Power Point Dosyası (5182 KB)

Post on 16-Jan-2017

233 views 3 download

Transcript of Power Point Dosyası (5182 KB)

Atık nedir? Atık çeşitleri nelerdir? Karbonun içeriğinin belirlenmesi Bileşiklerin biyolojik parçalanması ve sentezi Azotlu bileşikler ve belirlenmesi Fosforlu bileşikler ve belirlenmesi Atık su arıtımının gerekliliği Arıtılmış atık suyun yeniden kullanımı Atık suyun özellikleri Evsel atık suların arıtımında kullanılan işlemler Hidroliz ve asitleşme bakterileri Çiğli atık su arıtma tesisi Atık su arıtma yöntemleri

Kullanılma süresi dolan ve yaşadığımız ortamdan uzaklaştırılması gereken maddeler atık olarak tanımlanır.

Endüstriyel ve evsel atıklar faz olarak katı,sıvı ve gaz olmak üzere üç grupta toplanır.

Endüstriyel atıklar içerisinde karbon bileşikleri bakımın dan zengindir.

Evsel atıklarda azot ve fosforlu bileşikler bakımın dan zengindir..

Sanayi türüne bağlı olarak değişirler.

Genel olarak bu bileşikler yağ,petrol,gres vb..

Yüzeyi aktif maddeler (sürfaktanlar,deterjanlar…)

Karbonhidrat,protein,yağlar

Aromatik organik bileşikler (fenol,benzen,toulen )

Karbonlu evsel atıklarda,nişasta,selüloz içeren yiyecekler,plastikler,camlar, metaller…vb bulunur.

Total organik karbon (TOC)

Biyolojik oksijen isteği (BOİ)

Kimyasal oksijen isteği (KOİ)

Karbon içeriğini saptaya bilmek için numuneler, TOC sistemine enjekte edilerek yaklaşık 950 0C ‘ de yakılır.tam yanmadan oluşan CO2 bir infarared dedektörü aracılığı ile ölçülerek CO2 derişimi sinyal halinde yazıcı ile kaydedilir.

Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOİ5): Atık sudaki organik maddelerin biyokimyasal oksidasyonu sırasında mikroorganizmalar tarafından kullanılan çözünmüş oksijenin miktarıdır.

Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ): KOİ testi atık suların organik madde içeriğini ölçmek için yapılmaktadır. Oksitlenebilen organik madde kimyasal oksitleyici olan potasyum dikromat kullanılarak ölçülmektedir. Bir atık suyun KOİ'si genel olarak BOİ'sinden daha yüksektir. Çünkü biyolojik olarak oksitlenemeyen birçok bileşik kimyasal olarak oksitlenebilmektedir. KOİ ölçümleri atık su karakterinin belirlenmesinde kullanılabilir.

Mikroorganizmaların yaşamlarını sürdürebilmek için enerjiye ihtiyacı vardır.mikroorganizmalar bu enerjiyi besinleri ayrıştırma yolu ile yaparlar.

Oksijen varlığında organizmalar karbon içeren bileşikleri parçalayarak CO2 ve H2O dönüştürürler.

Örnek; nitrosomonas sp., pseudomanas, flavobacter,achromobacter,

Oksijen yokluğunda bileşiklerin parçalanması anaerobik katabolizma olarak bilinir.

ÖRNEK;Clostridia, lactobacillus

Oksijensiz solunumda elektron alıcısı olarak nitrat iyonlarının kullanılmasına denitrifikasyon adı verilir.

ÖRNEK;Pseudomonas, arthrobacter

Mayalar(S.cerevisiae)-- glikoliz --- etanol Enterik bakteriler –glükoliz –karma asitler (E.coli,E.aerogenes) ( formik,asetik,

butirik,etanol,butandiol) Clostridia ---glikoliz--- aseton,

bütanol,butirik asetikasitler

Genelde metan son üründür fakat uygun organizmalar ve şartlar sağlanırsa etanol,metanol,laktik asit,asetik asit ürün olarak oluşturulabilir.

Organizmalar karbon ve enerji kaynağı olarak kullandıkları bileşiklere göre ‘’heterotrofik’’ ve ‘’ototrofik’’ organizmalar olarak ikiye ayrılır.

