2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

68
2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI 1

description

2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI. KİMYA TEORİLERİ. Bütün teorilerde olduğu gibi kimya teorileri mutlak doğru olmayabilir. İleride doğru olmadığı anlaşılacak bir teoriyi işlemek insanı sorumlu yapar. - PowerPoint PPT Presentation

Transcript of 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Page 1: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

1

Page 2: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

KİMYA TEORİLERİBütün teorilerde olduğu gibi kimya teorileri

mutlak doğru olmayabilir.İleride doğru olmadığı anlaşılacak bir teoriyi

işlemek insanı sorumlu yapar.Teori (faraziye), her ne kadar birtakım ön

bilgilere dayansa da, temelde, tecrübe edilmemiş görüşler, iddialar demektir.

2

Page 3: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

KİMYA KANUNLARIHer kanunda olduğu gibi kimya kanunlarında

da kanunların zihnimizde varlıkları söz konusudur. Dışla ilgili bir varlıkları söz konusu değildir.

Dışla ilgili varlıkları olsaydı, örneğin; atomun içinde hem itme hem de çekme kanunundan söz edemeyecektik; çünkü bunlar birbirine zıt kanunlardır. Aynı yerde bulunmaları hayret vericidir.

3

Page 4: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Bu kanunlardan söz ettiğimize göre varlıkları zihnimizdedir.

Kanunların nasıl gerçekleştiğinin anlaşılması veya kanunun bir isimle ifadesi, olayın harikalığını azaltmaz.

Kanun, kanun koyucuyu gerektirir ve kanun koyucuyu görmeden kanunları varlığın esası, meydana getiricisi saymak, şu örnekteki duruma benzer:

4

Page 5: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Akılsız bir adam büyük bir saraya girer. Muhteşem bir mimari eser olan sarayın çok muhteşem donatılmış olduğunu görür. Koltuk, masa, sandalye, vazo, çiçek, tablo, soba, kalorifer vb. her şey yerli yerindedir. Bu akılsız adam, böyle bir tefrişatı kimin yaptığının merakı içinde sarayın içini dolaşır, fakat kimseyi göremez. Masanın üzerinde bir kitap bulur. Kitapta, sarayın tefriş programı yazılıdır. Akılsız adam, kimseyi göremediğinden "Bu sarayı böyle güzel döşeyen, işte bu kitaptır." der.

5

Page 6: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Bir sarayın tefrişi, onu tarif eden kitaba verilebilir mi?

Aynı şekilde bir makinenin yapımı ve çalışması, o makinenin işletim kılavuzuna verilebilir mi?

Kanunlar; sonsuz bir kuvvetin eseridir.

6

Page 7: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

KİMYA PROBLEMLERİKimya problemleri matematikselliği öne

çıkarmaktadır; bu doğru değildir.

7

Page 8: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

ATOMDAKİ KANUNLARÇEKİM (CAZİBE) KANUNU: Atomun çekirdeğinde pozitif yüklü protonlar, etrafında ise negatif yüklü elektronlar bulunmaktadır. Bu iki zıt değer birbirini çekmektedir.

MERKEZKAÇ KUVVETİ: Protonlar, etrafındaki elektronları dağılmadan çekebilmesi ve döndürebilmesi için, çekirdek maddesinin çok büyük ve ağır olması gerekmektedir.

8

Page 9: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

ATOMDAKİ KANUNLARÇEKİM (CAZİBE) KANUNU: Atomun çekirdeğinde pozitif yüklü protonlar, etrafında ise negatif yüklü elektronlar bulunmaktadır. Bu iki zıt değer birbirini çekmektedir.

MERKEZKAÇ KUVVETİ: Protonlar, etrafındaki elektronları dağılmadan çekebilmesi ve döndürebilmesi için, çekirdek maddesinin çok büyük ve ağır olması gerekmektedir.

