Realizm, gerçek nesnelerin varoluşları, neye benzedikleri hakkında oluşan bilgilerdir. 

Post on 22-Feb-2016

70 views 0 download

description

Realizm, gerçek nesnelerin varoluşları, neye benzedikleri hakkında oluşan bilgilerdir.  Evrende gözlemcinin bilincinden bağımsız bir gerçeklik olduğu görüşüdür. - PowerPoint PPT Presentation

Transcript of Realizm, gerçek nesnelerin varoluşları, neye benzedikleri hakkında oluşan bilgilerdir. 

REALİZİM İDEALİZM

REALİZİM

Realizm, gerçek nesnelerin varoluşları, neye benzedikleri hakkında oluşan bilgilerdir. 

Evrende gözlemcinin bilincinden bağımsız bir gerçeklik olduğu görüşüdür.

Realizmin ana düşüncesini, nesnelerinin varoluşları ve neye benzediklerinin, bizden ve bizlerin onlara ulaşmasından bağımsız

olduğu meydana getirir.

Güneş sisteminde kaç tane gezegenin olduğu, bizim orada kaç tane olacağını

düşünmemize, olmasını istememize veya araştırmamıza bağlı olarak değişmez. 

ÖRNEK

Realizmde  iki değişik karşıt görüş vardır:

1-•Realist  kimsenin, düşünülen

gerçek nesnelerin veya özelliklerin bizim deneyimlerimize nasıl bir katkısı olduğunu hesaba katmadığıdır.

2- •Realistin inandığı nesnelerin veya özelliklerin inanılmaz olduğudur.  

Realizmin temelini oluşturan fikir, nesnelerin insan zihninden bağımsız bir varoluşa sahip olduğu fikridir. Sokrates tarafından dile getirilen bu düşünce Platon

ve Aristoteles tarafından geliştirilmiştir.

PLATON (EFLATUN) KİMDİR?

• Yirmi yaşından itibaren ölümüne kadar yanından ayrılmadığı Sokrates’in öğrencisi ve Aristoteles’in hocası

olmuştur. Atina’da Akademi’nin kurucusudur. Batı felsefesinin başlangıç noktası ve ilk önemli filozofudur.

• Eserlerini diyaloglar biçiminde yazmıştır. • Diyaloglardaki baş aktör çoğunlukla Sokrates’tir. • Sokrates insanlarla görüşlerini tartışır ve onların görüşlerindeki tutarsızlıkları ortaya koyar. Eflatun

çoğunlukla görüşlerini Sokrates’in ağzından açıklamıştır.

- ‘Üşüdüm’ derken üşüyenin kendi bedenimiz olduğunu ; onu bitkilerden, hayvanlardan ve öteki bedenlerden ayırabildiğimiz yani bir sürü kavramla

sınıflandırabildiğimiz ölçüde bilebilirdik.

Duygularımızı sınıflandırmalar yapmadan bilemeyiz

PLATON’A GÖRE BİZ

ARİSTOTELES KİMDİR?

Aristo’ya göre gerçek varlık nesnelerin içinde gelişen özdür. Öz somut nesneler içinde , onlarla fiziksel

olarak özdeş, ancak tanımsal olarak ayrıdır

ARİSTO VE PLATON’UN FARKLARI

Aristo ideaları gerçek varlıklar olarak görmektedir. Biçimin bir öz nitelik ya da özellik olduğunu kabul etmiştir. Genel sözcükler özel

adlardır. Örn. ağaç sözcüğü Platon’da bir tözsel varlığın adıyken Aristo’da bir tek özelliğin adı

olur. Platon’da bütün ağaçlar bir ağaç ideasına benzedikleri için ağaçtır , Aristo’da ise hepsinde

ortak bir ağaç özelliği bulunduğu için ağaç olmaktadır.

Tümel önerme Aristo için sadece bir araçtır, Platon’daki gibi amaç değildir.

Platon’da bilgi , tümele ulaşınca gerçek olur. Aristo’nun bilmek istediği tümel değil , tekildir çünkü tümel nesnelerin kavramsal özünü oluşturur. Bundan dolayı bilgide yapılacak şey , tekil ile

onun içinde bulunan tümel arasında bir bağlantı kurmak , tekili tümelden bir

sonuç olarak çıkarmaktır bu da tümdengelim yöntemidir. 

THOMAS AQUINAS KİMDİR?

En önemli bilgi zihinsel bilgidir çünkü insanı insan kılan, yöneten yönler zihinsel yönlerdir.

En önemli bilim de maddeden en çok ayrılan bilimdir. Bu bilimin konusu ilk düşünülendir.

İnsan zihnini başlangıçta bir tabula rasa olarak görür yani zihinde duyumdan önce

hiçbir şey yoktur.

Bilginin kökeni duyumlardır. İnsani bilgiyi açıklamak, maddesel şeylerle, duyular ve

zihin arasında oluşmuş olan işbirliğini, ortak çalışmayı açıklamaktır. Asıl zihinsel bilgi

tümelin bilgisidir. Zihin ancak soyutlama ile ortak bir kavrama, tümele ulaşır. Ortak kavram sayesinde bilinen, bilinen şeyin

özüdür. Tümel ona göre bir yandan düşünmenin ürünüdür, öte yandan tümel

sadece zihinde değildir; maddesel dünyadaki tözsel bir formdur.

 BERTRAND RUSSELL KİMDİR?

Dünya tek bir tözden oluşmaz fakat çok sayıda ayrı ve tikel şeyden meydana gelir. Bu basit öğeler tinsel bir yapıda değildir.

Bunlar basit oldukları ve yalnızca varoldukları için, kendilerinde hiçbir

niteliğe sahip değildirler. Onlar, olgular adı verilen kompleks yapılar içinde ortaya

çıkar ve bunlardan bazıları da tinsel bir varlık taşır. 

Önceleri Hegelci bir idealizmi benimsediyse de , daha sonraları gerçekçiliğe yöneldi. Moore’nun felsefesi ahlak , bilgi teorisi ve metafiziği kapsar . İyiyi kendi içinde iyi olarak kabul eder. İyilik dolaysız bir sezgi nesnesidir ama bu dolaysız sezgi başka kavramların algılanmasıyla da tamamlanır.

GEORGE MOORE KİMDİR?

İDEALİZM

•İdealizm, felsefede, en geniş anlamıyla, tinsel güçlerin evrendeki tüm süreçleri ya da olup bitenleri belirlediğini savunan tüm felsefe öğretilerini içerecek biçimde kullanılan terim.

•Var olan her şeyi "düşünce"ye bağlayıp ondan türeten; düşünce dışında nesnel bir gerçekliğin varolmadığını, başka bir deyişle düşünceden bağımsız bir varlığın ya da maddî gerçekliğin bulunmadığını dile getiren felsefe akımını niteler.

ARTHUR SCHOPENHAUER KİMDİR?

Arthur Schopenhauer , Alman bir filozof, yazar ve eğitmendir. Aynı zamanda Immanuel Kant'ın en çok değer verdiği öğrencisiydi.

Schopenhauer, Platon'un ve Immanuel Kant'ın etkisinde idealizmin teorisini kendince

anladığı boyutunda temsil ederken, bu genel bakışı subjektif idealizmin sınırlarından taşıramamış ve Hegel'in felsefesini de

reddetmiştir. Hegel, Schelling ve Fichte'ye ve sonradan kendisini fikirlerinden dolayı onore

eden Schleiermacher'e karşı etkileyici polemikler yazmaktan çekinmemiştir.

GOTTFRİED WİLHELM KİMDİR? Leibniz, Gottfried

Wilhelm (1646-1716); bir Alman

filozofu, bilim dünyasının önemli

sistemci düşünürlerinden

biridir. Matematik, metafizik ve mantık

alanlarında ileri sürdüğü yeni düşünce ve

görüşleriyle tanınır.

İdealizm ise ilk defa Gottfried Wilhelm tarafından , 1702 tarihli,

"Bayle'in düşüncelerine cevap" başlıklı mektubunda zikredilmiştir. İdealizm, zihnî ve ruhanî değerlerin içinde yaşadığımız

âlemden bağımsız olduklarını savunan bir görüş olarak ortaya çıkmıştır.