Karbon kaynağı olarak CO2 ,enerji kaynağı olarak da, inorganik bileşikleri ya da ışığı kullanarak besin oluşturlar.

Fe+2 Fe+3 (thiobacillus sp) S-2 SO-2 (thiobacillus sp) NH4

+ NO3(Nitrosomonas/nitrobacter)

Karbonhidrat,protein,lipid,nişasta vb.) Karbon kaynağı olarak ve enerji kaynağı olarak kullanırlar.

Parçalanma Katabolizma Enerji üretirBiyosentezleme Anabolizma Enerji tüketir

Katı atıklarda bulunan azot bileşikleri, karbona bağlı olarak,proteinler,aminler,nitrosa bileşikleri,azotlu tuzlardan oluşur.

Gaz fazda olarak Azot monoksit(NO), Azot dioksit (NO2 ) olarak bulunur

Nitrifikasyonla oluşan nitrat/ nitrit konsantrasyonları belli seviye üstünde toksik oldugu için denitrifikasyonla azot(N2) dönüştürülür.

Denitrifikasyon havasız şartlarda NO3 ‘ın N2 gazına indirgenmesini sağlar.

Pseudomonas, alcaligenes, achromobacterium, arthrobacter dir.

Bu organizmalar NO3’ı elektron alıcısı olarak kullanırlar ve gerekli enerjiyi organik karbon bileşiklerinden sağlarlar.

Denitrifikasyon iki basamakta gerçekleşir.

İlk basamak NO-3, NO2 ‘ye

İkinci basamakta NO2, N2‘ye indirgenir.

Atıklardalar da fosfor bileşikleri;fosfat tuzları ve organik bağlı fosfor bileşikleri halindedir.

Evsel atıklarda daha fazla bulunurlar.

Fosfor bileşikleri nitrik asit yada sülfirik asitle ortofosfata dönüştürürler.

Ortofasfat içerisinde bulunan fosfat;a) Vanadomolibdik asit yöntemib) Kalay klorür yöntemic) Askorbik asit yöntemi belirlenir..

Biyolojik reaksiyonlar sonucu oluşur.Oluşan fosfat ya mineralize olarak doğaya katılır, yada organizmalar tarafından tutulur.

Fosfat organizmanın yapısına katılır(nükleik asit,fosfolipid ,ATP)

Polifosfat şeklinde bazı organizmalar (acinetobacter sp) hücre içinde tutarlar ve enerji kaynağı olarak kullanırlar

Arıtma sistemlerinde biyolojik olarak giderildiği gibi kimyasal olarakta Ca+2,Al+3 ve Fe+3 ile çöktürülür..

Kompostlama: mikroorganizma adı verilen ve çoğunluğu gözle görülmeyen canlıların,ortamın oksijenini kullanarak çöp içerisindeki organik maddeleri biyokimyasal yollarla ayrıştırmasıdır.

Atıkların doğal yollarla çürütülmesi sonucunda organik maddece zengin ürününe kompost denir.

Kompost yapımında her türlü organik atık, bitkisel (sebze, meyve, yemek, ekmek vb. atıklar) ve hayvansal atıklar, gıda sanayi atıkları, gıda sanayi ve evsel atık su arıtma çamurları tek tek veya daha iyi şekilde karışım olarak kompostlanabilir.

  •İnsani atıklar veya hijyenik pedler   •Hastalıklı bahçe bitkileri   •Arsız otlar   •Odun kömürü külü   •Parlak kuşe kağıt   •Böceklere karşı ilaçlanmış bitkiler

Kompostlama işlemi,nemli tutulan ve havalandırılan karışık organik atıklarda doğal olarak bulunan,kendiliğinden çoğalan mikroorganizmalar tarafından gerçekleştirilir.Başlangıçta çoğunlukla bakteri olan bu organizmaların çoğalması sırasında ısı,CO2 ve su buharı açığa çıkar.

Kompostlaştırma işlemine katkıda bulunan organizmalar arasında bakteriler,mayalar,küfler ve aktinomisetler sayılabilir.

Düşük nem şartlarında(%50-60 nem) özellikle küf ve aktinomisetler aktif rol oynarlar.

Daha yüksek nem şartlarında (%60-80 nem) bakteriler kompostlaştırma işleminde işleminde aktif rol oynarlar.

Ayırma Parçalama (öğütme) Fermentasyon Olgunlaştırma için depolama

Kompostu insanda sindirim ile karşılaştırabiliriz.

Ağız ------Parçalama-Karıştırma-----Ön İşlem Mide--------İşleme Girme------Kompostlaşma Bağırsak---Organizma tarafından

kullanılma--Son İşlem(insanda kana karışma, bitkide köklerle

bünyeye alınma)

Toplanan organik atıklar kompostlama işleminden önce manuel ve mekanik olarak ayırma işlemine tabi tutulur. Amaç: Ekonomik değeri olan maddelerin ayrılması; plastik, cam gibi inert madde ve kimyasal kirleticilerin miktarının en aza indirilmesidir.

Katı atık işleme tesisine gelen atıklar, tesis içerisinde hareketli bantlar ile eleme ve boyut küçültme ünitelerine iletilir. Yabancı maddelerden arındırılmış, elenmiş ve boyutları küçültülmüş organik atıklar (yemek artıkları ve yeşil atıklar) kompostlama için biyolojik parçalama ünitesine iletilirler.

Fermentasyon işlemi üç evrede gerçekleşir:

1. Mezofilik evre2. Termofilik evre3. İyileştirme(soğuma)evresiBu evrelerde işlem yapan

mikroorganizmalar şunlardır:

Birinci aşamada mezofilik bakterilerle beraber aktinomisetler,mayalar ve diğer mantarlar;yağları,proteinleri ve karbonhidratları ayrıştırır.Sıcaklık 300C’ye erişinceye kadar küfmantarları,bakteriler,protozonlar aktif roloynar.30-400C arasında aktinomisetler egemenolmaya başlarlar ve ortamda topraksı kokumeydana yayılır.Aktinomisetler asıl humuslaştırıorganzimalar olarak bilinir.

Aerobik Mezofilik Bakteri

Sıcaklık 40-500C’ye ulaştığında kompostlamayı başlatan organzimaların hemen hemen tamamı ölür ve bunların yerini 700C sıcaklığa kadar dayanabilen ve ısı üretebilen termofilik bakteriler alır.

Termofilik bakteriler kendileri için mevcut besini tükettiklerinde ısı üretmeyi durdururlar ve kompost soğumaya başlar.

Termofilik Corynebacterium

Kompostlamanın sonuç aşamasında,çok sayıda solucan ve böcek larvaları oluşmaktadır.

Ürün kalitesini yükselmek için,öğütme,elekten geçirme,gerekirse kurutma ve paketlemeyi içerir.ürün iyileştirme işlemi ürünün açık havada 30-60 gün bekletilerek koyu rnkli,kısa fiberli,kararlı hale gelmesidir.

Olgunlamamış kompost Olgunlaşmış kompost

Kompostlaştırma işleminde patojenik organzimaların aktiviteleri sonucu ( virüsler,bakteriler,protozoa,küf vb.)etrafta hastalık sorunları ortaya çıkarabilir.Bunu önlemek için yüksek sıcaklıkta (T>60 C) kompostlaştırma işlemi uygulanır.Koku sinek ve gürültü problemleri oluşabilir.Koku problemi etkin havalandırma ile giderilebilir.

Atık yapısı Kimyasal bileşim Ekolojik faktörler Ham maddenin hazırlanması ve kompostlama

metotları Karbon/Azot oranı Sıcaklık Havalandırma Ph Su muhtevası Zararlı maddeler Dane büyüklüğü Aşı maddesi

Genel olarak kompostlama için ideal C/N oranı 30:1 olarak kabul edilir.

Daha düşük oranlarda ortamda ihtiyaçtan fazla bulunacak azot amonyak gazı olarak istenmeyen kokuya sebep olarak ortamdan ayrılır.

C/N oranının yüksek olması durumunda ise, ortamdaki mikroorganizmaların büyümesi için yeterli azot bulunmayacağından, kompost oransal olarak daha soğuk kalır ve parçalanma daha düşük bir hızda devam eder.

İyi planlanmış bir kompost sisteminde 60-70o sıcaklığa ulaşılması 3-5 gün alır. İşletme esnasında kompost sıcaklığının 65oC’nin altında tutulmasına çalışılır. Zira yukarıda da belirtildiği gibi yüksek sıcaklıklarda faydalı mikroorganizmaların da ölmesi söz konusudur. Yığının çok ısınması halinde karıştırma veya havalandırma ile yüksek sıcaklık düşürülür.

Nem: Kompostlamada ideal nem oranı %50-60 olarak verilmektedir.

Düşük nem oranları (< %30) mikrobiyal aktiviteyi engellerken, çok fazla nem (< %65) de yavaş ayrışmaya, koku oluşmasına ve süzüntü suyuna besin maddesi karışmasına neden olur.

 Kompostlama hazneleri çeşitli şekillerde olabilir.

Ev tipi ticari kompostlama ünitesi

Kompost,gübre değildir.Gübre toprağa bitkilerin gelişmesi için gerekli besin maddesi kazandırırken kompost,toprağın yapısal düzenini sağlar.Ancak kompost içerisine belli oranlarda Azot,Fosfor,Potasyum ilavesi ile üstün kalitede gübre eldesi mümkün olabilmektedir.Elde edilen bu gübrenin tarım alanlarına yararı tüm yapay gübrelerden daha fazladır.

Hasatla topraktan uzaklaştırılan organik maddelerin yerini alır,toprağın humus çevrimini dengeler.

Topraktaki canlı yaşamını teşvik eder ve organizmaların sayılarını artırır.

Hafif bünyeli topraklarda besin maddesi ve su tutma yeteneği artırılır

Asidik toprakların pH’sı artar. Toprak kayması,yıkanması ve erozyonu

önlenir.

Süs bitkileri alanında Peyzaj mimarlığı ve

uygulama alanlarında Fidancılıkta Tekrar kültüre

alma,yeşillendirme Üzüm bağlarında Ormancılıkta Biyofiltre tesislerinde

Üretim sonrası atıkların yeniden değerlendirilmesi,

Su kirliliğinin önlenmesi, Turba kaynaklarının tüketiminin

azaltılması, Toprak üzerinde bırakılan atık miktarının

azaltılması, Bitkisel atıkların yakılmasının önüne

geçilmesi sağlanmış olur.

* Kopmost İçin Uygun Bir Sepet Bulalım * İçerisine bahçedeki otları, kırık dalları atalım * Sepetimizin içerisine yaprakları atalım * Evdeki yemek artıklarını da atalım * Zaman zaman (haftada bir) havalandırmak için karıştıralım * İçerisine su katıp nemli tutalım * Kompostlama sırasında sıcaklık çok yükselir * 3 ay sonra bakalım * Kahverengi gübre ile hormonsuz ürünler yapalım

 Niçin Geri Kazanım ve Geri Dönüşüm ?     Genel bir sonuç olarak belirtmek gerekirse, 1970'lerde hız kazanan doğayı koruma ve kirlenmesini önleme çabalarının en etkili yollarından birinin, yenilenemeyen doğal kaynaklardan tasarruf etmek olduğunun 1980'lerin ortasından itibaren genel kabul görmesi, bu alanda tüm dünyada önemli girişimlerin başlatılmasını sağlamış, başta ambalaj malzemeleri olmak üzere atık haline gelmiş tüm değerlendirilebilir malzemelerin, malzeme ve/veya enerji biçiminde geri kazanımı birçok ülkenin hedefi haline gelmiştir.     

Ülkemizde de konuya ilişkin kamuoyu bilinci ve duyarlılığının her geçen gün arttığı görülmektedir. Bu faaliyetlere yeni bir hukuki düzen getirme doğrultusunda, 1991 yılında yürürlüğe giren Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, KAKY'ne göre yasal zorunlu kotalar ile dar kapsamda başlatılan çalışmalar, bazı AB üyesi ülkelerde olduğu gibi ambalaj atıklarına özgüyeni yönetmelik ile 2004 yılından itibaren daha geniş bir kapsama ve kaynağında ayrı toplama hedefi ile ileri bir aşamaya ulaşmıştır.     Hukuka oturtma çabalarının sosyal yansımalarının da olduğunu vurgulamak gerekir. Artık çevreye saygılı olmayan üreticilerin itibarı zayıflamakta ve geri dönüşüm özelliği taşımayan ürünler, bilinçli tüketiciler tarafından her geçen gün daha az rağbet görmektedir.

Giresun Kompostlaştırma Tesisi Mersin Kompostlaştırma Tesisi Antalya Kompostlaştırma Tesisi Marmaris Kompostlaştırma Tesisi Izmir Kompostlaştırma Ve Geri

Kazanma Tesisi

Halk sağlını korumak Ekolojik zararı engellemek “Tarımsal” ve “sucul” alanda yeniden

kullanım için “mikrobiyolojik açıdan güvenilir” çıkış suyu sağlamak

Sulama suyu olarak Evsel amaçlı Endüstriyel amaçlı Yangın söndürme Dekoratif amaçlı fıskiyelerde ve

havuz suyu İnşaat faaliyetlerinde

1. ATIK SU ÖZELLİKLERİ Atık su fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtımı

gerektirmektedir. Yerleşim alanlarından kaynaklanan

evsel atık suda bulunan başlıca parametreler aşağıdaki tabloda verilmektedir.

Parametre Ortalama Konsantrasyon(mg/lt)

Toplam katı madde 700 Çözünmüş, toplam 500 Sabit 300 Uçucu 200 Askı halinde, toplam 200 Sabit 55 Uçucu 145

Toplam Katı Madde: Ortalama olarak evsel atık sular 720 mg/lt toplam katı madde içerir.

Toplam katı maddenin yaklaşık 500 mg/lt'si çözünmüş halde, geri kalanı ise askıda katı

durumdadır. Çözünmüş ve askıdaki katılar sabit ve uçucu halde olabilirler. Arıtma işlemlerinin

çoğu, askıdaki katı madde ve uçucu çözünmüş katı maddelerin uzaklaştırılması için tasarlanır

Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOİ5) 200 Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ) 500 Toplam Azot 40 Fosfor 10 Klorürler 50 Alkalinite (CaCO3) 100 Yağ ve Gres 100

Klorür: Evsel atık sularda, klorürlerin belli başlı kaynağı insan idrarıdır. Su sertliğinin yüksek olduğu yörelerde, su yumuşatıcılarının kullanılması ile büyük miktarda klorür atık suya karışmaktadır.

Alkalinite: Atık suda alkalinite; kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum gibi elementlerin

hidroksit, karbonat ve bikarbonatlarının varlığından veya amonyaktan oluşmaktadır.

Fosfor: Atık sudaki mikroorganizmalar için bir besin maddesidir.

Azot: Atık sudaki mikroorganizmalar için bir besin maddesidir. Azot yeterli olmadığı durumlarda,atık suyun arıtılması için azot ilavesi gerekebilir. Evsel atık suda azot biyolojik arıtım için gerekli miktarda vardır. Atık sudaki azot başlıca, proteinli maddelerden ve üre'den kaynaklanmaktadır. Bakteriler tarafından parçalanan bu bileşikler amonyak oluşumuna sebep olurlar. Oksijenli bir ortamda bakteriler amonyağı nitrit ve nitrat' a oksitlerler. Nitrat azotu atık sudaki azot bileşiklerinin son oksidasyon kademesidir.

Kükürt: Sülfat iyonu atık suda mevcuttur. Sülfatlar, kimyasal olarak, anaerobik (oksijensiz) koşullarda, bakteriler tarafından sülfürlere ve hidrojen sülfüre (H2S) indirgenir. Daha sonra H2S biyolojik olarak sülfürik aside oksitlenir.