9

Page 10: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Bu yüzden de protonlar, elektronlardan yüzlerce kez daha büyüktür ve ağırdır; çünkü etrafındaki elektronları dağılmadan çekebilmesi ve döndürebilmesi için protonun ağır olması gerekir. 1 elektronun ağırlığı 1 birimdir. 1 proton ondan tam 1836 defa daha ağırdır; protonun ağırlığı 1836 birimdir.

Bu ağır cisim etrafında, hafif olan elektronlar çok hızlı hareket etmektedirler. Elektronlar, bu süratli dönüşleriyle yörüngede kalmaktadırlar. Her elektronun hızı farklı farklıdır.

10

Page 11: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Etrafta çok hızlı hareket etme, çekirdekte ise ağır bir yük yüklenme vardır. Dolayısıyla ağırlık, merkezdedir. Çekirdeğin veya merkezi tutan ağırlığın önemi büyüktür.

Çekirdeğe en yakın elektron en yüksek hıza sahiptir. Çekirdekten uzaklaştıkça elektronların hızı azalır.

Çekirdeğin etrafındaki elektronlar biraz yavaş dönseydi, elektronlar dağılıp gidecek ve çekirdek yok olacaktı. Bunu koca dünya çekirdeğinin müthiş bir gürültü ile infilak edip yok olması takip edecekti.

11

Page 12: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Elektronlar, dönmesi gerekenden biraz daha hızlı dönseydi ve elektron çekirdeğe yanaşsaydı, düzenlilik yine bozulacaktı.

Bu kanunun sosyal boyutuyla ilgili şunları söyleyebiliriz: En iyisi konumumuzun gereğini yerine getirmektir. Gerekli donanımı olmadığı hâlde, olduğundan fazla gözükerek kendilerini ülkesine hizmet ediyor gibi gösterip çekirdeğe yanaşanlar, bu yanaşmanın gereği olan samimi çalışkanlığı, başka niyetleri olduğundan dolayı sergilemediklerinden, kendilerine zarar verirler.

12

Page 13: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Çekirdeğe yakın elektronlar daha hızlı dönerler. Bunların yakınlığı ise uzaklık sebebi olmuştur.

Gerekli donanımı olduğu hâlde, kendilerinden beklenen hızı göstermeyenlerin durumu ise şöyledir: Çekirdeğin cazibesi devam ettiği, çekirdek fırlatmadığı hâlde, onlar kendiliklerinden dağılıp giderler, çekirdekten uzaklaşırlar. Burada çekirdeğin de yok olması söz konusudur ki bu çok tehlikeli ve veballi bir durumdur; çünkü insan, iradesi olan bir varlıktır.

13

Page 14: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Doğrusu elektron gibi insanın da kendi makamında olmasıdır. Olduğundan fazla ya da noksan görünmemelidir. Aşırı alçak gönüllülük de gururdandır.

Çekirdek çok ağır yük taşır. Elektron ise çok rahatlıkla akıp gider. Elektronların çekirdekten uzaklıkları, 1 mm’nin milyonda biri kadardır. Saniyedeki hızları ise 1000 km ile 15 000 km arasında değişir. Bu hızdaki elektronlar, çekirdek etrafında minicik yollarında saniyede milyarlarca defa tur atarlar.

14

Page 15: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Elektronların dönüş hızı her atomda farklı farklıdır. Hızlarını hiç kesmeden dönerler. Merkezkaç kuvvet bu dönüşle oluşur.

İTME (DAFİA) KUVVETİ: Aynı yükler birbirini iter. Çekirdekte birden fazla proton bulunursa bunlar, pozitif yüklü, yani aynı yüklü oldukları için birbirlerini iterler. Hidrojen hariç bütün atom çekirdeklerinde birden fazla proton bulunur.

Elektronlar da, negatif yüklü, yani aynı yüklü oldukları için birbirlerini iterler.

