· 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım...

100

Transcript of  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım...

Page 1:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 2:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 3:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 4:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

İçin

deki

ler

Reklam İndeksiÖn kapak içi

Ön kapak içi Yanı

03

05

07

09

11

13

15

19

21

23

25

27

29

31

35

49

57

73

83

87

88

91

96

Arka kapak İçi

Arka Kapak

Sektörel Haberler 4

Giriş Künye 37

İçmimarlar Odası’ndan Haberler CHP’li Belediyeler ve TMMOB İstanbul İçin Güç Birliği Yaptı 38

Resim ve Çizimler - İçmimar Gökçen Kaynatan 40

IFI Yönetim Kurulu İzmir’de Toplandı 44

Dünya İçmimarlar Günü Etkinliklerle Kutlandı 48

Proje Yrd. Doç. Dr . Umut Şumnu, Arş. Gör. Selim Sertel Öztürk, Başkent Üniversitesi,

İçmimarlık Bölümü, Mobilya Tasarımı Dersi Üretimleri 50

Üniversite Tanıtım Yeditepe Üniversitesi - İçmimarlık ve Çevre Tasarım Bölümü Başkanı,

Prof. Dr. Hilmi Gülsen Söyleşisi 52

Portre Söyleşi Gani Cihangir Gültaşlı - AC Tasarım ve Mimarlık, Doğru Tasarım Sorunu ve

İhtiyacı Anlamaktan Geçer 58

Makale Öğr. Gör. Murat Özdamar, Bilkent Üniversitesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü,

Mutfağım 61

Doç. Dr. Nil Paşaoğulları, Doğu Akdeniz Üniversitesi, İçmimarlık Bölümü, İç Mekanda

Doku Tasarımının Restoran Mekanları Üzerinden İrdelenmesi 63

Doç. Dr. Murat Çetin, Kadir Has Üniversitesi İçmimarlık ve Çevre Tasarım Bölümü,

Bir İç Kabuk Yenileme Meselesi Olarak İçmimari Tasarım Yaklaşımına İki Örnek 66

Portre Tanıtım Doç. Dr. Deniz Ayşe Yazıcıoğlu, İTÜ Mimarlık Fakültesi İçmimarlık Böl. Marc Newson’un

Disiplinlerarası Tasarım Anlayışıyla İç Mekanların Yeniden Biçimlenişi 74

Dünyadan Mekan Tasarım 76

Dünyadan Ürün Tasarım 80

Gezi İsviçre - Zürih 84

Sergi İstanbul Topnane-i Amire - Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri 88

Mesleki Yayınlar 90

Kültür Sanat 92

Samur Halı

Peli Parke

Işık Ahşap

Massive Parke Sistemleri

İnce Doğaltaş

Klassis

Trakya Cam

Ofissan

Nurus

Çanakkale Seramik

Aqua Zemin

Ege Seramik

Hettich

Fiberli

Rayen Mozaik

Assan

Durlum

Zeyhan

Blanco

Kastamonu Entegre

Balıkçıoğlu - Emo Home

Lamp83

Evdema

Hüppe

Tavcam

Lucco

Özcan Aydınlatma

Page 5:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 6:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Türk

iye

/Fir

ma

Habe

r

4

Page 7:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 8:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

6

Türk

iye

/Ha

ber

Avrupa Tasarım Organizasyonu tarafından bu yıl

İstanbul’da düzenlenen, 9. Avrupa Tasarım

Konferansı ve Ödülleri Töreni, 23 Mayıs Cumartesi

günü gerçekleştirildi. Etkinlikler kapsamında

Avrupa’nın seçkin tasarımcıları İstanbul’da buluştu.

Tüm gün süren konferansın ardından

gerçekleştirilen ödül töreninde Avrupa Tasarım

Ajansı Ödülü, ‘Best of Show’ Ödülü ve Jüri Ödülü’nün

yanı sıra 31 proje Altın Ödül, 61 proje Gümüş Ödül,

85 proje ise Bronz Ödül sahibi oldu. Tören, Avrupa

Tasarım Organizasyonu tarafından, İstanbul Tasarım

Bienali ve Grafik Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (GMK)

işbirliğiyle, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

(MSGSÜ), İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu ile TC

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle

gerçekleştirildi. Avrupa Tasarım Ödülleri, daha

önceki yıllarda Atina, Stockholm, Zürih, Rotterdam,

Vilnius, Helsinki, Belgrad ve Köln’de düzenlenmişti.

Konferansa uluslararası üne sahip, geniş bir

yelpazede projeler üreten konuşmacılar yer aldı. 9.

Avrupa Tasarım Ödülleri töreninde grafik tasarım,

illüstrasyon ve dijital medya alanlarında ödüller

verildi. 2015 yılı Avrupa Tasarım Ajansı Ödülü,

Moskova merkezli Ermolaev Bureau’ya verildi. ‘Best

of Show’ ödülü Portekizli White Studio’nun, Porto

için yaptığı yeni şehir kimliği çalışmasına verildi.

Bu proje ile marka uygulaması kategorisinde

Altın Ödül de kazandı. Avrupa Tasarım Ajansı

Jüri Ödülü ise Hollandalı De Designpolitie’nin

‘What design can do’ projesine verildi.

Princeton Üniversitesi’nde çalışmalarını

yürüten Beatriz Colomina ile Columbia

Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Onursal

Dekanı ve Mimari, Planlama ve Koruma

Bölümü’nde dersler veren Mark Wigley,

22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında

düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım

Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek.

Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Colomina, Princeton Üniversitesi’nin

Medya ve Modernite Programı’nın da

kurucu direktörü. Çalışmalarını New

York’ta sürdüren Yeni Zelandalı mimarlık

tarihçisi, kuramcı ve eleştirmen Mark

Wigley, Columbia Üniversitesi Mimarlık

Fakültesi Onursal Dekanı olmasının

yanında Mimari, Planlama ve Koruma

Bölümü’nde halen dersler veriyor.

3. İstanbul Tasarım Bienali’nin

küratörleri belli oldu9. Avrupa Tasarım Konferansıödülleri sahiplerini buldu

Page 9:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 10:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Türk

iye

/Fir

ma

Habe

r

8

Dünyanın 40 ülkesine jakuzi, küvet ve duş

sistemleri satan Src Yapı A.Ş, yüzde yüze Türk

markası HYDROCABİN'i, Avrupa'da tanınır, bilinir bir

marka haline getirmeye devam ediyor. Bu

doğrultuda bir süredir görüştükleri, Romanya

merkezli, Avrupa'nın en çok tıklanan ve en büyük

online alışveriş sitesi Emag ile anlaşma sağladı. Src

Yapı, Romanya'da partner firmalarla anlaşma

yaparak, son kullanıcıya satış sonrası hizmetler

konusunda paket çözümler sunmayı hedefliyor.

Avrupa'nın son dönemde Çin malı ürünlerden

kaçmasını bir fırsat olarak kullandıklarını söyleyen Src

Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Sürücü

Avrupa Ülkeleri'nin ‘made in Chine’ ürünlerini tercih

etmemelerini bir fırsat olarak kullandık ve ‘made in

Turkiye’ olan markamız HYDROCABİN'i, bir çok

Avrupa ülkesine gönderdik. Şimdi yine Src Yapı A.Ş.

güvencesi ile 2015’de yatırımlarını tamamladığımız,

dikey masaj sistemlerimizi ve kendi markamızla

armatürlerimizi üretmeye başladık" dedi.

SAMET, dünyanın en büyük uluslararası

mobilya ve dekorasyon yan sanayi fuarı

olarak 2 yılda bir Köln‘de düzenlenen ve

uluslararası firmaların yeniliklerini tüm dünyaya

duyurduğu Interzum’da 3 özel ürün lansmanı ile

‘İnovasyon Dünyası’nı tanıttı.

Interzum Fuarı’nda, çekmece sistemleri

kategorisinde ‘Smart Flow’ ve ‘Alpha Box’; kalkar

kapak kategorisinde ise ‘D-Lite Lift’ ürünlerini

dünya mobilya aksesuar sektörü ile buluşturdu.

Lansmanın başrolü, üstün teknolojiyi

mükemmel tasarım ve inovasyonla buluşturan,

ince ve elegan yanak tasarımı ile eşsiz bir ürün

olan ‘Smart Flow’ Çekmece Sistemleri’ndeydi.

Üstün ray teknolojisi ve fonksiyonelliği ile öne

çıkan ‘Alpha Box’ve Kalkar Kapak Sistemlerinde

menteşe kullanmayan teknolojisi ile önemli bir

kolaylığa ve şık tasarıma sahip olan ‘D-Lite Lift’in

sergilendiği fuarda SAMET, global arenada

mutfak/banyo başta olmak üzere tüm yaşam

alanlarında trendleri belirlemedeki iddiasını da

ortaya koymuş oldu. www.samet.com.tr

Avrupalı ev sahipleribanyoda Türk markasıHydrocabin’i tercih etti

Abdurrahman Sürücü.

Samet yenitasarımlarıylaInterzum 2015’edamgasını vurdu

Kastamonu Entegre, Rusya’da 200 milyon dolarlık

yatırımla kurulacak dünyanın en büyük yonga

levha üretim tesisinin temelini attı. Rusya’nın Kaluga

Bölgesi’nde yer alan ve 2018 sonunda faaliyete

geçmesi planlanan yonga levha tesisi, 2014 yılında

Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti’nde açılışı

gerçekleştirilen Alabuga tesisi ve aynı yerde yapılan

ikinci MDF tesisinin ardından firmanın ülkedeki

üçüncü büyük yatırımı olma özelliği de taşıyor.

Kastamonu Entegre’den Rusya’ya büyük yatırım

Page 11:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 12:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

10

Türk

iye

/Fir

ma

Habe

r

TETSİAD ve CNR Holding işbirliği ile düzenlenen dünyanın ikinci, Türkiye’nin en

büyük ev tekstil fuarı ‘EVTEKS’, bu yıl 21. kez ziyaretçilerini ağırladı. Açılışını

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin yaptığı, 19-23 Mayıs tarihleri arasında CNR

EXPO Yeşilköy’de düzenlenen fuara 1000’in üzerinde firma ve 2 bini aşkın markanın

katılım gösterdi. Fuarda, ünlü tasarımcılar 2016 ev tekstili trendlerini sergiledi.

Türkiye’de düzenlenen fuarlar arasında, uluslararası katılımcı çeşitliliği ve

yabancı ziyaretçi sayısıyla dikkat çeken EVTEKS Fuarı’nı bu yıl 138 bin 368 kişi

ziyaret etti. Ev tekstili sektöründeki tüm yeniliklerin sergilendiği, modaya yön veren

ürünlerin ziyaretçilerin beğenisine sunulduğu fuar, Türkiye Ev Tekstili Sanayici ve

İşadamları Derneği (TETSİAD) ve CNR Holding işbirliğiyle ile Yeşilköy CNR Expo Fuar

Merkezi'nde 160 bin metrekarelik alanda gerçekleşti.

EVTEKS Fuarı’na, Ekonomi Bakanlığı tarafından davet edilen çok sayıda ülkeden

katılım sağlandı. TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükçalık, “1992 yılında 69 firmanın

katılımıyla gerçekleşen fuar, şimdi ise katılımcı firma sayısını bine, düzenlediği alanı

ise 600 metrekareden 160 bin metrekareye çıkardı. Bu gelişim Türkiye’nin ev tekstili

alanında göstermesi açısından büyük önem taşıyor” dedi.

Evteks Fuarı 138 bin kişiyi ağırladı

Yurtbay Seramik’in Türkiye ve KKTC’deki üniversiteler genelindeMimarlık, Güzel Sanatlar, Sanat ve

Tasarım Fakülteleri’nde 2014 - 2015 BaharYarıyılı itibariyle öğrenim gören önlisans,lisans ve lisansüstü öğrencilerine yönelikolarak Yapı-Endüstri Merkezi koordinasyonuile düzenlediği ‘Zeki Yurtbay TasarımYarışması’na başvurular başladı. Yarışmanınson başvuru tarihi, 23 Kasım 2015. ‘DoğadanSanata Sen Tasarla’ ile üç yıldır devam eden yarışma kapsamında, gençtasarımcı adaylarının, hayal güçlerinin sınırsız derinliğinden ilham alarakyaratacakları tasarımları paylaşmaları beklenmektedir.

3. Zeki Yurtbay Tasarım Yarışması Başladı

Vodafone Türkiye tarafından

bu yıl ilk kez düzenlenen

Vodafone Dijital Dönüşüm

Zirvesi’nde ünlü modacı Arzu

Kaprol ‘Yaşamın Kaynağı’ temalı

defilesi ile Türkiye’nin ilk dijital

defilesi gerçekleştirdi. Sanat yönetmenliği ve müzikleri Mercan

Dede tarafından yapılan defilede, tasarımlarda yer verilen fiber

optik kablolar yine günümüz teknoloji dünyasının en güzel moda

yansımalarından birini oluşturdu. Organizasyonda tasarımları Arzu

Kaprol’e ait olan elbise, ceket, bolero ve kemer üzerinde Fiber Optik

kablolar kullanıldı. Fiberli’nin, Fiber Optik kabloların elbise

üzerindeki tasarımı ve dağılımı konusunda Kaprol ile yürüttüğü

ortak çalışmada yapılan tasarımlara Fiberli optik kabloları kullanıldı.

Fiberli ışığı, Arzu Kaprol’üntasarımları ile buluştu

Page 13:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 14:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

12

Türk

iye

/ F

irma

Habe

r

Mimarlık, içmimarlık ve tasarım disiplinlerinin önde gelen temsilcilerini yıl

boyunca ‘iki ayda bir’ buluşturan en önemli etkinlik olan toplantıların

dördüncüsü ‘2D1 Perakende’ alt başlığı ile 28 Mayıs 2015 Perşembe günü Yapı-

Endüstri Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya konuşmacı olarak, Terminal

Design’ın kurucusu Akın Nalça, Ağustos Teknoloji şirketinin kurucusu ve

Professional Lighting Design Dergisi’nin editörü Emre Güneş ve Bulend Ozden

Design’ın kurucusu Bülent Özden katıldı.

Ekonomik faaliyetlerin en büyük bölümünü oluşturan bireysel alış-verişin

fiilen gerçekleştiği satış alanlarında, ürünün kalitesi yanında satış yerinin

uygunluğu, mekânın çekiciliği ürünün kullanıcı ile buluştuğu bu alanların

tasarımına da önem kazandırdı. Perakende alanlarının tasarımı, mekân, ürün,

kullanıcı özellikleri gibi pek çok karmaşık faktörü uzlaştırmayı gerektiren bir

disiplin haline geldi. Yapı-Endüstri Merkezi de buradan hareketle, satış

üzerindeki olumlu etkisini artırmanın yanı sıra ziyaretçilere eşsiz bir mekân

deneyimi yaşatmak üzere perakende satış mekânlarında mimarlık ve

içmimarlık alanında, renk, aydınlatma, yönlendirme, grafik iletişim, görsel

tasarım stratejileri gibi alanlarda çalışan profesyonelleri ‘2D1 Perakende’

tasarım toplantısında buluşturmaya devam ediyor.

Tasarımcılar ‘perakende’yi konuşuyor

Ekodesign ‘Yeşil Motivasyon’temasıyla 8.’ncisini gerçekleştirdi

Yapı-Endüstri Merkezi tarafından bu yıl 8’ncisi düzenlenen EKODesign

Konferansı, 9 Nisan 2015 Perşembe günü, ‘Yeşil Motivasyon’ teması ile

AKG Gazbeton ana sponsorluğunda, Geberit konuşmacı sponsorluğunda,

YAPI Dergisi bilgi ortaklığında, Arkitektbedriftene, ÇEDBİK, GYODER, İNDER,

Türkiye İMSAD ve ULI Türkiye işbirliğinde YEM’de gerçekleştirildi. 8 yıldır

yarattığı tartışma ortamı ve yayınları ile ülkemizde sürdürülebilir tasarım ve

kentleşmenin önünü açmayı hedefleyen EKODesign, bu yıl da ‘Yeşil

Motivasyon’ kavramının çevresel, ekonomik ve toplumsal boyutları ile ele

alındığı oturumlar birbirinden beslenen birçok disiplini bir araya getirdi.

EKODesign Konferansı’nda bu yıl, önümüzdeki dönemde şehirleri ve

hayatımızı değiştirecek Yeşil Bina Yönetmeliği, akıllı kentsel dönüşümün

hızlandırılmasında yeni bir model olan ‘Akıllı Şehir Projesi’ gibi konular ele

alındı. Sürdürülebilir şehirler adına bu önemli konuların yanı sıra mimaride

motive eden, girişimci, ilham veren, yol gösteren önemli isimler de

EKODesign 2015 kapsamında; kentsel strateji, yatırım, geliştirme, şehir

planlama, yeşil bina, ekolojik ürün, enerji ve mimarlık uzmanları, ortak yaşam

alanlarının korunması ve tasarlanması konusundaki deneyimlerini aktardılar.

Page 15:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 16:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Türk

iye

/Fir

ma

Habe

r

14

Rayen Mozaik, binlerce yıllık geçmişe sahip cam mozaik sanatından ilham

alarak hazırladığı kaliteli ve seçkin ürünlerinde yenilikçi duruşunu

yansıtıyor. Cam mozaik tabloları led ışığıyla aydınlatarak yaşam alanlarına

benzersiz bir zenginlik katan Rayen Mozaik, tamamı el işçiliğine dayanan

sanatsal cam mozaik ürünleriyle dekorasyon tutkunlarına farklı seçenekler

sunuyor. Koleksiyonunda klasik ve modern pek çok ürüne yer veren Rayen

Mozaik, kişiye özel tasarım hizmetiyle iç ve dış dekorasyonda istenilen ölçü ve

desenlerde büyüleyici cam mozaik çalışmalara imza atıyor.

Cam mozaiğin etkileyici dokusu

1976 yılından bugüne ofis mobilyaları konusunda faaliyet

gösteren Ofis San sabit ve hareketli ofis mobilyaları ile

makam ve personel odaları tefrişi konularında kurumsal

müşterilerine hizmet veriyor. Ofis San, Türkiye başta olmak

üzere dünyanın her yerinde güvenilir ve aynı kalitede hizmet

sunuyor. Müşteri ve insan kaynağını en değerli aktifi olarak

kabul eden, her aşamada bir tedarikçiden daha fazlasını

vaadeden, evrensel, saygın ve piyasa değeri yüksek lider bir

firma olan Ofis San, müşteri ihtiyaç ve beklentilerini en iyi

şekilde anlayarak, onlara en doğru kanaldan en uygun çözüm

önerilerini sunuyor. Branşlarında deneyimli, profesyonel ekibi ve

alternatif dağıtım kanalları ile geniş ürün ve hizmet yelpazesini

toplumun her kesimine en hızlı ve en etkin şekilde ulaştıran Ofis

San, sosyal sorumluluğunun bilincinde, dünya standartlarında

sürdürülebilir karlılık ve verimlilikle faaliyet göstiyor.

Ofis San müşterilerine 1976’danberi hızlı ve etkin hizmet sunuyor

Elegant

DuPont Corian, ‘Sonsuz Evrim (EndlessEvolution)’ büyüme programı kapsamında,

geliştirilmiş ve ürün gamı genişletilmiş lavabo veeviye koleksiyonunu tanıttı. Koleksiyonda yenibanyo lavabolarının yanı sıra, mutfak eviyeleri vesağlık sektörüne yönelik yeni lavabo modelleriyer alıyor. Yeni banyo lavabolarının her birikullanışlı, çağdaş bir tasarımla karakterizeediliyor ve inovatif teknik özellikler sunuyor.

DuPont Corian’dan yeni evye koleksiyonu

Page 17:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 18:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Türk

iye

/Ye

ni Ü

rün

16

Yaklaşık iki yıl kadar önce ‘Açık İş’ teorisi

üzerinden hareketle ofis mobilyasına ve

çalışma kültürüne yeni bir bakış açısı

kazandırmaya çalışan Koleksiyon Tasarım ve

Marka Direktörü Koray Malhan’ın çalışmaları

nihayete erdi. Malhan’ın uzun yıllar yaptığı

araştırma ve incelemelerinin ardından elde ettiği

yeni ofis serisi ilk defa Köln’de düzenlenen

Orgatec Fuarı’nda tasarımseverlerin ilgisine

sunuldu. Yeni serinin Türkiye lansmanı,

14 Nisan’da Koray Malhan’ın sunumu eşliğinde

Tarabya Kampüsü’nde basına tanıtıldı.

İlhamını insandan ve hayattan alan Koleksiyon

bu kez de tarihi kişiler ve toplumsal olaylardan

ilham almış. Her bir ürün herhangi bir ‘pop art’

Koleksiyon’dan ‘Parmak İziOfisler’ için yaratıcı çözümler

Vis, Tasarım: Studio Kairos: Bir depolama sistemi olan Vis, ikiboyutlu ve tekdüze yükselen çizgileri kırarak mekandahareketlilik sağlayan bir yapı işlevi görüyor.

Page 19:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

ürünü olmaktan çok, altı tamamen dolu, ayakları

yere sağlam basan bir felsefe üzerine oturtulmuş.

Koleksiyon’un yeni ürünlerinin tasarım süreci,

derin araştırma, analiz ve çıkarsama gerektiren

bir yolcuğun ürünü.

Her bir ürünün tasarım hikayesi ofislere

yönelik yeni tasarımlarıyla yarının iş kültürünün

şekillenmesine öncülük edecek öneriler

sunuyor. Yeni Koleksiyon tasarımları yenilikçi ve

özgür bireyi ön plana çıkaran ‘Açık İş’ teorisinden

temel alıyor. 60’lı yıllarda İtalya’da başlayan

sanat akımı Arte Povera’nın öne çıkan

eserlerinden Umberto Eco imzalı Opera Aperta

bu yeni serinin yaratım sürecinde belirleyici rol

oynuyor. Bu çerçevede sunulan yeni tasarımlar

matematiksel yalınlık içerisindeki düzen ve

temel çizgilerle karakteristik ortamlar

yaratılmasına olanak sağlıyor. Değişen bir

dünyada, değişimi tekrar değiştirebileceğimizi

söylüyor Malhan ve var olma biçimlerimizi de

yeniden düşünebileceğimize dikkat çekiyor.

Malhan, tasarımlarıyla yenilenme ve dönüşüm

imkanlarını, şeffaf ve dışarıya açık ama

gerektiğinde bireysel çalışma alanlarına imkan

veren önermelerle vurguluyor.

İlham kaynağını bazen antik dönem

kişiliklerinden, bazen dünyaca ünlü bir

yazarın edebi metinlerinden, bazen ise

müzikal yalınlıktan alan yeni tasarımlar, son

kullanıcıyı yaratıcı süreçlere dahil ediyor.

Mekanik ve tekdüze mekanlara farklı bir bakış

açısı ve değişim getiren, özgün yorumlara

olanak sağlayan yeni Koleksiyon tasarımları,

çalışanlara hem iş arkadaşlarıyla aynı ortamda

olma hem de kendi şahsi alanlarını yaratma

olanağını aynı anda sağlıyor.

Türk

iye

/Ye

ni Ü

rün

Borges, Tasarım: Studio Kairos: Borges özgün düzen ve sonsuz olasılıklarsunmasıyla öne çıkıyor. Merkezindeki raf aksı tasarımının omurgasınıoluşturuyor. Bu merkezi eksen üzerinde çalışma tablaları, çeşitliformlarla çalışma masalarından, toplantı masaları kadar uzanabiliyor.

Oblivion, Tasarım: KorayMalhan: Yaşam döngüsü,

yorumlamaya açık, doğaçlamabir yapıya sahip olan tasarım,

dairesel formuyla bir arı kovanıgibi sarılarak ofisler içerisinde

alternatif ofisler yaratıyor.

Tube, Tasarım: Studio Kairos: İnsanoğlu’nun en temel dürtüsüolan istifleme hareketinden esin alan Tube temel olarak aynı

bloklardan oluşup farklı dizilim olanakları sunuyor.

17

Page 20:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Türk

iye

/Ye

ni Ü

rün

18

Anti-bakteriyel çalışma masası

Avrupa’da sağlık harcamalarının %80’i, sırt ağrısı çeken toplumun

%10’u için gerçekleşiyor. Steelcase Ology Çalışma Masası Serisi, bu

ciddi problemi yok etmek için var. Fizyoloji ve biyoloji: Ology bu iki bilim

dalına yoğunlaşarak, iş yerindeki sağlığınız ve iyiliğiniz için tasarlandı.

Steelcase, Ology serisi ile yüksekliği ayarlanabilir çalışma masaları sunuyor

ve böylelikle çalışanların ihtiyaçlarına adapte olabiliyor. Ology çalışma

masaları, farklı ergonomi seçenekleri sayesinde kişiye özel şekil alabildiği

gibi, anti-mikrobik yaklaşımı ile sağlık konusunda daha bilinçli bir iş ortamı

yaratıyor. Pozisyon değiştirme desteği: Ology, her açıdan kullanıcının

hareketlerine uyum sağlayabilecek şekilde tasarlandı. Bu da sağlık

konusunda ciddi avantajlar sağlıyor.

4 farklı yükseklik ayarı, hızlı ve sessiz

bir şekilde kullanıcı ihtiyaçlarına

hizmet ediyor. Ismarlama

ergonomi: Ology, kullanıcının

fiziksel konforu için bir dizi kişiye

özel ergonomi seçeneği sunuyor.

ORKA KEMER, banyolarda bir ilki gerçekleştiriyor. Aynası ile bütünleşik

tezgahı daha temiz bir görünüm sunarken su sıçramaları sonucu

oluşan lekeli duvarlara da son veriyor. Parlak highgloss yüzeyi ile ışıl ışıl, iç

açan bir banyo atmosferi yaratan KEMER tezgahı ile bütünleşik duvar panelli

mineral lavabosu ve LED aydınlatmalı ekolojik aynası ile banyolarda bütünsel

bir görünüm sunuyor. ORKA KEMER ile banyonuza ışığı ve hijyeni çağırın.

ORKA Kemer ile aydınlık ve ferah banyolar

Banyoda ışığın gücü ile buluşan modern tasarımlar...

Art4society’nin sanatçılar tarafından tasarlanan özel neonve LED aydınlatmalarıyla evlerinize stil, ışık, renk ve sanat

katıyor. Son yılların ev dekorasyon trendlerinden biri olan‘Textorating’, yani kelimeler ve harflerle evinizi dekore etmetrendi, neon ışıklarla bir araya gelince evlerde sanatsal vekişiselleşebilen neon aydınlatmalar dikkat çekmeye başladı.Art4society’nin neon aydınlatmalarını kullanarak evinizefarklı bir ışık ve stil katabilirsiniz.

