ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .....

11
ULUSLARARASI .. .. . TURK DUNYASI INANÇ . . . MERKEZLERI KONGRESI . . BILDIRILERI 23-27 EYLÜL 2002 ANKARA - 2004

Transcript of ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .....

Page 1: ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .. . turk dunyasi inanÇ . . . merkezleri kongresi . . bildirileri 23-27 eylÜl 2002

ULUSLARARASI .. .. .

TURK DUNYASI INANÇ . . .

MERKEZLERI KONGRESI . .

BILDIRILERI

23-27 EYLÜL 2002

MERSİN

ANKARA - 2004

Page 2: ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .. . turk dunyasi inanÇ . . . merkezleri kongresi . . bildirileri 23-27 eylÜl 2002

ASSOS BATI BAZİLİKASI Y APILAŞMASI

Prof. Dr. Gönül CANT AY*

İlk Tunç Çağı' ndan beri is kan edildiği bilinen Assas 'ta, nüfus. hareketle­

rinin yaşandığı, şehıin yerleşim sınırlarının genişleyerek, değiştiği anlaşıl­

maktadır. Assas'taki erken Orta Çağ kazılannın başlangıcı, Bat:J. Bazilika­

sı'mn yayınlar ışığında kesinleşen yerinde olmuştur.l

Assas'un İlk Çağ boyunca yaşadığı hareketleri Hristiyanlığın Anadolu,

Anadolu ve Ege Adalan üzerinden Avrup~'ya yayılması sürecinde daha da

artmış, özellikle St. Paul'un, kara yoluyla geldiği Assas'ta St. Lucas ile bu­

luşarak Midilli (Lesbos) Adası'na geçmesi, çağı içinde batı halklannın hris­

tiyanlaşmasında ilk adımı oluşturmuştur.

Assas'un batı sınırlanmn bir burcu üzerine kadar uzanan, bazilika yapı­

sı batı terası üzerinde, yeni dini inancın ilk ibadet yapısı olarak inşa edilmiş­

tir. Assas'un M.S. 4. yüzyılda başlayan batı yönündeki gelişmesi, Ayazma

Tepe'deki iskfuıla tamamlanmıştır. Böylece şehrin dışında yeni bir Hristiyan

mahallesi olarak AyaZJJ)a Tepe oluşmuştur.

İlk Çağ' da görülen eğitsel durumun sürrnesiyle, ay nca limanı ile Ege

Denizi ticaretinde ve kara yollarıyla Batı Anadolu ticaretindeki önemli duru­

muyla Assas nüfus hareketlerini sürekli artarak yaşayan, bir İlk Çağ ve Er­

ken Çağ kenti olmuştur. Assas bu durumunu M.S. 7. Yüzyıl sonlanna kadar

korumuştur.

Assas Batı Bazilikası, kentin batı kap~sı ile tiyatro arasında uzanan, şe­

hir surların~n arazinin topoğrafyasına uygun olarak yer aldığı, deniz tarafı

surlarının hemen iç kısmındı_ı., günümüzde kıyıya inmek için açılmış olan yo-

* M.S.0. Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk Islam Sanatlan Ana Bilim Dalı Başkanı

1981 yılından beri Antik Assos Kenti'nde kazı çalışınalarını sürdüren Prof. Dr. Ümit

Serdaroğlu . ilerleyen Antik dönem kazılannın Erken Onaçağ dönemi ile devam ettiğini. bu dönem kazılarını benim sürdünneıni rica etmesi üzerine, kazı ekibimle Ağustos-Eylül 1995

kazı döneminden itibaren. Assos Batı Bazilikası ve çevresinin kazılannı . öğrencilerimle 5

yıl sürdürdüm.

309

Page 3: ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .. . turk dunyasi inanÇ . . . merkezleri kongresi . . bildirileri 23-27 eylÜl 2002

lun üzerinde bulunmaktaydı. Bu yeni yol açılırken, Bazilika'nın güney-batı

köşesi ve güney nefi büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Şehir suruna ait kare planlı bir burcun köşesine kadar uzanan yapının batısında eski yol bitmektey­

di. Şeluin batı kapısından nekropol alanını geçerek uzanarı taş kaplamalı an­

tik yol eğime bağlı olarak şekillenerek, bir taraftan kıyı yerleşmesine ulaşır­

ken, bir taraftan da Roma Tiyatrosu'na ve yamaç evlere ulaşan tali' yollara

bağlanmaktay dı.