15

Page 16: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

NÜKLEER KUVVET (BAĞLANMA ENERJİSİ): Çekirdekteki nötronlar, protonların birbirlerini itmelerini önleyerek bağlayıcı rol oynarlar. Bu da protonlar, nötronsuz bir arada bulunamazlar demektir. Bunun tersi de söz konusudur; nötronlar da her zaman protonlara muhtaçtırlar; çünkü onlar da tek başlarına kaldıkları zaman 13 dakikada yarısı bozulmaya uğrayarak proton ve elektron çıkartırlar. Nükleer kuvveti kavramak için nötronların özelliklerini görelim:

16

Page 17: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Çekirdekteki nötronlar, elektrik bakımından yüksüzdür. Yüksüz oldukları için bir madde içinde uzun yol alabilirler. Bu ağır parçalar, ağırlıklarına göre süratlenirler. Hızları, ışık hızından saniyede birkaç km’ye kadar değişir. Nötronların bazıları çok ağırdır; bu ağırlıklarından dolayı öyle hız kazanabilirler ki, en kesif maddelerin bile bir tarafından girip öbür tarafından çıkarlar.

17

Page 18: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Nötronlar bu süratle, 30 cm kalınlığındaki demir ve kurşundan bile geçebilirler. Ancak atom çekirdeğiyle çarpışmalarında enerjilerini kaybederler.

Kuş havada ne kadar rahat uçuyor veya balık denizde ne kadar rahat yüzüyorsa, nötronlar da o hız sayesinde o kadar rahat hareket ederler.

Bu özellikleri taşıyan nötronlar, çekirdek içinde, enerjilerini, protonları bir arada tutmak için kullanırlar.

18

Page 19: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Hidrojen hariç bütün atom çekirdeklerinde, mutlaka nükleer enerji bulunur. Hidrojen atomunun çekirdeğinde proton 1 adet olduğundan, hem nötrona hem de nükleer enerjiye ihtiyaç yoktur.

Einstein, çekirdekteki nükleer enerjiyi E=mc2 formülü ile açıklar. Formüldeki m maddenin kütlesi, c ışık hızı, E ise enerjidir. Nükleer reaksiyonlarda, atom numarası ve kütle numarası korunmaktadır; bu durum kütlenin korunduğu anlamına gelmez. Nükleer reaksiyonlarda kütle kaybı olur.

19

Page 20: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Hidrojen dışındaki bütün atomların, bir tartılan kütlesi bir de hesap edilen kütlesi vardır. Tartılan kütle, mutlak surette her zaman daha az çıkmaktadır. Bu azalan miktar kadar madde, daha ilk oluşumda, hidrojen hariç tüm atomların çekirdeğinde, enerjiye dönüşmüştür. İşte bu enerji, nükleer enerjidir.

Olay, saatin kurulup bırakılması gibi de değildir: Protonların birbirlerini itmemeleri için başlangıçta maddenin enerjiye dönüşmesiyle başlayan görevi, nötronlar her an sürdürmektedirler.

20

Page 21: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

ZIT SPİNDEN DOLAYI ORTAYA ÇIKAN, ELEKTRONLARI BİR ARADA TUTMAKLA GÖREVLİ KANUN: Hidrojen hariç, bütün atomlarda birden fazla elektron vardır. Elektronlar, negatif yüklü, yani aynı yüklü oldukları için birbirlerini iterler. Bu durumda her iki elektrondan birisinin saat yönünde, diğerinin ise saat yönünün tersi istikamette dönmesi; elektronların birbirlerini itmelerini önleyerek bir arada kalmalarında rol oynar. Zıt spin, farklı yönde dönüş demektir.

21

Page 22: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

ELEKTRONLARDAN ENERJİSİ DÜŞÜK OLAN MI YOKSA YÜKSEK OLAN MI HIZLI DÖNER? 7 enerji düzeyi vardır. Çekirdeğe en yakın

olan 1. enerji düzeyi, en uzak olan da 7. enerji düzeyidir.

1. enerji düzeyinden 7. enerji düzeyine doğru enerji düzeylerinin enerjisi fazlalaşır.