Evler neon ışıklarıyla dile geliyor

art4society.com

Page 21:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 22:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Türk

iye

/Ye

ni Ü

rün

20

Doğal taş sektörünün önde gelen markası Tureks Stone, yeni

evlenecek çiftlere ve banyosunu yenilemek isteyenlere

birbirinden özel koleksiyonları ile ilham veriyor. Tureks Stone, ev

dekorasyon içerisinde önemli bir yere sahip olan banyolar için

tasarladığı koleksiyonları ile banyolarınıza müthiş bir görünüm

kazandırıyor. En güçlü zıtlık siyah ve beyazın hakim olduğu,

grinin de ön plana çıktığı koleksiyonlarda, son zamanlarda görsel

dünyamıza hakim olan geometrik ve zarif desenler oldukça göze

çarpıyor. Sadece görüntüleri ile değil, nefes alan dokuları, kolay

temizlenebilir özellikteki ürünleri ile dikkat çeken Tureks Stone,

banyolara sade bir

dokunuşla şıklık

katmak isteyen

herkesi

mağazalarında

bekliyor.

Banyolarını yenilemekisteyenlere özel tasarımlar

www.tureksstone.com

Dekorasyonda vazgeçilmez bir renk olan beyaz, White & More koleksiyonunda

farklı stillerde hayat buluyor. Romantik ve naif mekanların yanısıra derin siyah

kombinleriyle sofistike mekanlar yaratmanıza da olanak sağlayan White & More

koleksiyonu, farklı stillerde beyazın ferahlığını sunuyor. Koleksiyonda J’adore,

Fleur, Silky, Chance, Fashion serileri bulunuyor. Koleksiyonda yer zemin için

sunulan zarif ve sofistike bir etkiye sahip siyah ve beyaz seramik karoları, Elit ve

Atelier ürünleriyle mekanlarınızda bir araya getirebilirsiniz.

İnce doğal taş, doğada kendiliğinden oluşan

uygun fiziksel özelliklere sahip Kayrak, Quarsit

ve Mica taşlarından oluşmaktadır. Arka yüzeyi

cam elyaf takviyeli polyester reçine (CTP) ile

güçlendirilmiş olup ön yüzü %100 doğal taştır.

İnce Doğal Taş, iç ve dış cephe kaplamalarında,

içmimari uygulamalarında, mobilya

endüstrisinde, kapı, masa tablaları, sehpa, yat,

gemi ve uçak iç dekorasyonunda kullanılır.

Çanakkale Seramik'ten White & More

Uygulaması kolay ince doğal taş

Page 23:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 24:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

22

Türk

iye

/Ye

ni Ü

rün

İyi şeyler daha iyi, akıllı şeyler ise daha akıllı

oluyor. Bu ilkeyi takip eden GROHE, yaklaşık 15

yıl önce sunduğu popüler Eurosmart mutfak

bataryasını o günden bu yana bir dizi iyileştirme

ve görünüm değişikliğinden geçirdi. GROHE,

şimdi de daha yüksek konforu, optimize edilmiş

teknolojisi ve daha da çekici estetiğiile bugüne

kadarki en iyi Eurosmart modelini sunuyor.

GROHE Eurosmart batarya yelpazesinin yeni

tasarımı hemen dikkat çekiyor. Yüzde 35

oranında artırılan çıkış ucu yüksekliği yeni

bataryanın sunduğu konforu artırıyor. Daha

yüksek hareket serbestliği ve daha büyük kaplar

için daha fazla alan, günlük kullanımda daha

yüksek konfor ve esneklik anlamına geliyor.

Düşük çıkış uçlu varyantlardaki ayrı su yolu

mutfak bataryaları için özellikle değerli yeni bir

özellik. Bu, dünyadaki tüm içme suyu

düzenlemelerine uyumu güvence altına alıyor.

Bir mutfakkahramanının dönüşü:

Grohe Eurosmart

Silverline’danaktif pişirmeodaklı birdavulumbaz

Üstün tasarımlarıyla kullanıcısına teknolojik ve fonksiyonel mutfak deneyimi yaşatan Silverline

Ankastre, tek dokunuş ile aktif pişirme alanına odaklanabilen ilk davlumbaz To the Point'i

mutfaklara taşıyor. Hangi ocak gözü kullanılıyorsa o gözün üzerindeki havalandırma paneline

dokunulunca açılan panel ile aktif pişirme alanına odaklanan To

the Point davlumbaz, mutfakta işinizi kolaylaştırıyor. Sadece

pişirme alanına odaklanan çekiş sistemi ile harcadığı enerjiyi

minimuma indirerek maksimum performans gösteren To the Point

davlumbaz, kontrol panelsiz dokunmatik ekranıyla aynı zamanda

şık ve fonksiyonel. Kullanılmadığı zamanlarda ön filtre ve çekiş

alanlarını gizleyen hareketli paneller, temizlenmesi kolay ve yalın

formuyla modern ve ikonik bir görünüm yaratıyor.

To the Point

Seranit Porselen Cotto ile rustik tarzı yorumluyor

Seranit Porselen 2015 yılı

yeni seri ürünlerini satışa

sundu. Seranit Porselen yeni

serisinde de yine doğanın eşsiz

renk ve desenlerini şık

tasarımlarıyla buluşturuyor.

Cotto ile rüstik tarzın seçkin

örneklerini sunuyor.

Page 25:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 26:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Türk

iye

/ Y

eni Ü

rün

24

Dekorasyonda vazgeçilmez bir renk olan beyaz, White & More

koleksiyonunda farklı stillerde hayat buluyor. Romantik ve naif

mekanların yanısıra derin siyah kombinleriyle sofistike mekanlar

yaratmanıza da olanak sağlayan White & More koleksiyonu, farklı

stillerde beyazın ferahlığını sunuyor.

Koleksiyonda yer alan J’adore serisinde altın ve platinin siyah ve

beyaz üzerinde yarattığı ışık oyunları, şıklığı ve saf asaleti yansıtıyor. Fleur

serisinde boyutlarla oynanarak yaratılan etki ile çiçeklerin kazandığı ayırt

edici bir gerçeklik sunuyor. Silky serisi beyazın saflığını, floral dekorun

ipeksi dokunuşuyla duyularınızı yeniden şekillendiriyor. Chance serisi de

beyazın şıklığını cezbedici geometri ile yeniden yaratıyor. Fashion serisi

ise modayı linen, kristal ve noa dekorlarıyla banyolarınızla buluşturuyor.

Koleksiyonda yer zemin için sunulan zarif ve sofistike bir etkiye sahip

siyah ve beyaz seramik karoları, Elit ve Atelier ürünleriyle mekanlarınızda

bir araya getirebilirsiniz.

Villeroy&Boch’tan Yeni mermergörünümlü konsept: Trianon

VitrA yeni Arkitekt Color koleksiyonuyla

renklerin mükemmel uyumunu ve

yarattığı etkileri mekânlara taşıyan porselen ve

duvar serilerini sunuyor. Yaşamı çeşitlendiren, mekânlara anlam ve

değer katan renkler, VitrA Arkitekt Color dünyasında buluşuyor.

Mimarlara ve içmimarlara ilham verecek olan koleksiyon 4 seriden

oluşuyor; kırmızı, mavi, yeşil, siyah ve beyaz gibi ana renklerin hakim

olduğu Arkitekt Basic, havuz ve spa için tercih edilen mavi ve turkuvaz

tonlarının yer aldığı Arkitekt Aqua, en çok tercih edilen nötr renklerden

bej ve gri tonlarıyla üretilen Arkitekt Neutral, ilhamını güncel

trendlerden ve moda renklerden alan Arkitekt Mood yer alıyor. 38 renk

seçeneğine ve renk gruplarının oluşturduğu yüzlerce kombinasyona

sahip olan koleksiyon farklı ebat alternatifleriyle üretiliyor ve modüler

yapısıyla geniş ve esnek kullanım avantajı sağlıyor. Arkitekt Color, iç

mekanlar için kusursuz döşeme çözümleri sunmasının yanında,

sağladığı hijyen, kolay temizlik ve estetikle her türlü projede akıllı ve

farklı tasarım alternatifleri yaratıyor.

VitrA’yla renklerin dünyasına adım atın

Page 27:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 28:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

26

Üni

vers

ite H

aber

/ S

ergi

Andreas ZapatinasKleeman için tasarladı

Asansör sektörünün zirvesinde yer alan marka

Kleemann, fütüristik tasarımlarıyla

binalardaki dikey taşımacılığa yeni bir boyut

kazandırdı. Kleemann, önde gelen otomobil

markaları için yaptığı tasarımlarla dikkat çeken

ünlü endüstriyel tasarımcı Andreas Zapatinas

imzalı asansör modelleri ile asansörde sınırları

yeniden çizdi. Zapatinas’ın doğal kıvrımlar, yaratıcı

renkler ve fütüristik çizgiler taşıyan asansör

tasarımları yepyeni bir deneyim vadediyor. Kabin

köşelerini yuvarlayarak yumuşatan ünlü tasarımcı,

yolcuların kabinde ihtiyaç duydukları boşlukları

artırmak üzere yan duvarlarda kavisler oluşturuyor.

Dekorasyonda dünya markası Tureks Stone,

doğanın dokuz ayrı doğal taş rengini en doğal

görünümüyle hayatınızın bir parçası haline

getiriyor. İç ve dış mekanlarda çarpıcı bir doğal efekt

yaratan Slides Mosaics koleksiyonu, Tureks

Stone'un mermer ürünleriyle güçlü bir

kombinasyon da sağlıyor. Resim ve heykel

sanatının doruk noktasına ulaştığı Helenistik ve

Roma dönemi mozaiklerinden esinlenen ve Tureks

Stone'nun çağdaş tasarım anlayışıyla yeni bir boyut

kazanan Slides Mosaics koleksiyonu, Antik

dünyanın en eski sanatsal pratiklerini çağdaş

dünyanın ev ve ofis dekorasyonuna taşıyor.

Koleksiyonun dokuz ayrı renk alternatifi ise tarihi

antik yapılarda görülen renkli fresklerin derinlikli

doğal çizgilerini günümüze yansıtıyor. İç mekan ve

dış mekan olmak üzere toplam dokuz orijinal doğal

taş üründen oluşan Slides Mosaics koleksiyonunun

her bir parçası, kendine has dokusu ve stili ile fark

yaratan dekoratif bir anlayış sunuyor.

www.tureksstone.com

Tureks Stone'dan ev ve ofis yaşamına en doğal dekorasyon: Slides Mosaics

Nitelikli tasarımları ile dünyanın lider mobilya

üreticileri arasında yer alan Nurus, dünyanın en

iyi sürdürülebilir yeşil tasarım ürünlerini belirlemek

amacıyla bu sene altıncısı düzenlenen Green Good

Design Awards 2015’te Stefan Brodbeck tasarımı

Alava çalışma koltuğu ile Green 100 listesine girerek

ödül almaya hak kazandı ve en iyi ürün tasarımları

arasında yerini aldı. Her yıl ekoloji ve sürdürülebilirlik

konusunda dünyadaki önemli tasarımların

ödüllendirildiği Green Good Design Awards,

‘Chicago Athenaeum: Mimarlık ve Tasarım Müzesi’

ve ‘Avrupa Mimarlık, Sanat, Tasarım ve Kentsel

Araştırmalar Merkezi’ ortaklığında düzenleniyor.

Nurus’unsürdürülebilir tasarımanlayışı ödüllendirildi

Stefan Brodbecktasarımı Alava

çalışma koltuğu

Page 29:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 30:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Firm

a Sö

yleş

i/La

mp

83

28

Lamp83 uzun yıllar aydınlatma sektöründehizmet veren bir firma. Son yıllarda yeniyapılanmaya gittiğini bildiğimiz Lamp83hangi aşamalardan geçerek bu noktaya geldi?Lamp83, 1963 yılında, o dönem aydınlatmanın

merkezi olan, Karaköy Bankalar Caddesi’nde

kuruldu. Kurulduğu günden bu güne kadar, üretici

kimliği ile varolmuş, aydınlatma pazarına her

zaman kaliteli ve verimli ürünler sunma amacı ile

teknolojinin getirdiği yenilikleri daima ön planda

tutmuştur. Bu sayede, aydınlatma sektöründe

büyüyerek yoluna devam eden en eski firmadır.

Lamp83, son yıllarda hem LED konusunda

gereken Ar-Ge çalışma ve yatırımlarını, hem de

yeni tesis yatırımlarını yaparak güvenilir bir marka

olarak yoluna devam ediyor.

Sizin Lamp83 ailesine katılımınız nasıl oldu?Lamp83 bir aile şirketi. Kurucusu Atay Ceyişakar

hem Türkiye aydınlatma sektörünün

bilinçlenmesi hem de sektöre kurumsal yapıda

bir şirket kazandırmak için çok emek verdi. Uzun

yıllar verilen emek sonucunda sektörümüzün

kurumsal yapıya sahip az sayıda firmasından biri

olmayı başaran Lamp83’e bir aile bireyi olarak

katılım için çekincelerim vardı. 2013 yılı başında

Genel Müdür Yardımcımızın emekli olması ile

bu görevi ben devraldım.

Fuara yönelik özel çalışmalarınız var mı?Ürettiğimiz yeni ürünleri fuarda teşhir ediyoruz.

Fakat ürünlerin görsel teşhiri, ürünlerimizin

teknolojisini anlatmak adına yeterli olamıyor.

Çünkü aydınlatma konusu çok teknik detaylı bir

konu. Ürün teşhiri dışında işin teknik tasarım ve

otomasyon tarafını da anlatmamız gerekiyor. LED

teknolojisi aydınlatma sektöründe kullanılmaya

başladığında maliyetleri oldukça yüksekti, son

dönemde teknoloji oldukça gelişti ve maliyetler

düştü. Biz burada müşterilerimize enerji verimli

LED’li ürünlerimiz ile nasıl maliyet avantajı

sağlanabileceğini anlatıyoruz ve LED teknolojisi

ile birlikte aydınlatma otomasyonu alternatiflerini

göstermeye çalışıyoruz. Örnek olarak tek bir

armatürden milyonlarca farklı renkte aydınlatma

yapılabiliyor, ışığı şiddetini ihtiyaca göre

ayarlayarak hem enerji tasarrufu hem de aynı

mekanı farklı kimliklerle kullanabiliyor olmak gibi

avantajları var. Standart ürünlerimizdeki bütün

bu alternatifler ile birlikte, mevcut teknolojinin

geldiği noktaya kendimizi taşıdığımızı

müşterilerimize anlatmaya çalışıyoruz.

Bulunduğunuz noktada müşterilerinizin deeğitimi büyük bir önem taşıyor, bu noktadane tür çalışmalarınız var?Biz ulaşabildiğimiz her kişiye bu konunun

Ülkemizdeki aydınlatma bilincini arttırmayı hedefliyoruzLamp 83, 20 yıllık fabrikasını kapatıp,

İstanbul Dudullu Organize SanayiBölgesinde, 3 kat daha büyük

yeni bir tesise taşındı

Lamp 83’ün 4. kuşak yöneticilerindenBatu Ceyişakar yenilenen fabrikalarınınaltyapısı sayesinde hedeflenen ciroyaulaşabileceklerini söyledi. Fabrika aynı

zamanda şirketin tüm operasyonlarınıntek bir çatı altında toplandığı merkez

bir bina işlevi de görecek

Page 31:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 32:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Firm

a Sö

yleş

i/La

mp

83

30

gerçeklerini aktarmaya gayret ediyoruz. Bize

ulaşan bilgi ve eğitim talepleri az olmakla

beraber, talep sahiplerini hiç bir zaman cevapsız

bırakmıyoruz. Önümüzdeki dönemde yeni

fabrikamızdaki imkanlar dahilde seminerler

düzenleyerek; doğru aydınlatma projesinin nasıl

yapılması gerektiğini, aydınlatmada doğru

ürünler kullanmazsa ne gibi sorunlar

yaşanabileceğini, aslında ilk yatırım maliyeti

olarak uygun görünen ürünlerin uzun vadede

nasıl daha maliyetli hale geleceğini olabildiğince

fazla kişiye anlatmayı hedefliyoruz.

Yeni fabrikanız Lamp83’e neler getirecek?Fabrikamızı, şirketimizin operasyonlarının

tamamının tek bir çatı altında yürütüldüğü bir

merkez bina olarak tanımlayabiliriz. Üretim

kapasitemizi arttırmanın yanında, Türkiye’nin

en büyük aydınlatma showroomu ve 60 kişilik

seminer salonu ile, bu alanda sadece ürün

teşhiri yapmak değil, aydınlatma konusunda

en güncel teknolojilerin ve bilgilerin

paylaşılacağı bir merkez sahibi olmayı

hedefliyoruz. Örnek olarak; doğru

aydınlatılmış bir mağaza ile yanlış aydınlatma

projesi ve ürünlerle aydınlatılmış bir

mağazanın farkını burada sergileyeceğiz.

Temel amacımız, üniversite öğrencilerinden

başlayarak, sektör ile ilgili herkes ile tecrübe ve

bilgilerimiz paylaşmak. Yeni fabrika binamız,

hem üretim kapasitemizi hem de ülkemizdeki

aydınlatma bilincini arttırma amaçlarımız

çerçevesinde bütün imkanlara sahip olacak.

Büyüme politikanızla ilgili neler söylemek istersiniz?Lamp83, 2015 yılı Şubat ayı itibarı ile, 20 yıllık

fabrikasını kapatıp, İstanbul Dudullu Organize

Sanayi Bölgesinde, 3 kat daha büyük yeni bir

tesise taşındı. Üretim teknolojisini yükseltip,

tesis alanını arttırak, hedeflenen ciro hedefleri

için yeterli kapasitede bir fabrika sahibi olduk.

Ciromuzun yüzde 40’nı ihracat ile yapıyoruz.

Önümüzdeki dönemde daha fazla ihracata

yönelerek, yurtiçi-ihracat satış oranlarımızı

ihracat lehine arttırmanın yanı sıra, her yıl

minimum %20 büyüme hedefliyoruz.

Ne tür projeler yapıyorsunuz?Genel olarak AVM’ler, zincir mağazalar, otel ve ofis

projeleri ile çalışıyoruz. Ürünlerimizin kullanıldığı

her projenin aydınlatma projesini biz yapmak

istiyoruz; mekanların aydınlatmasını ihtiyaca

uygun ve doğru projelerendirirseniz, kullandığınız

armatür adetleri düşebilir, bu da enerji kullanım

maliyeti ve yatırım anlamında size avantaj sağlar.

Bu sebeple elektrik mühendisileri ve mimarlardan

oluşan aydınlatma proje departmanımızla

aydınlatma proje desteği de veriyoruz.

“Türkiye’nin en büyük aydınlatma showroomu ve 60 kişilik seminer salonu ile, bu alanda sadece ürün teşhiri yapmak değil,aydınlatma konusunda en güncel teknolojilerin ve bilgilerin paylaşılacağı bir merkez sahibi olmayı hedefliyoruz.”

Page 33:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 34:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Türk

iye

/Fir

ma

Habe

r

32

Hettich Türkiye yenilenmiş showroom’unu

geçen mayıs ayında Dudullu’da hizmete açtı.

Showroom açılışı şirketin Türkiye Genel Müdürü

Kemal Bayram ve Hettich’in 4. kuşak yöneticisi Dr.

Andreas Hettich’in katılımıyla gerçekleşti.

İstanbul'u bölge merkezi seçen Alman mobilya

aksesuarları üreticisi Hettich, Türkiye'yi Orta Asya

ve Ortadoğu bölgesel merkezi haline getirdi.

İstanbul merkez binada iki kat üzerine kurulu,

toplam 360 m2’lik sunum alanına sahip

Showroom güncel trendlere göre ve yerel piyasa

taleplerini karşılayacak şekilde yenilendi.

Hettich Kimdir?Hettich Gurubu 4. kuşaktan bir aile şirketidir. Hettich

markası kalite, inovasyon, güvenilirlik ve müşteri

odaklılığı ile eş anlamlıdır. Amerika, Avrupa ve

Asya’daki merkezlerimiz ve iş ortaklarımız ile

beraber, dünyanın neresinde olursa olsun

müşterimizin her zaman yakınındayız.

Geliştirdiğimiz her ürünü değişik talepleri göz

önüne alarak kararlı bir şekilde tasarlamaktayız.

Hettich, mutfak, mobilya ve beyaz eşya

endüstrisinde, uzman mağazalar ve montaja hazır

mobilya sektörlerinde güçlü bir ortaklık demektir.

Hettich Türkiye yatırımını nasıl değerlendirirsiniz?Hettich Türkiye deki 30’dan fazla çalışanımız ile

2014 yılında tüm pazar segmentlerinde %20’yi

aşan bir büyüme elde ettik. Ek olarak ülke çapında

bir bayi ağı aracılığıyla da büyüme sağlamaktayız.

Hettich’in ana ürün grupları nelerdir?Ana ürünlerimiz menteşeler, çekmece sistemleri,

çekmece rayları ve sürgü kapak sistemleridir.

Özellikle Sensys menteşelerimiz geniş, 35

derecelik bir açıdan itibaren kendi kendine

otomatik ve yumuşak kapanmasıyla öne çıkar.

+5 oC ile +40 oC ısı aralığında performansından

hiçbir şey kaybetmeden, güvenli ve konforlu bir

şekilde kapanan kapaklar başka bir yerde

bulunmamaktadır. InnoTech ve ArciTech

çekmece sistemlerimiz yaygın olarak mutfak ve

banyolarda kullanılmaktadır, fakat salon ve yatak

odası mobilya üreticileri arasında da artan bir ilgi

görmektedir. Pazar araştırmalarımız nihai

kullanıcıların sürgü kapakları tercih etmeye

başladıklarını göstermektedir.

Hettich yenilenmiş showroom’unu hizmete açtı

Showroom’un açılışı, Türkiye Genel Müdürü Kemal Bayram ve Andreas Hettich’in katılımıyla gerçekleşti.

Page 35:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Türk

iye

/Fir

ma

Habe

r

33

Türkiye’deki önemli endüstriyelmüşterileriniz kimlerdir?Salon mobilyası: İstikbal, Doğtaş, Alfermo,

Yataş, Kilim, Mutfak/Banyo mobilyası:

Eczacıbaşı’nın İntema ve Vitra markaları,

Vanucci. Ofis mobilyası: Koleksiyon, Numaş

Beyaz eşya: BSH, Arçelik, Vestel.

Konut projelerinin öneminden bahsedebilir misiniz? Konut projeleri kapsamında mimarlar ve

müteahhitlere odaklanıyor ve onlar için çeşitli

etkinlikler düzenliyoruz. Her yıl yaklaşık bir

milyon hazır mutfaklı apartman dairesi

yapılmakta ve bunlarda giderek daha çok

ürünümüz kullanılmaktadır.

Ürünlerinizdeki en son yenilikler nelerdir? ArciTech ve yeni frenli Bas/Aç (P2O Silent)

fonksiyonu ile Bas/Aç mekanizmasını Silent

System fren sisteminin konforu ile birleştiren

bir çekmece sistemi sunmaktayız. Sistem

özellikle çekmece ön panelleri arasındaki ince

aralıklarla ve açılma mesafesiyle

emsallerinden üstündür. Sonuç olarak da

düşük maliyetli üretim sağlayan ArciTech

çekmece elemanlarının kullanılmasıyla, şık

kulpsuz tasarım ve kullanım kolaylığı elde

edilmektedir.

Çıkardığınız Trend Raporu adlı dergi ilehedeflediğiniz nedir?Trend Raporu dergimizi Almanya ve diğer

ülkelerdeki müşterilerimize yeni Trendleri

göstermek için bir hizmet olarak sunuyoruz.

Interzum’da ne tür yenilikler göreceğiz?Hettich ArtCube bu yıl ziyaretçiler için bir çekimnoktası olacak. Üç bölümlük ‘Top Drawer Expertise’gösterisi ziyaretçileri çekmece dünyasına taşıyacak:Gerçek modüller sanal mekanlar ile kaynaşıyor,görkemli efektler ile platform konseptleriaydınlatılıyor, etkileyici ve işlevsel yeniliklerdenHettich’in yeni tasarımları ve gelecek vizyonlarınadoğru bizleri taşıyor. Daha fazla çekmece trendi,dünya çapında hız kesmeden devam ediyor.Sektörün tüm alanlarında faaliyet gösteren uzmanbir şirket olarak, çekmece konusunu Interzumfuarında mükemmellik, pürizm, platform konsepti veözgün çözüm kriterleri altında değerlendiriyoruz.

Hettich Interzum’da

Page 36:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

34

Üni

vers

ite H

aber

/İz

mir

Üni

vers

itesi

İçm

imar

lık v

e Çev

re T

asar

ımı

Küçülen yaşam alanlarının aksine artan

ihtiyaçlara gençlerin zevklerine ve bakış

açılarına uygun renklerde yanıt arayan İzmir

Üniversitesi İçmimari ve Çevre Tasarımı Bölümü

üçüncü sınıf öğrencileri, Yrd. Doç. Dr Işıl Duman

ve Yüksek Mimar Aydın Özay’ın proje

danışmanlığında yürütülen Mobilya Tasarım

Dersi kapsamında ürettikleri 16 parçadan oluşan

sonuç ürünlerini tanıtmanın heyecanını

yaşadılar. Öte yandan sonuç ürünler, gençlerin

kendi yaşam alışkanlıklarını da göz önünde

bulundurarak, birden fazla fonksiyonu

barındıran ürünleri estetik, ekonomik ve doğaya

saygılı tasarımlara ulaşma çabalarıydı.

Tasarımların yanı sıra üretimin her detay

aşamasında da önceden anlaşma sağlanan

atölyelerde ustalar ile birlikte mesleklerini

deneyimleme fırsatı da bulmaları ayrıca önem

taşımakta. Tasarımda emeğin değerini görmeleri

açısından bu işin mutfağında bulunmalarının

yanı sıra, bu emeklerini sergileme imkanı

sağlanması da öğrencileri oldukça motive etti.

İhtiyaca özel konforlu tasarımlardan birisi

Eda Şimşir ve Doğukan Özçınar tarafından,

tamamen kullanıcı hareketlerinin analizi sonucu

tasarlanan Playstation Koltuğu, birçok gencin

uzun saatlerini geçirdiği bir alana ergonomik ve

estetik bir yaklaşım sunmayı amaçlamakta.

İZMİR ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ İÇMİMARLIK VE ÇEVRE TASARIMI BÖLÜMÜ

Mobilya Tasarım Dersi öğrenci tasarımları

Dolaba dönüşen ütümasası, tabure görünümlüayakkabılık, konsoloyunlarına özel koltuk veaynı zamanda oyuncakdolabı olan penguen koltukgibi parçaların tasarımı içinmobilya ustaları ile birlikteçalışan öğrenciler,İçmimarinin uygulamasınayönelik önemli birçalışmaya imza attılar.

