tasavvuf İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi

Ankara, 2001

ilim ve Gönül Dünyamızdan Kayan Yıldız: Prof. Dr. Mahmut Esad Coşan Hocamız

Zülfikar GÜNGÖR Dr., Ankara ü. İlahiyar Fakültesi

Bazı yazıların yazılması oldukça zordur. Bizim yazmaya çalıştığımız bu yazı da böyle yazılardandır . Çünkü insanın, değer verdiği, sevdiği bir kişinin vefatı­nın ardından onu anlatacak bir yazı yazması kolay değildir. Bu yazımızda, Şubat

ayında geçirdiği bir trafik kazası sonucu aramızdan ayrılan Ankara Üniversitesi ilahiyat Faki.iltesi emekli öğretim üyelerinden değerü hocamız Prof. Dr. Mahmut Esad Coşan'ı tanıtmaya çalışacağız.

Hocarmzın yayınlanmış kitaplarının başında verilen biyografisinin kısa oluşu

ve onun bilimsel çalışmalarını tam olarak yansıtmaması bizim bu yazıyı kaleme almamızı zorunlu hale getirmiştir. Prof. Dr. M. Esad Coşan hocamızın şahsi dos­yasını inceleyerek hazırladığımız çalışınarnızla onun ilmi şahsiyetinin daha iyi bi­linmesine katkı sağlamış olacağımız kanaatindeyiz.

Sahip olduğu ilm! kariyerinin yanısıra, biünen tasavvufi kimliği dolayısıyla

toplumumuzun hemen her kesimi tarafından ismen tanınan hocarnızın anahat­larıyla hayat hikayesi şöyledir.

Hayatı

Prof. Dr Mahmud Esad Coşan 14.4.1938 tarihinde Çanakkale ilimizin Ayva­cık ilçesi Alırnetçe köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Halil Necati Efendi, anne­si ise Şadiye Hanımdır. Ailesinin İstanbul'a taşınması sonucunda, ilk, orta ve

yüksek tahsilini bu şehirde tamamlamıştır. 1950 yılında İstanbul Vezneciler Uko­kulu'nu, 1956'da Vefa Lisesi'ni, 1960'da da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Faki.il­tesi Arap~Fars Filolojisi'ni bitirmiştir.

Üniversiteden mezun olduğu yıl Ankara Üniversitesi İh1hiyat Fakültesi'ne asistan olarak giren Coşan, askerlik hizmetini ise 1971-1972 yıllannda yedeksu-

I O tasaı .. vuf

Merhum P·rof Or. Mahmut Esat Coıaıı lalebefe1'i Prof Dr. Mehmet Akkuj,

Pn>f. Dr. Ali Yıfmm; ve Musiki Hocası Y ard. Doç. Or. Ruhi Kalender ile birlikte

A. O. i fahiy<tl Fakültesi kiitiipha11.esiııde bir eser iucelemesi sıraswda (1985)

bay olarak yapmıştır. 1987 senesinde üniversite hocalığından kendi isteğiyle

emekli olmuştur .

Emeklilik sonrası sosyal faaliyetlere ağırlık veren hocamız, birkaç yıldır eği­rirn ve irşad çalışmalarıru yürütmekte olduğu Avustralya'da geçirmiş olduğu elim bir trafik kazası sonucu 4 Şubat 2001 tarihinde vefat etmiştir. Türkiye'ye getirilen n aşı , 9 Şu bar 2001 'de Cuma namazı sonrası onbinlerce talebesi ve sevenlerinin katılımıyla kılınan cenaze namazının ardından yapılan muhteşem bir törenle Eyüp Sultan mezarlığında Cenab-ı Hakk'ın ralunetine tevdi edilmiştir.

İlıni Kişiliği ve Hocalığı

M. Esad Coşan hocamız ilk ve orta öğretimini tamamladıktan sonra girdiği İs­tanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap-Fars Filolojisi'ni Arap Dili ve Edebi­yatı, İran Dili ve Edebiyatı, Ortaçağ Tarihi ve Ti.irk-isHim Sanatı seıtifikalarını ala­rak 1960 yılında bitirmiştir. Üniversiteden mezun olduğu yıl, Ankara Üniversite­si ilahiyat Fakültesi KHisik DiniTürkçe Metinler Kürsüsü asistanlık imtihanını ka­zanarak bu i.iniversiteye intisap etmiş; böylece ilın1 çalışmalarına ve hocalık hiz­

metine başlamışttr. Fakülte yayın komisyonunda iki yıl süreyle sekreterlik yapan hocamız, 1%5

yılında XV. yüzyıl Şairlerinden Hatipoğlu Muhammed ve Eserleri ad!J çalışmasıy-

ilim ve gönül dünyamızdan kayan yıldız... 11

la "İlahiyat Doktonı" ünvanını almıştır. 1967, 1968 yıllannda Ankara Yükseliş Mühendislik ve Mimarlık Özel Yüksek Okulu'nda "Türkçe ve Humaniter Bilgi­ler" dersi vermiştir.

Ders vermenin yanısıra bilimsel çalışmalarına da devam eden Coşan, 30.11.1972 tarihinde Hacı Bektaş V elf ve Makalttt adlı doçentlik tezi ile doçent ünvanını almış; 16.04.1973'de de Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakülresi Türk-is­lam Edebiyatı Kürsüsüne öğretim üyesi olarak tayin edilmiştir. 28.5.1974'de ise

ki.irsü başkanlığına atanmış ve kendi isteğiyle emekli olduğu 1987 yılına kadar kürsü ve Anabilimdalı başkanlığı görevini yürütmüştür.

1977-1980 yıllan arasında Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademi­

si'nde Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi. Yazdığı makaleler ve verdiği dersler­le devam ettirdiği ilmi çalışmalan neticesinde Matbaacı İbrahim-ı: Mütefetrika

veRisale-i İslamiye isimli profesörlük takdim teziyle 1982 tarihinde Profesör un­varunı kazanmıştır .

Hocamız Ankara Üniversite'sine asistan olarak girişinden emekli oluncaya ka­

dar geçen süre içinde, Milli Eğitim Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı bünye­sinde kurulan çeşitli komisyonlarda üye olarak da çalışmıştır. Aynı zamanda Al­manya, Avusturya, Irak, İran, Libya, Ürdün ve Suud i Arabistan gibi ülkelerde ulus­lararası toplantı ve konferansiara katılmış; araştırma ve incelemeler yapmıştır.

1960 yılında girdiği ve 1987 tarihinde emekli olarak ayrıldığı Ankara Üniver­sitesi ilahiyat Fakültesi'nde, Türk-İsHim Edebiyatı, Osmanlıca, Türkçe-Kompo­

zisyon, Farsça ve Arapça derslerini okutan hocamız, yedi adet doktora tezinin yanısıra çok sayıda lisans tezi de yönetmiştir.

Bir öğretim üyesi olarak son derece başarılı ders anlatan hocamızın dersleri çok büyük ilgi görürdü. Hern fakülte içinde farklı sınıflardan, hem de değişik fa­

kültelerden gelen öğrenciler, verilen dersi büyük bir dikkatle dinlerdi. Ders an­latımı sırasında anlattığı fıkralar, lassalar ve konuya uygun şürlerle öğrencilerin ilgisini canlı tutmayı başanrdı. Öğrencilik yıllarıınızda hocamızın derslerinde dinlediğimiz ve ezberlediğimiz beyiderden bazılan şunlardır:

''Edep bir tiic imiş ol nar-ı Hüda'dan

Giy ol tacı emin ol her helfidan

Edep iledir nizam-ı alem

Edep iledir kemal-i adem"

''Alimin sözü la ·ı ü merctm incidir

Cahi/in. sözü hin cii.n incidir"

12 · tasawı!f

Derslerinde eleştirrnek istediği hususlan şalus planında değil, fikir planında

ele alırdı. Eleştiri yaparken de, kendi görüşünü ortaya koyarken de, afakl değil delilli konuşurdu . Öğre'lcilerinin ilmi yeterliğe sahip olmalarının önemini daima

vurgulardı. Toplumumuzun en önemli ihtiyacının, sahasında iyi yetişmiş insan

olduğunu bütün öğrencilerine tekrar tekrar anlaurdı.

Ufku çok geniş olan hocamız, Arapça, Farsça, İngilizce, Almanca bilmektey-, di ve öğrencilerini de yabancı dil öğrenmeye ve özelde İslam ülkelerini genelde de bütün dünya devletlerini iyi tanımaya daima teşvik ederdi. Kendisi, biz öğ­

rencilerine yaptığı bu tavsiyelere yaşantısıyla örnek olmuş; başta Türk Cumhuri­

yetleri olmak üzere çok sayıda İslam ülkesini, Avrupa, Amerika, Afrika'da birçok ülkeyi ve Avustralya'yı gezmiştir. Bu ülkelerde verdiği konferanslar ve yaptığı'

sohbetlerle eğitim ve irşad halkasım genişletıniştir.

Tasavvufi Kişiliği ve Hizmet AnlayıŞı

Hocamızın önemli bir diğer yönü de onun tasavvufi kimliğidir. Tasavvufi terbi­

yesini şeyhi ve aynı zamanda kayınpederi olan Mehmet Zahit Kotku'dan almıştır.

Hocası vasıtasıyla Nakşibend1 tarikatının Halidiye kolunun Gümüşhanevi şubesi­

ne mensuptur. KadiriyYe, Sühreverdiyye, Çeştiyye , Kübreviyye, Mevleviyye, Hal­vetiyye ve Bayramiyye rankatlarından da irşada mezun olduğu kaydedilınektedir. 1

Şeyhinin sağlığında vermeye başladığı hadis dersleri, hocamızın önemli eği­

tim ve irşad faaliyetlerindendir. Ahmet Ziyaüddin Gi.iınü.şhanev!'nin Ramuzu'I­Ehadis adlı hadis kitabının takip edildiği bu derslerde yaptığı konuşınaların bant

çözümlerinin yapılması sonucu yayınlanan kitapları, hocarnızın düşünce dünya­

sının tanınması bakımından incelenmesi gereken eserlerdir.2

Hocamızın tasavvufi anlayışının merkezinde ilmi anlayışın hakim olduğu gö­

ıi'ılmektedir. Kendisiyle yapıJan bi.r röponajda sorulan bir soruya verdiği şu ce­vap, bocamızın Kur'an ve Sünnet merkezli bir tasavvuf anlayışına sahip olduğu­

nu açıkca ortaya koymaktadır: "Ne yaparsak Allah bizi sever? Ne yaparsak bizde olması gereken "muhabbe­

tullah" (Allah sevgisi) hasıl olur? İşte tasavvufun, bence iştigal sahası bu. Bu ölçü­

ler ~çinde düşündüğümüz zaman, İslam tasavvufu İslam'ın özüdür, nıhudur; (Za­ten bir başka kaynaktan kaynaklanırsa veya mevcut hali bir sosyal vakıa olarak

1 Bkz. M. Esad Coşan, Ramazan ve Cilzel Amellcr, Seha Neşriyat, İstanbu l 1993, s. 14. Aynı bil ­

gi hocaını zın aynı yayınevinden çıkan diğer kitaplarının başında yer alan tercüme-i halinde de mev­

cuttur.

2 Hocaınızuı sohbet ve konferanslannın bant. çözümlerinin yapılınası sonucu yayıolanan kitap­

larının bir listesini yazııııız içerisinde veriyoruz.

ilim r;e gönı:ıt dı/.nyamızdan kayan yıldız.. . 13

düşünülüp kabul edilmek istenirse. ben o işin içinde yokum.) menşei. Kur'an-ı

Keıim ve hadis-i şerifler ve Hz. Peygamber ile ashabının hayat tarzlarıdır."'

Yine aynı konuşmada tasavvufu; marifetullah, tezkiye-i nefs ve tezhi.b-i ahlak

olarak tarif eden·1 Coşan hocamız, bir başka sohbetinde ise tasavvufu irfan ola-,

rak şu şekilde tanımlamıştır: "İrfan arefe kökünden geliyor, bilmek demek İrfan veya marifet. Marifet de

bilmek demek. o da mastar-ı mlmlsi aynı fıilin bir çeşit masran yani. Marifer ve irfan bilmek demek. Neyin karşılığı oluyor marifet ve irfan? Allah'ın iyi kulu ol­manın, Allah'ın sevgili kulu olmanın. Allah'ın sevgili kulu olmanın karşılığı bu

kelime. Yani tasavvufun karşılığı."5

Kur'an ve sünnet merkezli bir tasavvuf anlayışına sahip olan hocamızın yap­

tığı hizmetlerde de bu anlayışın izleri görülmüştür. O, üniversite öğretim üyeli­ğinden emekli olup ayrıldıktan sonra da, sağlıklı bir tasavvuf ve İslam anlayışını

tesis etmek için eğitim çalışmalarına ara vermemiş; yazdığı yazılar. yaptığı soh­

betler ve verdiği konferanslarla insanımızı eğitmeye ve yetişrirrneye devam et­miştir. Çıkanlmasına öncülük ettiği hlam, Kadın ve Aile, ilim ve Sanat, Gü/ço­cuk, Panzehir dergileri, Sçığduyu gazetesi, Akra FM isimli radyo ile 7'den 70'e

toplumumuzun bütün kesimlerini kuşatan ve kucaklayan bir iletişim ağı kunnuş; sevgi, saygı , birlik ve beraberlik mesajlarını mi.isbet ilmin ışığı altında insanımı­

za ulaştırmaya gayret etmiştir. İlın! faaliyetlerin yanısıra sosyal çalışmalara ve toplumsal yardımiaşmaya da

büyük önem veren hocamız, Hakyol Vçı~fi, İliın, KıJ:ltür ve Sanat Valifı gibi va­

kıflann ve çeşitli derneklerin kurulmasını teşvik etmiş; toplumumuzun problem­

lerinin sağlıklı bir şekilde çözülmesi için gayret sarfetmiştir.

O yaptığı ve yapılmasını teşvik ettiği bütün faaliyetlerin merkezinde ilm! an­layışı hakim kılmak istemiştir. Nitekim 1986 yılında yazdığı bir yazısındaki şu ifa­deler. hocamızın ilmi merkeze alan bir hizmet anlayışına saltip olduğunun gös­

tergesidir: "Açıkça görülmektedir ki milli beldmız, ilerleme ve kalkınmamız, halkımıza

yönelik hiznıetlerimiz, hayat standardını yükseltme, gelir ve konfor sağlama ça­

lışmalarımız da ilme bağlı demektir. Nihayet kendi şahsi emniyet ve rahatımız, çocuklarımızın huzur ve istikbali

de bir bakıma ilıne bağlı ve onunla kaim olacaktır. O halde takvalı ve şuurlu müslümanlar olarak;

a. Mutlaka çalışkan olmalıyız.

3 M. Esad Coşan. islam 'da Nejis Terhivesi oe Tasaı•uıifa Giriş, Seha Neşriyaı, isıanbul1993. s. 59. 4 Bkz. M. Esad Coşan, a.e., s. 58. 5 M. Esad Coşaıı, Ramazan 11e </T'izel Ameller, s. 48.

14 tasaur;ıif

b. Çok ve devamlı okumalı, mesleki literatürü, ilmi gelişmeleri yakından -il­mi mecmualar, yeni etüd ve makaleler seviyesinde- takip etmeliyiz.

c. Batı dillerinden en az birini ve kendi külti.irümüzün temeli olan Arapça'yı, Farsça'yı, Osmanlıca'yı iyi öğrenmeye girişmeliyiz.

d. Meseleleri ilmi açıdan ele almayı, orjinal araştınnalar, incelemeler, etüdler yapmayı, ilml' ve olgun düşünmeyi, bl-taraf ve serinkanlı karar vermeyi öğren­

meliyiz.''6

Kitapları

M. Esad Coşan hocamızın doçentlik ve profesörlük takdim tezleri kitap olarak neşredilmiştir. Ayrıca o, islam, Kadın ve Aile, ilim ve Sanat, Gülçocuk ve Pan­zehir dergilerinde kendi adınm yanısıra Halil Necatioğlu ınahlasıyla çok sayıda

başınakale yazmıştır. Bu makalelerinin bir kısmı ile, verdiği konferanslar, Akra

Fm isimli radyonun yanısıra değişik yer ve zamanlarda yaptığı konuşma ve soh­betleri 'derlenerek kitap olarak neşredilmiştir. Bu şekilde derlenerek veya bizzat yazdığı ve tercüme yapnğı eserlerinden tespit edebildikleriınizin listesi şöyledir:

ı . Fuzuli, Matlau.'l-ltikad fi Ma'rifeti 'l-Mebde ve'l-Me'tid, (Çevirenler: Esat

Coşan-Kemal Işık), A.Ü.D.T.C.F. Yayını , Ankara 1962.

2. Nazım, Nesit~ Türk Edebiyatı, Kompozisyon, Ankara Yükseliş Hür Düşün­ce Klubü Yayınları No: 4, Ankara t.y. Bu eser hocamızın 1967, 1968 yıllannda

Ankara Yükseliş Mühendislik ve Mimarlık Özel Yüksek Okulu'nda verdiği "Türkçe ve Humaniter Bilgiler'' adlı dersin ders notlandır.

3. Hacı. Bektaş-ı Veli Makaltit, Seha Neşriyat, istanbul t.y. Bu eser hocamızın doçentlik takdim tezidir.

Bu eserin Hüseyin Özbay tarafından sadeleştiriimiş hali Kültür Bakanlığı ya­yınları arasında üç defa neşredilrniştir. İlk iki baskı 1990, üçüncü ve ilaveli baskı

ise 1996 yılında yayımlanmıştır.

4. Matbaacı ihrahim-i Müteferrika veRistile-i İslarmye, Seha Neşriyat, İstan-bul 1993. Bu eser hocaınızın profesörlük takdim tezidir.

5. Gayemiz, Seha Neşriyat, t.y.

6 . islam Çağrısı, Vefa Yayıncılık, Kasım 1989, Nisan 1990. 7. RasUlullah 'a Benzemek, Ftırkan Neşriyat, Konya 1991. 8. Yolumuz Halimiz Çaremiz, Fuı·kan Neşriyat, Konya 1991.

9. Tasavvı~fa Gin:ş ve islam'da Nt!fıs Terbiyesi, Flırkan Neşriyat, Konya 1991. 10. Yeni f..!ful~lar. Vefa Yayıncılık , İstanbul 1992.

11. Çocuklarla Başbaşa, Seha Neşriyat, İstanbul1992

6 M. Esad Co~an, "Hizmet Anlayışım ız", ilim ve Sana ı, Temmuz-Ağustos 198S, S. 2, s. 2.

ilim ı 'e gönıU dünyamızdan kayan yıldız.. . 15

12. Başarının Prensipleri, Seha Neşriyat, İstanbul 1992. 13. Türk Dili ve Kültürü, Seha Neşriyat, İstanbul 1992. Bu eser hocamızm

1977-1980 yılları arasında Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademi­si'nde verdiği Türk Dili ve Edebiyatı dersinin notlarıdır.

14. İslam 'da Nefis Terbiyesi ve Tasavuufa Giriş, Seha Neşriyat, İstanbul 1993. 15. Avustralya Sohbetleri 1, 2, 3, 4, Seha Neşriyat, İstanbul 1992. 16. Yeni Dönemde Yeni G6nwler, Seha Neşriyat, İstanbul 1993. 17. Haccm Faziletleri ve Incelikleri, Seha Neşriyat, İstanbul 1994. 18. Zaferin Yolu ve Şartları, Seha Neşriyat, İstanbul 1994. 19. İslam, Sevgi ve Tasawuj; Seha Neşriyat, İstanbul 1994 20. Sosyal Çalışmalarda Organizasyon ve Başarı, Seha Neşriyat, İstanbul

1994. 21. Güncel Meseleler 1-2, Seha Neşriyat, İstanbul 1 995, 1998.

' 22. Hz. Ali Efendimizden Vecizeler_, Seha Neşriyat, İstanbı.ıl1995. 23. Hacı Bektaş-ı Vel-f, Seha Neşriyat, İstanbul 1995 24. Yunus Emt·e ve Tasav~JU:{; Seha Neşriyat, İstanbull995 .

25. Başarı Yalımda Sevginin Gücü, Seha Neşriyat, İstanbul 1995. 26. İsliimf Çalışma ve Hizmetlerde Metot, Seha Neşriyat, İstanbul 1995. 27. Sosyal Hizmetlerde Hanım/ar, Seha Neşriyat, İstanbul 1995. 28. Ramazan ve Takva Eğitimi, Seha Neşriyat, İstanbul 19%. 29. Tebliğ ve Jrşad Çalışmaları, Seha Neşriyat, İstanbul 1996. 30. İslam, Tasavvı~f ve Hayat, Seha Neşriyat, İstanbul 1996. 31. Haydi Hizmete, Seha Neşriyat, İstanbul1997 .

32. htam'da Eğitimin lncelikleri, Seha Neşriyat, İstanbul 1997. 33. Tasavvuf Yolu. Nedir?, Seha Neşriyat, istanbul 1997. 34. lmanın ve islam'ın Korunması, Seha Neşriyat, İstanbul 1997. 35. Allah'ın Gazabı ve Rızası, Seha Neşrlyat, İstanbul 1997. 36. Mi'rac Gecesi, Seba Neşriyat, İstanbul 1998. 37. Cuma Sohbetif-ri ;1: Doğru. !rıarıç ve Gıızel Kulluk, Seha Neşriyat, İstan­

bul 1998. 38. Cu.ma Sobbetleri 3: Ramazan ve Güzel Ameller, İstanbul 1999.

İl.mi Makaleleri

ı. "Behcetü'I-Hadaik'in Yeni Bir Nüshası", A.Ü.İ.F.D., Ankara 1964, c. x:rr, ss. 159-161 .

2. ''İsJamiyet Nedir?" (Love Grove, ]. W. Habibullah'tan Tercüme), Politika

Dergisi, S. 24-32, Aralık 1966-Şubat 1%7.

3. "}...'V Asırdan Türkçe Diru Bir Eser: Cinanü'l-Cenan", islam Düşüncesi, S. 4,

1967.

16 tascıwıif

4. "Hacı Bektash Veli and the Bektaşı Order", Arts of Capadocia, Genova

1971, s. 190-194.

5. "Ramazana Dair Türkçe En Eski Eser", Tercüman gazetesi, 8 Ekim 1973,

s.11 .

6. "Bazı Yazmalarda Göriilen Bilmeceli Tarih Kayıtları" , A.Ü.i.F.lslam llimle- ·

ri Enstitüsü Dergisi, Ankara 1975, Sayı Il, ss. 55-65.

7. "Ahteri'nin Kırk Hadis Kitabı" , islam Mecmuası, Ocak, Şubat, Mayıs, Hazi­

ran, Temmuz 1976 Sayılan , München, B Almanya.

8. "17. Asırda İstanbul-Mekke Arasındaki Hac Yolu", İslam Mecmuası, Ocak,

Şubat, Nisan, Haziran 1976 S. Jan, München, B. Almanya.

9. "Bir Öğüt ve Bir Şiir", İslam Mecmuc:ısı, Mart 1976, München, B. Almanya,

s. 6. 10. "Neyi ve Kimi Sevmeliyiz", islam Mecmuası, Mart 1976, München, B. Al­

manya, s. 63. 1 ı. "Bir İlaç ve Tatlının Tarifnamesi", İslam Mecmuası, Mayıs 1976, München,

B. Almanya, s. 104.

12. "Zarif Bir Dini Hikaye", islam Mecmuası, Temmuz 1976, München, B. Al­

manya, s.159.

13. "El Yazması Kitaplar", islam Mecmuası, Ağustos 1976, München, B. Al­

m~nya, s . 185.

14. "İslam'da Sabır" Bayrak gazetesi, 14, 15, 16 Eylüll976.

15 "Nizami.ilmülk'e Göre Devlet idaresirlde Manevi Gi.içlerirı Rolü", Diyaneı

Gazetesi, S. 153, 15 Kasım 1976, s. 4.

16. "Hac Mevsiıni Dolayısıyla Nabi'oin Tuhfe-i Haremeyn'inden Bir Şiir", Di-

yanet Gazetesi, S. 154, 1 Aralık 1976, ss. 10-11.

17 "Anarşiye Çare, İmana Çağrı", Diyanet Gazetesi, S. 180, 1 Ocak 1978, s. 8.

18. "Ahlak ve Din Görevlileri", D~yanet Gazetesi, S. 191, 15 Haziran 1978, s. 4 .

19. "Nasıl Ömür Sürdüyseniz Ona Uygtın Bir Hi'UdeÖlürsünüz", Diyanet Ga­

zetesi. S. 193, 15 Temmuz 1978, s. 4.

20. "Bilmeceli BirTelif Tarihi", Diyanet Gazetesi, S. 194, 1 Ağustos 1978, s . 4.

21. '·Ecdadunızda Hocaya Hürmet", Diyaneı Gazetesi, S. 196, 1 Eylüll978, ss.

4-12.

22. "Ecdadımızda İlıne Hüm1et", Diyaneı Gazetesi, S. 197, 15 Eylül 1978, ss.

4-6. 23. "Ebced Hesabı ile Taıih Düşürme Sanatı I", Diyanet Gazetesi, S. 198,1

Ekiın 1978, s. 4.

24. "Ebced Hesabı ile Tarih Düşürme Sanatı II", Diyanet Gazetesi, S. 199,15

Ekim 1978, s. 4.

25. "Osmanlı Devleti Nasıl Gelişti", Diyanet Gazetesi, S. 207, 15 Şubat 1979, s. 4.

ilim ııc gönül dünyamızdan kayan yıldız .. , 17

26. ''Osman-ı Gazi'nin Vasiyetleri", Diyanet Gazetesi, S. 210, 1 Nisan 1979, s. 4.

27. "Hz. Ebubekir'in Bir Şiiri", Diyanel Gazetesi, S. 215, 15 Haziran 1979, s. 4. 28. "Türk Edebiyan'nda Na'tlar", Hakses Mecmuası, Hicret özel Sayısı (177-

178), Eylül-Ekim 1979, Ankara, ss. 37-39.

· 29. "Hicri 15. Asır İçin", Diyanet Gazetesi, S. 225, 15 Kasım 1979, ss. 4-11 .

30. "Na'tlanyla Tanınmış Olan Şair Nazim ve Bir Şiiri " , Diyanet Gazetesi, S.

226, 1 Aralık 1979, SS. 4-5.

31. ''Ecdadımızda Ana Babaya Hürmet", Diyanet Gazetesi, S. 226, 15 Aralık

1979, s. 5. 32. "XV. AsırTürk Yazarlarından Muslihu'd-din, Hamidoğuilan ve Hızır Bey",

Vak~flar Dergisi, Ankara 1981 , S. XIII, ss. 101-112.

33. "İslami Türk Edebiyatı'nda Ukkaşe Hikayesi", A.O.i.F.D., Ankara 1983, c.

XXVI, ss. 275-286.

34: "Tuba'', Türk Ansiklopedisi, c. 33, s. 441.

Sonuç

Hz. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, ilmiyle amil alimlerin ölümü için ''Alirnin

ölümü, İslam için kıyamete kadar kapanmayacak bir gediktir."7 buyurmuştur .

Hocamızm genç sayılabilecek bir yaştaki ani vefatı; ailesi, sevenleri, öğrencileri

için olduğu kadar; ilim alemi ve islam dünyası için de bu anlamda önemli bir ka­

yıptır. Hocamızın ebedi aleme intikaliyle, ilim ve gönül dünyamızı aydınlatan

yıldızlardan birisi daha kaymışrır.

Hocamızın daha iyi tarunması ve fikirlerinden istifade edilebilmesi için, onun

eserlerinin ve faaliyetlerinin güzel bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Şu ana

kadar, üniversite öğretim üyesi olarak yazdığı ve çeşitli dergilerde yayınlanan -

yukanda listesini verdiğimiz- makaleleri b ir kitap olarak yayımlanrnamış ve dok­

tora tezi de neşredilmemiştir. Bunların yayımianmasının hocamızın ilm1 kişiliği~

nin daha iyi tanınmasına katkı sağlayacağı açıktır.

Prof. Dr. Mahmut Esad Coş.an Hocarruzı kısaca tanıtmaya çalıştığımız yazımı­

zı bitirirken Hocamıza Cenab-ı Hak'tan rahmet niyaz eder, ailesine, yakınlarına,

öğrencilerine ve tüm İslam alemine başsağlığı dileriz.

7 Acluni, Keş(li 'I-Hafa, Halep t y., c . Il, s . 400.

Zubur-ı Hak'dan iken beyim, niçin Allab'a gelmezsin .

Bütü-n ihsmıa muhtaçken Rasultlllab 'a gelmezsin

Sar~y-ı din bab-ı ilim Jahr:-ı alem olmuşdur Cemi arifanın mercii ol şaha gelmezsin

Me/aik müctemi' olmuş, zikir mec/Lçleri dolmuş Seni Hak zakir olmuşken niçin dergaha gelmezsin

Delilsiz cennete girmez deni/miş bu muhakkakdır İradet eyleyip bah-ı veliyyullaha gelmezsı:n

Nedir bu bab-ı gajletle geçirmek ömt·ünü daim Uyanıp nefsine vakif olup agaha gelmezsin

Sırat-ı müstakim at-i RasulUn mesleği ancak Tarik-i nd-savabı terk edip şabraba gelmezsin

Bilenler sırrı tevhidt eder Hakk'a özün teslim

Siltrken Şemsfcf Mısri ne ej'Valiaha gelmezsin

Mehıned Şemseddin Efendi

.....