REHBERLİK VE İLETİŞİMismailbağdatlı.com.tr/attachments/File/rehberlik_ve...Bazısı buna...

Post on 07-Jun-2020

5 views 0 download

Transcript of REHBERLİK VE İLETİŞİMismailbağdatlı.com.tr/attachments/File/rehberlik_ve...Bazısı buna...

REHBERLİK VE İLETİŞİM7

Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLImismailbagdatli@yahoo.com

Geri Besleme

Kodlama Kod Açma

KANAL

KAYNAK ALICI

İletişim Süreci

MESAJ

KANAL

Sözlü İletişim

Dinleme

Amaca ulaşabilmek ancak konuşan ve dinleyenin ortak çaba ve sorumluluğu ile

mümkün olacaktır.

Her iki tarafın birbirini anlaması önemlidir.

İşitme ve dinleme birbirinde farklı fiillerdir.

İşitme fizyolojik, dinleme ise psikolojiktir.

İşitme, Ses dalgalarının dış kulaktan kulak

zarına iletildiği orta kulakta mekanik titreşimlere, iç kulakta da beyine giden sinir akımlarına dönüştüğü bir süreçtir.

Dinleme, Bireyin seslerin ve konuşma

görüntülerinin farkında olmasıyla ve onlara dikkatini vermesi ile başlar. Belli işitsel işaretleri tanıması ve

hatırlamasıyla sürer ve anlamlandırmasıyla son bulur.

İyi Dinlemeyi Engelleyen Faktörler

1- Konuyu ilginç bulmamak.

Hangi konu ilginçtir?

Bize ilginç gelen bir konu başkasına gelmeyebilir.

Veya gerçekten ilginç olduğu için mi biz bir konuya yöneliriz?

Mesela, Televizyonda gösterilen

futbol maçı

ve

hayvanlar alemini gösteren belgesel.

Acaba hangisi ilginçtir?

İlginç olan nedir?

İlginç olmayan konu yoktur!

Sadece ilgilenmeyen insan vardır!

Konu zihnimizi yoracak kadar, ya da bizi düşünce üretmeye zorlayacak kadar zor olduğunda “ilginç değil”

şeklinde etiketleyerek kaçarız.

O konunun bizimle ilişkisini kurmaya, o konu ile ilgili görüş geliştirmeye başlayınca,

çalışma sorumluluğunu yüklenince iyi bir dinleyici olma yolunda adım atmış olabiliriz.

Öğrenci öğretmenin anlattığı bir konuyu ilginç bulmadım diyerek hayal alemine

dalmamalıdır. Anlatılanlarla gerçek hayat arasında bağ kurarak konuyu kendisi için

ilginç hale getirebilir.

2- Konuşanda kusur bulmaya çalışmak.

Konuşmacının fiziksel kusurlarına, konuşma hatalarına, yoğunlaşmak yerine

ne söylediğini anlamak gereklidir.

3- Konuşmadaki bazı noktalara aşırı duyarlılık göstermek.

Dinleyici gereğinden fazla heyecanlandığında konuşmayı bütün

olarak kavrayamaz.

Bazı noktalara aşırı duyarlı bazı noktaları da küçümser bir tutum takınır.

Mesela, öğretmen dersin ortasında bu konuyu imtihanda soracağım derse

öğrenciler o andan itibaren konuya daha duyarlı hale gelirler.

Fakat daha önce dinlemedikleri ve yeterince duyarlı olmadıkları bölüm için

ise huzursuzluk söz konusu olacaktır.

Buradaki kaygı öğrenmeyi engelleyecektir.

4- Sahte dikkat.

Dinler gibi görünmektir. Kafamızda başka bir konu varken konuşmacıyı dinler gibi

görünebiliriz.

Hatta evet der gibi başımızı sallarız.

Konuşmacı da dinlendiğini düşünür.

Öğrenci dersi kendini vererek dinlerse dersi derste öğrenme fırsatı yakalar.

5- Dikkatin kopmasına sebep olmak ya da aldırmamak.

Aklımıza farklı konular gelebilir.

Ders sırasında dersten sonra yapacaklarımızı düşünebiliriz.

Bazı öğrenci hemen toparlanıp kendini derse verir.

Bazısı buna aldırmaz ve hayale devam eder.

6- Düşünce hızından yeterince yararlanmamak.

Konuşurken bir dakikada ortalama 150 sözcük ağzımızdan çıkar.

Yaklaşık 600-750 arası sözcük ise insanın zihninden bir dakikada geçebilir.

Konuşana göre dinleyen daha çok düşünme imkanına sahiptir. Bunu kullanırsa konuyu

daha iyi anlamlandırıp kavrayabilir.

Dinleme Becerilerini Nasıl Geliştirebiliriz?

Yönelmeli dinleme:

Bir öykü ya da ders sunulmadan önce öğrencilere derse rehber olabilecek bazı

davranışlar ya da sorular verilir.

Kısa okuma parçaları ile ve bir iki davranışla başlanılır.

Giderek parçanın uzunluğu ve davranışların ya da soruların sayısı ve

karmaşıklığı arttırılır.

Yönergeli izleme:

Öğrencilere bireysel olarak veya grup halinde teybe kaydedilmiş yönergeler

verilir ve bunları yapmaları istenir.

Çalışma sonunda öğrencinin etkinlik sonucu çıkardığı ürünü inceleyerek işitsel yönergeleri izleme becerisi

değerlendirilebilir.

Öğretmen yönergeleri okuyabilir de fakat sadece bir defa okumaya dikkat etmelidir.

Bu şekilde hem öğrenci zamana değer vermeyi öğrenecek, hem de öğrencinin

dinlemeye alışması sağlanacaktır.

Ana fikirler, ayrıntılar ya da sonuçlar için dinleme:

Öğrencilere okunan bir metnin ana fikrini bulup yazmaları söylenir.

Dinlemede bağlamdan (sözün gelişinden) faydalanma:

Özellikle küçük yaştaki öğrencilerde eksik sözlerle verilen cümleleri dinleyerek

boşluklara gelebilecek en uygun kelimeyi bulması istenir.

Sununun özetlenmesi:

Öğretmen yaptığı sözel bir sunumu öğrencilerden özetlemelerini ister.

İlişkili ve ilişkisiz bilgileri ayırt etme:

Sözlü olarak sunulan bir metnin ana fikrini belirlemeleri ve bundan sonra bu fikri

destekleyen öteki fikirleri ilişki sırasına göre ifade etmeleri istenir.

İlkokul öğrencileri için bir teknik de, cümlelerdeki ilişkisiz sözcükleri veya

paragraftaki ilişkisiz cümleyi bulmaları istenir.

TEŞEKKÜR EDERİM...

mismailbagdatli@yahoo.com