Page 37:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 38:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Üni

vers

ite H

aber

/İz

mir

Üni

vers

itesi

İçm

imar

lık v

e Çev

re T

asar

ımı

36

Ailenin küçük bireyi için tasarlanmış, taşınabilir

ve aynı zamanda içine oyuncakların da

saklanabileceği Penguin koltuk henüz sergi

alanında, hedef kitleye ulaşabilmenin başarısını

bizlere gösteren Emre Şimşek Ve Uğur Şenay’a

ait bir başka ürün. Tasarımdaki ön yargıları

kırmayı hedefleyen biraz asi bir bakış açısı da

Derya Ersan ve Ege Kurtbaş’ın Sharp Love isimli

koltuğu ile karşımıza çıkmakta. Keskin hatlarına

rağmen kullanıcının oturma eyleminin başarılı

analizi sonucu verdiği rahatlık hissi ile ön yargılar

ve formlar ilişkisi hakkında yeni araştırma

konularına kapı açmakta. İzmir Üniversitesi

İçmimari ve Çevre Tasarımı Bölümü Mobilya

Tasarım Dersinin sonuçları arasında, geleneksel

eylemlere çağdaş çözümler bulma gayreti ile

oluşturulan ürünler de yer almakta.

Tasarımların patenti alınacakDolaba dönüşen ütü masası, tabure görünümlü

ayakkabılık, konsol oyunlarına özel koltuk ve

aynı zamanda oyuncak dolabı olan penguen

koltuk gibi parçaların tasarımı için mobilya

ustaları ile birlikte çalışan öğrencilerin

İçmimarinin uygulamasına yönelik önemli bir

çalışmaya imza attığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr.

Işıl Duman: “Gittikçe daralan alanlarda yeni nesil

artık daha pratik ve az yer kaplayan, kendi

kullanımlarına uygun mobilyalar görmek istiyor.

Zaten çalışmamızın çıkış noktası da her

öğrencinin kendi yaşam alanında bir sorun ve

buna çözüm olabilecek bir mobilya

tasarlamasıydı. O nedenle tasarımlarda

gençlerin daha çok kullandığı neon renkler öne

çıktı. Örneğin Playstation koltuğu daha önce hiç

düşünülmemiş bir tasarım. Kendinden yola

çıktığı için, kendi oyun oynarkenki hareketlerini

analiz ederek ürettiği bu koltuğun patentini

alması için de çalışacağız” dedi.

Page 39:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

İçmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisiISSN 1305-9580

TMMOB İçmimarlar Odası Adına İmtiyaz SahibiHüseyin Tolga Koyuncugil

Yayın Kuruluİçmimar Metin Kaşo, İçmimar Sema İşbilir, Yrd. Doç. Dr. Betül BilgeOya Şenyurt, Esra Karataş

EditörEsra Karataş

Portre RöportajEsra KarataşYrd. Doç. Dr. Betül Bilge

Grafik TasarımMeral Kal Avseren

Kapak Fotoğrafıİçmimar Gökçen Kaynatan

ReklamÖzge Karabulut

ÇeviriBilal Çölgeçen

Webwww.icmimar.org.tr

Yapım ve YönetimAjans ParalelHürriyet Mah. Dr. Cemil Bengü Cd. No: 73/3 Kağıthane 34403 ŞişliTel: 0212 291 39 00Faks: 0212 296 07 50

BaskıAda Ofset Matbaacılık Teks. Gıda San. Tic. Ltd. ŞtiAdres: Litros Yolu 2.Matbaacılar Sitesi E Blok No:(ZE2) 1.Kat Topkapı - İST.Telefon: (0212) 567 12 42 - (0212) 567 87 77Fax: (0212) 544 78 64E-mail: [email protected]

TMMOB İçmimarlar Odası Genel MerkeziAdres: Selanik Caddesi No: 17 / 11 Kızlay - ANKARATelefon: (0312) 441 0596Faks: (0312) 441 0598Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın

Uyarı: Derginin her hakkı saklıdır. TMMOB İçmimarlar Odası’nınücretsiz yayınıdır. Ücret karşılığı satılamaz. Bu dergide yayımlananher türlü yazı, makale, fotoğraf ve illüstrasyonun, elektronikortamlarda dahil; alıntı, yayın v e çoğaltma hakkı sadece TMMOBİçmimarlar Odası’na aittir. Dergide yer alan hiçbir yazı-fotoğraf-materyal izinli veya izinsiz çoğaltılamaz, kullanılamaz. Yayımlananyazıların, ve yazı içeriğindeki alıntıların sorumluluğu yazarlarına,fotoğrafların sorumluluğu fotoğraflayanlara, ürün tanıtımları vereklamların sorumluluğu ise reklam verenlere aittir.

37

Odamızın Kıymetli Üyeleri,

Odamız, haklarımız açısından kritik bir dönemden

geçmektedir. Bir yandan, haklarımızı almak için

Bakanlıklar nezdinde çalışmalarımız devam ederken,

bir yandan da Şehir ve Çevre Bakanlığı’nın Planlı Tip

İmar Yönetmeliği ile ilgili TMMOB’dan istediği görüş

doğrultusunda Odamızın taleplerini aktarıyoruz. Planlı

Tip İmar Yönetmeliği bağlamında, Oda olarak

üyelerimiz tarafından “imza hakkı” olarak

kavramsallaştırılan içmimari projenin yapıya ruhsat

alırken veya yapılara esaslı tadilat yapılırken ruhsata ek

proje olarak kabul edilmesini, ve gene içmimarların

fenni mesul olabilmesini talep ettik. Ek olarak, ilk defa

Mimarlar Odası ile meslek alanlarımızın netleştirilmesi

hususunda çalışmak için sözleştik.

Mesleğimizin hakları ve Odamızın işlevselliği

açısından, bu toplantı çok büyük önem taşıyordu. Bu

yüzden, bu toplantının başından sonuna kadar,

başkan düzeyinde temsil sadece Odamız tarafından

gerçekleştirilmiştir. Bu toplantı kadar önem verdiğimiz

diğer bir unsur üniversite öğrencisi potansiyel

meslektaşlarımızın Oda konusunda bilinçlendirilmesi

idi. Bu yüzden, bu ay içerisinde potansiyel genç

meslektaşlarımızla Bilkent, Çankaya ve Hacettepe

Üniversitelerinde sohbet ettik. Bilkent, Çankaya ve

Hacettepeli potansiyel genç meslektaşlarımıza

katılımlarından ve sordukları zor sorulardan dolayı

teşekkür ederim. Ne yazık ki, yoğun programlarından

dolayı Başkent ve TOBB Üniversitelerinde aynı fırsatı

elde edemedik. Katılımda bulunduğumuz bir başka

önemli toplantı ise, TMMOB Başkanlar Toplantısı idi.

Toplantının ana gündemi, SGK ile yaptığımız anlaşma

doğrultusunda belirlenen ve yasal bir zorunluluk olan

asgari ücretleri, İçmimarların ve diğer Mimar veya

Mühendislerin almasını nasıl sağlayabileceğimizle

ilgiliydi -ki İçmimarlar için bu tutar 3000 TL.’dir. Son

olarak, bir önceki sayıda bahsettiğim ve tamamlamak

üzere olduğumuz Odamızın Stratejik Planı ile ilgili

taslağı, değerli görüşlerini almak üzere, şube ve

temsilciliklerimize sunacağız.

Bugünlerde, Dünya İçmekanlar Günü’nü

kutlayacağız. Bu bağlamda, özveri ile düzenledikleri

etkinliklerden dolayı; tüm şube ve temsilcilerimize

teşekkür ederim. Umarım, haklarımızı alarak bir

sonraki Dünya İçmekanlar Günü’nü bayram olarak

kutlarız.

Saygılarımla,

Hüseyin Tolga KOYUNCUGİL

TMMOB İçmimarlar Odası

22. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı

Page 40:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

38

İstanbul'un 14 CHP'li belediyesi ile Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı meslekodaları arasında İstanbul’un sağlıklı kentleşmesi ve kültürel değerlerinin korunarak geliştirilmesi için ortak

mesleki denetim ve teknik işbirliği protokolü imzaladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul

Belediyeler Birliği ile Türkiye Mühendis

ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı

meslek odalarının İstanbul şubeleri arasında,

'Sağlıklı Kentleşme, Nitelikli Yapılaşma,

Kültürel, Tarihi ve Doğal Çevre Değerlerinin

Korunarak Geliştirilmesi İçin Ortak Mesleki

Denetim ve Teknik İşbirliği Protokolü 28

Mayıs 2015 tarihinde, Hilton Otel'de

düzenlenen basın toplantısıyla imzalandı.

Törene, CHP İstanbul İl Başkanı Murat

Karayalçın, CHP Genel Başkan Yardımcısı

Sezgin Tanrıkulu, TMMOB Yönetim Kurulu

Başkanı Mehmet Soğancı, İstanbul'daki ilçe

belediye başkanları, TMMOB'a bağlı 24

meslek odası İstanbul şube başkanları ve

bazı CHP milletvekili adayları katıldı.

Törenin açılış konuşması CHP İstanbul İl

Başkanı Murat Karayalçın tarafından yapıldı.

Murat Karayalçın, imzalanan işbirliği

protokolünün uzun yıllar ilgili çevrelerde

tartışıldığını ve benimsenen 'şehir hakkı'

kavramının uygulamaya taşınmasının, 'kente

karşı suç' kavramının somutlaştırılması

CHP´li Belediyeler ve TMMOB İstanbul için güç birliği yaptı

şİç

mim

arla

r Oda

sı İs

tanb

ul S

ube

/Ha

ber

Page 41:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

39

açısından önem taşıdığını dile getirdi.

Protokolü imzalayacak taraflar için, İstanbul'un

yönetim paydaşları ifadesini kullanan Murat

Karayalçın, “Anayasaya göre yerel

yönetimlerden meslek odaları da yerel

yönetim birimleridir. Belediyeler mekansal

olarak, meslek odaları da mesleki olarak yerel

yönetim birimleridir. Bu uygulama 6 ayda bir

gözden geçirilecektir. Protokolün tarafları 6

ayda bir araya gelerek yeni işbirliği alanlarını

tartışacaklar" dedi.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet

Soğancı yaptığı konuşmada, protokolün

kendileri için çok önemli olduğunu söyleyerek

sözlerine şöyle devam etti: “Halka karşı büyük

bir taaruz içinde olan ve insani değerlerin her

birine karşı çıkarak hayatımızı yeniden

biçimlendirmeye çalışan AKP, bizim

mesleğimizle ilgili çok ciddi bir hamle yaptı.

3194 sayılı imar yasasına, proje, vize

istenmeyecek gibi alt yapısı olmayan iki

cümlelik yasa maddesi bir gece yarısı

operasyonuyla kabul edildi. En azından bu

protokol, bu bilim dışı, akıl dışı, mantık dışı,

teknik dışı ve insani her türlü değer dışı olan bu

maddeye karşı bir meydan okuma, işbirliğidir"

dedi. Konuşmaların ardından, Murat Karayalçın

ve Mehmet Soğancı başta olmak üzere

İstanbul'daki CHP'li belediye başkanları ve

TMMOB'a bağlı oda başkanları hazırlanan

protokol metnini tek tek imzaladı.

TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı. CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın. TMMOB İçmimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Y. Taner Gültekin.

“Protokol, içmimarların ‘imza yetkisi’adına çok önemli bir kazançtır”

TMMOB’a bağlı meslek odaları arasında

yapılmış olan bu protokolle beraber

İçmimarlar Odası’na kayıtlı içmimarların,

bahsi geçen CHP’li belediyelerde

İçmimarlık mesleğini icra edebilmelerinin

önü açılmıştır. Yine bu protokol gereği,

yapılacak projelerde içmimar olarak imza

atarlarken aynı zamanda da belediyeler

tarafından İçmimarlar Odası’ndan onay

almaları hükmü gelmiş olup, yıllarca

yapmaya çalıştığımız ve her fırsatta ‘imza

yetkisi’ diye bahsettiğimiz bu konuya bu

suretle ciddi bir kazanç sağlanmıştır. Bu

önemli gelişmenin İçmimarlar Günü’ne

rastlamış olması tüm meslekdaşlarımız için

ayrı bir mutluluk kaynağı olmuştur.

şİç

mim

arla

r Oda

sı İs

tanb

ul S

ube

/Ha

ber

Page 42:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Resi

m v

e Ç

izim

ler

/İç

mim

ar G

ökçe

n Ka

ynat

an

40

Gökçen Kaynatanİçmimar

Resim ve Çizimler

Tatbiki Güzel Sanatlara ikincilikle giren İçmimar

ve Endüstriyel Tasarımcı Gökçen Kaynatan

öğrencilik dönemlerinden itibaren babasının

mobilya atölyesinde çalışmaya başladı. Son sınıf

öğrencisiyken Bandırma Hava Üst Kumandanlığı

Subay Ordu evlerini ve Astsubay ordu evinin Tefriş

işlemlerinin gerçekleştirdi. Mezun olunca Oley iş

sendikasının Türkiye İşletmeleri Teknik Müdürlük

ve İçmimari Tefriş işlerini yürüttü. Yeşilköy Hava

Alanı Restoranları, Ankara Palas Oteli, Uludağ

Küçük Yazıcı Otel başta olmak üzere pek çok

otelin tefrişini yaptı. Almanya Goethe Schule

Almanca Öğreniminin ardından Sümak Khull

Mobel Fabrik de çalıştı. Soğutma teknikleri

üzerine doktorasını yapan Kaynatan eski tarihi

eser bina ve iç mekan teşrifi yaptı.

Page 43:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Resi

m v

e Ç

izim

ler

/İç

mim

ar G

ökçe

n Ka

ynat

an

41

Page 44:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

42

Resi

m v

e Ç

izim

ler

/İç

mim

ar G

ökçe

n Ka

ynat

an

Page 45:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

43

İçm

imar

lar

Oda

sı/

Habe

r

Mimar Sinan Üniversitesi İçmimarlık

Bölümü tarafından iki yılda bir

düzenlenen, Ulusal İçmimarlık Sempozyumu’nun

dördüncüsü 6-7-8 Mayıs 2015 tarihleri arasında

Sedat Hakkı Eldem Oditoryumu’nda yapıldı.

İçmimarlar Odası İstanbul Şube’nin de

desteklediği sempozyumda Şube Başkanı Taner

Gültekin konuşmacı olarak yer aldı. 4. Ulusal

İçmimarlık Sempozyumu’nun bu yılki teması

‘Mekan Tasarımında Disiplinler Arası Yaklaşımlar’

olarak belirlendi. İçmimari tasarıma yeni açılımlar

kazandıracak bir platform oluşturmayı ve başta

mimarlık, mühendislik, güzel sanatlar, endüstri

ürünleri tasarımı, felsefe, sosyoloji, psikoloji

olmak üzere pek çok disiplinle ilişkiyi

güçlendirmeyi hedefledi. Sempozyumda ‘Mekan

Tasarımında Disiplinler arası Yaklaşımlar’ teması

kapsamında bilim kurulu tarafından seçilen

bildiriler, sempozyum süresince sunuldu ve

tartışıldı. Diğer yandan sempozyumun ana

teması çerçevesinde panel ve söyleşilerin yanı

sıra sanatsal performanslar da sergilendi.

15.05.2015 tarihli Şehircilik ve Çevre Bakanlığı’nınPlanlı Tip İmar Yönetmeliği’nde yapmayı planladığıdeğişiklik üzere TMMOB’ya bağlı odaların görüş veönerilerini almak üzere TMMOB’de gerçekleştirilenve imza hakkımızı almamız açısından önemli olantoplantıdaki tek Oda Başkanı olan, Hüseyin TolgaKoyuncugil tarafından temsil edildik.

Planlı Tip İmar Yönetmeliğiİçmimarlar Odası Başkanı Hüseyin Tolga Koyuncugil (sağdan2.)

TMMOB Odabaşkanları toplantısı

05.05.2015 tarihli TMMOB Oda Başkanlarıtoplantısında ana gündem maddelerinden birisiolarak; İçmimar, Mimar ve Mühendislerin yasalhakları olan asgari ücretlerini alması konuşuldu.

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı (ayakta).

İçmimarlar Odasıİstanbul Şube Başkanı Taner Gültekin.

Üniversiteli gençlerlebiraradaydık

Bu ay içerisinde, daha önce Bilkent veÇankaya Üniversitelilerle konuşan OdaBaşkanımız Hüseyin Tolga Koyuncugil,21.05.2015 tarihinde HacettepeÜniversiteli gençlerle, Oda konusundabilinçlendirmek için konuştu.

4. Ulusal İçmimarlık sempozyumu yapıldı

Page 46:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

44

IFI (International Federation of

Interior Architects) Uluslararası

İçmimarlar Federasyonu Yönetim

Kurulu her sene iki defa dünyanın farklı

şehirlerinde yaptıkları yönetim kurulu

toplantılarını bu sene “Herkes İçin Tasarım”

temasıyla kutlanan 30 Mayıs Dünya İçmimarlar

Günü etkinlikleri ile eş zamanlı olarak 21-24

Mayıs tarihleri arasında TMMOB İçmimarlar

Odası İzmir Şube Yönetim

Kurulu ve Bürotime Ofis

Mobilyaları ev sahipliğinde

İzmir’de gerçekleştirdiler.

IFI Yönetim Kurulu’ndan Yönetim Kurulu

Başkanı Iris Dunbar ve üyeler Sebastiano

Renari, Shashi Caan, Hyunie Cho, Osamu

Hashimoto, Trevor Kruse, Sylvia Leydecker,

Roberto Lucena, Titi Ogufere, Gary Wheeler,

IFI Uluslararası İçmimarlar Federasyonu Yönetim Kurulu toplantılarını bu yıl30 Mayıs Dünya İçmimarlar Günü etkinlikleri ile eş zamanlı olarak 21-24Mayıs tarihleri arasında TMMOB İçmimarlar Odası İzmir Şube Yönetim Kuruluve Bürotime Ofis Mobilyaları ev sahipliğinde İzmir’de gerçekleştirdi

IFI Yönetim Kurulu’ndan YönetimKurulu Başkanı Iris Dunbar. ş

İçm

imar

lar

Oda

sı İz

mir

Sube

/IFI

Yön

etim

Kur

ulu

Topl

antıs

ı

IFI Yönetim Kurulu İzmir’de toplandı

Page 47:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

45

Ready Zhang, Hyunie Cho, İzmir’de geçirdikleri

dört gün süresince hem yönetim kurulu

toplantılarını sürdürdüler, hem de İçmimarlar

Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri ile

birlikte çeşitli etkinlik ve gezilere katıldılar.

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde ‘Herkes İçinTasarım’ paneli düzenlendi22 Mayıs 2015 Cuma günü İzmir Ekonomi

Üniversitesi’nde Design for All (Herkes İçin

Tasarım) paneli düzenlendi ve IFI Yönetim

Kurulu Üyeleri içmimarlık öğrencileri ile

buluştu. Panelde İzmir Ekonomi Üniversitesi

İçmimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz

Hasırcı ve Doç. Dr. Osman Demirbaş içmimarlık

öğrencileri ile birlikte IFI Yönetim Kurulu üyeleri

ile mesleki fikir alışverişinde bulundular.

Gala Yemeği23 Mayıs 2015 Cumartesi günü IFI Yönetim

Kurulu’nun toplantılarının ardından Key

Otel’de verilen resepsiyon ve gala yemeğinde

başkan Iris Dunbar bir konuşma yaparak

dünya çapında içmimar meslektaşları ile

biraraya gelmenin önemini vurguladı.

Resepsiyon ve gala yemeğinde TMMOB

İçmimarlar Odası Yönetim Kurulu üyeleri Dilara

Gür Narinç, Zeynep Edes, Burcu Yazgan, Ege

Mine Kılcı, Yelda Erantgil, Aslı İpek Kaygısız, Işık

Örsel İmir, Nur Pınar Köstepen ve Oğulcan

Şaşmaz, IFI Yönetim Kurulu Üyelerini Bürotime

Resepsiyon ve gala yemeğindeTMMOB İçmimarlar OdasıYönetim Kurulu üyeleri DilaraGür Narinç, Zeynep Edes, BurcuYazgan, Ege Mine Kılcı, YeldaErantgil, Aslı İpek Kaygısız, IşıkÖrsel İmir, Nur Pınar Köstepenve Oğulcan Şaşmaz, IFI Yönetim Kurulu ÜyeleriniBürotime Ofis Mobilyaları ilebirlikte ağırladılar.

şİç

mim

arla

r O

dası

İzm

ir Su

be/

IFI Y

önet

im K

urul

u To

plan

tısı

Page 48:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

46

şİç

mim

arla

r O

dası

İzm

ir Su

be/

IFI Y

önet

im K

urul

u To

plan

tısı

Ofis Mobilyaları ile birlikte ağırladılar. Geceye

katılanlar arasında pek çok içmimarın

öğretmenliğini yapmış olan Nilgün Çarkacı,

içmimar meslektaşlarımız ve farklı

kurumlardan eğitimciler de katıldılar.

IFI Yönetim Kurulu üyeleri ve TMMOB

İçmimarlar Odası Yönetim Kurulu 24 Mayıs

Pazar günü Selçuk’taki Efes Antik Kenti gezisi

ile buluşmalarını sonlandırdılar.

IFI Yönetim Kurulu’nun İzmir’e yaptıkları bu

ziyaret ile dünya çapında mesleğimizi temsil

eden bu federasyon ile daha samimi ve sağlam

bir bağ kurulmuş ve gelecekteki işbirlikleri ve

organizasyonlar için önemli bir adım atılmıştır.

IFI Nedir? (The International Federation ofInterior Architects/Designers)IFI (The International Federation of Interior

Architects/Designers) Uluslararası

İçmimarlar/Tasarımcılar Federasyonu

profesyonel İçmimar ve Tasarımcıların dünya

çapındaki sesi ve otoritesidir. IFI İçmimarlık /

Tasarım kuruluşları için tek uluslararası birleştirici

yapıdır ve dünya çapında eğitim, araştırma ve

uygulamada bilgi ve deneyimin geliştirilmesi

için küresel bir forum olarak işlev görür.

Genellikle İçmimarlık / Tasarım alanlarının

"Birleşmiş Milletler"i olarak kabul gören IFI, iç

tasarımın etkisini ve uygulamdaa ileriye yönelik

küresel sosyal sorumlulupu teşvik eder ve

dünya çapında mesleğin statüsünü yükseltmek

amacıyla uluslararası topluluğu birbirine bağlar.

IFI Yönetim Kurulu’nunİzmir’e yaptıkları bu ziyaretile dünya çapındamesleğimizi temsil eden bufederasyon ile daha samimive sağlam bir bağ kurulmuşve gelecekteki işbirlikleri veorganizasyonlar için önemlibir adım atılmıştır.

Page 49:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

ş

47

İçm

imar

lar

Oda

sı İz

mir

Sube

/IFI

Yön

etim

Kur

ulu

Topl

antıs

ı

1963 yılında Danimarka'nın Kopenhag

şehrinde kurulan ve kar amacı gütmeyen,

İçmimarlar Uluslararası Federasyonu /

Tasarımcıları (UFK) profesyonel İçmimarlar /

Tasarımcılar için tek küresel otoritedir. Bu

uluslararası tasarım topluluğunda 110 ülkeden

270.000 tasarımcı, eğitimci ve endüstri

paydaşlarını temsilen, IFI eğitim, araştırma ve

uygulamada bilgi ve deneyim alışverişini ve

gelişmesini geleceğe taşır ve bu alanlarda

uygulamaları ve yapısal çevreyi de etkiler.

2010 yılında TMMOB İçmimarlar Odası'nın

(İÇMO) tam oy hakkı ile IFI’ye profesyonel üye

olarak kabulü ile kurulan ilişki TOBB Ekonomi ve

Teknoloji Üniversitesi ve Çankaya Üniversitesi

üyelikleri ile gelişmiş ve genişlemiştir.

http://www.ifiworld.org/

Page 50:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Düny

a İç

mim

arla

r Gün

ü /

Habe

r

48

Her yıl IFI (International Federation of Interior Architects)

tarafından belirlenen farklı bir tema ile kutlanan Dünya

İçmimarlar Günü (World Interiors Day) bu yıl TMMOB İçmimarlar

Odası İzmir Şubesi, Yaşar Üniversitesi ve İzmir Ekonomi

Üniversitesi'nin organize ettiği seminerler ve atölye çalışmalarıyla ve

IFI Komitesinin ziyaretleri ile kutlandı. Etkinliklerin ilki, 20 Mayıs 2015

Çarşamba günü Yaşar Üniversitesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı

Bölümü tarafindan düzenlenen ‘Her Yaş(lı) İçin Tasarım’ / Design for

Elderly semineri oldu. Seminerin ardından İçmimarlık öğrencilerinin

katıldığı atölye çalışmaları gerçekleşti.

Seminin açılış konuşması Yaşar Üniversitesi Rektör Yardımcısı

Prof. Dr. Tevfik Balcıoğlu, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevil

Sarıyıldız, İçmimarlık Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Zeynep Tuna

Ultav, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülnur Ballice tarafından yapıldı.

Daha sonra pek çok akademisyen ve Narlıdere Huzurevi Yaşlı

Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi çalışanlarının yaptığı

konuşmalara devam eden seminerde İzmir Ekonomi Üniversitesi

İçmimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Hasırcı da ‘Sosyal

Engeller’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Seminerde ayrıca

TMMOB İçmimarlar Odası kurucularından ve en eski üyelerinden

Kadir Şengül konuşma yaptı.

Narlıdere Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi örneği

üzerinden yapılan workshop lar ile ‘Herkes İçin Tasarım’ / Design for

All ve Her Yaş(lı) İçin Tasarım konuları tartışıldı ve irdelendi.

Dünya İçmimarlar Günü İzmir’de etkinliklerle kutlandı

İçmimarlar Odası kurucularından ve en eski üyelerinden Kadir Şengül.

Page 51:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 52:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Proj

e/

Mob

ilya

Tasa

rımı D

ers

Üre

timle

ri

50

Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım

ve Mimarlık Fakültesi, İçmimarlık ve Çevre

Tasarımı Bölümü 4.sınıf öğrencilerinin Güz ve

Bahar dönemlerinde zorunlu ders olarak aldığı

Mobilya Tasarımı I ve Mobilya Tasarımı II

derslerinde iki ayrı proje yürütülmüştür.

Yrd.Doç. Dr. Umut Şumnu, Öğr. Gör. Ferhat

Dorkip, DSÜ Öğr. Gör. Gürkan Kasımhocaoğlu

ve Arş. Gör. Selim Öztürk yürütücülüğünde

gerçekleştirilen projelerin güz dönemindeki

Mobilya Tasarımı I dersinde öğrencilerden

kullanımları doğrultusunda belirledikleri ışık

problem(ler)ini çözen bir aydınlatma elemanı

tasarlamaları beklenmiştir.

Çizgisel ve yüzeysel/kütlesel elemanlar

arasındaki ilişkinin farklı birleşme ilişkilerinde

karşılığının arandığı tasarımlardan ilkinde;Elif

Demiralp, içerisinden kablonun geçen boru

profil ile içerisinde ışık kaynağının gizlendiği

yansıtıcı turuncu pleksi kütlesel eleman

arasında ilişki üzerinden bir aydınlatma

elemanı tasarlamış; Ragıp Mert Gülbudak,

ahşap ile metal arasındaki sıcak soğuk

dengesini aradığı tasarımında büktürdüğü

metal profil ile içi boşaltılmış ahşap silindirin

birbirine noktasal değdiği yerde ayarlanabilir

bir aydınlatma elemanı tasarlamış; Tuğçe

Aksoy ise abajur kağıdı ve metal boru profili

birbirine herhangi bir katı birleşme olmadan

sadece geçme sistemiyle bir aydınlatma

elemanı tasarlamış ve masa yüzeyini ve

atmosferi aydınlatan bir yaklaşıma gitmiştir.

Malzemenin kendi potansiyelinin öne

çıktığı projesinde Fatih Canarslan, tasarımında

abajur kağıdını katlayarak oluşturduğu formun

kendini taşıyabilme durumundan yararlanarak,

ışığı yayan ve daha çok atmosferik bir

aydınlatma sunan tasarıma gitmiştir.

İki farklı durum üzerinden bir araya gelen

elemanın birbirlerine geçirildiği yaklaşımla

Göktuğ Usta, dışı fırın boya uygulanmış, içerisi

yansıtıcı olan iç bükey alüminyum yüzey ile,

aydınlatma kaynağının gizlendiği parçayı

birbirlerine geçirerek, iki nokta üzerinde duran

bir aydınlatma elemanı tasarlamıştır.

İçerisinde yaptığı boşaltma ile farklı bir

fonksiyon kazanan tasarımında Bengisu Çokel,

iki farklı yükseklikte oluşan içleri boş prizmatik

hacimlerle istenildiği zaman kalemlik olarak

kullanabilen fakat asıl işlevi masa üstü

Başkent Üniversitesi MOBİLYA TASARIMI DERSİ ÜRETİMLERİ Yöneten: Yrd. Doç.Dr. Umut ŞUMNU, Arş.Gör. Selim Sertel ÖZTÜRK

Page 53:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

51

Proj

e/

Mob

ilya

Tasa

rımı D

ers

Üre

timle

ri

aydınlatması olan değişen

ışık yoğunluğuna göre

ayarlanabilen bir

yaklaşıma gitmiştir.

Mobilya Tasarımı II

dersinde öğrencilerden

ergonomik prensipleri

gözeterek ve herkesin

ortak kullandığı oluklu

mukavva malzemesinin

potansiyellerini araştırarak

bir oturma elemanı tasarlamaları beklenmiştir.

Birbirlerini kilitleyen parçalar üzerinden bir

kurguya giden tasarımlardan ilkinde Çağrı

Gökkan, oturma fontu ile sırt kısmını

birbirinden ayırarak, istenildiğinde hareket

ettirilebilen ve dışarı taşırıldığında kahve

sehpası olarak değerlendirilebilecek bir

yaklaşımına giderken, diğer bir tasarımda

Beren Akar, tamamı birbiri içinden çıkartılan üç

parçayı birbirine eklemlendirerek parça ile

bütün arasında minimum malzeme ve alan

kaybına ilişkin bir yaklaşımı benimsemiştir.

Yer ile temasın noktasal tutulduğu bir

yaklaşımla kullanıcıya üzerinde hareket

edebilme olanağı sağlayan iki projeden ilkinde

Zeynep Altaylı, tasarımını üç parça olarak

düşünerek; ağırlık merkezinin yoğunlaştığı

ortadaki kütlesel parçaya baş ve ayak

parçalarını geçme sistemiyle ekleyerek hareket

eden bir yaklaşıma giderken; Hatice Sinanoğlu

ise yüzeysel elemanları birbirine ızgara

sistemiyle geçirerek, mobilyanın taşıyıcı sistem

problemlerini çözmüş ve üzerinde oturan

kişiye sabit-tek bir oturma sunmak yerine

değişik oturma pozisyonlarına olanak sağlayan

çok kullanımlı bir tasarım gerçekleştirmiştir.

Bağlamsal bir yaklaşım benimseyen ve

mimari hacmin yapısal özelliklerini kendi

tasarımlarına aktarmaya çalışan iki projeden

ilkinde Çiğdem Vuraloğlu, fakültedeki kolona

eklediği tasarımıyla, sergi mekanı olarak

kullanılan alandaki oturma sorununa ilişkin

yapısal bir çözüm sunmaktadır. Merdivenlerin

rıht yüksekliğini oturma yüksekliği olarak

değerlendiren ve sadece sirkülasyon için

çalışan merdiveni bir durak noktası ve bir

araya gelme yeri olarak değerlendirmeyi

amaçlayan Mert Gülbudak, birbirlerine

geçirilen ve üreyebilen ‘L’ şeklindeki modüller

elemanlar ile esnek ve renkli bir ortak alan

kullanımı oluşturmaktadır.

Dersin her iki döneminde de öğrenciler

herhangi bir mobilya tasarımını etkileyen işlev,

estetik, ergonomi, ekonomi, taşıyıcı sistem,

malzeme ve üretim teknolojisi gibi faktörlerin

nasıl nesnelleştirilebileceği konusunda

araştırmalar yapmış ve bu araştırmalar

sonucunda gerçek malzeme kullanarak 1/1

ölçeğinde prototip tasarımlar

gerçekleştirmişlerdir.

Page 54:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

52

Üni

vers

ite T

anıtı

m/

Yedi

tepe

Üni

vers

itesi

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Ne kadar süredir Yeditepe Üniversitesiİçmimarlık Bölümü Başkanlığı yapıyorsunuz?Yüksek lisans eğitimimi 1974-1979 yılları arasında İstanbul Güzel Sanatlar

Akademisi Mimarlık Bölümü’nü (bu günkü adıyla Mimar Sinan Güzel

Sanatlar Üniversitesi) yüksek mimar olarak tamamladım. 1981 yılında

aynı üniversitede asistan olarak göreve başladım. 1991 yılında doktor,

1997 yılında doçent ünvanlarını aldım. Uzun yıllar üniversitenin kültür

komisyonu üyeliğinde bulundum. Bu sayede ulusal ve uluslararsı yayın

yapma ve konferans verme olanağını buldum. Örneğin Avusturya

Yeditepe Üniversitesi İçmimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hilmi Gülsen üniversitelerinin içmimarlığa bakışaçılarını ‘İçmimar dergi’ için anlattı. İçmimarinin diğer sanatdallarıyla, özellikle de mimarlık disiplinleriyle bir bütünolduğunu söyleyen Gülsen, eğitimlerini mimarlık formasyonuüzerine temellendirdiklerini dile getirdi. Gülsen, üniversiteolarak birincil önceliklerinin üniversite-sanayi işbirliğiolduğunu, genç meslekdaşlarının profesyonel hayata okulyıllarından itibaren hazırladıklarının altını çizdi

İçmimarlık multidisipliner eğitimle daha da güçlenecek

Arka sıra (soldan sağa)Öğr. Gör. Alpaslan RuçoğluÖğr. Gör. Erdal FındıkoğluÖğr. Gör. Eren BoranÖğr. Gör. Ali H. GünvarÖğr. Gör. Neşet M. ErgünÖğr. Gör. Gültekin KorucukluÖğr. Gör. A. Gökalp BaykalProf. Işık Gör

Ön sıra (soldan sağa)Lisansüstü Bursiyer Tuğçe ÖzataÖğr. Gör. Mine Özoğuz ArbayYrd. Doç. Dr. Gözde ÇelikProf. Dr. Hilmi GülsenÖğr. Gör. Z. Deniz ErsoyLisansüstü Bursiyer Fernaz Öncel

Yeditepe Üniversitesi

Page 55:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

53

Üni

vers

ite T

anıtı

m/

Yedi

tepe

Üni

vers

itesi

Hükümet’inin daveti üzerine Viyana’da mesleki

çalışmalarda bulundum. 2000-2006 yılları arasında

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık

Fakültesi Mimarlık Tarihi Anabilim Dalı başkanlığını

yürüttüm. 2006 yılında kendi isteğimle

üniversiteden ayrıldım. 2010 yılında 1999 yılından

beri yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak ders

verdiğim Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar

Fakültesi’nde İçmimarlık Bölümü başkanlığına

profesör olarak atandım. Yaklaşık beş seneden beri

içmimarlık bölüm başkanlığı görevini

sürdürmekteyim. 2011 yılında aynı fakültenin

dekanlığına getirildim. 2014 yılı eylül ayından bu

yana da Mimarlık Fakültesi Dekanlığı’na vekalet

etmekteyim.

Yeditepe Üniversitesi’nin içmimarlığayaklaşımını, bakış açısını nasıl tanımlarsınız?Bilindiği gibi 2014 yılı Eylül ayında kabul edilen

kanunla 1996 yılından beri hizmet veren Güzel

Sanatlar Fakültesi altındaki İçmimarlık, Peyzaj

Mimarlığı ve Endüstri Tasarımı bölümleri ile

Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi bünyesindeki

Mimarlık Bölümü birleştirilerek Mimarlık Fakültesi

kuruldu. Böylelikle içerik açısından birbirine daha

yakın disiplinler aynı çatı altında bir araya gelmiş

oldu. Üniversite olarak disiplinler arası iş birliğine

önem vermekteyiz. İçmimarinin diğer sanat

dallarıyla ve özellikle de mimarlık disipliniyle bir

bütün olduğu düşüncesindeyiz. Yeni kurulan

Mimarlık Fakültesiyle multidisipliner eğitimin daha

da güçleneceğine inanmaktayız. Böylelikle

öğrencilerimize çevre düzenlemesinden iç mekan

organizasyonuna kadar uzanan geniş bir yelpazede

bilgi alış verişinde bulunabilecekleri bir eğitim

ortamı yaratılmış olacaktır. Üniversitemizin üzerinde

hassasiyetle durduğu konulardan biri de ‘üniversite-

sanayi işbirliği’dir. Bu ilke doğrultusunda 2012

yılından itibaren bölümümüzde staj zorunluluğu

uygulamasına geçilmiştir. Öğrencilerimiz süreleri 30

iş günü olan büro ve şantiye stajı yapmaktadırlar.

Yine aynı ilke doğrultusunda sektördeki önemli

firma tesislerine mesleki inceleme gezileri

düzenlenmekte, firma temsilcileri üniversitemize

davet edilerek seminerler vermeleri sağlanmaktadır.

Böylelikle teori ve pratiği birleştirerek, genç

meslektaş adaylarımızın sektörü tanıyarak

profesyonel hayata okul yıllarında itibaren

hazırlanması amaçlanmaktadır.

Bölüm olarak önünüze koyduğunuz hedefler nelerdir?Günümüzde yapay çevreyi oluşturan tasarım

etkinliklerinin ayrı disiplinler olarak kimlik

kazanması içmimarlık eğitiminin önemini

artırmıştır. İçmimarlık eğitimi estetik yaklaşımlarla

teknik bilgileri birleştirerek, çağdaş, konforlu ve

özgün mekan çözümlerinin üretilmesini amaçlar.

Öğretim programımızın temel ilkesi, içmimarlık

eğitiminin mimarlık formasyonu üzerine

temellendirilerek geliştirilmesidir. Bir başka

ifadeyle, eğitim programımız sanat ve bilim

disiplini olarak değerlendirdiğimiz içmimarlık

anlayışına uygun bir biçimde hazırlanmıştır.

Bölüm olarak amacımız mimarlar tarafından

yaratılan yaşam alanlarının kullanıcıların sosyal,

kültürel ve ekonomik olanakları doğrultusunda

bilimsel ve sanatsal birikimlerini de

değerlendirerek çağdaş mekanlar yaratabilecek

meslek insanları yetiştirmektir. Öğrencilerimizin

çağdaş dünya ile olan bütünleşmelerini

güçlendirmek amacıyla pek çok üniversiteyle

Erasmus programı anlaşmaları yapılmıştır. Bu

amaca yönelik olarak ders programımız

uluslararası eğitim ve akreditasyon kriterleri

doğrultusunda yeniden revize edilmiştir. Ayrıca

katılmakta olduğumuz ulusal ve uluslararası

çalıştayların sayısını çoğaltmayı hedeflemekteyiz.

Prof. Dr. Hilmi Gülsen.

Page 56:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Üni

vers

ite T

anıtı

m/

Yedi

tepe

Üni

vers

itesi

54

Her nekadar günümüzde disiplinlerde uzmanlık

ön plana çıkmış olsa da en önemli amacımız

fakültemizdeki diğer bölümlerle olduğu kadar

öğrencilerimizin daha önce aynı çatı altında

eğitim gördükleri Güzel Sanatlar Fakültesi’ deki

disiplinlerle de ilişkilerinin geliştirilmesini

sağlamaktır Multidisipliner bir eğitim sonucunda

bilimsel ve sanatsal alt yapıya sahip çağdaş

dünyayı tanıyan ancak kendi kültür değerlerini de

kaybetmemiş yenilikçi ve özgün tasarımlar ortaya

koyabilecek bireyler yetiştirmeye gayret ediyoruz.

Öğrencilerinizle yaptığınız projeler hakkındabilgi verebilirmisiniz ?Yeni kurulan mimarlık fakültesiyle birlikte ders

programımızda revizyona gidiyoruz. İlk 1veya 2 yıl

dört bölüm ortak bir eğitim programı altında

toplamayı planlıyoruz. İçmimarlık öğrencileri dört

yıllık lisans eğitimi süresinde içerik açısından

basitten karmaşığa doğru giden altı adet proje

hazırlamaktadırlar. Söz konusu projeler konut,

mağaza, banka gibi konulardan başlayıp, kültür

merkezi, öğrenci yurdu gibi içinde çok değişik

işlevleri barındıran yapılara kadar uzanan geniş

bir yelpazede yer alırlar. Üçüncü yarıyılda

öğrencilerimiz barındırdığı işlevleri açısından

yabancı olmadıkları konut düzenlemeleriyle proje

derslerine başlarlar. Proje 201 de

öğrencilerimizden bir çift için yaklaşık 100 m2

oturumlu bir konutun yakın çevresiyle birlikte

çözümlenmesi istenir. Hedeflenen, öğrencilerin

teknik çizim, sunum anlatım teknikleri, perspektif

gibi derslerde öğrendikleri bilgileri yansıtmaları

yanında özgün kavramlar geliştirmelerini

sağlamaktır. Bunun

devamındaki

Proje 202 de bir

adım daha ileri

gidilerek çevre

düzenlemesiyle

birlikte yaklaşık

200 m2

büyüklüğünde bir ev-ofis projesi

çözümlenmektedir. 5 nci ve 6 ncı yarıyıllardaki

Proje 301 ve Proje 302 derslerinde kurum kimliği

yaratma konusuna eğilinmekte, seçilen firmaya

özgü yeni bir konseptin yaratılması

amaçlanmaktadır. Mağaza ve restaurant gibi

konularda öğrencilerimizden iç mekan

organizasyonun ve cephe düzeninin belirlenen

kurum kimliği doğrultusunda çözümlenmesi

beklenmektedir. Beşinci (Proje 401) ve bitirme

projesinde ((Proje 492) konaklama , kültür

merkezi, çeşitli sanat okulları, eğlence merkezleri

gibi çok fonksiyonlu konular ele alınmaktadır.

Özgün tasarım çabaları yanında,

çoklu kullanıma yönelik

fikirlerin

geliştirilmesi

ve, evrensel

tasarım kriterleri

doğrultusunda çağdaş

sentezlere ulaşılması

Page 57:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Üni

vers

ite T

anıtı

m/

Yedi

tepe

Üni

vers

itesi

55

hedeflenmektedir. Bitirme projesinde sadece

mevcut tarihi binalar ele alınmakta, bunlara

yukarıda örnekleri verilen çok işlevli konular

uygulanmaktadır. İçmimarinin mekan sanatı

olması sebebiyle projeler yapılan etüd

maketleriyle desteklenmektedir.

Üniversite olarak nasıl bir öğrenci profilioluşturmak istiyorsunuz ?Gençlerimizi kendine güvenen, taklitçilikten uzak,

çok boyutlu düşünebilen, toplumsal sorumluluk

bilincine sahip, mesleğini etik değerlere bağlı

olarak uygulayan meslek adamları olarak

yetiştirebilmek en önemli hedefimiz olarak dile

getirilebilir. Genç meslektaşlarımızın küresel ve

yerel koşulları doğru analiz edebilen, bir başka

ifadeyle çağdaş dünyadaki gelişmelere duyarlı,

ancak bununla beraber kendi kültürel

değerlerinden kopmayarak doğru sentezlere

varabilen meslek adamları yetiştirmeye gayret

ediyoruz. Bölümümüzün bir diğer amacı mevcut

yapıların iç mekanlarını yeni gelişmelere göre

yorumlayabilecek tasarımcıları yetiştirmek, bir

problemi çok yönlü olarak değerlendirebilecek

ve mesleki gelişmeleri izleyip, yorumlayabilecek

yaratıcı profesyonelleri toplumumuza

kazandırmaktır. Multidisipliner bir eğitim

sisteminde yetişen öğrencilerimizin farklı

disiplinlerle ilişki kurabilmelerini, takım

çalışmasını benimseyebilmelerini bekliyoruz.

İletişimin son derece hızlı olduğu günümüzde,

elde ettiği bilgileri doğru analiz edebilen, teknik

olduğu kadar sanatsal düşünebilen, ve bu

düşüncelerini toplumun imkan ve ihtiyaçları

doğrultusunda gerçeğe dönüştürebilen

içmimarlar yetiştirmeği hedefliyoruz.

Kaç öğrenciniz ve kaç öğretim elemanınız /üyeniz var?2014-2015 ders yılı itibariyle kayıtlı öğrenci

sayımız 579 dur. Öğrencilerimiz bölüme yetenek

sınavıyla kabul edilmektedir. Kontenjanımız 80

Page 58:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Üni

vers

ite T

anıtı

m/

Yedi

tepe

Üni

vers

itesi

56

kişidir. Yetenek sınavında başarılı olan

öğrencilerle ayrıca yapılan mülakat sonucunda

kurul tarafından değerlendirilen on öğrenci tam

burslu olarak eğitim yapma hakkını elde

etmektedirler. Bölümümüzde iki profesör, üç

yardımcı doçent ve bir öğretim görevlisi olmak

üzere altı tam zamanlı öğretim üyesi yanında 37

yarı zamanlı öğretim görevlisi hizmet

vermektedir. Değişik üniversitelerden ve

piyasadaki başarılı meslek sahiplerinden oluşan

bu mozaik kadro, öğrencilerimizin çeşitli

görüşlerden yararlanarak kendi sentezlerini

geliştirmelerinde önemli rol oynamaktadır.

Diğer içmimarlık bölümleriyle ilişkileriniz nedüzeyde, ortak projeler üretebiliyor musunuz?Diğer içmimarlık bölümleri ile olanaklar

ölçüsünde, bağlantı kurmaya özen

gösteriyoruz. Düzenlenen İçmimarlık Bölüm

Başkanları toplantılarına ve çalıştaylara

mutlaka bölümü temsilen katılıyoruz. En son

16 Ocak 2015 tarihinde, TOBB Ekonomi ve

Teknoloji Üniversitesi’nde İçmimarlık Bölüm

Başkanları Toplantısı ve çalıştayında diğer

İçmimarlık Bölümleri ile bir araya gelerek,

program çerçeveleri, öğrenci kabulleri,

akreditasyon, akademik personel, sektörle

ilişkiler, İçmimarlar Odası ile ilişkiler gibi çeşitli

konularda fikir alışverişlerinde bulunuldu ve

çeşitli alt çalışma grupları oluşturuldu.

Bunun yanında diğer içmimarlık

bölümleriyle ortak düzenlenen öğrenci

çalıştaylarına öğrencilerimizle katılım

sağlamaya çalışıyoruz. Son olarak, 6-7-8 Mart

2015 tarihlerinde, ‘Bilecik ili Osmaneli

ilçesinde Kültürel ve Doğal Yapı

Potansiyellerinin Değerlendirilmesine Yönelik

Stratejilerin Oluşturulması’ başlıklı araştırma

projesi kapsamında, düzenlenen İstanbul

Ticaret Üniversitesi’nin ev sahipliğini yaptığı,

‘Kenti Tanıtan Adımlar’ başlıklı Ulusal

Konferans, Çalıştay ve Sergi’de Gelişim

Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Maltepe

Üniversitesi ile birlikte Yeditepe Üniversitesi

Mimarlık Fakültesi İçmimarlık Bölümü

akademisyenleri ve öğrencileri ile yer almıştır.

Üniversitenizin İçmimarlar Odası’na bakışı nasıl,birlikte yürüttüğünüz çalışmalarınız var mı?İçmimarlar Odası’nın rolü, mesleğin geleceği

açısından son derece önemli. Bunun yanında

odayı gelecekte var edecek insan kaynağı da şu

anda İçmimarlık Bölümlerinde bulunan

öğrenciler. Bu bağlamda odanın ve yürütmekte

olduğu çalışmaların öğrenciler tarafından

bilinirliği önem taşımaktadır. Bizler özellikle

mezun ve mezuniyet aşamasındaki

öğrencilerimize hukuki ve toplumsal olarak

mesleğin çerçevesinin korunmasında

İçmimarlar Odası’nın önemini aktarmaya

çalışıyoruz. Ancak oda ile ortak çalışmaların

yürütülmesi bu algıyı pekiştirecektir.

Page 59:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 60:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Portr

e Sö

yleş

i/AC

Tas

arım

ve

Mim

arlık

- G

ani C

ihan

gir

Gül

taşl

ı

58

Tasarıma olan ilginiz nasıl başladı?İlk, orta ve lise dönemlerinde resme olan

ilgim ve resimlerimde yaratmaya çalıştığım

mekanlar, düzenlemeler büyük keyif

veriyordu. Sonrasında İstanbul’da ‘İstasyon

Sanat Evi’nde almış olduğum eğitimin

tasarıma olan ilgimin pekişmesinde katkısı

olduğunu söyleyebilirim. Bunun neticesinde

insanların hayatlarını kolaylaştıracak ve

ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler üretmeyi

sevdiğimi anladım.

Hangi okulda eğitim aldınız?Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi

İçmimarlık ve Çevre tasarımı bölümünden

1998 yılında mezun oldum. Üniversite

hayatım boyunca çok değerli

eğitmenlerimizin bilgi ve tecrübelerinden

yararlanma şansım oldu. içmimar olma

yolunda anlamlı, doğru ve güçlü adımlar

atmamda kendilerinin büyük emekleri

olduğunu özellikle belirtmek isterim.

Tasarım sizin için ne ifade ediyor?Hayatın kendinin "Tasarım" kavramı üzerine

kurulu olduğunu düşünürsek, insanlık var

olduğu sürece kabiliyetlerimiz çerçevesinde

tasarım gelişerek var olmaya devam

edecektir. Benim için tasarım hayalin

gerçeğe dönüşmesidir. Bir tasarımcının farkı

burada ortaya çıkar. "O" hayal eder, kurgular

ve olmayan bir şeyi ortaya koyar. Yani

yoktan var eder. Mesleki olarak "tasarım"

kavramı yaşam mekanları oluşturmak

üzerine kurulmuştur. Bence tasarımcının

sorumluluğu burada ortaya çıkar.

içmimar kullanıcıların ihtiyaç ve

isteklerini karşılayacak mekanları,

fonksiyonel bir şekilde ve estetik kaygıları

göz önünde bulundurarak tasarlamalı ve

çözümler ortaya koymalıdır.

Tasarladığınız iç mekana bir tasarımcıolarak yaklaşımınız nasıldır?Bana göre tasarımın ana felsefesi; sorunu ve

ihtiyacı anlamak, bunu karşılayacak çözüm

önerilerini basit ve yalın bir şekilde ortaya

koymaktan geçer. Ancak bunu ortaya

koyarken ufak dokunuşlarla heyecan

yaratmanın, mekana vereceğiniz küçük

espriler ile ilgi uyandırmanın ve ihtiyaçları

giderecek detay çözümleri ile kullanıcıları

etkilemenin fark yarattığını düşünüyorum.

Bunun için mekanın kullanıcı kitlesini

tanımak ve isteklerini ögrenmek için

gerçekleştirdiğimiz bilgi alışverişi ile

birlikte mekanın genel tarzı, kurgusu

ve hatta malzeme seçimleri dahil,

AC Tasarım ve Mimarlık’tan Gani Cihangir Gültaşlı, tasarımın ana felsefesinin sorunu ve ihtiyacıanlamak, bunu karşılayacak çözümönerilerini basit ve yalın bir şekildeortaya koymak olduğunu söylüyor.Gültaşlı, genç meslektaşlarına yaratıcıve özgün olmalarını, yeniyi daimayeniyi aramalarını salık veriyor

‘Doğru tasarım sorunu ve ihtiyacı anlamaktan geçer’

Gani Cihangir Gültaşlı.

Page 61:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Portr

e Sö

yleş

i/AC

Tas

arım

ve

Mim

arlık

- G

ani C

ihan

gir

Gül

taşl

ı

59

yaratmak istediğim mekanın hayalini

görmeye, bir anlamda yaşamaya başlamak

benim için önemli.

Farklı zamanlarda farklı projeler önümüze

geldiğinde tarzımızın veya bakış açımızın

değişmesi bizim de geliştiğimiz anlamına

gelir. Ancak önemli olan bu gelişim ve

değişim sürecinde aynı tasarım felsefesi ile

hareket ederek bunu yarattığımız mekanlara

aktarmak olmalıdır.

“AC Mimarlık” olarak ne tür projelereimza atıyorsunuz?2003 yılında Ortağım Y. Mimar Arda Öngören

ile birlikte mimarlık ve içmimarlık alanlarında

faaliyet göstermek üzere AC Mimarlık’ı

kurarak yurt içi ve yurt dışında birçok farklı

konseptlerde projelere imza attık.

İçmimari olarak; ofis projeleri ağırlıklı

olmak üzere, konut, cafe& restaurant, otel

vb. projelerini ve uygulamalarını

gerçekleştirdik. Bununla birlikte hastane,

eğitim yapıları, AR-GE binaları, konut

projeleri, otel ve yurt binaları gibi alanlarda

mimari proje hizmetlerini

gerçekleştirmekteyiz.

Tüm bunların yanısıra 2010 yılından

itibaren Holland Shielding Systems B.V.’nin

Türkiye distribütörlüğünü yürütmekteyiz.

Elektromanyetik alan koruma kalkanları

üzerinde faaliyet gösteren ve sağır oda tabir

Page 62:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Portr

e Sö

yleş

i/AC

Tas

arım

ve

Mim

arlık

- G

ani C

ihan

gir

Gül

taşl

ı

60

edilen sistemleri sağladığımız gibi, savunma

sanayinde faaliyet gösteren firmalara da

ürün tedarik edip , danışmanlık hizmeti

vermekteyiz. Dışarıdan baktığınızda

mimarlık ile bir bağlantı kuramamış

olabilirsiniz. Ancak detaya baktığınızda bir

çok mimari çözümü içerisinde barındırdığını

görebilirsiniz.

Bir tasarımcı olarak ne tür projeler siziheyecanlandırır?Açıkcası sınırlarımı zorlayan projeler beni

heyecanlandırıyor. Tasarım süreci içinizdeki

‘yaratı’ duygusu ile eserinizi doğurduğunuz

bir serüven bana göre. Yaratınızı görmek,

dokunmak, içinde varolmak büyük bir keyif.

Görünenin ve beklentinin çok ötesinde

süprizler ortaya koymak, varolan bakış

açısına bambaşka boyutlar taşımak,

şaşırtmak, hayallerimi gerçeğe taşımak

bana büyük bir haz ve heyecan katıyor.

İçmimarlık dışında kendinizi beslediğinizilgi alanlarınız var mı? Bir içmimar için bubir tür gereklilik midir?Benim için doğa ve doğanın sunduklarını,

tanrının kusursuz yaratılarılarını

gözlemlemenin ruhumda yarattığı etki

inanılmaz. Bununla birlikte; tarihsel izlerin

olduğu mekanlar, hayat hikayeleri,

okuduğum kitaplar, farklı kültürler ile

birlikte müzik ve görsel sanatlar ruhumu

zenginleştiren olgulardır.

içmimar veya tasarımcı hemen hemen her

konuda fikir sahibi olmalı ve kendini

geliştirme adına farklı ilgi alanlarına yönelmek

durumundadır. Bu günümüz şartlarında artık

bir gereklilikten öte bir ihtiyaçtır.

Yeni mezun içmimarlara ne önerirsiniz? Prof. Dr. Doğan Kuban’ın br sözü vardır:

“Geçmişte ve günümüzde büyük mimarlar

ve iyi mimarlar ne geçmişi, ne bugünü taklit

eder. Ne de kendini yineler. Tarih boyunca

sanatın altın kuralı her yapıtta yeniyi

yansıtmak, kendini aşmaya çalışmaktır.

Resmin, heykelin, mimarinin, her türlü sanat

yapıtının en önemli özelliği budur. Sinan’ı,

Michelangelo’yu, Bethoven’ı, Rembrant’ı,

Şarlo’yu büyük yapan özgünlükleridir” der.

Genç arkadaşlarımın önünde hayallerini

gerçeğe dönüştürecekleri, yaratıcılıkları ve

özgünlükleri ile eserlerine imza atacakları

uzun bir dönem var.

Çok çalışmak, mesleğine büyük bir AŞK

duymak, öğrenmenin sonsuz olduğuna

inanmak, bu yolculukta onlara rehberlik

edecek düşündeyim. Bilgi ve tecrübe, iş

disiplini, ruhunu evrenin tüm güzellikleri ile

beslemek, yeniyi daima yeniyi aramak onları

hedeflerine ulaştıracaktır diye

düşünüyorum.

39. sayımızda isimsiz olarak yayımlanan YılmazZenger röportajı Yrd. Doç. Dr. Umut Şumnu’ya aittir.

Düzeltme

Page 63:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

61

Mak

ale

/M

utfa

ğımilgili uğraşlarının büyük bir kesimini içinde

geçirdiği bir mekân değil, bütün ailenin ortaklaşa

yararlandığı ve ailenin tüm fertlerini etkileyen bir

hayat merkezidir. Bu nedenler, mutfağın, evin

diğer bölümlerine yakın ve yeterli büyüklükte

olmasını, mutfak araç ve malzemelerinin rahat,

kolay ve hızlı çalışma imkânı verecek şekilde

özenle düzenlenmesini ve sağlık kurallarına uygun

nitelikte bulundurulmasını zorunlu kılar.

İyi bir mutfak, rahat çalışılmasını sağlayan

ölçülerde, kolayca havalandırılabilecek, iyi

aydınlatılabilecek, çabuk temizleme imkânı

verebilecek şekilde ve sağlık kurallarına uygun

olarak planlanmalıdır. İşte bütün bunlar, içmimarinin

ve tasarımın hayatımızın her anına ne kadar

girdiğinin açık bir göstergesidir.

Mutfaklarda doğru bir tasarım, doğru bir

yerleştirme ve organizasyon yapmak, sadece

mutfağın görünümünü değil kullanıcının

sağlığını da etkilemektedir. Kimse karanlık,

dağınık ve kullanışsız bir yerde aşçılık becerisini

yeterince gösteremez. Sağlıklı, zevkli, lezzetli

yemekler pişirmek ve yemek için atılması

gereken ilk adım, mutfağın doğru ve keyif

alınacak şekilde tasarlanmasıdır.

Mutfağın evdeki yeri, yapının bulunduğu coğrafi

yerdeki mevsimsel özellikler göz önünde

bulundurularak tespit edilmelidir. Yaz sıcağı ve

güneş, mutfakta rahat çalışılmasını zorlaştıracağı

gibi, yiyeceklerin muhafaza edilmesini de

güçleştirecektir. Öte yandan ısıtılması zor olan

mutfaklardaki çalışma güçlükleri de dikkate

alınmalıdır. Bu bakımdan, mutfaklar, genellikle

evlerin güney doğu cephelerinde, ısıtma sorunu

olmayan evlerde ise kuzeye bakacak şekilde ev

planlarına yerleştirilir. Mutfak pencerelerinin de

güneydoğuya bakması gerekir. Böylece, özellikle

öğle saatlerinde, mutfağın güneşten etkilenmemesi,

güneş battıktan sonra da fazla soğuk olmaması

sağlanır (MPD, 2015)

Bir ev içinde mutfağın konumu üzerinde

durulurken, yemek odasına yakınlığı hatta bağlantısı

üzerinde de durulmalıdır. Böylece, yemek servisinin

zor ve yorucu olması önlenir.

Yiyecek maddelerinin ve mutfak araç ve

malzemelerinin yerleştirildiği dolaplar, raflar ile

mutfak çalışmalarının yapıldığı masa, tezgâh gibi

malzemenin biçimi ve nitelikleri, mutfakta doğru

ve düzenli bir yerleştirmede ve mutfak

faaliyetlerini kolaylaştırmada önemli bir etkendir.

İlke olarak, mutfaktaki bütün ünitelerin, içlerine

toz girmesini önleyecek şekilde girinti ve

çıkıntılarının olmaması, ahşapların sade, sağlam

ve kullanışlı olması, kir göstermemesi, kolay

bakım yapılması ve göze hoş görünmesi gerekir.

Mutfak dolapları temizlemeye imkân verecek

şekilde yerden yüksek tutulmalıdır. Dolapların

yükseklikleri çalışmayı güçleştirmemeli, çekmeceleri

kolayca açılıp kapatılabilmelidir. Bu hususlar bize

dünya çapında kabul edilmiş olan ölçülere uymak

gerektiğini hatırlatmaktadır.

Söz konusu olan ölçüler, İçmimarlık okul

yıllarımızda bize verilmeye başlanan ve meslek

hayatımız içerisinde kullanıcılara kullanım kolaylığı

Günümüzde ev yaşantımızın en önemli

parçalarından birisi; mutfak...

Birçok yerde, sadece fonksiyonel olarak değil

bilakis hayatın yaşandığı mekân halini almıştır.

Bu, insanların mutfaklarına büyük önem ve

değer verdiklerini göstermekte ve mutfağın

yaşanılan alanlar arasında ön saflarda yer

almasına sebep olmaktadır.

Mutfağı şekillendiren temel nokta, kullanıldığı

mekân ve o mekân içindeki fonksiyonudur.

Bir ofisin mutfağı, bir evin mutfağı, bir otelin

mutfağı ya da bir fabrikanın mutfağı arasında

önemli farklar vardır. Hizmet süreci ve gerekleri

mutfağın tasarımında çok önemli bir yer tutar.

Örneğin ev mutfaklarımız her gün, içinde

ailemizle yaşamımızı paylaştığımız, hayatımıza

tat katan mekânlarımızdır.

Mutfak, genellikle kadınların yalnızca ev ile

Mutfağım...

Mur

at Ö

ZDAM

AR

Page 64:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

62

Mak

ale

/M

utfa

ğım ve rahatlığı sağlamak için dikkat ve özenle

uyguladığımız değerlerdir.

İyi bir mutfak ancak, “form, fonksiyonu izler”

ilkesinden yola çıkılarak tasarlanabilir. Bu ilke

doğrultusunda planlama yapılırken temel hedef

“maksimum verim” olmalıdır (Polat, 2007, s.208-214)

Tarihsel süreç bünyesinde mutfakları

değerlendirirken, mekânın kullanımında yapılması

gereken yeniliklerin düşünülmeye başlandığı

zaman, 19. yüzyılın sonları ve 20. Yüzyılın başlarıdır.

Bu da İçmimarlık mesleğinin doğduğu ve

gelişmeye başladığı zamanlara denk gelmektedir.

Temel amaç, kullanıcı ile mekân arasındaki

ilişkiyi en iyi dereceye getirebilmek ve böylece

orada yaşayan kişinin hayatında mutfak ile ilgili

kısmı keyifli bir pozisyona taşıyabilmektir.

İçmimarlık, kadın hakları tartışmasının iyice

alevlendiği 20. yüzyıl başlarına denk düşen

dönemde, evinde, mutfağında olan kadını, bu

küçük ve efektif alanda daha az adım atarak

istediği malzemeye ulaştırmayı hedeflemiştir. Bu

da mutfak tasarımında yapılacak işleri mümkün

olduğunca basitleştirerek rasyonel bir tasarım

yapma yoluna gidilmesine sebep olmuş, böylece

tasarım yaparken, tesisatlarını ve optimum

çalışma ölçülerini düşünerek hareket etme

zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Bugün artık mutfak, ev hayatımızda, sadece

yemek yapmak ve yemek için kullanılmamaktadır

ve işlevselliği kadar yaşamımızın ve iletişimin odak

noktası olan bir mekân haline dönüşmüştür.

Uzun yıllardır yapılan çalışmalar ve araştırmalar,

tasarlanmış bir mutfağın dayanıklı ve uzun ömürlü

olması gerektiğini de ortaya koymuştur. Ayrıca

mutfak, yüksek oranda mikrop barındırabildiği için,

seçilecek malzemelerin hijyenik olması ve kolay

temizlenebilir nitelik taşıması şarttır. (Polat, 2007,

s.208-214).

Mekânda kullanılacak olan malzeme ve renk

seçimleri ile birlikte, mutfak aktivitelerinin

yaşanacağı alanların tasarlanması gerekmektedir.

Bahse konu olan aktivite alanları iki temel başlık

altında düşünülür;

1. Ana aktivite alanları; depolama,

yıkama/hazırlama, pişirme

2. İkincil aktivite alanları; servis ve yemek

yeme, dinlenme

Ana aktivite alanları, yemek pişirme süreci esas

alınarak kurgulanmalıdır. Ayrıca bu alanların yerleri

belirlenirken mutfağın evin diğer mekânlarıyla olan

ilişkisi de göz önünde bulundurulmalıdır. Yemek

yeme ve servis gibi ikincil aktivite alanları ise mutfak

içindeki çalışmayı kesmeyecek şekilde

konumlandırılmalı, ayrıca çeşitli kazalara sebep

olunmaması için bu çalışma alanı içerisinden

dolaşım hattı geçirilmemelidir.

Proje oluşturulurken, elektrik ve sıhhi tesisatın

baştan düşünülmesi gerekir. Eviye, bulaşık makinesi,

ocak, buzdolabı, fırın ya da fırınlar, aspiratör ya da

davlumbaz ve gelebilecek diğer cihazların

birbirleriyle ilişkileri kurularak, tesisatlarının da

planlanmış olması gerekmektedir.

Burada görülüyor ki, biz içmimarlar şunu

unutmamalıyız; yapılacak, üretilecek tasarımların

seçimlerinin ve çizimlerinin, imalatların öncesinde

bitirilmiş olması gerekmektedir. Böylece kararlı,

emin ve güzel bir şekilde imalatı yerine getirebiliriz.

Bir içmimar, mutfak tasarımında ve

uygulamasında şu temel hususları unutmamalıdır;

a. Tasarımını yaptığımız mutfaklarda özel

durumlar hariç, dünya çapında kabul edilmiş

standartlar kullanılmalıdır. Bu da içmimarın bu

konuda mutlaka bilgi sahibi olmasını, eksiği varsa

araştırıp, bu eksikliği tamamlamasını gerektirir.

b. Planlama yaparken, malzeme ve ürün

seçiminin, tasarımı büyük ölçüde etkileyeceği

bilinmeli, içmimar ilerleyen teknolojinin gerek

malzemelere gerekse ekipmanlara yansımalarına,

piyasayı yakından takip ederek vakıf olmalıdır. Bu

konu özellikle müşteriler için çok önemlidir.

c. İçmimarın malzeme tanımlama ve belirleme

konusuna hakim olması, seçimler yapılırken, sağlıklı

bir imalat maliyetinin de ortaya çıkmasını sağlar.

Görülüyor ki, her alanda olduğu gibi mutfak

tasarımında da içmimar, bilgilerini sürekli tazelemeli,

araştırma yapmalı, özellikle yeniliklere çok açık

olmalıdır.

KaynaklarPolat D.A.,2005. “Mutfak Tasarımında Ergonomi, Mutfak BanyoSeramik”. Tasarım Yayın Grubu, Sayı: 51.Polat D.A., 2007. “Mutfak Tasarım Süreci, Banyo Mutfak”. Boyut YayınGrubu, Sayı:52Yazıcıoğlu, D.A., 2010, “Mutfak Tasarım Süreci”. Literatür Yayıncılık.<http://www.mimariplatform.com/ic-mimari_haberler_genel-haberler-4/new-york-modern-mutfak-sergisi.html?content_id=1482> Mart, 2015. New York ModernMutfak Sergisi.<http://www.mpd.org.tr/tr/urunkutuphanesi/mutfagimiz.htm>Mart, 2015. Kütüphane-Mutfağımız.

Page 65:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

63

Mak

ale

/İç

Mek

anda

Dok

u Ta

sarım

ının

Res

tora

n M

ekan

ları

Üze

rinde

n İrd

elen

mes

i

İç mekanda doku tasarımı, yöntemleri ve kullanımınınrestoran mekanları üzerinden irdelenmesi

“Tasarım önerisinin detayları, yani her öğenin

yakın plan detaylı tasarımı “taktikler” olarak

tanımlanabilir. Buna iç mekan bileşenlerinin

materyalleri/malzemeleri, yüzey kaplamaları, şekil,

biçim ve bileşenlerin doğası/yapısı da dahildir”

(Brooker & Stone, 2010, s.112)

Bahse konu olan tüm bu elemanlar veya

“taktikler” detaylı olarak iç mekanın karakterini

belirler ve o mekanın gerçek kimliğinin oluşmasında

önemli birer etken olarak rol alırlar. Bunlar, kullanım

şeklini, işlevi, atmosferi, karakteri destekleyip aynı

zamanda vurgulayıcı bir rol oynayabileceği gibi bir

mekanı diğerinden ayrımada ve mekana bir kimlik

kazandırmada etkili olurlar.

İşte bu taktikler tasarım stratejisini

belirleyebilirler. Brooker ve Stone “İç Mekan Tasarımı

nedir” isimli çalışmalarında bu taktikleri 4 temel grup

alında inceler: ışık, nesne, düzlem ve yüzey. Işık yapay

veya doğal olarak sınıflandırılır; nesne odak noktası

oluştururken aynı zamanda bir mekanı kontrol eden

en önemli unsur olabileceği gibi mekan içindeki

hareketi de kontol edebilmektedir; düzlem yatayda

ve düşeyde konumlandırılabilir; en temel yatay

düzlem zemin, tavan veya duvardır ama

tasarımcının bu en yalın düzlem tanımından hareket

ile çok farklı çözümler sunabilme imkanı vardır.

Yüzey mekandaki düzlemin veya nesnenin

malzemesi olarak tanımlanır ve mekan atmosferinin

temel belirleyicisi olarak nitelendirilir (2010).

İç mekanda doku kullanımı yüzey konusunun en

etkili artikülasyonlarından birisidir. Doku hem çok

bilindiktir hem de en az bilinendir. Desen ve doku iç

mekan tasarımında genelde aynı anlama sahip iki

farklı söylem gibi kullanılmaktadır. Halbuki bu iki

söylem mekan tasarımında belirgin farklara sahip iki

unsurdur. Desen sonsuzdur fakat doku

tasarlanandır. Her ikisinin de çıkışı doğadır. Tasarımcı

dokuyu mekanın ayrılmaz bir parçası olarak tasarlar,

fakat desen sadece bir yüzey kaplamasından öteye

gidemez. Bu kapsamda Kamalzedeh (2014) iç

mekanda doku yaratılması konusunda yaptığı

sınıflandırmada doku kullanımını farkı kategoriler

halinde ele alır. Bu makalede iç mekanda doku

yaratılması Kamalzadeh’nin gruplaması üzerinden

restoran iç mekan örnekleri ile irdelenecektir.

Kamalzadeh (2014) doku kavramını temelde 3 grup

altında inceler: varoluşuna göre-doğal ve yapay;

yüzey kalitesine göre- pürüzsüz ve pürüzlü; algısal

durumuna göre-görsel ve dokunsal. Bu temel

gruplamadan hareketle, her üç gruptaki dokunun

tasarlanma sürecini sistematik bir yöntem ile tarifler.

İç mekanda doku iki boyutlu ve üç boyutlu olarak

tasarlanabilmekte; ve mekan içinde bir yüzey

üzerinde uygulanabileceği gibi mekanda yüzeyden

bağımsız bir şekilde de kurgulanabilmektedir.

Tasarım / kurgu sürecinde temel tasarım araçları

en önemli yön gösterici olarak belirlenmiştir. Doku

bir düzen oluşturma sonucunda ortaya çıkmaktadır.

Belirlenecek tasarım elemanları birimden bütüne

düzen oluşturma yöntemi ile artiküle

edilebilmektedir. Ayrıca, dokuyu oluşturacak

elemanlar tamamen aynı malzeme kullanımı

sonucunda kurgulanabilirken farklı malzemelerin bir

araya gelmesi sonucunda da doku yaratılması

mümkündür. Bunun yanısıra atık/artık

malzemelerden de çok ilgi çekici dokular yaratılabilir.

Bahse konu doku kurgularına ek olarak yakın

zamanda innovatif yaklaşımlar sayesinde akıllı doku

tasarımlarına da iç mekanlarda rastlamak

Nil P

aşao

ğlul

arı Ş

AHİN

Page 66:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Mak

ale

/İç

Mek

anda

Dok

u Ta

sarım

ının

Res

tora

n M

ekan

ları

Üze

rinde

n İrd

elen

mes

i

64

Vladimir Nepyivoda, Dmitry Bonesko ve Sergii Andriienko tarafındantasarlanmış olan Odessa Restoran, üç boyutlu-yüzeyden bağımsız- çizgiselelemanların oluşturduğu dokuya uygun bir örnektir. Bu iç mekandaçizgisel elemanlar (urganlar) tavandan tam tekrar yöntemi ile asılaraktavan düzlemini belirlemiştir. Ayrıca tavandan zemine kadar kullanılmışolanlar da iç mekan içinde alt mekanlar yaratmıştır.

Barselona,Mandarin OrientalOtel’deki AngelLeon’s BistrEau’dayıldız şekilli beyazdüzlemleryüzeyden bağımsızbir şekilde tamtekrar yöntemi ilekurgulanarakmekanda dinamikbir dokuoluşturmaktadır.Oluşturulan dokusayesinde mekanfarklı bir kimliğebürünmüştür.

mümkündür (Kamalzadeh, 2014). Bu tür tasarımlar

hareket, ışık, ısı ve birçok diğer etkene bağlı olarak ve

esnek yapısı sayesinde mekana farklı koşulllarda

farklı karakterler katabilmektedirler.

Yeme-İçme (Restoran) Mekanlarının tasarımındadoku artikülasyonuİç mekan tasarım sürecinde sosyal mekanlar özgür

tasarımlar ortaya çıkarabilmek için uygun

bağlamlardır. Konut veya bireysel işyeri gibi daha

özel işleve sahip mekanlarda içmimar sosyal

mekanlarda sahip olduğu imkanlara kıyasla daha

sınırlıdır. Burada kullanıcı ve işlev, tasarıma yön veren

temel unsurların başında yer almaktadır. Halbuki,

mağaza / alışveriş veya restoran / cafe/ yeme-içme

mekanları gibi sosyal mekanlarda daha özgür

tasarımlara rastlamaktayız. Burada kullanıcının

anonim olması, kullanıcının müşteri kimliğine de

sahip olması belirleyici olmaktadır. Kullanıcının

ilgisini mekana çekmek için tasarım önemli bir

araçtır. Bu bağlamda tasarımda doku kullanımı

yeme-içme mekanlarında en etkili yöntemlerden

birisi olarak tasarıma yön vermekte ve mekanın

kalitesi üzerinde etkili olmaktadır.

Restoran iç mekanlarında doku tasarımı

Kamalzadeh’nin gruplamasından hareketle aşağıda

örneklendirilmiştir.

Ortaya çıkan sonuç her ne olursa olsun, tasarım

bir sistematik işidir. Ne kadar kaotik veya karmaşık

görünürse görünsün her tasarım bir düzenin

sonucu ortaya çıkar. “Bütün bilim dalları gibi

TASARIM da, akıl ve mantık temeline dayanmakta ve

tüm bilim dallarının temelini oluşturan sistematik

yaklaşımı içinde taşımaktadır. İşte böyle karmaşık

gibi görünse de tasarım, belli kurallara, sisteme bağlı

olarak gerçekleştirildiğinde ortaya çıkan ürün

kendinden söz ettiren somut bir olgu olur” (Dağlı,

Şahin & Güley, 2012, s.11-12). Doku tasarımı da

güçlü bir sistematiğin eseridir ve mekanlara özgün

bir kimlik ve karakter getirir.

Glenn Pushelburgand George Yabutarafındantasarlanmış olanThe Blue FinRestoran- New YorkCity -W Hotel İkiboyutlu- yüzeyüzerinde- dokunsaldoku: Düşeydüzlem üzerindeeğrisel çizgilerinalternatifli tekrarıile oluşan dokunsaldoku tasarımı.

The Fish MarketBurger Bar & Grill-Avustralya: AnnaDrummond ve TrishTurner -CoLAB DesignStudio tarafındantasarlanmıştır. İki boyutlu - yüzeyüzerinde - görseldoku: Beyaz Çizgiselelemanlar zemindüzlemindealternatifli tekraryöntemi ile görsel birdoku yaratmıştır.

Page 67:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Mak

ale

/İç

Mek

anda

Dok

u Ta

sarım

ının

Res

tora

n M

ekan

ları

Üze

rinde

n İrd

elen

mes

i

65

Munich Brauhaus,South Wharf,Avustralya. TechnéArchitecture +Interior Designerstarafındantasarlandı.

Pinewood Social- Nashville- Landy Gardner Interiors, the New Yorkfirm Reunion, and Manuel Zeitlin Architects tarafından tasarlandı.

Doku tasarımında yapay veya doğal malzemeler çok çeşitilişekillerde kullanılmaktadır. Örneğin, Avustralyadaki AlmanBirahanesinde doku farklı boylardaki kütüklerin bir ritimoluşturması sonucunda tasarlanmıştır. Nashville’de bulunanPinewood Social isimli mekanda ise doku aynı model ve renktekiçerçevelerin yanyana sıralanması sonucunda yaratılmıştır.

Bazı örneklerde doku tasarımı bir objenin/nesnenin tasarım elemanıolarak kullanılması ile oluşturulabilir. Örneğin, Jakarta’daki Fook Yew-ÇinRestoranı’nın tavanında kullanılan aydınlatma elemanları tam tekraryöntemi ile tavan düzleminde farklı bir doku oluşturmuştur.

KAYNAKLARBrooker, G., Stone, S. (2010). ‘İç Mekan Tasarımı Nedir?’,İstanbul: Yem YayınDağlı, U. U., Şahin, N. P. & Güley, K. (2012). ‘Tasarımın İçindeki Sırlar:Gençlere yönelik tasarım eğitim kitabı’, Lefkoşa: Deniz Plaza YayınlarıKamalzadeh, M. (2014). ‘Use and Creation of Texture in CommercialInterior Space: Case Study of İstinye Park Shopping Mall-İstanbul/Turkey (Mağaza İç Mekanlarında Doku Tasarımı ve Kullanımı:İstinye Park Alışveriş Merkezi Örneği-İstanbul/Türkiye”, YayınlanmamışYüksek Lisans Tezi, DAÜ: Gazimağusa.

GÖRSEL KAYNAKLARPinterest. (2015). Restaurant Interior Designs, <https://www.pinterest.com/search/pins/?q=restaurant%20interior%20designs>, Erişim Tarihi:8 Mayıs 2015

Verner Panton tarafından tasarlanan-Almanya, Hamburg’daki TheSpiegel Canteen’in duvar yüzeyi üzerinde geometrik şekillerin tamtekrar yöntemi ile yarattığı görsel doku ve tavan yüzeyi üzerindekırmızı piramitlerin tam tekrar yöntemi ile oluşturduğu üç boyutludoku örneği iç mekan tasarımının temel kimlik belirleyicileridir.

Golucci International Design tarafından tasarlanan Taiwan Noodle House 2,Üç boyutlu- yüzeyden bağımsız- düzlemsel doku tasarımına uygun örnekteşkil eder. Dokuyu farklı boyutlardaki noodle kaseleri tavan düzlemindenasılmak suretiyle oluşturmaktadır. Bu mekanda oluşturulan doku çok yoğundeğildir. Fakat, iç mekan genelde çok yalın hatlara sahip olduğu içinoluşturulan doku mekan içinde oldukça baskındır.