22

Page 23: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

1. enerji düzeyinin enerjisi en az; 7. enerji düzeyinin enerjisi en çoktur. Çekirdeğe yakın elektronlar daha hızlı, çekirdeğe uzak elektronlar ise daha yavaş dönerler.

Herhangi bir atomun üst enerji düzeyindeki elektronların enerjisi daha fazladır. Buna rağmen diğerlerine göre daha yavaş dönerler. Elektronun hızı ile enerji düzeyinin enerjisi ters orantılıdır; bu iki konu birbiriyle karıştırılmamalıdır.

23

Page 24: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Kimyasal bağ, en üst düzeydeki elektronların bir kısmı ile meydana getirilir.

24

Page 25: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

EVRENDEKİ KANUNLARIN DEĞİŞMEDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİREn büyük âlemdeki en büyük sistemlerdeki

itme ve çekme kanunları ile en küçük atom parçacıklarındaki kanunlar aynıdır. Eğer bu tür kanunlar değişseydi, hiçbir ilim inkişaf edemez ve kanunlar belirli, kararlı olamadığından hiçbir formülden, sabit sayıdan vb. hususlardan bahsedilemezdi.

25

Page 26: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

İlimlerin meydana gelmesi, bu değişmez kananlar vasıtasıyla olmaktadır.

26

Page 27: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

GÜNEŞ SİSTEMİ İLE ATOM ARASINDAKİ BENZERLİKLER

Bir kısım kürelerin güneşin etrafında peykler hâlinde sürekli dönmeleri gibi elektronlar da atom çekirdeğinin etrafında hareket etmekte ve dönmektedirler.

27

Page 28: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Güneşin etrafında dönen gezegenleri, atom çekirdeğinin etrafında dönen elektronlara benzetebiliriz. Bu dönüş hiç

şaşırmadan ve nizamı bozmadan olmaktadır.

Güneş sistemi ile atom arasındaki bu

benzerlik, kâinatın her zerresinde görülen birliği sembolize eder.

28

Page 29: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Güneşin büyüklüğüne nazaran dünya ile olan uzaklık mesafesi ne ise, atom çekirdeğinin küçüklüğüne nazaran elektronlar arasındaki uzaklık mesafesi de aynıdır.

Elektronların hızı, çekirdeğe olan uzaklıklarına göre değişir. Güneşe en yakın gezegen en fazla hıza sahip olduğu gibi çekirdeğe en yakın elektron da en yüksek hıza sahiptir.

29

Page 30: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Elektronların öz kütlesi, çekirdeğe olan uzaklıklarına göre değişir. Güneşe en yakın gezegen en fazla öz kütleye sahip olduğu gibi çekirdeğe en yakın elektron da en büyük öz kütleye sahiptir. Dünyada en çok bulunan element demirdir. Güneşe bizden daha yakın olan gezegenlerin öz kütlesi demirden fazladır. Güneşe bizden daha uzak olan gezegenlerin öz kütlesi ise demirden azdır.

30

Page 31: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

BOHR (1885–1962)’UN RÜYASI, GÜNEŞ SİSTEMİ İLE ATOMUN YAPISI ARASINDA BENZERLİK DÜŞÜNMESİNE VESİLE OLDU Niels Bohr, Danimarkalı bilim adamıdır.1922 yılında Nobel ödülü almıştır.

31

Page 32: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Bu rüya Bohr’un güneş sistemi ile atomun yapısı arasında benzerlik düşünmesine vesile olmuştur.

Bohr’un rüyası şöyleydi: “Bohr, güneşin kızgın gazlarla dolu merkezinde duruyordu. Gezegenler de ince ipliklerle bağlı oldukları güneşin etrafında dönüyorlardı. Her gezegen Bohr’un yanından geçerken bir düdük çalıyordu. Sonra kızgın gazlar soğuyup katılaştı.”

