05 Mayýs 2011 41. CÝLT 1. FASÝKÜL ( 252 Zeren Tanýndý ...gülleri 1/2 simetrilidir ve tezhipli...

Post on 27-Nov-2020

5 views 0 download

Transcript of 05 Mayýs 2011 41. CÝLT 1. FASÝKÜL ( 252 Zeren Tanýndý ...gülleri 1/2 simetrilidir ve tezhipli...

65

içeren ibareyi, kitabýn yazýlýþ tarihini, ne-rede yazýldýðýný belirtir (ferað kaydý). Sonsayfada bulunan yazý, âyet veya hattatýnimzasý da olsa (ketebe) bitiþi genellikle yaikizkenar yamuk veya üçgen þeklinde biryazý sahasý içine yazýlýr. Yazý satýrlarý yan-lardan eþit miktarda kýsaltýlarak bitirilir-ken kenarlarda meydana gelen üçgen veyayamuk alanlarýn içi tezhip edilir. Dikdört-gen ve kare biçiminde yapýlan hâtime tez-hibi sýk görülen örneklerdir; daire ve bey-zî olanlarýna ise nâdiren rastlanmýþtýr. Hâ-time tezhibinin kitabýn zahriye ya da ser-levha tezhibi gibi karþýlýklý tam sayfa tez-hipli örnekleri de yapýlmýþ ve deðiþik ko-nulardaki el yazmasý kitaplarda ayný usul-de uygulanmýþtýr.

BÝBLÝYOGRAFYA :

R. Ettinghausen, “Manuscript Illumination”,A Survey of Persian Art (ed. A. U. Pope – Ph. Ac-kerman), London-New York 1936, III, 1937-1974;Oleg F. Akimushkin – Anatol A. Ivanov, “The Artof Illumination”, The Arts of the Book in CentralAsia: 14th-16th Centuries (ed. B. Gray), London1979, s. 48-50; Gülnur Duran, Süleymaniye Kü-tüphanesi’ndeki Türk Mushaflarýnda 16. Yüz-yýl Serlevha Tezhipleri (yüksek lisans tezi, 1990),MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 18-20; ÝslâmKültür Mirasýnda Hat San‘atý (haz. Uður Der-man), Ýstanbul 1992, s. 180-203; Muhittin Serin,Hat Sanatý ve Meþhur Hattatlar, Ýstanbul 2003,s. 46-54; a.mlf., “Mushaf”, DÝA, XXXI, 250-254;M. Lings, Splendours of Qur’an Calligraphy andIllumination, Liechenstein 2005, s. 38, 100, 120,166; Lale Uluç, Türkmen Valiler, Þirazlý Ustalar,Osmanlý Okurlar: XVI. Yüzyýl Þiraz Elyazmalarý,Ýstanbul 2006, s. 371; Uður Derman, “Ali EmîrîKoleksiyonundaki Berat ve Fermanlara Dair”,Ali Emîrî Efendi ve Dünyasý (haz. Ekrem Iþýn),Ýstanbul 2007, s. 95; a.mlf., “Hat Sanatýnda Hil-ye-i Þerîfler”, Diyanet Ýlmî Dergi, PeygamberimizHz. Muhammed (SAV) özel sayýsý, Ankara 2000,s. 617-626; Çiçek Derman, “Osmanlý’da KlasikDönem”, Hat ve Tezhip Sanatý, Ankara 2009, s.351; a.mlf., “Tezhip Sanatýnda Kullanýlan Terim-ler, Tabirler ve Malzeme”, a.e., 525-534; a.mlf.,“Türk Tezhip Sanatýnýn Asýrlar Ýçinde Deðiþimi”,Türkler (nþr. Hasan Celal Güzel v.dðr.), Ankara

2002, XII, 292; Zeren Tanýndý, “BaþlangýcýndanOsmanlý’ya Tezhip Sanatý”, Hat ve Tezhip Sana-tý, s. 250, 260; a.mlf., “Kitap ve Tezhibi”, Os-manlý Uygarlýðý (haz. Halil Ýnalcýk – Günsel Ren-da), Ýstanbul 2003, II, 882; Mehmet Emin Maþa-lý, “Mushaf”, DÝA, XXXI, 246-247.

ÿGülnur Duran

Tezhip Sanatýnda Üslûplar ve Sanatkâr-larý. Tezhip sanatý Orta Asya’da UygurTürkleri’yle ortaya çýkmýþ ve geliþme gös-termiþtir. Selçuklular’la Ýran üzerinden Ana-dolu’ya ulaþan ve burada daha önce ya-þamýþ medeniyetlerin kalýntýlarýný bulantezhip sanatý, onu uygulayan sanatkârla-rýn bu etkileri kendi millî zevklerine dö-nüþtürmesiyle geliþmesini sürdürmüþtür.Bu geliþme ve üslûplarýn doðuþunda Uzak-doðu ve Ýran’dan çeþitli aralýklarla gelentesirler, Memlük sanatý izleri, Anadolu Bey-likleri’nden kalan miras, fethedilen toprak-lardan gelen yeni zevklerin birleþimiyle XVI.yüzyýlda en üst seviyeye ulaþmýþtýr.