Page 68:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Mak

ale

/Bi

r İç

Kab

uk Y

enile

me

Mes

eles

i Ola

rak

İçm

imar

i Tas

arım

Yak

laşı

mın

a İk

i Örn

ek

66

Mimarlığın, bir bilgi alanı olarak olarak algılanmak

yerine, bir inşaa eylemi, bir çizim zanaatı ve bir

ekonomik pasta paylaşımı olarak algılandığı

dönemlerin tortularından kalan bir klişeden söz ederek

başlayacak olan bu yazıda, mimarlık bilgisinin giderek

artan ve karmaşıklaşan içeriği ve doğası gereği bu tür

katı klişelerin giderek buharlaşması üzerinde durulacak

ve konu iki özgün örnek üzerinden tartışılacaktır. Sözü

edilen bu klişe dillere pelesenk olmuş ‘mimarlığın içi dışı

olmaz’ mottosudur. Tasarımın bütünlüğünden söz

edilebilse dahi içinde bulunduğumuz bu modern-

sonrası bağlamda bilginin bütünlüğünden ve

tekliğinden söz etmek artık söz konusu değildir. Bu

çerçevede, herşeyi bilebilen, ‘taraktan kentlere kadar

herşey’i tasarlama yetisine sahip süper-kahraman

‘mimar’ figürünün giderek aşındığı ve bu yüzden de

kentle, bina yapım süreçleriyle ve daha pek çok olguyla

bağını yitirdiği ve bu çaresizlik içinde çırpındığı bir

mesleğin gerçeklerle yüzleşebilmesi, bu krizi atlatarak

kendisine yeni misyonlar çizebilmesi için oldukça hayati

görünmektedir. Artan bilgi miktarı, ölçek çeşitliliği,

teknoloji ve üretim süreçlerindeki devrim niteliğindeki

yeni oluşumlar, mimarlık bilgi alanının kendi içinde

uzmanlık alanlarına bölünme gereğini açıkça ortaya

koymasına karşın, modernist dönemin ortodoks ve

şöven tavrı gereği bu tasarım tekelini kimseye

bırakmama eğilimi, mimarlığın bünyesinde alt

uzmanlıklar barındırabilen bir olgu olarak yerini

güncellemesinin önündeki en önemli engel olarak

karşımıza çıkar. Bu üstten bakar tavır içerisinde,

içmimarlık da sadece bir tür iç mekan tezyinatı zanaatı

olarak görülerek mimarlarca aşağılanageldiğinden, bu

alana ait bilginin uzmanlaşmasına da önemli ölçüde

sekte vurulmuştur. Ancak, bilginin önüne engel

konulamayacağından bu spesifik ölçek de kendi teknik

bilgi ve detay çözümleriyle bir bilgi alanı olarak kendini

tescillemeye başlamıştır. Bu süreci kontrol edemediğini

ve edemeyeceğini içten-içe gören ve ‘yüce-tasarımcı’

idolüyle formatlanagelen mimara yöneltilen “iç mimar

mısınız dış mı?” sorusu da yalnızca ‘yüce’ mimarın

kendisinin en derin ve en zayıf noktalarına hitap eden

bir tür namus sorusu olmakla kalmayıp, ‘sıradan’ insanın

daima yaşamın kendisini uzman elitten daha iyi anlayıp

mimarlıkta oluşagelen bu ayrışmayı doğrudan ve

katıksız bir şekilde ifade ettiği bir soru olarak

algılanabilmelidir. Yapı, G. Semper’in (1989 1851) ‘deri’

kavramıyla ifade ettiği iskelet ve onu içten ve dıştan

saran kabuklardan ibarettir ve bu ayrışma aslında

sadece günümüzde ortaya çıkmış post-modern bir

olgu değil (Venturi, 1977), tarih boyunca mimarlığın

temel sorunsallarından biridir. Bu alt-uzmanlık ve

dolayısıyla yeni bilgi alanlarının, farklı koşullarda giderek

birbirinden bağımsız şekillenen kabuk tasarımlarına

yönelik meslek alanları haline gelmesini katı bir dirençle

karşılama gereği de artık tartışılmalıdır.

Başlangıçta mimarlığın temel sorun alanı olan “iç

mekan tasarımı”, zamanla “içmimarlık” adı altında ayrı bir

branş haline dönüşmüş ve giderek kuramsal boyut ve

tektonik niteliklerinden uzaklaşarak kimi zaman

“dekorasyon” olarak bilinen malzeme ve renk odaklı bir

uğraşıya kimi zaman da D.I.Y. (Do It Yourself)

niteliğindeki bir hobi etkinliğine indirgenmiştir. Bir takım

ünlü şahısların konutlarındaki yalnızca bu görsel ve

YA İÇİNDESİNDİR YA DA DIŞINDA MİMARLIK ÇEMBERİNİN: Bir iç kabuk yenileme meselesi olarak içmimari tasarım yaklaşımına iki örnek

Mur

at Ç

ETİN

Page 69:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Mak

ale

/Bi

r İç

Kab

uk Y

enile

me

Mes

eles

i Ola

rak

İçm

imar

i Tas

arım

Yak

laşı

mın

a İk

i Örn

ek

67

maddesel özellikleri ön plana çıkaran bazı yayınlar yolu

ile de bu sakıncalı yaklaşım giderek kendine güçlü bir

yer edinerek, önemli kaynakların bilinçsizce kullanıldığı

bir alt-sektör oluşturmuştur. Oysa, mekan olgusu

(Norberg-Schulz, 1971) bu fiziksel özellikleriyle

açıklanabilecek bir kavram değildir. Bu nedenledir ki

etimolojik olarak (DECOR) aldatmaca veya illüzyon

kavramları ile ilişkilendirilebilecek “dekorasyon” ifadesi

yerine, “iç mekan tasarımı” tanımı ve bu ifadenin içini

dolduracak; düşünsel, algısal ve tektonik boyutların

yeniden aktif duruma getirildiği yaklaşımların ön plana

çıkarılması, mimarlıkta giderek artan bir yozlaşma

sürecinin önüne geçilebilmesi için etkili

enstrümanlardan biri olarak önem kazanmaktadır. Bu

yazı, iç mekan tasarımının giderek kapsamı genişleyen

tasarım bilgi alanı içinde kendine özgü bir alt alan

oluşturduğunu göz önünde bulundurarak, bu alanın

hakkını veren ve mimarlık alanı ile kesişim alanında ele

alan iki örneği incelemeyi hedeflemektedir.

Bu bağlamda, iç mekan tasarımı konusunda

oldukça tutucu bir tavır sergileyen ve aynı zamanda

uygulama olanakları açısından oldukça sınırlı bir tablo

sunan Balıkesir ilinde bu konunun önemini ortaya

koyabilecek yeni örnekler sunma fırsatı olarak

değerlendirilen iki çalışma bu yazıya konu edilmiştir.

Aşağıda incelenen iki örneğin de ortak noktalarını

oluşturan konu iç mekanda hedeflenen tektonik bir

bütünlüğün (gesamkunstwerk) geometri, aydınlatma,

doku, ve renklerin, kullanıcıların kişilikleriyle bağıntılı

olarak amaçlanan kimliğin oluşumuna katkıda

bulunacak uyumlu bir orkestrasyonu ile sağlanmaya

çalışılmış olmasıdır (Von Meiss, 1990). Her iki örnekte de

tasarlanan tektonik kurgu ile (gerek işlevsel, gerek

imgesel olarak) mekanın içeriği arasındaki ilişki temel

kriter olmuştur. Bu noktada, mekanlarda yer alacak işlev,

kullanıcıların yaratmak istedikleri kimlik, kullanıcıların

üzerinde oluşturulacak psikolojik etki ve bunu yarattığı

algısal boyut, seçilecek geometrik kompozisyonun yanı

sıra, aydınlatma türünün seçim ve dağılımı ile dokular

arasındaki geçişler ile bunların ritmik yapılarının

oluşumunda belirleyici olmuştur. Bir diğer ortak nokta

ise her iki uygulamanın da yerel koşullar ve düşük

ekonomik imkanlarla gerçekleştirilebilmiş olmalarıdır.

Bu bağlamda, söz konusu projeler hedefledikleri

yenilikçi örnekler sunma çabasını başarıya

ulaştırmışlardır. Ancak, önemli olan bu uygulamalara

duyulan güven ve inancın yayılması ve bu tür

uygulamaların artmasıdır.

İç mekan tasarımına, yitirdiği kuramsal boyut ve

tektonik niteliklerinden bazılarını yeniden kazandırmayı

amaçlayan bu çalışmalar aşağıda kısaca

özetlenmişlerdir.

Örnek 1: Kentin Üzerinde Bir Bahçe-Ev Uygulaması

Kayaoğlu Konutu, Balıkesir

İç Mekan Tasarımı: Murat ÇETİN

Kayaoğlu ailesine ait bu dubleks konut, Balıkesir’in

orta-üst düzey gelir gruplarına hitap eden 52 Evler

Mahallesinde ve yüksek bir rakımda yer alan, yatay bitki

bantlarıyla asma bahçelerinden oluşan o mitolojik

kuleyi andıran bir apartmanın çatı katında yer

almaktadır. Dolayısıyla, kentin üstüne taşınmış bir yeni

bahçe-evdir artık Kayaoğlu Konutu... Bir apartmanın çatı

katında yer almasına rağmen müstakil bir evin sağladığı

tatları sunmak üzere tasarlanmıştır. Alt katta salon,

mutfak ve banyonun yer aldığı, üst katta ise ebeveyn,

çocuk ve misafir yatak odaları, günlük banyo ile ailenin

yaşamının büyük bir bölümünü geçirmeyi planladığı

(içinde bir de küçük mutfakçığın yer aldığı ve açık teras

ile yan yana konumlanmış) geniş kış bahçesi yer

almaktadır. Burada en önemli kriter, Balıkesir’de farklı

müteahhitlik anlayışı ile kente önemli konut yapıları

kazandıran Kayaoğlu’nun bu özenli yaklaşımını

kendisinin yaşam mekanında yansıtmak ve Balıkesir’de

henüz yerleşmemiş olan iç dekorasyonun önemi

konusunda yapıldığı dönemde bir örnek sunmaktır.

Kayaoğlu ailesi için halen espri konusu olan ve çok

önemli bir diğer nokta da, tasarımcının kullanıcının

yaşam tarzını benimsemesi için belli bir süre onlarla

yaşaması ve gündelik yaşamlarının ayrıntılarını

öğrenerek tasarımı buna uygun yönlendirmesi idi. Bu

deneyim tasarıma önemli katkılarda bulundu. Hatta,

tasarımın temel ilkelerini belirleyen girdilerin hemen

tamamı bu süreç içinde oluşturuldu. Bu noktada,

kullanıcıların doğal, rahat karakteri ile Kayaoğlu çiftinin

yoğun iş temposunun ardından gereksinim duydukları

konfor talebinin örtüştüğü ve tasarımda hakim olduğu

söylenebilir. Sonuç olarak, tasarımın geneline nötr &

natürel olarak tanımlanabilecek bir çizgi hakim

olmuştur. Evin en büyük özelliğinin gizli aydınlatma ve

farklı ışık oyunlarıyla tüm mekanlarda yaratılan sıcak

atmosfer ve aydınlatma çeşitliliği olduğu görülebilir.

Evin diğer bir sürprizi de çocuk odası ve günlük yaşam

Page 70:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Mak

ale

/Bi

r İç

Kab

uk Y

enile

me

Mes

eles

i Ola

rak

İçm

imar

i Tas

arım

Yak

laşı

mın

a İk

i Örn

ek

68

odasının tamamen birer kış bahçesi şeklinde ele alınmış

olması. Evin iç mekan tasarımında hemen hemen tüm

mobilyalar özel olarak tasarlanmış ve üretilmiş. Evin

tümüne yalın çizgiler, yatay hatlar, geometrik formlar,

doğal malzemeler, sade tonlar ve uyumlu dokular

hakim. Neredeyse tüm mobilyalar sabit mobilyalar

şeklinde tasarlanarak daha geniş, esnek bir mekan

kullanımı sağlanmaya çalışılmış. İki katlı konut yaklaşık

150 m2 kullanım alanına sahip olmasına rağmen çok

daha geniş bir konut izlenimi uyandıran bir mekan

anlayışı eve hakim.

Bu çerçevede, temel olarak alt katta, (ticaret ile de

uğraşan) Kayaoğlu çiftinin geniş iş çevresini

ağırlayabileceği göreceli olarak formal bir düzenleme,

üst katta ise kullanıcıların gündelik yaşantısına yönelik,

konforlu, sade, bir anlayış tasarımın temelini oluşturdu.

Ancak, Kayaoğlu çiftinin iş yaşamlarına ve profesyonel

çevrelerine de yansıttıkları doğallıkları, rahat kişilikleri ve

bunun mekana yansıtılması, esasen formal olarak

düşünülen alt katta da oldukça yalın, dingin ve

konukları da rahatlatmaya çalışan bir atmosferin hakim

olmasında etkili olmuştur. Bu mekanda, diğerlerinde de

olduğu gibi, ışık tasarımı iç dekorasyonun temel ögesini

oluşturdu. Genellikle gizli sabit (yatay ve düşey) bant

aydınlatmalara dayalı dekorasyon hem mobilyalardaki

hem de ankastre dekorlardaki yalın çizgilerle ve doğal

malzemeyle uyumlu pastel renklerle bir bütünlük,

uyum ve evin bütününde rahatlatıcı bir ortam sunar

(Şekil1).

Tüm zemini kiraz parke ile kaplanan evin

salonundaki oturma gruplarında kullanılan renkler ve

dokular, duvarlarda kullanılan krem renk ve farklı duvar

dokularıyla tam bir uyum içerisindedir. Brenelli tasarımı

yemek takımı ve sehpa ile Clery kanepe salonun yalın

fakat formal görünümüne katkıda bulunuyor (Şekil2).

Farklı bir çizgiye sahip olan alt mutfakta kiraz, armut

kaplamalar ile masif Ayos ağacı iki farklı renkte granit

kombinasyonu ile birlikte kullanılmıştır. Ayrıca ankastre

ürünlerde kullanılan mat metal ve gizli ışık oyunları bu

malzemeleri tamamlamaktadır. Mutfak zemininde ise

seramik ve kiraz parke bir arada kullanılmış. Az miktarda

kullanılan metal elemanlar, cam yüzeyler ve deri

kaplama kapılar evin doğal görünümü ile çağdaş

çizgileri arasındaki dengenin kurulmasına yardımcı

oluyor.

Yapay ışık tasarımı alt katta olduğu gibi üst yaşam

katında da önemli bir ögedir. Mutfak tezgahlarının

altında, kış bahçesinde yer alan yatay elemanlarda, teras

duvar ve merdivenlerinde, sabit raf arkalarında, ana

merdiven basamaklarında, merdiven tabanında çeşitli

şekillerde yer alan gizli aydınlatma elemanları mobilya

duvar aydınlatma armatürleri arasındaki ayrışmanın

kesin sınırlarını ortadan kaldırarak daha bütüncül bir iç

mekan yaratılmasına katkıda bulunur.

Üst kattaki panoramik Balıkesir manzarasına sahip

olan evin terasında oluşturulan kış bahçesi ise tasarımın

kalbini oluşturdu. Seçilen malzemeler, traverten, ahşap,

hasır, (taşı andıran seramik, v.s.), renkler (krem, bej, ve

bunların çeşitli tonlamaları) ve doğal ışığın kullanımı

tamamen doğal bir ortamın hazırlanmasını sağlarken,

mobilyalardaki yalın çizgilerin oluşturduğu nötr ortam

bu doğallığın daha da ön plana aşınmasını sağlamıştır.

Bu mekanda yer alan bir diğer unsur bu doğal mekanın

ortasında farklılaşarak odak noktasını oluşturan,

üzerinde yürünülebilen bir sanat objesi niteliği taşıyan,

soyut bir düzenlemeyle oluşturulan süs ve ışık

havuzudur. Buna ek olarak, aynı mekanda yer alan

şömine, doğal taş ile örülen rustik şöminelerin traverten

bantlar ile soyutlanması ile oluşturulmuş, ahşap ve

metalin kontrastı ile zenginleştirilmiş olarak, geleneksel

Anadolu konut yapısındaki “Ocak” kavramının çağdaş

bir yorumunu sergiler nitelikte tasarlandı. Buradan ve

ebeveyn yatak odasından ulaşılan açık terasta ise

müstakil bir evin bahçesinde gereksinim duyulabilecek

tüm peyzaj unsurlarını sağlamaya gayret edildi. Bu

terasın kuzeydoğu köşesinde seviye farkı ile yaratılan

oturma platformu adeta bir taht köşesi şeklinde

biçimlenirken, kullanılan çakıl, harman tuğlası, zemin

tuğlası, taş gibi doğal malzemeler ve bunları

kullanıcıların en genci olan Yağız’ın bir oyun gibi elleriyle

döşemesi belki de bu köşeyi neredeyse kendi odası

kadar benimsemesinde önemli rol oynadı. Bunun yanı

sıra, çiftin doğaya olan tutkuları ile Türk Sanat Müziği’ne

olan yoğun ilgileri seçilen aksesuarlarda açıkça

hissedilebilmektedir.

Şekil 1-2

Page 71:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Mak

ale

/Bi

r İç

Kab

uk Y

enile

me

Mes

eles

i Ola

rak

İçm

imar

i Tas

arım

Yak

laşı

mın

a İk

i Örn

ek

69

Aileden kalan antik objeler ve kumaşlar

dekorasyonun temel ögelerinden biri olarak ve

günümüzün modern tasarımları ile uyum içinde ele

alınmıştır. Özellikle, yaklaşık 110 yıllık işlemeli gelinlik

altın varaklı bir çerçeve-vitrin içinde merdiven

boşluğunu zenginleştiren bir eleman olarak

sergilenmektedir. Ayrıca yine en az 90 yıllık olduğu

bilinen işlemeli keten perdeler duvar panolarına

dönüştürülerek dekoratif amaçla kullanılmıştır.

Pencerelerdeki perdeler, evde yer alan diğer tekstil

ürünleri ve cam eşyalardaki motifler de bu işlemelerle

uyum sağlayacak

şekilde özenle

seçilmiştir.

Ailenin en küçük

üyesi Yağız’ın kendi

odasının kış bahçeli bir

uzantısı olan ve “Oyun

ve Bilim Atölyesi” adını

verdiğimiz mekan,

tamamen Yağız’ın çizdiği bir eskiz üzerine kurgulandı

(Şekil 3). Konutun gerek tasarım gerek yaşam açısından

en eğlenceli yeri Yağız’ın odası oldu. Mekanın üçüncü

boyutta kullanımı, hem fonksiyon hem de algı ve

deneyim açısından önemli zenginlikler sağladı. Yoğun

ve yatılı konuk ağırlayan bir kişilik olan Yağız’ın çok

sayıda arkadaşlarını aynı anda kabul etmesine olanak

tanıyacak, farklı seviyelere yerleştirilmiş oturma ve

yatma platformları, bunlar arasında kalan yerlere

yerleştirilen depolama alanları, dolap modülleri ve

Yağız’ın aileden gelen renkli kişiliğini ve gençlik

coşkusunu aktaran renkler ile, Yağız’ın bir diğer tutkusu

olan kimyasal deneyler ve astronomik gözlemlerini

gerçekleştirebileceği ve aynı mekanda tüm oyuncakları

ile oynayabileceği ‘Oyun ve Bilim Atölyesi’ ve buraya

geçişi sağlayan, özel olarak ışıklandırılmış bir tonozdan

ibaret olan ‘Uzay Tüneli’ de (Şekil 4), heyecanlı bir

mekansal deneyimi oldukça küçük bir alanda

gerçekleştirmemize olanak verdi.

Ebeveyn yatak odası ise, küçük bir alan içerisinde

dolap yüzeyini maksimize ederken, diğer yandan da

biçimsel olarak güçlü bir ifade taşıyacak şekilde

tasarlandı. Küçük bir çalışma köşesini de içinde

barındıran ve dış mekana açılan teras ile de doğrudan

ilişki kuran bu oda pastel tonların ve yumuşak bir

dokunun hakim olduğu şekilde tasarlandı.

Misafir odası da iki konuğu barındıracak şekilde

planlanırken, diğer

zamanlarda, evin tüm

depolama, ütü v.s. gibi

tüm ihtiyaçları

bünyesinde gizleyecek

şekilde tasarlandı. Üst

katta yer alan odaları

birleştiren ve terasa da

açılan dağılım holü is merdiven boşluğu ile birlikte bir

sergi holüne dönüştürüldü ve ailenin elinde bulunan

antik aksesuarlar burada sergilendi (Şekil 5).

Kuşkusuz belirli kısıtlamalar vardı; sınırlı kullanım

alanı, mimari çözüme uyum çabası, küçük bir kentte

yapılabilecek özel imalatların zorlukları,önceden

belirlenmiş ve bağlantısı yapılmış birtakım inşaat

malzemeleri gibi. Ancak, Kayaoğlu çiftinin açık fikirli ve

olumlu yaklaşımları sonucu bu sınırlamalar, tasarımdan

önemli tavizler verilmeden aşılabildi. Bu bağlamda iç

mekan ile dış cephe ilişkisinin güçlendirilmesine yönelik

olarak bazı tedbirlerin alınmasında, konutun sahibi ve

içinde yer aldığı apartmanın müteahhidi olan Hüseyin

Kayaoğlu oldukça olumlu bir yaklaşım gösterdi. Bu

kapsamda, apartman giriş kapısı, balkon korkulukları

(Şekil 6) gibi bazı mimari aksesuarın yeniden

tasarlanarak üretilmesi konusunda çok özenli davrandı.

Başından itibaren Kayaoğlu ailesinin tercihi sade,

dingin, konforlu ve yerel koşullarla kolay üretilebilir,

uzun ömürlü, ekonomik çözümlerden yana oldu.

Tasarımda en önemli noktalardan biri de detayların,

yerel koşullarla kolay üretilebilir, uzun ömürlü,

ekonomik çözümler getiren özelliklere sahip olurken

Şekil 3.

Şekil 4.

Şekil 5.

Page 72:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Mak

ale

/Bi

r İç

Kab

uk Y

enile

me

Mes

eles

i Ola

rak

İçm

imar

i Tas

arım

Yak

laşı

mın

a İk

i Örn

ek

70

tasarımın ana fikrine ve konutun tümüne hakim olan

dingin tasarım kalitesine zarar vermemesine özen

gösterilmesi idi. Bu dekorasyon deneyimi sonunda

bunun başarılmış olmasının yanı sıra başta Yağız olmak

üzere Kayaoğlu ailesinin hep gülümseyen yüzlerinin

daha da gülmesi mimari başarının bir ölçütü olarak

alınabilir. Şimdi ailenin tüm fertleri arzu ettikleri yalın

ancak ayrıcalıklı yuvalarında yaşamaktan çok memnun.

Örnek 2: İç Hacmin ‘Katılığını Buharlaştıratan’

Bir Yay ve Dingin Bir Sağlık Mekanı

Özel Zeybek Diş Polikiniği, Balıkesir

İç Mekan Tasarımı: Murat ÇETİN

Her ikisi de diş doktoru olan Mehmet & Reyhan

ZEYBEK çiftine ait bu iki katlı mekan, Balıkesir’in en

merkezi yerinde konumlanmıştır. Dolayısıyla, daha

önce dükkan olarak kullanılan ve yoğun bir

sirkülasyon ve ticaret alanında yer alan, şimdi ise diş

polikliniği olarak düzenlenmesine karar verilen bu

mekan, kentte sağlık mekanlarının düzenlenmesiyle

ilgili olarak alternatif bir anlayış sunmayı hedefler.

Burada en önemli kriter, dikdörtgen prizma

şeklindeki katı bir hacimden oluşan mekanın bir yay

doğrultusunda hareketlendirilmesi ve yumuşatılması

idi. Söz konusu yay, zemin kat döşemesinde renk ve

malzeme farkı ile 1m genişliğinde bir bant olarak

vurgulanmış, asma tavanda ise bu bant ile aynı

izdüşümdeki bir diğer bant ile ifade edilmiştir. Asma

tavan, bu yaya paralel olarak resepsiyon bankosu

üzerine kadar kaskatlanarak alçalan eğrisel

platformlar şeklinde tasarlanmış ve bu platformlar

ardışık olarak bir sıra spot ve bir sıra gizli bant

aydınlatma ile desteklenmiştir. Bu hatların

izdüşümünde yer alan eğrisel bankolar ve yayın

oluşturduğu açıya paralel konumlanan mobilya tefrişi

ile yay mekanın tümünde hissedilir (Şekil 1). Ayrıca, dış

cephede yer alan reklam panoları ve mekanik tesisatı

da gizlenmeye yarayan paneller de bu yayın adeta

bina dışına fırlamış uzantıları olarak tasarlanmıştır .

Giriş tarafında dış mekan zemin kaplamasında yer

alan üçgenimsi mermer kaplama da zemin kattaki

yay biçimli bandın dış mekandaki bir diğer uzantısıdır.

Eğri hatlar ile dikdörtgen mekanın eklemlendiği

noktalarda ise bitki adacıkları oluşturularak bir yandan

rahatlatıcı ortam doğal unsurlarla zenginleştirilirken

diğer yandan da biçimsel bir sorun olan geçiş

elemanları bu şekilde

çözülmüştür .

Dikdörtgen ve yayın

kesişimine dayalı bu

biçimsel bütünlük plan

şemasından, mobilya ve

kapı süslemeleri ile kapı

kollarına kadar korunmaya

çalışılmıştır. Hastalar için

dinlendirici bir ortam hazırlanmasına yönelik olarak

açık renk tonlarda doğal ahşap ile, krem ve mavi

renkler uyum içerisinde kullanılmış, buna ek olarak

resepsiyon ve bekleme holüne yerleştirilen havuz ve

burada suyun yarattığı akustik ile bu huzur verici

ortam desteklenmiştir (Şekil2). Ancak, çok miktarda

cam yüzey ve bunlar arasındaki farklı açıların

arasında kalan havuzun yaratabileceği

yankılanmaların önüne geçmek ve görsel olarak da

yumuşak bir doku oluşturabilmek için bekleme

bölümü duvarında aynı renk ve malzeme

kombinasyonlarına sahip bir kumaş duvar panosu

oluşturuldu . Ayrıca, gizli, ve yumuşak bant

aydınlatma da bu rahatlatıcı ortamı destekler

niteliktedir. Bu tür doğal malzemeler, pastel renk

kombinasyonları ile birlikte kullanılan metal ögeler

ise mekanın ve işlevin doğasına uygun olan hijyenik

ve steril karaktere katkıda bulunur (Şekil 3). Üst katta

oluşturulan galeriye yerleştirilen muayenehanelerin

doğal ışıktan ve ağaç manzarasından koparılmaması

için de cam tuğla ile cam bir arada kullanılmıştır

(Şekil4).

Zemin katta yer alan resepsiyon holü ve bekleme

salonunda eğrisel çizgi ve formlar, dinlendirici etkiyi

güçlendirmek üzere yatay hatlarla vurgulanmıştır.

Mekansal algı, kullanıcının girişten başlayarak, önce

resepsiyon bankosuna, sonra bekleme bölümüne ve

son olarak da muayenehanelere çıkan merdivene

yönlenmesinde, dikdörtgen form ve yay arasındaki

açıya referanslı dönme hareketlerine dayanır ve

böylece prizmatik mekanı parçalı olarak algılatarak,

Şekil 1.

Şekil 2.

Page 73:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

71

Mak

ale

/Bi

r İç

Kab

uk Y

enile

me

Mes

eles

i Ola

rak

İçm

imar

i Tas

arım

Yak

laşı

mın

a İk

i Örn

ek

bu hacmın katı etkisinin konuklar ve hastalar

üzerindeki olumsuz etkisinin ortadan kaldırılmasına

katkıda bulunur (Şekil 5). Üst katta açılan galeri

boşluğu ve dolayısıyla muayenehanelerin çeperleri

de zemin kat döşemesinde, asma tavanında,

aydınlatma bandında ve dış cephede vurgulanan yay

doğrultusunda biçimlenerek mekanın tümünde bu

yay ile prizmanın çelişkisi hissettirilmiştir. Bu iki

muayenehane bir arada çalışabildiği gibi bölücü

paneller yardımıyla iki ayrı bölüm olarak da

çalışabilmektedir .

Buradaki en önemli sınırlamalar, zamansal,

ekonomik kısıtlamalar, cihazlara yönelik teknik

sınırlamalar ve Diş Tabipleri Odasının yasal / yönetsel

çerçeveler iken, bunların yanı sıra iş kalemlerinin

merkezi bir taşaron veya kontrolör denetimi altında

yürütülecek şekilde planlanmamış olmasıydı. Burada

tasarımcının özverili çalışmaları ile dağınık yürüyen iş

kalemlerine bir tür denetim getirildi ve tasarımdan

taviz verilmeden uygulama yapılması sağlandı.

Bu uygulamada karşılaşılan sıkıntılardan birisi,

mevcut doğramalarda köklü bir değişiklik yapılamıyor

oluşu idi. Dolayısı ile yeni iç düzenleme ile mevcut

doğramalar arasındaki uyumu sağlamak için birtakım

yaratıcı çözümlere gerek duyuldu. Örneğin, idari

bölümlerde yer alan teknisyen odası duvar

bölüntüsünün açılır doğrama kanadının düşey

kayıtını yakalayabilmesi için duvar bir raf şeklinde

kıvrılacak biçimde tasarlandı . Üst katta da cam

temizleme köprüsü olarak kullanılacak alana çıkılacak

küçük kapının tasarımında da iç mekan kullanımı, yay

hattının devamı ve doğramanın düşey kayıdı gibi

farklı değişkenleri başarılı bir şekilde formüle edecek

mimari bir çözüm geliştirildi .

Burada karşılaşılan en önemli zorluklardan bir

diğeri ise, standart uygulamalar dışında kalan özel

imalatların yerel koşullarla gerçekleştirilmesinde

ortaya çıkmıştır. Ancak, tasarımcının çeşitli ustalarla

birebir işbirliği sonucu, bir meslek içi eğitim

sürecine dönüşen inşaat denetleme süreci

sonunda bu zorluklar, küçük değişiklik ve

adaptasyonlarla belli ölçüde aşılmış ve tasarımdan

önemli ödünler verilmeden ilk tasarımda

hedeflenen çizgilere ulaşılmıştır.

Uygulama süresince, ilk olarak halkın gösterdiği

merak ve ilginin yanı

sıra yatırımcı ve mal

sahibi Sayın Muzaffer

ZEYBEK’in yapılan işin

niteliğinden ve

süreçten duyduğu

memnuniyet, ve son

olarak da çeşitli iş

kalemlerinde çalışan

ustaların bu uygulamadan çok şey öğrendiklerini

ifade etmelerinin projenin başarısının göstergeleri

olduğu söylenebilir. Zeybek Diş Kliniğinin kentte yeni

bir buluşma noktası olması ve Zeybek ailesini

tanıyanlar için yeni bir dinlenme mekanı

oluşturmasının da bu tasarımın kente katkısının

önemli bir ifadesi olduğu düşünülebilir.

Sonuç

Mimarlığın içi ve dışına dair tartışmaların belirli klişeler

üzerinden yürütülmesine dair eleştirel bir tavır takınan

bu yazıda, mimarlık bilgi alanı içerisinde yer alan

‘kabuk’ kavramı üzerine vurgu yapılmıştır. Çok başka

koşullar altında biçimlenen yapı iç ve dış kabuklarına

ilişkin bilgilerin de çok farklı şekillerde geliştiği ve

gelişmeye devam eedeceği ortadadır. Bu bağlamda,

mimarlığın alt ölçek ve alt uzmanlık alanları

doğurmasının doğallığı argümanı üzerinden, örnekler

ele alınmış ve bu kuramsal tartışmaya somut bir nitelik

kazandırılmaya çalışılmıştır.

Mevcut ve konvansiyonel modernist meslek

eğitimi ve şövenizminin hakim olduğu dönemlerin bir

niteliği, mimarlık meslek alanına dair bilginin tek bir

profesyonel (ki bu mimardır) tarafından kavranıp

kontrol edilebileceğine dair inanç, ve biraz abartılmış

bir güvendir. 20. Yüzyılın çok erken yılları gibi bilginin

sınırlı olduğu dönemler için bu kavrayış belki de bir

ölçüde geçerli kabul edilebilirdi. Ancak, dünyayı ve

toplumu tasarımlarıyla değiştirebileceğine safça

inanan o aynı mimarın, şehir planlamadan, endüstriyel

tasarımın en ince üretim detayına kadar tüm konuları

bilebileceği iddiası, o gün için dahi abartılı bir varsayım

Şekil 3.

Şekil 4.

Page 74:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Mak

ale

/Bi

r İç

Kab

uk Y

enile

me

Mes

eles

i Ola

rak

İçm

imar

i Tas

arım

Yak

laşı

mın

a İk

i Örn

ek

72

olmakla birlikte bugün tamamen geçerliliğini yitirmiş

gibi görünmektedir. Mimarlık alanında her an ve

dünyanın her yerinde üretilen yeni bilginin tümüne

hakim olabilecek yüce-tasarımcı ve süper-kahraman

bir mimar karakterinin varlığına inanmak artık bir saflık

olacaktır. İçlerinde mimarlık da dahil olmak üzere tüm

tasarım eylemlerinin ve üretimlerinin çok geniş, çok-

uluslu ve çok-disiplinli ekiplerce gerçekleştirildiğini ve

bu ortak etkinliğin tek bir hakiminin olmadığını ve

olamayacağını açıkça gördüğümüz bu çağda,

mimarlığın da çeşitli ölçeklerde yeni alt bilgi alanları

ürettiğini kabullenmemek fazla muhafazakar bir tavır

olacaktır. Bu bilgi ve sorumluluk dağılımının ise aslında

ulaşılması gereken kollektif yaşantının bir yansıması

olarak hoşgörüyle benimsenmesi gerekirken, bu

oluşumdan rahatsızlık duymak da pasta

paylaşımındaki payın muhafazasına yönelik feodal bir

davranış niteliği sergilemektedir. 18. Yüzyıl sonunda

‘mimarlık’ bilgi alanının ‘mühendislik’ adlı geniş bilgi

çerçevesi içinde yeni bir alt-bilgi alanı oluşturduğunu

hissedip bağımsızlığını kazanması savaşına benzer bir

süreç de, geniş adıyla ‘tasarım’ alanı içinde mimarlığın

alt ve üst ölçeklerde (içmimarlık – şehircilik gibi) oluşan

disiplinlerin oluşumunda yaşanmakta ve sancıları da

gündelik meslek alanı tartışmalarına yansımaktadır.

Bilginin hızla artarak neredeyse başedilemez boyutlara

ulaştığı günümüzde ise iç ve dış (özellikle de giydirme

cephe teknolojisinin çok yaygınlaşmasıyla birlikte yapı

dış cephelerinin uzman firmalarca tasarlanıp

detaylandırıldığı) tasarımın dahi ayrı uzmanlık

alanlarına dönüştüğü de göz önünde

bulundurulduğunda, içmimarlığın tasarım genel

çerçevesi içinde kendine özgü bir bilgi alanı, spesifik

bir ölçeğe dair bir uzmanlık alanı oluşturduğunu

kabullenmek gerekmektedir. Yakın zamana kadar “iç

mimar mısınız dış mı?” sorusunun anlamsızlığı üzerine

dem vuran ve soranları aşağılayan mimarlık camiası,

yapıların iç ve dış kabuklarının oldukça uzun yıllar önce

ayrıştığının ve bulunduğumuz noktada ise bağımsız

uzmanlarca tasarlanıp üretildiğini artık açıkça

görmesine rağmen bu gidişatı kabullenmek

istememektedir. Bu nedenle kelimeler üzerinden

yürütülmeye çalışılan bu sığ tartışmalardan uzaklaşıp,

mimari tasarım alanı içinde “iç mekan tasarımı”nın ayrı

bir bilgi ve uzmanlık alanı olduğunu teslim etmenin

zamanı gelmiş, artık bu alanların pek çok diğer alanla

nasıl koordine olduğunun ve bu koordinasyonun

kimsenin tekelinde olmadığının anlaşılarak tartışılması

gerekmektedir. Yukarıdaki çalışma, eldeki tasarım

problemine bu gözlüklerle bakarak, mimarlık ve

içmimarlık arakesitinde ele alan örnekleri tartışmaya

açmaktadır.

Yukarıda incelenen her iki örnek de iç mekan

tasarımının tektonik, algısal ve düşünsel boyutlarını

ön plana çıkaran tasarımlarıyla, dekorasyon

olgusunun henüz ticarileştirilmediği ve dolayısıyla

yozlaştırılmadığı bir kentte, iç mekan kullanıcı ve

yatırımcılarına alternatifler sunmayı

hedeflemektedir. Bu tür çabalar, sayılarının

artmasıyla birlikte başta sözü edilen olumsuz

gelişmelere karşı bir direniş niteliği kazanabilir.

Kuşkusuz, bu tür alternatif çalışmalara mimarlık

yayın organlarında yer verilmesi de, diğer ticari

uygulamaların giderek değerini kaybetmesi

sürecinde önemli rol oynayacaktır. Sonuç olarak

denilebilir ki, iç mekan tasarımı kapsamına giren

tüm çalışmalar içmimarlığın özelleşmiş bir bilgi

alanı ve ölçeği olduğunu ortaya koyacak nitelikte

farklılaşmalıdır...

REFERANSLARNORBERG-SCHULZ, C., “Existence, Space and Architecture”,

Studio Vista, Londra, 1971. SEMPER, G., “The Four Elements ofArchitecture and Other Writings”. Trans. H. F. Mallgrave and W.Herrmann, Cambridge, 1989 1851. VENTURI, R., “Learning FromLas Vegas”, MIT Press, Cambridge, MA., 1977. VON MEISS, P.,“Elements of Architecture”, E & FN Spon, Londra, 1990.

"İçmimar Dergisi Nisan- Mayıs sayısı, "Datumm:Türkiye'deki Mobilya Tasarımı" Makalesinde (s. 75)bahsi geçen, Ulvi Cemal Erkin Evi'nin tüm iç mekan vemobilyaların tasarımı, İçmimar Azmi Koz ve İçmimarBediz Koz tarafından gerçekleştirilmiştir."

"İçmimar Dergisi Nisan- Mayıs sayısı, "Datumm:Türkiye'deki Mobilya Tasarımı" Yuvarlak Masatartışmasında (s. 75), bahsi geçen, Ulvi Cemal ErkinEvi'nin tüm iç mekan ve mobilyaların tasarımı, İçmimarAzmi Koz ve İçmimar Bediz Koz tarafındangerçekleştirilmiştir. Metinde geçen "Selçuk Milar" ismi bu kapsamda doğru değildir."

Düzeltme

Şekil 5.

Page 75:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 76:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Portr

e Ta

nıtım

/M

arc

Newso

n

74

Marc Newson jenerasyonunun en etkili ve sözü

geçen tasarımcılarından. Mimariden heykele,

mobilyadan ev eşyasına, bisikletten arabaya, uçaktan

yata farklı disiplinler için tasarımlar yaptı. Hem de

dünyanın bir ucundan diğer ucuna… Fantastik,

renkli tasarımları müzayedelerde satış rekorları kırdı.

Marc Newson 1963 yılında Sidney’de doğdu,

çocukluğunu üvey babasının işi gereği Avrupa ve

Asya’yı gezerek geçirdi. Daha öğrenciyken mobilya

tasarımları yapmaya başladı. 1984 yılında Sydney

College of the Arts’tan mezun olduğunda bir

mücevher tasarımcısıyla kısa süre çalıştı. 1986 yılında

Avustralya El Sanatları Konseyi’nden 10 bin dolarlık

bir burs kazanarak Sydney’de, önemli galerilerden

birinde ilk sergisini gerçekleştirdi. Sergide, kendi

imkanlarıyla altı tane ürettirdiği “Lockhead Lounge”

koltukların tanesi 3000 dolardan alıcı bulduğunda

tasarım kariyeri başlamış oldu.

Tokyo, Paris ve Londra’da yaşadı ve çalıştı.

Dünyanın en prestijli markaları için teknoloji, moda,

lüks tüketim, ulaşım sektörlerine yönelik tasarımlar

yaptı. 1987’de mobilya tasarımı yapmak üzere

Tokyo’ya gitti ve bir yıl sonra ‘Ebryo Chair’ isimli

sandalyesi üretildi. 1991 yılında Paris’te bir studio açtı;

Flos, Capellini ve Moroso gibi Avrupa’nın en ünlü

firmalarıyla çalışmaya o günlerde başladı. 1990’ların

sonunda, Londra’da Coast, Manchester’da Mash&Air

ve Manhattan’da Canteen projelerini

gerçekleştirerek, iç mekan tasarımına yöneldi. Bu

işlerle birlikte 1997 yılından itibaren Londra’da da

uygulamalar yaptı.

Time Dergisi’nin ‘Dünyanın 100 Etkileyici İnsanı’

listesinde yer alarak, mesafelerin hiçbir önemi

olmadığını kanıtladı. İngiltere’de ‘Kraliyet Tasarımcısı’

unvanını aldı, Sidney Üniversitesi’nde ‘Fahri Doktor’

unvanına layık görüldü. Sidney Sanat Akademisi’nde

ve Hong Kong Polyteknik Üniversitesi’nde Konuk

Profesör olarak ders verdi. New York MoMA, Londra

Design Museum, V&A Museum, Almanya Vitra

Design Museum, Paris Centre Georges Pompidou

gibi müze koleksiyonlarında işleri sergilendi.

Medyada makalelere, kitaplara ve dokümental

filmlere konu oldu.

Marc Newson’ın ünlü tasarımları arasında

ayakkabılar, saatler, otomobiller, giysiler ve lüks

uçaklar var. Littala için bardak serisi, Alessi için

Marc Newson’un disiplinlerarası tasarım anlayışıylaiç mekanların yeniden biçimlenişiDoç.Dr.Deniz Ayşe YAZICIOĞLUİTÜ Mimarlık Fakültesiİçmimarlık Bölümü

Page 77:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Portr

e Ta

nıtım

/M

arc

Newso

n

75

mutfak ve banyo eşyaları, Magis, B&B Italia, Idee,

Dupont Corian için mobilya ve aydınlatma

tasarımları yaptı. Danimarkalı Biomega için

bisiklet, Ford için konsept araba tasarladı. Tasarım

alanında yelpazesi o kadar genişti ki, dünyanın

teknoloji devlerinden biri olarak kabul edilen

Apple da 2014 yılının eylül ayından itibaren Marc

Newson ile çalışmaya başladı. Moda ve tasarım

çevrelerinde bir efsane olarak kabul edilen

tasarımcı, Burberry, Yves Saint Laurent ve Nike

için uzun süre baş tasarımcı olarak görev yaptı.

Marc Newson’ın kendine özgü, heykelsi formları

kendi jenerasyonu içinden sıyrılıp tasarım

dünyasında bambaşka bir yere sahip olmasına

neden oldu. Çünkü çalışmalarında bir estetik vardı,

ama aynı zamanda bu renkli tasarımlar fantastikti;

bu nedenle işlerine ‘design art’ yakıştırması yapıldı.

Bu nedenledir ki, tasarımları müzayedelerde satış

rekorları kırdı. Teknolojiyi ve buna bağlı malzemeleri

kullandığı için ‘biomorfizm’ akımının temsilcileri

arasında yer aldı. Fantastik projeleri içerisinde en

ilginçlerinde biri ise Paris’teki ‘W.&L.T. Shops’ projesi

oldu. 1996 yılında gerçekleştirdiği bu proje kırmızı,

yeşil ve mavinin cesurca kullanıldığı sıradışı bir

mağaza idi. Kendisinin en karakteristik yanlarından

biri olan yumuşak formların ön plana çıktığı

tasarımında ürünlerin sergilendiği üniteler en çok

dikkat çeken mekan bileşenleri içerisinde yer aldı.

Marc Newson’ın diğer ilginç iç mekan

tasarımlarından biri ise 2005 yılında Tokyo’ da

yapmış olduğu “MHT Jewellery Shop” du. Açık

mavi ve beyazı dengeli bir biçimde kullanarak bir

mücevher mağazasını alışılmadık yalınlıkta

tasarladı ve bu şekilde mağaza müşterilerini

şaşırtan beklenmedik bir atmosfer yarattı.

Marc Newson sayısız tasarım ödülünün de

sahibi; sadece 2014 yılında aldığı Good Design

Award Avustralya, Good Design of the Year, Caroma

Marc Newson Bathroom Sanitaryware and Tapware

Range, Good Design Award Avustralya, Good

Design Selection, Architecture and Interiors

Category, Stormtech Slimline Linear Drain 64MND,

Design Hall of Fame, Design Institute Avustralya, For

services to Design in Avustralya, German Design

Award 2014 Özel Ödülü, Caroma Marc Newson

Bathroom Sanitaryware and Tapware Range,

Wallpaper Design Award, Bumper Bed by Marc

Newson for Domeau & Pérès tasarımcının aldığı

ödüller konusunda fikir sahibi olmaya yetiyor.

Newson, aynı zamanda başarılı bir işadamı;

kendi markasıyla saat üretiyor ve Qantas

Havayolları’nda Kreatif Direktörlük görevini

yürütüyor. Avustralyalı bir tasarımcı olarak,

tasarımın uluslararası olmasından gurur duyuyor

ve Avrupalı tasarımcıların aksine, köklü bir

tasarım geleneğiyle yetişmediği için kendini

avantajlı sayıyor.

KAYNAKLAR

http://www.dezeen.com/tag/marc-newson/

http://www.gagosian.com/artists/marc-newson

http://en.wikipedia.org/wiki/Marc_Newson

http://www.bbc.com/news/technology-29111031

http://www.mynet.com/teknoloji/apple-efsanevi-tasarimciyi-

kadrosuna-katti-1442455-1

http://www.marc-newson.com/Default.aspx

GÖRSEL KAYNAKLARI

http://www.marc-

newson.com/ProjectCategorys.aspx?GroupSelected=0&Category=Interiors

Page 78:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Düny

adan

/ M

ekan

Tas

arım

76

Eski çamaşırhanenin modern bir misafirdairesine dönüşmesinin hikayesi

Tasarımcı Christi Azevedo’dan, kullanılmayan bu küçük mekanı

ortadan kaldırmak yerine tam donanımlı hizmet veren bir misafir

dairesine dönüştürmesi istendi. Bu yapı, dışarıdan bir misafir dairesine

benzemeyebilir, ama esas olarak tuğla olan yapının üzerine bir ek çıkılmak

suretiyle mutfak, oturma odası, banyo ve yatak odasını içine alacak

genişlikte bir mekan elde edildi.

Zemin kat, 2.5m x 3.5m, yani yaklaşık olarak 9 m2’dir. Komple bir

mutfağı, içinde kanape, yemek masası veya bir sehpanın bulunduğu

Page 79:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Düny

adan

/ M

ekan

Tas

arım

77

oturma odasını ve hatta merdiven sahanlığına konulan şezlongun

kıvrılmış minderlerini rahatça barındırmaktadır.

İskele gibi çıkılan asma kat, gömme ceviz gardrobun ve

çekmecelerin bulunduğu giyinip soyunma alanıdır. Yaklaşık 1 m2’lik

banyoda duvara monte edilmiş bir klozet, paslanmaz çelikten bir ilaç

dolabı, duş vanasıyla beslenen küçük bir lavabo ve duş suyunu

akıtmak için bir döşeme süzgeci vardır. Kapı ve pencere, içeriyi

aydınlık ve ferah

tutmaktadır. Bir

basamaktan ve cam

sahanlıktan geçilerek yatak

odası olarak kullanılan çatı

katına ulaşılmaktadır. Çatı

katında büyük boy bir

yatak, açılır kapanır yatak

başlarının içinde saklama

dolabı, hemen yukarıda

kitaplık ve okuma

lambaları vardır.

Tasarım: Christi AzevedoFotoğraf: Cesar Rubio

Page 80:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Düny

adan

/ M

ekan

Tas

arım

78

Elding Oscarson, Mölle’de (İsveç) yaşayan bir aile

için camla kaplı zemin katı dikkatleri çeken bir evin

tasarımını yaptı. Mölle, tarihi ve yansıttığı havası kadar

manzarası ve topografyası bakımından da olağanüstü

bir yerdir. 1900’lü yılların başında Kuzey Avrupalılar,

kadınların ve erkeklerin aynı plajda birbirlerine eşlik

edebilmenin keyfini yaşayabildikleri ‘Günahkar

Mölle’ye göç ettiler ve 20. yüzyılın ilk yarısının eksantrik

ve deneysel mimarisinin izlerini bıraktılar.

Bununla birlikte daha o zamandan itibaren yeni

deneyimler, geleneğin aşırı baskısı altında kalıp

unutulmaya yüz tuttu. İşte bu yüzden şu an tek

çocuklu olan açık fikirli bir aile için kuşaklar

boyunca kullanacakları bir ev temin etmenin yanı

sıra Mölle’nin sönmüş mimari geleneğini yeniden

canlandırılması ve 21. Yüzyılda ona yeniden anlam

Karşıtlıkların ve duyarlılığın ifadesi olarak tasarlanmış bir ev

Page 81:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Düny

adan

/ M

ekan

Tas

arım

79

kazandırılması hedeflendi.

Bina, araziyle ve kendi bağlamıyla

ilişkisi açısından hem karşıtlıkları, hem de

duyarlılıkları ifade etmektedir. Yapının

büyüklüğü, saçak çıkıntılarına veya beşik

çatıya yer vermeksizin düşük tutulmuştur.

Öresund’a nazır olan taraçalı arazinin

güzel bir okyanus manzarası vardır,

bununla birlikte binada bütün odalar,

aynı manzarayı görecek şekilde inşa

edildiği için gelenek sorgulanmıştır. Yeşil

bir bitki örtüsüyle kaplı olan ve etrafı taş

ve tuğla duvarlarla çevrili olan binanın

bahçesinde bayıra yarı gömülü duran eski

bir buz mahzeni vardır.

Binanın biçimi, araziyi farklı dış

alanlara bölerken iç mekan için de

uygun bölmeler temin etmiştir. Planın

hemen fark edilmeyen grafik formu,

sonuç itibariyle bazı açılardan şaşırtıcı,

bazı açılardan düzgün görünen daha

çok parçalanmış bir bütün gibi

değerlendirilen bir bina hacmini

ortaya çıkarmıştır.

Bahçe ve taş duvarlar, dıştan yapının

bütün iç mekanlarını kuşatırken sürmeli

kapılarla ve yekpare 7 metre enindeki

camlarla kapatılan zemin kat, binanın

alçak çelik sütunlarla taşındığı destek

mekanı işlevini görmektedir. Cam ve

büyük boy hızar kesimi uzun tahtalarla

kaplanan üst kat, zarif bir çelik yapı

üzerinde durmaktadır. Evin ahşap ön

cephesi, Mölle’de türünün ilk örneğidir.

Page 82:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Düny

adan

rün

Tasa

rım

80

Belçika asıllı bir tasarım şirketi olan Mathy By Bols çocukların, kendi evlerinde kamp/

seyahat dünyasını keşfetmeleri için Karavan ve Çadır adı verilen iki çocuk yatağı hazırladı.

Mimar Fabian Tan tarafından tasarımı

yapılan, Kuala Lumpur’da bulunan

bu evde hareket ettirilebilen duvarları olan

dairesel bir

oturma odası

vardır. Duvarlar,

kapatıldığı

zaman, iç

kısmında

havalandırma

için pencereleri

bulunan,

güvenle hareket ettirilebilen bir paravan

gibi işlev görüyor. Ama açıldığı zaman oda,

açık bir oturma mekanına dönüşmektedir.

Mimar Zaha Hadid, Citco

firması için hazırlanan

2015 Koleksiyonu kapsamında

mermerden yapılan Tau vazolarının

tasarımını yaptı. Doğal büyüme

sistemlerini taklit eder gibi kıvrımlı

bir yapıda şekillendirilen Tau

vazoları doğal bir görünüme

sahiptir. Çiçek yapraklar gibi narin

yapıda görünen vazoların kırılgan

olan estetikleri aslında

hazırlandıkları maddenin

sağlamlığıyla bir tezat

oluşturmaktadır.

Fotoğraflar: Jacopo Spilimbergo

Çocuklar için kamp dünyası artık iç mekanlarda

Hem açık hem kapalı oturma odası

Zaha Hadidmermerden Tau vazolarını tasarladı

Page 83:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Düny

adan

rün

Tasa

rım

Tasarımcı Antoni Arola, bir aydınlatma üreticisi olan VIBIA firması

için Flamingo’nun tasarımını yaptı. Flamingo lambası, uzun

bacaklı, çok özel, zarif ve güzel olan flamingo kuşunun pek çok özelliği

karşılamakla birlikte en önemlisi bize, ışığı yansıtmanın yeni bir

yöntemini sunmaktadır. Bütün çalışma, bir ışık atmosferi yaratma

ihtiyacıyla başladı. Bilindiği gibi noktasal bir ışık kaynağına

ulaşabildiğiniz, normal olarak geleneksel lamba siperlerinin yardımıyla

meydana getirilen ışık yayılımı, Ledli lambalar için

neredeyse agresif düzeydedir. Çözüm, ışık

kaynağını bir lamba

siperiyle sarmak yerine

ışığı, siperler üzerinde

yansıtmak suretiyle

bozulmuştur. Etersi bir

atmosfer yaratan bu

formül, geleneksel lamba

fikrini paramparça etmiştir.

Işığı yumuşatan bu lamba,

yarı saydam termoplastik

malzemeden üretilmiştir.

Meccano artık sadeceçocuklar için değil

Ünlü oyuncak şirketi Meccano, modüler parçalardan kendi

mobilyanızı inşa etmenize olanak veren Meccano ev

koleksiyonuyla birlikte evinizi için bir yetişkinler seti başlattı.

Bernardo Rodrigues, bir

aile evinin tasarımını

gerçekleştirdi ve çocukların,

sessizce okuyarak zaman

geçirmenin keyfini

çıkaracakları, mükemmel

boyutlara sahip, benzeri

olmayan bir pencere

koltuğu tasarımına dahil etti.

Lambada flamingo zarifliği

Okumaya elverişli pencere koltuğu

Fotoğraflar: ElisendaFontarnau, Ferran Val.

Page 84:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Düny

adan

rün

Tasa

rım

82

Campana

Brothers

stüdyosu, ilhamını

‘bolacha-do-mar’

veya daha bilinen

ismiyle Kum

Doları’ndan (deniz

yıldızının yakın

akrabası) alan Estrala

Koleksiyonu’nu hazırlamak için bir

mobilya firması olan A Lot Of Brasil’le

işbirliği yaparak ortaklaşa çalıştılar. Cennet Bahçesiaplikleri

Bir aydınlatma şirketi olan

Karman geçtiğimiz günlerde

tasarımı Matteo Ugolini tarafından

yapılan cennet bahçesi apliklerini

tüketicinin beğenisine sundu.

