Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va·...

192

Transcript of Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va·...

Page 1: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 2: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Derleyen : NESİM BENBANASTE P.K . 670 - Sirkeci - İSTANBUL

Kapa k düzeni : J. HABİB GEREZ

Dizgi - Baskı:

SÜMBÜL BASIMEVİ

Page 3: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

NESİM BENBAN!STE

BiR DEHANIN • •

ANALiZi ••

ATATURK

İSTANBUL 1 98 2

Page 4: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 5: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

«İnsanları mesut edeceğim diye on­ları birbirine boğazlatmak gayri insani ve son derece teessüfe şayan bir sistem­dir.

insanları mesut edecek yegane va·­sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on­lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını temine ya­rıyan hareket ve enerjidir.

Cihan sulhu içinde beşeriyetin ha­kiki saadeti, ancak bu yüksek ideal yol­cularının çoğalması ve muvaffak olma­siyle olacaktır.»

K. ATATÜRK (Ekim 1931)

Page 6: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 7: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

SUNUŞ ve TEŞEKKÜRLER

Bu k itap, TÜRKİYE C U M H U RİYETİ'n i n kurucusu eşsiz vatan evlôdı MUSTAFA K E MAL ATATÜRK'ün 1 00 cü doğum yı ldönümü sebebiyle 1 981 yı l ı boyunca hafta l ı k «ŞALOM» gazetesi nde « 1 981 Y I LI ATATÜ RK Y I L I D I R» başl ığ ı alt ında yay ın lanan yazı lardan derlen miştir .

Şüphesiz «Atatürk Y ı l ı » i le i lg i l i gerek ü lke, gerekse d ü nya ça­pında yapı lan çal ışmalar tarihe ış ık tutaca kt ır. Bizi m amacımız ise bu sayısız ış ık demeti ne b i r ış ın daha kata ra k o n u daha muhteşem b ir ha le getirmektir. Hal iy le k ıymetl i yazı ları i l e mütevazi ça l ışmamıza destek o lan sayın Albert N . Ard itt i , Dr. Al i Sami Yen , Beki L. Bahar, Berta ( Bensusen) B rudo, Cah i t Nasman , Emekl i General Cavit Yen ic i ­oğlu , Av. Çetin Yı ld ırımak ın , Füruzan H usrev Tök in , İhsan Edis , Emekl i Amira l İsmai l Toker, Prof. Dr . İsmet Giritl i , Şa i r- Ressam Jozef Habib Gerez, Prof. Dr. Marko Benbanaste, Emekl i Amira l Muzaffer Grebene, Nevres K u rt. Av. Önder Öztürel, Av. Sara ( Çiprut) Geron, Emekl i Albay Tevfi k Böke, Yakup Özdanon , D r. Ya lç ın Alga ner, Doç. Dr. Y ı ld ır ım K ı l kış , Ziya Taştan'a sonsuz teşek k ü rleri mi suna rken , b i l ­vesi le eserlerinden istifade ettiğ i m esk i N i ğde M i l letvek i l i ü n l ü tarihçi Prof. Avrom Gala nte i le İ sta nbu l Ü n iversitesi m üderris muavin leri nden (Doçent) Mun is Tekinalp (Moiz Kohen) i rah metle a n mayı görev bi­l i ri m .

D iğer ta raftan bu derleme kitabına i s i m v e i lham kaynağı o lan «B i r Dehan ın Anal izi Atatürk» başl ı k l ı yazı i le önsözün ü l utfetmek suretiyle ben i gerçekten onurland ı ran sayg ıdeğer Üstad ı m , pekçok büyüğümüzün h ocası ALİ R IZA KORAP beyefendiye keza kendine has bir san 'at an layışı i le k itab ın kapağı na ren k ve şeki l veren ü n l ü şa i r­ressam dostum J . HABİB G EREZ'le k i tab ın b i r an önce yay ın lanması iç in bana güç ve cesaret veren pek değerl i dostlar ıma özel l i k le te­şekkürü borç b i l i ri m .

NESİM BENBANASTE

- 7 -

Page 8: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 9: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Ö N SÖ Z

Yirminci yüzyı l ı n en büyük k iş i l iğ ine sah ip o lunduğunda, h içbir m i l letin şüphe etmediği M USTAFA KEMAL ATATÜRK ha kk ında yazı­lan pek zengin bir d ünya k i tapl ığ ı vard ı r .

Bun lar arasında candan ve gönü lden gayret sarfed ip «$ALOM» gazetesinde « 1 981 y ı l ı Atatürk y ı l ı d ı r» baş l ığ ı a ltı nda derleyip Atatürk'e ait çeşit l i yazı ları toplu bir eser hal inde yay ın lamak için gerçek b i r başarıya ulaşan yak ın dostum say ı n N ESİM BEN BANASTE'yi b u iç­ten l iğ inden dolayı aynı içten l ik le tebri k etmeyi bir borç b i l i r im .

Gerek d ünya basın ında, gerekse bizde yay ın lanmış Atatürk' le i lg i l i ü rü n ler iç inde kend is ine göre ayrı b i r yer sağ lamış bulunan bu ka rdeşim iz, o büyük insanı çeşit l i yönleri i le tanıtmış olan b i r hayl i yazı ları n koleksiyonunu gerçekten örnek b i r eser hal ine geti rmiş o luyor.

Bu eser hak ikatte bir felsefe kitabı demekti r. Çünkü , büyük Ata­türk'ün görüş ve düşün ce dünyası burada b i r sentez hal inde karşı­m ızda belirmiş bu lunuyor.

Bu vatan ü l kesinde yaşıyan Türk M i l leti kadar, yaba ncı d iyar­la rda çile çeken aynı m i l letin evlatla rı i le b i rl i kte bütün d ü nya m i l ­letleri, Atatürk k ütüphanesine y e n i b i r eser d a h a kazand ı rmış olan bu kardeşim sayesinde o büyük insanı b i raz daha gerçek çeh resiyle ta n ıma fı rsatı bu lmuş olaca klard ı r.

Mi l let imiz kadar bütün insa n l ı k ad ına kendisine şükranlar ımı şurada tekra rlama sevinc in i sunuyoru m .

ALİ RIZA KORAP

- 9 -

Page 10: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK'ÜN FOTOGRAFI ÖNÜNDE

Prof. AVRAM GALANTE

Mustafa Kemal, o büyük işi yazının henüz yayılma­dığı bir sırada yapmış olsaydı, mutlaka olağanüstü bir sima olacaktı. Lôkin bu büyük işin yapıcısı şimdi sağdır, içimizde yaşıyor. Onu görüyoruz, herkes gibi etten ve ke­mikten bir yaratıktır. Fakat, bu yaratığın şimdiye kadar hiçbir kimseye nasip olmayan fevkalôdeliği vardır. İşte, boynu bükük ülkeleri büyüleyen, onları titreten, hareket­lendiren ve onlara yeni bir ruh veren bu fevkalôdeliktir. Evet, Mustafa Kemal'in ruhu her engeli ortadan kaldıracak kadar sağlam ve güçlüdür. Dünyada sağlam ve güçlü ka­rakterler mucizeler yaratır. Mustafa Kemal'den esinlenmiş boynu bükük memleketler, gerçek bağımsızlıklarını elde edecekler ve kendilerine bu imkônı verdiği için, bir mil­yar halk, bu insanüstü Türkle komuta etmiş olduğu Türk ordusuna secde edecektir.

İşte Mustafa Kemal'in fotoğrafı önünde bunu düşü­nüyorum ve boynu bükük uluslar, bağımsızlıklarını elde etmeğe giriştiklerinden ötürü memnun oluyorum. Bendeki bu düşünce, bir duygulanma değil, belki yirmi iki yıldan beri boynu bükük memleketlerin dilleriyle, Avrupa dille­rinde yapılan yayınlarda izlemekte olduğum Asya ve Af­rika sömürge politikası, yôni Avrupa'nın işkencesi hak­kında incelemelerimin sonucudur. Dünyada bu devrimi yapan, yôni bir milyar halka kocaman bir «Oh» çektiren Mustafa Kemal, geçmiş ve şimdiki zamanın en büyük adamıdır.

- 1 0 -

Page 11: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 12: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 13: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

. . .. ..

BUYUK ATATURK

Page 14: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 15: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

BÜYÜK İŞLERİN ADAMI ATATÜRK

NESİM BENBANASTE

Değerli okurlar ım,

İç inde b u lunduğumuz 1 981 y ı l ı , Türk iye Cumhuriyetinin k u rucusu Büy ü k Atatürk'ün 1 00cü doğum yı ldön ü m üd ür.

Hal iy le bu m utlu olay, yerli ve yabancı basında olduğu kadar radyo ve televizyon larda di le get i ri l i yor . Dolayısiyle Büyük Atatürk'ün ö lmez eseri , i nk ı lôpları , görüşleri , söz ve demeçleri z ih in lerimize nakş­ed i l i rcesine bir kere daha tekrar edi lecektir.

Şüphesiz e l i kalem tutan herkes, natikası kuvvetli olan her kişi; hep ondan söz edecektir. Çünkü O, büyük iş lerin adamıd ır. Diğer b i r deyişle o B ü y ü k Atatürk'tür .

Gerçekte O. her fan i g ib i ; bir beden bir de ruhtan m üteşekkil idi. Şu varki; O, gerçekçi idi , a kı lc ı idi ve ileri görüşlü idi . . .

işte b u ü ç ana unsur onu daha da yüceltti, büyüttü . Dolayısiyle onun samimi duygular ın ın ve yoru l ma k nedir bi lmez çal ışmalar ın ın b i r teza h ü rü o l a n Türkiye Cumhuriyeti i le lebet payidar ka laca ktır .

Esas mesleği asker olmasına rağmen, Büyük Atatürk'ün herhangi bir konudaki görüş, söz ve demeçleri en az b i r i htisas sah i bi kadar yerinde olduğu görü l ü r.

Büyük Atatürk, kadın - erkek, küçük - büyük diye bir ayı r ım yap­madan herkese o lduğu kadar öğretmene, işçiye, köyl üye, esnafa, sa­natkôra , mem u ra kezô ticaret erbab ına değer veri rdi.

N itek i m B üy ü k Atatürk : - «Milleti kurtaran yalnız ve ancak muallimlerdir» sözleri i le fe­

yiz aşı layan öğretmenleri .. .

- 1 5 -

Page 16: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

- «Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş

demektir» sözle ri ile kabiliyetli sanatkôrl a rı ve :

- «Tüccar, milletin emeği ve üretimini kıymetlendirmek için, eline ve zekasına emniyet edilen ve bu emniyete liyakat göstermesi gereken adamdır» sözleri ile de, namuslu ticaret erbab ın ın yan ı nda olmuş ve on ları daima desteklemiştir.

Çünkü O, ne öğretmeni ne sanatkarı sefalete m üsta h a k görm üş, ne de t ica ret erbab ın ı ciğeri sökü lmesi gereken k işi ler o lara k bilmiş­tir. Bilakis O (Büyük Atatürk ) . her kademede namuslu ve feyizli in­sanlar ın o labileceğ ini hepten düşünmüş, tamimle ink ı lap ların yayı la­mayacağına inanmış , keza nemelazımc ı l ığ ın , k ı rtasiyeciliğin ve masa başında verilen bazı isabetsiz kara rla rı n , m i l lete faydal ı o lamayaca­ğ ına inanmış ; vatansever l ik , bilgi, görgü ve tecrübeyi her şeyin üs­tünde tutmuştur.

Büyük Atatürk, za man zaman protokolun kesin kaidelerinden adeta kaçarcas ına gizlice sıyrı l ı p , çok sevd iği mil letinin a rasına ka­rış ı r ve onun dert ve s ık ınt ı larına ku lak kaba rt ı rd ı . Bu suretle mev­zuatı daha da sevimsiz bir h a le getiren lere mani o lu r, pratik ve a kı lc ı çözüm yol l a rı i le m illeti tür lü s ık ınt ı lardan kurtarmağa bakardı.

«Benim için en büyük noktai siyanet ve menbai şefkat, milleti­min sinesidir» sözleri i le; Büyük Atatü rk , Türk Mil letine o lan sonsuz bağ l ı l ığ ın ı dile getir ir.

Şüphesiz Büyük Türk Mil leti de. Büyük Atatürk ve onun ink ı lap­la rına sah ip çıka rak, onunla bütünleşmenin bilinç ve idra ki içindedir.

Tarih i n dengesiz a kış ın ı cesur ve a kı lcı tutumu ile durdura n , ü l ­keyi isti la etmiş o lan yabancı k uvvetlerin boyunduruğundan kurta ra n , Cu m h u riyeti tesis eden keza pekçok şeyi adeta yokta n var eden Bü­yük Atatürk için ne yapı lsa n e deni l se y ine d e azdır .

Çünkü O, Büyük Atatü rk'tür . . .

- 1 6 -

Page 17: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

KEMAL VE KEMALİZM

NESİM BENBANASTE

i st ik lôl ve Cumhuriyetimizin k u rucusu Büyük Atatürk, 1 881 y ı l ında Selôn ik 'te doğ d u . Ası l ad ı Mustafa 'd ı r. Kemal ad ın ı ise ona matema­tik öğretmeni vermişti r .

Herkesçe b i l inen b u basit bilgiler d ış ında « Kemal» kelimesinin ansik loped i k mônasına bir göz atacak o l u rsak, «bilgi ve fazi let ba kı­m ı ndan yetişmiş l ik , o lgun luk , erg in lik, noksansızl ık» an lamına geldiği görü l ü r. Keza «bir insan ın mônevi varl ı k ôleminde basamak basamak yükselmesi, kendini bütün var l ık türlerinde ortaya çıkan yüce bilirliği kavrayabilecek b i r d u ruma getirmesi » an lamına gelir.

Çağdaş cumhuriyet imiz in kurucusu Atatürk'e, daha okul s ıra la­rında i ken yakıştırı lan « Kemal» adı da, onun i leri görüşlü lüğünü , ye­t işmişl iğ in i ve o lgun luğunu belirtir.

Kemalizm ise, Büyük Atatürk'ün başlattığ ı çağdaş siyasi ve i kt i­sadi bağ ı msızl ı k a n layışından h a reketle; b i l im ve ak l ı n ağır bastığ ı b ir top lum yaratmak ve b u yoldan Türk M i l letine, bat ı meden iyeti içinde, sosya l ve tarih i k iş i l iğini kaybetmeden ha kettiği yeri kazand ırmak ü lküsü, felsefesi ve cabası demektir.

Kemal izm, her şeyden önce ak ı lc ı l ı k demektir. Ka l ıplaşmış du­rumlardan sıyrı la ra k günün şartlarına en iyi bir şekilde uymak de­mektir.

Kemal izm, a k l ı n şartlarına göre doğruyu a ray ıp bulması ve uygu­laması demektir.

Keına l izm'in bir diğer önem l i prensibi de mi l l i iraded ir. Atatürk 'ün , «Hakimiyet bilakaydüşart milletindir» f ikr i ve ifadesi, devlet ida resini

- 1 7 -

Page 18: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

el lerinde bu lundura n ların yetki lerine bir s ın ır çizip, bu gucun sadece mil let ad ına ku l lan ı lma görüşüdür. Dolayısiyle O (Atatürk ) , T .B .M . M . n i kurmuş, bu suretle her konuda mil l i iradenin söz sah ib i olmasına meydan vermiştir. Bu durum ise, «demokrasinin» kendisi demektir.

Kemalizm, Türk devletin in ü lkesi ve mil letiyle bölünmezliği ve bütün lüğünün bir ifadesidir. Misak-ı Milli h udutları içinde ka lan vata­n ın , herşeyin üstünde olduğu n u ve bunun bir ayırım yapmadan ken­dini b i len ak l ı başında her Türk tarafından koru nması ve icabında kötü niyetlilere karşı m ücadele etmenin yü kümlü lüğü demektir.

«Atatürkçül ük» ve onun i lke lerin in k ısa ve öz ifadesi o lan «Ke­mal izm»den ayrı lmak veya sapmak; Türk M i l letin in birlik, beraberlik ve isti k lô l in i teh l i keye düşürür. Bu bakımdan Büyük Atatürk 'ün görüş. söz ve düşünceleri, herbir imize her zaman reh ber o lmal ıd ı r.

Ve yine, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün deyişiyle «bir­birimize vereceğimiz işaret: İleri, ileri, daima ileri olmalıdır» ...

- 18 -

Page 19: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK DİYOR Ki

Page 20: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 21: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK DİYOR Kİ

Büyük Atatürk'ün söz ve düşünceleri insanoğlunu gerçekten dü­şünmeğe sevk eder. O (Atatürk), her zaman doğruluktan ve adaletten yanadır. Nitekim «Hak ikatleri konuşmakta n asla çekinmeyiniz» diye buyurur.

Ve işte Büyük Atatürkün tarihe mal olmuş sözlerinden birkaçı :

Ben, m i l letim in en büyük ecdadımın en kıymetl i m i rası o lan is­t ik lô l aşk ı i le dolu bir ada m ı m .

* **

Kudret ve kuvvetin i ispat etmeyene it ibar ed i lmez. Ancak ü l kede zaferle k uvvet ve kudreti n i ispat edince h ürmet ve it ibar kend i l iğ in­den ge l i r.

* **

Kudretsiz d imağlar. zayıf gözler, hak ikatı kolayca göremezler.

* **

Tari h , b i r m i l let in kanın ı , hakk ın ı , var l ığ ın ı h i ç bi r zaman i n ka r edemez.

* **

Uğrunda, yaşanacak ve ö lünecek tek b i r gaye va rd ı r k i , o da müteca nis, m üstak i l b i r Türkiye'd i r.

* **

- 21 -

Page 22: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Biz kendi ben l iğ imiz içinde ve kendi m izaç ve tabiatım ızla terakki ediyoruz ve edeceğiz.

* * *

Türkiye Cumhuriyeti, c ihanda işgal ettiği mevkie lay ık o lduğunu eserleriyle ispat edecektir.

* **

Bütün c ihan mil letleri ya ln ız bir h a kimiyet tan ı rlar: Hak imiyet-i Mil l iye .

* **

Türk mi l leti isti k la lsiz yaşaya mamışt ı r, yaşayamaz ve yaşamaya­caktır.

* **

Bu eser, Türk mil letin in h ü rriyet ve ist ik la l fi kri nin ölümsüz b i r ab idesid ir.

* **

Cihan , imtihan meydan ıd ı r . Türk mi l leti bun ca as ı rlardan sonra y ine bir i mtihan , hem de bu defa en çetin b i r imtihan karşısında bulu­nuyord u . i mtihanda muvaffa k olmadan lütufkarane muamelelere in ­tiza r etmek bizim için caiz o lab i l i r m iydi?

* **

Bence bir mil lette şerefin, haysiyetin , nam usun ve i nsa n l ığ ın vü­cut ve beka bu labilmesi m utla ka o mil letin h ü rriyetine ve isti k la line sahip olması ile kaimdir.

* **

Hayat demek; m ü cadele, müsademe demektir. Hayatta m uvaffa­kiyet, mutlaka m ücadelede m uvaffakiyetle mümkündür . Bu da, môııen ve maddeten kuvvete, kudrete istinat eden bir keyfiyetti r.

* * *

- 22

Page 23: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Nıfset ve merhamet d i lenmek gibi bir prensip yoktur. Türk mil­leti, Türkiye'nin m üstakbel çocukları bunu bir an hatı rdan çıka rma­mal ıd ır.

* **

Bir heyet-i içtimaiye, aynı gayeye bütün kad ın ları ve erkekleriyle beraber yürümezse tera kk i , temeddün etmesine imkôn- ı fenni ve ihtimal- i i lmi yoktur.

* **

Ha rici siyasetimizde başka bir devletin h ukukuna tecavüz yok­tur. Ancak hakk ımız ı , memleketimizi, namusumuzu m üdafaa ediyoruz.

* **

Bu mil letin evlôtların ın feda kôrl ı k ları , kahramanl ık ları için vahid- i k ıyasi bu lunamaz.

* **

Türkiye C u m h u riyetin i n temel i kü ltürd ür. K ü ltür; okumak, anla­mak, görebi lmek, görebi ldiğ inden a n lam çıkarmak, ders a lmak, dü­şünmek, zekôyı terbiye etmektir.

* **

Basın . m i l letin müşterek sesid i r. B i r mil leti aydın latma ve irşatta, b i r m i l lete muhtaç o lduğu fikri, g ıdayı vermekte, h ü lôsa bir mil letin hedefi saadet olan müşterek b i r istikamette yürümesini teminde, basın başl ıbaşına bir kuvvet, b i r mektep, b i r reh berdir.

* * *

Bir mil let i rfan ord usuna mal ik o lmadıkça savaş meyda nlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeler vermesi anca k i rfa n ord usuyla kaimdir.

* * *

- 23 -

Page 24: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Bir zamanlar ge l i r, beni u n utmak veya u nutturmak isteyen gay­retler bel i rebi l i r. F ik i rler imi i nkôr eden ler ve bana taa n edenler ç ıka­b i l i r . Hatta bunlar benim yakın bi ld iğim ve inand ık la rı m arasında b i le o labi l i r . Fakat ektiğ im iz tohu mlar o kadar özl ü ve kuvvetl id i r k i , bu fi k i rler H int'ten , Mıs ır'dan döner dolaşır gene gel i r, feyiz l i neticeleri kalpleri dolduru r.

* * *

Benim naçiz vücudum b i r gün elbet topra k olaca ktı r . Fa kat T ü rk iye Cumh u riyeti i lelebet payidar kalacaktı r.

- 24 -

Page 25: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

CUMHURBAŞKANI KEMAL ATATÜRK'ÜN İ L K N U T K U

Mustafa Kemal'in, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Mecliste söylediği Nutuktan bir parça :

«Arkadaşlar, bu büyük m üessese-i ô l iyeyi vücuda geti ren Türk mi l leti n i n son dört sene iç inde elde ettiği zafer, bundan son ra da b i r­kaç m is l i o lmak üzere tecel l iyatını gösterecekti r. Acizleri mazhar ol­duğum bu emn iyet ve itimada lôyık olmak iç in pek m ü h i m gördüğüm b i r noktadaki i htiyacı a rzetmek mecburiyetindey i m . O ihtiyaç yüksek heyetin iz in şahsım hakkı ndaki teveccüh ve it imad ı n ı n ve m üzahereti­nin devamıd ı r . Ancak bu sayede ve A l lah ın inayetiy le şahsıma tevcih buyurduğunuz ve buyura cağın ız vazifeleri h üsnü ifaya m uvaffak ola­b i leceğ imi ümit ederim .

D a i m a muhterem a rkadaşları m ı n e l leri n e çok sam i mi ve s ı k ı b i r surette yapışarak onlar ın şah ıs lar ından kend imi b i r a n b i l e m üstağn i görmeyere k ça l ışacağım . M i l letin teveccüh ü n ü da i ma dayanak nok­tası te lôkk i ederek hep beraber i leriye gideceğiz. Türkiye Cumhuri ­yeti mesut, muvaffak ve m u zaffer o lacaktır .»

- 25 -

Page 26: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk'ün İstanbul'da Sarayburnu'nda dikilen ilk heykeli.

Page 27: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

HALASKAR GAZİ'NİN HİTABESİ

Eşsiz vatan evlôdı «Mustafa Kemal Atatürk» bilindiği gibi 16 Ma­yıs 1919 tarihinde Ordu Müfettişi göreviyle Samsun'a gitmek üzere «Bandırma vapuru» ile istanbul'dan ayrıldı.

Bu tarihten tam sekiz yıl sonra 1 Temmuz 1927 günü güzel şehir İstanbul'a geldiğinde, halkın büyük bir sevinci ile karşı!tıştı . Bu du­rum karşısında duygulanan Büyük Atatürk, istanbullu!ara şu konuş­mayı yaptı:

((İstanbul ha lk ın ı , istanbul 'daki cemiyetleri ve murıtel i f teşekkü l ­lerini h eyeti ô l iyenizde se lômlamakla bahtiyarım .

Aziz vatandaşları m ı n bana karşı olan teveccüh ve muhabbetle­rin i n bugünkü parla k teza h ü ratından çok m ütehassis o ldum. Samimi ka lbimden teşekkür ederi m .

İstanbu l'dan ç ı ktığ ı m g ü nden bugüne kadar sekiz sene geçt i . H icran ve tahassürle geçen dakikalar ın b i le ne kada r uzun geldiği düşünü lürse sekiz sene l ik hasreti n İstanbul 'un m uhterem ahal isi iç in , ruhumda ateşlediğ i iştiya k ın büyük lüğü kolay l ı kla takd ir o lunur.

İ k i büyük c ihan ın mü ltekasında Türk vatan ın ın ziyneti , Türk ta­r ihin i n servet i , Türk m i l let in in gözbebeği İstanbu l , bütün vatandaşla­rın ka lb i nde yeri o lan bi r şeh i rd i r.

Bu şeh i r meş'um hadiselerle muzdarip bu lunduğu zamanlar bü­tün vatandaşlar ın ka l plerinde kanayan yara lar aç ı lmışt ı r . Kalbi yara l ı olanlardan b i ri de bendim.

Bugün görüyoruz k i geçird iğ imiz kara n l ı k geceleri n meşimesin­den kalplerim izi m esarla dolduran nur lu seherler doğdu. Sekiz sene evvel muzdar ip , ağlayan İstanbul 'dan ka lb im m üsterih olarak , gülen

- 27 -

Page 28: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ve daha g üzel leşen istanbu l 'a geldim . Bütün İsta nbu l lu lar ın ruh uma heyecan veren sıcak ve muhabbetkôr aguşile karş ı land ım .

Sekiz sene, heyeti içtimaiyemizin yeni dahil o lduğu devrin tarih i, ihtiva ettiği ihtilôl lerle, ink ı lôplarla ve neticeleri i le az meşbu değildir.

Sekiz senede mil letimizin siyasi, içtimai, medeni inkişaf yolu nda gösterdiği kabiliyet ve liyakat derecesi yüksektir. Bu dereceyi her g ü n d a h a y ükseltmek i ç i n ç o k d ik kat v e azimle çal ışacağız . Vatan ın , mil­letin refah ı daha çok gayret ve mesai talep etmektedir.

H issiyatı ve vicdanı telakkiyatı , i lmüfen ile tenmiye ve terbiye ederek heyeti içt ima iyenizin ha kiki huzur ve saadetine çal ışmak u lvi bir nokta-i nazard ı r. Bu nokta-i nazarı, size aziz İstanbu l ha lk ına , se­kiz sene evveline kadar içinde yedi evliya k uvvetinde bir heyulô ta­savvur ettirmek istenen bu sarayın içinde söylüyoru m . Yaln ız art ık bu saray zil l u lah ların değil, zil olmayan ha kikat olan mil letin sarayıd ır. Ve ben, burada mi l letin b i r ferd i , m isafiri o lara k bu lunmakla bahtiya­rı m . ista nbul 'un bedii güzel likleri, İstanbu l ha lk ın ın samimi nüvaziş­leri içinde geçireceğim gün lerin bende u n utulmaz hat ıra lar b ı ra kaca­ğına, feyizler, i lhamlar yaratacağına ş ü phem yoktur . Bunun için çok seviniyorum.

Bu sev inci bütün h a l ka ib lağ buyurmanız ı r ica eder, heyeti ôl iye­nizi tek ra r selômlar ım.»

Dolmabahçe Sarayı , 10.7 .1927 Cuma GAZİ M USTAFA K EMAL

- 28 --

Page 29: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK'ÜN CUMHURİYETİ EMANET ETTİGİ TÜRK GENÇLİGİNE HİTABI

« Ey Türk gençl iğ i ! Bir inci vazi fen, Türk isti k lôl i n i , Türk Cumhuri­yetini, i le lebet m u hafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve is­tikba linin yegône temeli budur. Bu temel, senin, en k ıymetli hazinen­dir. istikbalde dahi seni, bu hazineden mahru m etmek isteyecek da­h ili ve ha rici bedhah lar ın olacaktır . Bir gün , i stiklôl ve Cumhuriyeti m üdafaa mecbu riyetine düşersen , vazifeye at ı lmak için , içinde bu lu­nacağın vaziyetin im kôn ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu im kôn ve şerait çok namüsait bir mahiyette tezah ür edebilir. i stiklôl ve Cumhu­riyetine kastedecek düşman lar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessil i olabil irler. Cebren ve h ile ile aziz vatan ın bü­tün kaleleri zaptedi lmiş, bütün tersanelerine g iri l miş, bütün ordu ları dağıtı lm ış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edil miş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere , memleketin da­h i linde iktidara sah ip o lanlar gaflet ve dalôlet ve hatta h ıyanet iç ind e bu lunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstev­li lerin siyasi emel leriyle tevhit edebil irler. Mil let. fakrü za ruret içinde hara p ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikba l in in evlôdı! işte bu ahva l ve şera i t iç inde dahi vazifen Türk i stiklôl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır . M u h taç olduğun kud ret damarlar ındaki asil kanda , mevcuttur!»

- 29 -

15-20 E kim 1927

Kemal ATATÜRK

Page 30: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk, hitabelerinden birini yaparken.

Page 31: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Türk Mi l leti;

ULU ÖNDER'İN ONUNCU YIL NUTKU

K u rtuluş Savaşına başladığ ı m ızın onbeşinci y ı l ı ndayız. Bugün Cumhuriyetimizin onuncu y ı l ı n ı doldurduğu, en büyük bayramdır .

Kut lu olsu n .

Bu anda, b ü y ü k T ü r k mi l leti n in b i r ferdi olarak , b u kutlu güne kavuşman ın , en derin sevinci ve heyecan ı iç indeyi m .

Yurttaşlar ım,

Az zama nda çok ve büyük iş ler ya ptı k . Bu işlerin en büyüğü; te­mel i , Türk kah ramanl ığ ı ve yüksek Türk kü ltürü olan, Türkiye Cum­h u riyetid ir .

Bundaki muvaffak iyeti Türk mi l leti n in ve onun değerli ordusunun b i r ve beraber olarak azimkôrane yürümesine borçluyuz. Fa kat yap­t ık lar ım ızı aslô kôfi göremeyiz . Çünkü daha çok ve daha büyük iş ler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en mô­m u r ve en medeni memleketlerin seviyesine çıkaracağız. M i l letim izi en geniş refah vasıta ve kayna klarına sah i p kı lacağız. M i l li kü l türümüzü, muasır meden iyet seviyes in in üstüne çıkaracağız.

Bunun için, bizce zaman ölçüsü. geçmiş asırların gevşetici z ihn i ­yetine göre değ i l , asrı mızın sürat ve harekôt mefhumuna gere düşü­nü lmel id ir.

Gecen zamana n isbetle, daha çok ça l ı şa cağız . Daha az zamanda, daha büyük işler başa racağız. Bunda muvaffak olacağ ı mıza şüphem yoktur. Çünkü Türk mi l let in in karakteri yü ksekti r. Türk mi l leti ça l ış­kandır . Türk m i l leti zekidir. Çünkü, Türk mi l leti mi l l i b ir l ik ve beraber-

- 31 -

Page 32: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

l i kle güçlü kleri yenmesin i bilmiştir. Ve çünkü, Türk mil letin in , e l inde ve kafasında tuttuğu meşale , m üsbet ilimdir.

Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliy im ki, y ü ksek bir insan cemiyeti o lan Türk mi l letinin tarihi vasfı da, güze l sanatlar ı sevme k ve onda y ü kselmektir. Bunun içind ir ki mil letimizin y ü ksek kara kterin i , yoru lmaz ça l ışkan l ığ ın ı , f ıtri zekôs ın ı , il me bağ l ı l ığ ın ı , güze l sanatlara sevgisini, m i l li birlik duygusunu m ütemadiyen ve her tür lü vasıta ve tedbirlerle besleyerek ink işaf ett irmek, m i l li ü l kümüzdür.

Türk mil leti ne çok yaraşan bu ü lkü , onu, bütün beşeriyete ha kiki h uzurun temini yolunda, kendine düşen medeni vazifeyi yapma kta , muvaffa k k ı laca kt ı r.

Büyük Türk mil leti, on beş y ı ldan beri giriştiğimiz iş lerde muvaf­fa kiyet vaat eden çok sözlerimi işitt in . Bahtiyarım ki, bu sözlerimin h içbirinde, m i l letim in hakkımdaki itimad ın ı sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım.

Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki , m i l li ü l küye tam bir bütün lük le yürümekte olan Türk m il letinin, büyük mi l let olduğunu bütün medeni ô lem, az zamanda, bir kere daha ta nıyacaktır . Asla şüphem yoktur ki, Türk lüğün unutu lmuş büyük meden! vasfı ve büyük medeni kabil iyeti, bundan sonra ki i nkişôfı i le , ôtinin yüksek medeni­yet ufkunda yeni bir g üneş gibi doğacaktır .

Türk M i l leti ! Ebediyete a kı p giden her on senede, bu büyük m il let bayra m ı n ı ,

d a h a b ü y ü k şereflerle, saadetlerle h uzur ve refa h içinde kutlamanı gönü lden d i ler im.

Ne mut lu Türküm diyene. 29 Ekim 1 933

- 32 -

Page 33: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK'ÜN HAYAT FELSEFESİ

Balkan anlaşması sebebiyle Romanya Dışiş!eri Bakanı Titulesko'­ya cevap olarak Büyük Atatürk'ün 17 Mart 1937 tarihinde irticalen yaptığı konuşmanın metni aşağıda yayınlanmaktadır. Esasta bu ko­nuşma «Ebedi Şefimizin» akılcı, ileri görüşlü ve açık sözlülüğünü bir defa daha gösterir. N. B.

« M i l letler gam ve keder b i lmemel id i r. Şeflerin vazifes i , hayatı neşe ve şevkle karş ı lamak hususunda mi l letlerine yol göstermektir .

Vaktiyle kita p lar karıştırd ı m . Hayat h a kk ı nda fi lozofların ne de­di k lerin i an lamak isted i m . B ir kısmı her şey i ka ra görüyordu: «Madem ki h içiz ve sıf ıra varacağız , dünyada ki muvakkat ömür esnasında neşe ve saadete yer bu lunmaz» diyorlard ı .

Başka kitaplar okudum. Bunları daha a k ı l l ı adamlar yazmışlard ı . Diyorlard ı k i : «Madem k i sonu nası l olsa sıf ırd ı r, bari yaşadığ ımız müddetçe şen ve şat ı r o la l ım.»

Ben kendi kara kteri m it iba riyle ik inc i hayat tela kkis in i terc ih edi­yoru m . Fa kat şu kayıtlar içinde :

Bütün i nsan l ığ ın varl ığ ın ı kendi şah ıs larında gören ada mla r bed­bahtt ı rla r. Besbel l i k i o adam yaşlandıkça memnun ve mesut ol ması iç in lôzım gelen şey kendisi iç in değ i l , kendisinden sonra gelece kler için çal ışmakt ır . Môku l , tam zevk ve saadet a nca k gelecek nesi l lerin şerefi, var l ığ ı , saadeti iç in ça l ışmakta bu lunab i l i r.

Herkesin kendisine göre b i r zevki var. K imi bahçe i le meşgul o l­mak, güzel ç içekler yetişti rmek ister. Bazı insanlar da adam yetişti r­mekten h oşlan ı r.

Bahçesinde çiçek yetişti ren adam b i r şey bekler mi? Adam yetiş­t i ren adam da, çiçek yetiştirendeki h islerle h a reket edebi lmel id i r . An­ca k bLı ta rzda düşünen ve çal ışan ada mlard ı r k i memleketlerine, mi l ­letlerine ve bun lar ın istikba l ine fayda l ı o lab i l i rler.

� 33-

Page 34: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Bir adam k i , memleketin ve m i l letin saadet in i d üşünür . O ada m ı n k ıymeti b i ri nci derecededi r. Esas kıymeti kendine veren v e mensup olduğu m i l let ve memleketi anca k şahsiyeti i le ka i m gören adamlar, m i l letlerin in saadetine h izmet etm iş sayı lmaz. Anca k kendi leri nden son rak i leri düşünebi lenler, m i l letlerin i yaşamak ve i lerlemek i mkôn­lar ına na i l ederler. Kendi g id ince terakk i ve hareket durur zannetmek bir gaflettir.

Şimd iye kadar bah sett iğim nokta lar ayrı ayrı cemiyetlere a i tt ir . Fakat her gün bütün dünya m i l letleri, aşağı yuka rı a k raba olm uşlar­dır . Ve olma kta meşguldürler. Bu it ibarla insan, mensup olduğu mi l ­letin varl ığ ın ı ve saadet in i düşündüğü kadar bütün c ihan m i l letlerin i n h uzur ve refah ın ı d üşünmel i v e kendi m i l leti n i n saadetine ne kadar kıymet veriyorsa, bütün dünya m i l letleri n i n saadetine hak im olmaya e l inden geldiği kadar ça l ışmal ıd ı r.

Dünyan ı n f i lan yeri nde b i r ra hatsızl ı k varsa , t ıpkı kendi aramızda o lmuş g ib i , onun la a lôkadar o lmal ıy ız . Had ise ne kadar uzak o lu rsa olsun, bu esastan şaşmamak lôzımdır . işte bu d üşün üş, i nsanlar ı , m i l letleri ve h ü k ümetleri hodbi n l i kten kurtarı r . Hodb in l i k şahsi o lsun m i l l i o lsun, daima fena tela kki ed i lmel id ir.

O halde konuştuklar ım ızdan şu neticeyi açı klayacağım: Tab i i ola­ra k mi l letimiz iç in bütün lôzım gelen şeyleri düşüneceğ iz. Ve icab ın ı yapacağız. Fakat, bundan sonra bütün dünya i le a lôkadar o lacağ ız .

K ısa b i r misal : Ben askeri m . Umumi Harb'de b i r ordunun başında i d i m . Türk iye'de diğer ordular ve onların kumandan ları vard ı . Ben ya ln ız kend i ordumla değ i l öteki ordu larla da meşgu l o luyord u m . B i r gün Erzurum cephesindeki hareketlere a i t b i r mesele üzerinde d u r­duğum sı rada yaverim dedi k i :

- N için size a it o lmayan meselelerle uğraşıyorsunuz? . . . Ceva p verd i m : - Ben bütün ordu ların vaziyet in i iyice b i lmezsem, kendi o rd u m u

nası l sevk v e idare edeceğ i m i tayi n edemem . B ir devlet ve m i l leti idare vaziyeti nde bu lunan la rın daima gez

önünde tutmaları lôzım gelen mesele budur. Ben d üşündükleri m i , sevd i klerime olduğu g ib i söyleri m . Aynı za­

manda lüzumlu olmayan bir sırrı ka lb i mde taşımak i ktidarında olma­yan b i r ada m ı m . Çünkü ben b ir halk adamıy ı m . Ben düşündü kleri m i da ima h a l k ı n h uzurunda söylemel iy i m . Yanl ış ım varsa halk tekzip eder. Fa kat ş imdiye kada r bu açık konuşmada ha lk ın beni tekzi p ett iğ in i görmed i m .»

