14 Mart - Tjod İzmirtjodizmir.org.tr/gorseller/files/e-bulten/mart2017-ebulten.pdf ·...

13
TJOD İZMİR ŞUBESİ E - BÜLTEN MART 2017 TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org 1 Değerl meslektaşlarım; TJOD İzmr 2. Asstan çekrdek eğtm toplantısı 25-26 Mart tarhnde Ege bölgesnde bulunan Ünverste ve Eğtm Araştırma Hastanelernden araştırma görevls meslektaşlarımızın katılımları le gerçekleştrld. 1. 2. ASÇEP le lgl görseller web stemzde bulunmaktadır. 30 Mart 2017 tarhnde gerçekleştrlecek aylık bölge toplantımız teması le gerçekleştrlecektr. TJOD İzmr Buluşmalarında bu ay Serkan Karasmaloğlu “Aşkın Fzyolojs “ le bzlerle olacak. İzmr TJOD Mart 2017 bültende lgnz çekeceğn umduğumuz k makale ve 30 Mart 2017 tarhnde gerçekleştrlecek aylık bölge toplantımızla lgl blgler bulunmaktadır. Bu vesle le 14 Mart Tıp Bayramımızı en çten dleklermle kutluyorum, 30 Mart 2017 Perşembe günü saat 18:00' de Hlton Otel'de buluşmak üzere, Sevg ve saygılarımla Tıp Bayramımız 14 Mart Kutlu olsun... Erol Tavmergen İzmr TJOD Şubes Yönetm Kurulu Başkanı

Transcript of 14 Mart - Tjod İzmirtjodizmir.org.tr/gorseller/files/e-bulten/mart2017-ebulten.pdf ·...

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org1

    Değerl� meslektaşlarım;

    TJOD İzm�r 2. As�stan çek�rdek eğ�t�m toplantısı 25-26

    Mart tar�h�nde Ege bölges�nde bulunan Ün�vers�te ve

    Eğ�t�m Araştırma Hastaneler�nden araştırma görevl�s�

    meslektaşlarımızın katılımları �le gerçekleşt�r�ld�. 1. 2.

    ASÇEP �le �lg�l� görseller web s�tem�zde bulunmaktadır.

    30 Mart 2017 tar�h�nde gerçekleşt�r�lecek aylık bölge toplantımız teması �le gerçekleşt�r�lecekt�r. TJOD İzm�r Buluşmalarında bu ay Serkan Kara�sma�loğlu “Aşkın F�zyoloj�s� “ �le b�zlerle olacak.

    İzm�r TJOD Mart 2017 bültende �lg�n�z� çekeceğ�n� umduğumuz �k� makale ve 30 Mart 2017 tar�h�nde gerçekleşt�r�lecek aylık bölge toplantımızla �lg�l� b�lg�ler bulunmaktadır.

    Bu ves�le �le 14 Mart Tıp Bayramımızı en �çten d�lekler�mle kutluyorum, 30 Mart 2017 Perşembe günü saat 18:00' de H�lton Otel'de buluşmak üzere,

    Sevg� ve saygılarımla

    Tıp Bayramımız14 MartKutlu olsun...

    Erol Tavmergenİzm�r TJOD Şubes� Yönet�m Kurulu Başkanı

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org2

    BAŞKAN

    Erol Tavmergen

    SEKRETER

    A. Özgür Yen�el

    SAYMAN

    Çet�n Aydın

    ÜYELER*

    D�lek Aslan

    Erb�l Doğan

    A. Zek� Işık

    Ned�m Karadadaş

    Gülnaz Şah�n

    Gökhan Tosun* Soy�sme göre alfabet�k d�z�lm�şt�r.

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ YÖNETİM KURULU

    www.facebook.com/tjod�zm�r

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org3

    TJOD İZMİR ŞUBESİ ŞUBAT 2017 TOPLANTISINDAN KARELER...

    ŞUBAT AYI TOPLANTI SUNUMLARI WEB SİTEMİZDEN PAYLAŞILMIŞTIR !www.tjod�zm�r.org.tr

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org4

    ASÇEP’ten Kareler

    ASİSTAN ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org5

    Prenatal Anaplo�d� Taramasında Konvans�yonel Testler Mete Ergenoğlu

    Non �nvaz�v prenatal taramada cf DNA nın yer�Namık Dem�r

    Anaplo�d� Tanısında İnvaz�v G�r�s�mlerde İş�n Mutfağından Gel�şmeler Ayça Aykut

    Tartışma

    18:00-18:15

    18:15-18:30

    18:30-18:45

    18:45-19:00

    TJOD İZMİR MART 2017 BÖLGE TOPLANTISI

    Kayıt 17:30-18:00

    19:30-20:00 BEN NASIL YAPIYORUM ? Oturum Başkanı: Çet�n Aydın

    KAHVE ARASI19:00-19:30

    30 MART 2017 HİLTON OTEL, BARBAROS SALONU - İZMİR

    Aşkın F�zyoloj�s�Serkan Kara�sma�loğlu

    Oturum Başkanı: Hat�ce AktanTJOD İZMİR BULUŞMALARI20:00-20:30

    Gebel�kte D�yabet Taraması Yapalım mı ?Hang�s�n� Terc�h Edel�m ?D�dem Derel� Akden�z

    Oturum Başkanları: Hüsey�n Yılmaz, Haşmet Mesut Özsoy

    KOKTEYL19:30-20:00

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org6

    Kılavuzlar Eşl�ğ�nde ve Tar�hsel Süreçte İntrauter�n Adezyonların Sını�andırılmasıİsmet Hortu

    Ege Ün�vers�tes� Tıp Fakültes� Kadın Hastalıkları ve Doğum Anab�l�m Dalı

    İSMET HORTU KILAVUZLAR EŞLİĞİNDE VE TARİHSEL SÜREÇTE İNTRAUTERİN ADEZYONLARIN SINIFLANDIRILMASINI YAZDI

    İntrauter�n adezyon; tar�hte �lk olarak 1894 yılında He�nr�ch Fr�tsch tarafından postpartum küretaj sonrası sekonder amenore neden�yle başvuran hastada rapor ed�lm�şt�r. Sonrasında 1948 yılında daha sonraları adıyla anılacak olan Joseph Asherman, travmat�k amenore olarak da �s�mlend�rd�ğ� �ntrauter�n adezyon vakasını yayınlamıştır. O tar�hten sonra bu tür �ntrauter�n adezyonları olan vakaların muayeneler�nde problem�n sadece mekan�k olarak yapışıklıktan z�yade b�rtakım patoloj�ler� �çeren sendrom olarak l�teratürde ve prat�kte yer almaya başlamıştır. Y�ne Joseph Asherman'dan sonra bu sendrom ve get�rm�ş olduğu problemler, başta sekonder �nfert�l�te olmak üzere, h�steroskop�n�n gel�şmes�nde ve �lerlemes�nde dönüm noktası olmuştur. Bu sendromun b�leşenler�n�n başında; sekonder amenore ,h�pomenore, d�smenore, kron�k ve/veya s�kl�k pelv�k ağrı ve �nfert�l�te gelmekted�r. İntrauter�n adezyona sah�p her hastada yukarda bahsed�len semptom veya bulgulara rastlanmayab�l�r. Kılavuzlara bakılacak olursa Asherman sendromu �ç�n term�noloj�k olarak daha doğru tanımlamayı, uter�n kav�ten�n tamamen obl�tere olduğu ve amenoren�n görüldüğü hasta grubu oluşturmalıdır. Günümüzde bu ayrım ( �ntrauter�n adezyonlar ve Asherman sendromu) j�nekologlar arasında çok popüler olmamasından ötürü b�r çok j�nekolog amenore varlığına bakmaksızın �ntrauter�n adezyon tesp�t ed�len vakaları Asherman sendromu olarak n�telend�rmekted�r. Uter�n kav�te tutulumu hafif formdan ş�ddetl� forma (komplet obl�terasyon) kadar olab�l�r. Bu adezyonlar değ�ş�k boyut ve yoğunlukta (dens�te) görüleb�l�r. Adezyonlar, endometr�um, myometr�um veya endomyometr�al b�leşkeden ( junct�onal zone) köken alab�l�r. Endometr�um kökenl� adezyonlar genell�kle hafif t�pte olup endometr�al ep�tele benzerl�k göster�r. En sık görülen adezyonlar, myometr�umdan köken alan müsküler yapılı ve üzer� endometr�al doku �le çevr�l� adezyonlardır. Endomyometr�al b�leşkeden köken alan adezyonlar �se en az rastlanılan grup olup fibröz yapılardan oluşur, endometr�uma uzanmaz. L�teratürde yayınlanan bazı makalelerde, �ntrauter�n adezyonların progres�f olup formasyon hal�n� alab�leceğ�, myometr�al kasılma fonks�yonunu bozab�leceğ�, hatta endometr�al atrofiyle sonuçlanab�lecek endometr�al dokuya sex stero�dler� g�r�ş�n� azaltab�leceğ� bel�rt�lm�şt�r.

    Tar�hsel olarak �lk sını�ama 1978 yılında Toaff ve Ballas tarafından H�sterosalp�ngografi (HSG) bulgularına dayanarak yapılmıştır (Res�m 1).

    Res�m 1Y�ne aynı yıllarda March A. h�steroskop�k bulgulara dayanarak �ntrauter�n adezyonları hafif, orta ve ağır olarak sını�amıştır (Tablo1) .Daha sonraları 1988 yılında Valle, March'ın sını�amasına kl�n�k ve reprodükt�f sonuç öngörüler�n� de ekleyerek güncellem�şt�r (Tablo 2)

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org7

    1988 yılında Amer�kan Üreme Tıbbı Topluluğu (ASRM) �ntrauter�n adezyonları daha kapsamlı, anatom�k ve kl�n�k bulgulara göre başka b�r sını�ama tanımlamıştır (Tablo 3). 1989 yılında Avrupa Histeroskopi Topluluğu (ESH), adezyonları histerosalpingogra�k bulgular, histeroskopik görünüm ve klinik olarak Grade 1-4 arasında skorlamışlardır (Tablo 4, Resim 2 ). Bu skorlama sistemi daha sonraları Avrupa Jinekolojik Endoskopi Topluluğu (ESGE) tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. Bu sını�amada, temel olarak tubal ostium açıklıkları ve fertilite şansı ön planda değerlendirilmiştir. Adezyon lokalizasyonunu belirleme ve yoğunluğunu değerlendirme açısından bakıldığında daha geçerli bir sını�andırma sistemi gibi görünmektedir fakat menstrüasyon şekli açısından bilgi vermemesi dezavantajı olmuştur.

    TABLO 1 TABLO 2

    TABLO 4

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org8

    TABLO 3

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org9

    RESİM 2

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org10

    Amer�kan Üreme Tıbbı Topluluğu (ASRM)'nun sını�aması esas olarak, endometr�al obl�terasyonun gen�şl�ğ�, adezyonların h�steroskop�k veya h�sterosalp�ngografik görünümü ve hastanın menstrüel karakter�st�ğ� hedef alınarak tasarlanmıştır. Sonuç olarak da hastanın gebel�k şansı prognozu zayıf, orta ve �y� olarak skorlama yapılmıştır. Son zamanlarda yapılmış olan y�ne başka çalışmalardan çıkan sonuçlara göre de yapılan yen� sını�amalarda; özell�kle adezyon cerrah�s� sonrası hastanın gebel�k şansını değerlend�ren ve adezyonun yerleş�m yer�n�n önem�n� vurgulayan derecelend�rme s�stem� gel�şt�r�lm�şt�r (Tablo 5).

    TABLO 5

    2000 yılında Nasr tarafından menstrüel düzen, h�steroskop�k bulgular ve hastanın fert�l�te öyküsünü komb�ne ederek yen� b�r sını�ama s�stem� sunulmuştur (Tablo 6). Bu sını�ama az sayıda hasta üzer�nde değerlend�r�ld�ğ� �ç�n hastanın fert�l�te prognozu ve adezyol�z�s�n kar-zarar oranı henüz �sten�len sev�yeye gelemem�şt�r, bunun �ç�n daha çok sayıda hasta �çeren çalışmalara �ht�yaç vardır.

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org11

    Sonuç olarak, tar�hsel süreç boyunca �ntrauter�n adezyonlarla �lg�l� çok sayıda sını�andırma s�stem� gel�şt�r�lm�ş olup günümüzde en çok kullanılan Amer�kan Üreme Tıbbı Topluluğu (ASRM) ve Avrupa H�steroskop� Topluluğu (ESH) 'nun yapmış oldukları sını�andırma s�stemler�d�r. Halen ortak, tek b�r sını�andırma s�stem�n�n olmayışı �ntrauter�n adezyonlarla mücadelede, hastaların tedav�den fayda görmeler�nde ve fert�l�te prognozunun öngörüsünde tutarsızlıklara ve güçlüklere yol açmaktadır. Bu durum aynı zamanda farklı ser�ler�n çalışma sonuçlarını kıyaslama ve toparlama da da zorluklara yol açmaktadır. Yen�den tüm j�nekologlar, reprodükt�f endokr�nologlarca tekrarlanab�len, genel kabul gören, cerrah� sonrası sonuçları da değerlend�reb�len, menstrüel düzen� göz önüne alan, adezyonların yerleş�m yer�, karakter�st�ğ�n� gözeten, rez�düel endometr�umu da değerlend�reb�len yen� b�r sını�ama s�stem�ne �ht�yaç vardır.

    TABLO 6

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org12

    Dem�r Eks�kl�ğ� Anem�s� Olmayan Gebelere Profilakt�k Dem�r Desteğ� Ver�lmel� m�d�r?Hal�l Gürsoy Pala

    Kadın Hastalıkları ve Doğum - Per�natoloj� Uzmanı Sağlık B�l�mler� Ün�vers�tes� Tepec�k Eğ�t�m ve Araştırma Hastanes�

    H. GÜRSOY PALA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ OLMAYAN GEBELERE PROFİLAKTİK DEMİR DESTEĞİ'Nİ YAZDI

    Dem�r eks�kl�ğ�, gebel�kte en sık görülen beslenme problem�yken; dem�r eks�kl�ğ� anem�s� de gebel�kte en sık görülen anem� neden�d�r. Dünya'da tüm populasyonlarda dem�r eks�kl�ğ� anem�s� % 25 oranında görülmekteyken; gebel�kte bu oran % 42 olarak bulunmuştur. Türk�ye'de gen�ş ölçekl� çalışma olmamakla b�rl�kte gebel�kte dem�r eks�kl�ğ� anem�s�n�n % 50 c�varında olduğu tahm�n ed�lmekted�r. Gebel�kte görülen Dem�r Eks�kl�ğ� ve Dem�r Eks�kl�ğ� Anem�s�; önleneb�l�r ve tedav�s� mümkün b�r halk sağlığı sorunudur. Gebel�kte dem�r gereks�n�m�, artan er�tros�t kütles� ve fetoplasental gel�ş�m neden�yle artmaktadır. Fetusun �ht�yacı olan dem�r; öncel�kle maternal d�yetten em�l�m, maternal dem�r depolarından salınım ve y�ne maternal er�tros�tler�n katabol�zması �le sağlanır. Normal b�r tek�l gebel�kte toplam kan hacm�, gebel�ğ�n erken dönemler�nden başlayarak yaklaşık % 50 oranında artarken, toplam er�tros�t kütles� de yaklaşık % 25 oranında artar. Plazma hacm�ndek� er�tros�t kütles�ne göre daha fazla olan bu artışın net�ces�nde hemoglob�n ve hematokr�t değerler� gebel�kte düşer. Bu duruma 'F�zyoloj�k Hemod�lüsyon' den�r. Kadınlarda normalde vücutta dem�r 2,3 gr dem�r bulunmaktadır. Bu dem�r�n % 70'� fonks�yonel dem�rken (Hemoglob�n ve Myoglob�n), % 30'u depo dem�r� (Ferr�t�n) olarak yer almaktadır. Gebel�kte artan er�tros�t kütles� �ç�n 500 mg, feto-plasental ün�te �ç�n 300 mg ve doğumdak� tahm�n� kayıpların karşılanması �ç�n yaklaşık 200 mg olmak üzere toplam 1 gr �lave dem�r gereks�n�m� ortaya çıkmaktadır. Gebel�kte dem�r eks�kl�ğ� sorunu oluşmaması �ç�n üreme çağındak� kadınların en az 500 mg depo dem�r� �le gebel�k sürec�ne başlamaları gerekmekteyken, sadece kadınların % 20's�nde bu koşullar sağlanır. Kadınların yaklaşık % 40'nda dem�r depoları boştur.Gebel�kte Dem�r Eks�kl�ğ�'ne her zaman anem� eşl�k etmez. Öncel�kle vücut dem�r depolarının azaldığı, bu nedenle ferr�t�n değerler�n�n düştüğü ama fonks�yonel dem�r�n normalolduğu ve anem�n�n eşl�k etmed�ğ� durum sadece 'Dem�r Eks�kl�ğ�' olarak �s�mlend�r�l�rken, bunu tak�ben hem dem�r depolarının hem de fonks�yonel dem�r�n azalması durumu 'Dem�r Eks�kl�ğ� Anem�s�' olarak n�telend�r�l�r. Anem�, ortalama sağlıklı populasyona göre 2 standart dev�asyon veya 5 persent�l altı hemoglob�n değerler�n� göstermekted�r. Gebel�k �ç�n kabul ed�len sınır değerler değ�şken olmakla b�rl�kte; Dünya Sağlık Örgütü'ne göre bu sınır gebel�ğ�n her dönem� �ç�n hemoglob�n 11 gr/dl altı (hematokr�t %33 altı) olarak kabul ed�l�r. Hastalık Kontrol Merkez�'ne göre bu sınır gebel�ğ�n b�r�nc� ve üçüncü gebel�k dönem� �ç�n 11 gr/dl altı (hematokr�t %33 altı) ve �k�nc� gebel�k dönem� �ç�n 10,5 gr/dl altı (hematokr�t %32 altı) olarak kabul ed�l�r. Bu değerler�n altında saptanan hemoglob�n ve hematokr�t değerler�nde, dem�r eks�kl�ğ� anem�s� de tesp�t ed�l�rse 'Dem�r Tedav�s�'ne başlamak gerek�r. Anem�s� olmayan gebelere profilakt�k dem�r takv�yes� ver�lmes� konusunda fik�r b�rl�ğ� yoktur. Farklı ülkelerde farklı yaklaşımlar söz konusudur. Bu desteğe rut�n olarak başlamadan önce oluşab�lecekler yararlarla b�rl�kte, meydana geleb�lecek zararlar olab�leceğ�n� de b�lmek gerek�r.

  • TJOD İZMİR ŞUBESİ

    E - BÜLTEN

    MA

    RT 2017

    TÜRK JİNEKOLOJİ ve OBSTETRİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ www.tjod.org13

    Türk�ye Cumhur�yet� Sağlık Bakanlığı, 2007 Dem�r Destek Programı kapsamında yayınladığı rehberde 'Gebelerde kl�n�k anem� olmasa da günlük dem�r gereks�n�m� göz önüne alınarak TÜM GEBELERE �k�nc� tr�mesterden başlayarak 6 ay ve doğum sonu 3 ay olmak üzere toplam 9 ay süre �le günlük 40-60 mg elementer dem�r desteğ�' yapılmasını önermekted�r. Y�ne Dünya Sağlık Örgütü gebel�ktek� �lk v�z�tten �t�baren, Internat�onal Nutr�t�onal Anem�a Consultat�ve Group �se; �k�nc� tr�mesterden �t�baren 60 mg/gün dem�r desteğ� önermekted�rler. Yapılan bu takv�ye çalışmaları; maternal dem�r düzeyler�nde artış sağlayarak anem� görülme sıklığını azaltsa da; maternal ve fetal durumu �y�leşt�rd�ğ�ne a�t ver�lerde çel�şk�ler bulunmaktadır. Bununla b�rl�kte gastro�ntest�nal semptomlara bağlı maternal morb�d�tey� arttırdığına da�r kanıtlar da mevcuttur. Rut�n profilakt�k dem�r desteğ�n�n potans�yel zarar oluşturab�lecek durumları arasında, ver�len dem�r desteğ�ne hasta uyumsuzluğu gelmekted�r. Gebeler�n hemoglob�n ve ferr�t�n düzeyler�n�n arttığı göster�lm�şken, bunun ne zaman olduğu konusunda yeterl� kanıt yoktur. Bununla b�rl�kte, özell�kle artmış gastro�ntest�nal morb�d�te neden�yle gebelerde tedav�ye uyumsuzluk söz konusudur. Bu nedenle, gebeler dem�r takv�yes�n�n potans�yel yan etk�ler konusunda hek�mler tarafından b�lg�lend�r�lmel�d�r.Gebel�kte azalmış hemoglob�n değerler� kadar, artmış hemoglob�n değerler� de tehl�kel�d�r. Yüksek hemoglob�n değerler� sekonder hemokromatoz�s ve plasental yetmezl�ğe yol açarak düşük doğum ağırlığına sebep olab�l�r. Hemoglob�n değerler�n�n 13,2 gr/dl'n�n üzer�nde olması; düşük doğum ağırlığı, erken doğum ve artmış per�natal mortal�te �le �l�şk�l�d�r. Ayrıca oks�jen ürünler�, artmış dem�r düzeyler� �le doku düzey�nde etk�leş�me geçerek serbest oks�jen rad�kaller�n�n ortaya çıkmasına neden olarak oks�dat�f hasara yol açab�l�r. Özell�kle plasenta dokusu, artmış kanlanma ve m�tokondr� sev�yes� neden�yle oks�dat�f hasara daha da açıktır. Gebel�kte düzenl� dem�r desteğ� �le plasental malond�aldeh�t düzeyler�n�n arttığı gözlenm�şt�r. Y�ne �ntest�nal mukozada da sürekl� dem�r desteğ� alınması durumunda yukarıda sayılan nedenlerle oks�dat�f hasar oluşab�l�r. İng�ltere'de rut�n dem�r desteğ� öner�lmemekted�r. The Nat�onal Inst�tute for Health and Care Excellence (NICE), gebelere �lk v�z�tte ve gebel�ğ�n 28. haftasında hemoglob�n ve hematokr�t değerler�ne bakılmasını önermekted�r. Hemoglob�n değer�nde anem� saptanması durumunda selekt�f dem�r desteğ� öner�l�p �k� hafta sonra hemoglob�n değer�ndek� artış olup olmadığının tesp�t ed�lmes�n� öner�rken, anem� tesp�t ed�lmeyen gruba da b�l�nen hemoglob�nopat�, anem� öyküsü, mult�ple gebel�k, b�r yılın altında gebel�kler arası süre olması, adölesan gebel�k, mult�par�te, vejeteryan ve kanama r�sk� yüksek olab�lecek gebelere de 'Ferr�t�n' bakılmasını önermekted�r. Ferr�t�n değer� 30 Mg/dl altında tesp�t ed�len ve anem�s� olmayan bu gebelere 60 mg/dl selekt�f dem�r desteğ� öner�lmekted�r. Sonuç olarak; dem�r eks�kl�ğ� anem�s� olmayan gebeye eğer dem�r depolarında eks�kl�k varsa yan� ferr�t�n değer� düşükse profilakt�k dem�r tedav�s� vermen�n faydalı olduğu gözükmekteyken; ferr�t�n değer�n�n normal olduğu tesp�t ed�len gebeye günümüzdek� b�lg�ler ışığında kanıta dayalı tıp çerçeves�nde profilakt�k dem�r takv�yes� yapılmasının faydası yoktur.