53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda...

52
85. Yýl Yýl: 2009 I Mart - Nisan I Sayý: 2 ISSN 1302-040X Olaðan Genel Kurul Toplandý 53.

Transcript of 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda...

Page 1: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

85. Yýl

Yýl: 2009 I Mart - Nisan I Sayý: 2 ISSN 1302-040X

OlaðanGenelKurul Toplandý53.

Page 2: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Hadi CANBAZe-posta: [email protected]

ÝÇ KAPAK FOTOÐRAFIKaragöl - Ekoloji Topluluðu

YAYIN KURULUDoç. Dr.Erdoðan ATMIÞ

Prof. Dr. Ýsmet DAÞDEMÝRDoç. Dr. Sezgin ÖZDEN

Dç. Dr. Oktay YILDIZDr. Mehmet Ali BAÞARAN

Serkan AYKUTKubilay ÖZYALÇINHakan KÖRBALTA

TÜRKÝYE ORMANCILAR DERNEÐÝTUNA CAD. NO: 5 96410 KIZILAY/ANKARA

Yýl: 2009 I Mart - Nisan I Sayý: 2 I Cilt: 85 I

MURAT ALAN

[email protected]

4321 Mart Dünya Ormancýlýk Günü Etkinlikleri

3 TOD 53. Genel Kurulu Yapýlmýþ ve DernekOrganlarý Oluþturulmuþtur.

ÝÇ ÝNDEK Ý LER

1 Editörden - Doç. Dr. Sezgin ÖZDEN

Çamkese Böceði ve BizAtilla KURMUÞ17

6Güney Kore Orman Kooperatifleri Birliðive Akla Gelenler - Ahmet DEMÝRTAÞ

93 HarbiReyhan ACARTÜRK44

15

Karabakal-Karatavuk Turdus merula L. Dr. N. Kaan ÖZKAZANÇ

29 Dünya Ormancýlýk Günü Antalya Temsilciliðimizde Toplantý

33

13 Özel Orman Aðaçlandýrmasý ya da Orman.....Prof. Dr. Osman GÖKÇE

112/B'de Karanlýk Yol Ferruh ATBAÞOÐLU Yargýtay 20. Hukuk Dai. Onursal Bþk.

2Baþyazý

30

2008 Yýlý Gezileri 18

Seçim Rüþveti = 2/B TalanýSalih SÖNMEZIÞIK - Orman Yük. Müh.9

1. Ulusal ÇED Çalýþtayý

Türkiye'de Hükümetlerin Ormancýlýk Politika ve Uygulamalarý... Doç. Dr. Erdoðan ATMÝÞ - Araþ. Gör. H. Batuhan GÜNÞEN

45TOD 53. Dönem Yönetim Kurulu

TOD 53. Dönem Çalýþma Programý47

Page 3: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Mart - Nisan 2009Orman ve Av

1

EDÝTÖRDEN

HAK DÜÞÜRÜCÜ SÜRE ÝLE KAMU MALI EDÝNÝMÝ3402 say ý l ý Kadast ro

Kanununda yaptýðý deðiþiklikle, Hazine ve Orman Ýdaresinin dava açmakta süre ile baðlý olduðu yolunda hüküm kuran,

“Çeþitli Kanunlarda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair 5841 sayýlý Kanun, 14.3.2009

1tarihinde yürürlüðe girmiþtir . 3402 sayýlý Kadastro Yasasýnýn 12/3. maddesi,

“Bu tutanaklarda belirtilen haklara sýnýrlandýrma ve

tespitlere ait tutanaklarýn kesinleþtiði tarihten itibaren

on yýl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki

sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açýlamaz

“ hükmündedir. 5841 sayýlý Kanun ile bu fýkranýn sonuna, “Bu hüküm iddia ve taþýnmazýn niteliðine

yahut devlet veya diðer kamu tüzel kiþileri dâhil

taraflarýn sýfatýna bakýlmaksýzýn uygulanýr” cümlesi eklenmiþtir.

Kanunun geçici 10 uncu maddesi ile de, “Bu

yasanýn 12'inci maddesinin 3'üncü fýkrasý hükmü

Devletin hüküm ve tasarrufu altýnda olduðu iddiasý ile

yürürlük tarihinden önce açýlmýþ ve henüz kesin hükme

baðlanmamýþ olan davalarda dahi uygulanýr.” denilmiþtir.

5841 sayýlý Kanunla getirilen deðiþiklerle, hazine ve orman yönetiminin de dava açmakta süre ile baðlý olduðu, tutanaklarýn kesinleþtiði tarihten itibaren on yýl geçtikten sonra davanýn hak düþürücü sürenin gerçekleþtiðinden bahisle mahkemelerce ret edilmesi gerektiðine ve yasanýn yürürlük tarihinden önce açýlmýþ ve henüz kesin hükme baðlanmamýþ olan davalarda da uygulanacaðýna hükmolunmuþtur.

5841 sayýlý Kanunun gerekçesinde, 3402 sayýlý yasanýn 12/3. maddesinin iptali konusunda açýlan, 1991 tarihli Anayasa Mahkemesi kararýna atýf yapýlmýþtýr. Bu kararda, “Kamu düzeninin gerektirdiði

durumlarda yasa koyucunun kimi hak düþürücü süreler

koyabileceði doðaldýr. Kadastroya dayanýlarak kurulan

sicillere karþý açýlacak davalarýn hak düþürücü süreye

baðlanmasý da hukuk ilke ve kurallarýna aykýrýlýk

oluþturmaz” denilmektedir. Oysa bu kararda bahsi geçen hak düþürücü sürenin gerçek kiþiler için geçerli olduðu ve ancak özel mülke konu yerlerde uygulanabileceði, hazine ve orman yönetimini baðlamayacaðý görülmemiþtir.

T.C. Anayasasýnýn 169'ncu maddesinin son fýkrasýnda “orman sýnýrlarýnda daraltma yapýlamaz”, hükmü yer almasýna raðmen Anayasaya aykýrý olarak çýkarýlan yasa halen orman niteliðini taþýyan bir yerin her nasýlsa tapu kaydýný eline geçirmiþ kiþilere sahiplilik hakký getirmekte Devlet Ormanlarýnýn mülkiyeti devrolunamaz kuralýna da ters düþmektedir.

Orman niteliðinde bir yerin Medeni Kanunun 999. maddesi hükmüne göre de özel mülk olarak tapuya

tescili olanaksýzdýr. Bu hüküm karþýsýnda da, hak

düþürücü süreden bahsedilmesi mümkün deðildir..

Yerleþik Yargýtay içtihatlarýnda, Hukuk Genel Kurul kararlarýnda, 3402 sayýlý Kadastro Yasanýn 12 inci maddesinde düzenlenen 10 yýllýk hak düþürücü süre geçmiþ de olsa, “Hazinece açýlan ve Devletin hüküm ve

tasarrufu altýnda bulunan yerdir iddiasýna dayanan

davalarda 10 yýllýk hak düþürücü sürenin bir dava

koþulu olarak ele alýnýp deðerlendirilmeyerek, iþin

esasýna girilip dava konusu taþýnmazýn niteliðinin daha

açýk bir anlatýmla özel mülkiyete konu olup

olmayacaðýnýn tespit edilmesi gerekmektedir” denilmektedir..

Hazinenin, Devletin hüküm ve tasarrufu altýndaki yer iddiasý ile açacaðý iptal davalarý 3402 sayýlý yasanýn 12/3 maddesindeki hak düþürücü süreye baðlý deðildir Kamu mallarýndan olan ormanlarýn yasal olmayan bir þekilde ele geçirilip kiþiler adýna haksýz bir þekilde tespit ve sýnýrlandýrma yapýlmasý, hak düþürücü süre tanýmlamasýna gidilmesi yasa gerekçesinde yazdýðý gibi deðil, tersine kamu ve toplum yararýna aykýrý, toplumsal adaleti yaralayýcý, bozucu, iþgalleri ödüllendirici bir yaklaþýmdýr.

Nedeni bilgisizlikten, çalýþma sahasýnýn çok büyük olmasýndan, personel yetersizliðinden, ihmalden, suistimalden v.b gibi nedenlerden bile olsa 3402 uygulamalarýna itirazlar ne yazýk ki her orman biriminde zamanýnda yapýlamamýþtýr. Bu gerekçelerin faturasýný ormanlara kesmek ve idarenin dava açma hakkýný sýnýrlamak hukuksuzluktur. Bu yasa, milyonlarca hektar orman alaný içinde yer alan eylemli orman alanlarý için yok etme emri olacak, ormanlarýn tahribatýný hýzlandýracaktýr.

Dava konusu olan arazilerin mahkemelerce gerçek vasfýnýn tespiti hukuka aykýrý bir iþlem deðil, kesinlikle adaleti saðlamak adýnadýr.

Bugün, 10 yýl geçtikten sonra, kamu tarafýndan açýlýp, kazanýlan, yüzlerce dava adaletsizliði deðil, adaleti, hakkaniyeti saðlamýþ, kamu ve toplum yararý saðlanmýþtýr.

Kamu arazilerinin iþgalini özendiren, kýyýlarý ve ormanlarý kapanýn elinde býrakan, iktidar ve muhalefet partilerinin uzlaþmasýyla bir seçim yatýrýmý olarak TBMM'den geçen ve Anayasa'ya aykýrý bu Kanunun, iptal baþvurusu için yasal süre dolmak üzeredir. Bu süre geçtikten sonra, Kanunun iptal edilebilmesi için geriye sadece uzun bir süreç olan, itiraz yolu kalmaktadýr. Taraflardan birinin konuyu dava etmesi sonucu, davaya bakmakta olan mahkemenin 5841 sayýlý Kanun hükmünü Anayasaya aykýrý görmesi veya taraflarýn aykýrýlýk iddiasýnýn ciddi olduðu kanýsýna varmasý i le konu Anayasa Mahkemesine taþýnabilecektir.

Not: Makaleyi denetleyen ve geliþtiren Ýstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Çevre ve Orman Hukuku Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Doç. Dr. Aynur AYDIN ÇOÞKUN'a teþekkürlerimi sunarým.

14.03.2009 tarih ve 27169 sayýlý Resmi Gazetede yayýmlanarak yürürlüðe girmiþtir. 3402 sayýlý yasanýn 12/3. maddesinin Anayasanýn 2, 23 ve 35'nci maddeleri ile 153'ncü maddesinin son fýkrasýna aykýrýlýðý ileri sürülerek iptaline iliþkin talebi karara baðlayan Anayasa Mahkemesinin 8.10.1991 tarih ve 1991/9-36 sayýlý kararý

1

2

Doç. Dr. Sezgin ÖZDEN

Page 4: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Orman ve AvMart - Nisan 2009

2

BAÞYAZI

18 Nisan 2009'da yapýlan 53. Olaðan Genel Kurulu geride býraktýk ve yeni bir döneme baþladýk. 2002 yýlýndan beri görev yapan yönetim kurullarý yoðun ve stresli bir mücadele sonunda Derneðin yýllardýr bekleyen iki önemli sorununu çözmüþ ve iki b ü y ü k p r o j e y i D e r n e ð e kazandýrmýþlardýr. Büyük bir özveri ile çalýþan bu yönetim kurullarý Dernek tarihinin önemli mihenk taþlarý olmuþlardýr.

Belirli sorunlarýný çözmüþ olan TOD'un, bu dönemde yoðun bir çalýþma dönemine girmesi genel kurul öncesi herkesin ortak isteði ve dileði olarak ortaya konulmuþtur. Genel kurulda da üyelerin büyük çoðunluðunun önerdiði iki konu vardý: 1- Genç üyelerin derneðe kazandýrýlmasý, 2- Ormancýlýk sorunlarýna sahip çýkýlarak, aktif yaklaþýmlarýn sergilenmesi.

Bu talepler dikkate alýnarak daha yoðun bir çalýþma sürecini sürdürebilecek ve üye tabanýmýzda daha geniþ kesimi kucaklayacak bir yönetim kurulu oluþturulmuþ ve genç üyelerimiz de yönetim kurulunda yer almýþtýr. Geçmiþin olumsuz ve gereksiz çekiþmelerini bir kenara iterek, yoðun bir çalýþma döneminin koþullarýný yaratmalýyýz. Artýk çalýþmama ve üretmeme lüksümüz ve gerekçemiz olamaz, olmamalýdýr.

Buna hazýrlýklý olmalýyýz. Orman fakülteleri, ormancý meslek örgütleri ve konu ile ilgili sivil toplum kuruluþlarý ile geniþ bir mücadele cephesi oluþturulmalýdýr. Bir yandan “Ormanlarýmýza Sahip Çýkalým Birliði” OSB'nin kapsamý geniþletilirken, diðer yandan kamuoyu desteðini saðlayýcý etkinlikler tüm ülke düzeyinde tems i l c i l i k l e r im i z kana l ý y la sürdürülmelidir.

Çalýþma programýmýzda ve g e l i þ e n k o þ u l l a r d a gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz bu çerçevede olacaktýr. Özellikle bir konuyu vurgulamak istiyoruz; üyelerin aktif olmasý, yönetimleri de harekete geçirir, yönetim kurulu olarak üyelerimizin uyarý, öneri ve katkýlarýný bekliyoruz. Bu konuda özellikle WEB sitemiz ile iletiþim k u r u l m a s ý n ý b e k l i y o r u z . Düþüncelerinizi bu yoldan Derneðe iletebilirsiniz. Bu konuda geri dönüþler de yapýlacak ve saðlýklý bir diyalog oluþturulacaktýr.

Rixos tahsisleri, Dernek ve Ýktisadi Ýþletmenin faaliyetleri ile harcamalarýnda üyelere bilgi verilecek, þeffaflýk saðlanacaktýr.

Bu duygular la b iz lere verdiðiniz desteðinize teþekkür eder, saygýlarýmýzý sunarýz.

TOD YÖNETÝM KURULU

O r m a n c ý l ý ð ý m ý z ý n , meslektaþlarýmýzýn ve özellikle de genç meslektaþlarýmýzýn sorunlarý her geçen yýl artarak devam etmektedir. Ormancýlýk, herhalde son yýllardaki kadar kiþiliksiz, duyarsýz, ilgisiz ve sorumsuz bir dönem yaþamamýþtýr. Mecazi olarak söylemek gerekirse, sanki meslek kamuoyumuzun üzerine ölü topraðý serp i lmiþ t i r. Pol i t ik görevlendirmelerde “liyakat”, “ye tenek ” , “deney im” g ib i kavramlar tamamen ortadan kaldýrýlmýþtýr. Üst yönetimde görev alan meslektaþlarýmýzýn siyasi kadrolar üzerinde hiçbir etkinliði kalmamýþtýr. Býrakýnýz mesleðin sorunlarýný savunmayý, bunlarý s i y a s i k a d r o l a r a b i l e i l e t e m e m i þ l e r d i r. Ü t o p i k söylemlerle siyasi kadrolara yaranmak baþarý ölçütü olmuþ ve bu durum adeta gelenek haline gelmiþtir. “Beþ yýlda Trakya Bölgesi kadar aðaçlandýrma yapacaðýz” gibi politik söylemlere karþýn, g e r ç e k l e þ m e l e r b u n u doðrulamamaktadýr. Siyasal iktidar bir yandan yasal ve Anayasal düzenlemelerle orman talanýnýn önünü açarken, öte yandan bu olumsuzluklarý örtbas etmek için gerçekleþ t i r i lmesi o lanaks ýz p r o j e l e r l e k a m u o y u n u yanýltmaktadýr.

Yeni yönetim dönemimizde ormancýlýkta daha kötü günler ve uygulamalar gündeme gelebilir.

YENÝ DÖNEME BAÞLARKEN

Page 5: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

3

Mart - Nisan 2009Ormanve Av

TÜRKÝYE ORMANCILAR DERNEÐÝ 53. GENEL KURULU YAPILMIÞ VE

DERNEK ORGANLARI OLUÞTURULMUÞTURTOD 53. Genel Kurulu 18 Nisan Cumartesi günü

aþaðýdaki gündemle toplanmýþtýr. Genel kurul, 52. Dönem Yönetim Kurulu üyelerinden Aydýn GERÝÞ'in Genel Kurulu açýþ konuþmasý ile baþlamýþ, ardýndan bir dakikalýk saygý duruþu yapýlmýþ ve istiklal marþý söylenmiþtir. Divan Baþkanlýðýna Abdulkadir ÖZDEMÝR'in seçilmesi ile Divan oluþturulmuþtur. 52. Dönem Yönet im Kurulu Baþkaný Mustafa YUMURTACI'nýn sunuþ konuþmasýndan sonra 53. dönem Genel kuruluna davetli konuklar tanýtýlmýþ ve bir kýsmý söz alarak konuþmalarýný yapmýþlardýr. Konuþma yapan konuklar sýrasýyla, Dr. Hasan SELÇUK, Ferruh ATBAÞOÐLU, Þükrü ABBASOÐLU, Nevzat CEYLAN, Yücel COÞKUN, Yücel GÜL ve Tahsin AKALP'týr.

Konuklarýn konuþmalarýndan sonra 52. Dönem Yönetim Kurulu Baþkaný Mustafa YUMURTACI 3 yýllýk faaliyetleri anlatmýþtýr. Denetleme Kurulu Baþkaný M. Yaþar ÝNAN faaliyetler konusundaki denetleme raporunu sunmuþ ve yönetimin faaliyetlerinden dolayý aklanmasýný önermiþtir. Faaliyet raporu üzerinde üyelere 10'ar dakika süre ile konuþma hakký verilmiþtir. Toplam 13 üye (Ahmet DEMÝRTAÞ, Yüksel ERDOÐAN, Erdoðan ATMIÞ, Salih SÖNMEZIÞIK, Metin ÞENOL, Altan HINCAL, Mehmet GÖÇEBE, Gürel DEMÝREL, Ýlyas ORAL, Rýzkullah MUALLAOÐLU, Fevzi YILMAZ, Tamer YILMAZ ve Salih USTA) konuþma hakkýný kullanarak lehte veya aleyhte konuþma yapmýþtýr. Uçkun GERAY ve Summani CAN baþta olmak üzere ölen üyelerin anýlmasý ile baþlayan konuþmalarda altý

Page 6: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Orman ve AvMart - Nisan 2009

4

çizilen konular aþaðýya çýkarýlmýþtýr

-Yeni binada TOD'a ait özellikler öne çýkarýlmalý,-Her üye genç bir üye kazandýrmalý ve dinamik

bir yapý kurulmalý,-Ormancýlýk dýþý kamuoyuna eðitim ve tanýtým

yapýlmalý,-Temsilciler yönetmeliði oluþturulmalý,-TOD'da öðrenciler staj yapabilmeli,-Ormancýl ýk sorunlarý kamuoyuna iyi

anlatýlmalý,-Havza yönetimi öne çýkarýlmalý,-Web sayfasý güncellenmeli ve zenginleþtirilmeli,-Uluslar arasý süreçler izlenmeli,-Demokratik ve þeffaf olunmalý,-Diðer ormancýlýk örgütleri ile birlikte mücadele

edilmeli,-Gençlere seminerler, kurslar verilmeli, üyelik

koþullarý oluþturulmalý,-Üyelik Rixos üzerinden deðil, çalýþma ve hizmet

temelli olmalý,-Mera yasasý üzerinde çalýþma yapýlmalý,

-Projeler gündeme getirilmeli,-Ekoturizm çalýþmasý önemlidir, geliþtirilmeli,-Su sorunu üzerine daha etkili olunmalý,-Genel Kurullarda ormancýlýk sorunlarý da

tartýþýlmalý.

Konuþmalarýn bitiminde Mustafa YUMURTACI eleþtirileri yanýtlamýþtýr. 52. Dönem bütçesi hakkýnda Sayman Ahmet AKER tarafýndan bilgi verilmiþtir. Yapýlan oylamada 52. Dönem Yönetim ve Denetim Kurulu faaliyetleri oyçokluðu ile aklanmýþtýr.

Gündem gereð i tüzük deð i þ i k l i k le r i görüþülmüþtür. Tüzük deðiþiklikleri konusundan gerekçenin açýklanmasýndan sonra birer üye leyhte ve aleyhte konuþmýþ ve oylamalar yapýlmýþtýr.

Antalya'ya þube açýlmasý önergesi reddedilmiþtir. Bütçe komisyonunun hazýrladýðý bütçe kabul

edilmiþ, daha sonra iki liste üzerinden seçimler yapýlmýþtýr. Seçimler sonucunda 53. dönem TOD Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Onur Kurulu asil ve yedek olarak aþaðýdaki þekilde oluþmuþtur.

Page 7: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

5

Mustafa YUMURTACI Fevzi KALELÝ Ahmet AKER Hüseyin ÇETÝN Sezai KAYA Ozan ÇEKÝÇ Serkan AYKUT Murat ALAN Kemal KAYA

YÖNETÝM KURULU - ASÝL YÖNETÝM KURULU - YEDEKNihat ÖZKubilay ÖZYALÇINÝbrahim BÝROÐLUA.Yaþar TÝMURErtan ÖZUÐURLUHikmet KARADUMANMehmet Ali TANHasan Basri ÇAPANOÐLU

DENETLEME KURULU - YEDEKAlaettin KENDÝRKemalettin GELDÝMurat ÇAVUÞOÐLU

DENETLEME KURULU - ASÝLAydýn GERÝÞÖmer KESKÝN Ýsmail ÝKÝLER

ONUR KURULU - YEDEKMutlu BOZCelal ÇOBANMustafa TAPANHüsamettin ATAErdoðan ÖZER

Abdülkadir ÖZDEMÝR Korkut TOKER M.Yaþar ÝNAN Zeki GÝRGÝN Ýhsan KAYA

ONUR KURULU - ASÝL

Mart - Nisan 2009Ormanve Av

Page 8: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Ahmet Demirtaþ

GÜNEY KORE ORMAN KOOPERATÝFLERÝ BÝRLÝÐÝ' NÝN ZÝYARETÝ VE AKLA GELENLER

radan dört yýl geçtiði için herkes anýmsamayabilir. 2005 yýlý nisan ayýnda A

Güney Kore Devlet Baþkaný ve beraberinde bulunan çeþit l i kesimlerden oluþan kalabalýk bir topluluk, Türkiye' yi ziyaret ettiler. O günlerde Güney Kore Devlet Baþkaný ile otomotiv sektörünün temsilcilerinin görüntüleri ve konuþmalarý gazete, televizyon haberlerinde yer aldý. Haberlerde, Devlet Baþkaný ile birlikte Güney Koreli iþ adamlarýnýn görüþmeleri ön plandaydý. Oysa iþ adamlarýnýn yanýnda ekonominin deðiþik sektörlerinden çok sayýda insan

belirteyim. Bu yazý o ziyaretten sonra 23 Mayýs 2005 tarihinde kaleme alýndý. Ama yine de g ü n c e l l i ð i n i k o r u d u ð u n u sandýðýmdan öðrendiðim bilgileri ve izlenimlerimi paylaþmak istedim.

Birlik yetkililerinin belirttiðine göre; Türkiye' de; 300 bin orman köylüsü aileden 230 bin kiþi OR- KOOP'a baðlý kooperatif ortaðýdýr. 2100 kooperatif, 26 Bölge Birliði OR- KOOP ça t ý s ý a l t ý nda örgütlenmiþtir. Meslektaþlarýmýzýn çoðunun OR- KOOP'a iliþkin olarak bilgileri olduðundan ayrýntýya girilmeyecektir. Bunun yerine Güney Kore ormanlarý,

gelmiþti. Gelenlerin arasýnda bulunan Güney Kore Orman Kooperatifleri Birliði'nin ( Forestry Cooperatives In Korea )yetkilileri 15 Nisan günü Türkiye Ormancýlýk Kooperatifleri Merkez Birliði'ni (OR- KOOP) ziyaret etti. Rastlantý sonucu öðrendiðim bu ziyarete katýlma isteðimi, OR- KOOP yetkilileri olumlu karþýladýðýndan izleme fýrsatý buldum. Güney Kore Orman Kooperatifleri Birliði Baþkaný, OR- KOOP Baþkaný ve uzmanlarý ile birlikte katýldýðým toplantý; birçok açýdan yaralý oldu. Toplantý bizim için Kore Ormancýlýðýný tanýma fýrsatý yarattý. Yeri gelmiþken

6

Orman ve AvMart - Nisan 2009

Page 9: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Mart - Nisan 2009

ormancýlýðý, Orman Kooperatifleri Birliði ve çalýþmalarý aktarýlmaya çalýþýlacaktýr.