- 34 -

Page 35: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

BÜYÜK ATATÜRK'ÜN TÜRK ORDUSUNA S ON MESAJI

On beşinci Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle 29 Ekim 1938 ta­rihinde, resmi geçit başlamadan önce Başbakan Celöl Bayar tarafın­dan Reisicumhur Atatürk'ün orduya hitaben şu mesajı okunmuştur :

«Zaferleri ve mazisi insan l ı k ta rih i i le başl ıyan , her zaman za­ferle beraber meden iyet n u rlar ın ı taşıyan kahraman Türk ordusu,

Memleketi n i en buhran l ı ve müşkül a n larda zul ümden, felôket ve musibetlerden ve düşman isti lôs ından nası l koru m uş ve k u rtarmış isen cumhuriyetin bug ü n k ü feyizl i devrinde de askerl i k tekn iğ in in bü­tün modern s i lah ve vasıta ları i le m üceh hez o lduğun ha lde vazifeni aynı bağ l ı l ı k la ya pacağ ına hiç şüphem yoktu r.

Bugün, cumhuriyetin on beş inci y ı l ı n ı m ütemadiyen a rtan büyük b ir refah ve kudret iç inde idra k eden Büy ü k Türk mi l letin in h uzurunda kah raman ordu , sana ka l bi şü kra n lar ımı beyan ve ifade ederken bü­yük u lusumuzun iftihar h islerine de tercüman oluyoru m .

Türk vatan ın ın ve Türklü k camias ın ın şan ve şeref in i dahi li ve harici her türlü teh li kelere karş ı korumaktan ibaret olan vazifeni her an ifaya hazır ve a made olduğuna benim ve büyük u lusumuzun ta m b i r inan ve itimadımız vard ır . Büyük u l usumuzun orduya bahşettiği en son sistem fab ri kalar ve s i lah lar i le b i r kat daha kuvvetlenerek b üy ü k b i r feragatinefs ve istih karı hayat i le her türlü vazifeyi ifaya m ü h eyya o lduğunuza emin i m . Bu kanaatle kara , deniz, hava ordula­rımız ın kahraman ve tecrübel i komutan ları i le subay ve eratını selam­lar ve takdirleri m i bütün u lus m üvacehesinde beyan ederi m .

Cumhuriyet Bayramın ın on beşinci y ı ldön ü m ü hakk ın ızda kutlu olsu n .» .

- 35 -

Page 36: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 37: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK İCİN I

KİMLER N E DEDİ

Page 38: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 39: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK İÇİN DEVLET BÜYÜKLERİMİZ

N E D E D İ...

« Devlet imiz in bônisi ve mi l letimiz in fedakôr sad ı k hôd imi , i nsan­l ı k idea l in in ôşık ve m ümtaz s iması , Eşsiz kah raman Atatürk! Vatan sana minnettardı r. Bütün ömrünü h izmetine verd iğ in Türk M i l leti i le beraber senin h uzurunda tôz im i le eği l iyoruz. Bütün hayatında b ize ru­h undaki ateşten can l ı l ı k verd in . Emin o l , az iz hatıran sönmez meşale o lara k ruhlar ımız ı da ima ateşli ve uyan ı k tutaca ktıu

(Cumhurbaşka n ı İSMET İ NÖNÜ, 21 .1 1 .1 938)

«Atatürk!. . . Sen, bizdendin. Seni ha l i fe yapmak istiyenler o ldu . İ l tifat etmed i n . M i l l i i rade yo lunu seçti n . Hayat ve şahsiyet in i m i l leti­nin h izmetine vakfett in . Türk'ün g ı pta ettiğ i , taziz ett iğ i , övdüğü ve övündüğü vasıflara mal ikti n . Bütün bu meziyetlerinde Türk'ün ta ken­disiyd i n . Şimdi seni kurtardığın vata nın her köşesinden gönderi len m u ka ddes toprak lara veriyoruz. Bil ki; hakiki yerin daima inandığ ın ve bağlandığın Türk Mi l letin in m i nnet dolu si nesid i r .

Nur iç inde yat.»

(Cum h u rbaşka n ı C E LAL BAYAR, 10 . 1 1 .1 953)

* * *

«Atatürk'ün vücudu a ram ızdan ayr ı lmış , fakat o hak ikatte ara­mızdan ayrı lmamıştı r. Fikir olarak, ruh olara k m i l let imiz in kalb inde yerleşmiştir . Ona ağlamamal ıy ız . Fa kat onun izinden ve yo lundan şa-

- 39 -

Page 40: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

şarsa k kendi mize ağlamal ıy ız . Ona bütün mi l letçe inandığ ımız gün , o bahtiyar olacak ve Türk M i l leti i le beraber yaşayacaktı r» .

( Devlet Başka n ı Org . CEMAL GÜRSEL, 10 . 1 1 . 1 960)

* **

«Atatürk 'üm üz, gözler imiz in önünden gön ü l lerim ize uçtuğunuz gün lerden beri 28 y ı l geçt i . O gün doğan çocuklar ş imdi vatan h izme­tindeler. Şa n l ı eseriniz Türkiye Cumhuriyet i , bu yı l 43 yaşına g i rdi. T ü rk M il leti a çtığ ın ız n u rl u yolda ve varı l mas ın ı çok a rzulad ığ ın ız me­deniyet şah ikasına y ü kselmek azminde.

Bugün de dinmeyen ac ı lar ımızla h uzuruna geld i k . Kalpten gelen sevg i ve sayg ı lardan örülü çelengim izi taşına yaslad ık . »

(Cumhurbaska n ı CEVDET S UNAY, 1 0.1 1 .1 966)

* **

«U lu Önder Atatürk, ara m ızdan ayrı l ı p, gönül lerim ize yerleştiğin g ü n ü n 35 ci y ı l ı nda bizlere kutsa l emanet in o lan , e n büyük eserin i a n ­d ım ıza uygun o lara k d a h a gelişmiş, d a h a kuvvet lenmiş v e d a h a y ü ­celmiş bir şekilde 5 0 ci y ı l ı n a u laşt ırm a n ı n m ut lu luğu ve b u yoldaki ça l ışmaları m ız ı , her güçl üğe rağmen eksi lmeyen bir h ızla sürdürmenin kesin karar l ı l ığ ı içindeyiz . Devrim ve ilkelerinden a ld ığ ı güçle geleceğe güvenle bakan Türk Mil letin in ha kkında beslemekte olduğu sonsuz minnet ve şü kran duygu ları n ı bir kere daha a rz eder, manevi huzu­runda saygı ile eğil i ri m .ıı

(Cumhurbaşkan ı FAHRİ KORUTÜRK, 1 0.1 1 .1 973)

* **

«Aziz Atatürk, bükü lmez bileklerimizde kuvvet, gözlerimizde ış ık­s ın . Ayd ı n dimağ larım ızda i l kelerin , ka lb lerim izde s ın ırsız sevg in ve inanc ın var.

Ne sağ ı nda, ne solundayız . Yara tt ığ ın her yaştan k ı rk beş m i lyon kah raman ve asil Türk u l usu. ac ı kayb ın ın 42 ci y ı ldön üm ünde yasınla başlar ımız eği k, biz lere verd iğ in azim ve g u ru rla yolunda, a rd ında d imdik y ü rüyecek, koşacağız , sana ve idea l ine mutlaka ulaşacağ ız .»

(Devlet Başkanı Org. KENAN EVREN, 1 0 . 1 1 .1 980)

- 40 --

Page 41: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK İÇİN YABANCI DEVLET BÜYÜKLERİ

N E D E D İ...

Büyük Atatürk'ün gerçek değeri, yabancı devlet adamları tara­fından her zaman takdirle dile getirilmiştir. Çünkü Büyük Atatürk'ün kısa bir süre içinde Türk Milletine kazandırdıkları, akıllara durgunluk verir. Keza O'nun (K. Atatürk) «Yurtta sulh, Cihanda sulh» sözleri bü­tün dünya milletlerinin bir arada ve tam bir uyum içinde yaşamala­rının önem ve zaruriliğini belirtir.

İşte yabancı devlet adamlarının Büyük Atatürk için söyledikleri sözler:

«Ben im teessürüm i ki türlüdür. Evvela böyle büyük bir adamın kaybı ndan dolayı bütün d ü nya g ibi müteessi r im. İk inci teessürüm ise onun la tan ışmak h ususu ndaki şiddetl i a rzum u n h usu l üne a rtık i m ka n ka lmamış olmasıdı r .»

( FRAN KLİN O. ROOSEVELT, A .B . D . Cumh urbaşkan ı . 1 938) *

* *

«Türkiye'yi kurtarmış, Türk M i l letine rehber l ik etmiş ve Türk Mi l ­letin i i hya etmiş o lan Atatürk'ün ö lümü hem Türk M i l leti hem de Av­rupa iç in m evsimsiz ve pek acı bi r kayıptır.>>

(WİNSTON CHURCHİ LL, İng i ltere Başbakan ı , 1 938) *

* *

«Atatürk b u yüzy ı l ı n büyük i nsan la rdan biri n i n tari h i başarı ların ı , Türk ha lk ına i l ham veren l iderl iğ in i modern d ünya n ı n i leri görüş lü a n ­layış ın ı v e askeri l i d e r olarak kudret ve yüksek cesaretin i hatı rlat­ma ktadır .»

(JOHN F. KENN EDY, A.B .D . Cumhurbaşka n ı , 1 963) *

* *

- 4 1 -

Page 42: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

«Atatürk, savaş ve barış zamanlarında büyük ve mi l l i b i r l iderd ir . O, yurttaşları n ın kalplerindeki b i r inc i yeri işgal etmekteyd i . Bu hô lô sürüyor. Türkiye ve Türk halkı iç in Atatürk'ün doğumunun 1 00 cü y ı l ı kutlamaları bizim 1976'da 200 cü y ı l kutlamalar ımız kadar önem li bir o layd ı r.»

(RONALD REAGAN, A.B.D. Cumhurbaşkan ı , 3 .4 .1981)

* * *

«Asker - devlet adamı Atatürk, çağ ımızın e n büyük l iderlerinden b i ri id i . Kendisi, Türkiye'n in d ünyanın en ileri memleketleri arasında h ak ettiği yer i almas ın ı sağ lam ıştır . O , Türklere b i r m i l letin büyüklü­ğünün temel taşın ı teşki l eden kendine güvenme ve dayan ışma duy­gusunu verm iştir. Ben, Atatürk'ün sad ık arkadaşları ndan b i ri o larak büyü k iftih ar duyuyoru m .»

(DOUGLAS M C ARTH UR, A .B .D . li General , 1 963)

* * *

«Türkiye tari h i , bug ü n h e r zamandan çok Batı ve Avrupa tarih in ­den ayrı lmaz b i r haldedir . Ve Atatürk'ün bu yöndeki gayretleri sonuç­suz kalmam ıştı r .»

(CHARLES D E GAULLE, Fransa Devlet Başkan ı , 1 963)

* **

«Cağı mızda uzak görüşlü siyas i , sosyal ve ekonomik reform larla Türkiye'yi bugünkü modern cumhuriyet haline geti ren Kemal Atatü rk' tür. O, k iş i l iğ iy le soru m l u l u k duygusu ve medeni cesaretiyle h erkese örnek o lmuştur .»

(JOSEPH LUNS, NATO Genel Sekreteri , 1 963)

* **

«Mustafa Kemal Atatü rk, şüphesiz 20 ci ası rda İk inc i Dünya sa­vaşından önce yetişen en büyük devlet adamları ndan bir i , h içbi r m i l ­lete nasip o lmayan cesur ve büyük b i r i nk ı lôpçı o lmuştur . . . Askeri b i r deha, ces u r ve ileriyi görür devlet adamı , fedakar fakat ayn ı za­manda d i kkatl i l ideri Atatürk, m i l leti n i n istik lô l i ve i lerlemesi iç in h iç-

- 42 -

Page 43: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

bir maniadan y ı lmamış, kazandığı başarı ve zaferler başını dönd ür­memiştir. O, m i l leti n in h ü rriyet ve vatan ın ın bütün lüğünü tehdit eden düşmanı yok etmesin i ve d üşmandan i nt ikam ve kin h islerine kapı l ­madan bir dost ve müttef ik yapmasını bilen kudretli bi r savaşçı, tek başına bütün d ünyaya karş ı d i renmekten korkmayan sad ı k ve hak ik i b i r vatanperverd i. . . Türk m i l letin in itimadı n ı ve desteğini kazanan büyü k l ider, memleketin i n istik lô l ve bütün lüğünü muhafaza etmiş, m i l letin i ortaçağ ı n çürümüş geleneğinden kurta rarak onu, içte ve d ışta i leriye götürecek emin ve parla k bir yol çizmiştir .»

(DAVİT BENGURION, İsra i l Devletin in i lk Başbakanı , 1 963)

* **

İSRAİ L'DEKİ ATATÜRK O RMAN I N I N ACIL!Ş I HAKKINDA SÖYLE N EN LE R :

Türkiye'den İsra i l 'e göç eden Musevi lerin Ha ifa şehri yakın lar ın­da «Geva Karmel>ıe hôkim bir tepede kurdukları «ATATÜRK OR­MAN l » n ı n 5 .1 . 1 953 tari h i nde açı l ış ı sebebiyle İsra i l Devlet Başkanı Yitsh a k Ben-Tsvi 'n in i rad ettiğ i nutuktan bölü mler :

«Sayın Bay Elçi Şefkati istinyeli, Bayanlar - Baylar,

Türkiye Cumhuriyeti 'n in kurucusu ve i l k Başkanı Kemal Atatü rk'­ün ad ın ı taş ıyacak olan orman ın i l k ağaçları n ın d ik i lmesi merasimine iştirak etmek h ususunda bana verilen bu fırsattan dolayı ba htiyarı m . Bu m ü nasebetle dost ve komşu Türkiye Cumhuriyetin in emsa lsiz ön­deri Atatürk'ün hat ırasın ı İsra i l topra klarında i lelebet yaşatmak mak­sadiyle çok muvafık bir yol bulan bu fikrin müteşebbislerin i ve bu a rada Türk iye'den gelen M usevi lerin Bir l iğ ini ve ormanlar idaresi n i tebri k etmek isterim .. .

Genç İsra i l Devleti dost ve komşu devlet in , kardeş Türkiye'n i n Önderi namına topraklarında bi r ormanın mevcut olmasından iftih a r duyar . ..

Bu ormanla beraber T ü rk ve İsra i l m i l letleri a rasındaki dostlu­ğun ebediyete kadar büyüyüp yaşa masını Cenab-ı Hak'tan d i lerim .»

- 43 -

Page 44: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 45: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Prof. AVRAM GALANTE'NiN

ESERLERİNDE ATATÜRK

Page 46: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 47: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve YAHUDİLER

Prof. AVRAM GALANTE

Topluluğumuza ışık tutmuş olan İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden eski Niğde Milletvekili Prof. Avram Galante'nin 1954 yı­lında yayınlanan «Türkler ve Yahudiler Eserlerime Ek» adlı kitabının «Atatürk ve Yahudiler» başlıklı bölümünden notlar :

- C U M H URBAŞKAN I OLMADAN EVVEL ATATÜRK V E YAH UDİLE R :

N. B.

Mustafa Kemal 1 881 senesinde Selan ik 'te doğmuştur. Babası h ükümet memuru o lduktan son ra, ticaret iş lerine başlamıştı . Mektepte iken, m ual l i m i kendisine «Kemal» ismin i i lôve etmiştir. İ l k mektebi ikmôl ettikten son ra İdadi ve Harbiye mekteplerine devam etmiş ve şehadetname almıştır . Askeri mesleğ in in bidayetinde, M ustafa Kemal, b i r müddet. Bulgaristan H ü kümeti n in merkezi o lan Sofya'ya Türk Se­fareti Ataşemi l iterl iğ ine tayin ed i lm iştir. O şeh i rde i ken oradaki Ya­hud i cemaatı efrad iyle münasebetlerde bu lunmuştur. Bu münasebet­ler, M ustafa Kemal'e b i r h üsnü tesi r b ı rakmıştır .

Edirne H ah am başıs ı merh u m R . Hay im Moşe Becerano, Mustafa Kemal , Ed i rne'den geçtiği vakit, kendis in i h ahamhanede ziyaret etti� ğ in i ve onu yemeğe al ıkoyduğunu söyledi . Türk iye Hahambaşı l ığ ı na i nt ihap ed i ld ikten son ra R . Hayim M . Becerano, istanbu l 'da i kamet etmiştir . Onun h astal ığı esnasında, C u m h urbaşkanı o lan Atatürk ( M ustafa Kemal) s ıhhati nden h aber almak için başyaverin i Haham­haneye göndermiş ve bu münasebetle nakdi hed iyelerle h atı rın ı istif­sar etmişt ir .

- 47 -

Page 48: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk, B i rinci Umumi Harpten sonra ( 1 9 1 4- 1 91 8) başlamış o lan İsti k lô l Harbin in iş leri n i idare ve tanzim etmek maksadiyle Ankara'da i ken dah i l i asayişi temin ve idame etmek maksadiy le içk in in satı lma­s ın ı tamamiyle men etmişti r . Şarabın bazı d in i merasimle rde ku l lan ı l ­ması M usevi lerce zaruri bi r adet olduğundan , Ankara Musevi cemaati cumartesi ve bayram gün lerine mahsus olmak üzere şarabın k u l la­n ı l ması n a müsade edi lmesin i rica etmiştir . Müsade hemen veri lm iş­t ir . Mustafa Kemal ' in bu hareketi , Türk iye M usevi leri arası nda büyük bi r hüsnü tesir bırakm ıştı r.

2 - TAARRUZA UGRAYAN ATATÜRK V E YAHUDİLERİN ÜZÜNTÜSÜ :

Siyaset ô leminde taarruzlar e ksik değ i ld i r. 1 921 senesinde Türk -Yunan harbi esnasında düşman tarafına geçip Mustafa Kemal ' in ha­yatına kasteden Cerkes Ethem, Suriye'ye gitmiş, orada yaşayan bir­takı m k imselerle faaliyete başlam ıştı . Bu teşebbüste bu lunanlar daha sonra tutu larak Ad l iye'ye tesl im ed i lm işlerd i r.

Atatürk'e yapı lan bu taarruz Türk m i l letin i n hayatına yapı lan ta­arruzu ifade ederd i .

Türkiye Musevi ler i , b u h ususta yapı lan u m u m i tezah ü rata iştirak ettikten başka, 2 Ek im 1 935 de Galata'daki Keneset israel Si nago­g u nda bi r d i n i ayin tertip etti ler . O zaman, Galata, Beyoğlu , Şişli Mu­sevi Cemaatleri n i n idare reisi o lan davaveki l i m üteveffa M . Nahu m'un i radettiği n utkun bi r k ısm ı n ı i ktibas ederek dercediyoruz: «M üşterek Büy ü k Şefe, h e r vesi lede, Türk Yah udi ler in in muhabbetin i göstermek bir vazifed i r. Bugünkü içtimamızın maksad ı budur . M i l let tarafından duyu lan teessür kolay kolay zail o lmaz. Bütün d ü nya, sen in le bera­berd ir . O, senin ona göstermek istediğ in yolda yü rüyecekti r.»

Nah um'dan sonra, İstanbu l Eşkenazi Musevi Cemaati Haham­başısı (merh u m ) Dr. Davit Marküs, h issiyati n i İbran ice ifade ederek şun ları söyled i :

« 0 (Atatürk) , bu memlekette yaşayanlarla bayrağı alt ında s ığ ı ­nan lara; baba h issiyle icrayı h ü kmeder. Kalbi Türk lıemşeri leri ayı r­maz» . Atatürk'ün kendis in i kabu l etmekle taltif ettiğ in i ve Türkiye'de bu l unan Musevi d in ine mensup Türk lere karşı besled iğ i muhabbeti ve dünya M usevi ler ine karşı beslediği teveccüh ü bi ld i rd iğ in i i lôve ett i .

- 48 -

Page 49: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

3 - GAZİ PAŞA'YA TEVCİH EDİ LEN SUAL :

İzmir' in istirdad ından sonra , yani 2 Şubat 1 923'e m üsad if Cuma günü , İzm i r'de Gazi M ustafa Kemal tarafından hasbihal tarzında su­a l l i cevapl ı uzun ve a lk ış lanmış bir konferans veri ld i . Bu konferansta bu luna n Rafael Amato Efendi , Gazi 'ye bu sual i tevcih etmiştir:

« Paşa Hazretler i ! Türklerin saadetiyle mesut ve matemleriyle meyus olan Yah udi vatandaşları ha kkı nda fi kri a l in iz nedi r?»

Gazi 'n in verdiğ i ceva p şu oldu : «Unsuru h a k i m olan Türklerle tevh id i m ukadderat etmiş sad ı k

unsurlar ımız vard ı r k i , b i lhassa M usevi ler, bun lar, m i l lete v e vatana sadakatla rını ispat ettik leri nden ş imdiye kadar m ü reffehen i m ra n ha­yat etmişler ve bundan böyle saadet içinde yaşayacaklard ı r.» ( İzmir' ­d e ç ıkan Sadayı Ha lk v e Anadolu gazeteleri ) .

4 - KEMAL ATATÜRK VE TÜRKİYE CUM H URİYETİ N İ N İ LK HAHA M BAŞISI R İ B İ HAY İ M M O Ş E BECERAN O :

Mustafa Kemal Atatürk, daha Sofya Ataşemi l iteri i ken zamanın Ed irne Hahambaşısı o lan R ibi Hayim Moşe Becerano i le tan ış ır hatta karş ı l ı kl ı görüştükleri ve evinde yemek yediğ i b i l inen gerçeklerdendir .

Osman l ı İ m paratorluğunun son, Cum h u riyet dönemin in i lk Haham­başısı R ib i Hay i m Moşe Becerano, Kaba l istik hesapla rı (b i r bak ıma ebced h esab ı ) değerlend ir ip manaland ı rmada mahird i . N itek im ken­disi , K u r'an-ı Keri m ' in bir ayetine istinaden Türk Ordusunun 1 338 ( 1 922) senesindeki muvaffak iyetin i , keza «E l Gazi M ustafa Kemal» ismin in Arapça yazı l ış ı s ırasında ebced hesab ına göre 1 339 ( 1 923i ra kam ı n ı n elde edi ld iğ i ve bunun M ustafa Kemal ' i n Cumhurbaşka n ı o lara k seçi ld iğ i ta rih i düşürm üştür.

5 - K EMAL ATAT Ü RK ve ÜSTAD İSAK ALGAZİ:

İzmi r ve İstanbu l S inagoglarında g üzel sesi ve derin Türk Müziğ i b i lg is i i le temayüz etmiş olan İsa k Algazi , Türk M üziğ in in ıslô h ı hak­k ı nda m uhtel if gazetelerde görüşlerin i dermeyan etmiştir .

Kemal Atatürk, b u mesele hakk ında f ikr in i a lmak ma ksad iyle isa k Algazi'yi Dolmaba h çe Sarayına b i rçok defa lar davet etmiştir.

üstad İsa k Algazi bu ka rş ı laşmalar s ı rasında m uhtel if devirlere a it mus ik i parçalar ın ı tegann i etmiştir.

- 49 -

Page 50: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Kemal Atatürk, memnun iyet ve ta kd ir in in n işanesi olara k i mzası n ı taş ıyan b ir Kur'an-ı Kerim' i , Üstad isa k Algazi 'ye hediye etmiştir.

Daha sonra Uruguay' ın başşehri Montevideo'ya Hahambaşı ola n isak Algazi, bu hatırasın ı büyük b ir heyecanla zaman zaman d i le ge­t i rm iştir.

6 - ATATÜRK'ÜN YAH U DİLE R HAKKI N DAKİ DÜŞÜNCELERİ :

Atatürk, İstanbu l M usevi-Eşkenazi cemaati Haham başısı ve Mu­sevi Lisesi müdürü D r. Davit Marküs'ü ta n ı ma k istemiştir . Dr . Davit Marküs, Cumhurbaşk ın ın ın diş tabib i olan Sami Günsberg i le beraber 7 .9 .1935 de saat 22 .00 de Atatürk'ün Florya 'da ki yaz l ı k köşküne git­m işti r. D r. Sam i Günsberg, D r. Davit Marküs'ü, ya n ında yü ksek şah ­siyetler bu lunan Atatürk'e ta kdim etmiştir. Reisicu m h u r Atatürk, Dr . Davit Marküs'e i ltifat etm iş, felsefe, f i lo lo j i ve Ahdi Ati k ' in i lmi k ıs ım­ları hakkında beş saat konuştu kta n sonra söz Yahud i l i k ve Yah ud i ler h a k kında int ika l etmiştir . Atatürk, Yahudi ler in , Cum h uriyet H ü k ü meti ve kendisine ka rşı gösterd i k leri sadakati ta kdir ettiğ in i ve bir gün Başvek i l ismet İ nönü 'yü Heybeliada'da ziyarete gittiğ inde, geçtiğ i yerlerde büyük bi r kalaba l ığ ın , kendis in i h ususi ve gayet heyecan l ı bi r surette a lk ışlad ığ ın ı görünce «bu ka labal ığ ı teşk i l eden efrad k im­lerd i r» d iye sord u . Cevaben «bun lar Yah udid ir» d iye cevap verd i ler. Bunun üzerine «bu a l k ış lardan ne iç in m ütehassis olduğum u an lad ı m . Z ira a l k ış lar sam i mi idi ler v e haki katen kalpten gel iyorla rd ı . Çünkü Yah udi ler b iz im g ib id i r, yani Türkler i le Yahudi ler arasında fark yok­tur» diye söylemiştir . ( La Boz de Oriente Gazetesi , 1 1 .8.1 931 ) .

7 - ATATÜRK'ÜN V E FATI N DAN SON RA DIŞARDAKİ M USEVİ MATBUATINDA YAZI LAN LAR :

a) İskenderiye'de i ntişar eden « La Tribune J u ive» şöyle yazıyor:

«Kemal Atatürk, kel i meleri n tam manasiyle büyük ünvanlara la­y ikt ir . O , büyük asker, büyük idareci , büyük teşk i lôtçı , büyük b ir dev­let ada m ı olmakla beraber, büyük bir adam olara k yaşa mıştır . Evet, o her hususta büy ü k b ir adamd ı r. Çünkü , ne iht i rasa, ne de h isse ken­d is in i s ü rü klemiyerek it idal dairesinde hare ket etmiştir. İşte bunun iç indir k i yeni b ir Türkiye kurmağa muvaffa k o lmuştur.

- 5G -

Page 51: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Bize (Yahudi lere) gel ince, Türkiye M usevi lerin in su lh ve selômetli bir devre geçi rd i klerin i söyleyebi l i riz . işte bunun iç indir ki, dünyan ın her ta rafında kend isine i braz edilen ka lb i muhabbete, dünya M usevi ­leri de kendi lerin ink i lerin i i l ôve ederler.

b ) Pa ris'te intişar eden « Le J udai:sme Sefa rad i» , "Türkiye ma­temde" baş l ığ ı alt ı nda şunları yazıyor:

«Türkiye'yi hak ik i bir ö lümden ku rtaran M i l l i Ka hra manın öl ü m ü , bu mem leketin Yahudi leriyle dünyan ın T ü r k dostlar ın ı yeise duçar etmiştir .

Ender f ik i rleri ve ender görüş geniş l iğ iy le m ü ceh hez olan Gazi, ı rk ve d in fa rkı gözetmeksizin memleketi n in evlatlarına karşı h ususi b i r muhabbet bağlamıştır . D in i makamlarla o lan m ünasebetleri, ken­dis in i parla k bir isti kbôlden haberdar eden Türkiye Hahambaşısına karşı olan sayg ıs ı , mezhepdaşları hakkı nda ki o lan faal l ütfu , bu so­nuncuları n kalblerinde bozu lmuz b i r iz b ırakm ıştır . Geniş ve a l icenap bir görüş sayesinde, a ntisemitizm, memlekete gi rmeğe cesaret etme­miştir . Bence (makale sah ib i diyor) her bir Musevin in , bu iy i l ik seven büyük adama olan minnetta rl ığ ın ı ifade edebi lmesi için ne söylese azd ı r. Esasen Türkiye Yahud i l iğ i , onun ö lümüyle büyük bir hami kay­betmişti r .»

c) Güney Ameri ka 'da Arjantin Devletin in merkezi olan Buenos Aires şehrinde i ntişar eden « La Luz» gazetesi sah ib i David E lnekave vaktiyle istanbu l 'da « E l J udio» namiyle bir gazete neşrederd i . Ata­türk 'ün vefatı m ü nasebetiyle « La Luz» da şu yazıyı dere ett i :

«Emsa l i o lmayan b i r m ü cadele i le M ustafa Kemal , on beş sene gibi bir m üddet zarfında , h içbir memle ketin elde etmeğe muvaffa k olamadığı ve h içbir h ü kümet in Avrupa 'da yapamadığı şeyi O (Atatürk) elde etmiştir . Bu it ibarla, biyograflar için b ir m ua m ma o lmuştur. Harp sahasında, kendisi yüksek b i r önder vaziyetinde bu lun muşsa da, garp d i ktatörlerin in hadsiz d i ktatörl ü k h islerin i izhar etmemiş ve i m kônla­r ın ı i nd i remeyecek o lan hududu nazari it iba ra a l m ıştır . Edva r ve ha­rekatı u m u m i o lmakta n, bedbahtlar ın i mdadına gelmekten , ha lk ın iaşe derecesin i iyi leşti rmekten, m i l letin u m u m i ha l in i daha iyi k ı lmağa ça­l ışmaktan geri ka lmamıştır . Vefatından sonra Türkiye ve medeni dün­ya, bu lunması zaru ri olan b ir şahsiyeti kaybetmiştir.

- 51 -

Page 52: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

d) Güney Ameri ka 'n ın Arjantin Cu m h u riyetinde bu lunan Ou i l nez şehrinde, İzmirl i Mordo Stugo ta rafından neşro lunan « Urracm> mec­m uasında ise şun lar yaz ı ld ı :

«Teşrinisani (Kasım) tarih inde vukubulan Türkiye Cumhu riyeti Başka n ı Kemal Atatürk'ün vefat ı , bu memleket iç in , onu (Türkiye'yi) hayata tekra r geti ren Reisin gaybubeti dünya iç in fevka lôde b i r nü­m u nenin , eşi o lmayan m ümtaz b i r d ina mizm i n , fevka lôde b i r zekôn ın ayn ı şah ısta bu lunmaları ende r evsaf toplantısı i fade eder. 1 920'den beri , Gazi 'n in , m i l letin saadeti için meydana geti rd iğ i şeyler, anca k İ lôh lar ın i ş i o labi l i r .»

e) K UDÜS YAH UDİLERİ ve ATATÜRK :

Türkiye Cum h uriyeti Reis in in vefat haberi Kudüs Yahudi leri a ra­sı nda der in b i r keder b ı ra kmışt ır . Vefat haberi üzerine ( 10 Kasım 1 938 Perşembe günü ) . Fi l istin Musevi M i l l i Mecl is i (O zaman İsra i l Devleti teşekkü l etmemişti ) , Türk iye Cum h u rbaşkan l ığ ına şu telgrafı çekmiş­t i r:

«Yeni Türkiye'nin büyük ıslahatçısı olan Mustafa Kemal'in vefa­tından müteessiren necip Türk milletine, Filistin Yahudileri nammtı müessir ve muhterem taziyetlerimizi arz ederiz.»

1 1 Kasım 1 938 de, Kudüs'te öğ leden evvel. Vaad Leu m i Cemiyeti İcraat Komisyonu azasından a l im Avram E l maleh, teessürleriyle taz i ­yetlerin i arz etmek üzere, F i l ist in Yahudi l iğ i namına Türkiye ve Ürd ü n Başkonsolosu o l a n Tevf ik Karasapan'ı z iyaret etmiştir . Konsolosha­nede, pek çok ziyaretçi ve bu meya nda ecnebi devletlerin konsolos­lar ı , ruhani reisleri ve sa i r zevat a rasında, taziyetler in i b i ld i ren b i r nutuk i rad ett i . Avro m E l maleh, meşhur gaib in ismin i z ikr ile B i rinci U m u m i Harp zamanında, Kudüs'te, Atatürk i le görüştüğ ünü söyled iği g ib i F i l istin Haham başısı Yaa kov Meir ve Eşkenazı Haham başısı Yis­hak Levi Herzog, Fi l istin Hahambaşı l ı ğ ı namına taziyetleri ni ayrıca beyan etmiş lerd i r.

f) İSVİÇRE YAH U Dİ LE Rİ ve ATATÜRK :

Halen bi r as ır evvel İsviçre'n in Cenevre şeh rinde yerleşmiş o lup ekserisi İstanbu l ve Edi rne Yahudi lerinden teşekkül etmiş o lan bir Türk Musevi cemaati mevcuttur . «Türkiye'yi kurtaran ve ıs lôh eden M ustafa Kemal ' in vefatrn serlevhasıyla İstanbu l 'da ç ıkan (ş imdi sa­h ib i vefat ettiğ i iç in ç ıkm ıyor) «La Boz de Türkiye» gazetesi muhabiri

- 52 -

Page 53: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

bu küçük cemaati en büyük yeis içinde b ı ra ktığ ın ı yazıyor. Bu hazin havadis üzerine, bu cemaat mecl is i , İsviçre Türk Sefarethanesine bir taziyet telgrafı çekmiştir . Sefaret b ir teşekkür mesa j iyle cevap ver­mişti r.

g) ATATÜRK'ÜN RUHUNA Sİ NAGOGLARDA OKUNAN DUA:

Atatürk'ün vefatı_, tarihi bir hadise olup bu münasebetle Türkiye'­deki Sinagoglarda dini bir merasim yapılmıştır. Hahamhanenin ruhani meclisi, aym günde bütün Sinagoglarda okunmak üzere İbranice hu­susi bir dua yazmıştır. Ruhani şivesiyle yazılmış okm bu duanın ter­cümesi şudur :

« EY rah i m ve gaffur o lan Al lah ! Sen ki sen in i kametgôh ın y ü k­sekl iğ inden (sen in ) mahl u katın ı gözeti rsi n , on ları (sen in ) u l üvv-i cena­binle hoşnut edersin . Beşeri ka hramanlara lütuf, fazi let , cesaret ve iyi l i k bahş eders in . Bu hazin günde, Ebedi Reis, sevi len büyük ve cesur, Cu m h u riyeti miz in bi rinci reisi , bütün dünyada şeref ve h ü rmet kaza na n , ismi h ü rmet ve riayet i l ka eden Kemal Atatü rk'e (sen in ) h i mayen i ihsan et ! Vefat ın ın tezkôr g ü n ü o lan bu günde, bu büyük ada m ı n hatı ras ın ı anmak, cesur ve fazi letl i her adam g ib i , sen i n gafir ve şef ik kanatların ı n a lt ına , sen i n şeref in in h uzuruna geldik .

Onbeş sene iç inde, isti k lô l Harbinde muzafferiyet tem i n etmek için feda kôrl ı k ibraz ederek aziz top lu luk olan Türk m i l leti ne yaptığ ı h izmete m ükôfat o lmak üzere, sen in semavi ve u h revi saadetinden istifade ettir . Ona büy ü k ve m ütemedd i n m i l letler arası nda mümtaz bir mevki tem i n et. Ey semavi Al lah! Onun meziyetlerine göre, aziz reis imiz Atatürk'ü m ü kôfatlandır ve o n u daimi olara k cesa ret ve fa­zi let ada m la rı n ı n bu lunduklar ı ve sen i n semavi saadetinden istifade etti k leri yere yerleştir . R u h u , selômetle cennette şôd o lsun . Amin . »

- 53 -

Page 54: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 55: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

BİR DEHANIN ANALİZİ

Page 56: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 57: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

BİR DEHANIN ANALİZİ

ALİ RIZA KORAP

Atatürk hakk ında ş i md iye kadar, gerek bizde, gerekse dış ü lke­lerde çok şeyler söylendi, yazı ld ı , sayı lamayacak kadar da eserler meydana geti r i ld i .

Biz burada ,bu k ısa makale içi nde Atatürk 'ün anca k en bel ir l i öze l l i k lerinden ve bu arada felsefesinden söz edeceğ iz .

Atatürk, b i r yandan başa rd ığ ı isti k lô l Savaşı i le, öte ya ndan ü lke­s in i çok k ısa zamanda kalk ınd ı rmasındaki eşsiz başa rısı i le, n ihayet or i j ina l f ik i rleri i le, şüphesiz ki büyük dehalardan b i ri o lduğunu bütün dünyaya göstermiştir .

Fakat Atatürk 'ün dehasındaki esasl ı öze l l i k , onun dengel i bir dôhi o lmasıd ır . Çünkü dü nyadaki b i rçok dehalar arası ndcı hayl i dengesiz o lan ları va rd ır . Meselô : Ş i i rde, d ü nyan ı n en büyük dehası o lduğunda bütün büyük edebiyatçı ların ve sanatçı ların b i rleşmiş o ldukları «Lord Bayro n>> dengesiz b i r şaird i . Hatta bu yüzdend i r k i , İ ng i ltere'den ko­vulmuş, g ittiğ i i ta lya'da da tutunamamış, sonunda g ittiğ i Yunan istan '­da da b i rçok olaylara sebep olduğu esnada , tutu lduğu sıtmada n öle­rek hem kendis i , hem de etraf ındaki ler onun f ı rtı na l ı hayatından kur­tu lmuşlard ı r.

B i r misal daha vermiş o lmak iç in , dünyan ın en büyük romancı la­rından olan Dostoyevski de, aynı derecede büyü k bir romancı ve den­gel i sanatç ı lardan bir i o lan Tolstoy'un aksine dengesiz b i r hayat s ü r­m üştür. Son y ı l ları nda kendis ine m usa l lat o lmuş olan «sarmı (epi ­lepsie) de, hayat ın ı büsbütün krizlere boğmuştur. Buna rağmen bu büyük dôh i , şaheserlerin i vermekten geri ka lmamıştır .

- 57 -

Page 58: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk'ün esas felsefelerinden bir i , h içbir m i l letin hakk ına ve s ın ı rlarına tecavüzü kesi n olara k kabul etmemiş o lmasıd ı r. Onun bu felsefesi, Asya ve Afri ka başta o lmak üzere, hemen bütün ü lkelere ve mi l letlere «rehber» olm uştur.

