53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda...
Transcript of 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda...
85. Yýl
Yýl: 2009 I Mart - Nisan I Sayý: 2 ISSN 1302-040X
OlaðanGenelKurul Toplandý53.
Hadi CANBAZe-posta: [email protected]
ÝÇ KAPAK FOTOÐRAFIKaragöl - Ekoloji Topluluðu
YAYIN KURULUDoç. Dr.Erdoðan ATMIÞ
Prof. Dr. Ýsmet DAÞDEMÝRDoç. Dr. Sezgin ÖZDEN
Dç. Dr. Oktay YILDIZDr. Mehmet Ali BAÞARAN
Serkan AYKUTKubilay ÖZYALÇINHakan KÖRBALTA
TÜRKÝYE ORMANCILAR DERNEÐÝTUNA CAD. NO: 5 96410 KIZILAY/ANKARA
Yýl: 2009 I Mart - Nisan I Sayý: 2 I Cilt: 85 I
MURAT ALAN
4321 Mart Dünya Ormancýlýk Günü Etkinlikleri
3 TOD 53. Genel Kurulu Yapýlmýþ ve DernekOrganlarý Oluþturulmuþtur.
ÝÇ ÝNDEK Ý LER
1 Editörden - Doç. Dr. Sezgin ÖZDEN
Çamkese Böceði ve BizAtilla KURMUÞ17
6Güney Kore Orman Kooperatifleri Birliðive Akla Gelenler - Ahmet DEMÝRTAÞ
93 HarbiReyhan ACARTÜRK44
15
Karabakal-Karatavuk Turdus merula L. Dr. N. Kaan ÖZKAZANÇ
29 Dünya Ormancýlýk Günü Antalya Temsilciliðimizde Toplantý
33
13 Özel Orman Aðaçlandýrmasý ya da Orman.....Prof. Dr. Osman GÖKÇE
112/B'de Karanlýk Yol Ferruh ATBAÞOÐLU Yargýtay 20. Hukuk Dai. Onursal Bþk.
2Baþyazý
30
2008 Yýlý Gezileri 18
Seçim Rüþveti = 2/B TalanýSalih SÖNMEZIÞIK - Orman Yük. Müh.9
1. Ulusal ÇED Çalýþtayý
Türkiye'de Hükümetlerin Ormancýlýk Politika ve Uygulamalarý... Doç. Dr. Erdoðan ATMÝÞ - Araþ. Gör. H. Batuhan GÜNÞEN
45TOD 53. Dönem Yönetim Kurulu
TOD 53. Dönem Çalýþma Programý47
Mart - Nisan 2009Orman ve Av
1
EDÝTÖRDEN
HAK DÜÞÜRÜCÜ SÜRE ÝLE KAMU MALI EDÝNÝMÝ3402 say ý l ý Kadast ro
Kanununda yaptýðý deðiþiklikle, Hazine ve Orman Ýdaresinin dava açmakta süre ile baðlý olduðu yolunda hüküm kuran,
“Çeþitli Kanunlarda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair 5841 sayýlý Kanun, 14.3.2009
1tarihinde yürürlüðe girmiþtir . 3402 sayýlý Kadastro Yasasýnýn 12/3. maddesi,
“Bu tutanaklarda belirtilen haklara sýnýrlandýrma ve
tespitlere ait tutanaklarýn kesinleþtiði tarihten itibaren
on yýl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki
sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açýlamaz
“ hükmündedir. 5841 sayýlý Kanun ile bu fýkranýn sonuna, “Bu hüküm iddia ve taþýnmazýn niteliðine
yahut devlet veya diðer kamu tüzel kiþileri dâhil
taraflarýn sýfatýna bakýlmaksýzýn uygulanýr” cümlesi eklenmiþtir.
Kanunun geçici 10 uncu maddesi ile de, “Bu
yasanýn 12'inci maddesinin 3'üncü fýkrasý hükmü
Devletin hüküm ve tasarrufu altýnda olduðu iddiasý ile
yürürlük tarihinden önce açýlmýþ ve henüz kesin hükme
baðlanmamýþ olan davalarda dahi uygulanýr.” denilmiþtir.
5841 sayýlý Kanunla getirilen deðiþiklerle, hazine ve orman yönetiminin de dava açmakta süre ile baðlý olduðu, tutanaklarýn kesinleþtiði tarihten itibaren on yýl geçtikten sonra davanýn hak düþürücü sürenin gerçekleþtiðinden bahisle mahkemelerce ret edilmesi gerektiðine ve yasanýn yürürlük tarihinden önce açýlmýþ ve henüz kesin hükme baðlanmamýþ olan davalarda da uygulanacaðýna hükmolunmuþtur.
5841 sayýlý Kanunun gerekçesinde, 3402 sayýlý yasanýn 12/3. maddesinin iptali konusunda açýlan, 1991 tarihli Anayasa Mahkemesi kararýna atýf yapýlmýþtýr. Bu kararda, “Kamu düzeninin gerektirdiði
durumlarda yasa koyucunun kimi hak düþürücü süreler
koyabileceði doðaldýr. Kadastroya dayanýlarak kurulan
sicillere karþý açýlacak davalarýn hak düþürücü süreye
baðlanmasý da hukuk ilke ve kurallarýna aykýrýlýk
oluþturmaz” denilmektedir. Oysa bu kararda bahsi geçen hak düþürücü sürenin gerçek kiþiler için geçerli olduðu ve ancak özel mülke konu yerlerde uygulanabileceði, hazine ve orman yönetimini baðlamayacaðý görülmemiþtir.
T.C. Anayasasýnýn 169'ncu maddesinin son fýkrasýnda “orman sýnýrlarýnda daraltma yapýlamaz”, hükmü yer almasýna raðmen Anayasaya aykýrý olarak çýkarýlan yasa halen orman niteliðini taþýyan bir yerin her nasýlsa tapu kaydýný eline geçirmiþ kiþilere sahiplilik hakký getirmekte Devlet Ormanlarýnýn mülkiyeti devrolunamaz kuralýna da ters düþmektedir.
Orman niteliðinde bir yerin Medeni Kanunun 999. maddesi hükmüne göre de özel mülk olarak tapuya
tescili olanaksýzdýr. Bu hüküm karþýsýnda da, hak
düþürücü süreden bahsedilmesi mümkün deðildir..
Yerleþik Yargýtay içtihatlarýnda, Hukuk Genel Kurul kararlarýnda, 3402 sayýlý Kadastro Yasanýn 12 inci maddesinde düzenlenen 10 yýllýk hak düþürücü süre geçmiþ de olsa, “Hazinece açýlan ve Devletin hüküm ve
tasarrufu altýnda bulunan yerdir iddiasýna dayanan
davalarda 10 yýllýk hak düþürücü sürenin bir dava
koþulu olarak ele alýnýp deðerlendirilmeyerek, iþin
esasýna girilip dava konusu taþýnmazýn niteliðinin daha
açýk bir anlatýmla özel mülkiyete konu olup
olmayacaðýnýn tespit edilmesi gerekmektedir” denilmektedir..
Hazinenin, Devletin hüküm ve tasarrufu altýndaki yer iddiasý ile açacaðý iptal davalarý 3402 sayýlý yasanýn 12/3 maddesindeki hak düþürücü süreye baðlý deðildir Kamu mallarýndan olan ormanlarýn yasal olmayan bir þekilde ele geçirilip kiþiler adýna haksýz bir þekilde tespit ve sýnýrlandýrma yapýlmasý, hak düþürücü süre tanýmlamasýna gidilmesi yasa gerekçesinde yazdýðý gibi deðil, tersine kamu ve toplum yararýna aykýrý, toplumsal adaleti yaralayýcý, bozucu, iþgalleri ödüllendirici bir yaklaþýmdýr.
Nedeni bilgisizlikten, çalýþma sahasýnýn çok büyük olmasýndan, personel yetersizliðinden, ihmalden, suistimalden v.b gibi nedenlerden bile olsa 3402 uygulamalarýna itirazlar ne yazýk ki her orman biriminde zamanýnda yapýlamamýþtýr. Bu gerekçelerin faturasýný ormanlara kesmek ve idarenin dava açma hakkýný sýnýrlamak hukuksuzluktur. Bu yasa, milyonlarca hektar orman alaný içinde yer alan eylemli orman alanlarý için yok etme emri olacak, ormanlarýn tahribatýný hýzlandýracaktýr.
Dava konusu olan arazilerin mahkemelerce gerçek vasfýnýn tespiti hukuka aykýrý bir iþlem deðil, kesinlikle adaleti saðlamak adýnadýr.
Bugün, 10 yýl geçtikten sonra, kamu tarafýndan açýlýp, kazanýlan, yüzlerce dava adaletsizliði deðil, adaleti, hakkaniyeti saðlamýþ, kamu ve toplum yararý saðlanmýþtýr.
Kamu arazilerinin iþgalini özendiren, kýyýlarý ve ormanlarý kapanýn elinde býrakan, iktidar ve muhalefet partilerinin uzlaþmasýyla bir seçim yatýrýmý olarak TBMM'den geçen ve Anayasa'ya aykýrý bu Kanunun, iptal baþvurusu için yasal süre dolmak üzeredir. Bu süre geçtikten sonra, Kanunun iptal edilebilmesi için geriye sadece uzun bir süreç olan, itiraz yolu kalmaktadýr. Taraflardan birinin konuyu dava etmesi sonucu, davaya bakmakta olan mahkemenin 5841 sayýlý Kanun hükmünü Anayasaya aykýrý görmesi veya taraflarýn aykýrýlýk iddiasýnýn ciddi olduðu kanýsýna varmasý i le konu Anayasa Mahkemesine taþýnabilecektir.
Not: Makaleyi denetleyen ve geliþtiren Ýstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Çevre ve Orman Hukuku Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Doç. Dr. Aynur AYDIN ÇOÞKUN'a teþekkürlerimi sunarým.
14.03.2009 tarih ve 27169 sayýlý Resmi Gazetede yayýmlanarak yürürlüðe girmiþtir. 3402 sayýlý yasanýn 12/3. maddesinin Anayasanýn 2, 23 ve 35'nci maddeleri ile 153'ncü maddesinin son fýkrasýna aykýrýlýðý ileri sürülerek iptaline iliþkin talebi karara baðlayan Anayasa Mahkemesinin 8.10.1991 tarih ve 1991/9-36 sayýlý kararý
1
2
Doç. Dr. Sezgin ÖZDEN
Orman ve AvMart - Nisan 2009
2
BAÞYAZI
18 Nisan 2009'da yapýlan 53. Olaðan Genel Kurulu geride býraktýk ve yeni bir döneme baþladýk. 2002 yýlýndan beri görev yapan yönetim kurullarý yoðun ve stresli bir mücadele sonunda Derneðin yýllardýr bekleyen iki önemli sorununu çözmüþ ve iki b ü y ü k p r o j e y i D e r n e ð e kazandýrmýþlardýr. Büyük bir özveri ile çalýþan bu yönetim kurullarý Dernek tarihinin önemli mihenk taþlarý olmuþlardýr.
Belirli sorunlarýný çözmüþ olan TOD'un, bu dönemde yoðun bir çalýþma dönemine girmesi genel kurul öncesi herkesin ortak isteði ve dileði olarak ortaya konulmuþtur. Genel kurulda da üyelerin büyük çoðunluðunun önerdiði iki konu vardý: 1- Genç üyelerin derneðe kazandýrýlmasý, 2- Ormancýlýk sorunlarýna sahip çýkýlarak, aktif yaklaþýmlarýn sergilenmesi.
Bu talepler dikkate alýnarak daha yoðun bir çalýþma sürecini sürdürebilecek ve üye tabanýmýzda daha geniþ kesimi kucaklayacak bir yönetim kurulu oluþturulmuþ ve genç üyelerimiz de yönetim kurulunda yer almýþtýr. Geçmiþin olumsuz ve gereksiz çekiþmelerini bir kenara iterek, yoðun bir çalýþma döneminin koþullarýný yaratmalýyýz. Artýk çalýþmama ve üretmeme lüksümüz ve gerekçemiz olamaz, olmamalýdýr.
Buna hazýrlýklý olmalýyýz. Orman fakülteleri, ormancý meslek örgütleri ve konu ile ilgili sivil toplum kuruluþlarý ile geniþ bir mücadele cephesi oluþturulmalýdýr. Bir yandan “Ormanlarýmýza Sahip Çýkalým Birliði” OSB'nin kapsamý geniþletilirken, diðer yandan kamuoyu desteðini saðlayýcý etkinlikler tüm ülke düzeyinde tems i l c i l i k l e r im i z kana l ý y la sürdürülmelidir.
Çalýþma programýmýzda ve g e l i þ e n k o þ u l l a r d a gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz bu çerçevede olacaktýr. Özellikle bir konuyu vurgulamak istiyoruz; üyelerin aktif olmasý, yönetimleri de harekete geçirir, yönetim kurulu olarak üyelerimizin uyarý, öneri ve katkýlarýný bekliyoruz. Bu konuda özellikle WEB sitemiz ile iletiþim k u r u l m a s ý n ý b e k l i y o r u z . Düþüncelerinizi bu yoldan Derneðe iletebilirsiniz. Bu konuda geri dönüþler de yapýlacak ve saðlýklý bir diyalog oluþturulacaktýr.
Rixos tahsisleri, Dernek ve Ýktisadi Ýþletmenin faaliyetleri ile harcamalarýnda üyelere bilgi verilecek, þeffaflýk saðlanacaktýr.
Bu duygular la b iz lere verdiðiniz desteðinize teþekkür eder, saygýlarýmýzý sunarýz.
TOD YÖNETÝM KURULU
O r m a n c ý l ý ð ý m ý z ý n , meslektaþlarýmýzýn ve özellikle de genç meslektaþlarýmýzýn sorunlarý her geçen yýl artarak devam etmektedir. Ormancýlýk, herhalde son yýllardaki kadar kiþiliksiz, duyarsýz, ilgisiz ve sorumsuz bir dönem yaþamamýþtýr. Mecazi olarak söylemek gerekirse, sanki meslek kamuoyumuzun üzerine ölü topraðý serp i lmiþ t i r. Pol i t ik görevlendirmelerde “liyakat”, “ye tenek ” , “deney im” g ib i kavramlar tamamen ortadan kaldýrýlmýþtýr. Üst yönetimde görev alan meslektaþlarýmýzýn siyasi kadrolar üzerinde hiçbir etkinliði kalmamýþtýr. Býrakýnýz mesleðin sorunlarýný savunmayý, bunlarý s i y a s i k a d r o l a r a b i l e i l e t e m e m i þ l e r d i r. Ü t o p i k söylemlerle siyasi kadrolara yaranmak baþarý ölçütü olmuþ ve bu durum adeta gelenek haline gelmiþtir. “Beþ yýlda Trakya Bölgesi kadar aðaçlandýrma yapacaðýz” gibi politik söylemlere karþýn, g e r ç e k l e þ m e l e r b u n u doðrulamamaktadýr. Siyasal iktidar bir yandan yasal ve Anayasal düzenlemelerle orman talanýnýn önünü açarken, öte yandan bu olumsuzluklarý örtbas etmek için gerçekleþ t i r i lmesi o lanaks ýz p r o j e l e r l e k a m u o y u n u yanýltmaktadýr.
Yeni yönetim dönemimizde ormancýlýkta daha kötü günler ve uygulamalar gündeme gelebilir.
YENÝ DÖNEME BAÞLARKEN
3
Mart - Nisan 2009Ormanve Av
TÜRKÝYE ORMANCILAR DERNEÐÝ 53. GENEL KURULU YAPILMIÞ VE
DERNEK ORGANLARI OLUÞTURULMUÞTURTOD 53. Genel Kurulu 18 Nisan Cumartesi günü
aþaðýdaki gündemle toplanmýþtýr. Genel kurul, 52. Dönem Yönetim Kurulu üyelerinden Aydýn GERÝÞ'in Genel Kurulu açýþ konuþmasý ile baþlamýþ, ardýndan bir dakikalýk saygý duruþu yapýlmýþ ve istiklal marþý söylenmiþtir. Divan Baþkanlýðýna Abdulkadir ÖZDEMÝR'in seçilmesi ile Divan oluþturulmuþtur. 52. Dönem Yönet im Kurulu Baþkaný Mustafa YUMURTACI'nýn sunuþ konuþmasýndan sonra 53. dönem Genel kuruluna davetli konuklar tanýtýlmýþ ve bir kýsmý söz alarak konuþmalarýný yapmýþlardýr. Konuþma yapan konuklar sýrasýyla, Dr. Hasan SELÇUK, Ferruh ATBAÞOÐLU, Þükrü ABBASOÐLU, Nevzat CEYLAN, Yücel COÞKUN, Yücel GÜL ve Tahsin AKALP'týr.
Konuklarýn konuþmalarýndan sonra 52. Dönem Yönetim Kurulu Baþkaný Mustafa YUMURTACI 3 yýllýk faaliyetleri anlatmýþtýr. Denetleme Kurulu Baþkaný M. Yaþar ÝNAN faaliyetler konusundaki denetleme raporunu sunmuþ ve yönetimin faaliyetlerinden dolayý aklanmasýný önermiþtir. Faaliyet raporu üzerinde üyelere 10'ar dakika süre ile konuþma hakký verilmiþtir. Toplam 13 üye (Ahmet DEMÝRTAÞ, Yüksel ERDOÐAN, Erdoðan ATMIÞ, Salih SÖNMEZIÞIK, Metin ÞENOL, Altan HINCAL, Mehmet GÖÇEBE, Gürel DEMÝREL, Ýlyas ORAL, Rýzkullah MUALLAOÐLU, Fevzi YILMAZ, Tamer YILMAZ ve Salih USTA) konuþma hakkýný kullanarak lehte veya aleyhte konuþma yapmýþtýr. Uçkun GERAY ve Summani CAN baþta olmak üzere ölen üyelerin anýlmasý ile baþlayan konuþmalarda altý
Orman ve AvMart - Nisan 2009
4
çizilen konular aþaðýya çýkarýlmýþtýr
-Yeni binada TOD'a ait özellikler öne çýkarýlmalý,-Her üye genç bir üye kazandýrmalý ve dinamik
bir yapý kurulmalý,-Ormancýlýk dýþý kamuoyuna eðitim ve tanýtým
yapýlmalý,-Temsilciler yönetmeliði oluþturulmalý,-TOD'da öðrenciler staj yapabilmeli,-Ormancýl ýk sorunlarý kamuoyuna iyi
anlatýlmalý,-Havza yönetimi öne çýkarýlmalý,-Web sayfasý güncellenmeli ve zenginleþtirilmeli,-Uluslar arasý süreçler izlenmeli,-Demokratik ve þeffaf olunmalý,-Diðer ormancýlýk örgütleri ile birlikte mücadele
edilmeli,-Gençlere seminerler, kurslar verilmeli, üyelik
koþullarý oluþturulmalý,-Üyelik Rixos üzerinden deðil, çalýþma ve hizmet
temelli olmalý,-Mera yasasý üzerinde çalýþma yapýlmalý,
-Projeler gündeme getirilmeli,-Ekoturizm çalýþmasý önemlidir, geliþtirilmeli,-Su sorunu üzerine daha etkili olunmalý,-Genel Kurullarda ormancýlýk sorunlarý da
tartýþýlmalý.
Konuþmalarýn bitiminde Mustafa YUMURTACI eleþtirileri yanýtlamýþtýr. 52. Dönem bütçesi hakkýnda Sayman Ahmet AKER tarafýndan bilgi verilmiþtir. Yapýlan oylamada 52. Dönem Yönetim ve Denetim Kurulu faaliyetleri oyçokluðu ile aklanmýþtýr.
Gündem gereð i tüzük deð i þ i k l i k le r i görüþülmüþtür. Tüzük deðiþiklikleri konusundan gerekçenin açýklanmasýndan sonra birer üye leyhte ve aleyhte konuþmýþ ve oylamalar yapýlmýþtýr.
Antalya'ya þube açýlmasý önergesi reddedilmiþtir. Bütçe komisyonunun hazýrladýðý bütçe kabul
edilmiþ, daha sonra iki liste üzerinden seçimler yapýlmýþtýr. Seçimler sonucunda 53. dönem TOD Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Onur Kurulu asil ve yedek olarak aþaðýdaki þekilde oluþmuþtur.
5
Mustafa YUMURTACI Fevzi KALELÝ Ahmet AKER Hüseyin ÇETÝN Sezai KAYA Ozan ÇEKÝÇ Serkan AYKUT Murat ALAN Kemal KAYA
YÖNETÝM KURULU - ASÝL YÖNETÝM KURULU - YEDEKNihat ÖZKubilay ÖZYALÇINÝbrahim BÝROÐLUA.Yaþar TÝMURErtan ÖZUÐURLUHikmet KARADUMANMehmet Ali TANHasan Basri ÇAPANOÐLU
DENETLEME KURULU - YEDEKAlaettin KENDÝRKemalettin GELDÝMurat ÇAVUÞOÐLU
DENETLEME KURULU - ASÝLAydýn GERÝÞÖmer KESKÝN Ýsmail ÝKÝLER
ONUR KURULU - YEDEKMutlu BOZCelal ÇOBANMustafa TAPANHüsamettin ATAErdoðan ÖZER
Abdülkadir ÖZDEMÝR Korkut TOKER M.Yaþar ÝNAN Zeki GÝRGÝN Ýhsan KAYA
ONUR KURULU - ASÝL
Mart - Nisan 2009Ormanve Av
Ahmet Demirtaþ
GÜNEY KORE ORMAN KOOPERATÝFLERÝ BÝRLÝÐÝ' NÝN ZÝYARETÝ VE AKLA GELENLER
radan dört yýl geçtiði için herkes anýmsamayabilir. 2005 yýlý nisan ayýnda A
Güney Kore Devlet Baþkaný ve beraberinde bulunan çeþit l i kesimlerden oluþan kalabalýk bir topluluk, Türkiye' yi ziyaret ettiler. O günlerde Güney Kore Devlet Baþkaný ile otomotiv sektörünün temsilcilerinin görüntüleri ve konuþmalarý gazete, televizyon haberlerinde yer aldý. Haberlerde, Devlet Baþkaný ile birlikte Güney Koreli iþ adamlarýnýn görüþmeleri ön plandaydý. Oysa iþ adamlarýnýn yanýnda ekonominin deðiþik sektörlerinden çok sayýda insan
belirteyim. Bu yazý o ziyaretten sonra 23 Mayýs 2005 tarihinde kaleme alýndý. Ama yine de g ü n c e l l i ð i n i k o r u d u ð u n u sandýðýmdan öðrendiðim bilgileri ve izlenimlerimi paylaþmak istedim.
Birlik yetkililerinin belirttiðine göre; Türkiye' de; 300 bin orman köylüsü aileden 230 bin kiþi OR- KOOP'a baðlý kooperatif ortaðýdýr. 2100 kooperatif, 26 Bölge Birliði OR- KOOP ça t ý s ý a l t ý nda örgütlenmiþtir. Meslektaþlarýmýzýn çoðunun OR- KOOP'a iliþkin olarak bilgileri olduðundan ayrýntýya girilmeyecektir. Bunun yerine Güney Kore ormanlarý,
gelmiþti. Gelenlerin arasýnda bulunan Güney Kore Orman Kooperatifleri Birliði'nin ( Forestry Cooperatives In Korea )yetkilileri 15 Nisan günü Türkiye Ormancýlýk Kooperatifleri Merkez Birliði'ni (OR- KOOP) ziyaret etti. Rastlantý sonucu öðrendiðim bu ziyarete katýlma isteðimi, OR- KOOP yetkilileri olumlu karþýladýðýndan izleme fýrsatý buldum. Güney Kore Orman Kooperatifleri Birliði Baþkaný, OR- KOOP Baþkaný ve uzmanlarý ile birlikte katýldýðým toplantý; birçok açýdan yaralý oldu. Toplantý bizim için Kore Ormancýlýðýný tanýma fýrsatý yarattý. Yeri gelmiþken
6
Orman ve AvMart - Nisan 2009
Mart - Nisan 2009
ormancýlýðý, Orman Kooperatifleri Birliði ve çalýþmalarý aktarýlmaya çalýþýlacaktýr.
