Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in...

101
T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KENTSEL DOKU İÇERİSİNDE BULUNAN ARKEOLOJİK ALANLARIN KORUNMASI VE FARKLI YÖNLERDEN DEĞERLENDİRİLMESİ: İZMİR AGORA ÖRNEĞİ UZMANLIK TEZİ Cansu YILMAZ MART- 2010 İZMİR

Transcript of Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in...

Page 1: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

T.C.

KÜLTÜR ve TUR İZM BAKANLI ĞI

KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜ ĞÜ

KENTSEL DOKU İÇERİSİNDE BULUNAN ARKEOLOJ İK ALANLARIN

KORUNMASI VE FARKLI YÖNLERDEN DE ĞERLENDİRİLMESİ:

İZM İR AGORA ÖRNEĞİ

UZMANLIK TEZ İ

Cansu YILMAZ

MART- 2010

İZM İR

Page 2: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

T.C.

KÜLTÜR ve TUR İZM BAKANLI ĞI

KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜ ĞÜ

KENTSEL DOKU İÇERİSİNDE BULUNAN ARKEOLOJ İK ALANLARIN

KORUNMASI VE FARKLI YÖNLERDEN DE ĞERLENDİRİLMESİ:

İZM İR AGORA ÖRNEĞİ

UZMANLIK TEZ İ

Cansu YILMAZ

Tez Danışmanı

Kültür ve Turizm Uzmanı

Tayfun SELÇUK

MART - 2010

İZM İR

Page 3: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

Cansu YILMAZ tarafından hazırlanan KENTSEL DOKU İÇERİSİNDE

BULUNAN ARKEOLOJİK ALANLARIN KORUNMASI VE FARKLI

YÖNLERDEN DEĞERLENDİRİLMESİ: İZMİR AGORA ÖRNEĞİ adlı bu tezin

Uzmanlık Tezi olarak uygun olduğunu onaylarım.

Tayfun SELÇUK

(Danışman)

Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Kültür ve Turizm

Uzmanı Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı ve Soyadı İmzası

Başkan : _____________________________________ ……………

Üye : ________________________________________ ……………

Üye : ________________________________________ ……………

Üye : ________________________________________ ……………

Üye : ________________________________________ ……………

......../….…/…………

Bu tez, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzman Yardımcılarının

Uzmanlık Tezlerini Hazırlarken Uyacakları Yazım Kuralları Yönergesiyle belirlenen

tez yazım kurallarına uygundur.

Page 4: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

KÜLTÜR VE TURİZM UZMANLIK TEZ İNİN ÇOĞALTILMASI VE YAYIMI İÇİN İZİN BELGESİ

Tezi Hazırlayanın Adı Soyadı : Cansu YILMAZ

Tez Konusu : Kentsel Doku İçerisinde Bulunan Arkeolojik Alanların Korunması ve Farklı Yönlerden Değerlendirilmesi; İzmir Agora Örneği.

Tez Danışmanı : Tayfun SELÇUK

Kültür ve Turizm Uzmanlık Tez çalışmamın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanarak Milli Kütüphane ve İhtisas Kütüphanesinde her türlü elektronik formatta arşivlenmesini ve kullanıma sunulmasını kabul ediyorum.

…/…/2010

Page 5: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

SINAV YETERLİK KOMİSYONUNA

BEYAN

Bu belge ile bu uzmanlık tezindeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve

etik davranış ilkelerine uygun olarak toplayıp sunduğumu; ayrıca, bu kural ve

ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları

andığımı ve kaynağını gösterdiğimi beyan ederim.

.../03/2010 Cansu YILMAZ

Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı

Page 6: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

i

ÖNSÖZ

Kontrolsüz ve hızla artan kentsel gelişim, kentsel arkeolojik katmanların

tahrip olmasına neden olmuştur. Tarihi kent merkezinde kalan arkeolojik alanların

yeniden yapılandırılarak ve işlevlendirilerek kente kazandırılması arkeolojik kültür

mirasımızın geleceğe taşınması bakımından oldukça önemlidir.

Bu çalışma ile, kent merkezinde bulunan kültür varlıklarının, arkeolojik ve

çevresel açıdan korunması, geliştirilmesi, değerlendirilmesi, tanıtılması, koruma

bilincin kazandırılmasının önemi, İzmir Agora örneği üzerinde incelenecektir.

Tez çalışmasında, kent dokusu içerisinde kalan arkeolojik alanlarda koruma

olgusu, kültürel bilincin oluşmasında korumanın önemi teorik olarak ele alınarak,

günümüz koşulları içerisinde kent merkezinde bulunan arkeolojik alanların

korunması konusunda yaşanılan sıkıntıların sebepleri ve neticeleri, ayrıca kent

merkezinde bulunan arkeolojik varlıkların korunmasında önemli yol almış olan

İtalya’nın koruma süreci incelenerek, araştırma sorununa dair uygulanabilir çözüm

önerileri getirilmeye çalışılacaktır.

Bu çalışmanın oluşturulmasında büyük katkısı olan, bana yol gösteren ve

yardımlarını esirgemeyen değerli danışmanım Tayfun SELÇUK’a, Agora Kazısı

Başkanı Yrd. Doç. Dr. Akın ERSOY'a ve tüm ekibine, İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir

Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi çalışanlarına, tez çalışması sırasında

anlayışları ve yardımları dolayısıyla değerli yöneticilerime ve katkısı olan tüm

arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Page 7: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

ii

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ..................................................................................................................... i

İÇİNDEKİLER ...................................................................................................... ii

KISALTMALAR D İZİNİ ....................................................................................... v

RESİMLER VE ŞEKİLLER D İZİNİ .................................................................. vi

GİRİŞ ....................................................................................................................... 1

BİRİNCİ BÖLÜM

KENT MERKEZ İNDE BULUNAN ARKEOLOJ İK ALANLARIN KORUNMASI

1. KENT MERKEZ İNDE BULUNAN ARKEOLOJ İK ALANLARIN KORUNMASI ......................................................................................................... 3 1.1. Kent Arkeolojisi-Kentsel Arkeoloji Tanımı ve Amacı .................................. 3

1.2. Kent Arkeolojisi Kavramının Doğuşu ve Gelişimi ....................................... 6

1.3. Kent Arkeolojisi Yöntemi ............................................................................. 8

1.4. Yasal Düzenlemeler ve Uluslararası Sözleşmeler........................................ 12

1.5. Türkiye’deki Yasal Süreç ............................................................................. 17

İKİNCİ BÖLÜM

AGORA

2. AGORA ............................................................................................................. 23

2.1. Agora’nın Yeri ve Önemi ............................................................................ 23

2.2. Agora Ören Yerinin Kazı Tarihçesi ............................................................. 27

2.3. Agora’nın Mimari Yapısı ve Önemli Bazı Kalıntılar .................................. 29

2.3.1. Bazilika ................................................................................................. 29

2.3.2. Batı Portiko ........................................................................................... 32

2.3.3. Doğu Yapısı ............................................................................................ 34

2.3.4. Graffiti ........................................................................................................ 34

Page 8: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

iii

2.3.5. Faustina Kapısı ve Antik Cadde ............................................................... 35

2.3.6. Agora’da Kazılar Sonucu Ele Geçen Diğer Buluntular ............................ 36

2.4. Yapılan Restorasyon Çalışmaları ................................................................... 37

2.4.1. Kuzey Yapısı (Bazilika) ........................................................................... 38

2.4.2. Batı Portiko .............................................................................................. 38

2.4.3. Doğu Yapısı .............................................................................................. 39

2.4.4. Güney Yapısı ........................................................................................... 39

2.5. Yerel Yönetim Tarafından Yapılan Çalışmalar .................................................. 39

2.5.1. Agora ve Çevresi Koruma-Geliştirme ve Yaşatma Projesi ...................... 39

2.5.1.1. Agora ve Çevresi Koruma-Geliştirme ve Yaşatma Projesi’nin İlkeleri

ve Hedefleri ......................................................................................................... 41

2.5.1.1.1. İlkeler .......................................................................................... 41

2.5.1.1.2. Hedefler ...................................................................................... 42

2.5.1.2. Agora Arkeoloji ve Tarih Parkı İçerisinde Yer Alan Tescilli Yapılar ...... 43

2.5.1.3. Agora Arkeoloji ve Tarih Parkı Kentsel Tasarım Çevre Düzenlemesi .... 44

2.6. Agora ve Çevresine İlişkin Alınan İdari Kararlar ............................................ 46

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

AGORA ve ÇEVRESİ'NİN FARKLI YÖNLERDEN DE ĞERLENDİRİLMESİ

3. AGORA ve ÇEVRESİ'NİN FARKLI YÖNLERDEN

DEĞERLENDİRİLMESİ ..................................................................................... 50

3.1. Kurumlar Arası İli şkiler ............................................................................... 51

3.1.1. Yerel Yönetim ........................................................................................ 52

3.2. Ekonomik, Sosyal ve Eğitim Boyutu............................................................ 53

3.2.1. Ekonomik Boyutu .................................................................................. 53

3.2.2. Sosyal Boyutu ...................................................................................... 54

3.2.3. Eğitim Boyutu ..................................................................................... 56

3.3. Yayın ve Etkinlikler ..................................................................................... 57

3.4. Turizm ......................................................................................................... 57

3.4.1 Ziyaretçi Yönetimi ................................................................................. 59

3.4.2. Güvenlik Sorunu ................................................................................... 61

Page 9: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

iv

3.5. Agora ve Çevresi’nde Kent Arkeolojisi Yönteminin Uygulanabilirliği ve

Öneriler ................................................................................................................ 62

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İTALYA KORUMA MEVZUATI ve KENT ARKEOLOJ İSİ ÇALI ŞMALARI

4. İTALYA KORUMA MEVZUATI ve KENT ARKEOLOJ İSİ

ÇALI ŞMALARI ................................................................................................ 65

4.1.Yasal ve Yönetsel Çerçeve ....................................................................... 65

4.2 Kent Arkeolojisi Çalışmaları ................................................................... 67

4.2.1. Dokümantasyon ve Envanterleme Çalışmaları .................................. 71

4.2.2. Finansal Destek .................................................................................. 71

4.2.3. Sunum ................................................................................................ 72

DEĞERLENDİRMELER VE SONUÇ ................................................................ 75

KAYNAKÇA........................................................................................................... 81

ÖZET ....................................................................................................................... 85

ABSTRACT ............................................................................................................ 86

ÖZGEÇM İŞ ............................................................................................................ 88

Page 10: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

v

KISALTMALAR D İZİNİ

agm. Adı geçen makale.

a.g.e. Adı geçen eser.

UNECSO United National Educational Scientific Organization

(Birleşmiş Milletler Bilim ve Kültürü Organizasyonu)

ICOMOS International Center for the Study of the Preservation and Restoration of

Cultural Property ( Uluslararası Kültürel Varlığın Korunması ve

Restorasyonu Çalışmaları Merkezi)

PPG16 Planning Policy Guide 16 (Planlama İlkeleri Klavuzu)

ICAHM International Committee for Archaeological Heritage Management

(Uluslararası Arkeolojik Alanların Yönetimi Komitesi )

Page 11: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

vi

RESİMLER VE ŞEKİLLER D İZİNİ İkinci Bölümün Resim ve Şekilleri

Şekil 2.1. İzmir tarihi kent merkezinde yer alan tarihsel ve arkeolojik alanlar ..... 24

Şekil 2.2. Agora ve çevresi ..................................................................................... 25

Resim 2.3. Agora genel görünüm ............................................................................ 26

Şekil 2.4. Agora planı.............................................................................................. 28

Şekil 2.5. Agora ...................................................................................................... 29

Şekil 2.6. Bazilika .................................................................................................... 30

Şekil 2.7. Bodrum kat .............................................................................................. 31

Şekil 2.8. Bazilika plan ............................................................................................ 32

Resim 2.9. Bazilika bodrum kat ............................................................................... 32

Resim 2.10. Batı Stoadan genel görünüm ................................................................ 34

Resim 2.11. Batı Portiko .......................................................................................... 34

Resim 2.12. Koruma altına alınmış Graffito ............................................................ 35

Resim 2.13. Graffito ................................................................................................. 35

Resim 2.14. Faustina ............................................................................................... 36

Resim 2.15. Faustina Kapısı..................................................................................... 36

Şekil 2.16. Bazilika .................................................................................................. 38

Şekil 2.17. Agora ve Çevresi kamulaştırma çalışmaları .......................................... 46

Şekil 2.18. 1.ve 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı sınırlarını gösteren 1/1000 ölçekli plan ............................................................................................................... 48

Şekil 2.19. 1/1000 ölçekli Agora ve çevresi koruma amaçlı revizyon imar planı .......................................................................................................................... 49

Üçüncü Bölümün Resimleri

Resim 3.1. Bodrum kat ............................................................................................ 60

Resim 3.2. Tanıtım levhası ...................................................................................... 60

Resim 3.3. Güvenlik levhaları .................................................................................. 61

Resim 3.4. Güvenlik levhaları .................................................................................. 61

Page 12: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

vii

Dördüncü Bölümün Resimleri

Resim 4.1. Porta Leoni ............................................................................................. 72

Resim 4.2. Forum ..................................................................................................... 73

Resim 4.3. Colosseum .............................................................................................. 74

Page 13: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

GİRİŞ

Açık hava müzesi niteliğinde olan ülkemiz topraklarında birçok değişik

uygarlıklar doğmuş, gelişmiş ve kültür birikimlerini bırakmışlardır. Tarihi kent

dokularının birçoğu kent merkezinde kalmaktadır. Köylerden kentlere göç sonucu

oluşan nüfus artışı ve hızlı kentleşme, kent merkezlerinde kalan bu uygarlıkların

izlerinin önemini kaybetme hatta yok olma tehlikesini beraberinde getirmiştir.

Ortak bir geçmişe sahip olmak toplumu birbirine bağlayan en önemli öğedir.

Yaşanılan yeri koruma bilinci, uygar olmanın bir göstergesi olarak kabul

edilmektedir.

Uzun yıllardır birçok uyarlığı barındırmış olan modern kentler, katmanlar

arasındaki değişimler sonucu oluşmuştur. Farklı dönemlere ait günümüze kadar

ulaşmış bu katmanlar arasındaki uygarlıkların izleri, kentlerin geçmişe ait

yaşamlarını anlamasına katkıda bulunmaktadır. Kent merkezinde bulunan varlıklar

kent kimliğini oluşturmakta, toplumların kültür bilincinin oluşmasını sağlamaktadır.

Fakat kentlerdeki hızlı yapılaşma ile oluşan düzensiz yapılaşma, kentlerdeki

arkeolojik mirasın yıpranmasına ve kent merkezinde bulunan arkeolojik alanların

önemini kaybetmesine neden olmaktadır.

Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya savaşından sonra yeniden inşa edilmek

istenen yıkıma uğramış Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik çalışmaları

tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır. Kentsel arkeoloji kavramı kentlerin

tarihsel gelişimini anlamaya çalışan bir bilimsel çalışma alanı olarak ortaya çıkmış,

diğer Avrupa ülkelerine ve dünyaya yayılmıştır.

Page 14: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

2

İzmir kentinin arkeolojik, tarihsel ve kültürel kimliğini oluşturan Agora ve

çevresi bugün sosyal çöküntü alanı haline gelmiştir. Bu kapsamda arkeolojik, tarihi

ve kültür mirasını barındıran Agora ve çevresinin rehabilite edilerek sosyal çöküntü

alan olmaktan kurtarılması, koruma ve yeniden işlevlendirme ile geliştirilerek

yaşatılması, kentle ve kentliyle bütünleştirilerek kente kazandırılması gerekmektedir.

İzmir Agora ve çevresinin kentle, kentin geleneksel tarihi merkezi Kemeraltı ve diğer

arkeolojik alanları ile bütünleştirilmesi, kentin bu tarihi kültürel mirasın gelecekte de

yaşatılması ve kent yaşamına katılması, kültürel kimliğimizin kaybedilmemesi

bakımından oldukça önemlidir.

Bu çalışma ile kent merkezinde kalan arkeolojik alanlarının korunmasının

ülkemiz için önemine değinilecek, Helenistik ve Roma dönemi kentinin en önemli

ve anıtsal yapılarından biri olan İzmir-Agora örneği ile kent merkezinde kalan

arkeolojik alanların korunarak değerlendirilmesi ele alınacaktır.

Çalışma üç aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada kent arkeolojisi kavramı,

dünyada ve Türkiye’deki gelişim süreci ile ilgili genel bilgiler verilecektir. İkinci

aşamada, kent merkezinde kalan Smyrna Agorası’nın sorunlarına, yapılan

uygulamalar ve hedeflerine yönelik çalışmalardan bahsedilecektir. Üçüncü aşamada

incelenecek İtalya örneğinde, kent arkeolojisi ile ilgili aşamalar incelenerek İzmir

Agora’da nasıl bir yol izlenebileceği belirlenecektir.

Page 15: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

BİRİNCİ BÖLÜM

KENT MERKEZ İNDE BULUNAN ARKEOLOJ İK ALANLARIN

KORUNMASI

Korunması gerekli birçok tarihi kent, kültür katmanlarının üzerinde yer

almaktadır. Bu kültür katmanları, bir kültürün diğer bir kültürün üzerine kurulduğu,

yeni kültürün eski kültürden farklılıklar gösterse de, eski kültürün izlerini taşıdığı ve

bu izlerle birlikte yeni sentezin oluştuğu kültür tabaklarından oluşmaktadır. Ancak

kırsal bölgelerden kente göç nedeniyle oluşan düzensiz kentleşme ve modern

gelişmeler, kent merkezlerinde bulunan kültür katmanlarını tahrip ederek bu

katmanların içerdiği izleri yok etme tehlikesini beraberinde getirmiştir. Kent içindeki

arkeolojik kalıntıların ortaya çıkarılması, gerekli olan politik, yasal, akademik ve

finansal öğeler ile farklı disiplinlerden uzmanların birlikte çalışarak tarihi kent

merkezindeki arkeolojik alanların korunması ve ortaya çıkan arkeolojik varlıkların

yaşayan kentin geleceği ile bütünleştirilmesi kent arkeolojisinin kapsamı içerisinde

yer almaktadır. Kentsel doku içerisinde bulunan arkeolojik alanların korunması ile

ilgili kent arkeolojisi ve kentsel arkeoloji tanımını ve süreçlerini açmak

gerekmektedir;

1.1. Kent arkeolojisi-Kentsel Arkeoloji Tanımı ve Amacı

Birçok uygarlığı barındıran modern kentlerin yapısı, günümüze kadar ulaşan

ve tarihsel bir süreç boyunca oluşan çok katmanlı kentler farklı dönemlerin izlerini

taşımakta, bu izler günümüzde kentin geçmiş yaşamını anlamamızı sağlamakta, kent

merkezinde bulunan farklı dönemlere ait varlıklar kentin kimliğini oluşturmaktadır.

Kentsel arkeolojik miras, toplumun hafızasını oluşturmakla birlikte kentte

yaşayanlara aidiyet ve bilinç kazandırmaktadır. Kentlerin ihtiyaçları doğrultusunda

Page 16: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

4

artan hızlı yapılaşma, modern kenti oluşturan farklı dönemlere ait katmanların tahrip

edilmesine neden olmaktadır.

“ Kentsel arkeoloji, ülkemizde yaşayan bir yerleşme içinde, artık yaşamayan

bir kültüre ilişkin olarak halen izlenebilen ya da araştırmalar sonunda ortaya çıkan

arkeolojik değerlerin korunması, sunumu ve çağdaş yaşamla ilişkilerinin

düzenlenmesi olarak anlaşılmaktadır”1

Altınöz;2 ‘kentsel arkeoloji’ kavramının anlamının ‘kentteki arkeoloji’den

daha geniş anlamda ‘kentin arkeolojisi’ne dönüşmeye başladığı, bu süreçte, ‘urban

archaeology’ teriminin aynı kalırken kavramın içeriği ve anlamının önemli ölçüde

değişerek kentin tarihsel sürekliliği içinde bugüne kadar bütün dönemleri ve bunların

birbirleriyle ilişkilerini içerdiği, bu kavramın ise Türkçeye çevirirken, değişen anlamı

ve içeriğine bağlı olarak, ‘kentsel arkeoloji’ yerine ‘kent arkeolojisi’ teriminin

kullanılmasının daha doğru ve açıklayıcı olacağı görüşündedir.

“Ancak kentsel arkeoloji, kent arkeolojisinin bütüncül bakışının yalnızca bir

parçasını oluşturur. Bu nedenle, bugün gelinen noktada, hem kent arkeolojisi hem de

kentsel arkeoloji çalışmaları ayrı ayrı varlıklarını ve önemlerini korumaktadır. Ne var

ki; tanımları, amaçları ve yöntemleriyle birbirlerini destekleyen ama tamamen

farklılaşan bu iki bilimsel çalışma alanı sıklıkla karıştırılmakta ve aynı kavramın

farklı çalışmalarda farklı anlamlarda kullanımına rastlanılmaktadır.”3

Yaşayan bir kentte, rastlantı veya bilimsel bir araştırma sonucu bulunan,

arkeolojik alanlarında gerçekleştirilecek tüm çalışmaları belirleyen kentsel

1 Emre MADRAN, Nimet ÖZGÖNÜL: Kültürel ve Doğal Değerlerin Korunması TMMOB Mimarlar Odası (Ankara,2005),29 2 Güliz Bilgin ALTINÖZ: Çok Katmanlı Kentteki Tarihsel Katmanla şmayı Çözümlemek: Kent Arkeolojisi www.metropolistanbul.com/public/temamakale.aspx?mid=13. Erişim Tarihi; 22.12. 2009. 3 Güliz Bilgin ALTINÖZ: agm.

Page 17: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

5

arkeolojinin amacı, kentin özgün kimliğini oluşturan tarihini açığa kavuşturmakla

birlikte kentin sosyal ve kültürel gelişimini sağlanmasına çalışmaktır.

Kent arkeolojisi, geçmiş ve gelecek arasında köprü olarak, kentin tarihsel

sürekliliğinin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Kent arkeolojisinde bütün

dönemlere eşit derecede önem verilmektedir. Bütün dönemler birlikte araştırılarak

değerlendirilmektedir. Kent arkeolojisi, kentin çoğunlukla yer altında bulunan ve

yaşamayan dönemlerine odaklanmaktadır. Kentsel arkeoloji ise bu çalışma alanının

önemli bir kaynağı olarak görülmektedir.