Onun ik i nci felsefesi de, insanlar ve top lu lu k lar için esas o lan ın barış içinde yaşamalar ıd ır . Onun iç in «Yurtta sulh, cihanda sulh» , prensiplerin başında gel irdi . Hatta bundan dolayı da, isti k lô l Sava­ş ında yenm iş o lduğu d üşman ı , sonradan bağışlayarak ; o na dost e l in i uzatmış ve böylece, k in ve düşmanl ık duygular ın ı yenerek asil bir in­sa n l ık örneği vermiştir .

Atatürk'ün felsefesi modern b ir «pragmatizm» idi . O, sadece ba­sit b ir « rasyonal ist» değ i ld i . Çağdaş uygarl ı k düzeyine u laşmanın an­lamı ve değeri onca ak l ın y ine insa n ve top lum hayrına ku l lan ı lması idi ve onun için, yine i nsana ya kışan, zekôsın ı insan l ığ ın felôketi iç in ku l lanmak değ i l ; fakat hayatı , acı lardan korumak ve onu daha in­sanca yaşan ı r b i r hale getirmekti .

Yaz ımı , Batı dünyasın ın i leri fi k i r adamlarından Prof. Pierre An­sart' ın b ir eserinde Atatürk hakkında yazmış olduğu şu sözlerle biti­riyorum : «Atatürk sayesinde Türkiye, tarihteki gerçek yerini buldu. Onunla, yeni bir devrin başlangıcı gerçekleşti.

Atatürk, politika alanında serbest düşünce hürriyetini seçerek bunu bütün dünyaya gösterdi. Bu suretle Türkiye için çağdaşlaşmayı sağladı.

Atatürk,. geleceğe yönelik planlarına inanıyordu. Ülke toprakları­nın bağımsızlığını gerçekleştirdi. Dolayısiyle milli gururu uyandırdı.

1920 de Atatürk'ün giriştiği faaliyet, Batı dünyasında «Ütopya» sanıldı. Halbuki Atatürk'ün azmi ve dinamizmi bu ütopyayı pekôla gerçekleştirebileceğini gösterdi» .

- 58 -

Page 59: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRKÇÜLÜK - KEMALİZM NEDİR?

«Kemalizm ve Atatürkçülük» konusunun açıklanması ancak usta san'atkôrlann elinde gerçek değerini bulur. Bu bakımdan konuya de­ğişik açılardan bakmak gerektir.

İşte bunlardan bir tanesi : Prof. Dr. İsmet Giritli'nin başkanlığında oluşturulan bir redaksyon kurulunca kaleme alınıp, Mustafa Kemal Derneği'nce yayınlanan «Atatürk - Kemalizm nedir?» başlıklı kitabın beşinci bölümü.

N. B.

«Atatürk'ün temel gcrüş ve hedefler i , çağdaş uyga r l ık düzeyine u laşmak, m i l l i b ir l ik ve beraberl i k ve Yu rtta Barış esasları o lara k özet­lenebi l i r .

Atatürk çok yön lü b i r l ider o lduğu g ib i « Kemal izm» de çok ycn lü «P lüra l ist» (çoğulcu) b ir görüştür.

M i l l i bir ideo lo j i o lan Kemal izm, herhangi bir yaba ncı siyasi ideo­lo j i ile açık lanamaz. Zira Kemal izm, Türk Ha lk ın ın ve Türk Vata n ı n ı n tabiatında n , tarihinden v e ihtiyaçları ndan doğmuştur. Ne v a r k i , Ke­mal izm, 1 776 ve 1 789 Amerika n ve Fransız İ ht i lô l lerinde n , öze l l i kle bunlar ın İ nsa n Hakları Beyannamelerinden es in lendiği g ib i , Kema­l izm' in bazı yönleri b i rçok Asya ve Afri ka ül kelerine örnek teşk i l et­mişt ir .

N iteki m , 1 923'te söylediği sözlerde, Atatürk bu noktayı vurgu la­maktad ı r : « . . . Türkiye'nin bugünkü savaşının yalnız Türkiye'ye ait ol­madığını tekrar etmek lüzumunu duyuyorum. Türkiye'nin savunduğu

- 59 -

Page 60: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

dava, bütün mazlum milletlerin, bütün şarkın (doğunun) davasıdır . . . » Atatürk, bu konuda şöyle söylemekted i r : « . . . Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün şark (doğu) milletlerinin uyanışını da öyle görüyorum. istiklôl ve Hürriyetlerine kavuşacak olan çok kardeş millet vardır . . . Bu milletler bütün güçlüklere, bütün engellere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen istiklale ulaşa­caklardır. Müstemlekecilik ve emperyalizm, yeryüzünden yok olacak ve yerine milletlerin arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı hôkim olacaktır . . . ıı

Netice olara k Kemal izm, aş ırı sağ ve aş ı rı sol 'a taviz vermeyen kişi haysiyet ve onuruna i nanan, m i l l i , ak ı lc ı . i nsanc ı l ve statükocu­luğu reddeden hamleci b ir görüştür. Türk Toplumunun tüm modern­leşmesin i sağlayacak temel i l keleri ve düşünce sistemin i kapsar. Kemal izm ' in ana felsefesi , Atatürk'ün dey im i i le: «Memleketi mômur etmek ve milleti zengin ve müreffeh ve mesut etmektir. Yani bir gru­ba, bir sınıfa veya tabakaya veya şahsi çıkara değil, Türk Milleti ve Ülkesine hizmettin> .

Kemal izm ' in i l k hedefi çağdaş medeniyettir . Meden iyet kavram ı

Atatürk'ün b i rçok konuşmalar ın ın hareket noktasıd ı r. Cağdaş mede­

n iyete u laşmanın hedef ve bunun da şartın ın b i l im olduğunu vurgu la­

m ıştı r . Kemal izm' in b i r d iğer önem l i hedefi , « M i l l i B ir l ik ve Bera ber­

l i k» tir . Atatürk, Onuncu Y ı l Nutku 'nda şöyle demişti r : «Türk Mil leti

Milli Birlik ve Bercıberlikle güçlükleri yenmesini bi!miştinı .

Gene Atatürk'e göre, çağdaş meden iyet düzeyine u laşabi lmenin

ön şartı «Yurtta Barış - Cihanda Barış» i l kesidir . «Yurtta Barış» ın

önemi şu idi : Osman l ı i m paratorluğu nda yapı l ması düşünülen ıslahat

atı l ı mlar ında iç çekişmeler, isyan lar, sokak kavga lar ı , başa rıyı engel­

lemiş, K u rtuluş Savaş ımızda bi le ayaklan malar ası l düşmanla rdan da

büyük b i rer problem o lmuştur . işte bunun içindir k i , Atatürk öncel ik le

i ç huzur ve barışı sağlamay ı , daha sonra da, dış düşmanlarla m üca­

deleyi p lan lamışt ı . Atatürk şöyle diyordu : «Memleket, dcıycınışmaya

bağlı bir birliğe muhtaçtır. Alelade politikacılıkla milleti parçalamak

hıyanettir. Toplumsal düzenimizi bilerek veya bilmeyerek bozan boz­guncu kimselere müsamaha edemeyiz .

- 60 -

Page 61: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Diğer taraftan Türkiye, dünyanın en hassas ve en kritik bölge­sinde bulunduğu için, Türk Milletinin noksanlarını tamamlayarak kal­k ınması için dünya barışının devamına ihtiyaç vardır. Kısaca: «Yurtta Barış - Dünyada Barış» ilkesine dün olduğu gibi bugün de sahip çık­mak ve bu ilkeyi iç ve dış politikamızın temeli haline getirmek mec­buriyetindeyiz.»

- 61 -

Page 62: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Büyük Başkanlarıyle bir aratla.

Page 63: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

1981'de ATATÜRK

Av. ÇETİN VILDIRIMAKIN

1 981 senesinde Türkiye'de yaşaya n lar eğer h ü r ve korkusuz ya­şayabi l iyor, geleceğe u mutla bakabi l iyorsa bu yine Atatürk ve Ata­türkçü lük sayesinde o lmuştur.

Kesi n l i kle ifade edel i m ki , Atatürk ve Kemal izm asl ı nda , Türk M i l let ve Devletin i n h er devirde yaşama ve i le lebet payidar olabi l me­s in in tek ve vazgeçi l mez koşuludur. Dev i r ne kadar değiş i rse değiş­sin, zaman ne kadar geçerse geçsin bu vazgeçi l mez koşul değişme­yecektir .

Aziz Atatürk, b ir ta rihte b i r soruya verd i kleri cevapta : «Ben, manevi miras olarak hiç bir nass-ı kat'i hiçbir dogma, hiç­

bir donmuş ve kalıplaşmış düstur bırakmıyorum. Benim manevi mira­sım İLİM ve AKILdır . . . Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilim rehberliğini kabul ederlerse ma­nevi mirasçılarım olurlar . . . » buyurmuştur.

Dünya'da her görüş, her nazariye ve her doktri n , AKIL ve B İLİ M i k ıstas a l a n v e dolayısiyle h e r a n gel işen yeni lenen v e m ü ke mmel le­şen ; çağdaş, i ler ic i , özg ü rlükçü ve hümanist KEMALİZM'den geri ka l­maya ma h k u md u r.

Bu itibarla Atatürk ve Kemalizm, Türkiye ve Türk M i l leti ve hatta insa n l ı k iç in ne kadar emsalsiz b i r olay ve şans ise diğer dogmatik doktr in ve nazariyeler iç in de o kadar büyü k b i r şanssızl ı kt ır .

N itek im, U NESCO Genel Kuru l u'da , 27 Kasım 1 978 ta rih l i kara rı i le , eşsiz insan, büyük dôh i , Aziz Atatürk ha kkında aşağ ıdaki ka ra rı vermiştir .

- 63 -

Page 64: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Bugüne kada r h içbir fôn iye nasibolmayan bu kara r metn in i ay­nen sunuyoru m :

«UNESCO Genel Konferansı : Uluslararası anlayış, işbirliği ve ba­rış yolunda cabrı göstermiş üstün kişilerin gelecek kuşaklar için ör­nek olacakları inancıyla,

- Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. yıldönümünün 1981 yılında anılacağını hatırlayarak,

- UNESCO'nun üstünde colışt!ğı tüm alanlarda olağanüstü bir devrimci olduğunu gözönünde tutarak,

- Özellikle sömürgecilik ve emperyalizme karşı acılan savaş­ların ilk lideri olduğu inancıyla,

- Dünya ulusları arasında, karşılıklı anlayışın, sürekli barışın değerli öncülüğünü yapmış olduğunu, tüm yaşamı boyunca insanlar arasında hiçbir renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen bir uyum ve işbirliği cağının doğacağına inancını unutmadan,

- Eylemi, her zaman barış, uluslararası anlayış ve insana saygı yönünden gerçekleşen, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ün kişiliğini ve eserinin çeşitli yanlarını belirtmek amacıyla, giderleri Türk hükümetince karşılanmak üzere, düzenlenecek uluslararası bi­limsel toplantı konusunda 1980 yılında düşünsel ve teknik planda UNESCO'nun işbirliği etmesine karar verir.»

Büyük insan, dôhi devlet ada m ı ve eşsiz l ider Aziz Atatürk'ün mônevi h uzurlarında doğumunun 1 00 . y ı l ı , keza Türk iye Büyük M i l let Mecl is in in k u ru luş yı ldön ü m ü olan « U lusal E gemen l ik ve Çocu k Bay­ram ı» gün ünde (23.4.1 920) h er zamanki gibi tazim ve h uzur ile eği l i ­yoruz.

Medeni , insansever Atatürk ve onun felsefesine inanmış , Atatü rk' ten emi r, d i rektif ve yön alan h üman ist k iş i ler olara k bu cennet va­tanda hep bir l i kte ve h içbir ayrıca l ığa yer ve değer vermeden Türk olara k yaşıyor, b i rb i ri mizi sev ip sayıyor, ÖGÜNÜYOR, CALIŞIYOR, GÜVENİYORUZ . . .

- 64 -

Page 65: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve SPOR

Emekli Albay TEVFİK BÖKE

«Spor, yalnız bedeni kabiliyetlerin bir üstünlüğü sayılmaz. Anlayış ve zeka, ahlak da bu işe yardım eder. Zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler zeka ve kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun; zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim. - Kemal Atatürk» .

* **

Büyük önder M ustafa Kemal Atatürk, «Sağlam kafa, sağlam vü­cutta bulunur» prensibi doğru ltusunda spora büyük önem vermiştir .

Cumhuriyeti emanet ettiği gençl iğin ; i lm i h ür, vicdanı hür yetiş­mesi yan ında , kötü al ışkan l ı k la rdan uzak spora yönel miş bir kitle ola­rak yetişmesini ön planda tutmuştur.

işte b u sebepled ir ki , i sti k la l tar ih im izde çok büyük yeri ve manası o lan 1 9 Mayıs' ı «Gençl i k ve Spor Bayramı» o lara k gençl iğe armağa n etmişti r.

Ata 'n ın b u u n utu lmaz yadigarın ı her 1 9 Mayıs'ta; spor ve j im­nasti k gösteri leri i le kutlamak, ona olan bağ l ı l ı ğ ım ızı b ir defa daha d i le getirmek iç in vesi le o lur.

Büyük kurtarı c ı , öğretmen ve eğitici lere her f ı rsatta: «Gençliğe en iyi öğretim ve eğitimi verirken sağlam bir vücut ve karakter de ka­zandırınız» demek su retiyle , spora ne kadar önem verdiği ortaya ç ıkar .

D ikkat edi lecek o lunursa , genel l i k le maddi ve manevi yönden yükselmiş olan m i l letlerin spor a lan ında da büyük aşa malar kaydet­tik leri görü lür.

- 65 -

Page 66: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Ben, bütün hayatım ı spora ve beden eğitim ine veren b i r k iş i ola­rak, selôh iyetle diyebi l i rim ki : bi r memlekette spora veri len kıymet. o m emleketin her a landa muvaffak olabi len başa rı l ı i nsan lar yetiştirme i m kô n ı n ı çoğaltır. Dolayısiyle o mi l letin seviyesi de y ükse lmiş o lur .

Bizde i lmi o lara k spor ve beden eğiti m i , Cumhuriyet devrinde başlamış, Türkiye İdman Cemiyeti İttifak ı 'da M i l l i Eğit im Bakan l ığ ına bağ lanarak , b i r Beden Terbiyesi Genel M üdürlüğü ha l ine geti ri lm iş­t ir.

Bundan sonraki gel işmelerde, Başkan l ığa bağl ı b i r Beden Terbi­yesi Genel Müdürlüğ ü görü l ü r. 1 960' 1ardan son ra Gençl ik ve Spor Bakanl ığ ı bünyesinde beş genel m üdürlü kle gençl iğ in her sorununa cevap verebi lecek b i r ha le geti r i lm işti r.

Bugün 67 vi layette devletin yard ı m ı i le iş ler b i r ha le gelen «Bölge Beden Terbiyesi M üd ü rlü klerine» büyük bir sorumlu luk yük lenmiştir. 1 965 y ı l ı ndan beri p la n ı ve programla rı hazırlanan «Spor Akademi leri» bugün a rzulanan seviyede olmasalar b i le i lerisi iç in ü mit vermekte­d i rler.

Büy ü k Ata'mız, «Misak-ı milli hudutları içinde yaşıyan her insan Türk vatandaşıdır» diye buyurmuşlard ı r. Ha l iy le, «Yurtta sulh, cihan­da sulh» slogan ı i le de, Ata'mız ın sosya l davalara. insan hak lar ına ve i nsan sevgis ine ne kadar bağ l ı o lduğunu gösterir.

Eşsiz kahraman M ustafa Kemal Atatürk 'ün insan ve tabiat sev­g is i yan ında gençl iğ in f izi k ve moral bakım ı ndan en üstün seviyede yetişti ri lmesin i h edef a l m ıştır.

«Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur» sözle ri i le Ata'mız ın spora verdiğ i öne m i n büy ü klüğü , b i lhassa günümüzde çok daha iyi an laşı l ­maktad ır. Çünkü sağ lam, zeki ve ahlôkl ı b i r toplu l u k yan ında mi l let­l erarası yapı lan sportif temaslar gerçek i nsan sevgis in i gel iştir ir .

Büyük Atatürk böylesine güçlü ve yeri nde bir görüşe sah i pti . Nur iç inde yats ın . . .

- 66 -

Page 67: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK

Emekli Amiral MUZAFFER GREBENE

Y i rm i nci yüzyılda tekn ik , sosyal , siyasi ve ekonom i k yönlerden geçmiş devirlerle k ıyaslanamayacak gel işmeler o lmuş, dünya büyük buluş ları n , keşiflerin yan ında tür lü doktri n ler, ideoloj i ler ve rej im ler in tesir inde öneml i olaylara sahne o lmuştur.

Bu a rada, asrın ta ri h i n i yazaca klara mevzu o laca k ; solcu, sağcı, m i l l iyetçi , sözde devri mci ama sonunda yakıc ı ve y ık ıc ı birçok l iderler gel ip geçti .

Bütün bu l iderler iç inde ya ln ız Atatürk'tü r k i , ö lümünden 42 y ı l sonra hô lô baştacı olara k şükran la a n ı l ma ktad ı r.

Osman l ı i mparatorluğunun çöküş devrinde mi l let ine kurtu luş yo­lunda rehber olan muzaffer kumandan; «Büyük Zaferi n» sonunda , çok b i l inel i o lara k mağlup düşmanlara dost e l in i uzatıp, «yurtta sulh, ci­handa sulh» demek suretiyle mazlum mi l letlere ış ık tuta n bu büyük i nsan ı n , o ortama ve k ısa zamanda başardığ ı i şler, söylediği sözler, bugün b i rer i l ke o lara k mi l leti n i n gön lünde ve d i l i ndedir .

İ n kı lôpları tasa rlay ıp , ortaya koyduğu zaman , en yak ın la rı b i le bun ları yad ı rgad ı lar . . . Hatta ka rşı ç ıkma k isteyenler b i le o ldu . . .

M i l li m ücadele y ı l lar ında, Büyük Atatürk'ün pek yak ı n ı o lan son­radan Başbakan l ı k ya pmış devri n mümtaz bir şahs ı i le, seneler sonra vaki o lan b i r konuşmam ızda : «Nasıl oluyor da Atatürk ile ters düştü­nüz?)) d iye sorduğumda; durd u , yüzüme ba ktı ve gü lümseyerek şöyle ded i : «Ü, hepimizden ileri bir yapı ve düşüncede idi. Bizler onun yap­tıklarını ve yapmak istediği şeyleri pek değerlendiremiyor, kavrıyamı­yor hatta ürküyorduk. Dolayısiyle tGreddüde düşüyor, duraklıyorduk.

- 67 -

Page 68: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Gazi Mustafa Kemal Paşa Kocatepe'de.

Page 69: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Ama bugün yapılanları ve onların getirdiklerini gördükçe kendisine hayranlık duyuyorum» ded i .

Biz im nes i l , padişa h l ı k v e h i lafet kalkarsa bu m i l let y o k o l u r g ib i b i r z ihn iyet i le büyümüştür. Cumhuriyet, h a rf ve kıyafet devrimler i , kad ı n hak ları ve bütün bunlar ın üstünde la ik l ik i l kesin i hangimiz in ak l ı a l ı rd ı ? . . .

Büy ü k Atatürk, bütün bu devrim leri büyük b ir maharetle m i l le­ti ne mal ett ird i . M i l lette , bun ları şevkle kabul etti .

Büyük Ata, m i l letine g ülmeyi , sevmeyi , say ı lmayı , ça l ış ıp öğün­meyi öğrett i . «Ne mutlu Türküm diyene» vecizesi bize büyük b i r a r­mağandır .

M i l leti ne, o rdusuna ve gençl iğe b i r vasiyet g ib i i rat ettiği nutuk­lardaki ış ık , memleketi n bu en buhran l ı zamanları nda b i le b i r i l ham kaynağı o lmuştur. M i l leti mize böyle b ir önder nas ip ettiği iç in A l lah 'a şükürler o lsun.

- 69 -

Page 70: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 71: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve EKONOMİ POLİTİKASI

Doç. Dr. YILDIRIM KILKIŞ

1 923 TÜRKİYE İ KTiSAT KONGRESİ VE EKONOMİ POLİTİKAS I : Türkiye'n in pol it ik bak ım ından bağ ı msız v e g ü ç l ü b ir ü lke olma­

s ın ı sağlayan büyük önder Atatürk, cumhu riyet re j im in i k u rduğu va­kit. as ı l güçlenmenin ekono m i k a landa olması gere ktiğ i n i b i l iyordu . Ona göre, b i r ü l kenin varl ığ ı , s i lah gücü i le deği l ancak ekono m i k g ücü i le d a i m olab i l i rd i .

1 9 u n c u yüzy ı l ı n başla rından beri Türklerin ekonomik güçlerini kaybetmeleri n i n yarattığı d u ru m . Osmanl ı İ mparatorluğu'nun çökme dönemi n i h ız landırmış ve Atatürk'ün bu h ususta k i görüşünü doğrula­yan bir kötü örnek o lara k tarihte yerin i a lm ıştı r.

Bu gerçekçi görüşü n gereklerin i yerine getirebi lmek amacıyla Büyük Atatürk, daha istik lô l Savaşı devam ederken, 1 92 1 y ı l ında, b i r sanayi say ım ı yapı lmasın ı istemişti . Bu sayım . o zamanlar düşman işgô l i a ltında bulunan İstanbul , Bursa, İzmir ve Adana i l ler ini kapsa­mamış, fakat Anadolu 'nun sanayi yapısı hakk ında bir f ik i r vermişti .

İsti k lô l Savaş ın ın zaferle sonuçlanması üzerine , Atatürk'ün ta l i ­matiyle, 1 7 Şubat - 4 Mart 1 923 tarih lerinde, izmir'de Türkiye İ ktisat Kongresi tertip lendi . Bu tarihi Kongre 'n in amacı . hem Türkiye'n in eko­nomik durumunu ve potansiye l in i ortaya çı karma k hem de ü l kemiz in ekonomik bakımdan gel işmesin i sağ l ıyacak pol iti kayı tespit etmekti . Açı l ı ş ın ı büyük önder Atatürk'ün yaptığı bu Kongre 'de, Türkiye'n i n ü retim, kred i , ulaştırma, gümrük , vergi ler g i b i , ç o k çeşitl i ekono m i k sorunlariyle i l g i l i kara rlar a l ındı .

Türk iye İ ktisat Kongresinde, tak ip ed i lecek ekonomi pol iti kas ın ın esası şöyle tespit edi ld i : «Özel teşebbüse önce l ik veri lmesi ; öze l te-

- 71 -

Page 72: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

şebbüsün gücünün ve tecrübesin in yeterl i o lmadığ ı a lan larda devletin görevlendiri lmesi ve yatır ım yapması » .

Bu ana pol iti kaya uygun olara k öze l l i k le aşağıda bel irt i len mev­zuat yürürlüğe kondu :

Mevcut Sanayii Teşvik Kanunu değiştiri lerek uygulanmaya baş­landı ; sermaye ihtiyacın ı karş ı lamak üzere 1 924 de iş Bankası , 1 925 de Sanayi ve Maadin Bankası kuru ldu . 1 927 y ı l ı nda ise, kurulan sa­nayi in 1 0 yıl vergiden muaf tutu lması , yeni sınai m üesseselere hazine a rsalarından parasız yer tahsis i , s ınai makine ve a letlerin gümrüksüz itha l i , sınai mamul leri n demi r ve deniz yol ları nda ucuz ta rife i le nak­ledi lmeler i , meslek i eğitim görmüş olanların sanayide ça l ışmaları ha­l inde askerl i kten muaf tutu lmaları i le i lg i i l kanun lar uygulamaya g irdi .

10 Y ILL IK D E N E M E VE D EVLETÇİL İK :

1 923-1933 yı l ları a rasındaki 1 0 y ı l l ı k tecrübe ve uygulama dönem i , Türk ekonomisine i y i b i r gel işme orta m ı olmasına rağmen, bu dö­nemde yeterli ve modern a n la mda bir s ınai gel işme olmamıştır . Bu durumun en önemli sebepleri hiç ş ü phesizi , tecrübel i işadamlar ın ın ve tekn ik elemanlar ın yokluğu, kredi m üesseselerin i n yetersiz l iğ i i le özel teşebbüsün yeterl i g i riş imde bu lunmamasıd ır.

Bu durum karş ıs ında Devletç i l i k b i r sistem olara k kabul edi ld i . 1 933 de zaman ın tek pol it ik partisi o lan Cumhuriyet Ha lk Partis i 'n in programına, 1 937'de de Anayasa 'ya g i rmiş bulunan Devletç i l i k pren­sib i i le , sermaye b i ri k im i ve sanayi leşmeyi mümkün k ı lab i lecek bir planl ı ekonomi pol it ikas ın ın izlenmesi, yukarıda açı klanan ekonomik zoru n l u l u ktan doğmuş bu lunmaktadı r.

Atatürk'ün temel le ri n i attığ ı ekonomi pol iti kamız sayesi nde dev­letin k imya, demir ve çe l i k , kağıt ve se l ü loz, ç imento gib i temel sa­nayi dal ları nda büyük gel işmeler sağ lanmış ve Türk iye İ ktisat Kong­resinde benimsenen ana ekono m i k pol it ika çerçevesinde ü l ke mizde çok büyük boyutlu ekonomik g i riş imler gerçekleşti ri l miştir.

Halen gerek devletin ve gerekse özel teşebbüsün 1 933 den bu yana çok ve öneml i mesafeler aldığını görmemeye i m ka n yoktur.

Yeryüzünde h ızla gel işm ekte olan sosyalist ve kapital ist eğ i l im­ler in ortasında Atatürk 'ün temel ler in i att ığ ı ı l ım l ı devletç i l i k a n layı­şiyle ü l kemiz ekonomi pol it ikasına verdiğ i yön, doğumunun 1 00 üncü yı l ında takdir ve ş ükranla an ı lması gereken b u büyük deha'n ın sağ­lam ve gerçekçi görüşünün öneml i eserlerinden b i rid ir .

- 72 -

Page 73: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve TÜRK KADINI

BEKİ L. BAHAR

K i m ne derse desin kadın-erke k ayır ımı g ü n ü m üzde de devam ediyor. Kab i le yaşam ı sürdüren toplu l uklarda deği l , en gel işmiş ü lke­lerde bi le bu ay ır ım yapı l ıyor . . .

B u y ı l , o lağandış ı büyük b i r olay g ib i « Fransız Akademisi» l ütfe­d ip b i r kadın üye kabul etti . . . Tüm vata ndaş/arına « Eşit l ik-Kardeşl i k­Bağımsızl ık» i l keler in i bağışladığ ı n ı dünyaya duyurduğundan, tam i k i as ı r sonra . . . H aberi o kuduğum a nda, g ü n ü m üz T ü r k kad ın ın ı düşün­düm . . . Her a landa erke k lerle boy ölçüşürcesine başarıdan başarıya koşuyordu . . . Atatürk önderl iği nde ve onun açtığı yolda i k inci s ın ı f ya ratı k o lmakta n k u rtu lmuş, b i r a şa maya varmışt ı . Bütün bun lar k ısa bir s ü rede gerçekleşmişti . Devlet adamı o lara k Atatü rk'ün eşsizl iği de buradaydı: « Kısa b i r zamanda çok ve b üy ü k işler başarmak>ı . . .

Yurtta su lh sağlandıktan sonra , kendi deyimiyle sıra «Yeni Va­tan , Veni Devlet, Arasız i n kı lôp larna gelmişti . Tasarladığı yeni devleti İslam H u ku k u sisteminde yönetmek çağd ış ı kal ıyordu . Adalet meka­n izmasında devrim i gerçek leşt irmek için, en k ısa sürede bir Meden i Kanun o luşturma k şartt ı . Avrupa 'n ın en yenisi ve en demokratı kabul ed i len « İsviçre Meden i Kanunu» b i r heyetçe incelendi kten sonra «Türk Medeni Kanunu» hazır landı . 1 7 Şubat 1 926 tarih i nde Türkiye Büyük M i l let Mecl is ince de kabu l edi lerek y ü rü rlüğe gird i .

Başl ı başına b ir devrim olan b u yeni yasayla din , mezhep ayır ımı ortadan kalk ıyor, herkes kanun karşıs ında eşit k ı l ı n ıyor, erkek-kadın ayır ımı yapmadan vatandaşl ık kavra m ı vurgu lan ıyor, önem kazan ı ­yord u . O g ü n ü n koşu l larında böyle b i r i şe ka lk ışmak büyük cesaret

- 73 -

Page 74: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk'ü doğuran Büyük Kadın :

Zübeyde Hanım,

Page 75: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

iş iyd i . . . Kadın lara ta n ı nan haklar a i le d üzen i n i değişt i rm işti . Evlen­mede kadına da eşin i seçme olanağı veri l iyor, d ini n i kôh yerine, me­deni n i kôh kıymakla da evl i l i k , kan u n gara ntisine a l ı nm ış o luyord u . Kocan ın tekel i nde, keyfi ne ka lmış boşanmalar önlen iyor, kad ı na da tan ı nan boşanma hakk ı , yargı organ ları n ı n kararına b ırak ı l ıyord u . K ı ­sacası İsviçre kad ın lar ına tan ınan bütün hak lara . b iz ler de sah i p o lu­yorduk . . . Ama kad ın -erkek ayırı m ı h u ku kça gene de ka lm ıştı . Siyasal h içb ir hakk ımız yoktu . . . Türk a n ne lerine olan saygıs ın ı her za man bel i rten Atatürk, 1 930'da Beled iye seç imlerine katı lma k ve seçi lmek hakk ın ı sağ l ıyor. 1 934'de de, Mecl is 'ten çı kartı lan bir kan unla , kad ın­lar, m i l letvek i l i seçimler inde aday o lmak ve oy ku l lanmak hakk ın ı elde etmekle siyasa l haklar ın tümüne sah i p o luyorlard ı .

Baba boyunduruğundan, koca buyruğuna geçip öm ü r tüketen , evde b i le söz hakk ı veri l meyen ((ak l ı k ısmı den i l i p susturulan kad ı n ; Atatürk sayesinde devlet yöneti m ine ağ ı rl ığ ın ı koyuyordu . . . Bu siyasi haklar, biz Türk kad ın la rına sunulduğunda ya ln ız isv içre'de değ i l pek çok Avrupa ü l kesi kad ın la rına bu yetki leri vermemişti . . . Hoş, meş­h u r sözdü (<Hak veri lmez. Al ı n ı nı . Dünya kad ın ları bu hakları elde et­mek, i k i nci s ın ı f vatandaşl ı ktan kurtu lmak iç in y ı l larca uğraştı lar ve uğraşıyorlar. Oysa Atatürk, bizlere bunu en doğa l hcı kk ım ız o larak gördü ve verdi . N e mutlu böyle b i r önder yetişt irmiş Türk m i l letin e . . . Ne mutlu biz Türk kad ın la rı na . . .

- 75 -

Page 76: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 77: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ZİRAATTA ÖNCÜ BÜYÜK ATATÜRK

Dr. ALİ SAMİ YEN

«Hayatta en hakiki mürşit ilimdir» vecizesi büyük Atatürk'ündü r. Kendi ler i her iş ler inde ve her g i riş imlerinde m uhakka k i lm i reh ber a l ­d ık la rı iç in daima başar ı l ı o lmuşlard ı r.

Anado l u 'm uzun ağaçsız b i r bozk ır manzarasında o luşu , b i rçokla­r ınca o rman yang ı n lar ın ın sonucu ka bul edi l mekte ise de, buna se­bep o lan diğer önem l i bir etken daha vard ır .

Hangi padişa h ı n marifeti o lduğunu şu anda tam o lara k hatır la­mıyorum a mma, Osman l ı İ m paratorluğunun o muhteşem dönemle­r inde bi le ağaç d i kmek s u retiy le tah ı l ek i lece k sahan ın daralmasın ı önlemek iç in , ağaç d ik imi yasa klanm ıştı . Anca k su ltan ın fermanı o l u rsa d ik ime iz in veri l i rd i .

B ü y ü k Atatürk h e r işte o lduğu g i b i bu o lu msuz duru m u düzelt­mede de önder o lmuş ve Ankara'daki Orman Çi ftl iğ in i kurmuştur. Bu suretle Ankara 'n ın o k ı raç tepeler in i camlar la, d üzlü k leri de tabiat şartla rına uygun z iraat bitki ler ine tahsis etmişti r.

Türkiye'de çay z iraatın ı yerleşti ren hocam Z ihn i Deri n 'den d in le­mişt im. O rman Çiftl iğ i 'n in i l k camları d ik i l i rken , merkeb in in üzeri nde geçme kte olan bir köy lü , ne yapt ık lar ın ı mera k sa i kası i le sora r. Ata­türk cevap vererek çam d i kt ik ler in i söyler . Köy lü baş ın ı sağa sola sal ­layı p istihza i le : «Burada bunlar yetişmez beyim, boşuna uğraşıyor­sunuz» der. Büyük Atatürk ise kendine has o lan soğu kka n l ı l ığ ı i l e : «Bu işin erbabı olanlar var. Onların bilgi ve tecrübelerine güveniyo­rum» diye karş ı l ı k verdi kten sonra , «evlôt bu toprakları daha tanıya­mamışsın. Dikkat et bu gidişle sen de, merkebin de aç kalmıyasınız» sözleri i l e onu uyar ır . . .

- 77 -

Page 78: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Öte yandan Büyük Atatürk: «Türkiye'nin sahib-i hakikisi ve efen­disi, hakiki müstahsil olan köylüdür» sözleri i l e ak ı l l ı ve çal ışkan Türk köylüsüne olan inanc ın ı d i le geti r i r . . .

Hal iy le b i l i nen gerçekti r . O rman Çiftl iğ i bugün yemyeş i l ve velut bir sahadır . Türk'ün çal ışma azmini sebat ve fedakôrl ığ ın ı di le geti r­d iğ i g i bi Büyük Atatürk'ün z iraat a lan ında da öncü o lduğunu gösteri r .

Ruhu şad o lsun .

- 78 -

Page 79: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve KABOTAJ BAYRAMI

Emekli Tuğamiral İSMAİL TOKER

«Dünyada en güzel coğrafi vaziyette keza üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri bir denizci millet yetiştirme kabiliyetindedir . . . Denizciliği, Türk'ün büyük milli ül­küsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız. - Kemal Atatürk» .

* **

Cumhuriyet tar ih i mizde, 1 Temmuz günü « Kabota j Bayramıd ı r» . Bu m utlu gün , ü ç tarafı engin su larla çevri l i güzel yurdumuzun, deniz­lerine tekrar hakim o luşunun bayramıd ı r.

« Ka bota j Hakk ı » başlang ıçta, Osman l ı İ mparatorl uğunun en muh­teşem devri o lan Kanun i Su ltan Süleyman ta rafından Fra nsa Kra l ı 1 . Fra nçois'ya, d a h a sonra d a d i ğ e r Avrupa devletlerine kara suları ­m ızda serbesti tanıyan bir işletme imtiyazı id i .

Zamanla istismar ed i len ve e l i mizi ko l u m uzu adeta bağ layıp biz­lere öz yurd u m uzun su larında bi le serbesti tan ım ıyan bu imtiyaz ın Türkiye Cumhuriyeti tarafından ka bul edi l mesi düşünü lemezd i . Bu bak ı mdan 24 Temmuz 1 923 ta rih inde imzalanan « Lozan Anlaşması» i le « kapitülasyonlar» kaldır ı lmış ve 29.4.1 926 tar ih inde Resmi Gazete' de yayın lan ıp 1 .7 . 1 926 günü y ü rürlüğe g i ren «Kabota j Kanunu» i le «Türkiye sah i l lerinde seyrüsefer ve nakl iye keyfiyet in in» Türkiye te­basına münhası r o lduğu i lôn edi l i r .

Her konuda olduğu g ib i , büyük önder Atatürk'i.:ı n , denize olan sevg i ve hassasiyeti çok büyüktür. N itek im O'nun, Hamidiye kruva­zörü ile yaptığı bir seyahat s ırasında gemin in hatıra defteri ne yazd ığ ı

- 79 -

Page 80: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk, bir manevrada dürbünle harekatı izliyor.

Page 81: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

notlar, görüşüm üzü kuvvetlendiri r : «Yeni gemiler inşa ettirmek ve bilhassa eski tersaneyi ticaret filomuz için tamir, hem yeni inşaat merkezi olarak faaliyete getirmek esbabını temin etmek lazımdır. -

20.9.1 340 - 1924» . Günümüzde navlun g iderleri . Türkiye'nin döviz giderleri aras ında

üçüncü s ı rayı a lma ktadı r. Coğrafi ve jeopolitik d u rum it ibariyle üç ta­rafı den izlerle çevri l i o lan g üzel yurdumuzda, denizlerin gerçekten çok büyük b i r n i met o lduğunu b i lmemiz gerek ir . . .

Türkiye Cumhuriyeti, tari h i a kışı iç inde deniz devleti olmayı ba­şarabi ld iğ i a n , g üven , refah ve mutl u luğa daha emin ve daha çabu k ulaşı r. Bu bakımdan den izci l i k biz im iç in kutsald ır . Çünkü , deniz dev­leti o lmak b i r beka şa rtı ve b i r varoluş temel id i r.

Türkiye Cumhuriyet in in kurucusu eşsiz Kemal Atatürk e lôyı k o l ­man ın emel i i le iyiye, g üze le ve doğruya f ik i r ve e lb i r l iğ i i le yönel irken Yüce Türk M i l letin i n ve Türk Den izcilerin i n bugünkü «Kabota j Bay­ramııı k utlu o lsun .

- 81 -

Page 82: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk, Birinci Dil Kurultayı'nı izlerken.

Page 83: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK'TEN ANILAR

İHSAN EDİS

Her insan ın hayatta unutam ıyacağı pek çok an ıs ı vard ı r. Bu an ı ­ları zaman zaman d i le geti rmek suretiyle hayatım ız ın sank i en güzel ödü l ü n ü a lm ış g ib i o luruz. Dolayısiyle an ı la rı m ız ın bir k ısmı gün geç­ti kçe daha da değer kazan ı r . . .

Ben im için en değerl i a n ı : Türkiyemizin k u rtarıcısı ve Cumhuriye­t imizin k u rucusu eşsiz devlet adamı Büyük Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı 'nda yaptığı Di l K urultayı 'nda bu lunduğum and ır.

Atatürk'ü a n latmak çok güç . O, sayı lamıyaca k kadar büyü k de­ğerde yön leri bu luna n büyük bir insand ı . Onu, bir iki satır i le a n lat­maya ka l k ışmak büyük bir cüret olacağı gibi sayg ısızl ı k dahi olabi l i r .