Güney Kore'de; 144 Bölge birliði içinde bulunan 15 bin birim ( K o o p e r a t i f o l a r a k tanýmlanamayan bir çeþit çiftçi örgütü) bulunmakta. Bu örgüt üyelerine rehberlik etmekte ve kaynak bulmaktadýr.
Güney Kore'de yýllýk ortalama yaðýþ 1200 mm civarýndadýr. Bunun 600-700mm ' s i y a z aylarýnda gerçekleþtiðinden ülke þiddetli bir erozyon tehdidi altýnda bulunmaktadýr. 1955 yýlýnda;
organizasyonlarýn kooperatifle þirket arasýnda bir statüde olduðu anlaþýlmýþtýr. Aðaçlandýrma yapýlan yerler kiþilere verilmiþtir. Yaklaþýk 300 bin kiþi bu örgütlenmede yer almýþtýr. Kiþi baþýna ortalama 10 ha. aðaçlandýrmayla oluþturulmuþ orman düþmektedir. Ziyarete gelen birlik baþkanýnýn da 30 ha. ormaný o l d u ð u b e l i r t i l m i þ t i r . Uygulamalarda kendi arazisinin yanýnda kamu arazisi de kiþilere verilmiþtir. Aðaçlandýrma için planlanmýþ yerde baþka bir etkinliðe izin verilmediði gibi, ormandan vazgeçilmesi de söz
“Erozyon ve Yoksullukla Mücadele Kampanyasý” baþlatýlmýþtýr. Bu kapsamda; Erozyon tehlikesine karþý ülke genelinde planlama yapýlmýþ. Kamuözel mülkiyet ayrýmý yapýlmaksýzýn, erozyon tehlikesi olan alanlarýn aðaçlandýrýlmasý zorunluluðu getirilmiþtir. Fidanlarý devlet karþýlamýþtýr. Aðaçlandýrma yapýlan yerlerin çoðu özel mülktür. Ülke genelinde devlet + köylünün katýldýðý 15 bin organizasyon o lu þ tu ru la rak ( t am o la rak k o o p e r a t i f t a n ý m l a m a s ý yapýlamýyor) toplam 4 milyon hektar aðaçlandýrma yapýlmýþtýr. Bu
7
Ormanve Av
8
Orman ve AvMart - Nisan 2009
konusu deðildir. Yalnýzca tür deðiþikliðine izin verilmektedir.
Arazi özel ya da kamu mülkiyeti ayrýmý yapýlmadan bir b ü t ü n o l a r a k p l a n l a n ý p yöne t i lmek t ed i r. 19541980 döneminde 11 milyar fidan dikilmiþtir. Baþlangýçta yalancý akasya ( Robinia pseudoacacia L.) ve çam türleri seçilmiþ olmasýna karþýn, günümüzde melez (Larix), çam (Pinus) ve meþe (Quercus) türleri yeðlenmektedir. Yönetim s ü r e l e r i 2040 y ý l o l a r a k belirlenmiþtir. Bu ormancýlýk etkinliðinden elde edilen gelir geçimi saðlamaya yetmemekte a m a e k g e l i r s a ð l a d ý ð ý belirtilmektedir.
Güney Kore'nin yýllýk odun tüketimi 27 milyon metreküptür. Bunun 1,8 milyon metreküpü kendi kaynaklarýndan karþýlanmakta, gerisi dýþarýdan satýn alýnmaktadýr. Yakacak olarak kullanýlan miktar çok azdýr. Kendi kaynaklarýndan üretilen odunun %83'ü (1,4 milyon metreküp) mantar üretiminde kullanýlmaktadýr. Mantar üretimi için çoðunlukla meþe odunlarý kullanýlmaktadýr. Odundan mantar üretimi özel ortamlar oluþturularak (az miktarda doðal ortamda ü r e t i l e b i l i y o r ) gerçekleþtirilmektedir. Mantar üretilen odunlar daha sonra, bizim
Güney Kore'de 2,4 milyon hektar doðal orman devlet
mülkiyetinde bulunmakta ve devlet tarafýndan
yönetilmektedir. Bu ormanlar koruma ormaný olarak
algýlanmakta ve yönetilmektedir.
Aðaçlandýrýlarak oluþturulan ve Özel Orman niteliðindeki yerler ise 4 milyon hektardýr.
Bu ormanlar devletin belirlediði ilke ve kurallarla
yönetilmektedir. Toplam olarak 6,4 milyon hektar orman alaný
bulunmaktadýr.
Odun Tüketimi:
1970-1980 döneminde biz ormancýlarýn en çok konuþtuðu konulardan birisi de toprak sýnýflandýrmasýydý. Türkiye'de toprak sýnýflandýrmasý ve arazi kullaným planlamasý yapýlmasý zorunludur. Planlama bitirilmeden yapýlacak olan aðaçlandýrma, tarým, ormancýlýk, sanayileþme, kentleþme vb. etkinliklerin isabetli olmayacaðý açýktýr. Ýþin ilginç yaný, öteki çalýþmalar gibi aðaçlandýrma çalýþmalarý da bugün bile arazi kullaným planlamasý yapýlmadan g ü n ü b i r l i k k a r a r l a r l a yürütülmektedir.
Nedense 'Özel Aðaçlandýrma' deyince; bizimkilerin aklýna yalnýzca ve öncelikle hazýrdaki ormanlar geliyor. Kamu malý olan hazýr ormaný (bozuk orman olarak nitelendirip) þahýslara özgüleyerek a ð a ç l a n d ý r m a y a p t ý r m a k düþünülüyor. Erozyonla mücadele ise “Dünya Ormancýlýk Günü” törenlerinde akla geliyor. Öte yandan, “o rman n i t e l ið in i kaybettiði” gerekçesi ile orman rejimi dýþýna çýkarýlan yerleri satýlýp p a r a y a d ö n ü þ t ü r m e y i k o l a y l a þ t ý r a c a k y a s a l düzenlemelere öncelik veriliyor. Maden Kanunu, Turizmi Teþvik Kanunu, 2A Yönetmeliði, Ýzin Y ö n e t m e l i ð i , f i d a n l ý k l a r ý n k apa t ý lma s ý v b . h u ku k sa l d ü z e n l e m e l e r v a r o l a n ormanlar ýmýz ý g ýd ým gýd ým kemirmeye yöneliktir.
“Mill i Aðaçlandýrma ve Erozyonla Mücadele Seferberlik Ey lem Planý” haz ý r lanarak; gerçekte, 5 yýlda 116 bin hektar aðaçlandýrma yapýlmasýna karþýn, ayný dönemde 2,3 milyon hektar a l a n ý n a ð a ç l a n d ý r ý l a c a ð ý yanýlsamasýný yaratmak isteyenlere ne demeli? Türkiye'nin örnek aldýðý Kore'de ise Ormanlarýn tümü “ k o r u m a o r m a n ý ” o l a r a k yönetilmektedir. Sanýrým bu iki veri her þeyi açýklamaktadýr.
* Kýrsal Çevre ve Ormancýlýk
Sorunlarý Araþtýrma Derneði üyesi.
Emekli Orman Mühendisi.
“MDF” olarak bildiðimiz levhalara benzer levhalarýn yapýmýnda kullanýlmaktadýr. Böylece odundan iki aþamalý bir yararlanma söz konusu olmaktadýr.
G ü n e y K o r e O r m a n Kooperatifleri Birliði'nin yöneticisi; bizim tanýdýðýmýz ve alýþkýn olduðumuz köylü tipi ve alýþkanlýðý göstermemekte, iþadamý gibi davranýþ lar sergi lemektedir. Muhatabý OR-KOOP ile orman ürünleri iþleyecek tesisleri kurma ve kredi olanaklarýný görüþmek veya orman ürünleri ticareti yapmak gibi konularý konuþmak onlara daha sýcak gelmektedir. Bu alanlarda baþarýlý olduklarýndan olsa gerek; son yýllarda baþka ülkelerde arazi k i r a l a ya rak aðaç l and ý rma çal ýþmalar ý yapmaktadýr lar. Vietnam'da 10 bin hektar araziyi 20 yýllýðýna kiralayarak; yönetim süresi 6 yýl olarak belirledikleri yalancý akasya aðaçlandýrmasý yapmýþlar. Kaðýt fabrikasýný da Vietnam'da kurarak kaðýt elde etmektedirler.
Bu noktada gönderme yapmadan nasýl durulur. Yýllardýr “Kore Modeli” diye diye kafa ütüleyip, bu modeli ütopyaya dönüþtürmek isteyenler; iþte size Kore ormancýlýðý! Ýkinci Dünya Paylaþým Savaþýndan sonra geliþtirilen “yeni sömürgecilik” uygulamalarýnda, bizim gibi ülkelere Güney Kore örnek gösterilir. Emperyalizmin bu yeni uygulamasýnda; iþbirliði içinde montaj, tekstil, gibi sektörler aðýrlýk kazanýr. Ekonominin ne denli bir baðýmlýlýk içinde olduðu, son yaþanan 'Kore Krizi' ile bir kez daha görüldü. Öve öve göklere çýkarýlan bu ülkenin ormancýlýk politikasý neden bizim yetkililerin ilgisini çekmez? Býrakýn orman alanlarýnýn satýlmasýný, özel mülk olan yerlerde b i l e aðaç land ý rma yapma zorunluluðu getirildiði gibi bu amaçtan vazgeçmek isteyenlere göz yumulmuyor.
Sonuç:
Çamkese böceklerini hemen, hemen hepimiz
biliriz. Hani kýþ aylarýnda çam aðaçlarýnýn dallarýnda örümcek ya da ipek böceði salgýsýna benzer bir maddeden oluþmuþ keseleri (yuvalarý) vardýr. Bu keselerin içinde yaþayan kurtçuklardýr çamkese böcekleri. Bunlar, geceleri toplu olarak keselerinden çýkarak çamlarýn iðne yapraklarýný yerler. Beslendikten sonra tekrar yuvalarýna dönerler. Kendileri büyüdükçe yuvalarýný da büyütürler. Aðacýn büyüklüðüne göre tüm iðne yapraklarýný yiyerek tamamen çýplak býrakabilirler. Ancak aðaç ölmez daha sonra yeniden iðne yapraklarý çýkar, yeþillenir.
Temas edilirse insanlarda þiþkin, kýrmýzý renkli, kaþýnan alerjik oluþumlar meydana getirmesi ve aðaçlarý kuruttuklarý gibi yanlýþ bilgi nedeniyle hemen, hemen hiç kimse onlarý sevmez, hatta nefret eder. Bunlarýn arasýnda kendilerini doðasever olarak niteleyen insanlar da vardýr.
Olaya bir de çamkese böceðinin penceresinden bakalým. Yumurtadan çýkan çam kese böceði kurtçuklarý (larva) tüm canlýlar gibi yaþamak için beslenmek zorundadýr. Onlarýn yemeði de çamlarýn iðne yapraklarýdýr. Beslenip büyüdükten sonra bu kurtçuklar nisan ayý sonu, mayýs ayý
baþlarýnda tek sýra halinde birbirlerini takip ederek topraða inerler ve krizalit (pupa) safhasýna girerler. Bu dönem aðustos ayý baþlarýna kadar devam eder. Aðustos ayýnýn ikinci haftasýnda birer ergin kelebek olarak uçarlar. Bu günlerde rastladýðýnýz, uçarken sevgiyle, hayranlýkla izlediðiniz kelebeklerin bir bölümü çamkese böceklerinin erginleri olabilir. Sevilmeyen, nefret edilen, alerji yapacak düþüncesiyle korkulan çirkin kurtçuklar artýk birer güzel kelebek olmuþlardýr. Onlar için aþk zamanýdýr. Bu aþkýn meyvelerini, yani yumurtalarýný besinlerine en yakýn yere, çamlarýn iðne yapraklarýna býrakýrlar. Bu yumurtalardan eylül ayýnýn ikinci haftasýndan itibaren tekrar çamlarýn iðne yapraklarýný yiyen, temas edilirse alerjik oluþumlara neden olan kurtçuklar çýkacaktýr.
Görüldüðü üzere çamkese böceði de doðanýn bir parçasýdýr. O da yaþayýp neslini devam ettirmek, bu sýrada kendisine yönelen tehditleri, saldýrýlarý yok etmek için de insanlarda alerji yapan savunma mekanizmasýn ý zaman, zaman kul lanmak durumundadýr. Hayat onun hayatýdýr.
Dünyaya, doðaya yalnýzca kendi penceremizden bakarsak diðer canlýlarý " yararlý - zararlý " diye sýnýflandýrma yanlýþlýðýna düþeriz. Her canlý yaþamak ve neslini devam ettirmek için savaþ içindedir. Çamkese böceðinin yaptýðý da budur.
Doðayý sevmek, yalnýz aðaçlarý, çiçekleri sevmek deðildir. Bir de çamkese böceði ve onun gibileri sevmeye çalýþýn. Baþarabilecek misiniz bakalým. Kalbiniz ne kadar sevgiyle dolu.
*Milas Orman Ýþletme Müdürlüðü
Mart - Nisan 2009Orman ve Av
ÇAMKESE BÖCEÐÝ VE BÝZ Atilla KURMUÞ
Orman Yük. Mühendisi
17
Çam kese böceði lârvalarýný kýzýlçam dallarýnda oluþturduklarý kesecikler, özellikle turistik yörelerde, buralarda
yaþayan yerli ve yabancý insanlar tarafýndan doðayý sevme-koruma
duygu ve düþüncesiyle yerel orman teþkilâtlarýn yoðun þikâyetler
yapýlmasýna neden olmaktadýr. Bu yazý böyle bir topluluða yapýlan bilgilendirme sohbeti sonrasýnda
kaleme alýnmýþtýr.
18
1
2
küçülen ormanlardaki habitat ve genetik bozulma açýklanmýþtýr.
Katýlýmcýlarýn yanlarýnda getirdikleri öðle yemeðinin kalýntý ormanýnda yenilmesinden sonra dönüþ yürüyüþüne geçilmiþtir. Dönüþ sýrasýnda orman yok edildiðinde, yokedilen ormanýn yerini alabilen çalý vejetasyonundan söz edilmiþtir. Ayrýca Ankara çiðdemi katýlýmcýlara tanýtýlmýþ, özelliklerinden sözedilmiþ ve diðer çiðdemlerden nasýl ayýrtedileceði anlatýlmýþtýr. Gezi bitiminde, arabalara binilmeden önce katýlýmcýlara gofret ve çay ikram edilmiþtir.
Ýlkbaharýn yüzünü göstermeye baþladýðý ilk günlerde Ankara'da yerleþimlerin sona erdiði yerde bulunan bir orman kalýntýsý olan “Baðlum Kalýntý Ormanýna” gidilmiþtir. Geziye 48 kiþi katýlmýþtýr. Arabalardan kalýntý ormanýna yaklaþýk 10 km kala inilerek, yürüyüþe baþlanýlmýþtýr. Yürüyüþ sýrasýnda step ekosistemine iliþkin bazý bilgiler verilmiþ, ilkbaharýn baþlangýcý olduðu için sýnýrlý sayýda bitkiden sözedilmiþtir. Baðlum ormanýna ulaþýldýðýnda ise ormanda bulunan hakim aðaç türü karaçam ve diðer aðaç türleri anlatýlmýþtýr. Bunun yanýsýra ormanlarýn insanlar tarafýndan nasýl kalýntý haline getirilebileceði,
16 MART 2008 BAÐLUM KALINTI ORMANI (ANKARA)
Orman ve AvOcak - Þubat 2009
19
30 MART 2008
ELMADAÐ-KIBRIS VADÝSÝ (ANKARA)Elmadað eteklerinden 45 kiþi ile yürüyüþe
baþlanýlmýþ, ilçeyi boydan boya geçerek akan ve kuzeyde Kýzýlýrmak ile birleþen Kýbrýs deresi boyunca yürüyüþe devam edilmiþtir. Kýbrýs Deresi kar ve yaðmur sularý ile beslenen düzensiz rejime sahip bir deredir. Karlar yeni erimekte olduðundan suyunun en bol olduðu zamana rastlamýþtýr. Gezi boyunca etrafta görülen bitkiler ve aðaçlar hakkýnda katýlýmcýlara bilgiler verilmitir.
Kýbrýs Vadisi Kýzýlay'a 20 km uzaklýkta ve Ankara' nýn doðusunda yer almaktadýr. Vadideki yükselti 1000-1400 m arasýnda deðiþmektedir. Kýbrýs Vadisi “1. Derece Doðal Sit” olarak ilan edilmiþtir. Gezilen alanda 67'si endemik olmak üzere 624 bitki taksonu belirlenmiþtir. Kireç taþý olarak adlandýrýlan kayaçlarýn bulunmasý nedeniyle çok sayýda taþocaðý açýlmýþtýr. Ocaklar doða tahribi yanýnda dinamit atýlmasý ve çýkardýðý toz nedeniyle çevreye zarar vermektedir.
Ankara' ya çok yakýn, doðal yapýsý ilginç olan vadide; su kaynaklarý, bitki çeþitliliðinin yanýsýra, þahin, tilki, tavþan gibi yaban hayvanlarýný görebilmek olanaklýdýr. Bitki çeþitliliði Karadeniz Bölgesi, Akdeniz
Bölgesi ve bozkýr bitkilerini içermektedir. Ayrýca yakýn çevrede rastlanmayan 15 dekar büyüklüðünde alanda doðal fýndýk bulunmaktadýr.
Tarihsel belgelerde orman olduðuna iliþkin bilgiler bulunmasýna karþýn, günümüzde birkaç kalýntý dýþýnda orman kalmamýþtýr. Yürüyüyüþün ilk duraðý Yakubaptal Köyü'nün üstündeki kireç ocaklarýnýn yakýndýr. Buradan batýya doðru 600 m. yürüyerek, yüzyýlýn baþýnda yaþlý karaçamlarýn bulunduðu yaklaþýk 1550 m yükseltide küçük tepede bir aðaç kütüðünü görülmüþtür. Kýsa bir süre yürüdükten sonra Kaçkar Daðlarý ve Erciyes Daðýnda yayýlýþ gösteren endemik sümbül görülmüþtür. Toplam olarak 8-10 km yürünmüþtür. Yürüyüþ güzergahýndaki aðaçlandýrma alanlarýnda, bozkýr, sulak alan, orman, tarým alanlarý yanýsýra Kadýnýnkayasý gibi antik yerlerde mola verilip buralarý yak ýndan inceleme olanaðý bulunmuþtur. Kadýnýnkayasý'nýn Frigler döneminden kalma sunak olduðu sanýlmaktadýr.
Gezinin sonunda katýlýmcýlar ayaklarýný derenin soðuk sularýna sokup, yorgunluklarýný gidermiþlerdir.
Mart - Nisan 20092008 YILI GEZÝLERÝ
20
Mart - Nisan 2009 2008 YILI GEZÝLERÝ
18-19-20 NÝSAN PATARA ANTÝK LÝKYA (KAÞ-ANTALYA)
Türkiye Ormancýlar Derneði Ekoturizm Grubu 18-19-20 Nisanda, her yýl geleneksel olarak yapýlan bu yýl dördüncüsü gerçekleþen Patara Antik Likya Su Yolu Yürüyüþüne 35 kiþi ile katýldý. Türkiye Ormancýlar Derneði Ekoturizm Grubu iki yýldýr bu yürüyüþe Ankara'dan katýlarak destek vermektedir. Patara kentine Bodemya'dan su getirmek için yapýlan su yolu Fethiye ve Antalya arasýnda, Likya bölgesinin kalbi olan Patara antik kentine inen 18 kilometrelik güzergahta bulunmaktadýr. Baþta Türkiye Ormancýlar Derneði Ekoturizm Grubu katýlýmcýlarý olmak üzere Türkiye'nin ve Dünyanýn deðiþik yerlerinden gelen ziyaretçiler ve yöre halkýyla birlikte, 20 yýl boyunca Patara antik kentinin kazý baþkanlýðýný yapmýþ Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fahri IÞIK'ýn rehberliðinde antik su yolunu, yüzyýllar önce orada yaþayan Lukka halkýnýn izlediði yolu izleyerek, Lukka halkýnýn baþkenti Patara'da yürüyüþlerini noktaladýlar. Yürüyüþ sonunda Patara'daki antik tiyatroda Prof. Dr. Fahri IÞIK katýlýmcýlara Likya ile ilgili bir konferans verdi. Sabah 10.00 da baþlayan yürüyüþe yaklaþýk 250 kiþi katýldý,
bu yürüyüþ ekibine Kaþ Kaymakamý Süleyman YILMAZ'da katýlarak destek verdi. Bu geleneksel yürüyüþ için gelen Türkiye Ormancýlar Derneði Ekoturizm grubu Prof Dr. Fahri IÞIK rehberliðinde Antik Likya'nýn 3 önemli kenti Pýnara, Tloss, Xsantos'u gezdiler.
Patara Muhtarý Arif OTLU geleneksel olarak yaptýklarý bu yürüyüþle amaçlarýnýn Likyanýn 6 büyük kentinden en önemlisi ve baþkenti olan bu liman kentini tüm Türkiye'ye ve dünyaya tanýtmak olduðunu söylerken de Patara'nýn gereken ilgiyi görmediðinden yakýndý. Patara'daki meclis binasýnýn restore edilerek ileride Dünya Parlamenterler Birliði toplantýsýnýn burada yapýlmasýnýn planladýðýný ama en büyük arzularýnýn, önemli bir liman kenti olan Patara'nýn, geçen yýl gün yüzüne çýkarýlan deniz fenerinin onarýlmasýyla þu an kumlarla dolmuþ olan limanýn kumlardan arýndýrýlarak eski haline kavuþturulmasý ve fenerin yeniden yakýlmasý olduðunu söyledi.
Geziye 26 kiþi katýlmýþtýr. Gezi baþlangýcýnda Türkiye Ormancýlar Derneði, Ekoturizm Grubu adýna kýsa bir sunuþ yapýlmýþ ve gezi programý hakkýnda bilgi verilmiþtir. Katýlýmcýlara daha önceden hazýrlanmýþ olan “Çevre Sorunlarý, Biyolojik Çeþitlilik ve Orman Gen Kaynaklarý” baþlýklý bir bilgi notu ile Sivrihisar Belediye Baþkanlýðý'ndan saðlanan tanýtým kitaplarý daðýtýlmýþtýr.
Gezi, Ankara Sürücüler Odasý'nýn akaryakýt istasyonu ve tesisinden baþlamýþtýr. Kayal ýk a lan lar ýn yakýna gelindiðinde grup durdurulmuþ ve yürüyüþ kurallarý ile i l g i l i o l a r a k b i r açýklama yapýlmýþtýr. D a h a s o n r a katýlýmcýlardan bir jeoloj i mühendis i ( N i h a t A Y B A R ) kayalýklarýn jeolojisi hakkýnda güzel bir sunum yapmýþtýr. Yol boyunca step ekosistemleri hakkýnda kýsa açýklamalarda bulunulmuþtur. Grup hedef noktasý olan kalenin yamacýnda durdurulmuþ ve yemek molasý verilmiþtir.
27 NÝSAN 2008 SÝVRÝHÝSAR KAYALIKLARI (ESKÝÞEHÝR)Yemek molasý ve dinlenmeden sonra Sivrihisar'ýn
geçmiþten günümüze kýsa tarihi anlatýlmýþtýr. Günümüzdeki folklorik özelliklerden de örnekler verilmiþtir. Daha sonra da “biyolojik çeþitlilik, ekosistem çeþitliliði, çeþitlilik olgusunun doðal sistemlerdeki dayanýklýlýðý artýran iþlevi ve ülkemizin kaynak deðerleri” hakkýnda 10-15 dakikalýk bir sunum yapýlmýþtýr.