32

Page 33: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

GÜNEŞ SİSTEMİ İLE ATOM ARASINDAKİ BENZERLİĞİ BOHR’UN RÜYADA KEŞFİ BİR ANDA ULAŞILAN BAŞARIDIRİlmî çalışmalarda başarıya ulaşmada iki yol

vardır: Birincisi; düşünmek, ezberlemek, fikri

çalıştırmaktır. Bu; zamanla olanıdır.

33

Page 34: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

İkincisi; sezgi adını verdiğimiz bir anda ulaşılan başarıdır. Bu da iki kısımdır: Birisi gayret gösterme sonucunda ilhamla olanı diğeri de o branşta çalışmadan ilhamla olanıdır.

Gayret gösterme sonucunda ilhamla olanı, çalışma ve tecrübe ile ama çalışma sonucu değil de farklı bir zamanda ele geçer. Bohr’un güneş sistemi ile atomun yapısı arasındaki benzerliği rüyada keşfetmesi buna örnektir.

34

Page 35: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Bir anda ulaşılan başarının ikincisi, o branşta çalışmadan gelen ilhamdır. Herkes potansiyel olarak buna açık var edilmiştir. Bu yolda; peygamberler, doğruluktan şaşmayan akıl sahipleri ve temiz duygu, temiz düşünce taşıyan kalp sahipleri vardır. Bu başarı; mevhibeiilahiye olarak verilir.

35

Page 36: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Atomun çekirdeği ile elektronları arasındaki mesafe ve münasebet, âdeta güneş manzumesinin bir minyatürü gibi küçük bir güneş sistemini andırmaktadır. Hendrik Antoon

Lorentz* (1853–1928)

* Atom üzerinde çalıştı. Bu çalışmaları 1902 yılında Nobel ödülüne layık görüldü.

36

Page 37: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

ELEKTRON BULUTUElektronlar, çekirdek etrafında dönerken

bulut görünümü oluştururlar. Elektron bulutunun görevi, çekirdeği

korumaktır.

37

Page 38: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Elektronlar, çekirdek etrafında hızlı dönerken bir bulut görünümü arz ederler. James Chadwick* (Ceymıs Çeedvik) (1891–1974)

* İngiliz atom fizikçisi ve kimyacısı, atomda elektronların dönüşünde bulut modelini keşfetti, nötronu buldu, 1935 yılında Nobel fizik ödülünü aldı.

38

Page 39: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

HEİSENBERG BELİRSİZLİK İLKESİBulut içinde elektronlar, her an herhangi bir

yerde bulunabilme özelliğine sahiptir. Buna Heisenberg belirsizlik ilkesi denir.

39

Page 40: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Elektronlar, çekirdeğin etrafında hızlı döndüklerinden her an, herhangi bir yerde bulunma özelliği gösterirler. Werner Karl

Heisenberg* (1901–1976)

* Heisenberg belirsizlik ilkesini ortaya koyan Alman kimyacı, 1932’de Nobel ödülü aldı.

40

Page 41: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

MEVLEVİ GİBİ DÖNENLERElektronlarAkyuvarlarUydularGezegenlerDiğerleri

41

Page 42: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

ATOMDA VE YILDIZLARDA AYNI KANUN GEÇERLİDİR

42

Page 43: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

KÜTLESEL ÇEKİM KUVVETİ: Gezegenlerdeki kanundur.

m1 x m2

F= G

r2

COULOMB (KULOMB) ÇEKİM KUVVETİ: Atomdaki kanundur.

q1 x q2

F= k r2

43

Page 44: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

G ve k sabit sayıdır. F, çekim kuvvetidir; birimi Newton (N)’dur. r, uzaklıktır. m gezegenlerin kütlesi, q ise elektron ve protonun yüküdür.

En büyük âlemdeki en büyük sistemlerdeki itme ve çekme kanunları ile en küçük atom parçacıklarındaki kanunlar aynıdır. Eğer bu tür kanunlar değişseydi, hiçbir ilim inkişaf edemez ve kanunlar belirli, kararlı olamadığından hiçbir formülden, sabit sayıdan vb. hususlardan bahsedilemezdi.