Ta rihte b i rçok büyük kumandan, devlet adamı gel i p geçmiştir. Di kkat ed i l i rse b unların hemen hemen hepsi tek yön lü meziyetlere sah iptir ler. Atatürk ise, çok yön l ü ak ı l a lmaz büyük meziyetlere sah i p b i r kimse id i . Bu it iba rla Atatürk'ü a n latmak kudret ve cesareti n i ko­lay kolay h i ç kimse kendinde bulamaz. Onun iç in bu satı r larda sadece Dil K u ru ltay ı ndaki ufak bi r an ım ı a kta rmakla yetineceğ i m .

Atatürk, bazı k imselerin zannettiğ i g i b i , yapmak isted iği i nk ı lôp­ları bir d i ktatör g ib i bir emirle yapmamıştır . O, zaman ı n i leri gelen i l im ve bi l im adamları i le yapacağı iş in daima m üzakeresin i yapa r ve yaptırırd ı . Bu suretle konuyu en m ü ke mmel bir şeki lde efkôrı u m u mi­yeye mal ederd i . Bunun en g üzel örneği Dolmabahçe Sarayında tert ip ettiği D i l K u ru l tayı 'd ı r.

Türk Di l K u ru ltay ına yerl i - yabancı pek çok b i l im adam ı davet ed i lmişt i . Dolmaba h çe'n in o m uazzam sa lonları nda oturacak boş yer

- 83 -

Page 84: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ka lmamışt ı . Her istiyen serbestçe söz a l ıyor ve rahatça d i lediğin i söylüyord u .

B ü y ü k Atatürk, sa lonun b ir köşesinde kendine tahsis ed i len yer­de sa kin sa kin ve fa kat, d i k katle uyumlu uyumsuz konuşulanları d in ­l iyord u . B i r g ü n tart ışmalar çok hara ret kazanmış. b i lhassa Türk Di ­l in in sadeleşmesine muha lefet edenler hayl i büyük lafla r etm işlerd i . Konuşmaları i l e adeta şimşekler yağdı rıyorla rd ı . İ lm inden ve i leri d ü ­şüncelerinden ş ü p h e edi l m iyenlerin d a h i , şu örneği vermekten çe kin­m iyorlard ı . Bi lhassa ve üzerine basa ra k d iyorlardı k i : «(taksim-i ômal) varken (iş bölümü) sözüne ne lüzum var.» İnsan, bugün düşünüyor da Atatürk'e yerden göğe kadar hak veriyor . . .

Muhal if lere e n güzel ve nazi k cevabı ak l ımda ka ld ığ ı kadar Na­mık Kemalzade Al i E krem Bolayır vermişti .

Al i Ekrem Bey, k ü rsüden sözlerine şöyle başladı : « Beyler, ben Türkçemizi Aksaray'daki satıcının ağzından bin türlü cinasları ile duy­dum ve sevmiştim . Büyüdüm Bab-ı ôli 'ye intisab ettim. Yerden yedi kandilliyi selôm verirken gördüm. Yine sevdim. Merak edip Divan Edebiyatı i le meşgul oldum. O zaman da dil imizi, köşe minderinde oturmuş nargilesini içerken gördüm. Yine sevdim. Bugün de ipekiş'in ipeğine bürünmüş genç bir kız gibi rüzgôra kapılmış uçarken görü­yorum. Yine de seviyorum. Beyler her şeyde olduğu gibi ruhlarımızda da bir tekômül ve ilerleme vardır. Bu bakımdan birbirimizle daha iyi anlaşabilmenin yolu, düşündüğümüz gibi konuşmaktır. Konuştuğu­muz gibi de yazmalı . Esasen Türkçe, biz Türklerin ana dil idir. Ve bu dünya durdukça böyle kalacaktır.»

Büy ü k Atatürk, bu güzel ifade karşıs ında memnun iyetin i susarak bel i rti rken , ı ş ı k saça n gözleri n i n gü ldüğ ü n ü herkes görüyord u .

H ü lôsa o lara k şöyle demek mümkün : «Türk'ün Atatürk'e daima m i n nettar kal masın ın sebebi g ü n geçtikçe daha iyi an laş ı l ıyor . . . '' ·

- 84 -

Page 85: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve DENİZ

CAHİT NASMAN

Türk Devleti n i yeniden yaratan Büyük Atatürk'ün dehası , ya ln ız devleti teşk i l eden müesseseleri n kuru lmasında kendin i gösterme­miştir . O, modern b i r toplumun bütün ihtiyaçları n ı düşünm üş, h i ç k imsenin a k l ına gelmeyen konularda öğretici v e y o l gösterici o lmuş­tur.

O, batı laştı rmaya yönlend ird iğ i toplumunun h içbir a landa geri kalmamasın ı istem iştir. Bir yandan devri m ierle uğraşırken, diğer yan­dan sanatın bütün dal lar ın ın yerleşmesin i ve gel işmesin i arzu etmiş­tir. Ha lk ın eğitim in i ön plana a l ı p baştan aşağı modern eğit im sis­temlerini kura rken , gençl iğ in spor a lan ında da gel işmesin i öngörm üş­tür.

işte den izci l i k ve deniz sporları da, O'nun engin deniz sevg isi ve denizci l iğ in gel işmesinde gördüğü sayısız faydalar gereğ inden kay­naklanan d i re ktif lerinden azami istifadeler sağ lamışt ır .

Atatürk'ün denize olan sevgis in in başl ıca del i l ler i , Florya deniz köşkünün yapı lması , Ertuğru l ve Savarona yatların ı n a l ınması ol muş­tur. O, d in lenme ve tat i l a n la rın ı gene l l i k le den izde ve deniz kena­rı nda geçirmişti r.

Atatürk, Türk Deniz Kuvvetlerin in çağdaş bah riyelerin seviyesine u laşması iç in gayretler göstermiş ve Tica ret Bah riyes in in ve tersane­lerin modernize ed i lmesi için d i re ktif ler vermiştir.

Moda koyu i le Fenerbah çe yarımadasına, bera berinde mônevi kızı k ü ç ü k Ü lkü ve Devlet erkô n ı o lduğu ha lde yaptığı bir ziyaret es­nasında, bu yörenin deniz ve yel ken sporların ın merkezi o lmasın ı is­temiş ve za manın Başbakan ı Celôl Bayar'a verdiğ i d i rektif le Fener-

- 85 -

Page 86: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

bahçe burnunun Kalamış tarafına büyük b i r mendirek inşa ett irmiş­t ir . Bu mendireğ in ucunda bu lunan fener kulesine tesbit edi len mer­mer levhada bu olay yazı lara k tar ihe mal edi l miştir . Bugün bi le d ü ­zensiz ha l ine rağmen bu mendirek b i rçok tekne ve ye lken l i yat ba r ın­d ı rmaktad ı r.

Bu d i rektif lerden esin lenerek kuru lan Moda Deniz K u l ü bü ve b i ­lahare tesis edi len İsta nbul Yelken Ku lübü modern ye lkenci l iğ in mer­kezleri o lmuş bun la rı d iğerleri iz lemiş, bugün yelken sporu yurd u n bi rçok yörelerine yay ı lm ıştır . Maddi imkônsızl ı k lar ve idari zorl u klara rağmen aç ık deniz yarış yatçı l ığ ı ve tekne inşaiyeci l iğ i son zaman­larda par lak b i r seviyeye u laşm ıştır . Bu arada küçümsenm iyecek bir düzeyde olmak üzere tekne ve denizci l i k ma lzemeleri sanay i i de ge­l işmiş bu lunma ktad ı r.

Bütün bu gel işmelerde O'nun l iderl i k vasıfları n ın bel i rg in etki leri görü l me ktedir . Atatürk'ün en büyük zevklerinden b i ri de denizc i l ik bayramlarında Moda koyunda düzen lenen deniz ve ye lken sporları müsabakaları n ı ve gösteri ler in i iz lemek o lmuştur .

Türk denizci leri bugün b i le den ize aç ı ld ı kları zaman O'nun ken­d i le ri n i izled iğ in i h issetmekte ve ona layık o lmaya ça l ışmaktad ır lar .

- 86 -

Page 87: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve TÜRK BASINI

ZİYA TAŞTAN

«Basın hürriyetinden doğan mahzurların yegane izale vasıtası, yine basın hürriyetidir. - K. ATATÜRK».

* * *

İç i nde bu lunduğumuz asrın e n büyük adamlarından bir i o lan Mustafa Kemal Atatürk. kendini her konuda yetişti rmiş bir mümtaz simad ı r. O, daha öğrenc i l i k y ı l lar ı nda tarih ve edebiyata mera k sar­mış, güzel ve ahenk l i söz söylemeğe gayret etmiş, f ik i r ve düşünce­lerini açık ve seçik bir i fade i le de etrafındaki lere yaymağa keza gü­ze l ve özlü yazı yazmağa b i l hassa d i kkat etmiştir ,

istibdat idaresin in s ık ı nt ıs ın ı y ü rek ve özbenl iğ inde bütün ac ı l ı ­ğ ıy la duymuş olan M ustafa Kemal , daha Harp Oku lunda okuduğu y ı l ­larda İsmai l Hakk ı , Ömer Naci ve b i rkaç arkadaş ın ın yard ım ı i le oku l komuta n ı ve devrin i l eri ge len paşa lardan habersiz. e l yazısı i le ik i n üsha dergi ç ıkartara k ü l kede f ik i r h ü rriyet in in öncüleri yan ı nda yer a lm ıştır .

K u rtu luş Savaşı s ı rasında Ankara 'da T.B . M . M . H ü kümeti k u ru l ­duğunda M ustafa Kemal ' in e l e a l d ı ğ ı i l k konu lardan b i ri de Bas ın ve Yay ın Teşki lôt ın ı günün şart lar ına uygun olara k düzenlemek o lmuştur. N itek im Mecl is 23 N isan 1 920 de k u ru l d u ktan hemen son ra 7 Hazira n 1 920 de alt ı sayı l ı kan unla «Basın Yay ın Umum M üdürl üğü» nü k u rd u .

K u rtuluş Savaşı s ı rasında işgal alt ındaki İstanbu l Bas ın ına kar­ş ı l ı k Ankara 'da «Hak im iyet-i M i l l iye» ad l ı gazeteyi , Cumhuriyet döne­minde de « Ul us» gazetesin i kuran ve ona zaman zaman yazı yaza n

- 87 -

Page 88: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk'ün ; a ralarında Yak u p Kadri Karaosmanoğlu , Şevket Süreyya Aydemir , Burhan Asaf Belge, Vedat Nedim Tör ve İsmai l H usrev Tökin ' in bulunduğu «Kadro» dergis ine, Cumhuriyetin 1 0 cu yı ldönümü sebebiyle ça l ışmalar ın ı teşvi k edici b ir önsöz yazısı verd iğ i görü lür . Bu bakımdan O, adeta çek i rdekten yetişme b i r gazetecid i r.

Büyük Atatürk'ün basın i le i lg i l i şu satı rları gerçekten büyük b ir önem taşı r : «Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve inşatta, bir millete muhtaç olduğu fikri gıdayı vermekte, hülôsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini te­minde Basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.»

24 Temmuz tari h i her ne kadar « Lozan g ü n ü » olara k b i l i n i rse de, bu tarih «Türk Bas ın ından sa ı�sürün» ka ld ı rı ld ığ ı ve gerçek a n lamda Basın h ü rriyeti ne kavuştuğu gün olması sebebiyle «Türk Basın men­supları» iç in b i r bayram g ü nüdür. Bu mutlu g ü n ü m üzde, Büy ü k Ata­türk'ü bir kere daha derin saygı i l e anarke n , onun etrafında kenetle­niyor ve onun gösterd iğ i a kı lcı yolda i lerlemeyi kaçın ı lmaz bir görev b i l iyoruz.

- 88 -

Page 89: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK'TEN BİR ŞİİR

NESİM BENBANASTE

Gerçe k ş i i r, duygu ve düşüncenin kısa ve öz bir şeki lde, keza b i r m usik i a h engi içinde söylenen b ir kel imeler dizisidir .

Ş i i rde çoğu zaman duygu, d üşünce, hayal ve sevg i yan yana gö­rülür .

Tarih boyu nca kendi leri n i çevreler ine kabu l ettirmiş olan nice yaza r, hatip ve f ik i r ada m ı n ı n keza e l i ka lem tutan pek çok ayd ın ın gençl ik gün lerinde ş i i r i l e iç içe o ldukları b i l in i r .

M uzaffer Reşit'ten sonra H üseyin Karakan 'da Atatürk hakkı nda yazı lm ış olan şi i rleri derleyerek bir kita pta yay ın lad ı . H üseyin Kara­kan ' ın ifadesine göre, Mustafa Kemal , edebiyata olan büyük mera­kının b i r teza h ü rü o larak, gençl ik g ü n lerinde ş i i r yazmak hevesine kapı l m ış ve O'nun kaleme a ld ığ ı b i r ş i i rden şu m ısraları kitab ına a k­tarmıştır :

Hep insanlar kendilerini bilseler, Bilinir o zaman ki, hep biriz. Türk sadece bir milletin adı değil , Türk bütün adamların birliğidir. Ey birbirlerine diş bileyen yığınlar, Ey yığın yığın insan gafletleri, Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde, Hakikat nerede? . . .

Öte yandan Büyük Atatürk'ün Fransız d i l i ne ve edebiyatına olan merakı b i l i nen gerçeklerdendir.

- 89 -

Page 90: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

işte Mustafa Kemal' in büyük Fransız şa i ri Pau l Verla ine tarafın­dan yazı lan ve Sofya'da Ataşemi l iter i ken yak ı n a rkadaşı Sa l ih Bozok 'a gönderd iğ i « La Vie» (Hayat) adl ı ş i i r ve tercümesi :

La vie est breve Un peu de reve Un peu d'amour Et puis bonjour.

La vie est vaine Un peu de peine Un peu d'espoir Et puis bonsoir.

Hayat kısadır Biraz hayal Biraz aşk Ve sonra merhaba . . .

Hayat boştur Biraz acı Biraz ümit Ve sonra elveda . . .

Atatürk 'ün , Fransız edebiyatında sayısı pek çok olan g üzel ş i i r­leri n a rasından bu ş i i ri seçmiş olması d i k kate değer . . .

Kısa ömründe, hayal etti k ler in i gerçekleşti ren , d üşmanla rı yen­d i kten sonra on la ra dost e l i n i uzatıp sevebi len, boş olan hayata rağ­men insan lara ümit i le bakabi len Büyük Atatürk'e , sonsuz m i nnet ve şükra n duyguları i le saygı lar . . .

- 90 -

Page 91: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

100 cü DOGUM YILDÖNÜMÜNDE A T A T Ü R K

FÜRUZAN H USREV TÖKİN

UNESCO'nun 27 Kasım 1978 tarihinde Paris'teki toplanısında, Atatürk'ün doğum yılına rastlayan 1981 yılının «Atatürk Yıl ı» olarak bütün dünyada kutlanması kararlaştırı lmıştı . UNESCO'nun bu konu ile ilgili kararında şöyle denilmektedir :

« U N ESCO Genel Konfera nsı m i l letlerarası an layış, iş b ir l iğ i ve barış yolunda ça l ışmış bütün k iş i leri n gelecek kuşaklar iç in örnek olaca kları i nancı i le Türkiye Cumhuriyet i 'n in kurucusu M ustafa Ke­mal Atatürk 'ün doğ u m u n u n 1 00 . y ı ldönü m ü n ü n 1 981 y ı l ı nda an ı laca­ğını hatı rlayara k, UNESCO'nun i lg i lendiğ i bütün a lan larda olağa nüstü b ir reformcu o lduğunu göz önünde tuta rak, öze l l i k le sömürgeci l i k ve e mperya l izme karşı en önce açı lan savaşlar ın i l k l iderlerinden biri o l ­duğunu kabu l ederek, d ünya mi l letleri arasında karş ı l ı k l ı a n layış ın , sü­rekl i ba rış ın kuru l ması iç in ça l ışmaları n ı n olağan üstü b i r örnek oldu­ğunu ve bütün hayatı boyunca i nsan la r a rasında h içbir ren k , din veya ı rk ay ır ımı gözetmeksizin b i r uyum ve işbir l iğ i çağ ı n ı n doğacağ ı na olan inancın ı hatı rlaya rak,

1 - Eylemlerin i her zaman barış, m i l letlera rası an layış ve insan ha klar ına saygı yön ünde yapmış o lan Türkiye Cumhuriyet i 'n in k u ru­cusu Atatürk ' ü n k iş i l iğ ine ve eseri n i n çeşit l i yönlerin i ortaya ç ı ka r­mak üzere, giderleri Türk h ü kümetince karşı lanacak , düşünce ve tek­n i k alanda 1 980 y ı l ı nda ya pı laca k Sempozyumun hazırl ık ları için Türk H ü k ü meti i le U N ESCO'nun işb irl iğ i ya pması kararlaştı r ı lm ışt ır» .

- 91 -

Page 92: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

UN ESCO yönetim kuru lu ayrıca 1 7 Ek im 1 979 tari h inde sempoz­yumun Atatürk'ün 1 00 . doğum yı ldönümü olan 1 981 y ı l ında UN ESCO Genel Merkezinde yapılması arzusu i le ç ıkaca k sonuçların üye ü lke­l erin modernleşmesi ve gel işmesi konusunda yapı lan çeşitl i ça l ışma­lara katkıda bu lunacağın ı bel i rterek Genel D i rektörü, z ikredi len h u ­susları gerçek leşti rmek için 1 981 - 1 983 y ı l ı UN ESCO bütçe taslağına uygun göreceği her türlü ödeneği koymasına da karar vermişti r .

U N ESCO'nun kara rlarına paralel o lara k y u rdumuzda da Atatürk' ü n 1 00 . doğu m yı l ın ı kutlamak üzere hazırl ı klara g i riş i lmiş , ça l ışmalara başlanm ıştır.

Devlet Başkanı Say ın Orgenera l Kenan Evre n , 5 Oca k 1 981 tari ­h inde k utlama y ı l ı n ın açış konuşmasını yapmıştır. B i rçok b i l im kuru­l uşları , y ı lbaşından beri Atatürk 'ün k iş i l iğ in i , Türk mi l letine kazandır­d ığ ı eserleri , gerçekleştird iğ i i n k ı lôpları yeniden tanıtan , yeniden ha­tırlatan seminerler, konferanslar tert iplemektedir .

Yeniden tanıtan, yeniden hatı rlatan ded i k . Z i ra geriye bakarsak, Atatürk'ün u nutturulması , m i l let hafızasından s i l inmesi yolunda yo­ğ u n b i r faa l iyet görürüz.

1 00 . doğum y ı l ı , Atatürk'ün öze l l ik le Türkiye'de yeniden doğuşu, yeniden hatı rlanış ı y ı l ı olacaktır . Bu hatır lamanın b u y ı la münhasır kalmaması Atatürkçü lüğün Türk m i l letine özgü , Türk m i l letin in hayat şartlarını değişti ren bir d üşünce sistemi . aynı zamanda d ünya üze­r indeki m i l l i k u rtul uş savaşlar ın ın i l k öncüsü ve örneği o lduğunu an­latan, açık layan b i l imsel ça l ışmaların kesintisiz sürdürü lmesi gere­ğine inanıyoruz.

- 92 -

Page 93: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve DEMOKRASİ

FÜRUZAN HUSREV TÖKİN

Atatürk'ün siyasal hayatına egemen olan d üşünce, tam a n lamıy le « Demokrasi»d ir. Atatü rk, bütün siyasal m ücadele lerinde demokrasiye uygun o lara k hareket etmiş ; sürek l i o lara k demokrasiyi savunmuştur. Siyaset dünyasına karıştığ ı g ünden, hayatın ı n sonuna kada r bütün pol iti k cabası , demokrasi d üşünce ve a n layışı çevresinde gel işmiştir.

Erzurum ve Sivas Kongrelerinde, egemenl iğ in kayıtsız şartsız m i l lete ait olduğu gereğ in i i leri sürdüğü zaman, Anayasa ve sonunda Cumhuriyetin i lôn ında Atatürk'ü harekete getiren ve çal ışmasına ege­men olan öğe, hep aynı demokrasi ruhudur .

3 Kasım 1 922 tarih i nde şöyle demişti : «Bizim hükümet şeklimiz tam bir demokrat hükümetidir. Ve dilimizde bu hükümet, Halk Hükü­meti diye anıl ır» .

1 924 y ı l ı nda da : «Mil letimiz, demokratik bir hükümet kurmak sa­yesinde düşman ordularını imha etti» .

Atatürk'e gel inceye kada r, memleket iç inde ve d ış ında Türk mi l ­letin in demokratik nitel i kten yoksun o lduğu ve bu nedenle demok­rati k yönetim i kuramayacağın ı i le ri sürenler o ldu . Buna karş ı l ı k Ata­türk : «Türklerin ruhen demokrat doğmuş bir millet olduğuna, dünya üzerinde yaşamış ve yaşayan milletlerin arasında ruhen demokrat do­ğan tek milletin Türkler olduğuıınu söylüyord u . Ve d iyordu k i : «Yeni Türkiye devleti, bir halk devletidir; halkın devletidir», «Sosyoloji bakı­mından bizim hükümetimizi ifade etmek gerekirse, halk hükümeti de­riz» .

- 93 -

Page 94: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk, Batı l ı laşma hareketin i ve öze l l i kle pol it ik a landaki ink ı ­l ô pları demokratik b i r düzene geçişle tamamlamak azminde ve ama­cındayd ı . Çünkü ; demokrasi ler, siyasal part i lere dayan ıyord u . Siyasal parti leri o lmayan demokrasi düşünü lemezd i . Bu bakımdan Atatürk, Türkiye Cumhuriyetinde siyasa l part i ler in kuru lmasın ı zorun l u gör­m üştü .

Atatürk'e göre siyasa l part i lerden ma ksat, memleketi i k iye böl­mek, sınıf mücadelesine gitmek deği l , m i l letin bütün ü n ü refah ve m ut­l u luğa u laşt ı rmaktır .

Atatürk, Batı demokrasi lerinde uyg u lanan demokratik yöntemle­r in memleketimizde de uygulanmasını arzu ediyord u . Memlekette si­yasa l pa rti ler k u ru larak düşünce ve görüşlerin i o rtaya koyup m i l letin menfaatler in i sağlaması , özgü r bir denetlemeyi ya rar l ı bu luyord u .

V e Atatürk şöyle d iyord u : «Biz, Meclisimizde tek parti i l e diktatör yönetimi görünümünü vermekteyiz. Bize bakan Batılılar: "Bu memle­ketteki yönetim şekli, Parti diktatoryasıdır" derler. Bizim memleketi­mizde de partiler olmalı ; hükümeti denetleme sistemi kurulmalı ve uygar ülkelerin parlamentolarına benzemeliyiz» .

İ ktidarda bu lunan C u m h u riyet H a l k Partisine karş ı , «Terakkiper­ver C u m h u riyet Fı rkası» kuru l d u . Ama bu parti , y ı k ıcı propagandalara g i rişti . Mecl iste b i r denetleme deği l , b i r aya klanma havası yarattı ; d in i siyasete a let ett i . Bu yüzden de parti kapatı l d ı .

D a h a sonra , «Serbest Cumhuriyet Fırkası» kuru ldu . Bu parti n in kuru luşu , gen iş siyasa l hareketlere ve olaylara yol açtı . Koyu b ir d in propagandasına g i rişt i ler. Ara larına her düşünce ve görüşte k iş i ler sızd ı . Parti , Mecl iste b i r denetleme yapaca k siyasal b ir kuru luş o l ­maktan ç ıkt ı . Part in in l ideri Fethi Okyar: "Bu koş u l lar a lt ında memle­kette muha l i f b i r partin in çal ı şmasına i mkôn yoktur" diyerek pa rtiyi kapatma k zorunda kald ı .

Mecl is iç inde kuru lan bazı siyasal g ru plar ise, denetleme yapa­cak bir güçte deği l lerdi .

Atatürk'ün ö lümünden sonra çok part i l i demokrasiye geçi ldi . B i r­çok siyasal part i ler kuru ldu . O tarihten bu yana siyasa l alanda bi rçok ka rgaşalar, eylemler bi rbiri n i iz ledi . M i l let ve memleket menfaati gö­zeti lmedi . Kişisel çıka rlar, siyasal iht i raslar i le memlekette bölücü-

- 94 -

Page 95: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

l ük , d ine ve sol ak ımlara öd ün verme, rüşvet. kaçakçı l ı k g ib i hareket­lerle demokrasi yozlaştı rı ld ı .

Ve , Atatürk'ün şu ölmez sözleri n i a nmadan geçemeyeceğ iz :

«Mil let, vekillerini seçerken çok dikkatli ve kıskanç olmalıdır. Mil letin hatadan kaçınması için tek sağlam çare, düşünceleri ve iş­leriyle milletin güvenini kazanmış siyasal bir partinin seçiminde mil ­lete yol gösterici olmasıdır» .

- 95 -

Page 96: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk bir manevrada Mareşal üniformasiyle.

Page 97: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve 30 AGUSTOS ZAFER BAYRAMI

Emekli General CAVİT VENİCİOGLU

Her sene 30 Ağustos Zafer Bayramı ad ı a ltında kutladığ ımız Baş­kumanda n l ı k Meyda n Muharebesin in , modern Türkiye'nin va roluşun­daki önemi n i , b irkaç satı rla bel irtmek e lbettek i mümkün değild ir . Biz, anca k bu seneki 30 Ağustos'un Büyük Atatürk 'ün doğumunun 1 00 cü y ı l ına rastlaması m ü nasebeti i l e kurtu luşumuzu yü ksek deha, azim ve i rades�ne borçlu olduğumuz aziz Ata 'm ıza olan şükra n borcumuzu ve hatı rasına olan büyük saygımız ı , bağ l ı l ığ ımızı bu naçiz yazım ızda, bi rkaç satırla da olsa, bel i rtmeğe ça l ışmak istiyoruz.

30 Ağustos Başkumanda n l ı k Meydan Muharebesin in dünya mey­dan savaşları arasında m üstesna bir yeri vardır . Çünkü bu meydan muharebesi , süper modern s i lah , araç ve gereçlerle yap ı lm ış bir mey­dan muharebesinden ziyade, s i lah , cephane, a raç, gereç ve insan gücü bak ımından kendinden kat kat fazla düşman kuvvetlerine karşı . çeşitl i savaşlarda büyük zayiat vermiş, yorgun düşmüş, fakat va r ol­ma azim, i rade ve maneviyatı i le mücehhez b i r kuvvetin ,çok iyi ta k­t ik ve strate j i uygulaması sonucu kazan ı lm ış bir meydan muharebe­sid i r.

Büyük Atatürk'ün engin vasıflarından b i risi de en ü mitsiz an la rda b i !e azim ve i rade kuvveti i le soğu k kan l ı l ığ ın ı y itirmemesi ve kendine olan güvenid i r .

Daha evvel Türkiye Büyük M i l let Mecl is in in kend isine verdiği Başkumanda n l ı k yetkisi i le , emir ve kuma ndası alt ında cereyan eden Sakarya Meydan M uharebelerinde, muvaffak o lamaya ra k perişan b ir

- 97 -

Page 98: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ha lde Afyon karah isar mevzi lerine çeki len düşman kuvvetlerin in tut­tu kları ve büyük devletleri n böyle b i r mevzi asla çökert i lemez dedik­leri çok iyi tah kim ed i lmiş mevzi ler i , Sakarya Savaşlar ından 9,5 ay sonra 26 Ağustos da başlayan Başkumandan l ık Meydan Muharebesi i le beş gün gibi çok kısa bir zaman içinde çökerti l miş , düşman kuv­vetleri cepheden tesbit edi lerek g ü ney kanadından kuşatılmak sure­tiyle imha ed i lm iştir .

Atatürk'ün büyük dehası ; düşman ın bu çözü lmesinden sonra bir daha tutunmasına i mkôn vermeyecek şeki lde Türk o rd u lar ına «Ordu­lar i lk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri» emri i le kat i neticeyi a l ıcı stratej i k b i r h edef vermesid i r. Nitek im bu emri alan ordu lar, Başkumanda n l ı k Meydan M uharebesinden son ra amansız b i r tak ibe geçmişler, düş­man kuvvetlerin in çoğunu imha ederek ,kalan k ıs ımların ı Başkuman­danları dah i l esi r a lm ış lar , kaçabi len çok az b i r k ıs ım da izmir'de de­nize dökülmüş veya m üttefi k gemi lerine ca nları n ı atab i lmişlerdir .

Aziz Ata 'm; varl ığ ım ız ve bu g ün ü müzü sana medyunuz : «NE M UTLU TÜRKÜM DİYENE».

- 98 -

Page 99: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve CUMHURİYET TÜRKİYESİNDE M İ L L İ E G İ T İ M

Dr. VALCIN ALGANER

C u m h u riyet dönem i eğitim in in ana h edefleri Atatürk'ün 1 922 yı­l ı nda Bursa Öğretmenler B i rl iğ inde yapmış olduğu konuşman ı n şu cümleleriy le çizi lm iş o lu r. Şöyle k i : «Muallimler; ordularımızın kazan­dığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için ancak zemin hazır­ladı. Hakiki zaferi, siz kazanacaksınız. Ben ve bütün arkadaşlarım sarsılmaz bir imanla sizi takip edeceğiz. Sizin karşılaşacağınız her engeli k ıracağız» .

Bu temel amaçlar doğrultusunda, 3 Mart 1 924 günü « Eğitim in ve Öğret im in B i rleştir i lmesi» h a k kında M anisa mebusu Vôsıf Bey ve el l i a rkadaşın ın önergeleri veri lm işti r. Başkan Feth i Bey, kanun tekl if le­rin in i lg i l i komisyonlara g itmeden hemen görüşü lmesin i oya koymuş ve kab u l edi l miştir. Beş saatl ik görüşme ve m ü n a kaşa sonunda T .B .M . M . . 429, 430 ve 431 sayı l ı kan u n la rı ç ıkartmıştır : Bun lardan 430 say ı l ı «Tevh id- i Ted risat Kanunu» (Öğretim B i rl iğ i Yasası) i le Türkiye' deki bütün i l i m ve öğreti m m ü esseseleri Maarif Vekôletine ( M i l l i Eği­t im Bakan l ığ ı ) devred i lmiş ve bağlanmıştır . Dolayısiyle m edreseler de bu kanuna göre kapatı lm ış olma ktaydı . Ayrıca , söz konusu kan u n u n 4 . maddesi uyarı n ca , Yüksek Diyanet İş ler i mütehassısları yetişt ir i l ­mek üzere Darülfünun 'da b i r İ lôh iyat Fak ültesi k u rmak ve de imaml ık ve hatipl i k g ib i d in i h izmetlerin i fôsı vazifesiyle m ü kel lef memurlar ın yetişmesi iç in de ayrı mekteplerin aç ı lması görevi Maarif Vekôletine veri l iyord u . Böylece d in eğitim in in yeri n i l a i k eğiti m a lm ış, medrese­ler ka ld ı rı lm ış ve o dönemler m i l l i eğit imde çok etk in b i re r k u ru l u ş

- 9 9 -

Page 100: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk, Sıvas'ta yeni Türk harflerini bizzat öğretirken.

Page 101: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

olan « İ l Genel K u ru l la rı » n ı n i l k öğretim i denetleme g ücü de zayıf la­mıştır . Önemli b i r adım olan «Öğreti m B i rl iğ i Yasası» i le başlatı l a n la ikleşme i l kesi gel işerek g ü n ü m üze kada r gelm iştir .

1 Kasım 1 928 de Türk h a rf leri n i n b ir ka nun la kabu lü ve 1 Ocak 1 929 da bütün üyle uygula maya geçi lmesi m i l l i eğitim i çok etki lemiş­t ir . H a rf i nk ı lôbıy la okumasız-yazmasız k iş i lere, yen i h a rf lerle okuma­yazma öğreti lmesi fonksiyonu « m i l let mektepleri» kavra m ı n ı n ortaya çı kmasına sebep o lmuştur. K u rs n ite l iğ i taşıya n bu öğ reti m, 1 936 y ı ­l ı na kadar ik i buçuk m i lyon kişiye okuma, yazma öğretmiştir.

1 Ağustos 1 933 y ı l ı nda Darü l fünun 'dan Üniversiteye geçiş ( İsta n ­bu l Üniversitesi ) sağ lanmıştır . Anka ra'da çeşit l i cğreti m kuru m la rı Ankara Ü n iversites i 'n i ( 1 944) oluşturmuştur . Sonra İstanbu l Ü n iver­sites i 'n in kuru luşu, Yü ksek M ühendis l i k Mektebi 'n in İstanbu l Te kn ik Ün iversitesi 'ne dönüşmesi , daha sonra ları Ankara ve İstanbu l d ış ında da Üniversiteler in kuru l u p gel işmesiy le ; E rzurum Ün iversitesi ( 1 946) , Karadeniz Tekn ik Ü n iversitesi ( 1 953) , Ege Ü n iversitesi ( 1 955) , O . D .T .Ü . ( 1 955) , Hacettepe (1 956) , Boğaziçi ( 1 967) , vd . veri ml i b i r döneme g i r i l ­m iştir . D iğer taraftan Akademi ler de m i l l i eğitimde Ün iversiteler in ya­n ı nda çok öneml i fonksyonlar görm üş ve yük lenmişlerd i r. Batıda o l ­duğu g i_bi ü lkem izde de İ ktisadi ve Ticari Öğretim Kurumları 'n ın ku­ru luşu 19 . yüzyı l son la rı na rastlamaktad ı r. 16 Ocak 1 883 de « Hamid iye Ticari Mektebi Al is i» istanbu l 'da Tica ret Nazırı Abdü l latif Suph i Paşa ta raf ından Bab ıô l i 'de kuru l muştu r. 1 925 de Fransa 'da ki « Ecole des Hautes Etudes Commercia les» örnek a l ı nara k « Li l ü m u Al iye-i Ticariye Mektebi» ismin i a l m ıştır . Çeşitl i aşamalardan son ra Cumhuriyet dö­neminde bel ir l i gel işme hareketleriyle tica ret öğretim i nde ihtisasa doğru yeni bir ç ığ ı r aç ı lm ıştır . 1 938 de m üessesenin adı «Yüksek İ k ­tisat v e Ticaret Oku lu» o lmuştur . 1 959 d a 7334 sayı l ı kan unla İ ktisadi ve Tica ri İ l im ler Akademi leri ( İTİA) ka n u n u ile b i l imsel özerkl i k tan ı n­mış, öğretim 3 y ı ldan 4 y ı la ç ıkmış , l isans üstü öğretim ve a raştırma faal iyeti başlamıştır . 1 968 de ise 1 1 69 say ı l ı ka n u n i le İTİA, kendi o r­ganla rınca idare ve m u rakabe ed i len , tüzel k iş i l iğe ha iz, katma büt­çel i özerk bir kuru l uş o lmuştu r. Halen Adana , Ankara, Bursa , Eskişe­h ir ve İstanbu l İTİA'leri ve bun lara bağl ı pekçok fa kü lte ve yü ksek oku l mevcuttur . Örneğ in 1 80 y ı l ı it iba riyle ya ln ız İstanbu l İTİA'nde 278 akademik personel (öğretim üyesi , yard ı mcı ları ve öğ retim görev l i ­leri ) , 7 Fa kü lte ve 1 Yüksek Oku l mevcuttur .

- 1 01 -

Page 102: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Mi l l i eğitim ve diğer a lan larda Atatürk'ün göstermiş olduğu yol­dan hare ket ederek hakettiğ imiz yere gel ineceğine inancımız tamdır. Atatürk'ün Türk gençl iğ ine b ı rakmış olduğu emaneti daha i leri götür­mek, ebediyete kadar korumak ve savunmak, h i ç şüphe yoktur k i , her Türkün temel görevid ir. Atatürk'ün dediğ i üzere : «Her vasıtadan vaınız ve ancak bir görüşle faydalanırız; o görüş şudur: Türk mille­tini medeni dünyada, layik olduğu mevkie yükseltmek ve Türk Cum­huriyetini, sarsılmaz temelleri üzerinde her gün daha çok güçlendir­mek . . . » .

- 102 --

Page 103: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve HUKUK DEVRİMİ

Av. ÖNDER ÖZTÜREL

Kı l ıç , zaferle b iten b i r harb in sonunda k ın ına g i rm iş ve ka lem ortaya c ıkmıştır. Art ık yeni toplu m , yeni devlet ida resi uygulamağa konulacaktır. Devrimler bütün h ız ı ve h eyecanı i le bi rb iri ardından gelmekte ve Atatürk Türkiye'si oluşmaktadır.

Yeni b ir top lum yapıs ı kuru l u rken e lbetteki i l k ele a l ınacak konu bu yap ın ın esasların ı bel irleyecek k u ra l lar ın getiri l m esi olacaktı . işte bu nedenlerle mevcut h u k u k sistemi tüm üyle ele a l ı n ı p değiştiri l m iş­tir . Dinsel kökenl i ve kazu isti k yöntemle düzenlenmiş, şeki lc i Mecel le b ı rak ı lm ış yerine a rt ık günümüzde Türkleşmeğe başlamış bir Yurt­daşlar Yasası ( Medeni Ka nun) getiri lm işt ir . Ceza Yasası , Ceza Yarg ı ­lama/arı Yöntemi Yasası i l e Hukuk Yargı lamala rı Yöntemi Yasası g ib i öneml i ve temel yasa lar süratle konulmuştur. Türk top lumu tüm ku­rum . kuru luş ve b i reyleri i le h u k u ken yeniden ya ratı l ma ktad ı r. La i k devlet o luşturmakta, a i le h u k u k düzen lenmekte v e kad ın , toplumda layik olduğu yeri a l maktadır . Art ık bi reyler, yasa lar ve vicdanla rından başka h esap verecek yerleri o lmayan bağ ımsız ya rgıç lar önünde hak cırama ktad ır lar . Devrim süreci iç inde seçme ve seçi lme hakları kad ın­erkek fark ı gözeti lmeksizin geti ri l mektedir . Uygar toplumun temelleri uygar h u k u k düzeni üzerine at ı lm ıştır . Top lum, bu temeller üzerinde kurulacaktır .

Türk H u k u k Devrim i i le yapı lan , yasa değiştirmek veya yeni ya­sa lar a lmak değ i ld ir . Radikal bi r yöntemle yeni b ir h u k u k sistemi ve a nlayış ı getirHmekted ir . Bünye kendi yasaları n ı bu sistem içinde oluş­turacaktır . Türk hukuku dışa açı l makta ve evrensel h u k u k normları

- 1 03 -

Page 104: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

yeni s isteme sokulmaktadır. Bu aşamada art ık h u k u k devlı;ıti kavramı oluşmuştu r. Kaçın ı lmaz eks ik l i k ler ise iy i n iyet, devrimci i nanç ve güç le zaman iç inde ortadan kald ır ı lacaktır.

Türk Hukuk Devrim i Atatürk Devrimlerinden sadece bir id ir. Bü­tünün b i r parçasıd ır. Devri m in kend i böl ünmezl iği iç inde düşünü lme­l id i r. Devrim ler, zamanın devri mci kadroların ın inançl ı ve insa nüstü çabalar ın ın sonucu gerçekleştiri lebi l miştir. H u k u k Devrimimizde Mah­mut Esat Bozkurt'u ve onun büyü k çabası n ı u n utmak mümkün değ i l ­d i r .

Devrimci k iş i l iğ i , askeri ve siyasal dehası , devlet adaml ığ ı , eşsiz yaratıcı d üş üncesi nedeni i le D ü nya Tar ih in i yazacak olanlar , 20 . yüz­y ı l i l e i lg i l i bölümün ön s ıra ları ndaki b ir yeri kesin l i k le Atatürk'e ay­rı laca kt ı r.

- 1 04 -

Page 105: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve KIYAFET DEVRİMİ

NEVRES KURT

K u rtu luş Savaşı sonrasında Türk e rkeği aba, cepken, yelek , do­lak, çakşır , şalvar, m i nta n , potur, toz luk , h ı rka, gocu k gibi adlar taşı­yan panto lon ve ceket karş ı l ığ ı parça larla sar ık , kavuk , kü lah , kalpak, poşu g ib i baş l ı k la r giyiyo r; kad ın lar çarşaf, entar i , dörtpeşl i , üçetek, yeldirme, ferace, b inda l l ı , maşlah adlar ı veri len giysi lere bürün üyor, yüzler in i de peçe ya da yemeniyle s ımsık ı örtüyor, baş l ı k olara k fes ve hotoz k u l lan ıyorlard ı . Büyük şeh i rlerdeki varl ı k l ı insan ları n görü­nüşü b i raz fa rk l ıyd ı . Bun lar panto lon üstüne uzun etek l i setre ya da red i ngot giyerlerd i . B u na karşı l ı k batı dünyasında erkekler için ceket, panto lon ve şapkadan , kad ın lar için de dış unsuru ma ntodan o luşan bir k ıyafet bi rl iğ i çokta n beri yerleşmiş ve standa rt laşmıştı .

Anadolu 'nun değiş ik yörelerinde değişik k ıyafetler g iy i l iyord u . Üste l i k b u k ıyafetlerin çoğu , yabancı m i l l etle ri n tesiri alt ında kalara k kabu l ed i lm iş k ıyafetlerd i . Çoğu zaman b i r öze l l i k taş ımıyorlard ı . Bü­yük Önder Mustafa Kema l Atatürk b i r k ıyafet devri m i ya pmanın da gerek l i o lduğuna ve bu k ıyafetlerin meden i d ü nyan ı n kabu l ettiği k ı ­yafetler o lması icap ettiğ ine inan ıyordu .

Atatürk Harf Devrim i , H u k u k Devrim i , la ik l i k vd . a ltyapı devrimle­ri n i hazırlarken d ış görün üşü de değiştirmen in gereğine inandığı vakit ise Şapka Devrim inden başladı (25 Kasım 1 925) . Ondan önce de Ad­l i ye mensuplar ın ın görev s ı rasında özel k ıyafetler g iymeleri öngörül­müş ( 1 924) , böyle l i k le « Kıyafet Devrim i » yolu nda i lk adım atı l m ıştı . Sivi l ha lk için «Şapka Devrimi» gerçekleşti ri l i rken d in adamla rın ı n özel k ıyafetlerin i sadece d in i tören ler s ı rasında giymeleri de kara r-

- 1 05 -

Page 106: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk, Şapka Devrimi yaptığı Kastamonu gezisi sırasında.

Page 107: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

laştı r ı lmış , bu yoldan sokağa yansıyan b ir s ın ı flaşma sona erd i ri l ­mişt i .

Şa pka Devri mi ha lk tarafından o lumlu karş ı land ı ve kısa za man­da buna uyuldu, ama , yer yer direnmeler de görüld ü . Ancak bu di­renmeler yay ı lamadığ ı g ib i kolay l ık la da bastı rı la b i ld i .

Erkek giy imi nde yapı lan değişi k l i kten beş y ı l sonra , kad ın lar ın peçe ve çarşaf g iymeleri yasa kland ı . Bu sefer d i renme daha azd ı . Ne varki kad ın kıyafetindeki devrim in daha kolayl ı kla gerçekleştiği de söylenemez. Çünkü d i renmenin azl ığ ı , kadın ı n halô kapa l ı b ir hayat yaşa masından i leri ge l iyor ve devrim i n denetim i köylere kadar uza­namadığı için buralarda eski k ıyafetin sürdüğü görülem iyord u . Köy kad ın ı kasabaya , ya da şehre giderken devri m gerek lerine uygun bi­ç imde g iy in iyordu ama, köydeki g ü n l ü k giyimi gene eskisi g ibiyd i . Buna karş ı l ı k kad ın kıyafetlerindeki değişi k l ik şeh i rlerde, öze l l ik le bü­yük şeh i rlerde çok kısa sürede batı örneklerine uymuş hatta ayn ı mo­dayı izler ha le gel m işti .

Günümüzde, her şeyde olduğu g ib i Türk M i l leti , meden i kıyaf8ti i le batı dünyasında yerin i a lmış bir durumda ve Ata 'sı n ı n çizdiğ i uy­garl ı k yolunda i lerlemenin b i l i nci içindedir .

- 1 07 -

Page 108: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk'ün son resimlerinden biri.

Page 109: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK ve CUMHURİYET

NESİM BENBANASTE

«Cumhuriyet fazilet-i ahlökiyeye dayanan bir idaredir. Evet Cum­huriyet fazilettir. - Kemal Atatürk» .

* * *

Türkiye 'de (öze l l ik le 1 981 y ı l ı nda) sözü en çok edi len. hakkında sayısız makaleler, kita plar, ş i i rler yazı lan ve de çeşitl i sempozyumlar tertip edi len M ustafa Kemal Atatürk'tür .

Bu d u ru m , Yüce Türk M i l letin in , istik lô l in i sağlayıp , meden i b ir görüş ve tutuma sah ip , Türkiye Cumhu riyet in i k uran Ebedi Şefi ne karşı olan sarsı l maz inanc ın ın aç ık ve seç ik b i r de l i l i d i r.

Şüphesiz Büyük Atatürk'ün en büyük eseri , devlet idaresin i «cumhuriyet» o larak tesis etmesid i r. Ve y i n e onun eseri o l a n i nk ı lôp­ları ise isti k lô l ve cumhuriyet im izi her tür lü etkene ka rşı koruyan en büyük destektir .

Atatürk. daha 1 906 y ı l ında yakın arkadaşları Mazhar M ü fit beyle Hal i l beye bir «veladet-i h ümayun» (padişa h ı n doğum günü) dolayı­sıyla terti p edi len törende Türkiye ve Türkler iç in en ideal idarenin cumhuriyet o lduğunu açık lamış olan gerçek a n lamda b i r deha id i .

B i r vesi le i le O'nun söylediği «Cumhuriyet, fazilet-i ahlökiyeye dayanan bir idaredir» sözleri bu görüşü doğru lar.

- 1 09 -

Page 110: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Büyük Atatürk, ha lk ın , kendi kend is in i idare etmesin i a rzu eden i leri görüş l ü ve medeni düşüncel i b ir askerdi, bir cumhuriyet aşığı id i . O'nun iç in y ine cumhuriyet ida resi h akkında bazı görüş ve dü­şüncelerin i s ı rası gelmişken zi kretmeden geçmek olmaz:

«Hürriyet ve istiklôl benim karakterimdir. Ben mil letimin ve bü­yük ecdadımın en kıymetli mevrusatından olan aşk-ı istikbôli i le men­fur bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevi, hususi ve resmi hayatımda her safhasına yakından vakıf olanlarca bu aşkım malum­dur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vü­cut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin hürriyet ve istiklôline sahip olmasiyle kaimdir . . . »

«Cumhuriyet, serbest-i efkôr taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak suretiyle her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir.»

«Türk milleti hôkimiyetini en şumüllü surette tecelli ettiren yeni idareye kavuşuncaya kadar daima mevcut müessesat-ı siyasiyeye yabancı kalmıştır.»

«Türk Milletinin tabiat ve şiarına en mutabık olan idare Cumhu­riyet idaresidir.»

«Benim nôçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Tür­kiye Cumhuriyeti ilelebet pôyidar kalacaktır. Ve Türk Milleti emniyet ve saadetini zômin prensiplerle medeniyet yolunda tereddütsüz yürü­meye devam edecektir» .

Atatürk, Türk M i l letin i n cumhuriyet idaresine nası l mu htaç oldu­ğunu kendisine soru lan b i r soruya karş ı l ı k o lara k verdiğ i şu cevap i le bel i rti r :

«- Mademki bu Meclis, Cumhuriyeti ilôn etmeğe kendisini yet­kili gördü, başka bir Mecliste Meşrutiyeti ilan ederse ne yapar?»

Atatürk'ün verd iğ i karş ı l ı k şu o lu r : «- Olabilir, fakat hepsini sopa ile kovalarız.» (N iyazi Ahmet

Banoğ lu 'nun "Atatürk" adl ı k itab ında n ) .

Cumhuriyet imiz in banis i . eşsiz kahraman Atatürk'ün mônevi h u ­zurlar ında saygı i l e eği l i rken. O ' n u n 2 9 Ek im 1 923 ta r ih inde kurduğu Cumh u riyet idares in in gel işmesine var gücümüzle katı l ma k herbirim i ­z in kaç ın ı lmaz vatan borcudu r.

Cumhuriyetimiz in 58 inci kuru l uş y ı l ı bayram ı bütün Türk M i l le­tine kut lu ve mut lu o lsu n .

- 1 1 0 -

Page 111: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

CUMHURİYETÇİ ve LAİK ATATÜRK

Av. SARA (CİPRUT) GERON

Atatürk'ün 1 00 cü doğum y ı ldön ü m ü , bizde olduğu kadar bütün d ü nyada kutlanmakta , hatta düşman geçinen ü lkelerde b i le Onun öl­m ez eserlerinden söz edi lmektedir . Şüphesiz bunun neden in i Büyük Atatürk'ün i n kôr edi lemez eserinde bulmak gerekir.

Atatürk'ün en büyük eseri «Cumhuriyet»tir. Fakat ondan sonra , şüphesiz en b ü y ü k eseri « La i k l i k»t ir . Esasen bunlar b i rb i rlerinden ay­rılmaz bir bütündür.

Atatürk iç in «en büyük idea l ist» d iyeb i l i riz . Çünkü O, m i l letin i yö­netmek için «M i l l i i rade» ye dayanan cumhuriyet rej im in i seçmiştir . Keza O. kendisine tekl if ed i len «Sulta n l ı k ve Hal i fel i k» makamlar ına i ltifat etmediği g ib i , koca i m pa ratorlu k haritas ın ı a l ıp , bugünkü Tür­kiye'n in h udutları n ı bel i rl iyerek «işte burası Türkiye'dinı diyebi lmiş ve «Hakimiyet kayıtsız şartsız mil letindir» fi kri doğru ltusunda «Cum­h u riyet idares in i» kurm uştur.

Atatürk, «büyük bir idea l ist» o l ma kla beraber, aynı zamanda «büyük b ir gerçekçi» id i . Z i ra Atatürk, ya ln ız f ik i r sahas ın ın h udutları iç inde kalmayıp «b i r action adamııı o lara k da bizzat hare kete geç­m iştir. Bu suretle Önder Atatürk, m i l let ini önce dış düşman lardan sonra da iç düşman lardan kurtarmıştır .

Atatürk'ü bundan sonra « M i l leti n in Atası» o larak , k ı l ıcı n ı k ın ına koymuş ve fakat i nk ı lôpları gerçekleşti rmek iç in m ücadele eder gö­rürüz.

- 1 1 1 -

Page 112: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Atatürk iç in «en büy ü k gerçekçidir» diyoruz. Çünkü Onun, « la ik» görüşleri bu f ikrim izi doğru lar . Şöyle k i :

1 - Atatürk, hak l ı o lara k « koca Osmanl ı İ m paratorluğunun» y ı­k ı l ış sebeplerinden b i ri o lara k «d in i yönetim» de bu lur. Ha l iy le h iç tereddüt etmeden bu rej ime son ver ir .

B i l indiği g ib i , d in i kaideler d u rgundur . Yani «Stati kti r» değişmez. Oysa hayat, d inamizma'dır . Durmadan hareket ve değişi mdir, gel iş im­d i r. Gerçek uygarl ı k ise bundan başka b i r şey değ i ld i r.

Demek oluyor k i , Atatürk'ün «ôşığ ı» o lduğu çağdaş uyga r l ık , d ini ka idelerle deği l , a kı lc ı , m üspet ve devaml ı değişen ihtiyaçlara uya­bi len «laik» kaidelerle gerçekleşebi l i r.

2 - Cumhuriyet, «Eşit l ik - H ürriyet - Ada let demekti r. Oysa , d ini kaideler «ayı rıc ı»d ır . Madem ki , insan top lu luk ları değ iş ik d in lere men­sup olan kiş i lerden meydana gelmekted i r. O halde herkese eşit l i k , h e rkese h ürriyet, h erkese ada let ancak « la i k » l i k kaideleri i le gerçek­leşeb i l i r.

Atatürk'ün la ik l iğ inde; ne d in , ne mezhep, ne renk , ne de kad ın ­e rkek farkı vard ı r. Dolayısiyle Onun cum h u riyetinde ya l n ız «Türk va­tandaşları» vard ır .

Evet. . . cah i l ler, yobazla r, kötü n iyetl i s iyasetçi ler tarafından Ata­türk dinsizl i k le itham edi l i r. Oysa, Atatü rk, d in i , istismar a leti olma k­tan k u rtarm ış ve ona layi k olduğu u lvi değerin i tekrardan kaza ndır­m ıştır.

Eğer, Atatürk dine karşı o lsayd ı , bugün Türkiye 'de «din h ü rri­yeti» o lur muydu? Atatürk Cumhuriyetinde h erkes istediği d ine bağ l ı kalmakta h ü r deği l m id i r? isteyen camiye, isteyen k i l iseye, isteyen de sinagoga g itmekte hür değ i l mid ir?

3 - Ni hayet, Atatürk'ün en büyük idea l inden söz ederken Onun «dünya su lh una» o lan h izmetler in i de d i le getirmek yeri nde o lur . Bu da Atatürk'ün la ik görüş ve düşüncelerinden kaynak lan ı r.

Gerçek şu k i , Atatürk «Yurtta sulh, Cihanda sulh» ideoloj is i i le ya ln ız b i r « m i l li kahraman» değ i l ayn ı zamanda b i r «dünya kah ra­manı»d ı r.

- 1 1 2 -

Page 113: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK'ÜN HASTALIGI ve

EBEDİYETE İNTİKALİ

Prof. or. MARKO BENBANASTE

Büyük Atatürk'ün h ususiyetlerinden b i risi de çok ça l ış ıp az uyu­masıydı . E bedi Şef' in tekm i l hayat safhasında ki bu itiyad ın ı , yanında bulunanlar hayretle naklederler.

Gerçek bir deha olan Kemal Atatürk, ömrünün son y ı l ı nda neşe­s in i muhafaza etmekle bera ber, günden güne i lerleyen «s iroz» hasta­l ığ ı yüzünden zafiyeti a rtmıştı . Bu a rtış gerek yüzündeki hat. ren k ve gerekse tavırlar ından bel l i oluyordu . Buna rağmen şaşı laca k b i r ta­h a m m ü l i le rahatsız l ığ ından k imseye zerre kadar bahsetmiyord u .

1 9 Hazira n 1 938 sabah ı Atatürk , «Savaron0>> yatında saat 1 0.30'0 doğru uyanara k, m utad sabah tuva letin i i kmôl ettikten son ra «denizci­mavisi» renginde ceket. beyaz f lanel pantolon, beyaz ayakkabı ve aynı renkte kasketle da i resinden c ı ktı . Şaşı lacak bir i rade kudreti ve tah a m m ü l ile neşel i görünmeğe çal ıştığı halde bu centi lmence denizci k ıyafetin in a lt ında Ebed i Şef' in yüzü fazlaca soluk görün üyor, nafiz bakış larında yorgun luk ve k rizin bir ön sezişle farkına va rı lan mônası görülüyord u .

O g ü n Romanya K ra l ı Ma jeste Karo! l l ' n i n «Naha l in» yatıyla is­tanbul 'a gel iş i ve Ebed i Şef'e mü lôk i o luşu i le özel b i r öneme haiz b ir gündü .

Atatürk misafirini «Savarona>> 'da karş ı lad ığ ı zaman , d ik duruşuna ve ölçülü hareketlerine rağmen ceketin in alt ında, karı n kısmında. gö­bek şekl indeki bariz çı k ınt ı herkesin d ikkatin i çekiyord u . Bu durum «s i roz» a d ı veri len karaciğer i l tihabından ötürü su toplanmasın ın b i r del i l i id i .

- 1 13 -

Page 114: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Yüz binlerce halkın, önünde eğilerek göz yaşlarını döktükleri Ulu Önder'in tabutu Dolmabahçe Sarayı'nda.

Page 115: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Bu a rada uylukları n ı n iç satıh larında ufak ci lt kabarcıkları bel i r­m işti . Kendisin i tedavi eden h eyete dah i l Prof. N i hat Reşat Belger, bu sivi lceler in alelade bir ci lt hasta l ığ ı o lmadığ ın ı söyl iyerek, teşh i ­s in i koym uştu . Daha sonra kendisini m uayene eden u lus lara rası şöh­rete ha iz Fransa 'n ın Monpelye Hastanesi Dah i l iye uzmanı Prof. Fissinger'de aynı teşhisi koymuştu . Evet, hasta l ı k «s iroz» dur ve has­ta gerek tedavi , gerekse özel rej ime m uhtaçtır .

Atatürk'ün i lk geçird iğ i ciddi kriz «Savarona» yatında yaptığı ge­zinin 24'cü günü olan 23 Haziran 1 938 günü oldu. «S iroz» 'un yan ı nda «Anfizem» yani nefes darl ığı da kend in i gösterm işti . Alelacele Mar­mara 'dan istanbu l 'a dönü ldü . 27 Haz iran 'da Prof. Fissi nger tekrar çağrı lara k büyük b i r ı zd ı rap içinde o lan Atatürk'ü muayene etti . Bu ta rihten sonra yapı lan tedavi ve istirahatle Atatürk'te b i raz sa lôh emareleri farked i l d i . Karındaki şişkin l i k h a riç o lmak üzere zafiyeti a za l d ı , neşesi avdet etti . Ya ln ız yata a l ı na n dondurma kutusu ve Ata­türk'ün ona fazlaca rağbet göstermesi yüzünden b i r felô kete yol aç ı l ­d ı . Ateşi b i rden 40 dereceye yükse l ince , Onun s ıhhati i le a lôkadar olan zevat, e rtesi sabah doktorlar ın koyduğu teşhis i büyük b i r tees­s ü rle öğrend i . Bu bir «Zatürree» başlangıc ı i d i . S i roz'un üzerine i lôve o lunan bu ik inci hasta l ık , Ebedi Şefin zayı f bünyesin i çarça buk sa rstı .

Deva m l ı ba k ım «zatürree»yi d u rd u rmaya m uvaffa k o ldu . Fa kat bu a rada «siroz» hayli i ler lemiş bir d u rumdayd ı .

1 0 Temmuz 1 938 Pazar g ü n ü yatağa g i ren Atatürk, bundan son­raki hayat m üddetin i burada geçirmek zorunda kald ı . Dolayısiyle ız­d ı rabı ve karı ndaki suyu zaman zaman a rttı .

Gerçek ş u k i , Ebedi Şef'in rahatsız l ığ ı ta m b i r y ı l sürmüştür. İ l k zamanlarda Anka ra 'da geçir i len basit b i r gr ib i m ütea kip i l k ar ızalar ı kendi n i gösteren «Siroz» , devaml ı bir t ıbbi müşahede ol maksızın kat'i teşh is safhasına g i rmiş say ı lmazd ı . Deva m l ı iştahsız l ık , iç s ık ı ntıs ı , d iz ve d i rseklerde kesik l ik , ufa k yorgun lukla rı m üteak ip terleme, ha l ­sizl i k , gr ib in neticesinde nekahat devresindeki s ıhh i pürüz ler şek­l inde tetkik ed i lmek vaziyetinde bu lunuyord u .

Prof. Nihat Reşat' ı n kesin teşh isinden son ra Büyük Atatürk, Av­rupa'n ı n tan ınmış doktorl a rı yerine : «Beni, Türk doktorlarına emanet edin» dem i şt i .

15 Ek im 1 938 Cumartesi gecesinde Atatürk, her dakikası g ittikçe şiddetlenen ızdıra pla rı yüzünden sars ı l ıyord u .

- 1 1 5 -

Page 116: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

1 8 Ek im 1 938 Sal ı günü Anadolu Ajans ı 'n ın b i r tebl iğ in i yayın laya n gazeteler, Büyük Önder'in sağ l ı k durumunu, resmen kamuoyuna b i l ­d i riyord u . Prof. Dr. Neşet Ömer İ rdelp , Prof. Dr. M i m Kemôl Öke, Prof . Dr. N ihat Reşat Belger, Prof. Dr . Samuel Abravaya Marmara l ı , Prof. Dr. Akil Muhtar Özden, Prof. D r. Hayru l lah D i ker, Prof. Dr. S. H idayet Serter ve Dr. Kômi l Berk'ten m üteşekki l tıp heyeti n in ka muoyuna b i l ­d i rd i k leri raporlar, Türk m i l letin i büyük b i r üzüntüye gark ediyord u . Raporlardaki ifaden in mahiyetin i tefsi r eden ha lk ım ız, Atatürk' le ebe­d iyet a rasındaki yolun b i rb i rlerine çok yaklaştığ ın ı seziyordu .

N i h ayet ac ı l ı son 1 0 Kasım 1 938 Perşembe g ü n ü sabah saat 9 ' u 5 geçe kend in i gösterdi .

B u suretle sağ l ığ ında söyled iğ i : « Benim naçiz vücudum, birgün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti i lelebet payidar ka­lacaktır>> sözleri, doğal seyri n i tak i p ett i . Şu var k i Büyük Atatürk'ün c:ıziz hatı rası , Türk mi l leti i le bütünleş ip Onun kurduğu Türkiye Cum­huriyeti i le bir l i kte sonsuza kadar her Türk 'ün kalb inde yaşıyaca ktı r . . .

- 1 16 -

Page 117: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK 100 YAŞINDA

VAKUP ÖZDANON

Doğumunun 1 00 üncü y ı l ı n ı kutlad ığ ımız 1 981 senesi içinde Ata­türk iç in çeşitl i kutlama faal iyetleri d üzenlen iyor. Basında olsun. rad­yoda ve televizyonda olsun b irçok ma kale ve röporta j lar yayınla­n ıyor. Bu makale ve röporta j larda Ulu Önderin kiş i l iğ i d i le geti ri l iyor. K i m ine göre Atatürk, iy i bir komuta n , iyi bir pol i t ikacı veya iyi bir l i ­derd i r . Bu görüşlerden her Türk gencinin öğrendiği i l k şey Atatürk 'ün k iş i l iğ id i r. Ben de öğrendikleri m i şöyle özetlemek isteri m . Aslında Atatürk'ü tarif edebi l me k i mkônsızd ır . Y ine de kişi l iğini en iyi açık la­yan şu satı rlard ı r :

1 - Atatürk, Türk iye Cumhuriyetin i kurup, bugünkü h ü r ve de­mokratik bir ortamda yaşamamızı sağlayan en büyük insan'd ı r.

2 - Atatürk, bütün düşmanları m uharebe a lan larında yenere k zaferler kazanmış en b ü y ü k komutan'd ı r.

3 - Atatürk, Türkiye'n i n çağdaş memleketler seviyesine u laşa­b i lmesi için büyük atı l ı m la rı n öncüsü o lmuş, bütün Türklerin sevgi ­sin i kazan en büyük lider'dir .

4 - Atatürk, «Ne mutlu Türküm diyene» demek suretiyle Türk­lere mi l l i b i r ruh , b i r şahsiyet ve onur kazand ırm ı ş en büyük Türk'tür.

5 -- Atatürk, «Yurtta sulh Cihanda sulh» demek suretiyle, Türk m i l leti n in su lh ve sükun iç inde gel işme ve i lerlemesine yön veren en büyük siyaset adamı 'd ı r.

- 1 1 7 -

Page 118: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

6 - Atatürk, d in ve devlet i ş leri n i b i rbi r inden ay ı ra ra k , büyük b i r devlet kura n ve bu devleti i leri devletler seviyesine u laştıran en bü­y ü k devlet adamı 'd ı r.

7 - Atatürk, ordu ları tama men dağı lm ış, s i lôh ları e l i nden a l ın ­m ış memleketin i n s i lôh l ı kuvvetlerin i kurarak, düşman ka rşıs ı nda eğ i ­t im l i ve d is ip l i n l i yepyeni b i r ordu ç ıkara n , düşmanı yen i p mağ lup eden Türk S i lôh l ı Kuvvetlerin i modern ve d ü nya n ın en kuvvetl i ordusu ha l i ne geti ren en büyük teşkilôtcı'd ı r.

8 - Atatürk, memleketi m izde d in , d i l , tar ım , ekonomi , kü ltür ve eğ i t im a lan ları nda büyük gel işmeler yapan en büyük devrimci 'd i r.

9 - Atatürk, kuvvetli o lmak, mutlu b i r Türkiye yaratmak iç in memleket imizde mi l l i b i r l ik ve bera berl i k iç i nde yaşamanın lôz ım gel ­d iğ in i b i r düstur o lara k bel i rten en büyük dahi'd i r.

1 0 - Atatü rk, kuvvetl i , mesut. istik ra r içi nde yaşayan b ir Türkiye yaratma k için m ü l ki bir s iyaset gerektiğ in i , karş ı l ı k l ı dostlu klara lü­zum olduğunu bel i rten en büyük pol itikacı'd ı r.

Kanaatimce 1 0 paragraf ha l i nde s ı ra lanmış o lan bu satırla rdan Atatürk'ü n kiş i l iğ i ha kk ında söylenenler in hepsi b i r a rada bu lunma k­tadı r . Keza Atatürk'ün kendi k iş i l iğ i doğrultusunda kurduğu Türk iye' miz daha n ice 1 00 . y ı l l a rda Atatürk'ün doğumunu kutlayacaktır .

- 1 1 8 --

Page 119: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

«Kemalizm, Türk Mil leti için beka düsturundan ibarettir.»

Falih Rıfkı Atay

KEMALİZM

Page 120: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 121: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

K E M A L İ Z M

MUNİS TEKİNALP (Moiz Kohen)

İstanbul Üniversitesi Alman Prof. yardımcılarından Av. Munis Tekinalp (Moiz Kohen) tarafından 1936 yılmda kaleme alınıp, zama­nın Fransız Parlamento Başkanı «Edouard Herriot» i le P.-of. Dr. Fuat Köprülü'nün önsözlerini yazdıkları «KEMALİZM» adlı eser, yazarının kullandığı dil ve ifadeye uygun olarak tarafımdan kısaltı ldı .

Munis Tekinalp'ın bu çok kıymetli eseri için Prof. Dr. Fuat Köprülü aynen şöyle demekte : « Eski a rkadaşım Tekina lp ' ın bu güzel eseri « K EMALİZ M » i n i nkişaf safha ları ve ideoloj is i hakk ında objektif b i r a raştırma mahsulüdür» .

Bence, «KEMALİZM» adlı eserin en önemli tarafı, kitabın son bö­lümü olan «Kemalizm'in ôtisi» bölümüdür.

Kurgubilim bir görüşle kaleme alınan bu kısımda ülkenin gelece­ğinden söz edilmekte . . .

Kurgubil im, bir akı l ve fikir yürütme çerçevesi içinde 5 , 10 hatta 100 yıl lar sonrasında vuku bulacak olan şeyleri düşünüp zihinde adeta görmek olduğuna göre; günümüzde de Cumhuriyetimiz;n 60 cı ya da 70 ci yıllarına ait durumunu, diğer bir deyişle 5 - 10 yıl sonrasını tahmin edip akıl yürütmek, yurtsever oldukları kadar aydın i l im ve bil im adamlarımıza düşer.

Ve işte Munis Tekinalp (Moiz Kohen) ın KEMALİZM'i :

N. B .

*

- 1 2 1

Page 122: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Kurmay Yüzba�ı Mustafa Kemal.

Page 123: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

- B İ R İ N C İ K i S I M -

K E M A L İ Z M ' İ N D O G U Ş U

BİRİNCİ BÖLÜM

K E MALİZM İ N K I LABI

Kema l izm, h iç ş ü phesiz b i r d i ri l i ş ve b i r yeni leşme h a reketi d i r.

Türk iye'de vu kuagelen en büyük değ iş ik l i kleri iht i la l « revolut iomı ta­

b i ri i le tarif etmek daha doğru o lur .

Çoğu zaman mah iyeti ne o lursa olsun; iht i la l , ka rgaşa l ı k , patırdı

ve çeşit l i aya klanma h a reketleri i le kend in i gösterir . Şu va r ki , Kema­

l izm h a reketinde buna benzer h içb i r vaziyet bu lunmadığ ı cış i kôrd ı r .

Her ne kadar Kemal izm' in d i ri l i ş devri nde Cerkes Ethem ve hem­

paları n ı n isya n ı , K ü rt aya klan ış ı ve benzeri çok ciddi olayla r o lmuşsa

da bun lar Kemal ist ih t i la l in d ış ında kalan hadiselerd i r.

Bu sakin şekl i ne rağmen Kemal ist i ht i la l , ta r ihte iz b ı rakmış pek

çok i h ti lô lden daha derin bir an lam taş ımaktadır . Türk iye 'de Şark

Kü ltürü yerine Batı Kü ltürü tes is etm iş ; softa z ihn iyeti n söndürdüğü

m i l l i şuuru , m i l leti n ruh unda uya nd ı rm ı şt ır . Pa ul Gentizon (Mustafa

Kemal ou l 'Orient en marche) is im l i eserinde, Türk iht i la l i n i n deri n

manal ı mah iyetin i şu sözlerle çok güze l tarif etm işti r: «K ısrıca, 1 922

den 1 928 e kadar, Türkiye'de cereyan eden olaylara benzer bir şey

bütün dünyada vukua gelmiş değildir. Tabir caizse, bütün bir mil let

derisini değiştirmiştir.»

Esasen, bizzat Atatürk nutukla rında kend is in in Türk m i l !eti n i n

mefkure v e emelleri n i n b i r özeti o lduğunu muhtel i f şeki l lerde da ima

ifade etmek iste miştir .

- '1 23 -

Page 124: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Gerçek şu k i ; m i l l et, b ir tek insan gibi onun peşinden yürümüş­tür . Z i ra O , m i l letin g iz l i ka lm ış m i l l i emel leri n i tahakkuk ett irmekten başka bir şey yapmış deği ld ir .

*

Kemal ist iht i lô l i en iyi tarif eden y ine Atatü rk'ün kend is id ir. O , Ankara Hukuk Fakültesi n in açı l ış ında yaptığı konuşmada, Türk ink ı ­lôb ın ı a n latm ış ve bunun diğer iht i lô l lerde olduğu g ib i vahşi ve hay­vani içg ü dülerin uyanması ve ayaklanması şeklinde gerçekleşmedi­ğini i fade etmiştir .

İKİNCİ BÖLÜM

KEMALİZM' İN RUHU

Her ne kadar yen i Türkiye'yi , a ncak onun Yüksek Şefi 'n in i sm i i le h üviyetlend i rmek yerinde ise de, Kemal izm kel imesi muayyen b i r sis­tem i göstermek için i l m i mônada b ir tab i r değ i ld i r. Bu bakımdan sonu « izm» le biten f ik i r, görüş ve re i i m lere benzemez.

Bu tabir , Ha lk Partis i 'n i n Anka ra'da 9 Mayıs 1 935 tarih inde top­lanan Dördüncü Genel Kongresinde kabul edilen prog ra mda resmen i lôn edi lmişt ir . Demek o luyor ki , art ık yeni Türkiye'n in bugünkü rej i ­m ine kat'i surette ad konmuştur.

Bu idea l gayeyi temsi l eden şey b i r «K ız ı le lma» masa ! ı deği ld i r. Kemal izm'de haya l i n , veh m i n , kuruntunun yeri yoktur. Kemal izm' in parolası her n e kadar Bat ı medeniyetine doğru b ir i lerleyiş ise de, bu i l k bakışta göründüğü g ib i basit b i r şey deği ld i r. N iteki m , İçiş leri Ba­kanı Şükrü Kaya son Basın toplantısında : «Kemalizm, sağ veya sol formüllerin dar çerçevesi içine al ınamaz» sözleri ile bu noktayı an lat­mak istemiştir.

Veni Türkiye'de meydana gelen değiş ik l iğ i an lamak istiyenler sadece, geleneksel fes in yerine gecen şapkaya bakmamal ıd ı r . Kema­l i zm 'i kadınların serbestisi o lara k tarif eden yaba ncı yazarlar da ya­n ı l ıyorlar. Z i ra kad ı n serbestis i , erkeğin serbestis in in doğal sonucun­dan başka bir şey değ i ld i r. B u da aynı yaşayış, duyuş, düşünüş ve hareket ta rzına sah ip b ir kad ın la hayat a rkadaşl ığ ı demektir.

- 1 24 -

Page 125: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

K EMALİZM'DEN ÖNCEKİ ISLAHAT HAREKETLERİ

Kemal izm' in başlang ıc ın ı 1 839 Tanzimat Ferman ına bağlamak « Loza n Anlaşmasın ı » kaa le a lmamak demek o lur .

Kemal izm' in i l k hamlesi. teo krasi a leyh ine tevcih edi lmiş ve bu kuvvet bir darbede y ık ı lm ışt ır .

Üsta d ı m Ziya Gökalp' ın yaşadığ ı devi rde Türk'ün m i l li v icdan ı n ı n as ırlardan beri tazy ik a ltında bu lunduğu mônevi kuvvetlerin esaretin­den b i rdenbire kurtul masına m üsa it deği ld i . Bu yüzden «mi l l i c i l i k» h a m lesin i ve h eyecan ların ı ancak haya l ve fantezi olarak göstermiş­t ir . Çün kü, Ziya Gökalp' ın « Kız ı le lma» ş i i ri nde tahayyül ett iği ne va rsa Kemal izm taraf ından gerçekleştiri l miştir. işte bu sebeple Kemai lzm' in başlang ıc ı , Kemal Atatürk'ün istik lô l hareketi n in başına geçmek üzere Samsun'a aya k bastığ ı g ü n o lan 1 9 Mayıs 1 9 1 9 tari h inden öncesine a l ı namaz.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

M UA M MAN I N ANAHTAR!

K i msenin meçhu l ü deği ld i r , b i r m i l leti n hak ik i kara kterin i ve ha­k ik i m ukadderat ın ı a nlamak iç in her zam a n tar ihe m ü racaat ed i l i r . Şu var k i , Türk m i l let in in sosyal ve k ü ltürel hayatını m i l l1 bak ımdan objektif b i r surette tasvir eden b i r T ü rk tari h i h içb i r vak it yaz ı lmamış­t ır . Türk tarih in i yaratmak şerefi öze i l i kle Kemal ist ink ı lô ba a itti r . Ziya Göka l p' ın da bel i rttiği g ib i : «Türk milleti başka milletlere benzemezdi . Hele başına bir kahraman gelirse, siyasette ve medeniyette birden­bire parlar, siyasi ve medenl seviyesi aniden yükselir.ıı

Demek oluyor k i , Türk m i l leti b i r Şefe muhtaçtı . dolayısiyle bu muammanın anahtar ın ı bu lmak zor b i r iş değ i ld i .

i şte 19 May ıs 1 91 9 tarih inde Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı gün , Türk m i l leti uzun zaman beklediği kahra man ına kavuştu ve onun a rkasından yürüdü.

- 1 25 -

Page 126: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

BEŞİNCİ BÖLÜM

İSTİKLAL HARBİ - İ LK M E RHALE

Kemal izm'in ta ri h i , muhtel if cephelerde idare edi len isti k lôl m ü ­cadelesiyle baş lar. Manda ve h e r tür lü h i maye tarz ın ı red i le « Misa k- ı M i l llııyi kabul eder. Atatürk , Anadolu yolunu tutma k suretiyle m i l letin ha leti ruh iyesine uygun h a reket ett i . Klasik usul lerden olan, ha lk ı aya k land ırm a k ve kargaşa ç ıkarmak yo luna gitmeyip , m i l let in ruhunu asi l leşti rmek, yükseltmek ve temizlemek yo lunu büyük b i r sab ı r ve cidd iyetle tuttu . Hatta en rad i ka l devri m ler ha kkında sam i m i dostla­rına dahi bir ke l ime söylemed i .

*

İSTİ KLAL HARBİ - İ K İ NCİ M ERHALE

İst ik lô l h a rb in in bir inci merhalesi Lozan an laşmasıyla sonuçla nd ı . ismet İnönü'nün Lozan'dan getird iğ i bu an laşma, yeni Tü rkiye'n i n her sahada ist ik lô l i demekt i . Ve y ine bu an laşma, Kemal izm' in g i riştiği istik lô l m ücadeles in in a ncak b ir inci merhalesi idi . N itek im Türk mi l ­leti sevi nçl i o lmasına rağmen Çankaya'da düşü ncel i ve endişel i b i r baş , duruma değiş ik b ir aç ıdan bakıyord u .

Türk m illetin i n sosyal ve ekono m i k yapısı , k ı l ı k k ıyafeti, i rtica ve batı l i t ikatlar ın d u rumu, kad ın ha klar ı , okur yazarların sayısı g ib i d ü::;ı­manlarla m ücadele etmek gerekti . Şeriat re j i m i n i n kaza ve kadere mütevekk i l z ihn iyetiy le dolu b i r «Osmanl ı » bu vaziyete , «k ısmet» de­mekle i l<tifô ederd i . Oysa ş imdi durum değişmiş , bizi on asır geride b ı ra kan görünmeze karş ı cephe açmak lôzı md ı .

Lozan a nlaşmasının imza lan ış ından sonra Atatürk'ün parolası şu o lm uştur: «Harp bitti, yaşasın harp», «Maddi silôhkır kahrolsun! Ya­şasın manevi silahlar» , «Yaşasın ecdattan intikal eden mil li ruhun te­cellesi olan manevi silahlar!» , «Etten ve kemikten düşmcmlcm mağ­lup ettik, hain ve sinsi düşmana karşı, zihniyetimize musallat olan ve milli şuuru tahtışuura süren yabancı manevi kuvvetlere karşı savaş!. .»

