ş ğ ş ğ Bakýrköy’de ATAKÖY - Ataköy Gazetesi · kayboluyorlar. Burada AK Parti İlçe...

36
SAYI: 269 NİSAN 2017 rekl i, rekl i, Etkil i, Etkil i, Ý l keli . Ý lk eli . ATAKÖY 25 25 Yaþýnda Bakýrköy’de 1 Numara http://www.atakoygazete.com.tr FİYAT: 2 PART İ LERE DE Ğİ L, PART İ LERE DE Ğİ L, Ü Ü L L K K E E N N İ İ N N G G E E L L E E C C E E Ğ Ğ İ İ N N E E O O Y Y V V E E R R E E C C E E K K S S İ İ N N İ İ Z Z 16 N İ SAN 16 N İ SAN KARAR GÜNÜ KARAR GÜNÜ 16 Nisan Karar Günü... 17 Nisan’da gün ağarmaya başladığı saatlerde Türkiye’nin kaderi belli olacak… Sizin de… Umutlarınızın, yaşama nedeniniz çocuklarınızın da… 16 Nisan Karar günü... Yaşamınıza yön verme şansınızın, geleceğinizi şekillendirme inisiyatifinizin olduğu tek gün… 16 Nisan Halkın Hükmetme Gücü… Kontrolü, o büyük gücü kullanabileceğiniz son gün… 16 Nisan sonrasında geleceğiniz için kendinize hesap vereceğinizi unutmayın! Bulunduğunuz noktayı şünün, mutsuzluklarınızı, korkularınızı, eksiklerinizi... Sizi bu noktaya taşıyanları şünün. Doğrularını, yanlışlarını, artılarını, eksilerini, rüşvet ve torpili düzen haline getirip yaşamımızı kirletenleri düşünün. Nereden geldiğinizi düşünün, eski günleri, çok eskiyi... Kendi içimizde değil, dış güçlerle savaştığımız günleri, umutla, azimle, özveriyle, güçlüklerle size miras bırakılan Türkiye’ye ne olduğunu şünün… Kanlarıyla sizlere özgürlüğünüzü veren Atalarınıza ve dünyaya getirdiğiniz yeni nesillere borçlu olduğunuzu unutmayın... Büyüklerimizin dediği gibi i i k k i i e e l l i i n n i i z z k k a a n n d d a a o o l l s s a a sandığa gidin ve mutlaka OYUNUZU KULLANIN… OYUNUZU KULLANIN… BU GELECE Ğİ Nİ Z İ BEL İ RLEYECEK BU GELECE Ğİ Nİ Z İ BEL İ RLEYECEK REFERANDUMDUR. REFERANDUMDUR. PART İ LERE OY VERMEYECEKS İ Nİ Z PART İ LERE OY VERMEYECEKS İ Nİ Z S İ Z YARININIZA S İ Z YARININIZA OY VERECEKS İ N İ Z OY VERECEKS İ N İ Z... Ş ÜNEREK, TARTARAK, Ş ÜNEREK, TARTARAK, B İ L İ NÇL İ B İ R Ş EK İ LDE B İ L İ NÇL İ B İ R Ş EK İ LDE OY KULLANIN… OY KULLANIN… TÜRK İ YE’Nİ N GELECE Ğİ İ Ç İ N… TÜRK İ YE’Nİ N GELECE Ğİ İ Ç İ N… YARINLARIMIZ İ Ç İ N… YARINLARIMIZ İ Ç İ N… KEND İ Nİ Z İ Ç İ N… KEND İ Nİ Z İ Ç İ N… Bakırköy Meydanı’ndaki trafik işkencesini sorumlular, çözüm üreteceklerine, seyrediyor TRAFİĞİ RAHATLATACAK ÇÖZÜM ÖNERİMİZ Bakırköy Kirazlı Metro Hattı çalışmaları nedeniyle aylardır Bakırköy Meydanı’nda trafik sorunu yaşanıyor. Bizi yönetenler ise sadece seyretmekle yetiniyor. Kaymakamlığın önü adeta minibüs durağı gibi. Otobüsler yanaşacak durak bulamıyor. Trafik arap saçına dönmüş. Eskilerin tabiri ile saç baş yolduruyor. Zaman zaman birkaç trafik polisi sadece boy gösteriyor. Sorumlular ve yetkililer pencerelerinden seyretmekle yetiniyor. Çözüm yolu mu? Tabii ki var. İşte önerimiz... (Yazı sı 19. sayfada) (Yazı sı 19. sayfada) İ ncirli ve İ stanbul Caddeleri’nin yap ı mı na Ocak ay ı nda ba ş lanacakt ı ... İ ncirli ve İ stanbul Caddeleri’nin yap ı mı na Ocak ay ı nda ba ş lanacakt ı ... Bu deyim, umutsuz bir bekleyişi anlatmak için kullanılır. Bakırköy’ün İncirli ve İstanbul Caddeleri Büyükşehir Belediyesi’nin kontrolündedir. Uzun yıllardır buraya bir çivi dahi çakılmamıştır. Kaldırımlarda yürümek imkansızdır. Gazetemizin Kasım 2016 sayısında bu iki caddenin en geç Ocak ayında yenileneceğini duyurmuştuk. Ancak Mart ayı bitti henüz onarım başlamadı. (Yazı sı 13. sayfada) (Yazı sı 13. sayfada) HER YER BAZ İSTASYONU Bakırköy’de baz istasyonu sayısı her geçen gün artıyor. Geçtiğimiz günlerde Ataköy 7 - 8. Kısım’daki Gazi Sitesi önüne bir baz istasyonu daha kuruldu. Belediye izin vermediğine göre, yer seçimini kimin yaptığı belli değil. T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 16 Ekim 2016 tarihinde 81 ilin Valiliğine gönderdiği genelgeye göre izni Bakırköy Kaymakamlığı mı verdi? Semt sakinleri isyan ediyor. Gazetemizi arayanlar, “Yasal ve demokratik mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. İlk olarak imza kampanyası başlattık. Önce bunun buradan kaldırılması için binlerce imza ile ilk müracaatı yapacağız.” diyorlar. (Yazı sı 19. sayfada) (Yazı sı 19. sayfada) ÖLME EŞEĞİM ÖLME

Transcript of ş ğ ş ğ Bakýrköy’de ATAKÖY - Ataköy Gazetesi · kayboluyorlar. Burada AK Parti İlçe...

  • SAYI: 269 NİSAN 2017

    S ü r e k l i , S ü r e k l i ,

    E t k i l i , E t k i l i ,

    Ý l k e l i .Ý l k e l i . ATAKÖY2 52 5Yaþýnda

    Baký rköy’de1 Numara

    http://www.atakoygazete.com.tr

    FİYAT: 2

    PARTİLERE DEĞİL,PARTİLERE DEĞİL, ÜÜLLKKEENN İİNN GGEELLEECCEEĞĞİİNNEE OOYY VVEERREECCEEKKSS İİNN İİZZ

    16 NİSAN16 NİSANKARAR GÜNÜKARAR GÜNÜ

    16 Nisan Karar Günü...17 Nisan’da gün ağarmaya

    başladığı saatlerde Türkiye’ninkaderi belli olacak…

    Sizin de…Umutlarınızın, yaşama nedeniniz

    çocuklarınızın da…16 Nisan Karar günü...

    Yaşamınıza yön verme şansınızın,geleceğinizi şekillendirme

    inisiyatifinizin olduğu tek gün…16 Nisan Halkın Hükmetme Gücü…

    Kontrolü, o büyük gücükullanabileceğiniz son gün…

    16 Nisan sonrasında geleceğiniz içinkendinize hesap vereceğinizi

    unutmayın!Bulunduğunuz noktayı düşünün,mutsuzluklarınızı, korkularınızı,

    eksiklerinizi...Sizi bu noktaya taşıyanları düşünün.Doğrularını, yanlışlarını, artılarını,

    eksilerini, rüşvet ve torpili düzen haline getirip

    yaşamımızı kirletenleri düşünün.Nereden geldiğinizi düşünün, eski

    günleri, çok eskiyi...Kendi içimizde değil, dış güçlerle

    savaştığımız günleri, umutla, azimle,özveriyle, güçlüklerle size miras

    bırakılan Türkiye’ye ne olduğunudüşünün…

    Kanlarıyla sizlere özgürlüğünüzüveren Atalarınıza ve dünyaya

    getirdiğiniz yeni nesillere borçluolduğunuzu unutmayın...

    Büyüklerimizin dediği gibi ‘‘ ’’ iikkii eell iinniizz kkaannddaa oollssaa’’ ’’

    sandığa gidin ve mutlaka

    OYUNUZU KULLANIN…OYUNUZU KULLANIN…BU GELECEĞİNİZİ BELİRLEYECEKBU GELECEĞİNİZİ BELİRLEYECEK

    REFERANDUMDUR. REFERANDUMDUR.

    PARTİLERE OY VERMEYECEKSİNİZPARTİLERE OY VERMEYECEKSİNİZ

    SİZ YARININIZA SİZ YARININIZA OY VERECEKSİNİZOY VERECEKSİNİZ...

    DÜŞÜNEREK, TARTARAK,DÜŞÜNEREK, TARTARAK,BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE

    OY KULLANIN…OY KULLANIN…

    TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN…TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN…YARINLARIMIZ İÇİN… YARINLARIMIZ İÇİN…

    KENDİNİZ İÇİN…KENDİNİZ İÇİN…

    Bakırköy Meydanı’ndaki trafik işkencesini sorumlular, çözüm üreteceklerine, seyrediyor

    TRAFİĞİ RAHATLATACAK ÇÖZÜM ÖNERİMİZBakırköy Kirazlı Metro Hattıçalışmaları nedeniyle aylardırBakırköy Meydanı’nda trafik sorunuyaşanıyor. Bizi yönetenler ise sadeceseyretmekle yetiniyor.Kaymakamlığın önü adeta minibüsdurağı gibi. Otobüsler yanaşacakdurak bulamıyor. Trafik arap saçınadönmüş. Eskilerin tabiri ile saç başyolduruyor. Zaman zaman birkaçtrafik polisi sadece boy gösteriyor.Sorumlular ve yetkililerpencerelerinden seyretmekle yetiniyor. Çözüm yolu mu? Tabii kivar. İşte önerimiz...

    (Yazısı 19. sayfada)(Yazısı 19. sayfada)

    İncirli ve İstanbul Caddeleri’nin yapımına Ocak ayında başlanacaktı...İncirli ve İstanbul Caddeleri’nin yapımına Ocak ayında başlanacaktı...

    Bu deyim, umutsuz bir bekleyişi anlatmak için kullanılır. Bakırköy’ün İncirli ve İstanbul Caddeleri BüyükşehirBelediyesi’nin kontrolündedir. Uzun yıllardır buraya bir çividahi çakılmamıştır. Kaldırımlarda yürümek imkansızdır.Gazetemizin Kasım 2016 sayısında bu iki caddenin en geçOcak ayında yenileneceğini duyurmuştuk. Ancak Mart ayıbitti henüz onarım başlamadı.

    (Yazısı 13. sayfada)(Yazısı 13. sayfada)

    HER YER BAZ İSTASYONUBakırköy’de baz istasyonu sayısı her geçen gün artıyor.Geçtiğimiz günlerde Ataköy 7 - 8. Kısım’daki Gazi Sitesiönüne bir baz istasyonu daha kuruldu. Belediye izinvermediğine göre, yer seçimini kimin yaptığı belli değil.T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 16Ekim 2016 tarihinde 81 ilin Valiliğine gönderdiğigenelgeye göre izni Bakırköy Kaymakamlığı mı verdi?Semt sakinleri isyan ediyor. Gazetemizi arayanlar, “Yasalve demokratik mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.İlk olarak imza kampanyası başlattık. Önce bununburadan kaldırılması için binlerce imza ile ilk müracaatıyapacağız.” diyorlar. (Yazısı 19. sayfada)(Yazısı 19. sayfada)

    ÖLME EŞEĞİM ÖLME

  • e-mail: [email protected]

    Toplumun büyük bölümü kapalı kapılarardında konuşmayı sever. Hayati konulardabile ortalarda görünmezler. Sonucu gördükten sonra yine kapalı kapılarardında konuşmaya devam ederler. Ama işişten geçmiştir.Günlerdir referandumla yatıp, referandumlakalkıyoruz. Görsel ve yazılı basının büyükbölümü iktidar yanlısı yayınlarına devam ediyor. Bizi yönetenlerin büyükbölümünün kullandığı dil ortada. Durum böyle iken demokrasiden,hukuktan bahsederler. Demokrasi ile yönetilen hangi ülkede bu durumdan bahsedebilirsiniz?

    Birkaç gün sonra sandığa gideceğiz. Öncelikle şunu söylemek istiyorum.Bu bir seçim değil. Ülkenin geleceğini doğrudan etkileyecek rejimdeğişikliği için sandığa gideceğiz. Bu gerçeği aklınızdan çıkarmayın.16 Nisan günü mutlaka sandığa gidin ve oyunuzu kullanın. Ülkenin, çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğini düşünün ona görekararınızı verin ve oyunuzu kullanın...

    Ülkenin durumu ortada, bizi yönetenler ortalığı toz pembe gösterse bilegerçeklerin üstünü örtmek mümkün değil. Çıkın, Bakırköy’ü dolaşın.Bakın bakalım kaç işyeri kapanmış, kaç işyeri kapanma noktasına gelmiş.Esnafla görüşün; hepsi kan ağlıyor. Siftah etmeden dükkanlarınıkapatanların sayısının her geçen gün arttığınızı göreceksiniz.İşsiz sayısının arttığını bizzat yetkililer açıklıyor...

    Bu arada benim gibi herkes merak ediyor. Hani devlet kobilere faizsizkredi verecekti. Binlerce esnaf kredi için müracaat etti. Yetkililer kimlere kredi verdi isimlerini açıklasalar da, biz de öğrensek vekamuoyuna duyursak...