S i v r i h i s a r ' a varýldýðýnda önce tarihi Ermeni Kilisesi ve G a v u r H a m a m ý gösterilmiþ oradan da Selçuklu döneminden kalma bir türbe ve Tü r k i y e ' d e ah þap mimari olarak bilinen 4 camiden en büyüðü olan Ulu Cami'ye gidilmiþtir. Camide daha önceden kiþisel temas kurulan cami Ý m a m ý n d a n e s e r hakkýnda ayrýntýlý bilgi a l ý n m ý þ , b a z ý
katýlýmcýlar ayrýca camiyi yakýndan incelemiþlerdir. Ankara'ya dönüþte Beypýnarý Köyü Tesisi'nde çay-gözleme ve alýþveriþ molasý verilmiþtir.
Mart - Nisan 20092008 YILI GEZÝLERÝ
4 MAYIS 2008
(ANKARA)KARAGÖL
21
Her yýl düzenli olarak yaptýðýmýz Karagöl Gezisi bu sefer de oldukça ilgi gören gezilerimizden birisi oldu. 50 kiþiyle gittik Karagöl'e. Yaðmurlu bir hava olmasýna karþýn çok güzel bir gezi geçirdik. Yaðýþ ve sisten dolayý katýlýmcýlara etrafýmýzda gördüðümüz bitkiler hakkýnda çok fazla bilgi veremedik. Tabii yaðmur ve sis de geziye bir baþka tat kattý. Doðanýn bir baþka yönü Karagöl gezisinde görülmüþ oldu. Yaðmurdan fýrsat bulduðumuz bir anda artým burgusuyla aðaçlarda yaþ saptama gösterildi, kýrmýzý orman karýncalarýnýn ve orman içi açýklýklarýn iþlevlerinden sözedildi. Karagöl bölgesinin kurak bölgelerle nemcil bölgeler arasýnda bir geçiþ olmasý ve bu iklimsel çeþitlliðin de bitki çeþitliliðine etkileri anlatýldý.
Gezi güzergahýmýz 1500-1700 m yükseklikler arasýnda kalkerli ve karstik özellikleri aðýr basan kokurdan çukurluklar boyunca yaklaþýk 10 km sürdü. Gezi güzergahý boyunca karaçam, sarýçam, göknar, titrek kavak ve söðüt aðaçlarýyla karþýlaþtýk, ancak tahribat sonucu bunlarýn yok olduðu alanlarda bozuk meþelere rastladýk. Tüylü meþe (Quercus pubescens) ve saçlýmeþe (Quercus cerris) türleri daha yaygýndý. Yüksek tepelerin üzerinde kokurdan alanlar ve alanýn çeþitli yerlerinde buz çukurlarýnýn oluþturduðu göletçikler vardý.
Karagöl; Çamlýk tepelerle çevrili gölalaný oldukça geniþ bir düzlükte bulunmaktadýr. Küçük fakat derin bir krater gölüdür. Gölün uzunluðu 80, eni ise 35 m civarýndadýr. Gölde balýk yaþamamakta fakat bol miktarda sülük bulunmaktadýr. Göl birdenbire derinleþtiði için yüzmek tehlikelidir.
Dönüþte yöre halkýna katký saðlanmasý da ihmal edilmedi. Katýlýmcýlar meþhur Çubuk turþularýndan satýn aldýlar.
22
Mart - Nisan 2009 2008 YILI GEZÝLERÝ
18 MAYIS 2008 YÜNLÜ YAYLASI (GEREDE-BOLU)Yünlü yaylasý gezisine de 42 kiþi katýlmýþtýr. Yünlü
Yaylasý Kýzýcýhamam'ýn yaklaþýk 40 km kuzeybatýsýnda ankaraya 120 km uzaklýktadýr. Ankara-Gerede D100 karayolunun sol tarafýnda yem yeþil çimenlikler üzerinde kurulmuþ olan bir yayladýr. Yaylanýn çevresinde göknar, sarýçam ve karaçamlardan oluþan karýþýk ormanlar bulunur. Ayný zamanda bu ormanlar önemli su havzalarýný oluþturmaktadýrlar.
Yünlü yaylasýna gelindikten sonra hazýrlýklar yapýlýp parkur ve yöre hakkýnda bilgiler verildikten sonra yürüyüþe baþlandý. Ýlk iki saatlik gezi baþlangýcýnda ormanlarýn içerisine doðru giden stabilize yol ve zaman zaman dere kenarýnda yüründü. Bu bölümde kuþlarýn sesleri ve ormanýn serinliði bizleri yavaþ yavaþ kenttin vermiþ olduðu rehaveti üzerlerimizden atýp canlandýrmaya baþladý. Daha sonra orman içi açýklýklarýndan, yüksek bir platoda yemek molasý verip etrafý seyrettik. Yemekten sonra tekrar yürüyüþe baþlandý. Bu arada geçen yýllara göre yaylalar arasýnda trafiðin arttýðýný, patika ve stabilize
yollarýn asfaltlandýðýný, güzelim ahþap yayla evlerinin hýzla yok edilip yerine sevimsiz ve çirkin görünüþlü, buralara hiç uymayan beton 2-3 katlý evlerin yapýldýðýný üzülerek gördük. Ne yazýk ki yaylalar da artýk þehirleþiyordu. Yol kenarlarýnda oldukça fazla çeþme yapýlmýþtý. Ancak bu çeþmeler eski yýllarda hiç kesilmezken son yýllarda büyük kýsmýnýn suyu Temmuz ayý gelmeden kaybolmaktadýr. Ormanlarýn içerisinde bulunan kayalýklar üzerinde uzun bir yürüyüþten sonra mola verildi. Bu molada orman, ekosistem, biyolojik çeþitl i l ik, sarýçam ve göknar ormanlarýnýn özelliklerinden sözedildi. Ayrýca amenajman planlarý tanýtýldý ve dað ekosistemlerinin özellikleri üzerine bilgiler verildi.
Yaylalarýmýz gün geçtikçe hýzla bozulup kasaba görünüþü alsa da, ormanlarýn keþfine ve incelenmesine yönelik bu gezi çiðerlerimize bol oksijen ve içimizi güzel duygularla doldurup, þehre her zaman olduðu gibi yenilenerek döndüðümüz bir gezi oldu.
31 MAYIS - 1 HAZÝRAN 2008MEKE (KARAPINAR-KONYA)
Geziye 36 kiþi katýlmýþtýr. Geziye Türkiye Ormancýlar Derneði ve Ekotrurizm Grubu hakkýndaki kýsa sunuþ ve gezi gorevlilerinin tanýtýmý ile baþlanmýþtýr. Daha sonra katýlýmcýlar kýsaca kendilerini tanýtmýþlardýr.
Ýlk durak olan Tuz Gölü'nün Türkiye'nin tuz ihtiyacýndaki payý, su kuþlarý için bir beslenme, barýnma ve üreme merkezi olduðu, ayrýca endemik bitkiler içerdiði konularýnda bilgiler aktarýlmýþtýr. Katýlýmcýlar bir süre tuz üzerinde yürümüþlerdir.
Karapýnar'da yenilen öðle yemeðinden sonra katýlýmcýlardan jeoloji mühendisi Nihat AYBAR yörenin jeolojik oluþumuna iliþkin bilgiler vermiþtir. Daha sonra Meke Gölü ziyaret edilmiþtir. Meke gölünün oluþumu ve özelliðinin yaný sýra, Meke Gölü ve bulunduðu alanýnýn “tabiat anýtý” ilan edildiðinden bahsedilmiþ, katýlýmcýlar fotoðraflar çekmiþlerdir. Meke gölünden sonra yakýndaki yaylaya ayran içmek üzere gidilmiþtir. Yayladaki bir sürü sahibinin kavurma ve ayran süprizinden sonra Kumul aðaçlandýrmasýna ulaþýlmýþtýr. Yerli rehberin açýklamlarýndan sonra, erozyonla mücadele için yapýlan teknik çalýþmalar hakkýnda bilgiler verilmiþtir.
Karap ýnar Ý l çes inde bu lunan kumul aðaçlandýrmasý 1960'lý yýllarda çöle yakýn bir alanda yýllar süren bir çalýþmanýn ürünüdür. Kumul
hareketlerinin durdurulmasý, bitkilendirme ve aðaçlandýrma için uzmanlardan oluþan bir ekiple çalýþmalara baþlanmýþ, günümüzde 30-40 yaþlarýnda aðaçlardan oluþan küçük bir orman oluþturulmuþtur. Yine ayný alanda tekniðine uygun olarak tarým (buðday, mera bitkileri ve meyve aðaçlarý) yapýlmaktadýr. Bu çalýþma Türkiye'nin en önemli erozyonla mücadele ve kumul tespit çalýþmalarýndan birisidir.
Kumul aðaçlandýrmasýndan sonra bir krater gölü olan Acýgöl'e ulaþýlmýþtýr. Derinliði yaklaþýk 90 m olan gölde, Karapýnar Belediyesince hazýrlanan soyunma kabinleri ve su tanký kullanýlarak yaklaþýk 1 saat yüzülmüþtür.
Akþam yemeðinden sonra Konya-Ereðli'ye hareket edilmiþtir. Þeker fabrikasýnýn misafirhanesinde konaklandýktan sonra ikinci gün Ereðli'de sýkma ve gözlemeden oluþan yöresel kahvaltý yapýlmýþtýr. Kahvaltýdan sonra yarýþ atý harasýna gidilmiþ 3. kuþak yarýþ atlarý harasý sahibi olan A. AYTAR yarýþ atlarý ile ilgili bilgi vermiþ katýlýmcýlar atlarýn yanýna giderek atlarý ve yavrularýný sevmiþlerdir.
At çiftliðinin ziyaretinden sonra tarihteki ilk tarým anýtlarýndan birinin olduðu Ývrizkaya anýtýna gitmek üzere yola çýkýlmýþtýr. Yol üzerindeki Eski Ývriz Köy Enstitüsü programda olmamasýna karþýn katýlýmcýlarýn isteði üzerine ziyaret edilmiþtir. Ývrizkaya anýtýna ulaþýldýðýnda kaya anýtýnýn özellikleri, kaya anýtýnýn dibinden çýkan suyun Konya-Ereðli Ýlçesi'nin içme suyu ve enerji ihtiyacýnda kullanýldýðýndan sözedilmiþtir. Katýlýmcýlar 1 saat kadar serbest býrakýlmýþ, yerel pazardan kiraz, el iþlemeleri, elma-kayýsý kurusu vb almýþlar, öðle yemeðinden sonra ve Ankara'ya hareket edilmiþtir.
Gezi bitiminde katýlýmcýlar çöl ekosistemini yakýndan görmüþler, Tuz gölü ve krater göllerini incelemiþler, yüzmüþler, tarihte ilk tarým çalýþmalarýnýn yapýldýðý yerlerden biri olan Hitit Uygarlýðýna ait olan vadiyi yakýndan incelemiþlerdir.
23
7-8 HAZÝRAN
(BOLU) YEDÝGÖLLEROrmanlar, göller ve þelalelerle bezenmiþ,
muhteþem bir atmosferin içinde, günlük hayatýn sorunlarýndan sýyrýlmak ve yeþile kavuþmak için Yedigöller tam bir cennet. Milli Park alaný olan Yedigöller kýþýn kar keyfi, ilk ve sonbaharda trekking, yazýn göl keyfi ve her zaman fotoðraf çekmek için gidilebilecek bir yer.
Doða ile baþ baþa kalmanýn, yeþilin her türünü görmenin mümkün olduðu Yedigöller Milli Parký, Batý Karadeniz Bölgesi'nde bir doða klasiði. Milli Parkýn içinde yedi adet heyelan gölü, bulunmaktadýr. Kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapamasý sonucunda oluþan bu göller Sazlýgöl, Ýncegöl, Nazlýgöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl'dür. Göller arasýnda hem yüzeysel hem de yer altý akýþlarý ile birbirlerine baðlantý bulunmaktadýr. Göllerin çevrelerinde kayýn, meþe, gürgen, kýzýlaðaç, karaaðaç, karaçam, diþbudak, sarýçam, göknar, ýhlamur, porsuk, gibi aðaç türleri bulunmaktadýr.
Her gezimizde olduðu gibi bu gezilerimizde de Dirgine Orman Ýþletme Müdürü Göksel YENÝKALAYCI bizlerden yardýmlarýný esirgememiþ, yolcuðumuzun ilk duraðý ve ayný zamanda öðle yemeði molamýzda
bizleri Dirgine Orman Ýþletme Müdürlüðünde aðýrlamýþtýr.
Uzun yýllar o bölgede çalýþmýþ, þimdi Doða Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüðünde çalýþmakta olan rehberimiz Sedat AY Dirgine'de baþladý Yedigöllerin hikayesini anlatmaya. Anýlarýyla, deneyimleri ve bilgisiyle, gezi boyunca tüm katýlýmcýlara unutulmaz bir gezi yaþattý. Cumartesi günü yedigöllere varýr varmaz aðlayan kayalarý ziyaret edip, çevredeki bitki ve hayvan türleriyle ilgili bilgiler alýp, hatta akþama içeceðimiz bitki çaylarýný doðadan toplayarak sazlý gölün kenarýnda kuracaðýmýz kamp alanýna gelip çadýrlarýmýzý kurduk.
Pazar günü Pisagor aðacý, göknarlý yayla, Kapankaya Seyir Tepesi, anýt çamý ziyaret ettikten sonra tek tek gölleri dolaþtýk ve göllerle ilgili bilgiler verildi. Göllerin özellikleri dýþýnda gezilen alanlarýn özelliðine göre alpin zon, böceklerde feromon tuzaklarý, ökse otu ve konukçu yaþam, biyolojik çeþitlilik ve Türkiye'deki aðaç ýslah çalýþmalarý, bir katýlýmcýnýn sorusu üzerine de kent ormaný konularý konuþulmuþtur.
Mart - Nisan 20092008 YILI GEZÝLERÝ
Mart - Nisan 2009 2008 YILI GEZÝLERÝ
30 EYLÜL EÐRÝOVA (BEYPAZARI-ANKARA)Ýkinci kez yaptýðýmýz geziye 26 kiþi katýlmýþtýr.
Gezi Türkiye Ormancýlar Derneði ve Ekoturizm Grubu hakkýndaki kýsa sunuþ ve gezi görevlilerinin tanýtýmý ile baþlanmýþtýr.
Gezi yürüyüþüne Beypazarý, Karaþar Beldesi 'nin Belenova Yaylasý mevkiinden baþlanýlmýþtýr. Belenova Yaylasý giriþinde katýlýmcýlar otobüsten indikten sonra yürüyüþ hakkýnda kýsa bir açýklama yapýlarak gezinin koþullarý ve yürüyüþ ile ilgili temel bilgiler gezi görevlileri tarafýndan verilmiþtir.
Belenova Yaylasý 1650 m yükseklikte bulunmaktadýr. Burada yetiþen doðal Sarýçam ve az da olsa bulunan Karaçam katýlýmcýlara anlatýlmýþtýr. Daha sonra Sarýçam ormaný içerisinde ilk mola
verilmiþtir. Ayný zamanda katýlýmcýlarýn sorularý cevaplandýrýlmýþtýr. Yürüyüþ sýrasýnda 1750 m yükseklikteki Göknar ormanlarý arasýndan geçilirken, Sarýçam ve Göknarlarýn gençleþtirme iþleminin yapýldýðý alanda, gençleþtirmenin yaný sýra, ýþýk ve gölge aðaçlarý hakkýnda bilgi verilmiþtir. Daha sonra 1600 m'lerde kýsa bir yemek molasý verilerek, dere boyunca yürünmüþtür. Göknar ve Sarýçam karýþýk ormaný içerisinden 1650 m'deki Eðriova Yaylasý Göletine ulaþýlmýþtýr. Bu bölgede katýlýmcýlarýn 1 saat zaman geçirmeleri saðlanmýþtýr. Bu sýrada bazý katýlýmcýlar gölet çevresini gezmiþlerdir. Gölet çevresinde kýsa bir dinlenmenin ardýndan dönüþ yoluna geçilmiþtir. Gezi sonunda Beypazarý Ýlçesine de gidilerek yaklaþýk 45 dakika gezi yapýlmýþtýr.
24
25
5-6 TEMMUZ
SARIÇALI (NALLIHAN-ANKARA)Geziye 13 kiþi katýlmýþtýr. Yolculuk baþlangýcýnda
Türkiye ormancýlar Derneði, Ekoturizm Grubu ve gezi hakkýnda bilgilendirme yapýldý.
Çayýrhan giriþinde, yerel rehberimiz Mustafa BEKTAÞ (Nalýhan Turizm Gönüllüleri Derneði Baþkaný) ile buluþuldu. Yerel rehber bölge ve gezi uðraklarý hakkýnda gezi sonuna kadara grubumuza rehberlik etti, bilgilendirmelerde bulundu.
Gezi katýlýmcý sayýsýnýn düþük olmasý nedeniyle, katýlýmcýlarýn onayý alýnarak yer yer program dýþýna çýkýldý. Programda belirtilmemesine karþýn, ek olarak, Sarýyar Baraj Gölü kýyýsýndaki ilginç jeolojik oluþumlar ve Salvia grandis adýndaki endemik bitki alaný görüldü.
Birinci gün, progamda öngörülen yerler ziyaret edildi. Kuþ Cenneti'nde ve Yaban hayatý Koruma Alaný'nda gezi katýlýmcýsý kuþ uzmaný Sühendan ER bilgindirmeler yaptý. Kültür, tarih ve turizm aðýrlýklý birinci gün programý tüm katýlýmcýlarca beðenildi.
Ýkinci gün yaklaþýk 15 km olan gezi güzergahý sorunsuz ve kazasýz olarak tamamlandý. Kene tehlikesine karþý, yürüyüþe katýlanlara kene uzaklaþtýrýcý sprey uygulandý. Tüm katýlýmcýlar, yürüyüþün yorucu ancak çok keyifli olduðunu vurguladýlar.
Karacusu Köyü'nde ki ortam, yenilen yemekler ve verilen hizmet; bir gece kalýnan Nallýhan Öðretmenevi tüm katýlýmcýlarca beðenildi. Özellikle gezi programý ve rehberlik baþarýlý bulundu.
Mart - Nisan 20092008 YILI GEZÝLERÝ
26
Mart - Nisan 2009 2008 YILI GEZÝLERÝ
7 EYLÜL BEYNAM ORMANI(NALLIHAN-ANKARA)
Sonbaharda yaptýðýmýz Beynam gezisine 23 kiþi katýldý. Yolculuðun baþlangýcýnda Beynam Ormaný ve gezi boyunca göreceklerimizi açýklayan bir sayfalýk yazýyý katýlanlara daðýttýktan sonra TOD ve Ekoturizm gurbu hakkýnda açýklamada bulunduk.
B e y n a m o r m a n ý 1 6 0 1 H a . ( h e k t a r ) büyüklüðündeki bu kalýntý (relikt) ormandýr. Ankara'nýn güneyinde ve Ankara'ya 40 km. uzaklýktadýr. Geçmiþte Kuyrukçu Ormaný olarak bilinirken, 1947 yýlýnda 4785 Sayýlý yasa' ya göre devletleþtirilmiþ, 1966 yýlýnda da Bakanlar Kurulu Kararý ile “muhafaza ormaný” kapsamýna alýnmýþtýr. 1969 yýlýnda turizm bölgesi olarak ilan edilmiþ ancak gelen tepkiler üzerine bu karardan vazgeçilmiþtir. 1973 yýlýnda belirli bir kýsmý “orman içi dinlenme yeri” olarak yararlanmaya açýlmýþtýr. “Fevkalade florasý ve faunasý çok ilginç bir kolleksiyon niteliðinde olduðundan” 1978 yýlýnda “doðal sit alaný” olarak ilan edilmiþtir. Yarý kurak iklim koþullarýnýn egemen olduðu Ýç Anadolu Bölgesi'nde; orman olmasýný beklemediðimiz bir alanda yeþil bir adacýk gibi duran Beynam Ormaný her açýdan deðerli bir varlýktýr. Orman 1200 m. yükseltiden baþlayýp en yüksek tepe olan Otlukbeli Tepe (1521m.) ye deðin çýkmaktadýr.
Beynam Kent ormanýna girdikten sonra Kent ormaný kavramý tartýþýldý. Seyir terasýna çýkýp çevreyi seyredip yürüyüþ güzergahý hakkýnda bilgi verildi. Ýzciler için eðitim yeri olarak hazýrlanmýþ çeþitli düzeneklerin bulunduðu küçük vadinin baþýndaki z ýncar ýk/z ýncýk aygý t ýn ý görüp uygulamasý gerçekleþtirildi. Kendi çevresinde dönebilen ve yukarý aþaðý hareket edebilen kültürümüzün unutulmaya yüz tutmuþ bu aygýt ilgi çekiciydi. Gezi boyunca çeþme olarak yapýlmýþ ama damla suyun akmadýðý çeþmelerin fotoðrafýný bile çekmeyi akýl edemedik. Kent ormaný sýnýrýndan çýkarak “Beynan Orman Ýçi Dinlenme Yeri” bölgesine girip yangýn gözetleme kulesi ve su deposunun bulunduðu tepenin yakýnlarýna kýsa bir mola verdik. Seçi lmiþ olduðunu düþündüðümüz topluluk uyum içinde ve yakýnmadan yürüyüþünü sürdürdü. Ormanýn en verimli ve uzun boylu aðaçlarýnýn bulunduðu, bazý yerlerinde suyun yüzeye çýktýðý vadinin baþýnda yemek arasý verdiðimizde saat 13.30 olmuþtu.
Yemek sonrasý kýsa bir yürüyüþle çýktýðýmýz düzlükte, sedir aðaçlandýrmasýný görüp Beynam ormaný için yanlýþ tür seçimi yapýlmasý ve orijin kavramý konusunda açýklamalarda bulunduk. Dönüþ için yeniden vadiye inerek yürüyüþümüzü sürdürdük. Vadi biyolojik çeþitliliðin en varsýl yeridir. Tüylü kartopu, ið aðacý (iki tür), karagöz, dað muþmulasý, hanýmeli, kurtbaðrý, barut aðacý, üvez, akçaaðaç yapraklý üvez, ateþ dikeni, keçi söðüdü, boz söðüt, sepetçi söðüdü, alýç, ahlat, patlangaç çalýsý, geyikdikeni, yaban elmasý, armut, çakal eriði, kuþburnu, karaçam, tüylü meþe, yunus eriði gibi aðaç ve aðaççýklarý gördük ve katýlýmcýlarla birlikte bazý meyvelerin tadýna baktýk.
Mart - Nisan 20092008 YILI GEZÝLERÝ
12 EKÝM MAHKEME AÐACI (KIZILCAHAMAM-ANKARA)
Gezi 49 kiþiyle gerçekleþtirildi. Yolculuk sýrasýnda Türkiye Ormancýlar Derneði, Ekoturizm Grubu ve gezi hakkýnda bilgilendirme yapýldý. Yolda kýsa bir mola verilerek, Mahkemeaðacý Köyüne gelindi. Yürüyüþ kurallarý ve parkur hakkýnda rehber tarafýndan bilgilendirme yapýldýktan sonra yürüyüþ baþladý.
Kýzýlcahamam'ýn Mahkeme Aðacý (Mahkeme Aðacin) köyü, vadisi, deresi ve bir zamanlar Ermeniler'in yaþadýðý maðara evleriyle Ankara'nýn saklý cennetlerinden biri… Fotoðraf tutkunlarýnýn, arþivleri için muhteþem görüntüler elde edebilecekleri, saatlerce yürünebilecek parkurlarý ve sýcak insanlarýyla þehir hayatýndan sýkýlanlarýn nefes alabilecekleri bir köy…
Vadi boyunca yukarý doðru 7.5 km yüründü ve ayný güzergahtan geri dönüldü. Toplam 15 km kadar
yürüyüþ yapýldý. Yürüyüþ parkuru çoðunlukla hafif eðimli olmasýna karþýn bir-iki yerde kayalýklarýnda bulunduðu alanda týrmanýþ ve iniþ yapýldý. Zaman zaman vadide içinde su akýmýnýn olduðu derenin yürüyüþe uygun olan taraflarýna geçiþler yapýldý. Yürüyüþ güzergahýn büyük bölümünde çevrede daha çok çalýmsý bitkiler ve aðaççýklar gözlendi. Vadinin orta kýsýmlarýnda vadi içerisinde köylere ait sebze bahçeleri ve meyve aðaçlarý bulunmaktadýr. Daha yakarýlarda orman içerisine yüründü, bu bölümde dozerle açýlan yol bitki örtüsüne zarar vermiþ ve kötü bir görüntü oluþturmuþtur. Dönüþ noktasýna yaklaþýrken saf karaçam ormanýna girildi. Gezi görevlileri tarafýndan toprak erozyonu, yörenin florasý ve genel olarak ormancýlýk konularýnda bilgilendirmeler yapýldý.