Güney Kore'de; 144 Bölge birliði içinde bulunan 15 bin birim ( K o o p e r a t i f o l a r a k tanýmlanamayan bir çeþit çiftçi örgütü) bulunmakta. Bu örgüt üyelerine rehberlik etmekte ve kaynak bulmaktadýr.

Güney Kore'de yýllýk ortalama yaðýþ 1200 mm civarýndadýr. Bunun 600-700mm ' s i y a z aylarýnda gerçekleþtiðinden ülke þiddetli bir erozyon tehdidi altýnda bulunmaktadýr. 1955 yýlýnda;

organizasyonlarýn kooperatifle þirket arasýnda bir statüde olduðu anlaþýlmýþtýr. Aðaçlandýrma yapýlan yerler kiþilere verilmiþtir. Yaklaþýk 300 bin kiþi bu örgütlenmede yer almýþtýr. Kiþi baþýna ortalama 10 ha. aðaçlandýrmayla oluþturulmuþ orman düþmektedir. Ziyarete gelen birlik baþkanýnýn da 30 ha. ormaný o l d u ð u b e l i r t i l m i þ t i r . Uygulamalarda kendi arazisinin yanýnda kamu arazisi de kiþilere verilmiþtir. Aðaçlandýrma için planlanmýþ yerde baþka bir etkinliðe izin verilmediði gibi, ormandan vazgeçilmesi de söz

“Erozyon ve Yoksullukla Mücadele Kampanyasý” baþlatýlmýþtýr. Bu kapsamda; Erozyon tehlikesine karþý ülke genelinde planlama yapýlmýþ. Kamuözel mülkiyet ayrýmý yapýlmaksýzýn, erozyon tehlikesi olan alanlarýn aðaçlandýrýlmasý zorunluluðu getirilmiþtir. Fidanlarý devlet karþýlamýþtýr. Aðaçlandýrma yapýlan yerlerin çoðu özel mülktür. Ülke genelinde devlet + köylünün katýldýðý 15 bin organizasyon o lu þ tu ru la rak ( t am o la rak k o o p e r a t i f t a n ý m l a m a s ý yapýlamýyor) toplam 4 milyon hektar aðaçlandýrma yapýlmýþtýr. Bu

7

Ormanve Av

Page 10: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

8

Orman ve AvMart - Nisan 2009

konusu deðildir. Yalnýzca tür deðiþikliðine izin verilmektedir.

Arazi özel ya da kamu mülkiyeti ayrýmý yapýlmadan bir b ü t ü n o l a r a k p l a n l a n ý p yöne t i lmek t ed i r. 19541980 döneminde 11 milyar fidan dikilmiþtir. Baþlangýçta yalancý akasya ( Robinia pseudoacacia L.) ve çam türleri seçilmiþ olmasýna karþýn, günümüzde melez (Larix), çam (Pinus) ve meþe (Quercus) türleri yeðlenmektedir. Yönetim s ü r e l e r i 2040 y ý l o l a r a k belirlenmiþtir. Bu ormancýlýk etkinliðinden elde edilen gelir geçimi saðlamaya yetmemekte a m a e k g e l i r s a ð l a d ý ð ý belirtilmektedir.

Güney Kore'nin yýllýk odun tüketimi 27 milyon metreküptür. Bunun 1,8 milyon metreküpü kendi kaynaklarýndan karþýlanmakta, gerisi dýþarýdan satýn alýnmaktadýr. Yakacak olarak kullanýlan miktar çok azdýr. Kendi kaynaklarýndan üretilen odunun %83'ü (1,4 milyon metreküp) mantar üretiminde kullanýlmaktadýr. Mantar üretimi için çoðunlukla meþe odunlarý kullanýlmaktadýr. Odundan mantar üretimi özel ortamlar oluþturularak (az miktarda doðal ortamda ü r e t i l e b i l i y o r ) gerçekleþtirilmektedir. Mantar üretilen odunlar daha sonra, bizim

Güney Kore'de 2,4 milyon hektar doðal orman devlet

mülkiyetinde bulunmakta ve devlet tarafýndan

yönetilmektedir. Bu ormanlar koruma ormaný olarak

algýlanmakta ve yönetilmektedir.

Aðaçlandýrýlarak oluþturulan ve Özel Orman niteliðindeki yerler ise 4 milyon hektardýr.

Bu ormanlar devletin belirlediði ilke ve kurallarla

yönetilmektedir. Toplam olarak 6,4 milyon hektar orman alaný

bulunmaktadýr.

Odun Tüketimi:

1970-1980 döneminde biz ormancýlarýn en çok konuþtuðu konulardan birisi de toprak sýnýflandýrmasýydý. Türkiye'de toprak sýnýflandýrmasý ve arazi kullaným planlamasý yapýlmasý zorunludur. Planlama bitirilmeden yapýlacak olan aðaçlandýrma, tarým, ormancýlýk, sanayileþme, kentleþme vb. etkinliklerin isabetli olmayacaðý açýktýr. Ýþin ilginç yaný, öteki çalýþmalar gibi aðaçlandýrma çalýþmalarý da bugün bile arazi kullaným planlamasý yapýlmadan g ü n ü b i r l i k k a r a r l a r l a yürütülmektedir.

Nedense 'Özel Aðaçlandýrma' deyince; bizimkilerin aklýna yalnýzca ve öncelikle hazýrdaki ormanlar geliyor. Kamu malý olan hazýr ormaný (bozuk orman olarak nitelendirip) þahýslara özgüleyerek a ð a ç l a n d ý r m a y a p t ý r m a k düþünülüyor. Erozyonla mücadele ise “Dünya Ormancýlýk Günü” törenlerinde akla geliyor. Öte yandan, “o rman n i t e l ið in i kaybettiði” gerekçesi ile orman rejimi dýþýna çýkarýlan yerleri satýlýp p a r a y a d ö n ü þ t ü r m e y i k o l a y l a þ t ý r a c a k y a s a l düzenlemelere öncelik veriliyor. Maden Kanunu, Turizmi Teþvik Kanunu, 2A Yönetmeliði, Ýzin Y ö n e t m e l i ð i , f i d a n l ý k l a r ý n k apa t ý lma s ý v b . h u ku k sa l d ü z e n l e m e l e r v a r o l a n ormanlar ýmýz ý g ýd ým gýd ým kemirmeye yöneliktir.

“Mill i Aðaçlandýrma ve Erozyonla Mücadele Seferberlik Ey lem Planý” haz ý r lanarak; gerçekte, 5 yýlda 116 bin hektar aðaçlandýrma yapýlmasýna karþýn, ayný dönemde 2,3 milyon hektar a l a n ý n a ð a ç l a n d ý r ý l a c a ð ý yanýlsamasýný yaratmak isteyenlere ne demeli? Türkiye'nin örnek aldýðý Kore'de ise Ormanlarýn tümü “ k o r u m a o r m a n ý ” o l a r a k yönetilmektedir. Sanýrým bu iki veri her þeyi açýklamaktadýr.

* Kýrsal Çevre ve Ormancýlýk

Sorunlarý Araþtýrma Derneði üyesi.

Emekli Orman Mühendisi.

“MDF” olarak bildiðimiz levhalara benzer levhalarýn yapýmýnda kullanýlmaktadýr. Böylece odundan iki aþamalý bir yararlanma söz konusu olmaktadýr.

G ü n e y K o r e O r m a n Kooperatifleri Birliði'nin yöneticisi; bizim tanýdýðýmýz ve alýþkýn olduðumuz köylü tipi ve alýþkanlýðý göstermemekte, iþadamý gibi davranýþ lar sergi lemektedir. Muhatabý OR-KOOP ile orman ürünleri iþleyecek tesisleri kurma ve kredi olanaklarýný görüþmek veya orman ürünleri ticareti yapmak gibi konularý konuþmak onlara daha sýcak gelmektedir. Bu alanlarda baþarýlý olduklarýndan olsa gerek; son yýllarda baþka ülkelerde arazi k i r a l a ya rak aðaç l and ý rma çal ýþmalar ý yapmaktadýr lar. Vietnam'da 10 bin hektar araziyi 20 yýllýðýna kiralayarak; yönetim süresi 6 yýl olarak belirledikleri yalancý akasya aðaçlandýrmasý yapmýþlar. Kaðýt fabrikasýný da Vietnam'da kurarak kaðýt elde etmektedirler.

Bu noktada gönderme yapmadan nasýl durulur. Yýllardýr “Kore Modeli” diye diye kafa ütüleyip, bu modeli ütopyaya dönüþtürmek isteyenler; iþte size Kore ormancýlýðý! Ýkinci Dünya Paylaþým Savaþýndan sonra geliþtirilen “yeni sömürgecilik” uygulamalarýnda, bizim gibi ülkelere Güney Kore örnek gösterilir. Emperyalizmin bu yeni uygulamasýnda; iþbirliði içinde montaj, tekstil, gibi sektörler aðýrlýk kazanýr. Ekonominin ne denli bir baðýmlýlýk içinde olduðu, son yaþanan 'Kore Krizi' ile bir kez daha görüldü. Öve öve göklere çýkarýlan bu ülkenin ormancýlýk politikasý neden bizim yetkililerin ilgisini çekmez? Býrakýn orman alanlarýnýn satýlmasýný, özel mülk olan yerlerde b i l e aðaç land ý rma yapma zorunluluðu getirildiði gibi bu amaçtan vazgeçmek isteyenlere göz yumulmuyor.

Sonuç:

Page 11: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz
Page 12: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz
Page 13: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz
Page 14: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz
Page 15: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz
Page 16: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz
Page 17: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz
Page 18: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz
Page 19: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Çamkese böceklerini hemen, hemen hepimiz

biliriz. Hani kýþ aylarýnda çam aðaçlarýnýn dallarýnda örümcek ya da ipek böceði salgýsýna benzer bir maddeden oluþmuþ keseleri (yuvalarý) vardýr. Bu keselerin içinde yaþayan kurtçuklardýr çamkese böcekleri. Bunlar, geceleri toplu olarak keselerinden çýkarak çamlarýn iðne yapraklarýný yerler. Beslendikten sonra tekrar yuvalarýna dönerler. Kendileri büyüdükçe yuvalarýný da büyütürler. Aðacýn büyüklüðüne göre tüm iðne yapraklarýný yiyerek tamamen çýplak býrakabilirler. Ancak aðaç ölmez daha sonra yeniden iðne yapraklarý çýkar, yeþillenir.

Temas edilirse insanlarda þiþkin, kýrmýzý renkli, kaþýnan alerjik oluþumlar meydana getirmesi ve aðaçlarý kuruttuklarý gibi yanlýþ bilgi nedeniyle hemen, hemen hiç kimse onlarý sevmez, hatta nefret eder. Bunlarýn arasýnda kendilerini doðasever olarak niteleyen insanlar da vardýr.

Olaya bir de çamkese böceðinin penceresinden bakalým. Yumurtadan çýkan çam kese böceði kurtçuklarý (larva) tüm canlýlar gibi yaþamak için beslenmek zorundadýr. Onlarýn yemeði de çamlarýn iðne yapraklarýdýr. Beslenip büyüdükten sonra bu kurtçuklar nisan ayý sonu, mayýs ayý

baþlarýnda tek sýra halinde birbirlerini takip ederek topraða inerler ve krizalit (pupa) safhasýna girerler. Bu dönem aðustos ayý baþlarýna kadar devam eder. Aðustos ayýnýn ikinci haftasýnda birer ergin kelebek olarak uçarlar. Bu günlerde rastladýðýnýz, uçarken sevgiyle, hayranlýkla izlediðiniz kelebeklerin bir bölümü çamkese böceklerinin erginleri olabilir. Sevilmeyen, nefret edilen, alerji yapacak düþüncesiyle korkulan çirkin kurtçuklar artýk birer güzel kelebek olmuþlardýr. Onlar için aþk zamanýdýr. Bu aþkýn meyvelerini, yani yumurtalarýný besinlerine en yakýn yere, çamlarýn iðne yapraklarýna býrakýrlar. Bu yumurtalardan eylül ayýnýn ikinci haftasýndan itibaren tekrar çamlarýn iðne yapraklarýný yiyen, temas edilirse alerjik oluþumlara neden olan kurtçuklar çýkacaktýr.

Görüldüðü üzere çamkese böceði de doðanýn bir parçasýdýr. O da yaþayýp neslini devam ettirmek, bu sýrada kendisine yönelen tehditleri, saldýrýlarý yok etmek için de insanlarda alerji yapan savunma mekanizmasýn ý zaman, zaman kul lanmak durumundadýr. Hayat onun hayatýdýr.

Dünyaya, doðaya yalnýzca kendi penceremizden bakarsak diðer canlýlarý " yararlý - zararlý " diye sýnýflandýrma yanlýþlýðýna düþeriz. Her canlý yaþamak ve neslini devam ettirmek için savaþ içindedir. Çamkese böceðinin yaptýðý da budur.

Doðayý sevmek, yalnýz aðaçlarý, çiçekleri sevmek deðildir. Bir de çamkese böceði ve onun gibileri sevmeye çalýþýn. Baþarabilecek misiniz bakalým. Kalbiniz ne kadar sevgiyle dolu.

*Milas Orman Ýþletme Müdürlüðü

Mart - Nisan 2009Orman ve Av

ÇAMKESE BÖCEÐÝ VE BÝZ Atilla KURMUÞ

Orman Yük. Mühendisi

17

Çam kese böceði lârvalarýný kýzýlçam dallarýnda oluþturduklarý kesecikler, özellikle turistik yörelerde, buralarda

yaþayan yerli ve yabancý insanlar tarafýndan doðayý sevme-koruma

duygu ve düþüncesiyle yerel orman teþkilâtlarýn yoðun þikâyetler

yapýlmasýna neden olmaktadýr. Bu yazý böyle bir topluluða yapýlan bilgilendirme sohbeti sonrasýnda

kaleme alýnmýþtýr.

Page 20: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

18

1

2

küçülen ormanlardaki habitat ve genetik bozulma açýklanmýþtýr.

Katýlýmcýlarýn yanlarýnda getirdikleri öðle yemeðinin kalýntý ormanýnda yenilmesinden sonra dönüþ yürüyüþüne geçilmiþtir. Dönüþ sýrasýnda orman yok edildiðinde, yokedilen ormanýn yerini alabilen çalý vejetasyonundan söz edilmiþtir. Ayrýca Ankara çiðdemi katýlýmcýlara tanýtýlmýþ, özelliklerinden sözedilmiþ ve diðer çiðdemlerden nasýl ayýrtedileceði anlatýlmýþtýr. Gezi bitiminde, arabalara binilmeden önce katýlýmcýlara gofret ve çay ikram edilmiþtir.

Ýlkbaharýn yüzünü göstermeye baþladýðý ilk günlerde Ankara'da yerleþimlerin sona erdiði yerde bulunan bir orman kalýntýsý olan “Baðlum Kalýntý Ormanýna” gidilmiþtir. Geziye 48 kiþi katýlmýþtýr. Arabalardan kalýntý ormanýna yaklaþýk 10 km kala inilerek, yürüyüþe baþlanýlmýþtýr. Yürüyüþ sýrasýnda step ekosistemine iliþkin bazý bilgiler verilmiþ, ilkbaharýn baþlangýcý olduðu için sýnýrlý sayýda bitkiden sözedilmiþtir. Baðlum ormanýna ulaþýldýðýnda ise ormanda bulunan hakim aðaç türü karaçam ve diðer aðaç türleri anlatýlmýþtýr. Bunun yanýsýra ormanlarýn insanlar tarafýndan nasýl kalýntý haline getirilebileceði,

16 MART 2008 BAÐLUM KALINTI ORMANI (ANKARA)

Orman ve AvOcak - Þubat 2009

Page 21: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

19

30 MART 2008

ELMADAÐ-KIBRIS VADÝSÝ (ANKARA)Elmadað eteklerinden 45 kiþi ile yürüyüþe

baþlanýlmýþ, ilçeyi boydan boya geçerek akan ve kuzeyde Kýzýlýrmak ile birleþen Kýbrýs deresi boyunca yürüyüþe devam edilmiþtir. Kýbrýs Deresi kar ve yaðmur sularý ile beslenen düzensiz rejime sahip bir deredir. Karlar yeni erimekte olduðundan suyunun en bol olduðu zamana rastlamýþtýr. Gezi boyunca etrafta görülen bitkiler ve aðaçlar hakkýnda katýlýmcýlara bilgiler verilmitir.

Kýbrýs Vadisi Kýzýlay'a 20 km uzaklýkta ve Ankara' nýn doðusunda yer almaktadýr. Vadideki yükselti 1000-1400 m arasýnda deðiþmektedir. Kýbrýs Vadisi “1. Derece Doðal Sit” olarak ilan edilmiþtir. Gezilen alanda 67'si endemik olmak üzere 624 bitki taksonu belirlenmiþtir. Kireç taþý olarak adlandýrýlan kayaçlarýn bulunmasý nedeniyle çok sayýda taþocaðý açýlmýþtýr. Ocaklar doða tahribi yanýnda dinamit atýlmasý ve çýkardýðý toz nedeniyle çevreye zarar vermektedir.

Ankara' ya çok yakýn, doðal yapýsý ilginç olan vadide; su kaynaklarý, bitki çeþitliliðinin yanýsýra, þahin, tilki, tavþan gibi yaban hayvanlarýný görebilmek olanaklýdýr. Bitki çeþitliliði Karadeniz Bölgesi, Akdeniz

Bölgesi ve bozkýr bitkilerini içermektedir. Ayrýca yakýn çevrede rastlanmayan 15 dekar büyüklüðünde alanda doðal fýndýk bulunmaktadýr.

Tarihsel belgelerde orman olduðuna iliþkin bilgiler bulunmasýna karþýn, günümüzde birkaç kalýntý dýþýnda orman kalmamýþtýr. Yürüyüyüþün ilk duraðý Yakubaptal Köyü'nün üstündeki kireç ocaklarýnýn yakýndýr. Buradan batýya doðru 600 m. yürüyerek, yüzyýlýn baþýnda yaþlý karaçamlarýn bulunduðu yaklaþýk 1550 m yükseltide küçük tepede bir aðaç kütüðünü görülmüþtür. Kýsa bir süre yürüdükten sonra Kaçkar Daðlarý ve Erciyes Daðýnda yayýlýþ gösteren endemik sümbül görülmüþtür. Toplam olarak 8-10 km yürünmüþtür. Yürüyüþ güzergahýndaki aðaçlandýrma alanlarýnda, bozkýr, sulak alan, orman, tarým alanlarý yanýsýra Kadýnýnkayasý gibi antik yerlerde mola verilip buralarý yak ýndan inceleme olanaðý bulunmuþtur. Kadýnýnkayasý'nýn Frigler döneminden kalma sunak olduðu sanýlmaktadýr.

Gezinin sonunda katýlýmcýlar ayaklarýný derenin soðuk sularýna sokup, yorgunluklarýný gidermiþlerdir.

Mart - Nisan 20092008 YILI GEZÝLERÝ

Page 22: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

20

Mart - Nisan 2009 2008 YILI GEZÝLERÝ

18-19-20 NÝSAN PATARA ANTÝK LÝKYA (KAÞ-ANTALYA)

Türkiye Ormancýlar Derneði Ekoturizm Grubu 18-19-20 Nisanda, her yýl geleneksel olarak yapýlan bu yýl dördüncüsü gerçekleþen Patara Antik Likya Su Yolu Yürüyüþüne 35 kiþi ile katýldý. Türkiye Ormancýlar Derneði Ekoturizm Grubu iki yýldýr bu yürüyüþe Ankara'dan katýlarak destek vermektedir. Patara kentine Bodemya'dan su getirmek için yapýlan su yolu Fethiye ve Antalya arasýnda, Likya bölgesinin kalbi olan Patara antik kentine inen 18 kilometrelik güzergahta bulunmaktadýr. Baþta Türkiye Ormancýlar Derneði Ekoturizm Grubu katýlýmcýlarý olmak üzere Türkiye'nin ve Dünyanýn deðiþik yerlerinden gelen ziyaretçiler ve yöre halkýyla birlikte, 20 yýl boyunca Patara antik kentinin kazý baþkanlýðýný yapmýþ Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fahri IÞIK'ýn rehberliðinde antik su yolunu, yüzyýllar önce orada yaþayan Lukka halkýnýn izlediði yolu izleyerek, Lukka halkýnýn baþkenti Patara'da yürüyüþlerini noktaladýlar. Yürüyüþ sonunda Patara'daki antik tiyatroda Prof. Dr. Fahri IÞIK katýlýmcýlara Likya ile ilgili bir konferans verdi. Sabah 10.00 da baþlayan yürüyüþe yaklaþýk 250 kiþi katýldý,

bu yürüyüþ ekibine Kaþ Kaymakamý Süleyman YILMAZ'da katýlarak destek verdi. Bu geleneksel yürüyüþ için gelen Türkiye Ormancýlar Derneði Ekoturizm grubu Prof Dr. Fahri IÞIK rehberliðinde Antik Likya'nýn 3 önemli kenti Pýnara, Tloss, Xsantos'u gezdiler.

Patara Muhtarý Arif OTLU geleneksel olarak yaptýklarý bu yürüyüþle amaçlarýnýn Likyanýn 6 büyük kentinden en önemlisi ve baþkenti olan bu liman kentini tüm Türkiye'ye ve dünyaya tanýtmak olduðunu söylerken de Patara'nýn gereken ilgiyi görmediðinden yakýndý. Patara'daki meclis binasýnýn restore edilerek ileride Dünya Parlamenterler Birliði toplantýsýnýn burada yapýlmasýnýn planladýðýný ama en büyük arzularýnýn, önemli bir liman kenti olan Patara'nýn, geçen yýl gün yüzüne çýkarýlan deniz fenerinin onarýlmasýyla þu an kumlarla dolmuþ olan limanýn kumlardan arýndýrýlarak eski haline kavuþturulmasý ve fenerin yeniden yakýlmasý olduðunu söyledi.

Geziye 26 kiþi katýlmýþtýr. Gezi baþlangýcýnda Türkiye Ormancýlar Derneði, Ekoturizm Grubu adýna kýsa bir sunuþ yapýlmýþ ve gezi programý hakkýnda bilgi verilmiþtir. Katýlýmcýlara daha önceden hazýrlanmýþ olan “Çevre Sorunlarý, Biyolojik Çeþitlilik ve Orman Gen Kaynaklarý” baþlýklý bir bilgi notu ile Sivrihisar Belediye Baþkanlýðý'ndan saðlanan tanýtým kitaplarý daðýtýlmýþtýr.

Gezi, Ankara Sürücüler Odasý'nýn akaryakýt istasyonu ve tesisinden baþlamýþtýr. Kayal ýk a lan lar ýn yakýna gelindiðinde grup durdurulmuþ ve yürüyüþ kurallarý ile i l g i l i o l a r a k b i r açýklama yapýlmýþtýr. D a h a s o n r a katýlýmcýlardan bir jeoloj i mühendis i ( N i h a t A Y B A R ) kayalýklarýn jeolojisi hakkýnda güzel bir sunum yapmýþtýr. Yol boyunca step ekosistemleri hakkýnda kýsa açýklamalarda bulunulmuþtur. Grup hedef noktasý olan kalenin yamacýnda durdurulmuþ ve yemek molasý verilmiþtir.

27 NÝSAN 2008 SÝVRÝHÝSAR KAYALIKLARI (ESKÝÞEHÝR)Yemek molasý ve dinlenmeden sonra Sivrihisar'ýn

geçmiþten günümüze kýsa tarihi anlatýlmýþtýr. Günümüzdeki folklorik özelliklerden de örnekler verilmiþtir. Daha sonra da “biyolojik çeþitlilik, ekosistem çeþitliliði, çeþitlilik olgusunun doðal sistemlerdeki dayanýklýlýðý artýran iþlevi ve ülkemizin kaynak deðerleri” hakkýnda 10-15 dakikalýk bir sunum yapýlmýþtýr.