    ***Gelelim Bakırköy’e. Bildiğiniz gibi her ilçede olduğu gibi Bakırköy’de debazı cadde, park ve sahiller Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğundadır.Yerel belediyelerin buralara tek bir çivi çakmasına dahi izin vermezler.Bakırköy’de, özellikle İncirli ve İstanbul Caddeleri’nin durumu ortada.Kaldırımlarda yürümeniz mümkün değ ğmur yağmışsazıpl yarak dahi yürüyemezsiniz. Bizler de halkın bu şikayetlerini sık sıkdile getiririz. Son olarak Kasım 2016 sayımızda AK Parti Bakırköy İlçeBaşkanı ve Meclis Üyesi’nin açıklamalarını yayınladık. En geç 2017’ninOcak ayında yenileme çalışmaları başlayacaktı. Haberimizde deokuyacaksınız. Maalesef bizde işler böyle yürüyor. BüyükşehirBelediyesi’nin yetkilileri işlerine gelen konularda yıldırım hızıyla hareketediyorlar. Ama iş karşı partinin ilçelerinin işine gelince, ortadankayboluyorlar. Burada AK Parti İlçe Örgütü bu konu ile ilgili kendibaşlarına karar vermediler ki. Büyükşehir Belediyesi’nin tüm sorumlularıBakırköy’e geldi. Gerekli incelemeleri yaptı. Sözler alındı ve onun üzerineAK Parti Bakırköy İlçe Sorumluları da gerekli açıklamaları yaptılar.Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluları kendi İlçe Başkanlarını ne durumadüşürdüklerini acaba hiç düşündüler mi? Bununla ilgili haberimizin başlığını gördünüz: “Ölme eşeğim ölme” Niyebu başlığı attık? İnsanlar, “Olması çok zor, hatta imkansız şeyler için” budeyimi kullanır. Biz de beklemeye devam edeceğiz ve sonucu göreceğiz...

    ***Şimdi duyduklarınıza inanamayacaksınız. Bu anlatacağımı bizzat benyaşadım.Biliyorsunuz nüfus kağıtlarımız değişti. Yeni, çipli kartlar verilmeyebaşlandı. Bende aldım. Aldım ama pişman oldum. Neden mi?Yeni kimlikler kredi kartı büyüklüğünde. Renkler felaket. Yazıları okumakmümkün değil. Kimlikteki fotoğrafım “bu kim” derdirtiyor. Yani tekkelimeyle rezalet. Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmıyor. Bunları bir kenara bırakalım. Birkaç gün önce bankaya gittim. Yeni kimlikkartımı verdim, görevli memure hanım ile aramızda aynen şu konuşmageçti:- Beyefendi başka kimliğiniz var mı?- Hanımefendi bu, devletin verdiği nüfus cüzdanım. Benden başka kimlikniye istiyorsunuz?- Efendim, bu kimlikleri bilgisayarımız kabul etmiyor.

    Ağzıma gelen her şeyi söyleyerek işimi yapamadan bankadan ayrıldım.Bizi yönetenlere bir çift sözüm var. Sayenizde kendi ülkemizde nüfuscüzdanımız da geçersiz hale geldi. Ne kadar öğünseniz azdır...

    NE GÜNLERE KALDIK

    3

    AYINYAZISI

    Özcan Atamer

    Oy kullanmakabininden çıkanseçmen önce tercihmührünü SandıkKurulu’na verecek.Sonra zarfı oysandığına atacakve seçmen listesiniimzalayacak.

    Sandık Kurulu’naverdiğinizkimliğinizi almayıunutmayın.

    16 Nisan Referandumunda16 Nisan Referandumunda

    OY KULLANIRKEN DİKKATDİKKAT11

    22

    33

    Seçmenlerin oy kullanmaya giderken geçerli ve üzerinde T.C.Kimlik Numarası bulunan bir kimlik belgesini (nüfus cüzdanı,ehliyet, pasaport gibi) yanlarında götürmeleri gerekiyor.

    Sandık Kurulu 1 adet arkasında İlçe Seçim Kurulu ve oykullanılan Sandık Kurulu’nun mührü bulunan zarf ilearkasında oy kullandığınız Sandık Kurulu’nun mührü bulu-nan, üzerinde beyaz EVET, kahverengi HAYIR yazan oypusulası ve tercih yazan mührü oy kullanana verecek.

    Seçmen oy kabinine gitmeden evvel cep telefonunu, varsa seskayıt cihazını ve fotoğraf makinesini Sandık Kurulu’na teslimetmek zorunda.

    44

    Bunları alan seçmen, kapalı oy kabinine girecek ve tercihmührünü “Evet” veya “Hayır” yazan oy pusulasındaistediğine basacak.Oy pusulasını katlarken dikkat edilmesi gerekiyor.Tercih mührünün karşıya bulaşmaması için oy pusulasını terskatlamak gerekiyor. Tercih mührü karşıya bulaşırsa,kullanılan oyun iptali söz konusu olabiliyor.Seçmen oy pusulasını, arkasında 2 mühür bulunan ve kendi-sine verilen zarfa koyacak. Zarfı yapıştırmaya gerek yok.

    55

    11 2

  • CundaliCemilAtakoy Cundali.Cemil http://cundalicemil.net

    CUNDALI CEMİL ATAKÖYİ

    ği bulabileceğ

  • Doğal afetler ve özellikledeprem konusuBakırköylüler’in gündemindendüşmüyor. Özellikle merkezmahallelerin tamamında depremedayanaksız yapı stokunun oldukçayüksek olduğu Bakırköy’de,afetlerle ilgili yaptıklarıçalışmaları İstanbul Mahalle AfetGönüllüleri Derneği (MAGDER)Yönetim Kurulu Başkanı, MahalleAfet Gönüllüleri Acil MüdahaleEkibi (MAGAME) Genel Koordi-natörü, Türkiye Arama KurtarmaOperasyon Sorumlusu HüseyinKaradayı’ya sorduk.

    Sayın Karadayı, Mahalle AfetGönüllüleri (MAG) olarakyaptığınız çalışmalardan biraz sözeder misiniz?Bizler, MAG’lar olarak önemli birgörev üstlendik. Genel olarak İstanbul’da, zarar azaltmaya yönelikbir çalışma gerçekleştiriyoruz. İnsanlara afette neylekarşılaşacaklarını, bununla nasıl baş edeceklerini anlatmanız tekbaşına yeterli değil. Bunun bir organizasyon yapısının olmasıgerekir. Öncesinden bir yapı, bir organizasyon şeması kurarsanız,insanları bu konuda öncesinde görevlendirirseniz, süreçler hızlı birşekilde oluşmaya başlar. Bütün bu organizasyonların afetöncesinde yapılması gerekir. Afet öncesinde bunlarıyapmadıysanız, afet sonrasında bu oluşmaz. Mahalleafet gönüllülüğü de böyle bir çalışma. İnsanlarınbölge bölge nerede ve ne şekilde görev alacaklarınınorganizasyonunu yaparak, afetin vereceği zararıazaltmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Buanlamda eğitimler veriyor, mahallelerdeki eksiklikleriilgili kişilere, mahallelilere aktarıyoruz.1 – 7 Mart Deprem Haftası kapsamında da pekçok okulda öğrencilere eğitim verildi. Bakırköy’dene kadar öğrenciye ulaştınız?Eğitimlerimizi, İstanbul genelindeki okullarda veriy-oruz. Bu kapsamda son bir ay içerisinde Bakırköy’de6 okulda eğitim gerçekleştirdik, ortalama 5000civarında öğrenciye de eğitim verdik. Hem İstanbul genelinde, hem de Bakırköyözelinde yine Deprem Haftası vesilesiylegerçekleştirilen pek çok tatbikat, eğitim ve çalışma olduğunugözlemledik. Bu çalışmaları yeterli buluyor musunuz, sizcebaşka neler yapılması gerekir?Bu çalışmalar tabii ki yeterli değil. İstanbul’da 39 ilçe ve 1000’eyakın mahalle var. Yani 15 milyon nüfuslu bir kentte bu kadareğitim ve tatbikat yeterli değil. Hele ki, bütün bilim adamlarınınMarmara Depremi’nin artık çok yakın olduğunu söylediği biratmosferde bu tatbikatların, eğitimlerin daha artması lazım.Bütün kamu kurumlarının, insanların eksiklerinin neler olduğununbelirlenmesi gerekiyor. Bu artık resmi bir kurumdan gelentatbikatınızı yaptınız mı yazısıyla baştan savma işi değil. Geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilen bir deprem panelindekonuşan Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Bakırköy açıklarındanTekirdağ açıklarına kadar uzanan bir fay kırılmasıbeklediklerini ifade etti. Bu açıklamalara göre, büyük birtehlike bizi bekliyor. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?Evet, kırılması beklenen fayın bulunduğu bölge Adalar’ın güneyiile Şarköy arasında bulunuyor. Yaklaşık 70 kilometrelik bir hat.Kırıldığı yere baktığımız zaman, karşısına denk düşen yeri, Avcılarbölgesine doğru oluyor. Dolayısıyla kırıldığı yerin hemen yanınada Maltepe, Kadıköy, Fatih’in bir kısmı, Zeytinburnu ve Bakırköyilçeleri denk düşüyor. Biz 17 Ağustos’u baz alırsak, fayın kırıldığıyerin yakınında ciddi hasarlar olduğunu gözlemledik. Bu fay bizeoldukça yakın, Bakırköy’e yaklaşık 17kilometre mesafede ve bu uzaklık bazıyerlerde 8 kilometreye kadar düşüyor.Sadece bu değil, bizim binalarımızdeğişmedi. 17 Ağustos depremi sonrasındabizim bina stokumuz 1 milyon 800 bincivarındaydı, şimdi 2 milyon 200 bineyaklaşmış durumda. Dolayısıyla kentte 17Ağustos’tan bugüne önemli bir büyümegerçekleşti. Bütün bunlara bakarak,sorunlarımızın azalarak değil, çoğalarakdevam ettiğini söyleyebiliriz. 17 Ağustosdepremini geçiren binalarımız 17 yıl dahayaşlandı. Üstelik, bu depremde kısmenetkilendiler. Bunların ne kadargüçlendirildiği, ne kadarının tamir gördüğüne yapıldığı belirsiz. Bu yüzden, bizim

    risklerimiz daha arttı. 17 Ağustos depreminiyaşamış ve bundan tecrübe edinerek, bu tarihimilat görerek bunları çok konuşuyoruz. Eğitimlerveriliyor, arama kurtarma ekipleri kuruluyor gibigörünse bile oranlara bakınca, hazırlıklaranlamında o günkü nüfusun üzerine birkaç milyondaha nüfusun ve çok sayıda binanın eklenmişolması, şehrin daha da büyümüş olması aynıoranda değil. O yüzden tehlikelerimiz arttı.İstanbul’un dört bir yanında toplanmaalanlarının yok edildiğini gözlemliyoruz.Toplanma alanlarımızın yetersizliği, sizce negibi potansiyel tehlikelere yol açabilir?17 Ağustos’tan beri konuştuğumuz bir konu; bizimbir metropol planımız yok. 17 Ağustos’ta en büyüksorunumuz buydu. Bu, şu anlama geliyor; bu şehirne kadar genişleyecek, kaç nüfus barındıracak, bu

    şehre kaç bina yapılması gerekiyor, ilçe ilçe,örneğin Bakırköy’ün nüfusu en fazla ne olmalı, kaç bina olmalıgibi konuları belirleyen, düzenleyen bir planımız hala yok. Şehirgenişleyebildiği kadar genişliyor, ısrarla devam ediyor. Böylebir şehircilik anlayışı olmaz. Zaten depremi, afete dönüştürenmantık da budur. Böyle bir planın olmayışı ve bu plandoğrultusunda şehirlerimizde bir şehircilik anlayışınınişletilmemesidir. Bütün sorun bu. Bu artık bir ticaret kapısına

    dönüşmüş ve bütün mantık bunun üzerinden işliyor. Yani binayapmak bir sektör, dolayısıyla bu sektörde çalışanlar, bu sektöreyatırım yapanlar var. Maalesef devletimizin mantığı da bu şekildeişliyor. Yani kentsel dönüşüm de bu mantıkla işliyor. Halbukişehirlerde, yüzölçümü, ne kadar insan barındırması gerektiği, kişibaşına düşen yeşil alanın, sosyal alanın ve buralara ulaşılabilmemesafeleri, okullarda bulunacak öğrenci sayısı gibi unsurlarbellidir. Bizim şimdi okullarımızda 40 – 50 kişilik sınıflarımız var.Bu bile, bizim şehirciliğe ne kadar kötü bir yaklaşımsergilediğimizi gösteriyor. Dolayısıyla bu durum, buradaki insansirkülasyonunun ne kadar ağır olduğunu, ne kadar yüklenildiğinigösteriyor. Aynı zamanda İstanbul’a dışarıdan göç alıyoruz amabir de İstanbul’un kendi içinde de bir göçü var. Bir yerde afethazırlığı anlamında uzun vadeli planlar yapmayı düşünürken, bugöçle karşılaşıyorsunuz; yani sistematik bir yapı kuramıyorsunuz.Aynı zamanda çevremizde yaşanan savaşlardan kaynaklı müthişbir mülteci akını aldık. Bütün bunlara baktığımızda, böyle bir planolmadığı için bunu yönetebilme gücümüz yok. Şehir içinde yaşanan göçten söz ettiniz. Beylikdüzü, Halkalı,Kartal gibi yerlerde, hatta Bakırköy’ün bazı bölgelerindegerçekleştirilen toplu konut projeleriyle bu bölgelere doğrubir şehir içinde bir göç gözlemliyoruz. Hatta bu projelerinbazılarının dolgu alanları üzerinde olması ya da bulunduğuyerin kayaç yapısından dolayı depreme ne derece dayanıklı

    olduğu hususunda görüş ayrılıklarıvar. Bu göçün yarattığı tehlikeninyapıların durumlarıyla doğrudanilişkisi olduğunu düşünüyormusunuz?

    Tabii ki, bizim binalarımızla ilgili ciddi sorunlarımız zaten vardı.Şimdi binalarımızın önemli bir bölümü, hatta bazı resmikaynaklara göre yaklaşık %80’i iskan ruhsatı alamamış binalar.Bu, şu anlama geliyor; bu yapılar inşaat mühendisliği, mimarlıkhizmeti almış ama sonradan üzerinde oynama yapıldığı için iskanruhsatı alınamamış binalar. Örneğin 5 kat için izin alınmış ama 7kat, 8 kat yapılmış. Mahalle aralarında hiç mühendislik, mimarlıkhizmeti almamış olan çok sayıda binamız var ve bunlarda halainsanlar oturmaya devam ediyor. Bu bir sorun. Bunun yanı sıra,biz binalarımızı kullanmayı bilmiyoruz. Bir binayı alıyoruz, otuz yılsonra binanın dış cephesindeki boya hala aynı boya, sıva aynısıva, çatı aynı çatı ve böylece binalarımızın ömrünü yarı yarıyaindiriyoruz. 17 Ağustos sonrasında kentsel dönüşümle yapılanbinalar haricinde hala aynı bina yapısı devam ediyor. Bakırköygelişen bir ilçe, site yaşamının geliştiği bir ilçe. FakatZeytinburnu, Güngören, Bağcılar için aynı şeyi söyleyemeyiz.Çünkü oralarda da yeni yerleşimler oldu ama çok aşırı değil. 17Ağustos’tan bu yana binalarımız 17 yıl daha yaşlandı ki bu da birbinanın ortalama 1/5 ömrüne tekabül eder. Bir de, binalarımızıkorozyondan korumak için bakımları da yapmadığımızı

    varsayarsak, binalarımızın ömrünü 40 – 50yıla kadar düşürmüş oluyoruz. Dolayısıylabu binaların çoğunluğu ömrünü tamamlamışbinalardır. İstanbul’da binalar artık depremolmadan yıkılıyor. Söylediğinize bir örnek olarak, geçtiğimizaylarda Zeytinburnu’nda bir bina çöktü.Bunun gibi, Bakırköy İncirli Caddesiüzerinde de sıvası dahi olmayan veyaklaşık 25 yıldır inşası yarım kalmış,

    çevre halkı için tehlike arz eden bir bina var.Aslında bu tür şeylerin de deprem dışında afetleresebep olabileceği ifadenizi biraz açar mısınız?Bazı konularda radikal davranmak gerekiyor amamaalesef siyasi hareket edilince; yani bunları bir oykaybı gibi değerlendirilince, içinde yaşayan kişilerin oanlık mağdur olacakları düşüncesi olunca ya da arayahatırı sayılır insanlar girince bunlara dokunulmuyor.Bu tür karar vericilerin içerisine bakarsanız, binayapımlarıyla ilgilenen kişilerin, müteahhitlerin zaten

    buralara girmiş olduğunu görürsünüz. Bu başlı başına birsorun. Aynı mekanizmada, yani karar vericiyle, mağdurolabilecek insanların bir arada olması büyük sorun. O yüzden bubinalar yıkılamıyor. Halbuki burada radikal bir karar verilip, bubinaların yıkılması lazım. Zeytinburnu’nda yıkılan bina evet,boşaltılmıştı. Kimse zarar görmeyecek gibi görünüyordu amamaalesef yoldan geçen üç insan hayatını kaybetti. Binadakimsenin oturmuyor olması bir şey kazandırmıyor. Biz bununlailgili bir önlem almıyoruz. Kaldı ki, Beylikdüzü tarafında kaçakyapılmış villalarda, buralarla ilgili bir süreç işletilirken, içlerinde400 tane Suriyeli yaşıyor şu anda. Biz o villaların inşaat sürecitamamlanmadığı için viran durumda durduklarını biliyoruz.Zeytinburnu’nda yıkılan binanın altında da bir takım evsizlerinyaşadığı söylendi ve bu sebeple sabaha kadar bu insanlar arandı. Yerel yönetimlerin afetler konusuna duyarlılığının çok önemliolmasıyla birlikte, bireysel duyarlılık da bu konuda büyükönem taşıyor. MAG’ın da bireysel duyarlılıkla ilerleyen biroluşum olduğu, fakat yeteri kadar üyeye ulaşılamadığı dilegetiriliyor. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?Afet konusu, çok metanetli bir konu. Çünkü, neticede bizimçevremizde yaşanan doğa olaylarının ya da insan kökenliolayların afete yol açmasının nedeni yerel anlamda alınankararlardır. Yani İstanbul gibi bir şehrin merkezinde kimseninhaberi olmadan bir binanın yapılması mümkün değil. Neticede bu

    binayı yapan birisi varsa, ona göz yuman dabirisi var. Biz, böyle bir sistem içerisindegönüllü bulmaya çalışıyoruz ve bugerçekten zor. Bu gönüllülerin doğru karar-lar alabilecek, afetlere müdahaleedebilecek, afetlerin zararını azaltabilecekkapasitede insanlar olmasını bekliyoruz.İnsanlara, sizin mahallenizde şöylesıkıntılar var diyoruz ama insanlar, busorunlara çözüm geliştirmeyince sizi çoksamimi bulmuyor. Bireysel anlamda önemlibir duyarsızlık var. Herkesi, Mahalle AfetGönüllüsü olmaya davet ediyorum. Afetöncesinde gerçekleştireceğimizorganizasyonlar ancak hayatlarımızıkurtaracaktır.

    Ömer Faruk MAKİNA

    55

    KARADAYI: ‘AFETLER KONUSUNDAKİ ESAS SORUN KARADAYI: ‘AFETLER KONUSUNDAKİ ESAS SORUN ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞI’ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞI’

  • 57

    Akseki Eğitim Hayratı Derneğitarafından düzenlenen “AksekililerBuluşuyor” etkinliği, Çırpıcı 1453Sosyal Tesisleri’ndegerçekleştirildi. Aksekililer’inyoğun ilgi gösterdiği geceyeAkseki Belediye Başkanı İsmetUysal, Bakırköy Belediye BaşkanıBülent Kerimoğlu, BakırköyBelediyesi Meclis Üyesi SelimMalgaz, Başkan DanışmanıMehmet Akyüz ve 23. DönemAntalya Milletvekili Tayfur Süner’inyanı sıra İstanbul’da bulunanAksekililer derneklerinintemsilcileri de katıldı. Gecenin düzenlenmesinde büyükemeği geçen 23. Dönem AntalyaMilletvekili Tayfur Süner geceninaçılış konuşmasını yaparak,özellikle İstanbul’dakiAksekililer’in bir araya geldiğigeceye gösterilen ilgiden dolayıçok mutlu olduklarını belirterek,bu gecenin Akseki’nin ekonomikdurumunu geliştirmek, Akseki’dekiöğrenci sayısını devamlı olarakarttırmak olduğunu söyledi. Eğitim Hayratı Dernek BaşkanıMahmut Duruk ise yaptığıkonuşmada, Akseki’ninTürkiye’deki alternatif turizmeaçılan kapı olduğunu belirterek,bunun Akseki’ye faydalarındansöz etti. Akseki’ningeliştirilmesinin, oradaki nüfusunazalmaması ve kültürün devamedebilmesi açısından önemliolduğunu söyleyen Duruk, geceyedestek veren herkese teşekkürederek konuşmasını tamamladı.Akseki Belediye Başkanı İsmetUysal, konuşmasında eskianılarından kesitler paylaştı.Akseki’nin durumunudeğerlendiren Uysal, Aksekililer’e“Sizin hala baba ocağınız orada.Herkes dağıldı gitti, biz buocakları tüttürmek istiyoruz.”diyerek seslendi. Akseki’ningelişmesi için yapılması gerekenlerhakkındaki görüşlerini ifade edenUysal, bu konuda derneklere deönemli iş düştüğünden bahsetti. Protokol konuşmaları sonrasındagece, müzisyenler OsmanÖzkaynak, Turgay Kaplan, AydınDemiroğlu, Sevgi Demiroğlu’nunAkseki’nin yöresel şarkılarınıseslendirmesiyle devam etti. Dav-etlilerin keyifli saatler geçirdiğigecede ayrıca bir folklor ekibi de,Akseki yöresine ait dansları izleyi-cilere sundu.

    AKSEKİLİLER ÖZEL BİR GECEDE BULUŞTUAKSEKİLİLER ÖZEL BİR GECEDE BULUŞTU

  • 9

    Tarihi Selçuklular döneminekadar uzanan simsırma işi Osmanlıkültürüne, ÇelebiMehmet’in eşiDulkadiroğluBeyi’nin kızıEmineHatun’unçeyizlerininarasındabulunansırmaişlerininsaraydakeşfedilmesiylegeçmişti. Dahasonra Fatih SultanMehmet’in eşiDulkadiroğlu Beyi’nin kızıSıddi Mükrime Hatun ile bu sanatAnadolu topraklarına yayılmış ve Rumeli’ye kadaruzanmıştı. Osmanlı kültüründe önemli bir yeresahip olan sırma işi zamanla zenginliğin simgesihaline gelerek özel bir sanat dalı oldu. Orta Asya’da ‘Zerduzi’ olarak bilinen sırma işi,ülkemizde de Maraş işiolarak biliniyor.Kültürümüzde önemli biryere sahip olan, birzamanlar OsmanlıSaraylarını süsleyen bueserlerin artık pek çoğutarihi eser olarakmüzelerde sergileniyorve Kapalı Çarşı gibiyerlerde antika ürünolarak satılıyor.

    ‘SİM SIRMANIN‘SİM SIRMANINYENİDENYENİDEN

    YORUMLANIŞI’YORUMLANIŞI’Airport Outlet Center,atalarımızdan miraskalan bu nadide sanatınülkemizdeki önemli tem-silcisi, Zerduz MuhammetZahir Beratoğlu’nuneserlerinden oluşan ‘SimSırmanın YenidenYorumlanışı’ isimli

    sergiye ev sahipliği yaptı. Yatak örtülerinden bindallılara,

    perdelerden masa örtülerine,sehpa takımlarından

    seccadelere,kıyafetlerden Kuran

    kaplarına pek çokkullanım alanı olansırma işini yenidenyorumlayarak pekçok kıymetli işeimza atanBeratoğlu’nun

    eserleri büyük ilgiylekarşılandı.

    EL İŞİ EL İŞİ YASİN-İ ŞERİF’EYASİN-İ ŞERİF’E

    BÜYÜK İLGİBÜYÜK İLGİSergide en çok ilgiyi ise, Beratoğlu’nun üç yıldatamamladığı Yasin-i Şerif Suresi işlemesi gördü.Sırma işi sanatkarlarının ne kadar sabırlı olduğunuortaya koyan bu eserin dev bir kitap formundaolan tasarımı görenleri büyüledi.

    Sırma işinin tek yüzlü olduğunu, altın ve gümüşrenkte sırma kullanılarak çizme, kesme,yapıştırma, işleme ve süsleme aşamalarıylayapıldığını ifade eden sanatkar Beratoğlu sırmaişinin yapımıyla ilgili bilgi vererek şunları söyledi;“Zerduzi desenin altı hazırlanarak kesilmiş kartonile beslenir. 5 – 7 kat sırma ile desen üzerindenyürütülerek karşılıklıkenarlardan iplik yardımıylatutturulur ve yan yana devamedilerek işlenir. Bu tekniktekullanılan araç gereçler;makaralık, kumaş, astar kumaş,nakış ipliği, beyaz karton, grikarton, sarı karton, dikiş iğnesi,makas, tutkal, petile (sırmanınsarıldığı tahta çubuk),kullanılan kumaşlar ise; saten,kadife, organze ve çeşitli ipeklikumaşlardır. Kumaşlaraişlenirken kumaşlar, astarlıkumaşlarla duble edilir.'' Beratoğlu ayrıca, zerduzi (sırmaişi) tekniğinin Maraş işindenbazı farklılıkları olduğunu dadile getirdi. Beratoğlu’nun eser-

    lerini çevreleyen motiflerise, tamamen farklı birteknikle işleniyor ve yinekendi tasarımlarındanoluşuyor. Birbirinden özeleserlerin bulunduğusergide bir diğer dikkatçeken eser ise, hem 153x 133 santimetrelik boyu-tu, hem de görüntüsüylegöz kamaştıran, siyahsüet kumaş üzerineişlenen Kız Kulesieseriydi. Beratoğlu’nunusta işçiliğinin eseri TürkBayrağı ve OsmanlıTuğrası da, sergideyoğun ilgi gören diğereserlerdendi. Tamamı el işçiliği olan,geleneksel sırmasanatına yeni bir yorumgetiren eserlerini,İstanbul Bahçelievler’debulunan Sırma ElSanatları Galeri ve

    Atölyesi’nde sürdürenBeratoğlu, bu eserleri görmek isteyenlerin galeriyide ziyaret edebileceklerini söylüyor. Ayrıca www.sirmasanati.comwww.sirmasanati.com web adresindeneserleri inceleyebilir ve eserler hakkında0532 584 06 480532 584 06 48 ile 0212 505 01 640212 505 01 64 numaralıtelefonlardan bilgi alabilirsiniz.

    Ö. Faruk MAKİNAÖ. Faruk MAKİNA

    %100 EL İŞİ GÖZ KAMAŞTIRAN ESERLER%100 EL İŞİ GÖZ KAMAŞTIRAN ESERLERAIRPORT AVM’DE SERGİLENDİAIRPORT AVM’DE SERGİLENDİ

  • 11

    Ataköy 9. Kısım’da, Yunus Emre Kültür ve SanatMerkezi yanında bulunan köpek parkı ve HasanTaştan Parkı’nda köpek dövüşü yaptırıldığı iddiaediliyor. Özellikle Şirinevler tarafından, pitbull cinsiköpeklerle Ataköy yönünegeçerek, burada bulunan diğersokak hayvanlarına saldırıldığışikayetleri üzerine, 9. Kısım sakin-lerine bu konuyu sorduk.

    KKÖPEK PARKIBURADAN KALDIRILSINMahallelilerden bir kişi, bu park-lara getirilen köpeklerindövüştürüldüğünü, diğer sokakhayvanlarına saldırdığını ve hattainsanları kovaladığını söyledi.“Hayvanların bir suçu olmadığını,onları saldırganlaştıranlarıninsanlar olduğunu biliyoruz. FakatAtaköy’de bu olaylara şahit olmakartık bizi çok üzüyor. Bu parklardakopmuş kedi kuyruğu ve yaralıkediler gördüğümüz dahi oldu. Birgün, dairemin penceresindendövüştürülen köpekler olduğunuda gördüm. Bir başka gün de bupark yakınındayken benzer birgörüntüyle karşılaştım; bağırışıma etraftan geleninsanlar oldu. Böyle şeylerle karşılaşmak gerçektençok üzücü. Bununla ilgili sıkı denetim yapılmasınınçok önem taşıdığını düşünüyoruz. Bu köpek sahip-lerinin özellikle Şirinevler tarafından geldiğinigözlemliyoruz. Ataköy Köprüsü üzerinden buraya,özellikle gece geç saatlerde pitbull köpeklerlegelen kişilerin takip edilmesi ya da geçişlerininengellenmesini istiyoruz. En önemlisi de, buradabulunan köpek parkının kaldırılması gerekiyor.Buraya gelen bazı kişiler, içeride bir insan ya dabaşka bir hayvan var mı umursamadanköpeklerinin tasmalarını çıkarıyorlar. Bazı insanlarkorkuyor ve bazı hayvanlar da birbirine saldırıyor.

    Parkın hemen arkasında da bir ilkokul bulunmasıyönünden tehlike arz ediyor.” diye konuşanmahalle sakini, konuyla ilgili büyük sıkıntılaryaşadıklarını ifade etti. Sadece sahipli olan

    köpeklerin değil, sokak köpeklerinin de bazensaldırganlaştığından bahseden mahalleli, şunlarısöyledi: “Buradaki sokak köpeklerimiz de, buralar-da sokaklarda yaşayan, dilenci çocukların birıslığıyla deliye dönüyor. Neden olduğunu biz debilmiyoruz fakat, normalde sokaklarda uysal birşekilde dolaşan köpekler, onların yanındasaldırganlaşıyor. Hayvanların hiçbir suçu yok; esaskötülük, saldırganlık bu hayvanlarısaldırganlaştıran insanlarda.”

    ‘MUHTARIMIZIN ŞİKAYETLERİSONUÇSUZ KALDI’

    Gazetemize konuşan bir başka mahalleli ise,

    kavga eden köpekleri gördüğünü söyledi ve bukonuda muhtarlığa çok sayıda kişinin şikayettebulunduğunu ifade ederek, “Muhtarımız da bukonuyla ilgili yetkili birimlerle iletişime geçerek,

    şikayetlerimizi iletti. Fakat onunda çabalarının, şikayetlerininsonuçsuz kaldığını görüyoruz. Budurum hepimizi tedirgin ediyor.Çocuklarımız buralarda dolaşıyor,oyun oynuyorlar. Böyle şeylergörünce de haliyle hem üzülüyor,hem korkuyoruz.” dedi. Bu parkların yakınında çalışanbaşka bir kişi ise, “Köpeklerinkavga ettiğini biz de görüyoruz.Burada yaşayan kişilerin genellik-le Golden cinsi gibi uysalırklardan köpekleri var. Çevresemtlerden ise daha saldırganolan, böyle yetiştirilmiş köpeklerlegeliyorlar. Köpek parkında da buşekilde birden fazla köpekdolaşması için tasmasızbırakılınca da böyle kavgalaroluyor. Fakat para karşılığı köpekdövüşü yaptırıldığına şahitolmadım.” diye konuştu.

    ‘YETKİLİLERİ GÖREVEÇAĞIRIYORUZ’

    Görüştüğümüz mahalleliler, bu konuyla ilgiliolarak yetkilileri daha sıkı denetim yapmaya davetettiklerini ve bu durumun ivedilikle çözülmesiniistediklerini söylediler. Bir mahalle sakini, “Budurumun tespiti de, çözümü de zor değil. Olaylargenel olarak gece geç saatlerde gerçekleşiyor. Bubölge bir süreliğine takip altına alınsa olaylar da,kişiler de rahatlıkla tespit edilebilir. Yetkililerigöreve çağırıyoruz; bu durum bir vahşetedönüşmeden önce önlem alınsın.” diyerek, temen-nisini dile getirdi.

    (Ö. Faruk MAKİNA)

    ATAKÖY’DE KÖPEK DÖVÜŞÜ YAPTIRILDIĞI İDDİALARIATAKÖY’DE KÖPEK DÖVÜŞÜ YAPTIRILDIĞI İDDİALARI

    Bakırköy BeşiktaşlılarDerneği, KastamonulularDayanışma Derneği(KAS-DER) ile ortaklaşadüzenlediği ‘ÇanakkaleŞehitlerini Anma Gece-si’nde dinleyicilereÇanakkale türkü-lerinden oluşan birprogram sundu. Kar-taltepe Kültür Merkezi,Altan Erbulak Sahne-si’nde gerçekleştirilenetkinliğe Bakırköy eskiBelediye Başkanı AhmetBahadırlı, Bakırköy BeşiktaşlılarDerneği Başkanı Korkut Güvenç ve KAS-DERBakırköy Şube Başkanı Metin Bakırcı dakatıldı.Etkinliğin açılışında bir konuşma yapan KorkutGüvenç, “Çeşitli faaliyetler gerçekleştirmek veinsanlara yardım etmeyi bir görev bildik.Daha önce gerçekleştirdiğimiz yardımlarımızartarak devam edecek. Bugün de ÇanakkaleŞehitlerini anacağımız bu etkinliğe katılanherkese teşekkür ediyoruz.” dedi. Etkinlikte

    konuşan Bakırköy eski Belediye Başkanı AhmetBahadırlı da, “Bütün ekibi ve bu muhteşem koroyukutluyorum. O zamanlar bu sahneyi hep beraberiyi ki yapmışız. Bugün bütün çocuklarımızasanatla ilgilenme fırsatı sunacak, suç oranını,uyuşturucu kullanım oranını düşürecek, sanatlabirlikte yoğrulacak ve Mustafa Kemal Atatürk’ünsanatla ilgili sözlerini de hatırlatacak bir ortamoldu.” diye konuştu. Selahattin Özsoy’unşefliğindeki müzik grubu dinleyicilere hemduygulu, hem keyifli dakikalar yaşattı. Etkinlik,

    müzik grubundaki müzisyenlere birer teşekkürplaketi takdim edilmesiyle devam etti.

    ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ ALTAN ERBULAK SAHNESİ’NDE ANILDI

  • -

    Çok değerli dostlarım, okurlarım, 16 NisanReferandumu’nun önemini ve geleceğini anlat-mak için sahifeleri doldurmamız gerekmektedir.Önümüzdeki şu kısa süreçte Türkiye’mizin,milyonların kanı, canı sayesinde kazanılanCumhuriyet ve ilkeleri, demokrasinin,özgürlüğün, hukukun ve tüm haklarımızınkaybolması veyahut yeniden kazanılması sonucu-na ulaştıracaktır.

    ***Bu konuda particiliği ve kişisel çıkarları bir yana

    bırakarak yalnız ve yalnız 100 yıl öncekazanılanların kaybedilmemesi adına gecegündüz uğraşan, ter döken partili veya partisizTürk ulusuna bilim, sanat, sağlık, sosyal vehukukçu kimlikleriyle savaşan sivil örgütlere;kısacası her Türk gencine ve insanına saygılarımısunarken, inanıyorum ki bu istek ve çabanınbizlerde oluşturduğu yeni bir “KUVA-İ MİLLİYE”ruhu ile doğru sonuca ulaşacağız.

    ***Türkiye’mizin en verimli sanayi kuruluş ve tesis-

    lerinin, bankalarının, enerji kuruluşlarının, PetrolA.Ş.’nin, demir – çelik fabrikalarının ve çokdeğerli, milletin tapusunda olan arazilerinözelleştirme adı altında elden çıkarılmasıyetmiyormuş gibi şimdi de VARLIK FONU adıaltında tüm yandaşların ve yetkili devletadamlarının emrine, denetimsiz kullanımına tes-lim edilmiş; Ziraat, Halkbank, Türk Hava Yolları,PTT, Türksat, Türk Petrol Anonim Ortaklığı, ETİMaden ve bor madenlerini 5 kişilik sorum-suz, özel kişilerin harcamalarınaverilmiştir!

    ***Diğer taraftan, bizi yönetenlerin 16

    Nisan’da hayır diyecek vatandaşların PKKile eşit değerde sayılacağını söylemeleri,onlara kafir, Müslüman olmayan, hatta vatanhainliğine varan tacizlere, saldırmalara ve benz-eri dalaverelere göz yumulan bir ortamdayaşamaktayız ve gerçekten çok üzülmekteyiz.

    ***En son Hollanda, İngiltere, Fransa, Avusturya,

    Belçika ve eski bir vilayetimiz olan Bulgaristan’-dan bile ters tepki görmekteyiz. Onlar tarafındanhor karşılanmaktayız. Uluslararası sözleşmelereve evrensel hukuk kaidelerine karşı olandavranışlarla muhatap olmaktayız. (Biz, onlarınsiyasetçilerimize yaptıkları yanlışlıkları lanetliyor,kınıyoruz.) Ancak; bu davranışlara biz deuluslararası dış ilişki ve siyasetine hiç de uyumsağlamayan tutum içinde saldırmak yanlışlığınıda yapmaktayız. 50 – 60 yıl önce ülkemizden buülkelere ekmek parası için önceleri pis işlerdeçalıştırılan milyonlarca vatandaşımız, şimdi iseikinci ve üçüncü kuşak olarak yaşadıkları ülkedeöne çıkmış, iş hayatı kurmuş, doktor, sanatçı, ilimve bilim insanları onların parlamentolarına dahigirmiş, bakan bile olmuşlardır. Dolayısıyla oradayaşamakta olan 5 – 6 milyon insanımıza dakötülük yapmamaya, yaşamlarını kendilerinezehir etmemeye çok dikkat etmek durumundayız.

    ***Ülkemizde sorgusuz, denetimsiz kabul edilen 3

    – 4 milyon Suriyeli için bugüne dek 26 milyondolar harcadığımızı biliyor, ancak bunun dışında

    4 milyon insanın Türkiye ekonomisine, ahlakına,polisiye olaylarına, kaçakçılığa, hırsızlığayönelmiş bu kişilerin sağlık ve sosyal hizmetleride dahil olmak kaydıyla maliyetlerinin 50 milyondolara çıktığını da medyadan öğreniyoruz. Üste-lik, burada çok rahat yaşayan bu yabancılarınçok kez illegal işlere karıştığını, cinayetlerişlediklerini de öğreniyoruz ama biz, genç askerve subaylarımızı onların topraklarında şehitveriyor, böylesine dünyada eşi olmayan bir tersorantı içinde bulunuyoruz.

    ***Aslında bu yanlış ve ülkemizi içinden kemirerek

    bitiren daha bir dizi yolsuzluklar, adamkayırmalar, kurunun yanında yaş yakmalar,tecavüzler ve ekonomiye verilen zararlar içindeyabancı yatırımların, özellikle turizm sektörününgördüğü zararı da, hatta referandum çalışmasıiçin de ‘senin – benim’ ikilemesi, yani vatandaşıayırması olayına da isyan ediyoruz. Bu durummaalesef ülkemizi ikinci sınıfa düşürmüş,çevremizdeki komşularla aramızı bozmuş,neredeyse Orta Doğu’da yalnız kalmış bir millethaline gelmiş bulunmaktayız.

    ***Demokrat Parti döneminde yaratılan ‘Vatan

    Cephesi’ gibi yine milletimizi, gençlerimizi, işadamlarını, basını ikiye bölebilecek yaşadığımızdavranışların bertaraf edilebilmesi ve mem-

    leketin düze çıkarılabilmesi için tam bu sıradaAtatürk’ün gençleri ve askerleri görev almakdurumundadırlar. Özellikle kendilerine emanetedilen bu ülkeyi korumakta ön safta görünengenç ve kadınlarımıza güveniyor, onlara saygıduyuyor ve onlarla gururlanıyoruz. “HAYDİ TÜRKGENÇLİĞİ” Atamızı utandırmayınız.

    ***Milletimize, yurdumuza, topraklarımıza,

    Cumhuriyet’e, laikliğe sahip çıkmalıyız ki ters birsonuç çıktığında neler olabileceğini OrtaDoğu’da ve Güney Amerika’da gördüğümüzolaylara karışabileceğimizi hatırlayalım ve bugüzel ülkemize yazık etmeyelim.

    ***16 Nisan’a nasıl hazırlanmalıyız? Tabandaki

    örgüt çalışmalarının çok yoğunlaşması, büyüközveri içerisinde köy köy, ev ev dolaşarak ve çokönemli olan bu olayın bir siyasal parti veyahareketi olmadığını vurgulayarak; yani konununsadece ülkenin, Cumhuriyet’imizin kazanılmışhaklarını kaybetmemek olduğunu ve insanlaraçok sıcak yaklaşım içinde bu hususları anlatarakayrıca sandık başında da hiç olmazsa bir kereyemahsus uyku uyumadan bile sonucu olmak içinherkese düşen görevi yapmak durumundayız.

    ***Tavan ile taban koordine olarak, yani aynı ilişkive söylem içinde olabilmek için vatandaşın önemverdiği 5 – 6 maddelik, başlıklı, güncel yaşamları

    ile ilgili; GEÇİM ZORLUĞU, İŞSİZLİK,GÜVENLİK, TECAVÜZLER ve her gün dahada çoğalan ŞEHİTLER konusu vurgulanarakbireyler ikna edilmelidir. Çünkü çalışmalarve insanlarla bireysel temaslar sonucundaonların sadece bu konulara yakın ilgiduyduğunu tespit etmiş bulunuyorum.Onun için, değerli dostlarım, son basamağı

    çıkabilmek ve ülkeyi kurtarabilmek adına bualanlarda çalışmanın daha yoğunlaştırılmasıgörüşündeyim. İnşallah HAYIRLISI olsun…

    ***Ayrıca geçmiş genel seçimleri hatırlayarak,sandıklara önce ilgi göstermeyen ve sudan sebe-plerle sandığa gitmeyen partilere kayıtlı, kendiüyelerini yöneticilerin takip etmesi, onları mutla-ka bu hastalıklarından vazgeçirerek sandığagidişlerini temin etmeleri gerekir. Çünkü geçmişseçimlerde böylesine sandığa gitmeyen 3 – 5milyon insan oluşmuştur.

    ***Son düşüncem ve son basamak tırmanışındakifırsat için önerim ise bizleri yöneten iktidaryöneticileri için olacaktır.Meclisteki tüm partiler; lütfen birleşerek,uzlaşarak ve Anayasa’da gerçekten gerekli 5 –10 maddelik doğru değişiklikler yaparak,Türkiye’mizi istikrara kavuşturmanızı ve ilerideçocuklarımızın geleceğini kurtarmak adınainsanlarımızı huzurlu kılabilmek, sağlıklıyaşatabilmek için tekrar ediyorum; lütfenbirleşiniz ve sonuçta da büyük başarınızla mil-letimize bu demokratik tavrınızı hediye ediniz.Herkesi aynı sıcaklıkla da kucaklayınız. Peşinensizlere teşekkür ediyor, herkese mutluluk vesağlık diliyorum.

    Fikret TORAMAN

    SON BASAMAK – SON UMUT HAYIRLI OLSUN

    12

    YAŞAMINYAŞAMIN

    İÇ İNDENİÇ İNDEN

    Bakırköy Belediye BaşkanıBülent Kerimoğlu, geçtiğimizaylarda alınan mecliskararıyla kendisine verilen ve yasalara göre meclise aitolan uzlaşma yetkisini iade etti. Mart ayı olağan meclisgörüşmeleri sırasında yaptığı konuşmayla bukararı meclis üyelerine bildirdi.Belediye Başkanına sulh olma ve protokolyapma yetkisinin verilmesi, kamuoyunungündemine oturmuş ve pek çoktartışmalara sebep olmuştu. Aralık ayıBakırköy Belediye Meclisigörüşmelerinde alınan kararı iade ettiğinisöyleyen Kerimoğlu, bu yetkiyi yalnızcaOsmaniye Mahallesi’nde bulunan vemetro hattı geçecek olan arazininkamulaştırılması için kullandığını kaydetti.Ulaştırma Bakanlığı’nın daha önce vermiş

    olduğu 3500 lira metrekare birim fiyatının kabul edilemezolduğunu ifade eden Kerimoğlu, bu sayede 9500 lirametrekare birim fiyatıyla uzlaştıklarını söyledi. Kerimoğlukonuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Belediye Başkanı

    adına bir yetki ve bu konuyla ilgili olarak bir uzlaşı içindestek ve yetki istemiştik. Bir kez daha teşekkürediyorum, yine söylediğim gibi 2016 yılı 12. ayın9’unda bu yetki tarafıma verilmişti. Bununla ilgiliolarak sadece 18/h bendinde bu yetkiyi aldım amasadece bu yetkiyi Ulaştırma Bakanlığı’yla BakırköyBelediyesi arasındaki o 22 dönümlük arsa üzerinde-ki ihtilaf için kullandık. Onun dışında hiçbir yerde

    hiçbir şekilde, bir kez daha teşekkür ediyorumburadaki mecliste çalışan bütün arkadaşlarıma bana

    duydukları güven için, ben de o güveni bundan sonra da

    uzun yıllar siyasetyapacağımız ve her koşuldada siyaseten cevabını vermek

    zorunda kalacağımız bilinciyle o yetkiyi kullanmadım.”Meclisin oy çokluğuyla aldığı yetki devri kararına AKPGrubu da onay vermişti. Kerimoğlu’nun konuşmasının ardından bir konuşma yapanAKP Grup Sözcüsü Servet Toroman, “BizBakırköy’ümüzün menfaatini düşünerek, başkanımıza dagüvenerek evet dedik, evetin neticesinde de gördünüz;toplamda 77 milyondan, 209 milyona Bakırköy için birfayda sağlandı. Hepinizden rica ettiğim şey şu, herhangibir şey olursa olsun; ister evet, ister hayır ama bir şeyiçok iyi anlayarak bu ülkemize, belediyemize, ilçemize kimolursa hayır mı getirecek, zarar mı getirecek katkıda mıbulunacak bunları iyi anlayalım, iyi dinleyelim ama bukonuda neticede bizim Bakırköy’ümüz kazandı.” diyerek,Kerimoğlu’na teşekkürlerini iletti.

    KERİMOĞLU SULH OLMA VE PROTOKOL YAPMA YETKİSİNİ MECLİSE İADE ETTİ

  • 13

    Bu deyim, umutsuz bir bekleyişianlatmak için kullanılır. Bakırköy’ün İncirli ve İstanbulCaddeleri Büyükşehir Belediye-si’nin kontrolündedir. Uzunyıllardır buraya bir çivi dahiçakılmamıştır. Kaldırımlarda yürümekimkansızdır.Gazetemizin Kasım 2016 sayısında bu ikicaddenin en geç Ocak ayında yenileneceğiniduyurmuştuk. Ancak Mart ayı bitti henüzonarım başlamadı. Her ilçede olduğu gibi Bakırköy’de de baştaana arterler olmak üzere bazı parklar, mey-danlar ve sahiller Büyükşehir Belediyesi’ninkontrolü altında. Bakırköy’de de,Bakırköy’ün sembolü olan İncirli Caddesi,İstanbul Caddesi, Cumhuriyet (Özgürlük)Meydanı Büyükşehir Belediyesi’ninsorumluluğunda olan yerlerin başında geliy-or. Bu caddeler ve meydanın durumu orta-da. Bakımsızlıktan caddelerde insanlaryürüyemiyor, meydanın durumu ise perişan.Yıllardır tüm şikayet ve taleplere rağmenBüyükşehir Belediyesi, kendisorumluluğunda olan bu yerleri ihmal ediy-or. Büyükşehir Belediyesi kendi partisindenolan belediyelere sınırsız imkanlar tanırken,Büyükşehir Belediyesi’nin Bakırköy’de kendisorumluluklarında olan alanlara bir çivi dahiçakmayışına Bakırköylüler isyan ediyor.Geçtiğimiz aylarda Bakırköy AKP İlçeTeşkilatı ile yaptığımız görüşmelerde, kendi-lerinin de bu konunun üzerinde cid-diyetle durduklarını, hatta Büyükşehiryetkilileriyle gerekli incelemeleriyaparak, kısa sürede ihaleye çıkılıp,başta İncirli ve İstanbul Caddeleri’ninyenilenmesi olmak üzere Yeşilköy’depek çok tesis yapacaklarını, en geçAralık sonu ve Ocak ayındaçalışmalara başlanılacağınısöylemişlerdi. Biz de onlarlayaptığımız bu röportajı Kasım 2016sayımızda yayınlamıştık. Ocak ayındaçalışmaların başlamaması üzerine,AKP‘lilerle yaptığımız görüşmelerdeihale dosyalarının hazırlandığı, kısazamanda çalışmaların başlanacağısöylemlerini yinelemişlerdi.15.02.2017 ve 28.02.2017 tarihindehazırlanan ihale dosyasının fotokopi-lerini göndermişlerdi. Hazırlananihale dosyalarının içeriğini sağdabulacaksınız. Ancak Nisan ayınagirdiğimiz şu günlerde, çalışmaların başlamamasıüzerine okuyucularımızın, “İncirli Caddesi ve İstan-bul Caddesi’ndeki çalışmalar hani Ocak ayındabaşlayacaktı?” sorularına cevap veremiyoruz.

    Biz de başta AK Parti Bakırköy İlçe Başkanı AysunÇelikler ve Bakırköy Belediyesi AK Parti GrubuMeclis Üyelerine yayın yoluyla soruyoruz: İhaleler yapıldı mı, çalışmalara ne zamanbaşlanacak?

    Hazırlanan ihaleHazırlanan ihaledosyalarının içeriği; dosyalarının içeriği;

    T.C.İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI

    Fen İşleri Daire BaşkanlığıYapı İşleri Müdürlüğüİhale Dosyası HazırlığıTarih: 15.02.2017İşin Adı: Bakırköy İlçesi Meydan ve CaddeDüzenleme İşiAlan Bilgili: 6 adet cadde (İncirli Caddesi,Fahri Korutürk Caddesi, İstanbul Caddesi,Yücetarla Caddesi, Şükran Çiftliği Çaddesi,Fişekhane Caddesi; Toplam 7 km), 1 adetmeydan (Özgürlük Meydanı)Toplam İnşaat Alanı: 87.750 m²Özet Bilgi: Proje alanı 6 adet cadde ve 1adet meydandan oluşmaktadır. Projetoplamda 84.450 m² kaplama alanı, 20 kmaltyapı hattı bulunmaktadır.

    T.C.İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI

    Fen İşleri Daire BaşkanlığıYapı İşleri Müdürlüğüİhale Dosyası HazırlığıTarih: 28.02.2017

    İşin Adı: Bakırköy Yeşilköy SahilBandı Düzenleme İnşaatıAlan Bilgisi: 352.720 m² (ToplamProje Alanı)Toplam İnşaat Alanı: 2.545 m²(Binalar toplamı)5 adet soyunma – giyinme kabinleri(1060 m²)İdari Bina (170 m²)Balıkçı Barınakları (670 m²)Kafe – Restaurant (500 m²)5 adet Cankurtaran Kulesi (35 m²)2 adet ibadethane (110 m²)Özet Bilgi:6 km bisiklet yolu22.000 m² yürüyüş yolları190 araçlık otopark alanı20.000 m² iskele (yüzer iskele, çelikiskele ve rıhtım yapıları)Play Voleybolu (9 adet)Basketbol Sahası (5 adet)Mini Spor Alan (1 adet)

    Çocuk Oyun Alanı (2 adet)Bisiklet Park Alanı (4 adet)Plaj Alanında Gerçi ElemanlarıPiknik Masaları, Çeşmeler ve Banklar

    İncirli ve İstanbul Caddeleri’nin yapımına Ocak ayında başlanacaktı...

    CHP Bakırköy İlçe Teşkilatı, CumhuriyetMeydanı’nda düzenlediği etkinlikte halka balıkekmek dağıttı. CHPBakırköy İlçe BaşkanıCelal Sevinç, BakırköyBelediye BaşkanıBülent Kerimoğlu veTBMM Başkan VekiliAkif Hamzaçebi’nin dekatıldığı etkinlikteKaradeniz türküleriçalındı, Karadeniz’inyöresel oyunlarısergilendi. Etkinlikte bir konuşmayapan TBMM BaşkanVekili Akif Hamzaçebi, “Türkiye önemli bir süreciyaşıyor. Siyasetçilere düşen görev de, buanayasa paketi içinde bulunan maddelerivatandaşlara anlatmaktır.” dedi ve başkanlık sis-teminin gelişmiş Avrupa ülkelerindeuygulanmadığını ifade ederek, “Almanya senel-erdir parlamenter sistemle yönetiliyor.Almanya’nın cumhurbaşkanı, başbakanı,

    siyasetçileri parlamenter sistem bize dar geliyor,bunu değiştirelim demiyor. Bu durum İtalya’da da

    böyledir, İspanya’da da böyledir. Fransa hariç;orada yarı başkanlık sistemi var, bütün Avrupa’da

    durum böyledir.” diyekonuştu.Referandumdaoylanacak maddelerinbir siyasi parti mesele-si olmadığına vurguyapan Hamzaçebi,“Partilerimiz farklı olsada, vatanımız bir.”dedi. Ayrıca, AnayasaMahkemeleri’nin şuanda tarafsız olmasınaengel olan şeyin neolduğunu sorarak,

    “Şimdiki Anayasa’mızda mahkemeler bağımsızdıryazıyor. Mahkemelerin tarafsız olmasına engelnedir? Bağımsızın yanına tarafsız kelimesini koy-makla mahkemeler bağımsız olmaz.” diyekonuştu. Konuşmalar sonrasında Hamzaçebi,Sevinç ve Kerimoğlu tezgahın başına geçerek,vatandaşlara balık ekmek dağıttı.

    (Ö.Faruk MAKİNA)

    CUMHURİYET MEYDANI’NDA BALIK EKMEK ZİYAFETİCUMHURİYET MEYDANI’NDA BALIK EKMEK ZİYAFETİ

    ÖLME EŞEĞİM ÖLME

  • 14

    Bakırköy Kent Konseyi, DepremHaftası’nda afetlere dikkat çek-mek için ‘Söz Yalan, DepremGerçek. Duyarsızlığa Hayır’isimli bir etkinlik düzenledi.Etkinliğe Bakırköy BelediyeMeclisi CHP Grubu üyeleri,Bakırköy muhtarları ve CHPBakırköy İlçe örgütünün yanısıra çok sayıda vatandaş katıldı. Kerimoğlu’nun “Depremgerçeğiyle yüz yüzeyiz. Afet vefelaketlerde bilinçli ekipleroluşturmak için çalışmalarımızdasiz yer almak ister misiniz?” söz-leriyle duyurusu yapılanetkinliğe referandum konusudamga vurdu. BakırköyBelediyesi Arama Kurtarma Tim-i’nin (BAKUT) stant açarak doğalafetler için yaptıkları çalışmalarhakkında yurttaşlara bilgiaktarması beklenirken,Kerimoğlu’nun gerçekleştirdiğiaçılış konuşması sonrasında stantlar toplandı,etkinlik sona erdi.

    DEPREM KONUSUNDADUYARLILIĞIMIZI PAYLAŞMAK

    İSTEDİKÖnce BAKUT üniformasıgiyerek fotoğraf çektirenKerimoğlu etkinlikteyaptığı konuşmadadeprem konusundahazırlık yapıldığına kims-enin şüphesi olmamasıgerektiğini ifade ederek,şunları söyledi:“Türkiye’nin %90’ı depremkuşağında. Ne yazık kiBakırköy de depreminmerkez üssünde. Bu konu-da yapılan çalışmalarımızı,duyarlılığımızı halkımızlapaylaşmak istedik. Depremgerçeğiyle yaşıyoruz.Ayrıca, depremin bizimhayatımızda yarattığıtahribatı en iyi bilen ülkel-erden biriyiz. Şu gerçeğihiçbir zaman göz ardıetmiyoruz; depremdenkorkmayalım, depremehazırlıksız yakalanmaktankorkalım. Bu doğrultuda biz, Bakırköy Belediyesiolarak meslek odalarıyla, sivil toplumkuruluşlarıyla, muhtarlarımızla sürekli projelerüzerinde çalışıyoruz ve hazırlığımızı yapıyoruz,bundan kimsenin şüphesi olmasın.

    BAKIRKÖYLÜ RANTSAL DÖNÜŞÜMİSTEMİYOR

    Ülke genelinde nerede olursa olsun bir afetgerçekleştiğinde yardım ettik-lerini ifade eden Kerimoğlu,“Hükümetin olası bir depremekarşı Bakırköy’deki binalarınyenilenmesiyle ilgili birdesteğini göremedik.” dedi.Kerimoğlu ayrıca, daha önce ikidevlet üniversitesinde yapılanaraştırmaları hatırlatarak,“Özellikle merkez mahallerim-izdeki konutların %68’i orta veağır hasarlı. Bakırköy’dekibinaların ortalama yaşının da50 olduğu gerçeğiylehazırladığımız planları Çevre veŞehircilik Bakanlığı ile İstanbulBüyükşehir Belediyesi’ne sun-duk. Fakat şu ana kadar ikikurumdan da en ufak bir

    destek alamadık. Bakırköy’deki boş alanlara imarartışı verilirken, birer tabut haline gelen, yıkılmayayüz tutmuş en az 50 yıllık binalara 2 kat artışınıalamadık. Bakırköy halkının talebi rantsaldönüşüm değil, sadece Bakırköy’deki imarın 2 katartışıdır.” diye konuştu.

    DEPREM SİYASET ÜSTÜ BİRMEVZUDUR(!)

    Kerimoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı MehmetÖzhaseki’nin “Deprem siyaset üstü bir mevzudur.”sözlerine dikkat çekerek, “Sayın bakanımızındepremle ilgili siyaset üstü söylemini önemsiyo-rum.” dedi. Hemen sonrasında BAKUTüniformasını çıkaran Kerimoğlu, referandumhakkındaki görüşlerini paylaştı.

    Kerimoğlu, referandum ile ilgiligerçekleştirdiği yaklaşık 20dakikalık konuşmasında, şunlarıkaydetti: “Tek adam anlayışından,saltanattan, ümmet anlayışındanülkemizi kurtaran başta kurucu-muz Mustafa Kemal Atatürk’ekarşı borcumuz var. Biz bu ülkeyimiras olarak almadık,çocuklarımızın emaneti olarakaldık ve yarınlara taşımalıyız. 20yıl sonra çocuklarımız bize;‘Mustafa Kemal Atatürk size birülke emanet etti ve egemenliği sizhalkına verdi. Siz bu egemenliği2017 yılında yapılan anayasadeğişikliği referandumu ile total-iter, otoriter, tek adam anlayışınanasıl teslim ettiniz’ dememeleriiçin hayır diyeceğiz. Sakın ola tekadam anlayışına bu referandumlageçit vermeyiniz. Üstüne basaraksöylüyorum hayırı çocuklarımız

    için istemek zorundayız.Çocuklarımızın özgür, parlamenter, çoğulcu, akılcı,ortak aklı esas alan ülkede yetişmesi için hayırdemeliyiz, bunun için var gücümüzle kalan 30günde çalışmalıyız. 80 milyonun barış ve huzuriçinde, bir arada yaşaması için bunu anlatmalıyız.IŞİD, PKK, FETÖ, yurt dışı güçler hayır diyor diyen

    siyaset mühendislerineizin vermeyin.”

    TOPLANMA ALANLARINA

    NE OLDU?Etkinlikte, her mahallenintoplanma alanlarının ayrıayrı gösterildiği panolarplatform önünde sergilen-di. Yenimahalle ve Zeytin-lik Mahallelerinde birdeprem toplanma alanıolmaması, Cevizlik veSakızağacı Mahalleleri içinaynı alanın toplanmaalanı olarak gösterilmişolması akıllara yenidentoplanma alanlarına neolduğu sorusunu getirdi.

    BAKIRKÖYLÜLERŞAŞKIN

    Kerimoğlu’nun siyasetüstü bir mevzu olarak

    addettiği deprem üzerine düzenlenen etkinliktekonuşmasının yarısını siyasete ayırması, BAKUT’unKerimoğlu alana gelmeden az önce açtığı standın,konuşmasını bitirmesinin ardından kaldırılması,herhangi bir tatbikat ya da bilgilendirici çalışmaolmaması karşısında Bakırköylüler şaşkınlıklarınıifade ettiler. Etkinlikte konuşan bir Bakırköylü,“BAKUT çalışanlarının kaçı Bakırköy’de yaşıyor?Olası bir afette evlerinden nasıl çıkıp, bizi kurtar-

    maya gelebilecekler? Ne yazıkki deprem hakkında yeteri kadarçalışma yapıldığını görmüyoruz.”dedi. 5393 sayılı kanunun 76.maddesinde “Kent yaşamında;kent vizyonunun ve hemşehrilikbilincinin geliştirilmesi, kentinhak ve hukukunun korunması,sürdürülebilir kalkınma, çevreyeduyarlılık, sosyal yardımlaşmave dayanışma, saydamlık, hesapsorma ve hesap verme, katılımve yerinden yönetim ilkelerinihayata geçirmek” üzereçalışacağı belirtilen Kent Konsey-i’nin siyasi bir etkinlikgerçekleştirmiş olması daBakırköylüler’in tepkisini çekti.

    Ö. Faruk MAKİNAÖ. Faruk MAKİNA

    Bakırköy Kent Konseyi, Deprem Haftası’nda afetlere dikkat çekmek için ‘Söz Yalan, Deprem Gerçek. Duyarsızlığa Hayır’ etkinliği düzenledi

    DEPREM ETKİNLİĞİNDE SİYASET KONUŞULDUDEPREM ETKİNLİĞİNDE SİYASET KONUŞULDU

  • 16

    Bir milleti millet yapan iki önemli unsurvardır; milletin dili ve tarihi…

    Diline ve tarihine sahip çıkamayan milletleryok olup gitmeye mahkumdur…

    Mutlaka farkındasınızdır; son yıllarda hemdilimiz hem de tarihimiz sinsi bir saldırıaltında…

    Bir yandan dilimizin her alanda yıpratılmayaçalışıldığını izlerken, öte yandan kerametikendinden menkul bir takım sözde tarihçi-lerin binlerce yıllık tarihimizi örselemek içineğip büktüklerini, hatta bu durumun ülkeyiyönetenlerce de desteklenip kullanıldığınıüzülerek görüyoruz…

    Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal,hem tarihimiz hem de dilimiz için iki anıtkurum kurmuş o günlerde:

    Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu…

    Çünkü Atatürk, özellikle Avrupa devlet-lerinin ders kitaplarında yer alan Türkler’inikinci sınıf bir millet oldukları iddialarına ve“barbar” deyimi kullanılarak bir istilacıkavim şeklinde gösterilmelerine karşılık,bunun böyle olmadığını ve dünya tarihindeen eski çağlardan beri hakiki yerinin neolduğunun ve medeniyete ne gibi hizmet-lerinin bulunduğunun araştırılmasıgerektiğine inanmaktaydı.

    ***

    Kurtuluş Savaşı sona ermiş, Cumhuriyet ilanedilmişti. Şimdi, yeni Türkiye devletini,aşılması gereken ekonomik ve sosyal sorun-lar bekliyordu. Bu dönemde milli bankacılıksisteminin oluşturulması ihtiyacı derin birşekilde hissediliyordu. 

    Cumhuriyet döneminin ilk ulusalbankası Atatürk'ün direktifleriyle İzmir İkti-sat Kongresi'nde alınan kararlardoğrultusunda 26 Ağustos 1924 tarihindekuruldu: 

    Türkiye İş Bankası…

    ***

    Günümüzde Dünyanın en büyük 100bankasından biri olan Türkiye İş Bankası,aynı zamanda Şişe Cam Grubu’nun dakurucusu ve sahibidir. Şişe Cam Grubu daDünya’nın en büyük 5. cam üreticisidir. (*)

    Ve bu bankanın, dolayısıyla Şişe Cam’ın enbüyük ortağı ve sahibi bankanın çalışanlarıve emeklileridir.

    Aslında bu Cumhuriyet’in ekonomi modelidir…

    Düşünün; büyük sermaye grupları,uluslararası sermaye şirketlerinin yanında,sahibi kendi çalışanları olan dünya çapındabir banka ve bu bankanın sahip olduğudünya çapında şirketler…

    Sermayenin tabana yayılmasının bundandaha iyi bir modeli var mı?

    Siz bu kuruluşlarda çalışan olsanız, sahibiolduğunuz bu kuruluşta grev yapar mısınız?

    ***Gelelim en tartışmalı konuya;

    Türkiye İş Bankası’nın yüzde 28 hissesiCHP’ye aittir.

    Bu hisseler Atatürk hisseleridir…

    Ve bazı “jöleli” çapsızlar “bir partininbankası mı olurmuş” diye yorum

    yaparak bu müstesna bankayı ve aslındaCumhuriyet’i yıpratmaya çalışıyorlar…

    ***

    Anlatayım;

    Bu hisseler nedeniyle CHP’ye bir kuruş paraverilmemektedir.

    Bankanın her yıl dağıttığı kardan bu hisselerdüşen kısım, bir kuruşuna bile dokunul-madan Türk Tarih Kurumu ve Türk DilKurumu’na aktarılmaktadır…

    Yani bizi biz yapan iki temel kuruma…

    Şimdi gördünüz mü gerçek dehayı…

    Bir yandan kurduğu banka ve şirketler hemdünyanın en büyük, en değerli kurumlarıhaline gelirken, yetiştirdiği insan kaynağıylaülkeye gerçek sermaye kazandırırken, öteyandan dilimiz ve tarihimiz için iki dev kuru-mun faaliyetlerini de finanse etmekteler…

    ***

    Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumudevletimizin ve milletimizin en önemlikurumlarıdır.

    Bu kurumların gelirlerini sağlayan İşBankası ise bizim milletimizin sandığındakien değerli mücevherlerden biridir…

    Bu kurumları pasifleştirmek tekkelimeyle emperyalizme uşaklıketmektir.

    Sahibi kendi çalışanları ve emeklileri olan İşBankası’nı yıpratmak ise uluslararası ser-mayenin tuzağına düşmektir….

    Türk Bankacılık sektörünün yarıdan fazlasıçok uluslu sermayenin eline geçmişken, bumilli kurumlarımızı yıpratmak dilimize, tari-himize ihanet etmektir…

    Ve buna kimsenin hakkı yoktur….

    (*) Bu yazımı yazarken teknik destek sağlayandostum Duayen Finans Uzmanı İsmail ARPAÇAY’ateşekkür ederim.

    Ferzan ÖZERFerzan ÖZER

    Sandıktaki Mücevher…

    UNESCO tarafından ‘Yaşayan İnsanHazinesi’ ilan edilen Karagözsanatçısı Orhan Kurt vefat etti.Kurt’un cenazesi ZincirlikuyuCamisi’nde kılınan cenaze namazınınardından Feriköy’deki ailekabristanına defnedildi. 1930 yılındaİstanbul’da doğan sanatçı, Karagözsanatının inceliklerini ve tasviryapımını ustası Ragıp Tuğtekin’denöğrendi. Karagöz’ün yanı sıra güzelsanatların hat ve resim dallarında daçalışmaları bulunan Kurt’un buözelliği tasvir yapımındaki başarısınıolumlu etkiledi. Aynı zamandamüzisyen de olan sanatçı, Karagözmusikisinin günümüze aktarılmasındada önemli rol üstlendi. Karagözsanatına yaptığı katkılardan dolayıçok sayıda ödül alan Kurt, yurt içi veyurt dışında Karagöz sanatınıbaşarıyla temsil etti.Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı,Orhan Kurt’un vefatı nedeniyle taziyemesajı yayımladı. Avcı, mesajında,Kurt’un yurtiçinde ve dışında tanınanbir sanatçı olduğunu belirtti.

    ( Hürriyet Gazetesi’nden alınmıştır. )

    KARAGÖZ YASTAKARAGÖZ YASTA

    Ailemizin ağabeyi Orhan Kurt’un vefatı nedeniyletelefonla taziyelerini bildiren

    Kültür ve Turizm Bakanı Sayın

    Nabi AVCI’yaBakırköy Belediye Başkanı Sayın

    Dr. Bülent KERİMOĞLU’naBizi yalnız bırakmayan BİAD Başkanı Salim Yılmaz

    ve BİAD üyelerine, Müzik Akademisi’nin tüm üyelerive Bakırköy Belediyesi Tiyatro Müdürlüğü’ne

    ve dostlarımıza teşekkür ederiz...

    KURT AİLESİ

    TEŞEKKÜRTEŞEKKÜR

  • 17

    Ataköy Sahili’nin imara açılmasıyla yüksek katlıbinaların yapılması Bakırköylüler’i rahatsız etmeyedevam ediyor. Kamusal alan olan sahillerin buinşaat projeleriyle halka kapatılmış olması vefirmaların sahil çizgisini konutların bahçeleri gibipazarlıyorolması, dahaönce de büyüktepkiylekarşılanmış veBakırköy’üngündemineoturmuştu. Tur-izm rekreasyonalanlarındayapılan buinşaatlara ver-ilen ruhsatlarınhukuka aykırıolduğugerekçesiyleaçılan, KuzuGrup’a ait SeaPearl projesineverilen inşaatruhsatlarınıniptal davasıgeçtiğimiz aysonuçlandı.İstanbul 10.İdareMahkemesi,ruhsatlarıniptaline hükmetti.

    YAPI RUHSATLARI İMAR MEVZUATINA UYGUN DEĞİL

    Dava için düzenlenen bilirkişi raporunda, 181parselin dosyadaki bilgilere göre kök parsel olarak59 ada, 2 parsel iken, önce 564 ada, 167, 176,177, 178, 179, 180 parseller olarak ifraz edildiği,sonra da bu parsellerin tevhidinden 564 ada, 181parsel olarak ifraz ve tevhit işlemleri yapıldıktansonra tescil edildiği, bu işlemlerin mer’i plana göreyapılıp yapılmadığının bilinmediği ve 181 parseliçin verilen yapı ruhsatlarının imar mevzuatınauygun olmadığı belirtildi.

    OON BİNLERCE METREKARE FAZLA İNŞAAT HAKKI!

    Bilirkişi raporundaki bir diğer çarpıcı ayrıntı ise,yapı ruhsatlarında 27 bin metrekare fazla inşaathakkı verilmiş olmasıydı. Bu yapılaşmanın imarplanı hükümlerine, şehircilik ilkelerine ve kamuyararına aykırı olduğunun vurgulandığı raporda şucümlelere yer verildi: “Uyuşmazlığa konu yapıruhsatı düzenlenirken kıyı kenar çizgisinden denizyönündeki kıyı alanı da dahil edilerek brüt parselalanı hesabıyla inşaat hakkı verildiği, bu nedenleİmar ve Kıyı Mevzuatlarına aykırı olarak düzenle-nen dava konusu ruhsatlar ile227.605,22 m² yerine254.990,91 m² inşaat hakkıdüzenlenerek, yaklaşık %12oranında (27.385,69 m²) fazlainşaat hakkı düzenlendiği,davaya konu parselle bitişikparselde 1/1000 ölçekli uygu-lama imar planındahükmedilen Bakım veAkaryakıt İstasyonunun imarmevzuatına, parselasyon planıve/veya imar mevzuatıçerçevesinde ifraz ve tevhitişlemleri yapılmadan inşaatruhsatı verilmiş olması, yine buplanda imar parseli üzerindenverilen toplam yapılaşmahakkının 227.605,22 m² olmasıgerekirken, ruhsata esas onaylıprojede 254.990,91 m² onayla-narak aşılmış olması nedeniyle,Bakım ve Akaryakıt İstasyonu

    yapılaşma payı hariç olarak toplamda 27.385,69m² alanın fazladan onaylanmış olması neden-leriyle 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hüküm-lerine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırıolduğu görülmüştür.”

    Tarafların bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerinemahkeme, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesiyapılmasını istedi. İkinci bilirkişi raporunda ise şucümleler dikkat çekti: “Toplam parselbüyüklüğünden (127.648,83m²) sahil şeridinin bir-inci bölümünde kalan alanın (49.200m²)çıkartılarak, 78.448,83m²'lik alan üzerinden hesapyapılması ve en fazla 156.897,66m²'lik inşaathakkı verilmesi gerektiği, bu değerlendirmedoğrultusunda dava konusu ruhsatlar ile yasaldüzenlemelerde öngörülenden en az 98.093,25m²,%38 daha fazla yapılaşma hakkı tanındığı, davakonusu işlemin yasal düzenlemelere uygun olupolmadığının belirlenmesinde daha önce devurgulandığı gibi bakım ve akaryakıt istasyonualanı ile kıyı kenar çizgisi, imar parseli sınırı veverilen inşaat hakkının birlikte değerlendirilmesigerektiği, bu değerlendirmeler doğrultusundadava konusu parsel üzerindeki inşaata ilişkin ver-ilen inşaat ruhsatları ile inşaat ruhsatlarınındayanağı olan imar planlarının uygun olmadığı,dava konusu parsel için inşaat hakkıhesaplanırken parselde bakım ve akaryakıt istasy-onu kullanımına ayrılan ve sahil şeridinin birincibölümünde kalan kısmın dikkate alınmasıgerektiği, dolayısıyla dava konusu parselin toplamalanından bakım ve akaryakıt istasyonukullanımına ayrılan alan yaklaşık 8.500m² ve sahilşeridinin birinci bölümünde kalan alan yaklaşık

    49.200m² çıkartılarak kalan 69.948,83m²'lik alanüzerinden inşaat emsali verilmesi gerektiği, budurumda da ancak 139.897,66m²'lik bir inşaatalanının olması mümkün olduğu, budeğerlendirme de dava konusu işlem ile dava

    konusu parseldeyaklaşık %50oranındafazladan inşaathakkı tanındığıanlaşılmıştır.”

    KIYIKANUNU’NA

    AYKIRIKıyı Kanunu’nun4. Maddesindesahil şeridinin“Kıyı kenarçizgisindenitibaren karayönünde yatayolarak en az100 metregenişliğindekialanı” olaraktanımlandığınıve bununla bir-likte GenelEsaslar başlıklı5. maddede“Kıyılar,

    herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasınaaçık olduğu, kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanma-da öncelikle kamu yararı gözetileceği, sahilşeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisineen fazla 50 metre yaklaşabileceği, yaklaşmamesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasında kalan alan-lar, ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir verekreatif amaçla kullanılmak üzeredüzenlenebileceği” hükümleri doğrultusundayorumlanan bilirkişi raporunda ayrıca, “Davakonusu ruhsatlara esas olan projede bu hükmeaykırı olarak yapı yaklaşma izninin 20 metreolarak tanımlandığı ve ilk 100 metre genişliğindekialanda yapılaşmaya izin verildiği, bu alanda inşaedilmesi planlanan yapıların niteliğinin ise aynıKanunun 8. maddesinde sahil şeridindeyapılabilecek yapılar ile ilgili olarak belirlenenhükümlere uymadığı,” belirtildi.

    İNŞAAT RUHSATLARININ İPTALİNEKARAR VERİLDİ

    3 Mart 2017’de, İstanbul 10. İdare Mahkemesi’ndegörülen davanın karar metninde, “Uyuşmazlığakonu olan yapı ruhsatı düzenlenirken kıyı kenarçizgisinden deniz yönündeki kıyı alanının kamununkullanımına ait olduğundan yapı ruhsatı verilirkenbrüt parsel üzerinden değil, kıyı kenar çizgisindendeniz yönündeki kıyı alanı düşüldükten sonra

    bulunacak net imar parseliüzerinden yapı ruhsatı verilme-si gerektiği gibi, dava konusuruhsatlar ile akaryakıt vebakım istasyonu kullanımınaayrılmış bir alanda apart otelkullanımı için ruhsat verilerekmevzuata aykırı bir uygulamayapıldığı, dava konusu yapıruhsatları ile dava konusuparselde yaklaşık %50oranında fazladan inşaat hakkıtanındığı ve yapılmakta olaninşaatların Anayasa, İmarKanunu ve Kıyı Kanunu ileöngörülen düzenlemelereaykırı olduğu sonucunavarıldığı,” ifade edilerek,03/12/2013 tarihinde verilen5736 A – B – C – D – E – F – G– H – I – J sayılı inşaatruhsatlarının iptaline kararverildi.

    10. İdare Mahkemesi 03.03.2017 tarihinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere kararını verdi

    KUZU GRUP’UN ATAKÖY SAHİLİ’NDEKİ İNŞAAT RUHSATLARI İPTALKUZU GRUP’UN ATAKÖY SAHİLİ’NDEKİ İNŞAAT RUHSATLARI İPTAL

  • Türkiye Omurilik FelçlileriDerneği, omurilik felçlibireyler başta olmaküzere tüm ortopedikengelli bireylerintıbbi, mesleki,ekonomik ve sosyalsorunlarının çözüm-lerine yönelik ulusalve uluslararası alan-larda çalışmalar yapıyor.Derneğin birincil hedefi, yenioluşabilecek kalıcısakatlıkların önlenmesini vetoplumun bu alanda bilgilen-mesini sağlamaktır.2008 yılından bugüne TOFDkoşucuları ve bağışçılarısayesinde alınan toplam 1716akülü tekerlekli sandalye;okullarına, işlerine gidemeyenve sosyal hayata katılamayan1716 bedensel engelliarkadaşımıza hareketözgürlüğü kazandırmıştır.Bu proje, ortopedik engellibireylerin özgürce hareketedebilmeleri amacıylaoluşturulmuştur. Manuel tek-erlekli sandalye kullana-mayan ve ağır engel grubuiçinde yer alan ortopedikengelli bireylerin, başkalarınabağımlı olmadançalışabilmesi, okula gide-bilmesi, alışverişe çıkabilmesi;kısacası hayatını kısmen ken-disinin yürütebilmesinin ön

    koşulu akülü tekerlekli san-dalyeye sahip olmasıdır.

    Bir adet akülü teker-lekli sandalye bedeli3.250 TL’dir.

    YAARDIMSEVERLİKKOŞUSU NEDİR?

    Koşu gibi dayanıklılıkgerektiren sporlar aracılığıylaSivil Toplum Kuruluşları içinkaynak yaratma metodudur.Bu yöntem ile koşucular,ulusal veya uluslararası koşu,triatlon, duatlon, bisiklet veyüzme gibi yarışlarakatılmadan önce duyuru veçağrılarını kendi aile, dost vetanıdık çevrelerine e-postaaracılığıyla duyururlar.Duyurularında destekledikleriSTK'ların projelerine bağışçağrısında bulunurlar.Bağışlar, doğrudan doğruyailgili STK’nın ilgili proje içinaçılan resmi banka hesabınayapılır.

    KOŞUYA NASIL KATILIRIM?

    http://www.runtofd.comadresinden adımları takipederek kayıt olabilir, TOFDiçin bağış toplayabilir veakülü tekerlekli sandalyealınmasına destekte bulun-abilirsiniz.

    18

    KOŞMANIZ ŞART DEĞİL; 14 MAYIS PAZAR GÜNÜ TÜM BAKIRKÖY, TOFD YARARINA YAPILACAK BU ETKİNLİĞE MUTLAKA KATILIN

    İLYAS YALÇINTAŞİLYAS YALÇINTAŞVE VE

    EBRU ŞALLIEBRU ŞALLIYANYANAYANYANA

    Sevilen Şarkıcı İlyas Yalçıntaş,Türkiye Omurilik FelçlileriDerneği ve kimsesizengellilerin kaldığı Hüsnü AyıkBakım Merkezi yararına 27Nisan Perşembe günü saat20:30'da, Bakırköy LeylaGencer Opera Merkezi’ndeEbru Şallı ile birlikte sahnealacak.“İncirler” şarkısı ile çıkışyapan, birçok yardım kon-serinde yer alan, gençlerinsevdiği genç sanatçı İlyasYalçıntaş, şimdi de BanuNoyan Organizasyonu’ylaTOFD için sahne alacak. Ünlüpopçu, 1000 kişilik LeylaGencer Opera Merkezi’ndesevenleriyle kimsesiz engellileryararına buluşarak, dinleyici-lerinde omurilik felci konusun-da bilgi sahibi olmasına katkısağlamış olacak.Gecenin bir diğer sürprizi ise, pilates uzmanı Ebru Şallı. Türkiye Omurilik FelçlileriDerneği’nin tüm projelerine elinden geldiğince destek veren ve her hafta TOFD GenelMerkezi’nde engellilere nefes dersi vererek daha rahat bir gün geçirmesini sağlayanŞallı, Yalçıntaş'ın şarkıları eşliğinde dans edecek. Daha önce TOFD'nin Rüya Ve Maskel-er isimli tiyatral dans gösterisinde sahne alarak, engelli dansçılarla gösteriye katkısağlayan Ebru Şallı, yine farkındalık yaratmak için sahnede yerini alacak.

    27 Nisan akşamı saat 20:30'da Leyla Gencer'de gerçekleşecek Banu Noyan Organizasyon ile İlyas Yalçıntaş konseri ve Ebru Şallı dans gösterisi

    biletlerine biletix'ten ulaşabilirsiniz.

    Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi, her zamanolduğu gibi Mart ayında da ziyaretçilerini birbirindenkeyifli etkinliklerle buluşturdu. Çanakkale Zaferi’ninyıldönümü dolayısıyla bir fotoğraf sergisine evsahipliği yapan ve Orman Haftası’nda çocukları MiniTarım Müzesi’yle buluşturan Carousel, ayrıca Nisanayında da çocukları Mini Golf Festivali’ylebuluşturacak.

    ÇANAKKALE ZAFERİNİN 102. YILDÖNÜMÜ ANILDI

    Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi, ÇanakkaleZaferi’nin 102. yıldönümünü 13 – 19 Mart tarih-lerinde Carousel Sahne’de düzenlediği bir fotoğrafsergisiyle andı. 102 yılönce Çanakkale’deyaşananlar, 102. yılındaCarousel’de sergilendi.Birbirinden özelkahramanlıkfotoğraflarının yer aldığısergide ziyaretçileri tarih-sel bir yolculukheyecanlandırırken, aynızamanda hüzünlendirdi.Mustafa Kemal Atatürk’ünÇanakkale’de başlattığıtarihteki en büyük sipersavaşını, GeliboluYarımadası’ndan İngiliz,Anzak ve Fransızdüşmanlarını tek tek denize dökerek, Türkkomutasının ve Türk askerinin fedakarlıklayürüttüğü mücadeleyi başarıya dönüştürmüştür. Bueşsiz ve kutsal mücadelede şehit verdiğimiz 250bin askerimizin kahramanlık destanınıngösterildiği fotoğraflarla ziyaretçiler, ÇanakkaleSavaşı’nın farklı karelerine şahit oldular.

    ORMAN HAFTASI’NDA MİNİTARIM MÜZESİ ÇOCUKLARIN

    BEĞENİSİNE SUNULUYORCarousel Alışveriş Merkezi, misyon edindiği sosyalsorumluluk anlayışını çocuklara ve toplumakazandırmaya devam ediyor. Orman Haftası’ndaMini Tarım Müze Sergisi’yle (Anadolu Tarım Alet-

    leri Sergisi) buluşan çocuklar, Anadolu tarımkültürünü, doğal buğday, sebze ve meyve ürün-lerinin hangi koşullarda yetişebileceğiniuygulamalı olarak çocuklara deneyimledi. MiniTarım Müzesi’nde kültürel, toplumsal ve biyolojikçeşitliliği, insanların değişen koşullara nasıl uyumsağladığını, bu uyum sürecinin zamanla nasılgelişip değiştiğini keşfetmelerine olanak sağladı.Buğday ve çeri domates ekim etkinlikleri ile çocuk-lara doğal ve sağlıklı tarımın gelecek nesiller içinne kadar önemli olduğu bilinci aşılandı.

    ÇOCUKLAR HEM SPOR YAPACAK,HEM EĞLENECEK

    Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde; BoğaziçiGolf Kulübü ve BanuNoyan organizasyonuyla15 – 23 Nisan tarihleriarasında, 12.00 – 20.00saatleri arasında düzen-lenecek olan Mini GolfFestivali’nde çocuklar golfoynamayı uzmaneğitmenlerden öğrenerek,keyifli zaman geçirecek-ler. 24 Nisan Pazartesigünü gerçekleşecek MiniGolf Turnuvasınakatılarak, heyecanlı biryarış sonunda derecealan çocuklar birbirindenözel armağanlar

    kazanacaklar. 6 – 13 yaş arası çocuklarınaileleriyle birlikte katılabilecekleri Golf Turnuvası,çocuklara sporu sevdirirken, eğlenmelerini desağlayacak. Çocuklara konsantre olmayı veözgüven kazandırmayı amaçlayan Mini Golf Festivali, Carousel 1. katta ücretsizolarak düzenlenecek.

    CAROUSEL’DEN ETKİNLİK GEÇİDİ

    BİRİNCİ OLMAK İÇİN DEĞİL, BİLİNÇLİ OLMAK İÇİN KOŞBİRİNCİ OLMAK İÇİN DEĞİL, BİLİNÇLİ OLMAK İÇİN KOŞ

  • 19

    Bakırköy Meydanı’ndaki trafik işkencesini sorumlular, çözüm üreteceklerine, seyrediyor

    TTRAFİĞİ RAHATLATACAK ÇÖZÜM ÖNERİMİZTRAFİĞİ RAHATLATACAK ÇÖZÜM ÖNERİMİZBakırköy Kirazlı Metro Hattı çalışmaları nedeniyleaylardır Bakırköy Meydanı’nda trafik sorunuyaşanıyor. Bizi yönetenler ise sadece seyretmekleyetiniyor. Kaymakamlığın önü adeta minibüsdurağı gibi. Otobüsler yanaşacak durak bulamıyor.Trafik arap saçına dönmüş. Eskilerin tabiri ile saçbaş yolduruyor. Zaman zaman birkaç trafik polisisadece boy gösteriyor. Sorumlular ve yetkililerpencerelerinden seyretmekle yetiniyor.Çözüm yolu mu? Tabii ki var. İşte önerimiz...Önce şunu belirtmekte fayda görüyoruz.Böyle bir projenin başlamadan öncehazırlıkları aylar, hatta yıllar sürer. Bir o kadar da ihale aşaması... Çalışmalar başlamadan evvel, BakırköyKaymakamlığı, Büyük Şehir Belediyesi,Bakırköy Belediyesi bir araya gelerekkazılar başlamadan evvel tüm yön-leriyle başta trafik sorunu olmak üzerearaştırmalar yapar, gerekli tedbirlerialır ve çalışmalar başlatılar. Durum ortada; trafik felaket, otobüsebinmek ve inmek ayrı bir dert. Yayalaryürüyemez durumda. Minibüsler isefacia...Durum böyle olunca koordineli birçalışma yapılmadığı ortada. Bizi yönetenler aylardır şikayetleridikkate alıp rahatlatıcı bir önlemalmıyor sadece seyretmekle yetiniyorlar.Aslında yapılması gereken çok basit.D-100 (E-5) yolundan gelenler Bakırköy’e yaniİncirli Caddesi’ne girdikten sonra Ataköy’e, sahile,Yeşilyurt, Yeşilköy veya İstanbul Caddesi’ne giden-ler meydana kadar inip Rüzgarlı Bahçe Sokak’tansağa dönüp, Zuhuratbaba Caddesi’ni takiben Yüc-etarla Caddesi’nden sola dönenler sahil, Yeşilyurt,

    Yeşilköy veya İstanbul Caddesi’ne ulaşıyorlar.Belediye veya meydana gelmek isteyenler ise Yüc-etarla Caddesi’nden ilk sağa dönüyorlar. Ataköy’egitmek isteyenler de Yücetarla Caddesi’ndenkarşıya geçiyorlar.

    YAPILMASI GEREKEN NE?İncirli Caddesi, meydandan Dikilitaş’a kadarsadece D-100 (E-5) istikametinde, sadece gidişeayrılmalı.

    D-100 ( E-5) yolundan gelenler ise Dikilitaş’tanYücetarla Caddesi’ne yönlendirilmeli. Kaymakamlık önünden başlayarak İncirli Cadde-si’nin şimdi gidiş olarak kullanılan yolu öncelikleotobüsler ve otomobillerin geçişine tahsis edilmeli.İncirli Caddesi’nin geliş yolu ise minibüslercekullanılması zorunlu hale getirilmeli.

    Minibüsler çok sıkı denetime tabi tutularak özellik-le Kaymakamlık önünde durup park etmeleri veuzun süre beklemelerine engel olunmalıdır.Minibüsler mezarlık duvarına paralel caddedışında İncirli Caddesi’nin ortalarına kadar gelippark etmeleri, yolcu almalarına engel olunmalıdır.En önemlisi de minibüsler Eski Town Center AVM,yeni Kemerburgaz Üniversitesi’ne yakın yerdeyolcu indirip bindirmeli. Bir de Kaymakamlığın tamkarşısında Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği 3

    araçlık minibüs durağı: (Burada herzaman 3 araçtan fazla sayıda minibüsduruyor.) İncirli Caddesi, Dikilitaş’akadar sadece tek yön olarak gidişetahsis edilirse, bu durak inşaatçalışmaları bitene kadar daha ileriyenakledilmeli.Bu önerimiz uygulandığı takdirde trafikrahatlayacak, insanlar rahat edecek.Bu arada eskiler bilirler; doğalgazborularının İncirli Caddesi’nedöşenmesi sırasında bu uygulamayapılmış, İncirli Caddesi Dikilitaş’akadar sadece gidiş için kullanılmıştı.Bu arada bu karmaşa BakırköyKaymakamlığı ve Bakırköy İlçe EmniyetMüdürlüğü’nün hemen önünde sürüpgidiyor. Trafiği düzenlemesi, BakırköyEmniyeti’nin görevi değil. Bu görevİstanbul Emniyeti’nin Trafik Şubesi’nin,

    3 bölgesinin görevi. Burada sürekli denetlemeyapacak ekip bulundurması çok mu zor?Trafiğin rahatlaması, insanların huzur içinde oto-büslere inip binmesi ve yürümesi için tek çözüm yolunun bu olduğuna inanıyoruz. Bizden önermesi...

    (ATAKÖY GAZETESİ)

    Bakırköy’de 41 ayrı noktaya yapılan bazistasyonlarıyla ilgili detaylı bilgileri Kasım 2016sayılı gazetemizde yayınlamıştık. Büyük tepkiçeken bu uygulamaya hiçbir kurum vekuruluştan geçerli bir açıklama yapılmamıştı.GSM operatörleri baz istasyonlarını diledikleriyerlere kurmaya tüm hızıyla devam ediyor.Birkaç gün önce de tüm itirazlara rağmenAtaköy 7 - 8. Kısım’a bir baz istasyonu dahakuruldu. 16/02/2012 tarihinde Ulaştırma, Denizcilik veHaberleşme Bakanlığı, Bakan Binali Yıldırımimzasıyla bir genelge yayınlamış ve bugenelgede, “Kamu hizmeti niteliğinde olanelektronik haberleşme hizmetininsürdürülebilirliği için altyapı kurulum veişletmeciliği vazgeçilmez bir unsur olup, bukapsamda baz istasyonlarının kapsama alanıve kapasite açısından ihtiyaç duyulan yerlerekurulması teknik zorunluluklar çerçevesinde BilgiTeknolojileri ve İletişim Kurumu’nun onayı ilegerçekleştirilmektedir. Kurulmuş bulunan bir bazistasyonunun faaliyete geçmesi ve işletmeyealınabilmesi ve aynı şekilde yine Bilgi Teknolojileri

    ve İletişim Kurumu’ndan verilen bir “güvenliksertifikası” ile mümkün olmaktadır.” denilmektey-di. Konu ile ilgili T.C. Ulaştırma, Denizcilik veHaberleşme Bakanlığı, Haberleşme GenelMüdürlüğü 16 Ekim 2016 tarihinde gönderdiğigenelgede özetle, “Ülkemizin içinde bulunduğuOlağanüstü Hal (OHAL) süresince daha fazla

    ihtiyaç duyulan mobil haberleşme sistem vetesislerine müdahale edildiği, enerjilerininkesildiği ve ihtiyaç duyulan yerlere yenikurulumlarının yapılmasına izinverilmediğine ilişkin Bakanlığımıza bazı bil-giler gelmektedir. Bu durum, OHAL gözönüne alındığında milli güvenliği ve kamudüzenini tehdit edecek ve Anayasa ilegüvence altına alınan haberleşme hür-riyetini engelleyecek bir unsur olarakgörülmektedir.” ve “Kamu hizmeti olanyatırımların kesintisiz devam etmesi vemobil haberleşme hizmetlerinin kesintisizhizmet verebilmesine teminen gerekli has-sasiyetin gösterilmesi ve işletmecilere her

    türlü kolaylığın sağlanmasının ilgili yerel yöne-timlere ve kamu kurum ve kuruluşlarınabildirilmesi,” denmektedir. Bu, bu durumkarşısında yerel belediyenin yapacağı bir şeykalmadığını açıkca ortaya koyuyor. Bir tarafta bu genelgeler, diğer Dünya SağlıkÖrgütü (WHO) ve Amerikan NIEHS (Milli ÇevreSağlığı Bilimleri Enstitüsü) çok küçükfrekanslarda dahi elektromanyetik radyasyonudahi muhtemel kanserojen ilan ettiği gerçeği... Tüm bu gerçeklere rağmen baz istasyonlarısağlık kuruluşları çatılarına, spor alanlarına,çocuk parkları yanına, her yere rahatlıkla kurulabiliyor. Yer tespitlerinin nasıl yapıldığı konusunda iseyetkililer tatmin edici bir cevap veremiyor. Sonolarak Ataköy 7 - 8. Kısım’daki Gazi Sitesiyanına kurulan baz istasyonuna tepkiler çığ

    gibi büyüyor. Semt sakinleri, kurulan baz istasy-onunun kaldırılması için imza kampanyasıbaşlatmış durumda. Gazetemizi arayan semtsakinleri bu baz istasyonlarının buradankaldırılması için tüm hukuksal ve demokratikhaklarımızı kullanacağız diyorlar.

    HER YER BAZ İSTASYONUHER YER BAZ İSTASYONU

  • 20

    AATAKÖY’DEKİ DİLENCİ ÇOCUKLAR İÇİN BİR

    ÇÖZÜM BULUNMALIUzun zamandır, özellikle Suriyeliler’ingelişiyle sayıları artan okul çağında ve hattadaha küçük çocukların caddelerde dilenmesi,

    arabalardakileri ve kaldırımda yürüyenlerirahatsız etmelerine polis de, zabıta da,belediyeler de kayıtsız kalıyor. Sinan ErdemSpor Salonu karşısındaki üst geçidin merdi-venlerinin alt bölümlerinin camlarınıkırmışlar. Daha önceleri camlar kırık değildi,spor aletlerinin bulunduğu alandatoplanıyorlardı. Buranın iç bölümünü gazeteve kağıtlarla döşemişler, içine giripçıkıyorlar. Burayı muhtemelen soğuktankorunmak, belki bali çekmek için, belki degeceleri yatmak için kullanıyorlar. Çoksoğuklarda etrafta ne bulurlarsa, o alandayakıp ısındıklarını bizzat gördüm. Sayılarıher gün artıyor. Dilenme aralarındaAtaköy’deki güvenlikli sitelere bile demirler-den atlayıp giriyorlar. Çocuklar açısından daüzüntü verici; okul yaşındalar ama sokakta-lar ve dileniyorlar. Çevre için de zarar vekorku verici olabiliyorlar. Konuyla ilgili Beyaz

    Masa’ya da şikayette bulundum.Bakırköy Belediyesi yetkililerine de bu türşikayetlere neden ilgi gösterilmediğini merakettiğimi söyledim. Bu başıboş çocuklarınbelediyelerce bir kursa alınıp, eğitilip bir işeyönlendirilmesi o kadar zor mu? Dilenecek-lerine para kazanacakları anlatılır, belki özelsınıflar açılarak eğitimlerine devamları dasağlanabilir. Biz vatandaşlar bu sorunlarıgörüyoruz da, ilgilenmesi gerekenler gör-müyor ve duyarsızlar. Bukonunun acilen çözülmesigerektiğini düşünüyorum.(A.K)

    BAKIRKÖY’ÜMNEREYE

    GİDİYOR?Dert yanıyorumBakırköy’üm nerede, ner-eye gidiyor? Çamurlusokaklar, çamurlu mey-dan, otobüs duraklarıkalkmış, meydanınortasına koca bir çukur

    metro geliyor. Oley, Kirazlı’ya daha çabukgideceğiz ya da Kirazlı’dakiler daha çabukgelecek(!). Sokaklar insan selinden yürünmezhalde, tren istasyonumuz yok olmuş, TahtaKöprü’müz yıkılmış, İstasyon Köprü’müzdekitüm dükkanlar kapanmış, pasajlar boş, esnafkan ağlıyor... Balıkçılar Çarşısı ve orada

    bulunan cami çevresindeki dükkan-lar yıkıldı. Çavuşoğlu Pasajı’nınyarısı yıkıldı. Selam vere vereilerlediğimiz Ebuzziya CaddesiAraplar’ın, Suriyeliler’in ve ucuzlukpazarlarının mekanı olmuş, sahildeçay bahçeleri yok; türkü barıdolmuş… Bir avuç eski Bakırköylü nerede,artık bir ses çıkaralım lütfen. (H.K.)

    EĞER KULLANILMAYACAKSAAFİŞ DİREKLERİ NEDEN

    YAPILDI?

    Bakırköy Belediyesi, bir süre önce Bakırköy’ün pek çoknoktasına bez afişlerin asılması için direkler koydu. Fakatafişlerin, bu direkler dışında her yere asıldığına şahit oluy-oruz. Afiş direklerinde boş yer varken, Bakırköylülerledalga geçer gibi direklerin hemen yanına, sitelerin çitler-ine afişler asıldığını görüyoruz. Madem bunlarkullanılmayacaktı, öyleyse neden yapıldı? Yetkililerin bu

    afiş kirliliğine bir son vermesini istiyoruz. (A.A.)

    BU GÖRÜNTÜLERBAKIRKÖY’EYAKIŞMIYOR

    20 yıldır aynı sokaktayaşıyorum; 20 yıldaçalmadığım kapıkalmadı. Çöplerleilgili sorunlarınçözümü için tabii kien başta insanlarıneğitilmesi gerekiyor

    ama sonuçta dünyanıngözbebeği İstanbul veBakırköy, İstanbul’un engözde semti. Konteynerlerintaştığı, çöplerin etrafasaçıldığı bu görüntülerBakırköy’e yakışmıyor. Yetkililerin artık bu konuylada ilgilenmesini rica ediyo-rum. (N.Y.)

    OKUYUCU MEKTUPLARIOKUYUCU MEKTUPLARI ÇÖP SORUNU DEVAM EDİYOR

  • 21

    61. Türkiye Hükümeti’nde Milliyetçi Hareket Par-tisi’nden meclise giren eski milletvekili SinanOğan, Bakırköy Leyla Gencer Opera ve SanatMerkezi’nde gerçekleştirilen ‘Ülkem için, ülkümiçin hayır’ isimli etkinliktekonuşarak, referandumdaoylanacak maddelerle ilgilideğerlendirmelerini paylaştı.Yoğun ilgi gören etkinlik,saygı duruşu ve İstiklalMarşı’nın okunmasınınardından başladı.

    SİZ TERÖRİST MİSİNİZ?Oğan, kimseye evet dediğiiçin terörist ya da vatan hainidemediklerini ifade ederek,hayır oyu kullanacak olan-lara terörist denmesinieleştirerek, “Hayır diyenleresoruyorum, siz teröristmisiniz? Siz vatanseversiniz.Başka bir soru dahasoracağım. İçinizde tek birkişi dahi olsun, azizşehitlerimize kelle diyen oldumu? O hain FETÖ’ye içinizdegöz yaşı döküp, ‘MuhteremHoca Efendi’ diyen oldu mu?O zaman hayır diyenler miterörist yardakçısı oluyor?Elbette değil. Biz onlar gibideğiliz. Evet diyenler deterörist değildir. Koşacağıztartışacağız. Kim neden evet, hayır dediğini mad-deleriyle ortaya koyacak.” dedi. Konuşmasında 2010 referandumunu hatırlatanOğan, “O gün de uyarıyorduk, yargıyı bircemaatin eline teslim etmeyin diyorduk. Bugün de,yargıyı tek ki