Gezi bitiminde yorgunluða raðmen doða içerisinde bir gün geçirmenin ve doðanýn verdiði olumlu enerjilerle yenilenmiþ olarak þehre dönüþ baþladý.
27
28
1-2 KASIM 2008
KOVADA GÖLÜ (EÐÝRDÝR-ISPARTA)
Geziye 40 kiþi katýlmýþtýr. Gezi 26 ve 18 kiþilik 2 minibüs ile gerçekleþtirilmiþtir. Gezi TOD ve Ekoturizm Grubu hakkýndaki kýsa sunuþ ve gezi görevlilerinin tanýtýmý ile baþlamýþ ve daha sonra katýlýmcýlar kýsaca kendilerini tanýtmýþlardýr.
Kovada Gölü'nün meydana geliþi, Batý Toroslar'da görülen karstik göllere benzer. Havzaya düþen yaðmur sularýnýn fiziksel ve kimyasal aþýnmasýna eklenen tektonik yer hareketleriyle þekillenen göl, karstik tektonik bir polyedir. Eðirdir Gölü'nün güneye doðru uzantýsý olan Kovada Gölü, sonradan aradaki dar vadinin alüvyonlarla dolmasý sonucunda bugünkü þeklini almýþtýr. Tatlýsu levreði (sudak), tatlýsu istakozu ve sazandan meydana gelen göl faunasý sayý olarak oldukça iyi durumdadýr. Milli Parkýn ana kaynak deðeri olan kýzýlçam, meþe, çýnar aðaçlarýndan meydana gelen bitki örtüsü ve parkýn tabii güzellikleri, açýkhava da dinlenme ve kullanma potansiyeline katkýda bulunmaktadýr. Sahanýn meydana geliþini hazýrlayan karst morfolojisi; bakir doðanýn araþtýrýlmasý, yürüyüþ, manzara seyretme,
týrmanma ve basit kampçýlýk imkaný saðlamaktadýr.Kasnak ormaný; Eðirdir Ýlçesi, Yukarý Gökdere
köyünde ender bulunan bir ormandýr. Ormanda Kasnak Meþesi olarak bilinen (Quercus vulcanica ) aðaçlarý bulunmakta olup, orman Anýtlar Kurulu Kararý ile Doðal Sit olarak ilan edilmiþtir.
Gezinin ilk günü; saat 16'da Eðirdir'e varma, seyir terasýnda çay eþliðinde manzara seyretme ve akþam yemeði ile makul þartlardaki otelde yatma ile sona ermiþtir. Ýkinci gün, Kasnak ormaný, Kovada gölü, Fidanlýkta sucuk mangal ve kasnak ormanda mantar toplayarak gezme ve zengin floranýn keþfiyle sürmüþ, en son köy pazarýndan alýþveriþ edilerek Ankara'ya dönüþ baþlamýþtýr. Afyonda akþam yemeði yenerek, Ankara'ya dönülmüþtür.
Gezi esnasýnda ve yol boyunca otobüste katýlýmcýlara bilgiler verilmiþtir. Ayrýca yerel rehber Cemal GÜLTEKÝN gezi süresince anlatýmlar yapmýþtýr. Katýlýmcýlarýn verilen bilgilerden memnun kaldýklarý gözlenmiþtir.
Zorluk Dereceleri:
No Ýli Gezi adý Tarih NiteliðiZorluk
Derecesi
1 Ankara Elmadag- Kýbrýsköy 15.Mar Günübirlik 2
2 Ankara Kýzýlcahamam - Kýrköy göleti 28.Mar Günübirlik 2
3 Bolu Aladaðlar 12.Nis Günübirlik 2
4 Aydýn Kusadasi Milli Parký 23-25.Nis Konaklamalý 1
5 Kýrýkkale Sulakyurt 03.May Günübirlik 1
6 Ankara Çubuk-Karagöl 17.May Günübirlik 2
7 Ankara Nallihan-Sarýçalý 30-31.May Konaklamalý 2
8 Ankara Kýzýlcahamam Isýkdaðý 07.Haz Günübirlik 2
9 Eskisehir Çatacýk ormanlarý 20-21.Haz Konaklamalý 1
10 Trabzon-Rize Dogu Karadeniz 03-09.Ags Konaklamalý 3
11 Sinop Erfelek 05-06.Eyl Konaklamalý 2
12 Ankara
Kýzýlcaham-Eðrekkaya-
Kurtboðazý 27.Eyl Günübirlik 2
13 Çorum Hattusas-Alacahoyuk-Amasya 10-11.Eki Konaklamalý 2
14 Bolu Yedigöller 24-25.Eki Konaklamalý 115 Manisa Kula 07-08.Kas Konaklamalý 2
2: Zor 3: Çok Zor
TÜRKÝYE ORMANCILAR DERNEÐÝ EKOTURÝZM GRUBU 2009 GEZÝLERÝ
1: Kolay
Mart - Nisan 2009 2008 YILI GEZÝLERÝ
29
Türkiye Ormancýlar Derneði Genel Baþkaný Mustafa YUMURTACI ile Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet AKER, 4 Nisan 2009 tarihinde Antalya Temsilciliðimiz üyeleriyle bir araya geldi. Yapýlan sohbet toplantýsýnda, yeni dönemde seçilecek olan yönetimden üyelerimizin beklentileri dile getirildi.
Toplantýnýn yararlý olduðu, üyelerimizce bilinmeyen bazý konularýn açýklandýðý ve 18 Nisan 2009 tarihinde yapýlacak olan seçimler sonucunda oluþacak yeni yönetimden beklentilerin oldukça fazla olduðu, yönetimin tüm enerjisini sarf ettiði Rixos Otel ve Dernek Binasý gibi çalýþmalarýn tamamlanmasý nedeniyle, bundan sonra daha çok Derneðimizin tanýtýmý, bilimsel ve sosyal aktiviteler gibi çalýþmalara yönelinmesi gerektiði belirtilmiþtir.
ANTALYA TEMSÝLCÝLÝÐÝMÝZDE TOPLANTI
Mart - Nisan 2009Orman ve Av
30
KARABAKAL-KARATAVUKTurdus merula L.
Tür
Ing
Alm
Frn
Takým
Familya
Passeriformes (Serçe kuþlarý, Ötücü kuþlar)
Turdidae (Karatavuðugiller, Ardýç kuþugiller)
Turdus merula L. (Karabakal-Karatavuk)
Blackbird
Amsel
Merle noir
S Ý S T E M A T Ý K T E K Ý Y E R Ý
Morfolojisi:
24-25 cm'lik uzunluðu, 34-39 cm kana t aç ý k l ý ð ý i l e güvercinden ufak, sýðýrcýktan büyük bir kuþtur. Aðýrlýðý 75-120 gr'dýr. Ergin erkeler tamamen siyah, gaga sarý-turuncu renkte, ayaklar koyu gri renktedir. Erkek bireylerde ince sarý bir göz halkasý bulunmaktadýr. Diþ i ve genç kuþ lar koyu kahverengidir. Diþilerin göðüs bölgesi daha açýk tonda olup bu kýsýmda belirli belirsiz noktalý çizgiler bulunur. Gaga kuluçka döneminde parlak sarý daha sonra soluk sarý kahverengi, ayaklar gri kahverengidir. Karabakallardaki bu r e n k l e n m e l e r d e n d o l a y ý Anadolu'nun kuzey kýsýmlarýnda erkek karabakala çýraburun, d i þ i s i n e i s e b o z b a k a l denilmektedir. Bu sebepten dolayý karabakal genel tür adýnýn yanýnda erkek ve diþisine ayrý ad verilen tek kuþ türüdür. Kuyruk özellikle dinlenme sýrasýnda kalkýk ve yelpaze þeklindedir. Kanatlar genellikle aþaðý doðru sarkýk olarak durmaktadýr.
Yumurtalarý yeþilimsi mavidir, aç ý lmaya yakýn kahverengi renklenmeler gözlenir. Yuvalarý oldukça basit bir yapýdadýr.
Yayýlýþý:
Dünyada geniþ bir yayýlýþ alanýna sahip olan karabakalýn doðal olarak bulundu yerler þöyledir:
•Afrika; Cezayir, Mýsýr, Libya, Fas, Tunus, Batý Sahra.
• A s y a : E r m e n i s t a n , Azerbaycan, Belarus, Butan, Çin, Gürcistan, Hong Kong, Hindistan, Irak, Ýran, Ýsrail, Ürdün, Kazakistan, Kuveyt, Kýrgýzistan, Laos, Lübnan, Moldova, Nepal, Rusya, Suudi Arabistan, Suriye, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan, Ukrayna, Özbekistan, Vietnam ve daha kýsýtlý
olarak; Afganistan, Japonya, Kuzey Kore, Tayvan ve Tayland.
•Avrupa: Arnavut luk, Andora, Avusturya, Belçika, Bosna-Hersek, Bulgar is tan, Hýrvatistan, eski Çekoslovakya, Danimarka, Estonya, Faroe Adalar ý , Fransa, Almanya, Gibralta, Yunanistan, Macaristan, Ýzlanda, Ýrlanda, Ýtalya, Letonya, L i t v a n y a , L ü k s e m b u r g , Makedonya, Malta, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, Ýspanya, Ýsveç, Ýsviçre, Ýngiltere.
•Ayrýca Kanada, Amerika Bileþik Devletleri, Avustralya ve
Mart - Nisan 2009 Orman ve Av
Dr. N. Kaan ÖZKAZANÇ
31
Yeni Zelanda'da da doðal olarak bulunur.
Türkiye 'de hemen tüm bölgelerde sýkça görülen bir türdür. Ancak Orta ve Doðu Anadolu dýþýndaki bölgelerde daha yaygýn olarak bulunmaktadýr. Güney Ege ve Akdeniz 'de kurak sah i l kesimlerinden daha çok, daha nemli olan daðlýk kesimlerde yaþamaktadýr. Kýþýn Türkiye'deki karabakal nüfusu Karadeniz'in kuzeyinden gelen göçmen kuþlarla artmaktadýr. Bunlar yerli türlerle ka r ý þ ý k gu rup la r meydana getirmektedirler.
Yaþam Alanlarý:
G e n e l b i r h a b i t a t özgürlüðüne sahip olsalar da daha çok ormanlar, çitler, bahçeler, çalýlýlar yaþam alanlarýný oluþturur. Ovalarda, bað, bahçe, çalýlýk ve fundal ýk , her yüksek l ik tek i ormanlarda, þehir içlerindeki park ve bahçelerde hatta mezarlýklarda da yaþar. Ancak genellikle yüksek daðlardaki çam ormanlarýnda bulunmazlar. Yuvalarýný çitler arasýna, aðaç dallarýna, duvar girintilerine hatta boþ balkonlara bile yaparlar.
Besinleri:
Karabakal yerde dolaþarak beslenir. Toprak solucanlar, salyangoz, sümüklüböcek, kurtlar, böcek l a r va la r ý , böcek l e r h a y v a n s a l b e s i n l e r i n i o luþ turmaktadý r. Hayvansal b e s i n l e r i n i y a n ý n d a e s a s besinlerinin % 70'ini her çeþit meyveler (porsuk, ardý, belladon otu, gül, dut, ökseotu vb.) o luþ tu rmak tad ý r. Meyve le r i doðrudan doðruya bitkilerden kopararak yerler. Bazen nadir olarak balýk da yerler, hatta y a v r u l a r ý n ý b a l ý k l a beslemektedirler.
Biyolojisi:
Çitler arasýna, dallara duvar girintileri ya da balkonlara yaptýklarý yuvalara 3-6 adet yumurta býrakýrlar. Sadece diþiler kuluçkaya yatar. Yumurtalar 11-15 günlük bir kuluçka döneminden sonra açýlýr. Oldukça hýzlý geliþen karabakal yavrularý 13-16 gün sonra yuvadan uçabilirler. Yuvayý terk eden yavrular çalýlýklar arasýnda saklanýrlar bu esnada solucanlar ile beslenirler. Yuvayý terk eden yeni birey karabakallar kendi yuvalarýný kök, sap, kaðýt parçalarý ile yaparlar ve bu yuvalarý ç a m u r l a s ý v a y a r a k saðlamlaþtýrýrlar. Yýlda 2, bazen 3 kez kuluçkaya yatarlar.
K a r a b a k a l g ü n l ü k yaþayýþýnda genellikle insandan saklanmakta, çalýlarýn içinde ve yapraklar arasýnda gizlenmektedir. Saklandýðý yere yaklaþýldýðýnda karabakallar çok-çok-çok þeklinde gür bir ötüþle hýzlý bir þekilde kalkarak kaçarlar. Ancak bu þekilde kalkýþ ve uçuþlar kýsa mesafelerde olmaktadýr. Beslenirken yaptýðý tipik hareketler oldukça ilginçtir. Çayýrlarda solucan ararken önce birkaç kez sýçrar ve arada bir kuyruðunu birkaç defa aþaðý yukarý kakar, sonra bir süre hareketsiz kalýr. Bu hareketsizlik sýrasýnda etrafta solucan olup olmadýðýný kontrol eder. Hareketsiz kaldýðý
Mart - Nisan 2009Orman ve Av
32
sýrada zaman zaman baþýný yana doðru çevirir ve topraðý dinler. Bir þey duyduðunda hýzla topraðý kazar ve solucaný yakalar.
Üreme zamanlarýnda yüksek bir dala çýkarak flüt sesini andýran bir ötüþle bölgesini belirler.
Göçücü bir kuþtur. Özellikle Çin, Birmanya, Cava ve Sumatra'da kýþlar. Göç esnasýnda yolunu þaþýrarak Türkiye, Almanya, Fransa, Bulgaristan ve Ýtalya'ya geldiði belirlenmiþtir.
Irklarý:
Dünya üzerinde 10 ýrký olan karabakalýn Türkiye'de iki ýrký mevcuttur.
Turdus merula atet t imus
(Madarasz) Balkan yarýmadasý ve Ön Asya ýrký Turdus merula syriacus Hempr. ve Ehr. Filistin, Suriye ve Batý Ýrlanda ýrký
Kaynaklar:
Anon 2005 Türkiye Kuþlarý. Doða Burda Dergi Yayýncýlýk. 135 s. Ýstanbul.
A n o n ( 2 0 0 9 ) http://www.oiseaux.net/birds/distribution/blackbird.html
Benson, V. S. (1971) The Observer's Book of Birds. Frederick Warne&Co.Ltd. London, England ISBN: 0 7232 0043 2
Çanakçýoðlu, H., Mol T. (1996) Yaban Hayvanlarý Bilgisi. Ýstanbul Üniversitesi Yayýn No: 3948, Fakülte Yayýn No: 440 ISBN 975404-424-4 X +550 s. Ýstanbul
Ergene, S. (1945) Türkiye Kuþlarý. Ýstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Monografileri, Say:4, Kenan Matbaasý, XX + 361s. + 104 Tablo Ýstanbul.
Kiziroðlu, Ý. (1989) Türkiye Kuþlarý (Kýmýzý Listede Olanlar ve Bulunduklarý Bölgeler) Orman Genel Müdürlüðü, Eðitim DaireBaþkalýðý, Yayýn ve Tanýtým Þube Müdürlüðü 314 s. Ankara
Peterson, R., Mountfort. G., Hollom P.A.D. (1972) A Field Guide to the Birds of Britain and Europe. Printed in Great Britain Collins Clear-Type Pres London and Glasgow. ISBN 0 00 212020 8
Somçað, S. (2005) Türkiye Kuþlarý. Yapý Kredi Yayýnlarý2273 ISBN: 9750810198 275 s. Ýstanbul.Turan, N. (1990) Türkiye'nin Av ve Yaban Hayvanlarý. Kuþlar 2. Kitap. Orman Genel Müdürlüðü, Eðitim
Daire Baþkalýðý, Yayýn ve Tanýtým Þube Müdürlüðü 274 s. Ankara.
Mart - Nisan 2009 Orman ve Av
Mart - Nisan 2009
33
Orman ve Av
hükümetlerinin ormancýlýkla ilgili
tüm politika ve uygulamalarýný
ele aldýðýný iddia etmek yerine,
öne çýkan konularý deðerlendiren
bir nitelik taþýdýðýný söylemek
daha doðru olacaktýr.
Bu çalýþma kapsamýnda
deðerlendirilen konular arasýnda;
bakanlýklarýn birleþtirilmesi ve
ö r g ü t y a p ý s ý n d a y a p ý l a n
deðiþiklikler, Anayasa ve Orman
Yasasý'nda yapýlan deðiþiklikler,
b ü r o k r a t i k k a d r o l a r d a k i
deðiþiklikler, Maden Yasasý,
Turizm Teþvik Yasasý gibi
mevzuatta yapýlan deðiþiklikler,
yanan orman alanlarý ve yapýlan
aðaçlandýrmalar ýn miktar ý
k o n u s u n d a k i ç e l i þ k i l i
açýklamalar, “millet ormaný”,
“kent ormaný” gibi yeni üretilen
terimler, sivil toplum örgütleri ve
meslek örgütleriyle iliþkiler yer
a l m a k t a d ý r . O r m a n c ý l ý k
kamuoyunu ve tüm toplumu
yak ýndan i l g i l end i ren bu
konularýn, AKP hükümetleri
tarafýndan hangi boyutlarýyla ele
a l ýnd ýð ý , bu po l i t i ka la r ýn
üretilmesi sýrasýnda demokratik
ve katýlýmcý süreçlerin yaþanýp
yaþanmadýðý, bu politikalarýn
toplum yararýný ve sürdürülebilir
ormancýlýk ilkelerini ne kadar
dikkate aldýðý bu çalýþmanýn ana
çýktý larýný oluþturmaktadýr.
Bu lgu la r bö lümü ; “Yasa l
Düzenlemeler, Yönetsel Yapý,
Tepki Çeken Uygulamalar, Yeni
Terim ve Söylemler, Ýletiþim
Hatalarý” baþlýklarýný taþýyan beþ
baþlýk altýnda toplanmýþtýr.
Tartýþma ve Sonuç bölümünde
bulgular deðerlendirilmiþ ve
çeþitli tespitler yapýlmýþtýr.
etkisi vardýr. Adalet ve Kalkýnma
Partisi (AKP)'nin 2002 yýlýndan
beri süren iktidarý sýrasýnda
ormancýlýk yönetiminde çeþitli
deðiþiklikler yaþanmýþtýr. Bu
deð iþ ik l i le r ; p lan lama ve
m e v z u a t t a y a p ý l a n
deðiþikliklerden, 2003'te Çevre
i le Orman Bakan l ýk la r ýn ý
birleþtiren örgüt yapýsýndaki
deðiþikliðe kadar geniþ bir
ye lpaze o luþ tu rmak tad ý r.
2002'den beri tek baþýna
iktidarda bulunan, hatta bazý
d ö n e m l e r d e A n a y a s a y ý
deðiþtirecek çoðunluða sahip
olan AKP'nin, ülkenin ormancýlýk
politikalarý üzerinde önemli
deðiþimler gerçekleþtirdiðini
söylemek mümkündür.
B u ç a l ý þ m a , A K P
hükümetlerinin ormancýlýkta
y ö n e t i m a n l a y ý þ ý n ý n v e
uygulamýþ olduðu ormancýlýk
politikalarýnýn; ormanlar ve
toplum üzerindeki etkilerini
araþtýrmak amacýyla yapýlmýþtýr.
Çalýþma ayrýca AKP dönemi
o r m a n c ý l ý k p o l i t i k a l a r ý n
sorgulanacaðý bir tartýþma
s ü r e c i n i d e b a þ l a t m a y ý
a m a ç l a m a k t a d ý r . A K P
hükümet ler in in ormancý l ýk
politikalarýný eleþtiren çeþitli
çalýþmalar vardýr (Bozatlý, 2006;
2007; Çaðlar, 2006; 2008a;
2008b; Demirtaþ, 2007; 2008;
Özkahraman, 2008). Fakat bu
çalýþmalar, AKP hükümetlerinin
ormancýlýk politikasý hakkýndaki
tespitlerini belli konular üzerinde
odaklandýrmýþtýr. Bu çalýþmada
diðerlerinden farklý olarak AKP
ormancýlýk politikalarýna genel bir
yaklaþým getirmeye çalýþýlmýþtýr.
Yine de bu çalýþmanýn, AKP
Türkiye'de HükümetlerinOrmancýlýk Politika ve Uygulamalarý ÜzerineEleþtirel Bir Deðerlendirme (AKP Örneði)
Doç. Dr. Erdoðan ATMÝÞ Araþ. Gör. H. Batuhan GÜNÞEN
Bartýn Üniversitesi Orman Fakültesi, Orman Mühendisliði Bölümü, BARTIN
Siyasi partilerin, özellikle
iktidarý elinde bulunduran siyasi
par t i ler in ü lke ormancý l ýk
politikalarýnýn oluþturulmasýnda
önemli etkileri vardýr. Türkiye'de
2002 yýlýndan beri iktidarda olan
Adalet ve Kalkýnma Partisi
(AKP)'nin, ormancýlýk alanýndaki
uygulamalar ýnýn yasal ve
yönetsel boyutlarýnýn irdelendiði
b u ç a l ý þ m a d a , A K P ' n i n
ormancýlýk politikalarýnýn analizi
y a p ý l m ý þ , s ö z k o n u s u
uygulamalarýn ormanlar ve
toplum üzerindeki etki ler i
deðerlendirilmeye çalýþýlmýþtýr.
Ormancýlýk politikasý, iktidar
partisi, orman toplum iliþkileri,
Adalet ve Kalkýnma Partisi,
Hükümet
Siyasi partiler, ormancýlýkta
katýlýmýn önemli ilgi gruplarýndan
biridir. Türkiye'de ormancýlýk
politikasýnýn oluþmasýnda siyasi
partilerin, özellikle iktidarý elinde
bulunduran siyasi partilerin etkisi
büyüktür (Atmiþ, 2003a; 2008).
Krott (2005) da ormancýlýk
po l i t ikasý hakkýnda karar
alýnmasý sýrasýnda üst düzey
yönetim, parlamento ve siyasal
partilerin katýlýmýnýn çok önemli
olduðunu belirtmektedir.
Katýlýmcý demokrasinin
yeterince geliþmediði ülkelerde,
politik kararlarýn alýnmasýnda
iktidarda olan parti (veya partiler)
ile parti yöneticilerinin aðýrlýklý
Özet
1. GÝRÝÞ
A n a h t a r K e l i m e l e r :
34
Mart - Nisan 2009 Orman ve Av
madde ile adeta ormanlarýn
t a l a n ý a m a ç l a n m ý þ t ý r .
Anayasa'da mevcut olan ve 59.
hükümetin tarihi milat olarak ilan
e t t i ð i 3 1 . 1 2 . 1 9 8 1 t a r i h i
23.07.2007 tarihine getirilmiþ,
“ t a r ý m a l a n ý n a
dönüþtürülmesinde kesin yarar
olduðu tespit edilen yerler”
ifadesine “veya baþka alanlar”
ifadesi eklenerek, her türlü
kullaným için ve her zaman
o r m a n d ý þ ý n a ç ý k a r m a
saðlanmýþ, orman köylülerinin
yasal ve anayasal haklarý
o r t a d a n k a l d ý r ý l m a y a
çalýþýlmýþtýr. (Anonim, 2008a).
Büyük tepkiler alan bu taslak
daha sonra Meclis gündemine
getirilmemiþtir.