Timurlular Devri Tezhip Üslûbu. Timur-lular devri tezhip sanatýnýn desen ve iþçi-lik bakýmýndan en yüksek seviyede eser-lerin görüldüðü bir dönemdir. Kendileride sanatkâr olan Timurlu hükümdarlarýsaray bünyesinde kütüphane ve nakkaþ-hâne kurarak Ýslâm kitap sanatlarýnýn ge-liþmesine imkân saðlamýþtýr. Herat’ta sa-rayýn destek ve himayesiyle hat, tezhip,minyatür ve cilt sanatlarýnýn en görkemlieserleri ortaya çýkmýþ, yeni üslûplar oluþ-muþtur. Bu üslûbun önde gelen sanatkâ-rý müzehhip ve musavvir Hâce Ali Tebrî-zî’dir. Eserlerinde hâkim renkler altýn aðýr-lýklý olup bedahþî lâciverdi, kýrmýzý ve si-yah ana renklerdir. Motifler içinde mün-hanînin ayrý bir yeri vardýr. Diðer motif-lerle birlikte görülen ve canlý renklerle ton-lama yapýlarak boyanan motif zengin ör-nekleriyle ön plandadýr. Bu dönem eser-lerinde zahriye tezhibinin çoðunlukla da-ire biçiminde yapýldýðý, ara sularýnýn be-yaz, yeþil ve mavi renklerde uygulandýðý,altýn zeminlerde fazla görülmemekle be-raber iðne perdahtý yapýldýðý ve ekseriyaüç nokta ile zeminlerin süslendiði görü-lür. Timurlular devri tezhibinin ikinci altýnçaðý Hüseyin Baykara dönemidir. TopkapýSarayý Müzesi Kütüphanesi’nde korunan(Hýrka-i Saâdet, nr. 4) Herat’ta 1485 yýlýn-da hazýrlanmýþ mushaf-ý þerif Herat üslû-bunun bütün özelliklerini taþýmaktadýr. Bueserde her sayfada tezhip için dörder kol-tuk alaný býrakýlmýþ ve âharlý zemin üze-rinde deðiþik münhanî motifleri canlý renk-leriyle iþlenmiþtir. Bir serlevhaya ve birbi-rinden farklý yirmi sekiz sûre baþý tezhi-

ne daire, yarým daire ya da armudî biçim-de iþlenmiþtir. Serlevha gülleri XIV. yüz-yýldan itibaren yavaþ yavaþ ortadan kalk-mýþtýr. 8. Sûre baþý gülü. Mushaflarda sû-re baþý tezhibine bitiþik veya bezemesizsûre baþý yazýsý hizasýnda sayfa kenarýn-da yatay eksen üzerine yerleþtirilen tez-yinî madalyonlardýr. IX. yüzyýldan itibarenzermürekkeple yazýlan sûre baþlarýna ya-tay eksen üzerinde tutturulmuþ halde gö-rülür. Erken dönem mushaflarýnda dam-la yahut daire þeklindeki sûre baþý gülleriiri ve karmaþýk desenlidir. XIV. yüzyýldansonra ortadan kalkmýþtýr. 9. Hâtime gülü.Zahriye gülünde olduðu gibi kare veya dik-dörtgen þeklindeki hâtime sayfasý tezhi-bine bitiþik olarak yatay eksen üzerindesayfa boþluðuna yerleþtirilen tezyinî ma-dalyonlardýr. Erken dönem mushaflarýn-da damla yahut daire biçimindeki hâtimegülleri 1/2 simetrilidir ve tezhipli sahayauzun kenarýn tam ortasýndan baðlanmýþ-týr. XIV. yüzyýldan sonra terkedilmiþtir. 10.Secde gülü. Mushaflarda secde âyetleri-nin hizasýnda sayfanýn kenar boþluðunayapýlan tezyinî madalyonlardýr. Secde âye-ti, Kur’ân-ý Kerîm okuyanýn veya dinleye-nin secde etmesini gerektiren on dört yer-de bulunmaktadýr. Ýlk mushaflarda secdeiþareti yer almaz. VI-VIII. (XII-XIV.) yüzyýl-lara ait mushaflarda genellikle secde gü-lüne rastlanmaz, bunlarda secde âyetle-rinin yeri deðiþik renkte mürekkeple ya-zýlarak belli edilmiþtir. XV. yüzyýldan itiba-ren tezyinî secde gülleri mushaftaki yeri-ni almýþtýr.