“Kent içindeki ölçek ve nitelikleri farklı arkeolojik kalıntı ya da bunların bir

araya gelerek oluşturdukları alanların korunmasının amacı, bir taraftan kentin

geçmişini ortaya çıkartırken, diğer taraftan da bu geçmişin izlerini kent ile onu

rahatsız etmeden, aksine onu zenginleştirerek bütünleşmesini sağlamak, gereken

hallerde onlara çağdaş yaşam içerisinde yeni bir rol tanımlamak olarak açıklanabilir.” 4Kent merkezlerindeki arkeolojik alanların korunmasıyla, kentlerin geçmiş ve

geleceği birbirine bağlanarak kimlikli kentler oluşmaktadır.

Aynı zamanda, kent arkeolojisinin amacı, kentlerin çeşitli dönemlere ait

katmanlardaki arkeolojik envanterinin çıkartılarak belgelenmesi ve bu belgelerin

değerlendirilerek kentin geleceğini oluşturacak stratejilerin belirlenmesiyle kentlerin

gelişimine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, kentsel alanda kalan arkeolojik mirasın

korunması ile kentin kimliğinin oluşması ve geleceği için kültürel sürekliliğinin

sağlanması ve arkeolojik kazı, araştırmaları plansız uygulamalardan kurtarıp daha

kapsamlı ve sistemli çalışmaların gerçekleştirilmesi, bu sistemli çalışmada diğer

disiplinlerle beraber arkeologların etkin olarak yer alması amaçlanmaktadır.

4 Emre MADRAN, Nimet ÖZGÖNÜL: Kültürel ve Doğal Değerlerin Korunması TMMOB Mimarlar Odası (Ankara 2005),29.

Page 18: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

6

1.2. Kent Arkeolojisi Kavramının Doğuşu ve Gelişimi

Kent Arkeolojisi kavramı, 20. yüzyılın son çeyreğinde İkinci Dünya savaşı

sonrasında kentlerin yeniden yapılanması sürecinde, Batı Avrupa kentlerinde

arkeolojik buluntuların ele geçmesi ile gelişmeye başlamıştır.

H. Sarfatij ve P. Melli, İkinci Dünya Savaşı sırasında, kent merkezlerinin

bombardıman sebebiyle yıkılmasıyla modern kentsel arkeolojinin doğduğunu, asıl

gelişmenin ise, 1960 yıllarında kent merkezlerinde hızlanan yapılaşmayla hazırlanan

imar planlarının uygulanmasıyla geliştiği görüşündedir.5

Kent arkeolojisinin doğmasına İkinci Dünya Savaşı sonrasında yıkım neden

olmuş, yıkıma uğramış Batı Avrupa kentlerinin yeniden yapılanma süreci içerisinde

hazırlanan imar planlarının uygulamaya geçilmesiyle modern anlamda gelişmiştir.

‘Kent arkeolojisi’ bilimsel bir çalışma alanı olarak ise, çok katmanlı kentlerin

gelişme süreci içerisinde geçmişlerini korumak ve kent yaşamıyla birlikte kentlerin

tarihsel sürekliliğinin korunmasını sağlamak amacıyla mevcut koruma yöntemlerinin

yetersiz kaldığının anlaşılmasıyla gelişmiştir. Kent merkezinde yapılan plansız,

kentlerdeki yapılanma öncesi elden geldiğince çok veri toplamayı amaçlayan bu

çalışmalar kurtarma arkeolojisi adı altında yapılmaktadır.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Batı Avrupa kentlerindeki tarihsel

sürekliliğin devam ettirilmesi gerekliliği düşüncesi ile, kentlerin yeniden imar

sürecinde, planlamada, arkeologların da çalışması sağlanmıştır. Böylece

arkeologların çalışma alanı kent merkezlerine taşınmış, kırsal alanlardaki arkeolojik

çalışma yöntemlerinden farklı yöntemler ve süreçler gerektiren bir çalışma alanı

doğmuştur.

5 Roger LEECH: Report on the situation of urban archaeolojy in Europe ‘Archaeology and the town’ by Herbert Sarfatij and Piera Melli, Council of Europe Publishing,1999,25.

Page 19: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

7

Bu dönemde kentlerin yeniden imarı sürecinde planlı olmayan, sınırlı zaman

içinde gerçekleştirilen kurtarma arkeolojisi kavramının tanım ve kapsamı genişlemiş

ve ‘kentsel arkeoloji’ kavramı ortaya çıkmıştır. Kent içindeki arkeolojik kazı ve

araştırmaların daha sistemli çalışması, planlama sürecinde arkeologların da

katılımının zorunlu olması gerektiği anlaşılmıştır.

1950’li yıllarda artan göçler ve kentsel gelişim sonucu modern kentlerin

ihtiyaçları doğrultusunda daha derin temel kazıların yapılmasıyla, tahrip olan kent

merkezindeki tarihi alanların korunmasına yönelik kurtarma kazılarının yapılma

gerekliliği artmıştır. Ancak, bu dönemde yapılan kazılarda, yapılaşma öncesi hızlı ve

çok veri toplanması, göz ardı edilen diğer katmanların tahrip edilmesine neden

olmuştur.

1960’lardaki hızlı kentsel gelişme nedeniyle kentlerdeki çok katlı yeni imar

faaliyetleri sonucunda arkeolojik buluntularla karşılaşılmıştır. Böylece, bu verilerin

daha sistematik bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. 1960’lı

yıllardan itibaren kentleri doğal, sosyal, ekonomik, kültürel bütünlükleri ile ele

almayı öngören ‘bütünleşik koruma’ (integrated conservation) kavramı ortaya

çıkmaktadır. Bu dönemde ‘kurtarma arkeolojisi’ çalışmaları arkeologların da

planlama süreci içinde bulunduğu planlı ve sistematik çalışmalar olarak

yapılmaktadır.

Kentsel arkeoloji kavramının 1970’li yıllarda Avrupa kentlerinde

yapılaşmanın artmasıyla ortaya çıkan arkeolojik varlıkların belgelenmesi ile

gelişmeye başlaması, kentsel arkeolojinin daha sistemli olarak yapılmasını

sağlamıştır. Bu dönemden sonra kentin geçirdiği evreler bir bütün olarak görülmeye

başlanmıştır.

1980’li yıllarda yaşam standartlarının yükselmesiyle, büyük ölçüde imar

yatırımlarının gerçekleştirilmesi arkeolojik alanlar için tehlike oluşturmuş, bu durum

Page 20: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

8

kentsel arkeolojinin gelişmesine neden olmuştur. “1980’lerden itibaren kentlerin

sürekliliğinin öne çıkması ve disiplinler arasındaki katı sınırların yok olmaya

başlaması beraberinde farklı disiplinlerin birbirlerinin yöntem ve kavramlarından

yararlanmalarını ve daha geniş bakış açılarına sahip çok disiplinli çalışmaları ortaya

çıkarmaktadır. Bu değişimlerin yansımaları arkeolojide de kendini gösterir.”6 Bu

anlayışla, farklı disiplinlerin bir arada çalışması ile farklı yöntemlerin kullanılması,

kent arkeolojisi çalışmalarının daha verimli olmasının yolunu açmıştır.

1.3. Kent Arkeolojisi Yöntemi

Kentlerin sürekli yenilenen yapısı ve tarihi kent merkezlerindeki eski

kültürün doğru biçimde bilimsel yöntemlerle analizinin yapılmasıyla, yeni kültürün

doğru temellere oturması kent arkeolojinin bir çok disiplinin bir arada çalıştığı bir

alan olarak gelişmesini beraberinde getirmiştir.

Özellikle gelişmekte olan kentlerdeki arkeolojik kültürel mirasın

korunabilmesi, diğer koruma araç ve yöntemlerinden farklılık göstermektedir. Bu

kültürel mirasın korunmasında, mevcut yöntemler yetersiz kalmaktadır. Bu sorunun

çözümü ile ortaya çıkan kent arkeolojisi, gelecek nesillere kimlikli kentler

bırakabilmek amacıyla, ortaya çıkan buluntuları, araştırarak, belgeleyerek ve

değerlendirerek yeni bir koruma anlayışıyla tarihsel sürekliliği sağlamaktadır.

Altınöz;7 kent arkeolojisi çalışmalarının, araştırma, belgeleme, sunum ve

değerlendirme olarak üç aşamadan oluştuğunu belirtmektedir. Altınöz'e göre,

araştırma, kent arkeolojisini besleyen en önemli aşamadır. Genel olarak veriler, kazı

ve araştırmalar ile tarihsel yazılı ve görsel kaynakları kapsayan arşiv ve literatür

araştırmalarıdır. Çok katmanlı kentte bu iki araştırmadan da sürekli olarak yeni

6 Güliz Bilgin ALTINÖZ, agm. 7 Güliz Bilgin ALTINÖZ, agm.

Page 21: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

9

veriler gelebileceği için, kent arkeolojisi çalışmasını ucu açık ve sürekli yeni verilerle

beslenen bir süreç olarak görmek gerektiği görüşündedir. Altınöz, belgeleme- sunum

aşamasını araştırma sonucu elde edilen verilerin yapılandırılarak, kent arkeolojisi

çalışmasında sıkça ve önemle vurgulanan ‘kullanılabilir belgeleme' (utilazable

documentation) haline getirilmesini kapsadığını, bu aşamada, son dönemden ilk

döneme doğru toplanan ve sınıflandırılan verilerin, aşağıdan yukarıya doğru yani ilk

dönemden son döneme doğru yapılandırılarak sunulduğunu ifade etmektedir. Bu

nedenle, kent arkeolojisi çalışmalarının referans noktası olarak, kentin başlangıçtan

itibaren her dönemin fiziksel oluşumunda ve şekillenmesinde önemli rol oynayan

doğal ve topografik özellikleri, yani yerleşim öncesi durumu olduğunu, daha sonra

katmanların tanımlanarak, tüm dönemleri ayrı ayrı kendi içinde çözümlenerek, her

dönem için ayrı ayrı ‘diakronik planlar’ın (diachronic plans) üst üste

çakıştırılmasıyla kentin ‘hacimsel planı’ın (Plano-volumetric view) elde edildiğini

belirtmektedir.

Ayrıca, kent arkeolojisi çalışmalarında, kullanılan en önemli belgeleme-

sunum yöntemi olan diakronik planlar ve hacimsel plan, farklı dönem kentsel

öğelerinin konumunu belirten altimetrik planlar ve stratigrafik kesitlerle de

desteklenebilmektedir. Değerlendirme aşamasında ise, her katman ayrı ayrı

birbirleriyle ve son katmanla hacimsel plan bütünlüğü içerisinde

değerlendirilmektedir. Kentin farklı dönemlerine ait potansiyel alanlar, bugünkü kent

referans alınarak saptanmakta, ‘eş nitelik alanları’ (equi-property areas)

belirlenmekte ve kent içinde en fazla dönemin üst üste çakıştığı alanlar

saptanmaktadır. Bu çakışma alanları, ‘kimlik alanları’ (identitiy areas) olarak

tanımlanmaktadır. Kentteki farklı dönemlerin bugünkü kent ve gelişim öngörüleriyle

birlikte değerlendirilmesi ise kentteki katmanlaşmanın hassas ve kırılgan olduğu ‘risk

alanlarını’ (risk areas) ortaya koymaktadır.

Page 22: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

10

Karabağ’a göre8; kent arkeolojisi metodu, araştırma, dokümantasyon,

değerlendirme, yol haritalarının hazırlanması ve uygulama olarak beş aşamadan

oluşmaktadır. Kent arkeolojisi çalışmalarında veriler, yazılı kaynaklar, arkeolojik

kazı ve sondaj çalışmaları, tespit ve tescil çalışmaları, kent planları, antik kaynaklar

ve eski harita plan ve fotoğraf, yüzey taramaları ve mekansal okumalarla

toplanmaktadır. Kent arkeolojisi çalışmalarında, araştırma bölümünde kullanılan

yazılı kaynaklar, arkeolojik kazı ve sondaj çalışmaları vb. sürekli yeni veriler

sağlamakta, bu veriler dokümantasyon, değerlendirme, yol haritalarının oluşması ve

uygulama safhalarını etkilemektedir. Bu sebeple kent arkeolojisi çalışmaları, elde

edilen her veri sonrasında gözden geçirilerek, güncellenmesi gereken dinamik bir

süreç olarak kabul edilmektedir. Kent arkeolojisi değerlendirmelerinde en önemli

veri kaynaklarını Koruma Kurulu arşivi oluşturmakta, buradan sağlanan sit ve tescil

kararlarının kent arkeolojisi değerlendirmeleriyle karşılaştırmasıyla sit bütünlüğü

sağlayacak düzeltmelerin yapılması mümkün olmaktadır.

Kentlerdeki, her kalıntının, geçmişe ait izin, kentin neresinde bulunduğunu,

kentin hangi parçası ile nasıl bütünleşmesi gerektiğini gösteren envanterlerin

oluşturularak, kentlerin imar planlarının da bu verilere göre hazırlanması, mevcut ya

da rezerv arkeolojik mirasın ilke ve uygulamaya yansıtılarak kararların üretilmesi

alınacak önlemler arasında olup kent arkeolojisi yöntemlerindendir.

Kentsel arkeoloji, kentlerdeki arkeolojik rezerv alanlarının tahrip edilmesinin

önlenmesi ve kent yaşamıyla bütünleşmesini amaçlayan bir alan olarak

tanımlanmaktadır. Kentsel arkeoloji çalışmasının aşamaları şöyle sıralanmaktadır;

• Tanımlama; kentsel arkeoloji, kent arkeolojisi, kent arkeolojisinin genel

kronolojisi,

8 Nağme Ebru KARABAĞ: Kent Arkeolojisi Metoduyla Çok Katmanlı Kentlerdeki Tarihsel Süreklili ğin Çözümlenerek Korunması :İzmir Örneği, Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,Yayınlanmamış Doktora Tezi, (İzmir, 2008),55-56.

Page 23: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

11

• Dokümantasyon ve Envanterleme; kentsel arkeolojide önemli yayınların

incelenmesi, veritabanları, kart indeksleri ve bu verilerin dijital ortama aktarılması,

arkeolojik haritalar, değerlendirme tekniklerin oluşturulması,

• Planlama; kentsel arkeoloji için yasal çerçeve oluşturulması, koruma

stratejilerinde yönetimsel olarak kararların nasıl verileceği, planlama sürecinde

arkeolojik girdiler, kayıtlamada ve korumada kamu ve özel finansal destek, kentsel

arkeoloji çalışma yapanların sayısı, statüsü ve nitelikleri,

• Sunum ve Yayınlar; koruma ve kullanma arasında denge, kentsel arkeolojinin

eğitime katkısı, tarihsel çevrenin anlaşılmasında kentsel arkeolojinin katkısı, kentsel

arkeoloji çalışmalarından sonuçlanan, kazı ve yayın stratejilerini içeren bilginin

yayılması.9

Kent arkeolojisi yönteminde, Bölge Kurullarının ellerinde bulunan

envanterlerin ve müzeler tarafından yürütülen sondaj kazısı raporlarının Coğrafi

Bilgi Sistemleri desteği ile mekansallaştırılması, kentsel arkeolojik veritabanlarının

oluşturulması, ilk etapta oluşturulacak bu veritabanının içeriği, tescil ve sit kararları

ile genişletebilmektedir. İlk etapta oluşturulan mevcut bilgileri içeren veritabanı

tarihi belgeler (gravürler, tarihi haritalar, fotoğraflar, yayınlar, eski gazete haberleri)

ve hatta sözlü tarihi veriler ile desteklenebilmekte, ayrıca tarihi haritalar ve kaynaklar

kullanılarak, kentin tarihi sürecindeki planları ve dokusuna ait dönemsel katman

planları (diachronic plans) hazırlanmaktadır. Elde edilen verilerin planlama ve

koruma süreçlerine dahil edilmesi de ikinci adım olarak görülmektedir. Mevcut

verilerle İdeal Kentsel Arkeolojik Potansiyelin durum değerlendirilmesinin

yapılabilmesi ve tahribatın belgelenmesi için farklı ölçeklerde arazi çalışmaları

9 Roger LEECH: ‘Archaeology and the town, ( H. Sarfatij-P.Melli)’, Report on the situation of urban archaeolojy in Europe, Council of Europe Publishing,1999:5,6.

Page 24: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

12

yapılmaktadır. Kent merkezlerinde yürütülecek kurtarma ve sondaj kazılarında düşük

maliyetle jeofizik yöntemler mutlaka kullanılmalıdır.10

1.4. Yasal Düzenlemeler ve Uluslararası Sözleşmeler

Avrupa kentleri, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki yıkımdan sonra gelişen

imar faaliyetleri ve modern kentin gereksinimleriyle ortaya çıkan arkeolojik alanların

korunması sorununa çözüm yolları aramıştır. Avrupa Konseyi, ICOMOS vb. gibi

kuruluşlar tarafından, kent arkeolojisine yönelik ulusal ve uluslararası alanlarda yasal

yönetsel çerçeveler oluşturularak, sözleşme anlaşma ve belgeler hazırlanmıştır.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Avrupa Ülkelerinde, tarihi ve kültürel

mirasın, tüm dünyanın ve insanlığın ortak malı olduğu anlayışı doğmuş ve yeni

örgütlenmelere gidilmiştir. Uluslararası hazırlanan sözleşmelerde, ele geçen

kalıntıların belgelenerek, veritabanının hazırlanması ve farklı alanlardaki arkeologlar,

mimarlar, şehir plancıları gibi disiplinlerin işbirliği içerisinde çalışarak koruma ve

kentsel planların hazırlanmasının önemi ortaya çıkmıştır.

Avrupa ülkelerinde,18. ile 19. yüzyıl içinde anıtsal eserlerin korunması için

yasal önlemler alınmaya başlanmıştır.

Uluslararası Müzeler Örgütü tarafından 21-30 Ekim 1931 yılında ‘Uluslar

arası Tarihi Anıtların Korunması ile İlgili Mimar ve Teknisyenler Konferansı’nda

(Atina Konferansı) anıtların korunmasıyla ilgili doktrin ve genel ilkeler raporu

duyurulmuştur. Konferansta, kazı ve anıtların korunmasıyla ilgili yürütülecek teknik

çalışmalarda mimar ve arkeologlar arasında sıkı işbirliğinin zaruri olduğunun

belirtilmesi dahi gereksiz görülmüştür. Harabelerde, çok titiz bir koruma olması

10 Burak Belge, Çok Katmanlı Tarihi Kent Merkezlerinin Yönetimi, Ke ntsel Arkeoloji ve Planlama, Planlama Dergi,TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını, 2004/4 Sayı, 30:52-53.

Page 25: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

13

gerektiği, imkan olduğu bütün hallerde bulunabilen her orijinal parçanın yerine

konabilmesi (anastylosis) için gerekli tedbirler alınması, bu amaçla kullanılacak yeni

malzeme her durumda tanınması belirtilmiştir. Kazılar sonucu ortaya çıkan

kalıntıların korunmasının imkansız olduğu durumda; kalıntıların gömülmesi

önerilmiş, ancak kapatılma işleminden önce kalıntıların doğru bir şekilde

belgelenmiş olması da beklenmektedir. Ayrıca konferansta Anıtlara saygıda eğitimin

rolü ve Uluslararası belgelemenin önemi belirtilmiştir.11

Bu ilkeler, 1931 yılında İtalya’da ‘Carla del Restauro’ olarak ulusal ölçekte

önem kazanmıştır. Anıta ve geçirmiş olduğu devirlere gösterilen saygıya anıtın

çevresinin de eklenmesi gerektiği, anıtı tek başına ortaya çıkarma çalışmaları ile

veya anıtların çok yakında kütle, renk ve stilleriyle ağırlık getiren, rahatsız eden yeni

yapıların yapılmasıyla değiştirilmemesi gerektiği; eski eserlerin ortaya çıkarıldığı

kazılarda ve araştırmalarda, çıkarma çalışmalarının derhal ve sistemli olarak

düzenlenmesi ve yerinde kalacak eserler için sürekli koruma tedbirlerinin

alınmasının takip edilmesi gerektiği belirtilmiştir.12

Uluslararası Modern Mimarlık Kongresinde, 1933 Atina Anlaşması’nda tarihi

anıtların çevresindeki sefalet yuvalarının yıkılması yeşil alanların yaratılmasına

olanak sağlayacağına değinilmiştir.

İkinci Uluslararası Tarihi Anıtlar Mimar ve Teknisyenleri Kongresi’nde,

1964 yılında hazırlanan Venedik Tüzüğü, kentsel kültür mirasının korunabilmesi için

tanım, amaç, koruma, onarım, tarihi yerler, kazılar, yayın alt başlıklarıyla 16

maddeden oluşmaktadır. Venedik Tüzüğü, korumayı tek boyutluluktan çıkararak,

çok katmanlığı göz önünde bulunduran, tarihsel sürekliliğin devamını amaçlayan

önemli bir belgedir. Venedik Tüzüğü’nde alınan kararlarda, teknik ve kavramsal

olarak korumanın sürekliliği ve kalıcılığı amaçlanarak, bir uygarlığın tarihi bir olayın

11 Cevat ERDER: Tarihi Çevre Bilinci, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Ankara,2008,233. 12 Cevat ERDER: a.g.e.,236-237.

Page 26: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

14

tanıklığını yapan kentsel ya da kırsal bir yerleşmenin, yalnız mimari eser kadar

korunması gerektiği belirtilmektedir.13

Avrupa Konseyi tarafından, arkeolojik kazıların yönetiminde ortak bir tutum

saptanması amacıyla, 1969 yılında Londra’da ‘Arkeolojik Mirasın Korunmasına

Yönelik Avrupa Sözleşmesi’ hazırlanmıştır. Bu sözleşmede, Avrupa arkeolojik

mirasının korunması için envanter hazırlanarak, bilimsel kazıların yapılması, kaçak

kazıların engellenmesi gibi maddelerin üye ülkeler tarafından benimsenmesi

sağlanmıştır.