S i v r i h i s a r ' a varýldýðýnda önce tarihi Ermeni Kilisesi ve G a v u r H a m a m ý gösterilmiþ oradan da Selçuklu döneminden kalma bir türbe ve Tü r k i y e ' d e ah þap mimari olarak bilinen 4 camiden en büyüðü olan Ulu Cami'ye gidilmiþtir. Camide daha önceden kiþisel temas kurulan cami Ý m a m ý n d a n e s e r hakkýnda ayrýntýlý bilgi a l ý n m ý þ , b a z ý

katýlýmcýlar ayrýca camiyi yakýndan incelemiþlerdir. Ankara'ya dönüþte Beypýnarý Köyü Tesisi'nde çay-gözleme ve alýþveriþ molasý verilmiþtir.

Page 23: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Mart - Nisan 20092008 YILI GEZÝLERÝ

4 MAYIS 2008

(ANKARA)KARAGÖL

21

Her yýl düzenli olarak yaptýðýmýz Karagöl Gezisi bu sefer de oldukça ilgi gören gezilerimizden birisi oldu. 50 kiþiyle gittik Karagöl'e. Yaðmurlu bir hava olmasýna karþýn çok güzel bir gezi geçirdik. Yaðýþ ve sisten dolayý katýlýmcýlara etrafýmýzda gördüðümüz bitkiler hakkýnda çok fazla bilgi veremedik. Tabii yaðmur ve sis de geziye bir baþka tat kattý. Doðanýn bir baþka yönü Karagöl gezisinde görülmüþ oldu. Yaðmurdan fýrsat bulduðumuz bir anda artým burgusuyla aðaçlarda yaþ saptama gösterildi, kýrmýzý orman karýncalarýnýn ve orman içi açýklýklarýn iþlevlerinden sözedildi. Karagöl bölgesinin kurak bölgelerle nemcil bölgeler arasýnda bir geçiþ olmasý ve bu iklimsel çeþitlliðin de bitki çeþitliliðine etkileri anlatýldý.

Gezi güzergahýmýz 1500-1700 m yükseklikler arasýnda kalkerli ve karstik özellikleri aðýr basan kokurdan çukurluklar boyunca yaklaþýk 10 km sürdü. Gezi güzergahý boyunca karaçam, sarýçam, göknar, titrek kavak ve söðüt aðaçlarýyla karþýlaþtýk, ancak tahribat sonucu bunlarýn yok olduðu alanlarda bozuk meþelere rastladýk. Tüylü meþe (Quercus pubescens) ve saçlýmeþe (Quercus cerris) türleri daha yaygýndý. Yüksek tepelerin üzerinde kokurdan alanlar ve alanýn çeþitli yerlerinde buz çukurlarýnýn oluþturduðu göletçikler vardý.

Karagöl; Çamlýk tepelerle çevrili gölalaný oldukça geniþ bir düzlükte bulunmaktadýr. Küçük fakat derin bir krater gölüdür. Gölün uzunluðu 80, eni ise 35 m civarýndadýr. Gölde balýk yaþamamakta fakat bol miktarda sülük bulunmaktadýr. Göl birdenbire derinleþtiði için yüzmek tehlikelidir.

Dönüþte yöre halkýna katký saðlanmasý da ihmal edilmedi. Katýlýmcýlar meþhur Çubuk turþularýndan satýn aldýlar.

Page 24: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

22

Mart - Nisan 2009 2008 YILI GEZÝLERÝ

18 MAYIS 2008 YÜNLÜ YAYLASI (GEREDE-BOLU)Yünlü yaylasý gezisine de 42 kiþi katýlmýþtýr. Yünlü

Yaylasý Kýzýcýhamam'ýn yaklaþýk 40 km kuzeybatýsýnda ankaraya 120 km uzaklýktadýr. Ankara-Gerede D100 karayolunun sol tarafýnda yem yeþil çimenlikler üzerinde kurulmuþ olan bir yayladýr. Yaylanýn çevresinde göknar, sarýçam ve karaçamlardan oluþan karýþýk ormanlar bulunur. Ayný zamanda bu ormanlar önemli su havzalarýný oluþturmaktadýrlar.

Yünlü yaylasýna gelindikten sonra hazýrlýklar yapýlýp parkur ve yöre hakkýnda bilgiler verildikten sonra yürüyüþe baþlandý. Ýlk iki saatlik gezi baþlangýcýnda ormanlarýn içerisine doðru giden stabilize yol ve zaman zaman dere kenarýnda yüründü. Bu bölümde kuþlarýn sesleri ve ormanýn serinliði bizleri yavaþ yavaþ kenttin vermiþ olduðu rehaveti üzerlerimizden atýp canlandýrmaya baþladý. Daha sonra orman içi açýklýklarýndan, yüksek bir platoda yemek molasý verip etrafý seyrettik. Yemekten sonra tekrar yürüyüþe baþlandý. Bu arada geçen yýllara göre yaylalar arasýnda trafiðin arttýðýný, patika ve stabilize

yollarýn asfaltlandýðýný, güzelim ahþap yayla evlerinin hýzla yok edilip yerine sevimsiz ve çirkin görünüþlü, buralara hiç uymayan beton 2-3 katlý evlerin yapýldýðýný üzülerek gördük. Ne yazýk ki yaylalar da artýk þehirleþiyordu. Yol kenarlarýnda oldukça fazla çeþme yapýlmýþtý. Ancak bu çeþmeler eski yýllarda hiç kesilmezken son yýllarda büyük kýsmýnýn suyu Temmuz ayý gelmeden kaybolmaktadýr. Ormanlarýn içerisinde bulunan kayalýklar üzerinde uzun bir yürüyüþten sonra mola verildi. Bu molada orman, ekosistem, biyolojik çeþitl i l ik, sarýçam ve göknar ormanlarýnýn özelliklerinden sözedildi. Ayrýca amenajman planlarý tanýtýldý ve dað ekosistemlerinin özellikleri üzerine bilgiler verildi.

Yaylalarýmýz gün geçtikçe hýzla bozulup kasaba görünüþü alsa da, ormanlarýn keþfine ve incelenmesine yönelik bu gezi çiðerlerimize bol oksijen ve içimizi güzel duygularla doldurup, þehre her zaman olduðu gibi yenilenerek döndüðümüz bir gezi oldu.

31 MAYIS - 1 HAZÝRAN 2008MEKE (KARAPINAR-KONYA)

Geziye 36 kiþi katýlmýþtýr. Geziye Türkiye Ormancýlar Derneði ve Ekotrurizm Grubu hakkýndaki kýsa sunuþ ve gezi gorevlilerinin tanýtýmý ile baþlanmýþtýr. Daha sonra katýlýmcýlar kýsaca kendilerini tanýtmýþlardýr.

Ýlk durak olan Tuz Gölü'nün Türkiye'nin tuz ihtiyacýndaki payý, su kuþlarý için bir beslenme, barýnma ve üreme merkezi olduðu, ayrýca endemik bitkiler içerdiði konularýnda bilgiler aktarýlmýþtýr. Katýlýmcýlar bir süre tuz üzerinde yürümüþlerdir.

Karapýnar'da yenilen öðle yemeðinden sonra katýlýmcýlardan jeoloji mühendisi Nihat AYBAR yörenin jeolojik oluþumuna iliþkin bilgiler vermiþtir. Daha sonra Meke Gölü ziyaret edilmiþtir. Meke gölünün oluþumu ve özelliðinin yaný sýra, Meke Gölü ve bulunduðu alanýnýn “tabiat anýtý” ilan edildiðinden bahsedilmiþ, katýlýmcýlar fotoðraflar çekmiþlerdir. Meke gölünden sonra yakýndaki yaylaya ayran içmek üzere gidilmiþtir. Yayladaki bir sürü sahibinin kavurma ve ayran süprizinden sonra Kumul aðaçlandýrmasýna ulaþýlmýþtýr. Yerli rehberin açýklamlarýndan sonra, erozyonla mücadele için yapýlan teknik çalýþmalar hakkýnda bilgiler verilmiþtir.

Karap ýnar Ý l çes inde bu lunan kumul aðaçlandýrmasý 1960'lý yýllarda çöle yakýn bir alanda yýllar süren bir çalýþmanýn ürünüdür. Kumul

hareketlerinin durdurulmasý, bitkilendirme ve aðaçlandýrma için uzmanlardan oluþan bir ekiple çalýþmalara baþlanmýþ, günümüzde 30-40 yaþlarýnda aðaçlardan oluþan küçük bir orman oluþturulmuþtur. Yine ayný alanda tekniðine uygun olarak tarým (buðday, mera bitkileri ve meyve aðaçlarý) yapýlmaktadýr. Bu çalýþma Türkiye'nin en önemli erozyonla mücadele ve kumul tespit çalýþmalarýndan birisidir.

Kumul aðaçlandýrmasýndan sonra bir krater gölü olan Acýgöl'e ulaþýlmýþtýr. Derinliði yaklaþýk 90 m olan gölde, Karapýnar Belediyesince hazýrlanan soyunma kabinleri ve su tanký kullanýlarak yaklaþýk 1 saat yüzülmüþtür.

Akþam yemeðinden sonra Konya-Ereðli'ye hareket edilmiþtir. Þeker fabrikasýnýn misafirhanesinde konaklandýktan sonra ikinci gün Ereðli'de sýkma ve gözlemeden oluþan yöresel kahvaltý yapýlmýþtýr. Kahvaltýdan sonra yarýþ atý harasýna gidilmiþ 3. kuþak yarýþ atlarý harasý sahibi olan A. AYTAR yarýþ atlarý ile ilgili bilgi vermiþ katýlýmcýlar atlarýn yanýna giderek atlarý ve yavrularýný sevmiþlerdir.

At çiftliðinin ziyaretinden sonra tarihteki ilk tarým anýtlarýndan birinin olduðu Ývrizkaya anýtýna gitmek üzere yola çýkýlmýþtýr. Yol üzerindeki Eski Ývriz Köy Enstitüsü programda olmamasýna karþýn katýlýmcýlarýn isteði üzerine ziyaret edilmiþtir. Ývrizkaya anýtýna ulaþýldýðýnda kaya anýtýnýn özellikleri, kaya anýtýnýn dibinden çýkan suyun Konya-Ereðli Ýlçesi'nin içme suyu ve enerji ihtiyacýnda kullanýldýðýndan sözedilmiþtir. Katýlýmcýlar 1 saat kadar serbest býrakýlmýþ, yerel pazardan kiraz, el iþlemeleri, elma-kayýsý kurusu vb almýþlar, öðle yemeðinden sonra ve Ankara'ya hareket edilmiþtir.

Gezi bitiminde katýlýmcýlar çöl ekosistemini yakýndan görmüþler, Tuz gölü ve krater göllerini incelemiþler, yüzmüþler, tarihte ilk tarým çalýþmalarýnýn yapýldýðý yerlerden biri olan Hitit Uygarlýðýna ait olan vadiyi yakýndan incelemiþlerdir.

Page 25: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

23

7-8 HAZÝRAN

(BOLU) YEDÝGÖLLEROrmanlar, göller ve þelalelerle bezenmiþ,

muhteþem bir atmosferin içinde, günlük hayatýn sorunlarýndan sýyrýlmak ve yeþile kavuþmak için Yedigöller tam bir cennet. Milli Park alaný olan Yedigöller kýþýn kar keyfi, ilk ve sonbaharda trekking, yazýn göl keyfi ve her zaman fotoðraf çekmek için gidilebilecek bir yer.

Doða ile baþ baþa kalmanýn, yeþilin her türünü görmenin mümkün olduðu Yedigöller Milli Parký, Batý Karadeniz Bölgesi'nde bir doða klasiði. Milli Parkýn içinde yedi adet heyelan gölü, bulunmaktadýr. Kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapamasý sonucunda oluþan bu göller Sazlýgöl, Ýncegöl, Nazlýgöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl'dür. Göller arasýnda hem yüzeysel hem de yer altý akýþlarý ile birbirlerine baðlantý bulunmaktadýr. Göllerin çevrelerinde kayýn, meþe, gürgen, kýzýlaðaç, karaaðaç, karaçam, diþbudak, sarýçam, göknar, ýhlamur, porsuk, gibi aðaç türleri bulunmaktadýr.

Her gezimizde olduðu gibi bu gezilerimizde de Dirgine Orman Ýþletme Müdürü Göksel YENÝKALAYCI bizlerden yardýmlarýný esirgememiþ, yolcuðumuzun ilk duraðý ve ayný zamanda öðle yemeði molamýzda

bizleri Dirgine Orman Ýþletme Müdürlüðünde aðýrlamýþtýr.

Uzun yýllar o bölgede çalýþmýþ, þimdi Doða Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüðünde çalýþmakta olan rehberimiz Sedat AY Dirgine'de baþladý Yedigöllerin hikayesini anlatmaya. Anýlarýyla, deneyimleri ve bilgisiyle, gezi boyunca tüm katýlýmcýlara unutulmaz bir gezi yaþattý. Cumartesi günü yedigöllere varýr varmaz aðlayan kayalarý ziyaret edip, çevredeki bitki ve hayvan türleriyle ilgili bilgiler alýp, hatta akþama içeceðimiz bitki çaylarýný doðadan toplayarak sazlý gölün kenarýnda kuracaðýmýz kamp alanýna gelip çadýrlarýmýzý kurduk.

Pazar günü Pisagor aðacý, göknarlý yayla, Kapankaya Seyir Tepesi, anýt çamý ziyaret ettikten sonra tek tek gölleri dolaþtýk ve göllerle ilgili bilgiler verildi. Göllerin özellikleri dýþýnda gezilen alanlarýn özelliðine göre alpin zon, böceklerde feromon tuzaklarý, ökse otu ve konukçu yaþam, biyolojik çeþitlilik ve Türkiye'deki aðaç ýslah çalýþmalarý, bir katýlýmcýnýn sorusu üzerine de kent ormaný konularý konuþulmuþtur.

Mart - Nisan 20092008 YILI GEZÝLERÝ

Page 26: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Mart - Nisan 2009 2008 YILI GEZÝLERÝ

30 EYLÜL EÐRÝOVA (BEYPAZARI-ANKARA)Ýkinci kez yaptýðýmýz geziye 26 kiþi katýlmýþtýr.

Gezi Türkiye Ormancýlar Derneði ve Ekoturizm Grubu hakkýndaki kýsa sunuþ ve gezi görevlilerinin tanýtýmý ile baþlanmýþtýr.

Gezi yürüyüþüne Beypazarý, Karaþar Beldesi 'nin Belenova Yaylasý mevkiinden baþlanýlmýþtýr. Belenova Yaylasý giriþinde katýlýmcýlar otobüsten indikten sonra yürüyüþ hakkýnda kýsa bir açýklama yapýlarak gezinin koþullarý ve yürüyüþ ile ilgili temel bilgiler gezi görevlileri tarafýndan verilmiþtir.

Belenova Yaylasý 1650 m yükseklikte bulunmaktadýr. Burada yetiþen doðal Sarýçam ve az da olsa bulunan Karaçam katýlýmcýlara anlatýlmýþtýr. Daha sonra Sarýçam ormaný içerisinde ilk mola

verilmiþtir. Ayný zamanda katýlýmcýlarýn sorularý cevaplandýrýlmýþtýr. Yürüyüþ sýrasýnda 1750 m yükseklikteki Göknar ormanlarý arasýndan geçilirken, Sarýçam ve Göknarlarýn gençleþtirme iþleminin yapýldýðý alanda, gençleþtirmenin yaný sýra, ýþýk ve gölge aðaçlarý hakkýnda bilgi verilmiþtir. Daha sonra 1600 m'lerde kýsa bir yemek molasý verilerek, dere boyunca yürünmüþtür. Göknar ve Sarýçam karýþýk ormaný içerisinden 1650 m'deki Eðriova Yaylasý Göletine ulaþýlmýþtýr. Bu bölgede katýlýmcýlarýn 1 saat zaman geçirmeleri saðlanmýþtýr. Bu sýrada bazý katýlýmcýlar gölet çevresini gezmiþlerdir. Gölet çevresinde kýsa bir dinlenmenin ardýndan dönüþ yoluna geçilmiþtir. Gezi sonunda Beypazarý Ýlçesine de gidilerek yaklaþýk 45 dakika gezi yapýlmýþtýr.

24

Page 27: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

25

5-6 TEMMUZ

SARIÇALI (NALLIHAN-ANKARA)Geziye 13 kiþi katýlmýþtýr. Yolculuk baþlangýcýnda

Türkiye ormancýlar Derneði, Ekoturizm Grubu ve gezi hakkýnda bilgilendirme yapýldý.

Çayýrhan giriþinde, yerel rehberimiz Mustafa BEKTAÞ (Nalýhan Turizm Gönüllüleri Derneði Baþkaný) ile buluþuldu. Yerel rehber bölge ve gezi uðraklarý hakkýnda gezi sonuna kadara grubumuza rehberlik etti, bilgilendirmelerde bulundu.

Gezi katýlýmcý sayýsýnýn düþük olmasý nedeniyle, katýlýmcýlarýn onayý alýnarak yer yer program dýþýna çýkýldý. Programda belirtilmemesine karþýn, ek olarak, Sarýyar Baraj Gölü kýyýsýndaki ilginç jeolojik oluþumlar ve Salvia grandis adýndaki endemik bitki alaný görüldü.

Birinci gün, progamda öngörülen yerler ziyaret edildi. Kuþ Cenneti'nde ve Yaban hayatý Koruma Alaný'nda gezi katýlýmcýsý kuþ uzmaný Sühendan ER bilgindirmeler yaptý. Kültür, tarih ve turizm aðýrlýklý birinci gün programý tüm katýlýmcýlarca beðenildi.

Ýkinci gün yaklaþýk 15 km olan gezi güzergahý sorunsuz ve kazasýz olarak tamamlandý. Kene tehlikesine karþý, yürüyüþe katýlanlara kene uzaklaþtýrýcý sprey uygulandý. Tüm katýlýmcýlar, yürüyüþün yorucu ancak çok keyifli olduðunu vurguladýlar.

Karacusu Köyü'nde ki ortam, yenilen yemekler ve verilen hizmet; bir gece kalýnan Nallýhan Öðretmenevi tüm katýlýmcýlarca beðenildi. Özellikle gezi programý ve rehberlik baþarýlý bulundu.

Mart - Nisan 20092008 YILI GEZÝLERÝ

Page 28: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

26

Mart - Nisan 2009 2008 YILI GEZÝLERÝ

7 EYLÜL BEYNAM ORMANI(NALLIHAN-ANKARA)

Sonbaharda yaptýðýmýz Beynam gezisine 23 kiþi katýldý. Yolculuðun baþlangýcýnda Beynam Ormaný ve gezi boyunca göreceklerimizi açýklayan bir sayfalýk yazýyý katýlanlara daðýttýktan sonra TOD ve Ekoturizm gurbu hakkýnda açýklamada bulunduk.

B e y n a m o r m a n ý 1 6 0 1 H a . ( h e k t a r ) büyüklüðündeki bu kalýntý (relikt) ormandýr. Ankara'nýn güneyinde ve Ankara'ya 40 km. uzaklýktadýr. Geçmiþte Kuyrukçu Ormaný olarak bilinirken, 1947 yýlýnda 4785 Sayýlý yasa' ya göre devletleþtirilmiþ, 1966 yýlýnda da Bakanlar Kurulu Kararý ile “muhafaza ormaný” kapsamýna alýnmýþtýr. 1969 yýlýnda turizm bölgesi olarak ilan edilmiþ ancak gelen tepkiler üzerine bu karardan vazgeçilmiþtir. 1973 yýlýnda belirli bir kýsmý “orman içi dinlenme yeri” olarak yararlanmaya açýlmýþtýr. “Fevkalade florasý ve faunasý çok ilginç bir kolleksiyon niteliðinde olduðundan” 1978 yýlýnda “doðal sit alaný” olarak ilan edilmiþtir. Yarý kurak iklim koþullarýnýn egemen olduðu Ýç Anadolu Bölgesi'nde; orman olmasýný beklemediðimiz bir alanda yeþil bir adacýk gibi duran Beynam Ormaný her açýdan deðerli bir varlýktýr. Orman 1200 m. yükseltiden baþlayýp en yüksek tepe olan Otlukbeli Tepe (1521m.) ye deðin çýkmaktadýr.

Beynam Kent ormanýna girdikten sonra Kent ormaný kavramý tartýþýldý. Seyir terasýna çýkýp çevreyi seyredip yürüyüþ güzergahý hakkýnda bilgi verildi. Ýzciler için eðitim yeri olarak hazýrlanmýþ çeþitli düzeneklerin bulunduðu küçük vadinin baþýndaki z ýncar ýk/z ýncýk aygý t ýn ý görüp uygulamasý gerçekleþtirildi. Kendi çevresinde dönebilen ve yukarý aþaðý hareket edebilen kültürümüzün unutulmaya yüz tutmuþ bu aygýt ilgi çekiciydi. Gezi boyunca çeþme olarak yapýlmýþ ama damla suyun akmadýðý çeþmelerin fotoðrafýný bile çekmeyi akýl edemedik. Kent ormaný sýnýrýndan çýkarak “Beynan Orman Ýçi Dinlenme Yeri” bölgesine girip yangýn gözetleme kulesi ve su deposunun bulunduðu tepenin yakýnlarýna kýsa bir mola verdik. Seçi lmiþ olduðunu düþündüðümüz topluluk uyum içinde ve yakýnmadan yürüyüþünü sürdürdü. Ormanýn en verimli ve uzun boylu aðaçlarýnýn bulunduðu, bazý yerlerinde suyun yüzeye çýktýðý vadinin baþýnda yemek arasý verdiðimizde saat 13.30 olmuþtu.

Yemek sonrasý kýsa bir yürüyüþle çýktýðýmýz düzlükte, sedir aðaçlandýrmasýný görüp Beynam ormaný için yanlýþ tür seçimi yapýlmasý ve orijin kavramý konusunda açýklamalarda bulunduk. Dönüþ için yeniden vadiye inerek yürüyüþümüzü sürdürdük. Vadi biyolojik çeþitliliðin en varsýl yeridir. Tüylü kartopu, ið aðacý (iki tür), karagöz, dað muþmulasý, hanýmeli, kurtbaðrý, barut aðacý, üvez, akçaaðaç yapraklý üvez, ateþ dikeni, keçi söðüdü, boz söðüt, sepetçi söðüdü, alýç, ahlat, patlangaç çalýsý, geyikdikeni, yaban elmasý, armut, çakal eriði, kuþburnu, karaçam, tüylü meþe, yunus eriði gibi aðaç ve aðaççýklarý gördük ve katýlýmcýlarla birlikte bazý meyvelerin tadýna baktýk.

Page 29: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Mart - Nisan 20092008 YILI GEZÝLERÝ

12 EKÝM MAHKEME AÐACI (KIZILCAHAMAM-ANKARA)

Gezi 49 kiþiyle gerçekleþtirildi. Yolculuk sýrasýnda Türkiye Ormancýlar Derneði, Ekoturizm Grubu ve gezi hakkýnda bilgilendirme yapýldý. Yolda kýsa bir mola verilerek, Mahkemeaðacý Köyüne gelindi. Yürüyüþ kurallarý ve parkur hakkýnda rehber tarafýndan bilgilendirme yapýldýktan sonra yürüyüþ baþladý.

Kýzýlcahamam'ýn Mahkeme Aðacý (Mahkeme Aðacin) köyü, vadisi, deresi ve bir zamanlar Ermeniler'in yaþadýðý maðara evleriyle Ankara'nýn saklý cennetlerinden biri… Fotoðraf tutkunlarýnýn, arþivleri için muhteþem görüntüler elde edebilecekleri, saatlerce yürünebilecek parkurlarý ve sýcak insanlarýyla þehir hayatýndan sýkýlanlarýn nefes alabilecekleri bir köy…

Vadi boyunca yukarý doðru 7.5 km yüründü ve ayný güzergahtan geri dönüldü. Toplam 15 km kadar

yürüyüþ yapýldý. Yürüyüþ parkuru çoðunlukla hafif eðimli olmasýna karþýn bir-iki yerde kayalýklarýnda bulunduðu alanda týrmanýþ ve iniþ yapýldý. Zaman zaman vadide içinde su akýmýnýn olduðu derenin yürüyüþe uygun olan taraflarýna geçiþler yapýldý. Yürüyüþ güzergahýn büyük bölümünde çevrede daha çok çalýmsý bitkiler ve aðaççýklar gözlendi. Vadinin orta kýsýmlarýnda vadi içerisinde köylere ait sebze bahçeleri ve meyve aðaçlarý bulunmaktadýr. Daha yakarýlarda orman içerisine yüründü, bu bölümde dozerle açýlan yol bitki örtüsüne zarar vermiþ ve kötü bir görüntü oluþturmuþtur. Dönüþ noktasýna yaklaþýrken saf karaçam ormanýna girildi. Gezi görevlileri tarafýndan toprak erozyonu, yörenin florasý ve genel olarak ormancýlýk konularýnda bilgilendirmeler yapýldý.

Gezi bitiminde yorgunluða raðmen doða içerisinde bir gün geçirmenin ve doðanýn verdiði olumlu enerjilerle yenilenmiþ olarak þehre dönüþ baþladý.

27

Page 30: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

28

1-2 KASIM 2008

KOVADA GÖLÜ (EÐÝRDÝR-ISPARTA)

Geziye 40 kiþi katýlmýþtýr. Gezi 26 ve 18 kiþilik 2 minibüs ile gerçekleþtirilmiþtir. Gezi TOD ve Ekoturizm Grubu hakkýndaki kýsa sunuþ ve gezi görevlilerinin tanýtýmý ile baþlamýþ ve daha sonra katýlýmcýlar kýsaca kendilerini tanýtmýþlardýr.

Kovada Gölü'nün meydana geliþi, Batý Toroslar'da görülen karstik göllere benzer. Havzaya düþen yaðmur sularýnýn fiziksel ve kimyasal aþýnmasýna eklenen tektonik yer hareketleriyle þekillenen göl, karstik tektonik bir polyedir. Eðirdir Gölü'nün güneye doðru uzantýsý olan Kovada Gölü, sonradan aradaki dar vadinin alüvyonlarla dolmasý sonucunda bugünkü þeklini almýþtýr. Tatlýsu levreði (sudak), tatlýsu istakozu ve sazandan meydana gelen göl faunasý sayý olarak oldukça iyi durumdadýr. Milli Parkýn ana kaynak deðeri olan kýzýlçam, meþe, çýnar aðaçlarýndan meydana gelen bitki örtüsü ve parkýn tabii güzellikleri, açýkhava da dinlenme ve kullanma potansiyeline katkýda bulunmaktadýr. Sahanýn meydana geliþini hazýrlayan karst morfolojisi; bakir doðanýn araþtýrýlmasý, yürüyüþ, manzara seyretme,

týrmanma ve basit kampçýlýk imkaný saðlamaktadýr.Kasnak ormaný; Eðirdir Ýlçesi, Yukarý Gökdere

köyünde ender bulunan bir ormandýr. Ormanda Kasnak Meþesi olarak bilinen (Quercus vulcanica ) aðaçlarý bulunmakta olup, orman Anýtlar Kurulu Kararý ile Doðal Sit olarak ilan edilmiþtir.

Gezinin ilk günü; saat 16'da Eðirdir'e varma, seyir terasýnda çay eþliðinde manzara seyretme ve akþam yemeði ile makul þartlardaki otelde yatma ile sona ermiþtir. Ýkinci gün, Kasnak ormaný, Kovada gölü, Fidanlýkta sucuk mangal ve kasnak ormanda mantar toplayarak gezme ve zengin floranýn keþfiyle sürmüþ, en son köy pazarýndan alýþveriþ edilerek Ankara'ya dönüþ baþlamýþtýr. Afyonda akþam yemeði yenerek, Ankara'ya dönülmüþtür.

Gezi esnasýnda ve yol boyunca otobüste katýlýmcýlara bilgiler verilmiþtir. Ayrýca yerel rehber Cemal GÜLTEKÝN gezi süresince anlatýmlar yapmýþtýr. Katýlýmcýlarýn verilen bilgilerden memnun kaldýklarý gözlenmiþtir.

Zorluk Dereceleri:

No Ýli Gezi adý Tarih NiteliðiZorluk

Derecesi

1 Ankara Elmadag- Kýbrýsköy 15.Mar Günübirlik 2

2 Ankara Kýzýlcahamam - Kýrköy göleti 28.Mar Günübirlik 2

3 Bolu Aladaðlar 12.Nis Günübirlik 2

4 Aydýn Kusadasi Milli Parký 23-25.Nis Konaklamalý 1

5 Kýrýkkale Sulakyurt 03.May Günübirlik 1

6 Ankara Çubuk-Karagöl 17.May Günübirlik 2

7 Ankara Nallihan-Sarýçalý 30-31.May Konaklamalý 2

8 Ankara Kýzýlcahamam Isýkdaðý 07.Haz Günübirlik 2

9 Eskisehir Çatacýk ormanlarý 20-21.Haz Konaklamalý 1

10 Trabzon-Rize Dogu Karadeniz 03-09.Ags Konaklamalý 3

11 Sinop Erfelek 05-06.Eyl Konaklamalý 2

12 Ankara

Kýzýlcaham-Eðrekkaya-

Kurtboðazý 27.Eyl Günübirlik 2

13 Çorum Hattusas-Alacahoyuk-Amasya 10-11.Eki Konaklamalý 2

14 Bolu Yedigöller 24-25.Eki Konaklamalý 115 Manisa Kula 07-08.Kas Konaklamalý 2

2: Zor 3: Çok Zor

TÜRKÝYE ORMANCILAR DERNEÐÝ EKOTURÝZM GRUBU 2009 GEZÝLERÝ

1: Kolay

Mart - Nisan 2009 2008 YILI GEZÝLERÝ

Page 31: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

29

Türkiye Ormancýlar Derneði Genel Baþkaný Mustafa YUMURTACI ile Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet AKER, 4 Nisan 2009 tarihinde Antalya Temsilciliðimiz üyeleriyle bir araya geldi. Yapýlan sohbet toplantýsýnda, yeni dönemde seçilecek olan yönetimden üyelerimizin beklentileri dile getirildi.

Toplantýnýn yararlý olduðu, üyelerimizce bilinmeyen bazý konularýn açýklandýðý ve 18 Nisan 2009 tarihinde yapýlacak olan seçimler sonucunda oluþacak yeni yönetimden beklentilerin oldukça fazla olduðu, yönetimin tüm enerjisini sarf ettiði Rixos Otel ve Dernek Binasý gibi çalýþmalarýn tamamlanmasý nedeniyle, bundan sonra daha çok Derneðimizin tanýtýmý, bilimsel ve sosyal aktiviteler gibi çalýþmalara yönelinmesi gerektiði belirtilmiþtir.

ANTALYA TEMSÝLCÝLÝÐÝMÝZDE TOPLANTI

Mart - Nisan 2009Orman ve Av

Page 32: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

30

KARABAKAL-KARATAVUKTurdus merula L.

Tür

Ing

Alm

Frn

Takým

Familya

Passeriformes (Serçe kuþlarý, Ötücü kuþlar)

Turdidae (Karatavuðugiller, Ardýç kuþugiller)

Turdus merula L. (Karabakal-Karatavuk)

Blackbird

Amsel

Merle noir

S Ý S T E M A T Ý K T E K Ý Y E R Ý

Morfolojisi:

24-25 cm'lik uzunluðu, 34-39 cm kana t aç ý k l ý ð ý i l e güvercinden ufak, sýðýrcýktan büyük bir kuþtur. Aðýrlýðý 75-120 gr'dýr. Ergin erkeler tamamen siyah, gaga sarý-turuncu renkte, ayaklar koyu gri renktedir. Erkek bireylerde ince sarý bir göz halkasý bulunmaktadýr. Diþ i ve genç kuþ lar koyu kahverengidir. Diþilerin göðüs bölgesi daha açýk tonda olup bu kýsýmda belirli belirsiz noktalý çizgiler bulunur. Gaga kuluçka döneminde parlak sarý daha sonra soluk sarý kahverengi, ayaklar gri kahverengidir. Karabakallardaki bu r e n k l e n m e l e r d e n d o l a y ý Anadolu'nun kuzey kýsýmlarýnda erkek karabakala çýraburun, d i þ i s i n e i s e b o z b a k a l denilmektedir. Bu sebepten dolayý karabakal genel tür adýnýn yanýnda erkek ve diþisine ayrý ad verilen tek kuþ türüdür. Kuyruk özellikle dinlenme sýrasýnda kalkýk ve yelpaze þeklindedir. Kanatlar genellikle aþaðý doðru sarkýk olarak durmaktadýr.

Yumurtalarý yeþilimsi mavidir, aç ý lmaya yakýn kahverengi renklenmeler gözlenir. Yuvalarý oldukça basit bir yapýdadýr.

Yayýlýþý:

Dünyada geniþ bir yayýlýþ alanýna sahip olan karabakalýn doðal olarak bulundu yerler þöyledir:

•Afrika; Cezayir, Mýsýr, Libya, Fas, Tunus, Batý Sahra.

• A s y a : E r m e n i s t a n , Azerbaycan, Belarus, Butan, Çin, Gürcistan, Hong Kong, Hindistan, Irak, Ýran, Ýsrail, Ürdün, Kazakistan, Kuveyt, Kýrgýzistan, Laos, Lübnan, Moldova, Nepal, Rusya, Suudi Arabistan, Suriye, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan, Ukrayna, Özbekistan, Vietnam ve daha kýsýtlý

olarak; Afganistan, Japonya, Kuzey Kore, Tayvan ve Tayland.

•Avrupa: Arnavut luk, Andora, Avusturya, Belçika, Bosna-Hersek, Bulgar is tan, Hýrvatistan, eski Çekoslovakya, Danimarka, Estonya, Faroe Adalar ý , Fransa, Almanya, Gibralta, Yunanistan, Macaristan, Ýzlanda, Ýrlanda, Ýtalya, Letonya, L i t v a n y a , L ü k s e m b u r g , Makedonya, Malta, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, Ýspanya, Ýsveç, Ýsviçre, Ýngiltere.

•Ayrýca Kanada, Amerika Bileþik Devletleri, Avustralya ve

Mart - Nisan 2009 Orman ve Av

Dr. N. Kaan ÖZKAZANÇ

Page 33: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

31

Yeni Zelanda'da da doðal olarak bulunur.

Türkiye 'de hemen tüm bölgelerde sýkça görülen bir türdür. Ancak Orta ve Doðu Anadolu dýþýndaki bölgelerde daha yaygýn olarak bulunmaktadýr. Güney Ege ve Akdeniz 'de kurak sah i l kesimlerinden daha çok, daha nemli olan daðlýk kesimlerde yaþamaktadýr. Kýþýn Türkiye'deki karabakal nüfusu Karadeniz'in kuzeyinden gelen göçmen kuþlarla artmaktadýr. Bunlar yerli türlerle ka r ý þ ý k gu rup la r meydana getirmektedirler.

Yaþam Alanlarý:

G e n e l b i r h a b i t a t özgürlüðüne sahip olsalar da daha çok ormanlar, çitler, bahçeler, çalýlýlar yaþam alanlarýný oluþturur. Ovalarda, bað, bahçe, çalýlýk ve fundal ýk , her yüksek l ik tek i ormanlarda, þehir içlerindeki park ve bahçelerde hatta mezarlýklarda da yaþar. Ancak genellikle yüksek daðlardaki çam ormanlarýnda bulunmazlar. Yuvalarýný çitler arasýna, aðaç dallarýna, duvar girintilerine hatta boþ balkonlara bile yaparlar.

Besinleri:

Karabakal yerde dolaþarak beslenir. Toprak solucanlar, salyangoz, sümüklüböcek, kurtlar, böcek l a r va la r ý , böcek l e r h a y v a n s a l b e s i n l e r i n i o luþ turmaktadý r. Hayvansal b e s i n l e r i n i y a n ý n d a e s a s besinlerinin % 70'ini her çeþit meyveler (porsuk, ardý, belladon otu, gül, dut, ökseotu vb.) o luþ tu rmak tad ý r. Meyve le r i doðrudan doðruya bitkilerden kopararak yerler. Bazen nadir olarak balýk da yerler, hatta y a v r u l a r ý n ý b a l ý k l a beslemektedirler.

Biyolojisi:

Çitler arasýna, dallara duvar girintileri ya da balkonlara yaptýklarý yuvalara 3-6 adet yumurta býrakýrlar. Sadece diþiler kuluçkaya yatar. Yumurtalar 11-15 günlük bir kuluçka döneminden sonra açýlýr. Oldukça hýzlý geliþen karabakal yavrularý 13-16 gün sonra yuvadan uçabilirler. Yuvayý terk eden yavrular çalýlýklar arasýnda saklanýrlar bu esnada solucanlar ile beslenirler. Yuvayý terk eden yeni birey karabakallar kendi yuvalarýný kök, sap, kaðýt parçalarý ile yaparlar ve bu yuvalarý ç a m u r l a s ý v a y a r a k saðlamlaþtýrýrlar. Yýlda 2, bazen 3 kez kuluçkaya yatarlar.

K a r a b a k a l g ü n l ü k yaþayýþýnda genellikle insandan saklanmakta, çalýlarýn içinde ve yapraklar arasýnda gizlenmektedir. Saklandýðý yere yaklaþýldýðýnda karabakallar çok-çok-çok þeklinde gür bir ötüþle hýzlý bir þekilde kalkarak kaçarlar. Ancak bu þekilde kalkýþ ve uçuþlar kýsa mesafelerde olmaktadýr. Beslenirken yaptýðý tipik hareketler oldukça ilginçtir. Çayýrlarda solucan ararken önce birkaç kez sýçrar ve arada bir kuyruðunu birkaç defa aþaðý yukarý kakar, sonra bir süre hareketsiz kalýr. Bu hareketsizlik sýrasýnda etrafta solucan olup olmadýðýný kontrol eder. Hareketsiz kaldýðý

Mart - Nisan 2009Orman ve Av

Page 34: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

32

sýrada zaman zaman baþýný yana doðru çevirir ve topraðý dinler. Bir þey duyduðunda hýzla topraðý kazar ve solucaný yakalar.

Üreme zamanlarýnda yüksek bir dala çýkarak flüt sesini andýran bir ötüþle bölgesini belirler.

Göçücü bir kuþtur. Özellikle Çin, Birmanya, Cava ve Sumatra'da kýþlar. Göç esnasýnda yolunu þaþýrarak Türkiye, Almanya, Fransa, Bulgaristan ve Ýtalya'ya geldiði belirlenmiþtir.

Irklarý:

Dünya üzerinde 10 ýrký olan karabakalýn Türkiye'de iki ýrký mevcuttur.

Turdus merula atet t imus

(Madarasz) Balkan yarýmadasý ve Ön Asya ýrký Turdus merula syriacus Hempr. ve Ehr. Filistin, Suriye ve Batý Ýrlanda ýrký

Kaynaklar:

Anon 2005 Türkiye Kuþlarý. Doða Burda Dergi Yayýncýlýk. 135 s. Ýstanbul.

A n o n ( 2 0 0 9 ) http://www.oiseaux.net/birds/distribution/blackbird.html

Benson, V. S. (1971) The Observer's Book of Birds. Frederick Warne&Co.Ltd. London, England ISBN: 0 7232 0043 2

Çanakçýoðlu, H., Mol T. (1996) Yaban Hayvanlarý Bilgisi. Ýstanbul Üniversitesi Yayýn No: 3948, Fakülte Yayýn No: 440 ISBN 975404-424-4 X +550 s. Ýstanbul

Ergene, S. (1945) Türkiye Kuþlarý. Ýstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Monografileri, Say:4, Kenan Matbaasý, XX + 361s. + 104 Tablo Ýstanbul.

Kiziroðlu, Ý. (1989) Türkiye Kuþlarý (Kýmýzý Listede Olanlar ve Bulunduklarý Bölgeler) Orman Genel Müdürlüðü, Eðitim DaireBaþkalýðý, Yayýn ve Tanýtým Þube Müdürlüðü 314 s. Ankara

Peterson, R., Mountfort. G., Hollom P.A.D. (1972) A Field Guide to the Birds of Britain and Europe. Printed in Great Britain Collins Clear-Type Pres London and Glasgow. ISBN 0 00 212020 8

Somçað, S. (2005) Türkiye Kuþlarý. Yapý Kredi Yayýnlarý2273 ISBN: 9750810198 275 s. Ýstanbul.Turan, N. (1990) Türkiye'nin Av ve Yaban Hayvanlarý. Kuþlar 2. Kitap. Orman Genel Müdürlüðü, Eðitim

Daire Baþkalýðý, Yayýn ve Tanýtým Þube Müdürlüðü 274 s. Ankara.

Mart - Nisan 2009 Orman ve Av

Page 35: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Mart - Nisan 2009

33

Orman ve Av

hükümetlerinin ormancýlýkla ilgili

tüm politika ve uygulamalarýný

ele aldýðýný iddia etmek yerine,

öne çýkan konularý deðerlendiren

bir nitelik taþýdýðýný söylemek

daha doðru olacaktýr.

Bu çalýþma kapsamýnda

deðerlendirilen konular arasýnda;

bakanlýklarýn birleþtirilmesi ve

ö r g ü t y a p ý s ý n d a y a p ý l a n

deðiþiklikler, Anayasa ve Orman

Yasasý'nda yapýlan deðiþiklikler,

b ü r o k r a t i k k a d r o l a r d a k i

deðiþiklikler, Maden Yasasý,

Turizm Teþvik Yasasý gibi

mevzuatta yapýlan deðiþiklikler,

yanan orman alanlarý ve yapýlan

aðaçlandýrmalar ýn miktar ý

k o n u s u n d a k i ç e l i þ k i l i

açýklamalar, “millet ormaný”,

“kent ormaný” gibi yeni üretilen

terimler, sivil toplum örgütleri ve

meslek örgütleriyle iliþkiler yer

a l m a k t a d ý r . O r m a n c ý l ý k

kamuoyunu ve tüm toplumu

yak ýndan i l g i l end i ren bu

konularýn, AKP hükümetleri

tarafýndan hangi boyutlarýyla ele

a l ýnd ýð ý , bu po l i t i ka la r ýn

üretilmesi sýrasýnda demokratik

ve katýlýmcý süreçlerin yaþanýp

yaþanmadýðý, bu politikalarýn

toplum yararýný ve sürdürülebilir

ormancýlýk ilkelerini ne kadar

dikkate aldýðý bu çalýþmanýn ana

çýktý larýný oluþturmaktadýr.

Bu lgu la r bö lümü ; “Yasa l

Düzenlemeler, Yönetsel Yapý,

Tepki Çeken Uygulamalar, Yeni

Terim ve Söylemler, Ýletiþim

Hatalarý” baþlýklarýný taþýyan beþ

baþlýk altýnda toplanmýþtýr.

Tartýþma ve Sonuç bölümünde

bulgular deðerlendirilmiþ ve

çeþitli tespitler yapýlmýþtýr.

etkisi vardýr. Adalet ve Kalkýnma

Partisi (AKP)'nin 2002 yýlýndan

beri süren iktidarý sýrasýnda

ormancýlýk yönetiminde çeþitli

deðiþiklikler yaþanmýþtýr. Bu

deð iþ ik l i le r ; p lan lama ve

m e v z u a t t a y a p ý l a n

deðiþikliklerden, 2003'te Çevre

i le Orman Bakan l ýk la r ýn ý

birleþtiren örgüt yapýsýndaki

deðiþikliðe kadar geniþ bir

ye lpaze o luþ tu rmak tad ý r.

2002'den beri tek baþýna

iktidarda bulunan, hatta bazý

d ö n e m l e r d e A n a y a s a y ý

deðiþtirecek çoðunluða sahip

olan AKP'nin, ülkenin ormancýlýk

politikalarý üzerinde önemli

deðiþimler gerçekleþtirdiðini

söylemek mümkündür.

B u ç a l ý þ m a , A K P

hükümetlerinin ormancýlýkta

y ö n e t i m a n l a y ý þ ý n ý n v e

uygulamýþ olduðu ormancýlýk

politikalarýnýn; ormanlar ve

toplum üzerindeki etkilerini

araþtýrmak amacýyla yapýlmýþtýr.

Çalýþma ayrýca AKP dönemi

o r m a n c ý l ý k p o l i t i k a l a r ý n

sorgulanacaðý bir tartýþma

s ü r e c i n i d e b a þ l a t m a y ý

a m a ç l a m a k t a d ý r . A K P

hükümet ler in in ormancý l ýk

politikalarýný eleþtiren çeþitli

çalýþmalar vardýr (Bozatlý, 2006;

2007; Çaðlar, 2006; 2008a;

2008b; Demirtaþ, 2007; 2008;

Özkahraman, 2008). Fakat bu

çalýþmalar, AKP hükümetlerinin

ormancýlýk politikasý hakkýndaki

tespitlerini belli konular üzerinde

odaklandýrmýþtýr. Bu çalýþmada

diðerlerinden farklý olarak AKP

ormancýlýk politikalarýna genel bir

yaklaþým getirmeye çalýþýlmýþtýr.

Yine de bu çalýþmanýn, AKP

Türkiye'de HükümetlerinOrmancýlýk Politika ve Uygulamalarý ÜzerineEleþtirel Bir Deðerlendirme (AKP Örneði)

Doç. Dr. Erdoðan ATMÝÞ Araþ. Gör. H. Batuhan GÜNÞEN

Bartýn Üniversitesi Orman Fakültesi, Orman Mühendisliði Bölümü, BARTIN

[email protected]

Siyasi partilerin, özellikle

iktidarý elinde bulunduran siyasi

par t i ler in ü lke ormancý l ýk

politikalarýnýn oluþturulmasýnda

önemli etkileri vardýr. Türkiye'de

2002 yýlýndan beri iktidarda olan

Adalet ve Kalkýnma Partisi

(AKP)'nin, ormancýlýk alanýndaki

uygulamalar ýnýn yasal ve

yönetsel boyutlarýnýn irdelendiði

b u ç a l ý þ m a d a , A K P ' n i n

ormancýlýk politikalarýnýn analizi

y a p ý l m ý þ , s ö z k o n u s u

uygulamalarýn ormanlar ve

toplum üzerindeki etki ler i

deðerlendirilmeye çalýþýlmýþtýr.

Ormancýlýk politikasý, iktidar

partisi, orman toplum iliþkileri,

Adalet ve Kalkýnma Partisi,

Hükümet

Siyasi partiler, ormancýlýkta

katýlýmýn önemli ilgi gruplarýndan

biridir. Türkiye'de ormancýlýk

politikasýnýn oluþmasýnda siyasi

partilerin, özellikle iktidarý elinde

bulunduran siyasi partilerin etkisi

büyüktür (Atmiþ, 2003a; 2008).

Krott (2005) da ormancýlýk

po l i t ikasý hakkýnda karar

alýnmasý sýrasýnda üst düzey

yönetim, parlamento ve siyasal

partilerin katýlýmýnýn çok önemli

olduðunu belirtmektedir.

Katýlýmcý demokrasinin

yeterince geliþmediði ülkelerde,

politik kararlarýn alýnmasýnda

iktidarda olan parti (veya partiler)

ile parti yöneticilerinin aðýrlýklý

Özet

1. GÝRÝÞ

A n a h t a r K e l i m e l e r :

Page 36: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

34

Mart - Nisan 2009 Orman ve Av

madde ile adeta ormanlarýn

t a l a n ý a m a ç l a n m ý þ t ý r .

Anayasa'da mevcut olan ve 59.

hükümetin tarihi milat olarak ilan

e t t i ð i 3 1 . 1 2 . 1 9 8 1 t a r i h i

23.07.2007 tarihine getirilmiþ,

“ t a r ý m a l a n ý n a

dönüþtürülmesinde kesin yarar

olduðu tespit edilen yerler”

ifadesine “veya baþka alanlar”

ifadesi eklenerek, her türlü

kullaným için ve her zaman

o r m a n d ý þ ý n a ç ý k a r m a

saðlanmýþ, orman köylülerinin

yasal ve anayasal haklarý

o r t a d a n k a l d ý r ý l m a y a

çalýþýlmýþtýr. (Anonim, 2008a).

Büyük tepkiler alan bu taslak

daha sonra Meclis gündemine

getirilmemiþtir.

15 Ocak 2009 tarihinde

kabul edilen 5831 sayýlý yasayla;

orman kadastrosunun, içinde

ormancý bulunmayan kadastro

komisyonlarýnca yapýlmasýna

olanak verilmesi, orman dýþýna

çýkarýlan bu alanlarýn kimler

tarafýndan ne zamandan beri

k u l l a n ý l d ý ð ý n ý n t u t a n a ð a

kaydedilerek hazine adýna tescil

edi lmesi ve f i i l i kul lani m

durumlari dikkate ali nmak

suretiyle ifraz (ayirma) ve/veya

tevhit (birlestirme) islemlerinin

yapilmasina olanak saglanmistir.

Bu düzenleme; 2/B alanlarinin

isgalcilerine satýlabilmesini

saðlayacak yeni bir anayasa

deðiþikliði için gerekli altyapý

h a z ý r l ý ð ý o l a r a k

deðerlendirilmektedir.

5 Kasým 2003 tarihinde

çýkarýlan 4999 sayýlý yasayla

6831 sayýlý Orman Yasasý'nýn

ç o k s a y ý d a m a d d e s i

deðiþtirilmiþtir. Bu deðiþikliklerle;

sahipli arazilerdeki kýzýlaðaçlýklar

ile aþýlý kestaneliklerin “orman

aðacý” sayýlmamasý ve buradaki

aðaçlarýn kesilmesi ve çeþitli

yollarla deðerlendirilmesine

yönelik iþ ve iþlemlerin köy

m u h t a r l ý k l a r ý t a r a f ý n d a n

yapý labi lmesi saðlanmýþtýr

3 . 1 . 2 . K ý z ý l a ð a ç v e

Kestanelikler

Adalet ve Kalkýnma Partisi

(AKP) 14 Aðustos 2001 tarihinde

kurulmuþtur. 3 Kasým 2002

t a r i h i n d e y a p ý l a n g e n e l

seçimlerinde elde ettiði %36,29

oyla TBMM'ne 363 milletvekili

sokmayý baþarmýþtýr. Tek baþýna

iktidar olmaya fazlasýyla yetecek

miktardaki bu sayýyla, önce

Abdullah Gül'ün baþkanlýðýný

yaptýðý 58. Hükümet kurulmuþ,

daha sonra Recep Tayyip

Erdoðan'ýn baþkanlýðýný yaptýðý

59. Hükümet kurulmuþtur. 22

Temmuz 2007'de yapýlan genel

seçimlerde oyunu arttýrarak

%46,58'e ulaþtýran AKP, yine

büyük bir çoðunlukla (341

mil letveki l i ) Recep Tayyip

Erdoðan baþkanlýðýnda Türkiye

Cumhuriyeti'nin 60. Hükümeti'ni

kurmuþtur. Orman Bakanlýðý'nýn

2003 yýlýnda Çevre Bakanlýðý'yla

b i r leþmes inden önce 58 .

hükümetin Orman Bakanlýðý'ný

y a p a n O s m a n P e p e ,

birleþmeden sonra da Çevre ve

Orman Bakaný olarak 59.

hükümette ormancýlýk örgütünün

en üst yöneticisi olmuþtur.

Osman Pepe 22 Temmuz 2007

t a r i h i n d e y a p ý l a n g e n e l

seçimlerden sonra kurulan 60.

Hükümette görevini Veysel

Eroðlu'na devretmiþtir (AKP,

2009).

Hükümet uygulamalarýnýn

parti düzeyinde planlý bir sürecin

p a r ç a s ý o l u p o l m a d ý ð ý n ý

belirleyebilmek için; AKP'nin parti

programý ve seçim bildirgeleri ile

h ü k ü m e t p r o g r a m l a r ý

incelenmiþtir. Çevre ve Orman

B a k a n l ý ð ý ' n ý n b a k a n l ý k

uygulamalarýný anlatmak için

hazýrladýðý, broþür, rapor ve

kitaplar incelenmiþtir. Bu süreçte

m e d y a d a v e m e s l e k

kamuoyunda gündeme gelen

tepkiler de dikkate alýnmýþtýr.

Meslek kamuoyundan gelen

t e p k i l e r i d e ð e r l e n d i r m e k

amacýyla mesleki kuruluþ ve sivil

toplum örgütü temsilcileriyle

çeþitli görüþmeler yapýlmýþtýr.

Elde edilen bilgiler analiz edilerek

b e þ a n a b a þ l ý k a l t ý n d a

toplanmýþtýr.

2. MATERYAL ve YÖNTEM

6 8 3 1 s a y ý l ý O r m a n

Yasasý'nýn 2/B maddesine göre

o r m a n d ý þ ý n a ç ý k a r ý l m ý þ

alanlarýn, iþgalcilerine satýþý

konusunda AKP hükümetleri

öncesi iktidarý elinde bulunduran

b i r ç o k h ü k ü m e t ç e þ i t l i

giriþimlerde bulunmuþ, fakat bu

giriþimler 2924 sayýlý Orman

Köylülerinin Kalkýndýrýlmalarýnýn

Desteklenmesi Hakkýndaki

Yasa'nýn deðiþtirilmesiyle sýnýrlý

kalmýþt ýr. Yasada yapý lan

deðiþiklikler ya Cumhurbaþkaný

tarafýndan geri çevrilmiþ, ya da

Anayasa Mahkemesi tarafýndan

Anayasa'ya aykýr ý o lduðu

gerekçesiyle iptal edilmiþtir.

AKP hükümetleri bu konuda

daha da i l e r i g i tm i þ ve

Anayasa'daki ormancýlýkla ilgili

maddeler i (169. ve 170.

m a d d e l e r ) d e ð i þ t i r m e y e

kalkýþmýþtýr. AKP'nin kurduðu 59.

Hükümet 2003 yýlýnda orman

dýþýna çýkarýlan alanlarýn orman

köylülerine öncelik tanýnarak

þagillerine satýlmasýný öngören

bir deðiþiklik yapmýþtýr. Bu

deðiþ ik l ik Cumhurbaþkaný

tarafýndan çeþitli gerekçelerle

Anayasaya aykýrý bulunarak

TBMM'ye iade ed i lmiþ t i r.

Sözkonusu giriþimle ilgili olarak

hazýrlanmýþ olan ÝÜ. Orman

Fakültesi görüþü de; “yasa

teklifinin 170. maddeyi tam

olarak kapsamadýðý, sadece

satýþý öngördüðü, hak sahibi

sayýlmanýn ölçülerinin objektif

olarak belirlenmediði, arazi

sýnýfladýrmasýna yer vermediði,

ülkemiz kalkýnma planlarýný

gözden uzak tuttuðu, çýkarýlan

alanlarýn bütün olarak ihya,

tahsis, planlama iþlerinin garanti

a l t ýna al ýnmasý gerekt ið i ”

þek l i nde öze t l eneb i l ecek

tespitleri ortaya koymaktadýr

(Ayanoðlu, 2005).

60. hükümet tarafýndan

hazýrlatýlan Anayasa Tasarýsý

taslaðýnda ormanlarla ilgili 131.

3. BULGULAR

3.1. Yasal Düzenlemeler

3.1.1. 2/B Deðiþikleri

Page 37: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

35

Mart - Nisan 2009

Ayrýca; 15 Mayýs 2008

t a r i h l i R e s m i G a z e t e ' d e

yayýmlanarak yürürlüðe giren

yasayla, yaklaþýk olarak 1,1

milyon dönüm orman alanýnýn

t u r i z m y a t ý r ý m l a r ý n a

açýlabilmesinin saðlandýðý, bu

uygulama sonucu yapýlacak

yatýrýmlarýn 330 bin dönüm alaný

ormansýzlaþtýrýlabileceði ifade

edilmektedir (Anonim, 2008a).

B o d r u m P i n a

Yarýmadasý'nda bir otel yapýlmak

üzere tahsis edilen orman

alanýnýn 2006 yýlý Temmuz

ayýnda yanmasýndan altý ay

sonra bölgede otel için hafriyat

ça l ýþmalar ýna baþ lanmasý

kamuoyunun gündemine gelmiþ

(Radikal, 2008), bu uygulama

ormanlar ýn tur izm amaçl ý

kullanýmý sýrasýnda yaþanan

o l u m s u z l u k l a r a ö r n e k

oluþturmuþtur.

Farklý dönemlerde konuyla

ilgili bakanlarýn “Hükümetimiz,

özellikle makilik ve bozuk

ormanlarýn olduðu yerleri tahsis

ediyor, tahsis yapýlýrken genelde

turizm açýsýndan önemli, orman

varlýðý açýsýndan önemsiz yerler

ele alýnýyor” (NTVMSNBC, 2008;

Çaðlar, 2008a) veya “Turizme

tahsis edilen alanlar aktif orman

alanlarý deðil, orman vasfýný

kaybetmiþ turizme açýlacak

yerlerdir, kamuoyunda yanlýþ

anlaþýlmasýn." (Radikal, 2005)

þ e k l i n d e k i i f a d e l e r i n i n

g e r ç e k l e r l e ö r t ü þ t ü ð ü n ü

söylemek güçtür.

Ç e v r e v e O r m a n

Bakanlýklarý'nýn 2003 yýlýnda

4 8 5 6 s a y ý l ý y a s a y l a

b i r l eþ t i r i lmes inden son ra

“ o r m a n c ý l ý ð ý n a s ý r l ý k

birikimlerinin ve geleneklerinin

b i r e r b i r e r yok ed i l d i ð i ,

ormancýlýðýn temel kavramlarýnýn

y o z l a þ t ý r ý l d ý ð ý , o r m a n

mühendislerinin mesleklerine ve

kurumlarýna yabancýlaþtýrýldýðý,

3.2. Yönetsel Yapý

3 . 2 . 1 . B a k a n l ý k l a r ý n

Birleþtirilmesi

etkisini 2007 yýlýnda göstermeye

baþlamýþtýr. 2003-2006 yýllarý

arasýndaki dört yýllýk sürede

orman alanlarýnda verilen maden

iþletme izni sayýsý yýlda ortalama

1218'den 2007 yýlýnda 2089'a,

maden tesis izni sayýsý 576'dan

2211'e yükselmiþt i r. Ayný

dönemde maden iþletme izin

alaný; 3637 hektardan, 11168

hektara, maden tesis izin alaný da

434 hektardan, 2146 hektara

çýkmýþtýr (OGM, 2007). Bu

durumda Maden Yasasý ve

y ö n e t m e l i ð i n d e k i

deðiþikliklerden sonra maden

iþ letme ve tesis sayý ve

alanlarýnýn önceki dört yýlýn

ortalamasýnýn dört katýna kadar

çýktýðý görülmektedir.

24 Temmuz 2003 tarihinde

çýkarýlan 4957 sayýlý yasayla

2634 sayýlý Turizm Teþvik

Yasasý'nda deðiþiklik yapýlmýþtýr.

Bu düzenlemeyle; “Kültür ve

Turizm Koruma ve Geliþim

Bölgeleri”nin tamamý ve/veya alt

bölgelerinin yahut birden fazla

sayýda parseli, yerli ya da

y a b a n c ý h i ç a y r ý m

gözetilmeksizin ayný yatýrýmcýya

tahsisi, “Kültür ve Turizm

Koruma ve Geliþim Bölgeleri” ve

“turizm merkezleri” dýþýnda

kalan; i) “devlet ormaný” sayýlan

araziler, ii) 2873 sayýlý Milli

Parklar Yasasý kapsamýndaki

milli parklar, tabiatý koruma

alanlarý, tabiat parklarý ve tabiat

anýtlarý, iii) 383 sayýlý Özel Çevre

Koruma Kurumu Kurulmasýna

Dair Yasa Hükmünde Kararname

kapsamýnda ayrýlmýþ yerler ve iv)

meralarýn, Kültür ve Turizm

Bakanlýðý tarafýndan yerli ve

yabancý turizm yatýrýmcýlarýna

tahs is ed i lmesine o lanak

saðlanmýþtýr (Çaðlar, 2005). Bu

düzenlemeyle turizm tahsislerini

iptal eden Anayasa Mahkemesi

kararýnýn hileli yollarla devre dýþý

býrakýldýðý, yeni yasanýn eskisini

aratýrcasýna ormanlarýn aleyhine

hüküm içerdiði belirtilmektedir

(Anonim, 2008a).

3.1.4. Turizm Teþvik Yasasý

(Çaðlar, 2005). Yasanýn 1.

m a d d e s i n d e ö n g ö r ü l e n

deðiþiklikle, kýzýlaðaç ve kestane

ormanlarýný “Orman Sayýlmayan

Araziler” sýnýfýna dahil ederek

M a r m a r a v e K a r a d e n i z

ormanlarýnda korkunç bir orman

katliamýný baþlatmayý göze

almýþtýr. Bu deðiþiklik; orman

talaný bir yana, toprak erozyonu,

heyelan ve seller nedeniyle çok

büyük maddi kayýplarýn yanýsýra

yüzlerce insanýn yaþamýný

yitirmesi sonucunu doðuracak

nitelik taþýmaktaydý (Anonim,

2003). Ormanlarý azal t ýc ý

nitelikteki bu deðiþiklik daha

sonra Anayasa Mahkemesi

tarafýndan iptal edilmiþ ve sahipli

arazide bulunan kýzýlaðaç ve aþýlý

kestaneler tekrar orman aðacý

sayýlmýþtýr.

2004 yýlýnda yürürlüðe giren

5177 sayýlý yasayla büyük ölçüde

deðiþikliðe uðrayan 2613 sayýlý

Maden Yasasý ile en iyi nitelikteki

ormanlarda bile taþocaðý dahil

her türlü maden arama ve iþletme

olanaðý getirildiði ve dünyanýn

sayýlý ekosistemine sahip olan

Kazdaðlarý gibi yörelerin yabancý

f i rmalara peþkeþ çeki ldiði

belirtilmektedir (Anonim, 2008a).

Yerli ve yabancý iþ çevrelerinin

baskýlarý sonucu çýkarýldýðý

belirtilen bu yasayla; ormanlar,

aðaçlandýrma sahalarý, özel

koruma bölgeleri, milli parklar,

meralar, sit alanlarý, su havzalarý,

kýyý alanlarý, turizm bölgeleri,

askeri yasak bölgeler ve þahsa

ait özel alanlar madencilik

faaliyetine açýlmýþtýr.

Orman kaynaklarýndan

sürdürülebilir nitelikte mal ve

hizmet üretimi saðlamak yerine,

ormaný yok etmek pahasýna

altýnda barýndýrdýðý maden

kaynaklarýnýn kýsa sürede

d e ð e r l e n d i r i p p a r a y a

dönüþtürülmesini amaçlayarak

2004 yýlýndaki yapýlan bu

deðiþiklik (2005'de Madencilik

Faaliyetleri Ýzin Yönetmeliði'nin

yürürlüðe girmesinden sonra),

3.1.3. Maden Yasasý

Page 38: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

36

iþbirliði yapýlacak sivil toplum

örgütünün seçiminde, örgütün

hatalý uygulamalarýna ses

çýkarmayacak sivi l toplum

örgütlerinin seçildiði, eleþtiren

kesimlerin dýþlandýðý AKP öncesi

de var olan (Atmiþ, 2003b) yanlýþ

bir uygulamadýr. Bu anlayýþ AKP

hükümetleri döneminde de

artarak sürmektedir. Örneðin;

Orman Mühendisleri Odasý bir

dönem AKP hükümet in in

yanlýþlarýna tepkisiz kalarak

y ö n e t i m e y a k ý n l a þ m a k l a

suçlanmýþtýr (Bozatlý, 2007).

Fakat, 2008'de Antalya'da çýkan

S e r i k - T a þ a ð ý l o r m a n

yangýnýndan sonra Bakanlýðýn

açýkladýðý düþük miktardaki

yanan alan miktarýný, hazýrladýðý

“bilimsel raporla” düzeltmeye

çalýþan ve yangýnýn oluþumu ve

yayýlmasýyla ilgili nedenleri ve

önerilerini kamuoyuna açýklayan

Orman Mühendisleri Odasý'nýn,

Çevre ve Orman Bakanlýðý üst

düzey yetkililerinin hedefi haline

geldiði görülmektedir (OMO,

2008a).

Sendika ve derneklerle

iliþkiler de benzer uygulamalara

konu olmaktadýr. Bakanlýk üst

yönetiminin sendika deðiþtirme

konusundaki baskýlarý, seçimlere

müdahaleleri veya muhalif olarak

algýlanan sendika ve dernek

yöneticilerine randevu vermeme

gibi uygulamalarý zaman zaman

gündeme gelmektedir.

Baltalýk ormanlarý, tomruk

e l d e e t m e k a m a c ý y l a

iþletilebilecek koru ormanlarýna

dönüþ tü re rek “eko lo j i ve

ekonominin uyum içerisinde

o lacaðý sürdürü leb i l i r b i r

ormancýlýk yapmak” (OGM,

2006) için baþlatýlan “baltalýklarýn

koruya tahvil” çalýþmalarýnýn; ne

bilimsel yararý, ne de ekolojik

dayanaðý olduðu ve Türkiye

ormancýlýðýnda eskiden beri

uygulanan bir çalýþma olduðu

belirtilmektedir. 2000'li yýllarda

yýlda 6-7 milyon ton yakacak

3 . 3 . T e p k i Ç e k e n

Uygulamalar

3.3.1. Baltalýklarýn Koruya

Tahvili

orman fidanlýk müdürlüðünün

s t a t ü s ü m ü h e n d i s l i ð e

dönüþtürüldüðü için; müdür,

müdür yardýmcýsý ve kýdemli

mühendislerin kadrolarýnýn

kaldýrýldýðýndan, bu personelin

ya emekliliðe zorlandýðý ya da

ihtisas dallarý ile ilgili olmayan

birimlerde istihdam edildiði,

böylece yýllarýn emeði, tecrübesi

ve bilgi birikiminin bir anda yok

edildiði belirtilmektedir (Anonim,

2007a).

60. hükümet döneminde

k a d r o l a þ m a n ý n c i n s i y e t

ayrýmcýlýðýna kadar uzandýðý

ifade edilmektedir. Ýl Çevre ve

Orman Müdürleri arasýnda

bulunan üç kadýn müdürün

görevlerinden istifaya zorlamak

için doðu illerine sürüldüðü

haberleri 2007 yýlýnda medyanýn

gündemine dahi gelmiþt i r

(Erdem, 2007)

O r m a n c ý l ý k ö r g ü t ü

u y g u l a m a l a r ý n d a b ü t ü n

süreçlerin “katýlýmcý” bir þekilde

gerçekleþtirildiði birçok belge ve

açýklamada vurgulanmaktadýr.

Oysa ormancýlýk örgütünün;

býrakýnýz kamuoyunun katýlýmýný

örgüt içi katýlýma dahi izin

vermeyen bir yönetim yapýsýna

sahip olduðu çesitli kaynaklarda

belirtilmektedir (Atmiþ, 2003b ;

Atmiþ et al., 2007).

AKP hükümeti zamanýnda

da bakanlýk çalýþmalarý sýrasýnda

meslek kuruluþlarý ve sivil toplum

örgütlerinden görüþ almaya bile

tenezzül edilmediði özellikle

vurgulanmaktadýr (Anonim,

2003). Bu uygulamaya örnek

olarak; 2003 yýlýnda 2/B ile ilgili

o l a r a k y a p ý l a n A n a y a s a

deðiþikliðiyle ilgili olarak orman

fakültelerine, yasa Türkiye Büyük

M i l l e t M e c l i s i ' n d e k a b u l

edildikten sonra görüþ sorulmasý

gösterilebilir.

Ormancýlýk örgütünün ilgi

gruplarý arasýnda taraf tutabildiði,

3.2.3. Ý lgi Gruplarýyla

Ýliþkiler ve Katýlým

orman mühendisliði mesleðinin

hafife alýndýðý, ormancýlýðýn

sloganlarla ifade edilebilecek

basit bir faaliyet durumuna

indirgendiði belirtilmekte, Orman

Bakanlýðý ile Çevre Bakanlýðý'nýn

bir leþmesinden ormancý l ýk

sektörünün zarar gördüðü,

ormancýlýðýn belli bir meslek

geleneði olan, belirli bir hizmet

disipl ini anlayýþýna sahip,

kurumsal yapýsý nispeten saðlam

ve tarihi geçmiþi olan bir sektör

o l d u ð u , ç e v r e k e s i m i n i n

ormancýlýðýn sýrtýna yüklendiði

iddia edilmektedir” (Bozatlý,

2007). Ayrýca; bu birleþmeden

s o n r a ö z e l l i k l e t a þ r a

örgütlenmesindeki sorunlarýn

arttýðý, il çevre ve orman

müdürlükleriyle ormancýl ýk

örgütünün merkez birimleri

arasýndaki organik baðlarýn

z a y ý f l a d ý ð ý , o r m a n c ý l ý k

mesleðiyle uyum gösteremeyen

b ü r o k r a t i k k a d e m e l e r i n

a r t m a s ý y l a o r m a n c ý l ý k

uygulamalarýnýn büyük ölçüde

a k s a d ý ð ý b e l i r t i l m e k t e d i r

(Ekizoðlu ve Akesen, 2006).

3 Kasým 2002-2003 yýllarý

arasý Orman Bakanlýðý'nda, daha

sonra da Çevre Bakanlýðý ile

birleþtirilmesinden sonra Çevre

ve Orman Bakanlýðý'nda, önce

kadrolaþmada ve sonra da

ormancý l ýk çal ýþmalar ýnda

birbirini izleyen hatalar yapýldýðý

belirtilmektedir (Anonim, 2005).

AKP hükümetleri döneminde

kadrolaþmak uðruna görevdeki

tecrübeli ve bilgili bürokratlarýn

görevden alýndýðý, ormancýlýk

tarihinde görülmeyen þekilde

kýyým, sürgün ve görevden

almalar yapýlarak tecrübesiz ve

deneyimsiz meslektaþlar ile

mesleði bilmeyen dýþarýdan

get i r i lm iþ e lemanlar la ve

sloganlarla iþlerin yürütülmeye

çalýþýldýðý ifade edilmektedir

(Çoþkun, 2006).

Örneðin; Çevre ve Orman

Bakanlýðýnýn kuruluþ yasasýnýn

çýkarýlmasýndan sonra 46 adet

3.2.2. Siyasi Kadrolaþma

Page 39: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

37

Mart - Nisan 2009Orman ve Av

yapacaðýný duyurduðu bir

d ö n e m d e y a p m a s ý

düþündürücüdür.

Ýstanbul gibi arazi rantýnýn

yüksek olduðu kentlerde çeþitli

altyapý projeleri de ormanlarýn

z a r a r g ö r m e s i n e n e d e n

olmaktadýr. Bu projelere karar

verme ve uygulama yetkisini

elinde bulunduran iktidarlar, bu

yetkilerini genellikle ormanlara

z a r a r v e r e c e k þ e k i l d e

kullanmaktadýr. Bunun en önemli

örneklerinden biri Ýstanbul'a

yapýlmasý düþünülen 3. Boðaz

Köprüsü'dür. Üçüncü köprü

hatt ýnýn kuzeye kaydýrý l ýp

o r m a n l a r ý t e h d i t e t m e s i

olasýlýðýna çeþitli sivil toplum

örgütleri tepki göstermektedir.

Sivil toplum örgütlerine ve

uzmanlara göre 3. köprü; “çözüm

deðildir, aksine yeþil alanlarý ve

su havzalarýný yok edecek bir

rant” köprüsüdür. Köprünün ve

b a ð l a n t ý y o l l a r ý n ý n y e n i

y a p ý l a þ m a l a r a v e r a n t

paylaþýmlara neden olacaðý,

bunun sonucunda da Þile,

Beykoz, Ömerli, Kemerburgaz,

Belgrat, ve Çatalca ormanlarý ve

su havzalarýnýn yok olacaðý iddia

edilmektedir (Birgün, 2008).

AKP Hükümeti döneminde;

“Her köye bir orman!”, “Devlet

o r m a n c ý l ý ð ý n d a n m i l l e t

ormancýlýðýna geçiyoruz !”,

“Baltalýk ormanlara son !”,

Aðaçlandýrma ve Erozyon

Kontrolü Seferberliði Eylem Planý

!”, “Ormanlarýn rehabilitasyonu !”,

“Orman koruma çalýþmalarýnýn

köy tüzel kiþiliklerine býrakýlmasý

!”, “Özel ormancýlýk !” vb. gibi yeni

terim ve söylemlerin ortaya

çýktýðý görülmektedir (Çaðlar,

2008b). Bunlardan bazýlarý

aþaðýda irdelenmektedir.

3.3.3.Üçüncü Köprü ve

Ýstanbul Ormanlarýnýn Tahribi

3.4.Yeni Terim ve Söylemler

3.4.1. Millet Ormancýlýðý

Usulleri Hakkýnda Yönetmelik'le

de planlama ve projelendirme

ça l ýþmalar ýn ýn neredeyse

tümünün özel kiþi ve kuruluþlara

yaptýrýlabilmesi saðlanmýþtýr

(Çaðlar, 2005).

Ormancýlýk personelinin

hizmet içi eðitimini saðlamak için

k u r u l m u þ o l a n “ E ð i t i m

Te s i s l e r i ' n i n , o r m a n c ý

ç a l ý þ a n l a r ý n d ü þ ü n c e l e r i

a l ý n m a d a n , t e p k i l e r i

düþünülmeden, bir çýrpýda 29

yýllýðýna kiraya verildiði, hatta, bu

tesislerin satýþ olanaklarýnýn

arandýðý” iddia edilmektedir

(Anonim, 2005). Bakanlýk

kaynak la r ý nda 35 eð i t im

merkezinin kapatýlmasý bir baþarý

olarak gösterilmekte ve “küçülen

ve güçlenen bir OGM süreci

yaþandýðý” bel i r t i lmektedir

(OGM, 2007). Bu uygulamayla

bakanlýk bünyesindeki hizmet içi

eðitim ve insan kaynaklarý

yönetimi iþlevsiz hale dönüþtüðü

(Anonim, 2003) gibi, Bakanlýk

çalýþanlarýnýn bu tesislerde tatil

yapma olanaðýnýn da ellerinden

alýndýðý unutulmamalýdýr.

2002 yýlýnda 8 adet geçici

orman fidanlýðýnýn kapatýlmasý

ve bir kýsmýnýn da satýlmasý AKP

hükümetlerinin ilk icraatlarýndan

birisi olmuþtur. 2003 yýlýnda

çýkartýlan 4856 Sayýlý Yasayla

fidanlýk müdürlüklerinin statüsü

f i d a n l ý k m ü h e n d i s l i ð i n e

dönüþtürülmüþtür. Daha önce

Bakanlar Kurulu kararý ile

g e r ç e k l e þ t i r i l e n f i d a n l ý k

müdürlüklerinin kurulmasý ve

kapatýlmasý iþlemi yetkisinin yeni

yasayla Çevre ve Orman

Bakaný'na geçmesiyle 2004

yýlýnda Bakanlýk oluru ile 39 adet

orman fidanlýðýnýn kapatýlmasý

talimatlanmýþtýr. Esas görevi,

aðaçlandýrma yapmak, devamlý

ve geçici fidanlýklar kurmak, özel

aðaçlandýrma yapmak ve fidanlýk

tesis etmek isteyen gerçek ve

tüzel kiþileri desteklemek olan bir

Bakanlýðýn (Anonim, 2007a),

mevcut fidanlýklarý kapatma

iþlemini üstelik rekor düzeyde

a ð a ç l a n d ý r m a ç a l ý þ m a s ý

oduna ihtiyacý olan Türkiye'nin

baltalýklarýn koruya çevrilmesi

nedeniyle yakacak odun kýtlýðý

yaþayacaðý ve bunun ülke

ormanlarýný daha çok yýkýma

uðratacaðý , bunun yer ine

b a l t a l ý k l a r ý n n i t e l i ð i n i

deðiþtirmeyerek hem bu ihtiyacýn

karþýlanacaðý, hem toprak-su

dengesinin daha iyi korunacaðý,

hem de orman köylülerinin

sürekli istihdamýnýn saðlanacaðý

belirtilmektedir (Çaðlar, 2006).

Uzmanlar ayrýca; tek türe dayalý

koru ormanlarýna göre normal

ba l ta l ý k la r ýn daha büyük

biyoçeþitliliðe sahip olduðu,

baltalýklarýn su verimi, rejimi ve

su niteliði açýsýndan korudan

daha fazla yararlý olacaðý,

baltalýklarýn biyokütle enerjisi

açýsýndan son yýllarda öne

çýktýðý, baltalýklarýn koruya

dönüþtürülmesi iþleminin her

y e r d e a y n ý þ e k i l d e

uygulanamayacaðý yönünde

uyar ý la rda bu lunmaktad ý r

(Geray, 2007).

A K P h ü k ü m e t l e r i n i n

ormanlara bakýþý genellikle

kaynaklardan yararlanmaktan

çok, kaynaklardan gelir elde

etmeye çalýþmak þeklinde

o l m u þ t u r. Ö z e l s e k t ö r c ü

yaklaþýmlar gereði; 2003 yýlýnda

çýkarýlan 4856 sayýlý Çevre ve

Orman Bakanlýðý'nýn Teþkilat ve

Görevleri Hakkýnda Yasa'da da

k a m u s a l v a r l ý k l a r ý n

özelleþtirilmesini saðlayabilecek

yaptýrýmlara yer verilmiþtir.

Sözgelimi, yasanýn 2. maddesine

göre; devlet ormanlarýna iliþkin

yönetim (amenajman) planlarý

öze l k i þ i ve ku ru luþ la ra

yaptýrýlabilecek; milli parklar,

tabiat parklarý, tabiat anýtlarý,

tabiatý koruma alanlarý ve orman

içi mesire yerleri ile av ve yaban

hayatý alanlarý yine özel kiþi ve

kiþilere iþlettirilmesi, 2004 yýlýnda

çýkarýlan Çevre ve Orman

Bakanlýðý Merkez Teþkilatýnýn

Görevleri, Çalýþma Esas ve

3.3.2.Kamusal Varlýklarýn

Ö z e l l e þ t i r i l m e s i v e y a

Kapatýlmasý

Page 40: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

38

mücade için aðaçlandýrma,

iyileþtirme çalýþmalarýna hýz

v e r i l e c e ð i , “ y e þ i l k u þ a k

ormancýlýðý” nýn geliþtirileceði

vurgulanmýþtýr (Anonim, 2009).

60. Hükümet döneminde

baþlatýlan ve içinde “Türkiye

orman yönünden zengin bir ülke

deðildir” gibi garip bir ifadeyi de

barýndýran “Aðaçlandýrma ve

Erozyon Kontrolü Seferberliði

Eylem Planý” nýn (ÇOB, 2007),

yapýlan yanlýþ icraatlar sonucu

ortaya çýkan orman talanýný

örtbas etmek için baþlatýldýðý

iddia edilmektedir. 2007 de

gerçekleþtirilen aðaçlandýrma

mik tar ýn ýn 31.500 hektar

olmasýna raðmen, yetkililer

tarafýndan 450.000 hektar

aðaçlandýrma yapý ldýðýnýn

açýklandýðý, beþ yýllýk programda

aðaçlandýrýlacak alan miktarý

olarak 2.3 milyon hektarlýk bir

sahanýn açýklandýðý, aslýnda

p r o g r a m ý n % 7 3 ' ü n ü n

“Rehabilitasyon” denilen ve

“ o r m a n c ý l ý k b i l i m i i l e

baðdaþmayan” bir uygulama

olduðu, asýl görevi aðaçlandýrma

yapmak olan genel müdürlüðe

beþ yýlda sadece 116.000 hektar

aðaçlandýrma uygulamasýnýn

programlandýðý, özel sektörün de

bu dönemde 136.000 hektar

aðaçlandýrma yapmasýnýn

öngörüldüðü belirtilmektedir.

Yani bakanlýk ve diðer kurumlar

için 5 yýlda öngürülen toplam

aðaçlandýrma miktarý 252.000

ha'dýr (Anonim, 2008a, Demirtaþ,

2008; Özkahraman, 2008). Bu da

yýlda ortalama 50,400 ha.'lýk bir

miktara denk gelmektedir.

Planda bozuk ormanlarý en

az emek ve masrafla verimli koru

o r m a n ý n a d ö n ü þ t ü r m e y i

a m a ç l a y a n ( Ç O B , 2 0 0 7 )

rehabilitasyon çalýþmalarý; þu

anda orman olan ancak “bozuk

orman” diye nitelendir i len

yerlerde yapýlacak çalýþmalardýr.

Orman niteliðinde olan bir yerde

yapýlacak çalýþmalarý, yeni

o r m a n o l u þ t u r u y o r m u þ

( a ð a ç l a n d ý r m a ) g i b i

g ö s t e r m e n i n ; o r m a n c ý l ý k

ifade edilmektedir (Demirtaþ,

2007). Ayrýca yýllarýn emeði ile

meydana getirilen Yeþil Kuþak

Projesindeki ormanlarýn, kent

ormanlarýna dönüþtürüldüðü ve

bunlarýn belediye ve diðer

kuruluþlara devredildiði þeklinde

iddialar da vardýr (Çoþkun,

2006). Hatta kent ormanýnýn ne

olduðu bilinmeden mevcut koru

ormanlarýna kent ormaný kurma

yarýþýna girildiði ve kent ormaný

levhasý asýldýðý, çoðu yerde de

bu levhalarýn arkasýnda hiçbir

f a a l i y e t y a p ý l m a d ý ð ý

belirtilmektedir (Anonim, 2007b).

60. hükümet zamanýnda,

aslýnda korunan alan mevzuatý

içinde önemli yer tutan tabiat

parklarýnýn farklý bir þekilde

gündeme geldiði görülmüþtür.

Çevre ve Orman Bakanlýðý'nýn 26

Ek im 2007 'de va l i l i k l e re

gönderdiði bir yazýyla her ilde ve

büyük ilçelerde "tabiat parklarý"

kurulmasý için uygun mekanlarýn

tespit edilerek çalýþmalara

b a þ l a n m a s ý i s t e n m i þ t i r .

2873 sayý l ý Mi l l i Park lar

Yasasý'nýn öngördüðü tabiat

parkýndan farklý, fakat ayný ismi

taþýyan yeni bir alan kullanýmýnýn

çýkarýlmasý, yine çok kýsa süre

önce bir önceki hükümet

tarafýndan benzer amaçlarla

kurulan kent ormanlarýnda

o l d u ð u g i b i , h a z ý r l ý k s ý z ,

mevzuat ta yer i o lmayan,

altyapýsý olmayan yeni bir alan

kullanýmýný gündeme getirmiþtir

(Demirtaþ, 2007).

AKP hükümetlerinin ilk

ikisinin programýnda (58. ve 59.

hükümetler) orman hakkýnda

hiçbir ifade yer almamaktadýr.

F a k a t , 6 0 . H ü k ü m e t

Programý'nda; aðaçlandýrma

çalýþmalarýna aðýrlýk verileceði,

Türkiye'nin biyolojik çeþitlilik

bakýmýndan zengin olduðu,

küresel ýsýnma ve erozyonla

3.4.3. Tabiat Parklarý

3.5. Ýletiþim Hatalarý

3.5.1. Abartýlý Aðaçlandýrma

Rakamlarý

“Eskiden Türkiye'deki çevre

koruma ve ormancýlýk alanýnda

hakim olan anlayýþ yasakçý bir

anlayýþtý…Bu yüzden ormancýlýk

alanýnda devlet merkezli yasakçý

anlayýþa son verdik. Devlet

o rmanc ý l ý ð ý an lay ý þ ýndan

ormanlarýn milletle birl ikte

yönetilmesi ve geliþtirilmesinin

esas alýndýðý millet ormancýlýðý

anlayýþýna geçtik” þeklindeki

aç ýk lamala r la ve “Dev le t

o r m a n c ý l ý ð ý n d a n M i l l e t

ormancýlýðýna geçiþ” sloganý ile

gündeme get i r i len “mi l le t

ormancýlýðý” teriminin; ormancýlýk

l i t e ra tü ründe , o rmanc ý l ý k

pratiðinde ve özellikle Anayasa

baþta olmak üzere ormancýlýk

hukukunda yeri olmadýðý, mevcut

orman rejimini sulandýran,

yozlaþtýran ve kavram kargaþasý

yaratacak bir terim olduðu

belirtilmektedir (Bozatlý, 2006).

"Devlet ormancýlýðýndan

millet ormancýlýðýna geçiyoruz"

diyerek baþlatýlan bir baþka

u y g u l a m a " k e n t o r m a n ý "

olgusudur. Uygulamaya göre

kentler çevresinde bulunan doðal

ormanlar i le aðaçlandýrma

alanlarýnýn bir bölümü ayrýlýp

içine bazý yapay eklentiler

yapýlarak "kent ormaný" olarak

adlandýrýlmýþtýr. “Bu çalýþmalarýn

dayanaðý olarak yayýmlanan

kitapçýkta kent ormanlarýnýn

Orman Gene l Müdür lüðü

t a r a f ý n d a n y ö n e t i l e c e ð i ,

giderlerinin döner sermayeden

k a r þ ý l a n a c a ð ý , k a m u

kuru luþ la r ýna b i le k i raya

verilmeyeceði belirt i lmiþtir.

Fakat, uygulama yazýlanlarýn

tam tersi olmuþ ve bazý kent

ormanlarý AKP'li belediyelere

verilmiþtir.” Belediyelerin de bu

kent ormanlarýný özel kiþilere

kiraladýklarý iddia edilmektedir.

Bu iþlemlerin, kent ormanlarýnýn

hangi nitelikleri taþýyacaðýna,

n e r e l e r d e k u r u l a c a ð ý n a ,

b ü y ü k l ü ð ü n ü n n e k a d a r

olacaðýna, nasýl yönetileceðine

iliþkin hukuksal düzenlemeler

oluþturulmadan yürütüldüðü

3.4.2. Kent Ormanlarý

Page 41: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

39

Genel Müdürlüðü kayýtlarýnda

2600 hektar olarak yer almýþtýr.

Oysa gerçek miktar 3526 hektar

olarak tespit edilmiþtir (Anonim,

2007b).

31 Temmuz-4 Aðustos 2008

arasýnda Antalya'da Serik ve

Ta þ a ð ý l o r m a n i þ l e t m e

müdürlükleri sýnýrlarý içinde çýkan

yangýn sonucu bakanlýk yetkilileri

tarafýndan 4-5 bin hektarlýk bir

sahanýn yandýðý açýklanmýþtýr.

O y s a T M M O B O r m a n

Mühendisler Odasý 24.08.2008

tarihinde açýkladýðý; “Yangýnda

yanan ormanlar ýn miktar ý

kamuoyundan saklanmaya

çalýþýlmýþtýr... Yangýnda 16.925

hektar orman alaný tahrip

olmuþtur” þeklinde ibareler

taþýyan raporu konuya farklý bir

boyut katmýþtýr (OMO, 2008b).

Yine Türkiye Ormancýlar Derneði

de yanan ormanýn alanýnýn 4 bin

hektar deðil, 20-25 bin hektar

olduðunu açýklamýþtýr (Anonim,

2008b). Yangýndan dört ay sonra

Serik Kaymakamlýðý'nýn verdiði

rakamlara göre 20.552 hektarlýk

alanýn zarar gördüðü, 15.792

hektarlýk alanýn yandýðý resmen

açýklanmýþtýr (Akþam, 2008)

Daha önce Türkiye''nin en güyük

yangýný 13.260 hektarlýk yanan

alanla 1979 yýlýndaki Marmaris

Yangýný'ydý. Bu durumda Antalya

Serik-Taþaðýl Yangýný Türkiye'de

yaþanan en büyük yangýn olarak

literatüre geçmiþ, fakat bu en

büyük yangýn bile AKP hükümeti

t a ra f ý ndan kamuoyundan

saklanmaya çalýþýlmýþtýr.

59. Hükümetin Çevre ve

Orman Bakaný Osman Pepe'nin

gündeme getirdiði: “Acarkent'te

yüzde 6 olarak alýnan inþaat

izninin yüzde 94'e kadar

çýkarýldýðý ve bu yüzden þirkete

v e r i l e n i z i n l e r i n i p t a l

ed i l d i ð i ” (M i l l i ye t , 2006a )

açýklamasý, baþlangýçta bir

bakanýn ormanlarý sahiplenmesi

ve korumasý adýna önemli bir

çaba olarak görülmüþtür. Fakat

bu açýklamadan kýsa bir süre

sonra, ayný bakan döneminde

daha önceden (26 Temmuz

3.5.3.Medyatiklik: Acarkent

Fiyaskosu

yapýlan açýklamalarda 1.349.000

ha , Müs teþar Yard ýmc ýs ý

düzeyinde yapýlan açýklamalarda

1 milyon ha, Bakan tarafýndan

yapýlan açýklamalarda ise

1 . 4 0 0 . 0 0 0 h a o l a r a k

verilmektedir (Anonim, 2007a).

Bizzat Çevre ve Orman

Bakaný tarafýndan; yanan orman

alanlarýnýn 2003-2007 yýllarýný

kapsayan beþ yýllýk dönemde,

önceki 15 yýla göre %50 azaldýðý

ifade edilmiþtir (NTVMSNBC,

2007). 2003-2004 yýllarýnda

yangýn sayýsýnýn düþük olmasý,

büyük bir yangýnýn meydana

gelmemesi ve yanan alanlarýn az

olmasýnýn polemik konusu

yapý lmasý, 2005 ve 2006

yýllarýnda da bu yönde büyük bir

facia yaþanmamasý üzerine

hükümet, aldýðý önlemlerle

yangýn sorununu çözdüðünü

kamuoyuna sýk sýk açýklamayý

tercih etmiþtir. Fakat ayný

yönetim, 2007 yýlýnda orman

yangýnlarýna iliþkin rakamlar

yüksek çýkýnca, bu kez hava

þartlarýnýn çok anormal seyrettiði

gibi gerekçelerin arkasýna

s ý ð ý n a r a k y a n g ý n l a r

k o n u s u n d a k i y a n l ý þ

yak laþ ým la r ýn ö rnek le r i n i

sergilemiþtir. Oysa 1999-2002

yýllarýnda yangýn harcamalarýnýn

döner sermayeden genel

bütçeye aktarýlmasý, bütçe

olanaklarýnýn iyileþtirilmesi, idari

ve teknik yapýnýn güçlendirilmesi

ile orman yangýnlarý ile yapýlan

mücadelenin ciddi adýmlarýnýn

58. hükümetten önce atýldýðý

belirtilmektedir (Anonim, 2008b)

Ormancýlýk yöneticilerinin

yanan alanlarý çok küçük

rakamlarla kamuoyuna sunarak

bakanlarýný kurtarma yoluna

g i t t ik ler in i be l i r tmek iç in ;

2006'daki Mi las/Mumcular

yangýný örnek verilmektedir.

Kamuoyuna önce 200 hektar

sonra 400 hektar ve 600 hektar

olarak beyan edilen yanan alan

miktarý, daha sonra Orman

3 . 5 . 2 . Y a n a n A l a n

Miktarlarýnýn Düþük Açýklanmasý

bilimlerine de, bugüne kadar

yapýlan uygulamalara da aykýrý

o l d u ð u , r e h a b i l i t a s y o n

çalýþmalarýnýn esas amacýnýn

o r m a n y e n i l e m e k d e ð i l ,

endüstriyel ve yakacak nitelikli

odun e lde etmek o lduðu

ormancýlýk örgütünde uzun yýllar

ç a l ý þ m ý þ o l a n u z m a n l a r

taraf ýndan bel i r t i lmektedir

( Ö z k a h r a m a n , 2 0 0 8 ) .

Kamuoyuna "Aðaçlandýrma ve

Erozyon Kontrolü Seferberliði"

olarak yansýtýlan plânlamanýn,

ge rçek te "Rehab i l i t asyon

Çalýþmasý" olmasý, söz konusu

ça l ý þmanýn güven i l i r l i ð in i

sarsmakta ve kamuoyunda

tartýþmalara yol açmaktadýr. Bu

nedenle, plânýn tanýtýmý ve

u y g u l a n m a s ý s ü r e c i n d e ,

hedeflenenin salt aðaçlandýrma

çalýþmasý olmayýp rehabilitasyon

aðýrlýklý olduðunun kamuoyuna

d u y u r u l m a s ý v e y a n l ý þ

anlaþýlmaya yol açýlmamasý

gerektiði vurgulanmaktadýr

(Hýzal ve Ark., 2008).

R e h a b i l i t a s y o n

çalýþmalarýnýn yanýsýra erozyon

kon t ro l ü ve mera ý s l ah ý

çalýþmalarý da aðaçlandýrma

çalýþmasý kapsamýna dahil

edilmiþtir. Erozyon kontrolü; fiziki

önlemler, bitki lendirme ve

a ð a ç l a n d ý r m a b i ç i m i n d e

yürütülen teknik çalýþmalarý

kapsamaktadýr. Bu yüzden

erozyon kontrol çalýþmasýnýn

tümünü “aðaçlandýrma” olarak

nitelendirmek doðru deðildir.

Mera ýslahý; niteliði bozulmuþ,

verimi azalmýþ ve erozyon

tehl ikesi taþýyan yer lerde

yapýlacak çalýþmalar, merayý

iyileþtirmeye yöneliktir. Asla

a ð a ç l a n d ý r m a y a p m a y ý

öngörmez (Demirtaþ, 2008).

Aðaçlandýrma alaný miktarý

konusunda ormancýlýk örgütü

içinde de çeliþkili açýklamalar

y a p ý l m a k t a d ý r . R e s m i

istatistiklere göre aðaçlandýrma

ve rehabilitasyon çalýþmalarý

2003-2006 yýllarý arasýnda

toplam 807.041 hektar olmasýna

karþýlýk, Genel Müdür düzeyinde

Page 42: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

40

toplamýndan fazla olduðunu iddia

etmeleri, yanan alan miktarýnýn

daha önceki dönemlere oranla

yarýya indirildiðinin söylenmesi).

-Kendilerinden önce de

yapýlan bazý uygulamalarýn,

sanki kendi dönemlerinde yeni

baþlatýlmýþ gibi sunulmasý

(Örnek: Baltalýklarýn koruya

tahvili, millet ormancýlýðý vb.).

-Hükümet programlarýnda

ve seçim bildirgelerinde aksine

hükümler bulunduðu halde,

ormanlarýn; topluma çok yönlü

hizmetler saðlayan bir kaynak

olarak deðerlendirilmesi yerine,

kýsa vadeli gelir kaynaðý olarak

görülmesi (Örnek: 2/B, Maden

Yasasý, Turizm Teþvik Yasasý,

eðitim tesislerinin satýþý vb.).

-Ormanlarýn hem þu anki,

hem de gelecek kuþaklarýn

gereksinimini karþý layacak

þekilde deðil, yerli ve yabancý

çýkar gruplarýnýn isteklerini

k a r þ ý l a y a c a k v e s i y a s i

beklentilerin tatminine öncelik

verecek þekilde yönetilmesi

(Örnek: 2/B, Maden Yasasý,

Kýzýlaðaç ve Kestanelikler vb.).

- H u k u k s a l a l t y a p ý s ý

oluþturulmuþ planlý çalýþmalar

ortaya koyma yerine, yukarýdan

dayatýlan, fakat uygulamada

karþýlýðý olmayan ve birbiriyle

çeliþen “yeni” terim ve söylemler

geliþtirmeye aðýrlýk verilmesi

(Örnek: 2/B'leri satarak 25 milyar

dolar kazanma söylemi, millet

ormancýlýðý, kent ormancýlýðý,

tabiat parklarý vb.).

-Hukuk sisteminin ret

etmesi ve toplumun tepki

göstermesine raðmen, bazý

politika ve uygulamalarda ýsrarcý

o l u n m a s ý ( 2 / B i l e i l g i l i

düzenlemeler, Turizm Teþvik

Yasasý vb.).

-Sivil toplum örgütleri ve

sendikalarla iliþkilerinde, daha

önceki hükümetlerden farksýz

olarak, kendine yakýn gördüðü,

m u h a l i f o l m a y a c a ð ý n ý

satýþlardan elde edilecek gelirin

orman köylüsüne aktarýlacaðý

s ö y l e m i d a h i l b i r ç o k

u y g u l a m a s ý n d a o r m a n

k ö y l ü s ü n e y e n i k a y n a k

saðlayacak bir düzenleme ortaya

koymamaktadýr.

AKP seçim bildirgelerinde

veya son hükümet programýnda:

“Biyolojik çeþitliliði koruma”

vurgusunu ortaya çýkarmakta,

doðal kaynak, biyolojik çeþitlilik,

sürdürülebilir kalkýnma gibi

kavramlara özel at ý f larda

bulunmakta, doðal kaynaklarý

korumayý ve gelecek nesillere

aktarmayý en temel görevleri

arasýnda saymakta, Türkiye'yi bu

deðerlerin korunduðu, saðlýklý ve

dengeli bir çevrede yaþama

hakkýný gözeten bir ülke yapmayý

h e d e f l e m e k t e , g e l e c e k

kuþaklarýn hakkýný gözeterek,

ekonomik kalkýnmayý ve doðal

kaynaklardan herkesin adil

b i ç i m d e y a r a l a n m a s ý n ý

saðlayacak çevre yönetim

s i s t e m l e r i o l u þ t u r m a y ý

benimsemektedir (Atmiþ, 2008,

Anonim, 2009). Fakat buna

raðmen; ormanlarý topluma

çeþitli yararlar üreteceði doðal bir

kaynak olarak görmek yerine,

öncelikle gelir elde edecek bir

kaynak olarak yönetmeye

çalýþmaktadýr. Hükümetleri

döneminde ortaya koyduklarý

ormanlar aleyhindeki yasal ve

yönetsel uygulamalar (2/B,

Maden Yasasý, Turizm Teþvik

Yasasý vb . ) bu durumun

göstergesidir.

A K P

Hükümetler inin ormancý l ýk

po l i t i ka ve uygu lama la r ý

incelediðinde aþaðýdaki tespitleri

yapmak mümkündür:

-Daha önceki dönemlere ait

çalýþmalar yok sayýlmakta,

o rmancý l ýk ça l ýþmalar ýn ýn

yoðunlukla AKP hükümetleri

döneminde yapýldýðý iddiasý

y a y g ý n l a þ t ý r ý l m a y a

çalýþýlmaktadýr (Örnek: Yaptýklarý

a ð a ç l a n d ý r m a m i k t a r ý n ý n

kendilerinden öncekilerinin

S o n u ç o l a r a k ;

2 0 0 5 ' d e ) y a p ý l a n b i r

düzenlemeyle özel ormanlardaki

i n þ a a t a l a n l a r ý n ý n

g e n i þ l e t i l m e s i n e o l a n a k

saðlandýðý ve buna baðlý olarak

yapýmcý þirkete Çevre ve Orman

Bakanlýðý'ndan gereken izinlerin

verilmiþ olduðu ortaya çýkmýþtýr.

Bakanýn bu tavrýnýn ormanlarý

korumaktan çok, medyatik

olmaya yönelik bir çaba olduðu

anlaþýlmýþtýr.

Bakanýn medyada yer alma

adýna tek bir þirketi hedef alarak

gündeme getirdiði konunun bir

çok özel ormaný ilgilendirdiði

sonradan ortaya çýkmýþtýr.

Örneðin; Saip Molla-2 Özel

Ormaný'nda bulunan Beykoz

Konaklarý'nda da verilen iznin 57

bin 907 metrekare olduðu, ancak

907 bin 215 metrekarelik alanda

inþaat yapýldýðý haberi medyada

yer almýþtýr (Milliyet, 2006b).

Daha sonra özel ormanda inþaat

o r a n ý n % 5 ' i k e s i n l i k t e

aþmayacak bir düzenlemenin

yapýldýðý ayný bakan tarafýndan

açýklanmýþ olsa da, böyle bir

düzenlemenin halen yürürlüðe

g i r m e d i ð i n i s ö y l e m e k

mümkündür.

Ý k t i d a r ý s ý r a s ý n d a

Anayasa'nýn 169. ve 170.

m a d d e l e r i n i d e ð i þ t i r m e

giriþiminde bulunarak, 2/B ile

orman dýþýna çýkarýlmýþ alanlarý

satýp 25 milyar dolar kazanmayý

uman AKP'nin ne 2002 ve 2007

genel seçimlerindeki seçim

beyannameler inde, ne de

hükümet programlarýnda bu

konuya tek cümle dahi yer

vermemesi dikkat çekmektedir

(Atmiþ, 2003a; Atmiþ, 2008,

Anonim, 2009)

AKP seçim bildirgelerinde,

o r m a n k ö y l ü s ü n ü

kalkýndýracaðýný ve gelirlerini

arttýracaðýný, bunu çok yönlü

destekleri ve orman gelirlerinden

köylüye aktarýlan kaynaklarý

daha yüksek düzeye çýkararak

yapacaðýný belirttiði halde, 2/B

a l a n l a r ý n d a n y a p ý l a c a k

4. TARTIÞMA VE SONUÇ

Page 43: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Mart - Nisan 2009

41

Orman ve Av

toplumla karþýlýklý iliþki kuran ve

sürekliliði olan halkla iliþkiler

çalýþmalarý olmaktan çok, kýsa

vadeli ve yanýltýcý nitelikler

taþýyan, daha çok Çevre ve

O r m a n B a k a n ý ' n ý n

propagandasýnýn yapýlmasýný

saðlayan etkinlikler düzeyindedir

( Ö r n e k : A ð a ç l a n d ý r m a

miktarlarýnýn çok, yanan alan

miktarlarýnýn az gösterilmesi,

Acarkent vb.).

Ýktidarý döneminde orman

kadastrosunun %95 oranýna

ulaþmasýnda ve sivil toplum

örgütleri, mesleki örgütler ve

diðer s iyasi part i ler in de

desteðiyle çýkarýlan 5531 sayýlý

Orman Mühendisliði, Orman

Endüstri Mühendisliði ve Aðaç

düþündüðü örgütlerle yakýn

iliþkilerde bulunma, muhalif

örgütlere mesafeli davranma,

ha t t a üye yap ý l a r ý na ve

seçimlerine müdahi l olma

(Örnek: OMO, Sendikalar vb.).

-Daha önceki dönemlerde

d e v a r o l a n s i y a s i

kadrolaþmanýn, bazý birimleri

kapatma pahasýna arttýrýlarak

s ü r d ü r ü l m e s i ( Ö r n e k :

Bakanlýklarýn birleþtirilmesi,

m ü d ü r l ü k v e y a

b a þ m ü h e n d i s l i k l e r i n

kapatýlmasý).

-Medyayla, dolayýsýyla

top lumla sað l ýk l ý i l i þk i le r

kuramama. Ýletiþim çalýþmalarý;

Ýþleri Endüstri Mühendisliði

Hakkýnda Yasa gibi geliþmelerde

AKP hükümetlerinin olumlu

katkýlarýný unutmamak gerekir.

Fakat, bu çalýþmada 7 yýllýk bir

süreye yaklaþan AKP iktidarýnýn

o r m a n c ý l ý k p o l i t i k a v e

uygulamalarý eleþtirel açýdan

deðerlendirilmeye çalýþýlmýþtýr.

Bu nedenle daha çok AKP

hükümetleri sýrasýnda öne çýkan

o l u m s u z l u k l a r ü z e r i n d e

yoðunlaþýlmýþtýr. Bu çalýþma

sonucu ortaya çýkan bulgularýn

tartýþýlmasý ve daha nitelikli bir

hale getirilmesi gerekmektedir.

Hem Türkiye'deki ormancýlýk

yönetiminin, hem de AKP

hükümetleri ve alternatiflerinin bu

t ü r t a r t ý þ m a s ü r e ç l e r i n e

gereksinimi vardýr.

A n o n i m , 2 0 0 8 b . B a þ y a z ý : O r m a n

Y a n g ý n l a r ý y l a M ü c f a d e l e Ye n i d e n

Deðerlendirilmelidir. Türkiye Ormancýlar Derneði

Orman ve Av Dergisi, Sayý: 4, Cilt: 84, Yýl: 2008, S:

2-3.

Anonim, 2009. 60. Hükümet Programý.

B a þ b a k a n l ý k R e s m i W E B S i t e s i .

[email protected] (Ziyaret Tarihi: 16 Nisan 2009)

Atmiþ, E., 2003a. Ormanlarýmýz ve Siyasal

Partiler. Cumhuriyetimizin 80. Yýlýnda Bitkisel

Üretim Hayvancýlýk ve Ormancýlýðýmýz Kongresi (3

Kasým 2003) Bildiriler Kitabý. Tarým Orkam-Sen

Yayýný. Ankara. S: 189-209.

Atmiþ, E., 2003b. Dünyada ve Türkiye'de

Ormancýlýkta Katýlým. II. Ulusal Ormancýlýk

Kongresi (19-20 Mart 2003) Kitabý. TOD Yayýný.

Ankara. S:81-101.

Atmiþ, E., Özden, S., Lise, W., 2007. “Public

participation in forestry in Turkey”, Ecological

Economics, Volume 62, Issue 2. S: 352-359

Atmiþ, E., 2008. 2007 Genel Seçim

Bildirgeleri Çerçevesinde Siyasi Partiler ve

Ormancýlýk Ýliþkileri. Bartýn Orman Fakültesi

Dergisi. Cilt: 10. Sayý: 14. S: 33-42

Ayanoðlu, S., 2005. Orman Sýnýrlarý Dýþýna

Çýkarýlan Alanlarýn Deðerlendirilmesi Konusunda

Karþýlaþýlan Hukuksal Sorunlar, Türkiye

Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi, 2005-1,

S: 29-39.

Birgün Gazetesi, 2008. 12.02.2008.

www.birgun.net

AKP, 2009. Adalet ve Kalkýnma Partisi Resmi

WEB Sayfasý. www.akparti.org.tr (Ziyaret Tarihi:

02.04.2009)

Akþam Gazetesi, 2008. Yanan Alanda CHP

Haklý Çýktý, 15.12.2008,

http://arsiv.aksam.com.tr/haber.asp?a=138219,4&t

arih=15.12.2008

Anonim, 2003. Bir Kez Daha Uyarýyoruz

Ormanlar Bütçe Açýðýný Kapatmak Ýçin Kaynak

Olarak Kullanýlamaz, Türkiye Ormancýlar Derneði

Orman ve Av Dergisi, 2003-1, S:6-7.

Anonim, 2005. Çevre ve Orman Bakaný Sayýn

Osman Pepe'ye Açýk Mektup. Türkiye Ormancýlar

Derneði Orman ve Av Dergisi, 2005-3, S:2-3.

Anonim, 2007a. Aðaçlandýrma Çalýþmalarý ve

Fidanlýklar, Orman Yangýnlarý ve Ormancýlýk

Konularýndaki Çevre ve Orman Bakaný Sayýn

Osman Pepe'nin Söylemleri ile Uygulamalardaki

Çeliþkiler Hakkýnda Derneðimiz Görüþleri, Türkiye

Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi, Sayý: 2,

Cilt: 83, Yýl: 2007, S.17-20.

Anonim, 2007b. Baþyazý: Yeni Dönemden

Beklentilerimiz ve Endiþelerimiz-Basýn Açýklamasý:

Orman Yangýnlarý. Türkiye Ormancýlar Derneði

Orman ve Av Dergisi, Sayý: 4, Cilt: 83, Yýl: 2007, S:2-

4.

Anonim, 2008a. Çevre Günü Kutlanmalý mý?

Türkiye Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi,

Sayý: 3, Cilt: 84, Yýl: 2008, S: 2.

5. KAYNAKLAR

Page 44: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

42

Mart - Nisan 2009 Orman ve Av

Bozatlý, A., 2006. Kuyuya Atýlan Taþ: “Millet

Ormancýlýðý”, Türkiye Ormancýlar Derneði Orman

ve Av Dergisi, 2006-5, S: 45-48.

Bozatlý, A., 2007. Ormancýlýk Aþýnmakta,

Ormancýlar Uyumakta, Türkiye Ormancýlar

Derneði Orman ve Av Dergisi, Sayý: 4, Cilt: 83, Yýl:

2007, S: 5-8.

Çaðlar, Y., 2005. “2 B”yi Tartýþmak, Türkiye

Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi, 2005-1,

S: 40-47.

Çaðlar, Y., 2006. Ormanlarýmýzda Yine Kaþ

Yaparken Göz Çýkarýlýyor…, Türkiye Ormancýlar

Derneði Orman ve Av Dergisi, 2006-1, S: 13-15

Çaðlar, Y., 2008a. Bahçelerde Kereviz Gel

Bize Bazý Bazý, Turizm Teþvik Yasasý Hakkýnda

Görüþ.

Çaðlar, Y., 2008b. Ormanlarýmýz “Dün” Yandý,

“Bugün” De Yanýyor ve “Yarýn” da Yanacak ! (2),

Türkiye Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi,

Sayý: 4, Cilt: 84, Yýl: 2008, S: 14-18.

ÇOB, 2007. Aðaçlandýrma ve Erozyon

Kontrolu Seferberliði Eylem Planý 2008-2012.

Çevre ve Orman Bakanlýðý Yayýný. 104 S. Ankara.

Coþkun, Y., 2006. Çevre ve Orman Bakaný

Sayýn Osman PEPE'ye Açýk Mektup, Türkiye

Ormancýlar Derneði Orman ve Av Dergisi, 2006-3,

S: 43-44.

Demirtaþ, A., 2007. Yeni “Tabiat Parklarý” mý?,

R a d i k a l G a z e t e s i , 2 A r a l ý k 2 0 0 7 .

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Ek

lerDetay&ArticleID=875670&CategoryID=42&Dat

e=30.10.2008

Demirtaþ, A., 2008. Çevre ve Orman

Bakanlýðý Toplumu Yanýltýyor, Türkiye Ormancýlar

Derneði Orman ve Av Dergisi, Sayý: 1, Cilt: 84, Yýl:

2008, S: 24-26.

Ekizoðlu, A. ve Akesen, A., 2006. Tarihi Süreç

Ýçinde Ormancýlýk Örgütünde Görülen Yapýsal

Dalgalanmalar. I. Ormancýlýkta Sosyo Ekonomik

Sorunlar Kongresi Bildiriler Kitabý (26-28 Mayýs

2006) (Edit: Sezgin Özden). A. Ü. Çankýrý Orman

Fakültesi Yayýný. S: 156-161. Çankýrý.

Erdem, Z., 2007. “Çevre”ye Kadýn Ýstenmiyor

m u ? R a d i k a l G a z e t e s i ( 2 4 . 11 . 2 0 0 7 ) .

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Ha

berDetay&ArticleID=832630&Date=30.10.2008&

CategoryID=98

Hýzal, A., Karaöz, Ö., Dirik, H., Türker, A.,

Erdönmez, C., 2008. Aðaçlandýrma ve Erozyon

Kontrolü Seferberliði Eylem Planý (20082012)

Hakkýnda Ýstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi

Görüþü

Geray, A. U., 2007. Baltalýklarý Koruya

Dönüþtürme. Ormancýlýk Ýktisadi Sosyal Çalýþma

Grubu WEB Sitesi. Eklenme Tarihi: 31.01.2007.

http://www.foresteconomics.org/

Krott, M., 2005. Forest Policy Analysis. Avrupa

Orman Enstitüsü (EFI) ve Springer Yayýný.

Dordrecht/Hollanda. 323 S.

Milliyet Gazetesi, 2006a. Yüzde 60'lýk

Bürokrat, 01.12.2006,

http://www.milliyet.com.tr/2006/12/01/guncel/axgu

n01.html

Milliyet Gazetesi, 2006b. Pepe: Artýk Orman

Katliamlarý Olmayacak, Fikret Bila'nýn Köþe

Yazýsý, 03.12.2006.

http://www.milliyet.com.tr/2006/12/03/yazar/bila.ht

ml

NTVMSNBC, 2007. 2 Milyon Hektarlýk Alan

Aðaçlandýrýlacak. 16.11.2007.

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/426452.asp

NTVMSNBC, 2008. Çevre Bakaný: Makilik

Alanlarý Turizme Açýyoruz. 04.04.2008.

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/441703.asp

OGM, 2006. Baltalýk Ormanlarýnýn Koruya

Dönüþtürülmesi Eylem Planý (2006-2015). Orman

Genel Müdürlüðü Yayýný. 25 S. Ankara.

OGM, 2007. OGM 2003-2007. Orman Genel

Müdürlüðü Yayýný. 101 S. Ankara.

OMO, 2008a. Kamuoyuna Zorunlu Açýklama.

Orman Mühendisleri Odasý WEB Sitesi.

http://www.ormuh.org.tr/index.php/guncelkonular/

1 - s o n - h a b e r l e r / 2 7 6 - k a m u o y u n a -

zorunluaciklama.html (14 Ekim 2008)

OMO, 2008b. Antalya Orman Bölge

M ü d ü r l ü ð ü S e r i k v e Ta þ a ð ý l Ý þ l e t m e

Müdürlüklerinde 31 Aðustos 2008-04 Aðustos 2008

Tarihleri Arasýnda Çýkan Orman Yangýnýna Ýliþkin

Orman Mühendisleri Odasý Komisyon Raporu. 9 S.

http://www.ormuh.org.tr/index.php/dokumantasyo

n/raporlar

Özkahraman, Ý., 2008. “Aðaçlandýrma Eylem

Planý” Gerçek Olmayan Söylemlere Dayalý Bir

Aldatmacadýr, Türkiye Ormancýlar Derneði Orman

ve Av Dergisi, Sayý: 1, Cilt: 84, Yýl: 2008S: S:27-29.

Radikal Gazetesi, 2005. Orman Arazileri

Turizme Verilecek. 07.03.2005.

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Ha

berDetay&ArticleID=740080&Date=30.10.2008&

CategoryID=98

Radikal Gazetesi, 2008. “Tesadüf”ler

Bodrum'u Geriyor. 17.02.2008.

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Ra

dikalHaberDetay&ArticleID=840527&Date=21.04.

2009&CategoryID=97

Page 45: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

43

Mart - Nisan 2009Orman ve Av

21 Mart

Dünya

Ormancilik

Günü

Etkinlikleri 21 Mart Dünya Ormancýlýk Günü

dolayýsýyla Türkiye Ormancýlar Derneði, Ekoturizm Grubu tarafýndan 8 ilköðretim okulunda “Orman ve Biz” konulu sunumlar yapýlmýþtýr. Ekoturizm Grubu üyelerince gidilen okullarda sunumlara baþlamadan önce Türkiye Ormancýlar Derneði adýna okula gelindiði belirtilmiþtir. Yapýlan sunumda ise öðrencilere, ormanlarýn önemi, ormandaki canlýlarýn dayanýþma sistemi ve ormansýzlaþmanýn sonuçlarý vurgulanmýþtýr. Sunum yapýlan okullar ile sunum yapan Ekoturizm üyelerine ait liste aþaðýda verilmiþtir.

SUNUM YAPAN ÜYENÝN

ADI SOYADITARÝH SUNUM YAPILAN OKUL

OKULUN BULUNDUÐU SEMT/ÝLÇE

Murat ALAN 25.03.2009 ÖZEL TÜRK YURDU ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÝNCÝRLÝ

Murat ALAN 27.03.2009 ETÝMESGUT ANADOLU LÝSESÝ ETÝMESGUT

Serdar ÞENGÜN 27.03.2009 ABDURRRAHMAN ÞENGEL ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA

Serdar ÞENGÜN 30.03.2009 TALATPAÞA ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA

Murat ALAN 31.03.2009 KÜTÜKÇÜ ALÝ BEY ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA

Salih USTA 02.04.2009 TÝMUR ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA

Filiz SÖNMEZ 02.04.2009 EÞREF BÝTLÝS ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA

Murat ALAN 03.04.2009 AHMET VEFÝK PAÞA ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÇANKAYA

Page 46: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

44

Mart - Nisan 2009 Orman ve Av

Reyhan ACARTÜRKEmekli Orman Mühendisi

e-posta [email protected] 93HARBÝTarih geçmiþteki sadece savaþlarý anlatan bilim

olmayýp, insanlarýn ders alacaðý dini, sosyal, etnik ve ekonomik olaylarý inceleyen sosyal bir bilimdir. Savaþ bir sonuçtur. Savaþa neden olan dini, etnik ve ekonomik unsurlar incelendiði zaman tarih bir anlam taþýr. Toplumlar geleceðini garanti edebilmek için, tarihi iyi bilmesi gerekir

Tarihte 93 harbi olarak geçen Osmanlý-Rus savaþý miladi takvime göre 1876-1877 yýllarýnda Padiþah II Abdülhamit zamanýnda olmuþtur. Savaþ Rumi takvime göre 1293 yýlýna denk geldiði için, 93 harbi olarak bilinmektedir. 93 harbine gelmeden önce Osmanlý tarihine göz attýðýmýzda, 1839-1861 yýllarý arasýnda Padiþahlýk yapan II Abdülmecit azýnlýklara idari ve mali ayrýcalýklar tanýyan 1839 Tanzimat Fermaný ile 1856 yýlýnda da Islahat Fermaný yayýnlatmýþtýr. Yenilik gibi görünen her iki fermandan önce Osmanlý Ýmparatorluðu 1838 yýlýnda Ýngiltere ile aleyhimize aðýr bir ticaret antlaþmasý, 1853-1856 yýllarýnda yapýlan Kýrým Savaþý açýðýný kapatmak için Osmanlý ilk borçlanmayý Ýngiltere ile Ýstanbul'da yaþayan Yasef Naþi, Abraham de Kamondo gibi Yahudi bankerlere yapmýþtýr. Alýnan borçlarla II Abdülmecit Dolmabahçe, Çýraðan ve Beylerbeyi saraylarýný inþa ettirmiþtir. Borç 200 milyon, gelir 20 milyon Ýngiliz altýný bulunca Osmanlý borcunu ödemeyince 1881 yýlýnda Muharrem Kararnamesi ile Duyun-u Umumiye (borçlar) idaresi kurularak Osmanlý'nýn baþta tütün, tuz ve diðer tarým ürünlerinin gelirlerine el konmuþtur. Osmanlý borçlarý Türkiye Cumhuriyeti tarafýndan 1954 yýlýna kadar ödenmiþtir. Duyun-u Umumiye binasý Ýstanbul'daki, Ýstanbul Erkek Lisesi binasý idi. Osmanlý Ýmparatorluðu 1699 Karlofça Antlaþmasý ile duraklama, 93 ve Kýrým savaþlarýyla da parçalanma dönemine girmiþtir. (1520-1566) tarihlerinde Padiþahlýk yapan Kanuni Sultan Süleyman zamanýnda Fransýzlara tanýnan kapitülasyonlar Osmanlý 'nýn duraklama ve parçalanmasýna zemin hazýrlamýþtýr. 93 harbi hem Tuna, hem de Kafkasya cephesinde meydana gelmiþtir. 1800'lü yýllarda Amerika'da yaþayan dünyanýn en büyük bankeri Rothschild ailesinden olan Amschel Bauer Mayer 'Bir ulusun parasýnýn denetimi elimde olsun onun kanunlarýný kimin yazdýðýný umursamam' demiþtir. Atatürk'ün dediði gibi okumadan, yorulmadan, çalýþmadan kolay yolu seçen uluslar önce haysiyetlerini, sonra ekonomilerini, daha sonrada baðýmsýzlýklarýný kaybederler.

93 harbinin en önemli nedenleri arasýnda

Ruslarýn sýcak denizlere (Akdeniz) inmek, diðer bir nedeni de Ruslarýn Balkanlarda yaþayan Ortodoks dinine baðlý Osmanlý vatandaþlarý (Rum, Bulgar, Sýrp, Ermeni ve Romen) üzerinde etkisini artýrmaktýr. Savaþ Rusya'nýn 23.12.1877 yýlýnda Eflak ve Boðdan'a girmesi ile baþlamýþtýr. Savaþta Plevne'de Gazi Osman Paþa, Elana'da Deli Fuat Paþa baþarý kazanmalarýna raðmen takviye kuvvetlerin gelmemesi ve Ruslarýn asker, top sayýsýnýn fazla olmasýyla Osmanlý yenik düþmüþtür. Güç bakýmýndan Osmanlý 90000 asker, 97 top, Ruslar ise 125000 asker, 189 top sahip idiler. Savaþ sonunda Rus kuvvetleri Ýstanbul'daki Ayestafanos (Atatürk Hava Limaný) kadar gelince, 1878 yýlýnda önce Ayestafanos akabinde Berlin antlaþmalarý yapýlarak Osmanlý Balkanlar'da ve Kafkasya'da büyük toprak kaybýna uðramýþtýr.