Hâtime tezhibi (Ketebe veya ferað kaydý).El yazmasý kitaplarda bitiþ bölümüne ya-pýlan bezemelerdir. Eserin özeti ve neti-cesi durumunda olan bu bölüm son söz-dür. Mushaflarda Nâs sûresinin devamýn-da hattat bitiþ duasýyla birlikte imzasýný

TEZHÝP

41. CÝLT 1. FASÝKÜL (252) 5. Forma / 2. Kontrol05 Mayýs 2011

Sûre baþý

ve mushaf

güllerinin

tezhibi

(Süleymaniye Ktp.,Sultan I. Ahmed, nr. 14)

66

TEZHÝP

(1314) tarihli mushaf (Konya Mevlânâ Mü-zesi, nr. 12) Ya‘kub b. Gazî el-Konevî ta-rafýndan bezenmiþtir. Dikdörtgen biçim-de zahriye sayfasý, serlevha ve sûre baþýtezhipleriyle, metinde yeri geldikçe sayfakenarýna iþlenen gülleri ve hâtime sayfa-sýnda siyah zemine altýnla konulan mü-zehhip imzasýyla devrinde bir geleneðinbaþlangýcý sayýlmýþtýr. Beylikler devri tez-hip kompozisyonlarýnda genelde geomet-rik desen hâkimdir. Ayrýca satýrlar arasý be-zemesiyle zencirek kenar sularýnýn sýkçakullanýlmasý, genelde rûmî ve münhanîmotiflerinin tercih edilmesi Beylikler dev-ri tezhibinin öne çýkan özelliklerindendir.Bu dönemde Konya nakkaþhânesinde tez-hip edilen kitaplar ekseriya büyük boyut-larda altýn, siyah, lâcivert ve beyaz renk-ler kullanýlarak hazýrlanmýþtýr. Bu eserler-de çok ince ve kývrak bir fýrça çalýþmasýgörülmemektedir. Dönemin sanat bilgi vebirikimi, ayrýca Osmanlý tezhip ekollerinehazýrlýk safhasý ve temel olmasý bakýmýn-dan önem taþýmaktadýr.

Karakoyunlu ve Akkoyunlu Dönemi Üs-lûplarý. Karakoyunlular, Kara Yûsuf hü-kümdarlýðýnda Horasan ve Azerbaycan do-laylarýna yayýlarak bir devlet kurmuþ vetezhip sanatýnda müstesna eserler orta-ya koymuþtur. Bunlar arasýnda dikkati çe-ken Dîvân-ý Kâtibî (TÝEM, nr. 1987), PîrBudak Sultan’ýn hazinesi için 860 (1456)yýlýnda hazýrlanmýþ, kabý ve tezhibi, de-sen, iþçilik ve renk olgunluðu ile devrininen mükemmel eserlerinden biri olarak ka-bul edilmiþtir. Akkoyunlu dönemi yazmaeserleri içinde tezhibi, minyatürleri ve sa-natlý kabýyla Þâhnâme-i Firdevsî (TÝEM,nr. 1978) önemli bir yer tutar. Sultan AliMirza adýna Þîraz’da Türkmen üslûbundaiki cilt halinde hazýrlanmýþtýr. 1475-1500yýllarý arasýna tarihlenen yazma, kabý, min-yatürleri ve tezhibiyle Safevî devri öncesikitap sanatlarýnýn doruk noktasýný teþkiletmektedir.

Osmanlý Devri Tezhip Üslûplarý: BabaNakkaþ Üslûbu. Fâtih Sultan Mehmeddevrinde hazýrlanan yazma eserlerde gö-rülen bezeme üslûbu Baba Nakkaþ üslû-bu diye tanýnýr. Bu üslûbun özellikleri irive ayrýntýlý çizilmiþ hatâyî motifinin yoðunkullanýlmasý, sade ve küçük yapraklarýnbulunmasý ve desen içinde zemine ser-piþtirilmiþ küçük bulut parçalarýnýn yer al-masýdýr. Ýri hatâyîlerin kendi üstüne kat-lanan taç yapraklarýnda üç boyutlu görün-tüleri bu döneme has bir özelliktir. Motif-ler içinde yekberk sýkça yer alýr. Desenler-de rûmî motifi yoðun biçimde kullanýlmýþ-

týr. Saz Yolu. Osmanlý sanatýnda uzun birdönem beðeniyle uygulanan saz yolu üs-lûbu, saray nakkaþhânesinde XVI. asrýnilk yarýsýnda yeni bir bezeme tarzý olarakÂga Mîrek’in öðrencisi Tebrizli Þahkulutarafýndan ortaya çýkarýlmýþtýr (bk. ÞAH-KULU). Kara Memi Üslûbu. Kanûnî SultanSüleyman döneminde saray nakkaþhâne-si sernakkaþý olan Kara Memi, Þahkulu’-nun öðrencisidir. Yarý üslûplaþtýrýlmýþ bah-çe çiçekleriyle meydana getirdiði üslûpuzun zaman sevilerek uygulanmýþtýr (bk.KARA MEMÝ). Ali Üsküdârî Üslûbu. XVIII.yüzyýlda yaþayan çiçek ressamý ve müzeh-hip Ali Üsküdârî ruganî tekniðinde müs-tesna eserler meydana getirerek bir üs-lûp ortaya çýkarmýþtýr. Bu üslûpla kitapkabý, yazý altlýðý, yazý çekmecesi, kubur,kalemdan ve yay gibi örnekler hazýrlamýþ-týr. Eserlerinde farklý desenler uygulama-ya dikkat eden Ali Üsküdârî bazan birdenfazla desen çeþidini ayný saha içinde kul-lanarak sanatýný ortaya koymuþ, ruganî iþ-lerinde özellikle halkârî ve çift tahrir tek-niklerine yer vermeyi tercih etmiþtir. Ken-dinden önce yapýlmamýþ olan, sanat gü-cü yanýnda uyumlu renkleri ve çarpýcý mo-tifleriyle bezediði ruganî iþçiliði kendin-den sonraki yýllarda bu yolda eser verensanatkârlara örnek teþkil etmiþtir. XVIII.yüzyýl ruganî kitap kabý sanatýnýn gözeçarpan en önemli özelliði klasik üslûpla-rýn, bilhassa saz yolu üslûbunun yenidenyorumlanmasýdýr. Bu dönemde yetiþen sa-natkârlar Ali Üsküdârî yanýnda Çâkerî, Ah-med Hazîne ve Abdullah-ý Buhârî’dir. Busanatkârlar, ruganî üslûbunu geliþtirmek-le beraber Avrupa sanatýnýn etkilerini dik-kate alarak baþarýlý örnekler vermiþtir.

Atâ Yolu (Pesend Üslûbu). Hezargradî Ah-med Atâ tarafýndan baþlatýlan çiçekli be-zeme tarzýdýr. XVIII ve XIX. yüzyýllarda ya-þayan Atâ Efendi rokoko üslûbuna Os-

bine sahiptir. Tamamýnda ayný mücevherduraðýn iþlendiði eser Herat dönemi tez-hip sanatýnýn müstesna örneklerindendir.Ruganî kitap kaplarýnýn günümüze ula-þan en güzel örnekleri Timurlular devrineaittir. Herat’ta hazýrlanan, bugün Türk veÝslâm Eserleri Müzesi’nde bulunan (nr.1905) Me¦nevî’nin miklebli ruganî kabýHüseyin Baykara döneminin en güzel ör-nekleri arasýndadýr. Bu eserde iç pervaz,þemse, salbek ve köþebentler mülemmâtarzýndadýr.

Selçuklular ve Beylikler Devri (Konya)Üslûbu. Konya merkez olmak üzere Türk-ler’in Anadolu’ya yerleþmelerinin ardýndansanat faaliyetlerine ve kitap sanatýna ilgi-nin arttýðý bilinmektedir. Mevcut vakfiyekayýtlarý, Konya’da cami ve medrese bün-yesinde kütüphanelerin tesis edildiðini gös-termektedir. Özellikle Me¦nevî bezeme-lerinde devrin müzehhipleri bütün hüner-lerini ortaya koymuþtur. Bunlarýn en es-kisi 677 (1278) tarihlidir ve müzehhip Muh-lis b. Abdullah el-Hindî tarafýndan bezen-miþtir (Konya Mevlânâ Müzesi, nr. 51).Bu mesnevi bezemesi zengin renkler vecesur tasarýmlarla hazýrlanmýþ olup son-raki dönemlerde de süren birçok yeniliðinöncüsü olmuþtur. Karaman ve Germiyanbeyleri XIV. yüzyýlýn ilk yarýsýnda kitap sa-natlarýna ilgi duymuþ ve sanatkârlarý hi-maye etmiþtir. Karaman Beyi Halîl b. Mah-mûd Karamânî’nin emriyle hazýrlanan 714

Ali Üsküdârî’nin ruganî çekmece tezyinatý

Baysungur devrine ait zahriye tezhibi (TSMK, Revan Köþkü,nr. 862)

67

dýr. Kývrak ve temiz bir iþçilikle hazýrlan-mýþ olan mushafýn bilhassa zengin ve bir-birinden farklý geometrik desenlerin uy-gulandýðý dikdörtgen çift zahriye sayfalarýeþine az rastlanýr güzelliktedir. XIV. yüz-yýlda Memlük devri müzehhipleri arasýn-da Sandal lakaplý Ebû Bekir, Muhammedb. Mübâdir, Aydoðdu b. Abdullah el-Bed-rî ve Ýbrâhim el-Âmidî öne çýkan isimler-dir. Bilhassa el-Melikü’l-Eþref II. Þa‘bândöneminin meþhur müzehhibi Ýbrâhim el-Âmidî’nin bu yüzyýlýn ikinci yarýsýnda Ka-hire Dârü’l-kütübi’l-Mýsriyye’de (nr. 9) be-zemesini yaptýðý mushaf sanat açýsýndanbir þaheserdir. Bu mushafýn tezhibindemotiflere hatâyî grubunun dahil edildi-ði, renklerin daha canlý ve çeþitli olduðu,münhanî motifinin baþarýlý bir þekilde kul-lanýldýðý görülür.

Safevîler Dönemi Tezhip Üslûbu. Safevîdöneminin önemli sanat merkezleri olanÞîraz, Tebriz, Kazvin ve Ýsfahan gibi þehir-lerinde toplanan sanatkârlar nakkaþhâne-lerde günümüze ulaþan eserler meydanagetirmiþtir. Eski Ýran kültürünün etkisi al-týnda kalan ve bir kýsmý Türkmen asýllý olanbu sanatkârlar minyatür sanatýnda dahaçok yoðunlaþmýþtýr. Özellikle XVI. yüzyýlýnikinci yarýsýnda hazýrlanan Safevî kökenliminyatürlü yazmalarýn büyük bölümü Os-manlý saray hazinesine hediye olarak gön-derilmiþtir. Bunlardan biri Abdullah-ý Þîrâ-zî’nin Dîvân-ý ¥âfý¾’ýdýr (TSMK, Hazine,nr. 986). Abdullah-ý Þîrâzî, Ýbrâhim Mir-za’nýn himayesinde kitaphanede eser ve-ren meþhur bir müzehhip ve musavvirdir.Ayný sanatkârýn tezhibini yaptýðý bir baþ-ka imzalý eseri özel bir koleksiyonda bulu-nan, Hilâlî-i Çaðatâyî’nin 989 (1581) tarih-li Øýfâtü’l-£âþýš¢n adlý eseridir. 1514 Çal-dýran zaferiyle Yavuz Sultan Selim, Teb-riz’in fethinden sonra Þah Ýsmâil’in sara-yýnda çalýþan Horasan ve Tebrizli nakkaþ-larý Ýstanbul sarayýna göndermiþtir. Böy-lece Herat-Tebriz ve Ýstanbul nakkaþhâ-ne üslûplarý harmanlanarak bu döneminmüstesna eserleri hazýrlanmýþtýr. Þâhnâ-me-i Firdevsî (TSMK, Hazine, nr. 1510),Külliyyât-ý Câmî (TSMK, Revan Köþkü,nr. 885) adlý eserler ve Ali Þîr Nevâî’nin Ga-râibü’s-sýgar’ý (TSMK, Hazine, nr. 983) buüslûbun ürünleridir. XVI. yüzyýlda Safevî-ler’in büyük müzehhiplerinden biri de Ha-san el-Baðdâdî’dir. Þah Mahmud’un yaz-dýðý ve onun tezhip ettiði mushaf (TSMK,Hýrka-i Saâdet, nr. 25) sanatkârýn üslûbu-nu yansýtan en güzel eserlerindendir.

Safevîler dönemi kompozisyonlarýnda di-ðer üslûplarda görülmeyen üslûplaþtýrýl-mýþ insan ve hayvan motifleri, halkârîdeefsanevî hayvan motifleri sýkça iþlenmiþ-tir. Genelde tezhip ve minyatür sanatýnýnbir arada uygulandýðý Safevîler dönemi üs-lûbunda sanatkâr imzasýna önem veril-miþ ve desenin görünür yerine yazýlmýþ-týr. 1580-1590 yýllarý arasýnda Þîraz el yaz-malarýnýn sanat deðeri doruk noktasýnaulaþmýþ, pahalý malzeme kullanýmý yanýn-da konularda da farklýlýk görülmeye baþ-lanmýþtýr. Hazýrlanan yazma eserlerdeebatlar deðiþmiþ, büyük boy yazma eser-ler tercih edilmiþtir. Rûzbihân Müzehhib,Nakkaþ Bihzâd Ýbrâhimî, Müzehhib Ab-dullah-ý Þîrâzî, Sa‘deddin Müzehhib bili-nen Safevîler dönemi tezhip sanatkârla-rýndandýr. Tezhip saray bünyesi içinde yeralan, birçok sanatkârýn bir arada çalýþtýðýnakkaþhânelerde ve ustalarýn özel atölye-lerinde yapýlýrdý. Buralarda usta-çýrak usu-lüne göre yetiþtirilen talebeler sanatý yal-nýz tarifle deðil uygulamalý olarak öðrenir-lerdi. Nakkaþhâneden sorumlu sernakkaþgözetiminde birden fazla sanatkârýn yar-dýmýyla yazma eserlerin bezemesi kýsa za-manda tamamlanýrdý. Âhar yapanlar, kâ-ðýt boyayanlar, desen çizenler, cetvel vetahrir çekenler, boya hazýrlayanlar, altýnezenler hep ayný mekânda bulunurdu. Bueserlerde çoðunlukla imza bulunmaz, en-

manlý-Türk karakteri kazandýrmýþtýr. Esa-sý fýrça tarama üslûbuyla tabii çiçek de-senlerine dayanan bir tezhip tarzýnýn sa-hibidir. Çok yoðun biçimde âdeta üst üsteyerleþtirilen çeþitli çiçekler, zemin ve sap-lar görülmeyecek haldedir. Canlý ve zen-gin renklerle iþlenen ve pesend tarzý dadenilen bu üslûp son derece dikkat ve sa-býr isteyen bir çalýþmayla yürütüldüðün-den bu üslûpta fazla eser verilememiþtir.Atâ Efendi’nin 1252 (1836) tarihli mus-haftaki imzasýndan (ÝÜ Ktp., AY, nr. 57)onun II. Mahmud devrinde saray sermü-cellidi olduðu anlaþýlmaktadýr. YesârîzâdeMustafa Ýzzet Efendi’nin hazýrladýðý hurdeta‘lik hilye kalýbýný ilk defa Atâ Efendi ze-rendûd olarak hazýrlamýþ, bu baþarýsýndanötürü Atâ Efendi’ye “Hattî” mahlasý veril-miþtir. Dublin’de bulunan (Chester BeattyLibrary, ÝS, nr. 1581) ve Muhammed EmînÝzzetî tarafýndan yazýlan mushaf Atâ Efen-di’nin güzel eserlerindendir. Pesend üslû-bunu XX. yüzyýlda baþarýlý þekilde uygula-yan ve nâdide eserler veren bir sanatkârda Muhsin Demironat’týr.

Ýlhanlý ve Memlükler Devri Tezhip Üs-lûbu. XIV. yüzyýlýn ilk yarýsýnda tezhip sa-natýnda Ýlhanlýlar, XIV. yüzyýl boyunca daMemlükler hâkim olmuþtur. Nakkaþhâne-lerde hazýrlanan büyük boy yazma eser-lerde o dönemin kitap sanatlarýnýn olgunörnekleri görülmektedir. XIV. yüzyýlýn ba-þýnda Baðdat’ta hüküm süren Ýlhanlý Sul-taný Olcaytu’nun himayesinde çalýþan Mu-hammed b. Aybek b. Abdullah adlý sanat-kâr tarafýndan bezenen mushaf Ýlhanlýtezhip üslûbunun özelliklerini taþýmakta-

TEZHÝP

Muhsin

Demironat’ýn

pesend

üslûbunda

ruganî kabý

Memlük devri müzehhibi Ýbrâhim el-Âmidî’nin zahriye tez-

hibi (Kahire Dârü’l-kütübi’l-Mýsriyye, nr. 9)

68

TEZHÝP

ve Sanat Tarihi Araþtýrmalarý: Yýldýz Demiriz’eArmaðan (haz. M. Baha Tanman – Uþun Tükel),Ýstanbul 2001, s. 141-150; a.mlf., “Kitap ve Tez-hibi”, Osmanlý Uygarlýðý (haz. Halil Ýnalcýk – Gün-sel Renda), Ýstanbul 2003, II, 871; a.mlf., “Gil-ding and Binding in the Muslim World”, Artsand Crafts in the Muslim World Proceeding ofthe International Congress on Islamic Arts andCrafts, Ýstanbul 2008, s. 397-412; a.mlf., “Kara-manlý Beyliði’nde Kitap Sanatý”, Kültür ve Sa-nat, III/13, Ýstanbul 1991, s. 42-44; Çiçek Derman,“Osmanlý Asýrlarýnda Üslûp ve SanatkârlarýylaTezhip Sanatý”, Osmanlý, Ankara 1999, XI, 108-119; a.mlf., “Türk Tezhip Sanatýnýn Asýrlar Ýçin-de Deðiþimi”, Türkler (nþr. Hasan Celal Güzelv.dðr.), Ankara 2002, XII, 289-299; Gülnur Du-ran, Ali Üsküdârî: Tezhip ve Ruganî Üstâdý Çi-çek Ressamý, Ýstanbul 2008, s. 26-29; Ali Alpas-lan, “Abdullah-ý Þîrâzî”, DÝA, I, 136-137; M. UðurDerman, “Mustafa Ýzzet, Yesârîzâde”, a.e., XXXI,307-309.

ÿF. Çiçek Derman

– —TEZKÝRE( ����� )

Fars ve Türk edebiyatlarýndaþairlerin biyografilerine dair eserlerin

ortak adý.˜ ™

Sözlükte “anmak, hatýrlamak” mânasýn-daki zikr kökünden türeyen tezkire (çoðu-lu tezâkir) “hatýrlamaya vesile olan þey”demektir. Terim olarak eski dönemlerdeyazýlan biyografik-antolojik eseri ifade eder.Çeþitli ilim dallarýnda yetiþmiþ âlimler veþairlerin biyografilerine dair eserler Arapilim çevresinde “tabakat” adýyla ortaya çýk-mýþ (bk. TABAKAT; TABAKATÜ’þ-ÞUARÂ),Fars edebiyatýnda özellikle þairler için ya-zýlan tabakat kitaplarýna tezkire adý veril-miþtir. Ýslâm telif geleneðinde zamanlafarklý özellikler kazanarak geliþen tezkire-ler, esas nitelikleri bakýmýndan günümüz-deki biyografik / antolojik sözlüklere ben-zer özelliklere sahiptir.

™ FARS EDEBÝYATI. Ferîdüddin Attâr’ýn1220 yýlýnda yazdýðý, yetmiþ iki sûfînin bi-yografisine dair Te×kiretü’l-evliyâßsý adýn-da “tezkire” kelimesi bulunan Farsça ilkbiyografik eserdir. Fars edebiyatýnda þua-râ tezkiresi geleneði Avfî’nin Hindistan’da618’de (1221) hazýrladýðý Lübâbü’l-elbâbile baþlamýþtýr. Nizâmî-i Arûzî’nin ÇehârMašåle’si, Zekeriyyâ el-Kazvînî’nin ¦â-rü’l- bilâd’ý gibi tarih ve coðrafya kitapla-rýnda Avfî’nin eserini kaleme aldýðý tarih-ten önce yaþamýþ þairlerin hayatýna dairbilgiler ve þiirlerinden örnekler yer almak-tadýr. Farsça þuarâ tezkiresi geleneðininen deðerli ikinci örneði Devletþah’ýn 892’-de (1487) tamamlayýp Ali Þîr Nevâî’ye ithafettiði Te×kiretü’þ-þu£arâßdýr. Abdurrah-

man-ý Câmî’nin otuz sekiz þairin tanýtýldýðýedebî ve ahlâkî eseri Bahâristân ve bazý-larý þair 600’den fazla sûfînin biyografisiniiçeren Nefe¼âtü’l-üns adlý eserleri tezki-re geleneði içerisinde anýlmaktadýr.

Safevîler döneminde hazýrlanan ilk Fars-ça tezkireler Ali Þîr Nevâî’nin Doðu Türk-çesi’yle kaleme aldýðý Mecâlisü’n-nefâ-is’in tercümesi ve devamý niteliðindedir.Mecâlisü’n-nefâis, Sultan MuhammedFahrî-i Herâtî (Herevî) tarafýndan 928 (1522)yýlýnda Letâßifnâme adýyla Farsça’ya çevi-rilip Þah Ýsmâil’e ve oðlu Sâm Mirza’ya it-haf edilmiþtir. Mütercim Mecâlisü’n-ne-fâis’te bulunmayan 188 þairi esere ilâveetmiþtir (Taþkent 1908). Avþar Türkmenle-ri’nden Sâdýký-i Kitâbdâr’ýn 1007’de (1598)tamamladýðý Mecmau’l-havâss’ý da Ne-vâî tezkiresine zeyil olarak Çaðatay Türk-çesi’yle yazýlmýþtýr. Eserde Þah Ýsmâil dö-neminden XVI. yüzyýlýn sonlarýna kadar ya-þayan Fars veya Türk asýllý 332 þairin bi-yografisi verilmiþtir. Devletþah’ýn Te×ki-retü’þ-þu£arâßsýndan sonra tezkire yazýcý-lýðý Ýran sýnýrlarý dýþýnda özellikle Hindis-tan’da yaygýnlýk kazanmýþ, bu bölgede dok-san kadar tezkire kaleme alýnmýþtýr. Bun-lardan bazýlarý Hint asýllý, bazýlarý da Hin-distan’da bulunmuþ Ýran asýllý yazarlar ta-rafýndan telif edilmiþtir. Fahrî-i Herâtî’nin960 (1553) yýlýnda hazýrladýðý Rav²atü’s-selâ¹în þair sultanlarýn biyografilerine yerveren ilk tezkirelerdendir (Tahran 1345 hþ./1966). Tacik asýllý ve “Nisârî” mahlaslý þairHasan-ý Buhârî’nin Mü×ekkir-i A¼bâb’ýNevâî’nin Mecâlisü’n-nefâis’ine 974’te(1566) tekmile þeklinde kaleme alýnmýþ-týr. Eser XVI. yüzyýlda yaþamýþ 276 þairinhal tercümesini ihtiva eder (Delhi 1969).

Alâüddevle el-Kazvînî (ö. 998/1590’dansonra) Nefâßisü’l-meßâ¦ir’inde Ýran veHint asýllý 350 þaire yer vermiþtir. Taký-iKâþî’nin ƒulâ½atü’l-eþ£âr adlý eseri 985’-te (1578) tamamlanmýþ, 1585-1607 yýllarýarasýnda müellif tarafýndan yeniden göz-den geçirilmiþtir. Eserde 631 þairin biyog-rafisi vardýr. Emîn-i Ahmed-i Râzî’nin HeftÝšlîm’inde yedi coðrafî bölge esas alýna-rak bu bölgelerde yetiþmiþ sultan, emîr,âlim, þair ve mutasavvýflardan 1560 kiþi-nin biyografisi bulunmaktadýr. Tacik asýllýþair Sultan Muhammed-i Mutribî’nin Te×-kiretü’þ-þu£arâ-yi Mu¹ribî’sinde XVI. yüz-yýlýn ikinci yarýsý ile XVII. yüzyýlýn ilk yarý-sýnda yaþamýþ 350 Buharalý þair ve ediptanýtýlmýþtýr (Tahran 1377 hþ./1998). Taký-iEvhadî’nin £Arafâtü’l-£âþýš¢n adlý eserininHindistan’da yaþayan, müellifin yakýndantanýdýðý Ýran asýllý þairlere ayrýlan kýsmý tez-

der görülen müzehhip imzalarý da sernak-kaþa ait olurdu.

Sarayda ehl-i hiref diye adlandýrýlan sa-natkâr teþkilâtýnýn en önemli bölüklerin-den biri olan nakkaþlar yalnýz kitap sana-týyla ilgili faaliyetlerle kalmaz, saray köþk-lerinin, binalarýn kalem iþi, çini ve metaliþleri desenlerini de hazýrlar ve uygulardý.Bunlar günlük üzerinden üç ayda bir ma-aþ alýrdý. Mücellit, müzehhip ve diðer ça-lýþanlarýn aldýklarý maaþlar ve terfileri ma-aþ defterine yazýlýrdý. Eser yapýmýnýn yo-ðun olduðu zamanlarda yetenekli kimse-ler ehl-i hiref içinde yer almýyorsa çarþýesnafý arasýndan ücret karþýlýðýnda ustasarayda çalýþtýrýlýrdý. Padiþah, bayramlar-da kendisi için hazýrlanan hediyeleri sanat-kârlara kaftan veya para vererek ödüllen-dirirdi. Çalýþan sanatkârýn adý, eserinin cin-si, karþýlýðýnda ona ödenen paranýn tuta-rý veya verilen kaftanýn cinsi in‘âm defte-rine kaydedilirdi. Nakkaþhânede bulunansanat ve zanaat sahiplerinin tayin, maaþ,terfi, çýkýþ gibi iþlemlerinin tahakkuku venakkaþhânede yapýlmasý istenen iþin ehilsanatkâra verilmesi sorumluluðu hazine-darbaþýna aitti.

XIX. yüzyýlýn sonlarýndan itibaren Sa-nâyi-i Nefîse Mektebi’ne tezhip dersi kon-muþsa da bu sanatýn müstakil bir mek-tep çatýsý altýnda öðretilmesi ilk defa 20Mayýs 1915’te Bâbýâli’de açýlan Medrese-tü’l-hattâtîn’de baþlamýþ ve 1936’ya ka-dar devam etmiþtir. Ayný yýl bu mektepDevlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne bað-lanmýþ ve Türk Tezyinî Sanatlar Þubesi adýaltýnda 1960’larýn sonuna kadar yürütül-müþtür. Talebesi bulunmadýðý gerekçesiy-le kapatýlan bölümün eðitim programla-rýnda yer alan sanat dallarý 1980’den son-ra bir kýsým Güzel Sanatlar fakültelerininGeleneksel Türk Sanatlarý Bölümü’nde yeralmýþtýr.

BÝBLÝYOGRAFYA :

A. Süheyl Ünver, Fatih Devri Saray Nakýþhane-si ve Baba Nakkaþ Çalýþmalarý, Ýstanbul 1958,s. 5-16; D. James, Qur’ans of the Mamluks, Lon-don 1988; Ýslâm Kültür Mirâsýnda Hat San‘atý(haz. M. Uður Derman), Ýstanbul 1992, s. 196; Fi-liz Çaðman – Zeren Tanýndý, “Osmanlý-Safevi Ýliþ-kileri (1578-1612) Çerçevesinde Topkapý SarayýMüzesi Resimli El Yazmalarýna Bakýþ”, Aslana-pa Armaðaný (haz. Selçuk Mülayim v.dðr.), Ýstan-bul 1996, s. 37-62; Zeren Tanýndý, “An Illumina-ted Manuscript of the Wandering Scholor Ibn al-Jazari and Wandering Illuminators Between Tab-riz, Shiraz, Herat, Bursa, Edirne, Ýstanbul in the15th Century”, Turkish Art: 10 th InternationalCongress of Turkish Art. 17-23 September 1995Geneve, Geneve 1999, s. 236-241; a.mlf., “Ana-dolu Selçuklu Sanatýnda Tezhip: Müzehhip Muh-lis b. Abdullah el-Hindi ve Halefleri”, Arkeoloji