1 Ağustos 1995 tarihinde, 19. yüzyılda batılı araştırmacıların pHl.nında

işaretiediği yerde kazı alanıru tesp!tle işe başlandı. Kazı çalışmalan öncesi

yapılan tespitte, yaklaşık (38.00xl9.60 m) olan yapının, üç nefli olduğunu

saptamak mümkün oldu. Dış duvar kalıntıları 2.15 metre ile 0.65 metre ara­

sında değişen yi.iksekliklerde, çok harap durumdaydı. Ancak, bulunduğu ye­

rin topoğrafyasına sıkı bir uyumla inşa edilmiş olduğu anlaşılan, yapı kalın­

tısında ilk çalışmalara kuzey neften başlandı.

Kuzey nef meka.nındaki yığın içinden, dışa taşan kuzey duvarı payeleri

arasına uyum sağlayan kemeriere ait çok sayıda kemer taşı ortaya çıkarılmış­

tır. Ayrıca Bazilika'nın üst örtü sistemine ait kiremirlerden oluşan bir yığın

ile taşcı. i şareti bulunan bir mermer sütıın, tam olarak ortaya çıkmıştır.

Yarım daire şeklinde 4.00 metrelik bir taşma yapan apsis, naos'un doğu­

sunu belirliyordu. Orta nefte çeşitli noktalarda yapılan açmalar, orta nef taba­

nının tümünün mozaikle kaplı olduğu düşüncesini doğrularnıştır2.

Yapı alanının uzun süre tarla olarak kullanılması ve saban ile süriilmesi,

mozaik tabanın büyük ölçüde tahıip olmasına neden olmuştur. 1995 yılı ka­

zı sürecinde dikkatle yapıları çalışmalar ve mozaik yüzeylerin temizlenmesi,

orta nefin ve takip eden narteks tabanının, devam eden bir mozaik tabana sa­

hip olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Bu özelliğiyle, ülkemizdeki araştır­

ma ve kazılar la ortaya çıkarılan, en büyük ölçüde mozaik döşeme ye sahip ya­

pı olmasıyla da, Bazilika önemli olmaktad~r.

2 Clarke. J. Th.; lnvestjgations at Assos. Londra-Leipzig-Mass 1902-1921. eserinde; 6. yüzyıl Bizans Bazilikası olarak, bir mozaik çizimiyle kısaca yuyınlanan yapı; yaptığımız

çalışınal ar sonunda. bu araştırmanın verileriyle 4. yüzyıl erken hristiyanlık yapısı olarak belirlenmiştir.

310

Page 4: ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .. . turk dunyasi inanÇ . . . merkezleri kongresi . . bildirileri 23-27 eylÜl 2002

Yapının 6.00 metre genişliğindeki kuzey nefınin blok halinde kesilmiş

(derleme olarak) Assos taşı kaplamalı olması ve doğal kayanın büyük ölçüde

traşlanarak ku.zey nefi.n hacımsal boyutlarının sağlanrruş olması; ve gene dış

ölçüsüyle 5.60 metre genişliğindeki güney nefin farklı zernin kotu ve tuğla

döşemesiyle ayn bir durum sergil~mesi; Bazilikanın en az iki yapı devrine

sahip olduğunu açıklayan özellikİerdir.

Kent ve çevresinde hristiyan nüfusun artmasıyla, ibaret mekfuu ihtiyacı­

nı karşılayacak şekilde, başlangıçta apsisli, tek nefli bir bazilika yapısı iken,

yetersiz ~alması sonucu, yapının kuzeyine ve güneyine birer nef ilave edile­

rek, yapı üç nefli bazilika plan şemasına kavuşturulmuştur. Güney oefın, sur

burcu köşesi ile (ölçüleri itibariyle) çakışık durumu ise, yolun bazilika önün­

de bittiğine işaret etmektedir.

Büyük olasılıkla ilk tek nefli, mozaik döşemeli bazilika, iki yan duvar ile

taşınan, moloz taş ve harç dokultı tonoz ile örtülü olmalıydı. Tarla olarak kul­

lanılan bu alan büyük ölçüde temizlenmiş olmasına rağmen moloz-kireç har­

cı karışımı tabaka vermiştir. 1.25 metre genişliğinde kuşaklar açılarak, moza­

ik tabanın temizlenmesi sürdürülmüştür.

Bazilikanın üç nefli duruma getirilmesi, yan neflerin üst örtülerinin ah­

şap çatı ile çözüldüğünü, Iki çeşit kirernit ile Roma yapılanndan devşirilerek,

kullanılan akroterlerin oluk olarak değerlendirilmesinden anlaşılmaktadır.