1975 yılında Avrupa Konseyi tarafından ‘Avrupa Mimari Miras Yılı’

kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, ‘Avrupa Mimari Miras Tüzüğü’

hazırlanmıştır. Bu tüzükte, tarihi çevre kavramı, evrensel değeri, korumanın

ekonomik, toplumsal, yasal ve yönetimsel yönü, halkın katılımı ve merkezi

hükümetin desteği, yerel yönetimlerin desteği ile ‘bütünleşik koruma’ yaklaşımı ve

uygulama için görüşlere yer verilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda Amsterdam

Bildirgesi yayınlanmış, Avrupa mimarlık mirasının tüm dünyanın kültürel mirasının

bütünleyici bir parçası olduğu onaylanmıştır. Bildirgede bütünleşik koruma

yaklaşımı ile arkeologların planlama süreci içerisinde yer alması sağlanmıştır.14

“Özellikle 1980’den itibaren, kentin tarihsel gelişim sürekliliğinin getirdiği

zaman- mekansal bütünlüğe ilişkin kuramsal tartışmaların bu konuyla ilgili olarak

yapılan çok sayıda uluslararası toplantı (CSRA

1982,1984,1990a,1990b,1991a,1991b, Council of Europe 2000) ile desteklenmesi

sonucunda kent arkeolojisi çok disiplinli ve karmaşık bir çalışma alanı olarak ortaya

çıkmaktadır”15

13 Cevat ERDER: a.g.e.,240-243. 14 Z.AHUNBAY: tarihi çevre koruma ve restorasyon, Yem yayın,1996, İstanbul,153. 15 Güliz Bilgin ALTINÖZ: agm.

Page 27: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

15

1984 yılında Avrupa Konseyi tarafından, Floransa’da ‘Arkeoloji ve Planlama

Kolokyumu’ düzenlenmiştir. Bu Kolokyumda arkeologlar ve plancıların iş birliği

içerisinde çalışması gerektiği vurgulanmıştır. Arkeolojik veri bankalarının

oluşturulması, bu verilerin düzenli olarak güncellenmesi, farklı disiplinler ve

kurumlar arasında iletişimin kurulması, arkeolojik rezerv alanlarının tahrip olma

tehlikesi ile karşı karşıya kalma durumunda planların değiştirilmesi, finansal katkı,

halkın katılımı ve eğitilerek farkındalığının arttırılması, arkeolojik alanların sunumu,

gibi ilkeler benimsenmiştir.

ICOMOS (İnternational Council for Monuments and Sites) tarafından, Ekim

1987 yılında, Washington’da ‘Tarihi Kentlerin ve Kentsel Alanların Korunması

Uluslararası Sözleşmesi’ (Washington Tüzüğü) kabul edilmiştir. Bu sözleşmede

kentlerin sağlıklaştırma ve restorasyon işlemlerinin yanı sıra, buluntuların uygun

biçimde korunması ve kent merkezinde kalan arkeolojik alanların çağdaş kent

yaşamla birlikte uyumlu bir şekilde gelişmesi için yöntemler tanımlanmıştır.

Ayrıca, korumanının ekonomik, sosyal politikaları ve korumada halkın katılımının

önemi vurgulanmıştır. İlkeler, hedefler, yöntem ve araçlar belirlenerek, tarihi kent ve

kentsel alanların korunması için yapılacak planlama çalışmaları öncesinde disiplinler

arası araştırmalar yürütülmesi gerektiği belirtilmiştir.16

ICOMOS uzman komitesi, ICAHM (International Commitee on

Archaeolojical Heritage Management) tarafından, 1990 yılında Lozan’da ‘Arkeolojik

Mirasın Korunması ve Yönetimi Tüzüğü’ hazırlanmıştır. Bu tüzükte arkeolojik

mirasın yönetiminde politikalar geliştirilmesi, arkeolojik mirasın korunması için

birçok disiplinin uzmanlarının işbirliğine dayandırılması gerekliliği, arkeolojik

mirası koruma politikalarının ulusal, bölgesel ve yerel düzeydeki planlama, kültürel,

çevresel ve eğitim politikalarıyla bütünleştirilmesi, araştırmaların kalıntılara zarar

vermeyen teknikler kullanarak yapılması, arkeolojik mirasın halka sunulması, çağdaş

toplumların kökenlerinin ve gelişimlerinin anlaşılmasında yardım eden önemli bir

16 Z.AHUNBAY: a.g.e.,165.

Page 28: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

16

yöntem ve onun korunması gerekliliğinin anlaşılmasına da yardım eden en iyi araç

olduğu gibi maddelere yer verilmiştir.17

Avrupa Konseyi tarafından 16 Ocak 1992 yılında Valetta’da ‘Arkeolojik

Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’ imzalanmıştır. Bu sözleşme ile

halen mevcut olmayan yerlerde, uygun idari ve bilimsel denetim yöntemlerinin

kurulmasının ve arkeolojik mirasın korunması gereksiniminin şehir ve kırsal bölge

planlamasında kültürel gelişme politikalarında yankı bulmasının önemi, uzman

değişimi ve deneyimlerinin kıyaslanması arkeolojik mirasın envanterinin yapılarak

sınıflandırılması, gelecek kuşaklar tarafından incelenmek üzere arkeolojik rezerv

alanları oluşturulması, arkeolojik mirasın bilimsel güvence altına alacak yasal

düzenlemelerin yapılması ve bütün olarak korunması, kamu bilincinin arttırılması

arkeolojik sitlerin halka sunumunun önemi vurgulanmaktadır.18

Mart 2000’de ‘A Europen Code of Good Practice’ Avrupa Konseyi tarafından

hazırlanan bu kanunda kentlerin planlanmasında arkeologların ve farklı disiplin

uzmanlarının bir arada çalışılması gerekliliği kabul edilmiştir. Planlamanın

yapılmadan önce potansiyel arkeolojik araştırmaların ve değerlendirmelerin

yapılması ve planların yeni verilere göre güncellenerek değiştirilmesi, önemli

arkeolojik kalıntıların yerinde korunarak sergilenmesi kararlaştırılmıştır.19

Avrupa Birliği tarafından 2003-2005 yılları arasında ‘The Appear Project’ ile

kent merkezlerinde ortaya çıkan arkeolojik varlıkların korunması, değerlendirilmesi,

sergilenmesi için yöntemler geliştirilmi ştir. Bu yöntemler uluslararası standartlarda,

arkeolojik mirasın korunmasında, arkeolojik alanların ziyaret edilen, kent gelişimi ile

birlikte düşünülen maddelerden oluşturulmuştur.20

17 Z.AHUNBAY: a.g.e.,167. 18 www.avrupakonseyi.org.tr/antlasma/aas_143.htm Erişim Tarihi: 22.12.2009. 19 www.molas.org.uk/downloads/CODE99_18_3_3.doc. Erişim Tarihi:15.10.2009. 20 www.in-situ.be/A_pres_overview.html Erişim Tarihi: 15.01.2010.

Page 29: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

17

Arkeolojik mirasın, kentsel ve kırsal alanlarda koruma yöntemleri, ‘Planinng

Policy Guidance 15: Planing and Historic Enviroment (PPG 15)’ ve ‘Planing Policy

Guidance 16: Archaeology and Planing (PPG 16)’ ile belirlenmiş, bu esasları içeren

belgeler, 1990 ve 1994 yıllarında İngiltere’de yayınlanmıştır. PPG 16, arkeolojik

alanların korunması ve değerlendirilmesi için politikalar belirlemekte, kentsel

arkeoloji uygulamalarını belirlemektedir. Arkeologlar, girişimciler, halk arasında

işbirliği vurgulanarak, önemli arkeolojik kalıntıların yerinde korunması gerektiği

belirtilmektedir.21

1.5 . Türkiye’deki Yasal Süreç

Tarihi uygarlıklar hazinesi olan ülkemiz, dünya kültür mirasının çok önemli

bir bölümüne sahiptir. Birçok medeniyeti barındıran kentlerimizin tarihi ve kültürel

mirasına sahip çıkmak ve koruyarak gelecek nesillere aktarmak temel hedefleri

belirlenmiş bir tasarımın ürünü olmalıdır.

Kent içinde kültür varlıklarının ve yapı stoku oluşturan geleneksel konut

dokularının önemi, sadece ait oldukları dönemin özelliklerini yansıtmalarından

kaynaklanmamaktadır. Tarih boyunca izlendiği üzere yerleşimler birbiri üzerine

konumlanmışlardır. Günümüzde de bir çok korunması gerekli kentsel doku, kültür

katmanlarının üzerinde yer almaktadır. Bu açıdan kültürel sürekliliğin bir devamı

niteliğini taşırlar. Türkiye’de 20. yüzyılda kurulduğu bilinen birkaç yeni yerleşim

dışında hemen tüm kentlere ait geçmiş evreler mevcut kent dokusunun altında yer

almaktadır. Modern kentler zengin bir tarihi geçmişin üzerinde yayılmışlardır.

Kısacası, neredeyse tüm kent merkezleri arkeolojik alanların üzerinde yer almaktadır.

Bu olgu, yaşayan kentlerin gelişme, değişme gereksinimleri sırasında sık karşılaşılan

21 www.communities.gov.uk/documents/.../pdf/142838.pdf Erişim Tarihi: 22.12.2009.

Page 30: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

18

bir durumu; kentsel arkeolojiyi gündeme getirmektedir.22 Günümüzde gelişimlerini

sürdüren kent merkezlerindeki arkeolojik alanların korunması için yasal sistem

oluşturulmuştur.

Türkiye’de koruma olayı, gelişmiş ülkelerdeki koruma gelişimini geriden

takip etmiş, mimari ve kentsel kültür mirasının korunması amacıyla kamu

müdahalesini düzenleyen, yönlendiren önemli yasal mevzuatı oluşturulmasına

çalışılmış ve sonuçta da ülke bütününde, bölge, kent ölçeğinde yetki dağılımını

sağlayıcı tedbirler alınması aşamasına gelmiştir.23

Ülkemizde arkeolojik varlıkların korunmasıyla ilgili yasa 1869 yılında

yürürlüğe giren ‘Asar’ı Atika Nizamnamesi’dir. 1906 yılında dördüncü Asar’i Atika

Nizamnamesi’ 1912 yılında ‘Muhafazai Abidat Kanunu’ çıkarılmıştır. 10.06.1933

yılında ‘Belediye Yapı Kanunu’ ile yapıların çevreleri ile birlikte bir bütün olarak

korunması gerektiği ve kültür varlıklarının yoğun olduğu alanlarda özel bir planlama

olması gerektiği belirtilmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 2 Temmuz 1951 tarihinde yürürlüğe giren

‘Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’ ilkeler ve programları

saptamak ve bu ilke ve programların uygulanmasını izlemek ve denetlemek; anıtlar

ve taşınmaz eski eserlerle ilgili bilimsel görüş bildirmekle yükümlüdür. Bu yasa ile

Cumhuriyet döneminde korumayla ilgili çok büyük bir adım atılmış, toplumun

koruma bilinci ve isteğinin çok üzerinde bir tarih bilinciyle hazırlanmıştır. Tek

anıtsal yapının korunması temeline dayanan bu yasa daha sonraki yasal değişmeler

ile kentsel sit kavramını da içine almıştır.

22 Zuhal ÖZCAN Planlamada Disiplinler Arası İlişkiler ve Kentsel Arkeolojinin Yeri , Gazi Üniv.Müh.Mim.Fak.Der. Cilt 21,No:4 www.mmf.gazi.edu.tr/journel/2006_4/DERGİ Erişim Tarihi Aralık 2009. 23Yrd.Doç.Dr.D.Türkan KEJANLI,Yrd.Doç.Dr.Can Tuncay AKIN, Öğr.Gör. Aysel YILMAZ, Türkiye’de Koruma Yasalarının Tarihsel Gelişimi Üzerine Bir İnceleme www.e-sosder.com Erişim Tarihi, 18.10.2009.

Page 31: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

19

Kültürel gelişmenin bütüncül ve planlı olması ilkesi, 1960’lı yıllarda

hazırlanan 5 yıllık kalkınma planlarında; yıllık programlarda ve icra planlarında

tarihi anıtlar, sanat yapıları, ören yerleri ve diğer kültürel kalıntıların korunması,

kültür erozyonunun önlenmesi için yasal örgütsel ve parasal önlemlerin alınması

gerektiği belirtilmektedir. Ancak uygulanan ekonomik politikalarla hız kazanan

sanayileşme ve kentleşme, özellikle kentlerin merkezlerinde kalan ve toprak rantı

çok yükselen tarihi kent dokularında tahribatı arttırmış, buna koşut olarak ülkenin

planlama sistematiği metropolitan planlama ve kentsel koruma planlaması

kavramıyla tanışmıştır.24

1970’lerin başında tarihsel yapıların çevreleriyle birlikte ele alınması

gerektiği anlaşılmıştır. G.E.E.A.Y.K. (Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek

Kurulu) bir kararla Venedik Tüzüğü’nü kabul etmiştir. 1967 yılında Venedik Tüzüğü

benimsenmiş olmasına rağmen, uygulama aşamasına geçilememiştir. Bu nedenle

kent merkezinde kalan tarihi çevrelerin korunması gecikmiştir. Türkiye’de, Venedik

Tüzüğü’nün kabul edilmesinden sonra tarihsel anıt olarak belirlenen yapılar,

bulundukları çevre ile birlikte düşünülmeye başlanmıştır. Böylece eski yapıt ve çevre

arasındaki yabancılaşma durumu ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.

Türkiye uluslararası alanda ICOMOS’a (Uluslararası Anıtlar ve Sitler

Konseyi) katılmış ve 1974 yılında ICOMOS Türkiye ulusal komitesi kurulmuştur.

Ayrıca, Atina, Venedik, Amsterdam Sözleşmeleri TBMM kararları ile yasallaşmıştır.

Avrupa’daki kentsel koruma konusunda gelişmelerin Türkiye’de benimsenmesinde

UNESCO, ICOMOS, Avrupa Konseyi gibi kuruluşlar etkili olmuştur.

21.07.1983 yılında, 2863 sayılı ‘Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma

Kanunu’ çıkarılmıştır. Bu yasayla, Kültür Bakanlığı korumada yetkili ve sorumlu

kılınmış, korunması gerekli taşınmaz devlet malı olduğu hükme bağlanarak kültür

24 Melike Z. Dağıstan ÖZDEMİR Türkiye’de Kültürel Mirasın Korunmasına Kısa Bir Ba kış www.spo.org.tr Erişim Tarihi: 15.10.2009.

Page 32: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

20

ve tabiat varlıkları listelenmiştir. 2863 sayılı yasa ile korumanın koruma amaçlı imar

planı ile sağlanması, bütüncül koruma anlayışı ve planlamanın önemi anlaşılmıştır.

Bu dönemde, Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi (1985 Granada),

Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (1992 Valetta) gibi

uluslararası sözleşmeler kabul edilmiştir.

10.12.1987 tarih ve 19660 sayılı kararla ‘Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür

ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili hakkında Yönetmelik’ yayınlanmıştır. Bu

yönetmelikte arkeolojik sit alanlarının ve potansiyel arkeolojik alanlarının tespit

çalışmalarının bilimsel yöntemlerle yapılmasına ilişkin tanımlamalar yer

almaktadır.25

“Ülkemizde kentsel arkeoloji kavramı ilk kez 1990 yılında, Avrupa

Konseyi’nin talebi ile, kentsel arkeoloji başlıklı bir sempozyum düzenlenmesi

amacıyla, Kültür Bakanlığı bünyesinde kurulan komite tarafından kullanılmıştır.

Sempozyumda birçok problem tartışılmış, fakat uygulamaya yönelik bir fikir

geliştirilememiştir. Sempozyum sonrasında Avrupa Konseyi’ne bir rapor

sunulmuştur.”26

‘Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu’ tarafından 30.11.1993

tarih 338 Sayılı İlke Kararı’nda ‘Kentsel arkeolojik sit’ tanımı getirilerek farklı

kültürlerin birlikte korunmasıyla ilgili koşullar belirlenmiştir. Korunması gerekli

kültür varlıkları ve korunması gerekli kentsel dokuların birlikte bulunduğu alanlar

‘kentsel arkeolojik sit alanı’ olarak tanımlanmıştır.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun Arkeolojik Sitler,

Koruma ve Kullanma Koşulları’na ilişkin 14.07.1998 tarih ve 594 sayılı ilke kararı,

uygulamada çıkan sorunlar ve mevzuatla çelişen hususlar sebebiyle iptal edilmiştir.

25 www.kultur.gov.tr/teftis/Genel/BelgeGoster.aspx? Erişim Tarihi: 22.01.2010. 26Ayşe BOYLU: Urban Arhaeology A Visionary Framework For Urban Ar chaeology in Turkey Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Ankara 1994),5.

Page 33: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

21

Günümüzde geçerliliğini koruyan 05.11.1999 tarih ve 658 sayılı ‘Arkeolojik Sitler,

Koruma ve Kullanma Koşulları’ ilke kararı 1.,2., ve 3. derece arkeolojik sit ile

‘kentsel arkeolojik sit’ alanlarının koruma ve kullanma koşulları yeniden

düzenlenmiştir.

‘Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’ ile 'Çeşitli Kanunlarda

Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’ 14.07.2004 tarih ve 5226 sayı ile yürürlüğe

girmiştir. Bu yasa ile korumada yerel yönetimlere sorumluluklar verilmiş,

belediyelerde ve valiliklerde farklı disiplinlerden uzmanların görevlendirilmesi;

koruma, uygulama ve denetim bürolarının kurulması kararı alınmıştır. 27

Düzenlenen bu yasayla, koruma amaçlı imar planlarının hazırlanması

sürecinde belediyeler, valilikler ve ilgili kurumların, söz konusu alanda ilgili meslek

odaları, sivil toplum kuruluşları ile toplantılar düzenlemesi öngörülmüştür. Önceki

düzenlemede yalnızca Bakanlığın üzerinde bulunan kültür ve tabiat varlıklarına

ili şkin uygulamaların denetlenmesi görevi, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile

belediyeler ve valilikleri kapsamak üzere genişletilmiş, koruma amaçlı imar

planlarının farklı alanlardaki arkeolog, şehir plancısı, mimar, sosyolog gibi uzmanlar

tarafından yapılması zorunlu hale getirilmiştir.

‘Kentsel Arkeolojik Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları’ 15.04.2005

tarih ve 702 sayılı ilke kararı ile 3386 ve 5226 sayılı Kanunlarla değişik 2863 sayılı

Kanun kapsamına giren arkeolojik sit alanları ile birlikte korunması gerekli kentsel

dokuları içeren ve bu özellikleri ile bütünlük arz eden korumaya yönelik özel

planlama gerektiren kentsel arkeolojik sit alanları olarak tanımlanmıştır. Bu

alanlarda, arkeolojik değerlerin bilimsel yöntemlerle açığa çıkartılması, onarılması

ve sergilenmesi işlemlerinin sağlıklı ve kapsamlı arkeolojik envanter temeline dayalı

öz gerekli bütün ölçeklerdeki planlama çalışmalarının yapılması ve bu planlar

onanmadan, parsel ölçeğinde uygulamaya geçilmemesi, ayrıca planlama çalışmaları

27 http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/628.html, Erişim Tarihi:10.01.2010.

Page 34: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

22

sırasında işlev uyumunun sağlanması, proje aşamasında alt yapı hizmetlerinin kültür

katmanlarına zarara vermeyecek biçimde ele alınması, mevcut ve olası arkeoloji

varlıklarının korunması ve değerlendirilmesini sağlayacak çözümler getirilmesi

kararları alınmıştır.28

28 Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu İlke Kararları , Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü,Ankara,2009, Yayın No:138,38.

Page 35: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

İKİNCİ BÖLÜM

AGORA

2.1. Agora’nın Yeri ve Önemi

Tarih boyunca, Batı Anadolu’nun ekonomik, kültürel, merkezi konumunda

bulunan birçok uygarlığa ev sahipliği yapan İzmir; tarihsel gelişim sürecinde eski ve

yeni İzmir olarak ikiye ayrılır. Yeni Smyrna, Pagos ile Liman arasındaki yamaç ve

düzlüğe, İskender’in komutanları öncülüğünde kurulmuştur. Pausanias, ‘Preigesis tes

Helledos’ adlı eserinde kentin kurtuluş efsanesini, Pagos tepesinde avlanan ve

yorgun düşen İskender’in buradaki Nemesis Tapınağı önündeki bir pınarın başında

ve bir çınar ağacının altında uyurken görmüş olduğu bir düşü ile kentin kuruluşunu

anlatır. Smyrnalılar, İskender’in Kadifekale’de gördüğü rüyanın ne anlama

geldiğinin dönemin en önemli kehanet merkezlerinden bir olan Apollon Klarios

Tapınağı’na danışmışlar ve Tanrı Apollon, onlara ‘Kutsal Meles’in ötesindeki

Pagos’da oturacak olanlar üç dört kat daha mutlu olacaklardır’ cevabını vermiştir.

Bayraklı, Tepekule’de oturan Smyrnalılar ancak bu kehanet üzerine yeni kente

yerleşmeyi kabul etmişlerdir.29

Büyük İskender’in komutanları tarafından kentin yeri değiştirilerek Pagos

tepesi üzerinde ve yamaçlarında kurulan yeni İzmir, akropol, tiyatro, stadyum,

tapınaklar, agoralar, su kemerleri, revaklı caddeleriyle canlı bir ticaret merkezi

durumundadır. ‘Smyrna Agora’sı kentin merkezinde, bu alandaki ızgara planına

uygun olarak dikdörtgen bir alanı kapsamaktadır.” 30

29 Akın ERSOY: İzmir’in Kısa Tarihi , İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Arşiv. 30 Akın ERSOY: Smyrna Agorası, İzmir Ticaret Odası Kültür ve Sanat Yayınları-2.

Page 36: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

24

Şekil 2.1- İzmir tarihi kent merkezinde bulunan tarihi ve arkeolojik alanlar31

Agora, Grekçe’de portiklerle çevrilmiş çarşı, pazar yeri ya da toplanılan yer,

kent meydanı anlamlarına gelmektedir. Aydınların ve halkın buluşarak, felsefenin

temellerinin atıldığı, stoaların, anıtların, sunakların, heykellerin bulunduğu, ticari,

adli, dini fonksiyonları olan ve çevresinde önemli kamu yapıları ile kentin merkezi

konumunda bulunan mekanlardır.

İzmir Agorası, Pagos (Kadifekale)’un kuzey eteklerine kurulu, kareye yakın

üstü açık, üç tarafı portiklerle çevrili bir avlu ve onun kuzey tarafında bir Bazilikadan

oluşan görkemli bir yapıdır. Yapının diğer üç kanadı sütun sıralarıyla oluşturulmuş

üstü örtülü galeriler (stoalar) oluşturmaktadır.

Agora alanında Portikoların gerisinde, Bouleuterion (Meclis Binası),

Prytaneion (Meclis Başkanlığı, Ziyafet ve Tören Binaları), Resmi Ofisler, Mahkeme,

Borsa, Arşiv, Et-Balık Pazarı, Latrina (Tuvaletler) gibi kamu yapıları yer almaktadır. 31 Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü.

Page 37: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

25

Portikolarla çevrelenen alanın içinde ise önemli kişiler, günler ve anlaşmalar için

basamaklı anıtlar, heykeller, dini törenler için sunu yapılan atlarlar, exedralar

(mermer oturma yerleri), kentin saygı gösterdiği bir tanrının tapınak ve sabit sunağı

yer almaktadır. Batı Portiko’nun büyük kısmı Doğu Poritko’nun küçük bir bölümü

ile kuzeydeki Bazilika’nın tamamı ortaya çıkarılmıştır. Park olarak kullanılan ören

yerinin güneyindeki yeşil alanda Güney Portiko yapısının olması beklenmektedir.32

Şekil 2.2- Agora ve çevresi 33

Kentin tiyatro ile iç liman arasında yer alan Agora, sonradan Türk mezarlığı

olarak kullanılmış ve ‘Namazgah’ adıyla anılmıştır. Hippodamos şehir planına göre

merkeze yakın yerde üç katlı olarak inşa edildiği düşünülmektedir.

Helenistik dönemde resmi nitelikte inşa edilen Agora, M.S.178 yılında

şiddetli deprem sonucu yıkılarak onarılmıştır. “Roma İmparatoru Marcus 32 Akın ERSOY: a.g.e. 33 Kaynak: Google Earth.

Page 38: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

26

Aurelius’un yardımlarıyla yeniden inşa edilen İzmir Agorası, bir ticari Agora değil,

aksine bir devlet Agorasıdır. Yani devletin kontrolünde bir kurumdur. Ticari

Agoralarda bulunmayan bir Bazilika’nın içinde mahkeme salonlarının bulunuşu ve

28 adet dükkanın emtia ve donanımı korumakla ilgisi bulunması, bu yapının

İzmir’deki Roma bürokrasisi için son derece önemli bir yer olduğunu

belgelemektedir.”34 İon agoralarının en büyüğü ve en iyi korunmuş olan İzmir

Agorası’nda günümüze ulaşan kalıntıların büyük bir kısmı M.S. 178’de meydan

gelen depremin ardından kısmen yeniden yapılan yapıya aittir. Helenistik ve Roma

döneminin en iyi korunmuş yapılarından biri olarak kabul edilen yapı, büyük ölçüde

bir Roma çağı Agorasıdır.

Resim 2.3- Agora genel görünüm35

Agora’nın planlandığı alandaki arazi eğimi, batı ve kuzeyde inşa edilmiş,

bugün kalıntıları görülen bodrum katları ile giderilmiştir. Agora’nın doğu kanadını

34 Yaşar AKSOY, Smyrna, İzmir Efsaneden Gerçeğe, İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayını İzmir, 2002,54. 35 Kaynak: www.antiksmyrna.com, Erişim Tarihi: 22.02.2010.

Page 39: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

27

oluşturan stoanın ise sadece kuzey ucu geçtiğimiz yıllarda kısmen açığa

çıkarılabilmiştir. Doğu Stoanın büyük bir kısmı günümüzde 943 sokağın altında

kalmaktadır. Güney Stoa, günümüze ait, iş yeri ve sokakların (doğu’da 841 sokak,

güneydeki 816 sokak) altında kalmıştır.36

2.2. Agora Ören Yerinin Kazı Tarihçesi

Agora’da arkeolojik kalıntılar, antik kent içinde bulunan ve ‘Namazgah’

olarak adlandırılan mezarlığın kaldırılarak yerinin park, çocuk bahçesi haline

getirilmesi çalışmaları sırasında fark edilmiştir. Namazgah mezarlığında sürdürülen

çalışmalar sırasında, bir çok eser olduğu anlaşılmış ve İzmir Müzesi Müdürü

Selahattin Kantar tarafından ‘Namazgah Mezarlığı Kazıları’ adı altında bilimsel

çalışmalar başlatılmıştır.37

Kentin Helenistik ve Roma dönemi yapılarından günümüze kadar kalabilmiş

az sayıdaki örnekler arasında yer alan Devlet Agorası üzerinde ilk kazı ve

restorasyon çalışmaları, 1932-1941 yıllarında İzmir Müzesi Müdürü Selahattin

Kantar ve Prof. F.Miltner tarafından gerçekleştirilmi ştir. Bu dönemde Prof.R.

Naumann da kapsamlı bir çalışma yapmıştır. Kazı sonuçlarına göre, Agora’nın

dikdörtgen formda ortada geniş bir avlu (120x180m) etrafındaki sütun ve kemerler

üzerine inşa edilmiş üç katlı ve önüne merdiveni olan bir birleşik yapı olduğu, doğu,

batı ve kuzey cephesinin üç katlı revaklarla çevrilmiş olduğu anlaşılmıştır.

Uzun yıllar aradan sonra, İzmir Valiliği ile Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’nün

işbirliği ve İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü Başkanlığı’nda kurulan bir ekip

tarafından, 1996-1998 yılları arasında İzmir Müzesi uzmanları tarafından yapılan

36 İzmir Büyükşehir Belediyesi: Konak Kemeraltı ve Çevresi Yenileme Alanı Etap ve Proje Programları ,9. 37 Emel GÖKSU: Agora Arkeolojisinin Kentliye Yansıyan Yüzü İzmir Kent Kültürü Dergisi, (2002),5.

Page 40: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

28

kısa süreli çalışmalarla özellikle kuzey cephede yer alan kapılardan batı yandaki ve

dükkanların bir kısmı kazılarak açığa çıkarılmıştır.38

Şekil 2.4- Agora planı39

Daha sonra uzun yıllar yapılmayan kazılar, 2002-2005 yılları arasında yılları

arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yeniden başlatılmıştır. Agora ve

Çevresi Koruma-Geliştirme ve Yaşatma Projesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın

izni ile 2002 yılının Haziran ayında İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Dr. Mehmet

Taşlıalan başkanlığında kurulan bir ekiple kazı çalışmaları yeniden başlamıştır. 2006

yılında İzmir Müzesi Müdür Mehmet Tuna başkanlığında tekrar bilimsel kazı

çalışmalarına devam edilmiştir.

Kazı çalışmaları günümüzde, 2007 Temmuz ayından itibaren Dokuz Eylül

Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Akın Ersoy’un 38 İzmir Büyükşehir Belediyesi: Konak Kemeraltı ve Çevresi Yenileme Alanı Etap ve Proje Programları, 9. 39 Kaynak: İzmir Arkeoloji Müzesi.

Page 41: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

29

yöneticiliğinde yürütülmektedir. Kazılar halen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin

desteği ile sürdürülmektedir.

Şekil 2.5- Agora40

2.3. Agora’nın Mimari Yapısı ve Önemli Bazı Kalıntılar41

2.3.1. Bazilika

Plan özellikleri açısından, Hıristiyan kiliselerine öncülük eden Roma Dönemi

Bazilikaları, kentin hukuk işlerinin görüldüğü bir tür adliye sarayı niteliğindedir.

Aynı zamanda kentin ticari yaşamına yön vermektedir.

40 Kaynak: İzmir Arkeoloji Müzesi. 41 Bu bölümde aktarılan bilgiler, Akın ERSOY: Smyrna Agorası, İzmir Ticaret Odası, Kültür, Sanat ve Tarih Yayınları-2, İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü Raporu ve Agora kazı alanı ekibi, (2005), www.antiksmyrna.com, (Erişim Tarihi:23.01.2010) kaynaklarından derlenerek hazırlanmıştır.

Page 42: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

30

Roma mimarisinin bir yapı tipi olan Bazilikalar çok işlevli yapılardır.

Genellikle agoraların bir kenarı boyunca yer almaktadırlar. Çoğu kez iki kat

seviyesinde, dikdörtgen bir plana sahip olan Bazilikalar borsa spekülatörlerinin,

toptancıların, bankerlerin iş yapabildikleri yapılardır. Temel olarak bir Bazilikanın iç

mekanı iki sıra sütun veya ayak ile uzunlamasına üç galeriye ayrılmakta, ortadaki

galeri yan galeriden daha geniş ve daha yüksek planlanmaktadırlar. Mekanın kısa

kenarlarında biri mimari unsurlar ile diğerinden farklılaştırılarak ‘Tribunailis’ yani

adli işlevler için kullanılmaktadır.

Şekil 2.6-Bazilika42

Smyrna Bazilikası, Agora’nın kuzey kenarı boyunca yer almaktadır. Bodrum

katı ile birlikte üç katlıdır. Bodrum kat kemerle desteklenen ve tonoz örtülü dört

galeriye sahiptir. Bu galerilerin, kentte su problemi yaşandığı sıralarda sarnıç olarak

kullanılabileceği düşünülmektedir. 1. ve 2. galerilerin doğu ve batı sonlarındaki

haçvari tonozlar bu tipin en erken örneklerindendir. Bodrum katının 2. ve 3. galeri ile

örtüşen zemin katın orta nefi bugün bir kısmı kısmen kaldırılmış konglomera

42 Kaynak: www.antiksmyrna.com Erişim tarihi:23.01.2010.

Page 43: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

31

sütunlar ile yan neflerden ayrıştırılmıştır. Bazilikanın batı sonunda korunmuş olan

orjinal zemin blokları görülebilmektedir.

Şekil 2.7-Bodrum kat43

Bazilika’nın zemin katı, tonozlarla yükseltilmiş olan bodrum kat üzerindedir.

Kuzey Bazilika’nın altında bugüne değin çok iyi korunmuş olan görkemli, kemerli

bir bodrum katı üç galeriden oluşmaktadır. Bazilika, 160 metre uzunluğa, 20 metre

genişliğe ve 3.30 metre yüksekliğe sahiptir.

Agora’da, Roma Bazilikası (Kuzey stoa) 2002 ve 2003 kazı dönemlerinde

açığa çıkarılmıştır. Ölçüleri itibariyle, Smyrna Agorası Bazilikası, bilinen en büyük

Roma dönemi Bazilikası olma özelliğine sahiptir.

43 Kaynak: www.antiksmyrna.com, Erişim Tarihi:25.02.2010.

Page 44: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

32

Şekil 2.8- Bazilika Plan44 Resim 2.9- Bazilika Bodrum kat45

Bodrum katın kuzey koridoru, Roma döneminde var olan bir caddeye

açılması gereken dükkanları oluşturmaktadır. Kuzey yapısında, iki bölmeli sütunlu

dehlize açılan kuzey yönünde, doğu-batı aksında 28 adet oda yer almaktadır.

Romalılar zamanında dükkanların önünden sokak geçtiği, ilk yapılışta üst katla ilgisi

olmayıp, devletin mal ve donatı depoları olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Ticari

agoralarda bulunmayan mahkeme salonlarının bulunuşu 28 adet dükkanın devlet

donanımını korumakla ilgisinin bulunması, bu yapının bürokrasi için son derece

önemli bir yer olduğunu belgelemektedir. Roma Dönemi sonlarına doğru, devlet

agorasının giderek ticari bir anlam kazanmaya başladığını gösteren tonoz dükkan

sıraları, Bazilikanın kuzey cephesinde gün ışığına çıkarılmıştır.

2.3.2. Batı Portiko

Agora’nın batısında yer alan Portiko, bir bodrum katı üzerinde

yükselmektedir. Bu sütun sırasına, güney yönde çift kemerli bir kapı eşlik

44 Kaynak: İzmir Arkeoloji Müzesi . 45 Kaynak: İzmir Arkeoloji Müzesi .

Page 45: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

33

etmektedir. Kuzey yandaki Batı Stoa, son dönem Agora kazıları sayesinde büyük

ölçüde ortaya çıkarılabilmiştir. Üç sıra sütun dizisiyle ayrılmış neflerden (galeri)

oluşan Batı Stoanın, Bazilika gibi bir bodrum kat üzerinde yükselen bir bina olduğu

ve çevresinde önemli kamu yapılarının yer almakta olduğu düşünülmektedir.

2004 yılında yapılan kazılar sonucu elde edilen kaynaklardan, Batı stoanın

bodrum kat üzerinde yükselen iki katlı ve anıtsal bir yapıdan oluştuğu

anlaşılmaktadır. Bazilikada görüldüğü üzere Batı Stoada da bodrum katı üç galeriden

ibarettir. Galeriler kemerlerle desteklenen tonoz üst örtülere sahiptir. Geç antik

dönemde galerilere sarnıçlar eklenmiş ve yeni pişmiş su iletim hatları ikmal

edilmiştir. Portiko’ya ulaşan ve halen akmakta olan suyun kaynağının Agora’nın

güneyindeki yamaçta İskender’in yanında uyuduğu efsanedeki pınar olduğu

düşünülmektedir. Günümüzde daha çok, kemerli bodrum katları görülen Batı

Stoa’nın, antik kent merkezine yakın konumlandırılan 120x180 metre genişliğinde

dikdörtgen planlı bir avlunun çevresine sıralanmış sütunlar ve bunları birleştiren

kemerler üzerinde inşa edildiği anlaşılmıştır. Yapının bodrum katı kısmen sağlam

durumda olup, kuzey- güney aksında üç bölüm olacak biçimde planlanmıştır. Roma

Dönemi sonlarına ait Batı Stoadan ele geçen bir çok buluntu Roma Dönemi’ne aittir.

Page 46: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

34

Resim 2.10- Batı Stoadan genel görünüm46 Resim 2.11- Batı Portiko47

2.3.3. Doğu Yapısı

Kazı evinin bulunduğu doğu yönde yer alan Doğu Poritko’nun plan

özelliğinin Batı Portiko ile paralel olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu yöndeki modern

sokak ile Kazı Evi’nin bulunduğu dolgunun altında kaldığından kısmen ortaya

çıkarılabilmiştir.

2.3.4. Graffiti

Bazilika’nın duvarları kireç harcı ile sıvanmış olup üzerinde yer yer boya ile

yapılan geometrik resimler (grafittiler) ve kemerlerinde fresk izlerine rastlanan küçük

odacıklar ortaya çıkarılmıştır. Bazilika bodrum katı duvar ve kemer ayaklarında yer

alan, sıvalar üzerine yapılan Grekçe yazılmış olan grafitiler, halkın günlük yaşamı ve

Roma dönemindeki günlük sosyal hayat konusunda çok önemli bilgiler vermektedir.

Ayrıca Hıristiyanlığın ilk zamanlarıyla ilgili önemli ipuçları vermektedir. Çok

değerli olan Graffitolar, portatif çatı ve brandalar ile korumaya alınmışlardır.

46 Kaynak: Cansu YILMAZ, Kişisel Arşiv / 2009. 47 Kaynak. www.antiksmyrna.com. Erişim Tarihi: 25.02.2010.

Page 47: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

35

Resim 2.12-Koruma altına alınmış Graffito48 Resim 2.13-Graffito49

2.3.5. Faustina Kapısı ve Antik Cadde

Kuzeydeki kemerin kilit taşı üzerinde, M.S. 178 yılında Smyrna’nın geçirdiği

depremden sonra kente yardımlar yapan Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un eşi

Faustina’ya ait olduğu tahmin edilen bir büst yer almaktadır. Smyrna kentinin

güneyindeki, doğu-batı yönlü paralel, mermer döşeli caddelerinden biri Agoradan

geçmektedir. Büyük olasılıkla, Agorayı iki parçaya böldüğü ve alanı boydan boya

dolaştığı düşünülmektedir. Antik caddenin batı yandan agoraya giriş yaptığı yerde,

M.S. 178’deki deprem sonrasında kenti yeniden inşa ettiren İmparator Marcus

Aurelius’un eşinin, kapının kuzey kemerinin kilit taşı üzerinde portresi bulunan ve

Faustina Kapısı adı verilen kemerli bir kapı ortaya çıkarılmıştır. Kapının iki gözlü

olarak yapıldığı, günümüzde kullanımda olan sokağın altında ikinci gözde ise büyük

olasılıkla Marcus Aurelius’un portresi yer aldığı düşünülmektedir. Marcus Aurelius

ve eşinin M.S. 178’de depremle yıkılan Agorayı inşa ettirdiği için Smyrnalılar

48 Kaynak: www.antiksmyrna.com Erişim Tarihi:22.02.2010. 49 Kaynak: İzmir Arkeoloji Müzesi.

Page 48: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

36

tarafından vefa borçlarını ödemek için yapılığı düşünülmektedir. İzmir Ticaret

Odası’nın katkısıyla 2004 yılında restore edilmiş ve ayağa kaldırılmıştır.

Resim 2.14- Faustina.50 Resim 2.15- Faustina Kapısı51

2.3.6. Agora’da Kazılar Sonucu Ele Geçen Diğer Buluntular

Kazıda çıkarılan buluntular arasında, kuzey kapısında bulunan ve Zeus sunağı

kabartmalarının devamı olduğu anlaşılan Tanrıça Vesta kabartması, Tanrı Hermes,

Dionysos, Eros, Herakles heykelleri, çok sayıda kadın-erkek ve hayvan heykeli, baş,

kabartma figurin, mermer, taş, kemik cam, maden ve pişmiş topraktan eserler ortaya

çıkarılmıştır. Toprak ve bereket tanrıçası Demeter ile denizler hakimi Poseidon’un

yan yana olması, İzmirlilerin kara ve deniz ticaretine egemen olduklarını belirtmek

istemelerinin bir göstergesidir.

50 Kaynak: İzmir Arkeoloji Müzesi. 51 Kaynak: Cansu YILMAZ, Kişisel Arşiv/2009.

Page 49: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

37

Agora çevresinde, toprak altında antik kaynaklarda da söz edilen bir çok

arkeolojik varlık bulunmaktadır. İskender’in geldiği dönemde Pagos Dağında

bulunan Nemessis Mabedi’nden söz edilmektedir. Ancak İzmir’in kuruluşu ile ilgili

efsanede adı geçen bu mabedin yeri ve sonraki dönemlerde var olduğuna ilişkin

kesin bir bilgi bulunmamakta, Agora yakınlarında olduğu sanılmaktadır.52

Yapılan kazı çalışmalarında ise Adalet ve İntikam Tanrıçası Nemesis adına

yapılan tapınağın varlığına yönelik buluntular içindeki bir yazıt, Agora içinde veya

yakınında bir Nemesis Tapınağı’nın varlığını işaret etmektedir. Ayrıca Roma

dönemine ait bir sunak yapısına ait olduğu düşünülen blok taşlardan oluşan yapı

temeline rastlanılmıştır. Bu blok üzerinde Bizans Osmanlı ve Cumhuriyet

dönemlerine ait katmanlar bulunmaktadır. Agora’nın batı tarafında ise kemerlerle

yükseltilen basamaklardan oluşan dairesel planlı yapının, kent meclisi olarak

kullanılan ‘Bouleterion’ olduğu düşünülmektedir.

2.4. Yapılan Restorasyon Çalışmaları53

Agora’nın batı yapısındaki 13 sütun ve Faustina kapısı dışında, yapının

üçüncü boyut etkisini verecek bir düzenleme yoktur. Agora’nın tüm yüksekliğini

algılatacak kuzey yapısında bir düzenleme ve çatının başlangıcını gösterecek kısmi

restorasyon ile ziyaretçiler tarafından yapı bütünlüğünün algılanması sağlanmış

olacaktır.

52 Ersin DOĞER: İzmir’in Smyrna’sı Paleolitik Çağdan Türk Fethine Kadar İletişim Yayınları 2006. 53 Kaynak: İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü Raporu, 2005.

Page 50: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

38

2.4.1. Kuzey Yapısı (Bazilika)

Bazilika'nın bodrum katı güney galerisinde yer alan 8 adet büyük kemer ve

onlar arasında uzanan yine 8 adet küçük kemer restore edilmiştir. Bazilika bodrum

katı kemerlerinin onarımında Kayseri Yöresindeki taş ocaklarından çıkarılan tüftaşı

kullanılmıştır.

Şekil 2.16- Bazilika 54

2.4.2. Batı Portiko

Üst katı taşıyan kaideler ve sütunların bazıları onarım çalışmaları sırasında

tekrar yerlerine yerleştirilmi ştir. Portiko’nun zemin katına ait bir sıra sütun önceki

yıllarda ayağa kaldırılmış olarak bugün görülebilmektedir. Batı Portiko üzerindeki

kapının eksik mimari elemanları, yeni mermer malzeme ile tamamlanarak kısmen

ayağa kaldırılmıştır. Döşeme kaplamaları mermer olan zemin kata, avludan üç

basamakla çıkılmaktadır. Bu yapının üst katları depremler nedeniyle yıkıldığından,

günümüze ancak iki katı ulaşabilmiştir. Avludan üç sıra basamakla çıkılan zemin kat

ve ikinci kat, antik çağ’da insanların yağmur ve güneşten korunarak gezinti yaptığı

54 Kaynak: İzmir Arkeoloji Müzesi, Naumann’ın Restitüsyonu.

Page 51: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

39

yerlerdir. Batı Stoanın avluya bakan cephesindeki birinci kattaki 13 sütun, 1940’lı

yıllarda ayağa kaldırılmıştır. Mimari bazı hataları tespit edilen bu sütunlar ve

sütunların oturduğu zemin yeniden restore edilmiştir. Daha sonra restore çalışmaları

2002 yılında başlamış ve 2004 yılında tamamlanmıştır.

2.4.3. Doğu Yapısı

Bodrum katının kuzeydoğu kısımda, kuzeybatı yönde yer alan haçvari

kemerli kısmın simetriği inşa edilmiştir. Yol altında kalan bölümde, batı yapısındaki

gibi sütun dizileriyle ayrılmış olduğu, bodrum ile üzerinde iki kattan oluşan bir plan

düzenine sahip olduğu düşünülmektedir.

2.4.4. Güney Yapısı

Agora’nın güneyi, ihata duvarı ile sınırlanan agora alanı dışında kalmaktadır.

Güney yapısında henüz kazı yapılmadığından, bu alandan verilere ulaşılamamıştır.

2.5. Yerel Yönetim tarafından Yapılan Çalışmalar

2.5.1. Agora ve Çevresi Koruma, Geliştirme ve Yaşatma Projesi 55

2005 yılında yürürlüğe giren 5366 sayılı ‘Yıpranan Tarihi ve Kültürel

Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında

Kanun’ kapsamında, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarınca sit alanı

55 Bu bölüm, İzmir Büyükşehir Belediyesi : Konak Kemeraltı ve Çevresi Yenileme Alanı Etap ve Proje Programları, İzmir Büyükşehir Belediyesi: Agora ve Çevresi Koruma-Geliştirme ve Yaşatma Projesi, ‘Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Müdürlüğü’ Şubat 2002 ve www.izmir.bel.tr. (ErişimTarihi, Ocak 2010) kaynaklarından derlenerek hazırlanmıştır.

Page 52: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

40

olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin

gelişiminin uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgelerde konut,

ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması, tabii afet ve risklerine

karşı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması

ve yaşatılarak kullanılması amacıyla, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların tespit

edilebileceği ve Büyükşehirlerde ilçe ve ilk kademe meclislerince alınan bu

kararların Büyükşehir Belediye Meclisince onaylanarak Bakanlar Kuruluna

sunulacağı belirtilmektedir. Bu kapsamda, Kemeraltı ve çevresinin rehabilite

edilerek sosyal çöküntü alanı olmaktan kurtarılması, koruma ve yeniden

işlevlendirme ile geliştirilerek yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla;

Kadifekale, Antik Tiyatro, Agora ve Stadyum 1.,2., ve 3., derece arkeolojik, doğal ve

kentsel sit alanlarını içeren yaklaşık 210 ha.’lık bu alan, ‘Yenileme Alanı’ olarak

ilan edilmiştir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Agora çevresinin çağdaş koruma anlayışı ile

düzenlenmesi için ‘Agora ve Çevresi Koruma, Geliştirme ve Yaşatma Projesi’ni

hazırlamıştır. Projede, Eşrefpaşa (İkiçeşmelik) Caddesi’nin doğusunda, Agora ören

yeri’nin batısında kalan 1. Derece arkeolojik sit alanı ‘Arkeoloji ve Tarih Parkı’

olarak ayrılmıştır.

Agora ve çevresinin bugünkü çöküntü alanı durumundan kurtulması, bu

projeyle, Agora’da bilimsel kazı çalışmalarının yapılarak yok olmakta olan

arkeolojik mirasın gün ışığına çıkarılması, işlevlendirilerek kentle ve kentin

geleneksel tarihi merkezi Kemeraltı ve diğer arkeolojik alanlar ile bütünleştirilmesi,

Agora ve çevresinin çağdaş koruma anlayışı ile düzenlenmesi, kentin bu tarihi kültür

dokusunun gelecekte de yaşatılması amaçlanmaktadır.

Page 53: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

41

2.5.1.1. Agora ve Çevresi Koruma-Geliştirme ve Yaşatma Projesi’nin İlkeleri ve

Hedefleri

2.5.1.1.1. İlkeler

Agora ve çevresini koruma, sağlıklaştırma ve kentsel yaşamla kültürel bir

canlılık içinde bütünleştirme amacıyla hazırlanan Agora ve çevresi koruma -

geliştirme ve yaşatma projesinin ilke ve hedefleri şu şekilde sıralanmaktadır:

▪ Agora Kazı Alanı'ndaki arkeolojik kazı araştırmaların daha yoğun olarak

sürdürülmesi ve gün ışığına çıkan ve çıkacak olan kalıntı ve belgeler korunması ve

günlük hayatın içinde yer alması,

▪ Agora, kent dokusu içinde görünen, yakından rahatlıkla algılanan, izlenen bir

tarihsel kimlik merkezi şeklinde yaşatılması bu anlamda kent içindeki etkisinin hem

manevi hem de görsel açıdan güçlendirilmesi,

▪ Agora ve çevresini, yeni gereksinme duyulacak ya da geliştirilecek işlevler ve

bunlara yanıt verecek mekansal kullanım olanakları için, mevcut tescilli ya da tescili

önerilen kültür varlığı niteliğindeki yapıların değerlendirilmesi,

▪ Agora ve çevresinin, öngörülen Arkeoloji ve Tarih Parkı işleviyle birlikte

gelişecek ve canlanacak turizm potansiyeli ile, kentsel doku ve geleneksel kullanım

süreçlerinden gelen konut ve ticaret gibi öğeler göz önüne alınarak koruma

planlaması disiplini içine alınması,

▪ Tarihi doku ile yeni yapılanma arasındaki kimlikli bir sürdürülebilirliğin

sağlanabilmesi için, belirlenecek bölgelerde ve dokuda özellik taşıyan kesimlerde de

belli ilkeler içeren kentsel tasarım projeleri esas alınması,

Page 54: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

42

▪ Ortaya çıkacak ve düzenlenecek Arkeoloji ve Tarih Parkı’nın kent estetiğini

zenginleştirecek örnek bir plastik/maddi çevre olarak tasarlanması ve özgün bir

örnek yaratılması .

2.5.1.1.2. Hedefler

▪ Kamulaştırmada rol üstlenecek kurum ve kuruluşların mali kaynaklarının akılcı ve

planlı bir şekilde kullanılması,

▪ Agora Kazı Alanı ile çevresini, bir koruma alanı ile güvenceye alarak; bu bölgeyi

Arkeoloji ve Tarih Parkı işleviyle kente ve kentsel yaşam bütünselliğine

kazandırılması, yıpranmış, kullanımdan düşmüş özellikli yapı stokunun

canlandırılması, karakterli kent dokusu halinde, yeniden işlevlerine kavuşması,

▪ Proje alanındaki sivil, resmi ve dini mimarlık örneklerinin restore edilerek

öngörülen işlevle kazanılacak kullanım potansiyeline uygun işlevlerle korunmalarını

ve değerlendirilmelerini sağlanması, bunun özendirilmesi, olanaklar yaratılması,

▪ Agora'yı çevresini kuşatan ve kentsel yaşamla bütünselliğinde algılanmasını

engelleyen niteliksiz dokunun çirkinliklerden arındırılması; yeni tarihsel süreçte;

Tarihi Merkez (Kemeraltı) ile birlikteliğinin vurgulanması, Eşrefpaşa Caddesi’nden

itibaren Kadifekale'ye doğru tarihsel akışın ve bütünlüğünün sağlanması,

▪ Kadifekale eteklerinden itibaren, eski liman bölgesinin bugünkü Kemeraltı'nı yani

antik kentsel kentin tamamını kapsayan tarihsel kültür dokusunun gelecekte

yaşamsallığa ve bütünlüğe erişmesi,

Agora ve Çevresi Koruma - Geliştirme ve Yaşatma Projesinin hedeflerindendir.

Page 55: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

43

‘Agora ve Çevresi Koruma, Geliştirme ve Yaşatma Projesi’ çerçevesinde

tarihi Kemeraltı’nın doğusunda kalan 13 hektarlık Agora ve Çevresi Koruma Alanı,

bütünlük içinde İkiçeşmelik ve Eşrefpaşa caddelerine sınır hale getirilip, Eşrefpaşa

(İkiçeşmelik) Caddesi’nin doğusunda, Agora kazı alanının batısında kalan 1. Derece

Arkeolojik Sit Alanı; ‘Arkeoloji ve Tarih Parkı’ olarak ayrılmıştır.

Bu alanda yapılacak düzenleme ile Agora’nın algılanabilir hale getirilmesi,

alandaki arkeolojik buluntuların sergilenmesi, el sanatları sergi ve satış, sanatsal

çalışma, turizm, danışma, rehberlik üniteleri ve açık alanlar oluşturulması, tescilli

sivil mimari örneği yapılar müze, kültür evi, kütüphane, kafeterya gibi kültür ve

turizm ağırlıklı i şlevlerle donatılması, tarihi yapının Kemeraltı ve diğer kentsel

alanlar ile bütünleştirilmesi, Agora Kazı Alanı ile çevresini, bir koruma alanı ile

güvenceye alarak; bu bölgeyi Arkeoloji ve Tarih Parkı işleviyle kente ve kentsel

yaşam bütünselliğine kazandırılması, yıpranmış, kullanımdan düşmüş özellikli yapı

stokunun canlandırılması hedeflenmektedir.

2.5.1.2. Agora Arkeoloji ve Tarih Parkı İçerisinde Yer Alan Tescilli Yapılar

Agora Arkeoloji ve Tarih Parkı içerisindeki 61 Pafta 7339 ada 8 ve 9 Parselde

Yer alan tescilli yapının korunarak Agora Kazı Alanı ile bütünleşmesi amacıyla

rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanarak restorasyonunun yapılması

ve yapının kazı evi olarak kullanılması planlanmıştır. Ayrıca Agora Arkeoloji ve

Tarih Parkı içerisinde yer alan 80 parsel ve 90 parseldeki tescilli yapıların

belgelenmesi amacıyla rölöve projesinin hazırlanması planlanmaktadır. Agora Kazı

Alanı yakın çevresindeki tarihi dokunun korunarak sağlıklaştırılması ve kazı alanına

yönelik işlevlendirilmesi hedeflenmektedir.

Page 56: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

44

2.5.1.3. Agora Arkeoloji ve Tarih Parkı Kentsel Tasarım Çevre Düzenlenmesi

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, Agora kazı çalışmalarının biten

noktaları dikkate alınarak kazı alanında gezi güzergahlarının düzenlenmesi ve alanın

arkeoloji ve tarih parkı olarak kentlinin kullanımında kazandırılması amacıyla Agora

Arkeoloji ve Tarih Parkı Kentsel Tasarım ve Çevre Düzenlenmesi Projesi

hazırlanarak uygulanmasının yapılması hedeflenmiştir.

Proje alanındaki sivil, resmi ve dini mimarlık örneklerinin restore edilerek

öngörülen işlevle kazanılacak kullanım potansiyeline uygun işlevlerle korunmalarını

ve değerlendirilmelerini sağlamak, bunu özendirmek, olanaklar yaratmak, projenin

başlıca düşünsel dayanaklarındandır. Agora'yı çevresini kuşatan ve kentsel yaşamla

bütünselliğinde algılanmasını engelleyen niteliksiz dokuyu çirkinliklerinden

arındırmak; Tarihi Merkez (Kemeraltı) ile birlikteliğini vurgulamak, Eşrefpaşa

Caddesi'nden itibaren Kadifekale'ye doğru tarihsel akışın varlığını ve bütünlüğünü

işaretlemek, Kadifekale eteklerinden itibaren, eski liman bölgesi bugünkü

Kemeraltı'nı, antik kentle birlikte bir bütün olarak vurgulamak amaçlanmıştır. Bu

amaçla yapılan çalışmalar sonucunda, planlama alanında 5 ayrı alan saptanmıştır.

Agora Kazı Alanı: 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı içinde, Agora'nın batısında

ve kuzeyinde kamulaştırma kararı alınan veya kamulaştırılan parselleri

kapsamaktadır.

Arkeoloji ve Tarih Parkı: 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı'nın kuzey ve batı

sınırı, 816 Sokak ve 941 Sokak'ın çevrelediği alan ile katlı otoparkı içine almaktadır.

Kentsel Tasarım Alanları: Planlama alanının kuzey sınırı ile 1. Derece Arkeolojik Sit

Alanı arasında kalan alan ve doğuda kısmen 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı'nı içine

alan (Anafartalar Caddesi ve Çevresi Kentsel Tasarım Alanı) ile Eşrefpaşa Caddesi

ve 824 Sokak'ın çevrelediği alan (Eşrefpaşa Caddesi Doğusu Kentsel Tasarım Alanı)

olmak üzere 2 kentsel tasarım alanı belirlenmiştir. Agora Koruma Alanı: 1. Derece

Page 57: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

45

Arkeolojik Sit Alanı'nın güneyinde, 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı içinde kalan

Hürriyet Lisesi, Park, Cami, Hamam, Kemal Atatürk İlköğretim Okulu ve 818

Sokak'ın güneyindeki parsellerdir. Diğer Kentsel Alanlar: yukarıda tanımlanan dört

alanın dışında kalan ve İzmir 1 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu

tarafından 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı + Kentsel Sit Alanı olarak belirlenen

alanlardır.

Agora’nın kuzeybatısında bulunan 80 ve 90 parseller ve Agora’nın batısında

bulunan Sebetay Sevi’nin evi olduğu tahmin edilen 8 ve 9 parseller, geleneksel sivil

mimarlık örneğini yansıtmaktadırlar. Bu parsellerde bulunan evlerin Musevi

Cemaati’ne ait olduğu düşünülmektedir.

Agora’nın İkiçeşmelik Caddesinden algılanabilmesini sağlamak amacıyla

Agora Arkeoloji ve Tarih Parkı’nda kamulaştırma ve yıkım çalışmaları İzmir

Büyükşehir Belediyesi tarafından devam etmektedir. Bugüne kadar 87 parselin

(16.852,65 m²) (1,2 ve 3. Etaplar) alanın kamulaştırma kararı alınmış, 49 parsel

(12.421,87 m²) in tapusu alınmıştır. 42 (10.160,12 m²), parsel için kamulaştırma

kararı alınması planlanmaktadır. (4,5 ve 6. Etaplar).

Page 58: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

46

Şekil 2.17-Agora ve Çevresi kamulaştırma çalışmaları56

2.6. Agora ve Çevresine İlişkin Alınan İdari Kararlar

Agora ve çevresi ‘ne ilişkin alınmış idari kararlar şöyledir:

Agora ile birlikte Tiyatro, Kadifekale, Stadyum ve Altınyol İzmir 1 Numaralı

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 22.10.1991 gün ve 3234 sayılı

kararı ile 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak belirlenmiştir. Agora çevresi ise 3.

Derece Arkeolojik Sit alanı olarak onaylanmıştır. İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat

56 Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü.

Page 59: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

47

Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 30.01.2002 gün ve 9728 sayılı karar ile Agora 1.

Derece Arkeolojik Sit Alanı’nı Eşrefpaşa Caddesi’ne uzanarak katlı otoparkı içine

alacak biçimde genişletilmiştir. Agora’nın doğusunda ve güneyindeki 3.Derece

Arkeolojik Sit Alanı olarak tanımlanan adalar, bu kararla 2.Derece Arkeolojik Sit

Alanı’na dönüştürülmüştür.

1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak koruma altına alınan Agora, Konak

İlçesi sınırları içinde, Tarihi Merkez (Kemeraltı) ve Eşrefpaşa Caddesi’nin

doğusunda kalmaktadır. Agora'nın yer aldığı 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı ile bunu

çevreleyen 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı ve 3. Derece Arkeolojik alanı + Kentsel

Sit Alanı içerisinde kalmaktadır.

Agora ve çevresi’nin, 17.11.1978 gün ve A-1373 sayılı karar ile Kemeraltı

Kentsel Sit Alanı olarak belirlenmesinden sonra hazırlanan 1/1000 ölçekli Koruma

Amaçlı İmar Planı 27.07.1984 tarih ve 348 sayı ile onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

1995 yılında bu planın koruma ve gelişme arasında uyum sağlayamaması sebebiyle

revize edilmesine karar verilmiştir.

Page 60: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

48

Şekil 2.18- 1.ve 2. Derece Arkeolojik Sit alanı sınırlarını gösteren 1/1000

ölçekli Plan57

Agora 1. ve 2. Derece arkeolojik sit alanında ‘Tarihsel Çevre ve Kültür

Varlıkları Müdürlüğü’ tarafından hazırlanan, 1/1000 ölçekli ‘Agora ve Çevresi

Koruma Amaçlı Revizyon İmar Planı’ İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat

Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 29.06.2005 gün ve 645 sayılı kararı ile

onanarak yürürlüğe girmiştir. Bu planlama çalışması, 1. ve 2. derece arkeolojik sit

alanlarının yanı sıra, 3. derece arkeolojik sit alanında kalan bazı kentsel dokuları da

57 Kaynak:İzmir Arkeoloji Müzesi.

Page 61: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

49

kapsamakta, bu alanın korunarak sağlıklaştırılması ve kentsel yaşamla

bütünleşmesi amaçlanmaktadır. İzmir Konak Belediyesi Kemeraltı Kentsel ve 3.

Derece Arkeolojik Sit Alanı için planlama çalışmalarını 2 etap halinde sürdürmüştür.

İkiçeşmelik Caddesi altında kalan bölgenin, 1. Etap planlama çalışması tamamlanmış

ve 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. Agora çevresinin düzenlenmesi çalışmaları,

2.Etap için hazırlanan 1/1000 ölçekli ‘Koruma Amaçlı Revizyon İmar Planı’

çalışmaları devam etmektedir. Agora ve çevresi için, İzmir Büyükşehir Belediyesi

Tarihsel Çevre Koruma Müdürlüğü, planlama ve kamulaştırma çalışmalarını

yürütmektedir.

Şekil 2.19-1/1000 ölçekli Agora ve Çevresi Koruma Amaçlı Revizyon İmar

Planı.58

58 İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü.

Page 62: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

50

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

AGORA ve ÇEVRESİ’NİN FARKLI YÖNLERDEN DE ĞERLENDİRİLMESİ

Büyük kentlerde göç nedeniyle görülen aşırı nüfus artışı ve gecekondulaşma,

merkez çevresindeki rant alanlarının, kent merkezindeki tarihi kent dokuların

olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır. Bu noktada sağlıklı ve tarihsel

sürekliliği sağlayacak korumanın önemi ve bu tür sorunları olan kentsel mekanların

bir bütün olarak diğer bölümleri ile birlikte düşünülmesi gerektiği ortaya

çıkmaktadır. Dolayısıyla, gelecek kuşaklar için, kentlerdeki tarihi dokuların,

potansiyel alanların korunup gelişmesi ve süreklilik kavramı içerisinde

değerlendirilmesi, koruma planları ve imar planlarının birlikte bir bütün olarak

düşünülmesi gerekmektedir. Bu aşamada, planların uygulanabilirliği sağlanarak,

kentin yaşayan, kültürel mirasın farkındalığını arttıran günümüz koşullarına cevap

veren niteliklerde olması, kültürel varlıkların korunması bakımından son derece

önemlidir.

Tarihi kent merkezlerinde bulunan arkeolojik alanlardaki her dönem

önemlidir. Tarihsel sürekliliğin devam ettirilmesi, aynı zamanda bu alanlardaki

kültürel zenginlikle kent kimliğinin özgünlüğünü koruması, kültürel mirasın bir

bütün olarak korunmasına bağlıdır.

Kent arkeolojisi yönteminde, arkeolojik mirasın korunmasındaki bilincin

artması ve bütünleşik koruma kavramıyla, kentler bir bütün olarak (doğal, sosyal,

ekonomik, kültürel, tarihsel) değerlendirilmeye başlanmıştır. Ulusal, bölgesel ve

yerel ölçekte planlamanın yapılması, halkın bilgilendirilmesi ile etkin katılımı, elde

edilen arkeolojik verilerin gözden geçirilip güncel tutulması, kent merkezindeki

arkeolojik mirasın korunmasında temel araçlardandır.

Page 63: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

51

Kent merkezlerinde kalan tarihi kent dokularının geleceğe taşınması, bu

alanların planlanması ve planların uygulanması ile sağlanabilir. Farklı disiplinlerden

uzmanların işbirliği ile hazırlanan Koruma Amaçlı İmar Planlarının bütünlüklerinin

olması önemlidir. Bu planların, kent yönetiminin gelişim planı ile birlikte ve

eşgüdümlü hazırlanarak uygulanması gerekmektedir.

Koruma amaçlı imar planının hazırlanması sürecinde güncelleştirilmi ş

halihazır haritalar, kadastral paftalar ve mülkiyet bilgilerinin çakıştırıldığı sağlıklı bir

altlığın oluşturulması ve planlanacak alanla ilgili sosyal, ekonomik, demografik ve

mekansal etütlerin yapılarak, belediye, koruma kurulu gibi kurumlarla koordinasyon

kurularak planların yapılması, karşılaşabilecek sorunların arza indirgenmesi

açısından önemlidir.

Kent arkeolojisi, disiplinler arası çalışılması gereken bir süreci

kapsamaktadır. Kent merkezindeki arkeolojik alanlarda konuya yönelik farklı

uzmanlık alanlarından oluşturulacak ekip ile sorumluluk ve yetki paylaşılmalıdır.

Agora ve çevresi, Helenistik Dönemi, Roma Dönemi ve tescilli yapıların da

bulunduğu 19. yüzyılı barındıran katmanlardan oluşmaktadır. Farklı dönemlere ait

katmanların birlikte korunması, farklı disiplinlerin, üniversitelerin, sivil toplum

kuruluşlarının, ilgili kurumların, halkın da bulunduğu ortak işbirliği ve kapsamlı bir

çalışma ile sağlanabilmektedir.

3.1. Kurumlar Arası İlişkiler

Tarihi kent merkezlerindeki kültürel mirasın sağlıklı olarak korunmasında,

koruma amaçlı imar planlarının yapımında kurum ve birimler arasında iyi bir

iletişimin olması son derece önemlidir. “Planlama sürecinin muhtelif aşamalarındaki

görüşme, tartışma ve kararların belediye, Koruma Kurulu ve gerektiğinde Müze

Page 64: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

52

Müdürlüğü, Turizm Bakanlığı gibi ilgili kurum ve kuruluşların tam yetkililerin

katılmasıyla yapılması, kararların daha sağlıklı, kabul edilir ve uygulanabilir

olmasını temin etmekle kalmayacak, aynı zamanda plan yapım süresini de

kısaltacaktır.”59

Halkın yaşadığı yerde bulunan tarihi mirası benimsemesi ve o mirasla

yaşamaya istekli olması için, merkezi yönetimin, yerel yönetimin, sivil toplum

örgütlerinin bu katılımı sağlayacak politikaları ve uygulama araçlarını üretmeleri

gereklidir. Bu yaklaşımın devamında kültür varlıkları konusunda yetki, sorumluluk

sahibi kamu kurum kuruluşları arasında eş güdümün sağlanması, uzman kadrolarının

geliştirilmesi, halka yönelik aydınlatıcı panel ve toplantılar yapılması son derece

önemlidir.

3.1.1. Yerel Yönetim

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2002 yılında kurulan ‘Tarihi Çevre ve

Kültür Varlıkları Müdürlüğü’, kentin eski dokusunun korunmasına ve yaşatılmasına

yönelik çalışmalar yapmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentteki

tespiti yapılmış olan arkeolojik alanlar elektronik ortama kaydedilmiştir. Bu alanların

değerlendirilerek kent hayatına katılımının sağlanması için çalışmalar devam

etmektedir.

Yerel yönetimler bünyesinde, koruma kararlarının yerel ölçekte

değerlendirilmesini sağlamak üzere çeşitli meslek alanlarından Mimar, Sanat tarihi,

Şehir Plancısı, Mühendis, Arkeolog gibi uzmanlardan oluşan bürolar kurulmuştur.

Böylece kent arkeolojisi için önemli olan farklı disiplinlerin katılımı ile kentlerdeki

59 Türkiye’de Tarihi Kent Dokularının Korunması ve Ge leceğe Taşınması Sempozyumu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Yayını, (Ankara, 2002),143.

Page 65: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

53

arkeolojik alanların korunması, planlı ve uygulamaya dönük verimli çalışmaların

yapılmasının sağlanması amaçlanmaktadır.

Kentsel arkeolojik varlıkların korunmasında ve gelecek kuşaklara

aktarılmasında sorumlulukların bilincinde olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde,

KUDEB’in yapacağı çalışmalar ile merkezi yönetimin sorumluluğu azalacak, yerel

yönetim, alınan kararlarda uygulama ve denetlemede etkin olarak sürecin içerisinde

yer alacaktır.

3.2. Ekonomik, Sosyal ve Eğitim Boyutu

Çağdaş koruma anlayışı; kentlerdeki arkeolojik zenginliğin ve buna bağlı

olarak kent belleğinin korunması, tarihi kentsel dokunun yeniden canlandırılması

sosyal, ekonomik ve fiziki mekanlarının birlikte bütüncül olarak ele alınması ve

planlaması gerekliliğini ortaya koymaktadır.

3.2.1. Ekonomik Boyutu

Artan göç ve hızlı kentleşme sonucu oluşan ekonomik sorunlar, kentlerdeki

tarihi çevrenin korunmasının öncelikler arasından çıkarılmasına neden olmuştur.

Tarihi kent merkezlerinin korunması için mali destek sağlanarak gerekli politik

kararlarının alınması gereklidir. Gerçekçi bir koruma eyleminin, ekonomik bir güç

olması ve yerel yönetimler ile birlikte halkın desteğini de alması, bu alanlarda

yaşayan vatandaşların koruma bilincinin yerleştirilmesi sağlıklı bir korumayı

beraberinde getirecektir.

Merkezi yönetimin ve yerel yönetimlerin öncü yaklaşımları ile Agora

çevresindeki sivil mimarlık örnekleri gibi yapıların işlevlerinin değiştirilerek

ekonomik bir değer olarak yararlanılması, korumanın ekonomik boyutu olarak

Page 66: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

54

gündeme gelebilir. Uluslararası standartlarda projeler geliştirildi ği takdirde

uluslararası finans kaynakları katkı olarak değerlendirilebilir.

“Korumaya ayrılan parasal kaynakların arttırılması için;

• Restore et-işlet-devret ‘RİD’ ve değer artırımı gibi finans modellerinin

uygulanması,

• Vergi muafiyeti sınırlarının genişletilmesi, kültürel varlıklarının korunmasına

yönelik ‘Kültürel Katkı Payı’ alınması,

• Kentsel arkeolojik mirasın korunmasında sponsorluk desteğinin

sağlanması,

• Restorasyon malzemelerinin elde edilmesinde kolaylıklar sağlanması, ustaların

yetiştirilmesini sağlayacak sistemler geliştirilmesi, getirilen öneriler arasındadır.60

3.2.2. Sosyal Boyutu

Merkezi yönetimin ve yerel idarelerin çağdaş koruma anlayışı içerisinde halkı

bilinçlendirmesi ile halkın yaşadıkları yerleri benimsemesi, değerini fark etmesi ve

bu kültürel zenginlikle yaşamlarını sürdürmelerinin sağlanması, tarihi kentlerdeki

kültürel mirasın, toplumun tüm fertlerince korunmasını beraberinde getirecektir.

Gelecek kuşakların geçmişlerini anlayabilmesi ve kimlikli bireyler olarak

geleceğini planlayabilmesi, kentsel tarihi ve kültürel varlıkların korunması, gelecek

kuşaklara bu sorumluluğun bir yurttaşlık görevi olarak benimsetilmesine bağlıdır. Bu

60 Türkiye’de Tarihi Kent Dokularının Korunması ve Ge leceğe Taşınması Sempozyumu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Yayını, (Ankara 2002),139.

Page 67: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

55

bilinçle, Avrupa ülkelerinde koruma çalışmalarında halkın katılımı da

sağlanmaktadır.

Tarihi alanların çevresinde yaşayan insanların planlama sürecine katılımı ile

koruma konusunda bilinçlenmesi ve yaşadığı çevreyi sahiplenerek korumaya

katkısının sağlanması, etken koruma kavramını gerçekleşmesi bakımından oldukça

önemlidir.

Agora çevresinde yaşayan insanların bulundukları çevre ile ilişkisinin

güçlendirilmesi ve bilinçlendirilmesi amacıyla Televizyon ve Radyo programlarıyla,

sivil ve kamu kuruluşlarının yapacakları etkinliklerle ve gerçekleştirilmi ş iyi

restorasyon örnekleriyle söz konusu alanda gerçekleşen gelişmelerle ilgili

bilgilendirilmeleri sağlanmalıdır. Özellikle, öğrencilerin kazı alanını, yapılan kazı

çalışmalarını yerinde izlemesi ve yaşadıkları kentteki arkeolojik varlıkların

öğrencilere sevdirilmesi, arkeolojik kültürel mirasın sadece yasalarla değil, toplumun

öz sistemiyle korunabilmesini sağlayacaktır.

Kültürel varlıkların korunması, kamu yararına olan bir eylemler dizisidir. Bir

diğer deyişle koruma, kamu tarafından benimsenmesi halinde gerçekleşebilir. Bu

nedenle, kamunun bu konuda bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve katılımının

sağlanması koruma programlarının başarıya ulaşmasında ön koşuldur. Koruma

kültürünün oluşturulmasında, geniş halk kitlelerinin yapılacak etkinliklerle katılımı

sağlanmalıdır. Yüksek öğretim kurumları tarafından belli zaman aralıklarıyla

bilgilendirilmeye yönelik seminer, konferans vb. etkinlikler düzenlenmesi korumanın

yapıcı yüzünü göstermek bakımından yararlı olacaktır.

Page 68: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

56

3.2.3. Eğitim Boyutu

Kültürün oluşumu ve gelişiminde eğitimin yadsınamaz bir yeri vardır. “Göçle

gelen nüfusun göç ettikleri topraklardaki kültür varlıklarına yeterince özen

göstermemesi, bugün birçok tarihi kentimizin kültür varlıklarının yok olmasına

neden olmuştur. Dolayısıyla, göç ve koruma arasında güçlü bir ili şki vardır. Emek

verilen ürünün, yine emek veren tarafından daha iyi korunabileceği hipotezinden

hareket edildiğinde, göçle gelen bireylerin hızlı bir biçimde kentsel değerlere sahip

çıkması için, bu bireylerin hızlı bir biçimde eğitilmeleri zorunluluk olarak

değerlendirilmedir. Dolayısıyla hem örgün hem de yaygın eğitimde koruma

konusunun işlenmesi kaçınılmaz olup, ülkelerin koruma politikalarının vazgeçilmez

öğesi olmalıdır.” 61 Bu nedenle, eğitim müfredatında kentlerde bulunan arkeolojik

alanların korunmasının önemi mutlaka yer almalıdır.

Bilgilerin en kolay alındığı ilköğretim öğrencileri için yerel yöneticiler,

akademisyenler, Kültür Bakanlığı ve MEB işbirliği ile ders kitaplarında kültürel

mirasın korunması konusunda temel bilgilerin yer alması, resim, yazılı tanıtım ve

maketlerini içeren eğitim programlarının hazırlanması, kentlerdeki arkeolojik

yerlerle ilgili bilgi ve kültür yarışmalarının düzenlenmesi, gezi programları ile arazi

gezilerinin yapılması, kimlikli ve bilinçli bir toplumun oluşmasının ön hazırlığı

olacaktır.

Agora’da öğrencilerin arazi çalışmalarına katılımı zaman zaman olmaktadır.

Agora çevresindeki okullardan başlanılarak, daha sonra diğer il düzeyinde yayılan

programlar düzenlenmesi, öğrencilerin komşu il ya da ilçedeki bir okulla anlaşarak,

misafir öğrencilere bulundukları çevredeki arkeolojik alanlarla ilgili bilgi sunmaları

ile öğrencilerin yaşadıkları çevreyi bilinçli olarak sahiplenmeleri sağlanacaktır.

61 Mete TAPAN : soru ve cevaplarla KORUMA, TMMOB Mimarlar Odası, İstanbul Büyükkent Şubesi (2007), 61.

Page 69: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

57

Kent merkezindeki arkeolojik mirasın korunması ve yönetiminde, kent

arkeolojisi için gerekli olan farklı disiplinlerden uzmanların yetiştirilmesi kültürel

mirasın korunmasında gerçekleştirilecek önemli aşamalar arasında yer almaktadır.

Uluslararası işbirliği ile bir eğitim politikası oluşturulması, kent arkeolojisi

yönetiminde deneyimli olan ülkelerle uzman değişiminin yapılması, bu alanda

çalışan uzmanların bilgilerinin güncelleştirmelerinin önünü açacaktır.

3.3. Yayın ve Etkinlikler

Agora ile ilgili kazı çalışmaları, proje ve uygulamaların her aşamasının

belgelenmesi ve yayın haline getirilmesi, bu yayınların, özetlenmesi, kısa bülten ve

afişlerle halkın yaşadıkları kentin arkeolojik değerlerini tanıması, konferans, seminer

vb. etkinlikler düzenlenmesi, kültürel bilincin oluşmasını sağlayacaktır.

3.4. Turizm

Birçok uygarlığı barındırmış olan kentler, farklı dönemlere ait katmanlardan

oluşan kültür mirasının yoğunlaştığı yerlerdir. İzmir gibi tarihi kentlerin, kendine

özgü tarihinin ve kimlik yapısının öne çıkarılması ile çekiciliğin arttırılması hem kent

ekonomisine katkı olacak, hem de turizmden elde edilen gelir, koruma eylemi için

kullanılacaktır.

Ancak; tarihi merkezlerdeki kültür varlıklarının yeniden işlevlendirilmesi ile

bu kültürel varlıklar, turizmin hizmetinde sermaye olarak düşünülebilmektedir.

Bütünleşik bir yaklaşımla kentlerdeki kültürel mirasın korunması için turizm, bir araç

olarak kullanılmalıdır. Turizmden elde edilen gelir, kentlerdeki kültürel mirasın

korunmasında kaynak olarak kullanılabilir. Turizm koruma dengesinin iyi kurulması

Page 70: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

58

ve korumaya hizmet edecek planlı turizmin oluşturulması, kent merkezlerinde

kültürel mirasın korunmasında olumlu sonuçlar verecektir.

“Eğer turizm bir girdi olacaksa salt dış turizm değil, iç turizm de göz önüne

alınmalıdır. Dış turizm için de kültüre önem veren üst gelir kültür grubunun gelmesi

amaçlanmalı, turizm amaç değil araç olarak kullanılmalıdır. Bu amaçlar ;

• Tarihsel merkezlerin kültürel önemini korumak,

• Kentsel korumanın kültürel çeşitlili ğini koruyan toplumsal yaşamın

durağan olmadığını bilmek,

• Bu konuda uluslar arası örgütlerle ilişki kurmak,

• Turizmi, korumayı finanse etmesi için planlamak,

• Turizmin yerel ekonominin önüne geçmesini önlemek

• Turizm adına kültür varlığının mekansal niteliklerini göz ardı etmemek

• Bu çalışmaların uzun vadeli olmasını sağlamak.”62

olarak sıralanmaktadır.

Agora Ören Yeri’ndeki arkeolojik araştırmaların genişletilmesi ve Agora’nın

kentin önemli akslarından birisi olan İkiçeşmelik Caddesi üzerinden görünürlüğünün

sağlanması amacıyla kamulaştırma ile yıkım çalışmaları devam etmektedir.

Agora’nın görünür kılınmasıyla insanların ilgisinin artması ve Agora’nın tanınır hale

getirilmesi düşünülmektedir.

İzmir kent merkezindeki Agora’nın ortaya çıkarılması ile Agora, Efes kadar

önemli bir turistik mekan haline getirilebilir. Agora’dan Kadifekale’ye kurulacak

teleferik ile Agora’ya gelen turistin Kadifekaleye geçmesi düşünülmektedir. Kentin

62 Türkiye’de Tarihi Kent Dokularının Korunması ve Ge leceğe Taşınması Sempozyumu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Yayını,( Ankara,2002), 139.

Page 71: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

59

tarihi merkezinin korunarak yaşatılması ve kent ile bütünleştirilerek kent

merkezinde turizme yönelik olarak bir cazibe merkezinin yaratılması, kent

merkezinin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması ile sağlanabilir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, Agora’ya ulaşım kolaylaştırılarak,

Agora çevresindeki tescilli sivil mimari örneği yapılara müze, kültür evi, kütüphane,

kafeterya gibi işlevler kazandırılması hedeflenmiştir. Böylece, Agora ve çevresi,

aktivite alanlarına dönüştürülerek, bu alanda sosyal, kültürel ekonomik gereksinimler

karşılanacak, o yöredeki yaşayan insanların gelişimine önemli katkısı olacaktır.

Alanın girişinde, Agora’nın tarihi ile ilgili tarihçe ve Agora’nın mimari yapısı

hakkında bilgilendirici tanıtım levhalarının çağdaş sunum tekniklerine göre

yenilenmesi, arkeolojik alanla ilgili kitapların ve haritaların hazırlanması, dolaşım

güzergahının önceden belirlenmesi ile insanların daha verimli bilgilenmeleri

sağlanacaktır. Arkeolojik Park'ında kurulacak olan sergi vb. kültürel etkinlikler ile

Agora ve çevresi, kültür, sanat ve turizm merkezi haline gelecektir.

Agora yakınında bulunan otopark işlevsel olmamakla birlikte çirkin bir

görüntü yaratmaktadır. Otoparkın yıkılması ya da cephesinin değiştirilmesi

düşünülmektedir. Ayrıca, otoparkın kent müzesi haline getirilmesi öneriler

arasındadır.

3.4.1. Ziyaretçi Yönetimi

Kentlerde bulunan arkeolojik varlıkların halka sunulması, toplum tarafından

kökenlerinin ve gelişimlerinin anlaşılması, arkeolojik mirasın korunması

gerekliliğine yardım eden önemli bir yöntemdir.

Page 72: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

60

İzmir’in dünyaya açılan penceresi konumundaki Agora’da Turizm

potansiyelini karşılayabilecek düzenleme çalışmalarının yapılarak, Turizm

standartlarına uygun olarak düzenlenmiş levhaların konulması gerekmektedir.

Agora’nın bodrum katının gereken yerlerde aydınlatılması, ziyaretçilerin tarihi

strüktürü daha rahat dolaşabilmelerine olanak sağlayacaktır.

Resim 3.1-Bodrum kat63 Resim 3.2-Tanıtım levhası64

Bodrum katta kuzey kapısı giriş yolu üzerinde, zaman zaman yağmur

nedeniyle taşkınlar yaparak geçişi kaygan ve çamurlu hale getiren antik su kanalının

yol açtığı problemlerin çözümü için antik su kanalının kontrollü akışı sağlanmıştır

Ancak; avlu kotuna çıkışta demir profiller ve perdeler ile oluşturulmuş geçici

podyumun turizme açık olması nedeni ile Agora’ya iyi bir görüntü vermemektedir.

Alanın sit sınırlarının sınır taşları veya tel örgüler ile belirlenmesi, mevcut tel

örgülerinin güçlendirilmesi, kamuoyu oluşturmak amacıyla çağdaş standartlarda

tanıtıcı levhaların konulması, alanda arkeolojik varlıklara zarar vermeden bir gezi

yolunun yapılması gerekmektedir.

63 Kaynak: Cansu YILMAZ Kişisel Arşiv/2009. 64 Kaynak: Cansu YILMAZ Kişisel Arşiv/2009.

Page 73: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

61

3.4.2. Güvenlik Sorunu

Agora arkeolojik alanındaki güvenlik problemi, Agora’nın kamu tarafından

yeterince tanınamamasının önemli nedenleri arasındadır. Bu problemin çözümüne

yönelik olarak Agora ve çevresinin kapsamlı bir şekilde ele alınıp çözüme

kavuşturulması gerekmektedir.

Resim 3.3-Güvenlik levhaları65 Resim 3.4-Güvenlik levhaları66

Smyrna Agorası, tarihi kent merkezinde, zaman içerisinde sosyal çöküntü

bölgesi haline gelen alanda bulunmaktadır. İzmir'in çok değerli bir simgesi

durumundaki Agora'nın güvenlik probleminin çözülmesi aşılması gereken en önemli

engeldir. Suç oranının yüksek olduğu bölgede, güvenlik probleminin aşılmasıyla

Agora'nın kentle bütünleşmesi sağlanacaktır. Agora'daki mimarı yapıların da doğal

etkenlere karşı korunması, can güvenliği bakımından oldukça önemlidir. Agora’da

65 Kaynak: Cansu YILMAZ Kişisel Arşiv/2009. 66 Kaynak: Cansu YILMAZ Kişisel Arşiv/2009.

Page 74: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

62

koruyucu önlem almak üzere alanın aydınlatılarak güvenlik kameralarının takılması

ve 24 saat bekçi sağlanması gerekmektedir.

3.5. Agora ve Çevresi’nde Kent Arkeolojisi Yönteminin Uygulanabilirli ği ve

Öneriler

Kent merkezindeki arkeolojik alanların korunmasında ve

değerlendirilmesinde ilk ve en önemli aşama, kapsamlı bir envanter çalışmasının

yapılmasıdır. Agora ve çevresinin korunmasında, değerlendirilmesinde çeşitli

kaynaklardan oluşturulacak bilgilerle kent arşivi niteliğinde bir kentsel arkeolojik

veritabanının oluşturulması gerekmektedir. Bu aşamada, Kültür ve Tabiat Varlıkları

Koruma Bölge Kurulları ve Müze arşivlerinde bulunan kazı raporları, sondaj

kazılarına ilişkin raporlar, fotoğraflar, eski haritalar, gibi mevcut bilgilerin

kaydedilmesi gerçekleştirilecek ilk çalışmalardır.

Kentsel arkeolojik verilerin oluşturulmasında, yer altındaki potansiyel

arkeolojik varlıkların tespiti için, arazi yüzeyinin ayrıntılı olarak incelenmesi, yer altı

radarı ve elektromanyetik ölçümler gibi bilimsel teknikler ile bu verilerin

oluşturulması, elde edilen verilerin toplanıp, daha sonra arşiv ve yeni verilerle

karşılaştırılarak tahribatın yıllara göre analizinin yapılmalısı, Agora gibi kent

merkezinde kalan arkeolojik alanların korunmasında büyük bir adım olacaktır.

Kent merkezinde kapsamlı bir kentsel arkeolojik envanter çalışması ve bu

çalışmaların teknolojik olanaklarla desteklenmiş bilimsel verilere dayalı sonuçlarının

ortaya konulması kent arkeolojisi yönteminin ilk aşamasını oluşturmaktadır. Agora

ve çevresindeki mevcut ve potansiyel arkeolojik alanlardan elde edilecek verilerin

belirli standartlarda bir kayıt sistemiyle bilgisayar ortamına aktarılması ile il

düzeyinde kullanılabilen bir sistem oluşturulması envanterleme çalışmalarında

kolaylık sağlayacaktır. Kentsel arkeolojik veriler, sayısal ortama aktarılmalı ve bu

Page 75: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

63

yeni veriler geldikçe güncelleştirilmesi yapılmalıdır. Farklı disiplinlerden uzmanlar

tarafından sürdürülen çalışmalarla arkeolojik varlıkların belgelenmesi ile kent

envanterine geçirilmesi ve çalışma sonuçlarının bu bilimsel verilere göre

yayınlanması, kentsel arkeolojik mirasın korunması bakımından son derece

önemlidir.

Potansiyel arkeolojik rezerv alanlarında, bilimsel yöntemlerle ve sistemli bir

çalışma ile kültür katmanlarının belirlenebilmesi için, kazı ve sondaj çalışmaları ve

yüzey araştırmalarının yapılmasında, yer altı radarı gibi bilimsel tekniklerden

yararlanılmaktadır. Agora ve çevresinde bu çalışmaların jeofizik araştırması

yöntemi ile yapılması, yapı temelleri altında kalmış olabilecek arkeolojik

katmanların tespit edilmesi, sondaj kazı çalışmalarından daha düşük maliyetli, daha

hızlı ve pratik bir yöntem olacaktır. Agora ve çevresinde eğimin fazla olduğu

yerlerde arkeolojik dolguların daha iyi korunduğu, ancak eğimin az olduğu alanda

yoğun kullanıma bağlı olarak arkeolojik varlıkların zarar gördüğü tespit edilmiştir.

Agora çevresinde eğimin fazla olduğu, arkeolojik dolgunun, dolayısıyla arkeolojik

potansiyele sahip bu alandaki yoğun kullanımın azaltılması potansiyel arkeolojik

varlıkların zarar görmesini engelleyecektir.

Agora ve çevresinde bulunan arkeolojik rezervin tam olarak belirlenememesi

bu alanda sağlıklı bir korumanın yapılmasına engel oluşturmaktadır. Agora ve

çevresindeki potansiyelin belirlenebilmesi için; bilimsel kazılar ile elde edilecek yeni

arkeolojik buluntularla arkeolojik potansiyel haritasının çıkarılması, bilgisayar

destekli bir veri tabanının oluşturulması, elde edilecek bilgilerin dijital ortama

aktarılarak bu bilgilerin mekansallaştırılması, yeni verilerle güncellemelerin

yapılarak alanın bütünsel olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Kentsel arkeolojik veritabanına göre hazırlanan planlar ve antik dönem

haritaların çakıştırılması ile potansiyel arkeolojik alanların tespiti yapılmaktadır.

Agora ve çevresindeki kararlarının gözden geçirilip, alanın hazırlanan bu planlarla

Page 76: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

64

tekrar değerlendirilmesi, Agora ve Çevresi için sit kararlarının daha sağlıklı

alınmasını sağlayacaktır.

Altınörs; Arkeolojik potansiyelin belirlenmesine yönelik oluşturulacak bir

ulusal veri tabanı yönetiminin Kültür Bakanlığı’nın sorumluluğu altında

gerçekleşmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel

Müdürlüğü içerisinde ‘Arkeolojik Tespit ve Ulusal Arkeolojik Arşiv Müdürlüğü’

oluşturulması, arkeolojiyle ilgili Ulusal Veri Tabanı ve CBS yönteminin bu

Müdürlüğün yönetiminde olması ve yerel ofislerin oluşturularak arkeolojik verilerin

ulusal arşiv sistemine entegrasyonun bu birimlerce sağlanması, bu veri tabanına

Koruma kurullarının, Arkeolojik Araştırma Enstitüleri’nin ve Belediyelerin ilgili

birimlerinin erişimine olanak verilmesi gerektiğini belirtmektedir.67 Bu uygulamayla

Agora gibi kent merkezinde kalan arkeolojik alanların, daha sağlıklı ve etkin

korunabilmesi sağlanmış olacaktır.

Kent arkeolojisi yönteminde bir döneme ait eserin diğer dönemlere ait

eserlerden önem derecesi olarak bir farkı yoktur. Farklı dönemlerdeki katmanlar bir

bütün olarak değerlendirilmektedir. Agora ve çevresinin, farklı dönemlere ait

katmanların eşit olarak değerlendirilmesi tarihsel sürekliliğin devamını sağlamak

açısından oldukça önemlidir.

Halka sunumda önemli eserlerin bulundukları yerden alınıp başka yerlerde

sergilenmesi bu eserlerin sadece bir obje olarak görülmelerine neden olmaktadır.

Agora ve çevresindeki alanlardan gün ışığına çıkarılacak olan önemli buluntuların

yerinde değerlendirilip sergilenmeleri gerekmektedir.

67Ayşegül A.ÇIRAK: Bir Planlama Stratejisi Olarak Arkeolojik Envanter leme ve Kentsel Arkeolojik Değer Yönetimi:İzmir Tarihi Kent Merkezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, (İzmir, 2009), 477.

Page 77: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

65

Page 78: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İTALYA KORUMA MEVZUATI ve KENT ARKEOLOJ İSİ

ÇALI ŞMALARI 68

Birçok İtalyan şehri, geçmiş zamanlara kadar uzanan tarih ve gelenekler

örgüsüne, tarihi anıtların ve çevresinin korunmasında çok uzun süreli bir geleneğe

sahiptir. Modern kent mekânlarında prehistorik ya da protohistorik dönemlere ait

kent merkezlerindeki yaşam alanları üzerinde çok katmanlı izlere rastlanmaktadır.

Sadece kuzey İtalya’da 400’den fazla arkeolojik ve tarihi yerleşim bulunmaktadır.

4.1. Yasal ve Yönetsel Çerçeve

İtalya’da birliğin temin edilmesi ile 1863 yıllarında Sanat Eserleri ile Tarihi

Anıt ve Eski Eserleri Koruma Komisyonu kurulmuştur. Senatoya teklif edilen

kanunda, tarihi eserlerin ve anıtların millete ait olduğu, devletin bu eserlerin yalnız

eğitim ve inceleme amacıyla korunmasından sorumlu olmadığı, bunların tahrip

edilmesinin önüne geçmek ve cezalar koymakla da sorumlu olduğu belirtilmektedir.

Ayrıca, söz konusu kanunda, tapınak veya şehir duvarları gibi eski uygarlıklardan

kalma her türlü yapı ve yıkıntıların, özel kişilere ait arazide, kazılar sonucu çıksa bile

tazminat ödenerek devletin mülkiyetine geçirilmesi ve anıtların yerinde korunması

gibi maddeler yer almaktadır.

68 Bu bölüm,Tarihi Çevre Bilinci , (Cevat ERDER, 2007) Report on the situtation of urban archaeology in Europe,İtaly, (by Piera MELLİ),133-142, Ayşegül A.ÇIRAK: Bir Planlama Stratejisi Olarak Arkeolojik Envanterleme ve Kentsel Arkeolojik Değer Yönetimi:İzmir Tarihi Kent Merkezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi (İzmir, 2009),137,150, “www.beniculturali.it” (Erişim Tarihi, 05.01.2010) kaynaklarından derlenerek hazırlanmıştır.

Page 79: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

66

İtalya’da 1865 yılında çıkarılan bir kanunla, özel kişilerin ve örgütlerin

elindeki milli eserler sayılan tarihi anıtların, kamu yararına devlet adına el konulması

önerilmektedir. 1874 yılında, gönüllülerden oluşan envanterleme ile ilgili

komisyonlar oluşturulmuştur. 1875 yılında ise, Arkeolojik Kazı ve Müzeler Merkez

Müdürlüğü kurulmuştur. Ülkede arkeolojik mirasın korunmasına ilişkin 19. yüzyılda

çıkarılan bu yasalara rağmen uygulama aşamasında başarılı olunamamıştır.

1870 yılında başkent olan Roma’nın yeniden planlanması gerekmiştir. Şehrin

çevre düzeni çalışmaları sırasında, bazı kurtarma kazılarıyla birkaç anıt kurtarılmışsa

da, şehir tarihi araştırmalar bakımından büyük bir ihmale uğramıştır. Çalışmaların

yürütüldüğü yerlerde yapılan bazı belgeleme ve incelemelerin yayınlanmamış olması

da kayıplara neden olarak gösterilmektedir.

1902 yılında çıkarılan 37 maddeden oluşan yasada, ülke genelini kapsayan,

arkeolojik sanat eserleriyle anıtların korunması ile ilgili arkeolojik kazılar ve eserleri

koruma komisyonu başlıkları altında düzenlenmiş teklifler getirilmiştir. 1904 yılında

uygulama esaslarına biraz daha açıklık getirilmiştir. Bu dönemde, anıtlarla ilgili,

bakanlığa bağlı olarak on idari bölüm oluşturulmuştur.

İtalya’da arkeolojik varlıklarının koruma altına alınmasında, bütünlüklerinin

ve güvenliklerinin sağlanmasında, 1939 yılında İtalyan Meclisi tarafından çıkarılan

1089 sayılı yasa, korumada önemli bir adım olarak görülmektedir. Daha sonra

güncellenen yasaya göre, taşınır taşınmaz kültür varlıkları devlet mülkiyetindedir.

1939 yasası ile arkeolojik çalışmaları yürütmek için devlete bağlı araştırma lisansı

alınması zorunluluğu getirilmiştir. Ancak; bu yasa ile uygulama aşamasında

potansiyel arkeolojik alanların korunması gerçekleşememiştir.

Ülkede 1950 yılında çıkarılan yasa ile anıtlar, arkeolojik varlıklar, kamu

kurumlarına bağlanmıştır. İtalya’da sanayileşmenin diğer Avrupa ülkelerine göre geç

gerçekleşmesi, arkeolojik alanların daha iyi korunmasında etkili olmuştur. 1960’lı

Page 80: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

67

yıllarda kentlerdeki hızlı sanayileşme ile alt yapı çalışmalarında artış görülmüş ve

1939 yasasının yetersiz kaldığı görülmüştür. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı,

Merkezi Antikalar ve Güzel Sanatlar Müdürlüğü, Kültürel Miras Bakanlığı’na

dönüştürülerek yeni bir bakanlık oluşturulmuştur. 1939 yılında yürürlüğe konan yasa

geçerliliğini sürdürmeye devam etmiştir.

1982 yılında önleyici arkeolojiye yönelik resmi bir çalışma

gerçekleştirilmi ştir. 1985 yılında ve 1990 yılında 2 yasa yürürlüğe konmuştur. Bu

yasalar ile arkeoloji konusunda kamu çalışmalarının nasıl olacağı, 1999 yılında

yürürlüğe giren yasa ile potansiyel arkeolojik alanlarda çalışmaların nasıl olması

gerektiğine ilişkin tanımlamalar yer almıştır.

4.2. Kent Arkeolojisi Çalışmaları

Savaş sonrası ekonomik kalkınma, kent merkezlerindeki artan modern

yaşamın getirdiği ihtiyaçlar ile yapılaşmanın artması, çok katmanlı alanların ortaya

çıkmasına neden olmuştur.

1960’lara kadar İtalya’daki arkeolojik araştırmalar öncelikli olarak antik

çağlarda terk edilen yerleşim birimleri ya da şehir dışında veya kırsal bölgelerde

keşfedilmiş olan yerler üzerine yapılan çalışmalara odaklanmış durumdayken,

kentlerdeki çalışmalar ise özgün anıtlar ile sadece bilim adamları ve arkeologların

çalışma ve araştırmalarına tahsis edilmiş alanlar üzerine yoğunlaşmıştır.

Ülkede, arkeolojik araştırmaların amaç, yöntem ve hedeflerinin yeniden

değerlendirildiği 1970’li yıllar, kentsel arkeolojik çalışmalara ilişkin bir dönüm

noktası olarak görülmektedir. 1974 yılından itibaren “Archeologia Medievale”

(Ortaçağ Arkeolojisi) dergisi yayınlanmıştır. Dokümantasyon ve araştırma şekilleri

denenip geliştirilmi ş ve İngiliz arkeologların kazı sahalarına davet edilmeleri ile en

son teknikleri öğrenmeleri ve sürdürmeleri sağlanmıştır.

Page 81: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

68

1978 yılında Rapallo’da ‘yerleşim bölgelerinde arkeoloji ve planlama’

üzerine ilk defa faklı disiplinlerin de bulunduğu bir toplantı düzenlenmiştir.

Bütünleşik arkeoloji düşüncesinin benimsendiği ilk şehirlerden biri de Geona

olmuştur. Şehir, 1952’lere kadar tek stratigrafik yöntemin kullanıldığı bir kazı alanı

halindedir. Bütünleşik yöntemle yapılan arkeolojik çalışmalar, günümüzde 2. Dünya

Savaşının yol açtığı enkazlarla örtülü olan San Silvestro Manastırında başlatılmıştır.

Birkaç yıl süren bu çalışmalar, yeni nesil arkeologların eğitimine katkıda bulunması

ve bunlara deneyim kazandırması açısından önemli çalışmalar olarak görülmektedir.

Bu dönemde hızla artan yapılaşmayla, İtalya’nın neredeyse bütün şehirlerinde

arkeolojik faaliyetlere ilişkin planlamalar düzensiz bir şekilde olsa da artış

göstermiştir. Bu yıllar, kentsel gelişme baskısıyla, kültürel varlıkların tehdit

edildiğinin İtalyan arkeologlar tarafından anlaşıldığı dönemdir. Arkeoloji ofislerinde

çalışan uzman sayısı arttırılmış ve bu alanda çalışan uzmanlara eğitim verilmiştir.

1981 yılında Pavia kentinde bir arkeolojik çalışma geçekleştirilerek sonuçları

yayınlanmıştır. Lombardi’de ‘Urban Archaeology in Lombardy’ (Lombardi’de

Kentsel Arkeolojisi) adlı bir sergi 1986 yılında düzenlenmiştir. Floransa ‘Pizza della

Signoria’, ‘Milan 3. Metro hattı’, ‘Naples Policlinico’, ‘Roma Balbi Crypt’ ve

Verona, Bologna, Ferrara ve Aosta’daki alanlarda büyük ölçekli kazı çalışmaları

yürütülmüştür.

Önleyici arkeoloji, İtalya yasalarında resmi olarak ilk defa 2004 yılında yer

almıştır. 2006 yılında çıkarılan ek yasa ile arkeolojik çalışmalarda jeolojik

araştırmaların da olması, kurtarma önleyici arkeoloji çalışmalarını gerçekleştiren

arkeologların en az 5 yıl deneyimli olması gerektiği belirtilmiştir. Ülkenin potansiyel

arkeolojik rezervinin korunmasına ilişkin çalışmalar için küçük bir bütçe ayrılmıştır.

İtalyan arkeolojisini uluslararası standartlara ulaştırabilmek amacıyla bazı

mevzuatların geçirilmesi ve işbirliğinin sağlanması ile daha önce tarihinin sadece

belirli bir dönemini incelemeyi hedefleyen kademeli araştırma yönteminin kurbanı

Page 82: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

69

olan Roma kentinde, araştırma ve restorasyon tasarılarının uygulanabilmesi mümkün

hale gelmiştir. Termoli, Alife, Buccino, Benevento, Salerno, Sorrento, Otranto, Bari,

Crotone ve hepsinden önemlisi, kentsel arkeolojinin bir canlanma yaşadığı Naples

gibi bazı güney İtalya kentlerinde önemli araştırma ve inceleme projeleri

yürütülmüştür. Fakat bunların çoğu ‘kentsel arkeoloji’den çok ‘kentlerin arkeolojisi’

niteliğini taşımaktadır. Başka bir deyişle, kazı faaliyetleri büyük ölçekli ve kendini

bilimsel açıdan kanıtlamış yöntemlerle ama genel bir araştırma stratejisinden yoksun

bir biçimde yürütülmüştür.

İtalya’da, yürürlükteki yasalara göre, kazı çalışmalarında açığa çıkarılan

taşınır ya da taşınmaz varlıklar devletin mülkiyetindedir. Ayrıca bu yasalar,

arkeolojik araştırma ve çalışmalar devlet kontrolünde yapılmakta, gün ışığına

çıkarılan obje ve yapıların korunmasına ilişkin standartları belirlemektedir. Örneğin

1980’li yılların ortalarından bu yana, Brescia tarihi merkezinin belirli bölümlerinin

'koruma altında' olduğu deklare edilmiştir. Benzer durum Floransa için de geçerlidir.

Floransa’da, kamu alanları, 1982’den beri koruma altında olan 15. Yüzyıl kent

duvarlarını takip eden cadde içerisinde konumlandırılmıştır. Daha önce de

bahsedildiği üzere devlet, arkeolojik, mimari, sanatsal ve tarihi mirası gözetip

denetlemekle sorumludur. Bu görev Kültürel Miras ve Çevre Bakanlığına bağlı her

bölgedeki bütün müdürlükler, Arkeoloji Büroları, Kataloglama ve Dokümantasyon

Enstitüsü ve Restorasyon Enstitüsü gibi ulusal kurumlar tarafından yürütülmektedir.

1972 yılında çıkarılan kanun ile kentsel planlama görevi, bölgesel otoritelere

devredilmiştir. Yerel otoritelerin sorumluluğu alması ile önemli arkeolojik çalışmalar

yürütülmüştür. 1989 yılında çıkarılan yasa ile koruma altına alınan alanlar, Kültürel

Miras ve Çevre Bakanlığı’nın sorumlu olduğu belirtilmiş, sadece kamusal çalışmalar

için izin verilmiştir. İtalya’nın bazı bölgelerinde arkeoloji ofislerinin onayından

geçmeden inşaat izni verilmemektedir. Ülkede yatırımcılar, inşaat sırasında

arkeolojik bulguların ortaya çıkması durumunu göze alarak, kazı bölgesine ilişkin

Page 83: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

70

masrafları ve kalıntıların kamuya sunumu ve sergilenmesi için ihtiyaç duyulan

giderleri de karşılamaktadırlar.

Potansiyel arkeolojik rezervlerin gelecek yıllarda korunması ve kentsel imar

planlarının buna göre uyumlu olması amacıyla programların hazırlanmasının

gerekliliği, toprak altındaki kalıntılara ev sahipliği yapan tarihi kentlere ilişkin il

düzeyinde ve ulusal envanterleme çalışmalarının yokluğu, finansal yetersizlikler,

personel yetersizliği ve iş yüklerindeki artışlardan ötürü kazı alanlarına ilişkin

raporların yayınlanma aşamasındaki sorunların olduğu uzmanlar tarafından

belirtilmektedir.

Ülkede arkeoloji ofisleri kentsel arkeoloji çalışmalarını yürütmektedirler.

Kentlerin gelişim ve kentsel arkeolojinin koordinasyonunu ele alan bir birim

bulunmamaktadır. Çalışmalar; Arkeoloji Büroları, kazı çalışmalarını, Klasik anıtlar,

Orta Çağ ve Modern Anıtları (Arkeolojik Miras ve Çevre Büroları tarafından

yürütülmektedir) Orta Çağ ve Orta Çağ sonrası Mirasın Muhafazası (Sanat ve Tarihî

Miras Bürolarının sorumluluğu altındadır) aracılığıyla yönetilmektedir. Genel

anlamda bu üç departmanın kadrosu arkeologlardan, mimarlardan ve sanat

tarihçilerinden oluşmaktadır.

Ülkenin bazı bölgelerinde, yerel müzeler tarafından yüzeysel incelemelerin

yürütülmesi, risk altındaki alanların gözlemlenmesi ve çeşitli düzeylerde denetimin

gerçekleştirilmesi gibi görevlerde gönüllü arkeologlardan oluşan takımlar

bulunmaktadır. Özellikle 1960’larda olmak üzere, gönüllü işçiler, kamu ofislerinde

personel eksikliğini telafi etmek için kullanılmış ve pek çok objenin toplanması ve

vasıflandırılması ile sorumlu tutulmuşlardır. Ülkenin bazı bölgelerinde 1990’lı

yıllarda gönüllü arkeoloji grupları yerel müzelerle birlikte çalışarak yüzey

araştırmalarını yürütmüşlerdir.

Page 84: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

71

4.2.1. Dokümantasyon ve Envanterleme Çalışmaları

İtalya’da kent merkezlerinde arkeolojik varlıkların korunmasında, kentlerin

arkeolojik haritalarının güncelleştirilmesi amacıyla, çeşitli standartlarda hazırlanmış

bir çok çalışma yürütülmüştür. Analizler bilgisayar teknolojisine aktarılmış, farklı

disiplinlerin çalışması ile CBS leri kullanılmıştır. Örneğin, 1989 yılında, Modena

Arkeoloji ve Etnoğrafya Kent Müzesi ve Emilia Romagna Arkeoloji Ofisleri, 4 yıllık

ortak bir çalışmanın sonucu, Modena Belediyesi sınırları içindeki arkeolojik

buluntuların tam listesini de içeren, bir arkeolojik harita hazırlamıştır. Ayrıca, söz

konusu harita kentsel ve bölgesel planlama çalışmaları amacı için de kullanılmış ve

belediyenin yeni kentsel gelişim planının bir parçası olarak benimsenmiştir.

4.2.2. Finansal Destek

Ülkede kültürel mirasın yönetilmesi için ayrılan fonların, yıllık devlet

bütçesinin yalnızca yaklaşık % 0,3’lük bir bölümüne tekabül ettiği, bu nedenle, bazı

Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, kentsel arkeoloji acil eylem ünitelerinin

örgütlenmesi ve kurumsallaştırılması konumuna gelinebilmesi için kaydedilmesi

gereken daha çok aşama bulunduğu uzmanlar tarafından ifade edilmektedir.

Ülkede, yatırımcılar, özel şirketlerden birisini seçerek, devlet tarafından

yetkilendirilen arkeologların bilimsel olarak yönlendirmesiyle çalışmalarını

yürütmektedirler. 2004 yılında çıkarılan yasa ile sondaj çalışmalarının ve

araştırmalarının maliyeti yatırımcı tarafından karşılanması gerektiği belirtilmiş, 2006

yılında önleyici arkeoloji çalışmalarını düzenlemek için çıkarılan ek yasayla,

yatırımcı ya da geliştirmecilerin yayın ve sergileme konularında da finansmanı

karşılamaları gerektiği vurgulanmıştır.

Page 85: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

72

4.2.3. Sunum

Siena tarihi merkezinde, stratigrafik çalışmalarla bütün kent merkezinin

araştırılması üzerine kurulu çok disiplinli deneysel planların başlatıldığı büyük

ölçekli projeler hazırlanmıştır.

İtalya’da, uzmanlar tarafından kent arkeolojisinde sadece kent olarak değil,

ulusal düzeyde bir yasal ve yönetimsel ve eylem stratejisinin oluşturulması faydalı

görüldüğü belirtilmektedir. Anıtsal yapıların, modern kentsel mekânlara uyumlu bir

biçimde entegrasyonunun sağlandığı arkeolojik alanlar olarak, Verona’daki restore

edilmiş ‘Porta Leoni’ ve Bologna’daki Roma tiyatrosuna ait kazı kalıntıları örnek

olarak verilebilmektedir.

Resim 4.1- Porta Leoni 69

69Kaynak:http://static.panoramio.com/photos/original/15696645.jpg Erişim Tarihi:21.01 2010.

Page 86: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

73

Verona’daki Arena, Roma – Caracalla’daki Banyolar ve Taormina’daki

Antik Yunan Tiyatrosu gibi, korunan yapıtların konser ve gösteriler için kullanımının

nasıl kontrol edilmesi gerektiği gibi sorulara hala cevap aranmaktadır. Eski

Roma’nın büyük bir kısmı modern yerleşme altında kalmıştır. Planlama

çalışmalarında , merkezdeki Forum, Palatin, Colosseum ve Appia Yolunun bir kısmı

dahil olmak üzere büyükçe bir bölgenin, arkeolojik öneminden ötürü korunması

sağlanmıştır.

Resim 4.2- Forum70

70 Kaynak:http://www.trekearth.com/gallery/photo961894.htm Erişim Tarihi:21.01.2010.

Page 87: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

74

Resim 4.3- Colosseum71

71 Kaynak:http://www.trekearth.com/gallery/photo852724.htm Erişim Tarihi:21.02.2010.

Page 88: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

DEĞERLENDİRME ve SONUÇ

Ülkemizde, kentlerdeki arkeolojik mirasın korunarak kültürel sürekliliğin

sağlanması, kentlerin gelişimiyle birlikte düşünülmesi gereken bir süreçtir. Kültürel

bilincin artmasıyla, kentlerde bulunan arkeolojik varlıklar, kente ve kentte

yaşayanlara kimlik kazandıran değerler olarak görülmeye başlanmıştır.

Ülkemizde arkeolojik mirasın korunmasına ilişkin yasalar bulunmakla

beraber koruma politikasının oluşturulamaması, uygulama aşamasında zorluklarla

karşılaşılmasına, kentsel arkeolojik mirasın tehdit edilmesine yol açmaktadır.

Arkeolojik miras hassas ve yenilenemeyen kaynaklardır. Kent merkezinde arkeolojik

varlıkların korunmasında yasal ve yönetsel yapının kurulabilmesi amacıyla uluslar

arası mevzuata uyularak temel ilkelerin belirlenmesi, uygulamaların yeterli hale

getirilmesi gerekmektedir. Kent merkezinde bulunan yenilenemeyen arkeolojik

mirasın korunmasıyla ile ilgili uygulamaya yönelik politikalar oluşturulmalı,

uluslararası, ulusal, bölgesel ve yerel düzeydeki planlama politikalarıyla

bütünleştirilmelidir.

Tez çalışması kapsamında incelenen, İtaya örneği değerlendirmesinde, kent

merkezindeki arkeolojik alanların korunmasında, yasal ve yönetsel düzenlemelerin

tamamlandığı, ancak uygulama aşamasında eksikliklerinin bulunduğu, bununla

birlikte, kent arkeolojisi çalışmalarında ortaya çıkan bulguların bilimsel yöntemlerle

kayıt altına alınmasına, bu verilerin bilimsel bilgi olarak saklanmasına ve halkın

katılımının sağlanmasına önem verildiği anlaşılmaktadır.

Günümüzde, kent merkezlerinde bulunun kültürel miras, artan nüfus, hızlı

kentleşme ile zarar görmektedir. Bu noktada, bu mirası korumada sadece fiziki

koruma değil, sosyal, kültürel, ekonomik boyutu da içeren ‘bütünleşik koruma’

kavramı ön plana çıkmaktadır. Kentlerimizde bulunan tarihi mirasın

Page 89: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

76

sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla, koruma kullanma dengesinin oluşturulması

ve bu mirasa yeni işlevler kazandırılarak değerlendirilmesi önem kazanmaktadır.

Kültürel mirasın gelecek kuşaklara taşınması için, bu mirasın sorumluluğunu

alan topluma koruma bilincinin kazandırılması gerekmektedir. Kültürel kimliğin

oluşması, kültürel varlıkların bilinçli bir şekilde korunmasıyla gerçekleşebilmektedir.

Bu noktada, öğrencilerin, halkın, kentsel koruma çalışmalarında yer alan yerel

yönetimlerin, Arkeoloji Müzeleri ve Bölge Kurullarında çalışan uzmanların, kentsel

arkeolojik mirasın korunmasında eğitim almaları oldukça önemlidir. Kent arkeolojisi

çalışmaları içinde yer alan uzmanların uluslararası iş birliği ile bilgilerini

güncelleştirmeleri için uzman değişiminin yapılması kent arkeolojisi çalışmalarında

oldukça faydalı olacaktır.

Ülkemizde, kentsel arkeolojik mirasın korunması ve kentlerin çağdaş

ihtiyaçları nedeniyle gelişim sürecinde olması arasında denge kurulamamış,

kentlerin planlanmasında kültürel mirasın korunmasına önem verilmemiştir. Ayrıca

koruma ile ilgili yeterli yasal düzenlemelerin yapılmaması, arkeolojik katmanlar için

tehlike oluşturmaktadır. Günümüzde kent merkezlerinde bulunan arkeolojik alanların

kentsel planlamanın içerisinde yer almasının önemi anlaşılmaya başlanmıştır.

Koruma kurullarında arkeologlar, sanat tarihçileri, şehir plancıları,

mimarların yanı sıra, kent arkeolojisi yönteminde gerekli olan disiplinlerden

jeologların, coğrafyacıların ve sosyologların ayrıca halktan temsilcilerin bir araya

gelerek etkin katılımlarının sağlanması ile ortak kararlar alınması daha sağlıklı bir

kentsel arkeolojik koruma yaklaşımını beraberinde getirecektir. Planlarla ilgili

alınmış kurul kararları gerçekçi olmalı ve bunların toplumun bilgisine sunulması

Bakanlığımızca sağlanmalıdır.

Merkezi ve Yerel Yönetimlerin işbirliği içerisinde çalışarak yerel

yönetimlerin yetkilerinin arttırılması, denetleme ve uygulama yetkisinin yerel

Page 90: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

77

yönetime devredilmesi, karşılaşılabilecek sorunların anında çözüme

kavuşturulmasında daha kolaylık sağlayacaktır. Kentsel arkeolojik varlıkların

korunmasında ortaya çıkabilecek sorunların çözümünde, sadece bu alanda çalışacak

uzmanlardan oluşan, uygulamada danışman niteliğinde ayrı bir birimin oluşturulması

ile kent merkezindeki arkeolojik çalışmaların daha etkin ve sağlıklı yürütülmesi

sağlanabilecektir.

Günümüzdeki koruma yöntemlerinden farklı olarak kent merkezindeki

arkeolojik mirasın korunmasında ve değerlendirilmesinde kent arkeolojisi

yönteminin uygulanması, diğer yöntemlerden daha etkin bir koruma yaklaşımını

beraberinde getirecektir. Yeni bir kavram olan kent arkeolojisi yöntemi ile, kent

merkezinde bulunan arkeolojik varlıkların bilimsel yöntemlere dayalı detaylı bir

envanterinin hazırlanması, arkeolojik mirasın korunmasında yapılacak çalışmaların

ilk sırasında yer almalıdır.

Kentsel arkeolojik mirasın envanterlenmesinde, korunarak, kentle

bütünleştirilerek yaşatılmasında Bölge Kurulları, Arkeoloji Müzeleri, Yerel

Yönetimler arasında yeterli iletişimin sağlanması gerekmektedir. Farklı

disiplinlerden uzmanlar; (arkeologlar, mimarlar, şehir plancıları gibi), yatırımcıların,

üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin ve halkın ortak işbirliği içinde çalışması ile

kentsel arkeolojik mirasın gelecek kuşaklara aktarılması sağlanabilmektedir.

Agora ve çevresindeki potansiyel arkeolojik varlıkların tespit edilerek kayıt

altına alınması sayesinde, gelecekte yapılacak olan bilimsel araştırmalar için kentsel

veri tabanının oluşması sağlanacaktır. Ortaya çıkan arkeolojik verilerin ortak bir

birimde toplanması için en kısa zamanda standart bir veri kayıt sisteminin

oluşturularak, bu verilere dijital ortamda yerel ve uluslararası ulaşılabilirli ğinin

sağlanması ve bu arkeolojik buluntuların mekansallaştırılarak haritalara işlenmesi

gerekmektedir.

Page 91: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

78

Kentlerimizde arkeolojik mirasın belgelenmemiş olması planlama

çalışmalarının eksik verilere göre yapılmasına ve arkeolojik katmanların zarar

görmesine neden olmaktadır. Bu eksikliğin giderilmesi, elde edilecek yeni arkeolojik

verilerle planların güncelleştirilmesi, bu verilerin planlama çalışmalarının içinde yer

alması ile potansiyel arkeolojik mirasın korunmasında büyük bir adım atılmış

olacaktır. Agora ve çevresindeki arkeolojik rezerv alanlarının zarar görmesini

engellemek amacıyla kentsel planlamanın bilimsel yöntemlerle elde edilecek verilere

göre yapılması gereklidir. Yatırım ve hizmetler, bu verilere göre hazırlanmış koruma

planlarına göre yapılacaktır.

Agora ve çevresi, Helen, Roma, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri

barındıran katmanlardan oluşmaktadır. Alanda, her döneme önem verilerek, tüm

katmanlar çevresi ile bir bütün olarak korunması gerekmektedir. Agora ve çevresinde

sit bütünlüğünün sağlanarak elde edilecek yeni arkeolojik verilerin değerlendirilmesi

ve planlama çalışmalarının bu yeni verilere göre yapılması ile sit kararlarının daha

doğru alınması sağlanacaktır.

Halkın etkin katılımı arkeolojik mirasın korunması ile ilgili politikaların bir

parçası olmalıdır. Agora ve çevresi düzensiz yapılaşmanın içerisinde yer almaktadır.

Bölgedeki halkın büyük bir kısmının gelir düzeyinin düşük, göçle geldikleri, kentin

kimlik ve kültüründen, koruma bilincinden uzak oldukları, ancak Agora ören yeriyle

ilgilendikleri, yapılan çalışmalardan ve gelişmelerden haberdar olmak istedikleri

gözlemlenmiştir. Bölgede yaşayan halkın yapılan çalışmalara dahil edilerek,

Agorayla ilgili farkındalık kazandırılması, Agora ve çevresinde yapılan

çalışmalardan ve bu çalışmaların sonucunun o bölgedeki halkı nasıl etkileyeceği o

bölgede yaşayan halk tarafından bilinmesi halkın aidiyet duygusunu arttıracak,

koruma sorumluluğunu alarak sahiplenmelerini sağlayacaktır. Bu noktada, yerel

yönetimlere büyük sorumluluklar düşmektedir.

Page 92: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

79

Kent arkeolojisi çalışmaları, farklı kurum kuruluşların, disiplinlerin ortak

çalışması ve sponsorluk desteği ile gerçekleşebilecek uzun bir süreçtir. Kentsel

kültürel mirasın korunmasında gerekli sponsor desteğinin en üst seviyeye çıkarılması

son derece önemlidir. Kent arkeolojisi yönteminde, arkeolojik envanterleme

çalışmalarında, Coğrafi Bilgi Sistemleri gibi pahalı yöntemler kullanılmaktadır.

Agora ve çevresindeki yapılan kazı ve potansiyel arkeolojik rezervlerin tespit

çalışmaları için bilimsel yöntemleri kullanılması, restorasyon işlemleri için önemli

miktarda maddi kaynak gerekmektedir. Kentsel arkeolojik mirasın korunmasında,

sponsorluk desteğinin arazi çalışmaları öncesi, kazı sonrası yayın çalışmaları için de

olması gerekmektedir. Agora’da var olan sponsorların desteğinin arttırılması ve yeni

sponsorların katılımının sağlanması için Bakanlığımız ve yerel yönetimler tarafından

olanaklar ortaya konmalıdır.

Kent içinde korunabilen, dünyanın en büyük Roma Agorası olarak bilenen

Smyrna Agorası, ne yazık ki yeteri kadar tanınmamaktadır. Agora’nın hak ettiği

ilgiyi görememesinde güvenlik problemi engel olarak karışımıza çıkmaktadır. Bu

problemin çözümünde eski duruma göre yol alınmış olunsa da, ilk izlenim olarak

yeterli bir görünüm sergilenememektedir. Agora ve Çevresinin rehabilite ve yeniden

işlevlendirme ile geliştirilerek yaşatılması projesinin uygulanmasıyla ekonomik,

sosyal ve fiziksel yönden kalkınması, kentle bütünleştirilerek turizme

kazandırılmasının sağlanabilmesi hedeflenmektedir. Bu süreç içerisinde medyanın

ilgisi arttırılması, Agora ve çevresindeki gelişmelerin medyanın ilgisi ile gündemde

tutulması, projenin sürdürülebilirliğini ve sponsor desteğini de sağlayacaktır.

Kültür mirasına sahip çıkan, korumayı bir yaşam biçimi olarak gören kimlikli

toplumlar çağdaş toplum olarak kabul edilmektedir. Tarihsel sürekliliğin sağlanması

kültürel varlıkların günlük yaşamla birlikte düşünülerek kullanılması ile

gerçekleşmektedir. Korumacılığın halk ile birlikte ele alınması ve halkın katılımının

sağlanması ile Agora ve çevresi’nin, eskisi gibi işlevlendirilip sadece koruma alanı

olarak görülmeyip, bilgilendirici aktiviteler ve gerçekleştirilecek eğitim ve etkinlikler

Page 93: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

80

ile toplum tarafından değerinin fark edildiği sosyal yaşam haline gelen alanlar olarak

kent yaşamının içerisinde yer alması planlanmaktadır. Agora ve çevresinde

uygulanacak olan proje ile bölgede, birbirlerine bağlantılı olarak ekonomik, kültürel,

sosyal canlanma sağlanmış olacaktır.

Smyrna Agorası, Kent merkezindeki Kadifekale, Stadyum gibi diğer

arkeolojik alanlar ve çevredeki Efes gibi ören yerleri ile bir bütün olarak ele

alınmalıdır. Böylece kültür turizminde ziyaretçilerin ilgisinin daha fazla olması

sağlanacaktır.

Alana ulaşımda yönlendirici tabelalar oldukça önemlidir. Agora’daki

koruyucu çatı içinde bulunan güvenlik tabelaları yeterlidir. Ancak girişte bulunan

bilgilendirme paneli eski ve yetersiz bir görünüm sergilemektedir. Alanın diğer

bölgelerinde bilgi tabelaları attırılarak modernize edilmelidir. Alana gelen

ziyaretçiler için gezi yollarının oluşturulması gerekmektedir.

Agora ve çevresinde bilimsel yöntemlerle yapılan arkeolojik çalışmaların

yayınlanması ile yapılan çalışmalar kayıt altına alınmış olacaktır. Kentsel arkeolojik

varlıkların korunmasında ilköğretimden başlayarak bütün toplumun, bu alanda

çalışan uzmanların eğitim alması, koruma konusunda bilinçlenmede temel

araçlardandır. Ulusal ve uluslararası seminer, sempozyum ve kongreler, Agora’nın

tanıtılmasında önemli etkinliklerdir. Bu etkinliklerle koruma konusunda alternatif

koruma önerileri getirilerek, korumada süreklilik sağlanacaktır.

Page 94: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

81

KAYNAKÇA

AHUNBAY, Z. (1996), Tarihi Çevre Koruma Restorasyon, İstanbul,Yem Yayın.

AKSOY, Y. (2002), Smyrna, İzmir Efsaneden Gerçeğe, İzmir Büyükşehir

Belediyesi Yayını, İzmir,54.

ALTINÖZ, G.B. (2006) “Çok Katmanlı Kentteki Tarihsel Katmanlaşmayı

Çözümlemek:KentArkeolojisi”,http://www.metropolistanbul.com/public/temamakale

.aspx?mid:13 Erişim Tarihi: 22.12.2009.

BELGE, B. (2004), Çok Katmanlı Tarihi Kent Merkezlerinin Yönetimi, Ke ntsel

Arkeoloji ve Planlama, Planlama Dergisi Ankara: TMMOB Şehir Plancıları Odası

Yayını, Sayı:30,s.48-56.

BOYLU, A. (1994), Urban archaeology (A visionary framework for urban

archaeology in Turkey) ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Yayınlanmamış Yüksek

Lisans Tezi, Ankara.

Council of Europe, (1999), Report on the situation of urban archaeology in

Europe, Strasburg, Council of Europe Publishing.

Council of Europe (8-10 March 2000), A Europen code of good practice:

‘Archaeology and the urban project’, Cultural Heritage Committee.

http://www.org.uk/downloads/CODE99_18_3_3.doc , Erişim Tarihi: Ocak, 2010.

ÇIRAK, A. A. (2009), Bir Planlama Stratejisi Olarak Arkeolojik Envanterl eme

ve Kentsel Arkeolojik Değer Yönetimi: İzmir Tarihi Kent Merkezi, Dokuz Eylül

Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,Yayınlanmamış Doktora Tezi, İzmir.

Page 95: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

82

DOĞER E. (2006), İzmir’in Smyrna’sı, Paliolitik ça ğdan Türk Fethine kadar.

İstanbul, İletişim Yayınları.

ERDER C. (2008), Tarihi Çevre Bilinci Ankara ,ODTÜ Mimarlık Fakültesi.

ERSOY A. İzmir’in Kısa Tarihi , İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi.

ERSOY A. Smyrna Agorası, İzmir Ticaret Odası, Kültür, Sanat ve Tarih Yayınları.

GÖKSU, E. (2002) “Agora Arkeolojisi’nin Kentliye Yansıyan Yüzü”, İzmir kent

Kültürü Dergisi, Sayı:5.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak, Kemeraltı ve Çevresi Yenileme Alanı Etap

ve Proje Programları.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Agora ve Çevresi Koruma-Geliştirme ve Yaşatma

Projesi, Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Müdürlüğü, 2002.

KARABAĞ, N. E. (2008), Kent Arkeolojisi Metoduyla Çok Katmanlı

Kentlerdeki Tarihsel Süreklili ğin Çözümlenerek Korunması (İzmir Örneği),

İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora

Tezi, İzmir.

KEJANLI, D.T. AKIN.T. C. ,YILMAZ, A. “Türkiye’de Koruma Yasalarının

Tarihsel Gelişimi Üzerine Bir İnceleme” www.e-sosder.com/dergi/19250-267.pdf ,

Erişim Tarihi, 18.10.2009.

Komisyon Sonuç Raporu (2002), Türkiye’de Tarihi Kent Dokularının Korunması

ve Geleceğe Taşınması Sempozyumu, Ankara: Kültür ve Tabiat Varlıklarını

Koruma Genel Müdürlüğü Yayını,133-159.

Page 96: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

83

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu İlke Kararları , Kültür

Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Yayın no:138.38.

LEECH, R (1999), Report on the situtation of Urban Archaeology in Europe,

Strasburg, Council of Europe.

MADRAN E.ÖZGÖNÜL N. (2005), Kültürel ve Doğal Değerlerin Korunması

Ankara, TMMOB Mimarlar Odası.

ÖZDERMİR Z. D. M. “Türkiye’de Kültürel Mirasın Korunmasına Kısa Bir Bakış”

www.spo.org.tr Erişim Tarihi, 15.10.2009.

SARFATİJ, H – MELLİ, P. (1999) “Archaeology and the town”, Report on the

situtation of Urban Archaeology in Europe, 13-29, Strasburg ,Council of Europe.

TAPAN M. (2007), soru ve cevaplarla KORUMA, İstanbul TMMOB Mimarlar

Odası, 61.

ÖZCAN,Z. Planlamada Disiplinler Arası İlişkiler ve Kentsel Arkeolojinin Yeri ,

Gazi Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Der. Cilt 21,No:4.

www.mmf.gazi.edu.tr/journel/2006_4/DERGİ Erişim Tarihi:Aralık, 2009.

www.international.icomos.org/charter/towns_e.htm

www.icomos.org/getfile.php?dosyano=6

www.avrupakonseyi.org.tr/antlasma/aas_143.htm

http://www.trekearth.com/gallery/photo852724.htm

http://www.trekearth.com/gallery/photo961894.htm

Page 97: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

84

http://static.panoramio.com/photos/original/15696645.jpg

www.izmir.bel.tr

www.molas.org.uk/downloads/CODE99_18_3_3.doc.

www.in-situ.be/A_pres_overview.html

www.communities.gov.uk/documents/.../pdf/142838.pdf

www.antiksmyrna.com

www.beniculturali.it

www.kultur.gov.tr/teftis/Genel/BelgeGoster.aspx

http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/628.html

Page 98: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

85

ÖZET

Ülkemizde kentsel doku içerisinde yer alan bir çok arkeolojik alan, artan

nüfus ve göç etkisiyle düzensiz yapılaşmanın içerisinde yer almaktadır. Hızlı

kentleşme ile birlikte yapılan imar faaliyetleri, tarihi kent merkezinde yer alan

mevcut ve potansiyel arkeolojik kültürel mirası tehdit etmektedir.

Araştırmanın amacı, kent merkezinde bulunan kültür varlıklarının korunması,

geliştirilmesi, tanıtılması, korumayı hayatımızın bir parçası olarak bir yaşam biçimi

haline getirmeye yönelik bilincin kazandırılmasının önemini ortaya koyabilmektir.

Araştırmada; kent dokusu içerisinde kalan arkeolojik alanların korunarak

değerlendirilmesinde, halk katılımının sağlanması, korumada yetki, görev ve

sorumluluk dağılımında merkezi ve yerel yönetimler arasındaki koordinasyonun

kurulması gerekliliği, kent arkeolojisi yöntemi ile kentsel arkeolojik mirasın

korunması, kent yaşamıyla bütünleştirilerek yaşatılması, geliştirilmesi ve

değerlendirilmesi Smyrna Agorası örneğinde araştırılmıştır. Ayrıca, Helenistik ve

Roma dönemi kentinin en önemli anıtsal yapılarından olan Agora ve çevresi’nin

kentsel koruma ve yeniden işlevlendirme ile geliştirilerek yaşatılarak kullanılması,

günlük ve sosyal yaşamla bütünleşerek yer alabilmesinin önemi ortaya konmuştur.,

Çalışma üç temel bölümden oluşturulmuştur. Kent merkezinde yer alan

arkeolojik mirasın korunmasında yeni bir kavram olan kent arkeolojisi kavramının

gelişim süreci ele alınmış, İzmir Agorası’nın korunmasında ve değerlendirilmesinde

kent arkeolojisi yönteminin uygulanabilirliği incelenmiş, kent merkezinde bulunan

arkeolojik varlıkların korunmasında yol almış olan İtalya’nın koruma süreci

incelenerek konuya yönelik çözüm önerileri sunulmuştur.

Anahtar Sözcükler: kent arkeolojisi, kentsel koruma, kültürel miras,

bütünleşik koruma.

Page 99: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

86

ABSTRACT

In our country, many archaeological sites existing within the urban texture is

being a very part of the unplanned urbanization due to increasing population and

emigration. The construction activities leaded by non-planned urbanization constitute

a thread for existing and potential archaeological cultural heritage located in the

historical city centers.

The purpose of this study is to put forward the vitality of the protection,

improvement, evaluation and introduction of cultural assets in the city centers and

raising the consciousness about such preservation activities that should be a part of

our lives, and even, a lifestyle. In this study, the necessity of the establishment of

coordination between local and central authorities regarding public participation,

authorization in preservation and the distribution of tasks and responsibilities; the

protection of urban archaeological heritage by urban archaeology method and

conserving, improving and evaluating it within the urban lifestyle during the

preservation and utilization of archaeological sites within the urban texture has been

researched in the scope of Smyrna Agora case. Additionally, The importance of the

provision of Agora and its surrounding area, which is one of the most significant

monumental structure belonging Hellenistic and Roman times, with the opportunity

of playing an integrated role in the daily social life by its improvement and

maintenance with urban preservation and re-utilization is revealed.

The study consists of three main chapters. The development process of the

concept of urban archaeology, which is a new term in the preservation of the

archaeological heritage in the city centers, has been discussed; the applicability of

urban archaeology method on the preservation and evaluation of Agora in Izmir has

been investigated and the solutions inspired from the analyses of the preservation

processes in Italy, which has covered a remarkable distance regarding the

Page 100: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

87

conservation of archaeological assets discovered in the city centers, have been

suggested.

Key Words: urban archaeology, urban conservation, cultural heritage,

integrated conservation.

.

Page 101: Ğ İ Ğİ UZMANLIK TEZ İ · Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya sava şından sonra yeniden in şa edilmek istenen yıkıma u ğramı ş Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik

88

ÖZGEÇM İŞ

Cansu Yılmaz 14.12.1977 tarihinde Eskişehir’de doğdu. 1996 yılında Ege

Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji bölümünü kazandı ve 2000 yılında

aynı fakülteden mezun oldu. Cansu Yılmaz 2006 Aralık ayından itibaren Kültür ve

Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünde, 2008 yılı

Ağustos ayından itibaren de İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma

Bölge Kurulu Müdürlüğünde uzman yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Cansu

Yılmaz iyi derecede İngilizce bilmektedir. Temel ilgi alanları arasında fotoğrafçılık

yer almaktadır.