44

Page 45: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

İlimlerin meydana gelmesi, bu değişmez kananlar vasıtasıyla olmaktadır.

Gezegenlerdeki ve atomdaki kanunun adı değişmiştir, ama aynı kanundur.

45

Page 46: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

SABİT ORANLAR KANUNUOksijen, nefes içinde kana temas ettiğinde kimyasal aşktan dolayı kanı kirleten karbonu kendine çeker. İkisi birleşir. CO2 oluşur. Bu birleşme gerçekleştiğinde hem karbonun hem de oksijenin tamamı da birleşmiştir. Karbondan da oksijenden de her ikisinden de arta kalan madde kalmamıştır (sabit oranlar kanunu).

C + O2 → CO2 + ısı

46

Page 47: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Örneğin; kanı kirleten 1 mol karbon varsa 1 mol de oksijene gereksinim vardır.

Bu mikro düzeyde de böyledir. Örneğin; 1 adet karbon atomu ve 1 adet oksijen molekülü dahi arta kalmama kaydıyla bu iş hayatımız boyunca devam eder. Böylece yaşamın sağlıkla devamı temin edilir.

Kanı kirleten karbon elementinin tamamının ne kadar oksijenle reaksiyona girmesi gerekiyorsa o kadar oksijeni solunumla alıyoruz.

47

Page 48: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

KİMYA KANUNLARINDAN SAPIŞIN SEBEPLERİÂdetin harikalığını göstermek içindir. Alışılmışlık perdesini yırtmak içindir.Dikkatimizi toplayıp bakışımızı sebepten

başka tarafa çevirmek içindir.Tanrı, evrendeki her kanuna bir istisna

koymuştur ki, insanlar, bu kanunlara takılıp onların gerisindeki asıl Yaratıcı'yı unutmasınlar.

48

Page 49: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Su gibi bazı maddeler; çok önemli olduklarından, yeknesaklık kaidesine girmemek için, çok yönlerden farklı kanunlara tabidir.

Böylece istisna kanunların ortaya çıkışının sebebi anlaşılmış olur.

49

Page 50: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

SUDAKİ FARKLI KANUNLARSuyun benzeri olan moleküllerde hidrojen bağından hiç söz edilmezken, suda hidrojen bağı vardır. Bu sayede suyun kaynama noktasının –80 °C olması beklenirken, +100 °C olmuştur.

Buz molekülleri arasındaki uzaklık, su molekülleri arasındaki uzaklığa göre % 11 oranında daha fazladır. Bu, buza mahsus özel bir durumdur.

50

Page 51: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Normalinde maddenin katı hâlinde, moleküller birbirine sıvı hâline göre daha yakındır; sıvı donunca hacim büyümesi değil, hacim küçülmesi olur.

Yalnız suya has olan farklı bir kanun vardır. Su donunca diğer sıvılara zıt olarak genleşir. Su, donunca hacmi genişler, yoğunluğu azalır.

Suyun bu istisnai özelliğinin hayat için çok faydaları vardır.

51

Page 52: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Buz erirken kristal yapı bozulur. Moleküller birbirine yaklaşır. Hacim küçülmesi istisna olarak +4 °C’a kadar devam eder; 0 °C’ta kalmaz. +4 °C’a kadar az da olsa kristaller bulunur; bunlar H2O(s) kristalleridir.

Kristal yapı; 0 °C’ta değil, +4 °C’ta tamamen bozulur.

+4 °C’ta yoğunluk en büyüktür. +4 °C’tan sonra su ısıtıldıkça hacim genişler,

yoğunluk azalır.

52

Page 53: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

BUZUN YOĞUNLUĞU SUDAN AZDIR Genelde maddelerin katı hâli, sıvı hâli içinde

batar. Suda istisna olarak farklı bir durum vardır. Genel kaidenin tersine buzun yoğunluğu, sudan küçüktür. Su katı hâle geçince hacmi genişler. Bu nedenle buz, su üzerinde yüzer. Kışın buzların su yüzeyinde durması, yoğunluğunun sudan daha az oluşundandır.

