168 platform ekim

84
Sağlıkta Türkiye Hollanda’dan ileride Sanatcı Sevcan Orhan Platform’a konuştu Dikkat bunları yaşı- yorsanız evlenmeyin 2015’de bizi neler bekliyor? YIL / JAAR 17 • NR: 168 • 15 OKTOBER - 15 NOVEMBER 2014 Soruşturma: Hollanda’da müslümanların imaj sorunu En büyük tehdit borcunu ödemeyenler Geri dönüş yasası’nda neler değişti? Yeni göçmenlerin uyum sorunları Hapishane imamları Boşanmayı kolaylaştıran yasa kabul edildi

description

iyi okumalar

Transcript of 168 platform ekim

Page 1: 168 platform ekim

sırt

bu

nd

e o

laca

k, lo

go

alt

ta

kesi

m y

eri

kesi

m y

eri

kesi

m y

eri

KAPAK

kesi

m y

eri

kesi

m y

eri

Sağlıkta Türkiye Hollanda’dan

ileride

Sanatcı Sevcan Orhan

Platform’a konuştu

Dikkat bunları yaşı-yorsanız evlenmeyin

2015’de bizi neler bekliyor?

YIL / JAAR 17 • NR: 168 • 15 OKTOBER - 15 NOVEMBER 2014

Soruşturma: Hollanda’da müslümanların imaj sorunu

En büyük tehdit borcunu ödemeyenler

Geri dönüş yasası’nda neler değişti?

Yeni göçmenlerin uyum sorunları

Hapishane imamları

Boşanmayı kolaylaştıran yasa kabul edildi

YIL

• J

AAR

17

• N

R: 1

68 •

15

OKTO

BER

- 15

NOVE

MBE

R 20

14

Page 2: 168 platform ekim

ÖN KAPAK İÇİ

Gelin görüşelim, tanışalım ve gereken indirimi uygulayalım.

Kreşe gitmek her çocuğun hakkıdır.Her ailenin gelirine göre paket hazırlıyoruz.

• Hafta içi her gün sabah 07.00‛den akşam 19.00‛a kadar açığız.• Uk &Puk ile çalışmaktayız.VVE proğramı• Gruplarda kameralı güvenlik sistemi ve girişlerde Intercom bulunmaktadır.• Taze ve helal ürünler ile kendi mutfağımızda hazırlanmış, günlük yemek servisi.• Velilerin çalışma günlerine göre ayarlanabilir, esnek-fl exibel kreş hizmeti.• Kinderopvangtoeslag başvurusunda velilere yapılan muhasebe yardımı.

Dagopvang

• Çocuklara yüzme dersleri verilmekte, A Diploması almaları sağlanmaktadır.• Çocuklar değişik spor dallarına yönlendirilmektedir. (4-12 yaş arası)• Müzik ve dans gibi aktiviteler sunulmaktadır. • Özel servis aracımız bulunmaktadır.

Buitenschoolse

Çocukların, katılmak istedikleri aktivitelere kayıt işlemlerini biz yaptırıyoruz. Özel servis aracımızla çocukları götürüp, getiriyor hatta bütün masrafları da biz karşılıyoruz !!!

Şubelerimiz: Amsterdam • Alkmaar • Hoorn • Haarlem

Meral PolatTel: 020 486 54 74

Kreşe mi ihtiyacınız var?

Page 3: 168 platform ekim

‘t Zonnehoekje‛dan Büyük Fırsat !!!Fırsat 1Çocuğunuzu bize emanet edin! Hem gözümüz gibi bakalım hem de kampanyamızın sağladığı büyük indirimden yararlanın!

5 gün kreş hizmeti al ve 4 gün öde!4 gün kreş hizmeti al ve 3 gün öde!3 gün kreş hizmeti al ve 2,5 gün öde!Bu kampanyamız 1 yıl boyunca aktif olup, sadece KDV(Kinderdagverblijf) için geçerlidir.

Fırsat 2İyi ve güvenilir bir kreş seçmenin ne kadar önemli olduğunu herkes bilir. Siz de ailenizde, çevrenizde veya iş ortamında kreş ihtiyacı olan tanıdıklarınıza bu seçimi yaparken yardımcı olabilirsiniz.

Altı aydan az olmamak şartıyla, aracılık yaparak, kreşimize kayıt yaptıracağınız her çocuk için size 250 Euro ödül veriyoruz !!!

Kreş ihtiyacı olan tanıdıklarınız var ise, aşağıdaki formu doldurup bize ulaştirabilirsiniz.

Belangstellende: Mijn gegevens:Naam : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Naam : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Naam Kind(en) : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Adres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Adres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Postcode en plaats : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Postcode en plaats : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tel prive : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Tel prive : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tel werk : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Tel werk : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . E-mailadres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

E-mailadres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Kinderopvang ‘t Zonnehoekje B.VBaden Powellweg 70-72, AmsterdamTel: 020 - 486 54 74www.zonnehoekje.com - [email protected]

Page 4: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 4Platform

Camiiler ve Cemaatler kıskancaltına alınmak isteniyor

COLOFON/KİMLİK İÇİNDEKİLER

PlatformAylık düşünce, aktüalite ve haber dergisi

Yıl-Jaar 17 • Nr. 168 • 15 Ekim - 15 Kasım 2014

Sahibi / UitgeverPerfect Media Groep

Genel Yayın Yönetmeni / HoofdredacteurEbubekir Turgut

Yazı İşIeri Müdürü / EindredacteurSelim Turan

Kültür ve SanatH. Kerim Ece

Müzik / MagazinSümeyye Betül Turgut

Danışma KuruluProf. Kutlay Yağmur, Orhan Selim Bayraktar, Veli Yücesan, Sadık Yemni, Sabahattin Uçar, Özcan Hıdır, Hatice Turgut, Prof. Dr. Gürkan Çelik, Mesut Dişli, Mehmet Salih kaya, Drs. Armand Sağ, Ali Osman Biçen, Kasım Akdemir, Okan Akın

Haber AraştırmaSelim Turan, Enes Akın, Özlem Özyol, Muhammed Tahtalı, Münevver Esra Turgut, Tarık Akgün, Selçuk Öztürk, Mustafa Toga, Hatice Söylemez, Banu Çelik, Savaş Boyuktipi, Ebru Özgüner, Ergün kula

Reklamlarınız için / AdvertentieTel : 020 - 614 53 63

Bu sayıda katkıda bulunanlarM. Kübra Turgut, Cezmi Doğaner, Nuray Bossink-Tuna,Kamil Kopuz, Ali Durmuş, Mehtap Kayaoğlu, Özlem Özyol, Son Haber, Fotostudio Taç

Hukuk danışmanı: Av. Ejder ve Nürsel Köse, Av. İsmet Özkara

Abone Ücreti : Hollanda Senelik 35,- euroBelçika 70,- euro. Diğer ülkeler 85,- euro

Prijs € 3,50

Platform Dergisi her ayın 15’inde yayımlanmaktadır

Oturmadığı halde adres gösterenler dikkat!

Gökhan Saki: Sneijder’i Kimse Hafife Almasın

Cebimizdeki Ajanlar

“Kanseri Yendi İhaneti Yenemedi!”

AVRUPA’NIN iNANÇ SAVAŞÇILARI

YIL / JAAR 17 • NR: 167 • 15 SEPTEMBER - 15 OKTOBER 2014

Tüm dinlere açık Türk camii Hollanda gündeminde

Avrupalı Türklere emeklilik müjdesiGönüllü çalışmayanın

ödeneği kesile bilecekPark bilgileri Vergi Dairesine iletilecek2015 yılı Çocuk Bakım

Masrafları ödeneğinde zam yapılacak

Çocuk paraları AB dışına gönderilmeyecek

DOSYA

HABER

16

Platform Dergisi 15 Eylül - 15 Ekim Sayısı Kapağı

Atatürk'ten Erdoğan'aKürt Politikası

YAYIN DÜNYASI

68

• Avrupa Komisyonu IOT’nin şikayetini işleme aldı

• Alaattin Erdal, SPİOR’un yeni başkanı oldu

• Popüler Kültür Gerçeklerin Üzerini Örtüyor!

• Aşırı sağcı lider Wilders'e ırkçılık soruşturması

• Hollanda’nın örnek sistemi: Hapishane İmamları

• Borçlar tek sistemde birleştiriliyor

• Çevre, sağlık para...

• Halfords iflas ediyor

• Ehliyeti yeni alanlara karşı önlemler

• Gençlere iş imkanı doğuyor

• Hollanda Dünyadaki en zengin dördüncü ülke

• Onur Air, Günlük Seferler Başlıyor

• Sağlıkta Türkiye Hollanda'dan ileride

• Müslüman Çoğunluk Büyük Şehirlerde Yaşıyor

• KLM'in sosyal medya getirisi 25 milyon euro

• Hollandalılarla evliliklerde uyum sorunu

• Almanya'da yaşayan Türklerin durumu

• Göçün 50.yılını anlatan

50 yılda 50 hikaye kitabı tanıtıldıYayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara ve reklamların içeriğinden reklam verenler sorumludur. Doğacak hukuki sorumluluk hiçbir şekilde dergimizi bağlamaz. Dergimizde yer alan yazı, resim, karikatür ismimiz belirtilmek süretiyle kullanılabilir. Reklamlar müsade alınmadan kesinlikle kullanılamaz.

ISSN: 1574-022638-4014-29 8-13

Yazışma adresi:Postbus 90460 • 1006 BL Amsterdam

Tel.: 020-6145363 • Fax: 020-613 24 23E-mail : [email protected]

WWW.PLATFORMDERGIS I .COM

Dağıtım:Hollanda geneli

Tasarım / Lay-out :

/pages/Platform-Dergisi/137618706296585?ref=tn_tnmn

@DergisiPlatform /pub/platform-dergisi/62/a96/634

Page 5: 168 platform ekim

Platform

Yayın Üssü’nden

EbubekirTurgut

[email protected]

Gerçeklerin Üzerini Örtüyorlar

ALS hastalarına destek olmak amacıyla tüm dünyaya yayılan buzlu su dökme çılgınlığı ve buna benzer yeni kampanyaların ortaya çıkmasına neden oldu.

20. ve 21. yüzyılda tüketim toplumunun ortaya çıkmasıyla akla gelebilecek her şey çok hızlı bir şekilde tüketilmeye başlandı. Öyle ki hasta insanlar için yapılan kampanya bile gerçek amacından uzaklaşarak bir popüler eğlence haline getirildi. Kampanyaya destek veren yerli yabancı birçok ünlünün dün-yada özellikle de Afrika'daki aç çocuklara seyirci kalmaları eleştirilmişti. Bazı insanlar bunu iki yüzlülük olarak yorumladı.

ABD Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre, Amerika’da her yıl üretilen gıdanın % 25’inden fazlası israf ediliyor. Verilere göre çöpe atılan gıda miktarı 43 mil-yon ton. Bir kişinin günde ortalama 1.5 kilo gıda tükettiği düşünüldüğünde, israf edilen gıdanın yarısı ile 40.000.000 kişinin doyması mümkün. 2014 yılı verilerine göre ABD'de üretilen gıdanın yüzde 40'ı hiç kullanılmadan atılıyor.

Sadece % 5’i bile geri kazanılsa 4.000.000 insanın doyması sağlanabilir. Dünya petrollerini sömürüp karşılığında ufak bir bedel ödeyen ABD'nin bu tavrı ise iki yüzlülüğü gözler önüne seriyor.

Yine zevkle okuyacağınız yeni sayımızla birlikteyiz

Türkiye merkezli İslam kökenli STK’lar üzerinde baskı kurulmak isteniyor. Sanki İslam’ı kullanan terör örgütleri Türkiye kökenli örgütler içinden çıkmış ya da entegrasyonu bunlar engelliyormuş gibi baskı uygulamak istiyorlar.

Her sayımızda ‘Soruşturma’ adı altında ‘Üç konuk Bir konu’ ile ayın önemli konularını irdelemeye çalışacağız. Bu ayın konusu, Hollanda’da Müslümanların imaj sorunu.

En büyük tehdit borcunu ödemeyenler

Hollandalı girişimcilerin üçte biri, gönderdikleri faturalara cevap alamadığını ve borcunu ödemeyen bu kişilerin şirketin kârlılık oranına karşı büyük tehdit oluşturduğuna inanıyor.

Hollandalı büyük kredi sigortacısı Atradius bir rapor yayınladı. Yıllık olarak açıklanan ve tüm Avrupa’yı kapsayan bu araştırma sonuçlarına göre, Hollan-dalı girişimci ödenmeyen faturalar konusunda daha endişeli.

Araştırmacılara göre Hollanda’da yüzde 32,7 oranında fatura geç ödeniyor. Bu oran Avrupa ortalamalarında yüzde 37,6 olarak ortaya çıkıyor. İşte bu ko-nuyu daha yakından bilen uzmanlarla görüştük. İlginizi çekeceğini umuyorum.

Bu sayımızla birlikte, Yayın Kurulu’muza UETD Hollanda Başkanı Mehmet Sa-lih Kaya da katıldı. Bu ayın makalesinde İslam, terör, Batı gibi son dönemde çokca konuşulan konuları yazdı. Mehmet Bey’e aramıza ‘hoş geldin’ diyoruz.

MÜZİK

HABER

BULMACAÇengel Bulmaca81

Aanpassing van de Wet Werk en Zekerheid39KARTPOSTALKartpostal46

OIV & SVI sigortaları arasındaki fark53

KAZA UZMANI

KÜLTÜR-SANATŞiirler ve hikâyeler70

EVLİLİK OKULUDikkat bunları yaşıyorsanız evlenmeyin66

76

24

Türküler o kadar yalın ve naif ki onları sizşekillendiriyorsunuz

Müslüman mezarlıklarına ilgi artıyor

5

Gelecek sayımızda buluşmak dileğiyle…

HUKUK

Page 6: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014Platform

A y ı n P a n a r o m a s ı

6

Kraliyet İcra Büroları Derneği (KBvG) ve Borç Tasfiyesi için Danışmanlık Ku-rumları Derneği (NVVK), gereksiz yere artan borçlularla mücadele için ortak-laşa çalışma kararı aldı. İki dernek ara-sında varılan anlaşma uyarınca, ortak veri sistemi oluşturularak bir kişinin ne

kadar borcu olduğu veya hangi kurum-lara borcunu bulunduğuna bakılacak. Bu aşamada birçok yere ve özellikle İcra bürosuna ve Danışmanlık Kurumu-na kaydı bulunan bir kişinin borcuna ve yaşadığı duruma bakılarak geri kaza-nım önlemleri geçici olarak durdurula-bilinecek. Yapılan açıklamada özelikle Danışmanlık bürolarının, bir kişinin üzerinde verilen icra karalarını ortaya çıkartılması için çok uzun zamana ih-tiyaç duyduğuna dikkat çekilirken icra bürolarını aldığı karaları durdurmak ve zamanında önlemenin de zor olduğuna vurgu yapıldı. Bu durumda bir yardım bürosunun borçlu olan bir kişinin bor-cunu ödemesi için gereken planı yap-makta da zorluklar çekildiği kaydedildi.

Hollandalılar dünyanın en tutumlu top-lumlarından biri olarak tanınıyor. Hatta bununla ilgili yaygın bir deyim de var: Kijken kijken niet kopen (Bakar bakar satın almaz)

Holandalların bisiklet tercihinin köke-ninde bu tutumluluk yatıyor. En ucuz ulaşım aracı olduğu için tercih edili-yor. Sağlıklı ve çevre dostu olması da önemli bir etken. Hollanda'da yaşam süresi uzuyor. 100 yaşın üzerindeki Hollandalı sayısı önemli ölçüde artıyor. Bunda çocuk yaştan itibaren bisiklet kullanımının da etkili olduğu belirtiliyor. Yaşlılarıın büyük bölümü günlük ulaşı-mını bisikletle sağlıyor.

Trafikte bisikletlilerin önceliği var. Yol-larda bisikletliler için özel bölümler bulunuyor. Ülkenin her köşesi bisiklet yollarıyla birbirine bağlanıyor.Talebin fazla olması nedeniyle bisiklet modelleri de oldukça çeşitli. Yatarak

sürülenden, ön ve arkasında bebek/çocuk koltuğu olana, Harley Davidson görünümlüden engelliler için 3 teker-lekli olanına kadar çok sayıda bisiklet bulunuyor. Ülkedeki en önemli suçlar-dan biri de bisiklet hırsızlığı... Her yıl 1 milyon civarında bisiklet çalınıyor. Hır-sızlık özellikle büyük kentlerde yaygın.Birçok kimse, kilitlenmemiş bisiklet gördüğünde alıp gideceği yere kadar kullanıyor. Sonra ya bırakıp gidiyor ya da kanallardan birine atıyor. Amster-dam'daki kanallarda temizlik sırasında her yıl çok sayıda bisiklet çıkarılyor.

Her geçen gün işsizliğin arttığı Hollanda’da Halfords’un da kapısına kilit vurması halinde 536 çalışanı işsiz kalacak.

İflas’dan başka bir seçenekleri kalmadığını belirten Halfords yönetim kurulu, yaşadıkları ekonomik sıkıntının aşılamayacağı görüşün-de. Buna rağmen başta vergi dairesi olmak üzere ticaret odası yetkilileri Halfords’un iflas başvurusunu masaya yatırdı ve şirketin kıs-men de olsa devam etmesi için alternatif çö-zümler bulmaya çalışıyorlar.

Borçlar tek sistemde birleştiriliyor

Çevre, sağlık para...

Halfords iflas ediyorBorçluların ve borçların gereksiz yere artışını önlemeyi amaçlayan

icra büroları ve borçların tasfiyesi için danışmanlık yapan yardım kuruluşları, ortaklaşa çalışma yürütme kararı aldı. Hollanda genelinde 102 şubesi

bulunan Hollanda’nın en eski bisiklet, motosiklet ve araba aksesuarları satan mağazalar zinciri Halfords iflas başvurusunda bulundu.

Page 7: 168 platform ekim

7 Platform

A y ı n P a n a r o m a s ı

Trafikte can ve mal güvenliğini ar-tırmak için yeni önlemler paketini açıklayan Altyapı ve Çevre Bakanı Melanie Schultz van Haegen, ehli-yetini yeni alan sürücülere daha sıkı kurallar getirmeye hazırlandığını da göstermiş oldu.

Bakanlık tarafından açıklanan yeni kurallara göre, ehliyet alımından sonra geçen ilk beş yıllık süre için-de, trafik kurallarını ihlal eden bir sürücü, alacağı 2 ceza puanından sonra sürüş becerisi araştırması için CBR’e gönderilecek. Bakanlık açıklamasına göre Hol-landa’da yıllık olarak 250 bin kişi yeni ehliyet alıyor ve bunlardan bir çoğu ilk yıllarda kaza geçiriyor. Bu-nun yanı sıra trafik kurallarını ihlal oranları da bu yılalr arasında olduk-ça sık görülüyor.

Ehliyet iptal, sürücü ise araştırmada

Öndeki aracı yakın mesafeden takip etmekten hız haddini aşmaya, trafik lambasını görmezden gelmekten, yaya geçidinde yapılan hatalara ka-dar birçok hata için verilen ceza pu-anları bulunuyor. Bu cezalardan ilk beş yıl içinde iki kere alan bir ace-mi sürücü 1 ekim 2014 tarihinden itibaren ehliyeti geçici olarak iptal edilecek ve kendisi araştırma için CBR’e yönlendirilecek. 18 yaşını doldurmuş ve ehliyetini almış her acemi şoför için geçerli olan beş yıllık dönem, 16-17 yaşın-da binek aracı veya motor ehliyeti alan sürücüler için 7 yıl olarak be-lirlendi. İki ceza puanı alarak sürüş emniyeti araştıransına tabi olan ve bu araştırmayı geçemeyen bir sü-

rücü ise ehliyetini yeniden imtihana girerek almak zo-runda kalacak.

1 Ekim 2014 tari-hinden önce 2’den fazla ceza puanı al-mış olan sürücüler için yeni kuralların geçerli olmayacağı belirtildi.

Hükümet tarafından gençlik işsizliğiyle mücadele için atanan gençlik elçisi Mirjam Sterk ve Randtad iş ve işçi bulma kurumu tarafından geliştirilen bir proje kapsamında geçtiğimiz 5 haftalık dönem için-de 10 bin gence yeni iş imkanı yaratıldığı belirtildi.Gençlik elçisi Mirjam Sterk, bu konu ile ilgili olarak nu.nl sitesine yaptığı bir açıklamada, özel olarak gençlerin istihdamı konusunda geliştirilen program sayesinde istenilen amaca ulaşıldığını belirtti. Yapılan açıklamada 2013 yılında beş haftalık bir proje sonrasında toplam 8 bin 281 gencin işe yer-leştirildiği bu yılki, beş haftalık program sonrasında bu sayının 9 bin 829’a çıktığı belirtildi.

Merkez İstatistik Bürosu (CBS) verilerine göre 15-25 yaş arası bir işi bulunmayan gençlerin sayısı ağustos ayında 114.000 kişi. Elde edilen bu sayıya göre Temmuz ayındaki 122.000 gençsiz işsizin sa-yısı 8 bin düşmüş olarak gözüküyor. Bu düşüşün en büyük nedeni ise daha fazla gencin uzun süreli olarak çalışmayı istemesi.

Geçtiğimiz beş haftalık dönem içinde seçilen mes-leklere bakıldığında gençlerin aralarında hizmet sektörü, lojistik ve horekanında bulunduğu alanları seçtiği görülüyor. En fazla istihdam sağlanan bölge 1950 genç ile Güney Hollanda bölgesi. BU bölgeyi Kuzey Hollanda ve Gelderland takip ediyor. İstihdam sağlanan bu gençlerin yanı sıra 2.132 gencinde şuanda işe yerleştirme prosedüründe son safhaya kadar geldiği belirtiliyor. Bu rakamla birlikte toplam sayı 12 bin gence kadar çıkıyor.

Ehliyeti yeni alanlara karşı önlemler

Gençlere iş imkanı doğuyor

Ehliyet aldıktan sonraki ilk beş yıl içinde trafik kurallarını ihlal eden kişiler 3 ceza puanı yerine 2 ceza puanı aldıkları zaman CBR’e gönderilecek.

Gençlik elçisi Mirjam Sterk ve Randtad tarafından yürütülen istihdam projesi geçen yıla göre bu yıl daha iyi sonuçlar verdi.

Jan van Galenstraat 14 • 1051 KM AmsterdamTel: 020 486 53 48 • Fax: 020 258 11 05

Bestellijn: 06 28 24 57 95www.agfovertoom.nl • [email protected]

Page 8: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 8Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Alianz tarafından oluşturulan liste-de sadece İsviçre, Amerika Birleşik Devletleri ve Belçika vatandaşlarının mal varlıkları daha yüksek çıktı. Elde

edilen verilere göre Hollanda bir yıl öncesine göre listede bir sıra yukarı atlayarak 5’incilikten 4’üncülüğe yük-selmiş oldu.Rapora göre tüm dünya genelinde 2013 yılı verimli bir yıl olarak geçti. Hane başı gelirleri ortalama yüzde 10 artarak, rekor seviyeye yükseldi. Rapora göre toplam hane varlıkları de-ğeri 118 trilyon euroyu buldu. Allianz’a göre bu artışın başlıca nedeni, Japon-ya, ABD ve Avrupa’daki borsaya katılı-mın artmasından kaynaklanmakta.

Hollanda'daki acenteleri ve Türk basın mensupları ile Bir-Bey restaurantında bir araya gelen Onur Air İşletmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Esat Aksak, 26 Ekim'den itibaren kış tari-fesi olarak Türkiye ve Avrupa'ya uçuş seferleri başlatacaklarını söyledi.

Aksak, "Avrupa'daki 5 meydandan Anadolu'ya uçtuğumuz meydanla-ra bağlantı vererek, İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan güzel bir network kurduk. Konuyla ilgili acenteler ile top-lantı yapıyoruz. İlk etapta Amsterdam,

Paris, Düsseldorf, Frankfurt ve Viyana. Bu uçuşlarımız her gün olacak. Bu ko-nuda programlarımızı çok sıkı tuttuk. Bağlantıları da çok iyi sağladık. İnsan-ların yorulmayacağı iyi saatlerde uçuş-larımızı planladık. Bu konuda iddialıyız. İnşallah bu konuda başarılı olacağımızı umuyoruz." dedi. Bir yönü ile thy'nın uçmuş olduğu noktaların aynısına bu 5 bölgeden günlük olarak uçacakları-nı anlatan Aksak, İstanbul'dan sonra, Elazığ, Urfa, Adana Trabzon, Kayse-ri, Antalya, İzmir ve Bodrum bağlantılı uçuşlarının olacağını kaydetti.

Daha önce dünyadaki sağlık hizmetleri ko-nusunda 25. Sırada bulunan Hollanda br yıl çinde 15 basamak bşrden düşerek bus ene ancak 40. sırada yer alabildi. Gelişen teknoloji araç ve gereçlerini günü gü-nüne sktörde kullanmaya başlayan ve en mo-dern hastanelerle sağlık hizmeti veren Türki-ye şifa arayan bir çok Avrupalı hastamnında gözdesi durumunda. Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinde bir insanın sağlık için tercih etti-ği ülklere arasında ilk sırada yer alan Türkiye dünya sıralmasında ise 31. oldu. Bloomberg tarafındn yapılan araştırmaya göre Türkiye Dünya sıralmasında 46.3 puan-la 31 sırada yer alırken Hollanda 41.1 puan-la 40. olabildi.

Hollanda Dünyadaki en zengin dördüncü ülke

Onur Air, Günlük Seferler Başlıyor

Sağlıkta Türkiye Hollanda'dan ilerideKüresel Servet Raporu’ndaki sıralama ülkelerde yaşayan vatandaşların

net mal varlığına bakılarak çıkartıldı. Buna göre Hollanda vatandaşlarının 2013 yılı ortalama mal varlığı 71.430 euro olarak çıktı. Bu rakam daha önceki yılarla göre yüzde 3,8 oranında daha fazla.

Onur Air, Hollanda'nın başkenti Amsterdam'dan 26 Ekim itibari ile İstanbul'a günlük sefer başlatıyor.

Türkiye son yıllarda sağlık sektörüne yaptığı yatırımlarla dünyada adın-dan söz ettiriyor. Bir çok Avrupa ülkesinde daha ileri sağlık hizmeti veren Türkiye Hollanda’yı da bu konuda solladı.

Page 9: 168 platform ekim

9 Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Mert Ventilatie

Van Heusdestraat 34 b3023 RV Rotterdam

Mert AlkaçM: 06-22 78 74 43M: 06-83 23 18 33

E : [email protected] : [email protected]

Horeca ventilatie - Afzuigmotoren - AfzuigkappenLuchtbehandelingsapparaten - Installatie & Onderhoud

Merkezi İstatistik Bürosu tarafından çı-kartılan din profili endeksine göre 2013 yılında vatandaşların yüzde 53’ü bir dine mensup. Alınan bu oran üç yıl öncesine göre dini inanışı olan vatandaşların sayısı-nın azaldığını göstermekte. 2010 yılında nüfusun yüzde 55’ini bir dini inanışı bu-lunuyordu.

Ülke genelinde en büyük grubu yüzde 25 ile Katolikler oluştururken, toplumun yüzde 16’sı Protestan olduğunu yüzde 5’i ise Müslüman olduğunu beyan ediyor. Hristiyanlar içinde yarıya yakını haftada en az bir kere kiliseye gittiğini belirtiyor. Müs-lümanların yüzde 26,6’sı Katoliklerin ise yüzde 6,3 dini vecibelerini ibadethanede yerine getiriyor. Tüm Hollanda genelinde her hafta bir ibadet haneye gidenlerin oranı yüzde 10,1’i bulurken kilise veya camiye çok nadir gittiğini veya hiç gitme-diğini beyan edenlerin sayısı yüzde 25’e kadar çıkıyor. En fazla kişliseye gidilen belediye ise Urk Belediyesi. Bu beledi-yede inançlı kişilerin yüzde 93,8’i düzenli olarak kiliseyi ziyaret ediyor.

Belediyelere göre küçük farklar

CBS rakamlarına göre 263 belediyede en fazla Katolik kesim yaşıyor. 71 beledi-yede Reform Kilisesi inananları, 32 bele-diyede ise Protestan inanca sahip olanlar çoğunlukta. Sadece Den Haag’da ika-met eden inançlı kişileirn yüzde 14,1’i ile Amsterdamdakilerin yüzde 11,3’ü Müslü-man olduğunu belirtiyor. BU verilere göre her iki şehirde de Müslümanlar çoğunlu-ğu oluşturuyor.

Rotterdam’da ise en büyük grubu yüzde 14,7 ile Katolikler oluştururken Müslü-man olan kesimin oranı yüzde 13,3 ola-rak görüldü.

Müslüman Çoğunluk Büyük Şehirlerde YaşıyorHollanda toplumunda hangi dinin ne kadar mensubu olduğunu araştıran CBS, Amsterdam ve Den Haag’da en yaygın olarak görülen dinin İslam olduğunu ortaya çıkarttı.

Page 10: 168 platform ekim

A y ı n P a n o r a m a s ı

15 Ekim-15 Kasım 2014Platform

Air France-KLM e-ticaret bölümü kı-demli başkan yardımcısı Martijn van der Zee, Management Team internet sitesine verdiği bir açıklamada, özellik-le sosyal medya’da yer alan KLM rek-lamları ile birlikte yıllık olarak 25 milyon euroluk satış yapıldığını kaydetti. KLM’in hemen hemen her yıl ‘en iyi marka’ ve ‘sosyal medya üzerinden en iyi yanıt veren kuruluş’ olarak se-çildiğini söyleyen van der Zee, bu yılın başından itibaren Twitter ve Facebook üzerinden ödemeye olanak sağlayan bir ödeme sistemini uygulamaya baş-lattıklarını kaydetti. KLM sosyal medya timi tarafından ge-

liştirilen bu ödeme sistemi müşterinin başka bri siteye gitmesine gerek kal-madan direk olarak istediği uçuş için sosyal medya platformundan ödeme yapmasına olanak sağlıyor. Yaklaşık bir aylı bir süre içerisinde 3500 euroluk satış yapıldığını belirten van der Zee, “şuanda haftalık olarak 80 bin euroluk satış yapılıyor” dedi. Alınan bilgilere göre KLM sosyal med-ya platformu üzerinden yapılan satış-lardan yılda 5 milyon euroluk gelir elde ediyor. Diğer 20 milyonluk gelir ise yine sos-yal medya üzerinden yürütülen kam-panyalar sayesinde elde ediliyor.

Yapılan araştırmalar Hollandalılarla evlenen yabancılarında uyum sorunu yaşadıklarını ortaya çıkardı.

Özellikle Türk ve Faslılarla evlenen Hollan-dalıların eşleri ile aralarında uyum sorununun başlıca nedenleri arasında kültürel farklılıklar geliyor.