15 Ocak 2009 tarihinde
kabul edilen 5831 sayýlý yasayla;
orman kadastrosunun, içinde
ormancý bulunmayan kadastro
komisyonlarýnca yapýlmasýna
olanak verilmesi, orman dýþýna
çýkarýlan bu alanlarýn kimler
tarafýndan ne zamandan beri
k u l l a n ý l d ý ð ý n ý n t u t a n a ð a
kaydedilerek hazine adýna tescil
edi lmesi ve f i i l i kul lani m
durumlari dikkate ali nmak
suretiyle ifraz (ayirma) ve/veya
tevhit (birlestirme) islemlerinin
yapilmasina olanak saglanmistir.
Bu düzenleme; 2/B alanlarinin
isgalcilerine satýlabilmesini
saðlayacak yeni bir anayasa
deðiþikliði için gerekli altyapý
h a z ý r l ý ð ý o l a r a k
deðerlendirilmektedir.
5 Kasým 2003 tarihinde
çýkarýlan 4999 sayýlý yasayla
6831 sayýlý Orman Yasasý'nýn
ç o k s a y ý d a m a d d e s i
deðiþtirilmiþtir. Bu deðiþikliklerle;
sahipli arazilerdeki kýzýlaðaçlýklar
ile aþýlý kestaneliklerin “orman
aðacý” sayýlmamasý ve buradaki
aðaçlarýn kesilmesi ve çeþitli
yollarla deðerlendirilmesine
yönelik iþ ve iþlemlerin köy
m u h t a r l ý k l a r ý t a r a f ý n d a n
yapý labi lmesi saðlanmýþtýr
3 . 1 . 2 . K ý z ý l a ð a ç v e
Kestanelikler
Adalet ve Kalkýnma Partisi
(AKP) 14 Aðustos 2001 tarihinde
kurulmuþtur. 3 Kasým 2002
t a r i h i n d e y a p ý l a n g e n e l
seçimlerinde elde ettiði %36,29
oyla TBMM'ne 363 milletvekili
sokmayý baþarmýþtýr. Tek baþýna
iktidar olmaya fazlasýyla yetecek
miktardaki bu sayýyla, önce
Abdullah Gül'ün baþkanlýðýný
yaptýðý 58. Hükümet kurulmuþ,
daha sonra Recep Tayyip
Erdoðan'ýn baþkanlýðýný yaptýðý
59. Hükümet kurulmuþtur. 22
Temmuz 2007'de yapýlan genel
seçimlerde oyunu arttýrarak
%46,58'e ulaþtýran AKP, yine
büyük bir çoðunlukla (341
mil letveki l i ) Recep Tayyip
Erdoðan baþkanlýðýnda Türkiye
Cumhuriyeti'nin 60. Hükümeti'ni
kurmuþtur. Orman Bakanlýðý'nýn
2003 yýlýnda Çevre Bakanlýðý'yla
b i r leþmes inden önce 58 .
hükümetin Orman Bakanlýðý'ný
y a p a n O s m a n P e p e ,
birleþmeden sonra da Çevre ve
Orman Bakaný olarak 59.
hükümette ormancýlýk örgütünün
en üst yöneticisi olmuþtur.
Osman Pepe 22 Temmuz 2007
t a r i h i n d e y a p ý l a n g e n e l
seçimlerden sonra kurulan 60.
Hükümette görevini Veysel
Eroðlu'na devretmiþtir (AKP,
2009).
Hükümet uygulamalarýnýn
parti düzeyinde planlý bir sürecin
p a r ç a s ý o l u p o l m a d ý ð ý n ý
belirleyebilmek için; AKP'nin parti
programý ve seçim bildirgeleri ile
h ü k ü m e t p r o g r a m l a r ý
incelenmiþtir. Çevre ve Orman
B a k a n l ý ð ý ' n ý n b a k a n l ý k
uygulamalarýný anlatmak için
hazýrladýðý, broþür, rapor ve
kitaplar incelenmiþtir. Bu süreçte
m e d y a d a v e m e s l e k
kamuoyunda gündeme gelen
tepkiler de dikkate alýnmýþtýr.
Meslek kamuoyundan gelen
t e p k i l e r i d e ð e r l e n d i r m e k
amacýyla mesleki kuruluþ ve sivil
toplum örgütü temsilcileriyle
çeþitli görüþmeler yapýlmýþtýr.
Elde edilen bilgiler analiz edilerek
b e þ a n a b a þ l ý k a l t ý n d a
toplanmýþtýr.
2. MATERYAL ve YÖNTEM
6 8 3 1 s a y ý l ý O r m a n
Yasasý'nýn 2/B maddesine göre
o r m a n d ý þ ý n a ç ý k a r ý l m ý þ
alanlarýn, iþgalcilerine satýþý
konusunda AKP hükümetleri
öncesi iktidarý elinde bulunduran
b i r ç o k h ü k ü m e t ç e þ i t l i
giriþimlerde bulunmuþ, fakat bu
giriþimler 2924 sayýlý Orman
Köylülerinin Kalkýndýrýlmalarýnýn
Desteklenmesi Hakkýndaki
Yasa'nýn deðiþtirilmesiyle sýnýrlý
kalmýþt ýr. Yasada yapý lan
deðiþiklikler ya Cumhurbaþkaný
tarafýndan geri çevrilmiþ, ya da
Anayasa Mahkemesi tarafýndan
Anayasa'ya aykýr ý o lduðu
gerekçesiyle iptal edilmiþtir.
AKP hükümetleri bu konuda
daha da i l e r i g i tm i þ ve
Anayasa'daki ormancýlýkla ilgili
maddeler i (169. ve 170.
m a d d e l e r ) d e ð i þ t i r m e y e
kalkýþmýþtýr. AKP'nin kurduðu 59.
Hükümet 2003 yýlýnda orman
dýþýna çýkarýlan alanlarýn orman
köylülerine öncelik tanýnarak
þagillerine satýlmasýný öngören
bir deðiþiklik yapmýþtýr. Bu
deðiþ ik l ik Cumhurbaþkaný
tarafýndan çeþitli gerekçelerle
Anayasaya aykýrý bulunarak
TBMM'ye iade ed i lmiþ t i r.
Sözkonusu giriþimle ilgili olarak
hazýrlanmýþ olan ÝÜ. Orman
Fakültesi görüþü de; “yasa
teklifinin 170. maddeyi tam
olarak kapsamadýðý, sadece
satýþý öngördüðü, hak sahibi
sayýlmanýn ölçülerinin objektif
olarak belirlenmediði, arazi
sýnýfladýrmasýna yer vermediði,
ülkemiz kalkýnma planlarýný
gözden uzak tuttuðu, çýkarýlan
alanlarýn bütün olarak ihya,
tahsis, planlama iþlerinin garanti
a l t ýna al ýnmasý gerekt ið i ”
þek l i nde öze t l eneb i l ecek
tespitleri ortaya koymaktadýr
(Ayanoðlu, 2005).
60. hükümet tarafýndan
hazýrlatýlan Anayasa Tasarýsý
taslaðýnda ormanlarla ilgili 131.
3. BULGULAR
3.1. Yasal Düzenlemeler
3.1.1. 2/B Deðiþikleri
35
Mart - Nisan 2009
Ayrýca; 15 Mayýs 2008
t a r i h l i R e s m i G a z e t e ' d e
yayýmlanarak yürürlüðe giren
yasayla, yaklaþýk olarak 1,1
milyon dönüm orman alanýnýn
t u r i z m y a t ý r ý m l a r ý n a
açýlabilmesinin saðlandýðý, bu
uygulama sonucu yapýlacak
yatýrýmlarýn 330 bin dönüm alaný
ormansýzlaþtýrýlabileceði ifade
edilmektedir (Anonim, 2008a).
B o d r u m P i n a
Yarýmadasý'nda bir otel yapýlmak
üzere tahsis edilen orman
alanýnýn 2006 yýlý Temmuz
ayýnda yanmasýndan altý ay
sonra bölgede otel için hafriyat
ça l ýþmalar ýna baþ lanmasý
kamuoyunun gündemine gelmiþ
(Radikal, 2008), bu uygulama
ormanlar ýn tur izm amaçl ý
kullanýmý sýrasýnda yaþanan
o l u m s u z l u k l a r a ö r n e k
oluþturmuþtur.
Farklý dönemlerde konuyla
ilgili bakanlarýn “Hükümetimiz,
özellikle makilik ve bozuk
ormanlarýn olduðu yerleri tahsis
ediyor, tahsis yapýlýrken genelde
turizm açýsýndan önemli, orman
varlýðý açýsýndan önemsiz yerler
ele alýnýyor” (NTVMSNBC, 2008;
Çaðlar, 2008a) veya “Turizme
tahsis edilen alanlar aktif orman
alanlarý deðil, orman vasfýný
kaybetmiþ turizme açýlacak
yerlerdir, kamuoyunda yanlýþ
anlaþýlmasýn." (Radikal, 2005)
þ e k l i n d e k i i f a d e l e r i n i n
g e r ç e k l e r l e ö r t ü þ t ü ð ü n ü
söylemek güçtür.
Ç e v r e v e O r m a n
Bakanlýklarý'nýn 2003 yýlýnda
4 8 5 6 s a y ý l ý y a s a y l a
b i r l eþ t i r i lmes inden son ra
“ o r m a n c ý l ý ð ý n a s ý r l ý k
birikimlerinin ve geleneklerinin
b i r e r b i r e r yok ed i l d i ð i ,
ormancýlýðýn temel kavramlarýnýn
y o z l a þ t ý r ý l d ý ð ý , o r m a n
mühendislerinin mesleklerine ve
kurumlarýna yabancýlaþtýrýldýðý,
3.2. Yönetsel Yapý
3 . 2 . 1 . B a k a n l ý k l a r ý n
Birleþtirilmesi
etkisini 2007 yýlýnda göstermeye
baþlamýþtýr. 2003-2006 yýllarý
arasýndaki dört yýllýk sürede
orman alanlarýnda verilen maden
iþletme izni sayýsý yýlda ortalama
1218'den 2007 yýlýnda 2089'a,
maden tesis izni sayýsý 576'dan
2211'e yükselmiþt i r. Ayný
dönemde maden iþletme izin
alaný; 3637 hektardan, 11168
hektara, maden tesis izin alaný da
434 hektardan, 2146 hektara
çýkmýþtýr (OGM, 2007). Bu
durumda Maden Yasasý ve
y ö n e t m e l i ð i n d e k i
deðiþikliklerden sonra maden
iþ letme ve tesis sayý ve
alanlarýnýn önceki dört yýlýn
ortalamasýnýn dört katýna kadar
çýktýðý görülmektedir.
24 Temmuz 2003 tarihinde
çýkarýlan 4957 sayýlý yasayla
2634 sayýlý Turizm Teþvik
Yasasý'nda deðiþiklik yapýlmýþtýr.
Bu düzenlemeyle; “Kültür ve
Turizm Koruma ve Geliþim
Bölgeleri”nin tamamý ve/veya alt
bölgelerinin yahut birden fazla
sayýda parseli, yerli ya da
y a b a n c ý h i ç a y r ý m
gözetilmeksizin ayný yatýrýmcýya
tahsisi, “Kültür ve Turizm
Koruma ve Geliþim Bölgeleri” ve
“turizm merkezleri” dýþýnda
kalan; i) “devlet ormaný” sayýlan
araziler, ii) 2873 sayýlý Milli
Parklar Yasasý kapsamýndaki
milli parklar, tabiatý koruma
alanlarý, tabiat parklarý ve tabiat
anýtlarý, iii) 383 sayýlý Özel Çevre
Koruma Kurumu Kurulmasýna
Dair Yasa Hükmünde Kararname
kapsamýnda ayrýlmýþ yerler ve iv)
meralarýn, Kültür ve Turizm
Bakanlýðý tarafýndan yerli ve
yabancý turizm yatýrýmcýlarýna
tahs is ed i lmesine o lanak
saðlanmýþtýr (Çaðlar, 2005). Bu
düzenlemeyle turizm tahsislerini
iptal eden Anayasa Mahkemesi
kararýnýn hileli yollarla devre dýþý
býrakýldýðý, yeni yasanýn eskisini
aratýrcasýna ormanlarýn aleyhine
hüküm içerdiði belirtilmektedir
(Anonim, 2008a).
3.1.4. Turizm Teþvik Yasasý
(Çaðlar, 2005). Yasanýn 1.
m a d d e s i n d e ö n g ö r ü l e n
deðiþiklikle, kýzýlaðaç ve kestane
ormanlarýný “Orman Sayýlmayan
Araziler” sýnýfýna dahil ederek
M a r m a r a v e K a r a d e n i z
ormanlarýnda korkunç bir orman
katliamýný baþlatmayý göze
almýþtýr. Bu deðiþiklik; orman
talaný bir yana, toprak erozyonu,
heyelan ve seller nedeniyle çok
büyük maddi kayýplarýn yanýsýra
yüzlerce insanýn yaþamýný
yitirmesi sonucunu doðuracak
nitelik taþýmaktaydý (Anonim,
2003). Ormanlarý azal t ýc ý
nitelikteki bu deðiþiklik daha
sonra Anayasa Mahkemesi
tarafýndan iptal edilmiþ ve sahipli
arazide bulunan kýzýlaðaç ve aþýlý
kestaneler tekrar orman aðacý
sayýlmýþtýr.
2004 yýlýnda yürürlüðe giren
5177 sayýlý yasayla büyük ölçüde
deðiþikliðe uðrayan 2613 sayýlý
Maden Yasasý ile en iyi nitelikteki
ormanlarda bile taþocaðý dahil
her türlü maden arama ve iþletme
olanaðý getirildiði ve dünyanýn
sayýlý ekosistemine sahip olan
Kazdaðlarý gibi yörelerin yabancý
f i rmalara peþkeþ çeki ldiði
belirtilmektedir (Anonim, 2008a).
Yerli ve yabancý iþ çevrelerinin
baskýlarý sonucu çýkarýldýðý
belirtilen bu yasayla; ormanlar,
aðaçlandýrma sahalarý, özel
koruma bölgeleri, milli parklar,
meralar, sit alanlarý, su havzalarý,
kýyý alanlarý, turizm bölgeleri,
askeri yasak bölgeler ve þahsa
ait özel alanlar madencilik
faaliyetine açýlmýþtýr.
Orman kaynaklarýndan
sürdürülebilir nitelikte mal ve
hizmet üretimi saðlamak yerine,
ormaný yok etmek pahasýna
altýnda barýndýrdýðý maden
kaynaklarýnýn kýsa sürede
d e ð e r l e n d i r i p p a r a y a
dönüþtürülmesini amaçlayarak
2004 yýlýndaki yapýlan bu
deðiþiklik (2005'de Madencilik
Faaliyetleri Ýzin Yönetmeliði'nin
yürürlüðe girmesinden sonra),
3.1.3. Maden Yasasý
36
iþbirliði yapýlacak sivil toplum
örgütünün seçiminde, örgütün
hatalý uygulamalarýna ses
çýkarmayacak sivi l toplum
örgütlerinin seçildiði, eleþtiren
kesimlerin dýþlandýðý AKP öncesi
de var olan (Atmiþ, 2003b) yanlýþ
bir uygulamadýr. Bu anlayýþ AKP
hükümetleri döneminde de
artarak sürmektedir. Örneðin;
Orman Mühendisleri Odasý bir
dönem AKP hükümet in in
yanlýþlarýna tepkisiz kalarak
y ö n e t i m e y a k ý n l a þ m a k l a
suçlanmýþtýr (Bozatlý, 2007).
Fakat, 2008'de Antalya'da çýkan
S e r i k - T a þ a ð ý l o r m a n
yangýnýndan sonra Bakanlýðýn
açýkladýðý düþük miktardaki
yanan alan miktarýný, hazýrladýðý
“bilimsel raporla” düzeltmeye
çalýþan ve yangýnýn oluþumu ve
yayýlmasýyla ilgili nedenleri ve
önerilerini kamuoyuna açýklayan
Orman Mühendisleri Odasý'nýn,
Çevre ve Orman Bakanlýðý üst
düzey yetkililerinin hedefi haline
geldiði görülmektedir (OMO,
2008a).
Sendika ve derneklerle
iliþkiler de benzer uygulamalara
konu olmaktadýr. Bakanlýk üst
yönetiminin sendika deðiþtirme
konusundaki baskýlarý, seçimlere
müdahaleleri veya muhalif olarak
algýlanan sendika ve dernek
yöneticilerine randevu vermeme
gibi uygulamalarý zaman zaman
gündeme gelmektedir.
Baltalýk ormanlarý, tomruk
e l d e e t m e k a m a c ý y l a
iþletilebilecek koru ormanlarýna
dönüþ tü re rek “eko lo j i ve
ekonominin uyum içerisinde
o lacaðý sürdürü leb i l i r b i r
ormancýlýk yapmak” (OGM,
2006) için baþlatýlan “baltalýklarýn
koruya tahvil” çalýþmalarýnýn; ne
bilimsel yararý, ne de ekolojik
dayanaðý olduðu ve Türkiye
ormancýlýðýnda eskiden beri
uygulanan bir çalýþma olduðu
belirtilmektedir. 2000'li yýllarda
yýlda 6-7 milyon ton yakacak
3 . 3 . T e p k i Ç e k e n
Uygulamalar
3.3.1. Baltalýklarýn Koruya
Tahvili
orman fidanlýk müdürlüðünün
s t a t ü s ü m ü h e n d i s l i ð e
dönüþtürüldüðü için; müdür,
müdür yardýmcýsý ve kýdemli
mühendislerin kadrolarýnýn
kaldýrýldýðýndan, bu personelin
ya emekliliðe zorlandýðý ya da
ihtisas dallarý ile ilgili olmayan
birimlerde istihdam edildiði,
böylece yýllarýn emeði, tecrübesi
ve bilgi birikiminin bir anda yok
edildiði belirtilmektedir (Anonim,
2007a).
60. hükümet döneminde
k a d r o l a þ m a n ý n c i n s i y e t
ayrýmcýlýðýna kadar uzandýðý
ifade edilmektedir. Ýl Çevre ve
Orman Müdürleri arasýnda
bulunan üç kadýn müdürün
görevlerinden istifaya zorlamak
için doðu illerine sürüldüðü
haberleri 2007 yýlýnda medyanýn
gündemine dahi gelmiþt i r
(Erdem, 2007)
O r m a n c ý l ý k ö r g ü t ü
u y g u l a m a l a r ý n d a b ü t ü n
süreçlerin “katýlýmcý” bir þekilde
gerçekleþtirildiði birçok belge ve
açýklamada vurgulanmaktadýr.
Oysa ormancýlýk örgütünün;
býrakýnýz kamuoyunun katýlýmýný
örgüt içi katýlýma dahi izin
vermeyen bir yönetim yapýsýna
sahip olduðu çesitli kaynaklarda
belirtilmektedir (Atmiþ, 2003b ;
Atmiþ et al., 2007).
AKP hükümeti zamanýnda
da bakanlýk çalýþmalarý sýrasýnda
meslek kuruluþlarý ve sivil toplum
örgütlerinden görüþ almaya bile
tenezzül edilmediði özellikle
vurgulanmaktadýr (Anonim,
2003). Bu uygulamaya örnek
olarak; 2003 yýlýnda 2/B ile ilgili
o l a r a k y a p ý l a n A n a y a s a
deðiþikliðiyle ilgili olarak orman
fakültelerine, yasa Türkiye Büyük
M i l l e t M e c l i s i ' n d e k a b u l
edildikten sonra görüþ sorulmasý
gösterilebilir.
Ormancýlýk örgütünün ilgi
gruplarý arasýnda taraf tutabildiði,
3.2.3. Ý lgi Gruplarýyla
Ýliþkiler ve Katýlým
orman mühendisliði mesleðinin
hafife alýndýðý, ormancýlýðýn
sloganlarla ifade edilebilecek
basit bir faaliyet durumuna
indirgendiði belirtilmekte, Orman
Bakanlýðý ile Çevre Bakanlýðý'nýn
bir leþmesinden ormancý l ýk
sektörünün zarar gördüðü,
ormancýlýðýn belli bir meslek
geleneði olan, belirli bir hizmet
disipl ini anlayýþýna sahip,
kurumsal yapýsý nispeten saðlam
ve tarihi geçmiþi olan bir sektör
o l d u ð u , ç e v r e k e s i m i n i n
ormancýlýðýn sýrtýna yüklendiði
iddia edilmektedir” (Bozatlý,
2007). Ayrýca; bu birleþmeden
s o n r a ö z e l l i k l e t a þ r a
örgütlenmesindeki sorunlarýn
arttýðý, il çevre ve orman
müdürlükleriyle ormancýl ýk
örgütünün merkez birimleri
arasýndaki organik baðlarýn
z a y ý f l a d ý ð ý , o r m a n c ý l ý k
mesleðiyle uyum gösteremeyen
b ü r o k r a t i k k a d e m e l e r i n
a r t m a s ý y l a o r m a n c ý l ý k
uygulamalarýnýn büyük ölçüde
a k s a d ý ð ý b e l i r t i l m e k t e d i r
(Ekizoðlu ve Akesen, 2006).
3 Kasým 2002-2003 yýllarý
arasý Orman Bakanlýðý'nda, daha
sonra da Çevre Bakanlýðý ile
birleþtirilmesinden sonra Çevre
ve Orman Bakanlýðý'nda, önce
kadrolaþmada ve sonra da
ormancý l ýk çal ýþmalar ýnda
birbirini izleyen hatalar yapýldýðý
belirtilmektedir (Anonim, 2005).
AKP hükümetleri döneminde
kadrolaþmak uðruna görevdeki
tecrübeli ve bilgili bürokratlarýn
görevden alýndýðý, ormancýlýk
tarihinde görülmeyen þekilde
kýyým, sürgün ve görevden
almalar yapýlarak tecrübesiz ve
deneyimsiz meslektaþlar ile
mesleði bilmeyen dýþarýdan
get i r i lm iþ e lemanlar la ve
sloganlarla iþlerin yürütülmeye
çalýþýldýðý ifade edilmektedir
(Çoþkun, 2006).
Örneðin; Çevre ve Orman
Bakanlýðýnýn kuruluþ yasasýnýn
çýkarýlmasýndan sonra 46 adet
3.2.2. Siyasi Kadrolaþma
37
Mart - Nisan 2009Orman ve Av
yapacaðýný duyurduðu bir
d ö n e m d e y a p m a s ý
düþündürücüdür.
Ýstanbul gibi arazi rantýnýn
yüksek olduðu kentlerde çeþitli
altyapý projeleri de ormanlarýn
z a r a r g ö r m e s i n e n e d e n
olmaktadýr. Bu projelere karar
verme ve uygulama yetkisini
elinde bulunduran iktidarlar, bu
yetkilerini genellikle ormanlara
z a r a r v e r e c e k þ e k i l d e
kullanmaktadýr. Bunun en önemli
örneklerinden biri Ýstanbul'a
yapýlmasý düþünülen 3. Boðaz
Köprüsü'dür. Üçüncü köprü
hatt ýnýn kuzeye kaydýrý l ýp
o r m a n l a r ý t e h d i t e t m e s i
olasýlýðýna çeþitli sivil toplum
örgütleri tepki göstermektedir.
Sivil toplum örgütlerine ve
uzmanlara göre 3. köprü; “çözüm
deðildir, aksine yeþil alanlarý ve
su havzalarýný yok edecek bir
rant” köprüsüdür. Köprünün ve
b a ð l a n t ý y o l l a r ý n ý n y e n i
y a p ý l a þ m a l a r a v e r a n t
paylaþýmlara neden olacaðý,
bunun sonucunda da Þile,
Beykoz, Ömerli, Kemerburgaz,
Belgrat, ve Çatalca ormanlarý ve
su havzalarýnýn yok olacaðý iddia
edilmektedir (Birgün, 2008).
AKP Hükümeti döneminde;
“Her köye bir orman!”, “Devlet
o r m a n c ý l ý ð ý n d a n m i l l e t
ormancýlýðýna geçiyoruz !”,
“Baltalýk ormanlara son !”,
Aðaçlandýrma ve Erozyon
Kontrolü Seferberliði Eylem Planý
!”, “Ormanlarýn rehabilitasyonu !”,
“Orman koruma çalýþmalarýnýn
köy tüzel kiþiliklerine býrakýlmasý
!”, “Özel ormancýlýk !” vb. gibi yeni
terim ve söylemlerin ortaya
çýktýðý görülmektedir (Çaðlar,
2008b). Bunlardan bazýlarý
aþaðýda irdelenmektedir.