Bazilika üç nefli duruma getirildiğinde naos ve narteksi bütünüyle mo­

zaik döşeme kaplı, kuzey nef tabanının Assas'un andezit taşından kaplamalı,

gi.iney nefın ise dikdörtgen tuğla kaplamalı olarak, inşa edildiği ortaya çık­

mİştır.

1 Ağustos 1996 yılında başladığırruz ikinci kazı döneminde genel alan

temizliği yapılarak, Bazilika'nın doğusunda apsis dışında ve batısında nar­

teks alanında çalışmalar sürdürüldü.

Bazilika'oın güney-doğusundaki mekaniar (yol boyunca) ternizliğine

başlandı ve mekanların zemininde, örme taş sekiler ortaya çıkanldı. Bu

rnekaniann doğu bitiminde yapılan açımlarla taş döşeli, özgün antik bir yol

ortaya çıkmıştır. Bu yol kalın örme bir duvarla ikiye bölünmüştür.

Bazilika'nın doğu cephesi boyunca eğimli alanla yapılan açım sonucu

apsis duvarının su basınanı ortaya çıkarıldı. Ortaya çıkan zeminin taş döşeli

311

Page 5: ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .. . turk dunyasi inanÇ . . . merkezleri kongresi . . bildirileri 23-27 eylÜl 2002

rampa şeklinde olduğu saptandı. Bazilika' nın apsisin kuzeyindeki köşesine

bozuk dokulu moloz taş duvar sernelleri de ortaya çıktı. Bazilika'nın kuzey­

doğu köşesinde doğuya doğru uzanan güçlü bir istinat duvarı bulundu.

Bazilika'nın güney-doğu dış alanında devarn eden rnekanlar, ortası oluk­

lu taş kaplamalı bir yolun ortaya çıkmasıyla sınırlandı. Bu yol doğu cephesi­

ne paralel olarak kuzeye doğru uzanmakta olup, üzerinde enine kesen geniş

bir taş duvar bulundu. Yolun Bazilika' dan öneeye ait olduğu, buluntulann

durumuyla anlaşıldı. Bazilikanın yer aldığı topoğrafya düşünüldüğünde, gü­ney nef boyunca batıdan dqğuya doğru sıralanan mekanlar (yeni yol kenarın­

da) yapıyı destekleyen yapılar olarak statik çözüme katılrnaktadır.

Apsis cephesine paralel olarak sürdürülen narteks mekanlan kıyısında ise; aşamalı olarak şu rnirnan mekanlar, elernanlar ortaya çıkarılmıştİr. Önce

pırnar kökleri temizlenmiş, sonra naos ile narteks arasında örgii dokultı ser­best bir pa ye ortaya çıkarılmış, kuzeye doğru devam edilerek, paralel konurn­

lu ikinci serbest paye bulunmuştur. Payelecin bulunduğu mekan ternizlerıir­

ken taştan iki pencere sövesi bulunmuştur. tkinci payerıin mzasında yaklaşık 1.50 metre toprak kaldınldıktan sonra zemin tespit edilerek, özel kesimli

rnerrner"döşeme ortaya çıkarıldı.

Narteks bölümii dışında, batı yönünde açıma devam edildiğinde, alanın daralarak doğal kaya kütlesi önünde devam ettiği ve doğal kaya üzerinde

merdiven basamaklannın bulunduğu anlaşıldı. Önce altı basamak temizlendi,

sonra kaya üzeri rampasıyla, narteksin kuzey duvarı dışında eğimli çıkış baş­ladı. Bu noktada, narteks bizasında başlayan ve batı-doğu yönünde uzanan

bir duvar dokusu dikkatimizi çektiğinden, yapı ile ilişkisi dikkatle takip edil­di. Sonuçta bu duvar ile Bazilika'nın ana beden duvarı arasında su kanalı or­

taya çıktı. Su kanalı, daha önce tespit ettiğimiz narteksin batısındaki su yolu­na bağlanmaktaydı. Bu su yolu ile gelen suyun, kısmen doğal kayaya oyul­muş sarnıca dolmakta olduğu anlaşılmıştır.

Suyun ise Bazilika'nın eğimli çatısından toplanan yağmur suyu olduğu

ve kuzey duvarına paralel kanalla sarnıca taşındığı ortaya çıktı. Aynı şekilde güney cephesinden de yağmur sularının toplandığı söylenebilir.