Tasarımcı Fabrizio Simonette, Formabilio firması için Modern

Hareketin önde gelen yandaşlarından olan Marcel Breuer’den

esinlenilerek yapılan, boru biçimli bacaklarıyla dikkat çeken Marcel

büfeyi hazırladı. Marcel, iki dünya savaşı arasındaki dönemde gelişen

Modern Kültür Hareket’inden esinlenilen metal borular ve ahşaptan yapılan şık bir büfedir. Süslü

detayları olmayan çok basit, çizgisel hatlarıyla büfe, ahşap yapıyı saran ve destekleyen krom kaplamalı

metal boru bacaklara sahip. 1900’lerin başlarındaki eski radyoları veya arabaların önlerindeki ızgara

aksesuarları hatırlatan büfenin kapılar, sırayla yatay ve dikey dizilen latalardan yapılmıştır. Marcel,

herhangi bir iç mekanda öncü bir rol oynamaya aday olan zarif ve ilham verici bir mobilya parçasıdır.

Deniz yıldızınaakraba tasarımlar

Büfede Modern Kültür Hareketinin izleri...

Page 85:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 86:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

84

Gez

i/İs

viçr

e -

Zürih Sımsıcak çikolata tadında ‘soğuk’ bir ülke

Dünyanın en iyi yaşam standartlarına sahip ülkelerinden biri olan

İsviçre’nin en büyük kenti Zürih; ilk bakışta düzenli, planlı ve aşırı

temizliği ile dikkat çekiyor. Her ne kadar öncelikle akla gelen ‘bankaları’

olsa da aslında; dokusunu kaybetmemiş eşsiz doğası, deterjanla

yıkanmış mis kokulu sokakları, eğlenceleri, sayısız müzeleri,

kültürel etkinlikleri, dün yapılmışçasına bakımlı

ve özenli asırlık evleriyle görülmeye değer

şehirler listesine ekleniyor Zürih…

Hazırlayan: Sevda ŞANLI

Page 87:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

85

Gez

i/İs

viçr

e -

Zürih

İsviçre denince ‘çikolata’ düşer akla! Zürih’te de pek

çok güzel çeşidini bulabilirsiniz. Süt danası

etinden yapılan, özel sosu ile servis edilen

Bürgermeister Schwert’i ve ana maddesini

patatesin oluşturduğu küflü peynir eşliğinde

sunulan Gnocci’yi deneyebilirsiniz. Şehrin en şık

restoranı Blave Ente’de ülke mutfağının örneklerini

tadabilirsiniz. Orta Avrupa mutfağı içinse en iyi öneri

Kronenhalle. Son olarak İsviçre’nin kendi ürettiği

Mövenpic dondurmasını yemeden, fondü peyniri

almadan dönmeyin.

Zürih’in en ünlü caddesi Banhoffstrasse (İstasyon

Caddesi)’nde dolaşabilir, görkemli Grossmünster ve

Fraumünster Kliseleri’ni gezip gün batımında

fotoğraflayabilir, sayısız müzelerinin arasında yer

alan İsviçre Milli Müzesi, Reitberg ve Fortunagasse

(Oyuncak Müzesi)’ni görebilirsiniz. En heyecan

verici macerası kuşkusuz Alplere çıkmak olacaktır

fakat bunun için zirveye tırmanan trenlere önceden

rezervasyon yaptırmak gerektiğini unutmayın!

Kültürel aktiviteler yapmak isteyenler içinse Zürih Opera Evi ve Tonhalle Konser

Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikleri takip etmelerini önerebiliriz. Şehirde rahatça

dolaşmak için tüm ulaşım araçlarından faydalanabileceğiniz Swiss Pass’ı kullanabilirsiniz.

NereyeGidelim?

Ne Yiyelim?

Page 88:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

Gez

i/İs

viçr

e -

Zürih

86

Avusturya’nın Vorarlberg

bölgesinden gelen Johannes Baur

tarafından 1844 yılında açılan Baur au

Lac Hotel; Zürih’in merkezinde özel bir

parkın içinde bulunuyor. Beş yıldızlı

mekan, konuklarına Zürih Gölü ile

Alpler’in manzarasını sunuyor.

İlk açılışından bu yana Avrupa

aristokrasisinin tercihi olmuş hotel aynı

zamanda pek çok ünlü sanatçıyı da

ağırlamıştır. 1990’larda tamamen

yenilenmiştir.

Lüks oda ve süitlerin yer aldığı Baur

au Lac Hotel ödüllü restoran ve barları

da bünyesinde bulundurmaktadır. Pek

çok aktivite olanağından yararlanmanın

yanı sıra şehir merkezinde gezilebilecek

noktalara olan yakınlığı ile de cazip hale

gelmektedir.

Talstrasse 1, 1. Zurich Eski Şehir–Şehir Merkezi,8001 Zürih, İsviçre

Baur au LacNeredeKalalım?

Page 89:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 90:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

ş

88

Serg

i/To

phan

e-i A

mire

- S

inan

ve

Mim

ari D

ehan

ın S

ahes

erle

ri

Mimarlık tarihimizin en önemli simgesi olan

Mimar Sinan, ölümünün 427. yılında

‘Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri’ sergisiyle

anıldı. Sinan hakkında bugüne kadar

düzenlenmiş en kapsamlı ve multi-teknolojik

olan sergi, 9 Nisan - 31 Mayıs 2015 tarihleri

arasında gerçekleşti.

Yaratıcı dehasıyla klasik Osmanlı mimarisinde

gerçekleştirdiği eşsiz yapıtlarını hem

kültürümüze hem de dünya mimarlık mirasına

kazandıran Mimar Sinan, MSGSÜ, Mimar Sinan

Araştırma ve Uygulama Merkezi, MSGSÜ

İçmimarlık Bölümü ve Allevents ortaklığında

düzenlenen ‘Sinan ve Mimari Dehanın

Şaheserleri’ sergisi ile anıldı. İstanbul’daki MSGSÜ

Tophane-i Amire KSM’de, ardından da Türkiye’nin

ve dünyanın farklı kentlerinde organize edilecek

olan ‘Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri’

sergisinin teknolojik uygulama tasarımları

Awesome Broduction imzasını taşıyor.

‘Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri’ sergisi,

Sinan’ın mimar, şehirci, mühendis ve örgütleyici

büyük bir usta olma sürecindeki üstün mimari ve

sanatsal dehasına zemin hazırlayan dönemin

sosyal, kültürel ve mimari çehresini, Hassa

Mimarlar Ocağı’ndaki takım çalışmasını ve

eserlerinin yapım aşamalarını derinlemesine

analiz ederek, dönemin hikayeleri ve öne çıkan

karakterleri ile tüm ziyaretçileri etkisi altına alan

bir hayat öyküsü ortaya koydu.

Bir klasiği, şimdiye kadar alışılmış

sunumlarının ötesinde, modern bir anlatımla, ilgi

çekici ve bilinmeyen hikayeleriyle anlatan sergide

üç boyutlu görsellerden animasyonlara, dijital

haritalarda Sinan eserlerinin takibinden

dokunmatik ekranlarda interaktif okuma ve

incelemelere kadar çok çeşitli yöntemler

kullanıldı. Araştırmacı, öğrenci ve uzmanların

oturup inceleme yapabilecekleri, arşiv nitelikli bir

masanın da bulunduğu sergide sözlük/sözcük

oyunları, dönemin inşaat aşamalarını aktaran

canlandırılmış minyatürler, resimler ve müzikler

meraklıları ve çocuk izleyicileri 16. yüzyıla doğru

enfes bir yolculuğa çıkarıyor.

Sergi, Türk Hava Yolları, Arlight, Yapı

Merkezi, 3dörtgen sponsorluklarında, NTV,

Voyage, NG, Zero, medya iletişim sponsorluğu,

Çekül Vakfı, BKG, Karmaşık, Bilgi Yayınevi,

Dialog, Sennheiser desteklerinde gerçekleşti.

Tophane-i Amire, Mimar Sinan dehasına evsahipliği yaptı

Page 91:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 92:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

90

Mes

leki

Yay

ınla

r

Modern Dönem tartısmaları icinde onemli ve

ozellikli bir yere sahip olan Ankara kentinde, yine

Modern Donem tartısmaları icinde onemli ve ozellikli

bir yere sahip bir zaman aralıgında insa edilmis, her biri

yapıldıkları donemin barınma pratiklerini ve modern

yasam kulturunuaktaran cok sayıda yapı arasından

secilmis120 konut yapısı Sivil Mimari Bellek Ankara

1930-1980 sergi kataloğu çıktı. 2014 yılında yapılan bir

sergiyle bu yapılara dikkat cekilmesi amacıyla

duzenlenen sergi kataloğu Koç Üniversitesi Vehbi Koç

Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi

VEKAM tarafından yayımlandı.

Yapıda Çevre ve Enerji

Yayınevi: VEKAMYayına Hazırlayanlar:Nuray Bayraktar ElifSelena Ayhan Y. YesimUysal Umut SumnuDil: Türkçe

Yayınevi: Nobel Yayın DağıtımYazar: Nilgün Sultan YüceerDil: Türkçe

Editör: Banu Binat, Neslihan ŞıkEleştirmen: N. Müge CengizkanÇeviri: Didem ÖzdelProje Ortakları: VitrA ve TürkSerbest Mimarlar DerneğiSeçici Kurul: Banu Binat,N.Müge Cengizkan, İ.Selim Kural.

Yayınevi: YEM YayınYazar: Ece Ceylan BabaDil: Türkçe

Mesleki Yayınlar

Kitapta yapı tasarımının doğal çevre ile

olan ilişkisi anlatılmıştır. Bu çerçevede yapı

çevre ilişkisi ele alınarak, yapılaşmanın çevreye

etkileri incelenip, sürdürülebilir binaların

tasarım ilkeleri belirlenmiştir. Böylece yapı

tasarımı ve çevre etkileşimi kapsamında

‘Enerji etkin bina tasarımı’ anlatılmıştır. Bu

konu çerçevesinde bilgisayar desteği

kullanılarak örnek uygulamalar yapılmıştır.

Sürdürülebilir çevre ve enerji verimliliği

konusunda çalışan ulusal ve uluslararası

kuruluşlar hakkında bilgi verilmiştir.

Son yıllarda, ülkemiz konut piyasasında sıkça

duymaya başladığımız bir kelime: loft. İşlevselliğinden

çok estetik yönüyle, ‘alternatif’ bir yaşam tarzı arayışı

içerisindeki orta ve üst sınıflara hitap eden, yüksek

standartlı bir lüks konut tipini imliyor. Tüketiciye takdim

edilen loftların, diğer benzeri lüks konut tipleriyle

karşılaştırıldığında, tanımlanan ihtiyaçlar ve getirilen

çözümler noktasında neredeyse farksızlaştığı görülüyor.

Bu kitabı okuduğunuzda bir bakıma ironik olan bu

durumun nedenlerini, neden var olamayacağını, nasıl

olup da halihazırda var olabildiğini, geniş tarihsel ve

kavramsal içerimleriyle birlikte anlamış olacaksınız.

Sivil Mimari Bellek / Ankara 1930-1980

Loft Mimarisi ve İstanbul’daki Yansımaları

VitrA ve Türk Serbest Mimarlar Derneği’nin

4 yıl önce başlattığı ‘VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi’

kapsamında yayınlanan ‘Kültür Yapıları’ başlıklı 4.

kitap, kültür yapıları için tasarlanmış mimari

projelerin dikkat çeken örneklerini bir araya

getiriyor. Kitapta, Türkiye’de 2000 yılından sonra

üretilen müze, konser salonu, sergi mekânı,

sinema ve tiyatro gibi kültürle doğrudan ilişkili

yapılardan oluşan, 49 projelik bir seçki yer alıyor.

Kitap, çağdaş mimarlıktaki dönüşümleri

gündeme taşıyarak ve farkındalık yaratarak,

geleceğe dair bir sorgulama ortamı sunuyor.

Kültür Yapıları / VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi 4

Page 93:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 94:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

92

Kültü

r Sa

nat/

Tiya

tro Mamma Mia dansa davet ediyor!

Dünyanın en ünlü müzikallerinden

olan; yirmi yıldan bu yana

sahnelenen Mamma Mia, 29 Eylül - 4

Ekim tarihleri arasında yeniden İstanbul’a

uğramaya hazırlanıyor.

Catherine Johnson'ın yazdığı,

bestesini Benny Andersson ve Björn

Ulvaeus'un yaptığı, Phyllida'nın yönettiği

ve koreografisi Anthony Van Laast

tarafından yapılan müzikal, sıcacık bir

Akdeniz hikayesini sahneye taşırken;

evlenmeye hazırlanan Sophie’nin hiç

tanımadığı babasını, düğününden önce

bulmaya çalışmasını konu ediniyor.

Müzikalde kullanılan şarkıların tamamı

İsveçli efsane grup ABBA’ya ait.

İlk sahneden itibaren seyirciyi, enerjisiyle

içine çeken iki saat boyunca bambaşka bir

atmosfere sürükleyen Mamma Mia bu kez

Brodway prodüksiyonuyla Zorlu

Performans Sanatları Merkezi’nde

sanatseverlerle buluşacak.

Ünlü Müzikal, ilk kez Londra’daki

gösterimin ardından hızla büyürken

İngilizce dışında, Almanca, Rusça,

İspanyolca, Japonca ve İskandinav

dillerinde her akşam dünyanın farklı

şehirlerinde perdesini açtı, 54 milyondan

fazla seyirciyle buluştu. Mamma Mia

biletlerini; BKM, Zorlu PSM gişelerinden ve

Biletix’ten temin edebilirsiniz.

Sevda Ş[email protected]

Page 95:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

93

Bu yaz Baez’la özlem gidereceğiz30'dan fazla albümle müzikte yarım asrı geride bırakan ABD'li efsanevi folk

müzisyeni Joan Baez, olağanüstü vokali ve unutulmaz baladlarıyla

yeniden İstanbul'da... Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde

dinleyicileri ile buluşacak olan usta müzisyen; unutulmaz anlar yaşatacak.

Farklı vokali, aktivist tavrı ve politik görüşleriyle bilinen Joan Baez; üç

oktavlık ses aralığına sahip bir sopranodur. En çok yetmişlerdeki hit parçaları

olan ‘Diamonds & Rust ‘, ‘The Night They Drove Old Dixie Down‘, ‘We Shall

Overcome‘, ‘Sweet Sir Galahad ‘ ve ‘Joe Hill ‘ ile tanınır. En

son 2004 yılında Açıkhava’da müzikseverler ile buluşan

Joan Baez’in biletlerini, Biletix’ten temin edebilirsiniz.

Dünyanın en popüler keman virtüözleri arasında gösterilen Lindsey Stirling Türkiye’de ilk

performansını Zorlu PSM’de 14 Temmuz akşamı gerçekleştirecek.

Gilbert Arizona’da klasik keman eğitimi gören Stirling; futurist elektronik ve animasyon

dünyasına girdi, müzik endüstrisinin içinde YouTube'da yarım milyarın üzerinde

izleyici sahibi oldu, billboard'un sıralamasında en iyi

hitler üretti ve dünya turnelerinde tüm biletleri

satarak müthiş bir atılım gerçekleştirdi.

Sahnede, Stirling bir balerinin endamı ile hareket

etse de seyirciyi çılgın bir peri gibi harekete geçiren

ünlü virtiöz; dinleyicilerinin isteklerini dikkate alarak

‘Phantom of the Opera ‘ ve ‘Game of Thrones ‘ için benzersiz iki

kayıt, ‘Zelda’, ‘Pokemon ‘ ve ‘Skyrim‘ adlı bilgisayar oyunları için müzik ve

Michael Jackson ile Rihanna gibi ünlü sanatçılar pop şarkılarının cover’larını yaptı.

JOAN BAEZ / HARBİYE CEMİLTOPUZLU AÇIKHAVA SAHNESİ 1 TEMMUZ 2015 21:30

LINDSEY STIRLING

ZORLU PSM 14 TEMMUZ2015 21:00

Hazırlayan: Sevda ŞANLI

Kemanın popüler yüzü Zorlu Sahnesi’nde!

Kültü

r Sa

nat

/M

üzik

93

Page 96:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

94

Kültü

r Sa

nat/

Kita

p

İngiliz edebiyatının başyapıtlarından biri olan DenizFeneri, son derece basit olay örgüsünün ardında

yaratıcısının özyaşamının ayrıntılarını, toplumsalmeselelere ilişkin sorgulamalarını, içgözlemlerini vederin felsefi gizemleri barındırır. Yapıtın roman türündealışık olduğumuz anlatı sürekliliğini kesintiye uğratanyapısı ve her bir anlatıcının kendi bilinç akışınınperspektifiyle çözülen olay örgüsü, bir deniz fenerininkendi ekseni etrafında dönen ışığını andırır.

Ağustos Işığı, Faulkner’ın kendine özgüanlatım teknikleriyle Amerikan yaşamının

çelişik öğelerini, uyumsuzluklarını ve Amerikatarihinde iz bırakan siyahlar ve ırkçılık sorununudeşen başyapıtlarından biri. Ağustos Işığı’ndaFaulkner bilinçlilik akışı, iç monolog, ‘flash-back’gibi anlatım tekniklerini belleklerde iz bırakan birtarih anlatısıyla birleştirir.

Deniz Feneri Ağustos Işığı

Yazar:William FaulknerÇeviri: Murat Belgeİletişim Yay., 450 sf.

Yazar: Virginia WoolfÇeviri: Sevda ÇalışkanT.İş Bankası Yay., 224 sf.

"Kimse Albertin'i tanımadığı kimse Proust'u bilmediği içinbu kadar sefil ve acıklı bizim ülkemiz..." Orhan Pamuk

Kara Kitap’ın esrarına kapıldığımız 1990’dan bu yana 25yıl geçti. Galip’in Celal Salik’i bulma umuduyla

arşınladığı Beyoğlu’nun arka sokaklarında dolaşırken midüştü aklıma Kara Kitap’ı tekrar okumak, bilemiyorum. Biritkiyle başladığım kitabın, Orhan Pamuk’un el yazmaları venotlarıyla yeniden basıldığını aynı günlerde öğrendim. Bubir işaret miydi yoksa? Benim Adım Kırmızı’dan sonraokumayı bıraktığım Pamuk’un külliyatını yeniden okurkenKara Kitap’ta yarattığı esrar beni sarıp sarmalamaktagecikmedi. Şimdi bir İstanbul tarihçisine dönüşen,Batılılara İstanbul’u anlatan Orhan Pamuk’u artık niyesevmediğimi daha iyi anladım; esrarını kaybetmişti. Taşlarıyerli yerine oturtamadığım, ayakları havada kalankarakterleriyle Kafamda Bir Tuhaflık, Pamuk’un kaybettiğiesrarın güzel bir örneğiydi bana göre. Her bir kitabındaönceki karakterlerinden izler bulduğumuz, ‘okuduğu birkitapla hayatı değişen’ biz kadim okurları, Pamuk’un iziniKar’da kaybetmiştik, yine eski kitaplarında bulduk.

Kara Kitap, Nişantaşılı varlıklı bir ailenin ‘kendiniarayan’ aile bireyleri üzerinden anlatıyor hikâyesini. Bir

türlü kendi olamayan aile bireyleri; Galip, amcasınınçocukları Rüya ve Celal Salik. Galip’in çocukluğundanberi tutkuyla bağlı olduğu amca kızıRüya ve her ikisinin de hayranı oldukları,Rüya’nın üvey ağabeyi, ‘aileapartmanı’nın çatı katında yalnızyaşayan, geceleri tebdil-i kıyafet gezen,bu sayede okurlarına anlatacak hikâyelerbulan, köşe yazarı, Galip’in ‘kendi’ olmasınaengel olan Celal Salik. Rüya, bir gün Galip’ebıraktığı kısa bir notla ortadan kaybolur. Ortada oynananbir oyun olduğunu, Galip’i de bu oyunu bir parçasıolduğuna inandıran, ‘annemleri idare et’ notununarkasından Celal Salik’te ortalarda görünmez olmuştur.Onların izini Celal Salik’in köşe yazılarında ararken değişenGalip’le birlikte, biz de değişiriz. ‘İnsanın taklit etmeden, birbaşkası olmak istemeden yaşayabileceğine’ inanmayan,‘insanın kendisi olmasının ne kadar zor olduğunu bilenGalip, benzemek istediği O’na, Celal’e dönüşmüştür’:

“Hayatımın olması gereken ‘asıl hayat’ın bir taklidiolduğunu, bütün taklitler gibi utanılması gereken, acıklı,zavallı bir şey olduğunu düşünüyordum.”

Kara Kitap'taki her bir karakter, her bir figür yazarınhayata bakışını temsil niteliğindedir. Müşterilerinin

tüketim ihtiyacına yetişmek için koşuşturanAlaaddin’in işlettiği dükkân, Beddii Usta’nın Batılılaşanve bu yüzden elleri, yüzleri duruşları farklılaşaninsanlara katlanamayıp manken yapmayı bırakması,insanlığın artık üstünü örtemediği zaaflarını ‘BoğazınSuları Çekilirken’de anlatıldığı gibi ortaya çıkarıverir.Her bölümü ayrı bir yolculuk olan Kara Kitap’taharflerin, işaretlerin izlerini sürerek buluruzyolumuzu. Heyecanını polisiye kurgusundan alan

Kara Kitap, derinliğini satır aralarına sıkıştırılmış toplumsaleleştirilere borçludur. Yazarın, Proust’tan Mevlana’ya,Poe’dan Binbir Gece Masalları’na uzanan derin bakışı,eleştirinin türlü boyutlarını gördüğümüz bölümlerinkıyısına köşesine sıkıştırılmış, okuyucudan ‘ustacasaklanmış’tır. Bunları keşfetmek okuyucu için doyurucu birserüvendir kuşkusuz.

Ve evet, İbn Zerhani’nin dediği gibi “Hiçbir şey hayatkadar şaşırtıcı olamaz. Yazı hariç.”

Kara Kitap

Yazar: Orhan PamukYapı Kredi Yay., 540 sf.

Yeni çıkan kitaplar

Esra KARATAŞ

Page 97:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz

95

Kültü

r Sa

nat/

Sine

ma

95

Yönetmen: Kutluğ AtamanSenaryo: Kutluğ AtamanOyuncular: Nesrin Cavadzade, CahitGök, Mert Taştan, Sıla Lara CantürkGösterim Tarihi: 19 Haziran 2015

Entourage

Kuzu

Tatlı Hayat - La Dolce Vita - 1960SİNEMA TARİHİNE ADINI YAZDIRAN FİLMLER

Federico Fellini’nin başyapıt olduğu kuşku götürmez fakat entartışmalı filmlerinden biri olan Tatlı Hayat (La Dolce Vita)

gösterildiği yıllarda İtalya, Hristiyan Demokratik Parti yönetimindeyeniden inşaa ediliyordu. Tatlı Hayat’ın ilk sahnelerinde gördüğümüzhelikopterle taşınan İsa heykeli, Roma semalarında süzülürken, şehrinyoksul mahallelerden, yeni yapılan binaların üstünden geçerek,terasta güneşlenen bikinili kızlara odaklanır. Bu sahne, nasıl bir filmlekarşı karşıya olduğumuzun ilk doneleridir. İsa heykeli Vatikan’a doğruilerlerken yüksek sosyetenin eğlence mekanlarından Via Veneto’yayönelir Fellini’nin kamerası. Kamerasını bir gazeteci hızıyla kullanmayıtercih eder, Fellini. Filmde Marcello Rugubi’nin sanatı tanımladığı replikFellini’nin sanata bakışı olarak yorumlanabilir kolayca. Yönetmen buanlayışla; “retorik yapmadan, yaltaklanmadan, yalın ve net bir şekilde”

gerçekleri izleyicinin gözleri önüne serer. Fellini, döneminİtalya’sına ve jet sosyetesine yaptığı eleştiriyi önce edebiyatçı,

sonra paparazzi, sonra reklam yazarı olanMarcello Rugubi üzerinden anlatır.Rugubi’ye Fellini’nin kült filmlerinin

vazgeçilmez aktörü Marcelo Mastorianihayat verir. Bir ağacın altında

Filmin en çarpıcı sahnelerindenbir de kuşkusuz, MeryemAna’yı gördüğünü iddia edeniki küçük çocuğun peşinden koşuşturan

kalabalıktır. Tanrıdan medet

umar gibi, Meryem Ana’yı görmeye gelen bu yoksul, biçare insanlarsağanak yağmura rağmen ayrılmazlar. Bundan rant elde etmekisteyen, olayları körükleyen gizli bir el vardır. Fellini’nin bu sahneyleinsanları sarsıp kendine getirmek ister. Film üzerinde konuşulacakyüzlerce kareyle dolu. Anita Ekberg’in canlandırdığı Sylvia’nıngüzelliğini büyük oyuncak bir bebek gibi tanımlayan, onuküçümseyen Marcello, seks sembolü gibi görünen bu kadının,görüntüsüyle zıtlık oluşturan çocuksu hali karşısında büyülenir. İdealkadın tanımı tam da bu noktada gelir: “Dünyanın ilk günündeki ilkkadınsın, aşık, kız kardeş, kız evlat, anne, azize, günahkâr, sen evsin...”

Filmin en karakteristik figürlerinden biri olan Steiner’in evinedavetli olarak giden Marcello, aradığı her şeyi burada bulur; lüks birmalikane, enelektüel dostlar, servet, sevgili bir eş ve çocuklar. Bunlararağmen huzursuzluğu açık bir şekilde hissedilen Steiner Marcello’yuuyarmak ister gibidir. Ancak Marcello, dejenere toplumun bir parçasıolmaya hızla evrilmiştir bile. Çılgın bir partinin sabahında sahile inenkalabalık, balıkçıların yakaladığı büyük balığı kıyıya çekerken balıkgözlerini dikmiş, onlara bakıyor gibidir. “Hala bize bakıyor” der,Marcello. Aslında can çekişen balık kendi zavallılığından çok onumerakla izleyen insan kalabalığına bakar: sanki kıyıya vuran tümçürümüşlüğüyle insanlıktır. Fellini filmin son sahnesinde dahi izleyiciyidüşüncelere sevketmekten geri durmaz. Sahilde tüm güzelliği vesaflığıyla insanı temsil eden kız çocuğu Marcello’ya seslenir. Marcellokızı anlayamaz. Fellini, bu anlamı izleyicinin yorumuna bırakır.

Esra KARATAŞ

Gerçekte ne kadar ‘tatlı hayat’...

Yönetmen: Federico Fellini Senaryo:Fellini, T. Pinelli, B. Rondi, E. Flaiano

Oyuncular: Marcello Mastroianni, WalterSantesso, Anouk Aimee, Adriana Moneta,

Müzik:Nino Rota

Yönetmen: Doug EllinSenaryo: Doug EllinOyuncular: Mark Wahlberg, Emily Ratajkowski, Alice Eve,Emmanuelle ChriquiGösterim Tarihi: 3 Temmuz 2015

Page 98:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 99:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz
Page 100:  · 2017-06-13 · 22 Ekim - 4 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek 3. İstanbul Tasarım Bienali'nin küratörlüğünü üstlenecek. Mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz