Kitap babam

Post on 25-May-2015

814 views 5 download

Transcript of Kitap babam

Kitabıma daha henüz isim vermedim, ben şimdilik ona

„Babama dair“

diyorum .....

02.02.2009

Saat 10:48 Ve tam beş yıl oldu

.....

Kos koca beş yıl

Nasıl geçti anlamadım, günlerin akıp gittiğini fark etmedim. Seni her hatırladığımda seni son gördüğüm o acılar dolu halin gözümün önüne geliyor.

Şirketteyim canım BABAM ama kendimi ise veremiyorum, çalışamıyorum. Zaten bütün gece uyumadım ağlamak ve düsünmekten. Aklım 5 yıl önce ki bu günde. Yine bir pazartesiydi….

O günün her anını,

her saniyesini yaşıyor gibiyim

sanki....

Bir gün öncesinden abimin telefon açıp „gelsen iyi olur“ demesiyle apar topar yola çıkmıştım. Yol boyunca sana birşey oldu, yetişemedim diye ağlamaktan gözlerim şişmişti. Yanına vardığımda, senin o halin hiç gözümün önünden gitmiyor.

En son gördügümden beri çok değişmiştin. Zayıflamıştın, sanki kücük bir çocuk gibiydin, morfinden dolayı kendinde değil ve zor nefes alıyordun. Yanına oturup „ben geldim“ dediğimde bana baktın ama Karakızın olduğumu farkettin mi bilmiyorum. Yalnız elimi sıkmanla benim kendimi tutamamam bir olmuştu. Dayanamamıştım seni öyle görmeye, yüreğime sanki bıçak saplanmış gibi olmuştum.

Abime seni hastaneye götürmesini söylemiş oda yapacak birşey yok artık, zaten hastaneden o yüzden çıkarttılar, morfin onun iyileşmesini değil daha çabuk acı çekmeden ölmesini sağlayacak dediğinde dünyam yıkılmıştı....

Olamazdı benim canım BABAM ölemezdi, ne yapardım ben onsuz...

Meğersem doktor ta kaç gün öncesinden demis, kendinisi en kötü duruma hazırlayın, az zamanı kaldı diye. Ama bana bunu söylememişlerdi, okulumu sınavımı aksatmayım diye benden gizlemişlerdi bu haberi.

O gece nasıl geçti hatırlamıyorum bile, sabah uyandığımda senin yanına bile giremiyordum, dayanamadığım için sende görür üzülürsün diye sırf kapıdan bakarak „günaydın BABA“ demiştim.

Durgundu o gün, sanki havada sessiz işsiz birşeyler vardı. Kurban Bayramın ikinci günüydü. Bir kaç kişi gelip gitmişti, hem bayramlaşmaya hemde seni ziyarete. O an nasıl oldu nasıl geldi geçti hiç bilmiyorum. Misafirler vardı...

Mutfakta çay demlerken annemin „hemen doktoru ara baban nefes almıyor“ demesiyle içime giren korku ve telaşı anlatamam...

Doktora ulaşamamış,

yanına koşmuştum....

Son nefesini veriyordun,

annemin „ölme gitme“

demesini duymuyordum sanki...

Donmuş vaziyette öylesine sana bakakaldığımı biliyorum.

Gitmiştin....

Melekler seni bizden alıp götürmüstü,

yüzünde gülücük vardı,

Ben ise yaşadığım şokun etkisinde titreyerek duruyordum.

Misafir „kızım doktoru aradınmı“ demesini bile duymamış, kolumdan tutulduğu an içimdeki o acıyı yaşadığım çaresiz olayı kavramaya çalışıyordum. Annemin haykırışlarını duymuyordum ben kendi dünyamdaydım, kimseyi ne görüyor nede duyuyordum, yanına oturup elini tutup gögüsüne uzanıp ağladım agladim.... Beni yerimden kaldıran gelen doktor olmuştu, kolunu omuzuma atıp „üzgün“ olduğunu belirtmişti.

Sonra birden evin içi dolmaya başladı, acı haber tez duyulmuştu, beni odadan çıkartıp bir daha sokmadılar oraya. Abimle kardeşimi arayıp haberi vermek bana düsmüstü. Bu zor görevi nasıl yaptığımı hala anlamıyorum.

Evimiz ve evimizin önündeki o kücük cadde araba ve insanlarla dolmuştu, meğersem ne kadar sevenin varmıs. Kaç kere denedim odaya yanına girmeyi, tuttular beni bırakmadılar. Bir daha o odaya hiç giremedim canım BABAM. Mecbur kaldığımda ise yattığın yere bakamadan, çabuk girip çıktım.

Acı gerçek tabutun eve girmesiyle tekrar yüzüme vurdu. Nasıl koyarlardı senin onun içine. Hem üsür hemde nefes alamazdın, üstelik daracıktı. Ama engel olamadım, koydular seni soğuk kara tabuta ve götürdüler.

Aklım bomboş kalbim acı doluydu, pır pır çarpıyordu yaşadığı korkunç olaydan. Kabullenemiyor inanamıyordum, etraftaki insanları görmüyordum. Bir daha da görmedim seni, göstermediler, halbuki çok isterdim seni son kez olsun görmeyi

Ertesi gün havaalanına giderken, kendimi ufacık, kimsesiz korunması gereken kücük bir kızçocuğu gibi hissettim. Yapayalnızdim, abim kardeşim annem vardı ama yalnızdim. Çünki sen yoktun artık, ebediyen kalbimde olacaktın, hayal olarak kalacaktın.

Yokluğun okadar zor geliyor, artık aramızda olmaman içimi çok yakıyor. Hiç bir bayramın anlamı bile kalmadı sen gittin gideli. Herşey senle güzeldi, bir çok şeyi senle sevmiştim. Öldügün gün en çok pişman olduğum durum işe, sana bir kere olsun sarılıp „babaciğim seni çok seviyorum“ dememiştim.

Seni çok sevdiğimi biliyordun, söylemesemde sevgimi çok farklı şekilde gösteriyordum.

Ölümünü hiç bir zaman kabullenemedim, çok özlüyor ve arıyorum heryerde herzaman. Hayat bana çok zor geliyor, bu yükü kaldıramıyorum. Hayatımda en sevdiğim en değer verdiğim insanı kaybettim. „BABA“ kelimesini duymak bile bana acı veriyor.

Babalarına değer vermeyen onca insan varken, neden benim canım BABAM diye sormadan edemiyorum. Etrafımdaki bazı insanların benim önümde babalarına sarılıp ilgi gösterirken benim içim yanıyor.

Sürekli birden çıkıp gelecekmişin gibi geliyor...

keşke öyle birşey olsa....

O karanlık boşluktan çıkmam çok zor oldu, kendime gelemedim. Gelmeyeceksin artık bunu anladım beklemek boşa. Ama yakında ben senin yanına geleceğim. İnan canım BABAM, sen öldükten sonra ölümden korkmaz oldum, cünki öldügüm zaman yanına geleceğim. Herşey ne kadar acı olsa bile allah acıyla birlikte insanı güldürmesini bile biliyor. Bazen hüzünle seni andığımda gülmeden de geçemiyorum yaptıklarına.

İstediğin gibi köyüne defnettik seni, mezarını da mermerle yaptırdık, bütün mezarlıktaki en güzel mezar senin oldu. Mezarını ilk gördügümde o acıyı kalbimde tekrar hissettim. İsmin yazıyordu. Artık gerçekten kaçış yoktu. Şenin nefes almadan toprakların altında yattığını düsünmek içimi sızlatıyordu.

Dilerimki iyisin orda. Babanın, abinin, çocuklarının ve en önemlisi hiç görmediğin annenin yanındasın. Bunları düsünmek biraz rahatlatıyor beni ama sensizlikte hayatı zorlaştiriyor bana.

Etrafımdaki onca insana rağmen yalnızım, hemde yapayalnız, cünki sen yoksun artık. Sen gittikten sonra hiç birşeyin ne tadı nede tuzu kaldı. Ne futbolun, ne araba kullanmanın nede yaşamanın.

Her ne kadar herkese kendimi güclü göstersemde aslında güçsüz, dalsız budaksız bir insan gibiyim. Sevgi, sevkat ve mutluluktan mahrum edilmiş gibiyim. Bazen kendimi tanıyamıyorum, karanlığımda kayboluyorum, ve bulamıyorum, bulduğum zamanda çıkamıyorum.

Yüce allahım aldı seni yanına, isyan bile edemiyorum, beni senden, senide açılardan aldı götürdü

Seni Çok

özlüyorum

"baba"

demeyi

çok özlüyorum

Nur icinde yat canim BABAM....

Seni daima seven

Kara Kizin HÜLYA