Bazilika alanı içinde yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkan mimar! par­çalar arasında, mermer sütun, sütun başlığı, korkuluk levhaları ile çok sayı­

da, mermerden koç boynuzu ve hacağı bulunmuştur. Özellikle rnermer koç

312

Page 6: ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .. . turk dunyasi inanÇ . . . merkezleri kongresi . . bildirileri 23-27 eylÜl 2002

boynuzunun ve ayağının çokluğu, Bazilika'run "iyi çoban İsa" adına inşa edildiği düşüncesini, desteklemektedir. Bazilika, iki aşamalı yapılaşması ka­

dar, erken hristiyanlıkta önemli olan "iyi çoban İsa" sembolüne işaret eçien buluntularıyla M.S. 4. yüzyıl y~pısı olarak, tarafmuzdan kabul edilmekte,

A!>sos'ta Geç Antik Çağ ile Erkçn Çağ'ı belirleyen durumuyla da aynca önemli olmaktadır.

Bir yıl aradan sonra, Ağustos 1998'de, Bazilika'nın AS açmasında 0.65 metre duvar kalıntısı ile 0.80 metre çapında yatay durumda bir sütun, kaide­

siyle ortaya çıkarıldı.

AS açmasının doğusundaki, BS açması da koşullar gerektirdiğinden pa­ralel olarak kazılmaktaydı. Her ~ki açınada l.SO metre derine inildiğinde,

BS'de 0.60 metre genişliğinde 3, 10 metre uzunluğunda duvar kalırrtısına

rastlandı, takiben O,SO metre genişliğinde, açmanın köşesine doğru uzanan

1.80 metrelik bir duvar, ortaya çıktı. Kuzeyindeki BS açmasında batıdan uza­nan duvarın devamı ortaya çıkanldı.

199S yılı Ağustos-Eylül aylannda kazısına başladığımız Assas Bazilika­

sı'nın kazısı tamamlanmış, ancak Assas antik kenti sürekli kazıları içinde, M.S. 4. yüzyıl sürecinde inşa edilip kullanıldığı anlaşılan Bazilika' nın çevre­

sinde oluşan iskiina bağlı olarak, bu yüzyıldan itibaren konut mimarisi örnek­

leri de inşa edilmiştir: ·Mevcut kalırrtılar bu iskarn doğrulamaktadır. Hristi­

yanlığı kabul eden Assas halkı bu kutsal yapı etrafında, coğrafi topoğrafyaya

tabi olarak, yeni yerleşime geçmişler ve yeni konutlar inşa etmişlerdi.

Bu yapı kalıntıları bize M.S. 4. yüzyılda konut mimarisi hakkırıda da bil­gi verir. Hatta topoğrafyaya bağlı yolların konutlarla olan ilişkisini de ortaya koyacak niteliktedir.

Batı Bazilikası farklı bir dönernin dilli mimari Çirneğini oluştururken, çevresinde oluşan yeni yapılaşmalar da bu yeni dönemin yerleşim alanını ve yapılarının özelliklerini belirlemektedir.

Akropol'ün Batı Kapısı'ndan başlayıp Biber Deresi yatağına paralel ola­

rak uzanan ve Liman'a inen antik yoldan, bugünkü asfalt yolun kesiştiği yer­de ayrıldığını düşündüğümüz ve Batı Bazilikasma uzanan bir yolun varlığı da

açıklık kazanır. Bu yol Bazilika'nın batı cephesinde son bulmakta, ancak Ba­

zilika'nın batısında birkaç basamalda başlayan tali bir yolla üstteki konutlara ulaşılmaktadır.

313

Page 7: ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .. . turk dunyasi inanÇ . . . merkezleri kongresi . . bildirileri 23-27 eylÜl 2002

Bu tali' yollar, eğime uygun bir şekildeS'ler çizerek yukarı doğru çıkar­

ken, S'lerden aynlan patikalarla, kademe kademe inşa edilmiş sıra konurlann

önünde daralarak son buluyorlar.

Ağustos 1998 kazısında, Batı Bazilikası'mn kuzeyinde, kuzey duvarı bo­

yunca yer alan doğal kaya üzerindeki, ilk yamaç düzlüğünde yapılan yüzey

temizlernesi ve pırnarların temizlenmesinden sonra yapılan açmada; Bazili­

ka'nın kuzey duvarı doğrultusuyla yaklaşık 45° lik bir açı yapan, muntazam

blok taşlardan bir subasman, 10 metreyi aşan ölçüsüyle ortaya çıkmıştır. Bu duvann açıldığı iki mekandan biri, doğudaki, (3.00 x 3.50 x 2.75 x 3.65) m.