53

Page 54: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Denizler, göller, akarsular donsa bile, bu olay yüzeyde olur. Böylece, suyun içindeki canlılar için, donma olayı, âdeta koruyucu bir tabaka meydana getirir. Kışın tarlaları örten karın altındaki ekinlerin korunması da sudaki bu özelliktendir. Diğer maddeler gibi katı hâl en yoğun hâl olsaydı, denizler, göller, akarsular alttan donardı. Bu durum denizlerin, göllerin ve akarsuların buz hâline gelmesine neden olurdu ve canlı kalmazdı. Bu da bütün suların buz olması ve hayatın sona ermesi demek olacaktı.

54

Page 55: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

SUYUN YOĞUNLUĞU HANGİ SICAKLIK DERECESİNDE EN BÜYÜKTÜR?Sıcaklık +4 °C iken suyun yoğunluğu en

büyüktür. Denizlerde ve büyük göllerde en alttaki su +4 °C’ta bulunur. Yukarıya doğru çıktıkça suyun sıcaklığı yazın yükselir, kışın düşer. +4 °C’taki su ısıtılsa da soğutulsa da yoğunluk düşer. En yoğun hâlin +4 °C olması denizlerde hayatın devamı için şarttır.

55

Page 56: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

BUZDA H2O(k) MOLEKÜLLERİ ARASINDA KOVALENT KRİSTAL ÖRGÜ BAĞI VE HACİM GENİŞLEMESİSu, buz hâlindeyken H2O(k) molekülleri

neredeyse hareketsizdir. Su moleküllerine kıyasla buz molekülünde,

moleküller arası mesafe fazladır.

56

Page 57: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Buz molekülü; birisi düzgün dört yüzlünün ağırlık merkezinde, diğer dördü de dört köşesinde olmak üzere beşerli moleküllerden oluşur.

Buzun kristal örgüsü, düzgün dört yüzlüdür. Bu kristal örgünün bozulmaması için moleküller hareketsizdir. Bu şekliyle kararlıdır.

Buz molekülleri arasındaki uzaklık, su molekülleri arasındaki uzaklığa göre % 11 oranında daha fazladır.

57

Page 58: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Su donunca % 11 hacim büyümesi gerçekleşir.

Suyun bu istisnai özelliğinin hayat için çok faydaları vardır.

Su donma noktasına gelince , H2O(k) molekülleri arasında kovalent kristal örgü bağı ortaya çıkar.

Kovalent kristal örgü bağı, en kuvvetli kimyasal bağlardandır. Bu nedenle su donduğunda, içinde bulunduğu demir kabı bile parçalar.

58

Page 59: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

SORU: Moleküller arası bağ olduğu hâlde niçin kovalent bağ denmiştir?

CEVAP: Çok kuvvetli bir kimyasal bağ olduğundan ve kristal yapı oluştuğundan denmiştir.

SORU: Buz molekülleri arasındaki kimyasal bağın kuvvetli olması nereden anlaşılır?

CEVAP: Su donunca içinde bulunduğu demir kabı parçalamasından anlaşılır.

59

Page 60: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

SORU: Buzdaki kimyasal bağ çok kuvvetli diye niçin yanlış olarak kovalent bağ denmiştir?

CEVAP: Tanecik içi kimyasal bağ, tanecikler arası kimyasal bağdan daha kuvvetlidir. Kovalent bağ tabiri, tanecik içi bağı anımsatmaktadır. Kuvvetli olduğunu ifade için denmiştir.

60

Page 61: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

KRİSTAL SUYU İÇEREN BİLEŞİKLERDE, ORTAMDA SU OLDUĞU HÂLDE BİLEŞİK NİÇİN ISLANMAZ? Bazı iyonik katıların kristal olabilmesi için

H2O(s) içermesi gerekir. Buna kristal suyu denir. Şu örnekler verilebilir: Göz taşı (CuSO4 x 5H2O), alçı taşı (CaSO4 x 2H2O) ve boksit (Al2O3 x H2O).