3.3.3.Üçüncü Köprü ve
Ýstanbul Ormanlarýnýn Tahribi
3.4.Yeni Terim ve Söylemler
3.4.1. Millet Ormancýlýðý
Usulleri Hakkýnda Yönetmelik'le
de planlama ve projelendirme
ça l ýþmalar ýn ýn neredeyse
tümünün özel kiþi ve kuruluþlara
yaptýrýlabilmesi saðlanmýþtýr
(Çaðlar, 2005).
Ormancýlýk personelinin
hizmet içi eðitimini saðlamak için
k u r u l m u þ o l a n “ E ð i t i m
Te s i s l e r i ' n i n , o r m a n c ý
ç a l ý þ a n l a r ý n d ü þ ü n c e l e r i
a l ý n m a d a n , t e p k i l e r i
düþünülmeden, bir çýrpýda 29
yýllýðýna kiraya verildiði, hatta, bu
tesislerin satýþ olanaklarýnýn
arandýðý” iddia edilmektedir
(Anonim, 2005). Bakanlýk
kaynak la r ý nda 35 eð i t im
merkezinin kapatýlmasý bir baþarý
olarak gösterilmekte ve “küçülen
ve güçlenen bir OGM süreci
yaþandýðý” bel i r t i lmektedir
(OGM, 2007). Bu uygulamayla
bakanlýk bünyesindeki hizmet içi
eðitim ve insan kaynaklarý
yönetimi iþlevsiz hale dönüþtüðü
(Anonim, 2003) gibi, Bakanlýk
çalýþanlarýnýn bu tesislerde tatil
yapma olanaðýnýn da ellerinden
alýndýðý unutulmamalýdýr.
2002 yýlýnda 8 adet geçici
orman fidanlýðýnýn kapatýlmasý
ve bir kýsmýnýn da satýlmasý AKP
hükümetlerinin ilk icraatlarýndan
birisi olmuþtur. 2003 yýlýnda
çýkartýlan 4856 Sayýlý Yasayla
fidanlýk müdürlüklerinin statüsü
f i d a n l ý k m ü h e n d i s l i ð i n e
dönüþtürülmüþtür. Daha önce
Bakanlar Kurulu kararý ile
g e r ç e k l e þ t i r i l e n f i d a n l ý k
müdürlüklerinin kurulmasý ve
kapatýlmasý iþlemi yetkisinin yeni
yasayla Çevre ve Orman
Bakaný'na geçmesiyle 2004
yýlýnda Bakanlýk oluru ile 39 adet
orman fidanlýðýnýn kapatýlmasý
talimatlanmýþtýr. Esas görevi,
aðaçlandýrma yapmak, devamlý
ve geçici fidanlýklar kurmak, özel
aðaçlandýrma yapmak ve fidanlýk
tesis etmek isteyen gerçek ve
tüzel kiþileri desteklemek olan bir
Bakanlýðýn (Anonim, 2007a),
mevcut fidanlýklarý kapatma
iþlemini üstelik rekor düzeyde
a ð a ç l a n d ý r m a ç a l ý þ m a s ý
oduna ihtiyacý olan Türkiye'nin
baltalýklarýn koruya çevrilmesi
nedeniyle yakacak odun kýtlýðý
yaþayacaðý ve bunun ülke
ormanlarýný daha çok yýkýma
uðratacaðý , bunun yer ine
b a l t a l ý k l a r ý n n i t e l i ð i n i
deðiþtirmeyerek hem bu ihtiyacýn
karþýlanacaðý, hem toprak-su
dengesinin daha iyi korunacaðý,
hem de orman köylülerinin
sürekli istihdamýnýn saðlanacaðý
belirtilmektedir (Çaðlar, 2006).
Uzmanlar ayrýca; tek türe dayalý
koru ormanlarýna göre normal
ba l ta l ý k la r ýn daha büyük
biyoçeþitliliðe sahip olduðu,
baltalýklarýn su verimi, rejimi ve
su niteliði açýsýndan korudan
daha fazla yararlý olacaðý,
baltalýklarýn biyokütle enerjisi
açýsýndan son yýllarda öne
çýktýðý, baltalýklarýn koruya
dönüþtürülmesi iþleminin her
y e r d e a y n ý þ e k i l d e
uygulanamayacaðý yönünde
uyar ý la rda bu lunmaktad ý r
(Geray, 2007).
A K P h ü k ü m e t l e r i n i n
ormanlara bakýþý genellikle
kaynaklardan yararlanmaktan
çok, kaynaklardan gelir elde
etmeye çalýþmak þeklinde
o l m u þ t u r. Ö z e l s e k t ö r c ü
yaklaþýmlar gereði; 2003 yýlýnda
çýkarýlan 4856 sayýlý Çevre ve
Orman Bakanlýðý'nýn Teþkilat ve
Görevleri Hakkýnda Yasa'da da
k a m u s a l v a r l ý k l a r ý n
özelleþtirilmesini saðlayabilecek
yaptýrýmlara yer verilmiþtir.
Sözgelimi, yasanýn 2. maddesine
göre; devlet ormanlarýna iliþkin
yönetim (amenajman) planlarý
öze l k i þ i ve ku ru luþ la ra
yaptýrýlabilecek; milli parklar,
tabiat parklarý, tabiat anýtlarý,
tabiatý koruma alanlarý ve orman
içi mesire yerleri ile av ve yaban
hayatý alanlarý yine özel kiþi ve
kiþilere iþlettirilmesi, 2004 yýlýnda
çýkarýlan Çevre ve Orman
Bakanlýðý Merkez Teþkilatýnýn
Görevleri, Çalýþma Esas ve
3.3.2.Kamusal Varlýklarýn
Ö z e l l e þ t i r i l m e s i v e y a
Kapatýlmasý
38
mücade için aðaçlandýrma,
iyileþtirme çalýþmalarýna hýz
v e r i l e c e ð i , “ y e þ i l k u þ a k
ormancýlýðý” nýn geliþtirileceði
vurgulanmýþtýr (Anonim, 2009).
60. Hükümet döneminde
baþlatýlan ve içinde “Türkiye
orman yönünden zengin bir ülke
deðildir” gibi garip bir ifadeyi de
barýndýran “Aðaçlandýrma ve
Erozyon Kontrolü Seferberliði
Eylem Planý” nýn (ÇOB, 2007),
yapýlan yanlýþ icraatlar sonucu
ortaya çýkan orman talanýný
örtbas etmek için baþlatýldýðý
iddia edilmektedir. 2007 de
gerçekleþtirilen aðaçlandýrma
mik tar ýn ýn 31.500 hektar
olmasýna raðmen, yetkililer
tarafýndan 450.000 hektar
aðaçlandýrma yapý ldýðýnýn
açýklandýðý, beþ yýllýk programda
aðaçlandýrýlacak alan miktarý
olarak 2.3 milyon hektarlýk bir
sahanýn açýklandýðý, aslýnda
p r o g r a m ý n % 7 3 ' ü n ü n
“Rehabilitasyon” denilen ve
“ o r m a n c ý l ý k b i l i m i i l e
baðdaþmayan” bir uygulama
olduðu, asýl görevi aðaçlandýrma
yapmak olan genel müdürlüðe
beþ yýlda sadece 116.000 hektar
aðaçlandýrma uygulamasýnýn
programlandýðý, özel sektörün de
bu dönemde 136.000 hektar
aðaçlandýrma yapmasýnýn
öngörüldüðü belirtilmektedir.
Yani bakanlýk ve diðer kurumlar
için 5 yýlda öngürülen toplam
aðaçlandýrma miktarý 252.000
ha'dýr (Anonim, 2008a, Demirtaþ,
2008; Özkahraman, 2008). Bu da
yýlda ortalama 50,400 ha.'lýk bir
miktara denk gelmektedir.
Planda bozuk ormanlarý en
az emek ve masrafla verimli koru
o r m a n ý n a d ö n ü þ t ü r m e y i
a m a ç l a y a n ( Ç O B , 2 0 0 7 )
rehabilitasyon çalýþmalarý; þu
anda orman olan ancak “bozuk
orman” diye nitelendir i len
yerlerde yapýlacak çalýþmalardýr.
Orman niteliðinde olan bir yerde
yapýlacak çalýþmalarý, yeni
o r m a n o l u þ t u r u y o r m u þ
( a ð a ç l a n d ý r m a ) g i b i
g ö s t e r m e n i n ; o r m a n c ý l ý k
ifade edilmektedir (Demirtaþ,
2007). Ayrýca yýllarýn emeði ile
meydana getirilen Yeþil Kuþak
Projesindeki ormanlarýn, kent
ormanlarýna dönüþtürüldüðü ve
bunlarýn belediye ve diðer
kuruluþlara devredildiði þeklinde
iddialar da vardýr (Çoþkun,
2006). Hatta kent ormanýnýn ne
olduðu bilinmeden mevcut koru
ormanlarýna kent ormaný kurma
yarýþýna girildiði ve kent ormaný
levhasý asýldýðý, çoðu yerde de
bu levhalarýn arkasýnda hiçbir
f a a l i y e t y a p ý l m a d ý ð ý
belirtilmektedir (Anonim, 2007b).
60. hükümet zamanýnda,
aslýnda korunan alan mevzuatý
içinde önemli yer tutan tabiat
parklarýnýn farklý bir þekilde
gündeme geldiði görülmüþtür.
Çevre ve Orman Bakanlýðý'nýn 26
Ek im 2007 'de va l i l i k l e re
gönderdiði bir yazýyla her ilde ve
büyük ilçelerde "tabiat parklarý"
kurulmasý için uygun mekanlarýn
tespit edilerek çalýþmalara
b a þ l a n m a s ý i s t e n m i þ t i r .
2873 sayý l ý Mi l l i Park lar
Yasasý'nýn öngördüðü tabiat
parkýndan farklý, fakat ayný ismi
taþýyan yeni bir alan kullanýmýnýn
çýkarýlmasý, yine çok kýsa süre
önce bir önceki hükümet
tarafýndan benzer amaçlarla
kurulan kent ormanlarýnda
o l d u ð u g i b i , h a z ý r l ý k s ý z ,
mevzuat ta yer i o lmayan,
altyapýsý olmayan yeni bir alan
kullanýmýný gündeme getirmiþtir
(Demirtaþ, 2007).
AKP hükümetlerinin ilk
ikisinin programýnda (58. ve 59.
hükümetler) orman hakkýnda
hiçbir ifade yer almamaktadýr.
F a k a t , 6 0 . H ü k ü m e t
Programý'nda; aðaçlandýrma
çalýþmalarýna aðýrlýk verileceði,
Türkiye'nin biyolojik çeþitlilik
bakýmýndan zengin olduðu,
küresel ýsýnma ve erozyonla
3.4.3. Tabiat Parklarý
3.5. Ýletiþim Hatalarý
3.5.1. Abartýlý Aðaçlandýrma
Rakamlarý
“Eskiden Türkiye'deki çevre
koruma ve ormancýlýk alanýnda
hakim olan anlayýþ yasakçý bir
anlayýþtý…Bu yüzden ormancýlýk
alanýnda devlet merkezli yasakçý
anlayýþa son verdik. Devlet
o rmanc ý l ý ð ý an lay ý þ ýndan
ormanlarýn milletle birl ikte
yönetilmesi ve geliþtirilmesinin
esas alýndýðý millet ormancýlýðý
anlayýþýna geçtik” þeklindeki
aç ýk lamala r la ve “Dev le t
o r m a n c ý l ý ð ý n d a n M i l l e t
ormancýlýðýna geçiþ” sloganý ile
gündeme get i r i len “mi l le t
ormancýlýðý” teriminin; ormancýlýk
l i t e ra tü ründe , o rmanc ý l ý k
pratiðinde ve özellikle Anayasa
baþta olmak üzere ormancýlýk
hukukunda yeri olmadýðý, mevcut
orman rejimini sulandýran,
yozlaþtýran ve kavram kargaþasý
yaratacak bir terim olduðu
belirtilmektedir (Bozatlý, 2006).
"Devlet ormancýlýðýndan
millet ormancýlýðýna geçiyoruz"
diyerek baþlatýlan bir baþka
u y g u l a m a " k e n t o r m a n ý "
olgusudur. Uygulamaya göre
kentler çevresinde bulunan doðal
ormanlar i le aðaçlandýrma
alanlarýnýn bir bölümü ayrýlýp
içine bazý yapay eklentiler
yapýlarak "kent ormaný" olarak
adlandýrýlmýþtýr. “Bu çalýþmalarýn
dayanaðý olarak yayýmlanan
kitapçýkta kent ormanlarýnýn
Orman Gene l Müdür lüðü
t a r a f ý n d a n y ö n e t i l e c e ð i ,
giderlerinin döner sermayeden
k a r þ ý l a n a c a ð ý , k a m u
kuru luþ la r ýna b i le k i raya
verilmeyeceði belirt i lmiþtir.
Fakat, uygulama yazýlanlarýn
tam tersi olmuþ ve bazý kent
ormanlarý AKP'li belediyelere
verilmiþtir.” Belediyelerin de bu
kent ormanlarýný özel kiþilere
kiraladýklarý iddia edilmektedir.
Bu iþlemlerin, kent ormanlarýnýn
hangi nitelikleri taþýyacaðýna,
n e r e l e r d e k u r u l a c a ð ý n a ,
b ü y ü k l ü ð ü n ü n n e k a d a r
olacaðýna, nasýl yönetileceðine
iliþkin hukuksal düzenlemeler
oluþturulmadan yürütüldüðü
3.4.2. Kent Ormanlarý
39
Genel Müdürlüðü kayýtlarýnda
2600 hektar olarak yer almýþtýr.
Oysa gerçek miktar 3526 hektar
olarak tespit edilmiþtir (Anonim,
2007b).
31 Temmuz-4 Aðustos 2008
arasýnda Antalya'da Serik ve
Ta þ a ð ý l o r m a n i þ l e t m e
müdürlükleri sýnýrlarý içinde çýkan
yangýn sonucu bakanlýk yetkilileri
tarafýndan 4-5 bin hektarlýk bir
sahanýn yandýðý açýklanmýþtýr.
O y s a T M M O B O r m a n
Mühendisler Odasý 24.08.2008
tarihinde açýkladýðý; “Yangýnda
yanan ormanlar ýn miktar ý
kamuoyundan saklanmaya
çalýþýlmýþtýr... Yangýnda 16.925
hektar orman alaný tahrip
olmuþtur” þeklinde ibareler
taþýyan raporu konuya farklý bir
boyut katmýþtýr (OMO, 2008b).
Yine Türkiye Ormancýlar Derneði
de yanan ormanýn alanýnýn 4 bin
hektar deðil, 20-25 bin hektar
olduðunu açýklamýþtýr (Anonim,
2008b). Yangýndan dört ay sonra
Serik Kaymakamlýðý'nýn verdiði
rakamlara göre 20.552 hektarlýk
alanýn zarar gördüðü, 15.792
hektarlýk alanýn yandýðý resmen
açýklanmýþtýr (Akþam, 2008)
Daha önce Türkiye''nin en güyük
yangýný 13.260 hektarlýk yanan
alanla 1979 yýlýndaki Marmaris
Yangýný'ydý. Bu durumda Antalya
Serik-Taþaðýl Yangýný Türkiye'de
yaþanan en büyük yangýn olarak
literatüre geçmiþ, fakat bu en
büyük yangýn bile AKP hükümeti
t a ra f ý ndan kamuoyundan
saklanmaya çalýþýlmýþtýr.
59. Hükümetin Çevre ve
Orman Bakaný Osman Pepe'nin
gündeme getirdiði: “Acarkent'te
yüzde 6 olarak alýnan inþaat
izninin yüzde 94'e kadar
çýkarýldýðý ve bu yüzden þirkete
v e r i l e n i z i n l e r i n i p t a l
ed i l d i ð i ” (M i l l i ye t , 2006a )
açýklamasý, baþlangýçta bir
bakanýn ormanlarý sahiplenmesi
ve korumasý adýna önemli bir
çaba olarak görülmüþtür. Fakat
bu açýklamadan kýsa bir süre
sonra, ayný bakan döneminde
daha önceden (26 Temmuz
3.5.3.Medyatiklik: Acarkent
Fiyaskosu
yapýlan açýklamalarda 1.349.000
ha , Müs teþar Yard ýmc ýs ý
düzeyinde yapýlan açýklamalarda
1 milyon ha, Bakan tarafýndan
yapýlan açýklamalarda ise
1 . 4 0 0 . 0 0 0 h a o l a r a k
verilmektedir (Anonim, 2007a).
Bizzat Çevre ve Orman
Bakaný tarafýndan; yanan orman
alanlarýnýn 2003-2007 yýllarýný
kapsayan beþ yýllýk dönemde,
önceki 15 yýla göre %50 azaldýðý
ifade edilmiþtir (NTVMSNBC,
2007). 2003-2004 yýllarýnda
yangýn sayýsýnýn düþük olmasý,
büyük bir yangýnýn meydana
gelmemesi ve yanan alanlarýn az
olmasýnýn polemik konusu
yapý lmasý, 2005 ve 2006
yýllarýnda da bu yönde büyük bir
facia yaþanmamasý üzerine
hükümet, aldýðý önlemlerle
yangýn sorununu çözdüðünü
kamuoyuna sýk sýk açýklamayý
tercih etmiþtir. Fakat ayný
yönetim, 2007 yýlýnda orman
yangýnlarýna iliþkin rakamlar
yüksek çýkýnca, bu kez hava
þartlarýnýn çok anormal seyrettiði
gibi gerekçelerin arkasýna
s ý ð ý n a r a k y a n g ý n l a r
k o n u s u n d a k i y a n l ý þ
yak laþ ým la r ýn ö rnek le r i n i
sergilemiþtir. Oysa 1999-2002
yýllarýnda yangýn harcamalarýnýn
döner sermayeden genel
bütçeye aktarýlmasý, bütçe
olanaklarýnýn iyileþtirilmesi, idari
ve teknik yapýnýn güçlendirilmesi
ile orman yangýnlarý ile yapýlan
mücadelenin ciddi adýmlarýnýn
58. hükümetten önce atýldýðý
belirtilmektedir (Anonim, 2008b)
Ormancýlýk yöneticilerinin
yanan alanlarý çok küçük
rakamlarla kamuoyuna sunarak
bakanlarýný kurtarma yoluna
g i t t ik ler in i be l i r tmek iç in ;
2006'daki Mi las/Mumcular
yangýný örnek verilmektedir.
Kamuoyuna önce 200 hektar
sonra 400 hektar ve 600 hektar
olarak beyan edilen yanan alan
miktarý, daha sonra Orman
3 . 5 . 2 . Y a n a n A l a n
Miktarlarýnýn Düþük Açýklanmasý
bilimlerine de, bugüne kadar
yapýlan uygulamalara da aykýrý
o l d u ð u , r e h a b i l i t a s y o n
çalýþmalarýnýn esas amacýnýn
o r m a n y e n i l e m e k d e ð i l ,
endüstriyel ve yakacak nitelikli
odun e lde etmek o lduðu
ormancýlýk örgütünde uzun yýllar
ç a l ý þ m ý þ o l a n u z m a n l a r
taraf ýndan bel i r t i lmektedir
( Ö z k a h r a m a n , 2 0 0 8 ) .
Kamuoyuna "Aðaçlandýrma ve
Erozyon Kontrolü Seferberliði"
olarak yansýtýlan plânlamanýn,
ge rçek te "Rehab i l i t asyon
Çalýþmasý" olmasý, söz konusu
ça l ý þmanýn güven i l i r l i ð in i
sarsmakta ve kamuoyunda
tartýþmalara yol açmaktadýr. Bu
nedenle, plânýn tanýtýmý ve
u y g u l a n m a s ý s ü r e c i n d e ,
hedeflenenin salt aðaçlandýrma
çalýþmasý olmayýp rehabilitasyon
aðýrlýklý olduðunun kamuoyuna
d u y u r u l m a s ý v e y a n l ý þ
anlaþýlmaya yol açýlmamasý
gerektiði vurgulanmaktadýr
(Hýzal ve Ark., 2008).
R e h a b i l i t a s y o n
çalýþmalarýnýn yanýsýra erozyon
kon t ro l ü ve mera ý s l ah ý
çalýþmalarý da aðaçlandýrma
çalýþmasý kapsamýna dahil
edilmiþtir. Erozyon kontrolü; fiziki
önlemler, bitki lendirme ve
a ð a ç l a n d ý r m a b i ç i m i n d e
yürütülen teknik çalýþmalarý
kapsamaktadýr. Bu yüzden
erozyon kontrol çalýþmasýnýn
tümünü “aðaçlandýrma” olarak
nitelendirmek doðru deðildir.
Mera ýslahý; niteliði bozulmuþ,
verimi azalmýþ ve erozyon
tehl ikesi taþýyan yer lerde
yapýlacak çalýþmalar, merayý
iyileþtirmeye yöneliktir. Asla
a ð a ç l a n d ý r m a y a p m a y ý
öngörmez (Demirtaþ, 2008).
Aðaçlandýrma alaný miktarý
konusunda ormancýlýk örgütü
içinde de çeliþkili açýklamalar
y a p ý l m a k t a d ý r . R e s m i
istatistiklere göre aðaçlandýrma
ve rehabilitasyon çalýþmalarý
2003-2006 yýllarý arasýnda
toplam 807.041 hektar olmasýna
karþýlýk, Genel Müdür düzeyinde
40
toplamýndan fazla olduðunu iddia
etmeleri, yanan alan miktarýnýn
daha önceki dönemlere oranla
yarýya indirildiðinin söylenmesi).
-Kendilerinden önce de
yapýlan bazý uygulamalarýn,
sanki kendi dönemlerinde yeni
baþlatýlmýþ gibi sunulmasý
(Örnek: Baltalýklarýn koruya
tahvili, millet ormancýlýðý vb.).
-Hükümet programlarýnda
ve seçim bildirgelerinde aksine
hükümler bulunduðu halde,
ormanlarýn; topluma çok yönlü
hizmetler saðlayan bir kaynak
olarak deðerlendirilmesi yerine,
kýsa vadeli gelir kaynaðý olarak
görülmesi (Örnek: 2/B, Maden
Yasasý, Turizm Teþvik Yasasý,
eðitim tesislerinin satýþý vb.).
-Ormanlarýn hem þu anki,
hem de gelecek kuþaklarýn
gereksinimini karþý layacak
þekilde deðil, yerli ve yabancý
çýkar gruplarýnýn isteklerini
k a r þ ý l a y a c a k v e s i y a s i
beklentilerin tatminine öncelik
verecek þekilde yönetilmesi
(Örnek: 2/B, Maden Yasasý,
Kýzýlaðaç ve Kestanelikler vb.).
- H u k u k s a l a l t y a p ý s ý
oluþturulmuþ planlý çalýþmalar
ortaya koyma yerine, yukarýdan
dayatýlan, fakat uygulamada
karþýlýðý olmayan ve birbiriyle
çeliþen “yeni” terim ve söylemler
geliþtirmeye aðýrlýk verilmesi
(Örnek: 2/B'leri satarak 25 milyar
dolar kazanma söylemi, millet
ormancýlýðý, kent ormancýlýðý,
tabiat parklarý vb.).
-Hukuk sisteminin ret
etmesi ve toplumun tepki
göstermesine raðmen, bazý
politika ve uygulamalarda ýsrarcý
o l u n m a s ý ( 2 / B i l e i l g i l i
düzenlemeler, Turizm Teþvik
Yasasý vb.).
-Sivil toplum örgütleri ve
sendikalarla iliþkilerinde, daha
önceki hükümetlerden farksýz
olarak, kendine yakýn gördüðü,
m u h a l i f o l m a y a c a ð ý n ý
satýþlardan elde edilecek gelirin
orman köylüsüne aktarýlacaðý
s ö y l e m i d a h i l b i r ç o k
u y g u l a m a s ý n d a o r m a n
k ö y l ü s ü n e y e n i k a y n a k
saðlayacak bir düzenleme ortaya
koymamaktadýr.
AKP seçim bildirgelerinde
veya son hükümet programýnda:
“Biyolojik çeþitliliði koruma”
vurgusunu ortaya çýkarmakta,
doðal kaynak, biyolojik çeþitlilik,
sürdürülebilir kalkýnma gibi
kavramlara özel at ý f larda
bulunmakta, doðal kaynaklarý
korumayý ve gelecek nesillere
aktarmayý en temel görevleri
arasýnda saymakta, Türkiye'yi bu
deðerlerin korunduðu, saðlýklý ve
dengeli bir çevrede yaþama
hakkýný gözeten bir ülke yapmayý
h e d e f l e m e k t e , g e l e c e k
kuþaklarýn hakkýný gözeterek,
ekonomik kalkýnmayý ve doðal
kaynaklardan herkesin adil
b i ç i m d e y a r a l a n m a s ý n ý
saðlayacak çevre yönetim
s i s t e m l e r i o l u þ t u r m a y ý
benimsemektedir (Atmiþ, 2008,
Anonim, 2009). Fakat buna
raðmen; ormanlarý topluma
çeþitli yararlar üreteceði doðal bir
kaynak olarak görmek yerine,
öncelikle gelir elde edecek bir
kaynak olarak yönetmeye
çalýþmaktadýr. Hükümetleri
döneminde ortaya koyduklarý
ormanlar aleyhindeki yasal ve
yönetsel uygulamalar (2/B,
Maden Yasasý, Turizm Teþvik
Yasasý vb . ) bu durumun
göstergesidir.
A K P
Hükümetler inin ormancý l ýk
po l i t i ka ve uygu lama la r ý
incelediðinde aþaðýdaki tespitleri
yapmak mümkündür:
-Daha önceki dönemlere ait
çalýþmalar yok sayýlmakta,
o rmancý l ýk ça l ýþmalar ýn ýn
yoðunlukla AKP hükümetleri
döneminde yapýldýðý iddiasý
y a y g ý n l a þ t ý r ý l m a y a
çalýþýlmaktadýr (Örnek: Yaptýklarý
a ð a ç l a n d ý r m a m i k t a r ý n ý n
kendilerinden öncekilerinin
S o n u ç o l a r a k ;
2 0 0 5 ' d e ) y a p ý l a n b i r
düzenlemeyle özel ormanlardaki
i n þ a a t a l a n l a r ý n ý n
g e n i þ l e t i l m e s i n e o l a n a k
saðlandýðý ve buna baðlý olarak
yapýmcý þirkete Çevre ve Orman
Bakanlýðý'ndan gereken izinlerin
verilmiþ olduðu ortaya çýkmýþtýr.
Bakanýn bu tavrýnýn ormanlarý
korumaktan çok, medyatik
olmaya yönelik bir çaba olduðu
anlaþýlmýþtýr.
Bakanýn medyada yer alma
adýna tek bir þirketi hedef alarak
gündeme getirdiði konunun bir
çok özel ormaný ilgilendirdiði
sonradan ortaya çýkmýþtýr.
Örneðin; Saip Molla-2 Özel
Ormaný'nda bulunan Beykoz
Konaklarý'nda da verilen iznin 57
bin 907 metrekare olduðu, ancak
907 bin 215 metrekarelik alanda
inþaat yapýldýðý haberi medyada
yer almýþtýr (Milliyet, 2006b).
Daha sonra özel ormanda inþaat
o r a n ý n % 5 ' i k e s i n l i k t e
aþmayacak bir düzenlemenin
yapýldýðý ayný bakan tarafýndan
açýklanmýþ olsa da, böyle bir
düzenlemenin halen yürürlüðe
g i r m e d i ð i n i s ö y l e m e k
mümkündür.
Ý k t i d a r ý s ý r a s ý n d a
Anayasa'nýn 169. ve 170.
m a d d e l e r i n i d e ð i þ t i r m e
giriþiminde bulunarak, 2/B ile
orman dýþýna çýkarýlmýþ alanlarý
satýp 25 milyar dolar kazanmayý
uman AKP'nin ne 2002 ve 2007
genel seçimlerindeki seçim
beyannameler inde, ne de
hükümet programlarýnda bu
konuya tek cümle dahi yer
vermemesi dikkat çekmektedir
(Atmiþ, 2003a; Atmiþ, 2008,
Anonim, 2009)
AKP seçim bildirgelerinde,
o r m a n k ö y l ü s ü n ü
kalkýndýracaðýný ve gelirlerini
arttýracaðýný, bunu çok yönlü
destekleri ve orman gelirlerinden
köylüye aktarýlan kaynaklarý
daha yüksek düzeye çýkararak
yapacaðýný belirttiði halde, 2/B
a l a n l a r ý n d a n y a p ý l a c a k
4. TARTIÞMA VE SONUÇ
Mart - Nisan 2009
41
Orman ve Av
toplumla karþýlýklý iliþki kuran ve
sürekliliði olan halkla iliþkiler
çalýþmalarý olmaktan çok, kýsa
vadeli ve yanýltýcý nitelikler
taþýyan, daha çok Çevre ve
O r m a n B a k a n ý ' n ý n
propagandasýnýn yapýlmasýný
saðlayan etkinlikler düzeyindedir
( Ö r n e k : A ð a ç l a n d ý r m a
miktarlarýnýn çok, yanan alan
miktarlarýnýn az gösterilmesi,
Acarkent vb.).
Ýktidarý döneminde orman
kadastrosunun %95 oranýna
ulaþmasýnda ve sivil toplum
örgütleri, mesleki örgütler ve
diðer s iyasi part i ler in de
desteðiyle çýkarýlan 5531 sayýlý
Orman Mühendisliði, Orman
Endüstri Mühendisliði ve Aðaç
düþündüðü örgütlerle yakýn
iliþkilerde bulunma, muhalif
örgütlere mesafeli davranma,
ha t t a üye yap ý l a r ý na ve
seçimlerine müdahi l olma
(Örnek: OMO, Sendikalar vb.).
-Daha önceki dönemlerde
d e v a r o l a n s i y a s i
kadrolaþmanýn, bazý birimleri
kapatma pahasýna arttýrýlarak
s ü r d ü r ü l m e s i ( Ö r n e k :
Bakanlýklarýn birleþtirilmesi,
m ü d ü r l ü k v e y a
b a þ m ü h e n d i s l i k l e r i n
kapatýlmasý).
-Medyayla, dolayýsýyla
top lumla sað l ýk l ý i l i þk i le r
kuramama. Ýletiþim çalýþmalarý;
Ýþleri Endüstri Mühendisliði
Hakkýnda Yasa gibi geliþmelerde
AKP hükümetlerinin olumlu
katkýlarýný unutmamak gerekir.
Fakat, bu çalýþmada 7 yýllýk bir
süreye yaklaþan AKP iktidarýnýn
o r m a n c ý l ý k p o l i t i k a v e
uygulamalarý eleþtirel açýdan
deðerlendirilmeye çalýþýlmýþtýr.
Bu nedenle daha çok AKP
hükümetleri sýrasýnda öne çýkan
o l u m s u z l u k l a r ü z e r i n d e
yoðunlaþýlmýþtýr. Bu çalýþma
sonucu ortaya çýkan bulgularýn
tartýþýlmasý ve daha nitelikli bir
hale getirilmesi gerekmektedir.
Hem Türkiye'deki ormancýlýk
yönetiminin, hem de AKP
hükümetleri ve alternatiflerinin bu
t ü r t a r t ý þ m a s ü r e ç l e r i n e
gereksinimi vardýr.
A n o n i m , 2 0 0 8 b . B a þ y a z ý : O r m a n
Y a n g ý n l a r ý y l a M ü c f a d e l e Ye n i d e n
Deðerlendirilmelidir. Türkiye Ormancýlar Derneði
Orman ve Av Dergisi, Sayý: 4, Cilt: 84, Yýl: 2008, S:
2-3.
Anonim, 2009. 60. Hükümet Programý.
B a þ b a k a n l ý k R e s m i W E B S i t e s i .
[email protected] (Ziyaret Tarihi: 16 Nisan 2009)
Atmiþ, E., 2003a. Ormanlarýmýz ve Siyasal
Partiler. Cumhuriyetimizin 80. Yýlýnda Bitkisel
Üretim Hayvancýlýk ve Ormancýlýðýmýz Kongresi (3
Kasým 2003) Bildiriler Kitabý. Tarým Orkam-Sen
Yayýný. Ankara. S: 189-209.
Atmiþ, E., 2003b. Dünyada ve Türkiye'de
Ormancýlýkta Katýlým. II. Ulusal Ormancýlýk
Kongresi (19-20 Mart 2003) Kitabý. TOD Yayýný.
Ankara. S:81-101.
Atmiþ, E., Özden, S., Lise, W., 2007. “Public
participation in forestry in Turkey”, Ecological
Economics, Volume 62, Issue 2. S: 352-359
Atmiþ, E., 2008. 2007 Genel Seçim
Bildirgeleri Çerçevesinde Siyasi Partiler ve
Ormancýlýk Ýliþkileri. Bartýn Orman Fakültesi
Dergisi. Cilt: 10. Sayý: 14. S: 33-42
Ayanoðlu, S., 2005. Orman Sýnýrlarý Dýþýna
Çýkarýlan Alanlarýn Deðerlendirilmesi Konusunda
Karþýlaþýlan Hukuksal Sorunlar, Türkiye
Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi, 2005-1,
S: 29-39.
Birgün Gazetesi, 2008. 12.02.2008.
www.birgun.net
AKP, 2009. Adalet ve Kalkýnma Partisi Resmi
WEB Sayfasý. www.akparti.org.tr (Ziyaret Tarihi:
02.04.2009)
Akþam Gazetesi, 2008. Yanan Alanda CHP
Haklý Çýktý, 15.12.2008,
http://arsiv.aksam.com.tr/haber.asp?a=138219,4&t
arih=15.12.2008
Anonim, 2003. Bir Kez Daha Uyarýyoruz
Ormanlar Bütçe Açýðýný Kapatmak Ýçin Kaynak
Olarak Kullanýlamaz, Türkiye Ormancýlar Derneði
Orman ve Av Dergisi, 2003-1, S:6-7.
Anonim, 2005. Çevre ve Orman Bakaný Sayýn
Osman Pepe'ye Açýk Mektup. Türkiye Ormancýlar
Derneði Orman ve Av Dergisi, 2005-3, S:2-3.
Anonim, 2007a. Aðaçlandýrma Çalýþmalarý ve
Fidanlýklar, Orman Yangýnlarý ve Ormancýlýk
Konularýndaki Çevre ve Orman Bakaný Sayýn
Osman Pepe'nin Söylemleri ile Uygulamalardaki
Çeliþkiler Hakkýnda Derneðimiz Görüþleri, Türkiye
Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi, Sayý: 2,
Cilt: 83, Yýl: 2007, S.17-20.
Anonim, 2007b. Baþyazý: Yeni Dönemden
Beklentilerimiz ve Endiþelerimiz-Basýn Açýklamasý:
Orman Yangýnlarý. Türkiye Ormancýlar Derneði
Orman ve Av Dergisi, Sayý: 4, Cilt: 83, Yýl: 2007, S:2-
4.
Anonim, 2008a. Çevre Günü Kutlanmalý mý?
Türkiye Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi,
Sayý: 3, Cilt: 84, Yýl: 2008, S: 2.
5. KAYNAKLAR
42
Mart - Nisan 2009 Orman ve Av
Bozatlý, A., 2006. Kuyuya Atýlan Taþ: “Millet
Ormancýlýðý”, Türkiye Ormancýlar Derneði Orman
ve Av Dergisi, 2006-5, S: 45-48.
Bozatlý, A., 2007. Ormancýlýk Aþýnmakta,
Ormancýlar Uyumakta, Türkiye Ormancýlar
Derneði Orman ve Av Dergisi, Sayý: 4, Cilt: 83, Yýl:
2007, S: 5-8.
Çaðlar, Y., 2005. “2 B”yi Tartýþmak, Türkiye
Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi, 2005-1,
S: 40-47.
Çaðlar, Y., 2006. Ormanlarýmýzda Yine Kaþ
Yaparken Göz Çýkarýlýyor…, Türkiye Ormancýlar
Derneði Orman ve Av Dergisi, 2006-1, S: 13-15
Çaðlar, Y., 2008a. Bahçelerde Kereviz Gel
Bize Bazý Bazý, Turizm Teþvik Yasasý Hakkýnda
Görüþ.
Çaðlar, Y., 2008b. Ormanlarýmýz “Dün” Yandý,
“Bugün” De Yanýyor ve “Yarýn” da Yanacak ! (2),
Türkiye Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi,
Sayý: 4, Cilt: 84, Yýl: 2008, S: 14-18.
ÇOB, 2007. Aðaçlandýrma ve Erozyon
Kontrolu Seferberliði Eylem Planý 2008-2012.
Çevre ve Orman Bakanlýðý Yayýný. 104 S. Ankara.
Coþkun, Y., 2006. Çevre ve Orman Bakaný
Sayýn Osman PEPE'ye Açýk Mektup, Türkiye
Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi, 2006-3,
S: 43-44.
Demirtaþ, A., 2007. Yeni “Tabiat Parklarý” mý?,
R a d i k a l G a z e t e s i , 2 A r a l ý k 2 0 0 7 .
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Ek
lerDetay&ArticleID=875670&CategoryID=42&Dat
e=30.10.2008
Demirtaþ, A., 2008. Çevre ve Orman
Bakanlýðý Toplumu Yanýltýyor, Türkiye Ormancýlar
Derneði Orman ve Av Dergisi, Sayý: 1, Cilt: 84, Yýl:
2008, S: 24-26.
Ekizoðlu, A. ve Akesen, A., 2006. Tarihi Süreç
Ýçinde Ormancýlýk Örgütünde Görülen Yapýsal
Dalgalanmalar. I. Ormancýlýkta Sosyo Ekonomik
Sorunlar Kongresi Bildiriler Kitabý (26-28 Mayýs
2006) (Edit: Sezgin Özden). A. Ü. Çankýrý Orman
Fakültesi Yayýný. S: 156-161. Çankýrý.
Erdem, Z., 2007. “Çevre”ye Kadýn Ýstenmiyor
m u ? R a d i k a l G a z e t e s i ( 2 4 . 11 . 2 0 0 7 ) .
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Ha
berDetay&ArticleID=832630&Date=30.10.2008&
CategoryID=98
Hýzal, A., Karaöz, Ö., Dirik, H., Türker, A.,
Erdönmez, C., 2008. Aðaçlandýrma ve Erozyon
Kontrolü Seferberliði Eylem Planý (20082012)
Hakkýnda Ýstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi
Görüþü
Geray, A. U., 2007. Baltalýklarý Koruya
Dönüþtürme. Ormancýlýk Ýktisadi Sosyal Çalýþma
Grubu WEB Sitesi. Eklenme Tarihi: 31.01.2007.
http://www.foresteconomics.org/
Krott, M., 2005. Forest Policy Analysis. Avrupa
Orman Enstitüsü (EFI) ve Springer Yayýný.
Dordrecht/Hollanda. 323 S.
Milliyet Gazetesi, 2006a. Yüzde 60'lýk
Bürokrat, 01.12.2006,
http://www.milliyet.com.tr/2006/12/01/guncel/axgu
n01.html
Milliyet Gazetesi, 2006b. Pepe: Artýk Orman
Katliamlarý Olmayacak, Fikret Bila'nýn Köþe
Yazýsý, 03.12.2006.
http://www.milliyet.com.tr/2006/12/03/yazar/bila.ht
ml
NTVMSNBC, 2007. 2 Milyon Hektarlýk Alan
Aðaçlandýrýlacak. 16.11.2007.
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/426452.asp
NTVMSNBC, 2008. Çevre Bakaný: Makilik
Alanlarý Turizme Açýyoruz. 04.04.2008.
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/441703.asp
OGM, 2006. Baltalýk Ormanlarýnýn Koruya
Dönüþtürülmesi Eylem Planý (2006-2015). Orman
Genel Müdürlüðü Yayýný. 25 S. Ankara.
OGM, 2007. OGM 2003-2007. Orman Genel
Müdürlüðü Yayýný. 101 S. Ankara.
OMO, 2008a. Kamuoyuna Zorunlu Açýklama.
Orman Mühendisleri Odasý WEB Sitesi.
http://www.ormuh.org.tr/index.php/guncelkonular/
1 - s o n - h a b e r l e r / 2 7 6 - k a m u o y u n a -
zorunluaciklama.html (14 Ekim 2008)
OMO, 2008b. Antalya Orman Bölge
M ü d ü r l ü ð ü S e r i k v e Ta þ a ð ý l Ý þ l e t m e
Müdürlüklerinde 31 Aðustos 2008-04 Aðustos 2008
Tarihleri Arasýnda Çýkan Orman Yangýnýna Ýliþkin
Orman Mühendisleri Odasý Komisyon Raporu. 9 S.
http://www.ormuh.org.tr/index.php/dokumantasyo
n/raporlar
Özkahraman, Ý., 2008. “Aðaçlandýrma Eylem
Planý” Gerçek Olmayan Söylemlere Dayalý Bir
Aldatmacadýr, Türkiye Ormancýlar Derneði Orman
ve Av Dergisi, Sayý: 1, Cilt: 84, Yýl: 2008S: S:27-29.
Radikal Gazetesi, 2005. Orman Arazileri
Turizme Verilecek. 07.03.2005.
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Ha
berDetay&ArticleID=740080&Date=30.10.2008&
CategoryID=98
Radikal Gazetesi, 2008. “Tesadüf”ler
Bodrum'u Geriyor. 17.02.2008.
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Ra
dikalHaberDetay&ArticleID=840527&Date=21.04.
2009&CategoryID=97
43
Mart - Nisan 2009Orman ve Av
21 Mart
Dünya
Ormancilik
Günü
Etkinlikleri 21 Mart Dünya Ormancýlýk Günü
dolayýsýyla Türkiye Ormancýlar Derneði, Ekoturizm Grubu tarafýndan 8 ilköðretim okulunda “Orman ve Biz” konulu sunumlar yapýlmýþtýr. Ekoturizm Grubu üyelerince gidilen okullarda sunumlara baþlamadan önce Türkiye Ormancýlar Derneði adýna okula gelindiði belirtilmiþtir. Yapýlan sunumda ise öðrencilere, ormanlarýn önemi, ormandaki canlýlarýn dayanýþma sistemi ve ormansýzlaþmanýn sonuçlarý vurgulanmýþtýr. Sunum yapýlan okullar ile sunum yapan Ekoturizm üyelerine ait liste aþaðýda verilmiþtir.
SUNUM YAPAN ÜYENÝN
ADI SOYADITARÝH SUNUM YAPILAN OKUL
OKULUN BULUNDUÐU SEMT/ÝLÇE
Murat ALAN 25.03.2009 ÖZEL TÜRK YURDU ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÝNCÝRLÝ
Murat ALAN 27.03.2009 ETÝMESGUT ANADOLU LÝSESÝ ETÝMESGUT
Serdar ÞENGÜN 27.03.2009 ABDURRRAHMAN ÞENGEL ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA
Serdar ÞENGÜN 30.03.2009 TALATPAÞA ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA
Murat ALAN 31.03.2009 KÜTÜKÇÜ ALÝ BEY ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA
Salih USTA 02.04.2009 TÝMUR ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA
Filiz SÖNMEZ 02.04.2009 EÞREF BÝTLÝS ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA
Murat ALAN 03.04.2009 AHMET VEFÝK PAÞA ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA
44
Mart - Nisan 2009 Orman ve Av
Reyhan ACARTÜRKEmekli Orman Mühendisi
e-posta [email protected] 93HARBÝTarih geçmiþteki sadece savaþlarý anlatan bilim
olmayýp, insanlarýn ders alacaðý dini, sosyal, etnik ve ekonomik olaylarý inceleyen sosyal bir bilimdir. Savaþ bir sonuçtur. Savaþa neden olan dini, etnik ve ekonomik unsurlar incelendiði zaman tarih bir anlam taþýr. Toplumlar geleceðini garanti edebilmek için, tarihi iyi bilmesi gerekir
Tarihte 93 harbi olarak geçen Osmanlý-Rus savaþý miladi takvime göre 1876-1877 yýllarýnda Padiþah II Abdülhamit zamanýnda olmuþtur. Savaþ Rumi takvime göre 1293 yýlýna denk geldiði için, 93 harbi olarak bilinmektedir. 93 harbine gelmeden önce Osmanlý tarihine göz attýðýmýzda, 1839-1861 yýllarý arasýnda Padiþahlýk yapan II Abdülmecit azýnlýklara idari ve mali ayrýcalýklar tanýyan 1839 Tanzimat Fermaný ile 1856 yýlýnda da Islahat Fermaný yayýnlatmýþtýr. Yenilik gibi görünen her iki fermandan önce Osmanlý Ýmparatorluðu 1838 yýlýnda Ýngiltere ile aleyhimize aðýr bir ticaret antlaþmasý, 1853-1856 yýllarýnda yapýlan Kýrým Savaþý açýðýný kapatmak için Osmanlý ilk borçlanmayý Ýngiltere ile Ýstanbul'da yaþayan Yasef Naþi, Abraham de Kamondo gibi Yahudi bankerlere yapmýþtýr. Alýnan borçlarla II Abdülmecit Dolmabahçe, Çýraðan ve Beylerbeyi saraylarýný inþa ettirmiþtir. Borç 200 milyon, gelir 20 milyon Ýngiliz altýný bulunca Osmanlý borcunu ödemeyince 1881 yýlýnda Muharrem Kararnamesi ile Duyun-u Umumiye (borçlar) idaresi kurularak Osmanlý'nýn baþta tütün, tuz ve diðer tarým ürünlerinin gelirlerine el konmuþtur. Osmanlý borçlarý Türkiye Cumhuriyeti tarafýndan 1954 yýlýna kadar ödenmiþtir. Duyun-u Umumiye binasý Ýstanbul'daki, Ýstanbul Erkek Lisesi binasý idi. Osmanlý Ýmparatorluðu 1699 Karlofça Antlaþmasý ile duraklama, 93 ve Kýrým savaþlarýyla da parçalanma dönemine girmiþtir. (1520-1566) tarihlerinde Padiþahlýk yapan Kanuni Sultan Süleyman zamanýnda Fransýzlara tanýnan kapitülasyonlar Osmanlý 'nýn duraklama ve parçalanmasýna zemin hazýrlamýþtýr. 93 harbi hem Tuna, hem de Kafkasya cephesinde meydana gelmiþtir. 1800'lü yýllarda Amerika'da yaþayan dünyanýn en büyük bankeri Rothschild ailesinden olan Amschel Bauer Mayer 'Bir ulusun parasýnýn denetimi elimde olsun onun kanunlarýný kimin yazdýðýný umursamam' demiþtir. Atatürk'ün dediði gibi okumadan, yorulmadan, çalýþmadan kolay yolu seçen uluslar önce haysiyetlerini, sonra ekonomilerini, daha sonrada baðýmsýzlýklarýný kaybederler.
93 harbinin en önemli nedenleri arasýnda
Ruslarýn sýcak denizlere (Akdeniz) inmek, diðer bir nedeni de Ruslarýn Balkanlarda yaþayan Ortodoks dinine baðlý Osmanlý vatandaþlarý (Rum, Bulgar, Sýrp, Ermeni ve Romen) üzerinde etkisini artýrmaktýr. Savaþ Rusya'nýn 23.12.1877 yýlýnda Eflak ve Boðdan'a girmesi ile baþlamýþtýr. Savaþta Plevne'de Gazi Osman Paþa, Elana'da Deli Fuat Paþa baþarý kazanmalarýna raðmen takviye kuvvetlerin gelmemesi ve Ruslarýn asker, top sayýsýnýn fazla olmasýyla Osmanlý yenik düþmüþtür. Güç bakýmýndan Osmanlý 90000 asker, 97 top, Ruslar ise 125000 asker, 189 top sahip idiler. Savaþ sonunda Rus kuvvetleri Ýstanbul'daki Ayestafanos (Atatürk Hava Limaný) kadar gelince, 1878 yýlýnda önce Ayestafanos akabinde Berlin antlaþmalarý yapýlarak Osmanlý Balkanlar'da ve Kafkasya'da büyük toprak kaybýna uðramýþtýr.
Berlin Antlaþmasý sonucunda;1-Kars, Ardahan, Rize, Artvin ve Batum Ruslara,2-1570 yýlýnda Padiþah III Selim zamanýnda
alýnan Kýbrýs Adasý, Ýngiltere'ye kiraya verildi,3-Sýrbistan, Bulgaristan, Romanya ve Karadað'ýn
kendi baþlarýna birer prenslik,4-Teselya Sancaðý(1881) Yunanistan'a
býrakýlmýþtýr.1897 Ýstanbul antlaþmasý ile Girit adasýna önce
Yunanlý bir vali atandý, sonrada 1912-1913 yýllarýndaki Balkan Savaþlarý sonucunda Atina antlaþmasýyla Girit 1913 yýlýnda Yunanlara býrakýldý. Osmanlýlarda ilk toprak kaybý 1699 yýlýnda imzalanan Karlofça antlaþmasý ile
1-Macaristan ve Erdal beyliði Avusturya'ya 2-Ukrayna ve Podolya Lehistan'a3-Mora ve Dalmaçya kýyýlarý Venediklere
verilerek baþlamýþtýr.Padiþah II Abdülhamit savaþýn kaybedilmesinden
Meclis-i Mebusan'ý sorumlu tutarak 23 Aralýk 1876 tarihinde kendisinin kurduðu meclisi, süresiz kapatmýþtýr.
Kýrým ve 93 harbi sonucunda Balkanlar ile Kafkaslardan 1 Milyon göçmen Anadolu'ya göç etmiþtir. Balkanlar'da iç savaþlar hiç bitmediðinden, Balkanlarda Osmanlý hâkimiyeti kalmamýþtýr. Yunan, Sýrp ve Bulgar bir olup 1912-1913 yýlý Balkan savaþlarýnda Osmanlý Ordusu maðlup olunca düþman kuvvetleri Çatalca'ya kadar gelmiþtir. Balkan Savaþlarý sonunda Ege denizindeki Midilli, Sakýz ve Sisam adalarý Yunanistan'a býrakýlmýþtýr. Tarihte 12 adalar olarak geçen adalar Rodos ile Sisam arasýndaki, Kardak adasý gibi küçük adalardýr. II Cihan Savaþýna kadar Ýtalya'nýn elinde bulunan 12 Adalar, Ýtalya'nýn savaþta yenik düþmesiyle galip devletler tarafýndan adalar Yunanistan'a savaþ maðduru olarak verilmiþtir. 1995 yýlý Gümrük Birliði Antlaþmasý ile AB uyum yasalarýný görünce insan ister istemez tarih tekerrür mü ediyor düþüncesini akla getiriyor.
Mart - Nisan 2009
45
Orman ve Av
TÜRKÝYE ORMANCILAR DERNEÐÝ 53. DÖNEM YÖNETÝM KURULU
MUSTAFA YUMURTACI Genel Baþkan
1944 yýlýnda Menemen'de doðdu. 1967 yýlýnda ÝÜ Orman Fakültesini bitiren Yumurtacý, Bilecik Orman Ýþl.Md. de mesleðe baþladý. Askerlik görevini tamamladýktan
sonra amenajman heyetlerinde, OGM Planlama Dairesi Programlama Fen Heyeti Müdürlüðü, Orman Bakanlýðý Yayýn ve Derleme Þube Müdürlüðü ve ORKÖY Genel Müdürlüðünde Baþmühendis olarak görev yaptýktan sonra, tekrar Amenajman Heyet
Baþkanlýðýna döndü. Orman Ýdaresi ve Planlama Dairesinde Denetim ve Kontrol Baþmühendisi olarak çalýþýrken 1997 yýlýnda emekli oldu. AÝTÝA. Ýþletme Yönetim
Enstitüsü Master Programýný bitiren Yumurtacý, evli ve iki çocuk babasýdýr.
FEVZÝ KALELÝII. Baþkan
1942 yýlýnda Tokat'ýn Zile ilçesinde doðdu. Ýlk ve Ortaokulu Zile'de, Lise öðrenimini Tokat G.O.P. Lisesinde tamamlayarak, ayný yýl Ý.Ü.Orman Fakültesi'ne girdi. Fakülteyi bitirdikten sonra askerlik görevini tamamlayarak 1968 yýlýnda Amasya Orman Ýþletme
Müdürlüðünde Ýþletme Þefi olarak göreve baþladý. 1975 yýlýna kadar bu görevde bulundu. Sinop Orman Ýþletme Müdürlüðünde Müdür Yardýmcýlýðý görevinden sonra 1978-1992 yýllarý arasýnda sýrasý ile ve kesintisiz olarak Cide-Daday-Adapazarý ve
Eskipazar Orman Ýþletmelerinde Müdürlük görevlerinde bulunduktan sonra 1999 yýlýna kadar Amasya Orman Bölge Müdürlüðünde mühendis olarak çalýþtýktan sonra Ankara
Orman Bölge Müdürlüðü görevine atandý. 2003 yýlýnda Orman Genel Müdürlüðü Teftiþ Kurulu Baþkanlýðýna Baþmüfettiþ olarak atandý. 2007 yýlýnda emekli oldu.
SEZAÝ KAYA Genel Sekreter
1954 yýlýnda Zara'da doðdu. Ýlk, orta ve liseyi Ýstanbul'da bitirdi. 1974 yýlýnda girdiði Ý.Ü. Orman Fakültesi'nden 1978 yýlýnda mezun oldu. Ayný yýl girdiði Orman Genel Müdürlüðü Kastamonu/Tosya Orman Ýþletme Müdürlüðünde Bölge Þefi olarak iþe baþladý. Kahramanmaraþ, Ankara (Amenajman Etüd Pl.Þb.Müdürlüðü), Ýnebolu,
Erzurum/Þenkaya, Sarýkamýþ'ta çalýþtý. Halen Orman Koruma ve Yangýnla Mücadele Dairesinde mühendis olarak görev yapmaktadýr. Türkiye Ormancýlar Derneði Yönetim
Kurulu üyeliði, TMOBB Orman Mühendisleri Odasý Merkez Þube kuruculuðu ve baþkanlýðý, TMMOB yönetim kurulu üyeliði, KESK'e baðlý Orkam-Sen ve Tarým Orkam-Sen Genel Baþkanlýðý görevlerinde bulundu. 53. Dönem Türkiye Ormancýlar Derneði Yönetim Kurulunda Genel Sekreter olarak görev yapmaktadýr.
HÜSEYÝN ÇETÝNGenel Sayman
1951 yýlýnda Polatlý'da doðdu. Ýlk ve orta öðrenimini Polatlý'da tamamladý. 1968 yýlýnda Haydarpaþa Lisesini, 1974 yýlýnda Ý.Ü. Orman Fakültesini bitirdi. 1974 yýlýnda Gerede Orman Ýþletmesi Aktaþ Bölgesinde göreve baþladý. 1976 Aðustos ayý sonunda askerlik görevini tamamladýktan sonra 1994 yýlýna kadar AGM Þeflikleri ve Toprak Muhafaza Md.Yardýmcýlýðý yaptý. 1994'de Ankara AGM Baþmühendisi, 1998 yýlýnda AGM'de
Erozyon Kontrolu Þb.Md., 2001 Ocak ayýnda Bakanlýk Ýç Anadolu Bölge Müdürlüðü görevine atandý. 2003 Aðustos-2006 Nisan ayý döneminde Þb.Md. ve Mühendis
olarak AGM'de çalýþtý. 2006 Nisan ayýnda emekli oldu. Emekli olduktan sonra 2 sene OR-KOOP'ta Aðaçlandýrma Uzmaný olarak çalýþtý. Halen OPÇOVAK yönetiminde de
bulunan Hüseyin Çetin evli ve 2 çocuk babasýdýr.
46
Mart - Nisan 2009 Orman ve Av
AHMET AKER Ýktisadi Ýþletme
1960 Kütahya-Simav doðumlu. Ýlk, orta ve lise öðrenimini Simav'da tamamladý. 1983 yýlýnda ÝÜ Orman Fakültesini bitirdi. Burs aldýðý DSÝ'de ayný yýl göreve baþladý. Halen
DSÝ Genel Müdürlüðünde Baþmühendisi olarak çalýþmaktadýr Evli ve iki çocuk babasýdýr.
Dr.MURAT ALAN Üye
1966 yýlýnda Konya'nýn Karapýnar Ýlçesinde doðdu. 1987 yýlýnda K.T.Ü. Orman Fakültesi, Orman Mühendisliði Bölümünden mezun oldu. 1989 yýlýnda Orman Genel
Müdürlüðü, Beyþehir Orman Ýþletme Müdürlüðünde, iþletme þefi olarak göreve baþladý. 1991 yýlýnda Orman Genel Müdürlüðü, Ýþletme ve Pazarlama Dairesi Baþkanlýðý
emrine mühendis olarak atandý. 1995 yýlýnda Orman Aðaçlarý ve Tohumlarý Islah Araþtýrma Müdürlüðü'ne tayin oldu. Halen ayný Müdürlükte Aðaç Islahý Baþmühendisi olarak çalýþmaktadýr. 1998 yýlýnda; Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalýnda yüksek lisansýný, 2006 yýlýnda ayný üniversitenin Zotekni Ana Bilim
Dalýnda Doktorasýný tamamladý. Evli ve iki çocuk babasýdýr.
KEMAL KAYA Üye
01.09.1950 Çankýrý ile Çerkeþ doðumlu. 1968 yýlý haziran dönemi Düzce Orman Tekniker Okulu muzunu. Çerkeþ Orman Ýþletme Müdürlüðü'nde beþ yýl merkez iþletme þefliði, iki yýl aðaçlandýrma þefliði görevlerinde bulundu. 1982-2003 yýllarý arasýnda Ankara'da 21 yýl aðaçlandýrma þefi olarak, Elmadað, Hasanoðlan aðaçlandýrma ve erozyon kontrolu projelerinin uygulama çalýþmalarýnda bulunarak 2003 yýlý haziran
ayýnda emekli oldu. 15 yýldýr Orman Teknikerleri Derneði baþkanlýðýný yürütmektedir. 3 çocuk babasýdýr.
OZAN ÇEKÝÇ Üye
1974 yýlý Aksaray Ýli Ortaköy Ýlçesi doðumlu, 1998 yýlýnda K.T.Ü. Orman Fakültesi, Orman Endüstri Mühendisliði bölümünden mezun oldu. 1998 yýlýnda Orman ve Köy
Ýliþkileri Genel Müdürlüðünde göreve baþladý. 2000-2004 yýllarý arasýnda Doða Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüðünde görev yaptý. 2004-2008 yýllarý arasýnda Orman Genel Müdürlüðü, Orman Harita ve Fotogrametri Müdürlüðünde görev yaptý. Halen Çevre ve Orman Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðýnda Biyolojik Çeþitlilik
Ýzleme Biriminde görev yapmaktadýr.Evli ve bir çocuk babasýdýr.
SERKAN AYKUT Üye
1978 Hakkari doðumlu. Ýlk, orta ve lise öðrenimini Hakkari' de tamamladý. Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliði bölümünden 2002 yýlýnda mezun oldu. Ardýndan Hacettepe Üniversitesi Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði
Master programýna devam eden Aykut 2003 yýlýndan beri Ankara' da orman ürünleriyle ilgili firmalarýn üretim ve dýþ ticaret birimlerinde yönetici olarak
çalýþmaktadýr. Ýyi derecede Ýngilizce ve Almanca bilmektedir.
Mart - Nisan 2009
47
Orman ve Av
TÜRKÝYE ORMANCILAR DERNEÐÝ 53. DÖNEM ÇALIÞMA PROGRAMI
temsilciliklerde dönem dönem üye toplantýlarý yapýlacaktýr. Özellikle kamuda çalýþanlarýn haksýz tayinler ve diðer hak ihlallerine uðramalarý halinde meslektaþýmýza destek olmak için yasal ve demokratik mücadeleler yapýlacaktýr.
- Þube: Dernek bünyesindeki tek þube olan Marmara Þubesini daha aktif hale getirecek çalýþmalar yapýlacaktýr
-Temsilcilikler: Dernek temsilciliklerinde yaþanan sorunlarýn çözümüne destek verilecek, ortaya çýkacak sorunlar yerinde görüþülerek çözülecektir. Ayrýca yapýlacak olan tüzük kurultayýnda temsilcilikler yönetmeliði de belirlenecektir.
-TOD iþleyiþi içinde temsilcilikler, danýþma kurulu, öðrenci üyeliði gibi ihtiyaç duyulan yönetmeliklerin ve tüzük deðiþikliklerinin gerçekleþtirileceði Olaðanüstü Genel Kurul düzenlenecektir.
-Örgüt Ýþleyiþinin daha demokratik ve þeffaf hale getirilmesi saðlanacaktýr. Þeffaflýðýn saðlanmasýnda daha etkin hale getirilecek TOD Ýnternet sitesinden yararlanýlacaktýr.
2.ORMANCILIK - Ormancýlýk sorunlarýnýn ve çözümü yönünde
çalýþmalar için çalýþma gruplarý oluþturulacaktýr. Bu çalýþmalar çerçevesinde genel kamuoyuna hitap edecek düzeyde Ormancýlýk el kitapçýklarý hazýrlanacaktýr.
- Suyun ticarileþtirilmesine karþý ve ulusal su kaynaklarýnýn kamu yararýna kullanýmý konusunda ilgili kuruluþlarla iþbirliði yapýlacaktýr.
- Ulusal ve uluslar arasý ormancýlýk ve çevre kuruluþlarýyla ortak bir þekilde veya uluslararasý üst kuruluþlarýn desteði ile çeþitli alanlarda projeler geliþtirilmeye çalýþýlacaktýr. Ulusal kaynaklar kullanýlarak özellikle havza yönetimi ve kýrsal kalkýnma projeleri geliþtirilecektir.
-Derneðin uluslar arasý iliþkilerini güçlendirmek amacýyla uluslar arasý ormancýlýk birliklerine üye olunacak, Dünya Ormancýlýk Kongresi vb etkinliklere temsilci gönderilecektir.
-Geleneksel hale gelen Ulusal Ormancýlýk Kongresi çalýþmalarý sürdürülecektir.
-Mühendislik alanýna yönelik seminerler ve programlar düzenlenecektir.
-Ormancýlýk konusunda yetkin bir hukuk bürosu oluþturulacaktýr. Bu alanda uygulamaya giren yasa ve
Cumhuriyet deðerlerine sahip çýkma, demokrasi, ülke baðýmsýzlýðý, emekten yana olma baþta olmak üzere tüzüðün baþlangýç ilkelerinden sapmadan 85 yýldan bu yana duyarlýlýðýný sürdüren Türkiye Ormancýlar Derneði (TOD), bu hassasiyetin yanýnda;
Mesleðimizle ilgili olarak bilginin, birikimin ve doðal kaynaklarýn ülke ve toplum yararýna kullanýlmasýnda gerekli özeni göstermiþtir.
Bu özenin gereði olarak;a) Kamusal bir varlýk olarak ormanlarýmýzýn
toplumsal yarar gözetilerek yönetilmesini savunmuþ,b) Ormanlarýn özelleþtirilmesine her dönem ve
koþulda karþý çýkýlmýþtýr. Mesleki Demokratik Kitle Örgütü olarak TOD
karar süreçlerine üyelerini katan, devletten, hükümetlerden, kurumlardan etkilenmeden baðýmsýz iþleyiþini bu dönemde de sürdürecektir.
53. Dönem Yönetim Kurulu'nun, geçmiþ dönemde ve genel kurulda gündeme getirilen öneriler doðrultusunda hazýrlamýþ olduðu Çalýþma Programý, üyelerimizin katýlýmý ve katkýsý ile yaþam bulacaktýr.
1.ÜYE ÝLÝÞKÝLERÝ, ÜYE SORUNLARI VE ÖRGÜTLENME
-Üye Ýliþkileri: Merkez ve diðer illerde çalýþma gruplarý oluþturulup katýlým teþvik edilecek, ormancýlýkla ilgili her tür geliþmeler üyelere düzenli olarak aktarýlacaktý
-Üye Edinme; Derneðe üye kazandýrmak amacýyla Dernek tanýtým toplantýlarý yapýlacaktýr. Fakülteler ve öðrencilerle daha önceden kurulmuþ iliþkiler geliþtirilerek sistemli bir hale getirilecektir. Öðrenci üyelik sisteminin yerleþtir i lmesine çalýþýlacaktýr.
- Tanýtým toplantýlarýnda daðýtmak ve internet sitemizde yayýnlamak üzere veri tabaný anketi hazýrlanacaktýr. Ýçeriði özellikle öðrencilere, henüz üye olmayan meslektaþlara ulaþmada kolaylýk saðlayacaðý gibi üyelerimizin de güncel bilgilerini ve bizden beklentilerini, sorunlarýný öðrenmede çok büyük kolaylýk saðlayacaktýr.
- Mezuniyet törenlerine ve diðer fakülte etkinliklerine yönetim kurulu veya temsilcilikler düzeyinde katýlmaya devam edilecektir.
- Derneði tanýtmak ve orman fakültesi öðrencileriyle yakýn iletiþim ve iþbirliði saðlamak üzere öðrencilere mesleki gezi olanaklarý saðlanacaktýr.
- Üye Sorunlarý ile ilgili olarak þube ve
48
Mart - Nisan 2009 Orman ve Av
saðlanacaktýr. Orman ve Av Dergisi'ne TOD Ýnternet Sitesinden ulaþýlabilecektir. Yine sitemizde derneðimizin kütüphanesinde bulunan yayýnlarýn bir listesi bulunacaktýr.
-Tanýtýcý materyaller (tanýtým filmi, sunum, basýlý ve dijital tanýtým afiþleri…) Özellikle derneðin tarihsel geliþimi, amaçlarý, hedefleri ve etkinliklerini tanýtan film ve afiþler hazýrlanacaktýr.
-Orman Ve Av Dergimizde orman fakültelerine ve özellikle öðrencilere dönük haber ve yazýlara yer verilecektir.
- Derginin yaygýn bir biçimde üyelere, ilgili fakültelere, araþtýrma müdürlükleri ve ormancýlýk dýþý kamuoyundan belirli kiþi ve kuruluþlara ulaþtýrýlmasý saðlanacaktýr.
-Bilim Kurulu: Konularýnda uzman olan üyelerin listesi oluþturulacak, kamuoyunu ve üyeleri aydýnlatabilmek amacýyla uzmanlýk konularýnda Orman ve Av' da yayýnlanmak üzere yazýlar istenecektir. Yine güncel konularda TOD görüþü oluþturulurken bu uzmanlarýn görüþü alýnacaktýr. Alýnacak olan kararlar yine TOD internet sitesi ve dergimizde yayýnlanacaktýr.
-TOD kütüphanesinde uzun yýllar sonunda biriktirilen kitaplarýn güvenceye alýndýðý ve günümüzde temel ormancýlýk bilgilerine eriþilebilen kitaplarýn bulunduðu bir düzenlemeye gidilecektir. Kütüphane TOD çalýþma organlarý ve oluþturulacak birimlerin rapor hazýrlama vb çalýþmalarýný yürütebilecekleri bir ortama kavuþturulacaktýr.
-Dünya Ormancýlýk Günündeki okullarda yapýlan faaliyetler yanýnda halka açýk etkinlikler Ankara'nýn en merkezi ve yoðun yerlerinden olan dernek binamýzýn çevresinde yoðunlaþtýrýlacaktýr.
-Ýlköðretim okullarýna yönelik doða ve ormancýlýk içeren bir konuda ödüllü resim yarýþmasý düzenlenecektir.
5. EKOTURÝZMEkoturizm grubu; bugüne kadar gerçekleþtirdiði
çalýþmalarý ile Derneðin tanýtýmýnda önemli bir iþlev üstlenmiþtir. Yaptýðý yýllýk gezi programlarýnda da katýlanlarýn doða eðitimine katký yapmýþtýr. Bu özelliði göz önüne alýnarak bu çalýþmalarýn özellikle þubeler ve temsilcilikler kanalýyla daha yaygýn hale getirilmesi için çalýþmalar yapýlacaktýr.
6. ORMANCILIK DIÞI KAMUOYU ÝLE ÝLÝÞKÝLER
-Özellikle çocuklar ve gençlere dönük çeþitli tanýtýcý çalýþmalar, bu kitlelerin ilgisini çeken ve özellikle sosyal duyarlýlýðý olan sanatsal faaliyetlerin (sergi, film, tiyatro gibi) düzenlenmesi veya en azýndan
yönetmelikler konusunda hukuki düzeltme ve iptal giriþimlerinde bulunulacaktýr.
-Her türlü ormancýlýk faaliyetleriyle ilgili konularda, özellikle gençlere dönük eðitim, seminer gibi etkinliklerde yoðun turizm sezonu dýþýnda Rixos Otel olanaklarýndan faydalanýlacaktýr.
-Olasý Anayasa deðiþikliði konusunda bir an önce bir bilgi dosyasý ve kitapçýk hazýrlanarak çeþitli önerilerde bulunulacaktýr.
-Türkiye Ormancýlar Derneði'nin dönemsel faaliyetlerini ve ormancýlýk alanýndaki geliþmeleri deðerlendirmek ve ileriye dönük öneriler sunmak amacýyla danýþma kurulu oluþturulacaktýr.
-Orman ve Av Dergisi'nin yaný sýra ulusal veya uluslar arasý nitelikte bir hakemli bilimsel derginin çýkarýlmasýna çalýþýlacaktýr.
3.SOSYAL ÇALIÞMALAR-Bina Ýle Ýlgili Çalýþmalar: idari birimlerin
düzenlenmesi, toplantý salonu, arþiv, kütüphane, lokal yapýsý, bina giriþi ve cephe düzenlenmesi yapýlacaktýr.
-Teknik Altyapý Çalýþmalarý (Bilgisayar ve çeþitli yazýlýmlar, Telefon aðý, TOD Ýnternet Sitesi düzenlenmesi ve takibi, bilgisayar tabanlý kurslar ve üyelerin internet ihtiyacý için bilgisayar odasý oluþturulacaktýr.
-Yeþil Gece vb organizasyonlarda üyelerin dýþýnda da katýlýmlar saðlanacaktýr.
-Geleneksel hale gelen Yýlýn Ormancýsý seçimi ve belirli hizmet sürelerini aþan üyelerimizi onurlandýrmak üzere çeþitli ödüller veya þilt verilecektir.
-Yayýnlarda (TOD Ýnternet sitesi, dergi) öðrenci ve yeni mezun meslektaþlara dönük yasa, tüzük ve diðer yönetmelik deðiþiklikleri, güncel iþ ilanlarý ve benzeri taleplerin yer almasýna özen gösterilecektir.
-Öðrenciler ve akademik çevreler arasýnda ödüllü yarýþma ve çalýþmalar düzenlenecektir. (karikatür, fotoðraf yarýþmasý vb.)
-TOD Ormaný veya mesleki anlamda emeði geçenler adýna orman oluþturulacak ve bu etkinliklerde kamuoyunun desteði saðlanacaktýr.
- Basýn-yayýn kuruluþlarý ve özellikle görsel basýnla daha sýcak iliþki kurulmasý ve böylelikle derneðin faaliyetlerinin daha geniþ kitlelere etkili bir biçimde ulaþabilmesi için profesyonel destek alýnacaktýr.
4. BASIN YAYIN, BÝLÝMSEL ARAÞTIRMA-Orman ve Av Dergisi ile TOD Ýnternet Sitesi:
üyelerin ihtiyaç duyacaðý mevzuat ve benzeri bilgilerin bulunacaðý bir baþvuru kaynaðý olacaktýr. Ayný zamanda yine üyelerin TOD'a iliþkin görüþ ve önerilerini elektronik olarak iletebilecekleri bir iþleyiþ
Buraya Reklam Verebilirsiniz...