- 1 26 -

Page 127: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

AL TiNCi BÖLÜM

K E MALİST RUHUN BAZ! H USUSİYETLERİ

Mustafa Kemal , Büyük M i l let Mecl is in in i lk toplantıs ında · «Hayat demek mücadele, müsademe demektir. Hayattaki muvaffakiyet mut­laka mücadelede muvaffakiyetle mümkündür. Bu da manen ve mad­deten kuvvete, kudrete istinat eden bir keyfiyettir.» diye der. Bu ce­lôdet, istik lô l a rzusu ve m ücadele aşkı , Atatürk'i.i n kanından gelen sese itaat etmekten kayna klan ıyord u .

Atatürk, gayesine u laşmak i ç i n , idare- i maslahat fi kri i l e b i rçok defa şeriat z ihn iyetinden istifade etmiştir .

İstanbul h ü kümeti n i n kendisini vatan ha in i i lôn eden fetvaya ka r­ş ı l ık ; Anadolu ulemasından . İstanbul h ük ümet erkônın ı suçlayan bir fetvayı 5 Mayıs 1 920 ta rih inde a l d ı . Onun bu derece s ık ı b ir metod i le hareket etmesi, tarih in büyük s imalarında görülen ani ve asabi hare­ketlerine pek uymaz.

Napoleon büyük bir adam olara k tan ı n masına rağmen onun dü­şünüş ve hareketlerine bak ı lacak o lunursa , h evesleri ndeki sebatsız l ı ­ğ ın , hayatında ne kadar fazla yer tuttuğu görü lür .

Atatürk, Lozan an laşmas ın ın kendisine verd iğ i n üfuzdan istifcıde edere k , manevi kara kuvvetleri n h epsine birden savaş açabi l i r , ma­ziye a i t bütün m üesseselerin a leyh i nde gene l b ir taa rruz i lôn edebi­l i rd i . Oysa Atatürk, başındaki zafer tacın ı n sarhoşluğuna kap ı lmad ı .

Bu s ıra larda Atatürk ta raf ından kuru lan Ha lk Partisine ve h ü kü­mete hain ve sinsi b i r m uhalefet teşekkü l etmişti . İ rtica ruhu tekra r­dan kökleşmeğe başlamış , m i l letveki l leri mensup o ldukları bölgelere göre zümreler teşki l ed iyorlard ı . Böyle b i r d u rumda yap ı lacak ma nev­rayı göze görünm iyen d üşmanın hareketi ne uydurmak gerekti .

Bunun iç indir k i , Atatürk, Cumhuriyet rej im in in ad ın ı söylemeden üç y ı l süreyle f i i len Büyük M i l let Mecl is i H ü k ü metin i idare ett i . Dola­y ısiyle m uhal i fler, cumhuriyet resmen i lôn ed i lmedi kçe re j im in geçici o lduğunu sandı lar. Bu üç yı l sonunda da Cumh uriyet rej im i oy birl i­ğiyle kabul edi ld iğ i g ib i , Ke mal Atatürk, Türkiye'n in i lk Cumhurbaş­kanı i lôn o lundu (29 Ek im 1 923, saat 20.44) .

- 1 27 -

Page 128: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Cumhu riyet i lôn ı , H i lôfet müessesesin in i lgasını o a nda icab ettir­med i . Esasta ruhani h ükümeti n cismani h ü kümetle müştereken mev­cudiyeti, yeni Türkiye Cumhuriyeti için büyük teh l i ke id i . N ihayet b i r as ı r l ık şeriat müessesesi , 3 Mart 1 924 de i lga ed i ld i .

YEDİNCİ BÖLÜM

Y E N İ LEŞEN BİR VATAN VE YENİ BİR M İ LLET

H i lafetin i lgası , Kemalizm'e yeni bir merhale açmıştır . Artı k Ata­türk'ün ka lbinde saklamağa mecbur olduğu mi l li sır kalmamıştı r. Yeni b inan ın inşasına başlama emrini vermenin zama n ı , yeni devleti , yeni vata n ı ve yeni Türk'ü yaratmanın sırası gelmiştir. işte bunun için b i r teşki lôta v e kadroya acele ihtiyaç vard ı .

Kema l izm'le bir l i kte T ü r k toplumu çeh resi n i değişti rmiş bu sayede yeni Türkiye'de, k iş i , tav ı r ve zih niyetin i değişti rmiştir . Hedefe en k ısa zamanda ulaşmak iç in en m ü kemmel usulü seçti . Bu suretle Büyük Önder' in sev k ve idaresi a lt ında, bat ı kü ltürüne doğ ru i lerleyen yeni Tü rk mi l leti ötek i medeni mi l letlere çok az bir zaman za rfı nda yetiş­meli id i .

SEKİZİNCİ BÖLÜM

KADROLA R I N TANZİMİ

Askeri terbiyeden çok istifade etmiş o lan Atatürk, her şeyden önce, m i l l i hak imiyeti ta nzim ve en iyi yolda sevketmeğe mem u r si­yasi kadroları teşki le koyu ldu .

Kemal ist rej i m i a nlamak iç in , klasi k demokrasin in remzi olan « M i l let vasıtasıyla ve mi l let için» sözüne, «kadrolardan dolaşa rak» cümlesini i lôve etme k gerekti r . «Kadrolardan dolaşa ra k mi l let ma ri­fetiyle» i l kesi , ancak Türkiye'de caridi r. Çünkü orada d uru m ve şa rt­lar, memleketin sosya l ve ekonomik b ünyesi buna elverişl id i r .

*

- 1 28 -

Page 129: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Ankara 'n ı n resmi hayatın ı tan ıyanlar Türk demokrasisin i n siyasi kadroların ı meyda na getire n seçkin s ın ı f ın Atatürk tarafından nası l tanzim edi ld iğ in i çok iy i b i l i rler. Bu bakımdan Cumhurbaşkan ın ın sa­rayı , adeta prat ik bir siyasi ve sosya l i l i m ler oku lu sayı l ı r. Hemen he­men her akşam burada Türk mi l letin in menfaatin i ya kından ve uzak­tan i lg i lendiren siyasi , sosyal veya ekonomik konu lar münakaşa edi­l i r, Büyük M i l let Mecl is inde i leri sürülen f iki rler, Çan kaya'da serbest mü na kaşa larla p işmiş ve vuzuh bu lmuş f ik irler o lara k görü l ür.

Ondörd ü ncü Louis « Devlet benim )) derd i . Türk mi l leti de iftiharla «Ben Atatürk 'üm» d iyeb i l i r. Çünkü Türk mi l letinde her şey onun t im­sal id i r.

DOKUZUNCU BÖLÜM

HALK PARTİSİ

Atatürk, amme işleri n i n sevk ve idaresi n i tem i n edecek olan kad­roları meydana getirmek amaciyle «Cumhuriyet Halk Partisi n i » kurd u . Bu , gerçekte siyasi kadrolar ın teşki l i i ç i n vücuda gelmiş b ir taazzuv­dan ibarett ir.

Bu konuyu gerçekleştirmeden önce her za man olduğu g ib i Ata­türk, m i l letin f ikri n i a lmak yoluna g itti . 7 Ek im 1 922 de b ir b i ld iri ya­y ın l ıyara k ayd ı n s ın ı f ı , görüşlerin i b i ld i rmeğe davet ett i .

Be l l i başl ı şeh i rlerde konfera nslar d üzen led i . Ha lk ın soru larına bizzat kendisi cevap verd i . Özel l ik le Ba l ı kesi r'de ha lka h itaben yap­tığı konuşmada : «Bu mil letin, siyasi fırkalardan çok canı yanmıştır. Başka memleketlerde fırkalar, behemehal iktisadi maksatlar l.izerine teessüs etmiştir. Çünkü o memleketlerde muhtelif sınıflar vardır. Hal­buki ülkemizde Halk Fırkası dediğimiz zaman, bunun içinde bir kısım değil, bütün mil let dahildir. Bir defa halkımızı gözden geçirel im: Bil i yorsunuz, memleketimiz çiftçi memleketidir. Binaenaleyh arazi s;:ıhip­leri h imaye edilecek insanlardır. . . Sonra sanat sahipleri i le ticaret yapan büyük tacirler gelir . . . Kaç milyonerimiz var? H iç! Binaenaleyh biraz parası olanlara düşman olacak değiliz. Bi lakis, memleketimizde birçok milyonerin hatta milyarderlerin yetişmesine çalışacağız . . . Son­ra amele gelir. Bugün memleketimizde fabrika, imôlathane vesaire gibi müessesat çok mahduttur. Memleketi yükseltmek için de amele

- 1 29 -

Page 130: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

lôzımdır. Binaenaleyh tarlada çalışan çiftçiden farkı olmayan ameleyi de h imaye ve siyanet etmek icap eder . . . Bundan sonra münevverler ve ulema denilen zevat gelir. Bunlarda kendi aralarında toplanıp halka düşman olabilir mi? Bunlara terekküp eden vazife, halkın içine gire­rek onları irşat etmektir . . . İşte ben mil letimizi böyle görüyorum ve bunları sınıflara ayırmak imkônı yoktur . . . »

Öte yandan Atatürk, Samsun 'da yaptığı konuşmada: «Bu fırkanın esas umdesi memleket ve mi l letin hakiki selômetini temine çalışmak­tır>> d iye der.

Siyasi partiler arasında iht i lôf lara ve geçimsizl i k lere meydan ver­memek iç in b i rl i k iht iyac ın ı Atatürk, nutuklar ında izah etmiştir. Şu var ki , 1 930 yı l larında mesai a rkadaşlarıyla görüş farkları oldu. Bu zevat daha iyi bi r şey yapmanın za man ı geld iğ i f ikr in i i leri sürerek eski Baş­bakan Feth i ' n i n başkan l ığ ı nda «Serbest Fırka» a d l ı b i r siyasi fırka kurdu la r. Program it iba riyle H a l k Partisi 'nden ayrı lan lar yeni bir şey geti rmed i kleri nden, daha son ra partiyi lôğved ip yuvaya dönd ü ler.

Şurası şayan ı d i kkatti r k i , tek parti prensibi m i l lete, hiçbir za man b i r kanu n la kab u l etti ri lmiş değ i ld i r. Türk iye kabu l ettiği rej i m i n esa­s ın ı teşk i l eden m i l li hôk im iyetin ôza m i fayda lar ın ı elde etmeğe baş­ladığ ı ha lde Avrupa demokrasi leri n in zarar gördüğü bir gerçektir . Bu ve buna benzer d u ru mları «Türk m ucizesi» o lara k n itelend i ren ler var. Ha lbuk i ortada bir mucize o lmadığ ı , buna m u kab i l Ça n kaya 'daki pra­tik oku l sayesinde keza Avrupa demokrasi lerin i n kaydettiği tecrübe­lerden istifade etme k suretiyle elde edi ld iğ i b i l i nmel id i r .

- İ K İ N C İ K I S I M -

K E M A L İ Z M ' İ N Y O L U

ONUNCU BÖLÜM

G E RİYE DOGRU B İ R NAZAR

Kemal izm' in özün ü iyice kavrıya b i l mek, onun gel işmesine a i t m uhtel i f safha ları tak ip etmekle kabi ld i r. Bunun iç in 9 Mayıs 1 935 de A nkara 'da top lanan Dörd ü ncü Ha lk Pa rtis i 'n in en yetk i l i temsi lci leri-

- 1 30 -

Page 131: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

n in yaptığı g ib i geriye doğru b i r nazar atmak gerekir . Çünkü isti k lô l m ü cadelesinden daha teh l ike l i b ir düşmanla boğuşulmuş, dolayısiyle ekonomik , kültürel ve sosyal alan larda büyük başarı kaydedi lmişti r .

Artık Kemal izm, tam o lgun luk çağ ına e riştiği iç in yeni Türk dev­leti n in i leri doğru yürümekten ve gel işmekten başka yapa ca k işi yok­tur.

Her ne kadar Parti n in alt ı remzi , alt ı kolu va rsa da , Kemal izm, ke­l i m el erle ve form ü l l erle ölçülemez.

İşte bu sebeple, Halk Partisi , progra m ı n ı çok fazla tavzih etmek­ten da ima çek inmiştir. Buna m ukabi l eski Başbakan Feth i , Serbest Cumhuriyet Part is i 'n i kurduğu zaman keza seçi m münasebetiyle yap­tığı konuşmalarda Ha lk Part is i 'n in progra msızl ığ ın ı i le ri sürm üştür.

Ha lkç ı lar ise : «Biz program istemiyoruz. Başlangıçta tespit etti­ğimiz direktifler ve umumi hatlar bize kfüidinı diye cevap veriyorla rd ı .

Kongreye katı lan gazetecilerle samimi b i r görüşme yapan Recep Peker de : «Partimiz bir tekkede kcıpa!ı değildir. Keza parti programı­mız ayet değildir. Biz i leri hareketimizde zamanın iccıbcıtına tabiiyiz.» diyord u . Oysa Part in in resm i organ ı olan Ülkü mecmuasında, bu du­rum başka bir şekilde ifade ed i lm işti r : «Fırlmmız tabii haklar fikrinin doğuracağı derin ve korkunç zararları gördüğü için b ugünün bilgi esaslarına da uygun olmıyan tabii hukuk fikrine kıymet vermemiştir. Bizce hürriyet, müsavat ve mülkiyet hudutları, cemiyetin yüksek men­faatlerine bağlıdır. Bunun hudutların ı ancak o tayin eder.»

ONBİRİNCİ BÖLÜM

KAHROLSUN ŞERİAT H Ü K Ü M ETİ

Lozan an laşmasından sonra, Kemal Atatürk, teokrasi i le m üca­dele etmeliyd i . Şeriat zih niyeti yüzünden kafes a rkasında b i r esi r ha­yat ı yaşıyan kadı n , anca k b i r heyulô k ı l ığ ı nda dolaşab i l iyord u .

B u bakımdan Kemal Atatürk, bu ka ra düşmanın kuvvet in i h içbir zam a n azı msam a mıştır.

Vôkıa Dolmabahçe Sa rayında hôlô taht ın ı muhafaza eden şeriat temsi lcisi b i r ba kıma tecrit ed i lm işti . Şer-i z ihn iyet hôlô yaşıyord u . Kemal Atatürk, Türk m i l leti i ç i n , m i l li şuurun uya n masından başka kurtu luş yolu o lmadığ ın ı çok iyi bi l iyord u .

- 1 31 -

Page 132: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Hi lôfet' in 3 Mart 1 924 de i lgasından sonra , İs lam ôleminde büyük b i r karış ık l ı k olacağı bekleniyord u . Fakat Kemal Atatürk'ün ta h m in leri teeyyüd ett i .

H i lôfet ve evkaf lağvedi lm iş, tek okul sistemin in kabulü i le med­reselerin h ü k m ü de o rtadan kalkmışt ı . Öğren i m i n la ik leşti r i lmesi tam la ikl iğe doğru bir ad ımd ı .

Kemal Atatürk b i l iyordu k i , bugün ortadan kald ır ı lan m üessese ler, yarın i lk fı rsatta kuru lab i l i rd i . Şa pka giyimi affed i lmez bir d insiz l ik tela kk i ed i l iyord u . Oysa fesi n Yunanistan'dan a l ı nd ığ ı b i l i nmel iyd i . İ r­tica sem bolüne art ık tah a m m ü l edi lemezd i . Onu kald ı rmağa kara r verd i . Fa kat nası l? Zorla m ı ? Hay ı r. Sadece i kna suretiyle! . . .

*

Günün b i rinde 24 N isa n 1 925 de herkes ve herşey henüz uykuda i ken, Atatürk şeh i rden ayrı l d ı . Nereye gittiğ in i b i len yoktu . Anca k ak­şama doğru Kasta monu'dan gelen telgraflar, Büyük Kurta rıc ın ın o rada k ıyafet devrim i ne doğru i l k ad ım olan şapkayı h a l ka tan ıttığ ın ı a kset­t ird i ler.

Şüphesiz bu, hiç de ümit ed i lmiyen bir şeyd i . Kemal Atatürk'ün m üdahelesi ve sözleri s ih ir l i b ir tesir yaptı . Kırmızı bir kü lah o lan fes a rt ık nefret ve istih ra k konusu o lmuştu .

Festen sonra , s ı ra sarığa gel mişt i . Kastamonu'da ik inci b i r mı ­tuktan son ra sarık la gezen onbin lerce baş, soka kta şapka veyahut kasket i le görü lmeğe başlad ı . Bu suretle sokağ ın manza rası tamamen değişti .

ONİKİNCİ BÖLÜM

LAİ K KAN U N LA R

Kemal Atatürk, Kastamonu'da i k inci nutkunda : «Efendiler! en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kôfidirıı sözleri ile şeyh ve der­vişlerin faaliyetine son verd i . Bu son derece m ü h i m b i r ad ımd ı . O ta­rihten it ibaren cehalet ve taassup ortadan kal kmağa mah kumdu.

- 1 32 -

Page 133: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Üç ay sonra, T .B. M . M . arsıu lusal saat ve takvim i kabul etti . Emi l Zola'n ın sözlerine nazi re o lara k « modernleştirme» iş i a lm ış yürümüş­tü. İsviçre Kanununundan iktibas ed i len yen i « Medeni Kanun>ı 17 Şu­bat 1 926 da ka bul ed i ld i . Bunu «Borçlar, Ticaret. Ceza ve diğer Ka­nun ları> tak ip etti .

Büyük Mi l let Mecl isin in 5 Nisan 1 928 tarih l i topla ntısında ise la ik­l ik keyfiyeti kabul edi ld i . Bu suretle devleti n d in i o lduğu ha kkındaki madde b ir çırpıda kaldırı l d ı . Şayan ı d i kkattir, Türk okul larından d in dersleri ka ld ırı l d ı . Papazlar taraf ından idare edi len yabancı oku l lar da bu konuda ikaz ed i ld i .

ONÜCÜNCÜ BÖLÜM

HARF İ N K I LABI

Teokrasi ve şeriat z ihn iyeti mağlup ed i ld ikten sonra modernleş­menin batı kü ltürü i le olabi leceğ in in bel i rt i lmesi gerekti . Va kit kay­betmeden kaybedi len yüzyı l ları telafi etmek lôzı m d ı . Bu bakımdan 1 928 y ı l ı Kemal ist i ıık ı lôp lar iç in zengin ve verim l i b i r yıl o lmuştur.

işe önce yeni harflerle başlanmal ıyd ı . Ça n kaya okulu vasıtasiyle Türk efkôrı , telk in ve i kna ed i ld i . Teşki l edi len b ir komisyon Dolma­bahçe Sarayında Atatürk'ün başka n l ığ ında ayla rca ara l ı ksız ça l ışt ı . G ü n ü n b irinde Atatürk bu m i l li s ırrı ha lka doğrudan doğruya açmağa karar verd i .

Sarayburnu Parkında tertip edi len b i r eğlencenin son unda oracığa gel iş i g üzel konan b i r k ürsüden, ha lka şun ları söyledi : «Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz . . . Bu yeni harfleri behemehal pek çabuk bir zamanda anlayacağız. Ben buna eminim, siz de buna emin olunuz» .

işte harf ink ı lôb ı , öteki i nk ı lô plar g ib i , Atatürk taraf ından ha lka doğrudan doğruya aç ık lanara k gerçekleşti ri l m işt ir . Şü phesiz bu kolay bir iş değ i ld i . İ lk za manlarda bizzat Atatürk yeni harfleri , e l i nde tebe­şir siyah tahtan ın başında b irçok defa lar ha lka öğretti . Bu suretle ü l ke tarife sığmaz b ir heyeca n , bir faa l iyet içine g i rd i . Bundan böyle

- 1 33 -

Page 134: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

mi l let gazetesin i okuyup an l ıyabi lecek, mektubunu kendi yazıp , def­terlerin i kendi tutabi lecek ve a i lesine mektup yazd ı rmak iç in a rzuhal­ciye gitm iyecekti r.

H a rf i n kı lôb ı , m i l leti bir y ı ldan fazla devam l ı bir galeyan ha l inde bu lundurmuştur .

Şapka lehindeki m ü cadele ve Türk a lfabesi lehindeki genel sefer­berl ik , en ateşli devi rleri ni yaşarken , kad ın ları n serbestisine doğru dev a d ım larla yürünmekte id i .

ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜM

KADI N SERBESTİSİ

Çankaya tepesinden gelen telk in ler o , medeni terbiye oku lunun yaratt ığ ı hava sayesinde Türk sosyetesin in modern leşmesi , kad ı n ı n serbestisine yard ı m etmiş v e a i le hayatın ı n d üzene g i rmesini sağla­m ıştı r.

Kemal izm'den önceki zamanlarda Türk kad ı n ı , kafes a rkas ı r.da iken Cumhuriyet H ükümeti s ı ra l a rında a rt ık karma okul ve öğren im kabu l ed i lm iş , ş imdi de Üniversitede aynı s ı rada erkek ve k ız öğren­ci ler yan yana oturuyorlar.

E rkeğe dörde kadar evlenmek, hatta oda l ık lar toplama keyfiyeti Medeni Kanunla son bu lmuş o luyor. Bu da Büyük Önder' in işareti i le gerçekleşmiştir .

5 Şubat 1 923 de izmir'de verdiğ i n utukta Türk Kad ı n ı n ı n fazi l etin i d i le getirirken , İnebolu 'da yaptığı b i r konuşmada da peçe ve ferace usul ünün terk ed i lmesi gere ktiğ i n i bel irtiyord u . Keza Türk Kadın ına, s iyasi hak ları n ı ku l lanacak vaziyete ge l i r gelmez hakları n ı verm i şt i r.

Cumhuriyet H ü kümeti 1 930 da kad ın lara , Belediye mecl isleri iç in oy ve seçi m h:::ıkk ın ı bahşetmişt i r. Dördüncü Büyük M i l let Mecl is inde zayıf cins ad ı veri len kad ı n lardan da y irm i kadar m i l letveki l i bu lun­makta d ı r.

1 935 y ı l ı nda Y ı ld ız Sarayındaki «Kadın lar Kongresine» gelen dün­ya mi l let lerine mensup delege kad ın lar, Türk Kad ı n ı n ı n hamlesi kar­şıs ında ta kd i rler in i g izlemiyorlard ı . Atatürk'ün 1 931 y ı l ında izmi r'de

- 1 34 -

Page 135: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

yaptığı konuşmada Türk Kad ı n ı n ı n gösterd iği fedakôrl ık ları s ı ra lar . Bun larda Türkçü lük cereyan ı n ı n yaratıcısı Ziya Göka lp ' ın aynı konu­daki görüşlerin i hat ırlatı r.

ONBEŞİNCİ BÖLÜM

TÜRK TARİ H İ N İ N Y E N İ DE N KURU LUŞU

Şimdi 1 929 y ı l ına geld i k . Türk m i l leti n i n mônevi yönden g i riştiği m ücadeleye baş l ıyal ı henüz birkaç yı l o lmuştur. Türk m i l letin i yüzy ı l ­la rca batı d ü nyasına doğ ru i lerlemekten a l ı koya n mônevi kuvvetlerin esaret z inc iri bu kısa s ü re içi nde pa rça land ı . Bu defa Avru pa m i l let­leri kendi saflarında i lerleyen yeni b i r tip insan görd ü ler. İşte bu yeni t ip k i md i ? Nereden gel iyord u . Mazisi ne id i?

Geçmişi hakkı nda çok şey söylenen bu m i l leti n Osman l ı aş ire­t inden geld iğ i , bir süre savaşlarda ta l i h i yaver g ittiği iç in yabancı ü l ­keleri işgale m uvaffak o lduğu ve h içbir zaman kendi ma l ı o lm ıyan b ir i m pa ratorluk kurup, o ra n ı n k ü ltüre l üstün lüğünü günden g ü ne a rt ıra n yerl i aha l i hesa bına çal ışt ığı bi l i n i r. Ta rih büyük İs lam a i lesine men­sup o lara k ya ln ız Osm a n l ı la rı tan ıyord u . Birb ir ine zıt unsu rlar ından b i r tek m i l let ç ı ka rmak istiyen Osma n l ı l ı k h ü lyası s ı rasında Türklükten bahsed i lmeyiş i , ihmal veya unutka n l ı k eseri değ i ld i r . En gayretl i genç Türkler bi le Türk m i l let in in tari h i n i Osma n l ı ' n ı n küçük aş i retinden ge­riye götürmeğe cesaret edememişlerd i r. N itek im N a m ı k Kemal : «Ci­hangirane bir devlet çıkardık bir aşiretten!» sözün ü tek ra r etmekten kendi n i a la maz. Oysa Türkler ve bütün d ünya b i lme l id i r k i , Türk tar ih i 400 çad ı rl ı k bi r aşi ret in deği l , yüz m i lyon larca n üfusluk bir m i l letin ta­r ih id i r.

Türk m i l leti ş imdi uygarl ı k yoluna tek ra r g i rmek suretiyle d ü nya­n ın i lk k ü ltürlü m i l leti o lan cetlerin i n yolunda i ler lemekten başka b ir şey yapm ıyord u . Bu itibarla Türk tarih i n i n yeni baştan yazı lması ge­rekti. Yen i lmesi i ktiza eden i lk güçl ük , d ünya kamuoyu olduğu kada r Türk kam uoyunda yüzy ı l l a rdan beri yerleşmiş h urafeleri gel iyord u .

B u meseleyi i l mi bi r şeki lde tetki k eden ve etti ren y ine Kemal Atatürk o ldu . Çan kaya 'daki tatbikat okulu mazi n i n karan l ı k ları n ı del­mek sı.. retiyle b in lerce öğ retmen - profesör ve ayd ı n ı seferber edere k K ü ltür Bakan l ığ ın ın e l inde bu lunan bütün maddi ve manevi kaynak ve kuvvetleri değerlendirme yönü ne g itti .

- 1 35 -

Page 136: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Kemal Atatürk bu ça l ışmaların ve teessüs edi !en ensti tünün b i l ­f i i l başkan ı ve yoru lmaz muhar ik id ir. Başkumandanın e m ri i le yüz­lerce i l i m işçisi h e r di lden eski ve yeni her çeşit eseri karıştı rmış ve gözden geç irm iştir .

En başta eski Çince, ondan sonra İ ran d i l i i le yazı lm ış eserler gel iyor. On as ır öncesindeki Ara pça eserleriyle Oğuzna me ve Dede Korkut g ib i tar ih i vesika larda Türk'ün beyaz ı rka mensup olduğu ve morfo lo j ik hususiyetlerinden söz eder.

Enstitünün meydana getird iğ i dört ci lt l ik «Genel tarih ve Türk ta­rih i » adlı k ita plarda Türk Mi l let in in anavatan ı olan Orta Asya'dan baş­latır. Türk kit lelerin in M .Ö. 7000 yıl önce Çin'e doğru ak ın ettiğ in i ve yine M .Ö . 4000 y ı l larında Anadolu'da Hit it meden iyeti n i kurduk la rı n ı z ikreder. Bu ba kımdan 1 932 y ı l ı n ın Tem muzunda Ankara 'da yüzlerce delegen i n işt i rakiy le topla nan i l k Tarih Kongresinde b i rçok b i lg i ler su yüzüne ç ıkmışt ır . Söz konusu kongrede Çankaya oku lunun en faal ve tarih enstitüsünün en değerl i üyelerinden tarih öğretmeni Baya n Afet ( İnan) . Türklerin Moğol larla ka rıştı r ı ld ığ ın ı söylerken, Edebiyat Fakü l ­tesi Başkan ı Köprülüzade Fuat, Bayan Afet'ten sonra kürsüye ç ık ıp , onun tez in in bel l i baş l ı k ısı m ların ı i lm i de l i l lerle teyid etmiştir .

Öte yandan eski M i l l i Eğit im Bakanlar ından Dr. Reşit Gal ip , Ün i ­versite Profesörü ve Mi l letveki l i Şemsettin (Gü naltay) ve y ine M i l l i Eğit im Bakan larından Bay Yusuf H ikmet, çeşit l i vesi leler le yaptıkla rı konuşmalarda hep bu konuyu iş lemişt ir .

1 930 y ı l ı ndan beri hummal ı b ir şeki lde ça l ışa n «Ta ri h i Araştırma­lar Enstitüsü » n ü n , özel l i k le Sümer ve H itit medeniyetleri i le i l g i l i ça­l ışmaları z ikre değer.

ONAL TiNCi BÖLÜM

S Ü M E R VE H İTİT M ED E N İYETİ

Son zaman lara kadar Sümerlerin Türk ırk ından oldukları a kla bi le gelmem işt i . Çankaya 'n ın bu konuyu ihmal etmesi beklenemezd i . Bu tari h i gerçek, m i l lete açık land ıkta n sonra ü lkeyi endüstriyel leşti rmek görevin i üstlenen m i l l i bankaya Atatürk'ün emri i le «Sümer Bank» adı veri ld i .

- 1 36 --

Page 137: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Türk m i l letin in mensubu o lmakla iftihar duyduğu diğer b i r mede­n iyette , M u kaddes Kita plarda bi le bahsi geçen «H itit Meden iyeti» d i r . Anadolu 'nun çeşitl i yerlerinde yapı lan hafriyatlarda bu m edeniyetle i lg i l i h iyerog l i f yazı l ı kil tabletler bu lundu .

Şu halde ecdada lay ik o lduğumuzu ispat etmek mecburiyetinde­yiz . Bu sebeple Kemal Atatürk , C u m h u riyetin 10 cu Yı ldönüm ü m ü na­sebetiyle söylediği tar ih i nutukta , m i l letine « m uasır meden iyet sevi­yesi n in fevkine çıkmağı» tavsiye etm iştir .

ONYEDİNCİ BÖLÜM

D İ Lİ N TÜRKÇE LEŞTİ Rİ L M ESİ

Alfa beyi , serpuşu, tarih i , sosya l ve ferdi bütün hayatı Türkleşti r­d i kten sonra hak l ı o lara k m i l li o lm ıyan bir d i l ku l lanmağa devam ede­b i l i r miydik? Dil , m i l li ruh u n aynası değ i l m id i r? Şu ha lde b in lerce y ı l l ı k bir cemiyet hayatiyle vücut bu lmuş ve m i l li ruhta n yayı l m ıyan b i r di l ku l lanmağa tahammül ol unamazd ı .

Osman l ıca; Arapça v e Acemce kel imelerden müteşekk i ld i r. Arap­ça ke l imeler şeriat tarikiyle l isana zorla g i rmişti . Faris i , Türk d i l i n i m utla kiyet idaresi yo lu i le isti lCı etmişti . Bu ba kımdan ha lk cah i l ka l ­m ı ş ve d i l i n i kaybetm işti . Edebiyat, Arapça ve Acemce şatafatl ı , tum­turak l ı iba relerden iba rett i .

Diğer i n kı lCıp la rda olduğu g ib i bunda da işaret veren bizzat Ata­türk olmuş, bu konudaki görüşü n ü şu şeki lde i fade etmiştir: « . . . Türk di l i , di l lerin en zenginlerinden biridir. Yeter ki bu dil şuurla işlensin.»

İ lk Dil Kongresi, 26 Eyl ü l 1 932 tar ih inde Dolmabahçe Sarayı nda yap ı ld ı . H üseyin Cahid (Ya lçın ) ' ın kongrede çıkardığı fa lsolu sese rağ­men, ü l ken in çeşitli yerleri nde konuşma d i l i nde mevcudiyeti nden eser kalm ıyan kel i meler topland ı . Bu suretle tekrar ca nlanan kel i meler ha lka sunuldu .

Şu anda d i l i n kı lôb ı henüz tamamlanmamıştır . Henüz geçiş dev­resinde bu lunuyoruz. Bu i nt ikal ve çift di l devresi ne kadar s ü recek? Bunu tah m i n etmek, tab i i gayet güçtür. Herhalde 1 936 ders y ı l ı ndan it iba ren ders kita pları n ı n b i r k ısmı yen i d i l i le yazı lacak. Bundan son­raki nes i l ler de Osmanlı d i l ine bel ki tam a men yabancı ka laca ktır .

- 1 37 -

Page 138: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

1 936 y ı l ı başında Ankara 'da Tarih ve Di l Fak ü ltesi n in açı l ış ı i le b u nokta tebel lüğ etmiş, dolayısıyle d i l ve tarih bu fa kü ltede b i rleş­m iştir.

Bundan böyle tarih ve dil a raştı r ıc ı lar ı , bu yeni fakü ltede toplcı ­nacak v e Atatürk'ün teşebbüs ettiği kü ltürel yeni leşmeyi , bu fakü l ­ten in h imayesi a lt ında h üsnü neticeye ulaştıracaktı r .

ONSEKİZİNCİ BÖLÜM

SOYAD! İ N K I LABI

Art ık 1 935'teyiz. Onik i y ı l l ı k b i r süre zarfında yeni Türk , kendine yen i b i r ruh , yeni b i r ahlôk ve yeni b i r tarih yaratmıştır .

Yeni Türk , hô lô teok rat olduğu zamana ait şarkl ı ve geçmişe a it ismi taşıyord u . Bu. eski Türk fatih lerin in ya da kabi le bcışkan ların ın ad ı id i . Modern devi rde ayn ı a i len in her uzvu, ayn ı ü nvan a ltında b i r­leşmel i d i r. Bu da «soyadı» 'd ır .

Bu inkı lôb ı gerçekleşti rmek iç in , ka bul ed i len b i r kanun la her Türk y u rttaşı bi r soyad ı seçmeğe mecbur edi ld i .

En t ip ik is im ler bizzat Atatürk tarafından tevcih edi ld i . Bu suretle İnönü zafer in in kah ramanı olan ismet Paşa « İsmet İnönü» o ldu . Bü­y ü k M i l let Mecl is i de mi l letin yüksek başka nı Gazi Mustafa Kemal'e «Atatürk» soyadın ı verd i .

ONDOKUZUNCU BÖLÜM

« H ÜMAN İTARİSM» V E SULHPERVERLİ K

Türk m i l l iyetç i l iğ i tamamen rea l ist esaslara daya n ı r. Bu bak ım­dan nasyona l ist h a reketlerle kab i l i te l i f o lm ıyan h ümanitarism ve su lh ­perverl i k prensipler in i m i l l i c i l i k a kidesiyle uzlaştı rab i lm iştir. Bu yük­sek a h lôk ın en t ip ik misal i afyon meselesin in hal l i nde görü l ür. Türk ekonomisine mi lyon larca l i ra getirmesine rağmen bu uyuşturucu madde i le i lg i l i o lara k zecri tedb i rler a l ınd ı .

Kemal ist rej i m i n o lumlu b i r noktası da barışın takviyesi iç in ya­p ı lan ça l ışmalard ı r. Şöyle ki: Lozan 'da ismet İnönü tarafından verilen

- 1 38 -

Page 139: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

sözde duru ldu . Bu suretle , dostlu k , b i rl i k ve tarafsızl ı k a n laşmaları yapı ld ı .

Sovyetler i le olan dostlu k an laşması yeni lendi . Keza 1 928'de İta lya ile i mza edi len an laşma kayda değer.

İ ran ile yapı lan an laşma sonu nda m ü nferit mezhep h usumetleri son bu ldu . Afganistan 'la a kt edilen an laşma bir yabancı sa ldır ı kar­şıs ında yard ım laşmayı hedef a l ı r.

Yunanistan i le ya ln ız dost luk değ i l , aynı zamanda sa mimi b i r müt­tefi k o lunmuştu r. Dünkü mazi ö lmüş, bu suretle dün b i rer düşman sa­y ı lan bu ik i m i l let arasında Türk - Yunan dostlu k abidesi d ik i lmiştir .

Ba l kan Anlaşması da dünya barışına çok şey kazandı rm ı ş bu lun­maktad ı r.

YİRMİNCİ BÖLÜM

KEMALİZM VE GÜZE L SANATLAR

Diğer ü lkelerin on asırda gerçekleştird iğ i şeyleri on yıl g ib i k ısa b i r zamana s ığdırmış olan Atatürk'ün, Cumhuriyetin 10 cu yı ldönüm ü mü nasebetiy le söyl iyeceği nutku herkes sab ı rsız l ı kla bekl iyord u . N i ­tek im mi l let sükutu hayale uğramadı . Herkes radyo başında O'nun güzel san'atlar sahasında ka lk ınmağa ve i lerlemeğe davet eden söz­ler in i huşu ile d in l iyord u .

Atatürk'ün verd iğ i bu son seferber l ik emri i le Türk'ün m i l li ruhu i le i lg is i o lmıyan müzikten söz ed i lediği g ib i res im, heykel ve benzeri güzel san 'atların önemi ortaya ç ık ıyord u .

Fası l m üziğ in in yeri ne müziğimiz in diğer kü l tü rel m üesseseleri g ib i asrileşmesi gere kti . Art ık Anado l u ha lk ı Batı m üziği d in l iyor, Hal kev­leri nde s ı k s ık veri len konserlerde ya ln ız a lafra nga müziği parça ları ça l ın ıyord u .

Bi r kere daha hatı rlata l ım k i , bu ink ı lôpta d a d iğerlerinde o lduğu g ib i zora ve kanun k uvvetine asla m ü racaat edi l memiştir . Geleneksel m üz ik i le meşgu l o lmak istiyenler tamamen serbest bıra k ı lmış , fa kat ha lk , Önder' in tavsiyesine ayak uydu rmak için gayret göstermiştir .

- 1 39 -

Page 140: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Ankara'da Etnografya Müzesi önündeki Atatürk heykeli.

Page 141: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

VİRMİBİRİNCİ BÖLÜM

K EMALİST REJİ M İ N İ LE RDE YAPACAGI İŞLER

Kemal izm yakın gelecek iç in bize acaba ne ler hazırl ıyor? Bunu an l ıyabi lmek iç in Ha lk Partis in in 1 935 Mayısı 'nda toplanan kongre progra m ı na b i r göz atmak kôfid i r.

*

KÖYLÜ N Ü N KALK IN MASI

Anadolu 'nun her ta raf ında kurulan Halk Fırkas ın ın idaresinde bu­lunan Hal kevlerinde, köyl ünün mi l letin efendisi olduğu h ususu işlen­miş ve Atatürk 'ün , köylü n ü n ka lk ınma konusundaki hassasiyeti son derece önem kazan mıştır .

En başta toprağı o lm ıya n köyl üye topra k dağıtma konusu gel ir . Bunun ya n ında köylere mahsus o lmak üzere b i r terbiye sistemin in de kabu lü şartt ı r.

Bu t ip oku l la rda okuya n çocu klar sayesinde köylü kesimi artık cah i l ka lm ıyacaktır .

