Gümrük bi̇rli̇ği̇

Post on 21-Jan-2017

121 views 0 download

Transcript of Gümrük bi̇rli̇ği̇

TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ GÜMRÜK BİRLİĞİ

GÜMRÜK BİRLİĞİ NEDİR?

• Gümrük birliği anlaşmaya varmış ülkelerin kendi aralarında gümrükleri kaldırdığı ortak dış gümrük tarifesi uyguladığı serbest ticaret alanıdır.

• Ticari ürünler, her iki taraf arasında herhangi bir gümrük kısıtlaması olmaksızın satılabilir.

• Temel ekonomik alanlarda (tarım gibi), ikili ticaret imtiyazları uygular, hizmet veya kamu ihalelerini kapsamaz.

Avrupa Birliği-Türkiye Gümrük Birliği

• 6 Mart 1995 tarihinde Ankara Anlaşması ile kurulan AB-Türkiye Ortaklık Konseyi'nin uygulama kararı almasıyla 31 Aralık 1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

• Türkiye ile Avrupa Birliği Gümrük Birliği’nin çerçevesi, esasen 1963 yılında Ankara Anlaşması ile çizilmiş ve 1973 yılında Katma Protokol ile ayrıntıları belirlenmiştir.

• Üç aşamalı bir entegrasyon modeli öngörmüştür. Anlaşmanın yürürlüğe girdiği 1 Aralık 1964 tarihi itibariyle başlatılan ilk dönem, «Hazırlık Dönemi» dir.

• Topluluk 1971 yılında, bazı petrol ve tekstil ürünleri dışında Türkiye’den ithal ettiği tüm sanayi mamullerine uyguladığı gümrük vergileri ve miktar kısıtlamalarını tek taraflı olarak sıfırlamıştır.

• 1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe giren Katma Protokol ile hazırlık dönemi sona ermiş ve geçiş döneminin koşulları belirlenmiştir.

• Buna göre; taraflar arasında sırası ile sanayi ürünleri, tarım ürünleri ve son olarak kişilerin serbest dolaşımının sağlanması ile Gümrük Birliği’nin tamamlanması öngörülmüştür.

• Bu dönemde Türkiye’nin 12-22 yıllık geçiş süresi dahilinde Topluluk’tan ithal ettiği sanayi ürünlerinde gümrüklerini ortak gümrük tarifesi hadlerine indirmesi hükme bağlanmıştır.

• Türkiye 1980’li yıllardan itibaren yatırımların teşvik edilmesi amacıyla yatırım malları ithalatında gümrüklerini sıfırlamıştır.

• AB’den ithal edilen yatırım mallarına da gümrük uygulanmamıştır.

• 6 Mart 1995 tarih ve 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi kararı ile de sanayi mallarında Gümrük Birliği’nin tesis edilmesine ilişkin koşulların oluştuğuna karar verilmiştir.

• Gümrük Birliği, 1 Ocak 1996 itibariyle tamamlanarak işlerlik kazanmıştır.

Türkiye, 01/01/1996 tarihinde AB ile Gümrük Birliğine girmiştir ve bu tarih itibariyle ülkemizin dış ticaret politikası AB ile ilişkilerden kaynaklanan yükümlülükler çerçevesinde şekillenmiştir.

Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin kapsamı• Türkiye-AB Gümrük Birliği, sadece sanayi ürünlerini ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsamakta, geleneksel tarım ürünleri ise kapsam dışı bulunmaktadır.

• İşlenmiş tarım ürünlerinde gümrük vergileri tespit edilirken, tarım payı ile sanayi payı ayrılmakta ve sadece sanayi payı vergi muafiyetine tabi tutulmaktadır.

• Türkiye, AB’ye dış ilişkilerini yönlendirme hakkı verdi. Türkiye, ön koşul olmaksızın AB’nin üye olmayan bir ülke ile imzaladığı tüm anlaşmaları kabul etti.

• Türkiye, AB bilgisi olmadan herhangi bir AB üyesi olmayan ülke ile anlaşma yapmamayı kabul etti.

• Avrupa mallarına kendi pazarını açtı. Yerli mallarındaki kalite farklı nedeniyle rekabette zorluk yaşandı.

• Ayrıca, uygulanan miktar kısıtlamalarına son verilmiştir.

Türkiye-AB Gümrük Birliğinin Gümrük Alanı• Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cum., Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Kıbrıs, Litvanya, Letonya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Slovenya, Slovakya, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’dan oluşan Topluluk Gümrük Alanı ile Türkiye Gümrük Alanını kapsar.

Serbest Ticaret Anlaşmaları• İki ya da daha fazla ülke arasında ticareti etkileyen tarife ve tarife dışı engellerin kaldırılarak, taraflar arasında bir serbest ticaret alanı oluşturulmasını sağlayan, ancak taraf ülkelerin üçüncü ülkeler ile ticaretlerinde mevcut ulusal düzenlemelerini sürdürmesine izin veren anlaşmalardır.

• Türkiye – AB Gümrük Birliği itibarıyla, Türkiye şimdiye kadar 18’sı yürürlükte olmak üzere toplam 23 adet Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalamıştır.

• Diğer taraftan, pek çok ülke ve ülke grupları ile müzakereler ve müzakerelere başlama çabaları devam etmektedir.

Sözkonusu anlaşmalar;

• Türk ihracatına yeni pazarlar yaratılmasına,• bu pazarlara daha önce tavizli koşullarla girme imkânı bulmuş ülke malları karşısında Türk mallarının karşı karşıya kaldığı rekabet dezavantajının ortadan kaldırılmasına,• Türk sanayicisinin ihtiyaç duyduğu hammadde ve yarı mamullerin daha uygun koşullarda temin edilmesine

katkıda bulunmaktadırlar.

Gümrük Birliği’nin Türk Dış Ticaretine Etkileri• Gümrük Birliği’nin Türk dış ticaretine etkileri değerlendirilirken gözden kaçırılan bir diğer husus da bu sürecin 1996 yılı sonrası gerek Türkiye ekonomisi gerek dünya ekonomilerindeki gelişmelerden bağımsız ele alınamayacağıdır. Gümrük Birliği Türk dış ticaretindeki değişimleri tek başına belirleyen bir süreç değildir. Bu çerçevede öncelikle 5 Nisan 1994 tarihinde yaşanan ekonomik kriz ile meydana gelen devalüasyonun yarattığı sorunların ve 1997 yılında dünya ekonomisinde patlak veren Asya, ardından Rusya krizlerinin değerlendirmelerde dikkate alınması gerekmektedir.

• Ayrıca 1998 Mart ayı itibariyle Türkiye ekonomisinde yaşanan ciddi durgunluğun, 1999 yılında gerçekleştirilen genel seçimler, Ağustos ve Kasım aylarında yaşanan deprem felaketleriyle sürmesi de, bu dönemde Türkiye- Avrupa Birliği dış ticaretinin yapısını etkilemiştir. Son olarak Türkiye’nin kronik enflasyon sorununa çözüm bulmak temel amacıyla 2000 yılında uygulamaya koyulan ekonomik istikrar programının Kasım 2000, Şubat 2001 tarihlerinde yaşanan krizlerle hedeflerinden sapmasıyla oluşan istikrarsızlık ve devalüasyon, 2001 yılı ilk yarısındaki dış ticaret rakamlarında belirleyici olmuştur.

Türkiye’nin Dış Ticaretinin Ülke Gruplarına Göre Dağılımı (milyon Dolar)

Avrupa Birliği’nin İthalat ve İhracatında Türkiye’nin Yeri (milyon Euro)

Gümrük Birliği ve İstihdam

Gümrük Birliği’ne yönelik mevcut eleştirilerin yoğunlaştığı bir diğer önemli alan istihdamdır. Gümrük Birliği’nin,• Türkiye’nin istihdam sorununu daha ciddi bir noktaya getireceği,• Rekabet gücü düşük sektörlerde ve özellikle KOBİ’lerde pazar ve üretim kaybına,• Nihai aşamada ise işsizliğe yol açacağı yönündeki eleştirilerde, bazı önemli değerlendirmeler göz ardı edilmektedir.

Gümrük Birliği belirtildiği gibi tam rekabet koşulları çerçevesinde, işleyen bir serbest piyasa ekonomisinde belirlenen standartlara uygun, kaliteli üretime yönelik bir yapılanma sunmaktadır. Bu çerçevede,• İstihdam kaybının olduğu sektörlerde öngörülen kalite düzeyinde üretimin gerçekleşmediği ortaya çıkmaktadır.

Bununla birlikte,• Gümrük Birliği sonrası Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden gerçekleştirdiği ithalatın yatırım ve ara malları lehine olan dağılımının, orta vadede sanayinin yapısında üretim kalitesini artırıcı etki yapacağı ortaya koyulmuştur.

Sanayinin rekabet gücünü olumlu yönde etkileyecek olan bu değişim istihdam edilen işgücü oranında da rol oynayacaktır.

Bu çerçevede Gümrük Birliği sonrası,

Rekabet gücü artan ve ihracat imkanı yakalayan sektörlerde oluşacak istihdam ihtiyacı, diğer sektörlerde oluşan istihdam kaybının dengelenmesine yardımcı olacaktır.

Türkiye için Sonuçları

• 1996 yılından bu yana Türkiye, AB'nin ana ihracat ve ithalat ortaklarından biri oldu.• Sanayinin ağırlıkta olduğu bu ticari ilişkide (tüm ithalat ve ihracatın % 95), Türkiye'nin gayri safi yurtiçi hasılası 4 kat arttı ve Türkiye'yi dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri haline getirdi.•  Aynı zamanda, Türkiye'nin dış ticaret açığı 1995-2008 arasında 2 kat (AB arasında) ve AB üyesi olmayan ülkeler ile de 6 kat (dünyanın geri kalanı) artmıştır.

Kaynakça• Vikipedi• Mfa.gov.tr• İthalatihracat.biz