ölçülerinde olup, yan ayıncı duvarlan moloz taş toprak harçlıdır. Ve bu du­

varlar, üst sıra rnekaniann sıfır yol kotu olan yüksekliğe kadar zernin doku­

suyla biilünleşrniş, arkadaki duvarlara, bütünleşmeden saplanıyor. Mekanla­

no pHin şekillenmesi topoğrafyadan kaynaklanan bir şema gösteriyor. Bu

mekanlar kare veya dikdörtgen şekilli olmadığı gibi, planda göriiieceği gibi

eşkenar da değildir. Köşegenleri ve kenar uzunluklan birbirinden farklıdır.

Böyle biri daha küçük olarak iki mekan, Bazilika'nın kuzey duvan dışında,

yukarıda yer almıştır. Bu rnekanlara girişleri belirten kalıntı ise içerdeki tek

taş basainaklardır. Böylece dışardaki patika yol kotu, mekanın zernin ketun­

dan daha yüksektir. Mekan içindeki zernin düşüklüğü, üst örtülerin yüksek

olmadığını düşündürdiiğü gibi, öne eğimli çatı ile örtülü olduğunu da belirle­

mektedir.

1999 sezonunda açtığımız, bu ikinci sıra konut rnekanianna da sözünü

ettiğimiz S kıvnrnlı yoldan aynlan, gittikçe daralan patika ile ulaşılıyor. Eği­

me yaslanmış mekan sırası halinde yer alıyor. Bunlann sadece birinde zemi­

ne iııildi. Bu mekanlar da sıra mekanlar halinde olup, derinlikleri farklıdır ve

cephe subasmanlan ortaya çıkanlmıştır. Alt sıradaki mekanlardan biri önün­

de görUlen, sütun izleri gibi izler burada yoktur. Mekanıann plan şekillenme­

si, arkada dar, cephelerde ise açılan bir şekilde olup, her mekanda farklı du­

var dokusu ya da bağlantılan görülmektedir. Toprak harçlı bu duvar dokula­

n irili ufaklı taşlardan öriilmüştür. Üst örtÜ sistemlerini ise gene tek eğimli çatı olarak düşünmekteyiz.

Bu mekanlar konut mekanlandır. Coğrafi yüzey alanının imkan verdiği

ölçüde büyüklüklere ve biçimleurnelere sahiptir~er. Her iki konut sırasında da

farklı duvar dokulan ve mekanlar arası geçit-kapı gibi bağlayıcı açıklıklann

314

Page 8: ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .. . turk dunyasi inanÇ . . . merkezleri kongresi . . bildirileri 23-27 eylÜl 2002

bulunmayışı, eğime bağlı bu mekan sıralarının bir aile tarafından bütününün

mü k:ullanlldığı, yoksa her mekanın bir aile birimine mi? ait olduğu sorusunu

akla getirmektedir.

Assos Batı Bazilikası'nda yapılan kazı çalışmalanmızın sonucunda,

hıistiyan dirıi inancının hızlı bir{~k.ilde, halk tarafından kabulünü de açık­layan bir yapılaşma gösterdiği anlaşılmıştır.

KAYNAKÇA

Cantay, Gönül; "Assos Batı Bazilikası", (Serdaroğlu, Ü.: Behramkale Assos,

İstanbul 1996), s. 96-101.

Cantay, Gönül; "Assos'ta Erken Oaaçag Kazılan (1995-1998 Ağustos-Eylül)", m. Ortaçağ Kazıları Sempozyumu, Bildir iler, Ankara 1999.

Cantay, Gönül; "Arkeolojik Kazılar ve Koruma Problemleri", I. Ulusal Taşınabilir

Kültür Varlıkları Konservasyonu ve Restorasyonu Kolokyumu,

Bildiriler, Ankara 1999.

Clarke, J. Th.; Investigation at Assos, Londra-Leipzig-Mass 1902-1921.

Serdaroğlu, Ümit; Beliramkale Assos, İstanbul 1995-1996.

315

Page 9: ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .. . turk dunyasi inanÇ . . . merkezleri kongresi . . bildirileri 23-27 eylÜl 2002

--~----

'"'";.._

ı."-:- --- -----~

. - --·-..... ~=-- -

~ --- --

316

Page 10: ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .. . turk dunyasi inanÇ . . . merkezleri kongresi . . bildirileri 23-27 eylÜl 2002

317

Page 11: ULUSLARARASIisamveri.org/pdfdrg/D138879/2004/2004_CANTAYG.pdf · 2015-09-08 · uluslararasi .. .. . turk dunyasi inanÇ . . . merkezleri kongresi . . bildirileri 23-27 eylÜl 2002

318