Ön Arıtma Üniteleri• Kaba ızgaradan geçirme• İnce ızgaradan geçirme• Debi ölçümü• Atık suyun terfi edilmesi• Kum tutucudan geçirme• Ön çökeltme havuzları İkincil Arıtma Üniteleri• Biyolojik arıtma• Son çökeltme havuzlan• Dezenfeksiyon Üçüncül Arıtma Üniteleri• Azot giderimi• Fosfor giderimi

EVSEL ATIKSULARIN ARITIMINDA KULLANILAN İŞLEMLER

Bazı bakteri grupları polisakkarit,yağ ve proteinler gibi organik moleküllerin parçalanması ile oluşan maddeleri alarak laktik asit aksinet,purivet,propiyonat,

asetat etanol,amonyak sülfit hidrojen ve karbondioksite fermante eder.

İzmir Körfezi'nin atık su kirliliğinden kurtarılması amacı ile Büyük Kanal Projesi kapsamında inşa edilmiştir. İzmir Körfezi boyunca inşa edilen ana kuşaklama kanalı aracılığıyla toplanan atık su Gümrük, Bayraklı, Karşıyaka, Çiğli Pompa İstasyonlarından pompalanarak Çiğli Atık su Arıtma Tesisi'ne iletilmektedir. Tesis 300,000 m² lik bir alan üzerine kuruludur. "ileri biyolojik arıtma" yöntemine göre tasarımlanmış olup, ortalama kapasitesi 600,000 m3/gün’dür. Tesis birbirinden bağımsız olarak çalışabilen 3 ayrı arıtma hattından oluşmaktadır. Arıtma işlemleri sonucu, tesiste ortalama olarak 600 ton/gün çamur oluşumu gerçekleşmekte olup, bu çamurlar tesis sahasında inşa edilen stok sahalarında depolanmaktadır

Çiğli Atık su Arıtma Tesisi

Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi, ızgara, kum tutucu ve parshall savaklarından oluşan ön arıtma yapıları; 40 m. çapında ön çökeltme tankları; her biri 9.000 m³ hacminde bio - fosfor tankları; her biri 25.000 m³ hacminde havalandırma tankları; son çökeltme tankları; arıtılmış su deşarj hattı, çamur arıtma sisteminden oluşmaktadır. Tesisten çıkan arıtılmış su, 2,5 km uzunluğundaki betonarme açık kanal ile denize deşarj edilmektedir.

Atık su arıtma yöntemleri temel olarak 3’e ayrılır;

• Fiziksel arıtma yöntemleri • Kimyasal arıtma yöntemleri • Biyolojik arıtma yöntemleri Değişik karakterdeki atık sular için değişik arıtma

yöntemleri kullanılabilir. Evsel atık sular için genelde fiziksel ve biyolojik arıtma yöntemleri

tercih edilirken endüstriyel atık suların arıtımı için kimyasal yöntemler kullanılmaktadır

Biyokimyasal reaksiyonlar neticesinde atık sudaki çözünmüş organik kirleticilerin uzaklaştırıldığı yöntemlerdir.

• Aktif çamur sistemleri• Stabilizasyon havuzları • Damlatmalı Filtreler

Bu arıtma yönteminde atık sular ön arıtma ünitelerinden geçirildikten sonra havuzlara alınır. Temel prensip sisteme havalandırma yapmadan doğal ortamda arıtımın gerçekleştirilmesidir.

Bununla birlikte, doğal arıtma yavaş cereyan ettiğinden büyük havuz hacimlerine ihtiyaç vardır. İklimin ise sıcak olması tercih sebebidir.

Kolaylığı

İnşa açısından İşletim ve bakım açısından İşletim ve bakım için kalifiye eleman ihtiyacı açısından Düşük Maliyet Diğer arıtma sistemlerine göre daha ucuz Yüksek maliyetli elektromekanik ekipmana ihtiyaç

yok Az miktarda elektrik enerjisi tüketimi Az miktarda çamur üretimi

Çıkan çamur katı halde olduğu için ekstra bir arıtım işlemine gerek kalmaz.

Giderim konusunda yüksek bir verime sahiptir.

Patojenler stabilizasyon havuzlarında giderilir.