Berlin Antlaþmasý sonucunda;1-Kars, Ardahan, Rize, Artvin ve Batum Ruslara,2-1570 yýlýnda Padiþah III Selim zamanýnda

alýnan Kýbrýs Adasý, Ýngiltere'ye kiraya verildi,3-Sýrbistan, Bulgaristan, Romanya ve Karadað'ýn

kendi baþlarýna birer prenslik,4-Teselya Sancaðý(1881) Yunanistan'a

býrakýlmýþtýr.1897 Ýstanbul antlaþmasý ile Girit adasýna önce

Yunanlý bir vali atandý, sonrada 1912-1913 yýllarýndaki Balkan Savaþlarý sonucunda Atina antlaþmasýyla Girit 1913 yýlýnda Yunanlara býrakýldý. Osmanlýlarda ilk toprak kaybý 1699 yýlýnda imzalanan Karlofça antlaþmasý ile

1-Macaristan ve Erdal beyliði Avusturya'ya 2-Ukrayna ve Podolya Lehistan'a3-Mora ve Dalmaçya kýyýlarý Venediklere

verilerek baþlamýþtýr.Padiþah II Abdülhamit savaþýn kaybedilmesinden

Meclis-i Mebusan'ý sorumlu tutarak 23 Aralýk 1876 tarihinde kendisinin kurduðu meclisi, süresiz kapatmýþtýr.

Kýrým ve 93 harbi sonucunda Balkanlar ile Kafkaslardan 1 Milyon göçmen Anadolu'ya göç etmiþtir. Balkanlar'da iç savaþlar hiç bitmediðinden, Balkanlarda Osmanlý hâkimiyeti kalmamýþtýr. Yunan, Sýrp ve Bulgar bir olup 1912-1913 yýlý Balkan savaþlarýnda Osmanlý Ordusu maðlup olunca düþman kuvvetleri Çatalca'ya kadar gelmiþtir. Balkan Savaþlarý sonunda Ege denizindeki Midilli, Sakýz ve Sisam adalarý Yunanistan'a býrakýlmýþtýr. Tarihte 12 adalar olarak geçen adalar Rodos ile Sisam arasýndaki, Kardak adasý gibi küçük adalardýr. II Cihan Savaþýna kadar Ýtalya'nýn elinde bulunan 12 Adalar, Ýtalya'nýn savaþta yenik düþmesiyle galip devletler tarafýndan adalar Yunanistan'a savaþ maðduru olarak verilmiþtir. 1995 yýlý Gümrük Birliði Antlaþmasý ile AB uyum yasalarýný görünce insan ister istemez tarih tekerrür mü ediyor düþüncesini akla getiriyor.

Page 47: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Mart - Nisan 2009

45

Orman ve Av

TÜRKÝYE ORMANCILAR DERNEÐÝ 53. DÖNEM YÖNETÝM KURULU

MUSTAFA YUMURTACI Genel Baþkan

1944 yýlýnda Menemen'de doðdu. 1967 yýlýnda ÝÜ Orman Fakültesini bitiren Yumurtacý, Bilecik Orman Ýþl.Md. de mesleðe baþladý. Askerlik görevini tamamladýktan

sonra amenajman heyetlerinde, OGM Planlama Dairesi Programlama Fen Heyeti Müdürlüðü, Orman Bakanlýðý Yayýn ve Derleme Þube Müdürlüðü ve ORKÖY Genel Müdürlüðünde Baþmühendis olarak görev yaptýktan sonra, tekrar Amenajman Heyet

Baþkanlýðýna döndü. Orman Ýdaresi ve Planlama Dairesinde Denetim ve Kontrol Baþmühendisi olarak çalýþýrken 1997 yýlýnda emekli oldu. AÝTÝA. Ýþletme Yönetim

Enstitüsü Master Programýný bitiren Yumurtacý, evli ve iki çocuk babasýdýr.

FEVZÝ KALELÝII. Baþkan

1942 yýlýnda Tokat'ýn Zile ilçesinde doðdu. Ýlk ve Ortaokulu Zile'de, Lise öðrenimini Tokat G.O.P. Lisesinde tamamlayarak, ayný yýl Ý.Ü.Orman Fakültesi'ne girdi. Fakülteyi bitirdikten sonra askerlik görevini tamamlayarak 1968 yýlýnda Amasya Orman Ýþletme

Müdürlüðünde Ýþletme Þefi olarak göreve baþladý. 1975 yýlýna kadar bu görevde bulundu. Sinop Orman Ýþletme Müdürlüðünde Müdür Yardýmcýlýðý görevinden sonra 1978-1992 yýllarý arasýnda sýrasý ile ve kesintisiz olarak Cide-Daday-Adapazarý ve

Eskipazar Orman Ýþletmelerinde Müdürlük görevlerinde bulunduktan sonra 1999 yýlýna kadar Amasya Orman Bölge Müdürlüðünde mühendis olarak çalýþtýktan sonra Ankara

Orman Bölge Müdürlüðü görevine atandý. 2003 yýlýnda Orman Genel Müdürlüðü Teftiþ Kurulu Baþkanlýðýna Baþmüfettiþ olarak atandý. 2007 yýlýnda emekli oldu.

SEZAÝ KAYA Genel Sekreter

1954 yýlýnda Zara'da doðdu. Ýlk, orta ve liseyi Ýstanbul'da bitirdi. 1974 yýlýnda girdiði Ý.Ü. Orman Fakültesi'nden 1978 yýlýnda mezun oldu. Ayný yýl girdiði Orman Genel Müdürlüðü Kastamonu/Tosya Orman Ýþletme Müdürlüðünde Bölge Þefi olarak iþe baþladý. Kahramanmaraþ, Ankara (Amenajman Etüd Pl.Þb.Müdürlüðü), Ýnebolu,

Erzurum/Þenkaya, Sarýkamýþ'ta çalýþtý. Halen Orman Koruma ve Yangýnla Mücadele Dairesinde mühendis olarak görev yapmaktadýr. Türkiye Ormancýlar Derneði Yönetim

Kurulu üyeliði, TMOBB Orman Mühendisleri Odasý Merkez Þube kuruculuðu ve baþkanlýðý, TMMOB yönetim kurulu üyeliði, KESK'e baðlý Orkam-Sen ve Tarým Orkam-Sen Genel Baþkanlýðý görevlerinde bulundu. 53. Dönem Türkiye Ormancýlar Derneði Yönetim Kurulunda Genel Sekreter olarak görev yapmaktadýr.

HÜSEYÝN ÇETÝNGenel Sayman

1951 yýlýnda Polatlý'da doðdu. Ýlk ve orta öðrenimini Polatlý'da tamamladý. 1968 yýlýnda Haydarpaþa Lisesini, 1974 yýlýnda Ý.Ü. Orman Fakültesini bitirdi. 1974 yýlýnda Gerede Orman Ýþletmesi Aktaþ Bölgesinde göreve baþladý. 1976 Aðustos ayý sonunda askerlik görevini tamamladýktan sonra 1994 yýlýna kadar AGM Þeflikleri ve Toprak Muhafaza Md.Yardýmcýlýðý yaptý. 1994'de Ankara AGM Baþmühendisi, 1998 yýlýnda AGM'de

Erozyon Kontrolu Þb.Md., 2001 Ocak ayýnda Bakanlýk Ýç Anadolu Bölge Müdürlüðü görevine atandý. 2003 Aðustos-2006 Nisan ayý döneminde Þb.Md. ve Mühendis

olarak AGM'de çalýþtý. 2006 Nisan ayýnda emekli oldu. Emekli olduktan sonra 2 sene OR-KOOP'ta Aðaçlandýrma Uzmaný olarak çalýþtý. Halen OPÇOVAK yönetiminde de

bulunan Hüseyin Çetin evli ve 2 çocuk babasýdýr.

Page 48: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

46

Mart - Nisan 2009 Orman ve Av

AHMET AKER Ýktisadi Ýþletme

1960 Kütahya-Simav doðumlu. Ýlk, orta ve lise öðrenimini Simav'da tamamladý. 1983 yýlýnda ÝÜ Orman Fakültesini bitirdi. Burs aldýðý DSÝ'de ayný yýl göreve baþladý. Halen

DSÝ Genel Müdürlüðünde Baþmühendisi olarak çalýþmaktadýr Evli ve iki çocuk babasýdýr.

Dr.MURAT ALAN Üye

1966 yýlýnda Konya'nýn Karapýnar Ýlçesinde doðdu. 1987 yýlýnda K.T.Ü. Orman Fakültesi, Orman Mühendisliði Bölümünden mezun oldu. 1989 yýlýnda Orman Genel

Müdürlüðü, Beyþehir Orman Ýþletme Müdürlüðünde, iþletme þefi olarak göreve baþladý. 1991 yýlýnda Orman Genel Müdürlüðü, Ýþletme ve Pazarlama Dairesi Baþkanlýðý

emrine mühendis olarak atandý. 1995 yýlýnda Orman Aðaçlarý ve Tohumlarý Islah Araþtýrma Müdürlüðü'ne tayin oldu. Halen ayný Müdürlükte Aðaç Islahý Baþmühendisi olarak çalýþmaktadýr. 1998 yýlýnda; Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalýnda yüksek lisansýný, 2006 yýlýnda ayný üniversitenin Zotekni Ana Bilim

Dalýnda Doktorasýný tamamladý. Evli ve iki çocuk babasýdýr.

KEMAL KAYA Üye

01.09.1950 Çankýrý ile Çerkeþ doðumlu. 1968 yýlý haziran dönemi Düzce Orman Tekniker Okulu muzunu. Çerkeþ Orman Ýþletme Müdürlüðü'nde beþ yýl merkez iþletme þefliði, iki yýl aðaçlandýrma þefliði görevlerinde bulundu. 1982-2003 yýllarý arasýnda Ankara'da 21 yýl aðaçlandýrma þefi olarak, Elmadað, Hasanoðlan aðaçlandýrma ve erozyon kontrolu projelerinin uygulama çalýþmalarýnda bulunarak 2003 yýlý haziran

ayýnda emekli oldu. 15 yýldýr Orman Teknikerleri Derneði baþkanlýðýný yürütmektedir. 3 çocuk babasýdýr.

OZAN ÇEKÝÇ Üye

1974 yýlý Aksaray Ýli Ortaköy Ýlçesi doðumlu, 1998 yýlýnda K.T.Ü. Orman Fakültesi, Orman Endüstri Mühendisliði bölümünden mezun oldu. 1998 yýlýnda Orman ve Köy

Ýliþkileri Genel Müdürlüðünde göreve baþladý. 2000-2004 yýllarý arasýnda Doða Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüðünde görev yaptý. 2004-2008 yýllarý arasýnda Orman Genel Müdürlüðü, Orman Harita ve Fotogrametri Müdürlüðünde görev yaptý. Halen Çevre ve Orman Bakanlýðý Bilgi Ýþlem Dairesi Baþkanlýðýnda Biyolojik Çeþitlilik

Ýzleme Biriminde görev yapmaktadýr.Evli ve bir çocuk babasýdýr.

SERKAN AYKUT Üye

1978 Hakkari doðumlu. Ýlk, orta ve lise öðrenimini Hakkari' de tamamladý. Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliði bölümünden 2002 yýlýnda mezun oldu. Ardýndan Hacettepe Üniversitesi Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði

Master programýna devam eden Aykut 2003 yýlýndan beri Ankara' da orman ürünleriyle ilgili firmalarýn üretim ve dýþ ticaret birimlerinde yönetici olarak

çalýþmaktadýr. Ýyi derecede Ýngilizce ve Almanca bilmektedir.

Page 49: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Mart - Nisan 2009

47

Orman ve Av

TÜRKÝYE ORMANCILAR DERNEÐÝ 53. DÖNEM ÇALIÞMA PROGRAMI

temsilciliklerde dönem dönem üye toplantýlarý yapýlacaktýr. Özellikle kamuda çalýþanlarýn haksýz tayinler ve diðer hak ihlallerine uðramalarý halinde meslektaþýmýza destek olmak için yasal ve demokratik mücadeleler yapýlacaktýr.

- Þube: Dernek bünyesindeki tek þube olan Marmara Þubesini daha aktif hale getirecek çalýþmalar yapýlacaktýr

-Temsilcilikler: Dernek temsilciliklerinde yaþanan sorunlarýn çözümüne destek verilecek, ortaya çýkacak sorunlar yerinde görüþülerek çözülecektir. Ayrýca yapýlacak olan tüzük kurultayýnda temsilcilikler yönetmeliði de belirlenecektir.

-TOD iþleyiþi içinde temsilcilikler, danýþma kurulu, öðrenci üyeliði gibi ihtiyaç duyulan yönetmeliklerin ve tüzük deðiþikliklerinin gerçekleþtirileceði Olaðanüstü Genel Kurul düzenlenecektir.

-Örgüt Ýþleyiþinin daha demokratik ve þeffaf hale getirilmesi saðlanacaktýr. Þeffaflýðýn saðlanmasýnda daha etkin hale getirilecek TOD Ýnternet sitesinden yararlanýlacaktýr.

2.ORMANCILIK - Ormancýlýk sorunlarýnýn ve çözümü yönünde

çalýþmalar için çalýþma gruplarý oluþturulacaktýr. Bu çalýþmalar çerçevesinde genel kamuoyuna hitap edecek düzeyde Ormancýlýk el kitapçýklarý hazýrlanacaktýr.

- Suyun ticarileþtirilmesine karþý ve ulusal su kaynaklarýnýn kamu yararýna kullanýmý konusunda ilgili kuruluþlarla iþbirliði yapýlacaktýr.

- Ulusal ve uluslar arasý ormancýlýk ve çevre kuruluþlarýyla ortak bir þekilde veya uluslararasý üst kuruluþlarýn desteði ile çeþitli alanlarda projeler geliþtirilmeye çalýþýlacaktýr. Ulusal kaynaklar kullanýlarak özellikle havza yönetimi ve kýrsal kalkýnma projeleri geliþtirilecektir.

-Derneðin uluslar arasý iliþkilerini güçlendirmek amacýyla uluslar arasý ormancýlýk birliklerine üye olunacak, Dünya Ormancýlýk Kongresi vb etkinliklere temsilci gönderilecektir.

-Geleneksel hale gelen Ulusal Ormancýlýk Kongresi çalýþmalarý sürdürülecektir.

-Mühendislik alanýna yönelik seminerler ve programlar düzenlenecektir.

-Ormancýlýk konusunda yetkin bir hukuk bürosu oluþturulacaktýr. Bu alanda uygulamaya giren yasa ve

Cumhuriyet deðerlerine sahip çýkma, demokrasi, ülke baðýmsýzlýðý, emekten yana olma baþta olmak üzere tüzüðün baþlangýç ilkelerinden sapmadan 85 yýldan bu yana duyarlýlýðýný sürdüren Türkiye Ormancýlar Derneði (TOD), bu hassasiyetin yanýnda;

Mesleðimizle ilgili olarak bilginin, birikimin ve doðal kaynaklarýn ülke ve toplum yararýna kullanýlmasýnda gerekli özeni göstermiþtir.

Bu özenin gereði olarak;a) Kamusal bir varlýk olarak ormanlarýmýzýn

toplumsal yarar gözetilerek yönetilmesini savunmuþ,b) Ormanlarýn özelleþtirilmesine her dönem ve

koþulda karþý çýkýlmýþtýr. Mesleki Demokratik Kitle Örgütü olarak TOD

karar süreçlerine üyelerini katan, devletten, hükümetlerden, kurumlardan etkilenmeden baðýmsýz iþleyiþini bu dönemde de sürdürecektir.

53. Dönem Yönetim Kurulu'nun, geçmiþ dönemde ve genel kurulda gündeme getirilen öneriler doðrultusunda hazýrlamýþ olduðu Çalýþma Programý, üyelerimizin katýlýmý ve katkýsý ile yaþam bulacaktýr.

1.ÜYE ÝLÝÞKÝLERÝ, ÜYE SORUNLARI VE ÖRGÜTLENME

-Üye Ýliþkileri: Merkez ve diðer illerde çalýþma gruplarý oluþturulup katýlým teþvik edilecek, ormancýlýkla ilgili her tür geliþmeler üyelere düzenli olarak aktarýlacaktý

-Üye Edinme; Derneðe üye kazandýrmak amacýyla Dernek tanýtým toplantýlarý yapýlacaktýr. Fakülteler ve öðrencilerle daha önceden kurulmuþ iliþkiler geliþtirilerek sistemli bir hale getirilecektir. Öðrenci üyelik sisteminin yerleþtir i lmesine çalýþýlacaktýr.

- Tanýtým toplantýlarýnda daðýtmak ve internet sitemizde yayýnlamak üzere veri tabaný anketi hazýrlanacaktýr. Ýçeriði özellikle öðrencilere, henüz üye olmayan meslektaþlara ulaþmada kolaylýk saðlayacaðý gibi üyelerimizin de güncel bilgilerini ve bizden beklentilerini, sorunlarýný öðrenmede çok büyük kolaylýk saðlayacaktýr.

- Mezuniyet törenlerine ve diðer fakülte etkinliklerine yönetim kurulu veya temsilcilikler düzeyinde katýlmaya devam edilecektir.

- Derneði tanýtmak ve orman fakültesi öðrencileriyle yakýn iletiþim ve iþbirliði saðlamak üzere öðrencilere mesleki gezi olanaklarý saðlanacaktýr.

- Üye Sorunlarý ile ilgili olarak þube ve

Page 50: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

48

Mart - Nisan 2009 Orman ve Av

saðlanacaktýr. Orman ve Av Dergisi'ne TOD Ýnternet Sitesinden ulaþýlabilecektir. Yine sitemizde derneðimizin kütüphanesinde bulunan yayýnlarýn bir listesi bulunacaktýr.

-Tanýtýcý materyaller (tanýtým filmi, sunum, basýlý ve dijital tanýtým afiþleri…) Özellikle derneðin tarihsel geliþimi, amaçlarý, hedefleri ve etkinliklerini tanýtan film ve afiþler hazýrlanacaktýr.

-Orman Ve Av Dergimizde orman fakültelerine ve özellikle öðrencilere dönük haber ve yazýlara yer verilecektir.

- Derginin yaygýn bir biçimde üyelere, ilgili fakültelere, araþtýrma müdürlükleri ve ormancýlýk dýþý kamuoyundan belirli kiþi ve kuruluþlara ulaþtýrýlmasý saðlanacaktýr.

-Bilim Kurulu: Konularýnda uzman olan üyelerin listesi oluþturulacak, kamuoyunu ve üyeleri aydýnlatabilmek amacýyla uzmanlýk konularýnda Orman ve Av' da yayýnlanmak üzere yazýlar istenecektir. Yine güncel konularda TOD görüþü oluþturulurken bu uzmanlarýn görüþü alýnacaktýr. Alýnacak olan kararlar yine TOD internet sitesi ve dergimizde yayýnlanacaktýr.

-TOD kütüphanesinde uzun yýllar sonunda biriktirilen kitaplarýn güvenceye alýndýðý ve günümüzde temel ormancýlýk bilgilerine eriþilebilen kitaplarýn bulunduðu bir düzenlemeye gidilecektir. Kütüphane TOD çalýþma organlarý ve oluþturulacak birimlerin rapor hazýrlama vb çalýþmalarýný yürütebilecekleri bir ortama kavuþturulacaktýr.

-Dünya Ormancýlýk Günündeki okullarda yapýlan faaliyetler yanýnda halka açýk etkinlikler Ankara'nýn en merkezi ve yoðun yerlerinden olan dernek binamýzýn çevresinde yoðunlaþtýrýlacaktýr.

-Ýlköðretim okullarýna yönelik doða ve ormancýlýk içeren bir konuda ödüllü resim yarýþmasý düzenlenecektir.

5. EKOTURÝZMEkoturizm grubu; bugüne kadar gerçekleþtirdiði

çalýþmalarý ile Derneðin tanýtýmýnda önemli bir iþlev üstlenmiþtir. Yaptýðý yýllýk gezi programlarýnda da katýlanlarýn doða eðitimine katký yapmýþtýr. Bu özelliði göz önüne alýnarak bu çalýþmalarýn özellikle þubeler ve temsilcilikler kanalýyla daha yaygýn hale getirilmesi için çalýþmalar yapýlacaktýr.

6. ORMANCILIK DIÞI KAMUOYU ÝLE ÝLÝÞKÝLER

-Özellikle çocuklar ve gençlere dönük çeþitli tanýtýcý çalýþmalar, bu kitlelerin ilgisini çeken ve özellikle sosyal duyarlýlýðý olan sanatsal faaliyetlerin (sergi, film, tiyatro gibi) düzenlenmesi veya en azýndan

yönetmelikler konusunda hukuki düzeltme ve iptal giriþimlerinde bulunulacaktýr.

-Her türlü ormancýlýk faaliyetleriyle ilgili konularda, özellikle gençlere dönük eðitim, seminer gibi etkinliklerde yoðun turizm sezonu dýþýnda Rixos Otel olanaklarýndan faydalanýlacaktýr.

-Olasý Anayasa deðiþikliði konusunda bir an önce bir bilgi dosyasý ve kitapçýk hazýrlanarak çeþitli önerilerde bulunulacaktýr.

-Türkiye Ormancýlar Derneði'nin dönemsel faaliyetlerini ve ormancýlýk alanýndaki geliþmeleri deðerlendirmek ve ileriye dönük öneriler sunmak amacýyla danýþma kurulu oluþturulacaktýr.

-Orman ve Av Dergisi'nin yaný sýra ulusal veya uluslar arasý nitelikte bir hakemli bilimsel derginin çýkarýlmasýna çalýþýlacaktýr.

3.SOSYAL ÇALIÞMALAR-Bina Ýle Ýlgili Çalýþmalar: idari birimlerin

düzenlenmesi, toplantý salonu, arþiv, kütüphane, lokal yapýsý, bina giriþi ve cephe düzenlenmesi yapýlacaktýr.

-Teknik Altyapý Çalýþmalarý (Bilgisayar ve çeþitli yazýlýmlar, Telefon aðý, TOD Ýnternet Sitesi düzenlenmesi ve takibi, bilgisayar tabanlý kurslar ve üyelerin internet ihtiyacý için bilgisayar odasý oluþturulacaktýr.

-Yeþil Gece vb organizasyonlarda üyelerin dýþýnda da katýlýmlar saðlanacaktýr.

-Geleneksel hale gelen Yýlýn Ormancýsý seçimi ve belirli hizmet sürelerini aþan üyelerimizi onurlandýrmak üzere çeþitli ödüller veya þilt verilecektir.

-Yayýnlarda (TOD Ýnternet sitesi, dergi) öðrenci ve yeni mezun meslektaþlara dönük yasa, tüzük ve diðer yönetmelik deðiþiklikleri, güncel iþ ilanlarý ve benzeri taleplerin yer almasýna özen gösterilecektir.

-Öðrenciler ve akademik çevreler arasýnda ödüllü yarýþma ve çalýþmalar düzenlenecektir. (karikatür, fotoðraf yarýþmasý vb.)

-TOD Ormaný veya mesleki anlamda emeði geçenler adýna orman oluþturulacak ve bu etkinliklerde kamuoyunun desteði saðlanacaktýr.

- Basýn-yayýn kuruluþlarý ve özellikle görsel basýnla daha sýcak iliþki kurulmasý ve böylelikle derneðin faaliyetlerinin daha geniþ kitlelere etkili bir biçimde ulaþabilmesi için profesyonel destek alýnacaktýr.

4. BASIN YAYIN, BÝLÝMSEL ARAÞTIRMA-Orman ve Av Dergisi ile TOD Ýnternet Sitesi:

üyelerin ihtiyaç duyacaðý mevzuat ve benzeri bilgilerin bulunacaðý bir baþvuru kaynaðý olacaktýr. Ayný zamanda yine üyelerin TOD'a iliþkin görüþ ve önerilerini elektronik olarak iletebilecekleri bir iþleyiþ

Page 51: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz
Page 52: 53.Toplandý€¦ · temsilciliklerimiz kanalýyla sürdürülmelidir. Çalýþma programýmýzda ve geliþen koþullarda gerçekleþtireceðimiz etkinliklerde anlayýþýmýz çizdiðimiz

Buraya Reklam Verebilirsiniz...