21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ...

19
21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Nakitsiz Ekonomi: Türkiye Örneği Berk Duran Kayabalı 1 1 Hacettepe Üniversitesi/Ekonomi, 4. Sınıf, Ankara, Türkiye Cumhuriyeti

Transcript of 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ...

Page 1: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ

“DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0”

İzmir, Nisan 25-27, 2018

Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Nakitsiz Ekonomi: Türkiye Örneği

Berk Duran Kayabalı1

1 Hacettepe Üniversitesi/Ekonomi, 4. Sınıf, Ankara, Türkiye Cumhuriyeti

Page 2: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

PARANIN TARİHÇESİ

Para, bir ekonomide genel kabul gören, değişim aracı, değer koruma aracı ve hesap birimi

işlevlerine sahip varlıktır. (TDK, 2010) Yani herhangi bir şeyin para olarak kabul edilebilmesi

için değer ölçüsü olması, ödeme işlevlerini yapabilecek nitelikte olması ve toplum tarafından

kabul edilmesi gerekmektedir.

İlk çağlarda paranın icadından önce ticaret herhangi bir malın diğer mal cinsinden değişimi ile

yapılmaktaydı. Buna değiş-tokuş ya da takas sistemi adı verilmektedir. Ancak, takas

sisteminde alışveriş yapan her iki tarafında birbirinin isteklerini karşılaması gerekmekteydi.

Bu ise birçok zorluğu beraberinde getirmekteydi. Başlıca zorluklar; alıcı ve satıcının

birbirlerinin ihtiyaç duyduğu malların değiş-tokuşu için malların miktar veya cinsine razı

olması ve takas sisteminin servet birikiminin önünde engel olması vb. olarak sayılabilir.

Zaman ilerledikçe ticari ilişkilerin artması ve üretimin büyümesi nedeniyle takas sistemi

imkânsız hale geldi. Değeri herkes tarafından kabul edilen deniz kabuğundan, kıymetli

metallere kadar çeşitli nesneler ticaret aracı olarak kullanılmaya başlandı. Zamanla bu araçlar

yerini altın ve gümüş gibi değerli metallere bıraktı. Taşıması kolay, bozulmaz ve paslanmaz

nitelikte oldukları için para olmaya elverişliydiler. Ancak çalınma risklerinin artması ve

gelişen ticaret nedeniyle ileride bankalar haline gelecek bazı küçük sarraflar kendilerine

emanet edilen altın ya da gümüşler karşılığında, bunların sahiplerine senetler (sertifikalar)

vermeye ve onlarda ödemelerini bu senetler ile yapmaya başladılar. Böylece ilk kâğıt paralar

ortaya çıkmış oldu.

İlk kâğıt para M.S. 806 yılında Çin'de ortaya çıkmıştır. Batıda kâğıt paraların basılması ve

kullanılması 17. yüzyılın sonlarına rastlamaktadır. İlk kâğıt paranın kullanımı 1690'lı yıllarda

Page 3: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

Amerika Birleşik Devletleri’nde ardından İngiltere'de kuyumcular tarafından basılıp dolaşıma

çıkarılan kâğıt para daha sonra diğer ülkelerde de yaygınlaştığı görülmektedir. Türkiye’de ise

ilk banknotlar idari, sosyal ve yasal reformların gündeme geldiği Tanzimat Döneminde

tedavüle çıkarılmıştır. Kâğıt para günümüzde hala önemini korumakla birlikte gelişen dünya

ekonomisi ve teknolojinin ilerlemesiyle bir dönüşüm geçirmektedir. Nasıl ki, takas sisteminin

yerini altın ve gümüş gibi değerli metaller ve daha sonradan onlarında yerini kâğıt ve madeni

paralar aldıysa günümüzde de kâğıt ve madeni paraların yerini kartlı ödeme sistemleri

almaktadır.

Yani bundan sonraki aşama ise paranın tümüyle ortadan kalkıp somuttan soyuta geçişinin

tamamlanması ve hiçbir maddi vücuda sahip olmayan hesap parasına-banka parasına geçişi,

ödemelerin ve ekonomik işlemlerin kâğıt ve madeni paralar yerine tümüyle kartlı ödeme

sistemlerin alması evresidir. Kısaca, nakitsiz ekonomi evresidir.

Kısacası, ödemeler sisteminin tarihsel gelişimi dört aşamada gerçekleşmektedir.

1. Aşama: Takas Sistemi

2. Aşama: Değerli Madenler

3. Aşama: Kâğıt ve Madeni Paralar

4. Aşama: Kartlı Ödemeler-Nakitsiz Ekonomi

TAKAS

• Mal Değişimi

DEĞERLİ METALLER

• Altın

• Gümüş

PARA

• Madeni Para

• Kağıt Para

NAKİTSİZ EKONOMİ

• Banka – Kredi Kartları

Page 4: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

GİRİŞ

Türkiye’de kartlı ödeme sistemlerinin geçmişi, 1969 yılına dek uzanmaktadır. Bu tarihten

itibaren dünyadaki trende paralel olarak hem kredi ve banka kartları sayısı artmış hem de

geniş bir tüketici kitlesi tarafından kullanılmaya başlanmıştır. 1990 yılında ise bankalararası

takas ve otorizasyon işlemlerinin yapılması amacıyla 13 kamu ve özel bankanın ortaklığıyla

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) kurulmuştur. Ödeme sistemleri içerisinde; nakit kullanımı

gerekmeksizin her türlü ödemeyi veya para transferini sağlayan-destekleyen sistem, platform

ve altyapıları oluşturma, işletme ve geliştirme amacında olan BKM ile birlikte 1995 yılında

13 milyon olan banka kartı sayısı 2017 yılında 131 milyona, aynı şekilde 1995 yılında 2

milyon olan kredi kartı sayısı da 2017 yılında ise 62 milyon seviyesine ulaşmıştır. Bugün ise

toplamda 196 milyon kart sayısı ile Türkiye, Avrupa’da en fazla karta sahip ülke konumuna

ulaşmıştır. Aşağıdaki grafikte, 1995 yılından günümüze, banka ve kredi kartı sayılarındaki

gelişmeler sunulmuştur.

Grafik 1: BKM

0

20.000

40.000

60.000

80.000

100.000

120.000

140.000

1995 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 2015 2017 2019

Türkiye'de Banka ve Kredi Kartlarının Gelişimi (1995-2017)

Kredi Kartı Banka Kartı

Page 5: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

Kredi ve banka kartlarının sayısındaki artışa paralel olarak, bu kartlarla yapılan alışveriş

hacmi de artmıştır. Grafik 2, banka ve kredi kartları ile yapılan alışveriş harcamalarını

göstermektedir. 2013 yılında yerli banka-kredi kartlarının yurt içi ve yurt dışı kullanımı 408

milyar TL seviyesinde iken 2017 yılında 677 milyar TL seviyesine gelmiştir.

Grafik 2: BKM

Türkiye’de uzun dönemde nakit kullanımının ağırlığını koruduğu, ancak zaman içinde banka

ve kredi kartı kullanımındaki artış ile beraber, alışverişlerde nakit kullanımının azaldığı

görülmektedir. Bankalararası Kart Merkezinin hazırladığı Kart Monitör araştırmasına göre,

2015 yılında “Alışveriş yaparken en çok tercih ettiğiniz ödeme yöntemi nedir?” sorusuna %61

oranla kredi kartı yanıtı verilirken, 2017 yılında bu oran %68’e yükselmiştir. Kredi kartı

tercihindeki bu yükseliş, nakit para kullanımının azalışıyla da paralellik içeriyor. 2015’te

alışveriş yaparken en çok tercih edilen ödeme yöntemi olarak nakit parayı görenlerin oranı

%35’iken, 2017’de bu oran %27’ye düşmüş durumda.

0

100.000

200.000

300.000

400.000

500.000

600.000

700.000

800.000

2013 2014 2015 2016 2017

Yerli Kartların Yurt İçi ve Yurt Dışı Kullanımı

Kredi Kartı Banka Kartı

Page 6: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

Aynı zamanda, kart harcamaları ile hanehalkı nihai tüketim harcamaları arasında da bir ilişki

mevcuttur. Grafik 3’te 2009 yılından günümüze kadar kart harcamaları ile hanehalkı nihai

tüketim harcamalarının seyri sunulmuştur.

Grafik 3: BKM, TÜİK

Kısacası, nakit ve madeni paralar ekonomiden kalkmakta onun yerini kartlı ödeme sistemleri

almaktadır. Bunun en belirgin örneği ise kart harcamalarının hanehalkı harcamaları içindeki

payının hızla artmasıdır. 1998 yılında, kart harcamalarının hanehalkı harcamaları içindeki

payı %0,05 iken 2016 yılında ise %37’lere gelmiştir. Grafik 4’te bu seyir sunulmuştur.

Grafik 4: BKM, TÜİK

0

200000

400000

600000

800000

1000000

1200000

1400000

1600000

1800000

2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017

Kart Harcamaları ve Özel Nihai Tüketim Harcamaları

Hane Halkı Tüketimi Kart Harcamaları

0

0,05

0,1

0,15

0,2

0,25

0,3

0,35

0,4

1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016

Kart Harcamaları (%Tüketim)

Page 7: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

NAKİTSİZ EKONOMİNİN FAYDALARI

ÜRETİM YÖNÜNDEN

Hemen hemen tüm ülkelerin temel iktisadi amaçlarından bir tanesi uzun dönemli ve istikrarlı

bir büyümeyi yakalamaktır. Burada büyümeden kastedilen şey ise GSYİH’nin artırılmasıdır.

GSYİH’yi artırmanın birçok yolu olsa da ulusal ekonomiler kendileri için en düşük alternatif

maliyete sahip bir istikrar politikası belirlemek ister. Ancak bir ekonomide sadece üretimin

yapılması yeterli değildir. Aynı zamanda bu üretim sürecinde elde edilecek mal veya

hizmetlere bir talebinde olması gereklidir. Talebi oluşturan en önemli unsurlardan birisi de

hane halklarının tüketim talebidir. GSYİH’nin oluşumunda tüketim talebi önemli bir yer

tutmaktadır. 2016 yılında Türkiye ekonomisinde hanehalkı tüketim harcamaları GSYİH’nin

%61’ini oluşturmaktadır. Yani tüketim harcamaları ile üretim arasında karşılıklı bir ilişki

mevcuttur. Dolayısıyla tüketimdeki talebindeki düşüş veya bir istikrarsızlık doğrudan

GSYİH’yi, üretimi etkileyecektir. Özellikle geçici bir işsizliğe veya ekonominin durgunluğa

girildiği dönemlerde ekonominin ihtiyacı olan şey tüketim harcamalarıdır. Tüketim

harcamalarının azalması, kriz içerisindeki ekonomide krizin iyice derinleşmesine sebep

olacaktır. Bu ise istihdam-işsizlik, enflasyon, kayıt dışı ekonomi ve parasal büyüklükler gibi

makro büyüklükleri de etkileyecektir.

Örneğin, 2008 Küresel Krizi, Türkiye’nin kendi dinamiklerinden kaynaklanmamış olsa da

kriz Türkiye’yi de etkilemiş imalat sanayinde ve diğer sektörlerdeki daralma ile birlikte

üretim ve istihdamdaki düşüşler hane halkının tüketim taleplerinin düşmesine sebep olmuş bu

ise diğer temel makro büyüklükleri de etkilemiştir.

Page 8: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

Aşağıda, Grafik 3’te TCMB’nin yaptığı İktisadi Yönelim Anketi Reel Kesim Güven

Endeksine Göre Üretimi Kısıtlayan Faktörler verilmiştir.

Grafik 5: TCMB, EVDS

Kartların olmadığı bir ekonomik yapıda hane halkları tüketimlerini cari gelirlerine göre

yapmak durumundadır. Grafik 5’te görüldüğü üzere özellikle ekonominin kriz dönemlerinde

talep yetersizliği önemli ölçüde artmaktadır. Bunun nedeni ise ekonominin krize girdiği

dönemlerde hane halklarının cari gelirlerinin düşmesi ve tüketim harcamalarını azaltmasıdır.

Ancak kart harcamaları cari gelir tarafından değil sürekli gelir tarafından belirlenmektedir.

Burada sürekli gelir, tüketicilerin sadece cari dönemde elde ettikleri değil uzun dönemde elde

edebilecekleri gelirlerin bir ortalaması olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla kart kullanımı

yaygınlaştıkça talepte daha istikralı hale gelecektir. Bu ise özellikle kriz dönemlerinde talep

yetersizliğinden şikayetçi üreticiler için istikrar kazanmış talep demektir.

0

10

20

30

40

50

60

2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018

TCMB Reel Kesim Güven Endeksine Göre Üretimi Kısıtlayan Faktörler

Kısıtlayan Faktör Yoktur Talep Yetersizliği İşgücü Yetersizliği

Hammadde Yetersizliği Mali İmkansızlıklar Diğer

Page 9: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

Kısaca, kart kullanımı talebi daha istikrarlı hale getirerek üretimi de istikrarlı hale getirmekte

bu ise GSYİH’deki oynaklığı engellemektedir. Bu istikrarlı yapı diğer temel makro ekonomik

göstergeleri de olumlu yönde etkileyeceği açıktır. Tüketim harcamaları aynı zamanda çarpan

(çoğaltan) etkisi ile GSYİH artırmaktadır. Yani ekonominin durgunluğa girdiği dönemlerde

hane halklarının tüketim harcamalarının hızlı bir şekilde düşmesini engeller. Kızılot, Kılıç ve

Tokatlıoğlu’nun yaptığı çalışmaya göre kartlı ödeme sistemlerinin kriz döneminde

GSYİH’deki düşmeyi %12 oranında azalttığı görülmektedir.

Page 10: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

KAYIT DIŞI EKONOMİ YÖNÜNDEN

Kayıt dışı ekonomi, gelir getirecek bir şekilde mal ve hizmet üretiminin, geleneksel ölçüm

yöntemleri ile tespit edilemeyen, dolayısıyla kayıt altına alınıp denetlenemeyen, gelir kazancı

yarattığı halde vergilendirilemeyen her türlü faaliyet olarak tanımlanmaktadır. Tanımdan da

anlaşılacağı üzere kayıt dışı ekonomi çok geniş bir kavramdır. Sokaktaki işporta satıcısından,

firmaların kaçırdığı vergilere, ek mesai yapmasına rağmen karşılığını alamayan bankacılara

dek her alanda karşımıza çıkan bir olgudur. Kayıt dışı ekonomin kayıtlı hale gelmesiyle

birlikte vergi gelirlerinin artması, orta ve uzun dönemde ekonominin istikrarlı hale gelmesi,

gelir dağılımı ve istihdam gibi birçok makro ekonomik unsurun iyileşmesi yönünde faydası

olacağı açıktır.

Kayıt dışı ekonominin ölçülmesi konusu literatür üzerinde, herkesin anlaştığı bir konu

değildir. Yapılan farklı çalışmalarda Türkiye’de kayıt dışı ekonomi oldukça yüksektir. Grafik

6’da 2015 yılında Avrupa ülkelerinde kayıt dışı ekonominin GSYİH’ye oranları verilmiştir.

Grafik 6: Schneider, 2015

0

5

10

15

20

25

30

35

Bu

lgar

ista

n

Ro

man

ya

Türk

iye

Hır

vat

ista

n

Est

on

ya

Lit

van

ya

ney

Kıb

rıs

Mal

ta

Let

on

ya

Polo

ny

a

Slo

ven

ya

Yu

nan

ista

n

Mac

aris

tan

İtal

ya

İsp

any

a

Ort

alam

a

Port

ekiz

Bel

çik

a

Çek

Cum

huri

yet

i

Slo

vak

ya

İsv

No

rveç

Fin

lan

diy

a

Fra

nsa

Alm

any

a

Dan

imar

ka

İrla

nda

Bir

leşi

k K

rall

ık

Ho

llan

da

Lük

sem

bu

rg

Av

ust

ury

a

İsv

içre

2015 Yılında Kayıt dışı Ekonomi (%GSYİH)

Page 11: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

Kayıt dışı ekonomiyi önleme konusunda en etkin ve en önemli politikalardan birisi kartlı

ödeme sistemlerinin teşviki yani kart kullanımı artışının desteklenmesidir. Ülkemizde, satış

belgesi düzenleme usulü vergilemenin temelini oluşturmaktadır. Ancak satış sırasında devlet

adına vergi alan işletmeler bu satışlarını belgelemedikleri takdirde ödenen vergiler devlete

gitmemekte ve işletmelere haksız kazanç sağlamaktadır. Alışverişlerde nakit yerine kart

kullanımı işlemleri otomatik olarak kayıt altına almakta dolayısıyla kayıt dışılığı ve vergi

kaçakçılığını önlemektedir. Ekonominin krize girdiği dönemlerde kayıt dışılığın arttığı

düşünülürse kartlı ödeme sistemleri aynı zamanda vergi gelirlerinin düşmesini de

engelleyecektir. Ayrıca kayıt dışı ekonominin ölçüm zorluğunun yanında takibi de oldukça

zordur. Ödemeler kart ile yapıldığında takibi de kolay olmaktadır. Dolayısıyla bu yönüyle

gerçek dışı belge düzenleme olarak adlandırılan “naylon fatura” gibi düzenlemeleri önlemekte

ve bu yolla devleti de büyük zarara uğratan yasadışı olaylar da engellenmektedir.

Yukarıda da bahsedildiği üzere, kart kullanımı artışının yani kartlı ödeme sistemlerinin

yaygınlaşması kayıt dışı ekonomiyle mücadelede en etkin ve en önemli politikalardan

birisidir. Bu durumda kart kullanımı artışının kayıt dışı ekonomide ne kadarlık bir düşüşe

neden olacağını hesaplayabiliriz. Bunun içinde Türkiye’de kayıt dışı ekonominin ve hane

halkı tüketim harcamaları içinde kart ile yapılan harcamaların oranının zaman içinde nasıl

seyrettiğinin bilinmesi gerekmektedir. Bu amaçla Grafik 7’de, 2003-2015 yılları arasında

yıllık olarak bu iki değişkeninin ne yönde seyrettiğini göstermektedir. Söz konusu dönemde,

kayıt dışı ekonominin GSYİH’ye oranı düşmekte iken, hane halkı tüketim harcamaları

içerisindeki kredi kart kullanımı artmaktadır.

Çalışmada öncelikle kredi kartı harcamaları ile kayıt dışı ekonomi arasında Granger

nedensellik analizi test edilmiştir. Ardından kredi kartı harcamaları ile kayıt dışı ekonomi

Page 12: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

arasında ilişkinin yönü için en küçük kareler yöntemine başvurulmuştur. Böylelikle yapılan

ekonometrik regresyon analizi sonucunda, kart harcamaları %1 arttığında kayıt dışı ekonomi

%16 azalmaktadır. Hesaplamalar Ek’te sunulmuştur.

Grafik 7: Schneider, BKM, TÜİK

Görüldüğü üzere, kayıt dışı ekonominin düşmesi yönünde harcamalarda nakit kullanımı

yerine kartlı ödeme sistemlerinin tercih edilmesi bir hayli önem taşımaktadır. Harcamalarda

nakit yerine kart kullanımının yani nakitsiz ekonominin teşviki özellikle kayıt dışı

ekonominin yüksek olduğu ekonomimiz için en önemli politikalardan birisi olacaktır. Ancak

kartlı ödeme sistemlerinin kullanımı sadece nihai mal ve hizmetlerin satışı sırasında değil,

üretim ve tedarik zincirinde de yaygınlaşması kayıt dışı ile mücadelede en önemli adımlardan

birisi olacaktır. Çünkü kayıt dışı ekonominin varlığı kayıt dışı üretim ile başlamaktadır.

0

0,05

0,1

0,15

0,2

0,25

0,3

0,35

0,4

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

Kayıtdışı Ekonomi-Kart Harcamaları

Kayıtdışı Ekonomi (%Gsyih) Kart Harcamaları(%Tüketim)

Page 13: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

YASTIK ALTI BİRİKİMİ YÖNÜNDEN

Yastık altı birikimi bir sokak deyimi olsa da zamanla ekonomide de kullanılır hale gelmiştir.

Kısaca insanların tasarruflarını banka veya benzeri finansal kuruluşlarına yatırmayarak evde

saklamalarına verilen addır. Yani ekonomiye herhangi bir katkısı bulunmayan âtıl bir varlık

konumundadır. Türkiye’de yastık altı birikimler daha çok altın ve dolar cinsinden

tutulmaktadır. Dünya Altın Konseyi tahminlerine göre Türkiye’de yastık altında 3500 ton

altın olduğu tahmin edilmektedir. Bugünkü rakamlarla 140 milyar dolar gibi bir büyüklüğü

temsil etmektedir. Dolayısıyla bu büyüklüğün ekonomiye kazandırılması yatırımlar için

gereken finansmanın kolaylıkla temin edilmesi bunun da istihdam ve büyüme gibi makro

büyüklüklere pozitif bir etkisi olacağı açıktır. Tüm dünyada hükümetler âtıl bir şekilde

bekleyen birikimleri ekonomiye çekmek adına birçok politika denese de pek başarılı

olamamıştır. Ancak Hindistan hükümetinin Kasım 2016’da dolaşımdaki emisyon hacminin

%86’sını oluşturan 2 para banknotunu ortadan kaldırıp ardından insanlara ellerindeki

birikimleri bankalara yatırması çağrısıyla uygulamaya konulan “Demonetization” başarılı

olmuş ve milyonlarca insan ellerindeki birikimlerini bankalara yatırmışlardır.

Paranın tümüyle ortadan kalktığı onun yerini kartlı ödeme sistemlerinin aldığı bir ekonomik

yapı düşünülürse yastık altı birikimlerin herhangi bir ekonomik işlemde kullanılamayacağı

açıktır. İnsanlar herhangi bir ekonomik işlemde bulunmak istediklerinde bunu kartlarla, banka

yoluyla veya benzeri finansal kuruluşlarla gerçekleştirmek durumunda kalacaklardır.

Dolayısıyla nakitsiz ekonomi politikası aynı zamanda insanların birikimlerini banka veya

benzeri finansal kuruluşlarda tutmasını zorunlu kılacak böylelikle ekonomide kullanılamayan

birikimler ekonomiye kazandırılmış olacaktır.

Page 14: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

DİĞER BAZI TEMEL FAYDALARI

Bu çalışmada, nakitsiz ekonominin ekonomiye olan faydalarından sadece bazıları ana başlık

altında açıklanmaya çalışılmıştır. Ancak faydaları bunlarla sınırlı değildir. Kısaca diğer bazı

temel faydalarının da vurgulanması gerekmektedir.

Nakit para işlemlerinde hem bireyleri hem de işyerlerini zorda bırakan sahte para

olayları ile karşılaşılmaktadır. Ancak, banka veya kredi kartının sahtesi yoktur.

Nakit paralar çalınma ve kaybolma riski taşımaktadır. Ancak kartlar kaybolup-çalınsa

dahi şifreli güvenlik sistemlerinden dolayı bireylerin varlıklarına zarar gelmez.

Nakit paralar elden ele dolaştığı için birçok mikrop barındırmakta ve bu da sağlık

sorunlarına yol açabilmektedir. Ancak kartlar kişiye özel olduğu için hijyeniktir.

Alışverişlerde nakit kullanımında ortaya çıkan bir sorun genellikle verilmeyen ve

önemsenmeyen bozuk-madeni para üsleri sorunudur. Ancak ödemelerde kart

kullanımı bu sorunu ortadan kaldırmaktadır. BKM’nin araştırmasına göre

alışverişlerde nakit yerine kart kullanılması sayesinde Temmuz 2016-Haziran 2017

döneminde 71 milyon TL cepte kalmıştır.

Kamu harcamalarının en önemli unsurlarından bir tanesi de sosyal yardımlar

konusudur. Sosyal yardımlar konusunda kartlar sayesinde bazı harcamaların

kategorize edilebilmesi, örneğin ön ödemeli kartlarda eğitim yardımının sadece eğitim

harcamalarında kullanılabilmesi ve kolay takip özelliği gibi başlıca faydaları arasında

bulunmaktadır.

Page 15: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

KAYNAKÇA

Aren, S. (2013), 100 Soruda Para ve Para Politikası, İmge Yayınları, Ankara.

BKM (2017), Kredi Kartı Araştırması, Kart Monitör 2017, s:6, https://bkm.com.tr/wp-

content/uploads/2018/03/Kart_Monitor_2017.pdf , Erişim: 26.03.2018

BKM (2018), https://bkm.com.tr/raporlar-ve-yayinlar/donemsel-bilgiler/ Erişim: 26.03.2018

BKM (2018), Nakitsiz Toplum Yolunda Hindistan, BKM Yayınları.

Elgin, C., Erzan, R., Kuzubaş, Umut. (2015), “Türkiye’de Nakit ve Kart Ödemelerinin

Karşılaştırmalı Maliyeti”

Kızılot, Ş., Kılıç, C. Ve Tokatlıoğlu, İ. (2010) Kartlı Ödeme Sistemleri Ekonomik Katkılar

Raporu ve 2008 Krizinde Kartlı Ödeme Sistemlerinin Olumlu Etkileri, Gazi Üniversitesi,

Maliye-Vergi Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkez Yayını, Ankara.

Kızılot, Ş., Kılıç, C. Ve Tokatlıoğlu, İ. (2011), Kartlı Ödeme Sistemlerinin Tasarruf

Üzerindeki Etkileri ve Ekonomik Katkılar Raporu, BKM Yayınları, Aralık, İstanbul.

Kızılot, Ş., Kılıç, C. Ve Tokatlıoğlu, İ. (2014) Kartlı Ödemelerin Ekonomik Faydaları,

İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, Haziran, İstanbul.

Schneider, F. (2015), Size and Development of the Shadow Economy of 31 European and 5

other OECD Countries from 2003 to 2015: Different Developments.

TCMB (2018), EVDS, İktisadi Yönelim Anketi, https://evds2.tcmb.gov.tr/, Erişim:

26.03.2018

TÜİK (2018), Harcama Yöntemi ile GSYH, http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1105

, Erişim: 26.03.2018

Vergi Konseyi (2011), Kayıtlı Ekonominin Geliştirilmesi Sürecinde Kartlı Ödeme Sistemleri

ile Yeni Yöntem ve Teknolojiler, Türkiye Bankalar Birliği

Page 16: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

Yılmaz, Ş. (2011), İktisadi Terimler Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.

EK

a) Granger Nedensellik Testi: Granger nedensellik testini uygulayabilmek için serilerin

durağan olması gerekmektedir. Durağan olmayan verileri durağan hale getirmek gerekir.

Buna göre hiçbir değişken düzeyde durağan değildir. Değişkenlerin birinci farkları alınarak

durağan hale getirilebilmektedir. Hata terimleri ise düzey değerlerde durağandır. Değişkenler

eş bütünleşiktir yani uzun dönemde birlikte dengeye gelmektedir. En uygun gecikme

uzunluğu 2 olarak belirlenmiştir.

VAR Granger Causality/Block Exogeneity Wald Tests

Date: 03/22/18 Time: 13:21

Sample: 2003 2015

Included observations: 11

Dependent variable: LOGKD Excluded Chi-sq df Prob. LOGKH 4.972836 2 0.0832 All 4.972836 2 0.0832

Dependent variable: LOGKH Excluded Chi-sq df Prob. LOGKD 3.295148 2 0.1925 All 3.295148 2 0.1925

Kart harcamaları olasılık değeri 0.0832 olarak bulunmuş ve yüzde 10 anlamlılık düzeyine

göre kabul edilmiştir. Bu sonuçlara göre bağımsız değişkenimiz kart harcamaları (kh) bağımlı

değişkenimiz kayıt dışı ekonominin (kd) nedenidir sonucuna ulaşılmıştır.

Aynı şekilde kayıt dışı ekonominin olasılık değeri 0.1925 olarak bulunmuş ve yüzde 10

anlamlılık düzeyine göre Kabul edilmemiştir. Böylelikle, bağımsız değişkenimiz kayıt dışı

ekonomi (kd) bağımlı değişkenimiz kart harcamalarının (kh) bir nedeni olmadığı sonucuna

ulaşılmıştır.

Page 17: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

b) En Küçük Kareler Yöntemi: Değişimi daha net görebilmek adına verilerin logaritmaları

alındı. Bu sonuçlara göre kart harcamalarındaki %1’lik bir artış kayıt dışı ekonomiyi %16

oranında azaltmaktadır. Ayrıca yapılan Q test istatistiği sonucunda otokorelasyon

bulunmamıştır.

Dependent Variable: LOGKD

Method: Least Squares

Date: 03/22/18 Time: 13:22

Sample: 2003 2015

Included observations: 13 Variable Coefficient Std. Error t-Statistic Prob. LOGKH -0.166146 0.012683 -13.09935 0.0000

C -1.467777 0.017730 -82.78271 0.0000 R-squared 0.939757 Mean dependent var -1.242513

Adjusted R-squared 0.934280 S.D. dependent var 0.060738

S.E. of regression 0.015571 Akaike info criterion -5.346220

Sum squared resid 0.002667 Schwarz criterion -5.259305

Log likelihood 36.75043 Hannan-Quinn criter. -5.364085

F-statistic 171.5930 Durbin-Watson stat 1.725221

Prob(F-statistic) 0.000000

c) Hata Düzeltme Modeli: Hata terimlerinin katsayısı 0 ile 1 arasında olmalıdır. Bu

sonuçlara göre sapmanın yaklaşık %96’sı bir sonraki dönem düzelmektedir.

Dependent Variable: D(LOGKD)

Method: Least Squares

Date: 03/22/18 Time: 13:24

Sample (adjusted): 2004 2015

Included observations: 12 after adjustments Variable Coefficient Std. Error t-Statistic Prob. D(LOGKH) -0.148179 0.059458 -2.492174 0.0343

HATA(-1) -0.962388 0.362813 -2.652573 0.0264

C -0.000345 0.007164 -0.048109 0.9627 R-squared 0.548602 Mean dependent var -0.012244

Adjusted R-squared 0.448291 S.D. dependent var 0.021985

S.E. of regression 0.016330 Akaike info criterion -5.179368

Sum squared resid 0.002400 Schwarz criterion -5.058141

Log likelihood 34.07621 Hannan-Quinn criter. -5.224250

F-statistic 5.469022 Durbin-Watson stat 1.659522

Prob(F-statistic) 0.027895

Page 18: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

d) VAR Analizi: Yapılan analiz sonucu en uygun gecikme uzunluğu 2 olarak saptanmıştır.

Vector Autoregression Estimates

Date: 03/22/18 Time: 13:20

Sample (adjusted): 2005 2015

Included observations: 11 after adjustments

Standard errors in ( ) & t-statistics in [ ] LOGKD LOGKH LOGKD(-1) 0.059402 -1.714708

(0.48063) (1.26382)

[ 0.12359] [-1.35676]

LOGKD(-2) -1.064084 1.081260

(0.52320) (1.37575)

[-2.03379] [ 0.78594]

LOGKH(-1) -0.334054 0.584750

(0.18982) (0.49913)

[-1.75984] [ 1.17154]

LOGKH(-2) -0.027036 0.141781

(0.09393) (0.24699)

[-0.28782] [ 0.57402]

C -2.978561 -1.079571

(1.20940) (3.18010)

[-2.46284] [-0.33948] R-squared 0.910557 0.978116

Adj. R-squared 0.850928 0.963527

Sum sq. resids 0.001894 0.013097

S.E. equation 0.017768 0.046721

F-statistic 15.27042 67.04363

Log likelihood 32.05923 21.42455

Akaike AIC -4.919859 -2.986281

Schwarz SC -4.738998 -2.805420

Mean dependent -1.260390 -1.245613

S.D. dependent 0.046020 0.244640 Determinant resid covariance (dof adj.) 4.91E-07

Determinant resid covariance 1.46E-07

Log likelihood 55.35228

Akaike information criterion -8.245869

Schwarz criterion -7.884147

Page 19: 21. ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ...ULUSLARARASI İKTİSAT ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ “DİJİTAL DÖNÜŞÜM: SANAYİ 4.0” İzmir, Nisan 25-27, 2018 Ege Üniversitesi

-.05

.00

.05

.10

.15

.20

.25

.30

03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15

D(LOGKD) D(LOGKH)

-.05

.00

.05

.10

.15

.20

.25

.30

03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15

D(LOGKD) D(LOGKH) HATA(-1)