Koku Böcek (özellikle sivrisinek) üremesi Fazla miktarda alan ihtiyacı Çıkış suyunda yüksek bulanıklılık, özellikle

alg kaynaklı (500-2000 µg klorofil / L)

Güneş ışığı, rüzgar, alg ve oksijen kullanarak organik karbon, azot Güneş ışığı, rüzgar, alg ve oksijen kullanarak organik karbon, azot ve fosforu ayrıştırırlarve fosforu ayrıştırırlar

Temel prensibi belirli bir tank hacmine doldurulan plastik bir malzemenin üzerinde bakteri tabakası oluşturarak, bu malzemenin üzerinden ön arıtmadan geçirilmiş atık suyu filtre etmek ve bu sayede atık su içindeki organik maddelerin bakteriler tarafından parçalanmasını temin etmektir.

Filtre yüzeyinde üreyen bakteri tabakası zamanla kalınlaşarak kopar ve çıkış suyu ile birlikte tankı terk eder. Atık su içindeki bu bakteri kütlelerini sudan ayırmak için son çökeltme tankı kullanılması gereklidir.

Basit, güvenilir bir yöntem Düşük maliyet Oldukça düşük güç gereksinimi Orta derecede ustalık ve teknik

uzman gereksinimi Akımdaki oynamalara dayanıklı Stabil çamur üretimi

Filtre malzemesinin tıkanma olasılığı

Koku ve sinek problemi

Filtre malzemesinin donması riskidir

Bu arıtma sisteminde ön arıtmadan geçirilmiş atık su havalandırma tanklarına alınır. Bu tanklara dışarıdan oksijen verilir, aerobik mikroorganizmalar atık su içindeki çözünmüş ve kolloid organik maddeleri ayrıştırarak arıtım işlemini gerçekleştirir. Çiğli Atık Su

Arıtma Tesisi aktif çamur

havuzu

Havalandırma sonucu, organik maddelerin askıda büyüyen mikroorganizmalar tarafından parçalanır. Askıda büyüyen mikroorganizmalar suyun içerisinde bulunan organik maddeleri parçalayarak H2O ve CO2’e çevirirler. Aktif çamur sistemlerinde bakteriler en önemli mikroorganizmalardır.

Havalandırma tankından çıkan atık suların son çökeltme tankında mikroorganizmalardan

ayrıştırılması gereklidir.

Çiğli Atık su Arıtma Tesisi son çökeltme havuzları

Gaz atıklar (CO2 ,CO,CH4,NO,H2S….) uygun çözeltilere absorbe edildikten sonra biyolojik yöntemlerle değerli kimyasal maddelere dönüştürülebilirler.

Örnek; metanol,etanol, butanol vb.

Metan bakterileri kesinlikle anaerobik koşullarda bulunurlar.metan bakterilerinin temel özelliği karbondioksiti metana indirgeyebilmeleridir.

Gaz atıklardan CO su içine absorbe edildikten sonra bazı organizmalar tarafından asetik asite dönüştürülebilir.

4 CO + 2 H2O CH3COOH + 2CO2

Bu dönüşümü sağlayan organizmalar;

peptostreptococcus productus, clostridium thermoacetium, acetobacterium woodi ve eubacterium limosum’u gösterbiliriz…

Bazı metanojik bakteriler; CO +H2O CO2 + H2

Oluşan CO2 , H2 ile indirgenerek formik asit oluşturulur.CO2 + H2 HCOOH

bu dönüşüm clastridium sp bakterisi tarafından sağlanır.

Asetik asitle de farklı organizmalar ile alkol ve diğer organik asit oluşturulabilir.

Asetik asit + candida sp. Sitrik asit

clostridium sp. Kaproik asit Asetik asit + butyrıbacterium sp + propiyonik asit dıplococcus sp bütirik asit

Son yıllarda gerek çevre kirliliği gerekse de canlıların yaşamı için yararlı ürünlerin eldesini sağlayacak yeni bir adım atılmıştır.biyo teknoloji adı verilen bu alanda belli mikroorganizma kültürleri kullanılmaktadır.bunlar maya, küf ve bakteri kültürleridir.

Atıkların çevreden temizlenmesi ve onlardan yeni ürünler elde edilmesi insan ve hayvan sağlığı için olduğu gibi ekonomik açıdan da yararlıdır