61

Page 62: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Bu bileşiklerde H2O katı hâlde değil, sıvı hâldedir. Buna rağmen 0 °C’ın üstündeki sıcaklıklarda çözünme olmaz. İyonik bileşiklerdeki kristal su, toz hâldeki maddeyi oda sıcaklığında ıslatmamakta ve kristal yapıyı bozmamaktadır. Kristal suyu içeren iyonik bileşik güneşte az bir zaman kalsa veya kısa bir süre ısıtılsa kristal yapı bozulur, bileşik bulamaç hâline gelir. Buna rağmen kristal suyu içeren bileşiğin içindeki su, toz hâlindeki katıya zarar vermemektedir.

62

Page 63: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Bu konunun +4 °C’a kadar suda bulunan H2O(s) kristalleri ile ilgisinin olduğundan şu yönlerden söz edilebilir: Buz erirken kristal yapı bozulur. Moleküller birbirine yaklaşır. +4 °C’a kadar hacim küçülmesi devam eder. +4 °C’a kadar az da olsa kristaller bulunur; bunlar H2O(s) kristalleridir. Kristal yapı +4 °C’ta tamamen bozulur. +4 °C’ta yoğunluk en büyüktür. +4 °C’tan sonra su ısıtıldıkça hacim genişler, yoğunluk azalır. 0 °C ile +4 °C arasında H2O(s) kristallerinin bulunabilme özelliği vardır.

63

Page 64: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Kristal yapı, yalnız buzda değildir. Buzda olduğu gibi, suda da kristal yapı vardır. Kristal yapı, katılara ait bir özelliktir. Su, kristal olunca, katıyla etkileşmez. Demir kabı donduğunda parçalayan su, kristal olduğunda tam tersine yan yana olduğu suda çok çözünen toz hâlindeki katı maddeyi ıslatmıyor bile..

64

Page 65: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

H2O’DA ÖZEL OLARAK BULUNAN KİMYASAL BAĞ: HİDROJEN BAĞIVI A grubu elementleri, hidrojenle birleşerek

sırasıyla H2O, H2S, H2Se, H2Te bileşikleri oluşur.

Bu bileşiklerin hepsinde moleküller arasında dipol–dipol etkileşimi ve Van der Waals bağı vardır. Molekül kütlesi arttıkça, bu bağların kuvvetliliği de artar.

65

Page 66: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

H2O’nun molekül kütlesi en düşük olduğundan kaynama noktasının da an düşük olması beklenirdi. Ancak öyle olmamıştır.

Bu durumu daha iyi anlamak için hidrojenin VI A grubu elementleri ile yaptığı bileşiklerin kaynama noktası ve molekül kütlesini karşılaştıralım:

H2Te’ün molekül kütlesi en büyük olduğundan, kaynama noktası da en yüksektir.

66

Page 67: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Molekül kütlesi azaldıkça, moleküller arası kimyasal bağ zayıfladığından, kaynama noktası da azalır. Suyun kaynama noktasının –80 °C olması beklenirken, +100 °C olmuştur.

Suyun benzeri olan moleküllerde hidrojen bağından hiç söz edilmezken, suda ayrıca bir de hidrojen bağı vardır. Bu sebeple kaynama noktasının +100 °C olması sağlanmıştır.

67

Page 68: 2. KİMYANIN TEMEL KANUNLARI

Bu istisnai sebep, diğer bir deyimle suya has bu özel ayrıcalık; suya ayırt edici farklı özellikleri kazandırmakla görevlidir. Hidrojen bağı, su molekülleri arasına konulmasaydı; su –80 °C’ta kaynayacaktı. Bu kaynama noktasından ötürü de yeryüzündeki suların tamamı su buharı olacaktı. Bu durumda içeceğimiz, kullanacağımız suyu nasıl bulacaktık? Canlılar hayatlarını nasıl devam ettireceklerdi?

68