*

SAY' IN (ÇALIŞMA N I N ) N İZAM LANDIR ILMASI

Part in in yeni programında işçi konusu ve işçi lerle patronlar a ra­s ındaki m ünasebete temas ed i lm işti r .

iş kanunu Türkiye 'de b irkaç yı ldan beri tetk i k edi lmekte olduğu ve bunun bir an önce mecl is in tasd ik inden geçeceğ i b i ld ir i lmekted i r. Bu suretle her ik i taraf ın o lduğu kadar ü lken in ekonom i k ka lk ınması göz önünde bu lunduru lara k işçi ve patron grevleri şiddetle yasak ed i­lecektir.

Bu konunun Kemal izm' in genel p rensiplerine her noktada uygun olduğu aşikard ı r. Bu suretle zümre ve s ın ı f ihti laf ların ın tes i ri ne kapı l­madan devlet tavassutu i le ha l ledi lecektir .

- 141 -

Page 142: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Kemal izm, ayn ı zamanda tröst ve kartel teşekkü l lerine kökünden muhal i ft ir . Nitekim Pa rti Genel Sekreteri Recep Peker aynı kongrede: « M üstahsi l lerle m üsteh l i k lerin çatışmasına katiyen yer veri lmeyece­ğ in i » söyler.

*

PARTİ VE D EV LET

Part in in yeni programında Kemalist rej i m i n ist ikrarla ve rej im in devletle b i rleşmesi f ikri yer a l ı r.

B i l ind iğ i g ib i Kemal ist rej i m , 6 prensibe dayanır . Cumh u riyetçi l i k hariç bütün bu p rensi plerin h i çbir i «Teşki lôt- ı Esasiye» kanununda değ i ld i r. B inaenaleyh b izzat Ha lk Partisi yah ut onun yer in i başka b ir parti a l ı rsa, o, bun ları tad i l edebi l i r. N izamnamesine yeni i lôve edi len 35. - 36. ve 97'ci maddelerle Parti , devletin mütemmim b i r cüzü ha l ine gelmekted i r. Buna göre Ankara 'da h ü kümet üyeleri i le parti arasın­daki i rtibatı Parti Genel Sekreteri sağ l ıyaca ktı r.

Yen i programındak i bu maddelerin yakında can l ı bir gerçek ha­l i ne geleceği nden şüphe edemezler.

- Ü Ç Ü N C Ü K I S I M -

K E M A L İ Z M D O K T R İ N İ V E İ D E O L O J İ S İ

VİRMİİKİNCİ BÖLÜM

ŞENİYETLERİN IŞ IG I AL T INDA

Kema l izm' in onbeş y ı l iç i nde nası l gel iştiğ in i ve rea l i teyi gördük­ten sonra , ona can veren doktri n ve idea l izmi an lamak h içte zor b i r iş değ i ld i r.

Kemal ist f ik i r ve p rensipler klasi k kel imeler ve form ü l ler iç ine s ı­k ışt ır ı lamaz. Genelde bir programa a ldatıcı ve h i lekar kel i meler g i re­b i ld iğ inden uygu lamada sonuçlar başka tür lü ç ıka b i l i r.

- 1 42 -

Page 143: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Halk Partisi bu bak ı mdan Kemal izm' i i l k andan it ibaren asgari bir program içine a lmış ve bun ları : 1 ) Cumhuriyetç i l i k , 2 ) M i l lici l i k, 3) Lô ik l i k , 4) Devletç i l i k , 5) Ha lkç ı l ı k , 6) İ nk ı lôpç ı l ı k ' la sembol ize etmiş­t i r. Bu formü l lerden herbir i diğer ü lkelerde görüleb i l i r fakat tela kk i , tatb ik ve i craat şeki l le ri büsbütün değiş ik b i r şeki lde teza h ü r eder. Bu it ibarla Kemal ist ideologların bun lara verdiğ i mônayı kavra mağa gayret etmemiz lôzımd ı r.

VİRMİÜÇÜNCÜ BÖLÜM

DEMOKRASİ

Kema! izm' in gerçekleşti rd iği bütün ka l k ınma eseri , demokrasi et­rafında döner. Fakat b i r süreden beri k lasik demokrasiye karşı mü­cadele vaziyeti a ld ığ ı görülüyor. B i lhassa Parti Genel Sekreteri Recep Peker, demokrasi a leyh i ndeki bu hareketin başında bu lunmakta ve demokrasi n in can çekişmekte olduğu n u söylemekted i r. Esasta k lasik demokrasi i le idare ed i len ülkeler de mi l let ded i k leri şey, kendi men­sup o lduk ları part i , s ın ıf veya zümredir .

Şu var ki , Türk mi l letin in mutlak iyet rej im inden neler çektiği unu­tu lmuş değ i ld i r . Bu bakımdan Kemal izm' in esas ın ı teşk i l eden mi l li hak im iyet ve ha lkçı l ı k prensipleri ne o ldu soruları a kla geleb i l i r.

Sonuç olara k a n laşı ld ı k i , demokrasiyi ve yeni Türkiye'n in devlet şekl in i tam manasiyle kavrıyabi lmek için i nk ı lô pları yapan Atatürk ve a rkadaşlar ın ın sözlerine ve onlar ın yaptık lar ı hareketleri ta ki p etmek gerektir .

M i l l i Hak im iyet. Atatürk'ün m i l letin m u kadderat ın ı e le aldığı da­k ikadan beri parolasıd ı r. N itek im bunu 1 927 y ı l ında i rad ettiği nutukta tekra r ve tekrar söylemeyi i h ma l etmez.

Yeni Türkiye'de bu d u ru m ha lk ın iç inden seçilen M i l let Mecl is i 'd i r k i bu d a Cumh u rbaşkan ın ı seçer.

Kemal izm, gerek siyasi alanda, gerekse ekonomik a landa klasi k l i bera l rej i m i kayıtsız şartsız reci ettiği ha lde devlet in mutlak hakimi­yetin i fertlerin h ürriyeti i le meczetmiş , a henkleşti rm iş ve mi l l i hak i ­m iyeti son derece gen işletmiştir . Bu bakımdan T ü rk iye b i r ta raftan h ü kü metin otoritesi öte taraftan fert d is ip l in ini prensip o lara k kabul ettiğ inden «Halk taraf ından» idare edi l me kted i r.

- 1 43 -

Page 144: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Kimi ü lkeler: «m i l let endüstri i şçis idir» diye haykırırken, b i r baş­ka lar ı : «Hayır, m i l let. sermayedarla rdan ve müteşebbisten ibaretti r» diye mukabele etmekted i r. İ ktidarda olanlarda secim hesa pları n ı ya­parken bu ba kımdan kôh sağa, kôh sola, kôh öne ve kôh arkaya doğru boca larlar. Bu didişmenin ortasında kend in i bilen mi l letin de ne hale geld iğ in i tasavvu r etmek güç olmaz.

Fa kat Kemal izm, diğer demokrat ik ü l kelerin düştüğü hataya düş­meden «hal k tarafından ve halk iç in» prensib ine sad ı k ka lara k hare­ket eder.

İ n h itat devrinde Osmanl ı Padişah ları k ifayetsiz idareci ler o lmuş­tur . Ha lbuk i yen i Türkiye'de yaratıcı teşki lôtçı ve canlandırıcı b i r şef olara k Atatürk görü l ü r. N itek im Birleşik Ameri ka 'n ın Ankara E lç i l iğ in­de bu lunan Gene ra l Scherri l , O'nun ha kkında şöyle der : «Türkiye, muasır devlet adamlarından hiçbirinin geçemediği Mustafa Kemal kadar büyük bir adam nadiren yetiştirmiştir. Türkiye Cumhurreisi bir kurtarıcı, bir inkılapçı, milli bir kahraman, bir devlet adamıdır.»

Bu son derece müstesna d u ru m karşısında Büyük Önder anca k it imat ettik lerine h ü k ümetin dizgin ler in i vermiştir. B u bakımdan Ke­mal ist Türkiye'de idareci l i k , bir savaş meydan ındaki o rdu kadrolarına benzer. Otorite ve d is ip l in de bu başarın ın anahtarıd ı r.

YİRMİDÖRDÜNCÜ BÖLÜM

D EVLETÇİ Lİ K

Ha lk Pa rtisi p rogramında devletçi l iğ i işaret eden sembol i k ok, demokrasi okunun yan ındad ı r. B i rb ir in in kan l ı b ıcak i ı düşmanı sayı lan bu i k i mevh um aynı dam alt ında güzel güzel geçinmeğe nası l muvaf­fa k o luyorla r?

Bu m uammanın anahtarı Kemal ist rej im in kendisinde bu lun u r. Kemal izm batıya doğru yol a l ırken, her ne kadar demokrat ik rej i m benimsemişse de bunda gözü kapa l ı y ü rümek istememiş v e «milleti kapitalizmin esaretine düşürecek olduktan sonra, siyasi esaretten kurtulmak neye yaranı demişti r .

Şurası var k i , başka ü lkelerde kapita l izme ka rşı m ücadele , ü l ke s ın ı rları iç inde ya pı l ı r . Fakat yeni Türkiye'de bu d urum söz konusu

- 1 44 -

Page 145: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

olamaz. Çünkü Atatürk, ü lkede yerleşmeğe hazırlanan yabancı kapi­ta l izme karşı ü l keyi koru mak iç in devlet kuvvetlerin i kul lanmak zaru­retin i duymuştur.

Osmanlı İ m paratorluğu s ı rasında ü l ke g itgide faki rleşiyor, ya­bancı ü lkelere ka rşı esa ret g itg ide artıyord u .

Lozan a n laşması i le Türkiye istik lô l ine kavuşmuştu amma, e ko­nomik isti k lô l in i hangi sermaye i le gerçekleştireb i l i rd i?

Endüstri koda manlar ı , m i lyonla oyn ıya n insanlar . Ford' lar - Cit­roen ' ler bu labi l i r m iydik?

Art ık yeni Türkiye'n in beş y ı l l ık p lôn ı vard ı r . Ve bu plôn üç y ı ldan beri uygulanmaktad ı r. Şu va r k i , Kemal ist plôn, Sovyet p lôn ından de­ğişi kti r.

Buna göre, 1 933 y ı l ı nda tanzi m ed i len beş y ı l l ı k Türk p lan ın ın uy­gulanmasında: 1 ) Sümer Ba nk, 2 ) Eti Ba n k) , 3) İş Bankasın ı n payla rı pek büyü ktür .

*

Her zaman olduğu g ib i bu defa da Önder' in işareti i le « İ ktisat Vekôleti» Türk tekn isyen ve endüstri uzmanları n ı Ankara 'ya davet ett i . Yaptığı konuşmada İ ktisat Vek i l i Celôl Bayar, Türk Devleti n in devletç i l iğ in i açı kladı kta n son ra : «B iz im tak ip ettiğ imiz yo l görü ldüğü gibi l i bera l izmden başka b i r sistemdir» dem iştir .

Mayıs 1 935 de toplanan Dördüncü Kongresindeki programda şu cümle görü l ür: « İ ktisat iş lerinde Devletin a lôkası , f i i len yap ıc ı l ı k o l­duğu kada r h ususi teşebbüsleri teşvi k ve yap ı la n la rı tanzim ve m u ra­kabe etmekti r» .

Devleti n ekonomik hayata m üdahelesi ya ln ız endüstriye m ünhasır olmayıp, bu tarım iç in de geçerl id ir . N itek im İ ktisat Veki l i Celô l Ba­yar, nutukların ın bir inde: «Z iraat ve sanayi m i l li i ktisad ımızın ik i ka­nadıd ır. Y u ka rıya doğru uçmak, yükselmek iç in ik i kanad ın ahen kle çarpması zaruridir» dem iştir .

Devletçi l iğ imiz ha kk ında münakaşa mevzuu olabi lecek yegône nokta , devletçi rej i m in tatbik tarzı ve şümu lünün n isbeti ve derece­sid i r.

Kemal ist devletçi l iğ i aç ıklamak iç in devlet sosyal izm i , ekonomiyi yönlendirme vs. g ib i klasik formü l leri i leri sürmek kôti değ i ld i r. Çünkü yeni Türkiye'n in devletçi l i kten maksad ı ya ln ız e konomiyi değ i l , aynı

- 1 45 -

Page 146: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

zamanda toplu m u ve kültürel hayatı idare etmek ve h içbir şeyi tesa­düfe b ı ra kmamaktır .

*

Kema l izm, uzun b i r tecrübe döneminden sonra tek parti sistemin i kabu l etm iş, buna rağmen diğer siyasi parti leri n faa l iyet in i aç ık b ı ­rakmışt ır . «Serbest F ı rka» bizzat Atatürk'ün hoşgörüsü i le k u ru l m uş­tur. Daha sonra da m i l leti Atatürk'ün Partisi a ltında toplanmıştır. Ge­m i n i n d ümeni Devlet in , fa kat pusulası Pa rt in in el i nded i r. Part in in çe­şit l i faa l iyetleri onun h i mayesi a lt ında olan Halkevleri tarafından çok fayda l ı bi r şekilde ta mamlanmaktad ı r.

Bu konu hakk ında Başbakan ismet inönü'nün sözleri kayda değer: «Ha lkevleri bütün vatandaşların müşterek mal ıd ır . Hal kevleri miz in , feyiz l i ve i lerler b ir ha lde ol ması , bütün Devlet memurların ın vatan­daki bütün entel lektüel s ın ıf ın ve bütün i lerlemek istiyen unsurlar ın m üşterek malı , m ü şterek vasıtasıd ı r» . B u bak ımdan ha lka doğrudan doğruya temas etme i m kôn ı bu radan doğar, b u radan gel iş i r.

VİRMİBEŞİNCİ BÖLÜM

M İ LLiCİL İK

Kemalizm re; im in in başl ıca maddelerinden bir i , hatta en bel l i ­başl ı maddesi m i l lici l i kt ir .

M i l l iyet prensibi şuurlu b i r şeki lde anca k on sekizinci as ı rda mey­dana çıkm ıştır . On dokuzuncu asır tari h i n i n büyük bir k ısmı bu pren­sibin uygu laması i le doludur . Osma n l ı i m paratorl uğunun temel leri n i sarsan ve onun dağı lmasına sebepte bu prensipt ir .

Bu manevi kuvvetin esasın ı ve kökünü tar if etmeğe ça l ışanlar çok o lmuştur . Sosyo lo j i ô l im leri bunu ırk . d i l , ya da menfaat b ir l iğ i g ib i ami l lere bağlamak istemişlerdir . Şu var k i , m i l lici l iğ in kökü asla m isti k deği ld i r .

F i lhak ika koyu M üslümanlar nazarında dünya muhtel if ü l kelere ve mi l letlere değ i l , «Darül is lôm» ve «Darülharp» diye ik i k ıtaya ayrı l ­m ı şt ı r . Onlara göre dünyan ı n b i r yüzündeki insan lar; mümi n lerle, kô­fi rlerden i ba retti r .

- 1 46 -

Page 147: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Osman l ı İmparatorluğunun parça lanması a leyh i nde i t i razda bu­l unmak üzere 1 9 1 9 y ı l ı nda H i nt M üs lümanları ta rafından İngi ltere'ye gönderi len «H i lôfet Heyeti Reisi» M eh met A l i , bu konudaki fik ri n i şu sözlerle ifade etmiştir : « İs lômiyet bi r di nden i baret deği ld ir , aynı za­manda siyasi bir taazzuv, b i r kü ltür şe k l i , bir m i l l iyett ir . İs lôm iyetteki kardeşl ik prensib i , yurtseverl i k prens ib ine benzer, şu farkla ki, İs lôm kardeşl iğ i , ı rk ve memleket b i rl iğ i ve bu b ir l ik dolayısiyle ka nun larda ve müesseselerde h usule gelen b i r tesan üd neticesi değ i l , İs lamiyete, Al lah tarafından doğruya bahşedi lm iş bir n imetti r» .

işte yeryüzünde 260 m i lyon M üslümanın m i l lici l iğ i doğrudan doğ­ruya «Allah vergis i» nden i ba retti r .

*

Musevi lerde de d in ve mi l l iyet mevh u m la rı bazen birbir ine karı­ş ı r. M i l lici l i k lerin en yenisi o lan Musevi m i l lic i l iğ i , benzeri hareketler g ib i sade mistik bir d inamizmle dolu değ i ld i r. Aynı zamanda bir parça da M usevi l iğe has b i r ruh olan « Mesi h i l iğ i» de ihtiva eder. Musevi le­r in b in lerce yı ldan beri çeşit l i ü l kelerde yaşaması karşıs ı nda bir m i l ­lic i l ikten söz edi lemezd i . Bunun üzerine F i l istin'de b i r m i l li devletin k u ru l ması f ikri gel işt i . Yah udi m i l lici l iğ in in ecdat topra klar ında gel iş­mesine ve mistiğin i orada göstermesine mani deği ld ir .

*

Nasyonal izmin çeşit l i manaları n ı genel b i r şeki lde özetledi kten sonra , Avrupa ü lkelerindeki d u ruma da b i r göz atmak yerinde o lu r. Şöyle k i : Hak ik i Fransız m i l lici l iğ i hangi s ın ı f ve hangi partiye men­sup o lursa olsun bütün Fransız y u rttaşlarında az çok kuvvetli o lma k la beraber. m i l li m isti kle bağdaşamaz.

ita lya 'dak i m i l lici l iğ in başka bir görüntüsü vard ı r. Fra nsızla r tat­m i n edi lm iş ve bunun la g u ru r duyan b i r safta olmalar ına karş ı l ı k , İtalya da ima kurtu luş bu lmuş bir mazl u m durumunda kend in i görd ü . Özel l ik le M usso l in i ' n in yaratt ığ ı faşist m i l lici l i k , ita lya 'da ki bezg in l i k ve bitki n l i k yerin i m i l li b i r heyecana b ı rakmıştır . Her ne kadar bu ce­reyan eski Roma'n ın varisi o lduğunu i lan ediyorsa da, eski i m pa ra­torluğu ihya etmeyi tasavvur etm iyor. Şek l i ne o lu rsa o lsun Faşizm

- 1 47 -

Page 148: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

hareketi « Fortunat Strowski » n in dediği g ib i psikolo j ik radyasyonlar­d ır ki za mana, m u h ite ve ahva le göre muhtel if şeki l le r a l ı r ve mi l l i mistikle heyecan bu lurlar .

*

Sovyet Rusya 'da her ne kada r Kari Marx ' ın tar ih i maddeci l iğ i i leri sürü l ü rse de, gerçekte mevcut olan Tolsto i 'n in , Dostoyevski 'n in , Puş­k in ' in , Turgenyef' in kitaplarında görülen Rus m i l l i m istiğ id i r. Başlan­gıçta Komünizm, Enternasyonal izm bayrağ ın ı aç ıp dünyan ı n bütün mi l letler in i iç ine a lmayı düşünm üşse de tabiat, galebe ça lmış , bu su­retle Komünizm g itgide mi l li leşmekte ve Ruslaşmaktadır . Sovyet Rus­ya'da her ne kadar mi l l iyet prensibi i n kô r ed i l i rse de, ergeç orada da aynı duygu ve teza h ü rlerin görüleceği ihti mal har ic i değ i ld i r.

*

İng i l iz mi l l iyetç i l iğ i , her tür lü sa rsı ntıya m u kavim b i r gurur ve b i r emniyet içinde a navatandan uzak bütün dominyonlar ında b i l e aynı eşitl i k te görül ü r.

Amerikan mi l leti n i an lamak iç in de özel prensiplere gerek yok­tur . Çeşit l i toplu l u k lardan gelme ve müşterek bir tarih i o lmalar ına rağmen, Ameri ka l ı lar dünya nın en m übalağa l ı iş lerini yapmakla gu­ru r duyar . Konforlar ı , rekorları ve göktırmalayan b ina ları i le «en faz­lasın ın» ve «en iyisin in» kendi lerine ait o lmasın ı isterier. Bu da m i l li misti k i le ifade ed i leb i l i r .

YİRMİAL TiNCi BÖLÜM

TÜRK M İ LLİCİL İGİ

Türk mi l lic i l iğ i kendi nefsi n in korunması ve içgüdüsünün b i r ge l i ­ş im id i r. Bu ba kımdan Kemalist m i l l iyetçi l iğ i d iğer m i l lici l i k lerle kıyas edi lemez. Kemalist harekette, m isti k l iğ in ne küçük bir karışı m ı yok­tur .

Herşeyden önce şunu hatır l ıya l ı m k i , Atatürk Se!ôn ik 'l id i r. Gene­l iğ in in i l k y ı l la rı n ı Ma kedonya 'da geçirmişti r . Türklerde m i l li ruh hare­keti burada uyanm ı şt ır . O tar ih lerde Makedonya 'da R umlar, Bu lgar-

- 1 48 -

Page 149: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

lor, S ı rpla r ve U lah lar d u rmadan kendi aralarında boğuşurlard ı . Z ira «Hasta Ada m » ı n mirası paylaş ı l ı rken birbirine düşman olan bu toplu­l uklar Türklere de düşmandı . 1 908 de meşrutiyet in i lôn ından sonra Arnavutl uk , Suriye, Arabistan ve Kürd istan 'daki M üslüman mi l lic i l ik karşısında Rumel i 'deki H ı ristiyan m i l llci l iğ i de tedh işçi çeteler o larak kendin i gösterd i .

M i l li idealden mahrum Türk mi l leti ise pürs i lôh b i r düşman or­dusu karşısında s i lôhs ız b i r asker olara k kaldı .

Balkan Savaşı ve Türkiye iç in b ir felôket belgesi olan «Sevr An­laşması» bu hareketlerin son u cudur . Şu var k i , Atatürk'ün 19 Mayıs 1 91 9 da Samsun'a ayak basması i le Türk mi l leti «ya istiklôl ya ölüm » emri i le kendin i bu ldu .

T ü rk mi l leti ö lümün savletin i görmüştür. Türk m i l lici l iğ ine karak­teristik bir isim vermek icabederse, ona aksülamel m i l l ici l iğ i diyebi l i ­r iz . Ha lk Partisin in a l t ı remzinden herbi ri de b i r tepki n in sonucudur. Yen i Türkiye, eski rej ime, d in i taassuba ve teokratik o lan maziye karşı bir aksülamel eseri olan lô iktir. Serbesti l iğ ine kavuşan «Türk Bas ın ı » da mütega l l ibeye karşı açtığı ş iddetl i m ücadeleyi başa rmış­tır . İ n kı lôpçı o lan Kemal izm, meşrutiyet re j i m i i le tedrici gel işme ta ­raftarı o lan «Jön Türk»e benzeti lemez. Bi lôkis genç Türkiye, düşmanı bi rçok defa e l ine geçirmişti . Onu b ir vuruşta yok edebi l i rd i . Fakat on­dan derece derece kurtu lmayı tercih etti .

VİRMİVEDİNCİ BÖLÜM

KE MALİZM V E M İ LLET M EVH U M U

Türk mi l liyetçi l iğ in in derin mônasın ı kavrıyabi lmek için Kemal ist­lerin m i l let mevh u m u ndan ne an lad ık ları n ı b i lmemiz ica beder. Bu ko­nuda klasik teoriler yerine Ha lk Partis i 'n in prog ramında yer alan şu tarife ba kmak gereki r : « M i l let, d i l kütür ve mefkure bir l iğ i i le b irbi­rine bağ l ı vatandaşların teşk i l ett iği b ir siyasi ve sosya l top lu luktur. Bu tarif Kemal ist devi rden önceki m i l let mevh u mundan tamamen başka­d ı r. Abdülhamit devrinde aynı dine mensup olan b i rb i rine zıt top lu ­luk lar ayn ı m i l lete mensuptur. Ziya Göka l p b i le m i l leti ta rif ederken , d i n faktörün ü dahi l etmeğe lüzum görm üştür . Oysa ş imdi «Teşki lôt-ı

- 1 49 -

Page 150: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Esasiye Ka n u n u » na göre devletin d in i o lduğuna dair b i r kayıt yoktu r . Gayri müsl im toplu l u klar da aynı m i l letin mensubudur . N itek im Recep Peker' in 1 931 y ı l ı n ı n Ek im ayında İstanbu l Üniversitesi konferans sa­lonunda yaptığı konuşmada : « Bizim Osmanl ı h ü kümetin in g üttüğü "Ümmet" siyaseti i le h içbir i lg imiz yoktu r . H ı ristiyan ve M usevi va­tandaşlar iç in de aynı aç ık l ı kla f ik i rlerimizi söyleme!< lôzımdı r.»

Parti Başkanveki l i İsmet İnönü'de nutu klar ından b i rinde daha sa­mimi ve daha aç ık bir dil i le şu sözleri söylemişt ir : «Türk o lmak iç in , Türk o lmayı isteme k ve Türk o lmayı sevmek katid i r>> . Şu ha lde ı rk ve d i n müşareketi , yeni Türkiye naza rında a rt ık m i l li müşareket demek değ i ld i r. Aynı di l i konuşmak, aynı kü ltüre ve aynı ideale sah i p o lmak şarttır .

*

Türk h ü kümeti , n üfus siyasetinde kapı lar ın ı Türk ırk ından göç­menlere a rd ına kadar açtı. Kemalist Tü rkiye, kapı lar ın ı ya ln ız M üslü­man Türklere değ i l « Besarabya »da yoğun k i tleler hal inde yaşıyan «Karaoğuz» deni len H ı ristiyan Türklere de açmak n iyeti nded ir .

*

Kemal izm. m i l lici l iğ in unsu ru olara k d i n ve ı rk, yerine d i l , kü l tür ve idea l i temel prensip olarak sayıyor. Çünkü mi l l iyet aynı d i l , kü ltür ve ülkü bir l iği i ie kuvvet bu lur.

Her ne kada r ik i y ı l önce « M i l letler Cemiyeti » n in entellektüel teş­riki mesai enstitüsünün h imayesinde Madrit 'de yapı lan toplant ıda, B i rleş ik Ameri ka, Fransa. İspanyol , İta lyan i l im adamla rı kü l tü rü n b i r tarif in i yapmak istem işlerse d e , biz im kü ltür an layış ımız kongre baş­ka nı Madam C u rie i le aynı paralelde o ldu . Çünkü « Her kü l türü n , esa­sında mi l li bir u ns u r o lduğunda» herkes mutabıkt ır .

Türkçü l üğü müzün m ücahid i Ziya Gökalp'ta kü l türü ik i s ı nıfa ayır­makta ve «Hars » ı bi r yandan demokrat ik , diğer yandan da arsıu l usa l o lara k vasıf landırma ktad ı r.

Kemal ist re j imde Atatürk'ün işaretiyle Ha lkevlerin in marifetiyle Anadolu 'nun h ücra kasaba larında hôlô ku l lan ı lan , türkü, atasözü ve fı kra ları tekra r kazand ırmak iç in fol klor ik ça l ışmalarına başl ıyaca ktır .

*

- 1 50 -

Page 151: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

İ l k bakışta kendin i alenen mi l lici diye gösteren Kemal ist re ı ı m ı , her ne kadar Kapitü lasyonları ka ld ırm ışsa d a m isafi rperverl iğ i v e c i ­vanmertl iği i le tan ınmıştır . Kemal ist i n kı lôp maziyi s i l i p süpürmesine ve mi l letin i leri h a reketinde môni olan her şeyi ka ld ırmasına rağmen Türk'ün kanında ve ı rk ı nda mevcut olan fazi letler olduğu gibi dur­ma kta d ı r.

M i l li eka l l iyetler konusuna gel i nce, Kemal ist Türkiye bu prensibi h içbir zaman kabul etmemiştir . Yeni Türkiye vata ndaşla rın ı n hepsin i Türk o lara k tan ır . «Teşki lôt-ı Esasiye Kanunu» ndaki ı rk v e d in fark gözetmeksizl iği m üsl im ve gayri m üsl im unsurlar ın a rasındak i fark­ların i lg is i i le bizzat e ka l l iyetler Lozan Anlaşmasındaki bazı madde le­rin l üzumsuzl uğunu işa retle bu nlar ın h ü kümsüzlüklerin i i !ôn etmiş­lerd i r. Kaldı k i , ekal l iyet oku l la rındaki öğren im Türk d i l i n in ve Türk kü ltürü n ü n doğru ltusundad ı r.

VİRMİSEKİZİNCİ BÖLÜM

K E MALİZM' İN İNŞA! ( RAYON N E M E NT)

Yeni Türkiye'n in resmi hayatından din fa ktörü nü tama men hariç b ı ra ktığ ın ı gördük . La i kl iğ in Yeni Türkiye'de, Rusya 'da olduğu g ib i sistematik b i r tazy ik unsuru olara k ku l lan ı l madığı da b i r gerçektir . Art ık bugün Mıs ı r, İ ran , Afga nistan ve diğer ü l keler in entel lektüel sı­n ıf ın k ıblesi Cankaya'd ı r . Atatürk la i k ve Cumhu riyetçi görüş i le İs lam ôlemi üzerinde bir baskı yapmağa teşebbüs etmemiş, anca k kendi mi l letin in m ut lu luk ve kalk ı nmasına ça l ışmıştır . Bu bakımdan M üslü­man m i l letin in Atatürk'e duydukları hayra n l ı k a rtma ktad ı r .

Nitekim T ü r k mi l letin in bu rönesans h a reketi ne İ ra n v e Afganis­tan' ın ayak uydurmak iç in ça l ışt ığ ı görül mektedir. Kemal izm' in Mıs ı r entellektüel s ın ıfı üzeri ndeki etki leri de göze batacak orandad ı r.

Halen İstanbu l ve Ankara 'da okuyan bazı İs lam ü l keler in öğren­ci ler i kendi ü lkelerine döndüklerinde d in i taassuba karşı ve Kema­l izm'in modernleşme ve batı l ı laşma prensipleri lehinde ça l ı şan rea l ist ve m ünevver mücah i tler olacak lard ı r .

- 1 51 -

Page 152: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Öte yandan Kemalizm ' in komşu ü l kelere n u r saçtığ ı görü l ü r. Do­

ğuda dem i ryol lar ımız ın devaml ı o larak uzat ı lması ka rdeş ve dost ü l ­

kelerle iy i münasebetleri devam etti rmeyi hedef tutma ktad ı r.

Kemal izm' in şumü l ve etk isini ta kd i r eden , sade yak ın ü l keler de­

ğ i ld i r. Bu münasebetle Ankara'da Çin C u m h u riyeti 'n in elçisi General

Ho Yao Su'nun şu sözleri kayda değer: «Türk i n kı lôb ı , Fransız i n kı la ­

b ın ın oynad ığı rol kadar önemli ve etk i l i o laca ktın> .

YİRMİDOKUZUNCU BÖLÜM

İ N K I LABC I L I K

Zaman zaman şöyle bir soru sorulmaktad ı r: «Mademki Kemal izm; ma ksat ve gayelerine ermişt ir ve mademki re j ime ist ikra r vermiş kendisi de devletle b i rl i kte h üviyetlenmiştir; o ha lde hôlô neden i n kı ­lôpçı o lduğunu i lôn ed i p duruyor? » .

Bu düşünce zah i ren doğru olab i l i r. Fa kat on la rın Kemal izm' in ru­hunda n bir şey a n la madık lar ın ı gösterir. İ n kı lôb ke l imesi her ne ka­dar « revolut ion» tab i ri i le tercüme edi l i rse de kel imelerin mônası za­manla değişeb i l i r, tekômül eder. Değişmiyen ruh o lduğuna göre onun özüne ba kmak gereki n> .

Art ık deri değiştirecek, k ü ltür ve z ihn iyet değişti recek deği l iz . Fa­kat can land ırıc ı ruh , daima aynı ruh ; daima i leri doğru dev ad ım la rla sıçrıya ra k i lerleyecektir . Bu ba kımdan Türk rad i ka l izm' i şu şeki lde mônalandır ı lab i l i r : « Kabi l o lduğu kadar süratle, yolda du rmıyara k ve zamanı dev ad ımları i le aşara k hareket etmek.»

Kema l izm'in indinde i leri hare keti n i d u rd u rmak, geri lemek, daha doğrusu mazin in teh l i ke l i h ücumlarına maruz ka lmak demektir . istik­balde belk i gerçek a n lamda bir i nk ı lôb hareketine l üzum o lm ıyaca k­t ı r.

Fakat i n kı lôb ın ruhuna, z ihn iyetine ve hareket tarzı na daima i h ­tiyaç duyulacaktır .

- 1 52 -

Page 153: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

OTUZUNCU BÖLÜM

KEMALİZ M 'İ N ATİSİ (GELECEGİ)

Okuyucular ım ıza veda etmeden önce Kemal izm ' in ist ikba l i hak­kında bazı tah m in ler yürütmek isted i k . Genel l i k le olaylar ın gelecekteki sonuçları hakk ında tah m i n lerde bu lunmak mümkündür . Şu var k i , Kema l izm gib i b i r i nk ı lôb rej i m i söz konusu o lunca tah m i nler güçleşir . Geleceği sezebi lmek için pek fazla i leri g itmemek şartı i le olaylar ın mant ıki ak ışı içi nde 1 5 Eyl ü l 1 942 ta rih lerinde o lduğumuzu «farzedecek ve bu şeki lde ak ı l y ü rüteceğiz» .

*

Yı l 1 942, art ık Türk iye Cumhuriyeti ' n i n 20 ci y ı ldön ümündeyiz. Bu yı ldön ümü nde bütün eserleri çekici bir rea l izmle dolu Yakup Kadri Karaosmanoğ lu 'nun «Atatürk» is iml i romanı sayesi nde, iştirak edebi l ­mekle bahtiyarız. Orada, Kemal ist gel işmeleri geçirmiş yeni Türk'ün t ip leri görülmektedir. 1 934 y ı l ı nda yay ın lanan bu romanda Türk top­l u m u n u n 1 91 9 y ı l ından bu yana geçirdiği gel işmeleri tasvi r edil mekte­d i r.

Claude Farrere' in «Trois Dames d'Ankarmı is iml i eserine gel ince, bu kita pta tarif edi len kad ı n ları m ız ın h içbir i Türk sosyetesindeki ka­dını temsi l eden tip deği ld i r .

Yakup Kadri Karaosmanoğlu eserinde, Türk'ün içi nde b u lu nduğu gel işmeleri ve onun gerek psiko lo j ik , gerekse ideo lo j i k çevreyi can­land ırmaktadır . Roman ı n idea l ist kah raman ı , Neş'et Sabit. Türk işçi­s in in 1 942'deki durumunu şu sözlerle a n latıyor : «Türk işçi leri b i rer devlet memurudu r ve y ü reklerinde b i r devlet memu ru n u n sıfatın ı , ve­kar ın ı ve mesu l iyeti n i taşıyorla r . . . Köy l ü ler, kooperatif şekl inde ça l ı ­şıyorlar. Gerçi i l k zamanlarda çok s ık ıntı çekti ler, lôk in ş imd i hepsi­nin yüzü gü lmeğe başladı . Art ık bun lar arasında eskisi gibi kir l i pa­çavra lara sa rı lm ış, d i lenci k ıyafet l i , hasta , sa kat, s ıtma l ı ve kavruk köyl ü lere h i ç rastlanmama ktad ı r.

Köy lü ler iç in kuru lan tü keti m kooperatiflerinde giy im ve kuşan­mağa ait şeyler. devlet fabri ka lar ından çok ucuza a l ı n ı p satı l ıyor. Bu suretle her köy lü , bi r ay l ık «ekonomisiyle» bütün b i r y ı l l ı k i htiyaçla rın ı gayet kolay l ı kla sağ l ıyabi l iyor . . .

1 53 -

Page 154: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Yabancı yazarların yeni Türkiye hakkında yazd ı kları afaki satı r­larda eski rej i mden kalma a l ışka n l ı k la r varsa da Kemal ist ruh la meşbu ve i n k ı lôpç ı l ık d inamizmiyle h a reket eden yeni b ir memur ve ida reci nesi l , dôvaya ihanet edenleri ş iddetle ted i p etmektedi r.

*

Henüz faraziye sahasında olan b u levhada m ü ba lağa va r mıd ı r b i l i nmez. Bu isti kbale a i t b i r sırd ır . Rea l ite sahasında görd üğümüz Kemal izm' in mucizevi sonuçları veren d i namizmin k uvvetinden h içbir şey kaybetmemiş olmasıd ı r.

Bu bakımdan mazi istikbal in aynasıdır .

- 1 54 -

Page 155: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

S i i R LE R LE ATATÜ R K '

Page 156: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 157: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK İÇİN ŞARKI

Gu rubetse b i r g ü n g üneş ebediyen Işık tutar d ünyamıza ayd ın l ığ ın . . . Ufkumuzda bir g üneşsin , toplansa da

Bu lutlar y ığ ın y ığ ın . . .

Şimşek g i bi ka ra n l ığ ı aydı nlatır Gön l ü m üzde parı ldaya n mavi gözler U n utu lmaz bakışıyla hatır latır

Gençl iğe güzel sözler . . .

Rüzgfır g ib i h er tarafta, ka lb im izde, Aln ım ızda nefesin var öyle serin . . . Hayat verir vata n ıma, m i l letime

Soluğun derin derin . . .

F ırt ınalar, kasırgalar, tufanlar Coşturamaz böyle bizi sen i n kadar . . . Tacın, tahtın gön lümüzde kuru lmuştur

Asfı 'nda Ayyı ld ız var . . .

Albayrağa sarı l ıs ın . b iz d e sana Sarı lm ışız ayıramaz dünya bizi . . . Sen i n yolu n Türk'ün yolu , o götürür

Barışa hepimizi . . .

BERTA B. BRUDO

- 1 57 -

Page 158: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

J. H A B İ B G E R E Z ' İ N D i L İ İ L E A T A T Ü R K

Ebedi Şef Atatürk, hatıratında aynen şöyle der: «Şemsi Efend in in mektebine kaydoldu ktan k ısa b i r zaman son ra babam vefat ett i . An­nemle beraber dayı m ı n nezdinde yerleşti k . Day ım, köy hayatı geçir i­yord u . Ben de bu hayata karıştım . Bana vazifeler veriyord u . Bende bun la rı yapıyord u m . Kardeşimle (k ızka rdeşi Ma kbule Atadan) b i rl i kte bakla tarlas ın ın etrafında b ir ku lübede oturduğumuzu ve karga ları kovmakla uğraşmamızı unutmam » .

İşte, topluluğumuzda güzide bir sima olan Şair Jozef Habib Gerez, bu «karga kovalama» durumuna «Büyük Güzel» adl ı şiir kitabında şu mısralarla temas eder :

KARA KARGALAR

1

Yurdun varoşlarında kara kargalar B i r cağ geris inden düşler k ıs ı rlaşmış karan l ı k lar Uçuşurlar uygarl ı k tapınağ ı n ı n çevresinde Y ı l lar y ı l ı çatla k sesleriyle Bir bozgun ya ratı r lar .

K i rl i b i r su g ib i düşünceleri , kör kuyularda Fa rksız pasl ı z inc i rlerden , kara n l ı k ortamlardan Bir cağ yorg u n luğunun ötesinde Kafa ları nda bat ı l ı görüşten ı ra k B i r d ü nya d üzeni . . .

- 1 58 -

N. B .

Page 159: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Kara ka rga ları kova lamakla başladı Y u rdumuzda bir mutlu savaş, b i r y u rt savunması , Saatler k u ru ldukça ış ık s ızdı ara l ı k kapı lardan B i l inc in yetisinde başlad ı , özl ü gel iş imler.

ış ığ ın içinde b i r karaltı zaman zaman Yurd u n varoşla rında uçuşan ka ra karga lar Yorgun savaşçı lar ın karşısında B i lenmemiş düşünceler İy iye g üzele hayır diyen o lmazcı lar.

Geleceği düşlemey i sözü yemiyen Uygarl ığa direnen k a ro kargolar Uçuşurlar uygarl ı k tapınağ ı n ı n çevresi nde Yı l lar yı l ı çatla k sesleriyle Bir bozgun yaratı rlar . . .

- 1 59 -

J. HABİB GEREZ

Page 160: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

«Kara Kargalar» ı daha çok küçük bir yaşta iken kovalamağa baş­lıyan Kemal Atatürk'ü ve artık geçmişte kalan sıkıntılı günleri Şair Jozef Habib Gerez, «Büyük Güzel» adlı şiir kitabında şöyle dile ge­tirir :

KARA KARGALAR

il

Karışan çizg i lerde kenetlendi ağzımız İç im izde büyüdü , düşünsel k u runtular Dik ine g id işleri n , k ıs ır an layışlar ın Görd ü k boyatt ığ ın ı özgürsel bir ortamda.

Y i rm inci yüzyı l ı n i k i n ci yarısındayız Güzel bir yurdumuz var, çağ ımız uzay çağı Uyanan ü lkelerin safındayız Omuz omuzayız, başbaşayız.

- 1 60 -

N. B .

Page 161: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

O rta l ı k süt l imanken bir avuç i nsan Bahtsız , başsız k iş i ler , gericiler Avlan ı rlar bu lan ık suda Devrimler in ötesinde y u rdun kaderin i Kuşkuya düşürürler.

Kör karanl ıklarda görülmez gökyüzünün aydın l ığ ı Sonsuzluğa g ider, i nsan l ığ ın öyküsü Bunu a n l ıyan , sezen b ir baş vard ı aramızda Batıdan esen rüzgôrlarla O b i r devrim adamıydı , i l i k lerine kadar.

Şimdi y üzyı l y irm inci yüzy ı l , i ki nci yar ıs ındayız Güzel b ir y u rdumuz var, çağ ı m ız uzay çağı O rta l ı k süt l imanken, bir avuç insan Bahtsız, başsız kişi ler, gerici ler Avlan ı rlar bu lan ık suda O 'nun yokluğunda Devrimleri n ötesinde y u rd u n kaderi n i K uşkuya düşürü rler . . .

- 1 61 -

J. HABİB GEREZ

Page 162: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 163: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK SAMSUN'DA

1 9 Mayıs 1 9 1 9 da Memle ketin ufkunda Sa msu n'da Y u rda doğan bir güneşs in Ata m !

Saçara k ış ığ ın ı Vatan ın her yan ı na Çevrelenen esaret z inc irlerin i Sen k ı rd ı n parça lad ı n G i rd i n Türk'ün şan ına Deniz göz lüm. aslan yelel im Ata m !

Boğdun ka ran l ı k lar ı , Garko ldu n u ra vata n . 1 9 Mayıs 1 9 1 9 da, Samsun 'da Bir tepen in ucu nda Vatan toprakları ndan B i r güneş g ib i baka n Ata m !

- 1 63 -

J. HABİB GEREZ

Page 164: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK GÜNEŞİ

Masmavi gökyüzünde, u çaklar uğu lduyor Ağara n b ir gecenin gündüzünde Renk l i çağrış ımlar, dalgalanan bayrak lar . . .

Sana uza nmağa çal ışacağız, yaşa mak adına B ir acı şark ı n ı n ötesinde, duygular i l m i k i l m i k insanlar ın yüreciklerinde kaderleri Sonbaharı taşıyan dal larda Bir m ut lu luk var.

G ıc ı rdaya n bir halat ın sesinde iyi mser yarım la r Yan k ı lanan dağlarda g ü n ü n sevinci Bu lutların ötesinde lekesiz ayd ın l ı k lar Geceyi üzerinden atan Bir güneş var . . .

J. HABİB GEREZ

- 1 64 -

Page 165: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ON KASIM

Bir sonbaharı vardır vatan ım ın Suskun . dokunakl ı B i r f ı rt ına kopar On Kasım 'da R üzgarlar titreşir üşür Yankı lanır Anıt-Kabir . . .

O n Kasım 'da, b i r y ı ld ız kayar Desta n lar ın , tarih lerin yazd ığı Canevinden vuru l u r vatan ım, Türkiye'm Dolmabahce susar Marmara. Boğaz dövünür . . .

Kopuk kopuktur damarlarım On Kasım deyin ce Erimiş kurşun g ib i kavru l u r içim H i cranla tutuşur çaresiz l iğ im . . .

- 1 65 -

J. HABİB GEREZ

Page 166: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

= :::ı :-.:: ....

:::ı

Page 167: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

B i R M E KTU P

Page 168: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 169: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

B İ R M E K T U P . . .

Değerli Okurlarım,

Bu mütevazi çal ışmamın başında belirtildiği gibi, «BİR DEHANIN ANALİZİ ATATÜRK» adlı kitap, 1 981 yı l ı boyunca haftalık «ŞALOMıı gazetesinde «1981 VILI ATATÜRK VILIDIR» başlığı altında derlenip yayınlancın çeşitli yazıların toplamıdır.

Şüphesiz, Büyük Atatürk'ün ölümsüz eserlerini yurdumuza ol­duğu kadar «Büyük Türk Milletine» sağladığı faydaları bir kere daha anlatabilmek için; bir rüzgar gibi gelip geçen 1 981 yıl ının, değil 52 haftası, 365 günü bile kafi gelmez.

Şu var ki, biz bu mütevazi çalışma i le gerçek anlamda bir «Deha» olan Büyük Atatürk'ü çeşitli yönleri i le dile getirmenin sevinci ve O'na layik olmanın gururu içindeyiz.

Söz konusu derlemeyi meydana getirebilmek için eli kalem tutan gerçek anlamda fikir sahibi şahsiyetlerden birer yazı ile çalışmamıza güç ve cesaret vermelerini rica ederken; Ege Bölgesinin incisi güzel İzmir'imizin sakinlerinden Sayın Albert N . Arditti nazik olduğu kadar şu özlü mektubu yollamak lütfunda bulundu:

Muhterem Nesi m BEN BANASTE İstanbul

Sevg i l i Kardeşim, Size b i r borcum var , b i l iyoru m . Fakat, korkarım k i , bu borcumu

ödeyemiyeceğ i m . Mesele şu : Büyük Atatürk ha kkı nda doğumunun Yüzüncü Y ı l ı ' n ı kutlama vesi lesiyle televizyonda, basında, dergi lerde o kada r çok yazı , o kadar çok a n ı a ksed i lm iş, o kadar f ik i r yü rütü l ­m üştü r k i , ben im bu konudaki b i r ça l ışmamın h içbir ori j i nal itesi o l ­mayaca ktır .

Bence, bu güzel ve yoğun malu mat yığını önünde tek b i r çıkış yolu vard ı r. O da bugüne kadar rastlamad ığ ım bir yöntemle; Ankara 'ya

- 1 69 -

Page 170: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

giderek Atatürk'ün kütüpha nesi n i ya k ından izlemek, yerli ve yaba ncı eserlerin is imlerin i tespit etmek ve onun kü ltürünün menşein i sapta­d ı ktan sonra Büyük N utuk'ta b i rer inci g ib i serpişti r i lmiş olan felsefi , insan i , sosya l , pol i t ik f ik irlerine okuduğu eserlerle b i r yaklaş ım yap­makt ı r. O zaman, bu kü ltür bir esas teşk i l etmekle beraber, değerlen­dir i lmesinde sapı samanı ayırtab i lecek kudret ve k uvvete sah i p bu­lunman ın gerekl i o lduğu da meydana çı kacaktır .

işte, bu alanda Büyük Atatürk, üstün bir n i te l i kle, bu fikir hazine­sinden en iyi ve en g üzel mücevherleri seçebi lmiş ve kendi dahiyane açısından ; büyük, kudretl i , görkem li bir Türkiye haya l etmiş ve bu haya l i gerçe kleşti rmesinde bu olağanüstü ma lzemeyi -kendi « mima ri» p lôn ve görüşüne uygu n olarak- ku l lanmasın ı b i lm işt ir .

Büyük Atatürk'ümüz ya ln ız b i r devlet adamı , b i r büyük asker de­ğ i ld i . O'na asalet berat ın ı veren i nsan l ığ ı id i . B i r başka deyişle, bi l ­diğimiz meziyet ve kabi l iyetler in i taçl ıyan O'nun i nsa n l ığa ya klaşı m ı i d i . i nsan l ı k ise, tek b i r odakta toplan ı r, o d a sevg i 'de. Aşk v e sevgiye dayanan prensi plerle d ü nyada ha l led i lemiyecek mevzu yoktur. Büyük Atatürk, bütün hayatı boyunca, her şeyi ve herkesi sevmişt ir - hatta , düşmanları n ı bi le . . .

Bu g üzel etüdü yapamadığ ım iç in (s ıhhat im maa lesef müsait de­ğ i ld i r) çok üzg ü n ü m .

. . . . . . b i lvesi le sevg i ler sunarım Aziz Kardeşi m .

Sayın Albert N . Arditti, mektubunun başında her n e kadar ma­zeret beyan ediyorsa da, kıymetli mektubunun ikinci bölümünde, Ata­türk ilkelerine inanmış bir kişinin kısa, fakat zarif duygu ve düşünce­lerini yansıtması sebebiyle usta kaleminin ürünü olan kelimelerin başlı başı na önem arz etmekte olduğuna inanıyor, dolayısiyle onun da bu kitapta yayınlanmasında yarar görüyorum.

Değerli Okurlarım, Atatürk'ü ve onun eserlerinin önemini dile getirmek, keza yeni

nesillere inkılôplarını bir bir aktarmak herbirimiz için kaçınılmaz gö­revdir. Çünkü, eşsiz vatan evlôdı Ebedi Şef Gazi Mustafa Kemal, «Büyük İşlerin Adamıydı» O'nun yeri ve önemi, dünya durdukça asla doldurulamıyacaktır. Bu bakımdan «laik cumhuriyetimizin» kuru­cusu Kemal Atatürk'ümüzün mônevi huzurları önünde saygı ile eğilir, minnet ve şükran duygularımla O'nu bir kere daha anmayı görev bil irim.

NESİM BENBANASTE

- 1 70 -

Page 171: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

:::i ,,,. :::ı ı::: :::ı ..

:Q l:ı.e

Page 172: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 173: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜ R K KRO N O LOJ İ S İ

Page 174: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 175: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

ATATÜRK KRONOLOJİSİ

1 881 Sela n i k 'te dünyaya geldi .

13 Mart 1 899 istanbu l 'da Harp Oku luna g i rd i .

1 1 Ocak 1 905 Kurmay Yüzbaşı olara k oku lu bit ird i .

20 Hazi ra n 1 907 Önyüzbaşı o ldu .

1 3 Nisan 1 909 Hareket Ordusu Kurmay Başka n ı o lara k istanbu l 'a hareket etti .

27 Kasım 1 9 1 1 B inbaşı o ldu .

Mart 1 91 4 Bükreş, Belgrad, Çetine Ataşemi l iteri ve Ya rbay o ldu .

Haziran 1915 Albay o ldu .

N isan 1 9 1 6 General o ldu .

5 Eyl ü l 1 91 7 7 . Ord u i le Suriye'ye g i tti .

31 E kim 1 91 8 Yı ld ı rım Orduları Grup Komuta n l ığ ına tayin ed i ld i .

1 5 Mayıs 1 9 1 9 Üçüncü Ordu Müfettişi o ldu .

1 6 Mayıs 1 91 9 Bandırma vapuru i le Samsun'a gitmek üzere istanbu l 'dan yola çıktı .

1 9 Mayıs 1 9 1 9 Samsun 'a ç ıkt ı .

23 Temmuz 1 91 9 Erzurum Kongresine başkan seçi ld i .

4 Ey lü l

27 Ara l ı k

2 3 N isan

1 9 1 9 Sivas Kongresine başkan seçi ld i .

1 91 9 An kara'ya geld i .

1 920 Türkiye Büyük M i l let Mecl is in i açtı .

- 1 75 -

Page 176: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

24 Nisan

20 Ocak

1 920 Türk iye Büyük M i l let Mecl is ine başka n seçi ld i .

1 921 T.B.M . M . Teşki l ôt-ı Esasiye Kan u n u n u kabu l etti .

5 Ağustos 1 921 Başkomutan seçi ld i .

1 3 Ey lü l

1 9 Eyl ü l

1 921 Sakarya M eydan Savaşın ı kazand ı .

1 92 1 Gazi v e Mareşal ünvan ın ı a ld ı .

26 Ağustos 1 922 Büyük Taarruz başlad ı .

30 Ağustos 1 922 Başkomuta n l ı k Meydan Savaşın ı kazand ı .

1 Ey lü l

9 Eylü l

1 1 Ek im

Kasım

1 922 «Ord u lar! i l k hedefin i z Akdenizd i r, i leri ! » emri n i verd i .

1 922 Türk Ordusu izm i r'e vard ı .

1 922 Mudanya Müta rekesi i mza landı .

1 922 Saltanat ka ld ı rı l d ı .

2 4 Temmuz 1 923 Lozan Antlaşması i mza edi ld i .

6 Ek im

13 E k i m

29 E k i m

3 Mart

20 Mart

27 Şubat

1 923 Türk Ordusu istanbul 'a g i rd i .

1 923 Ankara Hükümet Merkezi o ldu .

1 923 Cumhuriyet i lôn edi l d i . Cumhurbaşkan ı seçi ld i .

1 924 Halifel i k kaldır ı l d ı . Öğretim b i rleşti r i ld i . Şeriye ve Efkaf Bakan l ı kları kald ı r ı ld ı . Osma n l ı hanedanı s ın ı r d ış ına ç ı l<ar ı ld ı .

1 924 Cumhuriyetin Teşki lôt-ı Esasiye Kanunu kabu l edi ld i .

1 925 Aşar ka ld ı r ı ld ı .

24 Ağustos 1 925 İ l k defa Kastamonu'da şapka giydi .

30 Kasım 1 925 Tekkeler, türbeler, zaviyeler kapatı ld ı .

20 Ara l ık 1 925 U luslara rası takvim ve saat kabul edi ld i .

17 Şubat 1 926 Türk M edeni Kanunu kabul edi l d i .

1 5 Hazi ran 1 926 İzmi r su ikasti ortaya çıkar ı ld ı .

3 E k i m 1 926 Sarayburnu'nda i l k h eykel i d i k i ld i .

� 1 76 -

Page 177: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

1 5 Ek im

23 Ek im

Kasım

24 Mayıs

1927 Büyük N utkun u okumağa başlad ı .

1 927 Bir inci n üfus sayım ı ya p ı ld ı .

1 927 İ k inci defa Cumhurbaşka n ı seçi ld i .

1 928 Uluslararası ra kamlar kabul ed i ld i .

9 Ağustos 1 928 Sarayburnu ·nda Latin Harfleri n i n kabulü hakk ında ta rih i nutkunu verd i .

3 Kasım 1 928 Türk Harfleri Kanunu kabul ed i ldi .

Ocak 1 929 M i l let mektepleri açı ldı .

1 1 Haziran 1 930 Türkiye Cumhu riyeti Merkez Ban kası kuru ldu .

1 N isan

15 Nisan

4 Mayıs

1 931 Ölçü lerde metre ve kilo sistemi kabul edi ld i .

1 931 Türk Ta rih Kurumu kuruldu .

1 931 Üçüncü defa Cumhurbaşka n ı seçi ld i .

12 Temmuz 1 932 Türk Dil Kurumu kuru ldu .

Ağustos 1 933 İstanbu l Üniversitesi kuru ldu .

29 Ek im 1 933 T .B .M.Mecl is inde 1 0 cu Y ı l Nutkunu söyled i :

21 Hazi ran 1 934 Soyad ı Kanunu kabul ed i l d i .

2 4 Kası m 1 934 Atatürk soyad ı n ı a l d ı .

9 Ara l ı k 1 934 Kadın lara seçme ve seçi lme hakk ı kabul ed i ld i .

Mart 1 935 Dördüncü defa Cumhurbaşkan ı seçi ld i .

20 Temmuz 1 936 Montrö'de Boğazlar Antlaşması imza land ı .

1 1 Mayıs 1 937 Çiftl i k lerin i Hazineye, b i r k ıs ım emlô k in i Ankara Belediyesine bağış la d ı .

3 0 Mayıs 1 937 Hatay' ı n bağ ımsız l ığ ı Cenevre'de ka bul edi ld i .

1 4 Haziran 1 938 Hasta olduğu iç in «Sava rona» yatında isti rahate çek i ld i .

1 5 Ey lü l 1 938 Vasiyetna mesin i hazırlad ı .

- 1 77 -

Page 178: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

29 E k i m 1 938 C u m h u riyetin 15 ci y ı ldönü münde A n ka ra 'da bu lunmadı . Yazd ığı mesa j ı Başbakan o kudu .

1 0 Kasım 1 938 Saat 9,05 de öldü .

1 9 Kasım 1 938 Cenazesi istanbu l 'dan ayrı ld ı .

21 Kası m 1 938 Cenazesi Ankara Etnoğrafya M üzesi 'nde muvakkat kabre kondu .

9 Ek im 1 944 Anıt-Kabir ' in temel i at ı ld ı .

1 0 Kasım 1 953 Atatürk'ün nôşı Anıt-Kabi r'de toprağa veri ldi .

- 1 78 -

Page 179: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

BİYO G RAFİ LER

Page 180: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 181: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

B İ Y O G R A F İ L E R

ALBERT N. ARDİTTİ : (Sanayic i ) - 1 9 1 0 y ı l ında İzmi r'de dünyaya geld i . « N i rengi Noktası» ve «Bu luşma Noktası» ad l ı kitapları yay ın ­landı . Çeşit l i hayır, insan l ı k ve f ik i r kuru luşlarında faa l üyedi r.

ALİ RIZA KORAP : ( Emekl i M i l li Eğitimci ) - 6.5.1 905 tarih inde is­tanbu l 'da doğd u . İsta nbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bö­l ü m ü i le İ lôh iyat Fak ü ltesinden mezun o ldu . Başta Galatasaray ve Ku­le l i Askeri Liseleri o lmak üzere çeşit l i l iselerde uzun y ı l lar felsefe dersi okuttu . Harp Akademisinde Konferansye o la ra k görev görd ü . Son ola­ra k Üsküdar Türk Kız Kolej i Müdürlüğünden emekl i oldu. Halen Sos­yoloj i Derneğ i n i n Başka n ı o lup , Türk- Fransız Kültür Derneği i le diğer K ü ltür ve Fik ir derneklerinde üyedir . Köklü b i lg is i , engin h oşgörüsü ve sonsuz tevazuu i le gerçek a n lamda bir İstanbu l efendisi o lan sayı n A l i Rıza Korap, Meydan Larousse Ansi k lopedis in in ça l ışmalarına ka­t ı ld ığ ı g ib i sayısız dergi ve gazetede f ikir yazı ları yayın land ı .

Dr. ALİ SAM İ YEN : (Z iraatçı) - 26.2.1 906 tar ih inde Sela n i k şeh­rinin Tikveş kazasında d ü nyaya geld i . Ha lka l ı Y üksek Zi raat Mekte­binden mezun olduktan sonra «doktoras ın ı» İtalya 'da yaptı .

Anta lya Turunçgi l ler Araştırma E nstitüsün ü n kurucusu o lup, bu müessesen i n 1 8 y ı l m üddetle m üd ürlüğü n ü deruhte ett i . Tarım Ba­kan l ığ ı n ı n Tetk ik ve İ stişare Hey'eti Başkan yardı mcı l ığ ından emekl i oldu.

- 181 -

Page 182: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Prof. AVRAM GALANTE : (Tarihçi - B i l im adamı) - 4. 1 . 1 873 tari­h inde Bodrum 'da dünyaya geld i . 7 .8 . 1961 de istanbu l 'da ö ldü . İstan­bul Dar-ül Fünun'da Profesör olara k görev görd ü . İ k i devre Türkiye Büyük M i l let Meclisi nde Niğde Mi l letvek i l l iğ i yaptı . Di l ve ta rih üze­rinde derin b i lg isi o l ması sebebiyle sayısız gazete ve dergide yazı­ları sürekl i yayın landı , altm ıştan fazla k itabı bası ld ı . Baş l ıca eserleri : Türkler ve Yahudi ler - A n kara Tarih i - N iğde ve Bor Tarih i - Türk Harsı ve Türk Yah udis i - Documents off iciels concernant les Juifs de Turquie - Medecins J uifs au service de la Turquie . v .s .

BEKİ L . BAHAR : (Yazar - Ev kadı n ı ) - 1 927 y ı l ı nda istanbu l 'da d ü nyaya geldi. A n ka ra Yenişe h i r Kole j in i bitird ikten sonra bir süre Hukuk Fa kültesine devam ett i . Bi rçok dergi ve gazetede yazı ve ş i i r­leri yayın landı . «Yakamozlar» , «Kişi Bunal ımı + Dişi Bunal ımı» ad l ı ş i ir ve « Puda-Hepa>> adl ı üç perdelik b i r tiyatro oyun kitabı yayınlandı . «Alabora» adl ı oyun u ise « Devlet Tiyatrosu Ankara Yeni Sahnede» oynand ı .

BERTA «BENSUENıı BRUDO : (Yazar - Ev kad ın ı ) - 4.7 .1 926 tari­h inde İstanbu l 'da d ünyaya geldi . İstanbul Işık Lisesini biti rd i kten sonra b i r süre H u k u k Fak ü ltesine devam ett i . Küçük lüğü nden beri ş i i r ve edebiyata karşı derin bir tutkusu vard ı r . Şi i rleri daha çok l i ri k o lup , san 'at ba k ım ından sembol i k b i r an lam taşır. Takriben 1 943 y ı ­l ı ndan bu yana şi i rleri çeşitli gazete ve dergi lerde yayın lanmaktad ır .

CAHİT NASMAN : (Gümrük Komisyoncusu) - 1 928 y ı l ı nda istan­bu l 'da dünyaya geld i . Hayda rpaşa Lisesi n i bit irdikten sonra b ir süre İ stanbul Ü niversitesi İ ktisat Fak ü ltesine devam ett i .

« İstanbu l Yelken Ajanl ı ğ ı » , «Yelken Federasyonu Asbaşkan l ığ ı » görevlerinde bu lundu. « U luslara rası Yat Yarış B i r l iğ i Tü rkiye temsi l ­cis i» o lup « M i l li Yelken Sporu» h a kemlerim izdendir .

Türk Basın Bir l iğ i üyesidir .

- 1 82 -

Page 183: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

CAVİT VENİCİOGLU : ( E mekl i Genera l ) - 1 9 1 1 y ı l ında Edi rne'de doğdu . 1 938 y ı l ı nda H a rp A kademisinden pekiyi derece ile K urmay Subay olara k mezun o ldu .

Çeşit l i kurmay h izmetleri meyan ında d ış ü lkelerde askeri ateşe olara k görev görd ü . Kore'de Türk S i lôh l ı Kuvvetler Komutan yard ım­c ıs ı görevin i deruhte etti . Askeri val i l i k lerde bu lundu .

ÇETİN VILDIRIMAKIN : (Avukat) - 1 942 y ı l ı nda İstanbu l 'da dün­yaya ge ld i . İstanbu l Ün iversitesi Hukuk Fa kü ltesi mezunudur. Mes­leki ça l ışmaları ya nında sportif, kü ltürel ve insa n l ı k yolunda olan çe­şit l i dernek ve kuru luşlarda aktif görevleri vard ır .

FÜRUZAN H USREV TÖKİN : (Gazeteci - Yazar) - 1918 y ı l ı nda i stanbu l 'da d ü nyaya geld i . Kendin i i lme, edebiyata ve b i l hassa Tasav­vufa veren köklü bi r a i len in mensubudur. Öğren iminden sonra gaze­tec i l iğe başlad ı . Çeşit l i konularda i nceleme, tercüme ve fi k i r yazı ları i le temayüz etmiştir .

İHSAN EDİS : (Emek l i M i l l i Eğit imci) - 21 .9.1 905 ta ri h i nde İstan­bu l 'da d ünyaya geld i . M i l l i Eğit i min çeşit l i kademelerinde h izmet gör­d ü . Uzun y ı l lar İstanbu l Heybeliadada'ki Türkiye Öğretmenler Kam p M üd ürl üğü, Yeşi lköy v e Göztepe Rehab i l itasyon Oku l M ü d ü rl ük lerin ­de bu lun d u .

1 932 y ı l ı nda Dolma bahçe Sarayında Büyük Atatürk'ün nezaretin­de yapı lan «D i l K u ru ltay» ına görevli o lara k katı ld ı .

İSMAİL TOKER : ( E mekl i Amira l ) - 24.7.1 923 tarih inde dünyaya geld i . Deniz Harp Akademisi mezunudur . İ l m i , i rfan ı , ça l ışkan l ığ ı , mertl i ğ i , d i rayeti , y u rt ve i nsanseverl iğ i i le temayüz etmiştir.

Prof. Dr. İSMET G İRİTLİ : ( H u k u kçu) - 1 9 24'de Kırım'da doğdu . Kabataş E rkek Lisesi i le İstanbu l Ün iversitesin i biti rd i . 1 950'de ün i ­versiteye katı lara k 1 957'de doçent, 1 964'de profesör oldu . 1 961 Ana-

- 1 83 -

Page 184: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

yasasın ı haz ırlayan İstanbu l Anayasa Komisyonu 'nda üyel ik ya ptı . 1 960 K u rucu Mecl is i 'nde görev a ld ı ve tüzü k kom isyonu başka n ı o ld u . 1 964-1 968 y ı l ları nda TRT Yönetim Kuru lu üyel iği ve başka n l ığ ı görev­ler inde bu lundu . 1 976 y ı l ında Meksi ka M i l letlera rası H u k u k Akademisi üye l iğ ine seç i ld i . İstanbu l Hukuk Fa kültesinde, Deniz Harb Oku lu 'nda ve Yüksek Denizc i l ik Okulu nda ders vermekte olan G i rit l i ' n in çeşitl i eserleri bu lunma ktadır .

JOZEF HABİB GEREZ : (Şa i r - Ressam) - 1 926 yı l ında İstanbu l '­da dünyaya geldi . İ stanbu l Ü n iversitesi H u kuk Fa kü l tesi nde b i r süre okudu. On ş i i r kitabı b i r de a nto lo j isi va rd ı r. B ir k ısmı Fra nsızca ve İtalyanca olara k yay ın land ı . Napoli U luslara rası « Büyük Edebiyat Öd ü lü» yarışmasına katı ldı ve ş i i r dal ı nda üçüncü oldu . Diğer ta raftan kendine has b i r ça l ışma tekniği i le resi m san'atında da temayüz etti .

Avrupa i le Amerika Bir leşik Devletlerin i n çeşitl i şeh i rler inde ki­şisel sergi ler açtı . Halen Fra nsa , Belç ika ve A .B .D . ' n in çeşit l i müze­lerinde eserleri va rd ı r .

Türk Basın B i rl iğ i - Türkiye Ressamlar Cemiyeti ve çeşitl i kültü­re l derneklerin üyesid ir .

Prof. Dr. MARKO BEN BANASTE : (Operatör) - - 1 9 1 5 y ı l ı nda İs­tanbu l 'da dünyaya geldi . İta lyan Lisesi n i biti rdi kten sonra Roma Ün i ­versitesi T ıp Fakü ltes ine devam etti ve buradan mezun oldu . Halen Roma Üniversitesi Tıp Fakü ltesinde Genel Cerra h i ve Cerra h i Tedavi K ü rsüsü i le Cerra h i Özel Pato lo j i K ü rsüsü öğretim üyesidir . İta lyan Devleti taraf ından «Cava l ier» ünva n ı i le onurland ırı ld ı . Mesleki a la nda sayısız deni lecek kadar inceleme yazısı yayı n land ı .

M UZAFFER GREBENE : ( Emekl i Ami ra l ) - 28.5. 1 9 1 2 ta r ih inde ista n bu l 'da d ü nyaya geld i . Deniz Harp Akademisinden mezun o lup 1 951 - 1 953 y ı l ları a rasında zaman ı n Cumh urbaşkan ı na Deniz yaveri , 1 956 - 1 958 y ı l lar ı a rası nda Roma Ataşer.ıi l iteri o lara k görev görd ü . 1 960 y ı l ı nda Amira l rütbesi i le emekl i o l d u . Daha son ra İstanbu l Ü n i ­versitesi İ ktisat Fakü ltesi ne kaydolup i ş letme Böl ü m ü nden mezun

- 1 84 -

Page 185: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

oldu . Uzun süre Yapı ve K redi Bankası A.Ş. 'n in umum müdür muavin­l iğ in i deruhte ett i .

MUNİS TEKİNALP «Moiz Kohenıı : (Avu kat - İ ktisatçı) - 1 883 y ı ­l ı nda Selô n i k 'te doğd u . İstanbu l Üniversitesi nde Mal iye İ l i mleri ders yard ı mcısı o lara k görev görd ü . Yeni Asır, Rumel i , İ tt ihat ve Terakk i , Yen i Mecmua, İ ktisadiyat, Vata n , Cumhuriyet g ib i gazete ve derg i ler­de uzun y ı l lar i nceleme yazı ları yayı n land ı . 1 - «Teşebbüsü şahsi ve adem i merkeziyet» , 2 - «Türkler ( 1 91 4-1 9 1 8) muharebede ne kaza­nabi l i r? ıı , 3 - «Tü rkleşti rme» , 4 - « Kemal izm » , 5 - «Türk Ruhu» adl ı eserleri vard ır . 1 961 y ı l ında vefat ett i .

NEVRES KURT : ( İ şletmeci) - 20.8.1 942 ta rih inde ista n bu l 'da doğdu. Galatasaray Lisesin i b it ird i kten sonra y üksek öğren imin i İs­tanbu l Ü n iversitesi İ ktisat Fa kü ltesinde tamamlad ı . Halen «Ata lar G i ­y i m Sanayi i A.Ş.ıı 'n in h issedarlarından o lup iş letmen i n mail iş ler mü­d ü rlüğünü deruhte etmektedir .

ÖNDER ÖZTÜREL : (Avukat) - 24.9.1 937 tarih inde ista n bu l 'da dünyaya geld i . Pertevn iyal Lisesi n i bit ird i kten sonra yüksek öğren i ­m in i İstanbu l Üniversitesi Hukuk Fa kü ltesinde tamamlayıp mezu n old u . B i r süre İstanbul E m n iyet M üdürlüğünün çeşit l i kademelerinde görev görd ü . Halen serbest avukat olara k ça l ışmaktad ır .

SARA «CİPRUT» GERON : (Avukat - Yazar) - 1 91 3 y ı l ı nda Edir­ne'de dünyaya geld i . Notre Dame de Sion Fransız Lisesinde öğren im görd ü . İsta nbul Ün iversitesi Hukuk Fakü ltesi i le Edebiyat Fak ü ltesi Fransız Fi lolo j i Bölü m ü nden mezun o ldu . H ukukçu Kad ı n lar Derneği kurucu üyelerinden o lup çeşit l i sosya l faal iyetleri ve yazı ları i le te­mayüz etmiştir.

TEVFİK BÖKE : ( E mekl i Deniz Albayı ) - 1 8.9.1 9 1 0 tarih i nde İs­tanbu l 'da dünyaya geld i . Deniz Harp ve Yü ksek Maki ne Okul ları ndan mezun oldu. Almanya 'da Spor Akadem isi nde öğrenim görd ü . Beden

- 1 85 -

Page 186: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Terbiyesi Tekn ik M üşaviri görev in i deruhte etti . Atletizm da l ı nda mi l l i sporcu ve 12 dal ında h a kem olup «Natür J i m nasti k » . «Sporda Kondisyon» ve «Spor Sempozyum u » ad l ı 3 k itab ı vard ı r.

YAKUP ÖZDANON :

Dr. YALCIN ALGANER : (Ma l iyeci) - 5.4.1 949 ta ri h i nde İs­tanbu l 'da doğdu . Ga latasaray Lisesin i biti rdi kten sonra i ktisat öğre­n im i görd ü . İ htisa sı n ı Strasbo u rg Ü niversitesinde yaptı . Halen İsta n ­bu l İ ktisadi v e Ticari İ l i m ler Akademisi E konomi Fak ü ltesinde Kamu Mal iyesi öğret im görevl is id ir .

Doc. Dr. YILDIRIM KILKIŞ : ( İş letmeci) - 1 .3 .1 925 tarih inde Kon­ya'da dünyaya geldi . Saint Joseph Fransız Lisesinden mezun o lduk­tan son ra İ ktisat öğren imi görd ü . B i r ara İstanbu l Ticaret Odasında genel sekreter yard ımcısı o la ra k görev görd ü . İ şletme Fak ü ltesinde öğretim görevl is id ir.

ZİYA TAŞTAN : ( İ ktisatçı) - 8.8.1 929 ta rih inde Trabzon 'da doğ­du. İstanbu l Erkek Lisesinden mezun o lduktan son ra yüksek tahs i l i n i İ ng i ltere'de tamamlad ı . Ha len TOFAŞ Türk Otomobi l Sanayi i A.Ş. 'de Koord inatör o lduğu g ib i «Türk Bas ın B i rl iğ i » n i n Konsey ve « Denetim Kuru l u » üyesid ir.

- 1 86 -

Page 187: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

i C i N DEKi LE R I

Page 188: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı
Page 189: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

İ Ç İ N D E K İ L E R

SUNUŞ ve TEŞEKKÜRLER ( N esim Benbanaste) 7

ÖNSÖZ (Al i Rıza Korap) 9

ATATÜRK'ÜN FOTOGRAFI ÖNÜNDE ( Prof. Avram Ga lante) 1 0

BÜYÜK ATATÜRK

Büyük iş leri n Adamı (Nes im Benbanaste)

Kemal ve Kemal izm ( Nesim Benbanaste)

ATATÜ RK DİYOR Ki

Atatürk Diyor ki

Cumhurbaşka n ı Kemal AtaWrk'ün İ l k N utku

Halôskôr Gazi 'n in H itabesi

Atatürk'ün Gençl iğe Hita besi

Ulu Önder'in Onuncu Y ı l N utku

Atatürk'ün Hayat Felsefesi

Büy ü k Atatürk'ün Türk Ordusuna Son Mesa j ı

ATATÜRK İÇ İN K İMLER NE D E D İ . . .

Atatürk İç in Devlet Büyükler imiz Ne Dedi . . .

Atatürk İç in Yabancı Devlet Büyü kleri Ne Dedi . . .

Prof. AVRAM GALANTE'NİN ESERLER İ N D E ATATÜRK

Atatürk ve Yahudi ler

Atatürk'ün Yahudi ler Ha kk ındaki Düşünceleri

Atatürk'ün Ruhuna Sinagoglarda Okunan Dua

- 1 89 -

1 5

1 7

2 1

25

27

29

31

33

35

39

41

47

50

53

Page 190: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

B İ R DEHAN IN ANALİZİ Bir Dehanın Anal iz i (Al i Rıza Korap) 57

Atatürkçü l ü k - Kemal izm Nedir ( Prof. Dr. i smet G i rit l i ) 59

1 981 'de Atatürk (Av. Çetin Y ı ld ı rımakın) 63

Atatürk ve Spor ( E mek l i A lbay Tevfik Böke) 65

Büyük Önder Atatürk ( Emekl i Amira l M uzaffer Grebene) 67

Atatürk ve Ekonomi Polit ikası (Doç. Dr. Y ı ld ır ım K ı l kış) 71

Atatürk ve Türk Kadını (Beki L . Bahar) 73

Z i raatta Öncü Büyük Atatürk ( Dr. Al i Sam i Yen) 77

Atatürk ve Kabota j Bayramı (Emekl i Amira l İsma i l Toker) 79

Atatürk'ten Anı lar ( İ hsan Edis) 83

Atatürk ve Deniz (Cahit Nasman) 85

Atatürk ve Türk Basını (Ziya Taştan) 87

Atatürk'ten B ir Ş i i r ( Nesim Benbanaste) 89

1 00 cü Doğum Yı ldönüm ünde Atatürk ( Fü ruzan Husrev Tökin) 91

Atatürk ve Demokrasi ( Fü ruzan H usrev Tökin) 93

Atatürk ve 30 Ağustos Zafer Bayramı (Emekl i Genera l Cavit Yenicioğ !u ) 97

Atatürk ve Cumhuriyet Türkiyesinde M i l li Eğit im ( Dr. Ya lç ın Alganer) 99

Atatürk ve Hukuk Devrim i (Av. Önder Öztürel) 1 03

Atatürk ve Kıyafet Devri m i ( Nevres K u rt) 1 05

Atatürk ve Cumhuriyet ( N es im Benbanaste) 1 09

Cumh uriyetçi ve La ik Atatürk (Av. Sara «Ciprut» Geron) 1 1 1

Atatürk'ün Hasta l ığ ı ve Ebed iyete i nt ikal i ( Prof. Dr. Marko Benbanaste) 1 1 3

Atatürk 1 00 Yaşında (Ya kup Özdanon) 1 1 7

K EMALİZM Kemal izm (Mun is Tekina lp « Moiz Kohenıı)

Şİ İ RLER LE ATATÜRK

Atatürk İç in Şarkı (Berta « Bensusenıı Brudo) Kara Karga lar 1 (J. Hab ib Gerez)

- 1 90 -

1 21

1 57 1 58

Page 191: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı

Kara Karga lar i l (J . Habib Gerez)

Atatürk Sa msun'da (J . Habib Gerez)

Atatürk Güneşi ( J . Habib Gerez)

On Kasım (J. Habib Gerez)

B İ R MEKTUP . . .

B i r Mektup . . . (Al bert N . Arditti )

ATATÜRK KRONOLOJİSİ

Atatürk Kronoloj is i

BİYOG RAFİ LER

Biyograf i ler

İÇ İNDEKİLER

İç indeki ler

- 1 91 -

1 60

1 63

1 64

1 65

1 69

1 75

1 81

1 89

Page 192: Derleyenturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/3425-Ataturk-Bir...insanları mesut edecek yegane va· sıta, onları birbirlerine yaklaştırarak on lara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı