Ab türkiye'de bilirkişilik müesesesi

Post on 17-Jul-2015

3.757 views 0 download

Transcript of Ab türkiye'de bilirkişilik müesesesi

AB VE TÜRKIYE’DE

BILIRKIŞILIK

MÜESSESESI

VE İŞLEYIŞI

Prof.

Dr.

Havva TUNÇ

Bilirkişi Tanımı

Yargı kurumlarında,

mahkemece

atanmış ya da

taraflar tarafından

tutulmuş ilgi

alanında bilgi ve

deneyimli teknik

insan Bilirkişi olarak

tanımlanabilir.

Bilirkişi Görüşü

Yargı kurumlarında

mesleki, bilimsel ya

da teknik bir konuda,

yasal bir

kavuşturmada kanıt

olarak sunulacak

yazılı veya sözlü

ifadeler/raporlar

bilirkişi görüşü olarak

tanımlanır.

Yasal Düzenleme

Bilirkişilik müessesesi

İdari ve Usul hukuku

bünyesinde

düzenlenmişti.

Bilirkişi tanıklığı,

görüşü veya raporu

hem kanunlarda

hem de içtihatlarda

bulunur.

Resmi Bilirkişi

Türkiye ve AB’de

bilirkişiler

mahkemelerce

atanmakta olup resmi

niteliktedir.

ABD’de resmi statü

yanı sıra taraflar

tarafından özel bilirkişi

kullanımı yani resmi

olmayan bilirkişi

yaygındır.

Hukuk, Ceza ve İdare mahkemelerde

işleyişlerinde bilirkişi görüşlerine yer

vermektedir.

Adalet Bakanlığı Düşüncesi

Türk Adalet Bakanlığı

mevcut bilirkişi

sistemini

(müessesesini )yargı

hizmetlerinin etkinliği

ve verimliliği yönünde

bir engel olarak

görmektedir.

Bilirkişilik Müessesesi adli sistemin tıkanmasını, yığılmayı önlemede ve yetersiz sayıdaki Hakim(e) sayısına rağmen dosya ve dava yığılmalarını önlemedeki payını göz ardı etmemek gerekir.

Adalet Bakanlığı, Bilirkişi Sistemi yargıyı hem rahatlatıyor hem de ciddiyetini bozuyor diyerek kendi içinde ikileme düştüğünü söylemek haksızlık olur.

Zira, sistemin yükü bilirkişiyi gerekli kılıyor ama zorunlu değildir. Alternatif çözümler olasıdır.

Bilirkişi Müessesesinin Rolü

Bilirkişi Müessesesi, Yargı sisteminin temel bir elemanı olarak değerlendirilebileceği gibi yardımcı eleman olarak da değerlendirilebilinir.

Ya da her iki durumda olasıdır.

Burada önemli olan Bilirkişi Müessesesinin rolü ve yargı mekanizmasının kuralları ,işleyişi ve bilirkişi müessesesinin bu durumda üstlendiği aktif iyileştirici rolüdür.

Danışman ve Tanık-I

Mahkemece atanmamış

ama tarafların delil olarak

sundukları uzman kişiye

Danışman denilir ve

görüşleri delil niteliğindedir.

Ancak resmi statüde

değildir.

Tanık ve Danışman Bilirkişi

niteliğinde olup sadece ABD

yargı sisteminde

uygulanmaktadır.

Danışman ve Tanık-II

Danışman ve Tanık yargılama

sürecinde resmi bir statüde

olmayıp yargılamaya açıklık

kazandırmak amacıyla

tarafların istekleri

doğrultusunda yer alan uzman

kişidir.

Bilirkişi de aynı özelliklere

sahiptir. Tek farkı resmi

nitelikte olmasıdır.

Bilirkişilik Sisteminin

Sorgulanması

Türk Adalet Bakanlığı, bilirkişilik sisteminin

vatandaşlara ve işletmelere kaliteli yargı

hizmetinin sağlanmasında engel oluşturduğu

düşüncesindedir.

Adalet Bakanlığı’na Göre,

Adalet Bakanlığı, “ağır iş yükü altında kalan mahkemeler, hakimler karar vermeyi ve yapacağı hukuki muhakemeyi kendisi yapmayıp bilirkişiye devretmiştir” diyerek sistemi eleştirmektedir.

Adalet Bakanlığı “Bilirkişilik Müessesesinin hem yargılama maliyetini hem de yargılama sürecini olumsuz etkilediğini” ifade etmektedir.

Değerlendirme,

Bilirkişi müessesesinin görüş ve düşünceleri

yargılama sürecini destekleyicidir.

Mahkemelerce görevlendirilen resmi

bilirkişiler ile davalı ve/veya davacının

kendilerine destek vermek amacıyla ilgili

tarafça görevlendirilen danışman arasında

ayrım yapılmalı ve birbirine

karıştırmamalıdır.

Mahkeme, soruşturmaya taraf olanlar adına mahkemeye görüş bildirmek üzere görevlendirilen bilirkişilere odaklanmaktadır.

Ve keza tarafların karşı bilirkişi tutarak ya da raporda tanımlanan yöntemlerle bilirkişinin görevinin icrası sırasında aktif olarak yer almalarına müsaade edilmelidir.

Bilirkişi Raporu

ister yazılı ister

sözlü olsun verdiği

bilgi ve görüş

hakimin ve /veya

jürinin görevini yok

edecek nitelikte

olmamalıdır.

Bilirkişi Raporunun Özellikleri-I

Teknik olarak ifade edersek, Bilirkişi görüşü ya da Raporu, maddi unsurlar hakkında kesin sonuçlar önerme eğilimindeyse kabul edilemez.

Böylesi bir rapor hakimin ya da jürinin işlevini gasp etmiş anlamına gelmektedir. Bu oldukça önemlidir ve dikkat edilmesi gerekmektedir.

Bilirkişi Raporunun Özellikleri-II

Davanın maddi unsurlarının kapsamamalıdır.

Hukuki çözümler önererek mahkemenin

görüşüne ikame etmemeli-yerini almaya

girişmemelidir.

Davanın maddi hususları hakkında bilgi

vermeli

Jüri görüşüne ikame etmemelidir.

İstenene cevap bulmaya çalışmalıdır.

Bilirkişi raporu istenirse davanın kapsamı dışı

bırakılabilir.Bunun için özel nedenler vardır.

Bilirkişi Müessesesinin Önemi

Bilirkişi Müessesesinin Önemi, gerekliliği ve yargıdaki rolü, yargının sağlıklı yürütülebilmesi ve sonuçlanabilmesi için bilirkişinin görüşüne ihtiyaç duyulmaktadır.

Bilirkişi görüşü, davanın genel akışı içersinde önemlidir. Bilirkişilik müessesesinin objektif ve kanunlara uygun düzenlenmesi gerekmektedir.

Danışmanlığın Özellikleri

Danışmanlık daha az ispat gücüne sahip uzman görüşü olup resmi nitelikle olmamakla beraber tarafların kendi istekleri doğrultusunda başvurulur.

Önemsiz olduğu anlamına gelmez. Önemlidir, su istimal edilmeye açıktır.

Bilirkişi Müessesesinin

Sorunları-I

1. Bilirkişi seçiminde özenli davranılmamaktadır. Akademik-mesleki tecrübeye bakmaksızın ilişkilere dayanarak seçilmektedir.

2. Bilirkişilerin denetim ve kontrolü yok. Bilirkişi sayısının sınırlı olması,mahkemenin hakimlerin aynı bilirkişilerle çalışması olayın ciddiyetini bozmaktadır.

3. Bilirkişilik yapan uzmanlar şirketleşip bilirkişiliği meslek haline getirmesi çok sayıda dosya alması ile kazanç getiren bir duruma dönüşmesi durumun ciddiyetine gölge düşürmektedir.Ticarileşme amaçtan saptırmaktadır

Bilirkişi Müessesesinin

Sorunları-II

4. Bilirkişilik yapan kişilerin çok sayıda dosya

almaları ve hakimlerin buna imkan tanımaları.

Ve hatta müfettiş raporları göz ardı

edilmektedir.

5. Bilirkişi raporları birbirinin kopyası olması

itirazlar ek raporlar dava sürelerinin

uzamasına yol açmaktadır.

6. Raporlara yapılan itirazlar sıklığı. 5-6 kere

itiraz edilmiş ek rapor düzenlenen dosyalarda

bilfiil rol aldığı söyleyebilirim.

Bilirkişi Müessesesinin

Sorunları-III

7. Gereksiz bilirkişiye başvurma.Dosya sayısının

çokluğu hakimleri bu yola itmekte. Sadece rapor

sonuçlarını okuyarak karar alan durumlar var.

8. Bilirkişi komisyon üyelerinin komisyon bilinci

içinde çalışmayıp bireysel çalışmaları. Yani

komisyon üyelerinden biri dosyayı alıyor

raporluyor, diğerleri sadece imzalıyor.

9. Bilirkişi raporu hazırlayanların davada talep

edileni değil kafasına göre rapor yazması

itirazları artırmakta ek raporlar ve uzayan dava

süreci

Bilirkişi Müessesesinin

Sorunları-IV

10. Kurumsallaşmanın olmaması

11. Raporların dağınıklığı arşivleme yok.

12. Denetim yok.Kim kimi denetliyor belli eğil.

Meslek odaları üniversiteler işbirliği yok.

13. Donanımlı bilirkişi bulmak zor. Çünkü

ücretlendirme, önem verilmeme, kuralsızlık

kişilerin bilirkişilik yapma isteklerini yok

etmektedir.

Bilirkişi Müessesesinin

Sorunları-V

14. Raporların süresinde hazırlanmaması ve buna uyulmaması belli kişilerin bilirkişiliğine başvurulmasının sonucu

15. Bilirkişiler yapmaları gerekenle yapmamaları gerekeni birbirine karıştırmaktadır. Yani hakimliğe soyunmaktadırlar.

16. Dosya sayısı çok , hakim sayısı az, yük bilirkişinin üstüne kalınca deformasyon ortaya çıkıyor.

17. Bilirkişinin yargılama sürecinin yükünü üstlenmesi aynı bilirkişilerin kullanımı itirazlar ve yıllarca süren dosyalar adli sistem yürümüyor.

Son söz olarak-I

Bilirkişi görevini üstlenenlerin yargılama sürecinde gereğinden fazla görev alınca sistemin işlemesinde bazı sakıncalar, itirazlar doğal olarak gerçekleşmektedir.

Üniversite(akademik anlamda) ve meslek odalarınca bilirkişilik müessesesinin işlemesi ve denetlenmesi sağlanmalıdır.

Son söz olarak-II

Türkiye’de

Bilirkişilik

Müessesesi

bozucu ve yıkıcı

yapısı ve

işleyişine

rağmen

sistemin

tıkanıklığını

önlemektedir.