı mahsûs huzûrunda

i’ta-yı takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve ahz ü kabza kaffen makbûzâtını bana

irsâl ve îsâle ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye

müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan

vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile Hâcı Murâd Mahallesi

mütemekkinlerinden ve teb’a-i müşârun-ileyhden Arakilyan Kirkor veledi Arakil’i

kabûlüne mevkufen vekîl nasb ta’yîn eyledim didiğini vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh

mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-

vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ

olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse

mi’ete ve elf.

74

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Kürekciyan Torosiyan Hannikoğlu Tokatlıyan Nişan Ve

Kigorok Agop Heci İsteban veledi gayrühüm

Veledi Abraham veledi Kirkor veledi Ohan Kirkor

643/NUMRO-32

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Şuhûd Nâhiyesi’ne muzâfe Balçıkhisar Karyesi ahâlîsinden

Dorukluoğlu İsmâil kârındaşı Ahmed ibn-i Hâcı İbrâhim ve birâderzâdeleri Hâcı

Yûsuf bin el-mezbûr Hâcı Mustafâ mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i

ani’l-merâm idüb karye-i mezbûrede sâkine Fâtıma bint-i el-mezbûr Hâcı

İbrâhim’in aleyhimizde ikâme eylediği irs da’vâsıyla bi’l-cümle leh ve aleyhimizde

vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak bi’l-cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i

şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-

i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen

ve i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve

ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe hükm-i

gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a ve ahz ü kabza ve

bi’l-cümle makbûzâtını benimle hâzırân-ı mezbûrâna isal ve teslîme ve istid’â ve

levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve ikrâra ve âhiri

dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve

müteferri’a olan (SAHÎFE-24) umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan

hazırun-ı mezbûrundan her birimiz vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile

merkûm Yûsuf Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledik didikde mukîrr-i merkûmun kaffe-

i tekaririni hâzırân-ı mezbûrândan her biri harfiyen ikrâr ve tasdîk ve merkûm Hâcı

Yûsuf dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimelerini

kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîk ve’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l hâdî aşer min-Saferi’l-

hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ketebeden Ahmed Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve

75

Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-33

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Monlâ Bahşi Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât

iden Âyişe bint-i Mustafâ bin Mehmed’in ber-vech-i ati vârisi olduğunu iddi’â iden

mahalle-i mezbûre ahâlîsinden Vanlıoğlu Mustafâ bin Ahmed meclis-i şer’îmizde

mahalle-i mezbûre ahâlîsinden Kazgancıoğlu Mehmed bin Mehmed muvâcehesinde

müteveffât mezbûre Âyişe min kıbeli’l-eb ceddem olub hin-i vefâtında verâseti evlad-

ı kibârı Şerîfe ve Hanife ve İbrâhim ve Mehmed’e münhasıra ba’dehû mezbûr

İbrâhim dahi vefât idüb verâseti li-ebeveyn kız- kârındaşı mezbûre Şerîfe ve li-

ebeveyn er-kârındaşı mezbûr Ahmed’e münhasıra ba’dehû mezbûr Ahmed dahi vefât

idüb verâseti zevcesi Akile bint-i İbrâhim ile kebîre kızı diğer Âyişe ve kebîr oğulları

benimle kârındaşım Bekir’e münhasıra ve ba’dehû mezbûr Mehmed dahi vefât idüb

verâseti zevcesi Hadîce bint-i Ali ile kebîr oğulları İsmâil ve İbrâhim’e münhasıra

ba’dehû mezbûre Akile dahi vefât idüb verâseti kızı mezbûre Âyişe ve kebîr oğulları

olmamızla benimle mezbûr Bekir’e münhasıra ve bâ’demâ mezbûr Şerîfe dahi vefât

idüb verâseti li-ebeveyn er- kârındaşı oğlu mezbûr Ali ve diğer li-ebeveyn er-kârındaşı

oğulları olduğumuz cihetle bana ve mezbûr Bekir’e münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i

mîrâsıları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye sekiz bin altı yüz kırk sehmden olub

sihâm-ı mezbûreden üç yüz altmış sehmi mezbûr Ali’ye beş yüz dört sehmi mezbûre

Âyişe’ye ve bin altı yüz kırk sehmi mezbûr Ali’ye ve yedi yüz altmış sekiz sehmi

mezbûre diğer Âyişe’ye ve iki bin yüz altmış altışar sehmden cem’an dört bin üç yüz

elli dört sehmden benimle kârındaşım mezbûr Bekir’e ve yüz yirmi altı sehmi mezbûre

Hadîce’ye ve dört yüz kırk birer sehmden cem’an sekiz yüz seksen iki sehmi

mezbûrân İsmâil ve İbrâhim’e isâbet idüb bizden gayri vârisi ve terekesine müstahak

âhiri olmamağla mûrisemiz ceddem müteveffât ol-mezbûre Âyişe’nin mezbûr

Mehmed zimmetinde cihet-i karzdan kırk kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı mezkûr

kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan bir

sihâm-ı mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden altı kurûş on beş lirâyı halen bana edâ ve

îfâya mezbûr Mehmed’e tenbîh olunmak matlûbumdur (SAHÎFE-25) deyû da’vâ

itdikde lede’s-su’âl mezbûr Mehmed dahi cihet-i merkûmeden müteveffât ol-mezbûr

Âyişe Hâtûn’a zimmetinde ol-mikdar kurûş deyni olduğunu tav’a ba’de’l-ikrâr ma-

76

adâ müdde’î merkûm Mustafâ’nın ber-vech-i muharrer verâset müdde’âsını külliyen

inkâr itmekle müdde’î merkûm Mustafâ ber-vech-i meşrûh verâset-i mezkûre

müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer olduğu vechle sâlifü’l-beyân Monlâ

Bahşi Mahallesi ahâlîsinden Tokatlıoğlu Ali bin Kâdir ve Mahalle-i mezbûre

sâkinelerinden Ketenci Hâcı Ahmed Kerimesi Hâce Fâtıma bint-i Hâcı Ahmed ve

Kil Ali kızı Âyişe bint-i Ali nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat

etmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre

mezkûr Monlâ Bahşi Mahallesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Mehmed Efendi ve

Muhtarı Sağrıcıoğlu Mehmed bin Hasan nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Hâcı

Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Süleymânoğlu Ali bin Süleymân ve Kahil

Mahallesi ahâlîsinden Tayyiboğlu Hâcı Mehmed bin Ahmed nâm kimesnelerden

bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr

olunmağın mûcibince müdde’î merkûm Mustafâ’nın ber-vech-i muharrer verâset

müdde’âsına ba’de’l-hükm ala mucib-i ikrâra meblâğ-ı mezkûr altı kurûş on beş para

ile müdde’â aleyh mezbûr Mehmed ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-

yevmi’l hâmis aşer min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-34

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Şuhûd Nâhiyesi’ne muzâfe Balçıkhisar Karyesi ahâlîsinden Ali

Fevzioğlu Mustafâ bin İbrâhim meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden

Hocazâde Salim Efendi Hâcı Rafet Efendi mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb

vâlidem müteveffât Âyişe bint-i Mehmed’in bi’l-cümle terekesinden hisse-i irsiyye-i

şer’îyyemi vazıü’l-yed idenler ile bi’l-cümle leh ve aleyhime vukû bulmuş ve

fi’mâba’d vukû bulacak bi’l-cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve

mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve

i’âdeten taleb ü da’vâ ahz ü kabza muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve

murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve

tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a

ve emlâk ve arâzîleri ifrâz ve taksîme istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine

takdîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl

husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye

77

kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh

Salim Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh Salim Efendi dahi

ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye

hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-

vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene

selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Susuz Karyesi’nden Mansur Dorukluoğlu Hâcı Yûsuf Efendi Ve

Oğlu Monlâ Ahmed bin İbrâhim ibn-i Hâcı Mustafâ gayrühüm

(SAHÎFE-26)

643/NUMRO-35

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e muzâf Aziziye Kazâsına tâbi Bağlar Karyesi’nde olub Medîne-i mezbûre

Tevkifhânesinde mevkuf bulunan zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân

tâ’rîfleriyle mu’arref olan Köçenoğlu Osmân bin Ahmed meclis-i şer’î enverde bi-

tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb kazâyı mezkûrun Elhan

Karyesi’nde sâkine zevce-i menkûham Ardıçoğlu Kerimesi Dudu’nun aleyhime

ikâme eylediği nikah da’vâsıyla bi’l-cümle leh ve aleyhime vukû bulmuş ve fi’mâba’d

vukû bulacakde’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin

hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten

ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama

ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine

teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i

icrâya vaz’a lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-

hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son

dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile

kazâyı mezkûrun Çallı Mahallesi’nde sâkin Daim Çıldıroğlu Hâcı İsmâil Ağa ibn-i

Mustafâ’yı kabûlüne mevkufen vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l aşir min-şehr-i Rebî’ü’l-

evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

78

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Gardiyan Nedin Efendi Jandarma Ali Çavuş Ve

İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Abdullah gayrühüm

643/NUMRO-36

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Seydilersultan Karyesi ahâlîsinden Osmânoğlu Abdullah bin Osmân

ve karye-i mezbûr ahâlîsinden Sarı Alioğlu Abdullah bin Mustafâ ve Aliyeoğlu

Hasan bin Osmân Hatiboğlu Mehmed Ali bin Hâcı Hüseyin Tekyenişin oğlu

Bektaş bin Halil ve kara Mehmedoğlu Mehmed bin Eyyûb ve Hatiboğlu Ali bin

Abdusselim nâm kimesnelerden her bir hazır olduğu halde meclis-i şer’î enverde

karye-i mezbûre ahâlîsinden Tekyenişin oğlu Kahil Mahallesi ahâlîsinden Saidoğlu

Hâcı Mehmed bin Monlâ Mehmed bin Ahmed mahzarlarında bi-tav’â takrîr-i kelâm

ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb Seydilersultan Karyesi’nde vâki Hasan Basri

Hazretlerinin emlâk ve müsakkafat ve arâzî mevkufeleri hakkında bi-gayr-i hakk

vazıü’l-yed idenler ile bi’l-cümle leh ve aleyhimize vukû bulmuş fi’mâba’d vukû

bulacak kaffe-i de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i

nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i

sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb

ü da’vâ ve ahz ü kabza muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve

ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-

i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh

ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye

müte’allika ve müteferri’a (SAHÎFE-27) olan umûrun küllîsini son dereceye kadar

îfâya ben ve hazurun-ı mezbûrundan her birimiz münferiden ve müctemian

tarafımızdan vekâlet-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile merkûman Monlâ Mehmed ve

Hâcı Mehmed vekîl nasb ta’yîn eyledik didikde mukîrr-i mezbûrun bi’l-cümle

tekaririni hazırun-ı mezbûrundan her biri ikrâr ve tasdîk ve merkûman Monlâ

Mehmed ve Hâcı Mehmed dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl

hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim

didiklerinde gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâmin min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

79

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ketebeden Vâsıf Ketebeden Ahmed Hademe Ali Ve

Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-37

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden Arikzâde Hâcı Arif Efendi

ibn-i Hâcı Ahmed Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûreye tâbi Sincanlu

Nâhiyesi’ne muzâfe Hırka Karyesi ahâlîsinden Asâkîr-i Şahâne ikinci Ordu-yı

Osmânîye’ye mensûb neferâtından iken bu def’a Hareket Ordusu’nda şehiden vefât

iden Abdulkâdir bin Abdulkâdir bin Abdulkâdir’in sulbî sagîr oğlu Mustafâ’nın

Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığı’nda mahfûz mâlına bi’l-me’mûriye vasî nasb ve

ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â

ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîsi

olduğu sagîr-i mezbûrun ve babası müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil

mâlından sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin altı yüz yirmi kurûş bi’l-vesâye bana

edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla istihlâk

itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on iki kurûş olmak

üzere yirmi dört taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti iki sene tamamına değin

sagîr-i mezbûr Mustafâ’nın mâlından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi

yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik

sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla iki yüz doksan bir buçuk kurûşuna ciheteyn-i

mezkûrteyden cem’an bin dokuz yüz on bir kurûş yirmi para zimmetimde sagîr-i

mezbûr Mustafâ’ya vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir didikde gıbbe’t-

tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûr Hâcı Arif Efendi yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda

vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i

kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım

olan Medîne-i mezbûreye tâbi Susuz Karyesi toprağında Bemşan(?) üstü nâm

mahalde vâki Fi 24 Ağustos (1)325 tarih ve 295 sıra numerolu senedde malûmü’l-

hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dört dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûre toprağında

Beylik Tepe nâm mahalde vâki Fi 24 Ağustos (1)325 tarih ve 296 sıra numerolu

senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dört dönüm atîk tarla ve yine karye-i

80

mezbûre Kocakaş’da Fi 24 Agustos (1)325 tarih ve 297 sıra numerolu senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç dönüm atîk tarla ve yine Deper Karyesi

toprağında Kalegörünmez nâm mahalde vâki 24 Ağustos (1)325 tarih ve 298 sıra

numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada on iki buçuk dönüm atîk tarla

bana cem’an on üç buçuk dönüm dört kıt’ada tarlalarımı vergi ve irâdi tarafıma a’id

ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan iki sene tamamına değin terhin vefâ-i

(SAHÎFE-28) ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-

icrâ ve senedlerini müdîr-i mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve

kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hulullerinden sandık-ı

mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve müşir olmaz ise arâzî mahdûd

mezkûrları semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i

mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye

müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i

mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i

devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi

olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i

mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim

didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis

min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi Kerâmi Efendi Ahmed Efendi Ve

gayrühüm

643/NUMRO-38

Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve

tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i

Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf Efendi ibn-i Ahmed Efendi Medîne-i

Karahisâr-ı Sâhib’de Nurcu Mahallesi’nde vâki Monlâzâde Mehmed Nûrî Paşa

zevcesi Gülizar Hanım’ın müsteciran sâkin olduğu menziline varub zeyl-i vesîkada

muharrerü’l-esâmî müslümin huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde mûmâ-ileyh

Gülizar Hanım ibnete Abdullah meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda Nurcu Mahallesi

ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah’ın

sulbîyye-i sagîre kızları Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Şerîfe ve sulbî sagîr oğlu

81

Abdullah’ın Eytâm Sandığı’nda mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye

vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i

İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi vasîleri olduğu siğar-ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı

merkûmdan mevrus ve müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi ve lirâ-yı Osmânî yüz

sekiz kurûş hesâbıyla dört bin üç yüz yirmi kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm

eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk

itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni tarihi vesîkadan şehriyye otuz iki kurûş on para

olmak üzere yirmi dört taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti iki sene tamamına

değin muaccel ve mev’ûd olmak üzere yine sigâr-ı mezbûrunun mâllarından ve vasî

müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali

fiyon sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla yedi yüz yetmiş

yedi buçuk kurûşa ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an beş bin doksan yedi buçuk

kurûş zimmetinde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir

Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîllerinden müteakiben

kefillerimdir taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye

ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek

üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru eylediği mebâliğ dahi edâya

müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta

müteakiben emr (SAHÎFE-29) me’zuniyet ve ber-vech-i ati ikrâr eylediğim zâta dahi

emr eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î Medîne-i mezbûre mahallâtından Kubelü

Mahallesi ahâlîsinden Yahyâ Beğzâde Sadrî Efendi ibn-i Mehmed Vâsıf Efendi ve

Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Monlâzâde Mansur Beğ ibn-i Mehmed Nûrî

Paşa ve Medîne-i mezbûre Maiyyet Me’muru Ali Rızâ Beğ ibn-i Ahmed

Kahraman nâm kimesneler meclis-i ma’kûd-ı mezkûrede müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi mahzarında her biri tav’iham ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb

mukarrer-i medyûne-i mezbûra Gülizar Hanım’ın zimmetinde sigâr-ı mezbûruna

vacibü’l-edâ deyni olan meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr beş bin doksan yedi buçuk kurûş

ile mezbûre Gülizar Hanım’ın müte’ahhid bulunduğu masarafat-ı sâ’iresinin edâsına

tarafımızdan bi’l-emr ve’l-kabûl kefâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile her

birimiz kefil ve bi’l-mal zaminler olub yekdiğerimiz âhirin zimmetine sebebü’l-kefale

lâzım gelen mebâliğ-i edâya dahi bi’l-emr ve’l-kabûl başka başka kefil zaminiz

82

didiklerinde vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i

ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i

Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Monlâzâde Müfid Mılıkoğlu Hâcı Arab Server Ve

Beğ ibn-i Ali Mustafâ ibn-i bin Abdullah gayrühüm

Rızâ Ali

643/NUMRO-39

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden Şeyhzâde Murâd Çelebi

ibn-i Abdulhalim Çelebi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından

Karaman Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Koca Hüseyinoğlu

Mehmed bin Monlâ Ahmed’in sulbîyye-i sagîre kızı Nazike’nin Eytâm Sandığı’nda

mahfûz mâlına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i

mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â

ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîsi

olduğu sagîre-i mezbûrenin babası müteveffâ-yı merkûmdan mevrus müntakil

mâlından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla bin yüz yetmiş altı kurûş bi’l-vesâye bana

edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma

sarfla istihlâk itmemle mebâliğ-i merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan üç sene

tamamına değin muaccel ve mev’ûd yine sagîre-i mezbûrenin mâlından ve vasî müdîr

mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon

sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla üç yüz on yedi buçuk

kurûşuna ciheteyn-i mezkûreteyden cem’an bin dört yüz doksan üç kurûş yirmi para

ve zimmetinde sagîre-i mezbûre Nazike’ye vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan

deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyh halefi olacak müdîr ve vekîllerinden taleb ü

da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum

tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr

iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliği dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve

ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-

83

tasdîki’ş-şer’î mezbûr Murâd Çelebi meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam takrîr-i kelâm idüb mebâliğ-i

mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım olan Süğlün Karyesi

Karyesi toprağında vâki bin üç yüz yirmi senesi Agustosunun (SAHÎFE-30) on

yedinci günü tarih ve altmış beş sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd bağçe

değirmeni dimekle ma’rûf bir çerh deveran ider esbab yirmi dört sehm itibarıyla sekiz

sehm hisse-i şayiamı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi

vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini

komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm

itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-i mezkûr

hululundan sandık-ı mezkûra edâ idemeyüb fekk-i rehin ve mümkün olmaz ise

değirmen-i mezkûrda olan hisse-i şayiamı semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz

semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve

noksan zuhûr ider ise üstünü îfâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve

müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve

in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye

ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn

eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-

yevmi’s-sâmin min şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ketebeden Vâsıf Ketebeden Osmân Ketebeden Kerâmi Ve

Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-40

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Egeste Mahallesi ahâlîsinden MansurOğlu Ahmed bin

Mahmûd meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûreye tâbi Murâdlar Karyesi

ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Mahmûdoğlu Hâcı Seyyid bin Hâcı

Ahmed‘in sulbîyye-i sagîre kızı Aliye ve sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın Medîne-i

mezbûre Eytâm Sandığı’nda mahfûz mâllarına bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn

olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi

mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh

84

Mehmed Efendi vasîsi olduğu sagîran-ı mezbûrânın babaları müteveffâ-yı

merkûmdan mevrus müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla üç bin

altı yüz kırk kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden

istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk itmemle mebâliğ-i merkûm ile

semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye yirmi sekiz kurûş on para olmak üzere otuz altı

taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin muaccel ve mev’ûd

olmak üzere yine sagîran-ı mezbûrânın mâllarından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati

semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla dokuz yüz seksen iki

kurûşuna ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an dört bin altı yüz yirmi iki buçuk kurûş

zimmetinde sagîran-ı mezbûrâna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir

Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından

müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve

harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere

harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliği dahi edâya

müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta

me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î Medîne-i mezbûre mahallâtından

Egeste Mahallesi ahâlîsinden medyûn-ı mezbûrun pederi Mansuroğlu Mahmûd bin

Ahmed meclis-i ma’kûd-ı (SAHÎFE-31) mezkûrda vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed

Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam takrîr-i kelâm idüb mukîrr-i medyûn-ı mezbûr

Ahmed’in zimmetinde sagîran-ı mezbûrâna vacibü’l-edâ deyni olan meblâğ-ı mecmû-

ı mezkûre kefil bi’l-mal olarak bâ-tapu yedimde mâlım olan Mahalle-i mezbûrede vâki

bin üç yüz on yedi senesi Şubatının yirmi yedinci günü tarih ve yirmi sıra numerolu

senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat bir bab-ı mülk menzilimi ve vergi ve irâdi

tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin

vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyesini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve

senedini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb

deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hulullerinden sandık-ı mezkûre

edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün olamaz ise mahdûd mezkûrları semen-i misliyle

âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur

ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan

umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden

85

masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile

tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn

eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i

lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi aşer min-Saferi’l-hayr lî-

sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi Kerâmi Efendi Ahmed Efendi Ve

gayrühüm

643/NUMRO-41

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Nakilci Mahallesi ahâlîsinden Arikoğlu Nûrî bin Mehmed

Efendi nâm kimesne meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûreye tâbi İhsânîye

Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Mehmed Efendi ibn-i Receb bin

Abdullah’ın sulbî sagîr oğlu Şevket’in Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz

mâlına bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri

Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i

kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîsi olduğu sagîr-i mezbûrun

ve babası müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâlından ve Eytâm Sandığı

mevcûdunda sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla bin iki yüz kurûş bi’l-vesâye bana

edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla

istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye dokuz

kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına

değin muaccel ve mev’ûd olmak üzere yine sagîr-i mezbûrun mâlından ve vasî müdîr

mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon

sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla üç yüz yirmi dört

kurûşuna ciheteyn-i mezkûreteyden cem’an bin beş yüz yirmi dört kurûş zimmetinde

sagîr-i mezbûr Şevket’e vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri

ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü

da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm

(SAHÎFE-32) ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek

86

üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliği dahi edâya

müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta

me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûr Nûrî yine meclis-i ma’kûd-

ı mezkûrda vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam

takrîr-i kelâm idüb meblâğ- mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım

olan Erkmen Karyesi toprağında Karakaya nâm mahalde vâki bin üç yüz yirmi yedi

senesi Martının yirmi sekizinci günü tarih ve beş yüz on dört sıra numerolu senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk on sekiz evlek ve otuz sekiz arşûn

cedîd tarlayı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç

sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyesini komisyon-ı

mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi

teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre

hulullerinden sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün olamaz ise

mahdûd mezkûrları semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden

deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûs-ı

mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat

vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta

vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye

ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer

vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve

iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-

yevmi’s-sâbi aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi Kerâmi Efendi Ahmed Efendi Ve

gayrühüm

643/NUMRO-42

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden Receb Efendizâde Sadullah

Efendi ibn-i Edhem Efendi meclis-i şer’î şerif-i enverde Medîne-i mezbûreye tâbi

Corca-i Kebîr Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Dinarlıoğlu Ali

bin Ahmed’in sulbî sagîr oğlu Ahmed’in Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığı’nda

87

mahfûz mâlına bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm

Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve

takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîsi olduğu sagîr-ı

mezbûrun babası müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâlından sîm-i mecîdî

yirmi kurûş hesâbıyla iki bin kırk dört kurûş on para olmak üzere bi’l-vesâye bana

edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla

istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on beş

kurûş on para olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene

tamamına değin muaccel ve mev’ûd olmak üzere sagîr-i mezbûr Ahmed’in mâlından

ve vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediğim bir aded

helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla beş yüz

elli bir kurûş on paraki ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an (SAHÎFE-33) iki bin beş

yüz doksan altı kurûş zimmetinde sagîr-i mezbûr Ahmed’e vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ

sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri

tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen

ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat

itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliği dahi

edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta

me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûr Sadullah Efendi yine

meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â

ikrâr-ı tam takrîr-i kelâm idüb meblâğ- mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu

yedimde mâlım olan Medîne-i mezbûre haricinde Çıbak(?) nâm mahalde vâki bin üç

yüz yirmi yedi senesi Temmuzunun dokuzuncu günü tarih ve altmış altı numerolu

senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç dönüm atîk bir dönüm iki evlek elli

yedi arşûn cedîd tarla ve yine Körkuyu nâm mahalde vâki sene-i merkûme

Temmuzunun dokuzuncu günü tarih ve altmış yedi numerolu senedde malûmü’l-

hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk on sekiz evlek otuz sekiz arşûn cedîd tarla

ve yine Çayır nâm mahalde vâki sene-i merkûme Temmuzunun dokuzuncu günü tarih

ve altmış sekiz numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dokuz dönüm

atîk üç dönüm yedi evlek ve yetmiş üç arşûn cedîd tarla ve yine Doğanlar Caddesi

nâm mahalde vâki sene-i merkûme Temmuzunun dokuzuncu günü tarih ve altmış

dokuz numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk on

88

sekiz evlek otuz sekiz arşûn cedîd tarla ve yine Karaağaç özri nâm mahalde vâki sene-

i merkûme Temmuzunun dokuzuncu günü tarih ve yetmiş numerolu senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada sekiz dönüm atîk iki dönüm yirmi üç evlek elli

dört arşûn tarlaki cem’an beş kıt’ada yirmi dört buçuk dönüm tarlalarımı vergi ve irâdi

tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin

vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve

senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb

deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hulullerinden sandık-ı mezkûre

edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün olamaz ise arâzî mahdûd mezkûrları semen-i

misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya

fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a

olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden

masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile

tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn

eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i

lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi aşer min-Saferi’l-

hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi Kerâmi Efendi Ahmed Efendi Ve

gayrühüm

(SAHÎFE-34)

643/NUMRO-43

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Fakihpaşa Mahallesi ahâlîsinden Hocazâde Rafet Efendi ibn-

i Hâcı Mehmed Efendi Meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından

Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-

i Abdullah bin Abdullah’ın sulbîyye-i sagîre kızları Ümmü Seleme Ni’metullah ve

Şerîfe ve sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığı’nda mahfûz

mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre

Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı

89

tam takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu siğar-

ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ve müntakil mâllarından sîm-

i mecîdî yirmi ve lirâ-yı Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla beş bin dört yüz kurûş bi’l-

vesâye bana edâne teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve

umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni tarihi vesîkadan

şehriyye kırk buçuk kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla

nihâyeti üç sene tamamına değin muaccel ve mev’ûd olmak üzere sigâr-ı mezbûrunun

mâllarından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz

eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi lirâyı

Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla ve dört yüz elli sekiz kurûşuna ciheteyn-i

mezkûreteynden cem’an altı bin sekiz yüz elli sekiz kurûş zimmetinde sığar-ı

mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-

ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya

mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum

tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr

iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve

ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde

gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mûmâ-ileyh Rafet Efendi yine meclis-i ma’kûd-ı

mezkûrda tav’a ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr

mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım ve mülküm olan Medîne-i mezbûreye

tâbi Gebeceler Karyesi toprağında Sülümenli Kuyusu nâm mahalde vâki fi 15

Şevval (1)310 tarih ve 52 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada

dört dönüm atîk ve on bir evlek yetmiş yedi arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûr

toprağında Danışmend nâm mahalde vâki fi 15 Şevval (1)310 tarih ve 19 sıra

numerolu iki kıt’asında malûmü’l-hudûd ve’l-etraf değirmen otuz iki sehm itibariyle

yedi sehm hisse-i şayiamı ve yine karye-i mezbûre toprağında Kebabça Kuyu nâm

mahalde vâki malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada on dönüm atîk üç dönüm on altı

evlek doksan üç arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûr toprağında Akçaçayır nâm

mahalde vâki fi 3 Muharrem (1)311 tarih ve 45 sıra numerolu senedde malûmü’l-

hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada sekiz dönüm atîk iki dönüm yirmi üç evlek elli dört arşûn

cedîd tarla ve yine Gebeceler Karyesi ada yolunda Erkeci kuyu nâm mahalde vâki fi

19 Şubat (1)325 tarih ve 481 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir

90

kıt’ada dört dönüm atîk bir dönüm on bir evlek yetmiş yedi arşûn cedîd tarla ve yine

karye-i mezbûre toprağında Dinlik(?) nâm mahalde vâki fi 19 Şubat tarih (1)325 482

sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf kıt’ada dört dönüm atîk on bir evlek

yetmiş yedi arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûre toprağında Değirmen Kaşı nâm

mahalde fi 19 Şubat (1)325 tarih ve 478 numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf

kıt’ada yedi dönüm atîk iki dönüm on dört evlek otuz beş arşûn cedîd tarla ve yine

karye-i mezbûre toprağında Yavan Kuyusu nâm mahalde vâki fi 19 Şubat (1)325 tarih

ve 479 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf kıt’ada altı dönüm atîk iki

dönüm beş evlek ve on beş (SAHÎFE-35) arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûre

Sürü Dili nâm mahalde vâki fi 19 Şubat 325 tarih ve 470 sıra numerolu senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf kıt’ada dört dönüm atîk bir dönüm on bir evlek yetmiş yedi

arşûn cedîd tarlaki cem’an kırk bir dönüm sekiz kıt’a tarla ile değirmen sehmimi ve

vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına

değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda

bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve

kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hulullerinden sandık-ı

mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve mu’teber olmaz ise arâzî-i mahdûd-ı

mezkûreleri ile değirmen-i mezkûrda yedi sehm hisse-i şayiamı semen-i misilleriyle

âhire bey ve ferâğa ve kabz semen ve bedele ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya

fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreyi müte’allika ve

müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve

in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye

ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn

eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i

lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi min-şehr-i Rei’ü’l-evvel lî-

sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi Kerâmi Efendi Ahmed Efendi Ve

gayrühüm

91

643/NUMRO-44

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah bin Abdullah’ın verâseti zevce-i

menkûha’sı Halime bint-i Hüseyin ve vâlidesi Şerîfe bint-i Ali ile zevce-i

mezbûreden mütevellîdleri sulbîyye-i sagîre kızları Şerîfe ve Ümmü Seleme ve

Ni’metullah ve sulbî sagîr oğlu Abdullah ve zevce-i mutlâkası Fâtıma bint-i

Mehmed’den mütevellîde sulbîyye-i kebîre kızı Râbiâ ve kendünden mukâddem

vefât iden zevcesi Râbiâ bint-i Ali’den mütevellîde sulbîyye-i kebîre kızı İsmihân’a

münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık olduktan sonra

sığar-ı mezbûrun Şerîfe ve Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Abdullah’ın tesviye-i

umûrlarına kıbel-i şer’den bir vasî nasb ta’yîni lâzım ve mühim olmağın emanet ile

ma’rûfe ve istikâmet ile mevsûfa ve her vechle vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire

idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân ihbârları ile tebeyyün iden sigâr-ı

mezbûrunun vâlideleri olub zâtı müslümün mezbûrun tâ’rîfleriyle mu’arrefe işbu

ba’isetü’l-küttâb mezbûre Halime bint-i el-mezbûr Hüseyin nâm Hâtûn sigâr-ı

mezbûrun Şerîfe ve Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Abdullah’ın vakt-i rüşd ve

sedâdlarına değin babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâllarını hıfz u

hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb ta’yîn

olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i

lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb

ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis aşir min-Zi’l-kadeti’ş-şerîfe lî-sene tis’a ve işrîn ve

selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Çaylakoğlu Şükrü Buharalıoğlu Bedri Mansuroğlu Sabrî Ve

Bin Emîn bin Feyzullah bin Ahmed gayrühüm

(SAHÎFE-36)

643/NUMRO-45

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi’nde sâkine bundan akdem vefât iden Şerîfe

bint-i Hasan bin Abdullah’ın verâseti kendünden mukâddem vefât iden zevc-i âhiri

92

Hasan’ın firâşından hasıla sadrîyye-i kebîre kızı Râbiâ ve kezâlik kendünden

mukâddem vefât iden zevc-i Dervîş Ahmed’in firâşında hasıla olan sadrîyye-i kebîre

kızı Ni’metullah ve kezâlik kendünden mukâddem vefât iden âhiri Ömer’in

firâşından hasıla sadrîyye-i kebîre kızı Cevriye ve li-ebeveyn kız-kârındaşı Fâtıma’ya

münhasıra tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye dokuz sehmden olub

sihâm-ı mezbûreden ikişer sehmden cem’an altı sehmi benat-ı mezbûrat Râbiâ ve

Ni’metullah ve Cevriye ve üç sehmi mezbûre Fâtıma’ya isâbeti tahakkukundan sonra

verese-i mezbûratdan zâtları tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefeler mezbûrtan Ni’metullah ve

Cevriye’nin zikr-i âti bir bab-ı mülk menzile el-yevm vaz-ı yedi beyyine adile ile

şer’en sâbit mütehakkık olan mezbûre Râbiâ aleyhine ikâme eylediği da’vâları üzerine

müteaddid günlerden teblîğ idilen iki kat’a davetiye ve birde muhtirâdaki eyyamın hiç

birisinde mezbûre Râbiâ davet ve ikâmeye îcâbet itmediğine ma’zeret-i şer’îyyesi

bulunduğu takdîrde cânib-i şer’î şerif-i hâberdar eylemediğine ve tarafından bir vekîl-

i şer’î gönderilmemiş olduğuna binâen mezbûrtan Ni’metullah ve Cevriye meclis-i

şer’îmizde gıyâben fasl-ı ru’yet-i muhâkeme idilmesini musırran taleb itmeleriyle

müdde’â aleyhe mezbûre Râbiâ’nın mütemerride ve mütevâriye olduğu anlaşıldığına

binâen taleb-i vâki muvafık-ı şer’î şerif-i ve usul-i müttehaza görüldüğüne mebni

hukûkunu bir ay muhâfaza vekîl-i müsahhar ta’yîn olunan Helvacızâde İsmâil Efendi

ibn-i Murâd muvâcehesinde mahalle-i mezbûrede vâki cânib-i yemeni Hâcı Halil

Ağazâde Mustafâ bin Hâcı Halil menzili ve arkası Burhanzâde Sadık Efendi

vereseleri İsmâil ve Nûrî ve Mehmed Efendiler menzili ve yesâri Burhanzâde Nûrî

Efendi ve ibn-i Sadık menzili cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd müştemilat-ı

ma’lumeyi havi üç bin kurûş kıymetli bir bab-ı mülk menzilin cânib-i yesârinden

merkûm Burhanoğlu Nûrî Efendi tarafından müfrez muayyen nısfi vâlidem

müteveffât mezbûre Şerîfe’nin ile’l-vefât yedinde mâlı ve mülkü olub ba’d-ı vefâta

bizimle müvekkile-i mezbûre Râbiâ ve mezbûre Fâtıma’ya mevrus olmuşken nısf

menzil mahdûd-ı mezkûru müvekkile-i mezbûre Râbiâ fuzuli ve bi-gayri hakk zabt-ı

el-yevm vazıü’l-yed ider olmağla su’âl olunub nısf menzil mahdûd-ı mezkûrdaki bir

sihâm-ı mezkûrdaki hisse-i şayiamızdan keff-i yed-birle layıkı vechle bize teslîme

müvekkile-i mezbûre Râbiâ Hâtûn’a izâfetle vekîl-i mezbûr İsmâil Efendi’ye tenbîh

olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdiklerinde lede’s-su’âl vekîl-i müsahhar-ı mezbûr

İsmâil Efendi dahi cevâbında müdde’îlerin ber-minval-i meşrûh müdde’âlarını

93

külliyen inkâr itmekle müdde’teyan-ı mezbûrtan Ni’metullah ve Cevriye tafsilatı

zabt-ı i’lâmda muharrer olunduğu vechle ber-minval-i muharrer müdde’âlarını mezkûr

Nurcu Mahallesi ahâlîsinden Karadanaoğlu Ali Efendi ibn-i Mustafâ ve Hâcı Nuh

Mahallesi ahâlîsinden Telekzâde Hâcı Mehmed bin Hâcı Bekir nâm kimesneler

şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmelerin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına

tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Nurcu Mahallesi

İmâmı Hâcı Hidayet Efendi ibn-i Hüseyin Efendi ve Muhtarı Monlâ Mustafâ bin

Ömer ve Hâcı Nuh Mahallesi İmâmı Efsah Efendi ibn-i Hâcı Salih Efendi ve

Muhtarı Teymurcu Hüseyin bin Hâcı Hasan nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû

Sinanhalife Mahallesi ahâlîsinden Altıparmak İsmâil bin İbrâhim ve Hâcı Nuh

Mahallesi ahâlîsinden Bağçuvan Hisarcıoğlu İbrâhim bin Hüseyin nâm

kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri

(SAHÎFE-37) iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince nısf menzil-i mahdûd müdde’âya-i

mezkûrede müdde’îyyan-ı mezbûretan Ni’metullah ve Cevriye’nin bir sihâm-ı

mezkûr ikişer sehmden cem’an dört sehm hisse-i şayialarından keff-i yed-birle

müdde’îyyan-ı mezbûretana layık vechle teslîme müvekkile-i mezbûre Râbiâ’ya

izâfetle vekîl-i müsahhar-ı mezbûr İsmâil Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm

olundu. Fi’l-yevmi’l aşir min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve

elf.

643/NUMRO-46

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Sinanhalife Mahallesi ahâlîsinden Edhemzâde Yûsuf Efendi

ibn-i Ahmed Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Hâcı

Eyyûb Mahallesi’nde sâkine Huriye Hanım ibnete Hâcı Arif Ağa tarafından kabûl

ve tasdîke vekîli kâ’in pederi Tiryakizâde Hâcı Bekir Ağa ibn-i Mehmed

mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb sırran yedimde mâlım ve

mülküm olan Ayvalı Deresi’nin hark kadiminden cereyan idüb bağçe değirmeni

çarhından mürûr iden suyun dört sehm itibariyle bir çar(?) yeni(?) on beş günde bir

Çarşamba günü fecr-i sadıkdan yani tan yeri ardıktan bede ile öğle ezanı okununcaya

değin minel kadim cereyan iden su nöbetimi mecari feneratına taben kırk aded lirâ-yı

Osmânî semen-i medfu ve makbûz mukâbelesinde müvekkile-i mezbûre Huriye

Hanım’a bey bas sahih-i şer’î ile bey ve temlîk ve teslîm eylediğimde muma-iley Hâcı

94

Bekir Ağa müvekkile-i mezbûre nâmına bi’l-vekale iştirâ ve temlîk ve teslîm ve kabz

ve kabûl eyledi binâenaleyh mezkûr suda fi’mâba’d asla ve kat’an alaka ve müdhilem

kalmayub müvekkile-i mezbûre Huriye Hanım’ın mülk ve müştera olmuşdur keyf-i

maişad-ı tahtar(?) malike mutasarrîfâ olsun didikde mûmâ-ileyh Hâcı Bekir Ağa dahi

bayi mukîrr-i mezbûrun ber-minval-i meşrûh tekaririni bi-tamamihi tasdîk ve kabûl

eylediğini îfâde ve beyân itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb

olundu. Fi’l-yevmi’l hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Başkâtib Mukayyîd Osmân Kâtib Kerâmi Kâtib Ahmed Hademe Ali Ve

Vâsıf Zeki Efendi ibn-i Bahâttin Efendi ibn-i Efendi gayrühüm

Efendi ibn-i Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed

ibn-i

Ahmed

Efendi

643/NUMRO-47

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Burmâlı Mahallesi’nde sâkine ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe

olan Zehrâ bint-i Mehmed nâm Hâtûn meclis-i şer’îmizde mezbûrenin kaynı Cansız

Mahallesi ahâlîsinden Habîboğlu Mustafâ bin Habîb muvâcehesinde zevc-i dahilim

olub sâlifü’z-zikr Cansız Mahallesi ahâlîsinden Habîboğlu Ali bin Habîb bin

Abdullah tarihinden yedi sene mukâddem Asâkîr-i Osmânîye’ye sevk olunmuşdur

merku Ali yedinci Orduyu Osmânîye’de hıdmet-i askeriyesini îfâ etmekde iken bin

üç yüz yirmi üç senesi Agustosunun on beşinci günü Yemen vilâyeti dâhilinde Mafık

Kal’ası’nda ecel-i mev’ûduyla vefât idüb verâseti benimle sagîre kızı Havva ve li-

ebeveyn er-kârındaşı mezbûr Musatafa’ya münhasıra ve ba’dehû sagîre-i mezbûre

Havva dahi vefât idüb verâseti vâlidesi olmamla benimle ammisi mezbûr Mustafâ’ya

ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye yirmi dört sehmden

olub sihâm-ı mezbûreden yedi sehmi bana ve yedi sehmi mezbûr Mustafâ’ya isâbet

idüb (SAHÎFE-38) bizden gayri vârisi ve terekesine müstahak âhiri olmamağla

95

zevcim müteveffâ-yı mezbûr Ali’nin kırk sekiz kurûş kıymetli bir döşek ve bir yorgan

mâlı olub ba’d-ı vefâta benimle mezbûr Mustafâ’ya mevrus olduğuna binâen kıymet-

i meblâğ-ı mezkûrdan ber-tashîh-i mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden on dört kurûş

halen bana edâ ve teslîme mezbûr Mustafâ’ya tenbîh olunmak matlûbumdur deyû

da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Mustafâ dahi cevâbında kırk sekiz kurûş kıymetli

bir döşek ve bir yorgana merkûm Ali’nin mâlı olmak üzere el-yevm vaz-ı yedini tav’a

ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’îyye-i mezbûre Zehrâ’nın ber-vech-i muharrer vefât

müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’îyye-i mezbûre Zehrâ Hâtûn ber-vech-i

meşrûh vefât müdde’âsını tafsilat-ı zabt i’lâmda muharrer olduğu vechle Hâcı

Abdurrahman Mahallesi ahâlîsinden Bıçakçıoğlu Ali bin Abdurrahman ve

Çavuşbaşı Mahallesi ahâlîsinden Karaağaçlıoğlu İbrâhim bin Ali nâm kimesneler

şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına

tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Hâcı Abdurrahman

İmâmı Bekir Efendi ibn-i Salih Efendi ve Muhtarı Berber Ali bin Mustafâ ve

Çavuşbaşı Mahallesi İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Abdullah ve Muhtarı

Cemaloğlu Hâcı Ömer bin Bekir nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-

tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın şâhidân-ı mezbûrân

şehâdetlerinde kazib olmadıklarına dair tahlîf dahi idilmeğin mûcibince merkûm

Ali’nin tarih-i mezkûrda vefâtına ba’de’l-hükm ala mucib ikrâra meblâğ-ı mezkûr on

dört kurûş ile müdde’â aleyh merkûm Mustafâ ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve

elf.

643/NUMRO-48

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Mustafâ Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât

iden Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Emîne bint-

i Bekir ile kebîr oğulları Ali ve Arif ve Hüseyin’e münhasıra ba’dehû zevce-i mezbûre

Emîne dahi vefât idüb verâseti oğulları mezbûrun Ali ve Arif ve Hüseyin’e münhasıra

bâ’demâ mezbûr Hüseyin dahi vefât idüb verâseti vezcesi Rahîme bint-i Murâd ile

sagîr oğulları Halil ve Hüseyin’e münhasıra ve ba’dehû mezbûre Rahîme dahi vefât

idüb verâseti zevc-i metruki diğer Halil bin Abdullah ile oğulları sagîran-ı mezbûrân

Halil ve Hüseyin’e münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-

96

münâsahati’ş-şer’îyye yüz doksan iki sehmden olub sihâm-ı mezbûreden altmış dörder

sehmden cem’an yüz yirmi sekiz sehmi mezbûrân Ali ve Arif’e ve otuz bir sehmden

kezâlik cem’an altmış iki sehmi mezbûrân Halil ve Hüseyin’e ve iki sehmi mezbûr

diğer Halil’e isâbeti tahakkukundan sonra sagîran-ı mezbûrân Ali Hüseyin’in tesviye-

i umûrlarına kıbel-i şer’den bâ-hüccet-i şer’îyye vasî nasb ta’yîn olunan mezbûrânın

li-ebeveyn ammileri mezbûr Ali meclis-i şer’î şerif-i enverde bi-tav’â takrîr-i kelâm

ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb mahalle-i mezbûrede vâki cânib-i yemeni Sandıkcıoğlu

menzili ve arkası Hatiboğlu Hasan menzili ve yesâri Haliloğlu Arif menzili ve

cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd bir bab-ı mülk ve menzil-i arsası pederim müteveffâ-

yı evvel-i merkûm Halil’in ile’l-vefât yedinde mâlı ve mülkü olub ba’d-ı vefâta

vasîleri olduğum sagîran-ı mezbûrân (SAHÎFE-39) Halil ve Hüseyin verese-i sâ’ire-

i merkûmesine mevrus olmasının ben arsa-i mahdûda mezkûredeki ve verese-i kibâr-ı

mezbûrundan her birimiz ber-tashîh-i mezkûr hisse-i şayiamıza âhire bey murâd

itmemizle vasîleri olduğum sagîran-ı mezbûrânın akl-ı kıbel olan husûs-ı şayialarını

taksîmi kabûl olamayacağı gibi taksîm olunsa bile intîfâ mümkün olamayacağından

sagîran-ı mezbûrânın hisse-i şayia-i musibeleri benimle verese-i kibâr-ı mezbûrunun

hisse-i şayialarıyla ma’an semen-i misliyle âhire bey ve semeninin ve mikdarı

münasibe bâliğ olduğu takdîrde istirbâh olunması aksi sûretde havaic-i zâruriyelerine

sarf idilmek üzere li’ecli’l-ittîfâk yedimde ibka kılınması ezher cihet-i sagîran-ı

mezbûrân hakkında enfa âhiri olacağından vasîleri olduğum sagîran-ı mezbûrânın

hisse-i şayia-i musibelerinin ol-vechle kıbel-i şer’den beye virilmek bi’l-vesâye

matlûbumdur didikde vasî-i mezbûr bi’l-cümle tekaririnin vâki nefsü’l-emmare

muvafık olduğu zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn huzûr-ı şer’de ala vechiş-

şehâde ihbârlarıyla tahakkuk teeyyüd itmeğin mûcibince sagîran-ı mezbûrânın hisse-i

şayialarının cüz-i velâyet hâberi kabilinde bulunduğuna binâen verese-i kibâr-ı

mezbûrunun husûs-ı şayialarıyla ma’an semen-i misliyle âhire beye kıbel-i şer’den

vasî-i mezbûr Ali’ye izin virilmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-

sâbi ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

İnaslıoğlu Bekir Kadî Mısrî İmâmızâde Evliyazâde Ali Ve

Ahmed bin oğlu Hâcı Osmân Efendi Efendi ibn-i gayrühüm

97

Ömer Mehmed bin ibn-i Ahmed Mustafâ

Hâcı Satılmış

643/NUMRO-49

Fi’’l-asl Sivas vilâyeti dâhilinde Darende Kazâsına tâbi Gemerez Nâhiyesi

mahallâtından Ağlı Mahallesi ahâlîsinden olub Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi

dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib’de Turunç Hanı’nda misafiren sâkin

Hamiş Yûsufoğlu Abdurrahman bin Yûsuf meclis-i şer’îmizde Medîne-i

mezbûreye tâbi Leğen Karyesi ahâlîsinden Monlâ Mustafâ bin Hüseyin

muvâcehesinde işbu hükümet konağı pişgahında ma’rifet şer’le muayyene olan yedi

yüz kurûş kıymetli kırtuğlu eğer ve vurgunu kısa kuyruklu ve alnı beyaz altı başında

bir res erkek esb kendi kısrağımdan nitacen yedimde mâlım ve mülküm olduğu halde

mezkûr resi merkûm Monlâ Mustafâ Beğ Karyesi’nde kendi mâlı olduğundan bi-

mes’ele yedimden ahz ü kabz iderek fuzuli ve bi-gayr-i hakk zabt ve el-yevm vazıü’l-

yed olmağla su’âl olunub esb-i mezkûru bana teslîme merkûm Monlâ Mustafâ’ya

tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Mustafâ dahi

cevâbında esb-i mezkûre el-yevm ve yaz-ı yedini ve altı başında bulunduğu tav’a

ba’de’l-ikrâr lakin esb-i mezkûr kendi kısrağıma nitacen yedimde mâlım iken tarihden

sekiz ay mukâddem bahâr mevsiminde hânemîn ahurumdan leylen sirkat idilmek

sûretiyle zayi itdiğim halde el-yevm müdde’î merkûm karyemize geldiğinde mezkûr

hayvanı teşhis iderek ahz eylediğimi ve netacen yedimde mâlım olmağla bi-hakk vaz-

ı yed iderim deyû def’a tasaddi iderek müdde’î merkûm Abdurrahman’ın ber-vech-i

muharrer nitac-ı müdde’âsını külliyen inkâr itmekle tarafeyn nitacen mülkiyet iddi’â

itmekde bulunduklarına ve bu hususda zi’l-yed-i beyyinesi müreccah olduğuna binâen

merkûm Monlâ Mustafâ ber-vech-i meşrûh nitac-ı müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda

muharrer olduğu vechle sâlifü’l-beyân Leğen Karyesi ahâlîsinden Yûsufoğlu Ahmed

bin Hüseyin ve Batmazoğlu Hüseyin bin Ömer ve Cüzdanoğlu Halil bin Mehmed

ve Köseoğlu Ali bin Halil nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer-i isbat itmeğin

şühud-ı (SAHÎFE-40) merkûma usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i

mestûremizki intihâb olunan ve merkûmunu arîfân Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden

ammisi Efendizâde Mehmed Beğ ibn-i Bekir Efendi ve Monlâ Bahşi Mahallesi

ahâlîsinden Buharalıoğlu Bedri bin Feyzullah ve Karaman Mahallesi ahâlîsinden

Takaud Kolağası Hâcı Osmân bin Ömer ve Tiryakizâde Hâcı Bekir bin Mehmed

98

nâm kimesnelerden sırran ba’dehû Seyyahizâde Hasan Efendi ibn-i Mehmed ve

Kadîmürsel Karyesi ahâlîsinden Cevizlioğlu Mehmed bin İbrâhim nâm

kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri

iş’ar ve ihbâr olunmağın gıbbe’t-tahlîf ‘ş-şer’î mûcibince müdde’î merkûm da’vâ-yı

mezkûresiyle müdde’â aleyh merkûm Monlâ Mustafâ’ya bi-vech-i şer’î mu’arazâdan

men olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel

lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-50

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Halimuğru Karyesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-

esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe Hanife bint-i Hüseyin nâm Hâtûn meclis-i şer’î

enverde Vükelâ-yı De’âvîden Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân mahzarında

bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb karye-i mezbûre ahâlîsinden

Memişoğlu Damad sâbıkı Hüseyinoğlu Mehmed bin Hüseyin ile beynimizde

mütekevvin kapu ve samanlık kesad da’vâsında a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve

mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve

i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd

istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine

ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a ve ikrâra ve lede’l-iktizâ sulh ve

ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye

müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdam

vekâlet-i husûsiyye-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’yi vekîl nasb ve ta’yîn

eyledim didikde mûmâ-ileyh Ahmed Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i

mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve

iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ

olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Serdarzâde Halil Ağa İbişoğlu Monlâ Mehmed Ve

İbn-i Dervîş İdris bin Mustafâ gayrühüm

99

643/NUMRO-51

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Eyyûb ahâlîsinden Marulcuoğlu Ahmed Efendi ibn-i

Arif ile Medîne-i mezbûre mahallâtından Kal’a Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Yûsuf

oğulları Bekir ve Ali İnan Hâcı Yûsuf taraflarından bâ-hüccet-i şer’îyye vekîlleri

İzzet Efendi Efendi ibn-i İsmâil beyinlerinde tekevvün idüb icrâ kılınan ve Keçeciler

Çarşusu’nda kâ’in malumu’l-hudud bir bab-ı dükkan hakkında merkûman aleyhlerine

bin üç yüz yirmi beş senesi Şevvali’l-mükerremîn altıncı günü tarihinde naibü’ş-şer’î

bulunan Ahmed Rıfat cânibinden i’ta olunan ilma hükmüne adem-i kana’atle

merkûman Bekir ve Ali taraflarından istinâfen tedkîkin istidâ olunmuş ve melfuf

layıha i’tirazına değin olunan i’lâm-ı şer’î ile bir liste virilerek Fetvâhâne-i celileye

takdîm kılınmış olmağla Fetvâhâne-i müşârun-ileyha ve tedkîkat-ı şer’îyyeden i’lâm-

ı mezkûr mâlı şehâdet-i mezkûreye nazaran mahkum bih icâre-i zemînden maksad-ı

mezkûr dükkanın (SAHÎFE-41) icâresi ve meblâğ-ı mezkûr ecr-i misle musavi olduğu

inde’ş-şer’î’l enver mütehakkık ise usulüne muvafık ve kuyud-ı mezkûre sûret-i zabt-

ı de’âvîden dahi hall idilemediğinden icrâ-i mehamileleri hususları Fetvâhâne-i

müşârun-ileyha ve tedkîkat-ı şer’îyyeden bin üç yüz yirmi dokuz senesi Rebî’ü’l-

evvelinin on sekizici günü tarih ve 15252 numerolu meşrûhat-ı Ali ile menkuzen i’ade

buyrulmuş olduğuna binâen i’lâm-ı mezkûrda künyesi muharrer vakf-ı mezkûr kaim-

makâmı mûmâ-ileyh Ahmed Efendi ibn-i Arif meclis-i şer’îmizde i’lâm-ı mezkûrede

müdde’â aleyha bulunan merkûman Bekiroğlu İnan Hâcı Yûsuf taraflarından

vekîlleri mûmâ-ileyh İzzet Efendi İsmâil muvâcehesinde ceddim Hâcı Mustafâ bin

Ahmed tarafından vakfiye mamul bahâ mûcibince icâren uhdeli olarak vakf idilmiş

ve i’lâm-ı menkuz-ı mübrezde mahkiane bulunmuş olan meblâğ-ı müdde’âya icâre ve

zemînden maksad dükkan-ı mezkûrun icâresi olduğuna ve meblâğ-ı mezkûr icar-ı

senevîyesi bulunan rayiç memil dört yüz seksen kurûş üzerinden mahiyye iken

mecîdiye olmağla ecr-i misline musavi bulunduğundan ol-vechle nevâkıs

mesrudesinin tashîhiyle i’lâm-ı mezkûr tasdîk-i husûs-ı vakf-ı mezkûr nâmına

matlûbumdur deyû ba’de’l-da’vâ ve’l-istintak vekîl-i mezbûr Arif Efendi dahi

cevâbında mahkum bih meblâğ-ı dükkan-ı mezkûrun icâre-i zimmeti olmadığı ve

i’lâm-ı mezkûrdaki üç mecîdiye icar-ı senevîyesi olduğu hakkında mukâddema da’vâ

itmiş bulunduğu halde bu def’a mahiyye ikişer mecîdiyeden cem’an senevîye yirmi

100

dört mecîdiye iddi’â itmekde bulunduğuna binâen ecr-i misli dahi iddi’â idildiği vechle

ikişer mecîdiye olmadığı ma’mafih dükka-ı mezkûr vakf olmayub müvekkillerinin

mülkleri bulunduğu makâm-ı refde tezkar müdde’î merkûmun ber-minval-i meşrûh

müdde’âsını inkâr itmekle müdde’î ve mütevellî-i merkûmdan müdde’âya dükkanın

hin-i vakfından bu ana kadar ebniye ihrak sâ’ire misillu bir güna afata ma'ruz kalub

kalmadığı müdde’âya icâre ve uhdeli icar-ı bedelatından ve yahud mukataa-i zemîn

icarından olub olmadığı cihati lede’l-istizâh cevâbında işbu tarihden takriben kırk beş

sene mukâddem dükkan-ı mezkûr ebniyesi muhterik olarak arsa-i haliye sûretiyle

kalmış olmağla pederim olub ol-tarihde mütevellî bulunan Arif Ağa cânibinden

müdde’â aleyhimanın cedd-i sahihleri Hâcı Bekir Ağa’ya arsa-i mezkûre üzerine

kendi tarafından meblâğ-ı sarfla ebniyesi mülkü olmak ve arsası kemâkan vakf kalmak

üzere senevîyesi üç mecîdiye icâre ve mukataa-i zemîn ile icar itmiş ve ol-tarihden

berü işbu da’vânın mebadi ve tahaddüsüne kadar icâre-i mezkûre istîfâ idile gelmekde

bulunmuş olduğu mütevellî-i sâbık tarafından icâren uhdeli vakfın icâresine tahvili

muvafık değil ise de meblâğ-ı mezkûr üç mecîdiyeyi itadan imtina itmekde

bulunduklarından ve el-yevm beş mecîdiye icâre-i zemîn taleb ve iddi’â itmekde

idüğüni mukâddema mahiyye ikişer mecîdiye iddi’âsı ise ma-ebniye mecmûna a’id

bulunduğunu tezkar itdikde mûmâ-ileyh İzzet Efendi dahi müdde’î merkûmun ber-

minval-i meşrûh dermeyân eylediği pederi Arif’in müvekkillerinin cedleri Hâcı Bekir

Ağa’ya icâre-i mukataa ile icar itdiğine dair iddi’âsını ba’de’l-inkâr bin iki yüz doksan

bir tarihinde ma-arsa ebniyesi mülk olmak üzere mukayyed bulunduğuna binâenaleyh

müvekkillerinin pederlerinden mevrus mülkleri bulunduğunu tezkar iderek müdde’î

merkûmun mukataa-i zemîn müdde’âsını ve müvekkillerinin mûrisinin icâre-i zemîn

ita itdiği cihetini kemâ-fi’s-sâbık inkâr ve i’lâm-ı menkuzunda bu cihetin nazaran

itibare alınmamış idüğüni tezkar itmekle i’lâm-ı mezkûrda mahkiane olan dükkanın

ber-mucib işaret-i aleyh ecr (SAHÎFE-42) mislinin bi-garaz erbab-ı vukûf ve ehl-i

hâbere ile isbat ve tahakkuk itdirilmesi husûs-ı müdde’î mütevellî-i merkûma lede’t-

tenbîh bu babda ihzâr itdiği Medîne-i mezbûr mahallâtından Karaman Mahallesi

ahâlîsinden Kollaoğlu Hâcı Mustafâ bin Bekir ve Nurcu Mahallesi ahâlîsinden

Gebecilerli Osmânoğlu Hâcı Eyyûb bin Osmân ve Hâcı Nuh Mahallesi ahâlîsinden

Hâcı Ahmedoğlu Yûsuf bin Hâcı Ahmed ve Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden

Meşioğlu Şükrü bin Salih nâm kimesneler dükka-ı mezkûrun hudud-u selâsesini

101

ta’yîn iderek merkûm Hâcı Mustafâ seksen kurûş ve merkûm Hâcı Eyyûb altmış ve

merkûm Yûsuf Yüz ve Merkûm Şükrü altmış kurûşun mevkî itibariyle ecr-i misl

senevîyesi icâre-i zemîn ve mukataası olduğunu ala vechi’ş-şehâde-i îfâde ihbâr

itmeleriyle mûmâ-ileyh İzzet Efendi merkûmun îfâdeleri yek diğerine mütebayin

olduğu gibi esasen dükkan-ı mezkûr vakf olmayub müvekkillerinin mülkü olduğunu

makâm-ı refde ityân İtmekde ise de dükkan-ı mezkûrun ber-mucib iddi’â esasen

vakfiyetine hükm-i şer’î li-hakk olmak ve Fetvâhâne-i Ali’ye ve tedkîkat-ı

şer’îyyeden ber-minval-i meşrûh işaret buyurulan nevâkısda ikmâl idilmiş ve

binâenaleyh meblâğ-ı müdde’âya mezkûr dükkan hudud-u mezkûrun icâre-i mukataa-

i senevîyesi bulunduğu ve ecr-i misline müsavi olduğu bi’l-edâ esâmîsi muharrer

zevâtın ala vechi’ş-şehâde lâfzen ve mânen ihbârlarıyla tebeyyün eylemiş olmağla

vekîl-i mûmâ-ileyhin ber-minval-i muharrer makâm-ı refde irâd eylediği kelâmının

şayan-ı iltîfât olmadığı kendüye bi’t-tefhim i’lâm-ı mümeyyiziye mezkûr hükmü

ba’de’t-tasdîk meblâğ-ı müdde’â ve mahkum bih mezkûr üç mecîdiye icâren ve

mukataa ve zemîn-i müterâkime-i mezkûreyi vakf-ı mezkûr nâmına mütevellî-i

mezbûr Ahmed Efendi’ye halen edâ ve îfâya müvekkilan mezbûrâna izâfetle vekîl-i

mûmâ-ileyh İzzet Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi

min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-52

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden Berber Hâcı

Mehmedoğlu Hâcı Mustafâ bin Hâcı Mehmed meclis-i şer’î enverde Mudurnu

Kazâsı ahâlîsinden Medîne-i mezbûrede mukîm Vükelâ-yı De’âvîden Emîn Efendi

ibn-i Ali mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb Kaltakcıoğlu Kerimesi Fâtıma'nın

aleyhime ikâme eylediği hâne da’vâsının a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve

mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve

i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd

istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine

ve istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya

ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve

müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya vekâlet-i husûsiye-i sahîha-

102

i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Emîn Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-

ileyh Emîn Efendi dahi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve

hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim

didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb (SAHÎFE-43) ketb ve imlâ

olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Başkâtib Vâsıf Kâtib Kerâmi Kâtib Ahmed Hademe Ali Ve

Efendi Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-53

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib Sancağı dâhilinde Sandıklı Kazâsına tâbi Çivril Nâhiyesi’ne muzâfe Bayat

Karyesi’nde sâkine zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslümin tâ’rîfleriyle

mu’arrefe ba’isü’l-küttâb Hocaoğlu Kerimesi Emîne bint-i İsmâil Medîne-i mezbûre

mahkeme-i şer’îyyesine mahsûs odada ma’kûd-ı meclis-i şer’î enverde sâlifü’l-beyân

Bayat Karyesi ahâlîsinden Medîne-i mezbûre Tevkifhânesi’nden mevkuf kezâlik

zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî zevât tâ’rîfleriyle muarref olan Hâcı Kerimoğlu

Sarı Ahmed mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb merkûm

Ahmed beni tezvice taleb ü ragıb olmağla ben dahi hüsn-i rızâmla sekiz yüz kurûş

mehr-i mu’accel müstevfi ve yüz doksan kurûş mehr-i mü’eccel gayr-i müstevfi

tesmiyeleriyle mahzar-ı şuhûdda nefsimi merkûm Ahmed’e akd ve tezvic eylediğimde

ol-dahi ber-vech-i muharrer mührün mezkûrun ile kabûl eyledi didikde mukîrre-i

mezbûre Emîne’nin bi’l-cümle takrîr-i meşrûhasına merkûm Ahmed vicahen kabûl

ve tasdîk itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîk’ ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâbi min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

103

Gardiyan Hancızâde Karaçor Hâcı Hancı Hamdi Ve

Halil Kâdir Oğlu Kerim Oğlu oğlu gayrühüm

ibn-i Ağa Ahmed oğlu Hâcı Hasan Mustafâ bin Bekir

Hâcı ibn-i Hâcı bin Dervîş bin Mehmed

Osmân Hasan Ali Osmân bin İbrâhim

643/NUMRO-54

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Sirozluoğlu Efe Hasan bin Süleymân bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Şerîfe bint-

i Hasan ile kebîre kızı Râbiâ ve kebîr oğlu Hasan’a münhasıra ba’dehû mezbûr

Hasan dahi vefât verâseti vâlidesi mezbûre Şerîfe ve li-ebeveyn kız-kârındaşı

mezbûre Râbiâ ve li-ebeveyn ammileri Ahmed ve Abdullah’a münhasıra ba’dehû

ammi-i mezbûr Ahmed dahi vefât idüb verâseti zevcesi Halime bint-i İsmâil ile

kebîre kızı Sultan’a ve sagîr oğlu Mehmed’e münhasıra ve bâ’demâ mezbûre Şerîfe

dahi vefât idüb verâseti kebîre kızları Râbiâ Ni’metullah bint-i Huriye bint-i Ömer

ve li-ebeveyn kız-kârındaşı Fâtıma’ya münhasıra tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-

hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye on bin üç yüz altmış sekiz sehmden olub sihâm-ı

mezbûreden altı bin yedi yüz seksen dört sehmi mezbûre Râbiâ’ya ve beş yüz dört

sehmi mezbûr Abdullah’a ve altmış üç sehmi mezbûre Halime’ye ve yüz kırk yedi

sehmi mezbûre Sultan’a ve iki yüz doksan dört sehmi mezbûr Mehmed’e ve yedi yüz

otuz altışar sehmden cem’an bin dört yüz yetmiş iki sehmi mezbûrtan Ni’metullah ve

Huriye’ye ve bin yüz dört sehmi mezbûre Fâtıma’ya isâbeti tahakkukundan sonra

verese-i mezbûrundan mezbûr Abdullah (SAHÎFE-44) zâtları tâ’rîf-i şer’î ile

mu’arrefeler mezbûrat Halime ve Ni’metullah ve Huriye hazıra oldukları halde

meclis-i şer’îmizde zikr-i âti menzile el-yevm vaz-ı yedi beyyine-i adile-i makbule ile

şer’î isâbet mütehakkık olan verese-i mezbûrundan mezbûre Râbiâ tarafından

husûmet ve redd-i cevâba vekîl-i müseccel-i şer’îyyesi Medîne-i mezbûre Da’vâ

Vekîllerinden Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân muvâcehesinde mahalle-i

mezbûrede vâki cânib-i yemeni Hâcı Halil Ağazâde Mustafâ bin Hâcı Halil menzili

ve yesâri ve arkası Burhanzâde vereseleri İsmâil ve Nûrî ve Mehmed Efendi ile

menzilleri ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd müştemilat-ı ma’lumeyi havi on bin

104

kurûş kıymetli bir bab-ı mülk menzilin nısfi müteveffiye-i mezbûre Şerîfe’nin ve nısfi

dahi müteveffâ-yı evvel-i merkûm Hasan’ın ile’l-vefât yedinde mâlı ve mülkü olub

ba’d-ı vefâta benimle hazırat-ı mezbûrat Halime ve Huriye ve Ni’metullah ve

müvekkile-i mezbûre Râbiâ ve verese-i merkûmesine mevrus olmasının nısf-ı menzil-

i mezkûrdan benimle hazırat-ı mezbûratın bir sihâm-ı mezkûre hisse-i şayiamızı

müvekkile-i mezbûre Râbiâ’ya fuzuli ve bi-gayr-i hakk zabt ve el-yevm vaz-ı yed ider

olmağla su’âl olunub nısf-ı menzil-i mezkûrdan benimle hazırat-ı mezbûrat Halime ve

Huriye ve Ni’metullah bir sihâm-ı mezkûre hisse-i şayiamızdan keff-i yed-birle

mahallinde layık vechle bize teslîme müvekkile-i mezbûre Râbiâ’ya izâfetle vekîl-i

mezbûr Ahmed Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû hazırat-ı mezbûratın

tasdîklerine mükarin da’vâ itdikde lede’s-su’âl vekîl-i mezbûr Ahmed Efendi dahi

cevâbında nısf-i menzil-i mezkûre müvekkilem mezbûrenin el-yevm vaz-ı yedini

inhisar verâsetini tav’a ba’de’l-ikrâr lakin gerçi nısf hâne-i müdde’â bahâ hakkında

müdde’îyyeler mûris evvel-i merkûm Efe Hasan’ın vârisleri iselerde merkûm

Hasan’ın vukû vefâtı doksan dört sene-i rumiyesi olduğuna binâen müdde’îyyelerden

Abdullah ve Halime hakkında mürûr-ı zaman olduğuna binâen da’vâları mesmua

olmayacağını ve mezkûr nısf-i hâne-i mûris-i merkûm Efe Hasan’dan mevrus olmağla

diğer müdde’îyye Huriye ve Ni’metullah’ın ber-tashîh-i mezkûr hisse-i şayia-i

şayialarını kabûle müheyya bulunduğuna tezkar itdikde mezbûrân Abdullah ve

Halime cevâblarında keyfiyyet-i irse müte’allika bulunduğuna binâen da’vâlarının

istimâ’ına mani olmadığını müdâfa’a-i ityân itmeleriyle vekîl-i mûmâ-ileyh Ahmed

Efendi müdde’îyyelerin ber-minval-i meşrûh müdde’âlarını ve inhisar-ı verâset-i ve

hâne-i müdde’â bahânın mûris evvel-i merkûm Efe Hasan nâm şahısdan mevruse

bulunduğunu mukîrr ve müfarık iken tekâdüm-i zaman ile hakk-ı sakıt olmayacağına

binâen minval-i muharrer üzere da’vâ-yı vakı’ada mürûr-ı zaman bulunduğuna dair

makâm-ı refde serd u beyân eylediği kelâmının şer’en gayr-i müvecceh olunduğu

kendüye ba’de’t-tefhim sâlifü’l-beyân ikrâr ve itirafı mûcibince ber-tashîh mezkûr

menzil müdde’âyada müdde’îyyelerden Abdullah’ın beş yüz dört ve Halime’nin

altmış üç ve Ni’metullah’ın ve Huriye’de her birinin yedi yüz otuz altı min-haysü’l-

mecmû iki bin otuz dokuz sehm hisse-i şayialarında keff-i yedle mahallinde vech-i

layıkıyla müdde’îyyelere teslîme müvekkilesi mezbûre Râbiâ’ya bi’l-izafe vekîl-i

mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-

105

râbi min Zi’l-hicceti’ş-şerîfe lî-sene tis’a ve işrîn ve selâse mi’ete ve elf. (SAHÎFE-

45)

643/NUMRO-55

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah bin Abdullah’ın sulbîyye-i sagîre kızları Şerîfe

ve Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın bâ-hüccet-i

şer’îyye vasî-i mansubesi vâlidesi ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe ba’isetü’l-küttâb

Halime bint-i Hüseyin nâm Hâtûn meclis-i şer’î enverde bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve

ta’bîr-i ani’l-merâm idüb vasîleri olduğum evladım sigâr-ı mezbûrunun asla mâlları

olmayub el-hâlete hezihi nafaka ve kisveye eşedd-i ihtiyâç ile muhtâçlar olmalarıyla

babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâlları nemalarından kadr-i ma’rûf

meblâğ farz u takdîr olunmak bi’l-vesâye matlûbumdur deyû didikde vasîyye-i

mezbûrenin takrîr-i meşrûhası vakı’a mütabık ve zikr-i âti meblâğ-ı kadr-i ma’rûf idiğü

zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn meclis-i şer’ada ala tarîki’ş-şehâde-i

îfâde ve ihbârlarıyla mütehakkık olmağla işbu tarih-i vesîkadan itibaren sigâr-ı

mezbûrundan her birine yevmiye altışar paradan şehri yüz elli kurûş rayiç memil

meblâğ-ı farz u takdîr olunub meblâğ-ı farz u mezkûru sigâr-ı mezbûrunun nafaka ve

kisve bahâ ve sâ’ir levazım-ı zâruriyelerine harc u sarfa ve vakt-i hâcetde ahârdan

istidâneye ve kendi mâlından harc u sarfla ve inde’z-zâfer babaları müteveffâ-yı

merkûmdan mevrus mâllarına rucû’a vâlideleri vasîyye-i mezbûre Halime Hâtûn’a

kıbel-i şer’den izin virilmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin

ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Elmâlıoğlu Sadık Araboğlu Mehmed Himmet Efendi oğlu Ve

Bin Mustafâ bin Ahmed Murâd bin Himmet gayrühüm

643/NUMRO-56

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Doğancı Mahallesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada

muharrerü’l-esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe Hadîce bint-i Hâcı Mustafâ meclis-i

şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden İsmâil Efendi ibn-i Murâd mahzarında bi-tav’â

106

takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb pederim müteveffâ Hâcı Mustafâ’nın

menkûl ve gayri menkûl ism-i mal ıtlak olunur bi’l-cümle terekesinden hisse-i irsiyye-

i şayia-i şer’îyyemi vazıü’l-yed idenlerden a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve

mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve

i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i

şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih

tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ahz ü kabza ve bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve

îsâle ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini

son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i husûsiye-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh

İsmâil Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh İsmâil Efendi dahi

ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye

hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a

bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn

ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Hâcı Nuh Mahallesi’nden Monlâ Yanlışoğlu Mahmûd Ve

Alioğlu Ali bin Halil İbrâhim bin Halil gayrühüm

(SAHÎFE-46)

643/NUMRO-57

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Surub Toros Mahallesi mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-

i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden Makaryan kigorok Efendi veledi Marubrus

meclis-i şer’î Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Papasyan İsteban Efendi ve

veledi Kirkor mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb

Mahmiyye-i İstanbul’da Gedik Paşa kurbinde Bostan-ı Ali Mahallesi’nde Kâdırga

Hamamı Caddesi’nde otuz beş numerolu hânede sâkin tüccardan Papasyan Karabet

Efendi veledi Hımayak nefs-i Karahisâr-ı Sâhib Sancağı’nda sâkine Minusoğlu

kerimesi dimekle arife Marunike bint-i Heci Ohannes zimmetinde cihet-i karz-ı

kefâletden dolayı matlûbum olan altmış bin yüz kurûş mukabilede merkûme

Marunike Kadîn nefs-i Karahisâr-ı Sâhib Sancağı’nda İğneci Mahallesi’nde vâki

107

malumu’l-hudud mutasarrîfâ olduğu bir bab-ı mülk menzilini bir kıt’a hüccet-i

şer’îyye mûcibince kendüsine terhin ve teslîm eylediğinden sonra menzil-i mezkûr

muhterik olub el-yevm arsa halinde bulunduğundan gerek tapu kitabetine ve gerek

mehâkim-i i’adesine bi’l-müracaa mezkûr arsanın bi’l-müzâyede füruht ile matlûbum

olan mebâliğin tahsilini taleb ü da’vâya ol-babda gerek Marunike Kadîn ve gerek-i

sâ’ir îcâb idenler ile müdde’î ve müdde’â-aleyh şahs-ı sâlis i’tirazü’l-gayr sûretiyle

dahil-i dava olmak bidâyeten ve i’tirâzen ve i’âdeten ve temyîzen ve tashîhan taleb ü

da’vâ muhâkeme ve muhâsama hacz ü vaz ve fekkine ve protesto keşide ve cevâb ve

ikâme ve istimâ-ı şuhûd ve reddine teblîğ ve teblîğ ve tebellüğe mümeyyiz ve hükm

ve ehl-i hibre erbab-ı vukûf nasb ve ta’yîn ve tebdiline keşf ve muayyene taleb ve

evrak-ı de’âvî müsted’ayat ve sâ’ireyi kendi imzasıyla tanzîm ve takdîmine ve lede’l-

îcâb sulh ve ibrâya ve ahz ü kabza makbûzunu kendi umûruma harc u sarfa ve mezkûr

arsa inde’l-müzâyede kendi uhdemde takrîr eylediği sûretde dilediğim kimse uhdesine

kaydının tashîhine ve fekk-i rehin südûr idecek i’lâmâtı mevkî-i icrâya vazla tenfîz-i

ahkamını talebe ve husûs-ı mezkûrun mütevakkıf olduğu umûrun küllîsini îfâya

vekâlet-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile salâhiyet meşrua dairesinde âhirini tevkîl ve

azle me’zun olmak üzere işbu yedimde olub bin üç yüz yirmi dokuz senesi cümade’l-

âhirenin yirminci günü tarih ve Mahmûd Paşa Kadîsı Süleymân Sırrı Efendi

imzasıyla mümzi ve mührüyle mahtum ve Fetvâhâne-i celileden masraf bir kıt’a

hüccet-i şer’îyye mûcibince bi’l-muvâcehe beni vekîl eylediğinde ben dahi ber-vech-i

muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl itmemle vekâlet-i mahkiyeme binâen bi’l-cümle

husûsat-ı mesrudeye ve mütevakkıf olduğu umûrun kaffesine tarafımdan vekâlet-i

âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh İsteban Efendi’yi vekîl nasb

ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve

hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-

tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min şehr-i

Rei’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Başkâtib Vâsıf Kâtib Kerâmi Kâtib Ahmed Hademe Ali Ve

Efendi Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-58

108

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Arab Mescidi Mahallesi ahâlîsinden Hancıoğlu Hakkı bin

Mehmed Çavuş meclis-i şer’î enverde daisi Kubelü Mahallesi ahâlîsinden

Serdaroğlu Sabrî Efendi ibn-i Halil İbrâhim mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb

pederim müteveffâ Mehmed Çavuş’dan mevrus Eytâm Sandığı’nda mahfûz matlûb

nükûdumu vaz-ı yed idenlerden taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a

ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz (SAHÎFE-47) ve

fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı

mevkî’-i icrâya vaz’a ve emlâk ve arâzîlerimi ifrâz ve taksîme ve âhire ve icâre ve

bedelat-ı icârelerini ve sâ’ir nükûd-ı matlûbatımı ahz ü kabza bi’l-cümle makbûzâtını

bana irsâl ve îsâle başka leh ve aleyhime vukû bulmuş fi’mâba’d vukû bulacak kaffe-

i de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve

cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen

ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve

müdâfa’a ve murâfa’aya ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk

ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun

küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i

şer’îyye ile kârındaşım Hâcı Hasan Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eylemiş ise de mezbûr

vekâlet-i mezkûreden bi’l-azl ber-minval-i meşrûh husûsat-ı mezkûreye mütevakkıf

olduğu umûrun küllisine da’im-i merkûm Sabrî Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim

didikde merkûm Sabrî Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve

hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim

didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-

sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Başkâtib Vâsıf Kâtib Kerâmi Kâtib Ahmed Hademe Ali Ve

Efendi Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-59

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-

iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi

ibn-i İsmâil Efendi ma-ümenâ Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez

109

livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Marulcu Mahallesi’nde vâki Ganioğlu

Mehmed Efendi ibn-i Ahmed’in menziline varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî

huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde zâtı kesân mezbûrun tâ’rîfleriyle mu’arrefe

Âyişe Hanım ibnete Mehmed Efendi meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda er-kârındaşları

Hasan ve Sabrî Efendiler ile kız-kârındaşları müteveffiye Hadîce’nin zevci

Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed hazır oldukları halde Ahsenihavizâde

Ahmed Efendi ibn-i Hasan Efendi mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i

ani’l-merâm idüb ebeveynim müteveffiyan Mehmed Efendi ve Zübeyde Hanım’dan

müntakil İnas Karyesi’nde vâki arâzîmizi Saraçzâde Halil Ağa müdâhale itmekde

olduğundan müdâhale-i vakı’asından meni hususda a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede

ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve

i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ikâme ve istimâ-ı

şühuda ve tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine

ve istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-

i icrâya vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-

hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son

dereceye kadar îfâya ben hazırun-ı mezbûrundan her birimiz tarafımızdan vekâlet-i

husûsiyye-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim

dedikde mukîrre-i mezbûrenin bi’l-cümle tekaririni hazırun-ı mezbûrundan her biri

harfiyen ikrâr ve tasdîk ve mûmâ-ileyh Ahmed Efendi dahi ber-vech-i muharrer

vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya

ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didiğini ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh ma-ümenâ

meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a

bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l yevmi’l aşir min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Nakilci Mahallesi’nden Berber Corca-i Kebîr Karyesi’nden Çalık Ve

Mehmed bin Ömer Usta oğlu Ahmed Bin Hâcı Mahmûd gayrühüm

(SAHÎFE-48)

643/NUMRO-60

110

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün savb-ı şer’î enverden bi’l-

iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi

ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan

Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi’nde vâki Seleoğlu Mehmed ibn-

i İsmâil’in menziline varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî huzûrlarında akd-i

meclis-i şer’î âlî itdikde merkûm Mehmed Efendi’nin kerimesi olub zâtı kesân

merkûman tâ’rîfleriyle Hadîce bint-i el-mezbûr Mehmed Efendi meclis-i ma’kûd-ı

mezkûrda pederi merkûm Mehmed Efendi bi-tav’â takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-

merâm idüb Karahisâri Gökoğlu Ahmed bin İsmâil yüz yirmi beş kurûş mehr-i

mü’eccel tesmiyesiyle zevcim olub tarihinden bir buçuk sene mukâddem benimle

merkûmun firâşından hasıl ve benden mütevellîdleri sagîre kızı Piruze ve sagîr oğlu

Hüsnü hânesinden tard ve teb’id itmekle merkûmdan nafaka ve sükna ve eşya

da’vâsının a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve

cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen

ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve

muhâsama müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz

ve fekkine teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî talebine ve ahz ü kabz bi’l-cümle

makbûzâtını bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve

müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i

husûsiyye-i şer’îyye ile pederim merkûm Mehmed Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn

eyledim didikde merkûm Mehmed Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i

mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve

iltizâm eyledim didiğini ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve

ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin

gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l yevmi’l aşir min-

şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ateşoğlu Ali bin Ali Türkmenoğlu Ömer bin Osmân Ve

gayrühüm

643/NUMRO-61

111

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden Ömeroğlu Hasan

meclis-i şer’î enverde Kubelü Mahallesi ahâlîsinden Uşaklıoğlu Ali Çavuş ibn-i

Murâd mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb pederim müteveffâ-yı Ömer’den

mevrus mahalle-i mezbûrede vâki cânib-i yemeni Teymurcu Hâcı Hamza menzili ve

cânib-i yesâri zabtiye Halil menzili ve arkası Hâcı Yûnusoğlu Salih menzili ve tarîk-

i amm ile mahdûd bir bab-ı mülk menzil benimle pederim müteveffâ-yı merkûmun

verese-i sâ’iresine mevrus olmuşken hâne-i mahdûda mezkûrede olan hisse-i şayiamı

verese-i mezbûrunun hisseleriyle ma’an semen-i misliyle âhire bey ve ferâğa ve kabz-

ı semen virile ve bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle ve komisyon-ı mahsûs

huzûrunda i’ta-yı takrîre ve menzil-i mezkûre bi-gayr-i hakk müdâhale idenler olur ise

onlara’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ

ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve

temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama

müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine

teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî talebine istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya

vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl

husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye

kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i husûsiye-i şer’îyye ile merkûm (SAHÎFE-49) Ali

Çavuş vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde merkûm Ali Çavuş dahi ber-vech-i muharrer

vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya

ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb

ve imlâ olundu. Fi’l yevmi’l işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse

mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ketebeden Ahmed Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve

Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-62

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Kayadibi Karyesi’nde sâkine ve zâtı

tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe olan Emîne bint-i Ali nâm Hâtûn meclis-i şer’îmizde karye-

112

i mezbûre ahâlîsinden Kulakoğlu Bekir bin Ali muvâcehesinde mezbûr Bekir yüz

yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel tesmiyesiyle zevc-i dahilim olub işbu tarihden bir

sene mukâddem yani bin üç yüz yirmi yedi senesi Martının birinci günü tarihinde

kendi hânesinde leylen sâat iki sıralarında (çık git ben seni boşadım) tâbiriyle tatlik

iderek beni hânesinden tard ve teb’id eylemiş olduğuna binâen pederim hânesinde

mukîme iken tarih-i talâkından üç gün sonra karyenin İmâm ve Muhtarıyla tecdid-i

nikah itmek üzere hâber göndermiş idiyse de ber-minval-i muharrer-i mutlâka

olduğuma mebni kabûl itmemiş ve ba’dehû iki üç def’a ol-vechle tecdid-i nikah itmek

üzere hâber göndermiş olduğu halde kendüsi raziye olmadığından ol-tarihden berü

Bedri hânesinde ikâmet etmekte olduğu cihetle zimmetinde mütazarrır ma’kûd-ı aleyh

olan meblâğ-ı mezkûr yüz yirmi beş kurûşu mezbûr Bekir’den taleb iderim deyû da’vâ

itdikde lede’s-su’âl mezbûr Bekir dahi cevâbında müdde’îyye-i mezbûre mehr-i

mü’eccel mezkûr üzere zevce-i menkuha-i medhul bahâsı olduğunu tav’a ba’de’l-ikrâr

ma-adâ müdde’îyye-i mezbûrenin talâk müdde’âsını ba’de’l-inkâr mezbûrenin bırakıb

hod-be-hod gitdiğinden dolayı hânesine gelüb inkıyâd ve ita’at eylemesi içün bi’z-zât

hâber göndermiş ve ikrârı mûcibince hânesinden gitdiğinden üç gün sonra dahi

hânesine gelerek zevcine ri’ayet itmek içün hâber gönderdiğini ikrâr ve îfâde itmekle

müdde’îyye-i mezbûreden müdde’â aleyh zevc-i merkûmun sükan-ı şer’îyyesi

bulunub bulunmadığı lede’l-istifsar hânesi bulunduğunu ve bir sene merkûmun

hânesinden imtizâcları olduğunu binâenaleyh hânesinde ikâmet itmiş idüklerini i’tiraf

ve zevc-i merkûmda bu hususda mezbûreyi tasdîk ve mesken şer’îyyesi bulunduğunu

ve kendüsine inkıyâd itmesini dermeyân itmeleri ve müdde’îyye-i mezbûrenin

dermeyân eylediği ilgaz ile talâk-ı vâki olsa bile talâk-ı mezkûrun rec’i bulunduğuna

kıbel-i inkıza ve el-müddet-i müracaatın vukû tarafının taht-ı tasdîkinde bulunmağın

mûcibince müdde’îyye-i mezbûre ber-minval-i meşrûh talâk da’vâsıyla müdde’â

aleyhe bi-vech-i şer’î mu’arazâdan ba’de’l-men zevciyyete müracaat ve zevc-i

merkûma ita’at-ı inkıyâd itmek üzere müdde’îyye-i mezbûre Emîne’ye tenbîh

olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-

evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-63

113

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Salar Karyesi ahâlîsinden Kuğuoğlu İsmâil bin Hâcı Bekir meclis-i

şer’îmizde karye-i mezbûrede sâkine zâtı mu’arrefe Münire bint-i Hâcı İlyas

tarafından husûmet ve redd-i cevâba vekîl-i müseccel-i şer’îyyesi Medîne-i mezbûre

Da’vâ Vekîllerinden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali muvâcehesinde müvekkile-i

mezbûre Münire yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel tesmiyesiyle zevce-i menkûha-

i medhul bahâm olub bana ita’at-ı inkıyâd ve hukûk-ı zevciyyete riayet (SAHÎFE-50)

itmekden iba ve imtina itmekle su’âl olunub bana ita’at ve inkıyâd ve hukûk-ı

zevciyyete riayet itmek üzere müvekkile-i mezbûreye izâfetle vekîl-i mezbûr Ali

Osmân Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl

mezbûr Ali Osmân Efendi dahi cevâbında müvekkile-i mezbûre mehr-i mü’eccel

mezkûr ile müdde’î merkûmun zevce-i menkûha-i medhul bahâsı olduğunu tav’a

ba’de’l-ikrâr lakin müdde’î merkûm İsmâil müvekkile-i mezbûre Münire’ye bin üç

yüz yirmi dokuz senesi Receb-i şerîfenin ikinci günü tarihinde kendi hânesi kapusu

pişgahında isnad-ı münazaada mahzar-ı şuhûdda ben mezbûreyi birkaç def’a boşadım

pederim mâlı içün zabt itdiriyor deyû talâkını ikrâr eylemiş olmağla ol-tarihden berü

vâlidesi hânesinde aram itmekde bulunmuş idüğü makâm-ı refde ityân ve irâd-ı kelâm

itdikde müdde’î mezbûr İsmâil ber-minval-i muharrer kelimat-ı mezkûre ile asla

tekellüm itmediğini ve ol-vechle îfâdede bulunmadığını ve hatta ayd-i adhiyeye on

sekiz gün kalıncaya kadar bir hânede ikâmet ve hukûk-ı zevciyyete riayet itmekde

bulunduğunu ve ol-tarihde mezbûrenin vâlide ve teyzesi bi’l-igfal hânesinden celb

itdiklerini hatta tarih-i mezkûr ile yani bin üç yirmi yedi senesi teşrin-i sânînin üçüncü

gününe müsadif teşrin-i sânînin beşinci tarihiyle iki kıt’a mezbûrenin kendüsine teslîm

edilmesine dair müdde’îyye-i mezbûre müdde’î umumi muavinliğine istidâ-i takdîm

eylemiş ve istidâ-yı mezkûrlar ma- evrak-ı müteferri’a huzûr-ı şer’îyye takdîm ve tevdi

idilmiş idügünü tezkar iderek ve vekîl-i mûmâ-ileyh ber-minval-i meşrûh elfaz talâk

ile tekellüm müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’â aleyh vekîl-i muma-ileyden

müdde’îyyenin îfâdesi vechle sene-i sâbık yani bin üç yirmi dokuz senesi ayd-i

adhiyesine on sekiz gün kalıncaya kadar müvekkilesi ile müdde’îyyenin bir hânede

aram ve imtizâc ve iddi’â itdiği tarih-i talâkdan sonra yek diğeriyle mukarenet idüb

itmediği cihet-i vekîl-i mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi’den lede’l-istizâh cevâbında

bu ciheti külliyen inkâr itmekle tafsilat-ı zabt-ı i’lâmda muharrer olduğu vechle

114

müdde’â aleyh vekîl-i merkûmun makâm-ı refde irâd eylediği elfaz-ı talâk ile

tekellüm-i tarihden kendüsinin iddi’â itdiği tarih-i talâkdan sonra yani ayd-i mezkûre

on sekiz gün kalıncaya kadar zevcesi mezbûre ile aram ve ikâmet itdiklerine dair ref-i

mezkûr müdde’âsına her biri karye-i mezbûre ahâlîsinden Kara Alioğlu İbrâhim bin

Ali Hâcı İlyasoğlu Şükrü bin Hâcı İlyas ve Nasuhoğlu Ali bin Ömer ve Kara Ali

oğlu İsmâil bin Ali Arikoğlu Kel Hüseyin bin İbrâhim ve diğer Arikoğlu Tombul

Hasan bin İsmâil ve Kethüdaoğlu İdris bin Kâdir ve Kethüdaoğlu Ahmed bin

Ahmed ve Elekoğlu Halil bin Abdullah ve Abdullah bin Hasan Hüseyin ve Yahyâ

oğlu Kâdir bin Yahyâ’ya irase ve ikâme itmekle merkûmun haddet-i lede’l-istişhâd

müdde’î merkûm İsmâil’in müdde’â aleyha müvekkile-i mezbûre Münire ile sene-i

sâbık ayd-i adhiyesine on sekiz gün kalıncaya kadar yani müdde’î merkûm İsmâil’in

üç yüz yirmi yedi senesi teşrin-i sânînin üçüncü günü tarihlü istidâsına beyân itdiği

zamana kadar zevc ve zevce olmak üzere leyl ü nehar bir hânede aram ve beynunet

eyledilerine şâhidim ve şehâdet iderim deyû ref-i mezkûr müdde’âsını ve yek diğerine

lâfzen ve mânen muvafık-ı edâ ve şehâdet itmeleriyle müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-

ileyh cevâbında şâhidlerin şehâdetinin yek diğerine muvafık yani kurban bayramına

on sekiz gün kalıncaya kadar müvekkile-i Münire ile müdde’î merkûm İsmâil’in bir

hânede ikâmet ve beynunet eylediklerine dair şehâdet-i vakı’alarına yed diğerine

mutâbık olması kendüleri rencberandan oldukları halde ber-minval-i meşrûh ittihadları

şehâdet-i mezkûrenin müretteb olduğuna delalet ideceğinden ve tarih-i mezkûrda yani

müstedinin istidâsı tarihinden bir gün mukâddem yek diğeriyle (SAHÎFE-51)

birleşmiş ve müdde’înin hânesinde teyessür vaktine kadar ikâmet itdiysede her nasılsa

münazaa iderek ol-vakt müvekkilesi vâlidesinin hânesine gitmiş olduğundan

müstemanın tahlîflerini taleb eyledim deyû îfâdede bulunmağla tahlîfleri hususundaki

talebine ba’dehû cevâb verileceği kendüye bi’t-tefhim şuhûd ve müstema usul-i

mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları sâlifü’z-zikr

Salar Karyesi İmâmı Rasih Efendi ibn-i Mahmûd Efendi ve Muhtarı İmâmoğlu

Mehmed bin Hasan ve heyet-i ihtiyariyyesinden Osmân bin Hocaoğlu Ömer Efendi

ibn-i Osmân ve İmâmoğlu Sadık bin Abdurrahman Kara Musluoğlu Halil bin

Mehmed nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû merkûmundan Arikoğlu Kel Hüseyin

ve Kethüdaoğlu İdris ve Abdullah ibn-i Hasan Hüseyin tegayyüb eylemiş

olduklarına mebni onları gıyabında ve diğer İbrâhim ve Şükrüoğlu İsmâil ve Hasan

115

ve Ahmed ve Halil ve Kâdir’in vecahlarında her biri karye-i merkûme ahâlîsinden

İmâmoğlu Mahmûd bin Ahmed ve Karamıklı Halil bin Mehmed ve Balıkcıoğlu

Ali bin Mustafâ ve Hâcı Mustafâoğlu Velîyyüddîn ibn-i Hâcı Mustafâ nâm

kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri

iş’ar ve ihbâr olunmağın şuhûd-ı merkûma ale’l-usul sırran ve âlenen müzekki

olumağın tahlîflerine lüzum şer’î olmadığı makâm-ı refde serd u beyân eylediği vechle

müdde’î merkûm tarafından ( birkaç def’a boşadım) tâbiriyle îfâde-i südûr itdiği

tahakkuk eylediği takdîrde bu babdaki talâkın ( rec’i) olub ( beynunet mügallaza )

olmadığına binâen kavlen ve fiilen müracaat-ı kaffeye bulunduğuna ve müracaat-ı

husûsi ise müddet-i medide zevc ve zevce olmak üzere tarafının bir hânede leyl ü

nehar-ı ikâmet beynunet eyledikleri şuhûd mu’adele ve müzekkinin şehâdetiyle

mürettebe-i sübuta ve usul olunduğuna ve tarih-i istidâdan mukâddem bir hânede

mukarenet eylediklerini vekîl-i mûmâ-ileyh dahi mukîrr ve müfarık bulunduğuna

mebni ber-minval-i muharrer makâm-ı refde irâd eylediği kelâmının şer’en müvecceh

ve mültefit olmadığı kendüye ba’de’t-tefhim mûcibince müdde’î zevc-i merkûm

İsmâil’e ita’at ve inkıyâd ve hukûk-ı zevciyyete riayet eylemesi hususu müvekkile-i

mezbûre Münire’ye izâfetle vekîl-i mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi’ye tenbîh

olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi aşer min şehr-i Rei’ü’l-evvel lî-sene

selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-64

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden Sirozluoğlu Rasih Efendi

ibn-i Mustafâ Efendi meclis-i şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Monlâ

Bahşi Mahallesi’nde sâkine Hanife bint-i Ömer Ağa tarafından husûmet ve redd-i

cevâba vekîl-i müseccel-i şer’îyyesi Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden

Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan muvâcehesinde müvekkile Hanife yüz

yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel tesmiyesiyle zevce-i menkûha-i medhul bahâm olub

beni talâk-ı selâse ile tatlik itdi diyerek bana ita’at ve inkıyâd ve hukûk-ı zevciyyete

riayet itmekden iba ve imtina ider olmağla su’âl olunub bana ita’at ve inkıyâd ve

hukûk-ı zevciyyete riayet itmek üzere müvekkile-i mezbûre Hanife’ye izâfetle vekîl-

i mezbûr Ahmed Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-

su’âl vekîl-i mezbûr Ahmed Efendi dahi cevâbında müvekkile-i mezbûre Hanife

116

mehr-i mü’eccel mezkûr üzere zevce-i menkûha-i medhul bahâsı olduğunu tav’a

ba’de’l-ikrâr ancak işbu muhâkeme-i şer’îyyeye mukâddema bi’l-vekale müdde’î

merkûm aleyhimde ikâme idüb müdde’î mezbûrun adem-i îcâbetine binâen fasl

idilememiş olan zabt-ı da’vâ natîka olunduğu vechle bin üç yüz yirmi sekiz senesi zi’l-

kadeti’ş-şerîfesinin (SAHÎFE-52) yirmi sekizinci Perşembe günü akşam üzere sâat on

iki raddelerinde müvekkile-i mezbûreyi ( talâk-ı selâse ile tatlik itdim) tâbiriyle tatlik

eylemiş ve eğerçi işbu talâk-ı selâseden mukâddem ayrı ayrı iki def’a dahi tatlik itmiş

ise de bu cihete esbab-ı sübutiyesi olmayub ancak telefat selâse ile tatlik itdiğine dair

şuhûd-ı şahsiyyem mevcûd olduğuna ve binâenaleyh müvekkilem mezbûre müdde’î

merkûmdan ol-vechle beynunet-i mügallaza ile mutlâka bulunduğuna binâen şer’en

inkıyâd idemez deyû müdâfa’a ve iddi’â itmekle müdde’î merkûmun inkârına mukarin

müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-ileyh bu babdaki şuhûd-ı Eser-i Terakki Mektebi

Müdîri Hafız Muharrem Efendi ve Fakihpaşa Mahallesi İmâmı Hafız Mehmed

Efendi olub onlardan başka asla şâhidi olmadığı bi’l-beyân merkûmunu ihzâr itmekle

ala-haddet lede’l-istişhsad Hafız Muharrem Efendi cevâbında kendüsi bir akşam

müdde’îyyenin hânesi civarında diğer şâhid Hafız Mehmed Efendi’nin hânesinde

müsaferetde bulunduğu esnada müdde’î ile zevcesinin münazaa itmekde ve müdde’â

merkûm Rasih Efendi zevcesini fena halde hânesinde darb eylemekde zevceside can

kurtaran yokmu deyû istiane ve istimdad eylemekde bulunduğundan tahammül

idemiyerek hânesine girdiğinde zevcesi hânenin holinde kendüside nerdiban başında

görmesi üzerine nedir işin dediğinde olan olduğu halde ve ba’dehû hânesinin

içerisünde çocuklarına işaret iderek bunlarında Allah’ı var şimdiye kadar usandım

canımdan bıkdım bu iş bitdi ve oldu gayri tâbiriyle müdde’înin bi’l-defaat îfâdede

bulunduğuna ve malumatım buradada idüğüne şâhidim ve başkaca elfaz-ı talâk rec’i

ve selâseye dair bir güna müdde’înin tekellümünü işitmedim ve tâbir-i mezkûrdan

maksadı talâk olub olmadığını bilemem deyû îfâdede bulunduğu ve diğer Hafız

Mehmed Efendi dahi mûmâ-ileyh Hafız Muharrem Efendi’nin kendüsinde müsafir

olduğuna binâen ber-minval-i meşrûh müdde’înin ve zevcesini darb itdiğini

istimâ’larını müteakib evvela mûmâ-ileyh Hafız Muharrem Efendi sânîyen kendüsi

müdde’înin hânesine gitdiğinde Hafız Muharrem Efendi nerdibanda mülaki olarak

bu işe yetdi Hoca durun demiş üzerine kendüsininde avdet itdiğini ve mûmâ-ileyh

îfâde-i mezkûresinde maksadının talâk-ı ciheti olmayub münazaanın hitamı dimek

117

olduğunu ve müdde’înin talâk-ı selâseye ve gayriye dair ikrâr ve îfâdesini duymadığını

beyân itdiğinde mûmâ-ileyh Ahmed Efendi müdde’âsına başka şâhidi olmadığı evvel

ve ahir-i beyân itdiğine binanen müdde’î merkûm Rasih Efendi’den münazaaya

müteakib mûmâ-ileyh Hafız Muharrem Efendi’nin îfâde eylediği bu iş bitdi

canımdan usandım çocuklarına işareten bunlarında Allah’ı vardır dimekden maksadına

idüğü yani bu babdaki tekellümünden Murâdının talâk olub olmadığı ciheti lede’l-

istîfâr cevâbında asla münazaa itmediğini ve o yolda îfâdede dahi bulunmadığını

maksadı talâk olmadığını ve asla evvel ve ahir-i talâka mütedâir kelâm ve ağzından

çıkmadığını tezkar iderek vekîl-i mûmâ-ileyhin vaka-ı mezkûr müdde’âsını külliyen

inkârında ısrar eylediğine mebni müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-ileyh vaka-ı mezkûr

müdde’âsıyla talib-i tahlîf olunmağın müdde’î merkûm bu babda teklif olunan yemeni

kabûlden nükûl ve üzerime hucüm itdiklerine binanen aklım başımda olmadığından ve

her tarafım kan ile mülemma kaldığından teveccüh iden yemeni icrâ ve îfâ idemem

deyû îfâdede bulunarak bi’z-zât teklif olunan yemeniden nükûl eylemeğin mûcibince

müdde’â aleyha müvekkile-i mezbûre Hanife müdde’î merkûm Rasih Efendi’de

talâk-ı selâse ile mutlâka ve binâen beynunet mügallaza ile mübane olunduğuna

ba’de’l-hükm zevc-i âhire-i zevc ve muamele-i şer’îyye icrâ ve ahkam-ı şer’îyye îfâ

olunmadıkça yek diğeriyle (SAHÎFE-53) mukarenet-i gayr-i caiz olduğu kendüye

ba’de’t-tenbîh müdde’î merkûm ber-minval-i meşrûh da’vâ-yı mezkûresiyle bi-vech-i

şer’î vekîl-i mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’ye mu’arazâdan men olunduğu tescîl ve i’lâm

olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-65

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î şerif-i enverden

bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf

Efendi ibn-i Ahmed Efendi Medîne-i Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Hâcı Evtal

Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ

bin Hâcı Emîn bin Yahyâ’nın ile’l-vefât sâkin olduğu menzile varub zeyl-i vesîkada

muharrerü’l-esâmî zevât hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde

müteveffâ-yı mezbûr Hâcı Mustafâ’nın verâseti zevcesi Esmâ bint-i İbrâhim ile

zevce-i mezbûre Esmâ’dan mütevellîdleri sagîre kızları Emîne ve Hâcer Sâbire ve

sagîr oğlu Rüşdü ve kebîr oğlu Emîn ve kendüden mukâddem vefât iden Atîke bint-

118

i Halil Ağa’dan mütevellîdleri kebîre kızı Şerîfe ve Kebîr oğulları Ömer ve Hâcı

Ahmed’e münhasıra ba’dehû ibn-i mezbûr Ömer dahi vefât idüb verâseti li-ebeveyn

kız-kârındaşı mezbûre Şerîfe ve li-ebeveyn er-kârındaşı mezbûr Hâcı Ahmed’e

münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye iki yüz

seksen altı sehmden olub sihâm-ı mezbûreden otuz altı sehmi mezbûre Esmâ’ya ve

yirmi birer sehmden altmış üç sehmi sagîrat-ı mezbûrat Emîne ve Hâcer ve Sâbire’ye

ve kırk ikişer sehmden cem’an seksen dört sehmi mezbûrân Emîn ve Rüşdü’ye ve

otuz beş sehmi mezbûre Şerîfe’ye ve yetmiş sehmi mezbûr Hâcı Ahmed’e isâbeti

tahakkukundan sonra sagîrun-ı mezbûrun Emîne ve Hâcer Sâbire ve ve Rüşdü’nün

bâ-hüccet-i vasî-i mansubeleri vâlideleri zâtı kezâlik zeyl-i vesîkada muharrerü’l-

esâmî zevât tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan zevce-i mezbûre Esmâ nâm Hâtûn meclis-i

ma’kûd-ı mezkûrda bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ta’bîr-i ani’l-merâm idüb Medîne-i

mezbûre çarşusunda Yemeniciler içi nâm mahalde vâki cânib-i yemeni Otpazarı

Câmi-i Şerif’i dükkanı ve arkası Tiryakizâde Hâcı Bekir Ağa’nın Balıkhanı ve

yesâri Hâcı Abidzâde Hâcı Abid Efendi dükkanı ve cebhesi tarîk-ı amm ile mahdûd

arsası Hark-ı Kebîr Vakfı’na senevî altmış kurûş mukataa-i kadimelü mülk iki

kepenkle küşad olunur bir bab-ı dükkan mûrisim zevcim mütevaffa-yı merkûm Hâcı

Mustafâ’nın bâ-tapu ile’l-vefât yedinde mâlı ve mülkü olub bad-ı vefâtına benimle

vasîleri olduğum evladım sigâr-ı mezbûrun ile verese-i sâ’ire-i merkûmesine mevrus

olmuş iken ben ve verese-i kibâr-ı mezbûrundan her birimiz dükkan-ı mahdûd-ı

mezkûrda olan bir sihâm-ı mezkûr hisse-i şayiamızı âhire bey murâd itmemizle

maksud-ı aslı kuvvet olmaksızın vasîleri olduğum evladım sigâr-ı mezbûrunun hisse-i

şayialarının ifrâz olunması gayr-i kabil olduğundan sigâr-ı mezbûrunun hisse-i şayia-i

musibeleri dahi benimle verese-i kibâr-ı mezbûrunun hisse-i şayialarıyla ma’an

semen-i misliyle âhire bey olunub semeninin ale’l-usul istirbâh olunması haklarında

ezher cihet-i enfa ve âhiri olduğu eclden sigâr-ı mezbûrunun hisse-i şayia-i

mezkûrelerinin ol-vechle ber-ca-i kıbel-i şer’den bi’l-vesâye bana on virilmesi bi’l-

vesâye matlûbumdur didikde mukîrre ve vasîyye-i mezbûrenin bi’l-cümle tekaririnin

vâki ve nefsü’l-emre muvafık itdüğü kezâlik zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî

zevâtın meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda ala vechiş-şehâde ihbârlarıyla tahakkuk teeyyüd

itmeğin mûcibince sigâr-ı mezbûrunun hisse-i şayiaları vasîyye-i mezbûre ile verese-i

kibârı mezbûrunun hisse-i şayialarıyla ma’an semen-i misliyle ale’l-usul (SAHÎFE-

119

54) âhire bey ve ve füruht olunub semeninin Eytâm Müdîri ma’rifetiyle istirbâh

olunmak üzere kıbel-i şer’den vasîyye-i mezbûre Esmâ Hâtûn’a izin virdiğini vâki-i

hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le

meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a

bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn

ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Mahalle-i mezbûr Timari Abdi Mahalle-i Ak Osmânzâde Ve

İmâmı Ali Rızâ oğlu Ahmed Mezbûreden Osmân gayrühüm

Efendi ibn-i çavuş ibn-i Sarı Hafızzâde bin Hasan

İsmâil Mustafâ Hafız Ahmed bin

Bekir

643/NUMRO-66

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât

Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Râbiâ bint-i

Murâd ile evlad-ı kibârı Âyişe ve Mustafâ ve Kâdir ve Hasan sagîr oğulları

Mehmed ve İsmâil’e münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye

seksen sekiz sehmden olub sihâm-ı mezbûreden on bir sehmi mezbûre Râbiâ’ya ve

yedi sehmi mezbûre Âyişe’ye ve on dörder sehmden cem’an yetmiş sehmi mezbûrun

Mustafâ ve Kâdir ve Hasan ve Mehmed ve İsmâil’e isâbeti tahakkukundan sonra

sagîran-ı mezbûrân Mehmed ve İsmâil’in tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den bâ-

hüccet-i şer’îyye vasî nasb ve ta’yîn olunan vâlideleri zevce-i mezbûre Râbiâ Hâtûn

meclis-i şer’î enverde mahalle-i mezbûrede vâki cânib-i yemeni Hâcı Ömeroğlu

Hasan menzili ve yesâri Fırkalıoğlu Hâcı Hamza menzili ve arkası Hâcı Yûsufoğlu

Ömer menzili ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd müştemilat-ı ma’lumeyi havi bir

bab-ı mülk menzil-i mûrisimiz zevcim müteveffâ-yı merkûm Ömer’in ile’l-vefât

yedinde mâlı ve mülkü olub bad-ı vefâta benimle vasîleri olduğum sagîran-ı mezbûrân

verese-i sâ’ire-i merkûmesine mevrus olmuş iken menzil-i mezkûr müşrif harab

olmağla ben ve verese-i kibâr-ı mezbûrunun her birimiz menzil-i mahdûd mezkûrda

120

olan ber-tashîh-i mezkûr hisse-i şayiamızı âhire bey murâd itmezle vasîleri olduğum

sagîran-ı mezbûrânın hisse-i şayia-i musibeleri benimle verese-i kibâr-ı mezbûrunun

hisse-i şayialarıyla semen-i misliyle âhire bey olunub semenine iskan olunmak üzere

sagîran-ı mezbûrân içün ahir bir menzil iştirâ olunmak sagîran-ı mezbûrân haklarında

her vechle enfa âhiri olacağından sagîran-ı mezbûrânın hisse-i şayialarının ol-vechle

beye kıbel-i şer’den bana izin verilmek bi’l-vesâye matlûbumdur didikde vasîyye-i

mezbûre Râbiâ Hâtûn’un bi’l-cümle tekaririnin vâki ve nefsü’l-emre muvafık olduğu

zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimînin huzûr-ı şer’de ala vechiş-şehâde

ihbârlarıyla tahakkuk teeyyüd itmeğin mûcibince sagîran-ı mezbûrânın hisse-i

şayialarının verese-i kibâr-ı mezbûrunun husûs-ı şayialarıyla ma’an semen-i misliyle

âhire beye ve semenine sagîran-ı mezbûrân içün bir bab-ı mülk iştirâsına vasîyye-i

mezbûre Râbiâ Hâtûn’a kıbel-i şer’den izin virilmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb

olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse

mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Kudüslüzâde Zekeriyazâde Çilli Kasab Koca Hüseyin Ve

Abdurrahman Efendi Arif Efendi ibn-i oğlu Osmân gayrühüm

ibn-i Ahmed Efendi İsmâil Efendi bin Hüseyin

(SAHÎFE-55)

643/NUMRO-67

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât

Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Râbiâ bint-i

Murâd ile sulbîyye-i kebîre kızı Âyişe ve sulbî kebîr oğulları Mustafâ ve Kâdir ve

Hasan ve sulbî sagîr oğulları Mehmed ve İsmâil’e münhasıra olduğu bi’l-ihbâr

mütehakkık olmağla sagîran-ı mezbûrân Mehmed ve İsmâil’in tesviye-i umûrlarına

kıbel-i şer’den bir vasî nasb lâzım ve mühim olmağın olmağın emanet ile ma’rûfe ve

istikâmet ile mevsûfa ve her vechle vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire idüğü zeyl-i

vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn ihbârlarıyla tebeyyün iden sagîran-ı mezbûrânın

vâlideleri olub zâtı müslimün-i mezbûrun tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan işbu ba’isetü’l-

küttâb Râbiâ nâm Hâtûn sagîran-ı mezbûrân Mehmed ve İsmâil’in ve vakt-i rüşd ve

121

sedâdlarına değin babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâllarını hıfz u

hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimelerini tesviye ve ru’yete kıbel-i şer’den vasî nasb ta’yîn

olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi kabûl ve hidmet-i

lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb

ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse

mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Kudüslüzâde Zekeriyazâde Çilli Kasab Koca Hüseyin Ve

Abdurrahman Efendi Arif Efendi ibn-i oğlu Osmân gayrühüm

ibn-i Ahmed Efendi İsmâil Efendi bin Hüseyin

643/NUMRO-68

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Nuh Mahallesi ahâlîsinden Asâkîr-i Osmânîye on

dokuzuncu Alayının üçüncü Taburunun onuncu Bölüğünün on yedinci Haymesi

neferâtından iken bundan akdem ordusu cânibinde vefât iden Aşçı oğullarından

Ahmedoğlu Mustafâ bin Ahmed bin Hâcı Mehmed’in verâseti babası mezbûr

Ahmed ve vâlidesi Emîne bint-i İsmâil’e münhasıra olduğu Karaman Mahallesi

ahâlîsinden Mustafâ bin Mahmûd Çavuş ve Hâcı Mahmûd Mahallesi ahâlîsinden

Çerkesoğlu Hâcı Hasan bin Hâcı Abdullah ve Hâcı Eyyûb Mahallesi ahâlîsinden

Ekmekçioğlu Abdurrahman bin Mehmed nâm kimesnelerden huzûr-ı şer’de ala

vechiş-şehâde ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin mûcibince müteveffâ-yı mezbûrun emvâl

ve emlâk ve nükûd-ı vâris-i merkûmane isâbet ideceği iktiza eylediği i’lâm olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve

elf.

643/NUMRO-69

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Kal’acik-i Kebîr Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Yağlıoğlu Mustafâ bin Osmân bin Abdullah’ın ber-vech-i ati vârisi oldularını iddi’â

iden zâtları tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefeler olan Ümmühân bint-i Abdurrahman nâm

Hâtûn sadrîyye-i kebîre kızları Emîne ve Şerîfe ve Fâtıma hazıra oldukları halde

meclis-i şer’î enverde (SAHÎFE-56) Medîne-i mezbûre mahallâtından Hâcı Eyyûb

122

Mahallesi ahâlîsinden Ali Efendi ibn-i Ahmed mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm

ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb müteveffâ-yı merkûm Mustafâ zevc-i dahilim olub hin-i

vefâtında verâseti benimle sulbîyye-i kebîre kızları mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve

Fâtıma li-ebeveyn er-kârındaşı gaib-i ani’l-meclis Ramazân bin Ali’ye münhasıra ve

tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye yetmiş iki sehmden olub sihâm-ı

mezbûreden dokuz sehmi bana ve on altışar sehmden cem’an kırk sekiz sehmi kızları

hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve Fâtıma’ya ve on beş sehmi mezbûr

Ramazân’a isâbet idüb bizden gayri vârisi ve terekesine müstahak âhiri olmamağla

zevcim ve mûrisimiz ve müteveffâ-yı merkûm Mustafâ’nın mezbûr Ali Efendi

zimmetinde cihet-i karzdan yirmi dört kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı mezkûr

kable’l-ahz ve’l-istîfâ vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan bir sihâm-ı mezkûr benimle

kızlarım hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve Fâtıma’nın hisse-i irsiyyemize isâbet

iden on dokuz kurûş halen bize edâ ve teslîme mezbûr Ali Efendi’ye tenbîh olunmak

matlûbumdur deyû hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve Fâtıma ile bi’l-ma’iyye

da’vâ itdiklerinde lede’s-su’âl mezbûr Ali Efendi dahi cevâbında cihet-i merkûmeden

müteveffâ-yı merkûm Mustafâ’ya zimmetinde ol-mikdar kurûş deyni olduğunu tav’a

ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’îyye-i mezbûre Ümmühân ile hazırat-ı mezbûratın ber-

vech-i muharrer verâset-i müdde’âlarını külliyen inkâr itmekle müdde’îyye-i mezbûre

Ümmühân ile hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve Fâtıma’dan ber-vech-i muharrer

verâset-i müdde’âlarına mutâbık beyyine taleb olundukda sâlifü’l-beyân her bir

Kal’acik-i Kebîr Karyesi ahâlîsinden Aydınlıoğlu İbrâhim bin Mehmed ve

Mezmezen(?)oğlu Hasan bin Süleymân nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i

şer’a hâzırân olub istişhâd olunduklarında fi’l-hakîka müteveffâ-yı merkûm Yağlıoğlu

Mustafâ bin Osmân bin Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûha’sı işbu müdde’îyye-

i mezbûre Ümmühân ile sulbîyye-i kebîre kızları hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe

ve Fâtıma ve li-ebeveyn er-kârındaşı oğlu gaib-i ani’l-meclis Ramazân bin Ali’ye

münhasıra ve bunlardan gayri vârisi ve terekesine müstahak âhiri olduğu ma’lume

değildir biz bu hususa bu vech üzre şâhidiz ve şehâdet dâhi ideriz deyû her biri

müttefikü’l-lafz ve’l-ma’nâ bi’l- muvâcehe ber-nehc-i şer’î edâ ve şehâdet itmeleriyle

şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb

oldukları mezkûr Kal’acik-i Kebîr Karyesi İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Hâcı

İbrâhim ve Muhtarı Kara Bekiroğlu Ahmed bin Bekir nâm kimesnelerden bi’l-

123

muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr

olunmağın mûcibince müdde’îyye-i mezbûre Ümmühân ile hazırat-ı mezbûrat Emîne

ve Şerîfe ve Fâtıma’nın ber-vech-i muharrer verâset-i müdde’âlarını ba’de’l-hükm

müdde’â aleyh mezbûr Ali Efendi ala mucib-i ikrâra ilzâm olunduğu kendüye tenbîh

olundukdan sonra müdde’îyyat mezbûratdan hazırat-ı mezbûrat Emîne ve Şerîfe ve

Fâtıma yine meclis-i şer’î enverde Kal’acik-i Kebîr Karyesi ahâlîsinden Efendioğlu

Halil bin Ali Efendi mahzarında bi-tav’ihâm takrîr-i kelâm idüb (SAHÎFE-57) takrîr-

i kelâm idüb pederimiz müteveffâ-yı merkûm Mustafâ’nın bi’l-cümle terekesinden

hisse-i irsiyye-i şayiamızı vaz-ı yed idenler ile bi’l-cümle leh ve aleyhimize vukû

bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve

mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve

i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i

şuhûd istimâ’ına tahlîf ve hacz-ı vaz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe istid’â ve levâyih

tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve

lede’l-iktizâsulh ve ibrâya inde’l-iktiza âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl

husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye

kadar îfâya tarafımızdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile hazır-ı

mezbûr Halil Efendi’yi vekîl nasb ve ta’yîn eyledik didiklerinde mezbûr Halil Efendi

dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimelerini kabûl ve

hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim

didikde gıbbe’t-tasdîk ve’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve

elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Başkâtib Vâsıf Mukayyîd Osmân Kâtib Ahmed Ve

Efendi Zeki Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-70

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Ümraniye Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Salihoğlu

Ömer bin Salih bin Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûha’sı Emîne bint-i Osmân

124

ile sulbîyye-i kebîre kızları Cemile ve diğer Emîne ve Zehrâ ikinduden mukâddem

vefât iden sulbî kebîr oğlu Salih’in sulbî sagîr oğlu Salih’e münhasıra olduğu bi’l-

ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra sagîr-i mezbûr Salih’in

tesviye-i umûruna kıbel-i şer’den bir vasî nasb lâzım ve mühim olmağın emaneti ile

ma’rûfe ve istikâmet ile mevsûfa ve her vechle vesâyet-i uhdesinde gelmeğe kâdire

idüğü zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn ihbârlarıyla mütehakkık olan sagîr-

i mezbûrun min kıbeli’l-eb ceddesi olub zâtı müslimün-i mezbûrun tâ’rîfleriyle

mu’arrefe işbu ba’isetü’l-küttâb Emîne bint-i el-mezbûr Osmân nâm Hâtûn’un sagîr-

i mezbûr Salih’in vakt-i rüşd ve sedâdına değin ceddi müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus

müntakil mâlını hıfz u hirâset ve sâ’ir umûr-ı lâzimesini tesviye ve ru’yete kıbel-i

şer’den vasî nasb ta’yîn olundukda ol-dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i merkûmeyi

kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin mâ-

vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene

selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Işıklar Karyesi’nden Ümraniye Karyesi’nden Karye-i Mezbûrdan Ve

Deli Ali oğlu Hâcı Mehmed oğlu Yûsuf Arif oğlu Hüseyin gayrühüm

Ali bin Süleymân bin Mehmed bin Arif

(SAHÎFE-58)

643/NUMRO-71

An-ı asl Konya Vilâyeti dâhilinde Antalya Sancağına tâbi Akseki Kazâsına

muzâfe Belek Karyesi ahâlîsinden olub Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde

merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib’e tâbi Bolvadin Kazâsına muzâfe Çay

Nâhiyesi’nde mukîm zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî zevât tâ’rîfleriyle

mu’arref Kara Osmânoğlu Ahmed Efendi ibn-i Mehmed meclis-i şer’î şerif-i

enverde mezkûr Belek Karyesi ahâlîsinden olub kezâlik zâtı mu’arref Ahmed

Çavuşoğlu Ali efendi ibn-i Ahmed mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb Bolvadin

Kazâsı mahkeme-i şer’îyyesinde muti fi 27 Hâzırân (1)327 tarihlü bir kıt’a vekâlet

hüccetinde tasfilen zikr ü beyân olunduğu vechle mûrisimiz ve pederim müteveffâ-yı

mezbûr Mehmed’den benimle kârındaşlarım ga’ibün ani’l-beled Mustafâ ve

Mehmed ve Hadîce ve müteveffiye Emîne ile vâlidem diğer Emîne’ye mevrus olan

125

karye-i mezbûrede vâki malumu’l-hudud ve’l-müştemilat bir bab-ı mülk menzilde

olan hisse-i irsiyye-i şayia-i malumem ile kız-kârındaşım olub âhiren vefât itmiş olan

mezbûre Emîne’den ve el-yevm hal-i hayâtında bulunan kârındaşlarım mezbûrun

Mustafâ ve Mehmed ve Hadîce’den iştirâ eylediğim husûs-ı şayia-i malumemi

kaffeten işbu hazır-ı mûmâ-ileyh Ali Efendi’yi yetmiş aded lirâ-yı Osmânî semen-i

merfu makbûz mukâbelesinde kat’iyyen bey ve temlîk eylediğimde mûmâ-ileyhde ol-

vechle iştirâ ve teslîm ve kabûl itmekle ferâğ-ı resmisinin i’tası içün karye-i mezbûrede

sâkin marü’l-beyân Akseki Kazâsı sâbık-ı şer’îyye Kâtibi Tâhir Efendi ibn-i

Abdullah’ı kabûlüne mevkufen vekîl ve na’ib-i menab nasb ta’yîn eylemiş itdiysede

vekîl-i mûmâ-ileyh vekâlet-i mezkûreyi îfâ itmediği gibi kârındaşlarım mezbûrun

Mustafâ ve Mehmed ve Hadîce hâne-i mezkûrede olan hisselerini bey eylediklerini

inkâr ile nâmıma takrîr resmisini i’tadan imtina itmekde oldukları mesmuam olmağla

mûmâ-ileyh Tâhir Efendi’yi vekâlet-i mezkûremden azil ve ihraç eylediğimden

hâber-i azili kendüsine teblîğine ve hâne-i mezkûrede pederim ile hemşirem

Emîne’den müntakil ve mevrus husûs-ı şayia-i malumemi üzerime ba’de’l-intikal ber-

minval-i meşrûh hisse-i müntakilem ile diğer kârındaşlarım mezbûrundan müştera

husûs-ı şayiamı hazır-ı mezbûr Ali Efendi’ye kemâ-fi’s-sâbık kat’iyyen bey ve ferâğ

ve semenini kabz ve istîfâ eylediğime binâen muamele-i kanuniyesinin îfâsı içün

komisyon-ı mahsûs huzûrunda i’ta-yı takrîre ve kârındaşlarım mezbûrun ber-vech-i

bala beylerini mukîrr olarak husûs-ı şayialarını nâmıma ferâğ idecek oldukları sûretde

husûs-ı malumelerinin dahi evvelen nâmıma tefriğinden sonra mezkûr hisseleri dahi

mezbûr Ali nâmına kezâlik ferâğ ve teslîme ve şayed kârındaşlarım takrîrinden imtina

ve akd-i mezkûrlarını inkârlarında ısrar iderler ise semen-i nâmıyla mâlımdan ve

yedimden kârındaşlarım mezbûrun Mustafâ’nın yirmi ve Mehmed’in keza yirmi

Hadîce’nin on aded lirâ-yı Osmânî makbûzları olmağla mebâliğ mezbûre ile

müteveffât Emîne’nin kezâlik makbûzu olan aded lirâ-yı Osmânî ve husûs-ı mezkûre

müştera hakkında kârındaşlarım verese-i şer’îyyesinden a’id olduğu mehâkim-i

şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-

i idâre ve deva’ir-i sâ’irede taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama müdâfa’a ve

murâfa’aya ve ikâme ve istimâ ve redd-i şuhûda ve tahlîfe ve teblîğ ve tebellüğe ve

kendi imzasıyla istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve vaz-ı hacz ve

fekkine ve ehl-i hibre vukûf-ı nasb ve ta’yîn ve azline ahz ü kabza ve bu babda bi’l-

126

cümle makbûzâtını evvelce semen-i mebâliğ-i makbûzam olan meblâğ-ı mezkûr

yetmiş lirâyı mahsub itmek (SAHÎFE-59) üzere mezbûr Ali Efendi’ye i’ta ve teslîme

ve takasa ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun

küllîsini son dereceye kadar îfâya ve icrâya merreten bad-ı âhiri âhirini tevkîl ve terfîk

ve azline me’zun olmak üzere küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve

in’izalden masune vekâlet-i âmme-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mezbûr

Ali Efendi’nin li-ebeveyn kârındaşı karye-i mezbûrede sâkin Mehmed Efendi’yi

kabûlüne mevkufen vekîl ve na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim didikde hazır-ı mazbur

Ali Efendi dahi mukîrr-i mezbûrun ber-minval-i muharrer takrîrini harfiyen tasdîk

itmeğin mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-

şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Karahisari Külamcıoğlu Darendeli Hâcı Süleymân Ve

Hâcı Eyyûb bin Süleymân bin Osmân gayrühüm

643/NUMRO-72

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Çavuşoğlu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ bin Nasuh’un ber-vech-i ati vârisi olduğunu

iddi’â iden mahalle-i mezbûre ahâlîsinden Hâcı Hasan bin İbrâhim meclis-i

şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden

Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi muvâcehesinde müteveffâ-yı

merkûm İbrâhim Çavuş pederim olub hin-i vefâtında verâseti zevcesi Tayyibe bint-

i Hâcı Mehmed ile kebîre kızları Halime ve Fâtıma Adeviye ve kebîr oğlu olmamla

bana münhasıra ve ba’dehû bint-i mezbûre Halime dahi vefât idüb verâseti zevc-i

metruki Mehmed bin Ahmed ve vâlidesi mezbûre Tayyibe ve sagîre kızı Zeliha ve

sagîr oğulları İbrâhim ve Saadeddin ve kebîr oğlu Ahmed’e münhasıra ve tashîh-i

mes’ele-i mîrâsımız bi-hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye dört yüz seksen sehmden olub

sihâm-ı mezbûreden yetmiş dört sehmi mezbûre Tayyibe’ye ve seksen dörder

sehmden cem’an yüz altmış sekiz sehmi mezbûrtan Fâtıma ve Adeviye’ye ve yüz

altmış sekiz sehmi bana ve yirmi bir sehmi mezbûr Mehmed’e ve yedi sehmi mezbûre

Zeliha’ya ve on dörder sehmden cem’an kırk iki sehmi mezbûrun İbrâhim ve Ahmed

127

ve Saadeddin’e isâbet idüb bizden gayri vârisi ve terkesine müstahak âhiri olmamağla

mûrisimiz ve pederim müteveffâ-yı evvel-i merkûm İbrâhim Çavuş’un mezbûr Hâcı

Arif Efendi zimmetinde cihet-i karzdan kırk sekiz kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı

mezkûr kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan

ber-tashîh mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden on dört kurûş halen bana edâ ve teslîme

mezbûr Hâcı Arif Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-

su’âl mezbûr Hâcı Arif Efendi dahi cevâbında cihet-i merkûmeden müteveffâ-yı evvel

merkûm İbrâhim Çavuş’a zimmetinde ol-mikdar kurûş deyni olduğunu tav’a ba’de’l-

ikrâr ma-adâ müdde’î merkûm Hâcı Hasan’ın ber-vech-i meşrûh verâset müdde’âsını

külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm Hâcı Hasan ber-vech-i meşrûh müdde’âsını

tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer olunduğu vechle Çavuşbaşı (SAHÎFE-60) Mahallesi

ahâlîsinden Hammaloğlu Monlâ İbrâhim bin Mustafâ ve Monlâ Bahşi Mahallesi

ahâlîsinden Katırcıoğlu Hâcı Murâd bin Hâcı Süleymân nâm kimesneler

şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına

tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Çavuşbaşı Mahallesi

İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Abdullah ve Muhtarı Cemaloğlu Hâcı Ömer bin

Hâcı Bekir ve Monlâ Bahşi Mahallesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Mehmed Efendi

ve Muhtarı Mehmed bin Hasan nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Hâcı Yahyâ

mahallesi ahâlîsinden Monlâ Hüseyin bin Hâcı Ali Osmân ve Çavuşbaşı Mahallesi

ahâlîsinden Mihrioğlu Mustafâ bin Bekir nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen

lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince

müdde’î merkûm Hâcı Hasan’ın ber-vech-i meşrûh verâset müdde’âsını ba’de’l-hükm

ala mucib ikrâra meblâğ-ı mezkûr on dört kurûş ile müdde’â aleyh mezbûr Hâcı Arif

Efendi ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-şehr-i

Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-73

[ Mükerrer kayd olunmuşdur ]

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Nasuh Mahallesi ahâlîsinde sâkine iken bundan akdem

vefât iden Fâtıma bint-i Mehmed bin Abdullah’ın mîrâsını zevc-i Ahmed Çavuş

ibn-i Bekir ile sagîr oğlu Mehmed’e münhasıra bâ’demâ zevc-i mezbûr Ahmed

Çavuş dahi vefât idüb verâseti zevcesi Atîke bint-i Abdurrahim ile kendüden

128

mukâddem vefât iden zevcesi mezbûre Fâtıma’dan mütevellîd oğlu sagîr Mehmed ve

kezâlik ve kendüden mukâddem vefât iden zevcesi Emîne bint-i Mehmed’den

mütevellîdleri kebîre kızı Şerîfe ve Kebîr oğlu Ahmed’e münhasıra olduğu bi’l-ihbâr

inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân olundukdan sonra sagîran-ı mezbûrân Mehmed

ve Ahmed’in vakt-i rüşd ve sedâdlarına değin tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den vasî

nasb ta’yîn olunan li-ebeveyn ammileri Ali Osmân ibn-i el-mezbûr Bekir’in ve

verese-i kibâr-ı mezbûrunun taleb ve ma’rifetleri ve ma’rifet-i şer’le Eytâm Müdîri

Mehmed Efendi hazır olduğu halde tahrîr ve bi’l-müzâyede bey olunan müteveffât

evvel-i mezbûr Fâtıma’nın terekesidirki ber-vech-i ati zikr ü beyân olundu. Fi’l-

yevmi’l-hâmis Zi’l-kadeti’ş-şerîfe lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

Mum sofrası Leğen ma-İbrik Çıkrık Çinko Sahan 2 Ad. Ot Yasdık 6 Ad. Şilte

1 Ad. 1 Ad. 1 Ad. Kapak 1 Ad. 2 Ad.

Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Para

5 23 7 2 25 20

Hurde Çar-şeb 1 Ad. Hurde Yorgan Sagîr Tebsi Sahan 3 Ad. Şorba Tası 1 Ad

Hurde Perde 1 Ad. 1 Ad. 1 Ad. Kurûş Para Kurûş

Kurûş Para Kurûş Kurûş Para 20 10 9

3 30 10 11 10

Kuşhâne 1 Ad. Sahan 3 Ad. Def’a Nuhâs Nuhâs Tabe 1 Ad. Def’a Nuhâs

Kurûş Kurûş Kuşhâne 1 Ad Kurûş Para Kuşhâne 1 Ad.

11 15 Kurûş 10 10 Kurûş

7 9

Nuhâs Mertebani Haman Tası Nuhâs Hurdesi Yağ Dabkisi Fincan Tebsisi

1 Ad. 2 Ad. Parça 1 Ad. 1 Ad. 2 Ad.

Kurûş Para Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş

13 10 16 15 10 6

Cedîd Gömlek Def’a Gömlek Münakkaş Peşkir Altı parmak Entari Cedîd Parka

129

5 Ad. 2 Ad. 9 Ad. 1 Ad. Bulka 1 Ad. 10 Ad.

Kurûş Para Kurûş Kurûş Para Kurûş Para Kurûş Para

56 30 31 21 30 158 30 15 10

Köhne Çuka Müsta’mel Diz Kabı Basma Entari Hamam Havlusu

şalvar 1 Ad. 1 Ad. Bulka 1Ad. 1 Ad. 3 Ad.

Kurûş Para Kurûş Para Kurûş Para Kurûş Para

9 10 28 10 10 5 22 50

(SAHÎFE-61)

Müsta’mel Uçkur Müsta’mel Peşkir Müsta’mel Çevre 3 Ad. Hurde Boğça

3 Ad. 8 Ad. Kese 1 Ad. 3 Ad.

Kurûş Para Kurûş Kurûş Kurûş Para

11 20 25 11 5 10

Kıl Palaz 1 Ad. Müsta’mel Kilim Def’a Kuşhâne Hırdavat Menzil

Kurûş 1 Ad. 1 Ad. Kurûş

26 Kurûş Kurûş Para 6

171 14 10

Yekûnü’t________________________________________________________tereke

Kurûş Para

800 10

Minhâ’l________________________________________________________İhrâcât

Resm-i kısmet Dellâliye Hammâliyye Kaydiyye Pul bahâ Akçe Farkı Yekûni’l İhrâcât

Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş

19 12 8 2 1 2 45

Sahhü’l__________________________________________________________bâki

Kurûş Para

130

855 10 li’t-taksîm beyne’l-verese

Hisse-i ibn-i sagîr Hisse-i zevce-i Hisse-i bint-i kebîre-i

Mezbûr Mehmed mezbûre Atîke mezbûre Şerîfe

Kurûş para Kurûş Para Kurûş Para

213 30 23 25 23 25

Hisse-i ibn-i sagîr Hisse-i ibn-i Kebîr

Mezbûr Ahmed mezbûr Bekir

Kurûş Para Kurûş Para Kûsur

47 13 47 10

Balada kassâm numeroya 273 tekrar kayd idilmekle işbu mahale şerh virildi.

643/NUMRO-74

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Nurcu Mahallesi’nde sâkine ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe

olan Hadîce bint-i Mehmed Efendi tarafından zikr-i âti hususda taleb ü da’vâ ve ahz

ü kabza vekîl-i müseccel şer’îsi babası mezbûr Mehmed Efendi ibn-i İsmâil meclis-

i şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Efecik Mahallesi ahâlîsinden Gökoğlu

Ahmed bin İsmâil muvâcehesinde mezbûr Ahmed müvekkilem kızım mezbûrenin

yüz yirmi kurûş mehr-i mü’eccel tesmiyesiyle zevc-i dahilim olub vâlidesi Atîke ve

babası merkûm İsmâil ile dört odaya havi bir hânede sâkinler iken hüsn-i imtizaçları

olmadığından evvelce bi’z-zât bu babda ikâme-i da’vâ itmiş ve ayrıca hâne dahi

tedârik eylemiş ihyanen peder ve maderiyle ma’an ve bazende ayrıca hânede sekiz

seneden berü ikâmet itmekde idiyselerde miyanelerinde hüsn-i imtizaç ezher cihet-i

kabil olmadığına eza ve cefadan feragat itmediklerine binâen tarih-i i’lâmdan bir iki

sene mukâddem müvekkilem kızım mezbûre ile merkûmun kârındaşından hasıl ve

müvekkilem kızım mezbûreden mütevellîdler sagîre kızı Keziban ve Sagîr oğlu

Hasan Hüseyin’i bila nafaka ve’l-müttefik şer’î hânesinde tard ve teb’id idüb tarih-i

merkûmdan berü hânemden sâkinler olub el-hâlete hezihi nafaka ve kisveye eşedd-i

131

ihtiyâçla muhtâçlar olmalarıyla zecv-i merkûm Ahmed üzerine kızım müvekkilem

mezbûre ile sagîran-ı mezbûrâna ayrıca (SAHÎFE-62) sükna-i tedârik ve tehiye ile

infâk ve iksâ ideceğine değin kıbel-i şer’den kadr-i ma’rûf meblâğ farz u takdîr

olunmak matlûbumdur deyû bi’l-vekale da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Ahmed

dahi cevâbında müvekkile-i mezbûre mehr-i mü’eccel mezkûr ile zevce-i menkûha-i

medhul bahâsı olduğunu ve sagîran-ı mezbûrân sulbî evladı bulunduklarını vâlidesi

Atîke ve pederi İsmâil ile ma’an dört odaya havi bir hânede aram itmiş idüklerini ve

tarih-i mezkûrdan berü kâ’in pederi hânesinde zevcesinin çocukları ile ma’an mukîme

bulunduğunu ve evvelce miyanelerinde sebk iden da’vâ üzerine tedârik itdiği ayrı bir

hânede bir buçuk seneye karib mukîm bulunduklarını tav’a ba’de’l-ikrâr ancak sagîr-i

mezbûr Hasan Hüseyin’in işbu meclis-i şer’e ibrâz eylediğim nüfus tezkeresi natîka

olduğu vechle bin üç yüz yirmi iki senesi tarihinde tevellüd itmiş ve binâenaleyh el-

yevm yedi yaşını ikmâl eylemiş olmağla beraber ayrıca hallerine cesban hâne tedârik

ideceğinden istihmal idilmesine binâen Ali zilk el-yevm nafaka viremiyeceğini

müdâfa’a-i tezkar ve müdde’î merkûmda sagîr-i merkûm Hasan Hüseyin üç yüz yirmi

dört senesi Muhârremi’l harâmda dünyaya geldiği ityân itmekle müdde’â aleyh

merkûm Ahmed’in irase eylediği sükanenin keşf ve muayenesi içün cânib-i şer’î

enverden bi’l-iltimâs me’zûnen izam olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden

Osmân Efendi ibn-i Ahmed Efendi ma-ümenâ Medîne-i mezbûr mahallâtından

Nakilci Mahallesi’nde vâki menziline varub her biri Medîne-i mezbûre ahâlîsinden

Bostanoğlu İsmâil bin Mehmed ve Mumcuoğlu Ali bin İbrâhim ve Hâcı

Süleymânoğlu Ali bin Süleymân ve Altı Parmakoğlu Hasan bin İbrâhim ve

Kalaycı Mehmed bin Ahmed ve vekîl-i merkûm Mehmed Efendi hazır oldukları

halde menzil-i mezkûr keşf ve muayene itdiklerinde menzil-i mezkûrun fevkinde bir

oda ve bir mikdar sofa ve tahtında bir kileri havi ve derununda mekulat ve meşrubat

ve mahrukat ve sâ’ire kaffeye bulunub hâne-i mezkûre tarafının haline göre münasib-

i mesken şer’î olduğu hazırun-ı mezbûrunun meclis-i ma’kûd-ı mezkûredela vechiş-

şehâde îfâde ve ihbâr eylediği kâtib-i mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an

mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb ala-vukû’uha inha takrîr itmeğin

mûcibince menzil-i mezkûrun mesken şer’î bulunduğu keşfen tahakkuk itmiş olmağla

zevci merkûma inkıyâd ve ita’at ve hukûk-ı zevciyyete riayet itmek üzere bi’l-vekale

müdde’î merkûma ba’de’t-tenbîh ber-minval-i meşrûh müvekkilesi kızı mezbûrenin

132

nafaka takdîri hakkında müdde’âsıyla müdde’â aleyh merkûma bi-vech-i şer’î

mu’arazâdan men olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis min-şehr-i

Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-75

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Garıca Karyesi ahâlîsinden Abdioğlu

Mehmed bin Hüseyin meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden Fazlızâde Ahmed

Efendi ibn-i Süleymân mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb deyzem Fâtıma ile

beynimizde mütekevvin arâzî da’vâsıyla başkaca leh ve aleyhime vukû bulmuşve

fi’mâba’d vukû bulacak bi’l-cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve

mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve

i’âdeten muhâkeme ve muhâsama (SAHÎFE-63) ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve

ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-

i gıyabî talebine ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl eylediği i’lâmâtı

mevkî-i icrâya vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve

azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini

son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile

mûmâ-ileyh Ahmed Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh Ahmed

Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini

kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-işrîn min-şehr-

i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ketebeden Osmân Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve

Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-76

Karahisâr-ı Sâhib ahâlîsinden olub ma’a Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî

mütevellîsi Abdurrahman Ağa ibn-i İbrâhim tarafından bâ-hüccet-i şer’îyye vekîli

Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali meclis-i

133

şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden Hâcı

Mehmed Efendi ibn-i Hüseyin Efendi muvâcehesinden işbu meclis-i meclis-i şer’e

ibrâz eylediğim i’lâm-ı şer’î natîk olduğu üzere mûmâ-ileyh Hâcı Mehmed Efendi

tarafından evvel ve âhiri müvekkilim mütevellî-i mezbûr aleyhine cüz’-hanlık mes’ele

malumesinden dolayı ikâme olunan da’vâ üzerine ba’de’l-muhâkeme işbu

mahkemeden bin üç yüz yirmi dokuz senesi cemaziyel âhirinin üçüncü günü tarihlü

südûr iden i’lâm-ı şer’î zuhûruna Fetvâhâne-i Âliyye ve tedkîkat-ı şer’îyyeden

mahallince tekrar icrâ-yı muhâkeme-i luzümeti havi bin üç yüz yirmi dokuz senesi

Zi’l-kadeti’ş-şerîfesinin altıncı günü tarihlü mucib nâmenin bahş eylediği salâhiyete

âhiren beyyine bu babda mahkeme-i aleyh-i lâzımdan sadır olub bu kere müvekkilime

teblîğ kılınan bin üç yüz otuz senesi Saferi’l-hayrının yirmi beşinci günü tarihlü i’lâm-

ı gıyabî mündericâtına adem-i kana’atle binâen i’lâm-ı mezkûr muhteviyatına ber-

vech-i ati ve i’itiraz olunur şöyleki evvel-i i’lâm ahir-i mezkûrun fatiha-i mündericâtı

müvekkilim mûmâ-ileyhe tebligat-ı vakı’aya karşu muayyende mahkeme-i şer’îyyece

isbat-ı vücud itmeyerek temerrüd ve tevari eylediğinden başı gıyâben icrâ-yı

muhâkeme idildiği hususunu mutazammındır halbuki muhtâç-ı arz-ı izâh olmadığı

üzere müdde’î Hâcı Mehmed Efendi’nin cüz’-hanlığa a’id yedinde bulunan berat-ı

Müsliheddin Nâmına sadır ve müvekkilimin ise ma’a Kasım Paşa Abdurrahim

Mısrî Vakfına tevelliti emr ba-emr olunub daire-i tevellitine katen dahil-i ta’alluk

olmayan böyle bir mes’eleden dolayı kendüsine husûmet tevcih idemeyeceği gibi

muhâkeme-i evvelde vâki olduğu vechle bunca mehamm-ı umûr-ı vakf ve zâtiyyesini

bi’t-ta’til muhâkeme-i şer’îyyede devir ve deraz isbat-ı vücud itmesine mahal

görilememek emr-i tâbi’i ve gıyâben ikâme-i şuhûdun iseler el-arş nime’l-nakş

medlulünce vakfımızda adem-i ta’alluku hasebiyle münasebet ve lüzum-ı sahihden ari

olduğu bedihidir mâ-mafih Müsliheddin Mısrî nâmına ortada bir vakf olubda ol-vakf

akaratından velev ber-cüz’i kalile vazıü’l-yed bulunduğumuz müdde’î tarafından ber-

nehc-i şer’î (SAHÎFE-64) isbat olunduğu halde bi’t-tâbi icrâ-yı îcâbına amade ve

müheyyayız sânîyen metn-i i’lâm-ı mezkûrda münderic olduğu vechle müdde’î Hâcı

Mehmed Efendi vakf-ı mezkûrdan ta’bîr ile yevmiye vazife-i mu’ayyene iki cüz’-

hanlık cihetine bâ-berat-ı Ali mutasarrıf olduğunu ve livânın bi’l-âhire mecâlis-i idâre-

i livâ kararıyla yüz kurûşa iblağ olunarak şuhûd-ı merkûma ve mu’ayyene tarafından

vakf-ı mezbûr cânibinden kendüsine te’dîye idildiğini îfâde itmekde ise de bunlar dahi

134

isnad-ı mâlım yeğen kabilinde sarf-ı müdde’âyat vahiye ve butlan müdde’âyatına

ma’ruzât-ı atiye delail kafiyedir çünki vakf-ı mezkûrdan ta’bîrine ihale-i nazar

olununca müdde’înin vakfımıza hiç münasebeti olmayan Müsliheddin Mısrî

vakfından başka dermeyân eylediği cüz’-hanlık ciheti hakkında ma’a Kasım Paşa

Abdurrahim Mısrî Vakfına a’id ayrıca beratı haiz bulunduğu dahi bi’t-tâbi

mütebadir-i zihn oluyor ve isfal(?) müdde’î evvel ve ahir cereyen iden mehâkimatda

şimdiye kadar böyle bir şey ibrâzına muvaffak olamamış ve meclis-i idâre-i livânın

tezyid-i maaşı hakkındaki kararı intikal idilince esas ve mebna-yı müdde’î mevhum

olmağla beraber tenkıs ve tezyid-i hademe-i hayrat salâhiyeti Evkâf-ı Hümâyun

Nezareti’nin emr-i mahsûs mûcibince mecâlis-i idâre-i mahalliyeden bi’l-külliye

münezza ve şu karara müsteneden tarih-i merkûma kadar yüz kurûş üzerinden mah be-

mah îfâyı vazife eylediği hususundaki îfâde ise irtikabü’l-kizb ale’l-kizb Kabilinde

olarak büsbütün emr-i gayr vâki olmasıyla kendüsi gibi şâhidlerininde bu babdaki

îfâdat-ı müzevveresi meydan-ı sübut ve aleniyyet vasıl olmak üzere bunlar hakkında

cihet-i cezâiyece teşebbüsat-ı lâzimeye ibtidar olunmak cümle hukûk-ı

acizanemizdendir sâlisen el-yevm elde bulunan ve tezyidi ve tenkıs vazaif ve nasb ve

az-i hademe husûsat-ı sâ’ire hakkında mütevell-i vakfa salâhiyet-i kamile bahş ve ita

eyleyen ve ikfan-ı müşârun-ileyhimanın vakfiyye-i mamul bahâsına müsteneden işbu

bu vakfa mütevellî mukâddem tarafından kırk beş kurûş vazife-i şehriye ile altı nefer

cüz’-han ta’yîn olunduğu sirâda müdde’î Hâcı Mehmed Efendi fakr ü zaruretine

merhamete bu miyana idhal idilmiş ve kendüsi bu münabeze dört seneden berü terk-i

hidmet olarak müddet-i istihdamında gerek mûmâ-ileyh gerek bila berat emsali

bundan ziyade hasise-i vahları olmadığı gibi taraf-ı vakfdan yüz kurûş şehriye aldığı

hakkındaki îfâdesini butlan-ı mahzdan ibaret idüğü evkâf idâresince mahfûz ve

mukayyed-i muhasebe-i vakf-ı kuyud ve koçanlarına müracaat tezahür ideceği derkar

bulunmuşdur râbien müdde’îninma’a Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî Vakfı nâmına

sadık müdde’âsını müeyyid-i berat ve evrak-ı sâ’iresi ihticaciye ibrâz idemiyerek

da’vâsındaki sebat ve ısrar mütemadisi ve ikfan-ı müşârun-ileyhimanın vakfiyye-i

mamul bahâlarında münderic Müsliheddin nâmında neş’et idiyor ise bu sûret-i

müşârun-ileyhin birâderi Abdurrahim Mısrî merhumdan evvel bila veled irtihal-i

beka itmesiyle mutasarrıf olduğu ber-hisse-i akarın ırsen ve adiyen merhum müşârun-

ileyh Abdurrahim Mısrî’ye itmiş olmasından mütevellîd olub tesisi vakf-ı

135

mu’amelesi bundan nice seneler sonra icrâ ve binâenaleyh Müsliheddin merhumun

vakf-ı mezkûrda hiçbir hakk ve alakası olmadığından şayed bu nâme yani

Müsliheddin Mısrî nâmında başka bir vakf mevcûd ise bunu arayub bulmak

müdde’înin ve mes’elem olan himmet-i sebat karanesine elbette kalmışdır hâmisen bu

babda der miyan oluna gelen te’amül da’vâsıda el-yevm yedde mevcûd ve vakfiyye-i

mamul bahâya nazaran bi’l-külliye mecruh (SAHÎFE-65) ve merdud olub şayed

bundan maksad Müsliheddin Vakfı’nın vucüdu itibariyle bir vakfdan diğer vakfa ala

tarîkü’l-iane akçe itası dimek ise şartü’l-vakıf kansü’ş-şari müedda-yı alisince bu

sûret-i kıt’a cüz-i olmadığı gibi mes’ele-i mebhusaya a’id olarak bab-ı fetvâ-ı

penâhiyeden mukâddema yedimize ita buyurulub el-yevm yedimizde mahfûz bulunan

şözid(?) bir mescid-i şerif ile bir köprü bina ve her birine başka başka vakf vaz ve

ta’yîn eylese ahz-ı mehanik vakfına zı’f-i tari oldukda zı’fın masarifine âhiren

gallesinden sarf olunmak caiz olurmu el-cevâb olmaz fetvâ-yı şerifine göre kat’iyyen

müteazzir ve muhal görülecek ahvaldendir işte ma’ruzât ve mesrudat vakı’a-i

acizanemenden …………. ü’nehar-ı ayan ve aşikar olacağı üzere ma’a Kasım Paşa

Abdurrahim Mısrî Vakfı vakfiyye-i mamul bahâ ve kuyud hakani ve sâ’ire gibi

evrak-ı mahallide ihticaciyyeye mülk ve evkâf-ı müstakile ve sahiheden olub bunda

haricden hiçbir vakfın hakk-ı tâ’arrûz ve müdâhalesi olmadığına ve müdde’înin

yedinde mevcûd berat ise vakf-ı âhire ta’alluk olub bâ’demâ vakfımıza dokunmamak

ve bila mucib ve bi-gayr-i hakk iz’acatda bulunmak şartıyla saye-i şeri’at ve

meşrutiyyetde dilediği gibi ta’kib ve taharri-i hukûka salâhiyet ve muhtariyeti derkar

bulunduğuna nazaran muhâkeme-i lâzımemizin ala vechü’l-adile-i temşiyet ve

icrâsıyla müdde’î mûmâ-ileyh Hâcı Mehmed Efendi’nin mu’arazâdan men bi’l-

vekale matlûbumdur deyû didikde lede’s-su’âl mûmâ-ileyh Hâcı Mehmed Efendi

dahi cevâbında îfâde-i evveliyemi tekrar ile müdde’î Mısrî mütevellîsi Abdurrahman

Ağa vekîli Ali Osmân Efendi’nin müvekkiline izâfetle mahkeme-i fazılanelerine bi’l-

i’tiraz ikâme-i da’vâ layiha-i i’tiraziyyesine mündericâtı ………… müstağnî ani’l-

cevâb olduğu nezd-i fazılanelerince mes’elemdir zira elde mevcûd ilm-i i’lanın

muhteviyatı müdde’î vekîlinin müvekkiline izâfetle şimdiki i’tiraz da’vâsı evvelki

iddi’âlarının aynı olub def’a Salih ber-cihet-i dermeyân idilmemiş ve zuhûr-ı i’lâmda

Fetvâhâne-i celilenin tahşiyesi ve tedkîkat-ı şer’îyye derkenarının beyânı üzere tekrar

huzûr-ı şer’î şerifde gıyâben muhâkeme ve fasl-ı ru’yet olunan da’vâda makâm-ı

136

muallanın işaret buyurdukları nevâkıs beyyine-i adile ve mütad bih cedvelin tahkikiyle

sebat olub bu babda usul-i meşru’asına muvafık yani hükmün sebeb ve şartları mevcûd

olarak hükm ve i’lâm olunan da’vânın tekrar ru’yet ve istimâ-ı caiz olamaz deyû

mecelle-i celilenin bin sekiz yüz otuz altıncı ve bin sekiz yüz otuz yedinci maddeleri

mündericâtından şu hale nazaran müdde’î vekîlinin müvekkiline izâfetle hariç i’lâm

ve muhalif-i şer’î şerif müdâfa’alarının şayan-ı iltîfât görülemediğinden vekîl-i mûmâ-

ileyhin i’tirazât-ı mesrudesini reddiyle hükm-i evvelin tasdîki ve tenfîzini mes’elem

olan adaletlerinden taleb ve istirham eylerim deyû müdâfa’at-ı ibrâd-ı makal itmekle

i’lâm-ı mümeyyiz-i bih ve mebhus-ı anh zuhûrlarında Fetvâhâne-i Ali’ye ve tedkîkat-

ı şer’îyyeden lüzum gösterilen noksan muhâkeme-i gıyabîyyede şuhûd ve muadile ve

müzekki ile ikmâl ve ve ithâm idilmiş ve müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-ileyhin ber-

minval-i muharrer îfâdat kelimatında hükm-i evveli ref ider bir güna esbab-ı müdâfa’a

görülememiş olduğuna binâen i’lâm ve hükm-i evvel aleyhimana serd ü ityân eylediği

kelimatın gayr-i darda olduğu şer’en şayan-ı iltîfât olmadığı kendüye ba’de’t-tefhim

mûcibince hükm-i evvel mezbûr tasdîk ve tenfîz idildiği vekîl-i mûmâ-ileyh Ali

Osmân Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis aşer

min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf. (SAHÎFE-66)

643/NUMRO-77

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Şuhûd Nâhiyesi’ne muzâfe Karadilli Karyesi ahâlîsinden Asâkîr-i

Osmânîye ikinci ordu-yı Osmânîye mensûb birinci Alayını üçüncü Taburunu birinci

Bölüğünün üçüncü haymesi neferâtından iken bundan akdem Ordusu cânibinde vefât

iden Monlâ Hasan oğullarından Alioğlu Hasan bin Ali bin Hasan’ın verâseti babası

mezbûr Ali ve vâlidesi Fâtıma bint-i İsmâil’e münhasıra olduğu her biri karye-i

mezbûre ahâlîsinden Mehmed Efendi ibn-i Himmet ve Hâcı Osmân bin Hâcı

Hasan ve Karacaviran Karyesi ahâlîsinden Hâcı Ömer bin Hâcı Ali nâm

kimesnelerin huzûr-ı şer’de ala vechiş-şehâde ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin

mûcibince mütevaffa-yı mezbûr bi’l-cümle emvâl ve emlâk ve nükûd-ı vâris-i

merkûmana isâbet ideceği iktiza eylediği i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi min-

Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-78

137

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Şuhûd Nâhiyesi’ne muzâfe Karadilli Karyesi ahâlîsinden Asâkîr-i

Osmânîye üçüncü ordu-yı Osmânîye mensûb yedinci Alayının ikinci Süvari

Bölüğünün birinci haymesi neferâtından iken bundan akdem ordusu cânibinde vefât

iden Ayan oğullarından Ahmedoğlu Hasan bin Ahmed bin Osmân’ın verâseti

zevcesi bint-i Mehmed ve vâlidesi Elif bint-i Hasan ile li-ebeveyn kız-kârındaşları

Fâtıma ve Âyişe ve li-ebeveyn er-kârındaşları Mehmed ve İsmâil’e münhasıra

olduğu her biri sâlifü’l-beyân Karadilli Karyesi ahâlîsinden Himmetoğlu Mehmed

Efendi ibn-i Himmet ve Hâcı Hasanoğlu Hâcı Osmân bin Hâcı Hasan ve

Karacaviran Karyesi ahâlîsinden Hâcı Ömer bin Hâcı Ali nâm kimesnelerin huzûr-

ı şer’de ala vechiş-şehâde ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin mûcibince mütevaffa-yı

mezbûrun bi’l-cümle emvâl ve emlâk ve nükûd-ı vâris-i merkûmana isâbet ideceği

iktiza eylediği i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi min-Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-79

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Sarık Karyesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada isimleri muharrer zevât

tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan Fâtıma bint-i Hüseyin Medîne-i mezbûre mahkeme-i

şer’îyyesine mahsûs odada ma’kûd-ı meclis-i şer’î enverde sâlifü’l-beyân Sarık

Karyesi ahâlîsinden Medîne-i mezbûre Tevkifhânesi’nde mahbus kezâlik kesân

merkûmun tâ’rîfleriyle mu’arref bulunan Durnaoğlu Hüseyin bin Abdullah

mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb merkûm Hüseyin’in

yüz yirmi beş kurûş mehr-i mu’accel ve yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel gayr-i

müstevfi tesmiyeleriyle mahzar-ı şuhûdda taksîmi merkûm Hüseyin’e akd ve tezvic

eylediğimde ol-dahi ber-vech-i muharrer mehr-i ben mezkûrun ile kabûl eyledi didikde

mukîrre-i mezbûre Fâtıma’nın takrîr-i meşrûhasını merkûm Ahmed vicahen kabûl ve

tasdîk itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ

olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete

ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

138

Aşcıoğlu Mehmed Manavoğlu Türkmenzâde Terzi Mehmedzâde Ve

Bin Mehmed Osmân bin Bahri Efendi Mustafâ gayrühüm

Mustafâ İbn-i Akif ibn-i Feyzi

(SAHÎFE-67)

643/NUMRO-80

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Kal’acik-i Kebîr Karyesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada

muharrerü’l-esâmî zevât tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan Emîne bint-i Mahmûd nâm

Hâtûn meclis-i şer’î enverde Karye-i mezbûre ahâlîsinden Medîne-i mezbûre

Tevkifhânesi’nde mahbus bulunan Şabanoğlu Mehmed bin İbrâhim Mahzarında bi-

tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb merkûm Mehmed’e bin kurûş mehr-i

mu’accel müstevfi ve bin kurûş mehr-i mü’eccel gayr-i müstevfi tesmiyeleriyle

mahzar-ı şuhûdda taksîmi merkûm Mehmed’e akd ve tezvic eylediğimde ol-dahi ber-

vech-i muharrer mehr-i ben mezkûrun ile kabûl eyledi didikde mukîrre-i mezbûre

Emîne’nin takrîr-i meşrûhasını merkûm Mehmed vicahen kabûl ve tasdîk itmeğin

gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-

yevmi’l-hâmis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Hâcı İbrâhimoğlu Kethüdazâde Hamid Gardiyan Halil Ağa Ve

Monlâ Mehmed Efendi Efendi ibn-i İbrâhim ibn-i Hâcı Osmân gayrühüm

İbn-i Hâcı İbrâhim

643/NUMRO-81

Fi’l-asl Bosna muhâcirlerinden olub Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi

dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Sinanhalife

Mahallesi’nde mütevattınen sâkini iken bundan akdem vefât iden Mitroviçzâde

Hasan efendi ibn-i Hamza bin Abdullah’ın verâseti zevci Rukiye bint-i Bekir ile

kebîre kızı Âyişe kebîr oğlu Hilmi ve sagîr oğulları Ömer ve Mustafâ’ya münhasıra

olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra verese-i

mezbûrundan ibn-i mezbûr Hilmi Efendi meclis-i şer’îmizde zevce-i mezbûre

139

Rukiye’nin kendi tarafından bi’l-asâle ve sagîran-ı mezbûrân Ömer ve Mustafâ

tarafından bi’l-vesâye ve mezbûre Âyişe’nin bi’l-asâle ve bi’l-verâse vekîl-i müseccel-

i şer’îleri Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali

muvâcehesinde işbu meclis-i şer’e ibrâz eylediğim bir kıt’asında a’idi natîk olduğu

vechle yüz yirmi beş kurûş kıymetli otuz metro lahuraki ve on bir kurûş kıymetli bir

atkı ve otuz kurûş kıymetli bir başmak ve altı kurûş kıymetli bir ipekli sarık ve otuz

altı kurûş kıymetli futa taklidi altı aded peştamal ve on sekiz kurûş kıymetli iki top

çuha kumaşı ve bin iki kurûş kıymetli bir taraklı şitari ve kırk kurûş kıymetli bir top

altıparmak şitari ve yirmi altı kurûş kıymetli iki yazma yorgan yüzü ve dokuz kurûş

kıymetli üç ipekli mendil ve yüz otuz sekiz kurûş kıymetli altı zenne cekedi ve yetmiş

kurûş kıymetli yedi erkek entarisi ve on dört kurûş kıymetli iki atlası yasdık yüzü ve

altı kurûş kıymetli bir kuşe yasdığı on iki kurûş kıymetli kadife boğça ve otuz yedi

kurûş yirmi para kıymetli bir buçuk zürra kastor ve elli iki kurûş kıymetli yirmi altı

arşûn mehma cer bezi ve on beş kurûş kıymetli yedi buçuk arşûn mehma mühacir bezi

ve yirmi altı kurûş on bir buçuk arşûn beyaz hisse dimi ve kırk kurûş kıymetli on bir

buçuk arşûn siyah saten ve doksan beş kurûş kıymetli yirmi bir buçuk arşûn siyah saten

ve kırk iki kurûş kıymetli yirmi bir arşûn tele otuz bir kurûş kıymetli yirmi bir arşûn

tele ve otuz üç kurûş kıymetli üç arşûn bukran ve on beş kurûş otuz para kıymetli yedi

kutu külah tire sekiz kurûş kıymetli kutu tire altı kurûş kıymetli yirmi dört makine

ibrişi ve iki kurûş yirmi dört para kıymetli yirmi sako düğmesi ve bir buçuk (SAHÎFE-

68) kurûş kıymetli sekiz külah tire ve yirmi dört kurûş kıymetli altı aded akçe çantası

ve dört kurûş kıymetli iki duhan çantası ve yedi buçuk kurûş kıymetli bir buçuk deste

makara ve on bir kurûş kıymetli iki deste makara ve üç yüz yirmi dört kurûş kıymetli

yüz seksen altı buçuk arşûn minderlik basma ve otuz altı kurûş kıymetli on dört buçuk

arşûn Fransız basması ve seksen buçuk kurûş kıymetli yedi top kırmızılı alaca ve otuz

kurûş kıymetli otuz yazma ve on kurûş kıymetli on sagîr yazma ve yirmi dört kurûş

kıymetli sekiz arşûn çiçekli kadife ve yüz yirmi altı kurûş kıymetli yirmi bir arşûn

yünlü fistanlık ve yüz kırk sekiz kurûş kıymetli otuz üç arşûn ikinci mal fistanlık ve

ve otuz yedi kurûş kıymetli on sekiz buçuk arşûn ipli tülü(?) ve otuz iki buçuk kurûş

kıymetli bir hamam takımı ve yirmi iki kurûş kıymetli bir hamam takımı ve kırk buçuk

kurûş kıymetli dört buçuk arşûn polis kadifesi ve seksen kurûş kıymetli iki top ipekli

bürümcek ve on kurûş kıymetli bir atlas boğça ve yedi kurûş kıymetli bir atlas boğça

140

ve beş kurûş kıymetli bir hamam yakısı ve on kurûş kıymetli beş gurab ve sekiz kurûş

kıymetli dört arşûn sure fistanlık ve otuz kurûş otuz para kıymetli on bir buçuk arşu

yün ve altı yüz otuz kurûş kıymetli doksan arşûn düz atlas ve on iki buçuk kurûş

kıymetli iki buçuk arşûn şip ve on kurûş kıymetli iki buçuk arşûn çiçekli atlas ve kırk

beş kurûş kıymetli yedi buçuk arşûn siyah mantin ve altmış kurûş kıymetli dört çift

münakkaş iskarpin ve kırk sekiz kurûş kıymetli üç aded yazma yorgan yüzü ve dokuz

kurûş kıymetli bir çift el havlusu ve yirmi kurûş kıymetli beş yazma yasdık ve yüz

yirmi iki kurûş kıymetli iki fincan örtüsü ve on kurûş kıymetli dört beyaz mendil ve

otuz yedi buçuk kurûş kıymetli elli arşûn şifon ve altı buçuk kurûş kıymetli iki buçuk

arşûn beyaz bürümcek ve yedi buçuk kurûş kıymetli üç ipekli mendil ve yedi buçuk

kurûş kıymetli yirmi dirhem saçak ve on altı kurûş kıymetli dört düzüne frenk bağı ve

on iki kurûş kıymetli ipekli yakalık ve beş kurûş kıymetli iki arşûn ipli tentene ve sekiz

kurûş kıymetli iki akçe çantası ve beş kurûş kıymetli iki akçe çantası ve yirmi iki buçuk

kurûş kıymetli otuz arşûn yakalık kürk ve otuz yedi buçuk kurûş kıymetli bir aded

ipekli yakalık ve altı kurûş kıymetli sekiz arşûn çorab lastiği ve on bir kurûş kıymetli

bir entari ve altı kurûş kıymetli duhan kesesi ve dört kurûş kıymetli iki akçe kesesi ve

beş kurûş kıymetli bir aded yüz peçhesi ve on yedi buçuk kurûş kıymetli yüz dirhem

kum pul ve sekiz kurûş kıymetli dört aded markalı mendil ve on iki kurûş kıymetli bir

çift kürekli iskarpin ve iki kurûş on para kıymetli üç mendil ve beş buçuk kurûş

kıymetli iki arakiye külah ve altmış beş kurûş kıymetli bir Acem şalı ve otuz kurûş

kıymetli yine bir Acem şalı ve yirmi sekiz kurûş kıymetli siyah yün şal ve otuz altı

kurûş kıymetli iki değirmi yün şal ve yirmi sekiz kurûş kıymetli iki uzun şal ve kırk

beş kurûş kıymetli uç buçuk çift peştamal ve beş kurûş kıymetli bir peştamal ve dokuz

kurûş kıymetli bir çift kırmızılı peştamal ve yedi kurûş kıymetli on yedi kırmızı ve

siyah boğça ve elli altı kurûş kıymetli dört çift peştamal ve on iki buçuk kurûş kıymetli

bir çift peştamal ve yetmiş altı kurûş yirmi para kıymetli yirmi dokuz arşûn yün taklidi

basma ve yirmi sekiz kurûş kıymetli dört aded değirmi şal ve on iki kurûş kıymetli

dört (SAHÎFE-69) çift yazma ve on üç kurûş kıymetli değirmi başmaklık ve yedi

kurûş kıymetli iki çenber ve bir buçuk kurûş kıymetli bir yazma ve on bir buçuk kurûş

kıymetli bir kebîr havlu ve beş kurûş kıymetli bir el havlusu ve yüz altmış kurûş

kıymetli dört sako ve yirmi kurûş kıymetli bir ceket ve yirmi kurûş kıymetli bir sako

ve on sekiz kurûş kıymetli şemsiye ve yine on kurûş kıymetli bir şemsiye ve otuz üç

141

kurûş kıymetli üç fanila entari ve yirmi yedi kurûş kıymetli sekiz arşûn satrih(?) ve

kırk iki kurûş kıymetli yirmi sekiz arşûn satrih ve elli beş kurûş kıymetli kırk dört arşûn

satrih ve on beş kurûş kıymetli altı arşûn satrih ve doksan dokuz kurûş kıymetli altmış

altı yarda morlu ve kırmızılı basma ve seksen iki kurûş kıymetli elli altı arşûn kumlu

basma ve otuz buçuk kurûş kıymetli on yedi arşûn beşelli basma ve on iki kurûş

kıymetli sekiz arşûn mor basma ve yirmi bir kurûş kıymetli dokuz buçuk arşûn saten

basma ve on yedi kurûş kıymetli sekiz buçuk arşûn göklü basma ve yirmi beş kurûş

otuz para kıymetli on dört buçuk arşûn saten basma ve altı kurûş on para kıymetli beş

arşûn basma ve on kurûş kıymetli iki sarık ve altı kurûş kıymetli üç sarık ve iki kurûş

yirmi para kıymetli bir pullu tirşe ve kırk dokuz buçuk kurûş kıymetli yirmi iki yarda

mavi dimi ve on bir kurûş kıymetli dört yarda mavi dimi ve yirmi iki kurûş otuz para

kıymetli on üç arşûn elvan dimi ve on sekiz buçuk kurûş kıymetli üç arşûn siyah dimi

ve on iki kurûş kıymetli üç arşûn sako asdarlığı ve doksan iki kurûş otuz para kıymetli

kırk arşûn çifte fanila ve iki kurûş kıymetli bir çift zenne çorabı ve on altı buçuk kurûş

kıymetli on altı aded mendil ve otuz üç kurûş kıymetli üç el havlusu ve otuz kurûş

kıymetli altı aded yüz peçhesi ve altı kurûş kıymetli sekiz aded mendil ve yedi buçuk

kurûş kıymetli üç mendil ve on yedi buçuk kurûş kıymetli yedi ipekli mendil ve iki

yüz otuz kurûş kıymetli seksen metro fanila ve otuz kurûş kıymetli altı iç donu ve on

altı kurûş kıymetli dört iç donu ve sekiz kurûş kıymetli iki fanila gömlek ve üç kurûş

kıymetli üç çocuk çorabı ve beş kurûş kıymetli iki eldiven ve iki kurûş kıymetli bir çift

çorab ve on beş kurûş kıymetli beş yasdık ve üç buçuk kurûş kıymetli bir kemer ve

yirmi beş kurûş kıymetli beş kurdele ve on kurûş kıymetli on iki arşûn alaca ve bir

kurûş kıymetli bir boyun bağı ve on sekiz kurûş otuz para kıymetli iki masa tentenesi

ve yirmi dört kurûş kıymetli iki fanila ve yirmi kurûş kıymetli iki fanila ve kırk iki

kurûş kıymetli üç atkı ve yirmi kurûş kıymetli münakkaş havlu ve altı kurûş kıymetli

üç oyalı yazma ve üç kurûş kıymetli üç başmak ve on kurûş kıymetli yazma Seccâde

ve on kurûş kıymetli bir iç donu ve otuz kurûş kıymetli iki iç donu ve altmış iki buçuk

kurûş kıymetli altı fanila entari ve on iki kurûş kıymetli üç cift çorab ve iki kurûş

kıymetli bir ipekli mendil ve yirmi dört kurûş kıymetli on iki arşûn şifon ve on beş

kurûş kıymetli on arşûn ipekli hurc ve on iki kurûş kıymetli dört ipekli yakalık ve bir

kurûş kıymetli iki top fisto ve on kurûş kıymetli beş arşûn pullu hurc ve yirmi beş

kurûş kıymetli yirmi beş beş arşûn ipekli hurc ve on (SAHÎFE-70) altı kurûş kıymetli

142

iki top hurc ve otuz beş kurûş kıymetli on etek şeridi ve iki kurûş yirmi para kıymetli

bir pullu tirşe ve on altı kurûş kıymetli seksen altı aded ibrişim ve dört buçuk kurûş

kıymetli altı ipekli gül ve altı buçuk kurûş kıymetli bir fes ve on iki kurûş kıymetli bir

fes ve otuz kurûş kıymetli bir düzüne fes ve yirmi yedi kurûş bir düzüne fes ve otuz

kurûş kıymetli yarım düzüne fes ve yirmi kurûş kıymetli yüz arşûn tentene ve on iki

kurûş kıymetli dört top sim kaytan ve yüz seksen kurûş kıymetli bir mandallı fistan ve

yüz elli bir kurûş kıymetli bin dirhem sim hurc ve otuz yedi buçuk kurûş kıymetli

doksan beş dirhem bandırma ve yetmiş buçuk kurûş kıymetli yüz seksen sekiz dirhem

beyaz soymaki(?) min-haysü’l-mecmû altı bin yüz altmış kurûş kıymetli eşya-i

mütenevvia-i malume pederim müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin yedinde mâlı olduğu halde

vefâtından yirmi beş gün mukâddem yani bin üç yüz yirmi yedi senesi Eylülü’nün

birinci günü tarihinde evvela dükkan-ı mezkûre eşya-i muharrere-i müdde’â bahâya

bi’t-ta’yîn sebt-ı defter idilerek ba’dehû cüz’i keyifsiz olduğuna binâen hânemizde

mahzar-ı şuhûdda bana bey ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden iştirâ ve temlîk

ve teslîm ve kabûl idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr zimmetinde iken keza bana hibe-i

sahîha-i şer’îyye ile hibe eylediğinde ben dahi meclis-i hibede bila mani ittihab ve

kabûl itmemle ve eşya-i mütenevvia-i mezkûre ol-vechle şer’en yedimde mâlım ve

mülküm olduğu halde vefâtından sonra terekesinin hin-i tahrîrinde mûris müteveffânın

zannıyla terkeye idhal idilmiş ve müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mûmâ-

ileyh hisseleri bulunduğu zu’muyla müdâhale ve mu’arazâ itmekde bulunmuş

olduklarından mu’arazâlarının meni matlûbumdur deyû pederim müteveffâ-yı

merkûmun ba’de’l-bey ve ilhiye dükkan-ı mezkûre birkaç def’a dahi gelmiş idüğü

ilaveten dermeyân iderek mazmunu takrîr-i meşrûhata mutâbık tarih-i mezkûr ile

müverrah ve ziri Mitroviç Hasan Fehmi Efendi ve Yahyâ Efendizâde Osmân

Efendi ve Şahinzâde Mehmed Efendi ve Zencirzâde Ali Osmân Efendi ve

Telekzâde Kamil Efendi imza ve mühürleriyle mümzi ve mahtum bir kıt’a sened adi

ibrâzıyla ba’dehû el-da’vâ ve’l-istintak mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi dahi müdde’î

merkûm ber-minval-i meşrûh müdde’âsını mübrez sened mazmununu ba’de’l-inkâr

hibenin şurutundan bulunan îcâb ve kabûl bulunmamış olduğundan mu’teber

olamayacağını makâm-ı refde ityân itmekle müdde’î merkûm müdde’âsını tafsilatı

zabt-ı i’lâmda muharrer olunduğu vechle Kahil Mahallesi ahâlîsinden Yahyâ

Efendizâde Osmân Efendi ibn-i Mehmed Efendi ve Karaman Mahallesi

143

ahâlîsinden Şahinzâde Mehmed Efendi ibn-i Mustafâ ve Sinanpaşa Mahallesi

ahâlîsinden Telekzâde Kamil Efendi ibn-i Hâcı İsmâil Efendi nâm kimesneler

şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına

tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr Sinanpaşa Mahallesi

İmâmı cerhzâde Hasan Efendi ibn-i Abdullah ve Muhtarı Bıdıkzâde Hasan

Efendi ibn-i İsmâil Efendi ve Karaman Mahallesi İmâmı Bağcıoğlu Mehmed

Efendi ibn-i Ali Efendi ve Muhtarı İsmâil bin Hasan ve Kahil Mahallesi İmâmı

Yûsuf bin Mustafâ ve Muhtarı Hâcı Kâdir bin Hâcı Hasan nâm kimesnelerden

sırran ve ba’dehû her biri Medîne-i mezbûre ahâlîsinden Hâcı Halil Ağazâde Celal

Efendi ibn-i Hâcı Ahmed ve Kadîoğlu Ahmed bin Sadık ve Hâcı Halil Ağazâde

Halil Ağa ibn-i Hâcı Mehmed nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-

tezkiye adl ve makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın ve müdde’î

merkûmda ber-nehc-i şer’î istihzâren tahlîf idilmeğin mûcibince akd ve hibe-i

mezkûrenin şer’en sahih olduğu (SAHÎFE-71) müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-ileyh Ali

Osmân Efendi’ye ba’de’t-tenbîh eşya ve müdde’â bahâya bi-vechle bi’l-vekale vâki

olan müdâhale ve mu’arazâsının men olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-

sâmin aşer min-Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf

643/NUMRO-82

Der-devlet-i mekîne arz-ı dâ’î kemîneleridir

Nezaret-i Evkâf-ı Hümâyun mülükaneye mülhâk evkâfından Hüdâvendigâr

Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib’e tâbi Şuhûd

Nâhiyesi’nde Hâcı Musa Mahallesi’nde vâki ashab hayratından Şeyh Yûnus’un bina

eylediği Câmi-i Şerifi’nin yevmiyem akçe-i vazife ile imâmet cihetini bâ-berât-ı

âlîşan mutasarrıf olan el-Seyyid Yûsuf bin Ali’nin bila veled vukû vefâtıyla yeri hali

ve hidmet-i lâzimesi mahlul ve muâttıl kalınmış olduğuna binâen mahalle-i mezbûre

ahâlîsinin ihtihab-ı gerdesi bulunan işbu ba’isü’l-arz Arıoğlu Hüseyin Efendi ibn-i

Mehmed Ali da’ilerini bir güna mani kanunisi bulunmadığı cihet-i askeriye

mazbatasıyla nüfus me’murluğunun pusulasından müsteban ale’l-usul imtihânı bi’l-

icrâ nüfus me’murluğunun pusulasından müsteban ale’l-usul imtihânı bi’l-icrâ vazife-

i ma’ruzaya îfâya ehliyet ve liyâkati zâhir ve nümâyân olmuş olmağla cihet-i

mezkûrenin müteveffâ-yı mûmâ-ileyh mahlulünden olarak mûmâ-ileyh Hüseyin

144

Efendi da’ileri uhdesine vazife-i merkûmesine tevcih ve yedine bir kıt’a berat-ı Alişan

sadâka ve ihsân buyurulması ricasıyla bi’l-iltimâs pâye-i serîr-i â’lâ’ya arz ve i’lâm

olundu. El-emrü’l-men-lehü’l-emr. Fi’l-yevmi’s-sâlis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-

sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-83

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Paşa Karyesi’nde sâkine zevât-ı zeyl-i

vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan Akile bint-i

Süleymân nâm Bekir bâliğe-i Akile meclis-i şer’î enverde karye-i mezbûre

ahâlîsinden Kahramanoğlu İbrâhim bin Halil mahzarında mezbûre Akile’nin babası

ve velisi mezbûr Süleymân hazır oldukları halde bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i

kelâm idüb mezbûr İbrâhim beni tezvice talib ü ragıb olmağla ben dahi hüsn-i rızâmla

babam ve velim hazır-ı mezbûr Süleymân’ın izin ve rızâsıyla bin beş yüz kurûş mehr-

i mu’accel ve bin beş yüz kurûş mehr-i mü’eccel gayr-i müstevfi tesmiyeleriyle işbu

meclis-i şer’de mahzar-ı şuhûdda taksîm mezbûr İbrâhim’e akd ve tezvic eylediğimde

ol-dahi ber-vech-i muharrer tezvic ve kabûl eyledi diyerek hazır-ı mezbûr tasdîkine

mukarin-i ikrâr ve îfâde ile didiğinde mezbûr İbrâhim dahi mukîrre-i mezbûrenin bi’l-

cümle tekaririni harfiyen tasdîk mührün mezkûr ben ile tezvic eylediğini ikrâr ve beyân

itmeleriyle mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min-şehr-

i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Mılıkoğlu Hüseyin Kahramanoğlu İsmâil Gökoğlu İsmâil Ve

Efendi ibn-i Hüseyin bin Hasan bin Ahmed gayrühüm

(SAHÎFE-72)

643/NUMRO-84

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Salar Karyesi’nde sâkine ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe olan Münire

bint-i Hâcı İsmâil tarafından taleb ü da’vâya vekîl-i müseccel-i şer’îsi Medîne-i

mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali meclis-i şer’îmizde

müvekkile-i mezbûrenin zevci karye-i mezbûre ahâlîsinden Kuğuoğlu Hâcı İsmâil

145

bin Hâcı Bekir muvâcehesinde mezbûr İsmâil tarihden dört sene mukâddem

recüliyyet-i kamil olmak üzere yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel tesmiyesiyle

müvekkilem mezbûreyi tezvic ve tarafından mani olmaksızın müddet-i mezbûreden

beru beynlerinde bi’z-zât halvet-i sahîha-i şer’îyye ve mutava’at bulunmuş iken zevc-

i mezbûr müvekkilem mezbûreye vasıl olamayub müvekkilem mezbûre dahi vasıl olur

ihtimaliyle ihtiyar tehir da’vâ itmişdi lakin zevc-i mezbûr İsmâil innin ve vusule

kudreti olmayub halen müvekkilem mezbûre bikr olmağla mucib şer’îsini bi’l-vekale

taleb iderim deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr İsmâil dahi cevâbında

müdde’îyye-i müvekkile-i mezbûre mehr-i mü’eccel mezkûr ile zevce-i menkûha’sı

olduğunu tav’a ba’de’l-ikrâr lakin işbu meclis-i şer’e ibrâz eylediğim bin üç yüz otuz

senesi Rebî’ü’l-evvelinin on dördüncü günü tarih ve (515) sicil numerolu işbu

mahkeme-i şer’îyyede muti bir kıt’a i’lâm-ı şer’î natîk olduğu vechle tarafımdan ita’at

ve inkıyâdına dair vukû bulan da’vâm üzerine cereyan iden muhâkememiz esnasında

müdde’î vekîl-i mûmâ-ileyh müvekkilesi zevcem menkûha-i medhul bahâm olduğu

tav’an ikrâr eylemiş tatlikime dair makâm-ı refde ibrâd-ı makal itmiş olduğuna

muhâkeme-i sâbıka-i mezkûrede da’vâ-i hazırasına dair asla bir güna iddi’â ve

müdâfa’a-i sebk ve serd ü beyân itmemiş bulunduğuna binâen ikrâr-ı sâbıkıyla işbu

da’vâ-yı lahık-ı beyninde tenâkuz bulunduğunu tezkar iderek müdde’î vekîl-i

mezbûrun ber-vech-i muharrer kendüsinin innin bulunduğuna müdde’âsını külliyen

inkâr itmekle vekîl-i mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi’den müdde’â aleyhin müdâfa’at-

ı dermeyân eylediği tenâkuz müdde’âsına karşu ibrâz itmiş olduğu i’lâmda muharrer

müvekkilenin zevce-i menkûha-i medhul bahâsı olduğuna dair sebk iden ikrârı

hususunda lede’l-istîfâr cevâbında i’lâm-ı mezkûrda muhâkeme-i sâbıkda

müvekkilesinin müdde’â aleyhin zevce-i menkûha-i gayr-i medhul bahâsı olduğunu

beyân itmiş ve medhul bahâsı olduğuna dair bir güna ikrârı sebk itmemiş bulunduğunu

tezkar iderek kayd-ı mezkûru inkâr itmekle i’lâm-ı mübrez-i mezkûr zabt ve sicil-i

mahfûz mahkemeye lede’l-müracaat-ı asl-ı metn-i zabtnâmede vekîl-i mûmâ-ileyhin

imza ve mührü tahtında (zevce-i menkûha-i medhul bahâsı) olduğu muharrer ve

mukîrr bih olduğu görülmekle kendüsine irase idilmeğin ve i’lâm-ı mübrez-i

mezkûrdaki müvekkilesinin ( medhul bahâ) olduğuna ve tatlike mütedâir ikrâr-ı

sâbıkıyla el-yevm müvekkilesinin (bikr) bulunduğuna dair iddi’â lahık-ı miyanında

da’vâsını istimâ’ına mani tenâkuz bulunmağın ve tenâkuz-ı mezkûr tevfik ve ref

146

idilmemiş olmağın mûcibince müdde’î vekîl-i mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi da’vâ-

yı mezkûresiyle müdde’â aleyh mezbûr İsmâil bi-vech-i şer’î mu’arazâdan men

olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir

lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-85

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Ayhan Karyesi ahâlîsinden Kavrukoğlu Ali bin Hasan tarafından her

biri karye-i mezbûre ahâlîsinden Nazlı ve Hüseyin aleyhlerine işbu mahkeme-i

şer’îyyeden istihsâl eylediği bin üç yüz yirmi dokuz senesi şevvali’l (SAHÎFE-73)

mükerremîn on birinci tarihlü i’lâm-ı şer’înin hükmüne merkûm Hüseyin adem-i

kana’atle istinâfen tedkîkatı istidâ itmiş olmağla netice-i tedkîkatda i’lâm-ı mezkûrun

diğer nushasına mührü mutâbık ise de mezbûr Hüseyin’in vech-i muharrer üzere

iddi’â eylediği mukâddem tarihli akd-i hususunda bazı mertebe-i istizâh olarak

kendüsinden beyyine talebiyle muhâkeme-i şer’îyye icrâsı iktiza ider olduğu halde

ber-vech-i muharrer taleb ve istimâ olunan beyyine-i mâ’kus ve mezbûr Ali’nin

mesken-i şer’îsi bulunduğuna tâ’arrûz olunmamış olduğundan ve sâ’ir cihetle sebk-i

i’lâm-ı muhtell idüğü ve bu sûretde husûs-ı mezkûrun yine mahkeme-i mezkûrede

i’ade-i muhâkemesi iktiza eylediği bin üç yüz yirmi dokuz senesi Zi’l-hicceti’ş-

şerîfesinin yirmi sekizinci ve bin üç yüz otuz senesi Muhârremi’l harâmının on

sekizinci tarihlü Fetvâhâne-i Ali’ye ve tedkîkat-ı şer’îyyeden tahşiye olunarak i’ade

buyrulmuş olmağla ber-mucib tahşiye-i husûs-ı mezkûrun ru’yetine şuru olundukda

merkûm Fatıoğlu Hüseyin bin Süleymân meclis-i şer’îmizde karye-i mezbûrede

sâkine mezbûre Nazlı bint-i İsmâil tarafından husûmet ve redd-i cevâba vekîl-i

müseccel-i şer’îsi Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden İsmâil Efendi ibn-i Murâd

ve karye-i mezbûre ahâlîsinden Kavru oğlu merkûm Ali bin Hasan tarafından vekîl-

i müseccel-i şer’îsi kezâlik Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Ahsenihavizâde

Ahmed Efendi ibn-i Hasan muvâcehesinde müvekkile-i mezbûre Nazlı işbu meclis-

i şer’de mübrez i’lâm-ı menkuzda münderic olduğu vechle tarih-i mezkûrdan dört sene

mukâddem müdde’â aleyhimanın pederi olub el-yevm müteveffâ bulunan Nuh

velioğlu İsmâil ile pederim bulunan Fatıoğlu Süleymân tarafından mahzar-ı şuhûdda

mikdarı malumum olmadığı mukâddema mahkeme-i mezkûrda serd ü beyân itmiş

isemde âhiren beş yüz kurûş elbise ve sâ’ire bedeli olmak üzere mehr-i mu’accel ve

147

beş yüz kurûş mehr-i mü’eccel tesmiye idildiğine kesb-i itla eylemiş olmağla mührün

mezkûr ben ile karye-i mezbûrede Fatıoğlu Hâcı Hüseyin’in odasında mezbûrenin

akdi icrâ idilerek ol-tarihde ben on üç aşında olduğum halde pederim tarafından bana

malumat virilmeksizin akdi icrâ idilmiş ve binâenaleyh bana malumat virildiğinde akdi

mezkûru kabûl eylediğime mebni müdde’â aleyha-i mezbûre ol-vechle zevce-i

menkûha-i gayr-i medhul bahâsı olduğu halde müvekkil-i merkûm sûret-i cebriyede

elimden almak istediklerinde müdâhale ve mu’arazâlarının meni ve karye-i mezbûrede

mesken-i şer’î tedârik itdiğime binâen bana ita’at ve inkıyâd ve hukûk-ı zevciyyete

riayet itmek üzere müvekkilan-ı mezbûrân Nazlı ve Ali’ye izâfetle vekîlan-ı mezbûrân

İsmâil ve Ahmed Efendilere tenbîh olunmak matlûbumdur deyû ba’de’l-da’vâ ve’l-

istintak vekîl-i mûmâ-ileyh Ahmed Efendi dahi cevâbında i’lâm-ı mezkûrda mesbuk

olduğu vechle müdde’â aleyha-i mezbûre Nazlı müvekkilinin tarih-i mezkûrda ber-

nehc-i şer’î akdleri icrâ idilmiş olmağla ol-vechle zevce-i menkûha-i gayr-i medhul

bahâsı olduğu ba’de’l-iddi’â müdde’î merkûm Hüseyin’in tarih-i mukâddem ile

zevcesi bulunduğu ve akd-i mezkûru inkâr eyledikde müdde’â aleyha vekîl-i mûmâ-

ileyh İsmâil Efendi dahi cevâbında i’lâm-ı mezkûrda muharrer olduğu vechle

müvekkil-i merkûm Ali’nin zevce-i menkûha-i gayr-i medhul bahâsı olduğu akd-i

mezkûru ba’de’l-inkâr müdde’î merkûm Hüseyin’in iddi’âsı vechle müvekkilesinin

pederi İsmâil tarafından akdin icrâ idildiği müvekkilesine hâber verildiğinde kabûl

itmiş olduğu ve binâenaleyh merkûm Hüseyin’in zevce-i menkûha-i gayr-i medhul

bahâsı bulunduğuna ikrâr ve i’tiraz itmek müdde’î merkûm Hüseyin’den (SAHÎFE-

74) taleb oldukda şâhid olmak üzere zabt-ı ceridesinde tahrîr itdirilmiş olduğu

Seydiler Karyesi ahâlîsinden Çakmaroğlu Memiş ve Çakmaroğlu Tâhir Serenoğlu

Abdullah ve Bayatlı Halil Çavuş ve Ayhan Karyesi ahâlîsinden Tenzileoğlu Alişan

şâhidleri olub bunlardan başka asla şâhidleri olmadığını îfâde ve beyân itmekle

müdde’î merkûm Ali’den zaman ve mekan akdleri lede’l-istizâh cevâbında bin üç yüz

yirmi dört senesi Ramazân-ı şerifinin on ikinci Cuma günü asr vakti duhulünde Fâtıma

oğlı Hâcı Hüseyin’in odasında akdin icrâ idildiğini ba’de’l-îfâde bi’l-edâ esâmîsi

muharrer şuhûdundan Seydiler Karyesi ahâlîsinden Çakmar oğlu Memiş bin Tâhir

lede’l-isticvab yevm ve mekan akdi ta’yîn iderek öğleden sonra ikindiden evvel

kendüsi Alişan-ı mezkûr odada hazır oldukları halde müdde’â aleyha olub şahsına

bilemediği kızı içün müdde’â aleyhanın pederi müteveffâ Nuh velioğlu İsmâil bin

148

Velîyyüddîn nâmındaki kimesnenin müdde’înin pederi olub Fâtımaoğlu Süleymân’a

hitaben kızım Nazlı’yı Allah’ın emri Peygamberin kavliyle oğlun Hüseyin’e

vireceğim dimesi üzerine meclisde hazır bulunan hüviyetini bilemediği bir hoca

tarafından beş yüz kurûş mehr-i mu’accel ve beş yüz kurûş mehr-i mü’eccel

tesmiyeleriyle tarafının pederleri vekâletiyle akdleri icrâ kılındığını ve mezbûre

Nazlı’nın vekâletinin alındığını bilemediğini ve bu sûretde şâhidim ve şehâdet iderim

ve merkûm Alişan bin Mehmed dahi lede’l-istişhâd-ı mekan ve tarih ve yevmi

müdde’înin beyânına muvafık ta’yîn iderek ancak diğer şâhid Memiş’in îfâdesi vechle

tarafının pederleri merkûman Velioğlu İsmâil ve Fâtımaoğlu Süleymân

vekâletleriyle mühreyn-i müslimîn-i mezkûreyn ile ikindi vaktinin duhulünden asr

ezanının kıratından sonra şahsi meçhul bir zât tarafından akdlerinin icrâ idildiğinden

ve fakat Nazlı’nın vekâletinin ahz olunduğuna dair malumatı olmadığına şâhidim ve

şehâdet iderim lakin Cuma günü Ramazânın kaçıncı günü olduğunu bilemediğini

tezkar itmekle Seydiler Karyesi ahâlîsinden Çakmaroğlu Tâhir bin Hüseyin ve

Sarıoğlu Abdullah bin Mustafâ’dan her biri lede’l-isticvab sene-i halliye Ramazân-

ı şerifi zarfında ismini bilemediği Nuh Velioğlu İsmâil’in kızı teyzesinin hânesinde

birâderini on lirâya füruht eylemiş halbuki ben Nuh Velioğlu İsmâil’in yavuklu ve

nikahlısıyım diyerek ikrâr itdiğine Hâcı Abdurrahman Mahallesi’nden Hâcı

Süleymân Halil bin Hâcı Süleymân dahi lede’l-isticvab li’ecli’l-muslihe Ayhan

Karyesi’ne gitdiğinde Köseoğlu Kâdir’in mahdumuna hutbe için gönderdiklerinde

ismini bilemediği müdde’â aleyhanın vâlidesi tarafından Velioğlu İsmâil’in oğluna

nikahlıdır deyû vâlide tarafından ikrâr itdiğine şâhidim ve şehâdet iderim deyû îfâdede

bulunmalarıyla vekîl-i mûmâ-ileyh Ahmed Efendi şuhûd-ı müstemia hakkında lede’l-

istîfâr cevâbında şuhûd-ı merkûmenin îfâdatının yek diğerine mütebayin olduğu ale’l-

husus birisini kıbeli’l-asr ve diğeri ba’de’l-asr vukû bulduğuna ve kızın vekâleti ahz

idildiğine dair dahi bir güna îfâdede bulunmadıklarına şehâdetlerinin (SAHÎFE-75)

şayan kabûl olmadığını makâm-ı ref-i t’anda îfâde ve beyân eyledikde müdde’î

merkûmdan bu cihet lede’l-istizâh cevâbda aklları bir yerde olmadığından unutmuş

olduklarından ol-vechle şehâdet itdiklerini ve mezbûre Nazlı’nın vekâleti ahz idildiği

zaman dağ başında bulunduklarına binâen başkaca bilen kimseler olmadığını

binâenaleyh bu babda şâhidi olmadığını tezkar icrâen tarafın müvekkilleri Ali ve Nazlı

ile ma’an bi’l-vekale ve bi’l-asâle kaffeten hazır olmalarıyla mezbûre Nazlı müdde’î

149

merkûm Hüseyin’in mukâddem tarih ile zevce-i menkûha-i gayr-i medhul bahâsı olub

olmadığına dair lede’l-istîfâr müdde’î merkûm Hüseyin’in zevce-i menkûha-i gayr-i

medhul bahâsı olduğunu ve kendüsinin hall-i sigârında pederi merkûm tarafından

merkûm Hüseyin’e tenkih idilmiş ve akd-i mezkûrdan mukâddem pederi tarafından

îfâdesi alınmış ve ba’de’l-akd kendüsine malumat virdiğine akd-i mezkûru kabûl

eylemiş idüğü ve merkûm Ali ile akdlerinin icrâ idilmiş olduğunu ikrâr ve îfâde itdikde

merkûm Ali dahi lede’l-isticvab cevâbında merkûm Hüseyin’in mukâddem tarih ile

akd müdde’âsını külliyen inkâr itmekle şuhûd-ı müstemiadan Memiş ve Alişan’ın

şehâdetlerinde zaman itibariyle müdde’âya ve yek diğerine tehalüf olduğu gibi hin-i

akd şuhûd-ı bihde tarafının vekâletlerinin ahz idildiğine ve müvekkil ve pederleri

olacak merkûman İsmâil ve Süleymân’ın ahirden temyiz idecek sûretde künyelerine

dahi adem-i malumat beyân eylediklerine ve diğerlerinin îfâdelerinde şer’en şayan-ı

iltîfât ber-cihet olmadığına ve başka asla şâhidi olmadığını müdde’î merkûm Hüseyin

dermeyân eylediğine binâen şehâdetlerinin min-ciheti’ş-şer’î mültefit olmadığını

kendüye ba’de’t-tefhim da’vâ vakı’asıyla müdde’â aleyh merkûm Ali’ye talib-i tahlîf

olmadığı lede’l-istîfâr müdde’î merkûm Hüseyin inkâra mukarin talib-i tahlîf

olduğuna binâen müdde’î ve el-yevm müdde’â aleyh bulunan merkûm Ali bi’l-

muvâcehe ber-nehc-i şer’î tahlîf olunmağın ve mesken-i şer’îsi bulunduğuna merkûm

Ali beyân itmeğin ve mezbûre Nazlı’nın müdde’î merkûm ( Ali) nin zevce-i menkûha-

i gayr-i medhul bahâsı bulunduğuna mukâddema icrâ idilen ve i’lâm-ı mümeyyiz

bihde tafsilat-ı beyân olunan şuhûd-ı müstemia ve makbule ve müzekki ile sâbit ve ol-

vechle hükm-i şer’î lahık olmağın mûcibince müdde’î diğer (hin) nin müdde’î merkûm

Ali’ye bi-vech-i şer’î mu’arazâsının meniyle hükm-i evvelin tasdîk olduğu ve müdde’î

merkûm Ali’ye hukûk-ı zevciyyete riayet ve inkıyâd ve ita’at itmek üzere mezbûre

Nazlı’ya tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî min-şehr-i

Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-86

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Mustafâ Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât

iden Sandıkcı Neşet ibn-i Osmân Efendi’nin sulbî oğlu olub sinn cüssesinin bülûğa

tahammülü ve ber-vech-i ati âkil ve bâliğ ve reşîd olduğunu iddi’â iden Şükrü bin el-

mezbûr Neşet meclis-i şer’îmizde vakt-i sigârında tesviye-i umûruna kıbel-i şer’den

150

bâ-hüccet-i şer’îyye vasî-i mansubi li-ebeveyn ammisi Hasan Hüseyin Efendi ibn-i

Osmân muvâcehesinde hala ben yirmi yaşımı mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd ve

bülûğuma rüşdüm munzam olub bi’z-zât (SAHÎFE-76) kendi umûrumu ru’yete ve

muktedîr i’ânet-i vasîden müstağnî olmamla vakt-i sigârımda pederim müteveffâ-yı

mezbûrun mevrus hisse-i irsiyyem olan iki bin üç yüz otuz beş kurûş on param li-

ecli’l-istirbâh vasîm mezbûr ma’rifetiyle Eytâm Sandığına vaz olunmağla su’âl

olunub halen bana teslîme vasîm mezbûr Hasan Hüseyin Efendi’ye tenbîh olunmak

matlûbumdur deyû dava itdikde lede’s-su’âl vasî-i mezbûr Hasan Hüseyin Efendi

dahi cevâbında müdde’î merkûmun vakt-i sigârında babası müteveffâ-yı mezbûrdan

mevrus hisse-i irsiyyesi olaniki bin üç yüz otuz beş kurûş on para Eytâm Sandığına

vaz olunduğu tav’a ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î mezbûr Şükrü’nün ber-vech-i

muharrer rüşd müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’î mezbûr Şükrü’nün ber-

vech-i muharrer rüşd müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda Medîne- mezbûre

mahallâtından Marulcu Mahallesi ahâlîsinden Nalbandoğlu Ömer Efendi ibn-i

Mustafâ ve Ekinlizâde Abdullah Efendi ibn-i Osmân nâm kimesneler li-ecli’ş-

şehâde meclis-i şer’a hâzırân olub istişhâd olunduklarında fi’l-hakîka işbu müdde’î

merkûm Şükrü bin Neşet bin Osmân Efendi hala yirmi yaşını mütecâviz âkil ve bâliğ

ve reşîd olub bi’z-zât kendi umûrunu ru’yet-i muktedîr ve i’ânet-i vasîden müstağnîdir

bizim bu hususa vu vech üzere şâhidiz ve şehâdet dâhi ideriz deyû her biri müttefikü’l-

lafz ve’l-ma’nâ bi’l- muvâcehe ber-nehc-i şer’î edâ-yı şehâdet-i şer’îyye itmeleri ile

şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mezkûr

Marulcu Mahallesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Hâcı Aliş Efendi ve Muhtarı Bağcı

Hâcı Hasan Efendi ibn-i Ömer Efendi nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri

Medîne-i mezbûre ahâlîsinden Helvacızâde İsmâil Efendi ibn-i Murâd ve

İblikcizâde Niyâzi Efendi ibn-i Ali nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-

tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince müdde’î

merkûm Şükrü’nün ber-vech-i muharrer rüşd müdde’âsına ba’de’l-hükm Eytâm

Sandığına mevzû hisse-i irsiyyesi olan iki bin üç yüz otuz beş kurûş on parayı müdde’î

merkûm Şükrü’ye halen edâ ve teslîme müdde’â aleyh vasî-i mezbûr Hasan Hüseyin

Efendi’ye tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-

şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-87

151

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Salar Karyesi’nde sâkine ve zâtı tâ’rîf-i şer’î ile mu’arrefe olan Havva

bint-i İsmâil nâm Hâtûn meclis-i şer’îmizde mezbûrenin kâ’in pederi karye-i

mezbûre ahâlîsinden Abdioğlu Yûsuf bin Abdil muvâcehesinde sâlifü’l-beyân Salar

Karyesi ahâlîsinden Abdioğlu Kâdir bin el-mezbûr Yûsuf bin Abdil zevc-i dahili

olub tarih-i i’lâmdan yedi sene mukâddem Asâkîr-i Osmânîye’ye sevk olunmuşdur

merkûm Kâdir yedinci Ordu-yı Osmânîye’de hidmet-i askerisini îfâ itmekde iken bin

üç yüz yirmi iki senesi Nisanı’nın beşinci günü Yemen Vilâyeti dâhilinde Rikka

Karyesi’nde anbar başında ecel-i mev’ûduyla vefât idüb verâseti benimle babası

mezbûr Yûsuf ve vâlidesi Fâtıma bint-i Halil ve sagîr oğlu Ahmed’e münhasıra ve

ba’dehû sagîr Ahmed dahi vefât idüb verâsetimin kıbeli’l-eb ceddi hazır-ı mezbûr

Yûsuf’a münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i (SAHÎFE-77) mîrâsımız yetmiş iki sehmden

olub sihâm-ı mezbûreden yirmi iki sehmi bana ve otuz sekiz sehmi hazır-ı mezbûr

Yûsuf’a ve on iki sehmi mezbûre Fâtıma’ya isâbet idüb bizden gayri vârisi ve

terekesine müstahak âhiri olmamağla mûrisimiz ve zevcim müteveffâ-yı evvel mezbûr

Kâdir’in yetmiş iki kurûş kıymetli bir basma fiyon sâati mâlı olub ba’d-ı vefâta

benimle hazır-ı mezbûr Yûsuf ve mezbûre Fâtıma’ya mevrus olmuş iken hazır-ı

mezbûr Yûsuf müstakilen mâlı olmak üzere zabt ve vaz-ı yed iden olmağla su’âl

olunub semen-i meblâğ-ı mezkûrun ber-tashîh-i mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden

yirmi iki kurûş halen bana edâ ve teslîme hazır-ı mezbûr Yûsuf’a tenbîh olunmak

matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Yûsuf dahi cevâbında kıymet-i

mezkûr ile oğlu merkûm Kâdir’in mâlı olan müdde’âya sâati vaz-ı yedini tav’a

ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’îyye-i mezbûre Havva Hâtûn’un ber-vech-i muharrer

vefât müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’îyye-i mezbûre Havva Hâtûn’dan

ber-vech-i muharrer vefât müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda sâlifü’l-

beyân Salar Karyesi ahâlîsinden Monlâ Ömeroğlu Mehmed bin Abdurrahman ve

Mihail Karyesi ahâlîsinden Abdioğlu Hüseyin bin Bali nâm kimesneler li-ecli’ş-

şehâde meclis-i şer’a hâzırân olub istişhâd olunduklarında fi’l-hakîka işbu

müdde’îyye-i mezbûre Havva bint-i İsmâil nâm Hâtûn’un zevci Salar Karyesi

ahâlîsinden Abdioğlu Kâdir bin Yûsuf bin Abdi bin üç yüz yirmi iki senesi

Nisanı’nın ikinci günü Yemen Vilâyeti dâhilinde Rikka Karyesi’nde anbar başında

ecel-i mev’ûduyla vefât idüb gusl ve salattını edâ ve makabir-i müslimîne defn olundu

152

biz bu husus bu vech üzere şâhidiz ve şehâdet dâhi ideriz deyû her biri müttefikü’l-

lafz ve’l-ma’nâ bi’l- muvâcehe ber-nehc-i şer’î edâ-yı şehâdet-i şer’îyye itmeleri ile

şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb

oldukları Salar Karyesi İmâmı Rasih Efendi ibn-i Hâcı Mahmûd Efendi ve

Muhtarı Abdiloğlu Hâcı Halil bin Abdil ve Mihail Karyesi İmâmı Hâcı Emînzâde

Mustafâ Efendi ibn-i Hâcı Ömer Efendi ve Muhtarı Abdullahoğlu Osmân bin

Abdullah nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri Salar Karyesi ahâlîsinden

İmâmoğlu Mehmed Çavuş ibn-i Hocazâde Necati Efendi ibn-i Hâcı Mehmed

Efendi nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde

idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın şâhidlerin merkûman şehâdetlerinde kazib

olmadıklarına dair tahlîf dahi olmağın mûcibince merkûm Kâdir’in tarih-i mezkûrda

vefâtına ba’de’l-hükm ala mucib ikrâra meblâğ-ı mezkûr yirmi iki kurûş ile müdde’â

aleyh mezbûr Yûsuf ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-

işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-88

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Davud Mahallesi mütemekkinlerinden iken tarih-i

i’lâmdan on sene mukâddem vefât olan Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin Ermeni

Milleti’nden Karaoğlu Heci Sırabyan veledi İsteban veledi Heci Ohannes’in

verâseti her biri teb’a-i müşârun-ileyhanın millet-i merkûmesinden zevce-i menkûha’sı

Marta bint-i Heci Kigorok ile sulbîyye-i kebîre kızları Sevagma ve Anna ve li-

ebeveyn kız-kârındaşı Aksabet’e münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi’l-

fârizâti’ş-şer’îyye yirmi dört sehmden olub siahm-ı mezbûreden üç sehmi zevce-i

mezbûre Marta’ya ve sekiz sehmden cem’an on altı sehmi bintan-ı mezbûrtan

Sevagma ve Anna’ya ve beş sehmi dahi uht-ı mezbûre (SAHÎFE-78) Aksabet’e

isâbeti tahakkukundan ma’rifeti’z-zât-ı uht-ı mezbûre Aksabet tarafından zikr-i âti

hususda taleb ü da’vâ ahz ü kabz vekîl-i müseccel şer’îsi Medîne-i mezbûre Da’vâ

Vekîllerindne Hocazâde İzzet Efendi ibn-i İsmâil meclis-i şer’îmizde zikr-i âti

emlâkların kısmen vaz-ı yedini beyyine-i makbule şer’en sâbit mütehakkık olan

kezâlik şahsileri mu’arrefeler mezbûrtan Marta ve Anna taraflarından husûmet ve

redd-i cevâba bâ-hüccet-i şer’îyye vekîlleri Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden

teb’a-i devlet-i müşârun-ileyhanın millet-i merkûmesinden Sarrafyan Ohannes

153

Efendi veledi Karabet muvâcehesinde her biri altışar binden cem’an elli dört bin

kurûş kıymetli Medîne-i mezbûre çarşusundan Keçeciler Başı nâm mahalde vâki

cânib-i yemeni Ak Osmânzâde Hâcı Hüseyin Efendi ibn-i Hâcı İzzet Efendi

dükkanı ve arkası Hâcı Arifzâde Şükrü bin Süleymân dükkanı ve yesâri Hâcı

Mahmûdoğlu Câfer Ağa ibn-i Hâcı Mahmûd dükkanı ve cebhesi tarîk-i amm ile

mahdûd kepenkle küşad olunur bir bab-ı mülk dükkan ve mevkî-i mezkûrda vâki

cânib-i yemeni keçesi Tavvas Mehmed Üsta bin Mehmed dükkanı ve arkası taş ve

yesâri İbişoğlu Hâcı Mehmed bin Mehmed dükkanı ve cebhesi tarîk-i amm ile

mahdûd zemîni Nakibzâde Vakfı’na senevî otuz altı kurûş mukataa-i kadimelü ve

ebniyesi mülk üç bab-ı dükkan ve Taşhan derununda kâ’in cânib-i yemeni Sarı Hâcı

Ali Ağazâde Salih Efendi ibn-i Hâcı Halil Ağa mağazası ve arkası tarîk-i amm ve

yesâri Külliye Vakfı mağazası ve cebhesi han sofası ile mahdûd kezâlik zemîni

Nakibzâde Vakfı’na senevî seksen kurûş mukataa-i kadimelü bir bab-ı kargir mağaza

ve Gün Pazarı nâm mahalde cânib-i yemeni Ekşizâde Süleymân Efendi ibn-i

Mehmed dükkanı ve arkası Tekke Velizâde Bekir Ağa ibn-i Hâcı İbrâhim dükkanı

ve yesâri Külliye Vakfı olan dükkan ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd kezâlik zemîni

Câmi-i Kebîr Vakfı’na senevî dokuz kurûş mukataa-i kadimelü ebniyesi mülk-i

kezâlikten kepenkle küşad olunur bir bab-ı dükkan ve Zincirli Han karşusunda vâki

cânib-i yemeni ve arkası Tabu oğlu Hüseyin bin Mehmed dükkanı ve yesâri

Rüstemoğlu Mustafâ bin Ömer dükkanı ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd kezâlik

zemîni Monlâzâde Vakfı’na senevî on dört kurûş mukataa-i kadimelü ebniyesi mülk

bir bab-ı dükkanın nısfi ve sâlifü’z-zikr Hâcı Davud Mahallesi’nde vâki cânib-i

yemeni Aşilyan Abayi(?) Efendi ibn-i Heci Ohannes Ağa arsası ve arkası

Uskanoğlu İsteban veledi Karabet arsası ve yesâri ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd

ebniyesi muhterik olmuş bir bab-ı mülk menzil-i arsası ve mahalle-i mezbûrede vâki

cânib-i yemeni Abayioğlu Abayi veledi Mardiros arsası ve arkası serbian oğlu Heci

Arakil veledi Mardiros menzili ve yesâri Kürekciyan Nazaret Efendi veledi Avadis

menzili ve cebhesi tarîk-i amm ile mahdûd bir bab-ı kezâlik ebniyesi muhterik olmuş

mülk menzili arsasından her biri müvekkilem mezbûrenin mûrisi kız-kârındaşı

müteveffâ-yı merkûm Heci Sırabyan Ağa’nın hayâtında ile’l-vefât yedinde taht-ı

tasarrufunda mâlı ve mülkü olub bad-ı vefâta müvekkilem mezbûre Aksabet ile

müvekkiltan-ı mezbûrtan Marta ve Anna ve mezbûre Sevagma’ya mevrus olmuş

154

iken emlâk-ı muharrerat-ı mezkûrede olan ber-tashîh-i mezkûr hisse-i şayiasını

müvekkiltan-ı mezbûrtan Marta ve Anna güya iki yüz aded lirâ-yı Osmânî

mukabilinde sulh oldu zu’muyla gasb ve bi-gayr-i hakk müdâhale itmekde

olduklarından su’âl olunub emlâk (SAHÎFE-79) muharrerat-ı mezkûredeki

müvekkilem mezbûrenin ber-tashîh-i mezkûr beş sehm hisse-i şayiasından keff-i yedle

her birini vech-i layıkıyla mahallinde bi’l-vekale bana teslîme müvekkiltan-ı

mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr Ohannes Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur

deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl vekîl-i mûmâ-ileyh Ohannes Efendi dahi cevâbında

müvekkile-i mezbûre Aksabet müvekkileleri mezbûrtanın mûrisleri pederleri

müteveffâ-yı merkûmun li-ebeveyn kız-kârındaşı olduğunu ve inhisar ve verâsetini

tav’an ikrâr ve i’tiraz idüb lakin işbu tarih-i zabt da’vâdan dokuz buçuk sene

mukâddem müvekkile-i mezbûre Aksabet kârındaşı müteveffâ-yı merkûm Karaoğlu

Heci Sırabyan Ağa’nın bi’l-cümle terekesinden olmak üzere hisse-i irsiyyesini

müvekkilelerim mezbûrtan Marta ve Anna aleyhlerine na’ib-i esbak Ahmed Tevfik

Efendi’nin zaman-ı me’muriyetinde mahkeme-i şer’îyye-i hazıraya ikâme-i da’vâ

itmekle ol-babdaki muhâkemeleri derd-dest-i ru’yet bulunduğu bir sirâda işbu meclis-

i şer’e ibrâz eylediği bin üç yüz on beş senesi Zi’l-hicceti’ş-şerîfenin yirmi beşinci

tarihiyle müverraha ve na’ib-i mûmâ-ileyhin imza ve hatmini haviye ve bin üç yüz

yirmi sekiz senesi Saferi’l-hayrının on birinci tarihiyle cânib-i celil-i Fetvâhâneden

musaddıka bir kıt’a musallaha hüccet-i şer’îyyesi natih olduğu vechle muslihun

tavassutlarıyla an-ı inkâr müteveffâ-yı merkûmun hal-i hayâtında hemşiresi

müvekkile-i mezbûre Aksabet’e borcu bulunan elli aded lirâ-yı Osmânîye ile elli aded

lirâ-yı Osmânî nakdine cem’an iki yüz aded lirâ-yı Osmânî bedel-i sulh üzerine

müvekkilelerim mezbûrtan Marta ve Anna ve kızı gaibe-i ani’l-meclis Sevagma ile

yek diğerin kabûlünü havi bi’r-rızâ ala tarîkü’t-teharüc akd-i musallaha eylemeleriyle

bedel-i sulh mezkûre mahsuben beher kıyyesi on altışar kurûşdan cem’an on iki bin

kurûşluk yedi yüz elli kıyye istimâle Salih tiftik deri mâlı ve beher çekisi seksener

kurûşdan kezâlik cem’an yedi bin iki yüz kurûşluk doksan çeki olmak üzere bir sepet

afyon ve iki bin dört yüz kurûş nakdki cem’an min-haysü’l-mecmû lirâ-yı Osmânî yüz

sekiz kurui hesâbıyla iki yüz aded lirâ-yı Osmânîye’nin bâliğ olduğu yirmi bir bin altı

yüz kurûşu bi’t-tamam müvekkile-i mezbûre Aksabet müvekkilelerim mezbûrtan

Marta ve Anna ve gaib-i mezbûre Sevagma’dan ber-vech-i muharrer ahz ü kabz ve

155

istîfâ idüb müvekkilelerim mezbûrtan mûrisleri ve müvekkile-i mezbûrenin birâderi

müteveffâ-yı merkûm Sırabyan Ağa’nın menkûl ve gayr-i menkûl kalil ve kesir ve

celil ve hakir ism-i mal ıtlak olunur tereke-i malume ve meçhulesine ve cemi-i hukûk-

ı mîrâsiyyesine müte’allika âmme-i de’âvî ve mutalebat ve kaffe-i iman ve

muhasımatdan müvekkilelerim mezbûrtan Marta ve Anna ve gaib-i mezbûre

Sevagma’dan her birinin zimmeti kabûlünü havi ibrâ ve âmme-i sahih-i şer’î ile ibrâ

ve iskat itmiş ve hatta ol-vechle musallaha ve ibrâ ve iskatını huzûr-ı şer-i şerifde bi’z-

zât takrîr ve tasdîk etmiş olduğuna binâen ber-minval-i muharrer hüccet-i şer’îyyeye

rabt idilmiş olmağla ba’de’l-istîfâ ve’l-matlûb-ı müvekkile-i mezbûre Aksabet’in ber-

minval-ı meşrûh irse müte’allika-yı ikâme eylediği işbu da’vânın red ve adem-i

istimâtı bi’l-vekale taleb iderim deyû mazmunu takrîr-i meşrûhuna mutâbık bir kıt’a

hüccet-i şer’îyye ibrâz ile def’a tasaddi itmekle müdde-i vekîl-i mûmâ-ileyh İzzet

Efendi müdde’â aleyh vekîl-i mûmâ-ileyh Ohannes Efendi tarafından mübrez i’lâma

karşu kendülerinde ibrâya dair evrak olduğunu ve evrak-ı mezkûrede emvâl-i gayr-i

menkûle bulunmadığı (SAHÎFE-80) ve ba’dehû ibrâz ideceğini tezkar ve mûmâ-ileyh

Ohannes Efendi dahi def’i da’vâsını müeyyid-i ibrâz itmiş olduğu hüccet-i şer’îyyeye

mazmunu bila-beyyine şayan ihticac-ı hücec-i hattiyyeden olduğuna binâen mûmâ-

ileyh İzzet Efendi’nin iddi’âsı hüccet-i mezkûreye karşu şer’en mültefit olmadığından

reddine karar virilmesini müdafaaten ityân itmekle müdde’î mûmâ-ileyh müdde’î

aleyh vâki mûmâ-ileyhin ref-i mezkûr müdde’âsına karşu ibrâz ideceğini dermeyân

eylediği bin üç yüz on altı senesi şubatının yirmi birinci tarihlü bir kıt’a sened adi ibrâz

itmekle sened-i mezkûr mündericâtı müdde’â aleyh mûmâ-ileyhden lede’l-istizâh

cevâbında her takarrür sened-i mübrezin tarihi on bir görülmekde ise de altı rakamının

layıkıyla çıkmamış olduğundan tahrîr-i sâbık-ı vechle üç yüz on altı olduğunu

müdde’înin tasdîkine mukarin ba’de-l îfâde sened’i mezkûrun natık olduğunu iki bin

dört yüz kurûş müdde’îyye-i mezbûreye ma’rifetiyle tediye idilerek ba’dehû huzûr-ı

şer’a gelüp hüccet-i mübreze mantukunca îfâde ve takrîr eylemiş ve binâenaleyh sened

adi-i mezkûrun hüccet-i resmi mübreze bir güna tesiri olmadığını îfâde ve müdde’î

mûmâ-ileyhde sened-i mübrez-i mezkûrda emlâka mütedâir bir güna kayd olmadığı ve

her takrîr-i tarihi müehher olan hüccet-i mübrez-i mezkûrda emlâk cihetide münderiç

ise de emlâk-ı mezkûreden müvekkillesi sulh olmamış olduğuna mebni cihet-i

mezkûreden hissesini taleb eylediğini dermeyân itmeğin müdde’â aleyh mûmâ-ileyh

156

Ohannes Efendi ref-i mezkûr müdde’âsını hücec-i şer’îyyesinin tanzîmine dair olan

talimat-ı seniyyeye tavfikan mazmunu bila-beyyine şayan amel ve hükm olan ve

Fetvâhâne-i Ali’nin tasdîkine iktiran imiş bulunan hüccet-i şer’îyye-i mübreze

mündericâtı mecelle-i celilenin (1459) ve (1736) ve (1821) ve talimat-ı mezkûrenin

(25)’nci mevadı sarayıhına mutâbık ve ahkam-ı şer’îyyeye muvafık hücec-i şer’îyye-

i hattiyyeden olmağın müdde’î vekîl mûmâ-ileyhin ibrâz itmiş olduğu sened adi tarihi

mukâddem ve hüccet-i şer’îyye-i resmiye tarihi müehher olduğuna ve hüccet’i

şer’îyye-i mübreze-i mezkûrede mûris müteveffâ-yı merkûmun (menkûl ve gayr-i

menkûl kalil ve kesir bi’l-cümle ism-i mal ıtlak olunur tereke-i malume ve meçhulesine

ve hukûk-ı mîrâsa müte’allika-i âmme-i de’âvî ve mutalebatından ve kaffe-i iman ve

muhasımatından) müvekkiltan-ı mezbûrtan Marta ve Anna’nın zimmetlerini ibrâ ve

iskat eylemiş olduğuna mebni sened-i mezkûrun hüccet-i mezkûreye cihet-i tesir ve

ta’alluku olmadığı müdde’î vekîl mûmâ-ileyh İzzet Efendi’ye ba’de’t-tenbîh

mûcibince vekîl mûmâ-ileyh İzzet Efendi müvekkilesine izâfetle da’vâ-yı

mezkûresiyle müvekkiltan-ı mezbûrtan Marta ve Anna’ya izâfetle vekîl-i mûmâ-

ileyh Ohannes Efendi’ye bi’vech-i şer’î mu’arrazadan men olunduğu tescîl ve i’lâm

olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-Şa’bani’l-mu’azzam lî-sene tis’a ve işrîn selâse mi’ete

ve elf.

643/NUMRO-89

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-

iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi

ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan

Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Egeste Mahallesi’nde vâki Manav Hüseyin Beğ

ibn-i Ömer’in (SAHÎFE-81) ile’l-vefât sâkin olduğu menzile varup zeyl-i vesîkada

muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî ittikde hâne-i mahdûd-ı

mezkûrede misafiren sâkin olup zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân

tâ’rîfleriyle mu’arref Nalband Ahmed Usta bin Arif meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda

Vükelâ-yı De’âvîden Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân mahzarında bi-tav’â

takrîri kelâm idüb oğlum Emîn ile beynimizde mütekevvin hâne da’vâsının a’id

olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret

kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen

ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve

157

murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve

tebellüğe hükm-i gıyabî talebine ve ikrâra ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya

vaz’a lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl

husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye

kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i husûsiye-i şer’îyye ile mezbûr Ahmed Efendi’yi

vekîl nasb ta’yîn eyledim dedikde mezbûr Ahmed Efendi dahi ber-vech-i muharrer

vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya

ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikte gıbbe’t-tasdîki ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb

ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Yeni Câmi-i Şerifi Müezzini Kurtoğlu İsmâil bin Ve

Hüseyin Efendi ibn-i Osmân Hâcı Kamil gayrühüm

643/NUMRO-90

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Cansız Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı Ahmed bin Abdullah’ın verâseti zevcesi Havva

bint-i Hâcı Satılmış ile sagîre kızları Hayrîye ve Zehrâ ve sagîr oğlu Ahmed’e

münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık olduktan sonra

zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe zevce-i mezbûre

Havva Hâtûn kendi tarafından bi’l-îsâle ve sagîr evlatları Hayrîye ve Zehrâ ve

Ahmed taraflarından vasî-i mansubeleri olmağla bi’l-vesâye meclis-i şer’î enverde

Vükelâ-yı De’âvîden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-

i kelâm idüb zevcim müteveffâ-yı merkûmun bi’l-cümle terekesinden benimle vasîleri

olduğum evladım sagîr-i mezbûrunun hisse-i irsiyye-i şer’îyyemiz hakkında vaz-ı yed

idenler ile zimem-i nasda olan matlûbatı hususunda medyûnlarıyla leh ve aleyhimize

vukû bulmuş fi’mâba’d vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve

mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve

i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü kabz muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve

murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve

158

tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a

ahz ü kabz ve ikrâra lede’l-iktiza eytâm hakkında evveli olduğu halde sulhe ve’l-hâsıl

husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye

kadar îfâya tarafımdan bi’l-asâle ve bi’l-vesâye vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i

şer’îyye ile mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde

mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl

ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim

didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-

sânî min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Hâcı Eminoğlu Şükrü Bekir Kadîoğlu Ali Ve

Efendi ibn-i Bekir Efendi bin Hâcı Satılmış gayrühüm

(SAHÎFE-82)

643/NUMRO-91

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Câfer Mahallesi ahâlîsinden Abdurrahim Mısrî

Hazretlerinin mütevellîsi bulunduğunu îfâde iden Abdurrahman ibn-i İbrâhim

meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali

mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb mütevellîsi olduğum vakf-ı mezkûrun

müsakkafatını vaz-i yed idenlerden ve bi’l-cümle vakf hakkında leh ve aleyhime vukû

bulmuş fi’mâba’d vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve

mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve

deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve

i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i

şuhûd istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî

talebine ve istihsâl eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a ve ve lede’l-iktizâ sulh ve

ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye

müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan

vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi’yi

vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh Ali Osmân Efendi dahi dahi ber-vech-

i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ

159

ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyleim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–

taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-

sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ketebeden Ahmed Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve

Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-92

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Egeste Mahallesi ahâlîsinden Acemoğlu Ahmed bin Hasan

meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden

iken bundan akdem vefât iden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdurrahman’ın sulbîyye-i

sagîre kızları Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Şerîfe ve sulb-i sagîr oğlu

Abdullah’ın Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî

nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim

Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi vasîleri olduğu sigâr-ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan

mevrus müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi lirâ-yı Osmânî yüz sekiz kurûş

hesâbıyla beş bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîme eylediğinde ben dahi

yedinde istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm

ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye kırk buçuk kurûş olmak üzere otuz altı

taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin mu’accel-i

mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun mâllarından ve vasî-i müdîr-i mûmâ-ileyh Mehmed

Efendi yedinde iştirâ ve kabz eylediğim bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi

kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin üç yüz elli kurûş ciheteyn-i

mezkûreteynden cem’an altı bin üç yüz elli kurûş zimmetimde sigâr-ı mezbûruna

vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve halefi olacak müdîr

ve vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi

lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye

bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri

mebâliği dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr (SAHÎFE-83)

mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ü me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-

160

şer’î Medîne-i mezbûre mahallâtından Egeste Mahallesi ahâlîsinden Berber Hâcı

Mehmedoğlu Hâcı Mustafâ bin Mehmed meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr-i

mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb

mukîrr-i medyûn-ı merkûm Ahmed Ağa’nın zimmetinde sigâr-ı mezbûruna vacibü-l

edâ deyn olan meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde yedimde mâlım olan Hâcı

Mahmûd Mahallesi’nde vâki yirmi sekiz Teşrin-i Sânî bin üç yüz yirmi iki tarih ve

iki yüz seksen dokuz sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat bir bab-

ı mülk menzil ve Teymurcular Başı’nda vâki Kanun-ı Evvel yirmi iki ve bin üç yüz

on tarih ve altı yüz kırk iki ve latı yüz kırk üç numerolu senedlerde malûmü’l-hudûd

ve’l-müştemilat arsası Hark-ı Kebîr Vakfına mukataa-ı kadimelü ebniyesi mülk bir

bab-ı dükkanımı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan

üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı

mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr-i mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-

dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre

hulullerinden sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve müşir olmaz

ise menzil ve dükkan-ı mezkûrları semeni misilleriyle âhire bey ve ferâğa kabz-ı

semene ve semenlerinden deyn-i mezkûrumu edâya ve fazla kalur ise bana bana irsâl

ve îsâle ve noksan zuhûr iderse noksanını îfâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye

müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i

mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i

devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan vasî-i müdîr mûmâ-ileyh Mehmed

Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i

muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd

ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse

mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ketebeden Ahmed Ketebeden Kerâmi Hademe Ali Ve

Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-93

Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve

161

tahrîrîçün savb-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i

Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi ma-ümenâ

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib

mahallâtından Fakihpaşa Mahallesi müteheyyizan iken bundan akdem vefât iden

Turunçzâde Hâcı Cemil Beğ ibn-i Hâcı Bekir Efendi ibn-i Feyzi Bey’in ile’l-vefât

sâkin olduğu menzile varup zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî zevât huzûrlarında akd-

i meclis-i şer’î âlî itdiğinde müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin verâseti zevcesi Fâtıma

Hanım ibnete Şeyh Kemâleddin Çelebi ile evlad-ı kibârı oğlu Ahmed Beğ ve kızları

Âyişe ve Emîne ve Behiye Hanımlara münhasıra tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi’l-

fârizâti’ş-şer’îyye kırk sehmden olup sihâm-ı mezbûreden beş sehmi zevce-i mezbûre

Fâtıma Hanım’a ve yedişer sehmden cem’an yirmi bir sehmi benat-ı mezbûrat Âyişe

ve Emîne ve Behiye Hanımlara ve on dört sehmi ibn-i mezbûr Ahmed Bey’e isâbet

ideceği bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra zât-ı zevât

mûmâ-ileyhimün tâ’rîfleriyle mu’arrefe mûmâ-ileyha Fâtıma Hanım meclis-i

ma’kûd-ı mezkûrda kızları mezbûrat Âyişe ve Emîne ve Behiye Hanımlar hazıra

oldukları halde damadı olup mûmâ-ileyha Emîne Hanım’ın zevci Refik Beğ ibn-i

Enver Beğ (SAHÎFE-84) mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm

idüb mûrisimiz zevcim müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin menkûl ve gayr-i menkûl ve

nükud ve zemmatı olarak bi’l-cümle terekesinden benimle evladım hazırun-ı

mezbûrunun hisse-i irsiyye-i şer’îyyemizi vazıü’l-yed idenler ile leh ve aleyhimize

vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak kaffe-i de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i

şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-

i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen

ve i’âdeten i’âdeten taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve

murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd istimâ’ına ve ikrâra şühuda ve tahlîf ve vaz-ı hacz ve

fekkine teblîğ ve tebellüğe ve kendi imzasıyla istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-

ia’idine takdîme ve Karahisar ve Sülümenli ve Sinir ve Çobanlar karyelerinde ve

mahal-i sâ’irede bulunan bi’l-cümle emlâk ve arâzî mevruse ve müntakilemizi ifrâz ve

taksîme ve semen ü bedel-i misilleriyle âhire bey ve ferâğa ahz ü kabza ve bi’l-cümle

makbûzâtını bize irsâl ve îsâle ve teslîme ve komisyon-ı mahsûs huzûrunda i’ta-yı

takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl

husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye

162

kadar îfâya ben ve evladım hazırun-ı meburun mûmâ-ileyhimünden her birimiz

tarafımızdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Refik Bey’i

vekîl ve na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim didikde mukîrre-i mûmâ-ileyhimanın bi’l-

cümle tekaririni hazırun-ı mûmâ-ileyhimünden her biri harfiyen ikrâr ve tasdîk ve

mûmâ-ileyh Refik Beğ dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-

i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eylediğini vukû-ı

tesadüfü vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i

ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min-şehr-i

Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Şeyhzâde Raşid Çelebi Turnçzâde Münir Beğ Hâcı Alişzâde Ahmed Ve

İbni’ş-şeyh Celaleddin ibn-i Enver Beğ Efendi ibn-i Hâcı Aliş gayrühüm

Çelebi

643/NUMRO-94

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden Alioğlu Ahmed Ağa ibn-i Hâcı

Ali nâm kimesne meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Kahil

Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa

ibn-i Hâcı Mehmed Ali Ağa’nın sulb-i sagîr oğulları Mehmed ve Osmân ve

sulbîyye-i sagîre kızı Râbiâ’nın Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına vacibü’l-edâ

lâzımü’l-kazâ bi’l-me’mûriye vasî nasb ve ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm

Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve

takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu sigâr-ı

mezbûrunun babaları müteveffâ-yı merkûmdan mevrus müntakil mâllarından sîm-i

mecîdî yirmi lirâ-yı Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla on bin kurûş bi’l-vesâye bana

edâne ve teslîme eylediğinde ben dahi yedinde istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma

sarfla istihlâk (SAHÎFE-85) itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi

vesîkadan itibaren şehriyye seksen kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek

şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin mu’accel-i mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun

mâllarından ve vasî-i müdîr-i mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinde iştirâ ve kabz

163

eylediğim bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş

hesâbıyla iki bin yedi yüz kurûşuna ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an on iki bin yedi

yüz kurûş zimmetimde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan

deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin ve halefi olacak müdîr ve vekîlleri

tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen

ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat

itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliği dahi

edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta

emr ü me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mûmâ-ileyh Ahmed Ağa

yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrede bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı

mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım olan Medîne-i mezbûre

çarşısında Sarraçhâne’de vâki fi 5 Şubat (1)321 tarih ve 10 sıra ve keza fi 5 Şubat

(1)321 tarih ve 16 sıra numerolu senedlerde vâki malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat

arsası Süleymân Çavuş Vakfına senevî sekiz kurûş mukataa-ı kadimelü ebniyesi

mülk bir kepenk küşad olunur bir bab-ı dükkan ve yine Sarraçhâne’de vâki fi 18

Ağustos (1)324 tarih ve 139 ve 140 sıra numerolu senedlerde vâki malûmü’l-hudûd

ve’l-müştemilat arsası kezâlik Süleymân Çavuş Vakfına senevî yedi buçuk kurûş

mukataa-ı kadimelü ebniyesi mülk bir kepenk küşad olunur dükkan ve yine Akviran

Karyesi toprağında Emir Doğan nâm mahalde vâki fi 27 Teşrin-i Evvel (1)327 tarih

ve 189 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada bir dönüm iki

evlek atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede vâki Hisar Caddesi nâm vâki fi 25 Teşrin-

i Evvel (1)327 tarih ve 190 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir

kıt’ada bir dönüm atîk dokuz evlek ve 38 arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûrede

Kaldırım nâm mahalde vâki fi 21 Teşrin-i Evvel (1)326 tarih ve 137 sıra numerolu

senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada altı dönüm atîk iki dönüm beş evlek on

beş arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûrede Vakf nâm mahalde vâki fi 18 Mayıs

(1)327 tarih ve 133 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç

dönüm atîk bir dönüm iki evlek elli yedi arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûre

civarında Sekiyeri nâm mahalde vâki fi 18 Mayıs (1)327 tarih ve 152 sıra numerolu

senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç dönüm atîk bir dönüm iki evlek elli

yedi arşûn cedîd tarla ki cem’an iki bab-ı dükkan ve on dört buçuk dönüm tarlalarımı

vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına

164

değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda

bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr-i mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve

kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı mezkûr hulullerinden sandık-ı mezkûre edâ

idemeyüb fekk-i rehin mümkün olmaz ise arâzî mahdûd mezkûrlarıyla dükkan-ı

mezkûrlarımı semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-

i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr iderse noksanını

edâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini

(SAHÎFE-86) küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune

ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan

mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim

didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini

kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-

vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel

lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ketebeden Kerami Ketebeden Ahmed Hademe Ali Ve

Efendi Efendi Efendi gayrühüm

643/NUMRO-95

Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve

tahrîrîçün cânib-i şer’î şerif-i enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-

i Şer’îyye Ketebesi’nden Osmân Zeki Efendi ibn-i Ahmed Rüşdü Efendi fi’l-asl

Yanya Vilâyeti ahâlîsinden olup Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez

livâ olan Karahisâr-ı Sâhib Kasabası’nda vâki Ferah Hastahânesi müessesi

Operatör Emîn Beğ ibn-i Yahyâ Efendi’nin Medîne-i mezbûre mahallâtından

Mecîdiye Mahallesi’nde müsteciran sâkin bulunduğu hânesine varup zeyl-i vesîkada

muharrerü’l- esâmî zevât hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde mûmâ-

ileyh Emîn Beğ’in kâ’in vâlidesi olub zât-ı hazırun mûmâ-ileyhim tâ’rîfleriyle

mu’arref olan Hadîce Nazlı Hanım ibnete Mustafâ Kemâl Beğ ibn-i Hâcı Hüseyin

Beğ meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-

merâm idüb zevcim müteveffâ Bekir Hıfzı Beğ’den tahsis kılınan maaşımın işbu

tarihe kadar teraküm itmiş ve fi’mâba’d idecek olanını mah be-mah ahz ve kabza bi’l-

165

cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle tarafımdan vekâlet-i husûsiye-i şer’îyye ile

İstanbul’da Kadîköyü’nde Kurbağalı Dere’de kâ’in merhum Süleymân Beğ’in

köşkünde misafiren mukîme ve mir mûmâ-ileyh Süleymân Beğ’in cariyelerinden olub

Nûrî Efendi’nin zevce-i mutlâkası Kamer Hanım’ı kabûlüne mevkufen vekîl ve

na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim didiğini ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde

ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ

takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-

hâdî ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Operatör Emîn Beğ Karakâtib Mahallesi’nden Hâcı Mahmûd Ve

İbn-i Yahyâ Efendi Hocazâde Ömer Efendi Mahallesi’nden gayrühüm

ibn-i Emîn Efendi Berberoğlu Ali bin Hasan

643/NUMRO-96

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Dinar Karyesi ahâlîsinden Köseoğlu Ahmed bin Hâcı Halil bin

İbrâhim meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden Dadyan Artin Efendi veledi

İsteban mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm idüb karye-i mezbûrede vâki malûmü’l-

hudûd (SAHÎFE-87) ve’l-etraf arâzî ve çayırıyla müdâhale idenler ile başkaca leh ve

aleyhim vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak deavinin aid olduğu mehâkim-i

şer’îyyede ve mehâkim-i nizamiyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i

idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen

taleb ü da’vâ muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd

istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî talebine

ve istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya

ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve

müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-

i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile mûmâ-ileyh Artin Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledik

didikde mûmâ-ileyh Artin Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl

ve hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim

didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-

sâdis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

166

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve

Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm

643/NUMRO-97

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Karamanoğlu Mahallesi ahâlîsinden olub Medîne-i mezbûreye

tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne tâbi Sinanpaşa Karyesi’nde sâkin iken bundan akdem

vefât iden Çobanoğlu Berber Salih bin Osmân bin Hâcı Hüseyin’in verâseti zevcesi

Hâcer bint-i Apel vâlidesi Zeliha bint-i Abdullah ve sulb-i sagîr oğlu Osmân’a

münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra

fi’l-asl Aydın Vilâyeti’nin merkezi bulunan İzmir mahallâtından Hâtûniye Câmi-i

Şerifi Mahallesi’nde sâkin tüccardan Osmânzâde Hâcı Hasan Paşa tarafından bâ-

hüccet-i şer’îyye vekîli Medîne-i mezbûre mahallâtından Mecîdiye Mahallesi

ahâlîsinden Genelizâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Mustafâ meclis-i şer’îmizde

mütevveffa-yı merkûmun tereke-i vafiyesine vaz-i yedleri mütehakkık olan zevce-i

mezbûre Hâcer ve ümm-i mezbûre Zeliha taraflarından bi’l-asâle ve bi’l-vesâye vekîl-

i müseccel-i şer’leri müteveffâ-yı merkûmun li-ebeveyn er-kârındaşı Abdulkâdir

muvâcehesinde müvekkilem mûmâ-ileyhin müvekkiltan-ı mezbûrtanın mûrisleri

müteveffâ-yı merkûmun lirâ-yı Osmânî yüz kurûş hesâbıyla mal fatura esmânından

yedimde olup işbu meclis-i şer’e ibrâz eylediğim bin üç yüz yirmi yedi senesi

Ağustosu’nun on ikinci günü tarihiyle müverrah ve müteveffâ-yı merkûmun mührüyle

mahtum bir kıt’a sened mûcibince iki bin otuz altı kurûş on para müvekkilim mûmâ-

ileyhin müteveffâ-yı merkûm zimmetinde alacağı olup meblâğ-ı mezkûru kable’l-ahz

ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûru müteveffâ-yı

merkûmun tereke-i vafiyesinde olmak üzere müvekkilim mûmâ-ileyh içün halen bana

edâ ve îfâya müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle vekîl-i mezbûr Kâdir’e tenbîh

olunmak bi’l-vekale matlûbumdur deyû takrîr-i meşrûhuna mutâbık ve tarih-i merkûm

ile müverrah bir kıt’a sened ibrâz ve irasesiyle bi’l-vekale da’vâ itdikde lede’s-su’âl

vekîl-i mezbûr Kâdir dahi cevâbında müvekkiltan-ı mezbûrtanın mûrisleri müteveffâ-

yı merkûmun tereke-i vafiyesinde vaziü’l-yed olunduklarını tav’an ba’de’l-ikrâr lakin

müdde’î vekîl mûmâ-ileyhin ber-vech-i meşrûh müdde’âsını külliyen inkâr itmekle

167

müdde’î mûmâ-ileyh (SAHÎFE-88) ber-vech-i muharrer müdde’âsını tafsilatı zabt-ı

i’lâmda muharrer olduğu vechle Medîne-i mezbûre mahallâtından Karakâtib

Mahallesi ahâlîsinden Hocazâde Mehmed Efendi ibn-i Emîn ve Arab Mescidi

Mahallesi ahâlîsinden Kadîoğlu Mehmed bin Sadık nâm kimesneler şehâdetleriyle

ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen

bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları Arab Mescidi Mahallesi İmâmı İbrâhim

Efendi ibn-i Veliyüddin ve Muhtarı Bâkioğlu İsmâil ibn-i Hüseyin ve Karakâtib

Mahallesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Süleymân ve Muhtarı Cemaloğlu Mehmed

bin Ali nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Hâcı Yahyâ Mahallesi ahâlîsinden

Güdicioğlu Hâcı Salih bin Hâcı Mehmed ve Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden

Helvacı İzzet bin Hüseyin nâm kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye

adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın müdde’î vekîli mûmâ-ileyh

Hâcı Hasan Paşa’nın ber-nech-i şer’î istihzâren tahlîfi lâzım gelmediğine ve vekîl-i

mûmâ-ileyh Hâcı Arif Efendi de işbu mahkemeye müvekkilinin ihzârı müte’assir

bulunduğunu ityân itdiğine binâen huzûr-ı hasm ve talebi lâzım olmadığına mebni

teshilen li-musallaha tahlîfinin icrâsı hususu bin üç yüz otuz senesi Rebî’ü’l-evvel’inin

üçüncü günü tarih ve iki yüz otuz dokuz numerolu tahrîr ile İzmir merkezi niyabetine

işar idilmiş ve niyabet-i mezkûreden tahlîfinin icrâ idildiği mah-ı mezbûrun sekizinci

günü tarihli tahrîrat-ı mezkûreye zuhûr idilerek i’ade olunmuş ve binâenaleyh müdde’î

asıl mûmâ-ileyhin ol-vechle istizaren tahlîfi icrâ kılınmış olunmağın mûcibince

meblâğ-ı müdde’âya mezkûr yirmi lirâ-yı Osmânî ile otuz altı kurûş on para nın bi’l-

vekale vaziü’l-yed olundukları mûris müteveffâ-yı merkûmun tereke-i vafiyesinden

olmak üzere müvekkil-i mûmâ-ileyh Hâcı Hasan Paşa’ya izâfetle vekîl-i mûmâ-ileyh

Hâcı Arif Efendi’ye halen edâ ve îfâ itmek üzere müvekkiltan-ı mezbûrtana izâfetle

vekîl-i mezbûr Kâdir’e tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-işrîn min-

şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-98

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Sinanpaşa Karyesi ahâlîsinden Monlâ

Hasanoğlu Hasan Efendi ibn-i Ali meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre

mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Kebabçızâde Hâcı Ahmed Efendi ibn-i Hâcı Mehmed Ali Efendi’nin sulbîyye-i

168

sagîre kızı Râbiâ ve sulb-i sagîr oğulları Mehmed ve Osmân’ın Eytâm Sandığına

mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i

mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-

tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi

vasîleri olduğu siğar-ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ve

müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla on sekiz bin yüz kurûş bi’l-

vesâye bana edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve

umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan

şehriyye seksen bir kurûş olmak üzere on iki taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti

bir sene tamamına değin mu’accel-i mev’ûd olmak üzere yine sigâr-ı mezbûrunun

mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinde iştirâ ve kabz eylediği

bir aded helali fiyon sâati (SAHÎFE-89) semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi

kurûş hesâbıyla dokuz yüz yetmiş iki kurûş ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an on bir

bin yedi yüz yetmiş iki kurûş zimmetimde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-

kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve

vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi

lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye

bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru eylediği

mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuna ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi

olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mûmâ-ileyh

Hasan Efendi yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrede ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb

meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım ve mülküm

olan sâlifü’l-beyân Sinanpaşa Karyesi’nde vâki fi 22 Kanun-ı evvel (1)326 tarih ve

265 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat arsası Lala Sinan Paşa

vakfına senevî bir kurûş mukataa-ı kadimelü ebniyesi mülk bir bab-ı dükkan ve yine

karye-i mezbûrede vâki fi 22 Kanun-ı evvel (1)326 tarih 266 sıra numerolu malûmü’l-

hudûd ve’l-müştemilat kezâlik arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş

mukataa kadimelü ebniyesi mülk bir bab-ı dükkan ve yine karye-i mezkûrede vâki 22

Kanun-ı evvel (1)326 tarih ve 267 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-

müştemilat müştemilat kezâlik arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş

mukataa kadimelü ebniyesi mülk bir bab-ı dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki 22

Kanun-ı evvel (1)326 tarih ve 268 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-

169

müştemilat müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa

kadimelü ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî

(1)325 tarih ve 352 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat

müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa kadimelü

ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî (1)325 tarih

ve 353 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat müştemilat arsası

Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa kadimelü ebniyesi mülk dükkan

ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî (1)325 tarih ve 354 sıra numerolu

senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına

senevî bir kurûş mukataa kadimelü ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede

vâki fi 30 Teşrin-i sânî (1)325 tarih ve 355 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd

ve’l-müştemilat müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa

kadimelü ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî

(1)325 tarih ve 356 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat

müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa kadimelü

ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî (1)325 tarih

ve 357 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat kezâlik arsası Lala

Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa kadimelü ebniyesi mülk dükkan ve yine

karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-i sânî (1)325 tarih ve 358 sıra numerolu senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş

mukataa kadimelü ebniyesi mülk dükkan ve yine karye-i mezbûrede vâki fi 30 Teşrin-

i sânî (1)325 tarih ve 359 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat

arsası Lala Sinan Paşa Vakfına senevî bir kurûş mukataa kadimelü ebniyesi bir bab-

ı dükkanlarımı vergi ve irâdi tara’b a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan bir

sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı

mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ (SAHÎFE-90) ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm

itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı mezkûr

hululünden sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve müşir olmaz ise

dükkan mahdûd mezkûrları semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve

semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle noksan zuhûr

iderse noksanını edâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan

umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden

170

masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile

tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi vekîl-i na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim

didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini

kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-

vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene

selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve

Ahmed Rüşdü Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm

643/NUMRO-99

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Marulcu Mahallesi ahâlîsinden Kethüdazâde Remzi Efendi

ibn-i Hâcı Akif Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından

Karamanoğlu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden iden Çobanoğlu

Berber Salih bin Hâcı Osmân’ın sulb-i sagîr oğlu Osmân’ın Medîne-i mezbûre

Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn

olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi

mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi vasîleri olduğu sagîr mezbûrunun babası müteveffâ-yı mezbûrdan

mevrus müntakil mâlından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla iki bin kurûş bi’l-vesâye

bana edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla

istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on beş

kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına

değin mu’accel-i mev’ûd olmak üzere yine sagîr-i mezbûrun mâlından vasî-i müdîr

mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon

sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla beş yüz kırk kurûşuna

ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an iki bin beş yüz kırk kurûş zimmetinde sagîr-i

mezbûr Osmân’a vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve

mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya

mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum

tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr

171

iden eyyam içün teberru eylediği mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-

babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde

itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûr Remzi Efendi yine meclis-i şer’î

enverde i müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm

idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım olan

Gebeceler Karyesi’nde vâki fi 7 Kanun-ı sânî (1)325 tarih ve 97 sıra numerolu

senedde senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat oda yeri ma-ahur ve yine karye-i

mezbûre toprağında Çal Yolu nâm mahalde vâki fi 7 Kanun-ı sânî (1)325 tarih ve 81

sıra numerolu senedde senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada yedi (SAHÎFE-

91) dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede Akçaoğlan nâm mahalde vâki fi 7

Kanun-ı sânî (1)325 tarih ve 83 sıra numerolu senedde senedde malûmü’l-hudûd ve’l-

etraf bir kıt’ada dört dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede Kabaağaç nâm

mahalde vâki fi 7 Kanun-ı sânî (1)325 tarih ve 84 sıra numerolu senedde senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada on dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede

Dikenlik nâm mahalde vâki fi 7 Kanun-ı sânî (1)325 tarih ve 87 sıra numerolu senedde

senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada yedi dönüm atîk tarla ki cem’an yirmi

sekiz dönüm tarla ile oda yeri ma-ahurı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere

işbu tarihi vesîkadan bir sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i

ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-

ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı

mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hululünde edâ idemeyüb fekk-i rehin

mümkün ve müşir olmaz ise oda ma-ahur ve arâzî-i mahdûd-ı mezkûreleri semen-i

misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya

fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksan zuhûr iderse

noksanını başkaca edâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan

umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden

masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile

tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn

eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i

lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî aşer min-şehr-i Cemaziyel

evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

172

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve

Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm

643/NUMRO-100

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Karaman Mahallesi ahâlîsinden Konyalıoğlu Ali Osmân bin

Hasan meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Hâcı Nasuh

Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Havvaoğlu Ahmed Çavuş ibn-

i Bekir’in sulb-i sagîr oğulları Ahmed ve Mehmed’in Medîne mezbûre Eytâm

Sandığına mahfûz mâllarına bi’l-me’mûriye li’ecli’l-edâne vasî nasb ta’yîn olunan

Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi

mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh

vasîleri olduğu sagîran-ı mezbûrânın babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus

müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla iki bin kurûş bi’l-vesâye bana

vesâye bana edâne ve teslîm eylediğinde ben dahi istidâne ve ahz ü kabz umûruma

sarfla istihlâk itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on

beş kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene

tamamına değin mu’accel-i mev’ûd olmak üzere yine sagîran-ı mezbûrânın

mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz

eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş

hesâbıyla beş yüz kırk kurûşuna ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an iki bin beş yüz

kırk kurûş zimmetinde sagîran-ıi mezbûrân vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan

deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından

müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve

harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere

harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru eylediği mebâliğ dahi edâya müte’ahhid

bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh (SAHÎFE-92) ve halefi olacak zâta emr

ve me’zuniyet eyledim didikde itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î merkûm

Ali Osmân yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi

mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr

mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım olan Medîne-i mezbûre civarında

173

Muttalib nâm mahalde vâki fi 9 Şevval (1)328 tarih ve 9 ve 10 numerolu senedde

malûmü’l-hudûd-ı kürumu mülk iki dönüm on sekiz evlek ve otuz sekiz arşûn cedîd

bir kıta bağcı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç

sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı

mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi

teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı mezkûrumu vakt ve ecl ve

tekâsit-i mezkûre hululünde sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve

müşir olmaz ise bağ-ı mahdûd-ı mezkûru semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz

semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve

noksan zuhûr ider ise noksanını başkaca îfâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye

müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i

mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i

devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi ve halefi

olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–

taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî aşer min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Odacı Ömer Ağa Ve

İsmâil Efendi ibn-i Ahmed ibn-i Ahmed gayrühüm

643/NUMRO-101

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Çıkrık Karyesi ahâlîsinden Hâcı Timur Ağazâde Mehmed Ağa ibn-i

Halil Ağa meclis-i şeri’i enverde Medîne-i mezbûreye tâbi Susuz Karyesi ahâlîsinden

iken bundan akdem vefât iden Apakoğlu Mustafâ bin Süleymân’ın sulb-i kebîr oğlu

Mecnun Ali’nin Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-

edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri

Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i

kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîsi olduğu Mecnun-ı

mezbûrunun babası müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâlından sîm-i mecîdî

yirmi kurûş hesâbıyla iki bin doksan dört buçuk kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve

teslîm eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla istihlâk

174

itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on beş kurûş otuz

para olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına

değin mu’accel-i mev’ûd olmak üzere yine Mecnun-ı mezbûrun mâlından vasî-i müdîr

mûmâ-ileyh Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon

sâati semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla beş yüz altmış beş

buçuk kurûşuna ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an iki bin altı yüz altmış kurûş

zimmetinde Mecnun-ı mezbûr Ali’ye vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir

Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından

müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise (SAHÎFE-93) virilmesi lâzım

gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana

müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliğ

dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak

zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûr

Mehmed yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi

mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr

mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım olan Çıkrık Karyesi civarında

Köyönü nâm mahalde vâki fi 16 Şubat (1)325 tarih ve 343 sıra numerolu senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada yarım dönüm tarla ve yine karye-i mezbûre

toprağında Hanyeri nâm mahalde vâki fi 15 Mart (1)328 tarih ve 26 sıra numerolu

senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada sekiz dönüm atîk tarla yine karye-i

mezbûre toprağında Büyük Arpalık nâm mahalde vâki 10 Mart (1)328 tarih ve 25 sıra

numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada on dönüm atîk tarla ki cem’an

üç kıtada on sekiz buçuk tarlalarımı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere

işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i

ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-

ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve

ecl-imezkûre hululünde sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün ve

müşir olmaz ise arâzî-i mahdûd-ı mezkûrları semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz

semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve

noksan zuhûr ider ise noksanını edâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûreye müte’allika ve

müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve

in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye

175

ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn

eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i

lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî aşer min-şehr-i Rebî’ü’l-ahir

lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Ahmed Efendi ibn-i Hâcı Arif Efendi Hademe Ali Efendi Ve

İsmâil Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm

643/NUMRO-102

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Nuh Mahallesi ahâlîsinden Terzizâde Hâcı Hakkı ibn-i

Abdurrahman Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından

Karaman Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Bırtıloğlu Hâcı Halil

bin Ali’nin sulbîyye-i sagîre kızları Akile ve Sâbire ve Emîne ve sulb-i sagîr oğulları

Abdullah ve Yûsuf’un Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-

me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed

Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb

vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu sigâr-ı mezbûrunun babaları

müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş

hesâbıyla bin dört yüz otuz yedi kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm eylediğinde

ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-ı

merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on kurûş otuz para virilmek üzere

(SAHÎFE-94) otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına

değin mu’accel-i mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati

semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla üç yüz seksen yedi kurûş

otuz para ki ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an bin sekiz yüz yirmi dört kurûş otuz

para zimmetinde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir

Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîlleri tarafından

müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve

harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere

176

harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid

bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet

eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î muma-ieyh Hâcı Hakkı Efendi meclis-i

ma’kûd-ı mezkûrda mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve

takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde

mâlım olan Medîne-i mezbûreye tâbi Servi Karyesi toprağında köy içinde vâki fi 5

Kanun-ı evvel (1)327 tarih ve 97 numerolu senedde senedde malûmü’l-hudûd ve’l-

etraf bir bab-ı mülk menzil ve yine karye-i mezbûrede Hayırköyü civarında vâki fi 3

Kanun-ı evvel (1)327 tarih ve 5 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir

kıt’ada iki dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûre toprağında Kızılcaviran nâm

mahalde vâki fi 3 Kanun-ı evvel (1)327 tarih ve 4 sıra numerolu senedde malûmü’l-

hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada beş dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede

Bursinibaşı mahâlînde vâki fi 3 Kanun-ı evvel (1)327 tarih ve 6 sıra numerolu senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk tarla ve yine karye-i mezbûrede

Hayırköyü nâm mahalde vâki fi 20 Kanun-ı evvel (1)327 tarih ve 184 sıra numerolu

senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç dönüm atîk tarla ki cem’an dört

kıt’ada on iki dönüm tarla ile bir bab-ı mülk menzilimi vergi ve irâdi tarafıma a’id ve

raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve

mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr

mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu

vakt ve ecl-imezkûre hululünde sandık-ı mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün

olmaz ise arâzî-i mahdûd-ı mezkûr ile menzil-i mahdûd-ı mezkûru semen-i misliyle

âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur

ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksanını başkaca edâya ve’l-hâsıl

husûs-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini küllema azleten

fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde meşruta

vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi

vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi

kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde

gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî

ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

177

Vâsıf Efendi İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve

Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm

(SAHÎFE-95)

643/NUMRO-103

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Medli Mahallesi ahâlîsinden Muhzırbaşızâde Şevki Efendi

ibn-i İsmâil Efendi Medîne-i mezbûre-i mahkeme-i şer’îyyesine mahsûs odada

ma’kûd-ı meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Kahil Mahallesi

ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Efendi ibn-i

Hâcı Mehmed Ali’nin sulbîyye-i sagîre kızı Râbiâ ve sulb-i sagîr oğulları Mehmed

ve Osmân’ın Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne

bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed

Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb

vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu siğar-ı mezbûrunun babaları

müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ve müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi lirâ-yı

Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla beş bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm

eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk

itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye otuz yedi buçuk

kurûş olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti bir sene tamamına

değin mu’accel-i mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi yedinde iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden

dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin üç yüz elli kurûşuna ciheteyn-i

mezkûreteynden cem’an altı bin üç yüz elli kurûş zimmetimde sigâr-ı mezbûruna

vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi

olacak müdîr ve vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur

ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-

ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru

idecekleri mebâliğ edâya dahi müte’ahhid bulunduğuna ve ol-babda müdîr mûmâ-

ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î

mûmâ-ileyh Şevki Efendi yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı

178

mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım ve mülküm olan Medîne-i

mezbûre çarşusunda Hasırpazarı nâm mahalde vâki fi 21 Kanun-ı Sânî (1)327 tarih

ve 132 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat bir bab-ı mülk

kahvehânemi vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç

sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyesini komisyon-ı

mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi

teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı mezkûr hululünde sandık-ı

mezkûre edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün olmaz ise kahvehâne-i mahdûd-ı mezkûr

semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu

edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksanını edâya ve’l-

hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllisine küllema

azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde

meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed

Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i

muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd

ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ

olundu. Fi’l-yevmi’l hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi İbn-i Osmân Zeki Efendi ibn-i Kerâmi Efendi ibn-i Ve

Ahmed Efendi el-mezbûr Ahmed Efendi Behçet Efendi gayrühüm

(SAHÎFE-96)

643/NUMRO-104

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Çerçel Mahallesi ahâlîsinden Yüzbaşızâde Ahmed Efendi ibn-

i Hasan Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Karaman

Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Bırtıloğlu Halil bin Ali bin

Hâcı Halil’in sulbîyye-i sagîre kızları Akile ve Sâbire ve Emîne ve sulb-i sagîr

oğulları Abdullah ve Yûsuf’un Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz

mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre

Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı

179

tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu

sigâr-ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâllarından

sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla dört bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm

eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla istihlâk itmemle

meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye otuz kurûş olmak üzere

otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin mu’accel-i

mev’ûd olmak üzere yine sigâr-ı mezbûrunun mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati

semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin seksen kurûşuna

ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an beş bin seksen kurûş yirmi para zimmetinde sigâr-

ı mezbûrun Akile ve Sâbire ve Emîne ve Abdullah ve Yûsuf’a vacibü’l-edâ lâzımü’l-

kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve

vekîlleri tarafından müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi

lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye

bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri

mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuna ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi

olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mûmâ-ileyh

Ahmed Efendi yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi

mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr

mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım olan Medîne-i mezbûreye tâbi Çıkrık

Karyesi civarında Şasalcık nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 18

sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada üç dönüm atîk bir dönüm

iki evlek elli yedi arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûre civarında Çakmak nâm

mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 19 sıra numerolu senedde malûmü’l-

hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada beş dönüm atîk bir dönüm yirmi evlek ve doksan altı arşûn

cedîd tarla yine karye-i mezbûre civarında Perçe nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel

(1)322 tarih ve 20 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada beş

dönüm atîk bir dönüm yirmi beş evlek doksan altı arşûn cedîd tarla yine karye-i

mezbûre civarında Kocakır nâm mahalde vâki bir kıt’ada dört dönüm atîk bir dönüm

otuz bir evlek yetmiş yedi arşûn cedîd tarla yine karye-i mezbûre civarında Karakapu

nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 21 sıra numerolu senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada yedi dönüm atîk iki dönüm on dört evlek otuz

180

beş arşûn cedîd tarla yine karye-i mezbûre civarında Kayalık nâm mahalde vâki fi 9

Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 25 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf

(SAHÎFE-97) bir kıt’ada altı dönüm atîk iki dönüm beş evlek on beş arşûn cedîd tarla

yine karye-i mezbûre civarında Çayır nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322

tarih ve 26 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dört dönüm

atîk bir dönüm otuz bir evlek yetmiş yedi arşûn cedîd tarla ve yine Çayırbaşı nâm

mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 27 sıra numerolu senedde malûmü’l-

hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dört dönüm atîk otuz bir evlek yetmiş yedi arşûn cedîd

tarla ve yine Akçal nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 29 sıra

numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk on sekiz evlek

otuz sekiz arşûn cedîd tarla ve yine Akçal nâm mahalde vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322

tarih ve 30 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada altı dönüm

atîk iki dönüm beş evlek on beş arşûn cedîd tarla ve yine Akçal nâm mahalde vâki fi

9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 31 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf

bir kıt’ada iki dönüm atîk sekiz evlek otuz sekiz arşûn cedîd tarla ve yine karye-i

mezbûre civarında vâki fi 9 Rebî’ü’l-evvel (1)322 tarih ve 33 sıra numerolu senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada yedi dönüm atîk iki dönüm on dört evlek cedîd

tarla ki cem’an elli dört dönüm on iki kıt’ada tarlalarımı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve

raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve

mu’amele-i ferâgiyesini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr

mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl

idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl ve tekâsit-i mezkûre hululünde edâ idemeyüb fekk-

i rehin mümkün ve müşir olmaz ise arâzî-i mahdûd-ı mezkûrlarımı semen-i misliyle

âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur

ise bana irsâl ve îsâle ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan

umûrun küllisine küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden

masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile

tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn

eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i

lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin eyledim gıbbe’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis aşer min-şehr-i

Rebî’ü’l-ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

181

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi İbn-i Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve

Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm

643/NUMRO-105

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î şerif-i enverden

bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf

Efendi ibn-i Ahmed Efendi Medîne-i Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Sinanpaşa

Mahallesi’nde vâki Manav Hâcı İzzetoğlu Hasan bin Hüseyin’in menziline varub

zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî zevât hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî

itdikde merkûm Hasan’ın zevcesi olub zâtı müslimün-i mezbûrunun tâ’rîfleriyle

mu’arrefe Münire bint-i Hâcı Murâd Efendi nâm Hâtûn meclis-i ma’kûd-ı

mezkûrda Medîne-i mezbûre mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken

bundan akdem vefât iden Hüsamoğlu Ali bin Abdullah’ın sulbîyye-i sagîre kızları

Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Şerîfe ve sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın (SAHÎFE-

98) Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-

me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed

Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb

vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu sigâr-ı mezbûrunun babaları

müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi lirâ-yı

Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla beş bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm

eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz umûruma sarfla istihlâk itmemle

meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye otuz yedi buçuk kurûş

olmak üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin

mu’accel-i mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati

semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi lirâ-yı Osmânî yüz sekiz kurûş hesâbıyla

bin üç yüz elli kurûşuna ciheteyn-i mezkûrteyninden cem’an altı bin üç yüz kurûş

zimmetinde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm

Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîllerinden müteakiben taleb ü

da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum

tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr

182

iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuna ve

ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde

gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mezbûre Münire Hanım yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda

müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i

kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde mâlım

ve mülküm olan Medîne-i mezbûre çarşusında Köprübaşı nâm mahalde vâki fi 7 Mart

(1)327 tarih ve 52 sıra ve fi 22 Ağustos (1)325 tarih ve 131 sıra ve fi 1 Şubat (1)325

tarih ve 3 sıra numerolu senedlerde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat bir kepenkle

küşad olunur dükkan altmışar dört sehm itibariyle yirmi sekiz sehm hisse-i şayialarınla

Medîne-i mezbûre haricinde Tatlar nâm mahalde vâki fi 22 Ağustos (1)325 tarih ve

82 ve 87 numerolu senedlerde senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf kürumu mülk-i atîk

üç dönüm miktarı bir kıt’a bağ ve Çakır Karyesi toprağında Saibler nâm mahalde

vâki fi 2 Safer (1)324 tarih ve 11 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir

kıt’ada bir dönüm iki evlek atîk on üç evlek otuz sekiz arşûn cedîd tarla ve yine karye-

i mezbûre toprağında ve kezâlik Saibler nâm mahalde vâki fi 2 Safer (1)324 tarih ve

10 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada bir buçuk dönüm atîk

on üç evlek yetmiş sekiz arşûn cedîd tarla ve yine karye-i mezbûre toprağında ve

Kavaklık Hâdî nâm mahalde vâki fi 2 Safer (1)324 tarih ve 21 sıra numerolu senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada iki dönüm atîk on sekiz arşûn cedîd tarla ki

cem’an sekiz kıtada sekiz dönüm bağ ve tarla ve yirmi sekiz sehm dükkan-ı mezkûrda

olan hisse-i şayialarımı vergi ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi

vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini

komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve senedini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm

itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-ı mezkûr

hululünde sandık-ı mezkûrda edâ idemeyüb fekk-i rehin mümkün olmaz ise dükkan-ı

mezkûrda olan yirmi sekiz sehm hisse-i şayiamla bağ ve arâzî-i mahdûd-ı mezkûrları

semen-i misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semenlerinden (SAHÎFE-99)

deyn-i mezkûrumu edâya fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise

noksanını başkaca îfâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan

umûrun küllisine küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden

masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile

tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’yi ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn

183

eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl hidmet-i

lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde vâki-i hâlî kâtib

mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a

gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb

ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn

ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Hâcı Mülâzımzâde Köse kethüdazâde Arikzâde Hâcı Arif Ve

Tâhir Efendi ibn-i Musa Efendi ibn-i ibn-i Hâcı Ahmed gayrühüm

Hâcı İsmâil Efendi Hâcı Ahmed Efendi Efendi

643/NUMRO-106

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Abdurrahman Mahallesi ahâlîsinden Berber Sebiloğlu

Mustafâ mahdumu Ali ve Ahmed ibn-i Mustafâ meclis-i şer’î enverde Medîne-i

mezbûre mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Hüsamoğlu Ali bin Abdullah’ın sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın ve sulbîyye-i sagîre

kızları Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Şerîfe Eytâm Sandığı’nda mahfûz

mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre

Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı

tam takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu siğar-

ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ve müntakil mâllarından sîm-

i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla üç bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne teslîm eylediğinde

ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-

ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye yirmi iki buçuk kurûş olmak üzere

otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin muaccel ve

mev’ûd olmak üzere sigâr-ı mezbûrunun mâllarından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati

semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla sekiz yüz kurûşuna

ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an üç bin sekiz yüz kurûş zimmetinde sigâr-ı

mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-

ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîllerinden taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise

184

virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı

sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru

idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-

ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î

mezbûrân Ali ve Ahmed yine meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr-i mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idübmeblâğ-ı

mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım olan Medîne-i mezbûre

çarşusunda Hasırpazarı nâm mahalde vâki fi 29 Haziran (1)327 tarih ve 448 ve 449

numerolu senedlerde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat arsası Hanife Hâtûn Vakfına

mukataa-i kadimelü ve ebniyesi mülk bir bab-ı berber dükkanımı vergi ve irâdi

tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin

vefâ-i (SAHÎFE-100) vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs

huzûrunda bi’l-icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm

ve kabz ve kabûl idüb deyn-i mezkûrumu vakt-i mezkûr hululundan sandık-ı mezkûra

edâ idemeyüb fekk-i rehin ve mümkün ve müşir olmaz ise dükkan-ı mezkûru semen-i

misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya

fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksanını başkaca îfâya ve’l-

hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllisine küllema

azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde

meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed

Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl-i na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim didiklerinde

ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-

yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a

bi’t–taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene

selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Osmân Zeki Efendi Ahmed Efendi ibn-i Odacı Ömer Ağa Ve

İbn-i Ahmed Rüşdü Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm

643/NUMRO-107

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Marulcu Mahallesi ahâlîsinden İplikçizâde Safder Efendi ibn-

185

i Avni Efendi meclis-i şer’î şerif-i enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Nurcu

Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden iden Hüsamoğlu Ali bin Hâcı

Abdullah’ın sulbîyye-i sagîre kızları Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Şerîfe ve

sulbî sagîr oğlu Abdullah’ın Eytâm Sandığı’nda mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne

bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed

Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam takrîr-i kelâm idüb vasî

müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu siğar-ı mezbûrunun babaları

müteveffâ-yı merkûmdan mevrus ve müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş

hesâbıyla dört bin sekiz yüz on iki kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm eylediğinde

ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk itmemle meblâğ-

ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye otuz altı kurûş on para olmak üzere

otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin muaccel ve

mev’ûd olmak üzere yine sigâr-ı mezbûrunun mâllarından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati

semeninden dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin iki yüz doksan dokuz

buçuk kurûşa ciheteyn-i mezkûreteynden cem’an altı bin yüz otuz bir buçuk kurûş

zimmetinde sigâr-ı mezbûruna vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm

Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîllerinden müteakiben benden

taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm

ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve

sarfa mürûr iden eyyam içün teberru idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid

bulunduğuma ve ol-babda müdîr mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet

gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-tasdîki’ş-şer’î mûmâ-ileyh Safder Efendi yine meclis-i ma’kûd-

ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve

takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri bâ-tapu yedimde

mâlım olan Medîne-i mezbûreye tâbi Elpirek Karyesi civarında (SAHÎFE-101)

Arıöznâm nâm mahalde vâki fi 25 Şubat (1)317 tarih ve 101 numerolu senedde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir kıt’ada dokuz dönüm ve yine Arıöz nâm mahalde vâki

fi 25 Şubat (1)317 tarih ve 102 sıra numerolu senedde malûmü’l-hudûd ve’l-etraf bir

kıt’ada on dönüm ki cem’an iki kıt’ada on dokuz dönüm arâzîlerimi dükkanımı vergi

ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin

terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-

186

icrâ ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl

idüb deyn-i mezkûrumu vakt ve ecl-i mezkûr hululunde sandık-ı mezkûra edâ

idemeyüb fekk-i rehin ve mümkün olmaz ise arâzî-i mahdûd-ı mezkûrları semen-i

misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya

fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksanını başkaca edâya

ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllisine küllema

azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde

meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed

Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i

muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya

ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb

ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn

ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Osmân Zeki Efendi Ahmed Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve

İbn-i Ahmed Efendi İsmâil Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm

643/NUMRO-108

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Mahmarı Karyesi’nde sâkine ve zâtı

zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe Şerîfe bint-i Halil

nâm Hâtûn meclis-i şer’î enverde Vükelâ-yı De’âvîden İsmâil Efendi ibn-i Murâd

mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb karye-i mezbûrede vâki şarken Bayramoğlu

Hasan ve garben tarîk ve şimalen İbrâhimoğlu Ahmed ve cenûben Çelikoğlu

Mustafâ tarlalarıyla mahdûd bir dönüm tarlamı yüz kurûş bedel ile karye-i

mezbûreden Bayramoğlu Ahmed’ füruht itdim ve bedel-i mezkûrı tamamen aldım

tarla-ı mezkûrun muamele-i ferâgiyesini me’mur huzûrunda itaya ve pederim

Halil’den müntakil karye-i mezbûrede vâki emlâk ve arâzîde evvelen hisse-i şayiamı

vaziü’l-yed olanlardan a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin

hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten

ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü

kabza muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd

187

istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine

ve bir vefk-i şer’î ve kanun-ı ifrâz ve taksîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi

tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a

olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i husûsiye-i

şer’îyye ile mezbûr İsmâil Efendi’yi vekîl nasb ve ta’yîn iddim didikde mezbûr

İsmâil Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i

lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde

gıbbe’t-tasdîki ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî aşer

min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

İsmâil Beyzâde Halil Hademe Ali Efendi Odacı Ömer Ağa Ve

İbn-i Hâcı İsmâil Efendi ibn-i Ahmed ibn-i Ahmed gayrühüm

(SAHÎFE-102)

643/NUMRO-109

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î şerif-i enverden

bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Başkâtibi Mehmed Vâsıf

Efendi ibn-i Ahmed Efendi Medîne-i Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Hâcı

Mustafâ Mahallesi ahâlîsinden Muhrikoğlu Mehmed’in menziline varub zeyl-i

vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn hazır oldukları halde akd-i meclis-i şer’î âlî

itdikde sâlifü’z-zikr Hâcı Mustafâ Mahallesi ahâlîsinden Muhrikoğlu Hasan

vâlidesi zâtı kezâlik varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn tâ’rîfleriyle

mu’arrefe olan Emîne bint-i Hüseyin meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda Medîne-i

mezbûreye tâbi Ümraniye Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Salihoğlu Ömer bin Salih’in sulb-i sagîr oğlu Salih’in Medîne’i mezbûre Eytâm

Sandığı’nda mahfûz mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan

Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi

mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi vasîsi olduğu sagîr-i mezbûr Salih’in cedd-i müteveffâ-yı mezbûr

Ömer’den mevrus ve müntakil mâllarından sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla iki bin

doksan dokuz buçuk kurûş bi’l-vesâye bize edâne ve teslîm eylediğinde biz dahi

yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umrumuza sarfla istihlâk itmemizle meblâğ-ı

188

merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye on beş buçuk kurûş olmak üzere

otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin muaccel ve

mev’ûduna sagîr-i mezbûrun mâlından ve vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi

yedinden iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden dahi kezâlik

sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla beş yüz altmış altı kurûş otuz para ki ciheteyn-i

mezkûreteynden iki bin altı yüz altmış altı kurûş on para zimmetinde sagîr-i mezbûr

Salih’e vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-

ileyhin halefi olacak müdîr ve vekîllerinden müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet

hasıl olur ise virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ

masarîfât-ı sâ’ireye bize müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün

teberru idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuma ve ol-babda müdîr

mûmâ-ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledik didiklerinde gıbbe’t-

tasdîki’ş-şer’î mezbûrân Hasan ve Emîne meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-

ileyh Mehmed Efendi mahzarında bi-tav’ihâ ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb

meblâğ-ı mecmû-ı mezkûr mukâbelesinde her biri yedimizde bâ-tapu mâlımız ve

mülkümüz olan Medîne-i mezbûreye tâbi Süğlün Karyesi civarında vâki fi 10 Şubat

(1)325 tarih tarih ve 351 ve fi 10 Şubat (1)325 tarih ve 352 sıra numerolu senedlerde

malûmü’l-hudûd ve’l-etraf iki kıt’a iki dönüm atîk on sekiz evlek otuz sekiz arşûn

cedîd işcar-ı müsmüreyi havi bağçe ve karye-i mezbûre civarında Kurudere nâm

mahalde vâki fi 10 Şubat (1)325 tarih ve 355 sıra numerolu senedlerde malûmü’l-

hudûd ve’l-etraf kürumu mülk iki dönüm atîk on sekiz evlek otuz sekiz arşûn cedîd

bağdan her biri üç sehm itibariyle iki sehm hisse-i şayiamızı vergi ve irâdi tarafımıza

a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin terhin vefâ-i

ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyelerini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ ve

senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemizle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb

deyn-i mezkûrumuz vakt-i mezkûr hululunden sandık-ı mezkûra edâ idemeyüb fekk-i

rehin mümkün olmaz ise bağ ve bağçe mezkûrlarda evvelen iki sehm hisse-i şayiamızı

semen-i misliyle âhire bey ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu

(SAHÎFE-103) edâya fazla kalur ise bize irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise

noksanını başkaca edâya ve’l-hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan

umûrun küllisine küllema azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden

masune ve sulb akd-i rehinde meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile

189

tarafımızdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn

eyledim didiklerinde ol-dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve

hidmet-i lâzimelerini kemâ-yenbâgi edâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde vâki-i

hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le

meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a

bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel

evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Sandıkçızâde Mehmed Evliyazâde Ali Efendi Hâcı Hidayet Efendi Ve

Ağa ibn-i Abdullah ibn-i Mustafâ ibn-i Hâcı Hüseyin gayrühüm

Efendi

643/NUMRO-110

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Medli Mahallesi ahâlîsinden Muhzırbaşızâde Ahmed Efendi

ibn-i İsmâil Efendi meclis-i şer’î enverde Medîne-i mezbûre mahallâtından Kahil

mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Kebabçızâde Hâcı Ahmed

Efendi ibn-i Hâcı Mehmed Ali Ağa’nın sulbîyye-i sagîre kızı Râbiâ ve sulb-i sagîr

oğulları Mehmed ve Osmân’ın Medîne-i mezbûre Eytâm Sandığına mahfûz

mâllarına li’ecli’l-edâne bi’l-me’mûriye vasî nasb ta’yîn olunan Medîne-i mezbûre

Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı

tam ve takrîr-i kelâm idüb vasî müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vasîleri olduğu

siğar-ı mezbûrunun babaları müteveffâ-yı mezbûrdan mevrus ve müntakil mâllarından

sîm-i mecîdî yirmi kurûş hesâbıyla dört bin kurûş bi’l-vesâye bana edâne ve teslîm

eylediğinde ben dahi yedinden istidâne ve ahz ü kabz ve umûruma sarfla istihlâk

itmemle meblâğ-ı merkûm ile semeni işbu tarihi vesîkadan şehriyye otuz kurûş olmak

üzere otuz altı taksitde te’dîye idilmek şartıyla nihâyeti üç sene tamamına değin

mu’accel-i mev’ûduna sigâr-ı mezbûrunun mâllarından vasî-i müdîr mûmâ-ileyh

Mehmed Efendi yedinde iştirâ ve kabz eylediği bir aded helali fiyon sâati semeninden

dahi kezâlik sîm-i mecîd yirmi kurûş hesâbıyla bin seksen kurûşuna ciheteyn-i

mezkûreteynden cem’an beş bin seksen kurûş zimmetimde sigâr-ı mezbûruna

vacibü’l-edâ lâzımü’l-kazâ sahîhan deynimdir Eytâm Müdîri ve mûmâ-ileyhin halefi

190

olacak müdîr ve vekîllerinden müteakiben taleb ü da’vâya mecburiyet hasıl olur ise

virilmesi lâzım gelen ihzâriye ve harc i’lâm ve rüsum tahsiliye pul bahâ masarîfât-ı

sâ’ireye bana müracaat itmek üzere harc ve sarfa mürûr iden eyyam içün teberru

idecekleri mebâliğ dahi edâya müte’ahhid bulunduğuna ve ol-babda müdîr mûmâ-

ileyh ve halefi olacak zâta emr ve me’zuniyet eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î

mûmâ-ileyh Ahmed Efendi meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda müdîr mûmâ-ileyh Mehmed

Efendi mahzarında bi-tav’â ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm idüb meblâğ-ı mecmû-ı

mezkûr mukâbelesinde bâ-tapu yedimde mâlım ve mülküm olan Medîne-i mezbûre

çarşusunda Yemişçiler nâm mahalde vâki fi 31 Kanun-ı Sânî (1)327 tarih ve 146 ve

147 sıra numerolu senedlerde malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat arsası Arab Mescidi

Vakfına mukataa-i kadimelü ebniyesi mülk bir bab-ı mülk dükkanımı dükkanımı vergi

ve irâdi tarafıma a’id ve raci olmak üzere işbu tarihi vesîkadan üç sene tamamına değin

terhin vefâ-i ferâğ ve mu’amele-i ferâgiyesini komisyon-ı mahsûs huzûrunda bi’l-icrâ

ve senedlerini müdîr mûmâ-ileyhe teslîm itmemle ol-dahi teslîm ve kabz ve kabûl idüb

(SAHÎFE-104) deyn-i mezkûrumu vakt-i mezkûre hululunde sandık-ı mezkûra edâ

idemeyüb fekk-i rehin ve mümkün olmaz ise dükkan-ı mahdûd-ı mezkûru semen-i

misliyle âhire bey ferâğa ve kabz semene ve semeninden deyn-i mezkûrumu edâya

fazla kalur ise bana irsâl ve îsâle ve noksan zuhûr ider ise noksanını başkaca îfâya ve’l-

hâsıl husûs-ı mezkûre müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllisine küllema

azleten fetat vekîl-i mazmunu üzere azil ve in’izalden masune ve sulb akd-i rehinde

meşruta vekâlet-i devriyye-i sahîha-i şer’îyye ile tarafımdan mûmâ-ileyh Mehmed

Efendi’ye ve halefi olacak zâtı vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde ol-dahi ber-vech-i

muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimesini kemâ-yenbâgi edâya

ta’ahhüd ve iltizâm itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ

olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-şehr-i Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi İbn-i Kerâmi Efendi ibn-i Hademe Ali Efendi Ve

Ahmed Efendi Behçet Efendi ibn-i Ahmed gayrühüm

643/NUMRO-111

Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve

191

tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i

Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Hakkı Efendi Hüdâvendigâr

Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından

Sinanpaşa Mahallesi’nde vâki Hâcı Mahmûd Ağazâde Mehmed Beğ ibn-i

Abdurrezzak Efendi’nin müsteciran sâkin olduğu menziline varub zeyl-i vesîkada

muharrerü’l-esâmî zevât huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde Medîne-i

mezbûre mahallâtından Zaviyesultan Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât

iden Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi ibn-i Murâd Çelebi bin Yahyâ Çelebi’nin

verâseti sulbîyye-i kebîre kızı Hayrîye Hanım ile sulb-i kebîr oğulları Hüsameddin

ve Murâd ve Münir Çelebi ve zevce-i mutlâkası Şerîfe Hanım ibnete Veliyüddin

Efendi’den mütevellîd sulb-i sagîr oğlu Bostan Çelebi’ye münhasıra olduğu mahzar-

ı hasm-ı cahidde ber-nehc-i şer’î sâbit ve sübut-ı verâsetlerine hükm-i şer’î lahık olmuş

olan verese-i mezbûrundan olub zâtı zevat hazırun-ı tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan bint-i

mezbûre Hayrîye Hanım er-kârındaşı mûmâ-ileyh Murâd Çelebi hazır olduğu halde

meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-

merâm idüb peder ve mûrisimiz müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin vâlidesi müteveffât Âyişe

Hanım ibnete Mustafâ Necib Beğ’den müntakil Mısır Kâhire dâhilinde Beni

Savif(?) Müdiriyeti’nde Bayya Karyesi’nde vâki kemâ şöhretlerine binâen ta’yîn ve

tahdidinden müstağnî muvafık adidede kâ’in fidan ta’bîr olunur ale’l-tahmin elli

dönüm arâzî-i malumemden benimle er-kârındaşım hazır-ı mûmâ-ileyh Murâd Çelebi

hisse-i müntakile-i şayiamız hususunda vaziü’l-yed ve müdâhale ve mu’arazâ idenler

ile bi’l-cümle leh ve aleyhimize vukû bulmuş fi’mâba’d vukû bulacak kaffe-i de’âvînin

a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve

ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve

temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve muhâkeme ve

muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya husûmet ve redd-i cevâba ve şuhûd ikâme ve

istimâ’ına tahlîf ve ikrâra ve vaz-ı hacz fekkine teblîğ ve tebellüğe ve kendi imzasıyla

istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme hükm-i gıyabî talebine ve istihsâl

eylediği i’lâmât-ı mevkî’-i icrâya vaz’a ve husûs-ı mezkûremizi dilediği vechle âhire

icâre ve terakim itmiş ve fi’mâba’d ideceği olan bedelat-ı icâresini müstecirlerinden

ahz ü kabza bi’l-cümle makbûzâtını (SAHÎFE-105) benimle hazırun-ı mûmâ-ileyhe

irsâl ve îsâle ve ahir âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya

192

ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son

dereceye kadar îfâya ve hazır-ı mûmâ-ileyhten her birimiz tarafımızdan vekâlet-i

âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile sâlifü’z-zikr Mısır Kâhire dâhilinde Bayya

Karyesi’nde misafiren mukîm er-kârındaşım mûmâ-ileyh Münir Çelebi’yi kabûlüne

mevkufen vekîl nasb ta’yîn eyledim didiğinde mukîrre-i mezbûrenin bi’l-cümle

tekaririni hazır-ı mûmâ-ileyh Murâd Çelebi dahi harfiyen ikrâr ve tasdîk eylediğini

didiğini vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahalde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-

i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîk-i ve’t-

tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi ve’l-işrîn

min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Hocazâde Tevfik Boduroğlu Mustafâ Hâcı Mahmûd Ağazâde Ve

Efendi ibn-i Rızâ Efendi ibn-i Ali Mehmed Beğ ibn-i gayrühüm

Abdurrezzak

643/NUMRO-112

Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve

tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i

Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi ma-ümenâ

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib

mahallâtından Kadînana Mahallesi mütemekkinlerinden Teb’a-i Devlet-i Âliyye’nin

Ermeni Milleti’nden Adadyan Leygon Efendi ibn-i Agop’un menziline varup zeyl-

i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdiğinde

Mecîdiye Mahallesi mütemekkinlerinden kezâlik teba-yı müşârun-ileyhanın millet-i

merkûmesinden iken bundan akdem vefât iden Torosiyan nâm diğeri ve Hancıyan

Heci Serkiz veledi Toros veledi Atamik verâseti zevcesi Anna bint-i Hirabet ile

kebîre kızları Perozik ve Azniv ve kebîr oğulları İsteban’a münhasıra olduğu bi’l-

ihbâr ba’de’t-tahakkuk-ı şer’î zâtı kesân merkûmun tâ’rîfleriyle mu’arrefe zevce-i

mezbûre Anna meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda Vükelâ-yı De’âvîden Papasyan İsteban

Efendi ibn-i Kirkor mahzarında mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-

merâm idüb zevcim mûrisimiz müteveffâ-yı merkûmun menkûl ve gayr-i menkûl ve

nükud ve zemmatı olarak hisse-i irsiyye-i şer’îyyemi vaziü’l-yed idenler ve

193

medyûnlarıyla bi’l-cümle leh ve aleyhime vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû bulacak

bi’l-cümle de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin

hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten

ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve

muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve şuhûd ikâme ve istimâ’ına

tahlîf ve vaz-ı hacz fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istid’â ve

levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve ikrâra taksîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya

ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve ahz ü kabza kaffe-i makbûzâtını bana irsâl ve

îsâle ve emlâk ve arâzî-i mevruse-i ve müntakilelerini ber-nehc-i şer’î taksîm ve ifrâza

ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son

dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile

mûmâ-ileyh İsteban Efendi’yi vekîl nasb ta’yîn eyledim didikde mûmâ-ileyh

(SAHÎFE-106) İsteban Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl

hidmet-i lâzimesi kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eylediğini vâki-

i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le

meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a

bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene

selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Borohonoğlu Artin Tekbıçakoğlu Dikran Leygon Efendi Ve

Veledi Marikra veledi Hirabet veledi Agop gayrühüm

643/NUMRO-113

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-

iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi

ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan

Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Kahil Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem

vefât iden Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Hâcı Mehmed Ali Ağa’nın ile’l-

vefât sâkin olduğu menzile varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân

huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde müteveffâ-yı merkûmun verâseti zevcesi

Hadîce bint-i Yûsuf ile sagîr kızları Huriye ve Râbiâ ve sagîr oğulları Osmân ve

Mehmed’e münhasıra ve ba’dehû sagîre-i mezbûre Huriye dahi vefât idüp verâseti

194

vâlidesi mezbûre Hadîce ile li-ebeveyn kız-kârındaşları mezbûrun Râbiâ ve Osmân

ve Mehmed’e münhasıra olduğu bil-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân

oldukdan sonra zâtı kesân merkûmun tâ’rîfleriyle mu’arrefe zevce-i mezbûre Hadîce

kendi tarafından bi’l-asâle ve bi’l-verâse ve evladları sigâr-ı mezbûrun Râbiâ ve

Osmân ve Mehmed taraflarında vasîleri olmağla bi’l-vesâye meclis-i ma’kûd-ı

mezbûrda bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-i merâm idüb zevcim müteveffâ-yı

merkûm Hâcı Ahmed Ağa’dan mevrus menkûl ve gayr-i menkûl ve nükud-ı zemmat

olarak bi’l-cümle terekesinden benimle vasîleri olduğum sigâr-ı mezbûrunun hisse-i

irsiyye-i şer’îyyemiz hususunda vaziü’l-yed idenler ile başkaca bi’l-cümle leh ve

aleyhimize vukû bulmuş fi’mâba’d vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i

şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-

i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen

ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve ahz ü kabz ve muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve

murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd ve istimâ’ına tahlîf ve ikrâra vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ

ve tebellüğe istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve emlâk ve

arâzîlerini bir vefk-i şer’î ve kanunu ikrâr ve taksîme ve vaz-ı imzaya ve istihsâl

eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve lede’l-iktiza Eytâm hakkında evveli olduğu

halde sulha ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun

küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan bi’l-asâle ve bi’l-vesâye Vükelâ-yı

De’âvîden Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor’u kabûlüne mevkufen vekâlet-i

âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile vekîl nasb ta’yîn eyledim didiğini vâki-i hâlî

kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-

i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb

ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Nalbandoğlu Yûsuf Ağa Müftizâde Ömer Ağa Ve

İbn-i Hüseyin ibn-i Yûsuf gayrühüm

(SAHÎFE-107)

643/NUMRO-114

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-

195

iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi

ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan

Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Akmescid Mahallesi’nde vâki İzzetzâde Mehmed

Ağa ibn-i Hâcı Ali’nin menziline varub zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân

huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde zâtı kesân merkûmun tâ’rîfleriyle

mu’arrefe Ümmü Gülsüm bint-i Memiş’e meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda zevc-i dahili

Keseroğlu Mehmed Ağa ibn-i Mustafâ mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm ve

ta’bîr-i ani’l-merâm idüb pederim olub Aziziye Kazâsı’nın İncili Mahallesi

ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Çömlekoğlu Memiş bin Musa’nın menkûl

ve gayr-i menkûl ve nükud ve zemmat olarak bi’l-cümle terekesinden hisse-i irsiyye-i

şer’îyyem hususunda vaz-ı yed idenler ile bi’l-cümle leh ve aleyhimde vukû bulmuş

fi’mâba’d vukû bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i

nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i

sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb

ü da’vâ ve muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd ve

istimâ’ına tahlîf ve ikrâra vaz-ı hacz ve fekkine teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî

talebine ve istid’â ve levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl ve eylediği

i’lâmâtı mevkî-i icrâya vaz’a ve emlâk ve arâzîlerini ikrâra ve taksîme ve ve semen ve

bedel-i misliyle ile âhire bey ve ferâğa ahz ü kabz bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl

ve îsâle ve komisyon-ı mahsûs huzûrunda ita-yı takrîre ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya

ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve

müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-

i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile zevcim merkûm Mehmed Ağa’yı vekîl nasb ve ta’yîn

eyledim didikde merkûm Mehmed Ağa dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi

kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm

eylediğini ve vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-

i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-

şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî min-şehr-i

Cemaziyel ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Çaputluoğlu Mustafâ Kadayıfçı Ahmed Sa Ahmedoğlu Ahmed Ve

196

Bin İsmâil bin Mahmûd bin İbrâhim gayrühüm

643/NUMRO-115

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Çıkrık Karyesi’nde sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî

kesân tâ’rîfleriyle mu’arrefe Fâtıma bint-i İbrâhim nâm Hâtûn meclis-i şer’î enverde

er-kârındaşı İsmâil ibn-i el-mezbûr İbrâhim mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb

karye-i mezbûre ahâlîsinden Veziroğlu Hasan bin Ali yüz yirmi beş kurûş mehr-i

mü’eccel tesmiyesiyle zevc-i dahilim olub tarihinden altı ay mukâddem beni

hânesinden ihraç itmekle merkûmdan nafaka ve sükna ve eşya da’vâsında a’id olduğu

mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin hukûk ve cezâ ve ticâret

kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve istinâfen ve temyîzen

ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve muhâkeme ve muhâsama ve

müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd ve istimâ’ına tahlîf ve vaz-ı hacz ve fekkine

teblîğ ve tebellüğe hükm-i gıyabî talebine ahz ü kabz istihsâl eylediği i’lâmâtı mevkî-

i icrâya vaz’a ve nafaka-i mefruzayı kezâlik daire-i icrâdan bi’l-ahz bi’l-cümle

makbûzâtını bana irsâl ve îsâle lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk

ve azline ve’l-hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun

küllîsini son dereceye kadar îfâya vekâlet-i husûsiye-i şer’îyye ile er-kârındaşım

mezbûr İsmâil vekîl nasb ve ta’yîn eyledim didikde mezbûr İsmâil dahi ber-vech-i

muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ

ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–

taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-işrîn min-şehr-i (SAHÎFE-108)

Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Karahisari Bektaşizâde Şükrü Helvacızâde İsmâil Efendi Ve

Efendi ibn-i Hâcı Abdullah gayrühüm

643/NUMRO-116

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-

197

iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi

ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan

Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Sinanhalife Mahallesi ahâlîsinden iken bundan

akdem vefât iden Mirimoğlu Hâcı Mehmed bin Hâcı İbrâhim’in ile’l-vefât sâkin

olduğu menziline varub ceride-i şer’îyyede muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında

akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde müteveffâ-yı merkûmun sulbî oğlu olub sinn cüssesinin

bülûğa tahammülü olmağla âkil ve bâliğ ve reşîd olduğunu iddi’â iden Ali meclis-i

ma’kûd-ı mezkûrda vakt-ı sigârında vasî-i mansubesi olub zâtı kesân merkûman

tâ’rîfleriyle mu’arrefe Atîke bint-i İbrâhim Efendi muvâcehesinde Medîne-i

mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i Efendi hazır oldukları halde hala ben

yirmi yaşımı mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd olub bi’z-zât kendi umûrumu ru’yete

muktedîr ve inayet-i vasîden müstağnî olmamla vakt-ı sigârımda pederim müteveffâ-

yı merkûmdan mevrus ba-kassâm-ı şer’îyye hisse-i irsiyem olan beş bin yedi yüz

doksan kurûş vasîyyem vâlidem mezbûre ma’rifetiyle Eytâm Sandığına vaz

olunmağla su’âl olunup bana teslîme vasîyye-i mezbûrem ile müdîr mûmâ-ileyhten

her birine tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl vasîyye-i

mezbûre Atîke Hanım dahi cevâbında müdde’î merkûmun pederi müteveffâ-yı

merkûmdan mevrus hisse-i irsiyesi olan meblâğ-ı mezkûr li’ecli’l-istirbâh ma’rifetiyle

Eytâm Sandığına vaz olunduğu tav’an ba’de’l-ikrâr lakin müdde’î merkûmun ber-

vech-i muharrer rüşd müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’în merkûm Ali’den

ber-vech-i muharrer rüşd müdde’âsına mutâbık beyyibe taleb olundukda sâlifü’z-zikr

Sinanhalife Mahallesi ahâlîsinden Mirimoğlu Hâcı Süleymân Ağa ibn-i Hüseyin

ve Hâcı Nuh Mahallesi’nden Telekzâde Hâcı Mehmed Ağa ibn-i Hâcı Bekir nâm

kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer’a hâzırân olub istişhâd olunduklarında fi’l-

hakîka işbu müdde’î merkûm Ali yirmi yaşını mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd olub

bi’z-zât kendi umûrunu ru’yete muktedîr ve inayet-i vasîden müstağnîdir biz bu hususa

bu vech üzere şâhidiz ve şehâdet dâhi ederiz deyû her biri müttefikü’l-lafz ve’l-ma’nâ

bi’l- muvâcehe ber-nehc-i şer’î edâ-yı şehâdet-i şer’îyye itmeleri ile şâhidân-ı

mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları

Sinanhalife Mahallesi İmâmı Emir Abdullahoğlu Osmân Efendi ibn-i Hâcı

Ahmed ve Muhtarı Telekzâde Ahmed Çavuş ibn-i Mehmed ve Hâcı Nuh

Mahallesi İmâmı Efsah Efendi ibn-i Dehşeti Salih Efendi ve Muhtarı ve Muhtarı

198

Teymurcu Hüseyin bin Hasan nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû Hâcı Eyyûb

Mahallesi ahâlîsinden Telekzâde Kâdir Efendi ibn-i Ahmed ve Akmescid

Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Mehmed Ağa ibn-i Mustafâ nâm kimesnelerden bi’l-

muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr

olunmağın mûcibince müdde’î mezbûr Ali’nin rüşd müdde’âsına ba’de’l-hükm

vâlidesi mezbûrenin bi’l-vesâye hakk-ı nezaretinin ref’iyle ala-mucib ikrârıma Eytâm

Sandığı’nda mahfûz hisse-i irsiyyesi olan beş bin yedi yüz doksan kurûş kendüsine

halen edâ ve teslîme (SAHÎFE-109) vasîyye-i mezbûre ile müdîr hazır-ı mûmâ-

ileyhden her birine tenbîh olunduğu vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve

tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr

eylediği eylediği ba’de’t-tenfîz tescîl ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-işrîn min-

Saferi’l-hayr lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-117

Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve

tahrîrîçün savb-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i

Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi Hüdâvendigâr Vilâyet-

i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Hâcı Nuh

Mahallesi’nde vâki Hasırcıoğlu İbrâhim bin Hüseyin’in menziline varub ceride-i

şer’îyyede muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i şer’î âlî itdikde

Medîne-i mezbûreye tâbi Çakır Karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Tokuçoğlu Hâcı İsa bin Hâcı Halil’in sulb-i oğlu olub sinn cüssesinin bülûğa

tahammülü olmağla âkil ve bâliğ ve reşîd olduğunu iddi’â iden Bekir meclis-i ma’kûd-

ı mezkûrda vakt-ı sigârında vasîyye-i mansubesi olub zâtı kesân merkûman

tâ’rîfleriyle mu’arrefe Âyişe bint-i Hâcı Mehmed muvâcehesinde Medîne mezbûre

Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim Efendi hazır olduğu halde halen ben

yirmi yaşıma mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd olub bi’z-zât kendi umûrumu ru’yete

muktedîr ve inayet-i vasîden müstağnî olmamla vakt-ı sigârımda pederim müteveffâ-

yı merkûmdan mevrus müntakil olan iki bin dört yüz iki kurûş yirmi param li-ecli’l-

istirbâh vâlidem ve vasîyyem ma’rifetiyle Eytâm Sandığına vaz olunub müdîr-i

mûmâ-ileyh bi’l-me’muriyye vaz-ı yed ider olmağla su’âl olunub bana edâ ve teslîme

vâlidem vasîyye-i mezbûrem ile müdîr-i mûmâ-ileyh Mehmed Efendi’den her birine

tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl vasîyye-i mezbûre ile

199

müdîr mûmâ-ileyh Mehmed Efendi dahi cevâbında müdde’î merkûm pederi

müteveffâ-yı merkûmdan mevrus hisse-i irsiyyesi olan meblâğ-ı mezkûr iki bin dört

yüz iki kurûş yirmi para Eytâm Sandığına vaz olunduğunu tav’an ba’de’l-ikrâr lakin

rüşd müdde’âsını külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm Bekir’den ber-vech-i

muharrer rüşd müdde’âsına mutâbık beyyine taleb olundukda sâlifü’z-zikr Hâcı Nuh

Mahallesi ahâlîsinden Telekzâde Hâcı Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali ve Telekzâde

Hâcı Mehmed Ağa ibn-i Hâcı Bekir Ağa nâm kimesneler li’-ecli’ş-şehâde meclis-i

şer’a hâzırân olub istişhâd olundukda fi’l-hakîka işbu müdde’î merkûm Bekir yirmi

yaşına mütecâviz âkil ve bâliğ ve reşîd olub bi’z-zât kendi umûrunu ru’yete muktedîr

i’ânet-i vasîden müstağnîdir biz bu hususa bu vech üzere şâhidiz ve şehâdet dâhi ederiz

deyû her biri müttefikü’l-lafz ve’l-ma’nâ bi’l- muvâcehe ber-nehc-i şer’î edâ-yı

şehâdet-i şer’îyye itmeleri ile şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen

bâ-varaka-i mestûre Hâcı Nuh Mahallesi İmâmı Efsah Efendi ibn-i Dehşeti Salih

Efendi ve Muhtarı Hâcı Hüseyin bin Hakkı nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû

Evliyaoğlu Ali Efendi ibn-i Mustafâ ve Deli Alioğlu Hasan bin Bekir nâm

kimesnelerden bi’l-muvâcehe âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri

iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince merkûm Bekir’in rüşd müdde’âsına ba’de’l-hükm

ala meblâğ-ı müdde’âya iki bin dört yüz iki kurûş yirmi parayı müdde’î merkûm

Bekir’e halen edâ ve teslîme vasîyye-i mezbûre ile müdîr mûmâ-ileyhden (SAHÎFE-

110) her birine tenbîh olunduğu vâki-i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr

ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr eylediği

eylediği ba’de’t-tenfîz tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-işrîn min-şehr-i

Rebî’ü’l-evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-118

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Kılınçarslan Karyesi ahâlîsinden iken

bundan akdem vefât iden Tavazlıoğlu Mehmed bin Abdullah bin Abdullah’ın ber-

vech-i ati vârisi olduğunu iddi’â iden karye-i mezbûre ahâlîsinden Ömer bin Mustafâ

meclis-i şer’îmizde Medîne mezbûre mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden

Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi muvaccehesinde müteveffâ-yı

merkûm Mehmed min-kıbeli’l-ümm-i ceddim olub hin-i vefâtında verâseti kebîre

kızları Atîke ve Ayşe ve Şerîfe ve Kamile ve kebîr oğulları Salih ve Ömer’e

200

münhasıra ve ba’dehû bint-i mezbûre Atîke dahi vefât idüb verâseti kebîre kızı Fâtıma

ve kebîr oğlu olmamla bana münhasıra ve ba’dehû bint-i mezbûre Şerîfe dahi vefât

idüb verâseti kebîr oğlu İbrâhim’e münhasıra ve ba’dehû ibn-i mezbûr Salih dahi

vefât idüb verâseti zevcesi Raziye bint-i İsmâil ile kebîre kızları diğer Fâtıma ve

Nazike ve Hanife ve kebîr oğulları Mehmed ve Eyyûb’e münhasıra ve ba’dehû

mezbûr Fâtıma vefât idüb verâseti zevci Süleymân bin Hâcı Ali ve kebîre kızı

Halime ve sagîre kızı Atîke ve kebîr oğlu Veliyüddin ve sagîr oğlu Mahmûd’a ve

ba’dehû mezbûr Hanife dahi vefât idüb verâseti zevci mezbûr Süleymân ile zevc-i

evveli İsmâil’in firâşından hasıl sagîr oğlu Ali’ye münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i

mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-şer’îyye bin yüz elli iki sehmden olub sihâm-ı

mezbûreden yüz kırk dörder sehmden cem’an iki yüz seksen sekiz sehmi mezbûrtan

Âyişe ve Kamile’ye ve iki yüz seksen sekiz sehmi mezbûr Ömer’e ve doksan altı

sehmi mezbûr diğer Ömer’e ve yüz kırk dört sehmi mezbûr İbrâhim’e ve otuz altışar

sehmden cem’an yüz sekiz sehmi mezbûrat Raziye ve Fâtıma ve Nazike’ye ve yetmiş

ikişer sehmden cem’an yüz kırk dört sehmi mezbûrân Mehmed ve Eyyûb’e ve yirmi

bir sehmi mezbûr Süleymân’a ve altışar sehmden cem’an on iki sehmi mezbûrtan

Halime ve Atîke’ye ve on ikişer sehmden cem’an yirmi dört sehmi mezbûrân

Veliyüddin ve Mahmûd’a ve yirmi yedi sehmi mezbûr Ali’ye isâbet idüb bizden gayrı

vârisi ve terekesine müstahak âhiri olmamağla mûrisimiz ceddim müteveffâ-yı evvel-

i merkûm Mehmed’in mezbûr Hâcı Arif Efendi zimmetinde cihet-i karzdan elli yedi

buçuk kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı mezkûru kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i

muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan bir sihâm-ı mezkûr hisse-i irsiyyeme

isâbet iden dört kurûş otuz parayı halen bana edâ ve teslîme mezbûr Hâcı Arif

Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr Hâcı Arif

Efendi dahi cevâbında cihet-i merkûmeden müteveffâ-yı evvel-i merkûm Mehmed’e

zimmetinde ol-mikdar kurûş deyni olduğunu tav’an ba’de’l-ikrâr ma-adâ müdde’î

mezbûr Ömer’in ber-vech-i muharrer verâset-i müdde’âsını külliyen inkâr itmekle

müdde’î merkûm Ömer ber-vech-i meşru verâset-i mezkûre müdde’âsını tafsilatı zabt-

ı i’lâmda muharrer olduğu vechle mezkûr Kılınçarslan Karyesi ahâlîsinden Hâcı

Velioğlu İbrâhim bin Ali ve Kavaloğlu Abdullah bin Hüseyin nâm kimesneler

şehâdetleriyle ber-nehc-i şer’î (SAHÎFE-111) isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-

i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb oldukları mezkûr

201

Kılınçarslan Karyesi İmâmı Mehmed Efendi ibn-i Ahmed Efendi ve Muhtarı

Velioğlu Hasan bin Ali nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri karye-i mezbûre

ahâlîsinden Mercimekçioğlu Ali bin Hüseyin ve İsaoğlu Veysel bin İsmâil nâm

kimesnelerden âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr

olunmağın mûcibince müdde’î mezbûr Ömer’in ber-vech-i muharrer verâset-i

müdde’âsına ba’de’l-hükm ala mucib-i ikrâra meblâğ-ı müdde’âya mezkûr dört kurûş

otuz para ile müdde’â aleyh mezbûr Hâcı Arif Efendi ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm

olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-119

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Garıca Karyesi ahâlîsinden iken bundan

akdem vefât iden Şerîfe bint-i Hâcı Ahmed’in ber-vech-i ati vârisi olduklarını iddi’â

iden karye-i mezbûre ahâlîsinden Abdioğlu Hüseyin bin İbrâhim zâtı tâ’rîfi şer’îyle

mu’arrefe olan Fâtıma bint-i Hâcı Ahmed hazıra olduğu halde meclis-i şer’îmizde

Medîne-i mezbûre mahallâtından Sinanpaşa Mahallesi ahâlîsinden Hâcı Ahmed

Efendi Hâcı Ahmed muvâcehesinde Şerîfe zevce-i menkûha-i medhul bahâm olub

hin-i vefâtında verâseti benimle li-ebeveyn kız kârındaşı hazırat-ı mezbûra Fâtıma’ya

münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsımız bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye bir sehmi benim ve

diğer bir sehmi hazırat-ı mezbûra Fâtıma’ya isâbet idüb bizden gayri vârisi ve

terekesine müstahak âhiri olmamağla mûrisimiz müteveffât-ı mezbûre Şerîfe’nin

mezbûr Arif Efendi zimmetinde cihet-i karzdan kırk kurûş alacak hakkı olub meblâğ-

ı mezkûru kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûru

ber-mucib feraiz halen bize edâ ve teslîme mezbûr Hâcı Arif Efendi’ye tenbîh

olunmak matlûbumdur deyû hazırat-ı mezbûrânın tasdîkine mukarin da’vâ itdikde

lede’s-su’âl mezbûr Hâcı Arif Efendi dahi cevâbında cihet-i merkûmeden müteveffât

mezbûre Şerîfe Hâtûn’a zimmetinde ol-miktar kurûş deyni olduğunu tav’an ba’de’l-

ikrâr ma-adâ müdde’î merkûm Hüseyin ile hazırat-ı mezbûr Fâtıma’nın ber-vech-i

meşrûh verâset müdde’âlarını külliyen inkâr itmekle müdde’î mezbûr Hüseyin ile

hazırat-ı mezbûre Fâtıma ber-vech-i meşrûh verâseti mezkûre müdde’âsını tafsilat-ı

zabt-ı i’lâmda muharrer olduğu vechle sâlifü’z-zikr Garıca Karyesi ahâlîsinden

Ahmed bin Ali Osmân ve Veliyüddin bin Yûsuf nâm kimesneler şahadetleriyle ber-

202

nehc-i şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-

varaka-i mestûre mensûb oldukları marrü’z-zikr Garıca Karyesi İmâmı Mehmed

Efendi ibn-i Yûsuf ve Muhtarı Hâcı Halil bin Ahmed ve azalarından Hâcı

Ayvazoğlu Ahmed bin Abdullah nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri karye-

i mezbûre ahâlîsinden Ayvazoğlu Hâcı Mehmed bin Mehmed ve Hâcı Ayvazoğlu

Abdullah bin Ahmed nâm kimesnelerden âlenen lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde

idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince müdde’î mezbûr Hüseyin ile hazıra-i

mezbûra Fâtıma’nın ber-vech-i meşrûh verâset-i müdde’âsına ba’de’l-hükm ala

mucib ikrâra meblâğ-ı müdde’âya mezkûr kırk kurûş ile müdde’â aleyh (SAHÎFE-

112) mezbûr Hâcı Arif Efendi ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-

sânî ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-120

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Bulca Karyesi ahâlîsinden iken bundan

akdem vefât iden Kurtcuoğlu Osmân bin Mustafâ bin Abdullah’ın ber-vech-i ati

vârisi olduğunu iddi’â iden zât-ı tâ’rîfi şer’îyle mu’arrefe Hadîce bint-i Veliyüddin

nâm Hâtûn meclis-i şer’îmizde Medîne-i mezbûre mahallâtından Sinanpaşa

Mahallesi ahâlîsinden Arikoğlu Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi

muvâcehesinde müteveffâ-yı merkûm Osmân zevc-i dahilim olub hin-i vefâtında

verâseti benimle vâlidesi Emîne bint-i Osmân ve li-ebeveyn er-kârındaşı Hasan’a

münhasıra ba’dehû ümm-i mezbûre Emîne dahi vefât idüb verâseti sadrî kebîr oğlu

mezbûr Hasan’a münhasıra ve tashîh-i mes’ele-i mîrâsları bi-hükmi’l-münâsahati’ş-

şer’îyye on iki sehmden olub sihâm-ı mezbûreden üç sehmi bana ve dokuz sehmi

mezbûr Hasan’a isâbet idüb bizden gayrı vârisi ve terekesine müstahak âhiri

olmamağla mûrisimiz zevcim müteveffâ-yı evvel mezbûr Osmân’ın mezbûr Hâcı

Arif Efendi zimmetinde cihet-i karzdan kırk sekiz kurûş alacak hakkı olub meblâğ-ı

mezkûr kable’l-ahz ve’l-istîfâ ber-vech-i muharrer vefât itmekle meblâğ-ı mezkûrdan

bir sihâm-ı mezkûr hisse-i irsiyyeme isâbet iden on iki kurûş halen bana edâ ve teslîme

mezbûr Hâcı Arif Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur deyû da’vâ itdikde lede’s-

su’âl mezbûr Hâcı Arif Efendi dahi cihet-i merkûmeden müteveffâ-yı merkûm

Osmân’a zimmetinde ol-miktar kurûş deyni olduğunu tav’an ba’de’l-ikrâr ma-adâ

müdde’îyye-i mezbûre Hadîce’nin ber-vech-i meşrûh verâset-i mezkûre müdde’âsını

203

külliyen inkâr itmekle müdde’îyye-i mezbûre Hadîce Hâtûn’dan ber-vech-i meşrûh

veaset-i mezkûre müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer olduğu vechle sâlifü’l-

beyân Bulca Karyesi ahâlîsinden Akbaşoğlu İsmâil bin Satılmış ve Bayramoğlu

Mehmed bin Bayran nâm kimesneler şahadetleriyle ber-nehc-i şer’î isbat itmeğin

şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-i mestûre mensûb

oldukları mezkûr Bulca Karyesi İmâmı Ahmed Efendi ibn-i Hâcı Bekir ve Muhtarı

Kürdoğlu Ahmed bin Hâcı Süleymân nâm kimesnelerden sırran ve ba’dehû

Kılınçarslan Karyesi ahâlîsinden Tavazlıoğlu Ömer bin Mustafâ İnbinas(?)

Karyesi ahâlîsinden Sağır oğlu Ahmed bin Hüseyin nâm kimesnelerden âlenen

lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın mûcibince

müdde’îyye-i mezbûre Hadîce’nin ber-vech-i meşrûh verâset-i mezkûre müdde’âsına

ba’de’l-hükm ala mucib ikrâra ber-mucib mîrâs-ı meblâğ-ı müdde’âya mezkûr on iki

kurûş ile müdde’â aleyh mezbûr Hâcı Arif Efendi ilzâm olunduğu tescîl ve i’lâm

olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve

selâse mi’ete ve elf. (SAHÎFE-113)

643/NUMRO-121

Fi’l-asl Bilecik Sancağı’nın Pazarcık Nâhiyesi’ne tâbi Elmâlıkebîr Karyesi

ahâlîsinden ve Rumeli muhâcirlerinden İmâmoğlu Ahmed bin Mehmed Medîne-i

Karahisâr-ı Sâhib Mahkeme-i Şer’îyyesine mahsûs odada ma’kûd-ı meclis-i

şer’îmizde Medîne-i mezbûreye tâbi Çıkrık Karyesi ahâlîsinden Kerimoğlu Hasan

bin Ali muvâcehesinde işbu hükümet konağı pişgahında ma’rifet-i şer’îyle muayene

olunan göktuğlu ve sol kulağının ucu kesik uzun kuyruklu beş yaşında bir res öküz ve

yine sarı meyyal ve uzun kuyruklu altı yaşında bir res öküz tarih-i i’lâmdan iki sene

mukâddem İnegöl pazarında Rumeli muhâcirlerinden Çolakoğlu Receb’den on beş

lirâ-yı Osmânî semen-i medfu ve makbûz mukâbelesinde basfite vahidet-i iştirâ idüb

ol-vechle mezkûr öküzler müddet-i merkûmeden berü şerren yedimde mâlım ve

mülküm iken bundan kırk gün mukâddem hânemîn civarında leylen sirkat idilmiş ve

ol-vechle zayi itmiş ider mezkûr öküzleri tahri iderek el-yevm merkûm Hasan yedinde

bulmamla bi’l-istihkâk halen taleb iderim deyû da’vâ itdikde lede’s-su’âl mezbûr

Hasan dahi cevâbında mezkûr öküzlere el-yevm vaz-ı yedini tav’an ba’de’l-ikrâr lakin

mezkûr öküzleri tarihten yirmi yedi gün mukâddem Karahisar pazarında Büyükoğlu

Ahmed Efendi’den mazhar-ı şühudda bin yüz kırk sekiz kurûş semen-i medfu ve

204

makbûz mukâbelesinde iştirâ idüb ol-vechle mezkûr öküzlere şer’en mâlım olmak

üzere bi-hakk vaz-i yed iderüm deyû müdde’î merkûm Ahmed’in ber-vech-i muharrer

istihkâk da’vâsını külliyen inkâr itmekle müdde’î merkûm Ahmed ber-vech-i meşrûh

mukâddem tarih ile şerren mülkiyet-i müdde’âsını tafsilatı zabt-ı i’lâmda muharrer

olduğu vechle sâlifü’z-zikr her biri Elmâlıkebîr Karyesi ahâlîsinden Hüseyin bin

Musa ve Hatiboğlu Osmân Bin Osmân nâm kimesneler şahadetleriyle ber-nehc-i

şer’î isbat itmeğin şâhidân-ı mezbûrân usul-i mevzû’asına tatbîkan evvelen bâ-varaka-

i mestûre-i müzekki-i intihâb olunan Medîne-i mezbûre mahallâtından Monlâ Bahşi

Mahallesi ahâlîsinden Buharalıoğlu Taci bin Abdulhâdî ve Arab Mescidi

Mahallesi ahâlîsinden Çerkes Hüseyin Beğoğlu Mehmed bin Hüseyin nâm

kimesnelerden sırran ve ba’dehû her biri Medîne-i mezbûre ahâlîsinden Bostanoğlu

İsmâil bin Mehmed ve Bostanoğlu Abdullah bin Ömer nâm kimesnelerden âlenen

lede’t-tezkiye adl makbûlü’ş-şehâde idükleri iş’ar ve ihbâr olunmağın gıbbe’t-tahlîf ‘ş-

şer’î mûcibince müdde’âya öküzler müdde’î merkûm Ahmed’in ber-minval-i meşrûh

şer’en mâlı olduğuna ba’de’l-hükm-i bayi’i olduğunu dermeyân eylediği semen-i

medfu ile mezbûr Ahmed Efendi’ye müracaatda muhtar olmak üzere mezkûr

öküzlerden keff-i yedle müdde’î merkûm Ahmed’e halen teslîme müdde’â aleyh

mezbûr Hasan’a tenbîh olunduğu tescîl ve i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi ve’l-işrîn

min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-122

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib’e tâbi Şuhud Nâhiyesi mahallâtından Horos Mahallesi ahâlîsinden Asâkîr-i

şahâne ikinci Ordu-yı Osmânîye mensûb yetmiş yedinci Alayının üçüncü Taburunun

yedinci Haymesi neferâtından iken bundan akdem vefât iden Bedel oğullarından

Ömeroğlu Ahmed bin Ömer bin Hâcı İbiş’in verâseti babası mezbûr Ömer’e

münhasıra olduğu Eblek Mahallesi ahâlîsinden Süleymân Çelebioğlu Halil bin

Ahmed ve Kürtler Karyesi ahâlîsinden Orucoğlu Monlâ Osmân bin Abdullah

(SAHÎFE-114) ve Güdeoğlu Mehmed bin Süleymân nâm kimesnelerden huzûr-ı

şer’de vechiş-şehâde ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin mûcibince müteveffâ-yı mezbûrun

bi’l-cümle emvâl ve emlâk ve nükudu vâris-i mezbûre isâbet ideceği iktiza eylediği

i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-şehr-i Cemaziyel ahir lî-sene selâsîn ve selâse

mi’ete ve elf.

205

643/NUMRO-123

Fi’l-asl Bosna muhâcirlerinden olub Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi

dâhilinde İnegöl Kazâsı’nın Burhaniye Mahallesi’nde mütevattınen sâkin iken

bundan akdem ordusu cânibinde vefât iden Muharrem bin Salih bin İbrâhim’in

verâseti her biri Karahisâr-ı Sâhib mahallâtından Mecîdiye Mahallesi’nde sâkineler

zevcesi Emîne bint-i Abdullatif Efendi ile li-ebeveyn kız kârındaşı Şerîfe ve li-eb

kız kârındaşı Fâtıma ve li-eb er-kârındaşı Fehmi’ye münhasıra olduğu her biri

Mecîdiye Mahallesi’nden muhâcir Hüseyin bin Muharrem ve Ali Ağa ibn-i Ahmed

ve Salih bin Mahmûd nâm kimesneler ihbârlarıyla tahakkuk itmeğin mûcibince

müteveffâ-yı mezbûrun bi’l-cümle emvâl ve emlâk ve nükudu vâris-i merkûmuna

isâbet ideceği iktiza eylediği i’lâm olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis min-şehr-i Cemaziyel

ahir lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

643/NUMRO-124

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib

mahallâtından Nurcu Mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden

Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah bin Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûha-

i metrûkesi Halime bint-i Hüseyin ve vâlidesi Şerîfe bint-i Ali ile zevce-i mezbûre

Halime’den mütevellîdler sulbîyye-i sagîre kızları Şerîfe ve Ümmü Seleme ve

Ni’metullah ve sulb-i sagîr oğlu Abdullah ve zevce-i mutlâkası Fâtıma bint-i

Mehmed’den mütevellîde sulbîyye-i kebîre kızı Râbiâ ve kendüden mukâddem vefât

iden zevcesi Râbiâ bint-i Ali’den mütevellîde sulbîyye-i kebîre kızı İsmihân’a

münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra

sagîrun-ı mezbûrunun Şerîfe ve Ümmü Seleme ve Ni’metullah ve Abdullah’ın vakt-

ı rüşd ve sedâtlarına değin tesviye-i umûrlarına kıbel-i şer’den vasî nasb ve ta’yîn

olunan vâlideleri mezbûre Halime ve mezbûrtan Râbiâ ve İsmihân ve ümm-i

mezbûre tarafından bâ-hüccet-i şer’îyye vekîli Mansuroğlu Mahmûd Ağa taleb-i

ma’rifetleri ve Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi ibn-i İbrâhim

Efendi hazır oldukalrı halde ma’rifet-i şer’le tahrîr ve bi’l-müzâyede bey ve beyne’l-

verese bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye tevzi ve taksîm olunan müteveffâ-yı mezbûrun

terekesidir ki ber-vech-i ati zikr ü beyân olunur. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Zi’l-

kadeti’ş-şerîfe lî-sene tis’a ve işrîn ve selâse mi’ete ve elf.

206

Nuhâs Bakraç Nuhâs Tencere Def’a Nuhâs Tencere Def’a Nuhâs Nuhâs Sagîr

1 Ad. 1 Ad. 1. Ad. Tencere 1 Ad. Minkal 1 Ad.

Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş

25 15 15 15 40

Nuhâs Tepsi Nuhâs Yağ Dığanı Şorba Tası Nuhâs Hurde Nuhâs Mertebani

1 Ad. 2 Ad. 3 Ad. Sahan 2 Ad. 1 Ad.

Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş

20 5 10 5 5

Sagîr Kadayıf Nuhâs Su Güğümü Hurde Kilim Müsta’mel Kilim Müsta’mel Halı

Tebsisi 1 Ad. 1 Ad. 1 Ad. 1 Ad. Seccâde 1 Ad.

Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş

5 15 20 60 60

(SAHÎFE-115)

Def’a Müsta’mel Seccâde Dakik Has Keyl-i Asitani Bulgur keyl-i Asitani

1 Ad. 12 Ad. 11 Ad.

Kurûş Kurûş Kurûş

40 240 30

Müsta’mel Çuval Sahan Araba Kömür Araba Çavdarlı Hınta Keyl-i

3 Ad. 6 Ad. 1 Ad. Asitani 8 Ad.

Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş

40 150 140 160

Def’a Çavdarlı Hınta Keyl-i Sagîr Kiriş Hırdavat Menzil Afyon Çeki 99 Ad. Dirhem

Asitani 3 Ad. Kurûş Beher Çekisi 50

207

Kurûş Kurûş 30 Kurûş

240 40 301

29859

Def’a Çekisi Afyon Çeki Def’a Çavdarlı Hınta Keyl-i Def’a Çavdarlı Hınta Keyl-i

1 Ad. Asitani 13 Ad. Asitani 13 Ad.

Kurûş Kurûş Kurûş

250 247 246

Def’a Çavdarlı Hınta Keyl-i Def’a Arı Hınta Keyl-i Def’a Arı Hınta Keyl-i

Asitani 13 Ad. Asitani 40 Ad. Asitani 12 Ad.

Kurûş Kurûş Kurûş

246 920 276

Def’a Arı Hınta Keyl-i Astani Ana Koyun Re’s Def’a Ana Koyun Re’s

12 Ad. 30 Ad. 6 Ad.

Kurûş Kurûş Kurûş

276 2850 540

Def’a İzbend(?) Koyun Koç Re’s Çuval Çuval Çuval

1 Ad. 1 Ad. 20 Ad. 13 Ad. 13 Ad.

Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş

70 107 50 49 49

Karahisâr-ı Ermeni Milleti’nden Tombakyan İsteban zimmetinde alacağı olub

tahsil olunan

Kurûş

2088

Terakki-i servet-i şirket-i Osmânî’de haşhaş esmânından alacağı olub tahsil olunan

Kurûş

208

7023

Balmahmûd Karyesi’nde Celis Osmân zimmetinde alacağı olub tahsil olunan

Kurûş

1362

Susuz Karyesi’nden olub oğlu Yûsuf zimmetinde alacağı olub tahsil olunan

Kurûş

216

Bulca Karyesi’nde Âyişe zimmetinde alacağı olub tahsil olunan

Kurûş

208

Köprülü Karyesi’nde Sarı Mestan zimmetinde alacağı olub tahsil olunan

Kurûş

50

Balmahmûd Karyesi’nde Değirmenci Abdurrahman zimmetinde alacağı olub

tahsil olunan

Kurûş

140

Mansuroğlu Mahmûd üstüne alacağı olub tahsil olunan

Kurûş

1446

Aziziye kazâsı’nda hınta-i esmânından alacağı olub tahsil olunan

Kurûş

480

Yekûnü’t________________________________________________________tereke

Kurûş

209

50657

(SAHÎFE-116)

Minhâ’l________________________________________________________İhrâcât

Zevce-i Resm-i kısmet Dellaliye Kaydiyye Pul bahâ Ma-varaka Akçe Farkı

mezbûrenin Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş

Mehr-i mü’ecceli 1246 564 151 40 105

Kurûş

62

Yekûni’l_______________________________________________________İhrâcât

Kurûş Para

2169 20

Sahhü’l__________________________________________________________bâki

Kurûş Para

48487 20 li’t-taksîm beyne’l-verese

Hisse-i zevce-i mezbûre Hisse-i ümm-i mezbûre Hisse-i bint-i kebîre-i

Halime Şerîfe mezbûre İsmihân

Kurûş Para Kurûş Para Kurûş Para

6060 30 8081 10 4906 19

Hisse-i bint-i kebîre-i mezbûre Hisse-i bint-i sagîre-i mezbûre Hisse-i bint-i sagîre-i

Râbiâ Ümmü Seleme mezbûre Şerîfe

Kurûş Para Kurûş Para Kurûş Para

4952 19 4952 19 4952 10

Hisse-i bint-i sagîre-i mezbûre Ni’metullah Hisse-i ibn-i sagîr-i mezbûr Abdullah

Kurûş Para Kurûş Para

4952 10 9812 38 Küsür akçe

210

Kurûş

2

Ber-vech-i meşrûh sahhü’l-bâki meblâğ-ı mezkûr kırk sekiz bin dört yüz seksen

yedi buçuk kurûş verese-i kibâr-ı mezbûrat Halime ve Şerîfe ve İsmihân ve

Râbiâ’dan her biri ber-mucib bila-hisse-i irsiyyelerini tamamen ve kamilen ahz ü kabz

ve istîfâ-yı hakk eyledikleri gibi sagîrün-i mezbûrun Ümmü Seleme ve Şerîfe ve

Ni’metullah ve Abdullah’ın ber-mucib hisse-i irsiyyeleri olan cem’an yirmi dört bin

beş yüz otuz iki kurûştan beş bin dört yüz kurûş Fakihpaşa Mahallesi’nden Hocazâde

Rafet Efendi fi 3 Rebî’ü’l-evvel (1)330 tarih ve 490 numerolu ve beş bin kurûş Hâcı

Mahmûd Mahallesi’nden Acemoğlu Mehmed’e fi 25 Rebî’ü’l-evvel (1)330 tarih ve

544 numerolu ve beş bin kurûş Sinanpaşa Mahallesi’nden Genelizâde Hâcı Murâd

kerimesi Münire fi 25 Rebî’ü’l-evvel (1)330 tarih ve 554 numerolu ve dört bin sekiz

yüz on iki kurûş Marulcu Mahallesi’nden Bekçizâde Safder Efendi’ye hüccet-i

şer’îyyeleri mûcibince edâne olunduğu işbu mahale şerh virildi.

643/NUMRO-125

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Mecîdiye Mahallesi mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-i

Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden olub şahs-i zeyl-i vesîkada muharerü’l-esâmî kesân

tâ’rîfleriyle mu’arrefe olan Agoni bint-i Kigorok meclis-i şer’î enverde teba-yı

müşârun-ileyhanın millet-i merkûmesinden Topaloğlu Heci Ohannes veledi Heci

Agop mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i kelâm idüb pederim müteveffâ-yı merkûmdan

mevrus mahalle-i mezbûrede vâki malûmü’l-hudûd ve’l-müştemilat bir bab-ı hâne ile

ittisalinde bulunan hâne-i arsasında olan hisse-i şayiamı semen-i misliyle âhire bey

semen ve bedellerini ahz ü kabza bi’l-cümle makbûzâtını bana irsâl ve îsâle komisyon-

ı mahsûsu huzûrunda ita-yı takrîre bi-gayr-i hakk müdâhale idenler olur ise onlar ile

a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i (SAHÎFE-117) nizâmiyyenin hukûk

ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten ve

istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve muhâkeme

ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve ikâme-i şuhûd ve istimâ’ına tahlîf ve

ikrâra vaz-ı hacz fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine istid’â ve

levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme istihsâl ve eylediği i’lâmâtı mevkî-i icrâya

211

vaz’a ve lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya ve âhiri dahi tevkîl ve terfîk ve azline ve’l-hâsıl

husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son dereceye

kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i husûsiyye-i şer’îyye ile merkûm Ohannes Ağa’yı

vekîl nasb ve ta’yîn eyledim didiğinde merkûm Ohannes Ağa dahi ber-vech-i

muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve hidmet-i lâzimelerini kemâ-hiye hakkuhâ edâ

ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–

taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî min-şehr-i Cemaziyel ahir lî-sene selâsîn

ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Mecîdiye Mahallesi’nden Karagöz Surub Toros Mahallesi’nden Ve

Oğlu Heci Serape veledi Hector Tosunoğlu Artin veledi Agop gayrühüm

643/NUMRO-126

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Hâcı Murâd Mahallesi mütemekkinlerinden ve Teb’a-i Devlet-

i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden olub Aşilyan Hâcı Abayi(?) Efendi ibn-i Hâcı

Ohannes Efendi Medîne-i mezbûre mahkeme-i şer’îyyesine mahsûs odada ma’kûd-ı

meclis-i şer’î şerif-i enverde Medîne-i mezbûre Da’vâ Vekîllerinden Dadyan Artin

Efendi ibn-i İsteban Efendi mahzarında bi-tav’â takrîr-i kelâm ve ta’bîr-i ani’l-

merâm idüb Çobanlar Karyesi civarında Mandıra ve Torfili nâm mahalde altı

kıt’ada malûmü’l-hudûd ve’l-etraf ve’l-makâdir arâzî ve mezari-i bu kere

Nerdibanizâde Hâsib ve Niyâzi Efendiler ile hemşireleri Fahriye Hanım’dan

memuru huzûrunda yüz on bin kurûş bedel-i medfu makbûz mukâbelesinde teferruğ

itmiş ve senedlerini kendi üzerime ahz ve istimzac eylemiş isem de arâzî ve mezari-i

mahdûdat-ı mezkûrede benim asla ve kat’an alaka ve müdâhalem olmayub nâmım nâm

müstear olmağla meblâğ-ı mezkûru Karahisari Papasyan Hâcı Sehak Ağa ibn-i

Arakil ve Baronyan Aharon Efendi ibn-i Vartan ve malumü’l-esâmî refikasından

ahz ve istîfâ etmiş olduğum mebâliğ ve bedelat-ı mezkûre mukâbelesinde mûmâ-

ileyhimün içün teferruğ mebhus inha icrâ eylemiş olduğumdan senedât-ı mezkûrenin

ol-vechle tashîhatının ve komisyon-ı mahsûsu huzûrunda tekaririnin itasına muamele-

i ferâgiyelerini icrâ ve îfâya husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan

umûrun küllîsini son dereceye kadar îfâya ve icrâya mûmâ-ileyh Artin Efendi’yi

212

vekâlet-i husûsiyye-i sahîha-i şer’îyye ile vekîl nasb ve ta’yîn eyledim didiğinde

mûmâ-ileyh Artin Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl ve

hidmet-i lâzimesini kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eyledim

didikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-

sâmin ve’l-işrîn min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Vâsıf Efendi ibn-i Osmân Efendi ibn-i Ahmed Efendi ibn-i Ve

Ahmed Efendi el-mezbûr Ahmed Efendi İsmâil Efendi gayrühüm

643/NUMRO-127

Tahakkuk-ı özr-i şer’îyye binâ’en husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve

tahrîrîçün cânib-i şer’î enverden bi’l-iltimâs me’zûnen irsâl olunan Mahkeme-i

Şer’îyye Ketebesi’nden Ahmed Efendi ibn-i İsmâil Efendi ma-ümenâ

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı Sâhib

mahallâtından Kadînana Mahallesi mütemekkinlerinden (SAHÎFE-118) Teb’a-i

Devlet-i Âliyye’nin Ermeni Milleti’nden Adadyan Leygon Efendi ibn-i Agop’un

menziline varup zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî kesân huzûrlarında akd-i meclis-i

şer’î âlî itdiğinde Mecîdiye Mahallesi mütemekkinlerinden kezâlik teba-yı müşârun-

ileyhanın millet-i merkûmesinden iken bundan akdem vefât iden Torosiyan nâm

diğeri ve Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros veledi Atamik verâseti zevcesi Anna

bint-i Hirabet ile kebîre kızları Perozik ve Azniv ve kebîr oğulları İsteban’a

münhasıra olduğu bi’l-ihbâr ba’de’t-tahakkuk-ı şer’î zâtı kesân merkûmun tâ’rîfleriyle

mu’arrefe zevce-i mezbûre Anna meclis-i ma’kûd-ı mezkûrda Vükelâ-yı De’âvîden

Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor mahzarında mahzarında bi-tav’ihâ takrîr-i

kelâm ve ta’bîr-i ani’l-merâm idüb zevcim mûrisimiz müteveffâ-yı merkûmun menkûl

ve gayr-i menkûl ve nükud ve zemmatı olarak hisse-i irsiyye-i şer’îyyemi vaziü’l-yed

idenler ve medyûnlarıyla bi’l-cümle leh ve aleyhime vukû bulmuş ve fi’mâba’d vukû

bulacak de’âvînin a’id olduğu mehâkim-i şer’îyyede ve mehâkim-i nizâmiyyenin

hukûk ve cezâ ve ticâret kısimlârında mecâlis-i idâre ve deva’ir-i sâ’irede bidâyeten

ve istinâfen ve temyîzen ve tashîhan ve i’tirâzen ve i’âdeten taleb ü da’vâ ve

muhâkeme ve muhâsama ve müdâfa’a ve murâfa’aya ve şuhûd ikâme ve istimâ’ına

tahlîf ve vaz-ı hacz fekkine teblîğ ve tebellüğe ve hükm-i gıyabî talebine ve istid’â ve

213

levâyih tanzîm ve mercî-ia’idine takdîme ve ikrâra taksîme lede’l-iktizâ sulh ve ibrâya

ve âhiri tevkîl ve terfîk ve azline ve ahz ü kabza kaffe-i makbûzâtını bana irsâl ve îsâle

ve emlâk ve arâzî-i mevruse-i ve müntakilelerini ber-nehc-i şer’î taksîm ve ifrâza ve’l-

hâsıl husûsat-ı mezkûreye müte’allika ve müteferri’a olan umûrun küllîsini son

dereceye kadar îfâya tarafımdan vekâlet-i âmme-i mutlâka-i sahîha-i şer’îyye ile

mûmâ-ileyh İsteban Efendi’yi vekîl na’ib-i menab nasb ta’yîn eyledim didikde

mûmâ-ileyh İsteban Efendi dahi ber-vech-i muharrer vekâlet-i mezkûreyi kabûl

hidmet-i lâzimesi kemâ-hiye hakkuhâ edâ ve îfâya ta’ahhüd ve iltizâm eylediğini vâki-

i hâlî kâtib mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ve ma’an mürsel-i ümenâ-i şer’le

meclis-i şer’a gelüb âlâ-vukû’a inhâ takrîr itmeğin gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î mâ-vaka’a

bi’t–taleb ketb ve imlâ olundu. Fi’l-yevmi’s-sâdis min-şehr-i Cemaziyel evvel lî-sene

selâsîn ve selâse mi’ete ve elf.

_________________________________________________________Şuhûdü’l–hâl

Tekbıçakoğlu Dikran Leygon Efendi Bogogonoğlu Artin Ve

Veledi Hirabet veledi Agop veledi Marikra gayrühüm

643/NUMRO-128

Hüdâvendigâr Vilâyet-i Celilesi dâhilinde merkez livâ olan Karahisâr-ı

Sâhib mahallâtından Karamanoğlu Mahallesi ahâlîsinden olub Medîne-i mezbûreye

tâbi Sincanlu Nâhiyesi’ne muzâfe Sinanpaşa Karyesi’nde mütevattınen sâkin iken

bundan akdem vefât iden Berber Salih bin Osmân bin Abdullah’ın verâseti zevcesi

Hâcer bint-i Apel ile vâlidesi Zeliha bint-i Salih ve sulb-i sagîr oğlu Osmân’a

münhasıra olduğu bi’l-ihbâr inde’ş-şer’î’l enver zâhir ve nümâyân oldukdan sonra

sagîr-i mezbûr Osmân’ın vakt-ı rüşd ve sedâdına değin tesviye-i umûrlarına kıbel-i

şer’den vasî nasb ve ta’yîn olunan vâlidesi mezbûre Hâcer ve ümm-i mezbûre

Zeliha’nın taleb-i ma’rifetleriyle Medîne-i mezbûre Eytâm Müdîri Mehmed Efendi

ibn-i İbrâhim Efendi hazır olduğu halde ma’rifet-i şer’le tahrîr ve terakkim ve bi’l-

müzâyede bey ve beyne’l-verese bi’l-fârizâti’ş-şer’îyye tevzi ve taksîm olunan

mütveffa-yı mezbûrun terekesidir ki ber-vech-i ati zikr ü beyân olunan fi’l-yevmi’r-

râbi min-Zi’l-kadeti’ş-şerîfe lî-sene tis’a ve işrîn ve selâse mi’ete ve elf (SAHÎFE-

119)

214

Karye-i merkûmede tahrîr idilmeyüb ale’l-usul ziri musaddık bulunan zabt defterinde

müfredâtı beyân idilen

Kurûş Para

3551 5

Kezâlik defter-i mahsûsunda muharrer olduğu vechle Karahisar’da tahrîr idilan

tereke-i müteveffâ-yı mezbûrun kısm-ı diğeri ismen mecmûası

Kurûş Para

8797 5

Nâhiye na’ibi Hâcı Osmân ma’rifetiyle zemmatından tahsil olunan

Kurûş Yekûnü’t______tereke

658 Kurûş Para

13006 10

Minhâ’l________________________________________________________İhrâcât

Deyn-i müsbet İzmirli tüccardan Ağazaryan Onnik Efendi’ye ba-i’lâm ita kılınan

Kurûş

6274

Deyn-i müsbet İzmirli tüccardan Hasan Paşa’ya ba-i’lâm-ı şer’î ita kılınan

Kurûş Para

2197 30

Deyn-i müsbet Karahisari Acemoğlu İbrâhim’e ba-i’lâm-ı şer’î ita kılınan

Kurûş Para

398 10

Araba ücreti Hammaliye Dellallere virilen Resm-i kısmet Dellaliye Kaydiyye

Kurûş Kurûş Kurûş Kurûş Para Kurûş Kurûş

160 3 45 90 10 185 39

Pul bahâ ma-varaka Akçe farkı Yekûnü’l___________________İhrâcât

215

Kurûş Kurûş Kurûş

17 17 9484

Sahhü’l__________________________________________________________bâki

Kurûş Para

3022 10 li’t-taksîm beyne’l-verese

Hisse-i zevce-i mezbûre Hisse-i ümm-i mezbûre Hisse-i sagîr-i mezbûr

Hâcer Zeliha Osmân

Kurûş Para Kurûş Kurûş

440 10 578 2495

Ber-vech-i meşrûh sahhü’l-bâki meblâğ-ı mezkûr üç bin beş yüz yirmi iki kurûş

on paradan verese-i kibâr-ı mezbûrun Hâcer ve Zeliha’dan her biri ber-mucib bila-

hisse-i irsiyyelerini tamamen ve kamilen ahz ü kabz ve istîfâ-yı hakk idüb sagîr-i

mezbûr Osmân’ın ber-mucib bila-hisse-i irsiyyesi olan iki bin dört yüz doksan beş

kurûştan dört yüz doksan beş kurûşunu sagîr-i mezbûrun nafaka-i atiyesine sarf itmek

üzere vasîsi ve vâlidesi mezbûre Hâcer Hâtûn’a ba-ilm ü hâber virilüb mütebâki iki

bin kurûş Marulcu Mahallesi’nden Kethüdazâde Remzi Efendi’ye fi 18 Rebî’ü’l-

evvel (1)330 tarih ve 551 numerolu hüccet-i şer’îyye mûcibince edâne olunduğu işbu

mahale şerh virildi. (SAHÎFE-120)

216

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

643 NUMARALI KARAHİSAR-I SAHİB ŞER'İYYE SİCİLİ'NİN

DEĞERLENDİRİLMESİ

1.KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI’NIN İDARİ VE FİZİKİ YAPISI

1.1. KAZA, NAHİYE VE KÖYLER

Osmanlı Devleti'nin mülki idari taksimatında memleket eyaletlere, eyaletler

sancaklara, sancaklar kazalara ve kazalar nahiyelere ayrılmıştır. Osmanlı idaresinin en

alt birimi şehirlerde mahalle, kırsal alanda ise köydür. Bu taksimat içinde eyalet en üst

birimdir. Eyaletin alt birimi olan sancaklar ise devlet teşkilatının çekirdeğini

oluşturmaktaydı.

Karahisar-ı Sahib, Osmanlı idari teşkilatında Anadolu Eyaletine bağlı bir

sancak olarak kurulmuş, 1839’da Hüdavendigar Vilayeti teşkil edilince buraya bağlı

sancaklardan biri haline getirilmiştir. Buranın yönetimi merkezden tayin edilen sancak

beyleri tarafından idare edilmekte iken 1867 yılında mutasarrıflık olarak kazalara ve

nahiyelere ayrılmıştır21. 1918 yılında ise Hüdavendigar Vilayeti ile ilişkisi kesilerek

vilayet merkezine dönüştürülmüştür22.

Defterde geçen kaza, nahiye ve köy isimleri belgelerden tek tek tespit edilmiş

ve bağlı bulunduğu kaza ya da nahiyeyi gösterir şekilde listelenmiştir. Sancak

merkezinin adı, defterdeki bütün belgelerde bağlı bulunduğu vilayetin adı ile

yazılmıştır. Ayrıca sancağın adı Karahisar-ı Sahib olarak yer almış, farklı bir yazılış

tarzına rastlanmamıştır.

Yerleşim yerlerinin isimlerinde dikkat çeken en önemli özellik bu isimlerin

Türk dili ve kültürüne uygun olmasıdır. Dinar, Salar, Sultan, Çakır Köyler ile kara,

karaca, ak, viran, hisar, salar23 vb ifadeler içeren birçok isim bu duruma örnek teşkil

etmektedir.

21 Emecen, a.g.m., s.444. 22 Gönçer, a.g.e., C.II, s.13. 23 Bu vermiş olduğumuz örnekler defterimizde bulunmakla beraber bu konuda daha ayrıntılı bilgi için

bkz., Süleyman Gönçer, Afyon İli Tarihi, C.I, İzmir 1971, ss.247-253.

217

Tablo 1. Defterde Yer Alan Kaza, Nahiye ve Köy Adları

Kazalar Nahiyeler Köyler Sayfa/Belge No

Karahisar-ı Sahib Akviran 86/94

Karahisar-ı Sahib Ayhan 73/85-74/85

Karahisar-ı Sahib Balmahmud 116/124

Karahisar-ı Sahib Corca-i Kebir 33/42-48/59

Karahisar-ı Sahib Çakır 99/105-110/117

Karahisar-ı Sahib Çıkrık 93/101-97/104-

108/115-114/121

Karahisar-ı Sahib Çobanlar 85/93-118/126

Karahisar-ı Sahib Deper 28/37

Karahisar-ı Sahib Dinar 87/96

Karahisar-ı Sahib Elpirek 101/107

Karahisar-ı Sahib Erkmen 33/41

Karahisar-ı Sahib Gebeceler 35/43-91/99

Karahisar-ı Sahib Halimuğru 18/24-41/50

Karahisar-ı Sahib Işıklar 58/70

Karahisar-ı Sahib İhsaniye 32/41

Karahisar-ı Sahib İnas 48/59

Karahisar-ı Sahib Kadımürsel 41/49

218

Karahisar-ı Sahib Kal’acik-i Kebir 56/69-68/80

Karahisar-ı Sahib Karaarslan 1/1

Karahisar-ı Sahib Karacaviran 67/77-67/78

Karahisar-ı Sahib Köprülü 116/124

Karahisar-ı Sahib Kumartaş 23/29

Karahisar-ı Sahib Kürtler 114/122

Karahisar-ı Sahib Leğen 40/49

Karahisar-ı Sahib Mecidiye 22/29

Karahisar-ı Sahib Mihail 78/87

Karahisar-ı Sahib Muradlar 31/40

Karahisar-ı Sahib Salar 1/1-50/63-73/84-

77/87-78/87

Karahisar-ı Sahib Sarık 67/79

Karahisar-ı Sahib Servi 95/102

Karahisar-ı Sahib Seydilersultan 27/36

Karahisar-ı Sahib Sibsin 18/24

Karahisar-ı Sahib Sinir 85/93

Karahisar-ı Sahib Susuz 19/25-26/34-

28/37-93/101-116-

124

Karahisar-ı Sahib Süğlün 30/39-103/109

219

Karahisar-ı Sahib Sülümenli 85/93

Karahisar-ı Sahib Ümraniye 58/70-103/109

Karahisar-ı Sahib Sincanlu 13/17-16/22-17/23

21/28-28/3750/62-

63/75-72/8388/97-

89/98-102/108-

111/118-112/119-

113/120-119/128

Karahisar-ı Sahib Sincanlu Bulca 113/120-116/124

Karahisar-ı Sahib Sincanlu Garıca 63/75-112/119

Karahisar-ı Sahib Sincanlu Hırka 28/37

Karahisar-ı Sahib Sincanlu Kayadibi 50/62

Karahisar-ı Sahib Sincanlu Kılınçarslan 111/118-113/120

Karahisar-ı Sahib Sincanlu Mahmarı 16/22-102/108

Karahisar-ı Sahib Sincanlu Paşa 72/83

Karahisar-ı Sahib Sincanlu Sinanpaşa 13/17-21/28-

119/128

Karahisar-ı Sahib Sincanlu Tazlar 17/23

Karahisar-ı Sahib Şuhud 24/32-26/34-

67/77-67/78

Karahisar-ı Sahib Şuhud Balçıkhisar 24/32-26/34

Karahisar-ı Sahib Şuhud Karadilli 67/77-67/78

220

Aziziye 27/35-108/114-

116/124

Aziziye Bağlar

Aziziye Elhan 27/35

Bolvadin 24/31-59/71

Bolvadin Çay 59/71

Bolvadin Dişli 24/31

Sandıklı Çivril Bayat 44/53

Defterde bu kaza ve nahiyelerden başka Karahisar-ı Sahib Sancağı dışında az

da olsa başka kaza ve nahiye isimlerine de rastlanmıştır. Bu isimlere rastlanılmasının

sebebi bu yerlerden gelenlerin bir şekilde Karahisar-ı Sahib'e göç etmiş olmalarıdır.

Bu yerler Tablo 2'de verilmiştir.

Tablo 2. Karahisar-ı Sahib Dışındaki Kaza, Nahiye ve Köy Adları

Sancaklar Kazalar Köyler Sayfa/Belge No

Antalya Akseki Belek 59/71

Aydın 21/28-88/97

Bilecik Pazarcık Elmalıkebir 114/121

İnegöl 114/121-115/123

İzmir 21/28-88/97

Konya 59/71

Mısır Kahire Bayya 105/111

221

Mudurnu 43/52

Sivas Darende Gemerez 40/49

Yemen Rikka 77/87

Köylerin bir kısmının isimleri sonradan değişikliğe uğramıştır. Köylerin eski

adları ile birlikte bugün kullanılan isimlerine Tablo 3’te yer verilmiştir. Buna göre 643

Numaralı A.Ş.S., de adı geçen köylerden isimi değişenlerin bazıları şunlardır24. Listede

yer almayan ama eski adı Anbanaz, Bedeş, Efesultan, Feleli ve Paşaköy olan köylerin

adları sırasıyla Beyyazı, Kayabelen, Efeköy, Kocaöz ve Ahmetpaşa olarak değişmiştir.

Tablo 3. Defterde Geçen Köylerin Eski ve Yeni Adları

Eski Adı Yeni Adı

Akviran Akören

Corca-i Kebîr Fethibey

Deper Ataköy

Elpirek Saraydüzü

Halimuğru Bozdoğan

İnas Demirçevre

Kal’acik-i Kebîr Büyük kalecik

Karacaviran Karacaören

Kumartaş Erenler

24 Afyonkarahisar’a bağlı köylerin eski ve yeni isimleri ile ilgili daha fazla bilgi için; bkz., Mustafa

Karazeybek, “Osmanlılar Dönemi’nde Afyonkarahisar” Anadolu’nun Kilidi Afyon, Afyon Valiliği

Yay., Afyon 2004, ss.,106-112.

222

Mahmarı Taşoluk

Mecidiye Omuzca

Mihail Nuribey

Seydilersultan Seydiler

Sibsin Çayırbağ

Sinir Tınaztepe

1.2. MAHALLELER

Bilindiği üzere mahalleler şehirlerin en temel birimleridir. Aynı mahallede

yaşayan insanlar genellikle birbirlerini tanırlardı. Bu çerçevede mahalle genel tanımı

itibariyle birbirini tanıyan, bir ölçüde birbirilerinin davranışlarından sorumlu ve sosyal

dayanışma içinde olan kişilerin oluşturduğu topluluğun adıdır25. Başka bir tanıma göre

de mahalle dini bir yapının etrafında toplanmış ya da aynı dinden olan şahısların bir

araya gelmeleri sonucu oluşmuş topluluktur26.

Defterde geçen mahalle isimlerinin genelde Türk ve İslami bir karaktere sahip

olduğu görülmüştür. Karahisar-ı Sahib kaza ve nahiyelerine ait toplam 49 mahalle adı

tespit edilmiş olup, 3 tanesi Şuhud Nahiyesine 1 tanesinin Aziziye Kazasına bağlı

olduğu ve 45 mahallenin merkez kazasında yer aldığı tespit edilmiştir. Merkez Kazada

yer alan bu mahallerin dışında da mahalleler mevcuttur.

Bu mahalleler ve mahallelerin yer aldığı tezler şunlardır. 648 numaralı şeriyye

sicilinde yer alan mahaller: Çarşıiçi, Dai Receb, Deve Dede, Gül, Hacı Alioğlu,

Hamidiye, Kabaklı, Kayadibi, Mısri, Taşkapulu, Voyvoda27. 652 numaralı sicilde yer

25 Özen Tok, "Kadı Sicilleri Işığında Osmanlı Şehrindeki Mahalleden İhraç Kararlarında Mahalle

Ahalisinin Rolü(XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Kayseri Örneği)", Erciyes Üniv. Sosyal Bilimler Dergisi,

S. 18 Kayseri 2005, s.155. 26 Rıfat Özdemir, XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Ankara, 2. baskı., Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 1998,

s.75. 27 Ateşçelik, a.g.e., s.438-439.

223

alan mahalleler: Canbaba, Günbattı, Kil, Nureddin28. 653 numaralı sicilde yer alan

mahalleler: Akcin, Çakır, Hacı Arab, Hacı Bekir, Hacı İsmail, Kayış, Kaymaz, Yukarı

Pazar29. 644 numaralı sicilde yer alan mahalleler: Çarşıbaşı, Gönpazarı, Hacı Ata,

Katibpaşa, Köprübaşı30. Bu dört çalışmadan toplam 29 mahalle ismi daha tespit

edilmiş ve toplamda 74 mahalle ismine ulaşılmıştır.

Tablo 4. Defterde Adı Geçen Karahisar-ı Sahib Mahalleleri

Mahalle Adı Sayfa/Belge No Sayısı

Akmescid 9/11-108/114-109/116 3

Arab Mescidi 3/4-14/17-16/21-20/27-21/28-47/58-89/97-

104/110-114/121

9

Bedrik 11/14 1

Burmalı 8/10-38/47 2

Câmi-i Kebîr 19/26-79/88 2

Cansız 38/47-82/90 2

Çavuşbaşı 12/16-18/24-39/47-60/72 4

Çavuşoğlu 60/72 1

Çerçel 97/104 1

Doğancı 46/56 1

Eblek (Şuhud) 114/122 1

Efecik 8/10-62/74 2

28 Durakşahin, a.g.e., s.26-27. 29 Ergün, a.g.e., s. 455-457. 30 Mustafa Dağ, Karahisar-ı Sahib Sancağı’nın 644 Numaralı Şer’iyye Sicili (Traskripsiyon), A.K.Ü.,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2011. s.18-21.

224

Egeste 2/3-13/17-31/40-81/89-83/92-84/92 6

Fakihpaşa 4/5-35/43-53/64-84/93-116/124 5

Garb Mescidi 6/8 1

Gökçe 2/3 1

Gündoğmuş 2/3 1

Hâcı Abdurrahman 39/47-75/85-100/106 3

Hâcı Câfer 83/91 1

Hâcı Davud 78/88 1

Hâcı Evtal 54/65 1

Hâcı Eyyûb 38/46-41/51-56/68-57/69-109/116 5

Hâcı Mahmûd 7/10-10/14-26/33-43/52-49/61-55/66-56/67-

56/68-84/92-116/124

10

Hâcı Murâd 24/31-118/126 2

Hâcı Musa (Şuhud) 72/82 1

Hâcı Mustafâ 15/19-39/48-76/86-103/109 4

Hâcı Nasuh 1/2-8/10-23/30-61/73-92/100 5

Hâcı Nuh 37/45-43/51-46/56-56/68-94/102-109/116-

110/117

7

Hâcı Yahyâ 9/11-11/14-14/17-21/27-22/28-41/49-52/64-

62/72-89/97

9

Horos (Şuhud) 114/122 1

225

İğneci 47/57 1

İncili (Aziziye) 108/114 1

Kadînana 106/112-118/127 2

Kahil 2/3-3/4-10/14-15/21-26/33-64/76-71/81-

85/94-89/98-96/103-104/110-107/113

12

Kal’a 41/51 1

Karakâtib 22/28-87/95-89/97 3

Karaman 4/5-7/10-13/17-30/39-43/51-56/68-71/81-

92/100-94/102-97/104

10

Karamanoğlu 8/10-21/28-88/97-91/99-119/128 5

Kubelü 30/38-47/58-49/61 3

Marulcu 48/59-77/86-91/99-101/107-116/124-120/128 6

Mecîdiye 7/9-20/27-87/95-88/97-106/112-115/123-

117/125-119/127

8

Medli 2/2-23/30-96/103-104/110 4

Monlâ Bahşi 9/11-14/17-20/27-25/33-41/49-52/64-60/72-

114/121

8

Nakilci 3/5-9/13-17/23-32/41-48/59-63/74 6

Nurcu 11/14-21/27-29/38-35/43-36/44-37/45-43/51-

44/54-46/55-49/60-62/74-83/92-98/105-

100/106-101/107-115/124

16

Sinanhalife 2/3-37/45-38/46-68/81-109/116- 5

226

Sinanpaşa 4/6-5/7-9/11-9/12-11/14-12/15-17/23-22/28-

28/37-33/42-43/51-60/72-71/81

13

Surub Toros 14/18-24/31-47/57-118/125 4

Zaviyesultan 11/14-14/17-17/23-29/38-30/39-105/111 6

Tablo 4'ün sağladığı verilerden hareketle mahkemeye intikal eden davalar

dolayısıyla en çok adı geçen mahalleler sırasıyla Nurcu, Sinanpaşa, Kahil, Karaman,

Hâcı Mahmûd, Arab Mescidi, Hâcı Yahyâ, Mecîdiye, Monlâ Bahşi, Hâcı Nuh

Mahalleleri olduğu görülmektedir.

643 No'lu Karahisar-ı Sahib Şer'iyye Sicil Defterinde geçen bu mahallelerin

bazılarında gayrimüslim tebanın yaşadığı tespit edilmiştir. Bu sicilde Ermeniler

dışında herhangi bir azınlık ismine rastlanmamıştır. Ermenilerin toplam 5 mahallede

yaşadıkları görülmüştür. Özellikle Mecidiye ve Surub Toros mahallelerinde yoğun

olarak yaşadıkları gözlenmiştir. Bu mahallerin isimleri tablo 5'te verilmiştir.

Tablo 5. Ermenilerin Yaşadığı Mahalleler

Mahalle Adı Sayfa/Belge No

Hâcı Davud 78/88

Hâcı Murâd 118/126

Kadınana 106/112-118/127

Mecîdiye 7/9-106/112-117/125-119/127

Surub Toros 14/18-24/31-47/57

643 No'lu Karahisar-ı Sahib Şer'iyye Sicil Defterinde Afyonkarahisar dışındaki

mahalleleri de tespit etmek mümkün olmuştur. İncelenen dava kayıtlarından

Afyonkarahisar'a bu yerleşim merkezlerinden göç edildiği veya görev icabı buralarda

227

bulunulduğu anlaşılmaktadır. Afyonkarahisar dışındaki mahalleler ve bağlı oldukları

merkezler tablo 6'da verilmiştir.

Tablo 6. Karahisar- Sahib Dışındaki Mahalleler

Mahalle Adı Bağlı Bulunduğu Merkez Sayfa/Belge No

Ağlı Gemerez (Sivas) 40/49

Bostan-ı Ali İstanbul 47/57

Burhaniye İnegöl (Hüdavendigar) 115/123

Hatuniye Câmi-i Şerifi İzmir 88/97

1.3. İDARECİLER VE GÖREVLİLER

Osmanlı Devleti'nde taşra idaresi aşağıdan yukarıya doğru köy, nahiye, kaza,

sancak ve eyalet şeklinde tasarlanmıştır. Kazaların birleşmesinden sancaklar,

sancakların birleşmesinden ise eyaletler ortaya çıkmıştır31. Ele alınan dönemde

Afyonkarahisar sancak merkezi olduğundan, yönetimin en yüksek idari amiri olarak

"Mutasarrıflar" bulunmaktadır.

Mutasarrıf tasarruf eden, kendinde kullanma hakkı ve salahiyeti gören kimse

anlamına gelmektedir32. Sancak adı verilen teşekküllerin başında bulunan memur

hakkında unvan olarak kullanılır bir tabirdir. Liva denilen sancak, kaza ve vilâyet

arasında idari bir teşekküldür. Bunların bir kısmı kazalar gibi vilâyete bağlı, bir kısmı

da müstakildi33.

1864 yılında kabul edilen Vilâyet Nizamnamesi ile taşra yönetiminde

değişiklik yapılmış vilâyet, sancak, kaza, köy olarak idari birimlere ayrılmıştır. Daha

sonra bunlara bir de kaza ile köy arasına, nahiye eklenmiştir. Bu değişiklikle vilayet

yöneticisi vali, sancak yöneticisi mutasarrıf, kaza yöneticisi kaymakam, nahiye

31 Halaçoğlu, a.g.e. s.83. 32 Develioğlu, a.g.l., s.691. 33 Pakalın, a.g.e., s.586.

228

yöneticisi ise nahiye müdüründen oluşmuştur34

Çalıştığımız defterde Karahisâr-ı Sâhib mutasarrıfına dair bir bilgi

geçmemektedir. Ancak, Rumi 31 Mayıs 1323 (13 Haziran 1907) tarihinde Edhem

Sabri Bey’in mutasarrıflık görevine başladığı ve Rumi 1326 sonunda ( 1911

Şubatında) görevinden ayrıldığı bilinmektedir. Onun yerine Haydar Bey Rumi Mart

1327 ( Mart 1911) tarihinde göreve başlamış ve Rumi 1331 (Mayıs 1915) tarihine

kadar vazifesine devam etmiştir35.

Tablo 7. Defterde Adı Geçen Görevliler ve Görevleri

Görevli Adı Ünvanı Sayfa/Belge No

Abdülhamid Rafi İzmir Na’ibi

21/28

Ahmed Efendi Katib

25/32-28/36-50/61-83/91-84/92-

87/94

Ahmed Efendi ibn-i

İsmâil Efendi

Mahkeme Katibi

4/6-5/7-19/26-24/31-48/59-49/60-

81/89-84/93-106/112-107/113-

108/114-109/116-110/117-118/127

Ahmed Tevfik Efendi Na’ib-i esbak

(Akseki)

80/88

Ali Çavuş ibn-i

Abdullah

Jandarma 27/35

Ali Rızâ Bey ibn-i

Ahmed Kahraman

Maiyyet Memuru 30/38

Ali ibn-i Ahmed Hademe 1/1-25/32-28/36-38/46-44/52-

47/57-48/58-50/61-64/75-83/91-

84/92-87/94-88/96-91/97-92/99-

34 Mehmet Ali Ünal, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, Isparta 1997, s.221. 35 1867 yılından 1919 yılına kadar geçen zaman diliminde Afyonkarahisar’da görevli mutasarrıfların

isimleri için bkz., Gönçer, a.g.e., C.II, ss.28-31.

229

93/100-94/101-95/102-98/104-

102/107-105/110

Emîn Bey ibn-i Yahyâ

Efendi

Ferah

Hastahânesi’nde

Operatör

87/95

Hâcı Osmân bin Ömer Kolağası 41/49

Hafız Muharrem

Efendi

Mekteb Müdürü 53/64

Halil ibn-i Hacı

Osman

Gardiyan 68/80

Hüseyin Efendi ibn-i

Osmân

Yeni Câmi-i Şerifi

Müezzini

82/89

Kerâmi Efendi ibn-i

Behçet Efendi

Katib 29/37-32/40-33/41-34/42-36/43-

96/103-105/110

Mehmed Efendi ibn-i

İbrâhim Efendi

Eytâm Müdürü 4/5-20/27-29/38-30/39-31/40-

32/41-33/42-35/43-83/92-85/94-

89/98-91/99-92/100-93/101-

94/102-96/103-97/104-98/105-

100/106-101/107-103/109-104/110-

110/117-115/124-119/128

Mehmed Vâsıf Efendi

ibn-i Ahmed Rüşdü

Efendi

Mahkeme

Başkâtibi 3/4-6/8-15/21-29/31-54/65-98/105-

103/109

Nedin Efendi İbn-i

Ahmed Efendi

Gardiyan 27/35

Osmân Zeki Efendi Mukayyîd 38/46-58/69

230

Osmân Zeki Efendi

ibn-i Ahmed Rüşdü

Efendi

Mahkeme Katibi 63/74-87/95

Ömer Ağa ibn-i

Ahmed

Odacı 93/100-101/106-102/108

Süleymân Sırrı Efendi Mahmûd Paşa

Kadîsı (İstanbul)

47/57

Tâhir Efendi ibn-i

Abdullah

Akseki Kazâsı eski

Kâtibi

59/71

Defterde bahsi geçen bir başka yönetici sınıf da muhtarlardır. Köy ve

mahallelerde devletin resmî gücünün temsilcisi olan muhtarlıkların bugünkü anlamda

kurulmasına Tanzimat'tan hemen önce başlanmıştı36. Genellikle mahalle halkından

denenmiş, iyi huylu ve becerikli oldukları anlaşılmış iki kişi oy birliği ile muhtar

seçiliyor ve bunlardan birisine "muhtar-ı evvel" diğerine "muhtar-ı sânı" deniliyordu.

Defterde yer alan muhtarlarda "muhtar-ı evvel" veya "muhtar-ı sânı" ifadelerine

rastlanmamıştır. İncelenen defterde tespit edilen mahalle ve köy muhtarlarının

isimlerine Tablo 8'de yer verilmiştir.

Tablo 8. Muhtarlar Görev Yaptıkları Mahalle ve Köyler

Köy/Mahalle Adı Muhtarın Adı/Lakabı Sayfa/Belge No

Arab Mescidi Bakioğlu İsmail bin Hâcı Hüseyin 21/27-22/28-89/97

Bulca Karyesi Kürdoğlu Ahmed bin Hâcı

Süleyman

113/120

Çavuşbaşı Cemaloğlu Hâcı Ömer bin Hâcı

Bekir

18/24-39/47-61/72

36 Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yapısı, T.T.K. Yay.,

Ankara 1997, s.38.

231

Egeste Hâcı Alioğlu Hâcı Ali bin Mehmed 2/3

Fakihpaşa Bayrakdaroğlu Hâcı Hüseyin bin Ali 4/5

Garıca Karyesi Hâcı Halil bin Ahmed 112/119

Gündoğmuş Güdicioğlu Abdurrahman bin

İbrahim

2/3

Hâcı Abdurrahman Berber Ali bin Mustafa 39/47

Hâcı Mahmud Saraçzade Osman Ağa ibn-i

Mehmed Ağa

8/10-11/14

Hâcı Nuh Demirci Hüseyin bin Hasan 37/45-109/116

Hâcı Nuh Hâcı Hüseyin bin Hakkı 110/117

Hâcı Yahyâ Mescioğlu Nuri Efendi ibn-i Hacı

Abdullah

11/14

Halimuğru Karyesi Araboğlu İbrahim bin İsmail 18/24

Kahil Hâcı Kâdir bin Hâcı Hasan 71/81

Kal’acik-i Kebîr

Karyesi

Kara Bekiroğlu Ahmed bin Bekir 57/69

Karakâtib Cemaloğlu Mehmed bin Ali 22/28-89/97

Karaman İsmâil bin Hasan 4/5-8/10-71/81

Karamanoğlu Tâhiroğlu Hâcı Mehmed bin Hâcı

Tâhir

8/10

Kılınçarslan Karyesi Velioğlu Hasan bin Ali 112/118

Marulcu Muhtarı Bağcı Hâcı Hasan Efendi 77/86

232

ibn-i Ömer Efendi

Mecîdiye Samizâde Hasan Efendi ibn-i

Mehmed

21/27

Mihail Karyesi Abdullahoğlu Osmân bin Abdullah 78/87

Monlâ Bahşi Sağrıcıoğlu Mustafâ bin Hasan 14/17-26/33-61/72

Nakilci Hâcı Abdullahoğlu Ali bin Ahmed 17/23

Nurcu Monlâ Mustafâ bin Ömer 37/45

Salar Karyesi İmâm oğlu Mehmed bin Hasan 52/63

Salar Karyesi Abdil oğlu Hâcı Halil bin Abdil 78/87

Sinanhalife Telekzâde Ahmed Çavuş ibn-i

Mehmed

109/116

Sinanpaşa Bıdıkzâde Hasan Efendi ibn-i İsmâil

Efendi

12/15-71/81

Zaviyesultan Hâcı Osmânoğlu Osmân bin Hâcı

Osmân

14/17

1.4. MEVKİİ ADLARI

Defterde bazı özel mevkilerin adlarına da rastlanmıştır. Bu adlar, genelde arazi

anlaşmazlıkları, tarlaların ya da meraların sınırlarının çizilmesi, miras paylaşımı, alım-

satım ve Eytâm Sandığı’ndan alınan borca karşı taahhüt olarak gösterilen arazi gibi

dava konusu olan meselelerden dolayı yer almaktadır. Böylece unutulmaya yüz tutmuş

mevkilerin nereler olduğu hakkında bir nebze de olsa bilgi sahibi olunabilmiştir.

Defterdeki belgelerden arazi isimleri yanı sıra şehirde bulunan Keçeciler

çarşısı, Yemeniciler içi gibi ticari mekânlara ait yer isimleri de tespit edilmiştir. Bu

mevkiler Tablo 9'da verilmiştir.

233

Tablo 9. Bazı Özel Mevki Adları

Mevki (Mahâll) Adı Sayfa/Belge No

Akçaoğlan (Gebeceler Karyesi) 92/99

Arıöz (Elpirek Karyesi) 101/107

Beylik Tepe (Susuz Karyesi) 28/37

Büyük Arpalık (Çıkrık Karyesi) 94/101

Çalyolu (Gebeceler Karyesi) 92/99

Çakmak (Çıkrık Karyesi) 97/103

Danışmend (Gebeceler Karyesi) 35/43

Demircilerbaşı (Karahisar-ı Sahib) 84/92

Dikenlik (Gebeceler Karyesi) 92/99

Doğanlar Caddesi (Karahisar-ı Sahib) 34/42

Emir Doğan (Akviran Karyesi) 86/94

Erkeci kuyu (Gebeceler Karyesi) 35/43

Erkmen Altı (Karahisar-ı Sahib) 13/16

Gönpazarı (Karahisar-ı Sahib) 79/89

Hanyeri(Çıkrık Karyesi) 94/101

Hasırpazarı (Karahisar-ı Sahib) 96/103-100/106

Hisar Caddesi (Akviran Karyesi) 86/94

Kabaağaç (Gebeceler Karyesi) 92/99

234

Kaldırım (Akviran Karyesi) 86/94

Kalegörünmez (Deper Karyesi) 28/37

Karakapu (Çıkrık Karyesi) 97/103

Karakaya (Erkmen Karyesi) 33/41

Kavaklık Hâdî (Çakır) 99/105

Kayalık (Çıkrık Karyesi) 97/103

Keçecilerbaşı (Karahisar-ı Sahib) 79/89

Keçeciler Çarşısı (Karahisar-ı Sahib) 54/65

Kocakır (Çıkrık Karyesi) 97/103

Köprübaşı (Karahisar-ı Sahib) 99/105

Körkuyu (Karahisar-ı Sahib) 34/42

Köyönü (Çıkrık Karyesi) 94/101

Kurudere (Süğlün Karyesi) 103/109

Muttalib (Karahisar-ı Sahib) 93/100

Sarraçhâne (Karahisar-ı Sahib) 86/94

Sülümenli Kuyusu(Gebeceler Karyesi) 35/43

Sürüdili (Gebeceler Karyesi) 35/43

Yemenicileriçi (Karahisar-ı Sahib) 41/51

Yemişçiler (Karahisar-ı Sahib) 104/110

Zincirli Han (Karahisar-ı Sahib) 79/89

235

1.5. DİNİ VE SOSYAL YAPI

1.5.1. Câmiler

Arapça cem kökünden gelen câmi; derleyen toplayan, içine alan, bulunduran37

anlamına gelmektedir. Bu gün ise içerisinde ibadet yapılan yer olarak bilinir. Câmi

Türk-İslam kültüründe mahalle yapısının merkezi konumundadır. Afyonkarahisar’da

da cami ve mescitler mahallelerin merkezini oluşturmaktadır. Defterden tespit edildiği

kadarıyla şehir, cami ve mescit bakımından oldukça zengindir. Bu câmilerin

isimlerinin bazıları yaptıranın adıyla, bazıları mimari yapısıyla ve bazıları da

lakaplarıyla anılmıştır.

Bunların yanında bazı belgelerde köy ve mahallelerde câmileri yaptıranların,

eksikliklerini giderenlerin veya camilerin mütevellileri olanların isimleri geçmektedir.

Bununla ilgili olarak 19 numaralı belgede, Susuz Köyün’de bulunan Câmi-i Şerif’in

mütevellisi bulunmadığı ve köy halkının müracaatı ile Mutasarrıfoğlu Ahmed Efendi

ibn-i İbrâhim’in38 tayin edildiği tespit edilmektedir.

Yine belli Câmilere imam, müezzin veya hatip tayin edildiğini görmekteyiz.

Örnek verecek olursak, Şuhûd Nâhiyesi’nde Hâcı Musa Mahallesi’nden Şeyh

Yûnus’un bina eylediği Câmi-i Şerifi’te imâmlık görevini yapan Seyyid Yûsuf bin

Ali’nin vefat etmesi üzerine boş kalan vazifesine Arıoğlu Hüseyin Efendi ibn-i

Mehmed Ali’nin tayin edildiğini tespit etmekteyiz39.

Elimizde bulunan 1906 tarihli Hüdavendigar Vilayeti Yıllığı’ndan alınan

bilgilere göre Afyonkarahisar genelinde 135 câmi, 66 mescit, merkezde ise 24 câmi,

23 mescit bulunduğu bilinmektedir40. Defterde yer alan câmi isimlerine tablo 10’da

yer verilmiştir.

37 Develioğlu, a.g.l., s.124. 38 A.Ş.S., 643/ s.19/25. 39 A.Ş.S., 643/ s.72/82. 40 Selami Akkan, Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Afyon’daki Vakıf Hizmetleri, Süleyman Demirel

Üniv., Sos Bil Ens, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Isparta 1999, s.45.

236

Tablo 10. Câmiler

Câmi Adı Sayfa/Belge No

Otpazarı Câmi-i Şerif 54/65

Yeni Câmi-i Şerif 82/89

Câmi-i Şerif (Şuhûd Nâhiyesi) 72/82

Câmi-i Şerif (Mahmarı Karyesi) 16/22

Câmi-i Şerif (Susuz Karyesi) 19/25

Tablo 11. İmamlar Görev Yaptıkları Mahalle ve Köyler

Köy/Mahalle Adı İmamın Adı/Lakabı Sayfa/Belge No

Arab Mescidi Hamamcıoğlu İbahim Efendi ibn-i

Velîyyüddîn

21/27-22/28-89/97

Bulca Ahmed Efendi ibn-i Hacı Bekir 113/120

Çavuşbaşı Mehmed Efendi ibn-i Abdullah 18/24-39/47

Egeste Saraçzâde Osman Efendi ibn-i

Ömer

2/3

Fakihpaşa Hâcı Osmânzâde Mehmed Efendi

ibn-i Osmân

4/5

Fakihpaşa Hafız Mehmed Efendi 53/64

Garıca Karyesi Mehmed Efendi ibn-i Yûsuf 112/119

Gündoğmuş Ahmed Efendi ibn-i Salih 2/3

237

Hâcı Mahmud Kudüslüzâde Abdurrahman Efendi

ibn-i Ahmed Efendi

8/10-11/14

Hâcı Nuh Efsah Efendi ibn-i Dehşeti Salih

Efendi

37/45-109/116-

110/117-

Hâcı Yahyâ Ekmekcioğlu Süleymân Efendi ibn-

i Osmân

11/14

Halimuğru Karyesi Mehmed Niyâzi Efendi ibn-i

Ahmed

18/24

Kahil Yûsuf bin Mustafâ 71/81

Kal’acik-i Kebîr

Karyesi

Mehmed Efendi ibn-i Hâcı İbrâhim 57/69

Karakâtib Ahmed Efendi ibn-i Süleymân 22/28-89/97

Karaman Bağcıoğlu Mehmed Efendi ibn-i Ali

Efendi

4/5-8/10-71/81

Karamanoğlu Osmân Efendi ibn-i Ahmed 8/10

Kılınçarslan Karyesi Mehmed Efendi ibn-i Ahmed

Efendi

111/118

Marulcu Ahmed Efendi ibn-i Hâcı Aliş

Efendi

77/86

Mecîdiye Mehmed Efendi ibn-i Mustafâ 21/27

Mihail Karyesi Hâcı Emînzâde Mustafâ Efendi ibn-

i Hâcı Ömer Efendi

78/87

Monlâ Bahşi Musa amucazâde Ahmed Efendi 14/17-26/33

238

ibn-i Mehmed Efendi

Nakilci Halil Efendi ibn-i Ömer 17/23

Nurcu Hâcı Hidayet Efendi ibn-i Hüseyin

Efendi

37/45

Salar Karyesi Rasih Efendi ibn-i Mahmûd Efendi 52/63-78/87

Sinanhalife Emir Abdullahoğlu Osmân Efendi

ibn-i Hâcı Ahmed

109/116

Sinanpaşa Cerhzâde Hasan Efendi ibn-i

Abdullah

12/15-71/81

Zaviyesultan Hasan Efendi ibn-i Hâcı Mehmed

Efendi

14/17-17/23

1.5.2.Vakıflar ve Vakıf Eserleri

Vakıf, bir hizmetin sürekli olarak yapılabilmesi amacıyla, bir kimsece belli

koşullarla ve resmî yoldan ayrılan mülk ya da para41 anlamına gelmektedir. Vakfedene

vâkıf, vakf edilen şeye de mevkûf denir. Vakıflarla ilgili kavramlardan biri olan

mütevelli ise vakfın işlerini şeriat ve vakıf şartları dâhilinde yürüten kişi42 demektir.

Vakıf; İslam memleketlerinin özellikle Selçuklular ve Osmanlılar döneminde

sosyal, kültürel ve ekonomik hayatında önemli roller oynamış olan dini, hukuki ve

sosyal bir kurumdur43.

VIII. yüzyılın ortalarından XIX. yüzyılın sonlarına kadar Türk-İslam

dünyasında , bugün modern devletlerin topluma sunmak zorunda olduğu hizmetlerin

hemen hemen tamamına yakınını vakıflar gerçekleştirmiştir. Bu vakıflar akarat

41 Bekir Sıtkı Baykal, Tarih Terimleri Sözlüğü, T.D.K. Yay., Ankara 1974, s.148. 42 Nuri Köstüklü, 1820-1836 Yıllarında Hamidiye Sancağı ve Türkiye (182 Numaralı Isparta Şer’iyye

Siciline Göre), Selçuk Üniv. Yay., Konya 1993, s.94. 43 Gürsoy Şahin, “XVII Yüzyılın Sonlarında Afyonkarahisar’da Vakıflar ve Vakıf Hizmetleri”, VI.

Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyum Bildirileri (10-11 Ekim), Afyon Belediyesi Yay., Afyon

2002, s.381.

239

denilen, bazı dönemlerde devlet bütçesinin hemen hemen yarısına denk gelen gelirlere

sahipti44.

Vakıfları gelirine göre üç kısımda incelemek mümkündür. Birincisi; gelirin

tamamen doğrudan doğruya mutlak amaca gittiği vakf-ı hayri, ikincisi bütün gelir asıl

gayeye ulaşmadan önce vakıf tarafından tayin edilen genellikle vâkıfın ailesine

mensup kimselerin elindeki vakf-ı ehli, üçüncü olarak gelirinin vâkıfın ailesi ve çeşitli

dini, hayri ve içtimai müesseseler arasında paylaştırılan yarı ailevi vakıflardır45.

Hayri vakıflar sevap ve ibadet gibi bir fiil işlemek amacıyla doğrudan doğruya

tüm insanlığa veya sınırlı bir kesime yardım için kurulan vakıflardır. Vâkıfın ailesi de

bu vakıftan yararlanabilirdi. Sadece vâkıfın ailesinin yaralandığı vakıflara ise zürri

vakıf denilmektedir46. Zürri vakıflarda amaç vakfedenin aile fertlerinin vakıftan

yararlanmasını sağlamaktır. Zürri vakıflar hakkındaki önemli bir mesele de

vakfiyelerinde geçen evlad/veled tabirlerinin bir, iki veya daha fazla sayıda tekrar

edilmesinin ne anlama geldiğidir. Bu tabir bir kez yazılmış ise vâkıfın kendi çocuğuna

geçtiğini ve gelirinin torunlarına aktarılamayacağını belirtmektedir. Tabiri iki defa

tekrar etmiş ise çocuğunun çocuğuna geçer anlamı taşımaktadır. Kavram üç defa tekrar

edilmişse bu üç nesli değil bütün nesli kapsadığını göstermektedir47.

İncelediğimiz 643 numaralı defterde vakıf isimleri yer almakla birlikte,

vakıflarla ilgili belgelerin konularına baktığımızda, vakıflarda çalışan kişilerin

alacakları hakkında davalar48, vakfın işlerine müdahale edenlere karşı vakıf

mütevellisinin, bu işlerden dolayı dava vekillerine vekâlet verdiği davalar49, vakıfların

kiraladığı mülklerin kira bedelleri ve vakıflara ait mülklerin kira ve bu kiracılarından

doğan alacak meselelerinden kaynaklanan davalar ön plana çıkmaktadır.

44 Nazif Öztürk, “Tanzimat Dönemi Vakıf Uygulamaları”, 150. Yılında Tanzimat, (Yay. Haz. H. Dursun

Yıldız), T.T.K., Ankara 1992, s.571. 45 Şahin, a.g.b., s.382. 46 Hüseyin Altaş, "Vakıflarda Evladiye ve Aile Vakıfları", Vakıf Medeniyeti Sempozyumu Kitabı (12-

13 Mayıs 2003) V.G.M., Yay., Ankara 2003, s.99. 47 Şakir Berki, Vakıflarla İlgili Önemli Meseleler, Bayrak Yay., İstanbul 1990, ss.29-38. 48 A.Ş.S., 643/ s.10/14. 49 A.Ş.S., 643/ s.83/91.

240

Tablo 12.Defterde Adı Geçen Vakıflar

Vakfın Adı Sayfa/Belge No

Arab Mescidi 104/110

Cami-i Kebir 79/88

Hanife Hatun 100/106

Hark-ı Kebir 54/65-84/92

Kasım Paşa Abdurrahim Mısrî 10/14-64/76

Külliye 79/88

Lala Sinan Paşa 90/98

Monlazâde 79/88

Nakibzâde 79/88

Süleyman Çavuş 86/94

1.5.3. Eytâm Müdürlüğü (Eytâm Sandığı)

Eytâm yetim kelimesinin çoğulu olup, ana babası ölmüş, yalnız kalmış küçük

çocuklar, öksüzler anlamına gelmektedir50. Türklerin üzerinde önemle durdukları

konuların birisi de yetim meselesidir. Osmanlı Devleti dul ve yetim haklarının

gözetilmesi için sosyal yardım teşkilatları kurmuştur. Bunların en önemlileri

vakıflardır. Yetimleri ve dulları ilgilendiren teşkilatlanma ise Eytâm Sandığıdır51.

1851 yılında Eytâm Nazırlığı, 1868'de Tuna Valisi Mithat Paşa tarafından

ıslahhâneler, 1872'de Darüşşafaka, 1915'te de Trablusgarp ve Balkan Savaşları'nda

50 Develioğlu, a.g.l., s.244. 51 İsmail Hızal, "İlk Sosyal Güvenlik Birimlerinden Eytam Sandıkları", IV. Afyonkarahisar

Araştırmaları ve Sempozyumu Bildirileri (29-30 Eylül 1995 Afyonkarahisar), Afyon Belediyesi Yay.,

s.286.

241

babaları şehit olan çocukların korunması amacıyla da Dârüleytâmlar kurulmuştur52.

Taşra Eytâm idarelerinin başına, Eytâm Müdürleri 1908'den önce iki yıllığına seçilirdi.

Ancak yapılan bir değişiklikle her yıl Şubat ayı sonunda Eytâm Meclislerinde

muhasebeleri görülenlerin herhangi bir usulsüzlüğü bulunmaz veya istifa etmez iseler

ömür boyu görev yapmaya devam ederlerdi53. 1911-1912 yıllarında Karahisar-ı Sahib

Eytâm îdaresi'nin Müdürü Mehmet Efendi ibn-i İbrahim Efendidir54.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye'yi terk eden İngiliz, Fransız ve

İtalyanlar'ın boşalttıkları yurt ve mektep vb. binalara el konularak bu binalar Dârül

Eytâm haline getirildi ve savaşlar sebebiyle kimsesiz kalan çocuklar da buralara

yerleştirildi55.

Toplam 120 belgenin 30’unda 85 kere Eytâm Müdürü ve Eytâm Sandığı ifadesi

geçmektedir. Bunlardan bir kısmı âkil-bâliğ ve reşit olmayan çocukların mallarının

Eytâm Sandığına teslimini, teslim şartları ve vasinin mallardaki kullanım hakkıyla

ilgilidir. Bir kısmı ise âkil-bâliğ ve reşit olduğunu ispat edenlerin mallarının iadesini

içermektedir. Bazı davalar da Eytâm Sandığı’ndan alınan borçlarla ilgilidir. Örneğin

38 numaralı belgede, Nurcu Mahallesi’nden Monlâzâde Mehmed Nûrî Paşa zevcesi

Gülizar Hanım’ın yine aynı mahalleden olan, Ümmü Seleme, Ni’metullah, Şerîfe ve

Osman’a kalan mirastan vasileri olan Eytâm Müdürü Mehmed Efendi aracılığı ile iki

senede ödemek üzere beş bin doksan yedi buçuk kuruş borç almış ve karşılığında

Eytâm Müdürü, Kubelü Mahallesi’nden Yahyâ Beyzâde Sadrî Efendi ibn-i Mehmed

Vâsıf Efendi, Zaviyesultan Mahallesi’nden Monlâzâde Mansur Bey ibn-i Mehmed

Nûrî Paşa ve Medîne-i mezbûre Maiyyet Me’muru Ali Rızâ Bey ibn-i Ahmed

Kahraman’ı kefil göstermiştir56.

Eytâm Sandıklarının üstlendiği sorumluluklardan biri de yetimlerin mallarının

bu kurumca muhafaza altına alınmasıdır. Örneğin 5 numaralı belgede, Katırcıoğlu

Mustafâ Efendi ibn-i Mehmed Efendi bin Abdullah’ın oğlu Remzi kendisinin reşit

52 Mehmet Çanlı, "Eytam İdaresi ve Sandıkları(1851-1926), Türkler, C.XIV, Yeni Türkiye Yay.,

Ankara 2002, s.57. 53 Çanlı, a.g.m., s.63. 54 Karahisar-ı Sahib Eytam Müdürü’nün Mehmet Efendi olduğuna dair ilk belge A.Ş.S., 643-4/5(15 S.

1330/4 Şubat 1912) numara ve tarihli , son belge ise 643-103/109(28 Ca. 1330/15 Mayıs 1912) tarihli

belgedir. 55 Hidayet Y. Nuhoğlu, "Darüleytam" D.İ.A., C.VIII, T.D.V. Yay.,İstanbul 1993, s.521. 56 A.Ş.S., 643/ s.29/38.

242

olmadığı için annesi Atîke bint-i Hüseyin aracılığı ile babasından kalan bin üç yüz on

dört kuruşun Eytâm Sandığı’nda tutulduğunu ve kendisinin artık reşit olduğunu iddia

ederek mirasın geri iadesini istemiştir. Yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri

doğrultusunda mirasın Remzi’ye iade edilmesine karar verilmiştir57.

18 R. 1330/6 Nisan 1912 tarihli belgede ise Hâcı Evtal Mahallesi’nden iken

vefât eden Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ bin Hâcı Emîn bin Yahyâ’nın mirası eşi Esmâ

bint-i İbrâhim ile çocukları Emîne, Hâcer, Sâbire ve Rüşdü’ye kalmıştır. Emîne, Hâcer,

Sâbire ve Rüşdü reşit olmadıkları için anneleri Esmâ bint-i İbrâhim vasi olarak tayin

edilmiştir. Esmâ Hatun eşinden kalan dükkânlardan olan hisselerini ve vasisi olduğu

çocuklarının hisselerini sattığını ve vasisi olduğu çocukların hissesine düşen miktarın,

Eytâm Müdürü aracılığı ile faize verilmesini istediği ve isteğinin kabul olduğu konu

edilmektedir58.

Tablo 13. Eytam Sandığı İle İlgili Davalar

Sayfa/Belge No 3/5-20/27-28/37-29/38-30/39-31/40-32/41-33/42-35/45-47/58-

54/65-61/73-76/86-83/92-85/94-89/98-91/99-92/100-93/101-

94/102-96/103-97/104-98/105-100/106-101/107-103/109-

104/110-109/116-110/117-115/124-119/128

2.KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI'NIN İKTİSADÎ YAPISI

2.1. MESLEK GRUPLARI

Osmanlı Devleti döneminde Afyonkarahisar’ın ekonomisi daha çok ziraat ve

küçük el sanatlarına dayanan tipik bir Anadolu şehrinin ticari özelliklerini

yansıtmaktadır59. Şehir stratejik konumundan dolayı önemli bir ulaşım merkezi olmuş,

İç Anadolu’yu Ege ve Marmara’ya bağlayan kavşak noktada bulunması nedeniyle

ticaret gelişmiştir. 19. Yüzyılın sonlarında demir yolunun faaliyete geçmesi şehrin

ticari önemini daha da artırmıştır60.

57 A.Ş.S., 643/ s.4/5. 58 A.Ş.S., 643/ s.54/65. 59 Özer Küpeli, "Afyonkarahisar'da Ticaret", Afyonkarahisar Kütüğü C.II, Yay. No:35, Afyon 2001,

s.388. 60 Emecen, a.g.m., s.445.

243

643 Numaralı defterde geçen isim ve lakaplardan hareketle Afyonkarahisar’da

tespit edilen meslek sayısı 67’tir. Bu mesleklerin hepsinin aktif olarak icra edildiğini

söylemek mümkün değildir. Meslek isimlerinin bir kısmı sülalelerin lakabı olup,

şahısa aktarılmış olabileceği gibi şahısların meslekleri de olabilir. Meslekleri kabaca

genelleyecek olursak, imalat ve hizmet sektörü diye iki gruba ayırabiliriz. Defterin

sağladığı verilerden hareketle hizmet sektörünün çok az bir farkla önde olduğu tespit

edilmektedir.

Sicil defterinde en çok karşılaşılan mesleklerin başında “dava vekilliği” yer

almaktadır. İslam hukukunda avukatın bugün ifade ettiği anlamı karşılayacak bir

kelimeye rastlanmamakla birlikte daha geniş bir anlam ifade eden “ vekil “ terimi

avukatın ifa ettiği görevi de içermektedir61. Mahkeme kayıtlarından anlaşıldığı üzere

insanların birçoğu mahkemedeki işlerinin takibi için vekâlet vermek suretiyle dava

vekillerini görevlendirdikleri tespit edilmektedir.

Vekâlet sadece dava vekillerine verilmemiş, çoğu zaman aileden birisi de vekil

tayin edilmiştir. Vekil olarak genelde erkekler seçilirken, nadirde olsa bayanlara

vekâlet verildiği görülmektedir. 643 numaralı defterde “dava vekili” ile “ vekil “

arasında hukuken ayrım söz konusu olmamasına rağmen dava vekilleri pratikte vekâlet

alma işlerini sürekli yaparak meslek haline dönüştürmelerinden dolayı vekile göre

daha liyakat sahibi olmuşlardır.

Çalışmamızın sonucunda tespit edebildiğimiz kadarıyla 1911-1912 yıllarında

en çok adı geçen dava vekilleri sırasıyla şunlardır: Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali,

Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân, Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i Hasan,

İsmâil Efendi ibn-i Murâd, Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor, Dadyan Artin Efendi

ibn-i İsteban Efendi’dir. Bunlarla ilgili belgelerin künyeleri tablo 14’te verilmiştir.

Tablo 14. Defterde Adı Geçen Dava Vekilleri

Dava Vekili'nin Adı Sayfa/Belge No

Ahsenihavizâde Ahmed Efendi ibn-i

Hasan

4/5-22/29-48/59-52/64

61 Fahrettin Atar, "Avukat", D.İ.A., C.IV, T.D.V. Yay., İstanbul 1991, s.166.

244

Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı Ali 1/2-50/63-63/76-68/81-73/84-82/90-

83/91

Emîn Efendi ibn-i Ali 43/52

Dadyan Artin Efendi veledi İsteban 1/1-87/96-118/126

Fazlızâde Ahmed Efendi ibn-i Süleymân 10/14-41/50-45/54-63/75-82/89

Helvacızâde İsmâil Efendi ibn-i Murâd 23/30-46/56-74/85-102/108

Hocazâde İzzet Efendi ibn-i İsmâil 79/88

Hocazâde Salim Efendi Hâcı Rafet

Efendi

26/34

Papasyan İsteban Efendi ibn-i Kirkor 47/57-106-112-107/113-119/127

Sarrafyan Ohannes Efendi veledi

Karabet 79/88

Tablo 15. Defterde Adı Geçen Meslekler

Meslek Adı Sayfa/Belge No

Aşçı 67/79

Bağcı 8/10-71/81-77/86

Bağçuvan (Bahçıvan) 37/45

Balıkçı 52/63

Başkâtib 3/4-6/8-15/21-29/31-54/65-98/105-

103/109

Bedestenci 17/23

245

Bekçi 117/124

Berber 11/14-13/17-15/19-18/24-21/28-39/47-

43/52-48/59-84/92-87/95-88/97-91/99-

100/106-119/128

Bıçakçı 39/47

Çoban 13/17-15/19-21/28-39/48-88/97-91/99-

Debbağ 9/11

Değirmenci 3/4

Dellâl 62/73

Ekmekçi 11/14-18/24-56/68

Eskici 13/16

Mekteb Müdürü 53/64

Eytâm Müdürü 4/5-20/27-29/38-30/39-31/40-32/41-

33/42-35/43-83/92-85/94-89/98-91/99-

92/100-93/101-94/102-96/103-97/104-

98/105-100/106-101/107-103/109-

104/110-110/117-115/124-119/128

Gardiyan 27/35-44/53-68/80

Hademe 1/1-25/32-28/36-38/46-44/52-47/57-

48/58-50/61-64/75-83/91-84/92-87/94-

88/96-91/97-92/99-93/100-94/101-

95/102-98/104-102/107-105/110

Hafız 53/64

246

Hamamcı 22/28

Hammal 60/72-120/128

Hancı 20/27-44/53-47/58-106-112-119/127

Helvacı 11/14-12/15-14/17-23/30-37/45-77/86-

89/97-109/115

Hatip 27/36-39/48-114/121

İplikçi 77/86-101/107

Jandarma 27/35

Kadayıfçı 108/114

Kadı 47/57

Kalaycı 63/74

Kasap 4/5-55/66-56/67-

Katırcı 3/5

Kebapçı 85/94-89/98-96/103-104/110-107/113

Kâtib 4/6-5/7-19/26-24/31-25/32-28/36-

29/37-32/40-33/41-34/42-36/43-48/59-

49/60-50/61-63/74-81/89-83/91-84/92-

84/93-87/94-87/95-96/103-105/110-

106/112-107/113-108/114-109/116-

110/117-118/127

Ketenci 26/33

Kethüda (Kahya) 19/26-51/63-68/80-91/99-100/105-

247

120/128

Kolağası 40/49

Kürekçi 24/31-79/88

Maiyyet Memuru 30/38

Manav 22/28-67/79-81/89-98/105

Marulcu 41/51

Mercimekçi 111/118-

Muhzır62 96/103-104/110

Mukayyîd 38/46-58/69

Mumcu 63/74

Müezzin 82/89

Müftü 107/113

Mülâzım 100/105

Naib 21/28-41/51

Nalband 77/86-81/89-107/113

Nerdibancı (Merdivenci) 4/6-5/7-12/15-17/23-118/126

Odacı 93/100-101/106-102/108

Operatör 87/95

Peştemalcı 21/28

62 Şer’i mahkemelerde ilgililerin kadı önüne gelmelerini sağlayan görevli. bkz., Baykal, a.g.e., s.96.

248

Sağrıcı63 14/17-26/33

Sandıkçı 39/48-76/86-104/109

Sarraç 2/3-8/10-11/14-48/59-

Sınıkçı 8/10

Taşçı 8/10

Tekyenişin 27/36

Terzi 7/10-67/79-94/102

Teymurcu (Demirci) 37/45-49/61-109/116

Tüccar 21/28-47/57-88/97-120/128

Yağcı 13/16

Yüzbaşı 97/104

2.2.TEREKELERE GÖRE İKTİSADİ YAPI

Şer’iyye sicillerindeki önemli belge türlerinden birisi de terekeler olup, tereke

ölen bir insanın terk ettiği eşya anlamına gelmektedir64. Terekelerde halkın geçim

tarzını, yetiştirdiği ürünleri, kullandıkları eşyalar ve bunların fiyatlarını öğrenmek

mümkündür.

643 numaralı defterde incelediğimiz sayfalar aralığında 3 adet tereke kaydı

bulunmaktadır65. Bunlardan yaralanarak, o döneme ait hayvan ve hayvansal ürünlerin,

tahıl ve tahıl ürünlerinin yanı sıra altın, gümüş gibi önemli bazı eşyaların fiyatını

öğrenebilmekteyiz. Sicil defterinde aynı eşyanın, farklı fiyatla değerlendirildiği tespit

63 Sağrı; hayvanın beli ile kuyruğu arasındaki dolgun ve yuvarlakça tarafı, bkz., Şemseddin Sami,

Kamus-ı Türki, 12. baskı., İstanbul 2002, s.806. 64 Mithat Sertoğlu, Osmanlı Tarih Lügati, Enderun Yay., İstanbul 1986, s.32. 65 Defterde bulunan terekelerin Sayfa/Belge No 61/73-115/124-120/128.

249

edilmiştir. Bu durumun nedeni eşyanın yeni-eski, büyük-küçük, yaşlı-genç, taze-bayat

gibi özellikler olabilir.

2.2.1.Hayvancılık

Hayvancılıkla ilgili bilgiler terekelerden ve belgelerden elde edilmiştir. Bu

bilgiler alım satımla alakalı olmayıp, adli konularda ve miras yoluyla şahıslara intikal

eden hususlarda görebilmekteyiz. Örnek verecek olursak, Bilecik Sancağı’nın

Pazarcık Nâhiyesi’ne tâbi Elmâlıkebîr Karyesi’nden İmâmoğlu Ahmed bin Mehmed,

İnegöl pazarında Rumeli muhâcirlerinden Çolakoğlu Receb’den on beş lirâya beş ve

altı yaşında iki adet öküz aldığını ve bu öküzlerin kendi ahırından gece vakti

çalındığını, bilahare öküzleri Çıkrık Karyesi’nden Kerimoğlu Hasan bin Ali’nin

hanesinde bulduğunu iddia ederek öküzlerin iadesi için dava açmıştır. Hasan bin Ali

ise öküzleri Karahisar Pazarı’nda satın aldığını, kendi malı olduğunu beyan etmiş,

yapılan mahkeme ve şahitlerin ifadeleri doğrultusunda öküzlerin İmâmoğlu Ahmed

bin Mehmed’e iadesine karar verilmiştir66.

Başka bir örnekte ise Sivas vilâyeti dâhilinde Darende Kazâsına tâbi Gemerez

Nâhiyesi Ağlı Mahallesi’nden Hamiş Yûsufoğlu Abdurrahman bin Yûsuf misafir

olarak kaldığı Karahisâr-ı Sâhib Turunç Hanı’nda bulunan kısrağına, Leğen

Karyesi’nden Monlâ Mustafâ bin Hüseyin’in zorla el koyduğunu iddia etmiştir. Monlâ

Mustafâ ise kısrağın kendi malı olduğunu ve ahırından çalındığını beyan etmiştir.

Yapılan inceleme ve şahitlerin ifadeleri ile Monlâ Mustafâ haksız bulunmuştur67. Bu

iki dava neticesinde hayvanların o dönemdeki fiyatını öğrenebilmekteyiz. Her iki

davadan hareketle o dönemde hırsızlık olaylarının yaşandığı görülmüştür. Ancak,

hırsızlığın ispat edilememiş olması nedeni ile hırsızlık suçundan dolayı ceza

verilemediği, hukuki bir boşluk yaşandığı anlaşılmaktadır.

Yine Nurcu Mahallesi’nden iken vefat eden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı

Abdullah bin Abdullah’ın terekesinde koyun, koç bulunması en azından küçükbaş

hayvancılığın yapıldığına kanıt teşkil etmektedir68.

Hayvancılıkla ilgili başka bir husus çobanlık mesleğidir. Bu meslek yaygın bir

66 A.Ş.S., 643/ s.114/121. 67 A.Ş.S., 643/ s 40/49. 68 A.Ş.S., 643/ s.115/124.

250

şekilde lakap olarak kullanılmaktadır. Küçükbaş hayvancılığın yapılması, bu mesleğin

de ifa edildiğine kanıt teşkil etmektedir.

Tablo 16. Defterde Adı Geçen Hayvanlar

Hayvan Adı Adet Fiyat Sayfa/Belge No

Ana Koyun 1 95 (kuruş) 116/124

Ana Koyun 1 90 (kuruş) 116/124

At 1 700 (kuruş) 40/49

İzbend Koyun 1 70 (kuruş) 114/121

Koç 1 107 (kuruş) 114/121

Öküz 2 15 (lira) 114/121

2.2.2.Tarım

Çalışılan defterdeki belgelerden hareketle bu dönemde Afyonkarahisar’da ve

çevresinde bulunan köylerde ve kazalarda tarımın yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu

tarımsal faaliyetlerin yanında bazı tahıl ürünlerinin fiyatını da tespit edilmiştir. 23

numaralı belgede Zaviyesultan Mahallesi’nden Monlâzâde Feyzi Bey ibn-i Ahmed

Ağa, Tazlar ve Paşalar Köyleri’ndeki aşar bedelinden dolayı, Sinanpaşa

Mahallesi’nden Hâcı Nûrî Efendi’nin zimmetinde kalan otuz dört bin yüz on yedi

kurûş alacağını mirasçıların vekili olan Hasib Bey’den talep etmiştir. Yapılan inceleme

neticesinde otuz dört bin yüz kuruşun davacıya ödenmesine karar verilmiştir69.

Başka bir örnek ise 124 numaralı belgede Nurcu Mahallesi’nden iken vefat

eden Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah bin Abdullah’ın, Aziziye Kazası’nda

buğday değerinden alacağı olduğu ve bunun tahsil edildiğini gösteren tereke hücceti

suretidir. Yine aynı terekede bazı tahıl ürünlerinin ağırlığı ve fiyatı da yer almıştır70.

69 A.Ş.S., 643/ s.17/23. 70 A.Ş.S., 643/ s.116/124.

251

O dönemde bölgede Afyon tarımı da yapılmaktadır. 88 numaralı sicil

belgesinde afyon bitkisinden bahsedilmiştir71.Gönçer’e göre şehre ismini veren

afyonun üretimi milattan önceki yıllarda başlamış72 güzümüzde de devam etmektedir.

Tablo 17. Defterde Adı Geçen Tarım Ürünleri

Ürün Adı Miktarı Fiyat Sayfa/Belge No

Afyon 1 çeki 80 (kuruş) 80/88

Afyon 1 çeki 301 (kuruş) 116/124

Afyon 1 çeki 250 (kuruş) 116/124

Bulgur 11 keyl-i Asitani73 30 (kuruş) 116/124

Çavdarlı Hınta 8 keyl-i Asitani 160 (kuruş) 116/124

Çavdarlı Hınta 13 keyl-i Asitani 247 (kuruş) 116/124

Çavdarlı Hınta 13 keyl-i Asitani 246 (kuruş) 116/124

Dakik Has 12 keyl-i Asitani 240 (kuruş) 116/124

2.2.3. Çeşitli Eşyalar ve Fiyatları

Günlük hayatta ve evlerde kullanılmakta olan eşyalar hakkında genel bilgi

vermek ve ekonomik hayat hakkında fikir sahibi olabilmek için eşyaların bir tablo

halinde verilmesi uygun görülmüştür. Daha ayrıntılı bilgi için tereke kayıtları

incelenebilir74. Bu kayıtlarda aynı eşyaya birden fazla rastlanılmış ve bu eşyaların

ortalama fiyatı verilmesi uygun görülmüştür. Bunun yanında birkaç eşya birlikte

71 A.Ş.S., 643/ s.79/88. 72 Gönçer, a.g.e., C.I, s.146. 73 Keyl=kile; 2 gaz tenekesi, şinik; 10 ölçek(litre), temür; 1 tenekelik ölçü miktarlarıdır. Daha fazla bilgi

için bkz., Zeki Kaymaz, “Afyonkarahisar Ağzındaki Ölçü Kelimeleri Hakkında”, V. Afyonkarahisar

Araştırmaları Sempozyum Bildirileri 13-14 Nisan, Afyon Belediyesi Yay., Afyonkarahisar 2000, ss.

297-301. Kile; İstanbul Kilesi= 37 litre (0,037 m3) şinik=1/4 kile=2 kutu=9,25 litre 1, kıyye=yaklaşık

1300 gram, daha fazla bilgi için N. Şahin, a.g.e., s.277. 74 Dipnot 41’de tereke kayıtlarının sayfa ve belge numarasına yer verilmiştir.

252

yazılmış bu eşyaların fiyatı toplu halde verilmiştir. Fiyatı toplu halde verilen eşyaları

adedi sıralamaya göre belirtilmiştir. Bazı eşyaların başında yer alan “ Acem Şalı75”, “

Fransız Basma76” “Frenk Bağı”77 gibi ifadelerin eşyanın üretildiği veya geldiği yeri

işaret ettiği düşünülebilir. Terekelerde dikkat çeken önemli bir nokta ise kitap ve matbu

eserlere rastlanmamasıdır. Bu bilgiden hareketle insanlarda okuma alışkanlığının

olmadığı ve daha çok temel ihtiyaçlara önem verdikleri söylenebilir.

Tablo 18. Defterde Adı Geçen Çeşitli Eşyalar ve Fiyatları

Eşya Adı Adet Ortalama Fiyat Sayfa/Belge No

Acem şalı 1 6 (kuruş) 7/10

Acem şalı 1 80 (kuruş) 8/10

Akçe çantası 1 2 (kuruş) 69/81

Arakiye külah 1 3 (kuruş) 69/81

Altın beşibirlik 1 540 (kuruş) 7/10

Altın yüzük 1 54 (kuruş) 7/10

Altı parmak entari, bulka 1, 1 158 (kuruş) 30

(para)

61/73

Atlası yastık yüzü 1 7 (kuruş) 68/81

Atkı 1 11 (kuruş) 68/81

Basma entari 1 10 (kuruş) 5 (para) 61/73

Başmak 1 30 (kuruş) 68/81

Beyaz mendil 1 2 (kuruş) 5 (para) 69/81

75 A.Ş.S., 643/ s.7/10. 76 A.Ş.S., 643/ s.69/81. 77 A.Ş.S., 643/ s 69/81.

253

Cedîd iplik gömlek 1 12 (kuruş) 7/10

Cedîd parka 1 2 (kuruş) 61/73

Ceket 1 20 (kuruş) 70/81

Çıkrık 1 7 (kuruş) 61/73

Çift körüklü iskarpin 1 12 (kuruş) 69/81

Çinko sahan, kapak 2, 1 2 (kuruş) 61/73

Çocuk çorabı 1 1 (kuruş) 70/81

Çorba tası 1 9 (kuruş) 61/73

Çuval 1 2,5 (kuruş) 116/124

Çuval 1 4 (kuruş) 116/124

Gömlek 1 15 (kuruş) 61/73

Müsta’mel seccâde 1 40 (kuruş) 116/124

Nuhâs kuşhâne 1 7 (kuruş) 61/73

Nuhâs kuşhâne 1 9 (kuruş) 61/73

Kuşhâne 1 14(kuruş) 10 (para) 62/73

Eldiven 1 3 (kuruş) 70/81

El havlusu 1 5 (kuruş) 69/81

Erkek entarisi 1 10 (kuruş) 68/81

Fanila gömlek 1 4 (kuruş) 70/81

Fes 1 6,5 (kuruş) 70/81

254

Fes 1 12 (kuruş) 70/81

Fincan örtüsü 1 61 (kuruş) 69/81

Fincan tepsisi 1 3 (kuruş) 7/10

Hamam havlusu 1 8 (kuruş) 61/73

Hamam takımı 1 22 (kuruş) 69/81

Hamam takımı 1 32 (kuruş) 5 (para) 69/81

Hamam tası 1 8 (kuruş) 61/73

Hamam yakısı 1 5 (kuruş) 69/81

Hırka 1 15 (kuruş) 7/10

Hurde çarşaf, perde 1, 1 3 (kuruş) 30 (para) 61/73

Hurde yorgan 1 10 (kuruş) 61/73

İç donu 1 5 (kuruş) 7/10

İpekli mendil 1 3 (kuruş) 68/81

İpekli sarık 1 6 (kuruş) 68/81

Kastor 1 37 (kuruş) 68/81

Kemer 1 3,5 (kuruş) 68/81

Kıl palaz 1 26 (kuruş) 62/73

Kilim 1 270 (kuruş) 8/10

Kömür 1 (araba) 140 (kuruş) 116/114

Kuşhâne 1 11 (kuruş) 61/73

255

Kürt kilimi 1 200 (kuruş) 8/10

Lapçın 1 6 (kuruş) 7/10

Leğen maaibrik 1, 1 23 (kuruş) 61/73

Mandallı fistan 1 180 (kuruş) 70/81

Masnu yüzük 1 27 (kuruş) 8/10

Mum sofrası 1 5(kuruş) 61/73

Münakkaş çevre 1 10 (kuruş) 7/10

Münakkaş iskarpin 1 2 (kuruş) 69/81

Müsta’mel çevre, kese 1, 1 11 (kuruş) 61/73

Müsta’mel çuval 1 13,3 (kuruş) 116/124

Müsta’mel diz kabı,bulka 1, 1 28 (kuruş)10 (para) 61/73

Müsta’mel halı seccâde 1 60 (kuruş) 115/124

Müsta’mel kilim 1 171 (kuruş) 62/73

Müsta’mel peşkir 1 3 (kuruş) 61/73

Müsta’mel uçkur 1 4 (kuruş) 61/73

Nuhâs bakraç 1 25 (kuruş) 115/124

Nuhâs mertebani 1 13(kuruş) 10 (para) 61/73

Nuhâs sagîr mangal 1 40 (kuruş) 115/124

Nuhâs su güğümü 1 15 (kuruş) 115/124

Nuhâs tepsi 1 20 (kuruş) 115/124

256

Nuhâs tencere 1 15 (kuruş) 115/124

Ot yasdık, şilte 6, 2 25(kuruş) 20 (para) 61/73

Oyalı yazma 1 2 (kuruş) 70/81

Peşkir 1 3 (kuruş) 7/10

Peştamal 1 5 (kuruş) 69/81

Peştamal 1 13 (kuruş) 69/81

Sagîr tepsi 1 11(kuruş)10 (para) 61/73

Sahan 1 7 (kuruş) 61/73

Sahan 1 5 (kuruş) 61/73

Sako 1 20 (kuruş) 70/81

Sako 1 40 (kuruş) 70/81

Sako düğmesi 20 2, 24 (kuruş) 68/81

Sarık 1 2 (kuruş) 70/81

Sarık 1 5 (kuruş) 70/81

Şemsiye 1 10 (kuruş) 70/81

Şemsiye 1 18 (kuruş) 70/81

Tirşe 1 2 (kuruş) 20 (para) 70/81

Yağ tebsisi 1 10 (kuruş) 61/73

Yazma 1 1 (kuruş) 69/81

Yazma seccâde 1 10 (kuruş) 70/81

257

Yazma yorgan yüzü 1 13 (kuruş) 68/81

Yelek 1 5 (kuruş) 7/10

Yorgan 1 60 (kuruş) 7/10

Yün memlu döşek 1 50 (kuruş) 7/10

Yün memlu döşek 1 125 (kuruş) 8/10

Yün memlu döşek, yorgan,

yasdık

1, 1, 1 180 (kuruş) 8/10

Yün memlu yasdık 1 40 (kuruş) 8/10

Yüz peçesi 1 5 (kuruş) 69/81

Yün şal 1 14 (kuruş) 69/81

Yün şal 1 18 (kuruş) 69/81

Yün şal 1 28 (kuruş) 69/81

Zenne ceketi 1 22 (kuruş) 68/81

Zenne çorabı 1 2 (kuruş) 70/81

Tablo 19. Defterde Adı Geçen Kumaş Çeşitleri78

Kumaş Türü Miktarı Fiyat

Altıparmak Şitari 1 top 40 (kuruş)

Basma 5 arşın 16 (kuruş)10 (para)

Beşelli Basma 17 arşın 30,5 (kuruş)

78 Defterde geçen kumaşlar için bkz., A.Ş.S., 643/ s. 68-71/81.

258

Beyaz Bürümcek 2,5 arşın 6,5 (kuruş)

Beyaz Dimi 11,5 arşın 26 (kuruş)

Çiçekli Atlas 2,5 arşın 10 (kuruş)

Çiçekli Kadife 8 arşın 24 (kuruş)

Çorap Lastiği 8 arşın 16 (kuruş)

Çuha 2 top 18 (kuruş)

Elvan Dimi 13 arşın 22 (kuruş) 30 (para)

Fanila 80 metre 230 (kuruş)

Fransız Basma 14,5 Arşın 36 (kuruş)

Frenk Bağı 4 düzüne 16 (kuruş)

Göklü Basma 8,5 arşın 17 (kuruş)

İpekli Bürümcek 2 top 80 (kuruş)

İpekli Hurc 10 arşın 15 (kuruş)

İpli Tentene 2 arşın 5 (kuruş)

Kırmızılı Alaca 7 top 80,5 (kuruş)

Kumlu Basma 56 arşın 82 (kuruş)

Lahuraki 30 metre 125 (kuruş)

Minderlik Basma 186,5 arşın 324 (kuruş)

Mavi Dimi 4 yarda 11 (kuruş)

Mavi Dimi 22 yarda 49,5 (kuruş)

259

Mor Basma 8 arşın 12 (kuruş)

Morlu ve Kırmızılı Basma 66 yarda 99 (kuruş)

Polis Kadifesi 4,5 arşın 40,5 (kuruş)

Saten Basma 9,5 arşın 21

Saten Basma 14,5 arşın 25 (kuruş) 30 (para)

Sim Kaytan 4 top 12 (kuruş)

Siyah Dimi 3 arşın 18,5 (kuruş)

Siyah Mantin 7,5 arşın 45 (kuruş)

Siyah Saten 11,5 arşın 40 (kuruş)

Siyah Saten 21,5 arşın 95 (kuruş)

Şifon 50 arşın 37,5 (kuruş)

Tentene 100 arşın 20 (kuruş)

Yün 11,5 arşın 30 (kuruş) 30 (para)

Yünlü Fistanlık 21 arşın 126 (kuruş)

Yün Taklidi Basma79 29 arşın 76 (kuruş) 20 (para)

Tablonun sağladığı verilerden hareketle aynı ölçü birimine sahip kumaşların

değerlendirmesi yapılmış ve fiyatları belirlenmiştir. Bu fiyatlar ortalama değerleridir.

1 metre fanila yaklaşık 3 kuruş iken 1 metre lahuraki 4 kuruştur. 1 metre yün 4 kuruş,

1 metre siyah saten 5 kuruş, 1 metre beyaz dimi 3 kuruştur. Yaklaşık 70 cm kadar

çiçekli kadife 3 kuruş, ipekli tentene 2,5 kuruş, Fransız basması 2,5 kuruş, elvan dimi

79 Kumaşlar ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için bkz., Nurettin Yatman, Türk Kumaşları, Ankara 1945.

Tahsin Öz, Türk Kumaş ve Kadifeler, İstanbul 1945. Mine Esiner Özen, “Türkçe’de Kumaş Adları”,

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, S.33, İstanbul 1982, ss.291-339.

260

1,5 kuruş, ipekli hurç 1,5 kuruş ve bu miktar kadar mor basma 1,5 kuruştur. Ortalama

170 cm beyaz bürümcek 6,5 kuruş iken bu miktar kadar çiçekli atlas 10 kuruştur.

Yaklaşık 92 cm kadar mavi dimi 2,5 kuruş iken, morlu, kırmızılı basma 1,5 kuruştur.

Yine tabloya bakıldığında 1 top çuha 9 kuruş, 1 top kırmızılı alaca 11,5 kuruş,

1 top ipekli bürümcek 40 kuruş ve aynı miktar altı parmak şitari 40 kuruştur. Aynı cins

kumaşlar arasında fiyat farklarının bulunması eski-yeni olması ve kalite farkından

kaynaklanabilir.

3. KARAHİSAR-I SAHİB SANCAĞI'NIN SOSYAL YAPISI

3.1. DEMOGRAFİK YAPI

Demografi bir memleketin insan nüfusunu, yapı, gelişme ve dağılış

bakımından inceleyen bilim80demektir. Bu tanım itibariyle söz konusu dönemde

Karahisar-ı Sahib’in nüfus yapısını inceleyecek olursak, Müslümanların yanı sıra bir

miktar gayrimüslimin de bulunduğu görülmektedir. Ancak, Karahisar-ı Sahib’e

gayrimüslimlerin ne zaman ve hangi yolla yerleştikleri kesin olarak bilinmemektedir81.

1906 tarihli Hüdavendigar vilayeti salnamesine göre Karahisar-ı Sahib’in genel

nüfusu, 265.469’dur. Bu nüfusun 258.381’ünü Müslüman, 6.502’si Ermeni, 586’sı

Rum, Protestan, Katolik ve Yahudi oluşturmaktadır. Genel nüfusun % 97.33’ünü

Türkler, % 2.45’i Ermeniler, % 0.22’sini Rumlar oluşturmaktaydı 82.

Bu bilgilerden hareketle Karahisar-ı Sahib’de Müslüman tebanın çoğunluğu

oluşturduğu kesiklikle ortaya çıkmaktadır. Müslüman tebanın yanında az da olsa

gayrimüslim teba burada yaşamaktadır. Çalışılan sicil defterinde gayrimüslimlerle

ilgili belgeler83 mevcut olup, sadece ermeni teba hakkında bilgiler mevcuttur. Rum,

Protestan ve Katolikler hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.

Çalıştığımız deftere göre Ermenilerin yoğun olarak Mecidiye, Surub Toros,

80 Örnekleriyle Türkçe Sözlük, C.I. M.E.B., Yay., Ankara 1995, s.619. 81 Latif Daşdemir, “ Cumhuriyet Döneminde Afyon”, Anadolu’nun Kilidi Afyon, Afyon Valiliği Yay.,

Afyon 2004, ss.145-146. 82 Sadık Sarısaman, Afyonkarahisar’da Ermeniler 1910-1914( Şer’iyye Sicillerine Göre), Hoşgörü

Toplumunda Ermeniler, Erciyes Üniversitesi I. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Sempozyumu, C.IV

(haz M. Metin Hülagü ve diğerleri), Erciyes Üniv. Yay No:153. Kayseri 2007, s.95; 1915 yılında ise

şehir merkezinin nüfusu 20.000’dir. bkz. N. Şahin, s. 91. 83 Gayrimüslim teba ile ilgili belgelerin Sayfa/Belge No 1/1-7/9-14/18-24/31-47/57-106/112-116/124-

117/125-118/126-118/127-120/128.

261

Kadınana, Hacı Murad, Hacı Davud Mahallelerinde yaşadığı tespit edilmektedir84.

Bunlarla ilgili dava kayıtları incelendiği takdirde herhangi bir ayrımcılığa maruz

kalmadıkları görülmekle birlikte, Müslüman teba ile aralarında herhangi bir sorunun

olmadığı tespit edilmektedir. Defterden anlaşıldığı kadarıyla Ermeni tebadan bazı

kişilerin, Müslümanların Dava Vekilliğini85 yaptığı görülmektedir. Bu bilgilerden

hareketle Müslüman teba ve Ermeniler arasında bir güven bağının tesis edildiği ve bu

bağ çerçevesinde huzurlu bir hayat yaşadıkları söylenebilir.

Şehrin demografik yapısına ilişkin dikkati çeken bir başka nokta bölgeye

dışarıdan göç olayının yaşanmasıdır. Defterde adı geçen muhacirlerin Rumeli86 ve

Saray-Bosna87’dan geldikleri anlaşılmaktadır. Ayrıca defterde geçen Buharalıoğlu88

vb. ifadeler bu şahısların oradan Karahisar-ı Sahib’e muhacir olarak geldiklerine delil

teşkil etmesi açısından son derece önemlidir.

Bu göçlerin dışında Anadolu’nun değişik yerlerinden de Karahisar-ı Sahib’e

göçlerin olduğu tespit edilmiştir. Örneğin defterde geçen Kubelü Mahallesi

ahâlîsinden Uşaklıoğlu Ali Çavuş ibn-i Murâd89, Monlâ Bahşi Mahallesi ahâlîsinden

Tokatlıoğlu Ali bin Kâdir90, İzmirlizâde Yûsuf Efendi ibn-i Mustafâ91, Tokatlıyan

Nişan veledi Kirkor92, gibi ifadeler bu şahısların buralardan göç ettiklerini

göstermektedir.

3.2.AİLE

Türk toplum hayatının temel yapı taşlarından birisi hiç şüphe yok ki ailedir. Bu

kavrama Türkler tarihinin her döneminde büyük bir önem vermişlerdir. Eski Türk

cemiyetlerinde, ilk sosyal birlik olan aile bütün sosyal bünyenin çekirdeği

durumundaydı ve kan akrabalığı esasına dayanıyordu. Türkler’in dünyanın dört bir

tarafına dağılmalarına rağmen varlıklarını korumaları, hiç şüphe yok ki aile yapısına

84 Tablo 5’te gayrimüslim tebanın yoğun olarak ikamet ettiği mahalleler sırasına göre verilmiştir. 85 Tablo 14’te Dava Vekillerine yer verilmiştir. 86 A.Ş.S., 643/ s.114/121. 87 A.Ş.S., 643/ s.2/3. 88 A.Ş.S., 643/ s.40/49. 89 A.Ş.S., 643/ s.49/61. 90 A.Ş.S., 643/ s.26/33. 91 A.Ş.S., 643/ s.3/4. 92 A.Ş.S., 643/ s.24/31.

262

verdikleri büyük önemden dolayıdır93.

Bir toplumun siyasi, sosyal, hukuki ve ahlaki yapısını anlayabilmek için o

toplumun küçük bir modeli olan aile iyi tahlil edilerek, o devlette var olan sorunların

büyük bir kısmı çözülebilir. Aile fertleri arasında siyasal, sosyal, hukuki ve ahlaki

denge var ise o toplumlarda da siyasal, sosyal, hukuki ve ahlaki denge var demektir94.

Osmanlı Devleti, kendisinden önceki diğer Müslüman Türk devletlerinde

olduğu gibi, aile hukuku alanında şer’i hükümleri esas almıştır. Örfi hukukun tesirleri

çok az ve bazı istisnai konularla sınırlı kalmıştır. Bu durum 1917’de yapılan Hukuk-ı

Aile Kararnamesi’ne kadar devam etmiştir95.

İslâmiyet'te tek kadınla evlilik makbûl sayılmakla birlikte, kadının hasta

olması, çocuk sahibi olamaması gibi durumlarda erkeğin yeniden evlenmesine izin

verilmekteydi. Ancak bu takdirde, eşler arasında eşit muamele şartı konarak tek evlilik

tavsiye edilmekteydi96. fakat çok eşli evliliklerde görülmekteydi. iki, üç hatta dört eşli

evlilikler de mevcuttur97.

Osmanlı ailesi genelde karı-koca ve çocuklarla birlikte 4-7 kişiden

oluşmaktadır. Ancak çoğu zaman dede ve ninenin dâhil olduğu geniş aile yapısını

görmekteyiz. Bununla birlikte 30-35 kişiye varan ailelere de rastlanmaktadır. Konak

hayatı diyebileceğimiz bu yaşayış şekli, II. Meşrutiyet'ten sonra sarsılmaya ve

çökmeye başlamış, çekirdek aile tipi daha da yaygınlaşmıştır98.

Bu kalabalık aile yapısı eşler arasında ister istemez huzursuzluğa yol açmış ve

mahkemeler vuku bulmuştur. Örneğin Nurcu Mahallesi’nden Hadîce bint-i Mehmed

Efendi, vekili babası Mehmed Efendi ibn-i İsmâil aracılığı ile eşinin ailesiyle aynı evde

ikamet etiklerini ve bunun aralarında geçimsizliğe sebep olduğunu beyan etmiş, eşi

Efecik Mahallesi’nden Gökoğlu Ahmed bin İsmâil’in aleyhine nafaka, giyecek ve hane

93 İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, Boğaziçi Yay., İstanbul 1988, s.215-216. 94 Rıfat Özdemir, “ Harput ve Çemişgezek’te Askeri Ailelerin Sosyo-Ekonomik Yapısı (1890-1919),

Aile Yazıları, C.I, (Der., B. Dikeçligil, Ahmet Çiğdem) T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu

Başkanlığı Yay., Ankara 1991, s.538. 95 Ahmet İnanır, “İbn-i Kemal’in Fetvaları Işığında Osmanlı’da İslam Hukuku” İ.Ü., Sos Bil, Ens.,

Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 2008, s.136. 96 Şefika Kurnaz, Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını (1839-1923), M.E.B. Yay., İstanbul 1992, s.11 97 Çok eşlilikle ilgili belgelerin sayfa ve belge numarası, A.Ş.S., 643/ 9/13-12/16-36/44-54/65-61/73. 98 Bahaeddin Yediyıldız, "Osmanlı Toplumu", Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi, C.I, (Editör:

Ekmeleddin İhsanoğlu), İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi Yay., İstanbul 1994, s.483.

263

davası açmıştır. Ahmed Efendi bu mahkeme üzerine eşine ayrı bir ev tutmuştur99.

Defterde aile kavramı ile ilgili olarak; nikâh, mehir, boşanma, nafaka, verâset

gibi konulan değerlendirerek Afyonkarahisar'daki aile yapısına ışık tutmaya çalıştık.

Ailede kadının resmi nitelikte çalışma hayatına dâhil olduğuna dair herhangi bir

bilgiye rastlanmamıştır.

3.2.1. Nikah (Evlilik)

Evlilik esas itibariyle tarafların ve şahitlerin iştirakiyle yapılan medeni bir

sözleşmedir. Tarafların gerekli şartları taşıyan en az iki şahit huzurunda ve belli bir

mehir karşılığında anlaşmaları gerekmektedir. İslam dininde evliliğe büyük bir önem

verilmiş, Müslümanlar evlenmeye teşvik edilmiştir100.

İslam hukuku bakımından evlilik, nikah akdi ile kurulur. Bu akdin çeşitli

şartları bulunmakla birlikte, en önemli şart evlenme ehliyetinin bulunmasıdır101.

85 sicil numaralı belgede Ayhan Karyesi’nden Kavrukoğlu Ali bin Hasan,

Ayhan Karyesi’nden Nuh Velioğlu İsmâil’in vekâleti ile kızı Nazlı bint-i İsmâil ile

evlendiğini, fakat Nazlı’nın kendisine nikâhladıktan sonra aynı köyden Hüseyin’e de

nikâhladığını belirterek ilk önce kendisinin evlendiğini beyan etmiştir. Hüseyin ise

bilakis kendisinin önce nikâh kıydığını öne sürmüştür. Yapılan mahkeme ve şahitlerin

ifadeleri doğrultusunda Nazlı bint-i İsmâil’in önce Ali ile nikâhlandığına karar

verilmiştir102. Bu belgeden hareketle nikâhlanan kişilerin arasında resmi bir belgenin

bulunmaması sıkıntılara yol açtığı gözlemlenmiş ve ayrıca vekâlet yolu ile de kişilerin

evlendirildiği tespit edilmektedir.

Evlilik birtakım hak ve sorumlulukları beraberinde meydana getirmektedir. Bu

sorumluluklar tarafların onayı olmaksızın kendiliğinden ortaya çıkar. Evliliğin

sorumlulukları bir tarafa hak olarak tanımlanırken diğer taraf için yükümlülük teşkil

etmektedir

99 A.Ş.S., 643/ s.62/74. 100 İnanır, a.g.e., s.136. 101 Ali Kaya, “ 17. Yüzyıl Bursa Şer’iyye Sicilleri’nin İslam Aile Hukuku Açısından Tahlili”, Uludağ

Üniv. İlahiyat Fak. Dergisi, C.17, S.1. Bursa 2008, s.84. 102 A.Ş.S., 643/ s. 73/85.

264

3.2.2. Çok Eşli Evlilik (Poligami103)

İslam hukukunun ana kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’, eşler arasında adalet

sağlanmayacaksa tek eşle yetinilmesini beyan etmiştir. Diğer taraftan İslamın geçimini

sağlama ve eşlerine iyi muamele konusunda kocaya yüklediği mecburiyetler

Müslümanlar arasında çok kadınla evlenme vakalarının ender görülmesinde

etkilidir104.

Osmanlı toplumunda çok eşliliğe karşı olumsuz bir yaklaşım olsa da bu ne ayıp

ne de hukuk dışıdır. Kadınlar, kocalarından kuma getirmemeleri için birtakım şartlar

ileri sürmüşler, bu şartların ihlal edilmesini engellemek için de bunları mahkemede

kayıt altına aldırmışlardır105.

Şer’i hukukun müsaade ettiği ve kadınların pek onaylamadığı çok eşli evllik,

bu dönem itibariyle Karahisar-ı Sahib’de yaygın olarak görülmektedir. Örneğin 16

numaralı sicil belgesinden Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ bin Abdullah’ın dört eşi

olduğu tespit edilmiştir. yine başka bir örnekte Ahmed Çavuş ibn-i Bekir’in üç tane

eşi olduğu görülmüştür. Çok eşli evlilik sadece Müslümanlarda değil, Ermenilerde de

görülmüştür. Örneğin 18 numaralı sicil belgesinde Abayioğlu İsteban veledi Artin

veledi İsteban veledi Atamik’in üç eşi olduğu tespit edilmiştir.

Tablo 20. Karahisar-ı Sahib’de Çok Eşli Evlilik (Poligami)

Adı Hanım

Sayısı

Sayfa/Belge

No

Abdioğlu Kâdir bin Yûsuf bin Abdil (askerde vefat

etmiştir.)

1 77/87

Abayioğlu İsteban veledi Artin veledi İsteban veledi

Atamik

3 14/18

Ahmed Çavuş ibn-i Bekir 3 61/73

103 Bir erkeğin aynı anda birden fazla kadınla evlenmesidir. Daha ayrıntılı bilgi için bkz., Enver

Özkalp, Sosyolojiye Giriş, Eskişehir 1998. 104 Abdurrahman Kurt, “ Osmanlı Toplumunda Poligami”, Osmanlı, C.V, Yeni Türkiye Yay., Ankara

1999, s.397-406. 105 İnanır, a.g.e., s.147.

265

Aksaraylıoğlu Mahmûd bin Süleymân bin Abdullah 2 9/13

Ayan oğullarından Ahmedoğlu Hasan bin Ahmed bin

Osmân (askerde vefat etmiştir.)

1 67/78

Berberoğlu Ali bin Osmân (askerde vefat etmiştir.) 1 18/24

Çarkacı Hâcı Ahmedzâde Hâcı Süleymân Ağa ibn-i

Ahmed bin Ahmed

1 3/4

Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı Osmân bin Hâcı

Hüseyin

1 13/17

Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali bin Abdullah 2 15/19

Habîboğlu Ali bin Habîb bin Abdullah (askerde vefat

etmiştir.)

1 38/47

Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ bin Hâcı Emîn bin Yahyâ 2 54/65

Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer bin Abdullah 1 55/66

Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros veledi Atamik 1 106/112

Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah bin Abdullah 3 36/44

Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ bin Nasuh 1 60/72

Karaoğlu Heci Sırabyan veledi İsteban veledi Heci

Ohannes

1 78/88

Kebabcızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i Hâcı Mehmed Ali

Ağa

1 107/113

Kurtcuoğlu Osmân bin Mustafâ bin Abdullah 1 113/120

Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i Hamza bin Abdullah 1 2/3

266

Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi ibn-i Abdurrahman bin

Abdullah

1 4/6

Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ bin Abdullah 4 12/16

Salihoğlu Ömer bin Salih bin Abdullah 1 58/70

Sirozluoğlu Efe Hasan bin Süleymân bin Abdullah 1 44/54

Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı Ahmed bin Abdullah 1 82/90

Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi ibn-i Murâd Çelebi bin

Yahyâ Çelebi

1 105/111

Turunçzâde Hâcı Cemil Bey ibn-i Hâcı Bekir Efendi ibn-

i Feyzi Bey

1 84/93

Tabloda hakkında net olarak bilgi elde edilen aileler değerlendirmeye

alınmıştır. Bu ailelerin sayısı 26’dır. Ailelerin 23’ü Türk, 3’ü Ermenidir. 26 aileden

7’sinde çok eşlilik görülmüştür. Bu durum oran olarak % 27’ye tekabül etmektedir.

Diğer bir ifade ile yaklaşık olarak 4 aileden 1’i çok eşlidir. Türklerde 17 ailede tek

eşlilik, 6 ailede çok eşlilik görülmüştür. Yani ailelerin % 26’sı, yaklaşık dörtte biri çok

eşlidir. Ermenilerde ise 1 ailede çok eşlilik, 2 ailede ise tek eşlilik tespit edilmiştir.

Ermenilerde bu oran % 33’tür. Fakat tek eşli ailelerin 4’ünde koca askerde vefat

etmiştir. Bunların tamamının Müslüman olduğu dikkate alınırsa Müslümanlarda çok

eşlilik eğiliminin yaklaşık Ermenilerle aynı seviyede olabileceği düşünülebilir. Bütün

bunlara rağmen, kısıtlı sayılarla ulaşılan bu sonuç tartışmaya açıktır. Zira, döneme

yakın diğer siciller aynı sonucu vermemektedir.

1917-1919 yıllarını kapsayan 652 numaralı Karahisar-ı Sahib şer’iyye sicili

üzererine yapılan bir çalışmada 101 ailenin, 93’ünde tek eşle, 8’inde birden fazla eşle

evlilik tespit edilmiştir. Buna göre tek eşli evlilik % 92, çok eşli evlilik % 8

dolaylarındadır106. Değerlendirdiğimiz sicile yakın zamnlara tekabül eden deiğer bir

defter de 653 numaralı Karahisar-ı Sahib şer’iyye sicilidir. Bu sicilde 235 ailenin

106 Bkz., Durakşahin, a.g.e., s.40-41.

267

223’ünde tek eşli, 12’sinde ise çok eşli evliliğin olduğu görülmüştür. Oransal olarak

bakıldığında tek eşliliğin % 94,9, çok eşliliğin % 5,1 olduğu tespit edilmiştir107. 1914-

1915 yıllarına tekabül eden 648 numaralı şeriyye sicilinde ise 238 ailede tek eşlilliğin,

19 ailede çok eşliliğin olduğu, yani % 7,39 ailenin çok eşli, % 92.61 ailenin ise tek eşli

olduğu tespit edilmiştir108. Ayrıca bu üç çalışmada da gayrimüslim tebada çok eşliliğe

rastlanılmadığı ifade edilmektedir.

Tablo 21. Ailelerin Çocuk Sayıları

Çocuk

Sayısı

Erkek Kız Baba veya Anne Adı Sayfa/Belge

No

1 1 Abdioğlu Kâdir bin Yûsuf bin Abdil 77/87

3 2 1 Ahmed Çavuş ibn-i Bekir 61/73

6 1 5 Aksaraylıoğlu Mahmûd bin Süleymân

bin Abdullah

9/13

5 4 1 Abayioğlu İsteban veledi Artin veledi

İsteban veledi Atamik

14/18

4 3 1 Anna bint-i Ohannes veledi Heci Artin 7/9

5 3 2 Âyişe bint-i Mustafâ bin Mehmed 25/33

1 1 Berber Salih bin Osmân bin Abdullah 119/128

5 2 3 Bırtıloğlu Hâcı Halil bin Ali 94/102

6 3 3 Çarkacı Hâcı Ahmedzâde Hâcı

Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin Ahmed

3/4

1 1 Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı

Osmân

91/99

107 Bkz., Ergün, a.g.e., s.504. 108 Bkz., Ateşçelik, a.g.e., s.481.

268

1 1 Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı

Osmân bin Hâcı Hüseyin

13/17

3 3 Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali bin

Abdullah

15/19

1 1 Habîboğlu Ali bin Habîb bin Abdullah 38/47

8 3 5 Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ bin Hâcı

Emîn bin Yahyâ

54/65

6 5 1 Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer bin

Abdullah

55/66

4 2 2 Hâcı Portakaloğlu Hâcı Yahyâ Efendi

ibn-i Hâcı Süleymân bin Abdullah

9/11

1 1 Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i İbiş

bin Yahyâ

20/27

3 1 2 Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros

veledi Atamik

106/112

4 1 3 Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah 29/38

2 2 Karaoğlu Heci Sırabyan veledi İsteban

veledi Heci Ohannes

78/88

3 1 2 Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ bin

Nasuh

60/72

4 2 2 Kebabcızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i

Hâcı Mehmed Ali Ağa

107/113

2 1 1 Mahmûdoğlu Hâcı Seyyid bin Hâcı

Ahmed

31/40

269

4 3 1 Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i

Hamza bin Abdullah

2/3

1 1 Murâd Çavuş 9/12

5 4 1 Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi ibn-i

Abdurrahman bin Abdullah

5/6

4 4 Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ bin

Abdullah

12/16

5 2 3 Salihoğlu Ömer bin Salih bin Abdullah 58/70

2 1 1 Sirozluoğlu Efe Hasan bin Süleymân

bin Abdullah

44/54

5 4 1 Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi ibn-i

Murâd Çelebi bin Yahyâ Çelebi

105/111

3 1 2 Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı

Ahmed bin Abdullah

82/90

6 2 4 Tavazlıoğlu Mehmed bin Abdullah bin

Abdullah

111/118

4 1 3 Turunçzâde Hâcı Cemil Bey ibn-i Hâcı

Bekir Efendi ibn-i Feyzi Bey

84/93

3 3 Yağlıoğlu Mustafâ bin Osmân bin

Abdullah

56/69

Tablo 20’nin sağladığı verilerden hareketle defterde 121 çocuk tespit edilmiştir.

Bu çocukların 64’ü erkek 57’si kızdır. Diğer bir ifade ile çocukların yaklaşık % 53’ü

erkek, % 47’si ise kızdır. Bu çocuklardan 107’si Müslüman ailelere mensup iken 14’ü

Ermenilerin çocuklarıdır. Türklerdeki 51 çocuk kız, 56 çocuk erkektir. Bu sayısal

veriler Ermenilerde 8 erkek, 6 kız olarak gözlemlenmiştir. Afyonkarahisar’da hem

270

Türklerde hem de Ermenilerde aile başına ortalama yaklaşık 3,5 ( üçbuçuk) çocuk

düşmektedir.

3.2.3. Mehir

Lügatta sadaka109 anlamına gelen mehir kelimesi, erkeğin nikâhlanırken kadına

verdiği mal veya paradır110. Mehir kadının bedeli veya ondan istifade imkânının

karşılığı değil, Allah’ın kocaya vermesini emrettiği zorunlu bir ödemedir111.

İslam hukukunda mehir, evlenecek kadının ailesine veya yakınlarına değil,

bizzat kendisine yapılması gereken bir ödemedir. Bu yönüyle Eski Türklerdeki

kalından ve günümüzde kırsal kesimlerde varlığını sürdüren başlıktan ayrılır112. İslam

Aile hukukunda mehir kadının hakkıdır ve bu hak, kadının rızası olmadan başka bir

yakınına devredilemez. Kadın isterse mehir alma hakkından bütünüyle feragat edebilir,

bir kısmını alabilir veya konuşulan miktarın dışında bir miktar üzerine karşılıklı sulh

yoluyla belirlenen meblağı veya ayni malı alabilirdi113.

Osmanlı toplumunda mehir, bir kısmı evlilik esnasında verilen mehr-i muaccel,

diğer kısmı da evlilik içerisinde talak veya ölümle evliliğin sona ermesi durumunda

kadına, kocasının kendisinden önce ölmesi hâlinde ödenen mehr-i müeccel olmak

üzere iki çeşittir. Mehir nikâh esnasında zikredilmekte, verilen para veya mal ne kadar

ise kadı tarafından deftere kayıt edilmektedir. Kocanın vefat etmesi halinde mehir,

terekede önceliği olan alçaklar arasında yer almaktadır114.

Örneğin 124 numaralı sicil belgesinde Nurcu Mahallesi’nden iken vefat eden

Hüsamoğlu Ali Ağa ibn-i Hâcı Abdullah bin Abdullah terekesinde, mehr-i mü’eccelin

öncelikli alacak olarak kayıt edildiğini tespit etmiş bulunmaktayız115.

İncelediğimiz defterde bulunan belgelerde, bazı kadınların mehirlerini talep

109 Saliha Okur Gümrükçüoğlu, “İslam Aile Hukukunda Kadının Mehir Hakkına Toplumun Bakış Açısı

Üzerine bir Değerlendirme”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XVII, Ankara. 2013, s. 227. 110 Örs ve diğerleri, a.g.l., s.291. 111 "Kadınlara mehirlerini bir bağış olarak verin" ve "onları mallarınızdan harcayarak almak, onlarla

evlenmek size helal kılındı", Nisa Suresi 4/24. Daha ayrıntılı bilgi için bkz. Süleyman Ateş, Kur’an-ı

Kerim’in Yüce Meali, Hayat Yayınları, İstanbul 2012, s.75-100. 112 Gümrükçüoğlu, a.g.m., s.230. 113 Kaya, a.g.m., s.87. 114 İlber Ortaylı, “Anadolu'da XVI. Yüzyılda Evlilik İlişkileri Üzerine Bazı Görüşler”, Aile Yazıları I,

Temel Kavramlar Yapı ve Tarihi Süreç, (Der., B. Dikeçligil, Ahmet Çiğdem) T.C. Başbakanlık Aile

Araştırma Kurumu Başkanlığı Yay., Ankara 1980, s.281. 115 A.Ş.S., 643/ s.124/116.

271

etmediği de gözlemlenmiştir. Örneğin, Nurcu Mahallesi’nden Hadîce bint-i Mehmed

Efendi, Karahisâri Gökoğlu Ahmed bin İsmâil ile yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel

karşılığı evlendiğini beyan etmiş, evlendikten bir buçuk sene sonra Karahisâri

Gökoğlu Ahmed bin İsmâil’in kendisini, çocukları Piruze ve Hüsnü’yü evinden

kovduğunu iddia etmiştir. Hadice mehrini talep etmemiş, nafaka, eşya ve ev talebinde

bulunduğunu beyan etmiştir116.

Tablo 22. Defterdeki Mehirle İlgili Davalar

Mehir Sahibinin Adı Kuruş/Para Sayfa/Belge No

Akile bint-i Süleymân 1.500 72/83

Emîne bint-i Ali 125 50/62

Emîne bint-i İsmâil 190 44/53

Emîne bint-i Mahmûd 1.000 68/80

Fâtıma bint-i Hüseyin 125 67/79

Fâtıma bint-i İbrâhim 125 108/115

Hadîce bint-i Mehmed Efendi 125 40/49

Hadîce bint-i Mehmed Efendi 125 62/74

Hanife bint-i Ömer Ağa 125 52/64

Münire bint-i Hâcı İlyas 125 50/65

Münire bint-i Hâcı İsmâil 125 73/84

Tablo da görüldüğü üzere mehr-i mü’eccel miktarı 125 kuruş ile 1500 kuruş

arasında değişmektedir. Bu miktarın değişmesinin ana nedeni kişinin maddi

durumudur. Şahısın maddi durumu iyi ise ortalamanın üstü bir meblağ olmakta, eğer

maddi durumu iyi değilse 125 kuruş gibi bir meblağ mehr-i mü’eccel olarak

116 A.Ş.S., 643/ s. 40/49.

272

belirlenmekteydi.

3.2.4. Nafaka

Sözlükte, birinin kanunen geçindirmek mecburiyetinde bulunduğu kimselere

mahkeme kararıyla bağlanan aylık, geçimlilik, yiyecek parası117 anlamına gelmektedir.

İslam hukuku kocaya mehre ilave olarak, evlilik devam ettiği sürece eşinin nafakasını

karşılamakla yükümlü tutmaktadır118.

Kocanın karısının nafakasını karşılama yükümlülüğü zenginlikle alakalı

değildir. Diğer bir ifade ile kadının fakir olması da gerekmemektedir. Kadın zengin

olsa da masraflar kocaya aittir. Kocanın nafakayı ödememesi durumunda mahkemeye

başvurarak nafaka alabilirdi. Nafaka miktarının tespitinde karı-kocanın, mali ve sosyal

durumu göz önünde bulundurulurdu. Nafaka ödemeye mahkûm edilen koca belirtilen

meblağı ödememekte diretmesi halinde zorlan tahsil edilmekteydi119. Kocasına

itaatsizlikte direnen kadınlara ise nafaka verilmemekteydi120.

Ele alınan sicil defterinde nafaka davaları bulunmaktadır121. Nafaka genellikle

koca tarafından karşılanmaktaydı122. Örneğin 115 numaralı belgede Çıkrık

Karyesi’nden Fâtıma bint-i İbrâhim nâm Hâtûn yüz yirmi beş kurûş mehr-i mü’eccel

ile evlendiği eşi Çıkrık Karyesi’nden Veziroğlu Hasan bin Ali’nin aleyhine nafaka,

eşya ve hane davası açmıştır123.

Nafaka talepleri genellikle kadınlardan gelmekle beraber, bazen de çocuklar

için söz konusu olabilmekteydi. Örneğin 12 numaralı sicil belgesinde Sinanpaşa

Mahallesi’nden, Kezbân Hâtûn ibnete Mehmed, Selanik vilâyeti’nden Murâd

Çavuş’un eşi olduğunu ve eşinin kendisinden olan kızı Hanife’yi nafakasız bırakarak

kayıplara karıştığını beyan etmiş ve nafaka talebinde bulunmuştur. Yapılan mahkeme

ile İstanbul’un Fındıklı semtinde bulunan Murâd Çavuş’un altmış kuruş nafaka

ödemesine hükmedilmiştir124.

117 Örs ve diğerleri, a.g.l., s.404. 118 İnanır, a.g.e., s.153. 119 Demirtaş, a.g.e., s.43. 120 İslam ve Toplum, C.II, T.D.V., Yay., İstanbul 1999, s.220. 121 Nafaka ile ilgili belgelerin sayfa/belge numarası 9/12-46/55-49/60-62/74-108/115 122 Bazı durumlarda ise nafaka baba, kayın peder, amca kardeş ve dede tarafından karşılanmıştır. Bkz

Demirtaş, a.g.e., s. 43. 123 A.Ş.S., 643/ s.108/115. 124 A.Ş.S., 643/ s.9/12.

273

Nafaka ile ilgili başka bir örnek ise 55 numaralı belgede, Nurcu Mahallesi’nden

Halime bint-i Hüseyin nâm Hâtûn, Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah bin Abdullah’ın

vefat ettiğini beyan etmiş ve çocuklarına kalan mallardan geçimlerini sağlamak için

nafaka talebinde bulunmuştur125.

3.2.5. Talak (Boşanma)

Evlilikle oluşan ve çocuklarla da bu oluşum sürecini tam anlamıyla

tamamlayan aile sistemi ve yapısı içerisinde, üyelerin belirli statüleri ve bu statülerin

gereği olarak yerine getirmeleri beklenen rolleri vardır. Eğer karı ve koca birbirlerinin

rol beklentilerini başarı ile karşılıyorlarsa birbirlerine karşı pozitif davranışlarda

bulunacaklar ve aile sistemi işlevselliğini devam ettirecektir. Bu uyum karı veya

kocadan birisinin ölümü ile ortadan kalkacak ya da bu rol beklentilerinin

karşılanamadığı durumlarda uyumsuzluk meydana gelecek ve çözülmeye doğru

yöneliş başlayacaktır126.

Evliliklerde yaşanan en önemli sorunlardan biri olan geçimsizlik, kurulan

ailenin dağılması ile sonuçlanabilmektedir. Çünkü böyle durumlarda çiftler veya

bunlardan biri boşanma yolunu seçiyordu. Boşanmak isteyen taraf erkek olabildiği gibi

kadın da olabilirdi. Kadınlar, boşanma işlemi için kendilerine vekiller tayin ederek

bunlar aracılığı ile isteklerini mahkemeye iletmişlerdir127. Örneğin 63 numaralı sicil

belgesinde Salar Karyesi’nden Münire bint-i Hâcı İlyas, eşini kendisini boşadığını

iddia etmiş ve kendisinin de boşanmak istediğini vekili Ali Osmân Efendi ibn-i Hâcı

Ali aracılığı ile mahkemeye bildirmiştir128.

İslam hukuku prensibine göre boşanma yetkisi kocaya verilmekle birlikte bazı

durumlarda kadın da kocasından ayrılmak için mahkemeye müracaat edebiliyordu.

kadın boşama yetkisini aldığı durumlarda evlilik birliğini sonlandırabilirdi. Bunun

dışında kadın, boşama yetkisi olmaksızın bazı gerekçelerle boşanma talebinde

bulunabilirdi. Bu boşanma talebine "tefrik" adı verilmiştir. Tefrikin nedenleri kocanın

hastalıklı ve kusurlu olması, ailenin barınma, yeme-içme, giyinme masraflarını

125A.Ş.S., 643/ s.46/55. 126 Hayri Erten, Konya Şer'iyye Sicilleri Işığında Ailenin Sosyo- Ekonomik ve Kültürel Yapısı (XVIII.

Y.Y. İlk Yarısı), Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 2001, s.106. 127 İbrahim Güler, " XVIII. Yüzyılda Aile: Sinop Örneği, Türkler, C.XIV, Yeni Türkiye Yay. Ankara

2002, s.29-30. 128 A.Ş.S., 643/ s.50/63.

274

karşılayamaması, kaybolması veya evini terk etmesi, kötü davranması, şiddetli

geçimsizlik hallerdir. Tarafların karşılıklı rızaları ile gerçekleşen bir yöntemde

"muhâlea" yöntemidir. Kadının mehir alacağından feragat etmesi veya bir mal

karşılığında kendisini boşamaya razı etmesidir129.

Kadınların iradesiyle gerçekleşen boşanmalar daha çok iki şekilde olmuştur.

Birisi kadının, evliliğinin başlangıcında, üzerinde anlaşılan mehrinden ve ayrılık

sonrası elde edeceği hakkı olan üç aylık geçim ve barınma masrafından vazgeçerek eşi

ile beraberliğini sona erdirmesidir. Diğeri de kocanın, uzun bir yolculuğa veya uzun

süreli bir yere gittiğinde "eğer şu kadar sürede dönmezsem, karım boş olsun, boşamak

üzere birine vekâlet verdim veya dilerse mehrinden, geçinme ve barınma

masraflarından vazgeçerek ayrılabilir" gibi ifadelerle karısına boşanma hakkını

tanımasıdır.130 Eşlerin, ayrılmaya karar verdiklerinde mahkemeye bizzat müracaat

edebilmelerinin yanı sıra, vekilleri aracılığı ile de müracaat edebilmeleri,

ayrıldıklarında üzerlerinde hissedecekleri toplumsal baskının azaltılmasını temin

etmiştir131.

İslam hukukunda evlilik birliğini sona erdiren yollardan biri erkeğin eşini

boşamasıdır. Buna İslam hukukunda karşılık olarak talak denmektedir132. Evlilik ile

kazanılan hakları düşüren bir tasarruf olan talak hakkı en fazla üç defa kullanılabilir.

Bu bakımdan talak ric'i ve ba'in olmak üzere ikiye ayrılır. Evliliğe tekrar dönüş imkânı

veren " ric'i talak " üç boşama hakkının tüketilmemiş olduğu veya kesin ayrılığın söz

konusu olmadığı boşamayı ifade eder. Üç boşama yetkisinin tamamı tüketildiğinde bu

boşama " Bain talak " olur ve bu durumda kesin ayrılık ortaya çıkar. Örneğin 63

numaralı belgede ric’i talak konu edilmektedir133.

Defterdeki boşanma ile ilgili belgelerden hareketle, yapılan mahkemelerde

şahısların boşanmasının engellenmesi için, mahkemenin elinden geleni yaptığı

görülmüştür. Günümüzde de boşanmak isteyen çiftlere Hakim bir daha düşünmeleri

129 Kaya, a.g.m., s.96-99. 130 Erten, a.g.e., s.109. 131 Saim Savaş, " Fetva ve Şer'iyye Sicillerine Göre Ailenin Teşekkülü ve Dağılması" , Sosyo- Kültürel

Değişme Sürecinde Türk Ailesi, C.II, T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Yay.,

Ankara 1992, s.529. 132 H.İbrahim Acar, “Talak”, D.İ. A., C.XXIX, T.D.V. Yay. İstanbul 2010, ss.496-500 133 A.Ş.S., 643/ s.50/63.

275

için süre verip, onları tavsiyelerde bulunduktan sonra ilk celsede boşanma işlemini

gerçekleştirmemektedir.

Boşanan davaları içerisinde gayrimüslimlerle ilgili herhangi bir bilgiye

rastlanmamıştır. Bunun sebebi gayrimüslimlerin böyle durumlarda şer’i mahkemeyi

tercih etmemeleriyle açıklanabilir.

3.2.6. Veraset

Varislik, mirascılık ve mirasta hak sahibi olma anlamına gelmektedir134.

Mirasçılık hakkını doğuran üç sebep vardır. Bunlar; kan bağı, evlenme ve velâ'dır.

Miras konusunda İslâm hukukuna uygunluk hep ön plandadır. İslam hukukunda kadın,

kocası öldüğü zaman, çocuğu varsa sekizde bir, çocuğu yoksa dörtte birini, aksi olduğu

vakit koca, çocuğu varsa mirasın dörtte birini yoksa yarısını alırdı. Çocuklardan

oğullar ikişer, kızlar ise birer hisseye sahip olurdu. Mirasın büyüklere intikali halinde

ilk önce baba, sonra anne gelirdi135.

İncelediğimiz defterde bulunan belgelerin birçoğunda veraset konusunda

bilgileri bulmak mümkündür. Çünkü çeşitli davalar yazılırken, vefat eden kişi ve

varisleri de yazılmıştır. Örneğin 72 numaralı sicil belgesinde, Hâcı Hasan bin İbrâhim

babasının, Sinanpaşa Mahallesi’nden Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed

Efendi’den kırk sekiz kurûş alacağı olduğunu ve kendi hissesine düşen on dört kuruşu

talep etmiştir136. Bu dava tutanağında mesele alacak davası olmasına rağmen, belgenin

baş kısmına vefat eden kişi ve bütün mirasçılar da yazılmıştır.

Başka bir örnekte ise Kahil Mahallesi’nden iken vefat eden Çarkacı Hâcı

Ahmed Ağazâde Hâcı Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin Ahmed’in kızı Emine

babasından kalan mirasından dolayı doğabilecek bütün davalara karşı eşi Abdullah

Ağa ibn-i Hâcı Mehmed’e vekil tayin ettiğini beyan etmiştir. Bu belgede konu vekâlet

işlemi olmasına rağmen belgenin başında vefat eden şahıs ile birlikte bütün varisler de

yazılmıştır137.

Verasetle ilgili olan bir başka belge türü terekelerdir. Tereklerde genellikle bir

134 Develioğlu, a.g.l. s.1147. 135 Halil Cin, Ahmet Akgündüz, Türk Hukuk Tarihi, C.II. Osmanlı Araştırmaları Vakfı Yay., İstanbul

1986, s.140. 136 A.Ş.S., 643/ s.60/72. 137A.Ş.S., 643/ s.15/21.

276

kişinin ölümüyle hukuki varislerinin kimler olduğu ve mallarının paylaşımı söz

konusudur. Örneğin 73 numaralı sicil belgesinde Hâcı Nasuh Mahallesi’nden iken

vefât eden Fâtıma bint-i Mehmed bin Abdullah’ın mirası eşi Ahmed Çavuş ibn-i

Bekir’e kalmıştır. Ahmet Çavuş da vefat edince miras onun diğer eşi Atîke bint-i

Abdurrahim ve Fâtıma’dan olan oğlu Mehmed ve vefat eden üçüncü eşi Emîne bint-i

Mehmed’den olan çocukları Şerîfe ve Ahmed’e kalmış ve bu şahıslar arasında taksi

edilmiştir138.

Verasetle ilgili davalar bazen mirasçıların anlaşmalarıyla sorunsuz çözülürken,

bazen de mirasçıların anlaşamamaları üzerine davalık olmuştur. Miras üzerinde

anlaşmazlık sadece Müslümanlar arasında yaşanmamış, gayrimüslim tebada miras

üzerinde anlaşmazlığa düşmüştür. Örneğin 88 numaralı sicil belgesinde Hâcı Davud

Mahallesi’nden Karaoğlu Heci Sırabyan veledi İsteban veledi Heci Ohannes’in kızı

Aksabet, kız kardeşleri Marta ve Anna’yı abisinden kalan mirasa haksız yere el

koydukları gerekçesiyle mahkemeye vermiştir. Yapılan mahkeme ile Aksabet haksız

bulunarak davadan men edilmiştir139.

Veraset konusunun geçtiği bir başka dava türü de vesayet hüccetleridir. Yaşı

küçük olan varislerin, mallarının korunması için genelde vasi tayin edilmiştir. Örneğin

6 numaralı sicil belgesinde Sinanpaşa Mahallesi’nden iken vefat eden Nerdibanizâde

Hâcı Nûrî Efendi ibn-i Abdurrahman bin Abdullah’ın mirası eşi Râbiâ bint-i Hâcı

Mehmed Efendi ile büyük kızı Fahriye, büyük oğulları Hasib ve Niyazi Efendi’ye ve

Küçük oğulları Mustafa ve Ali’ye kalmıştır. Mustafa ve Ali reşit olmadıkları için

babalarından kalan mirasın idaresi için anneleri Rabia Hatun’un vasi tayin

edilmiştir140.

Verasetle ilgili vasi tayinlerinde bazen aileden biri vasi tayin edilmiş, bazen de

Eytam Müdürü vasi tayin edilerek mallar Eytam Müdürlüğü muhafazasına alınmıştır.

Burada tutulan miras genellikle faiz karşılığında işletilmiştir. Örneğin 37 numaralı sicil

belgesinde Sincanlu Nâhiyesi’ne bağlı Hırka Karyesi’nden Abdulkâdir bin Abdulkâdir

bin Abdulkâdir askerlik hizmetini yapmakta iken vefat etmiş ve mirası reşit olmayan

oğlu Mustafa’ya kalmıştır. Mustafa reşit olmadığı için mirası Eytam Sandığı’nda

138 A.Ş.S., 643/ s.61/73. 139 A.Ş.S., 643/ s.78/88. 140 A.Ş.S., 643/ s.4/6.

277

tutulmuş ve Eytâm Müdürü Mehmed Efendi vasi olarak tayin edilmiştir. Sinanpaşa

Mahallesi’nden Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i Hâcı Ahmed Efendi, Mustafa’ya kalan

mirastan vasisi aracılığı ile iki senede ödemek üzere bin dokuz yüz on bir kurûş yirmi

para faizli borçlanmıştır. Borcu karşılığında bütün mallarını rehin bırakmıştır141.

Verasetle ilgili önemli bir husus da varislerin reşit olup, olmadığı meselesidir.

Varis reşit olduğunu kanıtlayana kadar miras genellikle Eytam Sandığı’nda tutulmakla

birlikte bazı istisnai durumlarda aile bireylerine yani vasi tayin edilen kişiye teslim

edilmekteydi. Örneğin 27 numaralı sicil belgesinde Monlâ Bahşi Mahallesi’nden iken

vefat eden Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i İbiş bin Yahyâ’nın mirası oğlu Hakkı’ya

kalmıştır. Hakkı reşit olmadığı gerekçesiyle miras Eytam Sandığına teslim edilmiştir.

Fakat Hakkı mahkemeye başvurarak reşit olduğunu kanıtlamış ve mirası geri

almıştır142.

Tablo 23. Defterdeki Verasetle İlgili Davalar

Vefat Edenin Adı Mahalle/Köy Sayfa/Belge No

Abayioğlu İsteban veledi Artin

veledi İsteban veledi Atamik

Surub Toros Mahallesi 14/18

Abdioğlu Kâdir bin Yûsuf bin Abdi Salar Karyesi 77/87

Abdulkâdir bin Abdulkâdir bin

Abdulkâdir

Sincanlu Nâhiyesi’ne

bağlı Hırka Karyesi

28/37

Aksaraylıoğlu Mahmûd bin

Süleymân bin Abdullah

Nakilci Mahallesi 9/13

Anna bint-i Ohannes veledi Heci

Artin

Mecîdiye Mahallesi 7/9

Apakoğlu Mustafâ bin Süleymân Susuz Karyesi 93/101

141 A.Ş.S., 643/ s.28/37. 142 A.Ş.S., 643/ s.20/27.

278

Âyişe bint-i Mustafâ bin Mehmed Monlâ Bahşi Mahallesi 25/33

Berberoğlu Hasan bin Ali bin

Osmân

Sibsin Karyesi 18/24

Bırtıloğlu Hâcı Halil bin Ali Karaman Mahallesi 94/102

Çarkacı Hâcı Ahmedzâde Hâcı

Süleymân Ağa ibn-i Ahmed bin

Ahmed

Arab Mescidi Mahallesi 3/4

Çobanoğlu Berber Salih bin Hâcı

Osmân bin Hâcı Hüseyin

Sincanlu Nâhiyesi’ne

bağlı Sinanpaşa Karyesi

13/17

Çoban Hâcı Alioğlu Halil bin Ali bin

Abdullah

Hâcı Mustafâ Mahallesi 15/19

Dinarlıoğlu Ali bin Ahmed Corca-i Kebîr Karyesi 33/42

Fâtıma bint-i Mehmed bin Abdullah Hâcı Nasuh Mahallesi 61/73

Habîboğlu Ali bin Habîb bin

Abdullah

Cansız Mahallesi 38/47

Hâcı Emînzâde Hâcı Mustafâ bin

Hâcı Emîn bin Yahyâ

Hâcı Evtal Mahallesi 54/65

Hâcı Ömeroğlu Ömer bin Ömer bin

Abdullah

Hâcı Mahmûd Mahallesi 55/66

Hâcı Portakaloğlu Hâcı Yahyâ

Efendi ibn-i Hâcı Süleymân bin

Abdullah

Sinanpaşa Mahallesi 9/11

Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i İbiş

bin Yahyâ

Monlâ Bahşi Mahallesi 20/27

279

Hancıyan Heci Serkiz veledi Toros

veledi Atamik

Mecîdiye Mahallesi 106/112

Havvaoğlu Ahmed Çavuş ibn-i

Bekir

Hâcı Nasuh Mahallesi 92/100

Hüsamoğlu Ali bin Hâcı Abdullah Nurcu Mahallesi 29/38

Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ

bin Nasuh

Çavuşoğlu Mahallesi 60/72

Karaoğlu Heci Sırabyan veledi

İsteban veledi Heci Ohannes

Hâcı Davud Mahallesi 78/88

Kebabçızâde Hâcı Ahmed Ağa ibn-i

Hâcı Mehmed Ali Ağa

Kahil Mahallesi 85/94

Koca Hüseyinoğlu Mehmed bin

Monlâ Ahmed

Karaman Mahallesi 30/39

Kurtcuoğlu Osmân bin Mustafâ bin

Abdullah

Sincanlu Nâhiyesi’ne

muzâfe Bulca Karyesi

113/120

Mahmûdoğlu Hâcı Seyyid bin Hâcı

Ahmed

Murâdlar Karyesi 31/40

Mehmed Efendi ibn-i Receb bin

Abdullah

İhsânîye Karyesi 32/41

Mirimoğlu Hâcı Mehmed bin Hâcı

İbrâhim

Sinanhalife Mahallesi 109/116

Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i

Hamza bin Abdullah

Sinanhalife Mahallesi 2/3

Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi Sinanpaşa Mahallesi 4/6

280

ibn-i Abdurrahman bin Abdullah

Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ

bin Abdullah

Çavuşbaşı Mahallesi 12/16

Sandıkcı Neşet ibn-i Osmân Efendi Hâcı Mustafâ Mahallesi 76/86

Salihoğlu Ömer bin Salih bin

Abdullah

Ümraniye Karyesi 58/70

Sirozluoğlu Efe Hasan bin

Süleymân bin Abdullah

Nurcu Mahallesi 44/54

Şerîfe bint-i Hâcı Ahmed Sincanlu Nâhiyesi’ne

muzâfe Garıca Karyesi

112/119

Şerîfe bint-i Hasan bin Abdullah Nurcu Mahallesi 37/45

Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi ibn-i

Murâd Çelebi bin Yahyâ Çelebi

Zaviyesultan Mahallesi 105/111

Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı

Ahmed bin Abdullah

Cansız Mahallesi 82/90

Tokuçoğlu Hâcı İsa bin Hâcı Halil Çakır Karyesi 110/117

Turunçzâde Hâcı Cemil Bey ibn-i

Hâcı Bekir Efendi ibn-i Feyzi Bey

Fakihpaşa Mahallesi 84/93

Yağlıoğlu Mustafâ bin Osmân bin

Abdullah

Kal’acik-i Kebîr Karyesi 56/69

Tablodaki verilerden hareketle verasetle ilgili davalar en çok sırasıyla; Nurcu,

Monlâ Bahşi, Karaman, Hâcı Mustafâ, Cansız, Sinanpaşa, Mecîdiye, Hâcı Nasuh

Mahallelerinde vuku bulmuştur.

281

3.2.7. Lakaplar143

Bir kimseye asıl adından ayrı olarak sonradan takılan ikinci bir ad anlamında

kullanılan bir kelimedir144. Türklerde lakap almak eski bir gelenektir. Özellikle "kara"

kelimesi en yaygın lakap olmuştur. Bu kelime sadece yalın haliyle değil başına ve

sonuna ek getirilerek de kullanılmıştır145. Çalıştığımız defterde de "kara, sarı ve ak "

gibi değişik renkler değişik kişilere lakap olarak verilmiştir146.

Türkler Anadolu’ya geldikten sonra da lakap geleneğini sürdürmüşlerdir.

Afyon yöresinde yapılan bir araştırmada kullanılan lakaplar; fizikî özelliklerden,

mesleklerden, karakter özelliklerinden, yer adlarından, aşiret ve etnik

mensubiyetlerden, târihî kahramanlık ve soy büyüklerinden, dinî özelliklerden

kaynaklanmıştır147.

Lakapları incelediğimiz zaman insanlar genellikle baba ya da sülale adıyla

tanındıkları tespit edilmiştir. Fakat istisnai durumlar da mevcut olup, bazı insanların

anne adıyla anıldıkları gözlemlenmiştir. Bu duruma örnek Fatıoğlu148 , Havvaoğlu149,

Aliye150, Tenzileoğlu151 v.b. gösterilebilir.

Lakaplarda ve isim vermede dikkati çeken başka bir husus ise babanın isminin

oğluna da isim olarak verilmesidir. 37 numaralı sicil belgesinde Sincanlu Nâhiyesi’ne

bağlı Hırka Karyesi’nden Abdulkâdir bin Abdulkâdir bin Abdulkâdir örneğinde olduğu

gibi üç kuşağa aynı isim verilmiştir152.

Lakaplarda bazen hayvan isimlerinin de kullanıldığı tespit edilmiştir.

143 Afyonkarahisar’da kullanılan lakaplar ile ilgili olarak bkz., Güneş, XVIII. Yüzyıl, ss.229-232;

Müjdat Kayayerli, “Afyonkarahisar’da Kullanılan Lakaplar ve Sülale Adları”, III. Afyonkarahisar

Araştırmaları Sempozyum Bildirileri, (22-24 Ekim1993), Afyon Belediyesi Yay., Afyonkarahisar,

1994, ss.269-279; Latif Daşdemir, “Afyonkarahisar’da Kullanılan Lakaplar”, Afyonkarahisar Kütüğü,

C.II., Afyon Kocatepe Üniv Yay., Afyon 2001. ss.39-48. 144 Nebi Bozkurt, Lakaplar, D.İ.A., C.XXVII, T.D.V., Yay., Ankara 2003, s.65. 145 Bozkurt, a.g.m., s.66. 146 A.Ş.S., 643/ 4/5-20/26-27/36-44/53-55/65-59/71-78/88-79/88. 147 Kayayerli, a.g.m., ss. 269-279. 148 A.Ş.S., 643/ s.8/10. 149A.Ş.S., 643/ s.19/25. 150 A.Ş.S., 643/ s.27/36. 151 A.Ş.S., 643/ s.75/85. 152 A.Ş.S., 643/ s.28/37.

282

Katırcıoğlu, Karadanaoğlu, Kedicioğlu, kuğuoğlu, Boğazâde gibi örnekler verilebilir.

Lakap isimlerinde etkili olan bir diğer husus da, insanların görünüş özellikleri

ve kusurlarıdır. Çil, köse, sarı, kara, ak, kulak, altıparmak, çolak, arap gibi. Meslek

isimleri de lakap olarak kullanılmıştır. Örneğin, berber, kasap, manav, molla v.b.

Bir başka tür lakap verme geleneği ise memleket ismi ile alakalıdır.

Aydınlıoğlu, Dinarlıoğlu, Tokatlıoğlu, Vanlıoğlu, İnaslıoğlu, Uşaklıoğlu,

Buharalıoğlu, Acemoğlu, Kudüslüzâde, İzmirlizâde, Tokatlıyan153 gibi.

Toplum hayatında önemli bir yer tutan lakaplar, 26 Kasım 1934 tarihinde kabul

edilen Soyadı Kanunu ile birlikte resmen tarihe karışmıştır154. Ancak, çalışılan

defterde geçen Genelizade, Helvacızade, İzmirlizade ve Avcızade gibi lakaplar

günümüz Afyon’unda küçük değişikliklerle soy isim olarak kullanılmaktadır. Hatta,

işyeri adı ve marka olarak kullanılan lakaplar da mevcuttur155.

Tablo 24. Defterdeki Lakaplar

Bağlı olduğu Mahalle ve

Köy

Lakaplar Sayfa/Belge

No

Arab Mescidi Mahallesi Hancıoğlu Hakkı bin Mehmed

Çavuş

47/58

Arab Mescidi Mahallesi Helvacı Hâcı Câferoğlu Mustafâ

bin Hâcı Ahmed

14/17

Arab Mescidi Mahallesi Çarkacı Hâcı Ahmed Ağazâde

Hâcı Süleymân Ağa ibn-i Ahmed

bin Ahmed

16/21

Ayhan Karyesi Kavrukoğlu Ali bin Hasan 73/85

Burmâlı Mahallesi Sınıkçıoğlu Musa bin Mehmed 8/10

153 Ermeni sülale ve lakap isimleri için bkz., Sarısaman, a.g.m., ss.98-100. 154 Daşdemir, “Lakaplar”, s.39. 155 3/4-11/14-37/45-88/97.

283

Câmi-i Kebîr Mahallesi Çopuroğlu Arif Efendi ibn-i Hâcı

Ahmed

19/26

Cansız Mahallesi Şikatcı Hâcı Ali Osmân bin Hâcı

Ahmed bin Abdullah

82/90

Corca-i Kebîr Karyesi Dinarlıoğlu Ali bin Ahmed 33/42

Çakır Karyesi Tokuçoğlu Hâcı İsa bin Hâcı Halil 110/117

Çavuşbaşı Mahallesi Hammaloğlu Monlâ İbrâhim bin

Mustafâ

61/72

Çavuşbaşı Mahallesi Panterioğlu Mehmed bin Mustafâ

bin Abdullah

12/16

Çavuşoğlu Mahallesi Karamıklıoğlu İbrâhim bin Yahyâ

bin Nasuh

60/72

Çerçel Mahallesi Yüzbaşızâde Ahmed Efendi ibn-i

Hasan Efendi

97/104

Dinar Karyesi Köseoğlu Ahmed bin Hâcı Halil

bin İbrâhim

87/96

Efecik Mahallesi Gökoğlu Ahmed bin İsmâil 62/74

Egeste Mahallesi Acemoğlu İbrâhim bin Hüseyin 13/17

Egeste Mahallesi Manav Hüseyin Bey ibn-i Ömer 81/89

Fakihpaşa Mahallesi Ahsenihavizâde Ahmed Efendi

ibn-i Hasan

4/5-22/29-

48/59

Fakihpaşa Mahallesi Turunçzâde Hâcı Cemil Bey ibn-i

Hâcı Bekir Efendi ibn-i Feyzi Bey

84/93

284

Garb Mescidi Mahallesi Çarkacızâde Hâcı Süleymân Ağa

ibn-i Ahmed bin Ahmed

8/6

Hâcı Abdurrahman

Mahallesi

Bıçakçıoğlu Ali bin Abdurrahman 39/47

Hâcı Davud Mahallesi Karaoğlu Heci Sırabyan veledi

İsteban veledi Heci Ohannes

78/88

Hâcı Eyyûb Mahallesi Marulcuoğlu Ahmed Efendi ibn-i

Arif

41/51

Hâcı Mahmûd Mahallesi Berber Hâcı Mehmedoğlu Hâcı

Mustafâ bin Hâcı Mehmed

43/52

Hâcı Mahmûd Mahallesi Avcızâde Muhiddin Efendi ibn-i

Şeyh İsmâil Efendi

11/14

Hâcı Mahmûd Mahallesi Çerkesoğlu Hâcı Hasan bin Hâcı

Abdullah

56/68

Hâcı Mustafâ Mahallesi Sandıkcı Neşet ibn-i Osmân

Efendi

76/86

Hâcı Nuh Mahallesi Hasırcıoğlu İbrâhim bin Hüseyin 110/117

Hâcı Nuh Mahallesi Telekzâde Hâcı Mehmed bin Hâcı

Bekir

37/45

Hâcı Yahyâ Mahallesi Kumluzâde Salih bin Hâcı

Abdullah

11/14

Hâcı Yahyâ Mahallesi Kedicioğlu Hâcı Salih bin Hâcı

Mehmed

9/11-22/28

Işıklar Karyesi Deli Alioğlu Hâcı Ali bin 58/70

285

Süleymân

İncili Mahallesi (Aziziye) Çömlekoğlu Memiş bin Musa 108/114

Kahil Mahallesi Boz Hâcı Alizâde Ahmed Ağa

ibn-i Ali

3/4

Kahil Mahallesi Kebabçızâde Hâcı Ahmed Efendi

ibn-i Hâcı Mehmed Ali Efendi

89/98-96/103-

104/110-

107/113

Kal’acik-i Kebîr Karyesi Aydınlıoğlu İbrâhim bin Mehmed 57/69

Karaarslan Karyesi Badi Ömeroğlu Hâcı Ömer bin

Ahmed

1/1

Karaman Mahallesi Çelikzâde Hamid Ağa ibn-i

Abdullah

4/5

Karaman Mahallesi Koca Hüseyinoğlu Mehmed bin

Monlâ Ahmed

30/39

Karaman Mahallesi Konyalı oğlu Ali Osmân bin

Hasan

92/100

Kayadibi Karyesi Kulakoğlu Bekir bin Ali 50/62

Kubelü Mahallesi Uşaklıoğlu Ali Çavuş ibn-i Murâd 49/61

Leğen Karyesi Batmazoğlu Hüseyin bin Ömer 40/49

Leğen Karyesi Cüzdanoğlu Halil bin Mehmed 40/49

Leğen Karyesi Köseoğlu Ali bin Halil 40/49

Marulcu Mahallesi Ekinlizâde Abdullah Efendi ibn-i

Osmân

77/86

286

Marulcu Mahallesi Kethüdazâde Remzi Efendi ibn-i

Hâcı Akif Efendi

91/99

Marulcu Mahallesi Nalbandoğlu Ömer Efendi ibn-i

Mustafâ

77/86

Marulcu Mahallesi İplikçizâde Safder Efendi ibn-i

Avni Efendi

101/107

Mecîdiye Mahallesi Genelizâde Hâcı Arif Efendi ibn-i

Hâcı Mustafâ

88/97

Mecîdiye Mahallesi Hancıyan Heci Serkiz veledi

Toros veledi Atamik

119/127

Mecîdiye Mahallesi Topaloğlu Heci Ohannes veledi

Heci Agop

117/125

Medli Mahallesi Muhzırbaşızâde Ahmed Efendi

ibn-i İsmâil Efendi

104/110

Monlâ Bahşi Mahallesi Debbağoğlu Mehmed bin Ali 9/11

Monlâ Bahşi Mahallesi Hancıoğlu Mehmed Çavuş ibn-i

İbiş bin Yahyâ

20/27

Monlâ Bahşi Mahallesi Katırcıoğlu Hâcı Murâd bin Hâcı

Süleymân

61/72

Monlâ Bahşi Mahallesi Tokatlıoğlu Ali bin Kâdir 26/33

Monlâ Bahşi Mahallesi Vanlıoğlu Mustafâ bin Ahmed 25/33

Nakilci Mahallesi Aksaraylıoğlu Mahmûd bin

Süleymân bin Abdullah

9/13

287

Nakilci Mahallesi Arikoğlu Nûrî bin Mehmed

Efendi

32/41

Nakilci Mahallesi Katırcıoğlu Mustafâ Efendi ibn-i

Mehmed Efendi bin Abdullah

3/5

Nurcu Mahallesi Karadanaoğlu Ali Efendi ibn-i

Mustafâ

37/45

Salar Karyesi İnceoğlan Mehmed 1/1

Salar Karyesi Kuğuoğlu İsmâil bin Hâcı Bekir 50/63

Sarık Karyesi Durnaoğlu Hüseyin bin Abdullah 67/79

Seydilersultan Karyesi Sarı Alioğlu Abdullah bin Mustafâ 27/36

Seydilersultan Karyesi Çakmaroğlu Memiş bin Tâhir 75/85

Sibsin Karyesi Berberoğlu Hasan bin Ali bin

Osmân

18/24

Sinanhalife Mahallesi Altıparmak İsmâil bin İbrâhim 37/45

Sinanhalife Mahallesi Mitroviçzâde Hasan efendi ibn-i

Hamza bin Abdullah

2/3

Sinanpaşa Mahallesi Nerdibanizâde Hâcı Nûrî Efendi

ibn-i Abdurrahman bin Abdullah

4/6-5/7-12/15-

17/23

Sinanpaşa Mahallesi Manav Hâcı İzzetoğlu İzzet bin

Hüseyin

22/28

Sinanpaşa Mahallesi Arikzâde Hâcı Arif Efendi ibn-i

Hâcı Ahmed Efendi

12/15-28/37-

48/59

Surub Toros Mahallesi Kürekciyan Kirkor veledi 24/31

288

Abraham

Susuz Karyesi Apakoğlu Mustafâ bin Süleymân 93/101

Acemoğlu Hasan bin Hüseyin 23/29

Araboğlu Şükrü bin İbrâhim 9/12

Aşcıoğlu Mehmed Bin Mehmed 67/79

Ateşoğlu Ali bin Ali 49/60

Bedestencioğlu Lütfi Efendi ibn-i

İbrâhim

17/23

Bıyıkzâde Niyâzi Efendi ibn-i

Hâcı Ahmed Efendi

5/6-6/7

Buharalıoğlu Bedri bin Feyzullah 36/44

Çaylakoğlu Şükrü Bin Emîn 36/44

Çil İbrâhimzâde Hâcı Kâdir Ağa

ibn-i Hâcı Hüseyin

3/4-16/21

Değirmencizâde Hüseyin Efendi

İbn-i Abdullah

3/4-16/21

Dorukluoğlu Hâcı Yûsuf Efendi

ibn-i Hâcı Mustafâ

26/34

Elmâlıoğlu Sadık Bin Mustafâ 46/55

İzmirlizâde Yûsuf Efendi ibn-i

Mustafâ

3/4-16/21

Kapusuzoğlu Hasan Bin

Feyzullah

7/8

289

Karabacakoğlu İsmâil Bin

Süleymân

19/25

Kara Köseoğlu Bekir bin Hâcı

Ahmed

20/26

Köse kethüdazâde Hâcı Ahmed

Ağa ibn-i Musa

19/26

Kurtoğlu İbrâhim bin Hâcı

Süleymân

17/23

Meydanzâde Hâcı Ali Efendi ibn-i

Abdullah

7/8

Mılıkoğlu Hüseyin Efendi ibn-i

Hüseyin

72/83

Mîrâsoğlu Mehmed Bin Ahmed 15/19

Monlâzâde Aziz Bey ibn-i Ali Bey 5/6-6/7

Şuyudzâde Ömer Efendi ibn-i

Mehmed

3/4-16/21

Tekbıçakoğlu Dikran Veledi

Hirabet

119/127

Turnçzâde Münir Bey ibn-i Enver

Bey

85/93

Türkmenoğlu Abdullah bin

Süleymân

10/13

Türkmenoğlu Ömer bin Osmân 49/60

290

Vanlıoğlu Mustafâ bin Ahmed 10/13

291

SONUÇ

Dönem itibariyle 1911-1912 yıllarına denk gelen, 643 Numaralı Karahisar-ı

Sahib Şer’iyye Sicilindeki belgelerde bulunan bilgilerden hareketle günümüzden tam

104 yıl öncesinin ekonomik, sosyal, kültürel, idari, dini ve etnik yapısı aydınlatılmaya

çalışılmıştır. Defterdeki bilgilerden hareketle Karahisar-ı Sahib’in mahalle, köy,

nahiye, kaza ve mevkii adları belirlenmiştir. Ticari faaliyetler, ölüm v.b. nedenlerden

dolayı Osmanlı coğrafyasının değişik yerlerine ait isimler tespit edilmiş, ayrı ayrı

tablolar halinde gösterilmiştir.

Çalışmaya konu olan yıllarda Karahisar-ı Sahib’de görev yapan yönetici ve

diğer görevliler tespit edilmiş, bunlar tablo halinde verilmiştir. Yerel yönetimlerin alt

birimlerinden biri olan muhtarlık hakkında kaynaklardan yararlanarak kısa bir

değerlendirme yapılmış, Karahisar-ı Sahib’in mahalle ve köylerinde görev yapan

muhtarlar tek tek tespit edilmiş ve tablo halinde belirtilmiştir. Ayrıca camilerde görev

yapan imamların mahalle ve köyleri esas alınarak, bunlar tablo halinde gösterilmiştir.

Unutulmaya yüz tutmuş bazı mevkii adları yanısıra, halkın genelinin kullandığı

lakaplar tek tek tespit edilmiş ve lakaplar alfabetik sıralmaya göre listelenerek tablo

haline getirilmiştir.

Karahisar-ı Sahib’in etnik ve dini yapısına bakıldığında, burada Müslüman

tebanın yanında gayrimüslim tebanın da yaşadığı görülmüştür. Defterde gayrimüslim

olarak sadece Ermenilerden bahsedilmiştir. Ermenilerin şehir merkezinde yaşadığı

tespit edilmiş ve yaşadıkları mahalleler tablo halinde verilmiştir. Defterde Ermenilere

ait boşanma ve tereke kaydına rastlanmamıştır.

Sicildeki belgelerden hareketle Ermenilerin ve Müslümanların aynı mahallede

yaşadıkları tespit edilmiş, iki tarafın birbirini mahkemeye vermediği gözlemlenmiş,

iki teba arasında husumetin olmadığı tespit edilmiştir. Müslümaların Ermeni dava

vekili, Ermenilerin Müslüman dava vekili tayin ettiği görülmüştür.

Sosyal yardım kuruluşu olan Eytam sandığı ile ilgili belgelerden hareketle bu

yardım kuruluşunun, yardımdan çok para işleriyle ilgili faaliyetlerinin ön plana çıktığı

tespit edilmiştir. Faizli borç para verme bu duruma verilebilecek en iyi örnektir. Ayrıca

bu sandığın yetimlere kalan malları koruduğu ve yaşı küçük olanlara haklarının

korunması için o dönemde Eytam müdürü kim ise vasi tayin edildiği belgelerden

292

anlaşılmaktadır.

Tereke kayıtlarının incelenmesiyle birlikte halkın gündelik hayatta kullanmış

olduğu eşyaların neler olduğu ve bunların özellikleri gözönüne alınarak fiyatının tespit

edildiği gözlemlenmiştir. Terkelerden ve diğer belgelerden hareketle halkın geçim

kaynağının tarım ve hayvancılık olduğu tespit edilmiştir. Yine terekelerde yer alan

müsta’mel ya da köhne şeklinde ifade edilen uçkur, peşkir, halı seccade, çevre, kilim

ve çuval gibi kullanılmış ve eskimiş malzemenin yer alması tereke tespitinin ne kadar

hassas ve detaylı yapıldığının bir göstergesidir. Ayrıca cüz’i miktardaki alacakaların

mahkeme konusu olması, halkın ekonomik sıkıntı içerisinde olduğunun bir göstergesi

olarak değerlendirilebilir.

Çalışmada toplumun en küçük yapı taşı olan aileyle ilgili olan pekçok bilgi

tespit edilmiştir. Bu dönemde maddi imkânsızlıkların hat safhada olması sebebiyle

geçimlerini sağlayamayan kadınların genellikle nafaka talebinde bulundukları tespit

edilmiştir. Nafaka talebi bazen kadının, bazen de çocuğunun adına olabiliyordu. Yine

belgelerden tespit edilebildiği kadarıyla aile genellikle 3- 4 çocuklu kalabalık aile

diyebileceğimiz bir yapıya sahiptir. Aile ile ilgili bir diğer önemli husus çok eşli evlilik

oranının yüksek olduğudur.

Defterin sağladığı bu verilerden hareketle Şer’iyye Sicillerinin ekonomik,

sosyal, kültürel, idari, dini ve etnik olarak birçok orijinal bilgiyi içerisinde barındırdığı

ve mahalli tarihin yanında, tarihin her alanını ilgilendirdiği gözler önüne çıkmaktadır.

Bu konuda yapılmış çalışmaların nitelikli eserlere dönüştürülmesiyle mahalli tarih

yönünden var olan eksiğimiz tamamen olmasa da tamamına yakın kısmı kapanmış

olacaktır.

293

KAYNAKÇA

Kitaplar

Afyon İli Yıllığı (1967), İstanbul 1968.

AKGÜNDÜZ, Ahmet, Şer'iyye Sicilleri, C.I, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yay.,

İstanbul 1998.

AKKAN, Selami, Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Afyon’daki Vakıf Hizmetleri,

Süleyman Demirel Üniv., Sos Bil Ens, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Isparta

1999.

ATEŞ, Süleyman, Kur’an-ı Kerim’in Yüce Meali, Hayat Yayınları, İstanbul 2012.

BAYINDIR, Abdülaziz, İslam Muhakeme Hukuku (Osmanlı Devri Uygulaması),

İ.İ.A.V., Yay., İstanbul 1986.

BAYKAL, Bekir Sıtkı, Tarih Terimleri Sözlüğü, T.D.K. Yay., Ankara 1974.

BERKİ, Şakir, Vakıflarla İlgili Önemli Meseleler, Bayrak Yay., İstanbul 1990.

CİN, Halil,- AKGÜNDÜZ, Ahmet, Türk Hukuk Tarihi, c. I, İstanbul 1990.

_____ Türk Hukuk Tarihi, C.II, İstanbul 1986.

ÇADIRCI, Musa, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik

Yapısı, T.T.K. Yay., Ankara 1997.

DAĞ, Mustafa, Karahisar-ı Sahib Sancağı’nın 644 Numaralı Şer’iyye Sicili

(Traskripsiyon), A.K.Ü., Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan

Tezi, Afyon 2011.

DEMİRTAŞ, Ömer, 647 Numaralı Karahisar-ı Sahip Şer’iyye Sicili, . A.K.Ü., Sosyal

Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2004.

DEVELİOĞLU, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Lügat, Aydın Kitabevi Yay., Ankara 1996.

ERTEN, Hayri, Konya Şer'iyye Sicilleri Işığında Ailenin Sosyo- Ekonomik ve Kültürel

Yapısı (XVIII. Y.Y. İlk Yarısı), Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 2001.

GÖNÇER, Süleyman, Afyon İli Tarihi, C.I, İzmir 1971.

294

_____ Afyon İli Tarihi, C.II, Afyon 1991.

GÜNEŞ, Mehmet, XVIII. Yüzyılın İkİnci Yarısında Karahisar-ı Sahip Sancağı

(Şer’iyye Sicillerine Göre), Gazi Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış

Doktora Tezi Ankara 2003.

HALAÇOĞLU, Yusuf, XIV-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilatı ve

Sosyal Yapı, T.T.K. Yay., Ankara 1996.

İNANIR, Ahmet, İbn-i Kemal’in Fetvaları Işığında Osmanlı’da İslam Hukuku, İ.Ü.,

Sos Bil, Ens., Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 2008.

İslam ve Toplum C.II, T.D.V., Yay., İstanbul 1999.

KAFESOĞLU, İbrahim, Türk Milli Kültürü, Boğaziçi Yay., İstanbul 1988.

KÖSTÜKLÜ, Nuri, 1820-1836 Yıllarında Hamidiye Sancağı ve Türkiye (182

Numaralı Isparta Şer’iyye Siciline Göre), Selçuk Üniv. Yay., Konya 1993.

KURNAZ, Şefika, Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını (1839-1923), M.E.B. Yay.,

İstanbul 1992.

Örnekleriyle Türkçe Sözlük, C.I, M.E.B., Yay., Ankara 1995.

ÖRS, Derya, KIRLANGIÇ, Hicabi, ERYÜKSEL, Ahmet, Osmanlıca Türkçe

Sözlük, Gün Yayıncılık, Ankara 2003.

ÖZ, Tahsin, Türk Kumaş ve Kadifeler, İstanbul 1945.

ÖZDEMİR, Rıfat, XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Ankara, 2. Baskı., Kültür Bakanlığı

Yay., Ankara 1998.

ÖZKALP, Enver, Sosyolojiye Giriş, Eskişehir 1998.

PAKALIN, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü,

M.E.B.Yay., C.I-III, İstanbul 1983.

SERTOĞLU, Mithat, Osmanlı Tarih Lügati, Enderun Yay., İstanbul 1986.

ŞAHİN, Gürsoy, Karahisar-ı Sahib’de Sosyo-Ekonomik Yapı (1684-1686), A.K.Ü.,

295

Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi, Afyon 2001.

ŞAHİN, Naci, Şer’iyye Sicillerine Göre XIX. Yüzyılın Sonlarında (1875-1900)

Karahisar-ı Sahib Sancağı, Ankara Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü

Basılmamış Doktora Tezi Ankara 2002.

SAMİ, Şemseddin, Kamus-ı Türki, 12. Baskı., İstanbul 2002.

UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı, Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, Ankara 1984.

ÜNAL, Mehmet Ali, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, Isparta 1997.

YATMAN, Nurettin, Türk Kumaşları, Ankara 1945.

MAKALELER

ACAR, H.İbrahim, “Talak”, D.İ.A., C.XXIX, T.D.V. Yay. İstanbul 2010.

AKGÜNDÜZ, Ahmet, "Şer'iyye Mahkemeleri ve Şer’iyye Sicilleri", Türkler, C.X,

Yeni Türkiye Yay. Ankara 2002.

ALTAŞ, Hüseyin, "Vakıflarda Evladiye ve Aile Vakıfları", Vakıf Medeniyeti

Sempozyumu Kitabı (12-13 Mayıs 2003), V.G.M. Yay., Ankara 2003.

ATAR, Fahrettin, "Avukat", D.İ.A., C.IV, T.D.V. Yay., İstanbul 1991.

BOZKURT, Nebi,” Lakaplar”, D.İ.A., C.XXVII, T.D.V., Yay., Ankara 2003.

ÇANLI, Mehmet, "Eytam İdaresi ve Sandıkları (1851-1926)”, Türkler, C. XIV, Yeni

Türkiye Yay., Ankara 2002,

DARKOT, Besim, “ Karahisar”, İ.A., C.VI, M.E.B., Yay., Eskişehir 1997.

DAŞDEMİR, Latif, “Afyonkarahisar’da Kullanılan Lakaplar”, Afyonkarahisar

Kütüğü, C. II., Afyon Kocatepe Üniv Yay., Afyon 2001.

_____ “ Cumhuriyet Döneminde Afyon”, Anadolu’nun Kilidi Afyon, Afyon Valiliği

Yay., Afyon 2004.

EMECEN, Feridun, “ Afyonkarahisar”, D.İ.A., C.I, T.D.V., Yay., İstanbul 1988.

296

GÜLER, İbrahim, " XVIII. Yüzyılda Aile: Sinop Örneği, Türkler, C.XIV, Yeni

Türkiye Yay. Ankara 2002.

GÜMRÜKÇÜOĞLU, Saliha Okur, “İslam Aile Hukukunda Kadının Mehir Hakkına

Toplumun Bakış Açısı Üzerine bir Değerlendirme”, Gazi Üniv. Hukuk

Fakültesi Dergisi, C.XVII, Ankara. 2013.

HIZAL, İsmail, "İlk Sosyal Güvenlik Birimlerinden Eytam Sandıkları", IV.

Afyonkarahisar Araştırmaları ve Sempozyumu Bildirileri (29-30 Eylül 1995

Afyonkarahisar), Afyon Belediyesi Yay. ( tarihsiz)

KARAZEYBEK, Mustafa, “Osmanlılar Dönemi’nde Afyonkarahisar” Anadolu’nun

Kilidi Afyon, Afyon Valiliği Yay., Afyon 2004.

KAYA, Ali, “ 17. Yüzyıl Bursa Şer’iyye Sicilleri’nin İslam Aile Hukuku Açısından

Tahlili”, Uludağ Üniv. İlahiyat Fak. Dergisi, C.17, S. 1. Bursa 2008.

KAYAYERLİ, Müjdat, “ Afyonkarahisar’da Kullanılan Lakaplar ve Sülale Adları”,

III. Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyum Bildirileri, (22-24 Ekim1993),

Afyon Belediyesi Yay., Afyonkarahisar, 1994.

KAYMAZ, Zeki, “Afyonkarahisar Ağzındaki Ölçü Kelimeleri Hakkında”, V.

Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyum Bildirileri (13-14 Nisan), Afyon

Belediyesi Yay., Afyonkarahisar, 2000.

KURT, Abdurrahman, “ Osmanlı Toplumunda Poligami”, Osmanlı, C.V, Yeni

Türkiye Yay., Ankara 1999, s. 397-406.

KÜPELİ, Özer, “ Şer’iyye Sicillerinin Şehir Tarihçiliği ve Afyonkarahisar Tarihi İçin

Önemi”, Taşpınar, S. 3. Kasım 2001.

_____ "Afyonkarahisar'da Ticaret", Afyonkarahisar Kütüğü C.II, Yay. No:35, Afyon

2001.

NUHOĞLU, Hidayet Y. "Darüleytam" D.İ.A., C.VIII, T.D.V. Yay.,İstanbul 1993.

ORTAYLI, İlber, “ Kadı”, D.İ.A., C.XXIV, T.D.V., Yay., İstanbul 2001.

297

_____ “Anadolu'da XVI. Yüzyılda Evlilik İlişkileri Üzerine Bazı Görüşler”, Aile

Yazıları I, Temel Kavramlar Yapı ve Tarihi Süreç, (Der., B. Dikeçligil, Ahmet

Çiğdem) T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Yay., Ankara

1980.

ÖZEN, Mine Esiner, “Türkçe’de Kumaş Adları”, İstanbul Üniv. Edebiyat Fakültesi

Dergisi, S.33, İstanbul 1982.

ÖZDEMİR, Rıfat, “ Harput ve Çemişgezek’te Askeri Ailelerin Sosyo-Ekonomik

Yapısı (1890-1919), Aile Yazıları, C.I, (Der., B. Dikeçligil, Ahmet Çiğdem)

T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı Yay., Ankara 1991.

ÖZTÜRK, Nazif, “Tanzimat Dönemi Vakıf Uygulamaları”, 150. Yılında Tanzimat,

(Yay. Haz. H. Dursun Yıldız), T.T.K., Ankara 1992.

SARISAMAN, Sadık, Afyonkarahisar’da Ermeniler 1910-1914( Şer’iyye Sicillerine

Göre), Hoşgörü Toplumunda Ermeniler, Erciyes Üniversitesi I. Uluslararası

Sosyal Araştırmalar Sempozyumu, C.IV, (haz M. Metin Hülagü ve diğerleri),

Erciyes Üniv. Yay No:153. Kayseri 2007.

SAVAŞ, Saim, " Fetva ve Şer'iyye Sicillerine Göre Ailenin Teşekkülü ve Dağılması" ,

Sosyo-Kültürel Değişme Sürecinde Türk Ailesi, C.II, T.C. Başbakanlık Aile

Araştırma Kurumu Başkanlığı Yay., Ankara 1992.

ŞAHİN, Gürsoy, “XVII Yüzyılın Sonlarında Afyonkarahisar’da Vakıflar ve Vakıf

Hizmetleri”, VI. Afyonkarahisar Araştırmaları Sempozyum Bildirileri (10-11

Ekim), Afyon Belediyesi Yay., Afyon 2002.

TOK, Özen, "Kadı Sicilleri Işığında Osmanlı Şehrindeki Mahalleden İhraç

Kararlarında Mahalle Ahalisinin Rolü(XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Kayseri

Örneği)", Erciyes Üniv. Sosyal Bilimler Dergisi, S. 18 Kayseri 2005.

YEDİYILDIZ, Bahaeddin, "Osmanlı Toplumu", Osmanlı Devleti ve Medeniyeti

Tarihi, C.I, (Editör: Ekmeleddin İhsanoğlu), İslam Tarih, Sanat ve Kültür

Araştırma Merkezi Yay., İstanbul 1994.

298

İNTERNET SİTESİ

http://www.ttk.gov.tr/takvim.asp

299

EKLER

1. SÖZLÜK

-A-

Ahâlî: Halk

Ahz ü kabz: Kendine mal etme, istimlâk

Ah li-ümm: Baba ayrı, ana bir kardeş

Ah, ahâ: Kardeş, dost

Ahkâm: Emirler, hükümler

Akdem: İlk, önce, daha önceki

Akarât: Gelir sağlayan mallar ve yapılar

Alaca: Kırmızı zemin üzerine sarı çubuklu pamuklu bir kumaş

Ale'l-usûl: Yol yordam gereğince

Alenen: Açıkça, açıktan açığa göz önünde

Alâ tarîki' ş-şehâde: Şâhitlik yoluyla

Altıparmak: Alaca denilen kumaşın yarı ipekli bir çeşidinin adı

Âmm: Umûmî, Genel, herkese ait

Aşer: On

Atlas: Padişahın eteğini öpen bostancılara verilen kumaş türüdür

Attâr: Güzel kokular, iğne iplik vs. satan; aktar

Atî: Gelecek

Avdet: Geri gelme, dönme, dönüş

Azîmet: Gitme, gidiş

-B-

Ba'de: Bundan sonra, bundan böyle sonra

Bâlâ: Üst, yüce, yüksek, yukarı, boy

Ba'de-mâ: Bundan sonra, bundan böyle

Bahâ: Kıymet, değer, bedel

Bakraç: Çoğunlukla bakırdan yapılmış kulplu küçük su kabı

Bâliğ: Bülûğa eren, erişmiş vâsıl olmuş, yetişen

Beher: Her, her biri

Beşi birlik: Kadınların süs için takındıkları ve beş altın lira değerindeki altın para

300

Ber-vech: Olduğu gibi, olarak

Ber-vech-âtî: Aşağıdaki gibi

Basma: Çiçekli, türlü renkli kumaş

Beyn: Ara

Beyne'l-ahâlî: Ahâli arasında

Beyne'l-vâris: Vârisler arasında

Beykes: Kimsesiz

Bey': Satma, satış, satılma, satın alma

Beyn: Ara, aralık, arasında

Beykes: Kimsesiz

Beyyine: Delil, şâhit, tanık

Beytûtet: Geceleme, gece kalma

Bey'-i bât: Kat'i kesin satış

Berây-ı idâne: Borç için, borç maksadıyla

Bin: Oğul

Bint: Kız

Bidayet: Başlama, başlangıç

Bi-t-terâzî: İki tarafın rızasıyla, uyuşarak

Bihâ: O, onu, ona, ondan, onunla

Bi'l-âhire: Sonra, sonradan, sonunda

Bi'l-muvâcehe: Yüz yüze, yüzleştirerek

Bi'l-istîzân: İzin ile ruhsat alarak

Bi'l-vekâle: Vekâlet ederek

Bi'n-nefsihâ: Kendisiyle ilgili

Buzağı: İneğin süt emen küçük yavrusu, henüz sütten kesilmemişi

Bürümcek: "Kıvratma" denilen bükülmüş ham ipekten dokunan bir çeşit ince çamaşır

kuşağı

-C-

Cânib: Taraf, cihet, yan

Car: Kadınların büründükleri çarşaf

Cehre: 1. Pamuk, ipek yün eğrilen alet. 2. bir cehreye sarılan ip miktarı

301

Cura: Bir çeşit yöresel kıyafet

Cümâde'l-ulâ: Arabî ayla rının beşincisi

Cümâde'l-ührâ: Arabî ayların altıncısı

-Ç-

Çangal: 1. Dal budak 2. Güreşte bir oyun

Çay-cûş: Çaydanlık

Çebiş: Bir yaşında erkek keçi

Çeki: 100 kg.'lık bir ölçü

Çevre: Etrafı kıvrılıp oya veya nakışla süslenmiş tülbent, yemeni

Çılbır: Yulara takılan ip ya da zincir

Çûka (Çûha): Has yünden yapılan bir tür kumaş

-D-

Dâ'î: Dua eden, duacı

Dakîk: Un

Da'vî: Bir kimsenin hakkını araması

Dâye: Süt nine, çocuğa bakan

Debbağ: Deriyi terbiye eden kösele, meşin, sahtiyan haline getiren kimse

Dellâl: Satılacak şeyi satan, alıcı ile satıcı arasında satıcılık eden

Dellâliyye: Tellâllık parası

Demirli (Temür): Bir tenekelik ölçek

Der-miyân: Ortaya koymak, öne sürmek, söylemek, anlatmak, ileri sürmek

Der-kenâr: Kanun icabına göre yazılan yazı

Der-uhde: Üstüne alma, yüklenme

Deyn: Borç

Dıgan: Tava

Dirhem: Eskiden kullanılan okkanın 1/400'üne eşit bir ağırlık ölçüsü

Dimi: Sık dokunmuş bir tür pamuklu kumaş

Dombay: Manda, su sığırı

Duhân: 1. Tütün 2. Duman

302

Düğe: Daha doğurmamış iki-üç yaşında dişi dana, düve

Düğü: İnce çekilmiş bulgur

Dülger: Binaların ahşap işinin yapımı, marangoz

-E-

Ebnâ': Oğullar

Ecel-i mev'ûd: l.Tabî ölüm 2. vadesi zamanı belli

Ehl-i hibre: Bilirkişi, ehli vukuf

Efrâd: Tek olanlar, birler, ferdin çoğulu

Ekl-ü şurb: Yeme içme

Elpirek Karyesi: Bugünkü Saraydüzü Köyü

Elf: Bin

El-hâcc: Hacı; İslam dininin bir icâbı olarak usûlüne göre Kabe-i Mükerreme'yi ziyâret

eden kişi

Emvâl-i menkûle: Taşınabilen mallar.( çakı, kanepe, masa gibi)

Emvâl-i gayr-ı menkûle: Taşınmaz mallar (Dükkan, ev tarla gibi)

Emvâl-i metrûke: Sahipleri tarafından terk edilmiş, bırakılmış mallar

Entâri: Basma, patiska vb. kumaştan yapılmış daha çok kadınların giydiği,çoğunlukla

tek parçadan ibaret, düz uzun elbise

Enver: Daha nurlu, çok ve pek parlak, çok güzel

Erbâb-ı yesâr: Varlıklı insanlar, ekonomik durumu iyi olan kimseler

Erbâh: Kazançlar, faydalar

Erkeç: Erkek keçi

Erbaa'a: Dört

Es'ar: Satılan şeylerin bilinen fiyatı

Esbak: Öncekinden daha önceki, daha eski

Eşrâf: Şeref ve itibar sahibi kimseler, ileri gelenler

Eşedd-i ihtiyâç: En zorlu, şiddetli ihtiyaç

Etâyib: Seçkin, seçme nesneler

Evlâ': Daha uygun, daha layık

Evânî-i nühâsiye: Bakır kaplar

Eyyâm-ı şitâ: Kış günü

303

Eyyâm-ı âdiyye: Tatil ve sayılı günlerden başka günler

-F-

Fânûs: İçinde mum yakılan büyük fener, camlı muhafaza

Farizâ: Mirasçıların her birine şer'an düşen hisse, pay

Fasl-ı hasm: Kesme, ayırma, kesip atma, kesin olarak hal ve fasletme

Fanilâ: İnce pamuk ipliği veya yünden örülmüş iç çamaşırı

Fekk: Feshetme, bozma

Ferâğ: 1.Bırakıp terk etme 2. bir mülkün hakkını başkasına terk etme

Kî mâ ba'd: Bundan sonra

Firâş: Yatak, döşek, yaygı

Fistan: Entari, elbise

Fi'l-yevm: Yazıldığı gün, tarih

Fürûht: Satma, satış, satım

Fürû': Bir asim neticesi, ikinci derecede önemi olan şey

-G-

Galle: İrad, gelir

Galâ-yı es'âr: Fiyatların yüksekliği

Gergi: Perde, germe aleti

Giy âh: Nebât bitki, taze ot

Gıbbe's-su'al: Sualden sonra

Göçe: Dövülmüş ve kabuğu kırılmış aşurelik buğday

Gön: Tabaklanmış deri, sahtiyan, kösele, hayvan derisi

Gurre: Her arabî ayın ilk günü

Güzerân: Geçici, geçen

Gûnâ: Tarz, yol, gidiş

Güğüm: Yandan kulplu, boynu uzun genellikle bakırdan yapılan, su taşımaya ve

ısıtmaya yarayan ağzı dar kap

-H-

Halel: İki şey aralığı, bozma bozukluk, eksiklik

304

Hâdî: İlk sırada, birinci

Hafîd: Torun, oğul

Hâl-i asar: Fakirlik hali

Hasm-ı câhid: Bile bile inkar eden düşman

Hasbe'l-me'mûriyye: Memuriyet dolayısıyla

Hatab: Odun

Harâset: Çiftlik

Hamiş: Beşinci

Hamsin: Elli

Hasbü'l-mecmu': Toplam hesâbı, yekûnu

Hâzır: Huzurda, meydanda, göz önünde bulunan

Hâsıla: Sonuç, netice, elde edilen kazanç

Hafide: Kız torun

Hal': Soyma, boşanma, tahttan indirme

Hare: Vergi, sarf gider, bir iş için kullanılan madde

Heğbe: Omuzda taşman veya binek hayvanın iki yanına sarkıtılan, meşin kilim veya

halıdan yapılmış iki gözlü torba

Hınta: Buğday

Hızar: Tahta ve kereste biçmeye yarayan su, elektrik ve insan gücüyle hareket eden

büyük bıçkı

Hisse-i irsiyye: Ölmüş bir kimsenin evlat ve akrabasından sağ kalanlara düşen mal ve

para hissesi

Hisâbât: Hesap, sayma, aritmetik

Hilâlî: Eski zaman saati

Husûs: Bakım, iş, şekil, yol, konu,

Hurc: Meşinden veya çadır bezinden yapılmış sandık, heybe

Hükkam: Hakimler

Hüccet: 1. Senet, vesika, delil 2. Şeriat mahkemesinden verilen bir hak veya bir

sahiplik gösteren resmi vesika, belge

Hüsn-i mu'âşeret: İyi güzel davranış

Husûmet: Hasımlık, düşmanlık, hasetlik, çekememezlik.

305

-İ-

İ'ânet: Yardım

İbrik: Su dökmeye yarayan kulplu ve emzikli kap

İbtidâ: Başlama, başlangıç

İbrâ: Beri kılma, beraat etme, temize çıkarılma

İbrâ-i iskât: Birisindeki hakkını kısmen veya tamamen terk etme bağışlama

İbn: Oğul

İbkâ': Bâki, daim devamlı, yerinde evvelki halinde bırakma.

İcrâ': Yapma, yerine getirme

İdâne: Borç, ödünç verme

İfâde-i ani'l-merâm: Mahkemede meramını anlatma

İgrâm: Borç ödetme

İhzâr: Hazırlama hazır etme

İhtimâm: Dikkatle, gayretle çalışma

İhâle: Bir işi uygun görülen şartlarla kabul edene bırakma

İkrâr: 1. Saklamayıp söyleme, 2.dil ile söyleme, bildirme 3. tasdik, kabul 4. birinin,

başka birinin, kendisinde olan hakkım, alacağım haber vermesi.

İkmâl: Tamamlama, bitirme eksiğini doldurma

İkâme: 1. Oturma, 2. kaldırma, ayakta durdurma 3. meydana koyma

İlm ü haber: Resmi daireye verilmek üzere muhtarlık veya bir daire tarafından birinin

durumunu hazırlanmış tasdikli vesika, belge

İ'lâm: 1.Bildirme, bildirilme, anlatma 2.bir davanın, mahkemece nasıl bir hüküm ve

karara bağlandığını gösteren resmî vesika.

İmtinâ': Çekinme geri durma

İnhâ: 1. Bir vazifeye tayin veya maaşa terfi için yazılan yazı, 2. Ulaştırma yetiştirme

İııfâk: Nafaka verip geçindirme, besleme

İnde'ş-şer'î: Şer'i yönden

İntihâb: Seçme, seçilme, seçim

İnde'z-zâfer: Kazanma, başarma yönüyle

İrâ'e: Gösterme, tayin etme

İstişhâd: Şahit getirme, şahit gösterme

İstid'â: 1. Yal vararak isteme, 2. dilekçe, arz-ı hal.

306

İstima': Dinleme, dinlenilme, işitme, işitilme

İstibdâl: Değiştirme değiştirilme, askerliğini bitiren erlere tezkere verip yerine

yenilerini alma.

İştirâ': Satın alma, alınma

İtyân: Isbat

İstihkâk: Hakkı olma, hak kazanma

İstihlâk: Harcamak suretiyle tüketme, bitirme

İstidâne: Borç alma, alınma, ödünç alma

İstişhâd: 1. Şahit getirme, şahid gösterme 2. şehit olma

İsneyn: İki

İsney aşer: On iki

İsticâre: Yardım ve korunma isteme

İsticvâb: Sorup cevap alma

Îsâl: Ulaştırma, bulundurma

İstihsal: Hâsıl etme, Meydana getirme, üretme

İskât: Sükût ettirme, susturma 2. kandırma razı etme

İstîfâ': Tamamıyla alma, alınma, ödetilme

İstikrâz:1 Ödünç para alma, alınma, 2.fâizle para alma

İşrîn: Yirmi

İ'tirâf: Suçunu veya yerinde olmayan bir hareketini saklamaktan vazgeçip söyleme,

hakkı teslim etme.

İzâfet: iki şey arasındaki bağ, ilgi

İzhâr: Gösterme

-K-

Kadife: İpek, pamuk veya yünden yüzü tüylü, yumuşak ve parlak kumaş

Karahisâr-ı Sahib: Afyonkarahisâr

Karz: 1. Ödünç verme, ödünç alma 2. borç

Karye: Köy, kasaba

Kabz: El ile tutma avuç içine alma, tutma

Kâ'in: Mevcut olan, bulunan, var olan

Kabl: Ön, önceki, öndeki, evvel

307

Kalbur: Tahılın küçüklerini veya içindeki yabancı maddeleri ayıklamak için kullanılan,

büyükçe delikli elek

Kavaf: Ayakkabı yapan veya satan esnaf

Kavas: Emir çavuşu, mübaşi

Kayyum: Cami hademesi, mütevelli

Kâ'im-makâm: 1. Birinin yerine geçme 2. Kaza kaymakama 3. Yarbay

Kazziye-i minvâl: Mesele suretiyle, dâvâ yoluyla

Kable'l-ahz: Almasından evvel, kabul etmesinden önce

Ka'ime:1 Uzun bir kâğıda yazılan ferman, buyruk 2. kitap yaprağı 3. kâğıt para

Kassâm: 1. Vârisle, mirasçılar arasında mîrâsı taksim eden ve küçüklerin hakkının

koruyan şeriat me'mûru. 2. kısım kısım ayıran ayıran, kısım kısım veren

Kabil-i Süknâ: Oturmaya elverişli yer

Karîb: Yakın

Kâffe: Hep, bütün, cümle

Kefîl-i bi'l-mal: Bir malın ödemesine kefil olan kimse

Kemâ-yenbagî: Gerektiği yolda, lazım geldiği gibi

Kemâl-i meşakkat: Tam bir zorluk, sıkıntı

Kemâfî's-sâbık: Eskiden olduğu gibi

Kemâ-hiye hakkıhâ: Hakkıyla gereği gibi

Kerî (Gerî): Kazma

Kerîme: Kız çocuğu

Kethüda: Zenginlerin ve devlet adamlarının işini gören kimse, kahyâ

Keyl: Ölçek, kile hububat ölçüsü

Kezâlik: Keza, bu; bu da böyle

Ketb ü tahrîr: Yazmak

Kebîre: Büyük, ulu

Kıbel-i şer'i: Şer'i yönden

Kırâb: Bir çeşit ince kumaş

Kısrak: Dişi at

Kiriş: Kalın keresteden yapılmış yatay destek parçası, duvar arasına ve bina

döşemesine konulan direk

Kisve: Elbise, hususi kıyafet

308

Kimesneler: Kimseler, kişiler

Kotan: Büyük saban, pulluk

Köstere: Bileyicinin küçük taşı

Kudüm: Küçük iki davuldan meydana gelen usûl vurmakta kullanılan saz

Külliyyen: Büsbütün, çok olarak, toptan, tamamıyla

-L-

Lahuraki: İnce yünlü lahur kumaş, kırmızı renkli olur. Kadın elbisesi yapılırdı

Lede-l-hâce: İhtiyaç görüldüğü zaman

Lebs: 1. Giyecek şey. 2. birbirinden ayırt edememe

Lede'I-su'al: Sorulduğunda

Leyle-i Kadir: Kadir Gecesi, Ramazanın yirmi yedinci gecesi

Levâam-i zarûrîyye: Zorunlu olan ihtiyaçlar

Lede'ş-şer'î'l-enver: Şer'î mahkeme sırasında, esnasında

Lede't-tezkiye: Aklandığı, temize çıkarıldığı zaman

Li-ebeveyn: Baba ve ana tarafından, ana-baba yoluyla

Li-ümm: Anadan bir kardeş

Li-eb: Baba tarafından, baba yoluyla

Livâ': 1. Bayrak. 2. Mülkî idarede kaza ile vilâyet arasında bir derece, sancak

Li-ecl:-den dolayı, için, maksadıyla.

Li-eeli'ş-şehâde: Şahitlik, tanıklık etmek için

Lira-i Osmânî: Osmanlı parası

-M-

Mahzâr: 1. Huzur veren büyük bir kimsenin önü 2. hazır olma görünüş, gösteriş

Mahkeme-i şer'îyye: Şerîat hükümlerine göre davalara bakan mahkeme

Mantin: Canfesten kalın bir cins ipekli kumaş, elbise ve ferace yapılırdı

Mârrü'z-zikr: Zikri yukanda geçmiş olan

Mahlûle: Kocası ölmüş, dul kalmış kadın

Ma'kud'ün-aleyh: Bir akdin yapılmasından asıl maksat olan şey, akit kendisi üzerine

vâki olan şey.

Mahdum: Oğlu. evlad

309

Mahrûsa: Büyük memleket, şehir

Mak'ad: Oturulacak yer, minder

Makbûlü'ş-ş-ehâde: Şehadeti kabul edilmiş

Malak: Manda yavrusu

Mandal: Isınmak veya bir şeyi pişirmek gayesiyle içine yanmış kömür koymaya

yarayan bakır, pirinç veya saçtan yapılmış kap

Mazbut: 1. Zabt olunmuş, ele geçirilmiş 2. yazılmış kaydedilmiş

Mahsûs: Anlaşılan, belli, âşikâr, ayrılmış

Ma'an: Berâber, birlikte

Makâsid: Maksatlar, niyetler, arzular

Mazbata: Kararname, tutanak

Mahdûd: Tahdîd edilmiş, sınırlanmış, sınırlı

Ma'kûd: Akdolunmuş, bağlanmış

Matlûb: Talep edilen, istenilen, aranılan şey, istek

Makarr: Karar edilen durulan yer, karargâh, oturulan yer, ocak, merkez

Mâ'il-i inhidam: Yıkılmaya yüz tutmuş

Mâ-vaka'a: Vuk'u bulmuş, olup geçmiş

Mazbutü'l-esâmi: İsimleri kayıtlı

Mâhiyye: Aylık

Melhûz: Mülâhaza edilen, düşünülebilen hatıra gelen olabilen

Mesahâ: Ölçme

Müştemel: Bir şeyin içinde bulunan, bir şeyin içine alındığı, kavrandığı, içine aldığı

Meşrûhâ: Şerh olunmuş, açıklanmış

Medfu': Def olunmuş dışarı çıkarılmış, verilmiş vezneden çıkarılmış

Mehr-i mu'accel: Nikâhta kıza verilenler

Mehr-i mü'eccel: Boşanma ya da ölüm halinde kız tarafına verilmesi nikâhta

kararlaştırılmış bedel

Meşakkat: Zahmet, sıkıntı, güçlük zorluk

Mestûre: Şahitleri gizli olarak, temize çıkarmak üzere hâkim tarafından âit oldukları

makama yazılan yazı

Mezkûr: Zikrolunmuş, adı geçmiş, anılmış

Mezbûr: Adı geçen, yukarıda söylenmiş olan (erkek)

310

Mezbûre: Yukarıda adı geçen (bayan)

Menkûha: Nikâhlı kadın, zevce

Metrûke: 1.Kocası tarafından terk edilmiş, ortada bırakılmış kadın. 2. boşanmış

Mevtâ: Ölüler, ölmüşler

Mesken-i şer'î: İkamete elverişli, mutfak vesâire gibi teferruâtı hâvî olan mesken

Meblağ: Para, akçe

Meşrû h: Şerh olunuş, açıklanmış

Mevrûs: Miras kalmış, ana veya babadan geçmiş

Mevkûfe: Vakfolunmuş

Medyûn: Borçlu, verecekli

Merkûm: Yazılmış, adı geçmiş, rakamlanmış

Meyane: Ara

Mefrûz: Farz kılınmış, boyun borcu olmuş

Meşrût: Şart koşulmuş, şarta bağlanmış, şartlı

Mefkûd: Kayıp, yok olmayan, bilinmeyen

Mezrû': Ziraat olunmuş, ekilmiş çift sürülüp tohum atılmış

Mevsûkü'l-kelâm: Sözlerine inanılır, güvenilir

Mertebâni: Büyük bakır tabak

Meccânen: Ücretsiz olarak

Mi'e: Yüz

Min:-Den, -den beri

Mikdâr-ı kifâye: Yeterli miktarda

Mi'eteyn: İki yüz

Mirât: Ayna

Mîzâıı: Tartı aleti, terazi

Mutazammın: İçine alan, kefil olan, üstüne alan

Muvacehe: Yüzleşme, yüz yüze gelme

Muhâla'a: Kadının kocasına biraz mâl vermek suretiyle birbirlerinden resmen

ayrılmaları

Muhâsama: İki taraf arasında düşmanlık

Mutâlebât: İstenilen şey, istekler

Muhallefât: Ölen bir kimsenin bıraktığı şeyler

311

Mukârrere: Kararlaştırılmış, şüphesiz anlatılmış, bildirilmiş

Mu'arrefe: Târif edilmiş, bildirilmiş

Mutlak: Itlak olunmuş, salıverilmiş, başıboş bırakılmış

Muhtâc: 1. İhtiyâcı olan, kendisine bir şey lazım olan, bir ihtiyacı olup onu

tamamlamak isteyen, 2. yoksul, fakir

Muharrer: Tahrîr olunmuş yazılmış, yazılı

Mukaddem: 1. Önceki, önde olan 2. takdim edilen, sunulan 3. değerli, üstün

Muzâf: Izâfe olmuş, katılmış, bağlanmış.

Muhtârân: Muhtar, köy veya mahallenin işlerine bakmak üzere halkın seçtiği kimse

Mukayyid: Kaydeden, kaydedici, kayıt memuru

Mukîm: İkamet eden, oturan

Mutabık: Birbirine uyan, uygun

Mu'attal: 1.Tatil edilmiş bırakılmış, 2. kullanılmaz, battal, 3. boş, işsiz

Mukarin: Bitişik, ulaşmış, erişmiş, yaklaşmış, bir yere gelmiş

Mu'araza: Birbirine karşı gelme, kavga çekişme

Musaddık: Yazı ile bildirilen

Mu'ayyen: Tayin edilerek, kararlaştırılarak

Mukarrerât: Kararlaştırılan şeyler, kararlar

Muhzır: İlgilileri mahkemeye çağırıp, hazır bulunmalarım sağlayan kimse, mübâşir

Mütecâviz: 1.Tecâvüz eden, geçen, aşan, 2. sataşan saldıran, 3. fazla çok

Mü'eyyid: Te'yid eden, doğrulayan

Müstağni: Lüzumlu, gerekli bulmayan

Mürsel-i vekîl: Gönderilmiş, irsal olunmuş vekîl

Mübâne: Talak-ı bâ'inle boşanmış olan kadınlar

Mütemerrid: Dikbaşlılık eden, dikkafalı

Mütemekkin: Temekkül eden, yerleşen, mekânlanan, yerleşmiş, bir yere oturmuş

Mütevelli: Birinin yerine geçen, bir vakfın idaresi kendisine verilmiş olan kimse

Mütevellid: Doğan, dünyaya gelen

Müstehlik: İstihlâk eden, yiyip içerek tüketen, bitiren

Müntakil: 1. İntikâl eden, geçen, 2. miras kalmış

Mütekarrir: Takarrür eden, kararlaşan; yerleşip kuvvet bulan,

Mûcib:1. İcâb eden, lazım gelen, gereken 2. sebep, vesile

312

Müşârun-ileyhâ: Adı geçen, adı anılan (kadın)

Müşârun-ileyh: Adı geçen, adı anılan (erkek)

Müstağni: Lüzumlu, gerekli bulunmayan

Müstebân: Açık, açık olarak anlaşılan

Münhasıra: Husûsi olarak, özellikle sadece, yalnız olarak

Müdde'â: 1. İddia olunmuş, iddia olunan şey, 2. dâva olunan şey

Müdde'î: Îddia eden, dâvâcı

Müdde'î umûmi: Savcı

Müdde'â-aleyh: Aleyhinde dava açılan

Müdde'îyân: Davada karşılıklı iki taraf

Mütehakkık: Tahakkuk eden, doğruluğu meydana çıkan

Müttefik'ül-lafz: Söz birliği

Müteveffa: Vefat etmiş olan, ölen, ölmüş, ölü

Müteveffât-ı mezbûre: Ölmüş, vefât etmiş (kadın]

Müteveffâ-yı Mezbûr: Adı geçen ölmüş kişi (erkek)

Müseccel: Tescil edilmiş, sicile deftere geçirilmiş

Müseccil: Tescil eden deftere geçiren kişi

Müste'cir: İsticâr eden, kira ile tutan

Müvekkil: Vekil tayin eden, bir dava vekilinin namına dava ettiği sahib-i maslahat,

(erkek)

Müvekkile: Vekil tayin eden (bayan)

Müntahib: Seçen, seçmen

Mûcib: Îcâb eden, gereken, lazım gelen

Mûmâ-ileyh: Îmâ edilen, yukarıda adı geçen (adam)

Müstahakk /müstahikk: Hak etmiş hak kazanmış, lâyık

Müttefik: Bağlaşmış, birleşmiş, anlaşmış

Mürsel: İrsâl olunmuş gönderilmiş yollanmış

Müterâkim: Biriken, birikmiş, toplanmış yığılmış

Müste'cir: 1.İsticâr eden, kirâ ile tutan, 2.kirâcı

Mü'eyyid: Te'yid eden kuvvetlendiren, doğrulayan

Müverrah: Tarihli, tarihi atılmış

Münakkaş: Resimli, işlemeli, nakşedilmiş, nakışlı

313

Münhâsır: Sınırlanmış, yalnız bir kimseye veya bir şeye mahsus olan

Mülhak: 1. İlhak edilmiş semadan tammış, 2. bir asker karargâhında emir subayı

yardımcısı

Mütekâ'idîn: Emekli ayrılmışlar. emekliler

Müsademe: Çarpışına. tokuşma birbirine çarpma

Müfîd: Faydası olan faydalı, ifade eden anlatan

Mülâzam-ı evvel: Üsteğmen

Mülâznn-ı sanı: Teğmen

Mündericât: İçindekiler

Müstantik: Sorgu hâkimi

Müsted'âyât: İstenilen şeyler, dilekçe ile istenilen şeyler

Mütekevvine: Hâsıl olan mevcut bulunan, var olan

Mütemerrid: Dik kafalı dik başlılık eden

Müzekkire: Bir iş için üst makama yazılan yazı

Mübeyyin: Bildiren açıklayan ortaya koyan

Müntehi: Ev

-N-

Nâfi'a: Bayındırlık işleri

Na'ib: Vekil, birinin yetine geçen, kadî vekîli

Nakib: Bir tekkede şeyhin yardımcısı olan en eski derviş veya dede

Nâm-ı diğer: Takma ad, ikinci bir ad, diğer adı

Nâtık: Söyleyen, konuşan

Nasb: Tayin etme, bir işe yerleştirme

Nafaka-i iddet: Kadının iddeti içinde kazım gelen nafaka.(çünkü koca boşadığı karışım

iddeti bitinceye kadar infakla mükelleftir.)

Nafaka: 1. Yiyecek parası, geçimlik 2. birinin kanunen geçindirmek mecburiyetinde

bulunduğu kimselere mahkeme kararıyla bağlanan aylık

Nâtık: Söyleyen, konuşan

Nâ'ibü'ş-şer': 1.Vekil, birinin yerine geçen 2. kadı vekili 3. şeriat hükümlerine göre

hüküm veren hâkim.

Nefsü'l-emr: İşin hakikati, aslı

314

Neferât: Askerler, erler

Nisvân: Kadın

Nuhâs: Bakır

Muktezâ: 1.İktizâ etmiş, lâzım gelmiş 2. kanûn icâbma göre yazılan yazı

Nümâyân: Görünen, meydanda

Nükûl: Vazgeçme, kaçınma, geri dönme, cayma

-Ö-

Örs: 1. Üzerinde maden dövülen çelik yüzeyli demir kütle 2. üzerine tamir edilecek

ayakkabının geçirildiği alet

Özr: Öşür, onda bir. ondalık, onda bir alınan vergi

-P-

Patiska: Genellikle pamuktan sık bir şekilde dokunmuş düzgün bez

Pelâs: 1. Abâ, çul, eski püskü ve basit kıyafetler 2. eski kilim yaygı, keçi kılından

dokunmuş kaba kilim

Peştemâl: 1. Hamamda örtünmek ve kurulanmak için kullanılan bez 2. Bazı yerlerde

kadınların başına örttükleri bez

Puşi: 1. Eskiden askerlerin giydiği hafif sarık 2. kenarları saçaklı pamuk yün v.b.

yapılmış bir çeşit başörtüsü

Pûr: Dolu, çok fazla, sahip mâlik

-R-

Râcî: Rica eden, yalvaran

Râ'î: Çoban sığırtmaç

Râ'i: Görücü, gören

Redîf: Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik vazifesini bitirdikten sonra, yedeğe

ayrılan er

Re'y: Görme, görüş

Recebi' 1-mürecceb: Arabî ayların yedincisi ve kutsal sayılan üç aylardan biri

Redd-i cevâb: cevab verme, karşılık verme.

Rebî'ü'I-ûlâ: Arabî ayların dördüncüsü, sonbahar

Rebî'ü'l-ührâ: Arabî ayların üçüncüsü, ilkbahar

315

Reval-mâl: Anapara

Rüş et: Görme, bakma, görülme

Röcû': 1. Dönme, geri dönme 2. sözünden dönme, 3. sözünü geri alma

-S-

Sâ'î: 1. Çalışan 2. Hızlı yürüyen 3. Haberci, ulak, haber götüren kimse

Sakk: Berat hüccet temessük. tapu tezkeresi ve kısaca yazılı belge demektir.

Sâiifu'l-beyân: Beyanı geçmiş, bildirilmiş

Savb: Tarat cihet yön

Sarf-ı nazâr: Vazgeçme

Sakıt: 1. Düşen düşürücü düşmüş. 2. hüküm ve itibârdan düşmüş

Sânî: İkinci

Sadis: Altıncı

Sadriyye: Çocukla anası arasındaki bağ

Sâlis: Üçüncü

Sâmî: Yüksek, yüce

Sâ'î: 1. Çalışma, çabalama 2. hızlı yürüyen, haberci ulak haber götüren kimse

Sagîr: 1. Küçük ufak, 2. bülûğa ermemiş, ergenlik çağma gelmemiş çocuk (erkek )

Sagîre: 1. Küçük ufak, 2. bülûğa ermemiş, ergenlik çağma gelmemiş çocuk (kız )

Sagîre-i mezbûre: Adı geçen, zikredilmiş kız çocuğu

Sâbık: Geçici, geçen, geçmiş

Sâmin: Sekizinci

Sâbık: 1. Geçici, geçen, geçmiş, 2. şimdikinden bir evvelki me'mûriyette bulunan 3.

ileride bulunan, zamanca rütbece önde olan

Saten: Parlak ipek kumaş, atlas da denir

Seb'a: Yedi

Sedâd: Doğruluk, hatasızlık,

Sefer tası: Yemek taşımakta kullanılan ve birbiri üzerine konulup bir sapa geçirilen

kaplar takımı veya bunlardan her biri

Sehm: Kısım, hisse, pay

Selâsîn: Otuz

Semân: Sekiz

316

Sehm: Hisse

Salbi: Birinin sulbünden gelme, kendi evlâdı, oğlu.

Sulbiye: Birinin sulbünden gelme

Sulbî kebîr: Büyük oğul

Sulbiyye-i kebire: Büyük kız

Sübût: Sabit olma gerçekleşme meydana çıkma.

Süknâ: Oturulacak, yer konak

Sülüs: Üçte bir

-Ş-

Şâ'îr: Arpa

Şahs-ı sâlis: Üçüncü şahıs, davalarda her iki tarafı da tutmayan tarafsız üçüncü kişi

Şa'bâni'I-mu'azzam: Arabî ayların sekizincisi, Ramazandan önce gelen ay

Şerh: Açıklama açık anlatma

Şehrî: Aylık, aya mensup, ayla ilgili

Şer'i: Şeriata ait, şeriatla ilgili

Şemsî: Güneşle alakalı

Şifon: Kadınların özellikle gece elbisesi yaptıkları ince, yumuşak, şeffaf kumaş

Şilte: Oturmak veya yatmak için kullanılan ve içi yün pamuk, tüy v.b. ir maddeyle

doldurulmuş bir çeşit döşek veya minder

Şinik: Sıvı ve katı ölçü birimi, kilenin sekizde bir ( 8 kiloluk ölçek )

Şifâhen: Ağızdan, söz ile

-T-

Taleb-i tahlîf: yemin talebi, yemin etmesini isteme

Tâdiye: Geçirme, tecâvüz ettirme

Tay: Üç yaşından küçük at yavrusu

Takrîren: Sözlü olarak, ağızdan anlatarak

Târik-i iaut: Geniş yol cadde

Taraf-ı şerli: Açıklanan yönüyle

Tâyı'an: İstenerek

Talâk-ı bi'in: Zevcenin iddet müddeti sona ermeksizin zevcine dönmeye hakkı

317

olmayan talâk

Tard: Koğma. sürme, uzaklaştırma

Tahsis: Bir şeyi birine veya bir yere mahsus kılma, ayrana

Tatlîk: Nikâhlı zevceyi bırakma, boşama, ayırma

Takdir: Beğenme, değer biçme değer verme

Tahrîr: Yazma, yazılma

Taksim: Bölme, parçalara ayırma

Ta'rîf: Etrafıyla anlatma, anlatılma, etrafıyla bildirme, bildirilme

Takrîr-i kelâm: Konuşma

Tasdik: 1. Doğrulama, gerçeklendirme, doğru olduğunu söyleme, 2. onaylama

Taleb: İsteme, istenme, dilek

Tâsi: Dokuzuncu

Tarih-i vesika: Belge tarihi

Ta'bîr-i ani'l-merâm: İsteğini, dileğini anlatma

Tavzif: Vazifelendirme, işe alma, iş verme

Tekâ'üd: Emekliye ayrılma, emeklilik

Teke: Keçinin erkeği

Tereke: Ölen kimsenin bıraktığı mal, mülk para, borç

Tevcih: Rütbe veya makam verme, terfi ettirme

Tevkil: Vekil etme, vekil bırakma

Tezyîd: Ziyadeleştirme, artırma, arttırılma

Tebeyyün: Belli olma, anlaşılma

Teferru': Birçok kısımlara ayırma.

Teferruğ: Satın alma bir mülkün ferâğ muamelesini yaptırma, tapusunu kendi üzerine

çevirme

Tefevvüz: Üstüne alma. üzerine alma, gayri menkul'ün tasarruf haklarını satın alma.

Teb'îd: Uzaklaştırma, uzaklaştırılma, uzağa sürme, kovma

Testîr: Örtme, gizleme

Temellük: Mülk edinme, kendine mal edinme

Tensip: Münasip görme, uygun bulma

Tentene: Dantel

Tefviz: Îhâle, sipariş etme, edilme

318

Temhir: Mühürleme.

Teşrîn-i sânî: Kasım ayı

Terkim: Rakam atma, yazma

Tevzi: 1. Dağıtma, dağıtılma 2. herkese payını dağıtma

Teraküm: Birikme, yığılma, toplanma

Tevfikan: Uyarak, uygun olarak

Terbiye: 1. Besleyip büyütme 2. eğitini 3. görgü 4. alıştırma

Tescil: Sicile geçirme, kütüğe geçirme

Tezkiye: 1.Temiz etme, temize çıkarma, aklama 2. soruşturarak birinin iyi halli

olduğunu ortaya çıkarma

Tellin: Büyük sayma

Tehiyye: 1. Selâm, 2. mülk, mâlikiyyet

Tevliyet: Müfcvellilik, vakıf işlerine bakma vazifesi

Tenmiye: Ver-âlandırma, nemâlandırılma. artırma, artırılma

Tesviye-i Mir: İşlerin görülüp neticelenmesi

Toklu: Yetişmiş iri koyun

-U-

Uhde: 1. işi üzerine alma 2.vazife, birinin üzerinde bulunan iş

Urgan: Kara pamuk vb. dokuma maddelerinden yapılan ince halat

Usret: Zorluk

Usûl: Başlangıç, yol yöntem tertip nizam kâide metod

Usûl-ü mevzû: Konu ile ilgili yol, yöntem, kâ'ide

-Ü-

Ümerâ: Emirler, beğler

Ümenâ': Güvenilir kimseler

-V-

Varid: Gelen, vâsıl olan, erişen

Vâris: Mirasçı, kendisine mira düşen

Vaz': Koyma, konulma.

Vaz-ı yed: El koyma, tayin etme

319

Verese: Mirasçılar

Vürûd: Gelme, geliş

Vâfî: 1.Yeter, tam el verir 2. sözünün eri 3.vefalı

Vâki': 1. Vuku' bulan, olan, olagelen, rastlayan 2. geçen, geçmiş olan

Vâris: Mirasçı, kendisine miras düşen

Vech: Yüz, surat, sûret

Vesika: 1.İnanılacak sağlam delil, 2. belge

Vesâir: Bunun gibi, benzerleri

Vakt-i faâcet: Lüzumlu vakit, ihtiyaç zamanı

Veraset: 1. Vasilik 2. vasiyet 3. emir, tenbih, tavsiye

Varaka: Tek yaprak, tek kâğıt

Vaz-ı hâmil: Doğurma

Vasî: Bir ölünün vasiyetini yerine getirmeye memur edilen kimse 2. bir yetimin veya

akılca zayıf ve hasta olan bir kimsenin malını idare eden kimse

Vasî-i mensûb: Yetim için hâkim tarafından tayin edilen vasi

Vasî-i muhtâr: Ölünün hayatta iken tayin ettiği vasi olup vasiyeti yerine getirmekle

yükümlüdür

Vekîl: Birinin işini görmesi için yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse

Vekil-i müseccel: Mahkeme tarafından tescil edilmiş, deftere ve kayda geçirilmiş vekil

Vicahen: Yüz yüze gelerek, yüzüne karşı

Varidat: Gelir, (aylık, yıllık), hatıra gelen içe doğan

-Y-

Yed: 1.El 2. kuvvet, kudret, güç, 3. yardım 4.vasıta, 5. mülk

Yemîn: Sağ taraf

Yesâr: Sol taraf

Yevmiye: Bir günlük iş için verilen ücret

Yünbasma: Donluk bir çeşit kumaş, çiçekli ve güllü çeşitleri vardır

-Z-

Zâmin: Tazmine mecbur olan, kefil

Zâde: Evlat, oğlu

Zâ'im: Zeamet sahibi, tımarcı

320

Zâhir: Görünen, görücü, açık, belli, meydanda olan

Zevât: Kişiler, şahıslar, kimseler

Zenbil: Hasırdan örülmüş, saplı torba

Zevciyyet: Kocalık, eşlik

Zevc-i mutlak: Ayrıldığı kocası, eşi

Zevce-i mekûha-i metrûke: Boşanmış kadın

Zımnında: İçin, dolayısıyla

Zîr: Alt, aşağı

Zimmet: 1. Sahip çıkma, koruma zorunda olma 2. üst, üstte olan şey 3. bir ticari

kuruluşun borçlarının topu

Zirâ': Dirsekten orta parmak ucuna kadar olan bir uzunluk ölçüsü

Zuhûlen: Kasden