Yabancılarla evliliğin uyum ( entegrasyon ) sorununu ortadan kaldırdığı düşüncesinin tam tersine hiç bir katkısı olmadığı görülen araştırmaya göre, gelenek görenek farkılı-lıklarının yanı sıra çocuk yetiştirme, yeme içme gibi sorunlarında yaşanması, ailesel ilişkiler uyumun önünede engel teşkil ettiği ortaya çıktı.

KLM'in sosyal medya getirisi 25 milyon euro

Hollandalılarla evliliklerde uyum sorunuHollanda kraliyet havayolları KLM, twitter ve Facebook gibi sosyal

medya olanaklarını kullanarak yıllık yaklaşık 25 milyon euroluk gelir elde ettiğini açıkladı. Hollandalıların yüzde 8’i Hollanda

dışından ya da Hollanda içinde yaşayan yabancılarle evleniyor.

Vredenhofweg 111051 LM AmsterdamT: +31 20 411 48 49F: +31 84 749 00 59www.igimpex.nl

ABC deterjanı Avrupa Distribütörü

Yeni �ubem� le H� metin� d-ey� .

Yeni subem� le

h� metin� -dey� .

Page 11: 168 platform ekim

11 Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Hava yolu şirketleri güvenlik değerlen-dirmeleri sonrası kararı isterlerse uygu-layabilecek. Kararın uygulanması halinde yolcular uçak üç bin metre yüksekte iken internete girebilecek, elektronik posta gönderebilecek.

Ancak bu yükseklikte telefon görüşmesi yapılabilmesi için uçaklara özel teçhizat takılması gerekecek.

Halen Avrupa'daki uçuşlarda cep tele-fonları sadece "uçuş modunda" açık tu-tulabiliyor. Daha önce, radyo sinyallerinin uçağın iletişim sistemine zarar verebile-ceğine dair endişeler yüzünden, uçak

seferleri sırasında cep telefonlarının kul-lanımına izin verilmiyordu.Hava yolu şirketlerinin ise uçaklarda cep telefonu kullanımıyla ilgili olarak farklı po-litikalar izleyebilecekleri belirtiliyor.

Avrupa Birliği (AB) tarafından 2003'te ku-rulan ajans 2008'te tam olarak faaliyete geçmişti.

Türkiye ise EASA'ya üye değil.

Avrupa uçuşlarında cep telefonu yasağına sonAvrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA), yolcuların artık uçak seferleri sırasında cep telefonlarını ve tablet bilgisayarlarını kullanabileceklerini açıkladı. EASA, elektronik cihazların herhangi bir güvenlik riski oluşturmadıklarını bildirdi.

Page 12: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 12Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Duymadım, Bilmiyordum,

Görmedim Demeyin!• Hollanda’da bu işi yapan ilk Türk ve Müslüman oluşumuz.

• Fiyatlardaki farkımız. • Dij ital tartı ile tartmamız.• Yok saat 5’i geçti, yok hafta sonu kapalıyız, demeyişimiz.• İşten veya evinizde birikmiş kablonuzu gelip almamız.FA

RKIM

IZ:

VIHB TescilliVIHB Gecertifi ceerd

Elinde her türlü KABLO ve BAKIR olanlar; bizden fi yat almadan başka yere vermeyin !..

VAN OESTENDESTRAAT 28, 3083 ME ROTTERDAM (Charlos) • MOB.: 06-26 787 344 • [email protected]

06-41 977 380WWW.KERVANMETAALRECYCLING.NL

24SAATSERViSiMiZ

''Almanya'daki Türkler hakkında ger-çekler'' başlığını kullanan gazete, ülkede başarılı olan Türklerin fotoğ-raflarına yer verdi.Gazete, Kuzey Ren Vestfalya eyalet hükümetinin Türkiye Araştırmalar Merkezi'ne yaptırdığı araştırma so-nucundan yola çıkarak hazırladığı haberinde, eyaletin Uyum Bakanı Guntram Schneider'in açıklamaları-na yer verdi.Araştırma sonucuna göre, Türk-ler okul bitirme ve meslek eğitimi konularında Almanlara göre daha iyi durumda bulunuyor. Haberde, ayrımcılığa uğradıklarını düşünen Türklerin oranının, 2000 yılındaki yüzde 81'den yüzde 64'e düştüğü belirtildi. Almanya'daki Türklerin gıda sektöründe 13 milyar avro ciro elde ettikleri ve yaklaşık 40 bin ki-

şiye istihdam sağladıkları ifade edi-len haberde, artık Türklerin sadece sebze ticareti yapmadığı ve ticaretin her alanında var olduğu kaydedildi.Türklerin gelirinin Almanlara göre daha az olduğuna işaret edilen haberde, Türklerin aylık ortalama 2393 avro gelir elde ettiği, Alman-larda bu miktarın ortalama 3100 avro olduğu vurgulandı.Almanya'ya 2006 yılından bu yana daha az Türk geldiği belirtilen haber-de, yeni neslin de ilerde Türkiye'de yaşamayı arzu ettiğine dikkati çe-kildi. Federal Göç ve Uyum Bakanı Aydan Özoğuz, bunu Almanya için büyük kayıp olarak niteledi.Araştırmada ayrıca Türk gençlerinin yeni bir kimlik tanımlamasına girdiği ve kendilerini farklı bir dine mensup bir Alman olarak tanıttığı kaydedildi.

Almanya'da yaşayan Türklerin durumuBERLİN - Alman Bild am Sonntag gazetesi, Almanya'da yaşayan Türklerin durumunu irdeledi.

Türkiye Cumhuriyeti Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan, Lahey Belediye Belediye Başkanı Josi-as van Aartsen ve Hollanda’nın eski Ankara Bü-yükelçisi Jan Paul Dirkse’nin yanı sıra, Türkiye Cumhuriyeti Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral ve Hollanda Türk toplumu mensupları ile Türk dostu Hollandalılardan oluşan yaklaşık 80 kişi 3 ekim Cuma gunu Hollanda Turk Muzesin-de duzenlenen “50 Yılda 50 Hikaye” adlı kitabın tanıtım etkinliğine katıldılar.

Hollanda’ya Türk göçünün ilk yıllarını anlatan kısa belgesel gösteriminin ardından, “50 Yılda 50 Hikaye” adlı kitabın yazarı Şahin Yıldırım, eserini tanıtan bir sunuş yaptı. Yıldırım, kitapta ilk kuşak mensubu 25 göçmen Türk işçi ile Türklere kucak açan ve Hollanda’ya intibaklarına yardımcı olan 25 Hollandalının öyküsünün anlatıldığını ifade etti.

Büyükelçi Sadık Arslan, Hollanda’ya Türk işgücü göçünün 50. yıldönümünde bu anlamlı etkinliğe evsahipliği yapan Türk Müzesi yetkililerine teşek-kür etti.

Hollanda Türklerinin Türkiye ve Hollanda arasında güçlü bir insani köprü vazifesi gördüğünü ve iki ülkeyi birbirine yakınlaştırdığını belirten Büyükelçi Arslan, göç gibi karmaşık sosyolojik olguların bazı sorunları beraberinde getirdiğini, ancak 1960’lı yıllardan itibaren Hollanda’da göreve gelen Hükü-metlerin kucaklayıcı tutumu sayesinde bu sorun-ların hafifletilebildiğini ifade etti.

Lahey

Göçün 50.yılını an-latan 50 yılda 50 hi-kaye kitabı tanıtıldı

Page 13: 168 platform ekim

13 Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Duymadım, Bilmiyordum,

Görmedim Demeyin!• Hollanda’da bu işi yapan ilk Türk ve Müslüman oluşumuz.

• Fiyatlardaki farkımız. • Dij ital tartı ile tartmamız.• Yok saat 5’i geçti, yok hafta sonu kapalıyız, demeyişimiz.• İşten veya evinizde birikmiş kablonuzu gelip almamız.FA

RKIM

IZ:

VIHB TescilliVIHB Gecertifi ceerd

Elinde her türlü KABLO ve BAKIR olanlar; bizden fi yat almadan başka yere vermeyin !..

VAN OESTENDESTRAAT 28, 3083 ME ROTTERDAM (Charlos) • MOB.: 06-26 787 344 • [email protected]

06-41 977 380WWW.KERVANMETAALRECYCLING.NL

24SAATSERViSiMiZ

10 farklı milletten, 66 Müslüman kuruluşunu temsil eden bir Müslü-man platformu olan SPİ-OR, Rotterdam ve çev-resinde Müslümanların büyük bir kısmını temsil etmenin yanı sıra onla-rın sorunlarına çözüm bulmaya çalışan, proje üreten ve aynı zamanda Hollandalı v.b. kurum ve kuruluşlar ile ortak çalışan, kamuoyu oluş-turan bir platform olduğundan Müslümanların temsilci-liğini yapma gibi bir sorumluluğu da bulunuyor.Çiçeği burnunda SPİOR'un yeni başkanı Alaattin Er-dal, Başlaknı olduğu platform hakkında konuşmasın-da, "SPİOR, 26 yıl önce kuruldu. Aslında SPİOR kuru-mu, Hollanda'da bir ilk. Başka, bu türde bir yapılanma yok. Aslında, farklı ülkelere de örnek gösterilecek bir yapı. Biliyorsunuz, Müslümanlar dünyanın her yerinde ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Daha doğrusu kamplara bö-lünmüşler, darmadağınlar. Kendi içlerinde, sorunlar yaşıyorlar. Rotterdam çevresindeki Müslümanlar ise bu akışın tam tersine, birlik ve beraberliği sağlama adı-na bir araya gelmişler. 26 yıldır SPİOR'un bu çalışma-ları devam ediyor. Kendini kanıtlamış olan bir platform. Müslümanların, Hollanda toplumu içerisinde entegras-yonunu, katılımını ve birlikteliğini sağlamak ve en iyi şe-kilde kendilerini ifade edebilmelerini sağlamak amacı ile kurulmuş bir platform. Bosnalılardan, Faslılardan, Surinamlılardan, Pakistanlılardan, Hintlilerden ve farklı milletlerden oluşan insanlar, bu platform içerisinde yer alıyorlar. Bu kurumların büyük bir kısmı, birinci nesil ta-rafından kurulan kurumlardır" dedi.

Hollanda’nın ülkeye gelen Türklerin biyometrik verilerini alması nede-niyle, Avrupa Komisyonu’na başvu-ran IOT’nin şikayeti işleme alındı. Hollanda, 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren, arasında Türkiye’nin de bulunduğu AB üyesi olmayan ülke-lerden gelen yabancıların parmak izi gibi biyometrik verilerini bir bilgi bankasında topluyor.

AB ileTürkiye arasındaki Ortaklık Hukuku Anlaşmasına göre, Türk-lere diğer AB vatandaşlarından farklı muamele yapılamayacağını savunan Hollanda’da Türkler İçin Danışma Kurulu (IOT), daha önce uygulamayı Avrupa Komisyonu’na şikayet etmişti.

Geçtiğimiz günlerde IOT’nin baş-vurusunu değerlendiren Avrupa Komisyonu, şikayeti yerinde bu-larak işleme koyma kararı aldı. Böylece IOT’nin Hollanda’nın, AB ileTürkiye arasındaki Ortaklık Hukuku Anlaşmasına aykırı uygu-lamalarıyla ilgili bir şikayeti daha Avrupa Komisyonu’nun günde-mine alınmış oldu. IOT’nin daha önce yüksek oturum harçları ve Ek Ödenekleri Durdurma Yasası baş-vurularında olduğu gibi, şikayet sürecinin sonuçlanması uzun sü-rebilir. Son aşamada Avrupa Ada-let Divanı’nın şikayeti haklı bularak yürütmeyi durdurma kararı alması, aynı uygulamayı yapan tüm AB ül-keleri için geçerli olacak.

Alaattin Erdal, SPİOR’un yeni başkanı oldu

Avrupa Komisyonu IOT’nin şikayetini işleme aldı

Page 14: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 14Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Bir sinir sistemi hastalığı olan "Amiyotropik Yanal Skleroz" (ALS) hastaları için yapılan "Bir kova buz kampanyası"nın bir benzeri Hindistan'da ortaya çıktı. 20. yüzyıl ve 21. yüzyılda tüketim toplumunun ortaya çıkma-sıyla akla gelebilecek her şey çok hızlı bir şekilde tüketilmeye başlandı. Öyle ki hasta insanlar için yapılan kampanya bile gerçek amacından uzaklaşarak bir popüler eğlence haline getirildi.

ABD Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre, Amerika’da her yıl üretilen gıdanın % 25 ’in-den fazlası israf ediliyor. Verilere göre çöpe atılan gıda miktarı 43 milyon ton. Bir kişinin günde ortalama 1.5 kilo gıda tükettiği dü-şünüldüğünde, israf edilen gıdanın yarısı ile 40.000.000 kişinin doyması mümkün. 2014 yılı verilerine göre ABD'de üretilen gı-danın yüzde 40'ı hiç kullanılmadan atılıyor.

Sadece %5’i bile geri kazanılsa 4.000.000 insanın doyması sağlanabilir. Dünya petrolle-rini sömürüp karşılığında ufak bir bedel öde-yen ABD'nin bu tavrı ise iki yüzlülüğü gözler önüne seriyor.

Popüler Kültür Gerçeklerin Üzerini Örtüyor!ALS hastalarına destek olmak ama-cıyla tüm dünyaya yayılan buzlu su dökme çılgınlığı buna benzer yeni kampanyaların ortaya çıkmasına neden oldu.

Wilders, 6 bin 400 Faslı'nın başvurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsa-mında "şüpheli" sıfatıyla ifade verecek.

Ceza alması durumunda aşırı sağcı liderin siyasi geleceği tehlikeye gire-cek. Politikalarını yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı üzerine kuran PVV lideri Wilders, Mart ayındaki yerel se-çimler sırasında sonrası Faslılarla ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle soruştu-ruyor. Wilders, 12 Mart'ta Lahey'de bir pazar yerinde, "Hollanda'da daha az Faslı" sloganını dile getirdi.

PVV lideri,seçim sonuçlarının açıklan-masının ardından, yandaşlarına ses-lenirken, "Hollanda'da daha mı çok, daha mı az Faslı istiyorsunuz?" diye sordu. Salondan yükselen, "Az, az, az!" Sloganları üzerine, "Bunu gerçek-leştireceğiz" dedi.

Wilders'ın tepkiyle karşılanan bu söz-leri üzerine Hollanda'daki Faslı göç-menlerin bağlı olduğu örgütler hare-kete geçti. Aşırı sağcı lider hakkında "ayrımcılık" suçlamasıyla 6 bin 400 başvuru yapıldı.

Savcılık, yapılan başvuruları 6 ay bo-yunca inceledi ve Wilders'ın sözlerinin

suç teşkil ettiğine karar verdi. Wilders, "şüpheli" sıfatıyla ifade vermek üzere savcılığa çağrıldı.ifadesinin ardından Wilders hakkında dava açılması bek-leniyor. Hukukçulara göre ceza alması durumunda Wilders'in siyasi geleceği tehlikeye girecek. Hollanda'da parla-menterler sadece kürsü dokunulmaz-lığına sahip.

Ayrımcılık, kin ve nefreti körüklemek gibi adi suçlar dokunulmazlık kapsa-mında değil. Hollanda yasalarına göre, herhangi bir suçtan sabıkası bulunan kişiler toplumu temsil eden görevlerde bulunamıyor. Geert Wilders, savcılığın soruşturma kararını "utanç verici" ola-rak değerlendirdi.PVV lideri, "Dünya yanarken savcılık oklarını halkın temsilcisine çeviriyor. Oysa bu halkın temsilcisi sorunları dile getiriyor" dedi.

Aşırı sağcı lider Wilders'e ırkçılık soruşturmasıHollanda'da savcılık, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders hakkında "ayrımcılık, ırka dayalı bir grubu aşağılamak ve nefreti körüklemek" suçlamasıyla soruşturma başlattı.

Page 15: 168 platform ekim

15 Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

� İpotek işlemleri � Hayat ve Kaza Sigortaları � Emeklilik Sigortaları � Emlak işlemleri � Kredi fasiliteleri

HİZMETLERİMİZ

Facebook (https://www.facebook.com/UYTAMadvies?ref=hl)

Twitter (https://twitter.com/UYTAMadvies )

Linkedin (https://www.linkedin.com/pub/senol-uyrum/3b/358/396)

ZUIDERPARKLAAN 2632574 GA DEN HAAG

+31 (0)70 392 27 00+31 (0)70 346 63 [email protected]

Page 16: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 16Platform

D o s y a

Camiiler ve Cemaatler kıskanc altına alınmak isteniyor

Bakan Asscher, Süleyman

Efendi Cemaati, Milli Görüş,

Diyanet Vakfı ve Fethullah

Gülen hareketinin Hollan-

da’daki Türk toplumunu

etkilediğini ve bu hareket

ve örgütlerin şeffaflığı

konusunda araştırmaya

alınacağını duyurdu.

Page 17: 168 platform ekim

Platform

D o s y a

17

Türk Hükümetinin Hollanda’daki Türkiyeli organizasyonlar üzerinde etkili olduğunu ve bunun Hollanda’da yaşayan Türkiyeli-lerin entegrasyonunu engellediğini düşü-nen Sosyal İşler Bakanı Asscher, Meclise gönderdiği yazılı açıklamada Hollanda’da bulunan dört organizasyonun araştırmaya alınacağını duyurdu.

Bakan Lodewijk Asscher Perşembe günü Temsilciler Meclisine gönderdiği yazıda, Hollanda’daki dört örgüt ve hareketin he-defleri ve yöntemleri hakkında belirsizliğin bulunduğunu, bunun kabul edilemez oldu-ğunu yazdı.

“Şeffaflığın eksikliği, demokratik bir toplu-ma uymaz” diyen Asscher, araştırmaların Süleyman Efendi Cemaati, Milli Görüş, Di-yanet Vakfı ve Fethullah Gülen Hareketinin, Hollanda’daki Türklerin yaşam tarzlarına ne kadar etkili olduğunu belirleyemediklerine de vurgu yaptı.

Ana kuruluşlar

Asscher’ın açıklamasında her dört organi-zasyonun ana kuruluşlarının Türkiye’de ol-duğuna dikkat çekildi.

Hollanda İslam Vakfı’nın Türkiye’deki Diya-nete bağlı olduğu belirtilen yazıda bu vakfa ait Hollanda’da 143 cami olduğu ve direk olarak Türkiye’deki Diyanetten yönetildiği-ne dikkat çekildi.

Asscher’a göre Türkiye ve Türk hükümeti-nin bu kurumlar üzerindeki baskısı ve etkisi eksilmeden devam ediyor. Bakan Diyanetin yanı sıra Türkiye diaspora-sını etkileyen başka bir dizi kuruluş olduğu-nu da belirtiyor. Dışişleri Bakanı Timmermans ile birlikte açıklama yapan Bakan Asscher konunun Türk yetkililerle de görüşüleceğini belirtiyor.

Alınabilinecek önlemler

Bu organizasyonların şeffaflığı açısından bakıldığında bazı önlemler alınabilineceği-ne vurgu yapan Bakan Asscher, bu önlem-ler arasında, yapılacak araştırmanın verdiği faaliyet raporlarına bakılacağını belirtiyor.

Örneğin bir organizasyonun Hollanda’daki Türk vatandaşlarının entegrasyonunu önle-yecek nitelikte faaliyet gösterdiğinin ortaya çıkartılması ile bu organizasyonun aldığı sübvansiyonun kesilecek. Bakan bu araştırmanın çıkış noktasını ise geçtiğimiz yıl Asscher tarafından, Sosyal Kültürel Plan Büro’ya (SCP) yaptırılan bir araştırma. SCP araştırma sonuçlarına göre Hollanda’da yaşayan Türk topluluğu diğer topluluklara göre daha kapalı ve içe dönük bir yaşam sergiliyor. Bu da özellikle Türk ço-cuklarının toplumdan uzaklaşmasını sağlıyor.

Page 18: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 18Platform

D o s y a

Raşit Bal: (CMO Başkanı)

Sivil toplum kuruluş-ları Bakanın ve politi-kanın elinde bir araca dönüşemez. Sosyal İşler Bakanı Asscher’ın dört büyük Türk kuruluşu hakkında yaptırdığı araştırma nihayet açıklandı. Heyacanla beklemekte idik. Araştırma, araştırmacıların kendilerinin yaptığı bir alan araştırmasına dayanmıyor. Daha çok, şimdiye kadar yapılmış araştır-maların bir taraması ve bu araştırmaların bulgularından haraketle bir sonuca ulaş-mak denemesi. Araştırmanın en önemli iki sonucu var: bu kuruluşlar belirgin olarak ve ‘olumsuz’ anlamda ‘parallel’ değiller. Üstelik, ‘paralel’ kavramı oldukça tartışma-lı. İkinci bulgu ise, bu kuruluşlar yoğun bir dinamizme sahip ve sürekli değişim geçir-mektedirler. Milli Görüş’ün ‘politik’ kimliğini bırakıp Avrupa şartları ile uyumlu ‘kültürel ve toplumsal angeje’ olan bir çizgiye gel-mesi gibi.

Bakan Asscher bu araştırmayı, anlaşılmaz bir nedenle, ‘kullanıma elverişli’ değil şek-linde niteliyor. Kendisi, ‘beklediğim gibi çıkmadı’ diyor. Halbuki, araştırmacıların görevi, bilimsel bir araştırma yapmak. Bi-limsel yöntemlerle ortaya çıkartılan veriler ve gelişmerler, ‘doğru’ olanlardır. Bakan Asscher bilimsel çalışmayı dahi siyasi mak-satları için kullanmak istemekte.

Nitekim, bahsi geçen dört kuruluşu, araş-tırmanın bulgularının muhalifine, ‘şeffaf ol-mamakta’ suçluyor. Halbuki araştırma, ‘be-lirsizlikten’ bahsediyor. Belirsizliğin nedeni

‘seffaf’ olmama durumu değil. Belirsizlik daha çok, kuruluşların geçirmekte olduk-ları ‘değişimin’ hızından kaynaklanmaktadır. Olayların hızı yüksek olduğu için, kuruluşla-rın yöneticileri de üyeleri de pek çok husu-sun nereye ve hangi yöne akmakta olduğu-nu kestirememekteler.

Bakan Asscher’ın algısının tam aksine, Türk kuruluşları toplu-mun stabil olması için ortamlar oluşturmakta.

Böylece, toplumsal gerilimi önemli ölçüde azaltmaktadır. Buna ek olarak oluşturu-lan sosya çevreden, ortamdan dolayı yeni neslin makul ve dengeli bir kimlik inşa et-melerine imkan sağlanmakta. Sayın Baka-nın bunu görmemesi onun politik olarak kör olması anlamına gelmektedir. Bakan Asscher’ın ilan ettiği ‘taciz’ politikalarına rağmen, Türk kuruluşları çalışmalarını sür-dürecektir. ‘Hukuk Devleti’, hem bireyleri ve hem de sivil kuruluşları korumak için vardır. Bakanın ve politikanın elinde bir araca dö-nüşemez. Hele topluma karşı asla.

Alaattin Erdal : (Spior Başkanı, Politikacı CDA)

Demek ki kendimizi, çalışmalarımızı bu topluma, kamuoyuna, medyaya ve siyasetçi-lere anlatamamışız.Bu araştırma, PvdA'lı Bakan Asscher'in bilmem kaçıncı araştırması. Yeni bir araş-

tırma değil. Daha evvel 2007 yılında VVD ve SP'nin milletvekillerinin isteği doğrul-tusunda Gülen Hareketi ile ilgili araştırma yapılmıştı. Yine, o yollarda bu araştırmayı o dönemin PvdA'lı bakanları yaptırtmıştı.

Özellikle SP milletvekili Saadet Karabulut'un başını çektiği milletvekilleri, bu hareketin parallel bir toplum yaratmayı amaçladığını iddia etmiş ve hareketin Türk toplumunun Hollanda toplumuna katılımını olumsuz ma-nada etkilediğini hatta engellediğini iddia etmişlerdi.

Dört bakanlığın ortak çalışması sonucu çok detaylı araştırmalar yaptırılımış ve sonucun-da değil entegrasyonu olumsuz manada etkileme, hatta o dönemin hükümetinin politikalarına destek mahiyetinde olduğu sonucu çıkmıştı.

Akabinde yine böylesi bir araştırma ve id-dialar ve yine aynı milletvekilleri tarafından gündeme getirilmiş ve iki yıldır yoğun bir şekilde detaylı araştırmalar yapıldı.

Bu sefer araştırmaya Türk toplumunun bel-ki de yüzde 80' ini kapsayacak şekilde di-ğer dini cemaatleri de eklediler.

Şimdi, sözü edilen dini gruplar, 50 yıldır bu ülkede hayatın her alanıyla ilgili Türk toplumuna hizmet vermekteler.

Bu kuruluşların hiçbirinin şimdiye kadar herhangi gayri ahlaki, gayri insani, gayri islami veya gayri hukuki hiçbir olumsuz, yanlış veya yüzkızartıcı işleri, söylemleri ve icraatları olmamıştır.

Durduk yere, bir iki milletvekili istedi diye eğer bu hükümet böylesi insanları, grupla-rı zan altında bırakan bir araştırma yapıyor ise, bu bence öncelikli olarak Türk toplu-munun ayıbıdır.

Demek ki yeteri kadar kendimizi, çalışmala-rımızı bu topluma, kamuoyuna, medyaya ve siyasetçilere anlatamamışız.

Bu araştırma kanaatimce çok detaylı oldu-ğu halde, Asscher'in belki de gündemin etkisiyle, sonuçlandırmaması, hatta sulan-dırması, daha derin ve detaylı araştırma yaptıracağım diye topu taca atmasını da çok yersiz buluyorum.

Page 19: 168 platform ekim

19 Platform

D o s y a

Eğer, 2007’ den beri bu kuruluşlar araştırlı-yor ise, hiçbir olumsuz sonuç çıkmıyor ise ki, sadece 'daha şeffaf olmalılar' demenin dışında, o zaman çıkıp bu iddiaların yersiz ve haksız olduğunu da söylemek gerekiyordu.Demek ki o noktada da, Türk toplumu olarak çok iyi organize olduğumuz halde, bir sürü kurum ve kuruluşlara sahip oldu-ğumuz halde, etkisizmişiz ve yetkisizmişiz, maalesef...

İşçi Partisi içinde bir düzine Türk kökenli milletvekili var. Söyleyin Allah aşkına, mutat iş-lerinin dışında, böylesi hayatı önem taşıyan konularda ne za-man ve hangi mihvallerde lobi yapıldığını ve önyargıları yıkma adına, ciddi ve köklü çalışma ya-pıldığına şahit olduk?

Allah aşkına siz söyleyin neden ve kim bizi ciddiye alsın ki?

Kızdığımız parti ve milletvekillerden evvel bi-ribirimizi kendi aramızda, dışlayan, ötekileş-tiren ve kriminalleştiren bizler değil miyiz?

Parallel safsatasıyla bu gruplardan birini her gün bütün medyada, kamuoyunda küf-reden, rencide eden, hakaret eden biz ve bizim kendi insanlarımız değil mi?

Biz biribirimizle bu şekilde didişirsek, ina-nın başkasına kızma hakkımız olmaz..

Hollandalı olaya şöyle bakıyor; 'Ateş olma-yan yerden, duman çıkmaz'.

Devlet yıllardır araştırma üzerine araştırma yapıyor ise, demek ki bu Türklerin yüzde 80'inde bir sorun var, diye düşünmeye başlıyor.

Sadece bu algı, maalesef entegrasyonu engellemeye, hatta altına dinamit yerleştir-meye yeter de artar bile..

Bu algıyı oluşturan bizler, bu algıyı gider-mede ortak hareket etmeyen bizlere aslın-da çok büyük iş ve sorumluluklar düşüyor. Ama, acaba aynı gemide olduğumuz hal-de, içinde bulunduğumuz hassas ortamın farkında mıyız ve ona göre bu gemiye zarar gelmemesi adına ne kadar ortak ve bilinçli hareket ediyoruz?

Mehmet S. Kaya : (UETD Hollanda başkanı)

Bakanımız, şeffaf olan kuruluşların listesini de açıklayabilir mi?Hollanda'da yaşayan Müslüman halkların sayı olarak en büyüğü olan Türkler düne kadar örnek olarak gösterilirken, şimdi ne olduysa birden bire kendi içerisine kapalı olarak nitelendiriliyor.

Bir adım ileri giderek Hollanda yasalarına göre uygun bir şekilde kurulmuş olan tüm STK’ları büyüteç altına alacağını belirti-liyor. Daha da ileri giderek bu STK’ların Türkiye’nin kontrolü altında olduğunu savu-nuyorlar.

Kafaları karıştıran sorulara en güzel cevap, soruları sorularla cevaplamaktır.

1. Türklerin farzı misal kendi içerlerine ka-palı olmaları neden birilerini rahatsız etsin? Hollanda'da yaşayan Çin vatandaşları tek kelime bilmeden yıllardır Hollanda'da ya-şamlarını sürdürmektedirler.

Diğer Türk kuruluşlar daha mı şeffaf, yoksa sırasıyla mı devam edeceksiniz? Yarın hangi kuruluşları araştırmaya dahil edeceksiniz? Onlarda araştırmalara dahil edilecekler mi?

2. Acaba Hollanda yasalarına göre kurul-muş olan kuruluşlardan sadece adı geçen kuruluşlar mı şeffaf değil? Şeffaf olmayan-

lar listesini açıklayan Bakanımız, şeffaf olan kuruluşların listesini de açıklayabilir mi?

3. Sayın Asscher bu kuruluşların şeffaf olmadığı sizin kendi görüşünüz mü, yoksa PVV’nin görüşü mü? Bu araştırmaları ya-parak PVV’yi dost mu tutmak istiyorsunuz, yoksa yaklaşan Eyalet Seçimlerine oy mu devşirmek istiyorsunuz?

4. Bu zamana kadar dost ve örnek göster-diğiniz kuruluşlara ne kadar sübvansiyon verdiniz de geri istiyorsunuz? Bir hukuk devletinde sübvansiyonlar bu şekilde mi geri alınıyor?

5. Hangi cami ve cemaatten nasıl bir rahat-sızlık duyuyorsunuz, açıklayabilir misiniz?

6. Müttefikiniz ve dost ülke olan Türkiye’den neden rahatsız oluyorsunuz? 400 sene Hollanda Türkiye ilişkilerinin hiç değeri yok mu?

7. Hollanda devleti yurtdışında yaşayan Hollanda vatandaşlarına, kültürlerini unut-mamaları için ne kadar yardım yaptığınızı açıklayabilir misiniz?

8. 400 sene ilişkiden sonra, 50. Yıl Göç-ten sonra artık ne zaman entegrasyondan akseptasyona, yani kabule geçeceksiniz? Yeni yurtdaşlar fazla dışlanamdılar mı? Bu yurttaşlar ne zaman toplu şekilde kabul gö-recekler?

Geçen sene İçişleri Bakanlığı’nda müste-şar seviyesinde yapılan toplantıda HDV, Süleyman Efendi cemaati ve Milli Görüş bir ağızdan Bakanlıkta ağırlanmaktan memnun olduklarını, ama bu görüşmeyi daha önce-den yapılması gerektiğini ve beklediklerini belirttiler.

Uzatılan elin havada bırakılmayacağı, ama araştırmanın sadece şekil olarak değil, içerik olarak ortak tespit edilmesi gerek-tiğini ve bu kuruluşları başkalarından de-ğil, kendilerinden öğrenmeleri gerektiğini açıkladılar.

Bu konuşmalardan sonra bir şey duymadan bu şekilde konunun tekrar gündeme gel-mesi, başka hesapların olasılığını akıllara getiriyor.

Maksat üzüm mü yemek, yoksa bağcığı mı dövmek?

Page 20: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 20Platform

D o s y a

Yusuf Altuntaş : (Milli Görüş Kurumsal İletişim Birim Başkanı)

Bakan Asscher gelsin kendisine radikalleşen gençlerle nasıl uğraşa-cığını izah edelim Malüm 1 yıl evvel Hollanda meclisinde Türk İslam Kurumları menfi manada gündeme geldi ve o müzakereler sonucunda bakan bu 4 kurumu araştırma kararı aldi, çünkü temayüller böyle idi. Akabinde bu kurumla-rın temsilcileri bakanlığın üst düzey danış-manları ile toplantı yapıldı ve nihayetinde literatür araştırması yapılacağı kararı verildi. Şunu da söylemem gerekiyor benim açım-dan bu araştırma kararı çok afaki idi çün-kü fiiliyatta elde tutulur bir gerekçe yoktu. Buna rağmen burada hem bakanlık hem de kurumlar hemfikir oldular. Bu araştırmanın 2 tane professör tarafından, Nico Landman ve Thijl Sunnier, yapılması uygun görüldü çünkü kendileri Türk toplumunun kurum-sallaşmasını en iyi bilen kişilerdi.

Peki neden literatür araştırması yapıldı?

Çünkü bu kurumların hepsi peyderpey bakanlık tarafından her zaman araştırıldı ve her araştırmada birşey çıkmadı. Ama malüm her araştırmada araştırılan kuruma karşı bir menfi imaj oluştu toplum nezdin-de. Ortada suç olmamasına rağmen. Daha doğrusu Milli Görüş’ün yapısı belli, Diya-netin Türkiye Cumhuriyeti kurumu olduğu dünya alem biliyor, Süleyman Efendi ce-maati 3 yıl evvel zaten araştırılmış ve bu ay-nen Fethullah Gülen Efendi cemaati içinde

geçerli. Yani bu yapılan aktüel araştırma-lardan birsey çıkmamasına rağmen tekrar araştırmaya tabi tutulmak benim kanımca pek ciddiyet içermiyor. Bu olsa olsa ancak siyasi bir gerekçe olur. Çünki Hollanda’da hukuken paralel yaşamanın bir ceza muey-yedesi bile yok ve bunu bırak paralel toplu-mun açılımı bile yok. Yani bunu derken ne kastediyoruz kimse bize açıklayamıyor ve raporda bu bağlamda ibraz edilecek birşey de yok. Zaten malum Hollanda’da Wasse-naar Belediyesi’nde yaşıyan vatandaş para-lel toplum olarak geçiyor, bu yaklaşım çin toplumu içinde öyle. Madem ki buna müsa-ade ediliyor da Türk toplumuna bu neden müsaade edilmiyor. Bunu da geçelim bu kurumların adresi belli, hesabı belli, yap-tığı faaliyetler belli ve şu ana kadar hiçbir kriminal olaylarda veya menfi durumla karsı karşıya gelmedi ve her zaman yapıcı olan bu kurumlar neden şimdi böyle tekrar kıs-kaca alındı?

Bu kurumların radikalizme kar-şı aldığı önlemler (Allah rızası için yapılan faaliyetler çerceve-sinde) neden göz ardı ediliyor.

Diyebilir misin bu kurumlar gençleri radi-kalleştiriyor? Ama öteki taraftan diğer ca-milerden gençler kaçarak radikalleşiyor ve ISIS diye adlandırılan bir yapının üyeleri oluyor. Hollanda bununla uğraşmak için milyonlarca para harcıyor, bu konu şu an halen daha Hollanda’nın gündeminde. Ama o kadar para harcamaya gerekmez Hollan-da Bakanı Asscher gelsin biz kendisine ra-dikalleşen gençlerle nasıl uğrasacığını izah ederiz, hem de Allah rızası için! Ama işin te-nakuz olan tarafı da bu. Tüm bu kurumlarda binlerce kişi gönüllü olarak karınca kade-rince birşeyler yapmaya çalışıyor sıf Allah’ın rızasını kazanmak için ve bunu onure et-mek yerine siyasi otorite ve zihniyet daha çok baskı uygulamak istiyor. Sunu da bil-mek lazımki bu kurumlarin yaptığı faaliyetler sadece dini içeren konular değil sosyal ve toplumsal meselelerde Türk toplumunun bilgilendiriyor ve katılımcı olmasını sağlıyor.

Ama ne hikmetse bakanlık bunu görmüyor aksine bu kurumları daha çok zan altında bırakıyor. Ha şunu da söylemeden geçmi-yelim, literatür araştırması yapıldı ve sonuç-landı. Her zamanki gibi bu araştırmadan da birşey çıkmadı ve daha önceki araştırmalar gibi sürüncemeye gitti.

Asscher tekrar bizi araştırmaya tabi tutacaksa biz mazur görme-yiz, bizim için “geen probleem!”

Velhasil bu kurumlar gene her zaman oldu-gu gibi faaliyetlerini devam ettirecekler ve burada bir sikinti yok, sadece bakanlik bu kurumlar hakkinda menfi bir sekilde aleni algi olusturmak istiyor, maalesef. Bunun baska izahi yok benim perspektifimden.

Ama bu kurumlar yillarca ayni seyle karsi karsiya kaldiklari icin siyasi otoriteye saygin olmasinida bilen kurumlardir, dolayisiyla gene muspet yaklasim gosterecekler. Cun-ki biz toplum ve ulus olmayi bilen bir kavim milletiz ve bizim medeniyetimiz Hülefa-i Raşidin dönemine dayanır. Unutmasınlar ki Avrupa’nın karanlık çağında 14. asırda Katolik kilisesi İspanya’da müslümanları ve Yahudileri diri diri katlederken bu mazlum ve suçsuz insanları o zamanki Osmanlı ve Hollanda devleti kucak açmiştır.

Bunun için İstanbul ile Amsterdam şehri arasındaki tarihi bir mistik bağlantısı vardır ve bizim ortak yönümüzde budur. Bizler kadim millet ve medeniyet olarak ne kadar şeffaf ve toleranslı olduğumuzun kanıtıdır bu. Bakan Asscher bu tarihi vurguya dikkat çekmesini temenni ederim.

Dolayısıyla neyin ne olduğunu ve hangi amaçla yapıldığına iyi bilen ve hesap eden bir vakur ve tevazu sahibi toplumuz Elham-dulillah! Her şeye rağmen bu kurumların itidalli ve tekamül çerçevesinde olmaya çalışacaklarından eminim. Onun için Ass-cher tekrar bizi araştırmaya tabi tutacaksa biz mazur görmeyiz, bizim için “geen prob-leem!” “Görelim bakalım Mevlam neyler, neylerse güzel eyler!

Tunahan Kuzu & Selçuk Öztürk PvdA Milletvekilleri

‘’Assher Müslümanları Kucaklamalı’’Uyumdan sorumlu Sosyal İşler Bakanı Lode-wijk Asscher'in 25 Eylül 2014 tarihli mek-tubunda 4 İslami kuruluş (Diyanet, Milli Görüş, Süleymancı cemaati ve Gülen cema-ati) hakkında yapılan araştırmayı yetersiz bulduğunu ifade etti.

Page 21: 168 platform ekim

21 Platform

D o s y a

TÜRKÇE : CUMARTESİ VE PAZAR CBR SİSTEMLİ DERS VERİLMEKTEDİR.SAAT 16:00’DAN 18:00’E KADAR2 AYLIĞI € 100,-

Deurwaarder ve Incasso bürolarıyla başınız dertte mi?

Tel./fax: 010 - 737 06 76Slinge 584 / 1.kat3086 EX Rotterdam

[email protected]

Kamuoyuna geçtiğimiz hafta bu mektup-tan duydukları rahatsızlığı dile getiren Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk, Bakan Asscher ile bu konuyu görüştü. Milletvekil-lerimizden gelen açıklama şu şekilde: ''Bakan Asscher'in mektubunda ele alınan ana madde araştırılan kuruluşların yeterin-ce şeffaf olmaması üzerineydi. Biz buna anlam veremediğimizi ifade ettik. Bir sene boyunca bütün kapılarını ve istenilen bütün bilgileri Sosyal İşler Bakanlığı'yla paylaşan kuruluşların sert bir şekilde eleştirilmesinin doğru olmadığını, bu kuruluşları ötekileş-

tirmek yerine kucaklamak gerektiğini ifade ettik. Günümüzde artan radikalizme bu tür kuruluşların karşı cevap verdiğini ve Hollan-da Türk toplumu arasında radikalleşmenin olmamasının sebeplerinden bir tanesinin bu kuruluşların var olmasından kaynaklan-dığını anlattık.

Kuruluşların şeffaf olmadığından şikayetçi olan Bakan Asscher'a arzu ettiği şeffaflığı yolladığı mektupla daha uzak hale getirdiğini göstermeye çalıştık. Zira yapılan araştırma bu kuruluşların Hollanda anayasasının te-mel ilkelerinden olan din hurriyeti, cemiyet/vakıf hurriyeti ve kanun çizgileri içerisinde hareket ettiğini göstermektedir. Durum böy-le olmasına rağmen kuruluşlardan tekrar ve tekrar şeffaflık istenmesinin bu kuruluşlara karşı olan önyargının ve güvensizligin bir göstergesi olduğunu dile getirdik. Eğer Bakan Asscher gerçekten bu kuru-luşların şeffaf olmasını arzu ediyorsa bu meseleyi siyasi arenada çözmek yerine, araştırma raporununda ortaya koyduğu gibi, araştırılan kuruluşlarla diyalog ha-linde çözmesi gerekir. 5 sene boyunca mercek altına almak istediği bu kurumlar hakkında devamlı olarak Meclise rapor ver-

mek istediğini belirten Asscher, bu yol ile Hollanda'da yaşayan Hollanda Türk toplu-munun Hollanda'ya katılımının daha kolay olacağını düşünse bile burda yanılmaktadır. Hollanda kanunun belirlediği çizgiler içinde geniş kitlelere hitap edebilen kuruluşlara ihtiyacı vardır ve Hollanda olarak bu sivil toplum kuruluşlarına sarılmamız gerekir. Bakan Asscher gelecek olan bütün soru-lara ciddi anlamda cevap vermek istediğini ve bu araştırmanın ve mektubunun bir so-nuç olmadığını ve bilakis bir başlangıç nok-tası olduğunu söyledi.''

Page 22: 168 platform ekim

2215 Ekim-15 Kasım 2014Platform

H a b e r

Sözlerine, “Hollanda’daki sistem takdir edilecek bir sistem.” diye-rek başlıyor Sefa Bağcı.

Anlattığına göre Hollanda hapishanele-rinde din adamları asırlardır görev yapı-yorlar. Bugünkü şekliyle manevi rehberlik hiz-metleri ise 1950’lerden beri uygulanıyor ve Hollanda Adalet Bakanlığı tarafından finanse ediliyor.

Önceleri Protestan ve Katolik inancına göre yürütülen bu hiz-metlerin dinî içeriğini dinî cema-atler belirliyor.

Bağcı bu durum için şu yorumda bulunu-yor: “Din devlet işlerinin ayrı olması ha-sebiyle devlet bu konuya nasıl müdahil olabileceğini şöyle çözüme bağlamıştır: Müslüman mahkumlara yönelik manevi

Hollanda’nın örnek sistemi:

Hapishane İmamları

2008’de, İslam’ın Hollanda Adalet Bakanlığı ve Güvenlik Bakanlığı tarafından hapishane hizmetlerinde resmî olarak tanınmasıyla İmamlardan Sorumlu Müdür Yardımcılığı görevine atanan Sefa Bağcı ile Hollanda’nın Müslüman mahkumlar açısından örnek sistemini konuştuk.

Hollanda hapishanelerinde din adamları asırlardır görev yapıyorlar. Bugünkü şekliyle

manevi rehberlik hizmetleri ise 1950’lerden beri uygulanıyor ve Hollanda Adalet Bakanlığı tarafından finanse ediliyor.

Page 23: 168 platform ekim

23 Platform

H a b e r

rehberlik hizmetlerinin maddi imkânı dev-let tarafından sağlanır, fakat içerikle ilgili konular bir atama organına bırakılır.” Bu anlamda Müslüman mahkumlara yöne-lik hizmetlerin içeriğinden sorumlu olan kurum, Hollanda Müslümanlarını temsil eden Hollanda İslam Konseyi (CMO).

İslami manevi rehberlik hizmetleri ülke-de 90’lı yıllarda başlamış. Önceleri bu hizmetleri verenler için belli bir bütçe ayrılmış; ancak kurumsallaşma sürecinin 2008’de tamamlanmasıyla hapishane imamları memur statüsüne geçmiş.

“Şu anda bu hizmetler, Hollanda Adalet ve Güvenlik Bakanlığı bünyesinde Ceza-evleri Müdürlüğü’ne bağlı Manevi Reh-berlik Hizmetleri Müdürlüğü adı altında verilmektedir.” diyen Bağcı, Hollanda’da hapishaneleri düzenleyen kanuna vurgu yapıyor: “Her mahkum kendi dinini yaşa-makta hürdür.”

Hristiyanlar, Budistler, Hindular gibi 7 farlı dinî akımın yer aldığı Manevi Rehberlik Hizmetleri’nde her akım için bir baş sorumlu (hoofd) tayin edilmiş.

Bağcı şu anda 50 kadar Müslüman din görevlisinin Hollanda hapishanelerinde görev yaptığını ifade ediyor. Bu görev için aranan şartlar ise İslam İlahiyatı alanında yüksek lisans yapmış olmak, Hollandaca ve Arapça dillerini bilmek ve CMO tarafın-dan atanmış olmak.

Bağcı’ya manevi rehberlik hiz-metleri kapsamında Hollan-da’daki Müslüman mahkumlara neler sunulduğunu soruyoruz.

“İnsanlar hapse girince sorunlarıyla ve yaşantılarıyla ilgili bir çok soruyla baş başa kalıyorlar. Neden bunlar benim ba-şıma geldi? Bu duruma nasıl düştüm? Yakınlarımla ilişkilerimi nasıl düzeltirim? Biz mahkumlarla bu gibi soruların cevabı-nı birlikte bulmaya çalışır, talep edenlerle bireysel görüşme yaparız. Bu görüşme-lerde gizlilik esastır.

Her hafta mutlaka toplu sohbetlerimiz olur ve cuma namazı kılınır. Ramazan ayında oruçluların iftarda sıcak yemek ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli ça-lışmalar yapılır ve hurma dağıtılır. Bayramlarda namaz kılınır ve bayram programları yapılır.”

Mahkumların zor ve üzüntülü anlarında din görevlilerinin desteğine müracaat et-tiklerini belirten Bağcı’nın biriktirdiği bir-çok anı var:

“İnsanların belki en duygusal anlarında yanlarında olup destek vermeye çalışı-yorsunuz.

Yıllar sonra bir annenin oğlunu görme-si, çocukların babalarını ziyarete gel-meleri...

Çok güçlü ve maço görünümlü şahısların gözlerinden yaşlar akıtmaları...

Hayatında belki hiç camiye gitmemiş in-sanların namaz kılıp sohbetleri pür dikkat dinlemeleri...”

Bağcı’ya göre manevi rehberlik hizmetle-rinin bir Müslüman için en önemli yanı, zor durumda olan insanların ziyaret edil-mesi ve toplum tarafından dışlanmış kişi-lere el uzatılması.

Müslümanların kurumsallaşarak bu top-lum içinde yer almalarının da önemli ol-duğunu belirtiyor Bağcı.

Tarık Okan

Bu adreste haber var

WWW.PLATFORMDERGISI.COM

“Din devlet işlerinin ayrı olması hasebiyle devlet bu konuya nasıl müdahil olabileceğini şöyle çözüme bağlamıştır: Müslüman mah-

kumlara yönelik manevi rehberlik hizmetlerinin maddi imkânı devlet tarafından sağlanır, fakat içerikle ilgili konular bir atama organına bırakılır.” Bu anlamda Müslüman mahkumlara yönelik

hizmetlerin içeriğinden sorumlu olan kurum, Hollanda Müslü-manlarını temsil eden Hollanda İslam Konseyi (CMO).

İslami manevi rehberlik hiz-metleri ülkede 90’lı yıllarda

başlamış. Önceleri bu hizmet-leri verenler için belli bir bütçe ayrılmış; ancak kurumsallaş-ma sürecinin 2008’de tamam-lanmasıyla hapishane imam-ları memur statüsüne geçmiş.

Page 24: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 24Platform

H a b e r

Rotterdam Slinge'de bulunan Zuider-begraafplaats mezarlığında, en eskisi 70 yıllık (1944), en yenisi ise 8 Eylül 2014 tarihine ait birçok Türk mezarını görmek mümkün.

MEZAR SÜRESİ 15 İLA 30 YIL

Zuiderbegraafplaats mezarlığı yetkilile-rinden J.A Clarijs, Zuiderbegraafplaats mezarlığının Müslümanlar için ayrı bir me-zarlık olmadığını, sadece mezarlık içeri-sinde Müslümanlar için ayrı bir alan tahsis edildiğini söyledi. Clarijs, "Hollanda'da, mezarlıkların yerleri belediyeler tarafından belirleniyor. Bazı belediyeler, 15 ila 20 yıl-lık mezar hizmeti sunarken, bazı belediye-ler ise bu hizmeti 30 yıl olarak verebiliyor.

Mezar süresi ve maliyeti konusunda ise, her belediyenin kendine göre kuralları var. Rotterdam Zuiderbegraafplaats me-zarlığında, bir kişinin İslami usullere göre defnedilmesi için, 15 yıllığına, 12 yaş ve üzerindeki mevtalar için, 932 euro talep

ediliyor. Bu süre, bir 15 yıl daha uzatıldı-ğında, yani 30 yıl için, 1944 euro öden-mesi gerekiyor. Eğer insanlar 15 yıl son-ra süreyi uzatmak istemezler ve mezarlığı kendi ülkelerine taşımak isterlerse, bu da mümkün."

3. VE 4. NESİL TÜRKLER ÇOĞUNLUKTA

Rotterdam Zuiderbegraafplaats mezarlı-ğında, 70 yasını aşmış Türklerin mezar-larının çok az olduğunu, özellikle 3. ve 4. nesil Türklerin buraya gömüldüğüne dikkat çeken J.A Clarijs, "Artık, insanlar ölülerini burdaki mezarlıklarda ziyaret et-meyi daha uygun buluyorlar. Müslümanlar için, Rotterdam Zuiderbegraafplaats me-zarlığında, beş bölüm tahsis edildi. Sünni Müslümanlar, Şiiler, Ahmediler, Malikiler ve diğerleri olmak üzere, beş ayrı bölüm mevcut. Bu insanların ülkelere göre da-ğılımına baktığımızda ise, başta Pakistan halkı olmak üzere, Bosna, Fas, Endonez-ya ve Türk halkının daha ziyade Müslüman

mezarlığını tercih ettiğini görebiliyoruz.Resmi kayıtlara göre, şu anda Hollanda'da 470 bin Türk ikamet edi-yor. Bu oranın ise, 2030 yılında, gerek Hollanda’da, gerek tüm dünya genelinde artması bekleniliyor.

BAZI BELEDİYELERDE MÜSLÜ-MAN MEZARIKLARI MEVCUT

Hollanda'daki bazı belediyelerde, İsla-miyet’e uygun şekilde Müslümanlara hizmet veren mezarlıklar var. Müslüman-lara özel bir mezarlık, ilk kez 2012 yılın-da Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da açılmıştı. De Nieuwe Ooster mezarlığı içinde yapılan Müslüman mezarlığında, gasilhane de inşa edilmişti. Bu mezar-lığın açılışı dolayısıyla düzenlenen töre-ne İşçi Partisi (PvdA) milletvekili Ahmed Marcouch ile Amsterdam Belediye Baş-kan Yardımcısı Andree van Es de katıl-mışlardı. Andree van Es, "Amsterdam'da çok sayıda Müslüman var. Burada do-ğup büyüyen ınsanların öldüklerinde, burada defnedilmeyi talep etme hakları var. İşte, De Nieuwe Ooster mezarlığı, artık bu ihtiyaca cevap verecek." diye konuşmuştu. Proje mimarı Furkan Köşe ise, Hollanda'da bir ilki gerçekleştirmekten ötürü mutlu olduğunu ifade etmişti.

Hollanda'da yaşayan Türkler artık, mezarlıklarını da Hollanda'da oluşturmaya başladılar.1960’lı yıllarda, Anadolu’nun bağrından kopup gelen ilk nesil gurbetçi Müslümanların torunları, artık, doğup-büyüdüğü ve yaşadığı bölgede defnedilmek istiyor.

Müslüman mezarlıklarına ilgi artıyor

Page 25: 168 platform ekim

H a b e r

25 Platform

Page 26: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 26Platform

H a b e r

Hollanda'da aralarında Türklerin de bulunduğu işsiz göçmenlere belli bir maaşla ülkelerine dönme ola-

nağı sağlayan Geri Dönüş Yasası, Temsil-ciler Meclisi'nin ardından Senato'dan da onay alarak daha önce 45 olan yasadan yararlanma yaşı 55'e, ülkede ikamet etme mecburiyeti ise 3 yıldan 8 yıla çıktı.

Kapsamı, sadece birinci kuşak yabancılar yararlanacak tarzda daraltılan ve 1 Temmuz 2014 yılında yürürlüğe giren yasayla, belli

bir maaşla geri dönüş imkanına 2025 yılın-da tamamen son verilecek. Başlattığı imza kampanyasının takipçisi olan Özgürlük Platformu meclisi ziyaret ederek, Türk kökenli Milletvekillerimiz Tu-nahan Kuzu ve Selçuk Öztürk ile görüşme-de bulundu. Tunahan Kuzu dergimize yaptığı açıklama-da; ''Özgürlük Platformu ile bir göruşmemiz oldu. Onlara; ''Biz kolay ikna oluruz. Önem-li olan diğer milletvekillerini ikna etmeniz-dir.'' dedik.

Aynı şeyi size de söylemek istiyorum; Biz, yasanın uzatılması konusunda yardımcı ol-maya hazırız ama diğer milletvekillerinin de ikna edilmesi gerekiyor.'' dedi.

Bilindiği üzere göçmenleri yakından ilgilendiren ödenekli Geri Dönüş Yasası'nda 45 olan yaş sınırı 55'e çıkarıldı.

Dört senedir Hollanda Göç Merkezi'nde (Nederlands Migratie Instituut) çalışıyorum. Bu merkezde çok uzun çalışan arkadaşlarım da var. Edindiğim tecrübeye göre; Vatandaşlarımızın bilgi almadan, tek başlarına müraacatta bulunmalarını tavsiye etmiyorum. Çünkü; Yanlış veya eksik bilgi nedeniyle geri dönüş yapıldıktan sonra değişik sorunlar karşılarına çıkabilir.

Geri Dönüş Yasası'nda Neler Değişti?

Page 27: 168 platform ekim

Platform27

H a b e r

Hollanda Göç Merkezi'nde (Nederlands Migratie Instituut) görevli olan Semra Kızıl'dan Geri Dönüş Yasası'na getirilen yenilikleri bize aktarması için ricada bulun-duk. Semra Hanım vatandaşlarımız tarafın-dan sıkça sorulan sorulara dergimiz aracılı-ğı ile açıklık getirdi.

''45 Yaş yasası değişti mi? veya Devam ediyor mu?'' Son dönemde bize çokça gelen sorulardan biri ''45 Yaş yasası değişti mi? yoksa De-vam ediyor mu?'' Evet.

1 Temmuz 2014 tarihi itibarı ile Geri Dönüş Yasası'nda (Remigratiewet) belirli kısıtlama-lara gidilmiş ve ''55 Yaş'' yasası olarak yü-rürlüğe girmiştir.

''Neden 45 Yaş yasası değiştirildi?'' Diğer sık sorulan soru ise; ''Neden 45 Yaş yasası değiştirildi?'' Bunu cevaplamak için Geri Dönüş Yasası'nın başlangıcına bak-mak gerekir. Geri Dönüş Yasası'nın temelleri 1985 yılın-da atılmış, 1 Nisan 2000'de yürürlüğe gir-miştir. 1985’te çıkarılan yasa, Hollanda’ya gelen işçilerin geri dönüşlerinde finansal yardım sunmak için düzenlenmişti. Bu te-mel yardım, değişikliklere uğradı ve 1 Ni-san 2000'de bazı ülkeleri de çerçevesine katarak 45 Yaş yasası oldu. Ve şimdi yürür-lüğe giren 55 Yaş yasası ile ana fikre geri dönerek sabitleştirilmek istenmiştir. Yasa, 2025'te son bulucak.

Yeni yasada önemli olan yeniliklere deği-necek olursak; Yaş sınırının 45'ten 55'e çıkartılması ile başlanabilir. Yani müracaat etmek isteyen kişi, 55 yaşını doldurmuş olması gerekir. 55 yaşına girmesine bir iki ay kalmış olsa dahi müracatı kabul edilmez.

Yeni yasanın içerisine eklenmiş olan birinci nesil ve 18 yaş sınırlaması meclis tarafın-dan ön görülmüştür. Bir kişi, ailesi tarafın-dan 17 yaşında Hollanda’ya getirilmiş ise müracaatı kabul edilmeyecektir.

En az 8 yıl Hollanda’da fiilen ikamet etme mecburiyeti. Bir kişinin belediyede yazılı olması ve yurtdışında bulunması, bu kişinin fiilen Hollanda'da yaşadığı anlamına gel-mez. Bu madde eski yasada 3 yıl ile sınır-landırılmıştı.

Diğer değişen şartlardan birisi de kişinin Hollanda hükümetinden 12 ay boyun-ca bir ödenek almasıdır. Bunlar; işsizlik (WW), sosyal (WWB) veya yaşlılık emekliliği (AOW) olabilir. Ayrıca bu yasadan yararlan-mak isteyen kişinin ve eşinin devlete bor-cu, taksitlendirilmiş olsa dahi, olmaması gerekiyor.

1 Temmuz 2014 tarihinden itibaren geri dö-nüş yasasının şartlarına uygun olup başvu-ranlar temel yardım olarak nitelendirilen, bir defaya mahsus olarak verilen yol ve bagaj parasından artık yararlanamayacaklar.

''Hollanda Pasaportumu iade etmek zorunda mıyım?'' Yasa ile ilgili olarak sık karşılaştığımız diğer bir soru; ''Hollanda Pasaportumu iade etmek zorunda mıyım?'' Bu soruya hem ''evet'' hem de ''hayır'' diyerek cevaplayalım ki karışıklık olmasın. Bu durumda müracaat eden kişinin Hollanda Pasaportu varsa cevap; Evet.

Bu kişi Hollanda Pasportunu iade etmeli. Ama aile fertleri Hollanda Pasaportlarını iade etmeyebilir. Oturum kartı olanlar için de aynı yaklaşım geçerlidir. Lakin aile fert-lerinin Hollanda Pasaportları yok ise, o za-man oturum kartları iptal edilir.

''İmza kampanyasına vatandaş-larımız yoğun ilgi gösterdi''Dört senedir Hollanda Göç Merkezi'nde (Nederlands Migratie Instituut) çalışıyorum. Bu merkezde çok uzun çalışan arkadaşla-rım da var.

Edindiğim tecrübeye göre; Vatandaşlarımı-zın bilgi almadan, tek başlarına müraacatta bulunmalarını tavsiye etmiyorum. Çünkü; Yanlış veya eksik bilgi nedeniyle geri dönüş yapıldıktan sonra değişik sorunlar karşıları-na çıkabilir.

Son olarak şunu söylemek istiyorum: 45 Yaş yasasının uzatılması için 55 bin imza toplandı. Haliyle bu yasadan yararlanmak isteyen vatandaşlarımızı heyecanlandıran bir gelişmeydi. Bu konuda bizim, Hollanda Göç Merkezi olarak belirli bir bakış açımız bulunmamaktadır.

Meclis tarafından verilecek bir karardır ve tabi ki biz de meclis tarafından verilmiş olan kararları ve değişiklikleri her zaman takip ediyoruz.

- - -

Daha fazla bilgi içinAmsterdam (Noord-Holland Bölgesi) her çarşamba saat 10:00 ila 12:00 arası açık görüşmeler yapılmaktadır. Ayrıca, 030 – 234 29 36 numarası aranarak randevu alınabilir. Bilgilendirme ve yönlendirme ücretsizdir.

Adres: Gebouw Le Peru Christ Lebeaustraat 4, 1062 DC Amsterdam

Haber: Savaş Büyük Tipi

Bu adreste haber var

WWW.PLATFORMDERGISI.COM

Page 28: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 28Platform

Hükümet boşanmaları Kolaylaştırma yasa önerisini kabul etti

Eşlerin mutlu olmak aile ve yuva kurmak için bir araya geldikleri evlilik müessesi çeşitli bir takım sorunlardan dolayı yürümeyip malesef boşanma neticelerine varmaktadır. Bugün evlilik sayısından daha çok boşanma davalarının mahkemelerde yoğunlaşması istatisliklere göre aile yapısı konusunda gelecek adına iyi bir tablo sunmamaktadır.

ALİ OSMAN BİÇEN

Bu ayki siz Okurlarımla Güncel köşe yazımda Hollanda hükümetinin Güven-lik ve Adaletten sorumlu devlet sekre-terinin hükümet tarafından kabul edi-len eşlerin boşanmalarını kolaylaştıran yasa teklifini ele almak istiyorum.

Hükümet tarafından kabul edilerek, hü-kümet için danışma kurumu (de Raad van State)´a tavsiye olarak gönderilen yasa önerisine göre bundan böyle kü-çük yaşta çocukları olmayan eşlerin kendi aralarında anlaşmaları durumun-da ikamet ettikleri belediye evlendir-me memuru aracılığı ile mahkemeye gitmeden boşanmaları mümkün ola-cak. Bu konuda yönetmelik çok kolay ve maaliyeti az ve süreci takip etmek daha kolay olması hedeflenmektedir. Bu konu hükümet programında da yer almaktaydı.Bu yasa önerisiyle asıl he-def hukukun yükünü hafifletmek, aynı zamanda eşler arasında boşanma sü-recini kolaylaştırmak.

Bazen en basit bir boşanma davaları bile büyük maddi masraflara varmakta olduğunu göz önüne alırsak ve boşan-ma davalarında avukatlar bazen sade-ce dokümanları mahkemeye gönder-mekle görevliler.

2008 yılında yine bir yasa ile çocuksuz eşlerin boşanmalarını kolaylaştıran bir karar alınmıştı. Bu yasaya göre çocuk-ları olamayan eşler avukat aracılığı ile

değil bir noter aracılığı ile de boşanma-ları gerçekleşmesi mümkün olmuştu. Buna gerekçe olarak noter aracılıği ile olan boşanma davası avkuat arcılığı ile olan boşanma davasından daha az maliyetinin olması tesbit edilmişti. Bu ek yeni yasa önerisi ile devlet sekreteri boşanmaları kolaylaştırma ve ucuz hale getirmeyi hedefliyor.

Bundan dolayı bunun kolaylaştılmış olması maddi kayıplar açısından pozi-tif olarak görülsede, mal rejimi ayrımı konusunda adil bir paylaşım olup ol-madığı konusu risk oluşturacağını dü-şünuyorum.

Taraflardan biri hukuku ve prosedürü iyi bilmesi durumunda diğer zayıf olan tarafı adil olmayan paylaşımla karşı kar-şıya bırakabilme ihtimali bulunmakta. Bunun için bir kontrolün olması gerekli olduğu kanısındayım.

Şuanki mevcut olan boşanma prose-dürü hakim aracılı ile olması mecburi, aynı zamanda bir avukatın tarafları des-teklemesi gerekmektedir. Bu durum yeni yönetmeliğe göre artık söz konu-su olmayacak. Tabiki eşlerin boşanma davalarında bir avukata, noter yada arabulucuya evlendirme memumu ara-cılığı ile hukuki danışma konusunda serbest olacaklar. Aynı zamanda eşle-rin mahkemeye gitme yoluda açık kala-cak, fakat mecburi olmayacak.

G ü n c e l

Page 29: 168 platform ekim

29

G ü n c e l

Platform

Bu adreste haber var

WWW.PLATFORMDERGISI.COM

Küçük yaşta çocukları olan eşlerin bo-şanma davaları prosedüründe her hangi bir değişiklik olmayacak. Bu durumda ki eşler aile planı denilen (ouderschaps-plan) hazırlamaları ve bunun hakim tara-fından denetlenmesi zorunluluğu bulun-maktadır.

Bundan böyle boşanmak isteyen çiftler evlendirme memuruna başvurabilecek-ler. Boşanma başvurudan sonra 14 gün-den erken ilan edilemicek. Çünkü ilgili memurun çiflerin şartları yerine getirip getirmediklerini araştırması gerekmek-

tedir. Bunları araştırdıktan sonra memur çiftlerin belediye´ye gelmeleri için bir randevu yapar.

Bu hem çiftlerin kimliklerinin belirlenme-si hemde çiftlerin boşanmak istediklerini teyit etmek için gerekmektedir. Memur boşanmayı ilan eder ve zapta geçirip kü-tüğe kayıt eder.

Bakanlar kurulu bu yasa önerisini ka-bul ederek tavsiye olarak hükümet için yüksek danışma oranı de Raad van Sta-te´ ya göndermiş oldu. Yasa önerisinin

metni ve danışma kurulunun tavsiyesi temsilciler meclisine sunulunca kamu oyuna paylaşılacak.

Bu ayki güncel konumuzu burada son-landırmadan önce, boşanma konusu-nun az yaşanmasını bunun neticesinde çocukların ağır bedeller ödeyeceği göz önünde bulundurularak son çare olarak düşünülmesi gereken karar olduğunu belirtmekte yarar görüyorum. Bir son-raki yazımızda başka bir güncel konu ile yeniden buluşmak umuduyla, sağlı-cakla kalınız.

Kaynak: www.rijksoverheid.nl

Page 30: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014Platform 30

H a b e r

Hollandalı büyük kredi sigortacısı Atradius bir rapor yayınladı. Yıllık olarak açıklanan ve tüm Avrupa’yı

kapsayan bu araştırma sonuçlarına göre Hollandalı girişimci ödenmeyen faturalar konusunda daha endişeli. Araştırmacılara göre Hollanda’da yüzde 32,7 oranında fa-tura geç ödeniyor, bu oran Avrupa ortala-

malarında yüzde 37,6 olarak çıkıyor. Genel olarak bakıldığında ‘ademi tediyeci’ yani borcunu ödemeyenlerden muzdarip olan şirketlerin çoğunluğu Türkiye, İspan-ya, İngiltere ve İtalya’da görülüyor. Buna karşı borcuna en sadık olanlar ise Dani-marka, İsveç ve Avusturya’da. Araştırmacılara göre özellikle ekono-

mik sıkıntı içerisinde olduğu bilinen Yunanistan’da bile borcuna sadık olanlar şaşırtacak oranda yüksek. Borcunu öde-yemeyenlerin en büyük sorunu para sıkın-tısı içinde yaşıyor olması. Atradius’a göre 2008 yılı ile kıyaslandığında Euro Bölge-sinde borcunu ödeyemeyen girişimcilerin sayısı ikiye katlamış durumda.

Ekonomistlere göre daha krizin başındayız ve ortasına doğru gidiyoruz, sonu henüz belli değil.

Genelde son yıllara bakarsak kriz şirketle-rin brüt karının %35'ini etkilemiştir. Bura-daki başka önemli unsur tabi ki branşlar-dır, branştan branşa da bu oran farkeder.

Girişimcilere başka firmalar ile iş yapma-dan önce şirket hakkında - credit check -

yapmaları tavsiye edilir. Son yıllarda naylon firma olarak adlandırdığımız birçok firma türemiştir.

Şu anki çözümler ufak sayılır, özellikle yatı-rım konusunda çok dikkatli davanmak ge-rekir. Firmaların daha çok yaptıkları mas-rafları düşürmelerinde yarar var. Sadece personel çıkarmak çözüm değil, firmanın günlük masrafları da dikkate alınmalı. Bir diğer nokta; teknolojiyi iyi kullanmalılar.

Büro Pas Vakfımızın ilk günlerinden bu-yana faaliyet alanımız olan Borç aracılığı ve yârdım konularında hizmet verdikçe ve her gün farklı alanlarda sorunlu vatandaş-larımızı dinledikçe doğru bilgiye ne kadar ihtiyacımız olduğunu fark ediyorum.

Her gün Hollanda’nın her şehrinden birçok telefon alıyoruz. Son aylarda bizi arayıp randevu yapmak isteyen yeni müşterileri-mize yoğun talep sebebiyle geri aramakta zorlanıyoruz. Bazen de geri aradığımız, so-runları olan vatandaşlarımızla konuşurken, bilgisizlikten veya doğru bilgiye ulaşama-

maktan maddi durumlarını zora sokacak hatalar yapıldığını görmek beni gerçekten çok üzüyor.2014’ün zor geçeceği bir gerçek!! Hükûmetin aldığı kararlar ve ekonomist-lerin yazılarından bunu anlayabiliyoruz! 1990’ların başına kadar halkına değer ve destek veren Sosyalist Hollanda’dan gü-nümüzde eser kalmadı! Bu kriz sürdükçe ve Hükûmetin bu Devletçi politikalarıyla pahalılık ve kemer sıkma politikaları devam ettikçe işyerleri kapanmaya devam ede-cek ve tabi ki işsizlik oranı da doğru orantılı olarak artacak.

En büyük tehdit borcunu ödemeyenler

Nuri Şekercan (Gentle Incasso)

Son yıllarda naylon firmalar türedi

Fehmi Uzun (Büro PAS)

Krizde en büyük ihtiyacımız “Doğru bilgi”

Hollandalı girişimcilerin üçte biri gönderdikleri faturalara cevap ala-madığını ve borcunu ödemeyen bu kişilerin şirketin karlılık oranına karşı büyük tehdit oluşturduğuna inanıyor.

Page 31: 168 platform ekim

31 Platform

H a b e r

www.missionfreight-rotterdam.nlshipping@missionfreight-rotterdam.nl 010-438 54 71

Türk nakliye şirketi olan Mission Freight Rotterdam, havayolları ve deniz armatörleriyle yapmış olduğu uzun dönemli anlaşmalar, kurumsal müşteri portföyünün sağladığı satın alma gücü ve hem kendi şubeleri hemde güçlü acenta ağı ile “kapıdan kapıya”ve “bire bir” müşteri prensibi ile uluslararası konteyner (komple ve parsiyel) ve uçak kargo taşıma hizmetleri sunmaktadır.

Dünyanın her noktasına...

1999’ dan beri hizmetinizdeyiz

Hizmetlerimizden faydalanmak için

ilginizi çektiğimizi umuyoruz.

İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz

hakkında daha fazla bilgi almak

isterseniz, bizimle temasa geçiniz.

Tel.: 075 - 771 46 36Fax: 075 - 635 70 49

[email protected]

Page 32: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 32Platform

H a b e r

Son yıllarda Avrupa Birliğine dahil olan Doğu Avrupa ülkelerinden batıya doğru belirli aralıklarda

göç oluyor. Bu göçmenlerin en büyük sorunu ve isteği ekonomik refah düzey-lerini artırmak. Ancak her yeni göçmen akımı ile birlikte geldikleri ülkede yaşa-dıkları sorunlarda şekil değiştiriyor.

Yapılan bir araştırmaya göre Hollanda’ya gelen Romen, Bulgar ve Polonyalı göç-men ailelerin 41 bine yakın çocuğu bu-lunuyor ve bu çocukların durumu endişe vermeye başlıyor. Göçmen çocukların durumu endişe veriyor

Endişenin en büyük nedeni ise bu göç-menlerin sürekli olarak ana yurtlarına gidip gelmeleri, dil yetersizliğine maruz kalmaları, ailede aşırı alkol tüketimi, kötü şartlarda barınacak bir yer bulmaları ve özellikle Polonyalı göçmenlerde aile bağlarını kopuklaşması.

Sosyal Kültürel Planlama Bürosu (SCP) yayınladığı bir raporda bu durma dikkat

çekerken, 0-18 yaş grubundaki göç-men çocukların gelişiminde tehlike yara-tacak noktalara da dikkat çekti. Bu yeni göçmen grupları içinde bir ke-şif araştırması yapan SCP, raporunda uzmanların görüşlerine de yer verdi. Uz-manlar özellikle bu çocuk ve gençlerin uyum sorunu çektiklerini, ebeveynlerin uzun çalışma saatleri nedeniyle çocuk-larına zaman ayıramadığını belirtti. Uzmanların dikkat çektiği bir başka konu ise göçmen ailelerin kaldığı konutlar örne-ğin kamp evleri veya haddinden küçük evler gibi ve bu konutlardaki kötü yaşam koşulları.

İlk önce İtalyanlar ve Yunanlılar daha sonra Faslı ve Türklerden oluşan göçmenlere yer açan Hollanda’da yeni göçmen akımı daha çok Polonya, Bulgaristan ve Romanya gibi Doğu Avrupa ülkelerinden geliyor. Ancak her yeni göçmen akımıyla birlikte sorunlar da değişiyor.

Hollanda’nın Yeni Göçmenleri ve UYUM SORUNLARI

Page 33: 168 platform ekim

H a b e r

33 PlatformBABBureau Achterstand Bemiddeling 8048 de norm voor

schuldhulpverlening

BAB (Bureau Achterstand Bemiddeling)

Tel 075 711 30 46

Fax 075 635 70 49

[email protected]

www.bureauachterstand.nl

Postbus 217 1500 EE Zaandam

,

,

,

,

) )

,

,

Daha önce polis ve eğitim sektöründen de gelen sinyallerde göçmen çocukların uyum sorunu yaşadıkları, okuldan kaç-ma eğiliminde oldukları ayrıca küçük yaşta hamile kalma ve hatta fuhuş gibi problemlerle karşılaşıldığı belirtiliyordu. Büyük şehirlerde sorunlar da büyük Polonyalı, Bulgar ve Romen göçmenle-rin yerleştiği büyük şehirlerde sorunlar da daha büyük oluyor. Eldeki verilere

göre Hollanda’da 24 bin Polonyalı ço-cuk yaşıyor. Bulgar çocukların sayısı 4 bin 700, Romen çocuklarının sayısı ise 4 bin 100. Bu üç grubun büyüklüğü yeni doğumlar ve göçlerle de artıyor. Uzmanlar özellikle Romen çocuklar üze-rinde fazla bilgiye sahip olmadıklarını, Polonyalı çocukların ise ailelerinin ge-nelde yüksek eğitimli olduğunu ve ilko-kuldaki Polonyalı çocukların durumunun iyi olduğunu belirtiyor. Bulgar çocukla-rın ise büyük ölçüde öğrenme güçlüğü çektiği ve okuldan kaçma oranının yük-sek olduğu belirtiliyor.

Sosyal İşler Bakanlığı tarafından yaptı-rılan araştırmanın en büyük nedeni ise bundan 50-60 yıl önce Hollanda’ya gelen Türk, Faslı çocuklarda yaşanan sıkıntıların ve eksikliklerin bir daha ya-şanmamasını sağlamak.

Page 34: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 34Platform

H a b e r

Bolstoen 4D, 1046 AT Amsterdam+31 (0)20 411 60 61+31 (0)6 395 115 17+31 (0)20 411 60 62

[email protected]

� Begeleiding startende ondernemers

� Jaarrekening en rapportage

� Second opinion

� Financiële administratie

� Salarisadministratie

� Fiscaal en � nancieel advies

DOE WAAR U GOED IN BENT, WIJ REGELEN UW ADMINISTRATIE!

Page 35: 168 platform ekim

35 Platform

T a n ı t ı m

Ortaklardan Osman Yılmaz'ı zaten tanıyordum. LDB, büyük he-defleri olan bir kuruluş. İki yıldır LDB ile çalışıyorum. Şimdiye kadar hiçbir problem yaşamadım. Bir firma için güven duygusu çok önemlidir. Muhasebemin emin ellerde olduğunu bilerek ve sadece işime konsantre olarak çalışmak şirketimi olumlu yönde etkiliyor.

LDB Administratie & Advies Bürosu, on adım sonrasını görerek müşterilerine nasıl davranması gerektiğini, atacağı adımların so-nuclarını göz önüne seriyor. Bence bir muhasebe bürosunda ol-ması gereken çok önemli bir özellik.

Münire Manisa (MS Legal & Incasso)

''LDB, büyük hedefleri olan bir kuruluş''

Ben de muhasebeciden darbe yiyen girişimcilerden bir tanesiyim. Bir muhasebecinin önemi şirket zor duruma düştüğünde ortaya çıkıyor. Üç senedir LDB ile birlikte çalışıyorum.

Eğitimli, genç ve dinamik bir yapısı var. Pratik çözümler üretmeleri, ileri görüşlü olmaları, bilgi kapasitelerinin yüksek olması ve beni doğ-ru yönlendirmeleri en beğendiğim özellikleridir. Bundan sonra bütün projelerimde LDB Administratie & Advies Bürosu mutlaka olacak.

Nuri Osman Özhan (ABT Bouw & Koerierbedrijf)

''Eğitimli, genç ve dinamik bir yapısı var''

LDB Administratie & Advies Bürosu ile üç yıldır çalışıyoruz. Daha öncesinde bazı muhasebe buroları ile çalıştık ama bazı problem-ler yaşadık. Osman ve Ercivan kardeşimle birlikte çalışmaya baş-ladıktan sonra karşılaştığımız problemleri artık yaşamıyoruz.

Bize her konuda yardımcı olmaları, çok samimi yaklaşımda bu-lunmaları ve acil durumlarda kolay ulaşılabilir olmaları LDB'nin en sevdiğim özellikleridir.

Hasan Hüseyin Varlı & Habib Yaz (Aspava Restaurant & Cafe)

''Bize her konuda yardımcı oluyorlar''

Bolstoen 4D, 1046 AT Amsterdam+31 (0)20 411 60 61+31 (0)6 395 115 17+31 (0)20 411 60 62

[email protected]

� Begeleiding startende ondernemers

� Jaarrekening en rapportage

� Second opinion

� Financiële administratie

� Salarisadministratie

� Fiscaal en � nancieel advies

DOE WAAR U GOED IN BENT, WIJ REGELEN UW ADMINISTRATIE!

Page 36: 168 platform ekim

S o r u ş t u r m a

15 Ekim-15 Kasım 2014 36Platform

TNS NIPO tarafından yapılan ve kendi değimiyle “temsili araştırma” olarak lanse edilen bir araştırmada,

Hollanda toplumu içinde Müslümanlara nasıl bakıldığı araştırıldı. Geçtiğimiz gün-lerde açıklanan anket sonuçlarına göre Hollandalılar ülkede yaşayan Müslüman-lar hakkında daha olumsuz düşünmeye başlamadı ancak aradaki farklar açılma eğilimi gösteriyor.Yaklaşık bin kişi ile yapılan bu ankete yüz-de 39’luk bir kesim Hollanda’daki Müs-lümanlara karşı negatif düşünce içinde olduğunu belirtti. 2010 yılında yapılan bir ankette bu oran yüzde 31 dolayında çıkmıştı. Ancak Müslümanlara karşı pozi-tif olanların oranı da yüzde 15’den yüzde 22’ye çıktı. Bu konuda tarafsız olmayı tercih edenler ise yüzde 52’den yüzde 37’ye geriledi.İslam konusunda olumsuz düşünenler ise 2010 yılında yüzde 33 iken son ankette yüzde 49’a kadar yükseldiği gözlemlen-di. İslam’a karşı daha olumlu düşünenle-rin oranı yüzde 14’den yüzde 11’e geri-lerken, bu konuda tarafsız kalmayı tercih edenlerin oranı ise yüzde 51’den yüzde 37’ye geriledi. Dört yıl önce Müslümanlar ve İslam arasında bir ayrım yapmayan ki-

şilerin bu yıl bu ayrımı yapmaya başladığı dikkat çekmekte. İfade özgürlüğü ve gü-venliğe karşı gizlilik ile ilgili gelen sorulara verilen cevaplarda bu konuda vatandaşla-rın bölündüğünü gösteriyor. Ayrımcılık içe-rikli ifade özgürlüğünün olmaması gerek-tiğini düşünenlerin oranı yüzde 51 oldu. Ancak beşte birlik bir grup bu düşüncede değil. Yüzde 24 ise bu konuda tarafsız kalmayı tercih ediyor. Araştırma sonuc-larında da görüldüğü gibi Hollanda’da Müslümanların imaj problemi yaşadığı bir gerçek.İşte biz bunu sorgulamaya çalış-tık.Her ay 3 konukla bir konuyu sorgula-mayı planlamaktayız.Konuğumuzdan biri ile kısa röportaj yaparken diğer ikisinden tek sorumuza cevap alacağız.Yazımızın başlığındanda anlaşıldığı gibi bu ayki sorumuz;

Müslümanların İmaj sorunu yaşa-dığını düşünüyormusunuz?

Konuklarımız: • Gazeteci İlhan Karçay• Avrupa İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Bahçekapılı• HOGİAF Başkan Yardımcısı Vecih Er

İlhan Karaçay (Gazeteci)

Hollanda'daki Müslü-manlar, Yahudiler'in kurduğu CIDI gibi bir örgütlenmeye ihtiyacı vardır.

Hollanda’da Müslümanların İmaj Sorunu yaşadığını düşünüyormusunuz?

Hazırlayan : Tarık OKAN

Page 37: 168 platform ekim

S o r u ş t u r m a

37 Platform

Hollanda’da Müslümanların imaj sorunu yaşadığını düşünüyor musunuz?

Hollanda'daki müslümanlar sadece imaj sorunu değil, pek çok sorun ile karşı karşıyalar.

Hollanda’da İslam ve Müslüman imajının olumsuz anlamda etki-lenmesinde Hollaanda’daki göç-men Müslümanların etkisi olmuş mudur?

Tabii ki olmuştur. 'Aramızda çürük elma-lar var ' diyerek, kendilerini imaj bozgun-culuğu içinde görmek istemeyenlerin sayısı da çok.

İslam imajının olumlu anlamda gelişme sağlaması için biz göçmen Müslümanlar neler yapabiliriz?

Göçmen Müslümanlar, Müslümanlığı Kur'an'daki gerçeklere göre yaşamalı-lar. Ayrıca, Hollanda'daki Müslümanlar, Yahudiler'in kurduğu CIDI gibi bir örgüt-lenmeye ihtiyacı vardır.

Hollanda'daki Yahudi kuruluşu CIDI, İsrail ve Yahudilere karşı suçlamalar sı-rasında hemen ortaya çıkıyor ve medya kanalıyla mücadele ediyor. Müslümanlar da böyle bir kuruluş (Enstitü) meydana getirmelidir.

Dünya’nın değişik ülkelerinde özel-likle İslam dünyasında gelişen çatış-malar bizleri ne derece etkiliyor?

İslam adına mücadele ettiklerini ileri süren-ler, İslam'dan bihaber olarak barbarlık yapı-yorlar. Bu da Hollanda'daki Müslümanlar'ı yaralayıcı bir şekilde etkiliyor.

Avrupa’nın göbeğinde Bosna’da Müslümanlar toplu olarak katledi-lirken ve daha sonra toplu me-zarlar çıkarken sessiz kalan batı dünyası İŞİD’e karşı çok duyarlılık gösterdiği gözlenmekte. Sizce bu inandırıcı mıdır?

Prof Dr Nedim Bahcekapılı: (Avrupa İslam Üniversitesi Rektörü)

Ben genel manada Batı'nın bir samimiyet sorunu olduğuna inanıyorum

Sadece Hollanda'da değil, genel manada müslümanların bir imaj sorunu olduğunu düşünüyorum. Hz. Peygamber'i takip eden ilk beş asırda, ilim ve irfanın İslam uygarlığından daha büyük bir temsilcisi olmadı.

İslam dininin iyi anlaşılıp özümsendiği bu dönemde İslam'ın hükümran olduğu ülkelerden daha emin, daha barış ve esenlik içinde başka bir ülke yoktu yeryüzünde. Ama ne zaman ki İslam müs-lümanlar için bilinçle izlenen bir hayat programı olmaktan çıktı,

taklit edilen bir alışkanlık yumağı haline geldi, o zaman uygarlıklarının temelinde yatan yaratıcı dinamizm yok olup gitti. Yerini uyuşukluğa, kısırlığa ve kültürel yozlaşmaya bıraktı. Çünkü müslümanlar İslamı değil, İslam müslümanları yüceltiyordu.

Hollanda'daki müslümanları da bundan ayrı düşünemeyiz.

Ancak ben gelecekten ümitliyim. Bazı kesimler görmek istemese de, ben bu yozlaşmayı ortadan kaldırıp, yeniden geçmişiyle köprüler kuracak bir neslin ayak seslerini duyar gibiyim.

Bu manada müslümanların bilinçli davranmaları gerekir. Elbette İslam dininin doğru anlaşılması önemlidir. STK’lar halkın özellikle de gençlerin bilinçlendirilmesi konusunda eğitime önem ve destek vermelidirler.

Çocuklarımızın yanlış mihraklar tarafından istismar edilmesinin önüne böyle geçebiliriz. Bütün Avrupa'da yüksek-akademik düzeyde dini eğitime ciddi manada ihtiyacımız var. Bu sağlanmadığı takdirde alınan kararlar fazla etkili olmayacaktır.

Ben genel manada Batı'nın bir samimiyet sorunu olduğuna inanıyorum. Bu noktada değişik mihrakların değişik hesapları olabilir. Biz kendi evimizin önünü temizlemeye çalışmalıyız.

>>>

Page 38: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 38Platform

S o r u ş t u r m a

En düşük fi yat, En yüksek kalit e!En düşük fi yat,

En yüksek kalit e!KARTVİZİT - AFİŞ VE POSTER - ANTETLİ KAĞIT

BROŞÜR - EL İLANI - ZARF - BLOKNOT - DAVETİYEKATALOG - DERGİ - GAZETE - FOTOKOPİLİ EVRAKLARSERTİFİKA - DİPLOMA - STİCKER VE ETİKET - TAKVİM

& DİĞER TASARIM VE MATBAA ÜRÜNLERİ...

ZAMANINDATESLiM

YÜKSEKKALiTE

UYGUNFiYATLAR

Derkinderen straat 108-B, 1061 VX Amsterdam • t. +31 (0)20 614 53 63 • f. +31 (0)20 613 24 23

Bizi Aramakta Tereddüt Etmeyin!

06 527 330 84 / 06 874 062 00www.karizmamedia.nl / [email protected]

Müslümanlar, Batı dünyasını suçlayarak bir sonuca ulaşamazlar. Vahşetin ne-reden ve kimler tarafından yapıldığına bakmaksızın lanetlemek şarttır.

Batı dünyası, kendi kuyruklarına basıl-mış olmadığı için, cılız da olsa bir tepki koyuyor ve yardım ediyor.

İŞİD'in yaptığı vahşeti, diğer yerlerde Müslümanlar'a karşı yapılanlarla kıyas-lama yerine, 'Biz bu İŞİD ismini kabul et-miyoruz' diye isyan etmek gerekir. Zira kendisine IRAK ŞAM İSLAM DEVLETİ (Şimdi sadece İslam Devleti ID) diye ad koyan birilerinin kafa kesmelerinin İs-lamla ilgisi olamaz.

Batı gerçekten bütün teröre mi karşı yoksa sadece kendine za-rar veren terörü mü men etmek istiyor?

Batı emperyalisttir. Dünyanın dört bir yanında menfaat arar. Terörün çeşitli şekilleri vardır. Terör, kafa keserek ya-pılırsa, buna her kes isyan eder.

Hollanda’da bir milyon Müs-lüman olduğu belirtiliyor.. Bu kadar Müslüman’ın olduğu bir ülkede Wilders gibi biri çıkıyor İslam’a ve Kur’an’a olmadık hakaretler ediyor. Bu yaptığı kin ve nefret söyleminin karşılığı olarak neden hukuk hiçbirşey yapmaz?

Wilders denen, düşünce itibarıyla tam bir hilkat garibesi, Müslümanları suçlu-yor ama, bu suçlamalara karşı sadece Müslümanlar tarafından değil, Hollan-dalılar tarafından da protesto ediliyor.

Wilders'in son olarak parlamentoda yaptığı rezalet, diğer ploşitikacılar tara-fından şiddetle eleştirilmiştir.

Şahsen ben, 'Hollanda'da demokrat yok' iddiasında bulunmuştum. Ama be-nim bu iddiam da abartılıdır. Başkaları-nı kınayacağımıza kendi yaptıklarımıza bakarak değerlendirme yapmalıyız.

Vecih Er: (Hogiaf Başkan Yardımcısı)

Müslümanların Hollanda’daki imaj problemi hepimizin sorunudur

Sorunuzun cevabına geçmeden önce imajın tarifine bakmak istiyorum.

İmaj” Bir kişi ve kurumun zihinlerde bırakmış olduğu anlayış ve izlenimdir”. Kişilerin şahısları ile ilgili algı ile (öz imaj) başkalarının dışarıdan sizi nasıl algıladığı (algılanan imaj) arasinda fark var ise imaj problemi yaşanıyor demektir.

Bu minvalde sorunuzua cevap verecek olursam evet Hollanda’da yaşayan müslümanların imaj sorunu vardır. Bizim yüce dinimizde

müslüman tarif edilirken elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kişi olarak yapılmakta. Malesef bugün müslumanların çoğunun söyledikleri ile yaşadıkları arasında fark olunca ister istemez sıkıntılar ortaya çıkmakta. Yani söylem ve eylem birliği bulunmamakta. Bizler dinimize ait meseleleri işin uzmanı din adamlarından ve kitaplardan öğreniyoruz. Din adamaları ve kanaat önderlerinin söylem ve eylem birliğinde olmaları çok ömen arzetmekte.

Özellikle kurumsal manada isminde islam ibaresi bulunan kurumlar kılı kırk yararcasına eylemlerine dikkat etmelidirler. Şahısların yapacağı hatalar kurumlara maledilecektir. Yine din adamlarımız “din adamlığı” vazifesinde çok dikkatli olmalı” din bilgini” olmamalıdırlar. Ancak eğitim evde başlar ve çocuk gözden terbiye edilmeye başlar. Çocuk evde ebeveyninden ne görüyorsa onu doğru algılar ve onu bilinç altına işler. Bununda ileride düzeltilmesi uzun zaman almakta. O yüzden temel mesele ileride müslümanların imaj sorunu yaşamamaları adına çocuklara dini ve içtimai hayat adına her zaman güzel örnek olmak zorundayız.

Müslümanların Hollandadaki imaj problemi hepimizin sorunudur ve çözümüde yine burada yaşayan müslümanların elindedir. Yaşantımıza dikkat edersek ve islamla alakalı provakatif olaylarada kurumlar duruşlarını net sergileyen açıklamalar yaparak bu sorunun üstesinden gelir kanaaatindeyim.Hepimiz insanız ve hata yapabiliriz. Bu gerçek asla unutulmamalı hata yapanın elinden tutmasını bilirsek Hollandada yaşayan en saygın topluluk haline geliriz.

Page 39: 168 platform ekim

39 Platform

Aanpassing van de Wet Werk en Zekerheid

Av. İSMET ÖZKARATel: 026-351 00 [email protected]

H u k u k

Een van de zaken die hiervoor

is bedacht betreft een

aanpassing van de Wet

Werk en Zekerheid die

voor nogal wat veranderingen

gaat zorgen voor

werknemers maar zeker

ook voor werkgevers.

Het zal u niet ontgaan zijn; de politiek is druk be-zig om zoveel mogelijk mensen aan het werk te helpen. Een van de zaken die hiervoor is bedacht betreft een aanpassing van de Wet Werk en Ze-kerheid die voor nogal wat veranderingen gaat zorgen voor werknemers maar zeker ook voor werkgevers. In het onderstaande zal ik alvast een aantal belangrijke wijzigingen noemen die in wer-king treden per 1 januari 2015.

De werkgever moet tijdig schriftelijk vernemen of de arbeidsovereenkomst voor bepaalde tijd die is afgesloten voor zes maanden, wordt voortgezet. U dient dit schriftelijk te melden en wel een ma-and voor de einddatum. Indien u dit vergeet is een boete verschuldigd die maximaal oploopt tot een maandsalaris. Onder deze regeling vallen ook op-roepovereenkomsten of min-max arbeidsovereen-komsten. Neemt u dus vooral goed in uw agenda op wanneer u de aanzegging moet doen.

Ook het proeftijdbeding is niet langer meer mo-gelijk bij een arbeidsovereenkomst van een half jaar of korter. U kunt dit dan enkel toch opnemen indien u de arbeidsovereenkomst aangaat voor zes maanden en één dag, dan geldt wel weer de aanzegtermijn.

Verder mag in tijdelijke arbeidsovereenkomsten geen concurrentiebeding meer worden opgeno-men. Dit kan alleen nog maar indien in de arbeid-sovereenkomst heel duidelijk wordt vermeld wa-arom een concurrentiebeding toch noodzakelijk is. Er wordt dus een zware motiveringsplicht op de schouders van de werkgever gelegd. Let op dat een eenmaal aangegaan concurrentiebeding in een nu bestaande arbeidsovereenkomst vervalt na 1 januari 2015 indien de arbeidsovereenkomst wordt voortgezet.

Per 1 juli 2015 treden er nog een aantal wijzigin-gen is zoals bijvoorbeeld een transitievergoeding. Bij beëindiging na 24 maanden heeft de werkne-mer recht op een ontslagvergoeding. Deze is la-ger dan de huidige ontslagvergoedingen maar wel verplicht. De hoogte is afhankelijk van de lengte het dienstverband. Voor de eerste tien jaar zal een werknemer een transitievergoeding krijgen van 1/6de maandsalaris voor een half dienstjaar. Da-arna wordt het 1/4de maandsalaris. Er zijn echter, zoals altijd, uitzonderingen moge-lijk alsook kunt u de transitievergoeding mogelijk verrekenen bij de eindafrekening. Laat u zich hi-erover goed informeren voordat u hiertoe overga-at want de werknemer wordt in Nederland goed beschermd en d bewijsplicht rus t veelal op de werkgever.

Ook moet een werkgever de werknemer verplicht cursussen laten volgen voor (bij)scholing. En, an-ders dan nu, ook na een uitspraak van de rechter waarbij een ontbinding wordt uitgesproken van de arbeidsovereenkomst kan de werknemer in bero-ep en in hoger beroep. Het laatste wat ik onder uw aandacht wil brengen betreft de bedenktijd die in een vaststellingsovereenkomst wordt opgenomen (de gebruikelijke wijze van beëindiging van een ar-beidsovereenkomst) dit heeft tot gevolg dat een werknemer een regeling nog kan dwarsbomen om zo een hogere vergoeding af te dwingen.

Kortom, de wijzigingen betekenen voor de me-este werkgevers ene extra (administratieve) last zodat het maar zeer de vraag is of hiermee het doel, meer werkgelegenheid, wordt bereikt. Om onnodige kosten te voorkomen is het met al die wijzigingen wel verstand om u goed vooraf te laten informeren. Ozkara & Osinga advocaten is u hier-mee graag van dienst.

En düşük fi yat, En yüksek kalit e!En düşük fi yat,

En yüksek kalit e!KARTVİZİT - AFİŞ VE POSTER - ANTETLİ KAĞIT

BROŞÜR - EL İLANI - ZARF - BLOKNOT - DAVETİYEKATALOG - DERGİ - GAZETE - FOTOKOPİLİ EVRAKLARSERTİFİKA - DİPLOMA - STİCKER VE ETİKET - TAKVİM

& DİĞER TASARIM VE MATBAA ÜRÜNLERİ...

ZAMANINDATESLiM

YÜKSEKKALiTE

UYGUNFiYATLAR

Derkinderen straat 108-B, 1061 VX Amsterdam • t. +31 (0)20 614 53 63 • f. +31 (0)20 613 24 23

Bizi Aramakta Tereddüt Etmeyin!

06 527 330 84 / 06 874 062 00www.karizmamedia.nl / [email protected]

Page 40: 168 platform ekim

40

H a b e r

15 Ekim-15 Kasım 2014Platform

Page 41: 168 platform ekim

Aradan çok bir zaman geçmedi. İki yıl önce, 2012 yılında, Türkiye ile Hollanda arasında dört asır önce başlayan (ticari) ilişkilerin 400. yıldö-nümü değişik etkinliklerle kutlandı. Bu etkinlik-ler hem Türkiye’de hem de Hollanda’ da büyük ilgi gördü.

Hollanda eski Dışişleri Bakanı Ben Bot’un, o dönemde iki ülke ilişkilerine yönelik açıklama-ları halâ hafızamda canlılığını koruyor. Bakanın açıklamaları şu minvaldeydi ‘Türkiye ilişkilerimi-zin hiç kopmadığı, nadir ülkelerden biri. Hatta savaş zamanlarında bile veya daha kötü olayla-rın olduğu zamanlarda bile bu böyleydi. Bu çok müstesna bir durum’.

Gelelim 2014 yılına. Türk göçmenlerin çalışmak için Hollanda’ya gelişlerinin üzerinden tam 50 yıl geçmiş. Yarım asır, dile kolay. Ben etrafımda bu göçün 50. yılının çok sönük geçtiğini göz-lemliyorum. Bir kaç faliyet var, o kadar. Neden sönük geçiyor? Neden 50. yılda Türk göçmen-lerin Hollanda’ya katkıları ile alakalı bir çalışma yapılmadı? Neden Ben Bot gibi yürekli bir siya-setçi çıkıp bir şeyler söylemiyor? Sorular ve so-rular… Bu sorulara mutlaka bir cevap verilebilir ama önemli olan ‘bu vurgunun’ yapılması.

Bence 50. yıl ile ilgili bir vakıf kurulmalı ve dü-zenli programlar yapılmalıydı. 400 yıl etkinlikle-rini koordine etmesi için, 2012 yılında Dışişleri Bakanlığı’nda özel bir temsilci atanmıştı. 50 yıl ile ilgili böyle bir çalışmanın yapılmamış olması büyük bir kayıp.

Şimdi Hollanda’da varsa yoksa ‘ayrımcılık’ var. Wilders’in ayrımcılık söylemleri. Onun partisin-den milletvekili Agema’nın ‘ benim partim İslam dini ile mücadele etmek için kuruldu’ gibi açık-lamaları. İkide bir yabancıların Hollanda pas-portlarının ellerinden alınacağı gibi sözler. Ya-bancılarla ilgili özellikle ‘kötü örneklerin’ sürekli gündemde tutulması ve ‘göndeme getirilmesi’. Mesela Irak ve Şam İslâm Devleti (İŞİD)’in bir anda IS (İslam Devleti) olarak anılmaya başlan-ması. Ne alakası var? Kafasına esen İslam Dev-leti kurabilir mi? Buna neden İslam Devleti de-mek durumundayız? Burası bir gerçek ki İslam

ve müslümanlarla ilgili bilerek veya bilmeden, yanlış bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Müslü-manların büyük çoğunluğu bu örgütü kınıyor ve onların yaptığı vahşeti tenkit ediyor. Bu adam-ların hem ABD Başkanı Barack Obama dediği gibi, hem de İngiltere Başbakanı David Came-ron açıkladığı gibi İslamla alakası yoktur. Durum bu kadar açık olunca, söylemlere dikkat edip, bütün müslümanları rencide edici, ötekileştirici açıklamalardan özenle kaçınmak lazım.

Bir taraftan aylar sonra Başbakan Rutte mec-listeki görüşmelerde Wilders’ in söylemleriyle arasına mesafe koyduğunu söylüyor ve onun toplumun sorunlarının çözümüne hiç katkısının olmadığını vurguluyor. Diğer taraftan Başbakan Yardımcısı Asscher Türk cemaatlerle ilgili ya-pılan pozitif bir araştırmayı tam yeterli bulmadı-ğını söyleyerek, daha fazla araştırma yapılması gerektiğini dile getiriyor. Bence kafalar oldukça karışık. Başbakan ayrımcılık yapana karşı den-ge kurmaya çalışırken, Başbakan Yardımcısı sanki bu dengeyi yeniden bozuyor gibi bir resim ortaya çıkıyor.

Çocukların eğitimine katkı sağlamak, ev ödev-lerine yardım etmek, sosyal kültürel faliyetlerde bulunmak, çocuklarının dini bir eğitim almasını isteyen velilere yardım etmek neden kötü ol-sun? Bu insanlar bunu bir de ‘gönüllü’ yapıyor. Devlet esasen bunu teşvik etmeli ve bu ‘gönüllü iş’ yapmaya meyilli insanların diğer alanlarda da ‘gönüllü iş’ yapmasının önünü açmalı. Bu büyük bir sosyal kapital.

Başka türlü ‘olumsuz yaklaşımların’ 50 yıldır bu ülkede yaşayan Hollandalı Türk toplumuna çok bir faydası olmaz. Onların bu ülkede kendilerini daha az evlerinde hissetmelerine neden olur. Bu da hem onlara, hem de topluma bir katkı sağlamaz.

Bırakın 50 yıldır bu ülkenin ekmeğini yediğimizi, suyunu içip havasını teneffüs ettiğimizi, bizim kültürümüzde ‘bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır’. Burada yaşayan Türkler bu ülkeyi seviyor ve bu ülkeye katkı sağlamaya çalışıyor. Yeter ki bazı politikacılar ‘gölge etmesin’.

Elli yıldır halâ göçmen!

‘Türkiye ilişkilerimizin

hiç kopmadığı, nadir

ülkelerden biri. Hatta savaş

zamanlarında bile veya daha kötü olayların

olduğu zamanlarda

bile bu böyleydi. Bu

çok müstesna bir durum’

MESUT DİŞLİ

P e r s p e k t i f

41 Platform

Page 42: 168 platform ekim

T e k n o l o j i

4215 Ekim-15 Kasım 2014Platform

Hazırlayan: Tarık Okan

iPad şarj adaptörüyle iPhone'la-rı şarj etmek yanlıştıriPad şarj adaptörüyle iPhone'ların şarj edilebilmesinde herhangi bir mahsur yoktur. Apple'ın resmi internet sayfasında iPad adaptörünün 12-watt olduğunun altı çizilirken, iPhone'ların da bu adaptörle şarj edilebileceği belirtilmiştir.

Bilgisayarı her gün kapatmak doğru değildirBir diğer inanış da bilgisayarların her gün kapatılmasının bilgisayarlara zarar vere-ceğine inanılmasıdır. Oysa bilgisayarı dü-zenli olarak kapatmak tam tersine bilgisa-yarınız için iyi bir şeydir. Kapanmayan ve sürekli çalıştığından sıcak kalan donanım parçaları ısındıkça yavaşlamaya başlar. Bu da bilgisayarın performansını zaman içinde düşürebilir.

Masaüstü bilgisayar ölüyorEn çok işitilen ancak doğruluğu bir tür-lü ispatlanamayan olgu ise masaüstü bilgisayarların yavaş yavaş tarih olduğu iddiasıdır. Laptoplar bugün için rahatça masaüstü PC'lerin yerini alabiliyor; ancak sisteminin çok daha güçlü olmasını iste-yen ve son teknolojiyle donatıp rahatça upgrade işlemini yapmak isteyen kulla-nıcılar ise masaüstü bilgisayarlardan vaz-geçmiş değil. Örneğin geniş ekranda ça-lışmak isteyen kullanıcılar, laptopta bunu bulamazken, masaüstü PC'ler işlerini fazlasıyla görüyor. Ayrıca fiyat kıyaslaması yapıldığında masaüstü PC'lerin her açı-dan donanımsal olarak laptoplardan daha ucuza geldiği de söylenebilir.

Yüksek fiyatlı HDMI kabloyla daha iyi görüntü1200 doları HDTV'ye ve 300 doları Blu-ray player'a veren bir kullanıcı için 150 dolarlık bir HDMI kablosu almak çok güç ol-mayabilir. Ancak iyi kablo almak, ger-çekten de alınan görüntüyü daha da iyileştirebiliyor mu? Yapılan araş-tırmalar, HDTV'lerin kabloya göre gö-rüntü kalitesinde farklılık gösterme-diğini ortaya koyar-ken, analog ses ve görüntü sinyali söz konusu olduğunda kablonun önemi daha fazla artıyor.

LCD'ler Plazma ekranlardan daha iyidirHer ne kadar HDTV arayan kullanıcıların birçoğu LCD'lerin plazma ekranlara göre daha iyi olduğunu düşünse de, gerçekte durum pek de öyle değildir.

Her iki teknolojinin de kendine has artı ve eksileri vardır. LCD'ler fiyat olarak plazma ekranlardan daha pahalıyken, plazma ek-ranların yüksek güç tüketiminde bulundu-ğu bilinir. Yani plazma ekranlar bir yandan ucuza mal olurken, diğer yandan uzun vadede LCD'lerden daha maliyetli olabi-liyor. LCD'ler ise LED arka aydınlatmayı kullanan LED ekranlarla daha iyi bir nok-taya gelmiş ve yüksek tazeleme oranları ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Plazmalar ise yüksek kontrast oranıyla öne çıkarken, renkleri olabildiğinde net gösterir ve siyahı LCD'lerin aksine tam "siyah" olarak gösterir.

Page 43: 168 platform ekim

43 Platform

H a b e rKapadokyaEethuisKapadokyaKapadokyaKAkşam 17:00’den gece

24:00’e kadar evlere servis yapılır!

Burg. de Vlugtlaan 531063 BG Amsterdam020 614 47 81 www.kapadokyarestaurant.nl

MenukaartÇorbalarKahvaltı

MezeSıcak YemeklerKayseri Mantısıİskender Kebab

Pideler (Etli ekmek)Izgara Çeşitleri

ShoarmaKiremitte balık / tavuk / kuşbaşı

Soğuk mezelerPizza

Tatlılar

Page 44: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 44Platform

H a b e r

Devletin önümüzdeki senenin bütesini açıkladığı bugünde Kral Willem Alexan-der hükümet adına bir konuşma yap-tı. Milletvekillerin ve senatörlerin hazır bulunduğu salonda Kral konuşmasını bitirdikten sonra altından yapılmış tarihi at arabasıyla Den Haag şehrinde vatan-daşları selamlamak için tur attı. Ardından Maliye Bakanı mecliste çantasından çı-kardığı bütçeyi kamuoyu ile paylaşıp ve ertesi gün mecliste muhalefetle bütçe üzerine müzakerelerde bulundu.

Bütçe planında öne çıkanlar

Dışişleri

Geçtiğimiz dönemlerde bütçesi bir hayli azaltılan Savunma Bakanlığı’na ilk defa bu sene fazladan bütçe verildi. Uluslararası olaylardan – IŞİD gibi – et-kilenen Hollanda siyasi gündemi, Sa-vunma Bakanlığı’nı kuvvetlendirmekte

kararlı gibi görünüyor. Özellikle IŞİD’e karşı kurulan koalisyona Hollanda’da askeri olarak eşlik etmek istiyor. Ayrıca Ukrayna’da Rus ayrılıkçılar tarafından dü-şürülen MH17 uçağı ve yüzlerce Hollan-dalı vatandaşın ölümüne sebep olan bu kaza da bu kararda etkili oldu. Hükümet Hollanda devletinin dış gelişmelerden dolayı tehdit altında olabileceğinin altını çizdi. Savunma Bakanlığına bu yüzden bu sene 50 milyon Euro ve daha sonra-ki senelerde fazladan 100 milyon Euro bütçe verilecek. Ayrıca Üçüncü Dünya ülkelerine yapılan yardımlara da fazladan 570 milyon Euro bütçe ayrıldı. Hükümet bunun yanı sıra Arap ülkelerinde daha fazla elçiklikler açıp bölgede daha aktif olmayı hedefliyor.

Güvenlik

“Başka bölgelerde kusulan nefret bizim sokaklarımıza sıçrayamaz” diyen Kral,

hükümet adına IŞİD gibi terör örgütleri-nin Hollanda’da sempatizan toplamasına sert tepki gösterdi. Uluslararası boyutu olan bu tür güvenlik meseleleri için 5 artı 20 milyon euro ek bütçe verildi. Özellikle Suriye’de IŞİD’e katılan gençleri engelle-mek veya döndüklerinde onları kontrol altına almak ulusal güvenlik alanında en önemli hedeflerden birisi. İstihbarat teş-kilatı AIVD’ye de bu yüzden 25 milyon euro ek bütçe veriliyor.

Vergiler

Mevcut vergi sistemi tamamiyle değişti-rilecek. Uzun vadede uygulamaya konu-lacak olan yeni vergi sistemini hükümet seneye veya iki sene sonra meclise sun-mak istiyor. Den Haag kulislerinde yıllar-dır vergi sisteminin değiştirilmesi gerekti-ği konuşuluyordu.

Hükümet bu sefer karar alıp bunu uy-gulmaya koymakta kararlı görünüyor. Bu sistemin bir kere de değişemeyeceğini söyleyen Maliye Bakanı Yardımcısı Wi-ebes, sistemi değiştirmek için 5 milyar Euro’ya ihtiyaçları olduklarını söyledi. Bu sistemi değiştirmek için 100 bin iş imka-nı oluşturalacak. Yeni planın ise ipuçları-nı veren Wiebes, yeni planı şöyle anlattı:

Her sene Eylül ayının üçüncü Salı gününde yapılan Prinsjesdag Hollanda siyasi kültüründe vazgeçilmez bir gelenek haline geldi. Prinsjesdag ‘Prensler günü’ anlamına geliyor. Oranje Kraliyet ailesinin prenslerinin doğum günlerine işaret eden Prinsjesdag, ilk olarak 2 Mayıs 1814’de yapılmış. Tarih boyunca Prinsjesdag’ın yapıldığı tarihler değişmiş ve en sonunda Eylül ayının üçüncü Salı gününde yapılmasına karar verilmiş.

2015’de bizi neler bekliyor?

Page 45: 168 platform ekim

45 Platform

H a b e r

Karmaşık kurallar kolaylaştırılacak, çocuk parası ve araba vergisi gibi. Bu 2016’da yapılacak. Katma Değer Vergi sistemi tamamiyle değişecek. Mevcut yüzde 6 ve yüzde 21 gibi iki farklı oran muhasebeyi bir hayli zorlaştırıyor. Bunun yeni düzende nasıl olacağına henüz Den Haag’ta bir çözüm yok. Vatandaşın ödediği vergi azalacak ve daha iyi paylaştırılacak. Şu an vatandaş-lar en çok vergiyi çalışırken ödüyor ki bu en çok paraya ihtiyaçlarının da olduğu zaman. Belediyeler vatandaştan daha fazla vergi alabilecek.

Sosyal işler

En büyük bütçe bu sene Sosyal İşler ve Çalışma bakanlığında. Bu paranın büyük bir kısmı işsizlere verilen sosyal ödeneklerden oluşuyor. Diğer bir kısmı ise emekli maaşları. Yeni sunulan plan-lara göre hükümet daha çok iş imkanı ve daha az sosyal ödenek planlıyor.

WW-köprüsü olarak adlandırılan yeni bir uygulama yürürlüğe konulacak. Farklı bir sektörde çalışmak isteyen bir işçi, bunun için aldığı ekstra eğitim WW tarafından maaş olarak ödenecek. Eski-den bu işveren tarafından ödenirdi. İşsiz anne-babalar çocukları için kreş parasını altı ay yerine artık sadece üç ay alabilecek. Şirketlere düşük seviyeli işçi alımında devlet yardımcı olacak. Yoksullukla mücadele için 100 milyon euro ekstra bütçe ayrıldı. Alım gücü ortalama yüzde 0,5 ile arttı. Vatandaşların dörtde üçü bu sene

ekonomik anlamda daha iyi bir yere gelecek. Alım gücünün azaldığı aileler ise orta direkte çocuklu aileler.

Sağlık

Az bir miktar olsa da hükümete göre 2015’de vatandaş sağlık için 15 euro daha az para ödeyecek. Sağlık Bakanı Schippers sağlık sigortasının 110 euro ile artıp senelik 1211 euro olmasını bek-liyor. Sağlık sigorta kurumları ise bunu 2014 yılının sonuna doğru açıklayacak. 2015 yılında ise belediyeler jeugdzorg ve evde yardıma muhtaç olan insanların sağlık hizmetinden sorumlu olacak. Sağ-lık sigortasında ki ‘eigen risico’ seneye 15 euro artıp 375 euro olacak. Sağlık sigorta yardımı ise düşük gelirliler için artacak.

Eğitim

Eğitimde bir değişim kültürünün oluş-masının gerekliliğine vurgu yapan Eğitim Bakanı Büssemaker, yıllar sonra öğret-menlerin maaşını yükseltecek. Geçtiği-miz yıllarda ekonomik krizden dolayı öğ-retmen maaşları dondurulmuştu. Ayrıca

öğretmenlerin kişisel gelişimi içinde ayrı bütçe hazırlandı. Böylece eğitimin daha kaliteli olması hedefleniyor. İlk öğretimde ise öğrenciler haftalık üç saat Jimnastik dersi alacak. Üniversite hayatı için öğ-rencilere verilen burs ise 2015 yılından itibaren krediye çeviriliyor. Öğrenciler toplu ulaşımdan bedava kullanma hakkı-nı koruyacak. Son olarak ise akademik dünyada araştırmalar için ek bütçe veri-lecek.

2015 Bütçesi: neye ne kadar para veriliyor?

2015 bütçesine göre hükümet hala büt-çe sıkıntısı yaşamaya devam ediyor. Ver-giler sayesinde kasaya giren para hala devletin harcadığı paradan daha az. Büt-çe açığı düşsede, hükümet önümüzdeki yıllarda açığı sıfıra indirmeyi planlıyor.

Devlet geliri

Şirketlerin ödediği vergiler, tüketim ver-gisi, maaş vergileri, araba vergileri, vs. Bunların hepsini bir araya topladığında devletin kasasına 2015’de 246,8 milyar euro giriyor.

Bu adreste haber var

WWW.PLATFORMDERGISI.COM

Page 46: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 46Platform

M u l t i f e s t i v a l E u r o p a ' d a n b a z ı k a r e l e r

Güçlerimizi birleştirdik!Siz müşterilerimize daha iyi hizmet sunabilmek için tüm faaliyetlerimizi tek çatı altında topladık.

Burg. van Walsumweg 362-366, 3011 MZ Rotterdamt. +31 10 476 76 73 • t. +31 10 411 00 96 f. +31 10 476 26 93 • f. +31 10 411 03 31

[email protected] • www.Attent.biz

ÖZEL KAMPANYA

Onur havayolları satış müdürü ve Nuhr yönetim kurulu başkanı Ahmet Karacadal Hollanda çalışmalarını değerlendirdiler.

TC Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Hollanda’ya yönelik Eğitim Projesi değişik şehirlerde yapıldı.

Müsiad, Meram Restauran’a katkılarından dolayı plaket takdim etti.

Baklava Simit Sarayı Amsterdam’da açıldı.Açılış yoğun ilgi gördü.

Galatasaray Football Academy Amsterdam yeni dönem kayıtlar başlamıştır.

Müsiad toplantısına katılan bazı iş adamlarımız.

Page 47: 168 platform ekim

47 Platform47 Platform

Evlilikte mutlu

Olmak için 4 adım

SON TREND:

Slogan çanta

Gençliğinize dönmek

hayal değil!

Çocuklarda Özgüveni

Artırmanın Yolları

Alişan: Popçuların

borusunun öttüğü bir dönemdeyiz

Ağız KokusuEvlilikleri Bile

EtkileyebiliyorNişantaşı’ndaki

başörtülü ressam

JAAR

7|N

R. 6

6|15

SEP

TEM

BER

- 15

OKTO

BER

2014

YAZLIK KIYAFETLER SONBAHARDA NASIL GİYİLİR?

SENELİK ABONE ÜCRETİ

€ 35,-

WW

W.K

A

DINDERGISI.NL

C u l t i f e s t ' d e n b a z ı k a r e l e r

İPOTEK: Yeni ipotek yaptıran müşterilerimizin, bina, ev eşyası ve sorumluluk sigortası paketinin bir yıllık primlerini biz ödüyoruz.

SİGORTA: Mevcut bireysel sigortalarını bize getiren müşterilerimize yüzde 20’ye varan ekstra paket indirimi.

MUHASEBE: İş yeri muhasebesini bize getiren müşterilerimize, iş yeri sigortası paketinde %20 ye varan ekstra indirim.

EMLAK: Ev ve iş yerleri alım, satım, kiraya verme ve kiralama işlemleriniz için hizmetinizdeyiz.

ÖZEL KAMPANYA

TC Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin katıldığı Schie-dam’daki Yıldız Eğitim Merkezinin temel atma töreninden bir kare.

Hollanda’nın Uden kentinden Dünya İş Adamları konseyine katılan iş adamlarımız.

Dünya Türk iş konseyi Avrupa ve başkanlar büyük buluşmasına Hollanda’dan katılan iş adamları.

Amsterdam Meram west çalışanları

Hollanda’dan Almanya Köln şehrinde yapılan Dünya iş konseyi toplantısına katılan bayanlar.

Page 48: 168 platform ekim

Lahey Büyükşehir Belediye Salonu'nda gerçekleşen toplantının açılışında konu-

şan MÜSİAD Hollanda Başkanı Ali Bekdur, 20 yıldan beri ticari ilişkiler geliştirme adına üyelere katkı yaptıklarını söyledi.

Hollanda'nın Ankara Büyükelçi-si Ron Keller ise "Son 10 yılda Türkiye'nin ekonomik alanda elde ettiği başarı tartışılmaz. Hollanda'da yaşayan Türk toplu-mu Hollanda'da iyi yerlerde. İki

ülke arasında köprü görevi olma adına elimden geleni yapaca-ğım. Bu konuda sorumluyum." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan da "Bu toplantının iş imkanları sunması arzusu için-deyim.

İş bağlantıları yaptığınızı samimi-yetle görmek isterim." diye ko-nuştu.

Türkiye-Hollanda İş Forumu YapıldıMüstakil Sanayici İşadamları Derneği Hollanda biriminin Lahey'de düzenlediği iş formu geniş bir davetli grubunun katılımıyla gerçekleşti.

H a b e r

15 Ekim-15 Kasım 2014 48Platform

Page 49: 168 platform ekim

49 Platform

H a b e r

Döner piyasasında yılların tecrübesiyle üstün kalite sunuyoruz.

Kaliteli, lezzetli ve sağlıklı dönerin sırrı bizdeGüven ve kalite için • Profesyonel hizmet

Müşteri memnuniyeti • Uygun Fiyat

Food Center Amsterdam • Jan van Galenstraat 4 pand D5 • 1051 KM AmsterdamT. 020 6821582 • F. 020 6818204 • [email protected] • www.eminchicken.nlK.v.K. Amsterdam nr. 51622513

Güvenilir fi rma ve yüzde yüz helal.

Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.

Kaliteli, lezzetli ve sağlıklı dönerin sırrı bizdeGüven ve kalite için • Profesyonel hizmet

Kaliteli, lezzetli ve sağlıklı dönerin sırrı bizdeGüven ve kalite için • Profesyonel hizmet

Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.

Döner piyasasında

Heeft u nog vragen, of wilt u een offerte, aarzal dan niet om met ons contact op te nemen.

Ons team staat voor u klaar: 020-682 15 82

Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.

Heeft u nog vragen, of wilt u een offerte, aarzal dan niet om met ons contact op te nemen.

020-682 15 82

Page 50: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 50Platform

H a b e r

JAAR

5 |

NR.

48

| 15

NOV

- DEC

201

2

Çocuk istismarı

ve geldiği boyutlar

Son Moda Boşanma Bahanesi

Kilo aldıran

besinler

Kadınlar Kimin için Süslenir! SİGARA 

ÇOCUK SAHİBİ OLMANIZI

ENGELLEYEBİLİR!

Söz ve Nişan Hazırlığı

Nasıl Olmalı?

Orhan Gencebay: Bizim sılamız öbür taraf

Türkiye Yüz Güzeli Serap Akıncıoğlu

Kreşler cep yakacak!

Erkekler Neden ilgisiz Davranır? ʻYUVAMIZI KURTARINʼ  MEKTUPLARI ALIYORUZ

Bindallı Modelleri

JAAR

5 |

NR.

49

| 15

DEC

-15

JAN

2012

-201

3

Kilo aldıran

besinler Kilo aldıran

besinler Kilo aldıran ENGELLEYEBİLİR!

Söz ve Nişan Kreşler cep

yakacak!Kreşler cep

yakacak!Kreşler cep yakacak!

ʻYUVAMIZI KURTARINʼ MEKTUPLARI ALIYORUZHalen Kadın Dergisi’ne reklam vermediniz mi?

Geç kalmadınız reklam kampanyamız devam ediyor.

DERKINDEREN STR 108 / B • 1061 VX AMSTERDAMT. +31 (0)20 - 614 53 63 • F. +31 (0)20 - 613 24 23

[email protected] • WWW.KADINDERGISI.NL

Sayın Girişimci,

Kadın Dergisinin Türk iş çevreleri için yürütmüş olduğu promosyon kampanyası çerçevesinde, firmanızın/ürünlerinizin tanıtımı ve tüketici hedef kitlenize ulaşmanızı

sağlamak amacıyla dergimizde size de bir yer vermek istiyoruz.

Bu kampanyaya katılmak için, isterseniz üç aylık, altı aylık ya da yıllık kontrat yapabilirsiniz. Bu kampanyada vereceğiniz reklam ile birlikte firmanızı tanıtıcı

yazılar da ek olarak ücretsiz yayınlama imkanından yararlanabilirsiniz.

Abone, reklam, haber ve daha geniş bilgi için:

3 ay reklam

verenlere firma ile

ilgili röportaj hediye

6 ay reklam

verenlere firma ile ilgili

röportaj + 1 sayı reklam hediye

12 ay reklam verenlere

firma ile ilgili röportaj + firma ile ilgili haber

+ 2 sayı reklam hediye

JAAR

5 |

NR.

49

| 15

DEC

-15

JAN

2012

-201

3

Page 51: 168 platform ekim

51 Platform

Barışı çıkartanlar

11 Eylül 2001 tarihinde,

gerçekleştirilen malum terör

saldırısı kendi rejimini ayakta tutabilmek için

bir düşman yaratma

operasyonudur. Amerika Birleşik

Devletleri'nde New York’ta İkiz Kulelerine giren

uçaklar, insanlık tarihinin zih-

ninden artık hiç çıkmayacaktır.

MEHMET SALİH KAYA (Hollanda UETD Başkanı)

11 Eylül 2001 tarihinde, gerçekleştirilen ma-lum terör saldırısı kendi rejimini ayakta tutabil-mek için bir düşman yaratma operasyonudur. Amerika Birleşik Devletleri'nde New York’ta İkiz Kulelerine giren uçaklar, insanlık tarihinin zihnin-den artık hiç çıkmayacaktır. Bu terör saldırısının arkasında kimler var sorusu kıyamete kadar kafaları karıştıracak ve konu hakkında binlerce kitap yazılacaktır. Bu hain saldırılar Machiavellist bir iradenin ürünü olabilir mi sorusu zihinleri hep karıştıracaktır.

Zamanın Hollanda Dış İşler Bakanı van Mier-lo: “Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır” demesinden anlaşılan ve Margaret Thatcher’in Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Batı’nın yeni bir düşman aramasına gerek kalmadığını, bunun yeşil renk olduğunu, yani İslam’ın olduğu-nu açıkladıktan sonra şimdiki Avrupa ülkelerinin ve diğer hegemon ülkelerin aldıkları mevcut ka-rarları daha iyi anlayabiliyoruz. Dünyanın diğer ucunda gerçekleştirmiş oldukları savaşları, yerel müttefikleriyle yapmaktadırlar.

Avrupa kıtasında yapamadıkları savaşları uzak-larda yapmaktadırlar. Düşmanımın düşmanı be-nim dostumdur düşüncesi ile yola çıkıldığından yıllarca destekledikleri bazı unsurlar, içerisinden doğan ama daha sonra masumiyetini kaybeden gruplar, karşımıza terör örgütleri olarak çık-maktadırlar. Yıllarca desteklenen El Kaide terör örgütü miadını doldurduktan sonra lağvedilerek yerini başka bir isim almıştır. El Kaide’nin yerine şimdi Işid ve diğer terör örgütleri geçmiştir.

Bütün olup bitenlerden sonra tarihi, coğrafi, ekonomik ve diğer sebeplerden dolayı beraber yaşayan “ötekiler”, yani Hristiyan Avrupa’sında yaşayan Müslümanlar zor durumda kalmaktadır-lar. Bunun nedeni ise, ismi geçen terör örgütün önünde İslami olmasıdır. Barış dininin İslamın masum insanları kendilerini ifade etmekte zor-lanmaktadırlar.

Avrupa medyası maalesef İslami terör örgütlerini eleştirdiğinde Müslümanların ekseriyetini bile-rek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek aynı kefeye koyabilmektedir. Bu sebepten bu terör örgütlerine katılanlar olmaktadır. Gençler Avrupa'daki rahat hayatlarını bırakıp “davası” için Orta Doğu’ya gidip hayatlarını tehlikeye atabil-mektedirler. Bu durum Avrupa Müslümanlarını rahatsız etmektedir.

Araştırma üzerine araştırma yapılmakta ve bu araştırma grupları kendi istekleri doğrultusunda sonuçları yansıtmaktadırlar. Mesela Geert Wil-ders’e göre Müslümanların %73’nün Suriye'ye cihada giden kişileri kahraman olarak gördül-klerini savunmaktadır. Bu sonuca nasıl varıyor anlaşılması zor. Acaba bu araştırmadaki soruları hangi Müslümanlara ve nasıl sordular? İnsan merak ediyor.

Avrupa’da yaşayan Müslümanların % 99’nun bu grupları kınıyorlar ve zaten desteklemiyorlar. Işid ve onun yapısında olan örgütlerin İslami olama-yacağını savunuyorlar. Işid uzun bir zamandır İslam coğrafyasında kafa kesme sahneleriyle nefret duygularını körükleyerek insan öldürmek-teydi. Bu durumda hiçbir ülke askeri harekat başlatmadı. Öldürülen iki Amerikalı’dan sonra harekete geçildi. İnsanlar eşit değil mi soru-su kafalarda yankı buldu. Amerikalılar can da, diğerleri patlıcan mı?

Avrupa’nın yeni yurttaşları olan Müslümanlar batının savaşlarının doğuda da sona ermesi ge-rektiğini savunmaktadırlar. Batıda olan sulh ve refah düzeyini doğunun insanına fazla görülme-meli. Toplum olarak köprüler kurularak bu kö-prüleri ayakta tutmak mecburiyetindeler. Başka çözüm yolu yoktur.

İnsanlar yan yana durmalı sırt sırta değil. Ocakla-ra düşürülen ateşler bir an evvel söndürülmeli. Her zamandan daha fazla ortak programlar dü-zenlenmeli. Müslümanlar aktif şekilde rol almalı ve “yerli” Hollandalıları bilgilendirmeliler. Müslü-manlar, Müslümanın toplumdaki imajını yeniden parlatmalılar. Islam’ın barış, kardeşlik ve aydınlık dini olduğunu anlatmalılar, ama kendilerini asla ve asla teröre alet olan kişilerden sorumlu ol-madıklarınıda belirtmeliler.

Kısacası, dünyanın çeşitli ülkelerinde sürdürülen kirli savaşların faturası Avrupa’da yaşayan, Hol-landa’da yaşayan Müslümanlara kesilemez. Bu-rada yaşayan Müslümanlar herkes gibi terörü lanetliyor, ama terörün sebeplerinin İslam dinin-den kaynaklanmadığınında altını çiziyorlar. Ken-dileriyle iyi münasebet dünya barışının oluşumu-na katkı sağlayacaktır. Hollanda Müslümanları kendilerini barış elçileri olarak görmektedirler. Tutmak isteyen herkese ellerini uzatıyorlar.

Bu elleri barış isteyenler tutsun.

G ü n d e m

Page 52: 168 platform ekim

H a b e r

15 Ekim-15 Kasım 2014 52Platform

500 kilometre uzunluğundaki oto-yolda denenen uygulama ile trafik kazalarının azaltılması ve enerji ta-

sarrufu sağlanma

Hollanda, dünyanı

Dünyanın İlk Akıllı Yolu Hollanda'da Açılıyor

Hertürlü işyeri, camii ve dernek-lere ekonomik ofis mobilyaları.

Hızlı teslimat ve tecrübeli montaj ekibimizle hizmetinizdeyiz.

Açılış saatlerimiz:Pazartesi 09:00 -17:00Salı 09:00 -17:00Çarsamba 09:00 -17:00Perşembe 09:00 -17:00Cuma 09:00 -17:00Cumartesi 10:00 - 15:00

| InduStrIeweg 167 | 3044 AS rotterdAm | T. 010 230 99 44 | m. 06 227 784 81 |

Online Alışveriş imkanıwww.officeimage.nl

Page 53: 168 platform ekim

53 Platform

K a z a u z m a n ı s u n a r . . .

WA-autoverzekeringEğer siz bir trafik kazasına sebep olmuşsanız, arabanızın WA-sigortası zarar verdiğiniz karşı tarafın maddi ve manevi zararını öder. Arabanın içindeki yolcuların da hasarını öder. Hatta ken-di arabanızın içindeki yolcular kendi ailenizden olsa bile, şoförün sigortasından zararlarını talep etme hakları vardır. Kısacası trafik kazalarında yolcular her zaman haklıdır.

Kendinizin bir kaza yapması ya da bir kazaya sebep olması durumunda, arabadaki yolcuların iyi sigortalı olması gerekir. Çoğu insanlar araba-larını sigorta yaptırırken, yolcular için de sigorta yaptırırlar.

Araba sigortanız (WA-autoverzekering) yani te-mel trafik sigortanızın haricinde, arabadaki şo-för ve yolcular için iki farklı sigorta vardır: OVI ve SVI.

OIV: Ongevallen Inzittenden VerzekeringBu sigorta türünde daha çok rakamlar dikkate alınır. Yani, kaza sonrası sakat kalan ya da vefat edenler için, poliçede belirlenmiş para miktarını tazminat olarak öder.

İster kazaya sebep olan karşı tarafın sigortası olsun, ister şoförün hatası olsun, sakat ve vefat durumlarında tazminat ödenir. Genelde sigor-talar bu durumda, sorumluluğun kimde olduğu araştırmasını beklemeksizin hemen tazminatı öderler. Çünkü sorumluluğun kimde olduğu araştırması bazen aylar sürebilir.

Bu tazminat, sigorta şirketleri arasında farklılık-lar göstermekte olup, vefat durumunda genelde 10.000 ile 20.000 avro arasında değişir. Kalıcı sakatlık durumunda ise bu miktar 20.000 ile 50.000 avro arasında olabilmektedir. Kısmen sakatlık durumunda, sakatlığın oranına göre tazminat ödenir. Tam miktarı bilmek için kendi poliçenizi incelemeniz gerekir.

SVI: Schadeverzekering Inzittendenİsminden de anlaşıldığı gibi bu bir hasar/zarar sigortasıdır. Bu sigorta türünde, şoför ve için-deki yolcuların hasarı sigorta tarafından ödenir. Sigorta hem maddi (materiele schade) hem de manevi (immateriele schade/letselschade) öder. Aynı zamanda kaza anında arabanın için-de bulunan eşyaların da hasarı karşılanır. Bu SVI sigortası, manevi zararınızın yanında, aynı za-manda varsa işletmenizin de hasarını öder. Bu sigortanın ödeme miktarı limitsiz olup en fazla 1 milyonu geçmez. Bu sigortada suçlunun kim ol-duğu tazminatın ödenmesinde herhangi bir rolü olmaz. Kazada şoför suçlu olsa bile, tazminat talep hakkı vardır. Ancak bazi sigorta poliçele-rinde kısıtlamalar sözkonusu olabilir. Daha geniş bilgi için www.letselschaderaad.nl sayfasına ba-kabilir, sigortanızla konuşabilirsiniz.

Sigorta Yaparken Neye Dikkat Etmeli?Araba sigortanızı ve diğer sigortalarınızı yaptı-rırken sağlam, güvenilir sigortanız ya da sigor-ta aracınızla (tussenpersoon verzekeringen) iyi konuşarak, poliçenizdeki şartları inceleyerek sigortalarınızı yaptırmanızı tavsiye ediyoruz.

Kaza Olduğunda Ne Yapmalı?Kaza anında nelere dikkat edilmesi gerektiğini daha önceki yazılarımızda vurgulamıştık.

Araba hasarınız için aracı ya da direkt kendi si-gortanıza başvurmalısınız. Kaza formunu (aan-rijdingsformulier) kazaya karışan her iki taraf tarafından iyi doldurulup imzalanması ve bir kop-yasını alınması gerekir. Kendi sigortanıza kazayı bildirirken, formun arkasını da doldurmanız ge-rekir. Formun her iki tarafınının iyi okunur şekil-deki bir kopyasını kendi dosyanızda saklamalı-sınız. Çunkü kaza tazminatı (letselschadezaak) dosyanızın açılabilmesi için, suçlu tarafın sigorta bilgileri gerekmektedir.

Kaza Uzmanı olarak (www.kazauzmani.nl) biz kaza davanızı üstlenir, ücretsiz olarak gerekli hukuk takibini yaparız. Sizin adınıza sorumlu si-gorta şirketinden hak ettiğiniz kaza tazminatını direkt olarak sizin hesabınıza aktarılmasını sağ-larız. Bizim verdiğimiz bütün bu hizmetler için müşteri herhangi bir ücret bize ödemez. Masraf-lar yasal olarak sorumlu sigortadan talep edilir. Böylece müşteri herhangi bir şey yapmasına ge-rek kalmaz ve sadece sağlık durumu ile ilgilenir.

OIV & SVI sigortaları arasındaki fark

Ethem Emre | Kaza Uzmanı & Eksper

[email protected] | 020-410 94 94www.letseladvies.nl | www.kazauzmani.nl

OIV : Ongevallen Inzittenden Verzekering SVI : Schade Verzekering Inzittenden WA : Wettelijke Aansprakelijkheid (autoverzekering)

materiële schade: maddi hasar (araba vb…)immateriële schade (letselschade): manevi hasar/zarar

Page 54: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 54Platform 54

H a b e r

Yaklaşık iki ay önce Hollanda Türk toplumunu acılı bir anne ile tanış-tırdık. Üzgün, çaresiz ve yardım eli

uzatılmamış bir anneydi. Kendi deyimi ile, yardım için gittiği bütün kapılar yüzüne ka-patılmıştı. Eşinden boşanma süreci henüz tamamlanmamışken, temmuz ayında çıkan yangın sonucunda evini de kaybetmiş, üç küçük çocuğunu Türkiye'de bırakarak izini-ni yarıda kesip Hollanda'ya dönmüştü. Bü-yük olan diğer üç çocuğu yanında idi. Si-gorta şirketi zararı karşıladıktan ve yeni eve geçtikten sonra Türkiye'de kalan çocukla-rını getirmeyi planlıyordu. Ama olmadı. Si-gorta şirketi değişik bahaneler ileri sürerek zararı karşılamaktan kaçındı. Hiçbir yerden geliri olmayan acılı anne, son çare olarak Platform Dergisi'ni aradı.

platformdergisi.com'dan defalarca habe-rini yaptığımız o çaresiz anne Serpil Dimli, artık acılarını geride bıraktı. Haberi yaptık-tan sonra çok sayıda duyarlı vatandaşımız bizimle kontağa geçerek yardım etmek is-tediklerini belirttiler. Ama UETD Hollanda adına arayan UETD Hollanda Halkla İlişkiler Başkanı Hüseyin Sayılgan, yoğun ve özverili

bir şekilde çalışarak Serpil Hanım'ı acıların-dan kurtarmayı başardı.

''Hollanda'da yaşayan vatandaş-larımızı UETD Hollanda olarak yanlız bırakmayacağız!''

Hüseyin Bey dergimize yaptığı açıklamada; '' UETD Hollanda olarak Serpil Hanım'a yar-dım eli uzatabildiğimiz için gurur duyuyoruz. Önemli bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Çıkar yol bulamayan, yardıma muhtaç va-tandaşlarımıza yardım etmeye devam ede-ceğiz. Şu an UETD Hollanda olarak, acil

durumlarda kullanmak için ayrı bir bütçe oluşturma aşamasındayız. Bu sayede yar-dım çalışmalarımız daha hızlı ve daha etkili olacaktır.'' dedi.UETD Hollanda aracılığı ile evine eşya alınan ve çocuklarını Turkiye'den geti-ren Serpil Hanım'ı Amsterdam Schiphol Havalimanı'nda karşıladık. Mutluluğu gözlerinden okunan Serpil Dimli, ''Çocuklarıma kavuştuğum icin çok mutluyum. Onları Hollanda'ya getirmekle en büyük sorunumdan kurtuldum. UETD Hollanda'ya ve Platform Dergisi'ne çok te-şekkür ederim ''dedi.

Haber: Savaş Büyük Tipi

Hollanda'da yaşanan aile dramında mutlu son

Page 55: 168 platform ekim

55 Platform55 Platform

H a b e r

İple Kaş Alımı

€7,-Saç Kesimi

€10,-

Dames Kapsalon Nevena

Pazartesi’den Cumartesi’ye kadar, sabah 09:00’dan akşam 18:00’e kadar açığız!

Vespuccistraat 117 • 1056 SL AmsterdamTel: 020-2235843 • www.kapsalon-nevena.nl

Saç Boyama € 35,-’ten, fön uygulamaları ise

€ 15,50’den başlamakta olup, KEUNE Marka boya kullanıyoruz

Şirket yaptığı araştırmayı “mu8hafaza-kar bir tahmin” olarak değerlendirse de günümüz teknolojisinin sayesin-

de robotların iş dünyasında daha fazla yer alacağını ve özellikle düşük eğitimli per-sonel içinde işten çıkartmaların artacağını belirtti.

İşini kaybedeceklerin içinde idari personel,

montaj işçileri, pizza dağıtım ve raf istifle-yenlerin olduğu belirtilen raporda bunun yanında taksi, tır veya otobüs şoförlerinin de işini kaybetme riskinin arttığına dikkat çekildi.

Yüksek eğitimliler arasında ise kısa dönem Yüksek Eğitim (hbo) alan laborant, sigor-ta acentecisi, gözetmen ve elektrikçi gibi

mesleklerdekiler ile hbo/wo seviyesinde eğitim alan muhasebeciler ve analistler et-kilenecek.

Deloitte raporuna göre robotların iş piya-sasına girmesi ile en fazla etkilenecek olan gruplar içinde 1,3 milyon mbo’lu, ekonomi, yönetim ve hukuk alanlarında çalışan 0,8 milyon kişi ile teknik alanda çalışan 0,5 mil-yon personel yer alacak.

Hollanda piyasasındaki bu değişimin ne kadar zaman içinde olabileceği konusunda bir tahminde bulunamayan Deloitte, bunu daha çok şirketlerin “emek tasarrufu tek-nolojisi” olarak bilinen robotik teknolojiyi ne kadar sürede üretimlerine dahil etmesi ile ilgili olduğunu belirtiyor.

Raporda kendi kendine hareket edebilen GoogleCar araçlarının henüz Hollanda’ya gelmediği ancak insansız hava araçlarının veya 3D yazıcıların kullanıldığına dikkat çe-kiliyor.

Bunun yanı sıra robot kullanma ile ilgili ku-ralların da hızlı bir şekilde alındığı belirtiliyor.

Hollanda’da gelişen tekneloji işsizliği körüklüyorDeloitte şirketi tarafından açıklanan araştırma sonuçlarına göre gelişen teknolojiler ve robotların iş dünyasına girmesi ile birlikte önümüzdeki yıllarda Hollanda’da 2 ila 3 milyon kişi işsiz kalacak.

Page 56: 168 platform ekim

KDV’de karusel tezgahı

Son 10 yıla yakın sürede maliyenin veya mali bilgilendirme platformların-da sıkça ele alınan “Carrousel- fraude met BTW” yani “kdv-de karusel tezgahı”na ilginizi çekmek istiyorum bu sayıda.

ADEM ÖZDEMİR

Son 10 yıla yakın sürede maliyenin veya mali bil-gilendirme platformlarında sıkça ele alınan “Car-rousel- fraude met BTW” yani “kdv-de karusel tezgahı”na ilginizi çekmek istiyorum bu sayıda. Hollanda maliyesi bu olaya resmi internet say-fasında genişçe yer vermiş durumda. Google arama motorundan “carrousel fraude” metnini işlediğiniz takdirde liste başı olan sayfalar maliye-nin sayfalarıdır. Bu tezgahı merak edenler için bu sayfadaki bilgilendirmeyi size kısaca aktarmaya çalısacağım. Aşağıdaki resimde (kaynak : belastingdienst.nl) tezgahdaki figuranlar A, B, C ve D diye adlandı-rılmıştır. Figuran A varsayalım Almanya’dan bir toptancı ve bu toptancı Hollanda’daki B firmasına ürünü satıyor. Bu satışta Avrupa Birliği anlaşmala-rı çerçevesinde 0% kdv tarifesi uygulanır. Bu satış her iki firmanın kayıtlarında karşılıklı ver-gi numaralarını bildirmek şartıyla gerçeklesmesi gerekmekte. Fırma B bu ürünleri iç piyasada (Fir-ma C), yani Hollanda piyasasında sattığı takdirde bu satışın üzerinden 21% kdv (ürüne göre kdv ta-rifesi değişebilir) ödemesi gerekmekte. Diğer ta-biriyle hazineye 21% kdv akması gerekmekte. Bu alışverişten dolayı firma B hazineye borçlu ve fir-ma C alacaklı. Bu satışlar Firma C ve D arasında da gerçekleştiği takdirde Firma C hazineye borç-lanıyor ve D alacaklı oluyor. Firma D bu ürünleri

tekrar Avrupa Birliği ülkelerinden bir firmaya pa-zarladığı takdirde 0% kdv’yle ürünler Hollanda’yı terk etmiş oluyor. Bu zincirlemede varsayalım Firma B kasıtlı şekil-de beyannamede eksik bildirimde bulundu veya hiç bulunmadı. Hazineye kuruş girmeden diğer firmalar bu işten alacaklarını veya ödeyeceklerini usulünce yerine getirdiklerini varsayarsak hazine Firma B tarafından zarara uğratılmış oluyor. Bu tezgahın art niyetli firmalar tarafından tekrar-landığını düşünürsek tezgahın boyutunun ne gibi rakamlara ulaşacağını tahmin edebilirsiniz.Maliye bu tezgahların önüne geçebilmek için al-mış olduğu önlemler var elbette. Bu hususta kdv iadelerinin daha fazla detaylı incelenilmesi ve Avrupa Birliği içindeki beynelminel satışlar icin ayrı bir beyanname mecburiyeti gibi önlemlerden bahsedilebilir. 1 Nisan 2013 tarihi itibariyle cep telefonu, tab-letler, laptops, chips ve buna benzer ürünlerin iç piyasadaki satışlarda (tüketiciye olan satışlar ha-riç !) belirli bir rakam tutarındaki satışlarda kdv alı-nıp verilmemesine karar kılmıştır. Bu uygulamaya “verleggingsregeling” denilmekte. Mali kontrollerde iyi niyetli firmaların bu tezgah-lardan zarar görmemeleri için gereken uyarıları yapması gayet doğal oldugu gibi tespit etmiş ol-dukları durumlarda tutumları gayet net. İşletme-

cinin sırf iyi niyetli olması ye-terli görülmemekte ve aldığı ürünlerde fiyat hususunda olsun ve satılan adet husu-sunda olsun kuşkucu dav-ranmasını beklemekte. Hat-ta bir adım daha ileri giderek bu tür tezgah kuşkularında maliyeyi bildirmenizi bekle-mekte. Nakit yapılan öde-melere kuşkulu yaklaşılıyor ve ürün teslimatıyla alakalı evrakları muhafaza etmenizi beklemekte. Kuşkulanılan durumlarda sizin talep etmiş oldugunuz kdv iadesini blok-lamayla yetkilidirler. Konuyu toparlayacak olur-sak çok cazip gelen sıradışı ticari tekliflerin arkasında bir tezgahın olabileceğini her-daim dikkate almalıyız.

M u h a s e b e c i

15 Ekim-15 Kasım 2014 56Platform

Muhasebe ile ilgili sorularınızı bekliyoruz: [email protected]

Page 57: 168 platform ekim

57 Platform

E b e d i y e t

Page 58: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 58Platform

H a b e r

Resmi verilere göre tek elle bisiklet kulla-nıp, diğer eliyle mesaj yazan ya da sosyal medya mesajlarını kontrol edenler trafik-te ciddi sorun yaratıyor.

Hollanda'daki kazaların beşte biri, bisik-let üzerinde telefonda konuşulması, SMS gönderilmesi ya da sosyal medyanın kul-lanılması nedeniyle meydana geliyor. Kaza oranı 12 - 34 yaş grubunda özel-likle yüksek.

Hollanda hükümeti, akıllı telefonlar nede-niyle artan kazaların önlenmesi için yeni proje başlatıyor.

Ödüllü teşvik

Altyapı ve Çevre Bakanlığı ile GSM ope-ratörlerinin ortaklaşa yürüteceği "Yola

Dikkat" kampanyasında, bisiklet üzerinde telefon kullanılmaması teşvik edilecek.

Telekom şirketleri, güvenli bisiklet kulla-nımını yaygınlaştırmak amacıyla akıllı te-lefonlar için "bisiklet modu" uygulaması hazırladı. Akıllı telefonlara ücretsiz indiri-lebilecek bu uygulama, bisiklet sürerken gelen telefon bildirimlerini engelleyecek.

Böylece, trafikte bisiklet sürücüsünün dikkatinin dağılması önlenecek. Altyapı ve Çevre Bakanı Melanie Schultz van Hagen, kampanya ile bisiklet kazalarında azalma olacağını umut ediyor.

Uygulamanın yaygınlaşması amacıyla, bisiklet sürücülerine çeşitli ödüller veri-lecek. Trafikte telefonunu "bisiklet mo-dunda" kullanan sürücüler puan kaza-

nacak. Bu puanlar karşılığında bisiklet, sinema bileti, tişört gibi hediyelerden kazanabilecekler.

Yılda 78 bin kişi yaralanıyor

13,5 milyon bisikletlinin bulunduğu 16 milyon nüfuslu Hollanda'da, her yıl 78 bin kişi, bisiklet kazaları yüzünden tedavi görüyor. Bunlardan 68 bini, acil serviste tedavi edilirken, 8 bini hastaneye yatıyor.Ciddi yaralanmalar en fazla 10 - 14 yaş grubunda görülüyor.

Yılda ortalama 16 bin kişi, bisiklet kazala-rı nedeniyle fizik tedavi görüyor.Yıllık ortalama 190 kişi de bisiklet kaza-ları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Ölümler daha çok 55 yaş ve üzerinde görülüyor.Bisiklet kazası nedeniyle ölenlerin üçte ikisini erkekler oluşturuyor.Dikkatsizlik ve alkollü bisiklet kullanımı, kazaların diğer önemli nedenleri arasında.

Yusuf Özkan - Lahey

Günde ortalama 200 bisiklet kazasının yaşandığı Hollanda'da yetkililer bunun en önemli nedenlerinden birinin cep telefonu kullanımı olduğunu söylüyor.

Akıllı telefonlar için 'bisiklet modu'

Bu adreste haber var

WWW.PLATFORMDERGISI.COM

Page 59: 168 platform ekim

59

H a b e r

Platform

Page 60: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 60Platform

H a b e r

Kredi derecelendirme kurumu Moody's'in bir raporunu dikkate alan Financieele Dagblad (FD)

haberinde, özellikle yaşlanmanın dünya ekonomisinin gelişmesine sekte vuraca-ğına dikkat çekildi. Derecelendirme kuruluşu, kısmen artan nüfusun geçmişte dünya ekonomisinin büyümesine yardım ettiğini ancak, yaş-lanmanın artması ile bu durumun değişe-ceğini düşünüyor. Daha az insanın çalışması daha az ka-zanç anlamına geliyor. Teoride bundan yola çıkıldığında, daha az yatırım noktası-na gelindiği belirtiliyor. Yapılan analizlere göre yaşlanmanın gö-rüldüğü ülke ekonomileri önümüzdeki beş yıl içinde 0,4 puan büyüme göste-recek. Daha sonraki dönem içinde 0,9

puanlık bir büyüme öngören kurum, her ülkedeki yaşlılığın ekonomiye etkisinin de farklı olacağını söylüyor. Örneğin Çin’de yaşlanan nüfus, büyümeyi neredeyse ya-rıya düşüreceği tahmin ediliyor. En fazla etkilenecek ülkeler Nüfusun yaşlanma oranı yüksek olan Almanya, İtalya ve Japonya gibi ülkeler zaten şuanda bu ekonomik zorlanmanın içinde. Bu ülkelerde her 5 kişiden biri 65 yaşın üstünde. 2020 yılında Hollanda’nın da bu katego-riye dahil olacağı tahmin edilmekte. Yaşlanan nüfus atışı nedeniyle zorlanan ülkelerin sayısının 2030 yılında 34’e çı-kacağı tahmin ediliyor ve bu ülkelerin içinde sadece Avrupa ülkeleri değil Çin de dahil olacak gibi görülüyor.

Daralma Almanya’da işgücü şimdiden daralma gösteriyor, Çin ve Hollanda’da da önü-müzdeki 15 yıl içinde daralma olacağı tahmin ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Brezilya, Hindistan, Meksika ve Türkiye'de, nüfus hala büyüme gösteriyor ancak beklentilerden çok daha yavaş. Robeco ekonomistlerinden Peter van der Welle gazeteye yaptığı açıklamada teori-de yüksek emeklilik yaşı, daha akıllı çalış-mak ve daha fazla işçi göçü ile bu gidişatı tersine döndürüleceğini savunuyor. Van der Welle bununla birlikte tüm ül-kelerin, gençleri çalışmak için başka bir ülkeden kendine doğru çekmeye niyetli olup olmayacağını bilmediğini ve emek-lilik yaşının yükseltilmesinin de zor oldu-ğunu hatırlatıyor.

Tarık Okan

Dünya ekonomisi önümüzdeki 20 yıl içinde yaşlanmaya bağlı olarak önemli ölçüde sekteye uğrayacak.

Yaşlanan nufus Avrupa ekonomisini etkiliyor

Page 61: 168 platform ekim

61 Platform

H a b e r

Hollanda’daki Türk iş yerlerinin güncellenmiş son hali

Reklamlarınız için ulaşacağınız tek adres

Derkinderenstraat 108/B • 1061 VX  Amsterdam • Tel: 020 - 614 53 63 • Fax: 020 - 613 24 23

“ b i l g i y i p a y l a ş m a n ı n e n h ı z l ı a d r e s i ”

2015 Yılı Rehberine

Reklam Çalışmaları Başlamıştır.

2015 Yılı Rehberine

Reklam Çalışmaları Başlamıştır.

Page 62: 168 platform ekim

H a b e r

15 Ekim-15 Kasım 2014 62Platform

İngiltere'den 50 ila 60 arasında genç kadının Türkiye üzerinden Suriye'ye geçerek IŞİD'e katıldığı tahmin ediliyor.

Okul çağındaki Yusra Hüseyin'in, üni-versiteye giden Aksa Mahmud'un ve ikiz kardeşler Selma ve Zehra Halane'nin ba-sında çıkan haberleri İngiltere'de Müslü-man kadınların radikalleşmesi konusunu gündeme taşıdı.

Bu kadınlar Suriye'ye varınca ABD, Avus-turya, Fransa, Hollanda, Kanada, Nor-veç ve İsveç gibi diğer Batılı ülkelerden

kadınlarla bir araya geliyorlar.

Yusra Hüseyin'in Suriye'ye gidip gitme-diği henüz kesinlik kazanmamış olsa da, polis buna ihtimal veriyor. Diğerlerinin hikayelerini ise Twitter, tumblr, LinkedIn ve ask.fm gibi sosyal medya sitelerinde doğrudan takip etmek mümkün.

Sosyal medyanın etkisinin büyük olduğu açıkça ortada. İslami hayat tarzını ve ci-hada katılmayı idealize eden ve IŞİD pro-pagandası yapan internet sayfaları genç

kadınlara Suriye'ye seyahat konusunda yardım ve destek sağlıyor.

İlk başlarda Suriye'ye giden Müslüman kadınların kayda değer çoğunluğu, IŞİD saflarında savaşan eşlerinin yanına gi-denlerden oluşuyordu.

'Cihat gelinleri'

Örneğin 22 yaşında bir Londralı olan Ha-tice Dare, İsveçli IŞİD savaşçısı Ebu Be-kir ile evlenme kararını verdikten sonra Suriye'ye gitti. Attığı tweet'lerde bir Batılı

Avrupa'nın cihatçı kadınları IŞİD'e neden katılıyor?

Page 63: 168 platform ekim

63 Platform

H a b e r

rehineyi öldüren ilk kadın mücahit olmak istediğini övünerek söylüyordu.

Bu gibi durumlarda aile, Suriye'ye yapılan yolculuğun ana etmenlerinden biri.Ama yakın zaman için haberlere yansıyan başka vakalar da var. İnternet üzerinden kurulan bağlar vasıtasıyla Suriye seyaha-tinin planlamasını yapıyor, gittiklerinde kendilerini karşılayacak ve diğerleriyle tanıştıracak olan kişileri kolayca bulup ayarlayabiliyorlar.

Batı medyasında konan adıyla 'cihat ge-linleri' adlarını bu şekilde giderek daha çok duyurmaya başladı. Erkek IŞİD mi-litanlarının internet hesaplarının kendile-riyle evlenmek isteyen Batılı Müslüman kadınların istekleriyle dolup taştığı bildiri-liyor. Kızları Suriye'ye gitmiş olan Fransız aileler, evlilik izni almak için kendilerini Suriye'den arayan adamları anlatıyor.

Massachusetts Lowell Universitesi'nin Te-rör ve Güvenlik Çalışmaları Mer-kezi'nden Mia Bloom, ''saf'' bir İslam devleti kurma ideolojisi çerçevesinde bu kadınların ade-ta ''bebek fabrikası'' olarak muamele gör-

düğünü söyleyerek tartışma yaratmıştı.Fakat sözkonusu kadınların Suriye se-yahatini sadece eş bulma amacıyla ger-çekleştirdiğini düşünmek doğru görün-müyor. ''Cihat gelini'' kavramı, hikayenin sadece bir kısmı.

Bu kadınların IŞİD'e katılmasının nedeni, cihada ve yeni bir İslam devletine katkıda bulunmalarını sağlayan ütopik bir siyase-tin çekim gücü.

IŞİD, hareketin sadece savaşçılardan oluşmadığını vurgulayarak ilan ettikleri İs-lam devletinin doktora, mühendise ya da inşaat işçilerine de ihtiyacı olduğu çağrı-sını yaptı.

Saf bir romantizm

Kadın cihatçıların internet forumlarındaki görüşlerini okuyunca, Batılı devletlerin genç Müslüman vatandaşlarına bir ai-diyet hissi, yaşama hedefi ve değerleri sunmakta anlaşıldığı kadarıyla başarısız kaldığı gözlemleniyor.Suriye'de bulunan Hatice adlı Hollandalı bir kadın, ''Ben her zaman Şeriata göre

yaşamak istedim. Avrupa'da bu hiçbir za-man gerçekleşmeyecek.'' diyor örneğin.

IŞİD'li kadınlar, Batı toplumlarının siyasi sistemini eleştiriyor, Fransa'da burkaya konan yasak gibi İslam'ı istedikleri biçim-de yaşama özgürlüğünün sınırlandığın-dan şikayetçi oluyorlar.

Fakat öte yandan, anlatılarında Kuran'dan ayetlere yer verseler de, internet forum-larında Şeriat, İslam ya da Suriye'deki kriz hakkında derin bilgi sahibi oldukları-na dair çok az işaret var.

Batılı ülkelerden IŞİD'e katılan Müslüman kadınların bu adımı neden attıklarının ar-dında, aralarında saf bir romantizmin de yer aldığı toplumsal ve bireysel farklı se-bepler yatıyor.

Londra King's College Savunma Çalış-maları bölümünde öğretim görevlisi olan Dr. Katherine Brown, kadınların terör, terörle mücadele ve şiddete dayalı siya-setteki rolü ve yansıtılış biçimini ve radikal siyasi hareketlerde Müslüman kadınları inceliyor.

Page 64: 168 platform ekim

6415 Ekim-15 Kasım 2014Platform

S a ğ l ı k

Güçlü bir hafızaya sahip olmak için Uzman Diyetisyen Şebnem Kandı-ralı, şu besinlerin tüketilmesi öneri-

sinde bulundu:

“Ispanak: B grubu vitaminler ve folat içe-rir, E vitamininden zengindir. Beyin hücrele-rini zararlı serbest radikallere karşı korur.E vitamini zengini diğer besinler: badem, brokoli, kivi, mango, ayçiçek tohumu, do-mates.

Balık (Omega 3): Omega 3 beyin fonksiyonlarında önemli bir rola sahiptir. Davranış ve bilişsel olaylarda etkilidir. En iyi kaynakları: somon, uskumru, hamsi, sardalye, ringa balığı. Ceviz ve keten tohumuda iyi kaynaklarındandır. Eksikliğinde depresyon, dislek-si (öğrenme bozukluğu), dik-kat eksikliği vb. görülür.

Bitter çikolata: Beyin reseptörlerini aktive etmek için endorfin salınımını arttır. Yüksek kakao içeriğine sahip birkaç bitter karesi güçlü anti-oksidanlar içerir, doğal uyarıcıları sayesinde odaklanma ve konsant-rasyonu artırır.

Yaban mersini, çilek, böğürtlen: Beyini serbest radikal hasarından koruma-da etkilidirler. Bellek arttırıcı fitokimyasal olan antosiyaninden zengindirler. Kırmızı üzüm, kivi, portakal ve elma da beyin gücü-nün artışı için diğer mükemmel besinlerdir.

Süt, yoğurt, peynir: Mükemmel birer protein kaynağıdırlar. Vücuda yavaş ve sabit bir enerji kaynağı sağlayıp, gün içinde ha-fızamızın ayakta kalmasına destek olurlar. Protein içeren besinler aynı zamanda vü-cudu uyaran kimyasallar olan epinefrin ve dopamin seviyelerini de arttırırlar.

Yumurta: Beyindeki hafıza bölümü için gerekli olan vitaminleri ( A, D, B12, B grubu ) barındırır. Beyinden sinyal alıp, gönderme için gerekli önemli bir aminoasit olan tirozini içerir, vücudun uya- nık kalmasını sağlar.

Tam tahıllar: Esmer pirinç, esmer ek-mek, yulaf, darı vb. B6, B12 ve folik asit içe-rirler. Hafızayı korumak, konsantrasyon ve beyine kan akışını sağlamak için gereklidirler.

Kuruyemiş ve tohumlar: Ruh hali-ni pozitif yonde etkilerler. Kabak ve ayçe-kirdeği kognitif fonksiyonları arttırırlar. Uy-kusuzluk ve hafif depresyon durumlarında rahatlamaya yardımcı olur.

Kırmızı lahana: Beyin hücre hasarını azaltmak ve uzun süreli hafızayı canlandır-mak için gerekli polifenolleri (fisetin) içerir, bu Alzheimer hastalığının önlenmesi ve te-davisinde yararlıdır. Kırmızı soğanda iyi bir seçimdir.

Brokoli ve kuşkonmaz: K vitamininin zengin kaynaklarıdır. Bilişsel fonksiyonları

ve beyin gücünü arttırmada etkilidirler.

Fısıtk ezmesi: Beyinin odaklan-ması ve dikkat için gerekli olan

B6 vitamininden zengindir.

Kızarmış bir dilim ekmek üstü-ne 1 yemek kaşığı kadar fıstık ezmesi ve üzerine eklenmiş muz dilimleri ile B6 vitaminin-den zengin bir ara öğün yapa-

bilirsiniz.

Su: Dehidratasyon (susuzluk) bey-nin kortizol denen bir hormon salgıla-

masına neden olur.

Bu hormondaki artış beynin bilgi depola-ma kısmının küçülmesine ve hafıza gücü-nün azalmasına neden olur. Kortizol ad-renalin üretimini de artttırır, bu artış beyin fonksiyonunu etkiler ve hafızayı bozar.”

Yoğun çalışma temposu ve stres nedeniyle sıklıkla karşılaşılan unutkanlık sorunu, bazı besinlerin düzenli tüketilmesiyle giderilebiliyor.

Hafızayagüç veren besinler

Page 65: 168 platform ekim

65 Platform

S a ğ l ı k

Kom gerust binnen of bel voor een gratis consultBurgermeester van Leeuwenlaan 61 • 1064 KL Amsterdam

Tel. 06 - 42 46 13 37 • www.EcesBeauty.nl

Geschikt voor gevoelige huid Toepasbaar bij alle huidtypen, ook voor donkere huidtypen Uitgebreide range aan IPL golflengtes met geïntegreerd contact koeling Snelle behandelingstijd t.o.v. andere ontharings-methoden Zelfs al voor of na het zonnebaden!!!

Vooruitbetaling Bij aanschaf van een kaart van 6 behandelingen, krijgt u de 6e behandeling gratis. Deze dient als pakketprijs in een keer bij de eerste behandeling te worden voldaan.

Combinatie kortingen Bij combinatie van 2 losse behandelingen 10% korting. Bij combinatie van 3 of meer losse behandelingen 15% korting.

Burgermeester van Leeuwenlaan 61 • 1064 KL Amsterdam

100% PIJNLOOS en DEFINITIEF ontharen

Page 66: 168 platform ekim

Günümüzde boşanma sayısının hızla artması, bizi ”Acaba evlenirken çok mu acele ediliyor?” yada ”Evlenince düzelir diye bazı önemli hususlar, görmezden geliniyor olabilir mi?” düşüncelerine iti-yor. Düğün mevsiminin yaklaşması, aile-lerin çocukların mürüvvetlerini görmek-teki aceleleri maalesef gençleri de bazı şeyleri çok hafife almaya ittiğini düşünü-yorum. Unutmamanız gereken ise evlilik alınması gereken çok ciddi bir karardır. Ne birileri kırılmasın diye, nede evlenince düzelir diye, acele ile alınacak bir karar değildir. İlişkinin başlarında yada Nişan-lılık döneminde sizin için sorun olarak gördüğünüz durumlar var ise, bunların üzerinde düşünüp gerekirse yardım alıp, geleceğiniz adına karar vermeniz en doğru olandır. Evlendikten sonra geçer dediğimiz sorunlar, üzerine katları ekle-nerek devam etmektedir. Tabi burada düğün stresi altındaki geçici sorunlardan bahsetmiyorum. Fakat bu 7 sebepten biri var ise, ilişkinizi tekrar değerlendir-menizi tavsiye ediyorum.

Evlenmeyi düşünen, evlenmeye adım ata-cak fakat, kafasında ”Acaba yanlış mı ya-pıyorum?” evhamları bulunan kişilerin bu yazıyı dikkate almalarını tavsiye ederim. İlişkilerde öyle bir zaman gelir ki, artık bit-mesi gerekir. Peki ilişkinize son vermeniz gerektiğini gösteren yada evlenmemeyi düşündürecek 7 sebep nedir?

1-)Güven Ortadan Kalktığında;

Güven bir ilişkinin, temel ihtiyaçlarından-dır. Bir ilişkinin en önemli noktası ilişkide-ki kişilerin birbirine güvenmesidir. Güven bir ilişkinin sağlam olması için olmazsa olmazlardandır. Ancak taraflar birbirine tam olarak güvendiği zaman, ikisine de lazım olan kişisel alanı birbirlerine verir-ken şüphe duyup ikilem yaşamazlar.”Güven sevgiden önce gelir”. Güvenilen insan sevilir ve değer görür. kendisine güvenemediğimiz davranışlarından emin olmadığımız, fakat aynı zamanda sevgi beslediğimiz ilişkiniz, kısa süre sonra bitecektir.Çünkü güvensizliğin insanın iç dünyasında oluşturduğu şüphe, aynen ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi, sevgi-nizi de bitirir.Güven yıkıldığı taktirde ilişki de yıkılmaya mahkumdur. İlişkilerde bitmez denilen aşk bitebilir ve ilişki buna rağmen devam edebilir. Fakat güven böyle değildir. Gü-venin bittiği yerde ilişki artık asla eskisi gibi olamaz. Güvenle alakalı yaşadığını deneyimi, doğru karar vermek için, ev-lenmeden önce tekrar düşünmelisiniz.

2-) Aradaki Saygı Kaybolduğunda

Artık, hemen hemen her üç evlikten biri boşanmayla sonuçlanıyor. İlişkiler ise kısa ömürlü.

Çiftlerde, ister evli ister sevgili olsunlar gördüğümüz en önemli sorunlardan biri de saygının bitmiş olmasıdır. Seviyor ol-mak ilişkiyi bir süre daha yürütüyor ya da kördüğüm bir ilişkiye yol açabiliyor.. Ama saygı bittiğinde sevgi tek başına bir işe yaramıyor. Sevgi azalsa da ilişki; mer-hamet, şefkat, kültürel değerlerimiz ve maddi nedenlerden dolayı saygı çerçe-vesinde devam edebilmektedir. Saygısız-lık bir ilişkiyi incitir, yaralar, tahammülsüz kılar, tüketir ve bitirir.

Sevgi ve saygı birbiriyle bütünleşen ve birbirini tamamlayan, besleyen hislerdir. Saygı mecburi, sevgi tercihtir. Saygı var-sa arkadan sevginin oluşması çok daha kolaydır.

Evlilikte de, temel gaye mutlu olmak ve bir ömür paylaşmaktır. Saygı bittiğinde sevgi başarısız bir yapıştırıcı haline dö-nüşmektedir. Evlilikte sevgi bir müddet sonra dönüşüm geçirmektedir.. Sevgi değiştiğinde, dönüştüğünde ya da rutin bir hale geldiğinde, saygı evliği yürütür. Uzun yıllardır evli olan çiftlere baktığımız-da birbirlerine duydukları saygının onları bir arada tuttuğunu görürüz. Çiftlerin birbirine saygı duyması ve bu saygıyı iliş-kinin en değerli öğesi olarak korumaları gerekiyor. İlişkinizde saygı daha şimdi-den bittiyse evlenme noktasında tekrar düşünmek en iyi tercihtir.

Sevinç Karakaya

E v l i l i k O k u l u

6615 Ekim-15 Kasım 2014Platform

DİKKAT BUNLARI YAŞIYORSANIZ EVLENMEYİN

Page 67: 168 platform ekim

67

E v l i l i k O k u l u

Platform

3-) Sadakatsizlik

Sadakatsizlik evliliklerde de, ilişkilerde de kabul edilemez. Birliktelikte aşkın sevginin varlığını gösteren en büyük de-lillerden biri sadakattir. Evliliklerde dahi çoğu zaman bir sadakatsizlik boşanma ile sonuçlanırken, evliliği düşünme süre-cinde, sadakatsizlikle karşılaşmak hiçte küçümsenecek kadar basit bir olay değil-dir. ”Evlenince nasıl olsa bana ait olacak, evlenince düzelir” diye adım atmak bile bile evliliğin şimdiden sonunu yazmaya benzer. İlişkinizde sadakatsizlik örnek-leri yaşıyorsanız kendinizi bilerek ateşe atmayın derim.

4-)Konuşamamak

Evlilikleri sona doğru sürükleyen sebep-lerden biride, muhabbet eksikliğidir. Ki-şilerin ortak hiçbir noktada sohbet edip paylaşımda bulunamamasıdır. Son za-manlarda yapılan evliliklerde bu duruma çok dikkat edilmiyor. Diğer şartlar iyi ise, o kendiliğinden olur diye de hesap edi-lebiliyor. Fakat kişileri eşiyle olan diyalog ve paylaşım eksikliği çok ciddi bir şekilde ruhsal sıkıntılara itebiliyor. Biraz iletişim eksikliği aşkın büyümesine yardımcı ola-bilir, fakat tamamen iletişimi kaybetmek aşkın da yok olmasına sebep olmaktadır.

Aşkın da sürekli su ve ışık ihtiyacı olan bitki gibi sürekli iletişime ihtiyacı vardır. Birbirleriyle olmanın mevcut durumunu görmek kişilerin kalbindeki ve aklındaki şüpheleri giderir. İletişimin kaybolması kişilerin birbirlerine karşı olan endişele-rinin de kaybolması demektir. İletişimiz ne durumda bir ömür geçirmeye yetecek şekilde mi kontrolde fayda vardır.

5-) Duygusal Olarak Bir Şey Hissetmiyorsanız

Çoğu yazımda bahsettiğim üzere sevgi sonradan öğrenilebilen bir histir. Sevgi çekicilikle başlar. Fiziksel, zihinsel veya bir kişinin kişiliğiyle devam eder. Ve bu çekicilik, cazibe kişiyi sevdikçe büyür. Fakat sevmek için istemek gerekir. Daha baştan hiç bir şey hissetmediğiniz sev-meye karşı hiç bir ilginiz olmadığı kişiyi ”evlenince severim” demek çok doğru değildir. Maalesef çoğu zaman büyükle-rin bu yanlış bildiğimiz öğütleri ”Bak ben-de sevmiyordum, ama evlendim sevme-ye başladım” gibi söylemeler, kendilerini kandırmaktır. Evet imkansız değil belki fakat evlenmeden sevgi seçenekken, evlendikten sonra mecburiyet olabilir. Birbirini çok seven evliliklerde dahi sal-lantılar yaşanır ve bu sevgiye tutunmaya çalışırken, sevgisizlikte sizi evliliğe daha sıkı tutacak gücü kendinizde bulup bula-mayacağını lütfen düşünün.

6-) Bitmek Tükenmek Bilmeyen Tartışmalar Yaşıyorsanız

Her ilişkide yapıcı tartışmalar yaşanır. Hatta tuzu biberi olduğu söylenir. Ancak bu tartışmalar artık işin içinden çıkılmaz bir boyut aldıysa ve büyük incinmelere neden oluyorsa aşka ve sevgiye zarar ve-riyor demektir. Yani muhtemelen taham-mülsüzlük başlamıştır.

7-) Mükemmel Olsun İstiyorsanız

Hiç kimse mükemmel değildir. Hepimizin kusurları ve yanlış davranışları vardır. Ek-sikliklerimiz ve hatalarımızla normalliğe tamamlanırız. Partnerimizi olduğu gibi ka-bullenirsek mutluluğu yakalamamız kaçı-nılmazdır. Fakat değiştirme yolları arar ve değiştirmeye çalışıp kabullenmezsek aşkı-mızda, sevgimizde bir süre sonra bitecek-tir. Siz her haliyle kabul ediyor musunuz, yada değiştirmek istediğiniz şeyler mi var?

Boşanma bütün evlilikler için istenmeyen sondur. Fakat o sona bazen bizim gör-mezden geldiklerimiz bizi götürür.

Sevgiyle Kalın…

Page 68: 168 platform ekim

Y a y ı n D ü n y a s ı

6815 Ekim-15 Kasım 2014Platform

Yrd.Doç. Dr. Ramazan Topdemir'in "Atatürk'ten Erdoğan'a Kürt Politikası'' kitabı çıktı.

Uzun yıllar memleketi Adıyaman'da görev yapan Yrd. Doç. Dr.Ramazan Topdemir, Güneydoğu ile ilgili yayınladığı, yazılarını "Atatürk'ten Erdoğan'a Kürt Politikası" adı ile yayınladı.

Parola yayınlarından çıkan kitap 334 say-fadan oluşuyor. Bölge ile ilgili dört kitabı bulunan Topdemir, araştırmalarını, hem belgelere hem de alan araştırmasına da-yalı olarak yaptı.

Kitaptan Günümüze Işık Tutan Konulardan bazıları:

Erdoğan Atatürk'ün Politikasını Uygula-mıştır: Atatürk'ün Doğu bölgemizde te-melini attığı ekonomik,sosyal ve kültürel kalkınmayı Erdoğan devam ettirmiştir. Erdoğan'ın fırsat eşitliği konularındaki söylemlerini, Atatürk'ten almaktadır.Men-deres te, İnönü'ün 1935'te hazırladığı Kürt raporundaki plan ve projeleri uygu-lamıştır. Örneğin, Menderes'in Doğuyu Batıya bağlayan Birecik köprüsünün ya-pımında, İnönü'nün raporundaki düşün-celeri etkili olmuştur. CHP, projelerini Menderes'e kaptırmıştır.

Kitapta Gazeteci Mehmet Barlas'ın baba-sının yazdığı Kürtlerin kalkınması ile ilgili bir yazıya da yer verilir. CHP'de bakan-lık yapan Cemil Sait Barlas 6 Temmuz 1964'teki Cumhuriyet Gazetesi'nde şu öneriyi yapmıştır: "Bilhassa Keban bara-jının sağlayacağı faydalar, Anadoluyu ve Doğuyu kurtarıcı kalkınmada en büyük çare olacaktır. Ekonomik hamleler olma-dan, sosyal kalkınma mümkün değildir.

Doğunun sosyal kalkınması da ancak ekonomik kalkınma ile olacaktır."

Ünlüler, Sanatçılar ve Kürtler: Ünlü sanatçılar,Kürtlerin motiflerini, söylem-lerini sürekli gündemde tutmuşlardır. Yıl-maz Erdoğan: Sinema sanatçısı Yılmaz Güney'den etkilenmiştir. Kürt akrabaları ile tiyatro topluluğu kurarak, ülke gündemine giren Erdoğan Şeyh Said'in torunlarından sanatçı Belçim Bilgin ile evlidir. Kardeşi Mustafa Erdoğan, Anadolu Ateşi dans gu-rubundaki motifler ve figürlerinde, 1930'lı yılların Dünya starı Kürt Balerin Leyla Bedirhan'dan etkilenmiştir. Hülya Avşar da demokratik çözüm konusunda cesur demeçler vermiştir. Avşar'ın amcalarından Haşim Avşar, 1950'de Ardahan'da CHP İdare kurulu üyeliği yapmıştır.

Hülya Avşar'ın amcası Fevzi Avşar, 1959'da Kürtçülük davasında tutuklan-mıştır. Sezen Aksu da Kürt sorunun çö-zümü ile yakından ilgilenen sanatçılar-dandır. Sanatçının Gülümse şarkısının yazarı Kürt siyasetçi Kemal Burkay'dır. Kurtlar Vadisindeki Polat Alemdar da Zaza kökenli sanaçılarımızdandır. Acun Ilıcalı: Deniz Gezmiş ile yakın köylülerdir.

Acun Ilıcalı'nın amcası Mustafa Ilıcalı bir dönem AKP milletvekilliği yapmıştır. Ilı-calı, "O ses Türkiye" yarışmasında Kürt çocuklarını Türk müziğine kazandırmak için çaba göstermektedir. Atatürk Eylül 1924'te Acun Ilıca'nın ilçesi olan Ilıca il-çesine gelir. Bir süre Ilıoca ilçesinde din-lendikten sonra Erzurum'a geçer.

Adıyamanlı Ahmet Kaya, Türkmen bir ai-leden gelmesine rağmen Diyarbakır ha-pishanesini, Dersim'i, Munzur'u ve Kürt-leri sıkça dile getirmiştir.Urfa'yı dünyaya tanıtan sanatçı İbrahim Tatlıses'tir. Çiğ Köfte sektörünü dayıları olan Adıyamanlı-lara kaptırdığı için biraz sitemkardır.

Şair Cemal Süreyya Tuncelili'dir. Ancak Kürtlüğünü hep gizlemiştir. Yazar Hali-de Edip'in üvey babası Şamil Paşa da Kürt'tür. Şamil Paşa hem Selimiye Kışla-sı ordu komutanlığı yapmış hem de fahri olarak Kadıköy Belediye başkanlığı yap-mıştır. Nazım Hikmet te, "Memleketimde İnsan Manzaraları kitabında Kürtlerden söz etmektedir.

Aziz Nesin de Ez Kurmancım(Ben Kürt-düm) adlı öyküsü bulunmaktadır.

Atatürk'ten Erdoğan'a Kürt Politikası

Page 69: 168 platform ekim

Y a y ı n D ü n y a s ı

69 Platform

Ahmet Davutoğlu'nun 91 baskı yapan Stratejik Derinlik adlı eseri satış rekorları kırıyor. Davutoğlu'nun diğer eserlerine de yoğun ilgi var.

Davutoğlu'nun 91. baskısı yapılan 'Strate-jik Derinlik' adlı eseri Arapçadan Yunan-caya kadar birçok dile çevrildi.Ahmet Davutoğlu'nun kitapları dünyanın dört bir yanında okunuyor. Özellikle dı-şişleri bakanı olduktan sonra yoğun ilgi gören Davutoğlu'nun eserleri Arapçadan Yunancaya Arnavutçadan Farsçaya çev-rilirken Sırpça çevirisi de devam ediyor.Davutoğlu'nun en çok okunan kitapla-rı arasında olan 2001 yılında çıkardığı 'Stratejik Derinlik - Türkiye\'nin Ulusla-rarası Konumu' son 5 yılda satış rekoru kırdı. Türkiye'de 91'nci baskısı yayımlan eser, pek çok üniversitede ders kitabı ya da kaynak olarak okutuluyor. 'Küresel Bunalım- 11 Eylül Konuşmaları' kitabı 37. baskısını bitirirken, 'Teoriden Pratiğe- Türk Dış Politikası Üzerine Konuşmalar' kitabı ise 2 baskısını bitirdi.

Öte yandan Davutoğlu'nun, 1993'te yayımladığı 'Alternative Paradigms' adlı çalışmasının Türkçe çevirisi ve makale-lerinden oluşan bir kitap hazırlığı içinde olduğu bildirildi.

Kitap hakkında detaylı bilgi almak ve si-pariş şartları için...

KİTABIN KÜNYESİKitabın adı: Stratejik DerinlikYazarı: Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Yayınevi: Küre Yayınları

KİTABIN TANITIMITürkiye'yi çevreleyen yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta havzaları, coğrafî ola-rak dünya anakıtasının merkezini, tarihî olarak da insanlık tarihinin ana damarı-nın şekillendiği alanları kapsamaktadır.

Soğuk Savaş sonrası dönemin getirdiği dinamik uluslararası ve bölgesel konjonk-türde en yakın havzasından başlayarak dışa açılması kaçınılmaz olan Türkiye'nin stratejik derinliğinin yakın kara, yakın de-niz ve yakın kıta bağlantıları ile yeniden tanımlanması ve bu derinliğin jeopolitik, jeoekonomik ve jeokültürel boyutlarının dış politika parametreleri olarak kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi ge-rekmektedir.

Modernite Avrupa merkezli bir tarihî süre-cin eseriydi. küreselleşme ise kaçınılmaz bir şekilde başta Asya olmak üzere bütün insanlık birikimini tarihin akış seyrinde tekrar devreye sokacak unsurlar taşı-maktadır. Tarihî birikimi etkin bir açılıma temel sağlayacak toplumların öne çıka-cağı bu süreçte Türkiye, tarihî derinliği ile stratejik derinliği arasında yeni ve anlamlı bir bütün oluşturma ve bu bütünü coğrafî derinlik içinde hayata geçirme sorumlu-luğu ile karşı karşıyadır. Stratejik açıdan mihver bir ülke olan Türkiye, bu sorumlu-luklarının gereğini yerine getirmesi duru-munda, yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı uluslararası konjonktürlere daha uygun şartlarda giren bir merkez ülke ko-numu kazanacaktır.

Davutoğlu'nun kitaplarısatış rekorları kırıyor

Page 70: 168 platform ekim

K ü l t ü r S a n a t Hazirlayan:H.Kerim [email protected]@platformmedia.nl

Değerli okuyucular!

Bu sayımızda Almanya’dan Özay Arslan Bey’in Kurban Bayramı ve Hac dolaysıyla “Anayurt Notları” adını verdiği hac notlarının ikinci kısmına yer veriyoruz. Bu hatıralar okundukça hem hac, hem de yurt anlayışı hakkında yeniden düşünmek mümkün. Zira yazar her ikisine farklı açıdan bakıyor. Her iki kavrama da yeni açılımlar kazandırıyor.

Hac mekanlarına ‘anayurt’ diyor. Orada gördüğü güzellikleri övüyor, yanlışları, aksaklıkları dile getiriyor.Yine bu sayıda yer verdiğimiz şiirleri zevk alarak okuyacağınızı umarız.

İyi okumalar dileğiyle, hayırlı bayramlar

„Sözcüğün uzun kavlindenBütün yönler silme Mekke“

Nuri Pakdil

Evet bütün yönler silme Mekke, ama yollara gelince bütün yollar Mekke´ye girmiyor, giremiyor. Bazı yollar sınıra gelince teğet geçiyor Harem Bölgesine. Eğer yolunuz Sırat-ı Mustakim ise, ancak o zaman girebiliyorsunuz Harem sınırlarından içeri. Harem, hürmet ve saygı gösterilen yer. Bu bölge kuzeyde Ten´im, güneyde de Udat´ul-ibn, doğuda Cirane, batıda ise Hudeybiye ile sınırlı yaklașık 25 km² lik bir alan. Harem bölgesi uçsuz bucaksız sapsarı çölün ortasında simsiyah volkanik lav ormanı gibidir. Ibn Abbas´dan gelen rivayete göre bölgenin sınırlarını Hz. İbrahim´e Hz. Cebrail göstermiș, daha sonra Efendimiz (s) tarafından tekrar belirlenmiștir. Bir bașka rivayete göreyse, tevbe eden Hz. Adem (as), șeytanın tekrar kendisini ayartmasından korkmuș, yüce Allah da melekleriyle Harem bölgesini korutmuștur. Harem bölgesi, insanın dünya hayatı için seçilmiș örnek ve ideal bir özerk bölgedir. İnsan, bitki, hayvan ve çevre bilincine ideal bir örnek. Evet, Harem bölgesine giriyoruz. Artık tüm kelimeler bitiyor: Lebbeyk Allahumme lebbeyk…..Tek kelimede bir kulluk manifestosu telbiye; Geldim ey Rabbim geldim. Burada her kalp bu manifestoyu sunuyor her an.İnsan kalbi mekânın da tesiri altında. Kahire, Münih, Amsterdam, Paris, Zürih…vb gibi bir çok büyük șehri gördüm. Her șehrin olumlu veya olumsuz, az veya çok tesirini hissettim kalbimde. Vecd bașka bir șey. Kalp Mekke´de tam manasıyla vecd halinde. Büyük arzu ve emellerin kurduğu bir șehir ile apaçık ayetlerin, salihlerin ve iyi niyetlerin kurduğu șehir arasında uçurum var. Bu uçurumu lisan-ı hal ile dile getiriyor her șehir anlayabilene. Șehirlerin de kalbi vardır çünkü. Sanki Mekke kalbin kendisi. Medine,

İstanbul, Bağdat, Șam, Kahire, Buhara, Semerkant… bu kalpten yeryüzüne yayılan hayat damarları. Bu dünyadan göçüp gitmiș salihlerin kurdukları șehirler, bıraktıkları eserler ve mekânları kalbe nasıl tesir etmesin ki, o șehirler Anakent olan Mekke´den mülhemdirler. Ayaklarımızı iterek, sürükleyerek zoraki giriyoruz otele. Beytullah bir kaç adım ötede nasıl otele girsinler ki. Haklılar. Kaldığımız otelin kaç katlı olduğu hususunda ihtilaf var. Kimisine göre 12, kimisine göre 13 katlı, hatta 14 diyen de var. Biz bir rivayete göre ücüncü, diğerine göre beșinci kattayız. Odamız yedi yataklı. İki Sivaslı, bir Kayserili, bir Giresunlu, bir Trabzonlu, bir Malatyalı ve bir de Erzurumlu aynı odadayız. Karadenizliye ayrı bir parantez açmak gerek. Her sözü ve her hareketi kayıtlara geçecek kadar tarihi çünkü.

Kafileye ilk isyanım oluyor bu. Herkes odalarına çekilirken, hanımı da yanıma katarak arazi oluyoruz, ilk hedef Kâbe. Beytullah´a yaklaștıkça sanki cennete yaklașıyorum… Yok heyecan değil bu bașka bir șey. Hiç bir șey yani… Sus artık…

Kâbe ilk görüldüğü an yapılan duayı kabul olur. Hanıma mihmandarlık yapıyorum. „Kapat gözlerini, ben aç diyene kadar da açma“ diyorum. İstiyorum ki görüș alanı en güzel yere götüreyim. O kadar kolay değil yakından görmek, mahșeri kalabalık. Yaklașmak ne mümkün… Bir de aklıma takılan soru var; Kabul edilmeyen dua var mı? Aç gözlerini diyorum; Hacer-i Esved´i karșımıza alıp Kâbe´yi bu cepheden arada hiç bir engel olmadan görebiliyoruz. Bismillah-i Allah´u Ekber velillahi‘l hamd. Uzun uzun dua ediyor hanım. Seni seviyorum diyebiliyorum sadece. İyi ki varsın… Bașka bir șey var mı?Kâbe; masiva ile maveranın sınır çizgisi. Birincisi orada biterken ikincisi yine orada

bașlıyor. Öteye geçebilecek miyim? Bütün yönler/kesret ona akıyor, geliyor, geliyor onda birleșiyor/vahdet. Bu vahdet deryasına karıșabilecek miyim? Mâna âleminin bașladığı nokta. Nokta sonsuzdur. Nokta.

Sayıları yüzleri așan peygamber Kâbe etrafına gömülü. Altınoluk altında Hz. Hacer anamız ve Hz. İsmail atamız. Hacer-i Esved ile Yemen köșesi ve Zemzem arasında 99 peygamber. Makam-ı İbrahim ile Safa kapısı arasında Nuh, Hud, Salih, Șuayp peygamberler. Safa ve Merve arasında 70 Nebi. Kâbe´nin bulunduğu yer yukarıdan bakıldığında bir volkanın ağzını andırıyor. Abdullah b. Zübeyr Emevi ordusunun mancınıkla yıktığı Kâbe´yi yeniden yaptırırken, çalıșanlara ana temele kadar inmelerini emretmiș. Temel kazındıkça deve büyüklüğünde tașların yerleștirildiği zemine ulașılmıș, onları açma çalıșmaları sonuçsuz kalmıș. Çünkü tașların altında gelen yakıcı ve kavurucu hava akımı çalıșanların hayatını tehdit edecek boyuttaymıș.

Temettu haccına niyetlendiğimizden önce Umre yapmamız gerek. Önce Tavaf. Her dilden, her renkten, her boydan, her enden, her türden, her cinsten….. dualar duydum. Sükût halindeyim. Dilim lâl. Arada bir kaldırıp bașımı cama bakıyorum. Sanki Sevgilim Siyah perdeyi aralayıp gösterecek kendini. Yalnız önümü görmekte zorlanıyorum.

(Devamı var)

Özay Arsklan Almanya

ANAYURT NOTLARI (2)

Page 71: 168 platform ekim

Gönül kafesinde bübül misali Feryâdı figânda ahüzardayım Aşk çölünde açan bir gül misali İrem bağlarında şehr-i yârdayım

Sevda denizine yelken açalı Seyyahlar misâli sonsuz turdayım Dünyaya rest çekip serden geçeli Bilmem zarardayım bilmem kârdayım

Çağlari dediler kuru çöllere Dört mevsim hazanda boran kardayım Sevdanla düşeli dilden dillere Medet ey sevdiğim başı dardayım

02-05-2014 Aşık Çağlari Muammer Çalar

ŞEHR-İ YÂRDAYIM

O gece kundakta, yatarken başımYüzüme bakmadığın bendim sevgilimGüzergâhlar kan çanağı, yalnız gözlerinKevser diye içtiğin bendim sevgilim

Hüznümle büyüttüm mor çiçekleriBir gün anlarsın eğer, kanarsa içinKaldır başını, gömme kumlaraKırlangıçsız kalır mavi göklerin

Mızrap dokununca üst perdelereYaralı gönlüme yayılır iniltilerinBir bir hatırlarım masum günahlarımıSen yoksan ne yaparım bu ıssız yerde

Salim Yüksel / Zaandam

BENDİM SEVGİLİMEy kalbimin sevdiği, uzaklardan gözleme

Hasretini dokuma gönlümün gergefine

Ezelden müptelâyım tılsım kokan bir derde

Senin gülün açmadan yürümem ölüme

Yoksa bir masal mıdır dayanan umutlarım

Yoksa geri gelmez mi güzemli dualarım

Sıkı tut ki yüreğin çamura bulaşmasın

Sıkı tut ki gözyaşım al kana bulanmadın

Bakma öyle hercâî, incinir hayallerim

Neden böyle hummalı zümrüt, yeşil gözlerin?

Yoksa sen de mi düştün pençesine ateşin?

Ağına mı takıldın ölümcül bir kafesin?

Bak sana sunuyorum yıpranmaış kalbimi

Yırt, at! Karanlıkların ihanet peçesini

İsyankâr yollardayım bırakma ellerimi

Beraberce aşalım çilenin köprüsünü

Ben senin sırlarının kutsal bir hamalıyım

Tükenmeyen baharın deli sevdalısıyım

Yüreğinde yeşeren umudun meyvasıyım

Ayrılığın boynunu vuran hoyrat celladım.

Ayşe Reyhan

Almanya

ZÜMRÜT GÖZLERİN

Anası dertli dertli ağıt yakar,

Babasının feryadı arşa çıkar,

Bacısı gardası tabutunu tutar,

Kara toprak bağrına bastı Kubilayım,

Artık geçmez sensiz günüm ne ayım

Kara heberin tez duyuldu,

Dursun’un kolu kanadı kırıldı,

Dost ahbap boynuna sarıldı,...

kara toprak bağrına bastı Kubilayım,

artık geçmez sensiz günüm ne ayım

Cansız bedenini toprak aldı,

Seven herkesi derde saldı,

Ev sensiz harabe ıssız kaldı,

Kara toprak bağrına bastı Kubilayım,

Artık geçmez sensiz günüm ne ayım

Gözümün önüne geldin körpe kuzum,

Musalla taşına yattin güzel oğlum,

Bizi niye bıraktin canım yavrum?

Kara toprak bağrına bastı Kubilayım,

Artık geçmez sensiz günüm ne ayım

Dönen dünya başıma yıkıldı,

Sanki kurşun bağrıma sıkıldı,

Sevenlerin ardında bakakaldı,

Kara toprak bağrına bastı Kubilayım,

Artık geçmez sensiz günüm ne ayım

Bekir dünyam karardı söndü

Gönlüm yangın yerine döndü

Dün sağdı bu gün oğulu öldü

Kara toprak bağrına bastı Kubilayım,

Artık geçmez sensiz günüm ne ayım

Bekir Emirdoğan

Oğlum Mükremin’in yakın arkadaşı Dursun gardaşımın can paresi, Kubilay’ın aziz hatırası için yazılmıştır.

EVLAT ACISI

Page 72: 168 platform ekim

Ebrunun akademisyen sanatçılarından Ressam Yard. Doç. Şemseddin Ziya Dağlı ile ebru üzerine söyleşi

“Geçmişteki ebrucularımızın icazetlerinin olmadığını biliyoruz. İcazet bir el alma, bir tür diplomadır. Kimin kimden

diploması olduğu belli değildir”

Bölüm 3

15 Ekim-15 Kasım 2014 72Platform

S a n a t v e F i k i r G ü n l ü ğ ü

İcazet konusundaki düşünceniz nedir?

icazet çok muammalı bir soru... Geç-mişteki ebrucularımızın icazetlerinin ol-madığını biliyoruz. İcazet bir el alma, bir tür diplomadır. Kimin kimden diploması olduğu belli değildir. Eğer diploma var-sa bile, onların kimden diploma aldıkları belli değildir. Sadece günümüzde böyle bir gelenek oluşturulmuştur. Hatta ken-di icazeti olmayan bir ebrucu ironik bir yaklaşımla bir başkasına icazet bile vere-bilmekte, onun verdiği icazeti bir başka ebrucu tanımamaktadır. Bu da ayrı bir sorundur. Maalesef günü-müzde Türk ebru sanatı ve sanatcıları son derece önemli ürünler ortaya koymaları-na rağmen, böyle bir suni tartışmanında içerisindedir. Merkezi İstanbul’dur ama

Anadoluda ebruya gönül vermiş fakat bir şekilde İstanbul’a ve ustalara ulaşama-mış ya da kabul görmemiş pek çok ebru ile uğraşan, ebru seven kimse bu ikile-

min arasında kalmaktadır. Hatta ülkemizi uluslar arası alanda başarıyla temsil eden ebrucularımızın bir kısmının da icazetleri yoktur ve bu anlamda dışlanmaktadırlar. Bir hocanın verdiği icazet, diğer hoca tarafından kabul görmemektedir ve hatta alaya alınmaktadır. Bu da ayrı bir sorun-dur ve sanatımız adına üzüntü vericidir.

Batılı sanatçıların ebru yorum-larını takip ediyor musunuz? Ta-kip ediyorsanız, bu çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Batılı sanatçıların Batılı anlamda ebru yapanları, çıkış felsefelerini Türk sanat-cılardan almaktadırlar. İnternetin hızla yayıldıgı günümüz dünyasında, özellikle youtube, facebook, google, twitter gibi

AMASTERDAM / Okan Akin

Page 73: 168 platform ekim

73 Platform

bilgi erişim ağlarının çok yoğun kullanıl-dığı günümüzde, B atı’nın her ne şekilde kabul ettiği Türk ebru sanatı Batılılarca da denenmektedir. Ama takip ettikleri yol Türk ebrusudur. Özellikle Rusya, Uk-rayna, İspanya, Hollanda, Güney Afrika ve benzeri ülkelerdeki ebru sanatçıları Türkiye ile Türk ebru sanatçılarıyla kon-tak içerisindedir. Japonlar’ın da bizim ebrumuza benzeyen “suminagaşi” adını verdikleri, su üzerine yaptıkları sanatla-rı varsa da teknik benzerlikleri olmasına karşın, hem malzeme ve donanım, hem de ulusal alanda ruhsal ve tasavvufi bo-yutuyla bizden çok farklıdır.

Selanik’te geçirdiğim iki dolu gün içinde çok önemli bir şey daha öğrendim. Hani hep der-ler ya “Türkler İtalyanlara benzer”, ilgisi yok... Biz Türkler Yunanlara benziyoruz. Üstüne basa basa söylüyorum; bizim Avrupa’daki ikizimiz Yunanlar. Fiziki benzerlik bir tarafa, ruhen de nerdeyse aynıyız. Tabi ki olsun o kadar, altı koca asır birlikte yaşamışız.

1920’lere kadar Selanik’te yaşayan nüfusun ancak % 10’u Yunan kökenliymiş. Selanik Türk, Yahudi, Yunan ve diğer etnik gruplardan karışım bir nüfusmuş. Osmanlı İstanbul’dan sonra Selanik’e ayrı bir önem vermiş. O dönemde şeh-rin ticari ve siyasi önemi oldukça yüksek bir sevyedeymiş. Bunda şehirde-ki Yahudi nüfusunun da bir etkisi olabilir diye düşünüyorum. Sonuçta ticaret ve ardından gelen uluslararası ticari bağlantılar konusunda Yahudi eşrafının mahareti tartısılmaz. Eski şehir fotoğaflarına bakınca şehrin tam bir Osmanlı şehri görünümünde olduğu bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Camileriyle, ha-mamlarıyla, cumbalı evleriye, çarşısıyla pazarıyla tam bir Osmanlı şehri. Hatta Evliya Çelebi ünlü Seyhatname’sinde Selanik’ten bahsederken “şehre deniz tarafından bakıldığında 57 minare sayarsınız” diye bir not düşmüş. Şimdi ise minareyi geçtim, bir tane cami bile yok.

Yıl 2014, Selanik Yunanistan’ın önemli bir liman kenti. Birbiri içine geçmiş yük-sek beton yapılar, daracık, karman çorman sokaklar ve o sokakların kesiştiği birbiri üzerine istiflenmiş arabaları ve daracık kaldırımlarıyla kıvrılıp giden cad-deler. Karmaşa, telaş, çıkar ve umursamazlık içinde, yıllar öncesinin mirasını hoyratça harcamış bir nesille soluk almaya çalışan bir şehir. Farkediyorsunuz ki Osmanlı izini, Türk izini silme telaşı sayesinde tüm tarihi doku acımasızca katledilmiş. Geriye ise köşe bucakta kaderine terkedilmiş, ayakta kalmaya di-renen, yıkılmaya yüztutmuş bir iki hamam, köşk ve konak kalmış.

Anadolu’dan göçen Rumların çoğu Selanik’e yerleştirilmiş. Bize okadar yakın-lar ki inanamazsınız. Sokakata yaşlı Selanikliler ile rahatlıkla Türkçe konuşup, hatta İzmir’in Kavakları türküsünü beraber söyleyebilirsiniz. Ben doksanı devir-miş Uşaklı Helen Hanım’la beraber söyledim çünkü... Diğer taraftan Atamız’ın doğduğu ev bizim için ne önemli bir mirastır! Bahçesinde kendi elleriyle diktiği nar ağacı, sempatik mimari yapısı ve etrafını çevirmiş çeşitli dükkan, bakkal, kahve ve sohbet ortamlarıyla beraber mutlaka gidilip görülmesi gereken me-kanlardan biri. Böyle bir şehrin cocuğu olma ayrıcalığını Gazi’nin sonraki yaşa-mında hissetmemek mümkün mü!

Velhasıl en yanık türkülerin memleketi Selanik’te Anadolu’yu hissediyorsu-nuz. Buram buram türkü kokuyor her taraf. Ezgiler hep bizi, iki kadim halkı anlatıyor, sazlar türkülerin, rembetikaların ezgilerini iki kadim halkın sevgisine çalıyor. Düşmanlık okadar uzak ki... Çalgılarda, yemeklerde, içkilerde, kah-velerde ve gönüllerde yaşatılan bir miras sevgi. Ne mutlu ki o mirası yıkmaya kimsenin gücü yetmiyor.

Sevgiyle ve dostlukla kalınız,

OKAN AKINkunstenaarwww.atelierokanakin.com

S a n a t a D a i r

Selanik İzlenimleri (2)

Page 74: 168 platform ekim

Platform

CARESİZLİKTEN

Hakim Temel'e sorar;-Niye adam'ın başına sandalye ile vurdun?Boynu bükük temel;-Ne yapayım, masayı kalturamadum ki,Diye cevap vermiş....

MİSAFİR

Misafir:Kahve içersem uyuyamıyorum, der,Temel atılır:Pen tam tersi , uyurken kahve içemeyrum!

EYLE KARIŞTIRIYOR?

Ercan ve Özcan iki arkadaştı. Özcan arkadaşı Ercan 'a:Çayını nasıl karıştırıyorsun? Diye sorar. Ercan,Sağ elimle, diye cevap verir. Özcan arkadaşına:Çok tuhaf. Herkes çayını kaşıkla karıştırır.

ARSLAN VE BOĞA

Aslan ile boğa barda oturmuş,sohbet ediyorlardı..Aslan bir ara saatine baktı ve telaşla ayağa kalktı;-"Geç olmuş gideyim..Hanım bekler şimdi..Boğa güldü;-"Koca ormanlar kralı hanımdan mı korkacak canım..Aslan;-"Öyle deme.beni evde bir dişi aslan bekliyor..Seninki gibi inek değil...

İLTİFATKAR KOCA

Ahmet Bey 97'sinde. Hüseyin Bey ise 92'sine erişmiş. Yıllardır dostlukları devam etmekte. Bir gün Ahmet Bey Hüseyin Bey'in evinde yemeğe davet edilmiş.Dikkatini çekmiş, Hüseyin Bey karısına hitap ederken "gülüm", "hayatım", "balım", "tatlım', "şekerim", "sevgilim", "ruhum", gibi laflar kullanıyor.Bir ara karısı mutfaktayken yine, "bir tanem, nere-lerdesin, yemeğin soğuyacak" demiş. Ahmet Bey dayanamamış:-Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun... ballar, şekerler... Bunca seneden sonra olacak şey değil, bravo sana, demiş.Hüseyin Bey şöyle bir arkasını dönüp karısının hâlâ mutfakta olduğundan emin olduktan sonra:-Sorma birader demiş. Ne balı şekeri, 10 yıl olu-yor bizim hatunun adını unuttum. Bir türlü çıkaramıyorum

PANTOLON

Öğretmen çocuğa sormuş,'Oğlum elini pantalonun sağ cebine attın ve bir 10 lira çıkarttın, sol cebinden de 5 lira çıktı. Senin şimdi neyin var?Öğretmen çocuğun '15 liram var' cevabını verme-sini beklerken Çocuk cevap vermiş'Her halde üzerimde başka birinin pantalonu var!'

F ı k r a l a r

74

Derleyen: ÖMER MUHTAR

15 Ekim-15 Kasım 2014Platform

Page 75: 168 platform ekim

75 Platform

Page 76: 168 platform ekim

Sevilen yorumuyla türkülere yeniden hayat veren Sevcan Orhan bugünler-de yeni albümünün heyecanını yaşı-yor. Sanatçının Düşten Gerçeğe adını verdiği albümünde farklı yörelerden derlenmiş 17 güzide eser yer alıyor. Türkiye'de müzikle uğraşanların yolunun halk müziğinden muhak-kak geçmesi gerektiğini söyleyen Orhan, 'Ne enstrüman çalıyorsa çalsın, hangi tarz müziği yapıyor olursa olsun Türkiye'de yetişmiş bir müzisyenin eğer yolu halk mü-ziğinden bir şekilde geçmediyse ben onun müzisyenliğinin eksik kaldığını düşünürüm' diyor. Her inançtan, her kesimden insanın karşısında türkü söylediğini ve insanların onu dinlerken yanya-na durabildiklerini belirten Or-han, türkülerin birleştirici gü-cüne vurgu yapıyor.

TÜRKÜLER O KADAR YALIN VE NAİF Kİ ONLARI SİZ ŞEKİLLENDİRİYORSUNUZ

M ü z i k / S i n e m a / T i y a t r o

7615 Ekim-15 Kasım 2014Platform

Selim Turan

Page 77: 168 platform ekim

Düşten Gerçeğe albümü nasıl ortaya çıktı? Nasıl bir çalışmanın ürünü bu albüm?Zamanı geldiğinde, gerekli eserler bul-duğumda albüm zaten kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bu konuda mütevazı ola-mayacağım; benim hiçbir albümümün dönemi geçmedi. Bu bütün halk müziği albümleri için de böyledir. Dönemi geç-medi ama biz artık dinleyenlere yeni şey-ler sunmanın zamanı geldiğini düşündük. Hatta epey de zamana yayarak yaptık bu albümü. Oldu bittiye getirmedik.

Türküleri derlerken nasıl bir kriter uyguluyorsunuz? Daha önce söylenmemiş olmasına bakıyor musunuz mesela?Halk müziği yaptığım için çok şükür çok fazla materyalim var. İçeriğini ve konsep-tini belirlemek benim elimde. O yüzden ne tarz bir şey istiyorsam o tarz türküleri seçiyorum. Sadece sevdiğim ve gönlüm-den geçen eserleri okuyorum. Yöresinin ve kime ait olduğuyla hiç ilgilenmiyorum. Eğer ben söylerken keyif alıyorsam, bir şeyler hissediyorsam söylüyorum, al-bümde de yer veriyorum. Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahım'ı kim söylerse söyle-sin dinlersiniz, seversiniz. Burada yorum ortaya çıkar. Birinin yorumunu daha çok seversiniz. Türkülerin de böyle bir güzel-liği var. Türküler o kadar yalın ve naif ki onları siz şekillendiriyorsunuz.

Bu albümde hangi müzisyenlerle çalıştınız?Ağabeyim Cihan Orhan albümün müzik yönetmenliğini yaptı. Aranjeleri Önder Meral ve Müslüm Sevim yaptı. Müzisyen arkadaşlarımın hepsi kendi albümleri gibi çaldılar. Albümde çalan herkes kendi enstrümanının virtüözü. Çok huzurlu ça-lıştık. Hiç acele etmedik. Annem, babam ve ağabeyim, dördümüz Vardım Hint Eli-ne türküsünü söyledik. Babamın ve an-nemin sesi de çok güzeldir.

Halk müziği ekolünden olmayıp da türkü söyleyen müzisyenleri nasıl değerlendiriyorsunuz?Türküler kimsenin tekelinde değil. Türkü-

ler anonim diyorsak o insanın da en az benim kadar söylemeye hakkı var. Zaten derdimiz bu değil miydi? İnsanlar türkü söylesinler, türkülerden uzaklaşmasınlar. Rockçı da popçu da herkes türkü söyle-sin. Yolları türküden geçsin. Türkiye'de yetişmiş bir müzisyenin eğer yolu halk müziğinden bir şekilde geçmediyse ben onun müzisyenliğinin eksik kaldığını dü-şünürüm. Ne enstrüman çalıyorsa çalsın, ne tarz müzik yapıyorsa yapsın fark et-mez. Çünkü halkına yabancı olan müzis-yenin yaptığı müzik o ülkede kalıcı olmaz.

Türkü söylemeye ne zaman başladınız. Nasıl başladı türkülerle yolculuğunuz?Ben doğduğumdan beri türkü söylüyo-rum. Erzincanlı ve alevi kökenli bir ailenin çocuğuyum. Bizde her evde bağlama vardır. Dolayısıyla ben Turan Engin'in, Ali Ekber Çiçek'in, Arif Sağ'ın, Belkıs Akkale'nin, Güler Duman'ın, Sabahat Akkiraz'ın sesleriyle büyüdüm. Benim hayatımda hep vardı türküler. Okula baş-layana kadar da herkesin öyle olduğunu zannederdim. Sonra bir baktım ki benim kuşağım kayıp bir kuşak. Ben ailemden dolayı çok şanslıyım ki bu kültürü bana aktarabilmişler.

Düşten Gerçeğe, beşinci albüm. Bu süreci nasıl değerlendiriyor-sunuz? Her şey planladığınız gibi ilerliyor mu?Hayatımda çok güzel şeylerin olacağını hep hissettim. Bundan ötesi olmasa bile bunlarla çok mutluyum.

Çok fazla konser verdim. Her kesimden her inançtan insanın karşısında türkü söyledim. Gördüm ki ben türkü söyledi-ğim zaman yanyana durup beni dinleye-biliyorlar. Siyasetin de günlük yaşamın da çok ötesinde bir şey yapıyoruz aslında.

Sahneye çıktığımda hayalim gerçek oluyor

Sahnede en çok söylemek istediğiniz, söylemekten keyif aldığınız türkü/ler var mı?Sahnede psikolojim o kadar değişkendir ki… Halk müziği icra ettiğiniz için gittiği-niz yöre de çok önemli. Sivas'a gidip de Karadeniz türkülerinden potpuri yapıp okuyamazsınız. Bir iki tane söyleyebilirsi-niz. Benim sahnede sabit bir repertuarım yok. Aklıma geleni söylerim.

Hiç kendimi kısıtlamam. Repertuarım çok dinamiktir. Sahneye her çıktığımda haya-lim bir kez daha gerçek oluyor. Tek dile-ğim ben türkü söylemeye devam edeyim ve bu enerjim ve hevesim hiç bitmesin. Çünkü ben bu heves ve enerjiyle söyle-dikçe bana kulak veren insanlar çoğaldı. Bu, doğru bir şey yaptığımı gösteriyor.

Ayrıca albümde okuduğum eserlerin hepsini sahnede aynı şekilde yorumla-mak da benim için önemli.

77

M ü z i k / S i n e m a / T i y a t r o

Platform

Page 78: 168 platform ekim

B u l m a c aH a b e r

15 Ekim-15 Kasım 2014 78Platform 78

Page 79: 168 platform ekim

79 Platform

KAŞAR PEYNİRLİ MANTAR DOLMASI YAPILIŞI :

Mantarları yıkayıp bir bezle ku-rulayın. Sap kısmını mantarların şeklini bozmadan elinizle ya da bıçakla çıkartın. İçi çıkartılmış mantarları fırın tepsisine (yada güvece) dizin. Üzerlerine tuz kara-biber serpin. 2 kaşık tereyağı eritin.İçine yarım limon koyup karıştırın.Fırçayla eritilmiş yağı mantarların içine ve üstüne sürün.Fırının yalnız üst kısmını yakın.Mantarları hafif diri kalacak şekil-de yarı pişirin. Mantarlar pişerken sütle ıslatılmış tost ekmeğini, karabiber, tuz, rendelenmiş kaşar peynirini, havucu karıştırın.Mantarları fırından alın.Harcı mantarların içine doldurun.Kalan eritilmiş yağı mantarların üzerine dökün. Önceden ısıtılmış 200c fırında üzeri altın bir renk alana kadar pişirin. Sıcak servis yapın. Servis tabağını maydanozla süsleyebilirsiniz.

MALZEMELER :

4 çorba kaşığı tereyağı (veya margarin)Yarım demet maydanoz10 tane iri mantar2 su bardağı kaşar peyniri1 fincan süt1-2 dilim tost ekmeğiTuz, Karabiber1 havuç

79 Platform

A y ı n y e m e ğ i

TAS KEBABI YAPILIŞI :

Soğanları zar şeklinde doğrayın.Eğer domates kullanacaksanız, kabuklarını soyup bir kaba rendele-yin.Bir tencereye margarin koyarak kızdırın ve kuşbaşı kesilmiş koyun eti ilave ederek etlerin her tarafları nar gibi oluncaya kadar kızartın.Etleri bir delikli kepçe ile tabağa alıp tenceredeki yağa soğanları da katarak pembemsi bir renk alınca-ya kadar kavurun.Tencereye rendelenmiş domates veya tuzsuz domates salçası ile tuz ilave edin.Etleri tekrar tencereye koyun, üzerine iki bardak su ilave edin ve pişmeye bırakın.Suyunu çektikçe 1-2 bardak su ilave ederek tencerenin kapağını kapatın ve etler yumuşak bir hal alıncaya kadar yaklaşık 2 saat pişirip servis yapın.

MALZEMELER :

1 kilogram kuşbaşı koyun eti2 çorba kaşığı margarin3 orta boy soğan2 orta domates veya 1, 5 çorba kaşığı tuzsuz domates salçasıTuz

BALLI PANKEK YAPILIŞI :

Bütün malzemeyi bir kabın içine koyup, pütür kalmayıncaya dek iyice çırpın.Elde ettiğiniz karışından yeteri kadar alıp, kızgın tava üzerine çok ince bir tabaka halinde yayın.

Karışım küçük küçük kabarmaya başladığında, altüst edip diğer tarafını da pişirin, sonra bir tabağa alın ve tavaya ikinci pankeki yayın.

İkinci kekin pişmesi esnasında, tabaktaki pankeki soğutmadan, üzerine tereyağı ve bal sürüp rulo haline getirin. Pankekleri birer birer pişirip hazırladıktan sonra, sıcak olarak servis yapın.

MALZEMELER :

1 çorba kaşığı toz şeker1 çay kaşığı kabartma tozu1 tutam tuz2 su bardağı un2 adet yumurta2 su bardağı süt4 çorba kaşığı eritilmiş tereyağı

Page 80: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 80Platform

S p o r

Vleutenseweg 543532 HL Utrecht

Tel. 030 – 877 57 94

[email protected]

Bay ve Bayanlar kay-gısız bir tatil mükemmel

bir vücut için başla-manın tam zamanı!

Bayanlarda komple bacak € 275,- + bikini € 75,-koltuk altı € 75,- + dudak üstü € 30,-

Şimdi Sadece

€ 250,-Baylarda

tüm sırt € 225,- + omuzlar € 150,-+ ense € 50,- + yanaklar € 30,-

Şimdi Sadece

€ 200,-

Melinda Güzellik salonumuzda yapılan tedaviler.Lazer epilasyon - İğneli epilasyon - Cilt bakımı - Akne tedavisi

Masaj - Ağda - Makyaj - El ve ayak bakımı - Biopeeling (Neoderma)

Microdermabrasie: € 80,- NU VOOR € 50,-4 kuur behandelingen: € 320,- NU VOOR € 180,-Neoderma Bio-peeling VOOR € 65,- 3 kuren in 10 dagen VOOR € 170,-Gezicht € 100,- NU VOOR € 50,-Oksels of bikinilij n € 75,- NU VOOR € 50,-

Dünyada en gelişmis Diode Light Sheer sistemiyle kalıcı bir çözüm sunuyoruz!

+31 (0)20 614 53 63

Page 81: 168 platform ekim

81 Platform

B u l m a c a

Vleutenseweg 543532 HL Utrecht

Tel. 030 – 877 57 94

[email protected]

Bay ve Bayanlar kay-gısız bir tatil mükemmel

bir vücut için başla-manın tam zamanı!

Bayanlarda komple bacak € 275,- + bikini € 75,-koltuk altı € 75,- + dudak üstü € 30,-

Şimdi Sadece

€ 250,-Baylarda

tüm sırt € 225,- + omuzlar € 150,-+ ense € 50,- + yanaklar € 30,-

Şimdi Sadece

€ 200,-

Melinda Güzellik salonumuzda yapılan tedaviler.Lazer epilasyon - İğneli epilasyon - Cilt bakımı - Akne tedavisi

Masaj - Ağda - Makyaj - El ve ayak bakımı - Biopeeling (Neoderma)

Microdermabrasie: € 80,- NU VOOR € 50,-4 kuur behandelingen: € 320,- NU VOOR € 180,-Neoderma Bio-peeling VOOR € 65,- 3 kuren in 10 dagen VOOR € 170,-Gezicht € 100,- NU VOOR € 50,-Oksels of bikinilij n € 75,- NU VOOR € 50,-

Dünyada en gelişmis Diode Light Sheer sistemiyle kalıcı bir çözüm sunuyoruz!

+31 (0)20 614 53 63

Page 82: 168 platform ekim

15 Ekim-15 Kasım 2014 82Platform

B u l m a c a

Page 83: 168 platform ekim

ARKA KAPAK İÇİ

(020) 435 0 [email protected]

UE32EH5000W32” ∙ 80 cm ∙ Full HD1920x1080 pixel50 Hz

WAK282S1 Sportsedition

Enerji sınıfı A+++

Vario Perfect ∙ Aquastop ‘koolborstel’suz motor

8 sene garanti!

UE48H8000SLXXN TV48” ∙ 121 cm ∙ Curve TV ∙ 3DSmart TV ∙ Uydu alıcısıFull HD ∙ CI +

DCY 7402 XW37 kg ∙ Kurutma makinesi Enerji sınıfı: B ∙ 16 program5 sene garanti!Display

7kg ve üzeri çamaşır ve kurutma makinelerinde 89 euro değerinde 5 sene ücretsiz garanti!

1349,--15% indirim

1599,-

279,--30% indirim

399,-

499,--29% indirim

699,-

349,--22% indirim

449,-

| EXCLUISIV çamaşır ve kurutma makinelerinde 125 euro değerinde 8 sene ücretsiz garanti!

Her türlü elektronik ev eşyalarınız için bize ulaşabilirsiniz. Hollanda’nın her tarafına teslimat yapılır.

televizyonlarda 400 euroya varan indirimler!

Burgemeester de Vlugtlaan 101 ∙ 1063 BJ Amsterdam West

8kg ∙ Çamaşır makinesi

Acer Extensa 2510-33J2Core i3 4030U / 1.9 GHz Windows 8.1v ∙ 4 GB RAM Intel HD Graphics 4400cm500 GB HDD 15.6" 426,-

-15% indirim

499,-

FC9322/09 Turuncu/SiyahTorbasız süpürgeSert tabanlar içinde kullanılırEnerji sınıfı: ATüm aksusarlarıylabirlikte 88,-

-20% indirim

109,-

Page 84: 168 platform ekim

Kinderopvang nodig?

• Open van 07.00 tot 19.00• Camera toezicht en Intercom• Dagelijks warme maaltijden• Flexibele opvang

Dagopvang

• Haal kosteloos je A zwemdiploma tijdens de opvang• Wij hechten veel waarde aan sport en spel• Leer muziek en dans kennen op de opvang

Buitenschoolse

Zwem en Sport BSO, U doet niets. Wij doen alles!Aanmelden, brengen, ophalen en zelfs betalen!

ARKA KAPAK